SlideShare a Scribd company logo
1 of 2
Download to read offline
Benim Çocuğum LGBTİ 
lgbti.org /benim-cocugum-lgbti/ 
Türkiye’nin ilk aktivist lgbti annelerinden Sema Yakar, oğlunun lgbti olduğunu öğrendikten sonra 
hayatında bir dönüşüm yaşadı. 
Türkiye’nin ilk aktivist lgbti annelerinden Sema Yakar çocuğunun cinsel tercihini öğrendikten sonra 
yaşadığı dönüşümle Vogue Türkiye’nin Ağustos sayısında yer alan Yüzleşme sayfalarında yüzleşti. 
İşte Yakar’ın kendi ağzından yaşadıkları: 
“Biz her şeyini paylaşan dört kişilik bir çekirdek aileydik. Genç yaşlarda evlenmiş bir anne baba; önce 
bir kız, ondan 7 yıl sonra da bir erkek evlatla tamamlanmış, mutlu bir çekirdek aile. 
Hayatımızın merkezi çocuklarımızdı. Onlara iyi bir gelecek sağlamak en büyük amacımızdı. Hayatımız, 
2000 yılının Mayıs ayında, oğlumuzun lgbti olduğunu öğrenmemizle tepetaklak oldu. 
O yıl oğlum, daha önce olmadığı kadar huzursuzdu. Özellikle cinsellik konusunda ağzını bıçak 
açmıyordu. Halbuki 15 yaşındaydı. Ergenliğe girmişti. 
Cinsellik gündeminde hayli önemli yer tutuyor olmalıydı. Ama ne zaman kız arkadaşının ya da 
cinsellikle ilgili bir sorusunun olup olmadığını sorsak konuyu geçiştirip odasına kapanıyordu. 
Tanıdığım oğlum, anlayamadığım bir şekilde değişiyordu. 
Birkaç ay boyunca kendi kendimi yiyip durdum: Neden cinsellik konusunda içine kapanmıştı? Ergenliği 
mi anlayamıyordu? Acaba tatsız bir deneyim mi yaşamıştı? 
Daha da fenası, biri bir şey mi yapmıştı? lgbti miydi? Bu soruları kocamla paylaşma konusunda 
tereddütlüydüm ama sonunda tek başıma altından kalkamayacağımı anladım ve bir gece ona açıldım. 
Homofobik insanlar değildik, daha doğrusu hayatımızda lgbtiliğin yeri de yoktu. Etrafımızda açık lgbti 
kimliğiyle yaşayan biri de. Kocam kuşkularımı beklediğimden daha soğukkanlı karşıladı. Konuyu benim 
büyüttüğümü, çocukta bir anormallik olmadığını söyledi. 
Ertesi gün işinden erken geldi. Oğlan da okuldan gelince üçümüz salonda oturduk. Önce yine kız 
arkadaş konusunu açtık. Baktık oradan bir sonuca varamıyoruz, kendi tanışmamızı, flört dönemimizi 
anlattık. 
Yine açamadık. En sonunda ben dayanamadım, “oğlum lgbti de olabilirsin. Sen bizim evladımızsın” 
dedim. Önce inkar etti ama sonra gözümün içine bakamadan, “evet anne ben lgbti’im” dedi. Son 
aylarda yaşadığı kafa karışıklığını, bir kıza değil de bir erkeğe ilgi duyduğu için hissettiği suçluluk 
duygusunu, kendisinin durumunu iki ay önce kabul ettiğini ve şimdi buna alışmaya çalıştığını anlattı. 
Aylardır kafamda kurup durduğum, en kötü ihtimal olarak gördüğüm şey gerçek olmuştu. 
Kalktık, birbirimize sarıldık. Hemen orada bir uzmandan yardım almaya karar verdik. Hatta oğlum gidip 
odasından bir telefon numarası getirdi. Birkaç ay önce okullarına bir psikolog gelmiş ve ergenlik 
sorunlarıyla ilgili bir konuşma yapmış. 
O da yakın bulduğu için uzmanın telefonunu not etmiş. 
Kocam, psikologa gidelim, çözümü neyse buluruz, hallederiz ruh halindeydi.. 
Psikolog randevusu aldık. Akşam eve gelen kızıma da durumu kısaca anlattık. O da çok şaşırmadı.
Bana gelince… Oğlum, “anne ben lgbti’im” dediğinde, babam öldüğünde yaşadığım kayıp duygusuna 
benzer bir şey yaşadım. Sanki onu ebediyen kaybetmişim. Halbuki oğlum ölmemişti. Ertesi gün 
kalktığımda yine karşımdaydı. Yine benim çocuğumdu. 
AILECE TERAPIYE BAŞLADIK 
2000 yılının Mayıs ayında ailecek terapiye başladık. Psikolog bizimle bazen toplu olarak bazen tek tek 
görüştü. 
O dönem oğlum haftada iki, ben de haftada bir terapi görmeye başladık. Kocamı ise arada bir 
görüşmeye çağırıyordu. Biz başlarda, çaresi vardır, çözümü bulunur, gelip geçici bir şeydir, diye 
düşünürken, terapiler ilerledikçe şunu anladık: Bazı çocuklar lgbti doğuyor. Biz neden heteroseksüel 
olduğumuzu bilmiyorsak onların da neden lgbti oldukları bilinmiyorlar. 
Bu bir hastalık değil, dolayısıyla tedavi sözkonusu değil. Daha da önemlisi bu bir eksiklik değil. 
Oğlum çok rahatlamıştı. Bize açıldığı için huzurluydu. Kendini buldu, yeni arkadaşlar edindi. Ben ise 
oğlumun lgbti’liğini kabul etmek için başladığım terapilerde yavaş yavaş kendime döndüm. Bir süre 
sonra artık oğlumu değil düpedüz kendimi sorgular hale geldim. 
Çocuklara endeksli yaşadığım hayatıma dışarıdan bakıp ben kimim, bu hayatta ne istiyorum, sorularını 
sormaya başladım. 
Terapiler sırasında, o güne kadar hep onay almak, takdir görmek; örnek eş, saygılı gelin, aileyi çekip 
çeviren fedakar anne rollerinin hakkını vermek için yaşadığımı fark ettim. Sonra beni ben yapan o 
puzzle’ı söküp kendimi yenden inşa sürecine girdim. Bu çok kolay olmadı tabii. Beni çok sarstı. Ama 
zaman içinde çevrenin değerlerine değil, kendiminkilere göre yaşamayı öğrendim. 
Bunu başarınca oğlumun lgbti’liğini huzurla kabul ettim. Kendimi tanıdıkça, çocuklarımı da daha iyi 
anladım. Çok araştırdım, çok kitap okudum. Sema olarak lgbtilikle hiçbir sorunum olmadığını gördüm. 
ÇOCUĞUNDAN İĞRENEN ANNELER! 
Bu arada oğlum lgbtilerin buluşma noktası Lambda Kültür Merkezi’ne gidip gelmeye başlamıştı. 18 
yaşında çocuk, nasıl bir çevrede merak ettim. Ben de gelmek istiyorum annecim, dedim. O da itiraz 
etmeyince Lambda’yla tanıştım. 
Orada ilk defa başka lgbtiler gördüm. Lezbiyen, biseksüel, transeksüel çocuklar tanıdım. Toplumda 
kendilerine bir yer edinebilmek için konuşup tartışıyorlar, uluslararası baglantılar kurup bilgi 
alışverişinde bulunuyorlardı. 
Çocuğumun orada aktif olarak çalışmasından mutluluk duyuyordum. Herkes oğluma verdiğim desteğe 
imreniyordu. Lezbiyen bir çocuk, durumunu annesine söylemiş. Annesi, “senden iğreniyorum” diye 
cevap vermiş. Çocuklar, keşke biz de anne babamıza açılabilsek, diyordu. 
Oraya ilk gidip gelen anneydim ve şunu çok net görüyordum: Bu çocuklar ergenlik gibi çalkantılı bir 
dönemde bir de kendi cinsel yönelim ve cinsiyet kimlikleriyle ilgili karmaşa yaşıyorlar. Yani işleri çok zor. 
Peki biz anne baba olarak bu dönemde yanlarında olmayacağız da ne zaman olacağız? 
Yazının devamı Vogue Türkiye Ağustos sayısında.

More Related Content

More from Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans & İnterseks

More from Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans & İnterseks (20)

Lgbti.org turkiyedeki-lgbti-dernekleri-ve-kayip-1-milyon-tl
Lgbti.org turkiyedeki-lgbti-dernekleri-ve-kayip-1-milyon-tlLgbti.org turkiyedeki-lgbti-dernekleri-ve-kayip-1-milyon-tl
Lgbti.org turkiyedeki-lgbti-dernekleri-ve-kayip-1-milyon-tl
 
Lgbti.org osmanli-escinsel-metinleri
Lgbti.org osmanli-escinsel-metinleriLgbti.org osmanli-escinsel-metinleri
Lgbti.org osmanli-escinsel-metinleri
 
Lgbti.org turkiyedeki lgbti-dernekleri_ve_kayp_1_milyon_tl
Lgbti.org turkiyedeki lgbti-dernekleri_ve_kayp_1_milyon_tlLgbti.org turkiyedeki lgbti-dernekleri_ve_kayp_1_milyon_tl
Lgbti.org turkiyedeki lgbti-dernekleri_ve_kayp_1_milyon_tl
 
Lgbti.org pride-parade
Lgbti.org pride-paradeLgbti.org pride-parade
Lgbti.org pride-parade
 
Lgbti.org sikca-sorulan-sorular
Lgbti.org sikca-sorulan-sorularLgbti.org sikca-sorulan-sorular
Lgbti.org sikca-sorulan-sorular
 
Lgbti.org sozluk
Lgbti.org sozlukLgbti.org sozluk
Lgbti.org sozluk
 
Lgbti.org tarihin-ornek-escinselleri
Lgbti.org tarihin-ornek-escinselleriLgbti.org tarihin-ornek-escinselleri
Lgbti.org tarihin-ornek-escinselleri
 
Lgbti.org oral-seks
Lgbti.org oral-seksLgbti.org oral-seks
Lgbti.org oral-seks
 
Lgbti.org lgbti-dernekler-hakkinda-sok-iddialar
Lgbti.org lgbti-dernekler-hakkinda-sok-iddialarLgbti.org lgbti-dernekler-hakkinda-sok-iddialar
Lgbti.org lgbti-dernekler-hakkinda-sok-iddialar
 
Lgbti.org gay-barlar
Lgbti.org gay-barlarLgbti.org gay-barlar
Lgbti.org gay-barlar
 
Lgbti.org gay-olmak
Lgbti.org gay-olmakLgbti.org gay-olmak
Lgbti.org gay-olmak
 
Lgbti.org donum-noktasi
Lgbti.org donum-noktasiLgbti.org donum-noktasi
Lgbti.org donum-noktasi
 
Lgbti.org adim-adim-kondom-kullanimi
Lgbti.org adim-adim-kondom-kullanimiLgbti.org adim-adim-kondom-kullanimi
Lgbti.org adim-adim-kondom-kullanimi
 
Lgbti.org kadinlardan-hoslanan-kadinlar
Lgbti.org kadinlardan-hoslanan-kadinlarLgbti.org kadinlardan-hoslanan-kadinlar
Lgbti.org kadinlardan-hoslanan-kadinlar
 
Lgbti.org italyada-evlilik-tartismasi
Lgbti.org italyada-evlilik-tartismasiLgbti.org italyada-evlilik-tartismasi
Lgbti.org italyada-evlilik-tartismasi
 
Lgbti.org gizli-lezbiyenler-kulub
Lgbti.org gizli-lezbiyenler-kulubLgbti.org gizli-lezbiyenler-kulub
Lgbti.org gizli-lezbiyenler-kulub
 
Lgbti.org gay-olmak
Lgbti.org gay-olmakLgbti.org gay-olmak
Lgbti.org gay-olmak
 
Lgbti.org gay-barlar
Lgbti.org gay-barlarLgbti.org gay-barlar
Lgbti.org gay-barlar
 
Lgbti.org donum-noktasi
Lgbti.org donum-noktasiLgbti.org donum-noktasi
Lgbti.org donum-noktasi
 
lgbti.org
lgbti.orglgbti.org
lgbti.org
 

Lgbti.org benim-cocugum-lgbti

  • 1. Benim Çocuğum LGBTİ lgbti.org /benim-cocugum-lgbti/ Türkiye’nin ilk aktivist lgbti annelerinden Sema Yakar, oğlunun lgbti olduğunu öğrendikten sonra hayatında bir dönüşüm yaşadı. Türkiye’nin ilk aktivist lgbti annelerinden Sema Yakar çocuğunun cinsel tercihini öğrendikten sonra yaşadığı dönüşümle Vogue Türkiye’nin Ağustos sayısında yer alan Yüzleşme sayfalarında yüzleşti. İşte Yakar’ın kendi ağzından yaşadıkları: “Biz her şeyini paylaşan dört kişilik bir çekirdek aileydik. Genç yaşlarda evlenmiş bir anne baba; önce bir kız, ondan 7 yıl sonra da bir erkek evlatla tamamlanmış, mutlu bir çekirdek aile. Hayatımızın merkezi çocuklarımızdı. Onlara iyi bir gelecek sağlamak en büyük amacımızdı. Hayatımız, 2000 yılının Mayıs ayında, oğlumuzun lgbti olduğunu öğrenmemizle tepetaklak oldu. O yıl oğlum, daha önce olmadığı kadar huzursuzdu. Özellikle cinsellik konusunda ağzını bıçak açmıyordu. Halbuki 15 yaşındaydı. Ergenliğe girmişti. Cinsellik gündeminde hayli önemli yer tutuyor olmalıydı. Ama ne zaman kız arkadaşının ya da cinsellikle ilgili bir sorusunun olup olmadığını sorsak konuyu geçiştirip odasına kapanıyordu. Tanıdığım oğlum, anlayamadığım bir şekilde değişiyordu. Birkaç ay boyunca kendi kendimi yiyip durdum: Neden cinsellik konusunda içine kapanmıştı? Ergenliği mi anlayamıyordu? Acaba tatsız bir deneyim mi yaşamıştı? Daha da fenası, biri bir şey mi yapmıştı? lgbti miydi? Bu soruları kocamla paylaşma konusunda tereddütlüydüm ama sonunda tek başıma altından kalkamayacağımı anladım ve bir gece ona açıldım. Homofobik insanlar değildik, daha doğrusu hayatımızda lgbtiliğin yeri de yoktu. Etrafımızda açık lgbti kimliğiyle yaşayan biri de. Kocam kuşkularımı beklediğimden daha soğukkanlı karşıladı. Konuyu benim büyüttüğümü, çocukta bir anormallik olmadığını söyledi. Ertesi gün işinden erken geldi. Oğlan da okuldan gelince üçümüz salonda oturduk. Önce yine kız arkadaş konusunu açtık. Baktık oradan bir sonuca varamıyoruz, kendi tanışmamızı, flört dönemimizi anlattık. Yine açamadık. En sonunda ben dayanamadım, “oğlum lgbti de olabilirsin. Sen bizim evladımızsın” dedim. Önce inkar etti ama sonra gözümün içine bakamadan, “evet anne ben lgbti’im” dedi. Son aylarda yaşadığı kafa karışıklığını, bir kıza değil de bir erkeğe ilgi duyduğu için hissettiği suçluluk duygusunu, kendisinin durumunu iki ay önce kabul ettiğini ve şimdi buna alışmaya çalıştığını anlattı. Aylardır kafamda kurup durduğum, en kötü ihtimal olarak gördüğüm şey gerçek olmuştu. Kalktık, birbirimize sarıldık. Hemen orada bir uzmandan yardım almaya karar verdik. Hatta oğlum gidip odasından bir telefon numarası getirdi. Birkaç ay önce okullarına bir psikolog gelmiş ve ergenlik sorunlarıyla ilgili bir konuşma yapmış. O da yakın bulduğu için uzmanın telefonunu not etmiş. Kocam, psikologa gidelim, çözümü neyse buluruz, hallederiz ruh halindeydi.. Psikolog randevusu aldık. Akşam eve gelen kızıma da durumu kısaca anlattık. O da çok şaşırmadı.
  • 2. Bana gelince… Oğlum, “anne ben lgbti’im” dediğinde, babam öldüğünde yaşadığım kayıp duygusuna benzer bir şey yaşadım. Sanki onu ebediyen kaybetmişim. Halbuki oğlum ölmemişti. Ertesi gün kalktığımda yine karşımdaydı. Yine benim çocuğumdu. AILECE TERAPIYE BAŞLADIK 2000 yılının Mayıs ayında ailecek terapiye başladık. Psikolog bizimle bazen toplu olarak bazen tek tek görüştü. O dönem oğlum haftada iki, ben de haftada bir terapi görmeye başladık. Kocamı ise arada bir görüşmeye çağırıyordu. Biz başlarda, çaresi vardır, çözümü bulunur, gelip geçici bir şeydir, diye düşünürken, terapiler ilerledikçe şunu anladık: Bazı çocuklar lgbti doğuyor. Biz neden heteroseksüel olduğumuzu bilmiyorsak onların da neden lgbti oldukları bilinmiyorlar. Bu bir hastalık değil, dolayısıyla tedavi sözkonusu değil. Daha da önemlisi bu bir eksiklik değil. Oğlum çok rahatlamıştı. Bize açıldığı için huzurluydu. Kendini buldu, yeni arkadaşlar edindi. Ben ise oğlumun lgbti’liğini kabul etmek için başladığım terapilerde yavaş yavaş kendime döndüm. Bir süre sonra artık oğlumu değil düpedüz kendimi sorgular hale geldim. Çocuklara endeksli yaşadığım hayatıma dışarıdan bakıp ben kimim, bu hayatta ne istiyorum, sorularını sormaya başladım. Terapiler sırasında, o güne kadar hep onay almak, takdir görmek; örnek eş, saygılı gelin, aileyi çekip çeviren fedakar anne rollerinin hakkını vermek için yaşadığımı fark ettim. Sonra beni ben yapan o puzzle’ı söküp kendimi yenden inşa sürecine girdim. Bu çok kolay olmadı tabii. Beni çok sarstı. Ama zaman içinde çevrenin değerlerine değil, kendiminkilere göre yaşamayı öğrendim. Bunu başarınca oğlumun lgbti’liğini huzurla kabul ettim. Kendimi tanıdıkça, çocuklarımı da daha iyi anladım. Çok araştırdım, çok kitap okudum. Sema olarak lgbtilikle hiçbir sorunum olmadığını gördüm. ÇOCUĞUNDAN İĞRENEN ANNELER! Bu arada oğlum lgbtilerin buluşma noktası Lambda Kültür Merkezi’ne gidip gelmeye başlamıştı. 18 yaşında çocuk, nasıl bir çevrede merak ettim. Ben de gelmek istiyorum annecim, dedim. O da itiraz etmeyince Lambda’yla tanıştım. Orada ilk defa başka lgbtiler gördüm. Lezbiyen, biseksüel, transeksüel çocuklar tanıdım. Toplumda kendilerine bir yer edinebilmek için konuşup tartışıyorlar, uluslararası baglantılar kurup bilgi alışverişinde bulunuyorlardı. Çocuğumun orada aktif olarak çalışmasından mutluluk duyuyordum. Herkes oğluma verdiğim desteğe imreniyordu. Lezbiyen bir çocuk, durumunu annesine söylemiş. Annesi, “senden iğreniyorum” diye cevap vermiş. Çocuklar, keşke biz de anne babamıza açılabilsek, diyordu. Oraya ilk gidip gelen anneydim ve şunu çok net görüyordum: Bu çocuklar ergenlik gibi çalkantılı bir dönemde bir de kendi cinsel yönelim ve cinsiyet kimlikleriyle ilgili karmaşa yaşıyorlar. Yani işleri çok zor. Peki biz anne baba olarak bu dönemde yanlarında olmayacağız da ne zaman olacağız? Yazının devamı Vogue Türkiye Ağustos sayısında.