1. Tarihin Örnek Eşcinselleri
lgbti.org /tarihin-ornek-escinselleri/
PLATON
“Tanrıların, herkesten çok onur verdikleri ölümlü, Thetis’in oğlu Aşil’di. Onu, Kutsanmışların Adası’na
yolladılar… Sevgilisi Patroklus’a olan sadakatinden dolayı, tereddüt bile etmeden ölmeyi -onu
kurtarmayı değil, onun öcünü almayı tercih etmişti, çünkü Patroklus zaten ölmüştü. Tanrılar hayranlık
içindeydiler; sevgilisine öyle çok değer vermişti ki, onu böylesi onurlandırdılar.” -Sempozyum
BÜYÜK İSKENDER (d. M.Ö. 365)
Makedonya Kralı ve Asya’nın büyük bir bölümünün fatihi, gerçek bir askeri deha. Aynı zamanda tarihin
en intikamcı kraliçelerinden biri. Sevgilisinin hayatını kurtaramayan bir doktoru çarmıha gerdirtmiş, iç
oğlanlarından biriyle alay eden yüksek sınıftan bir hükümet görevlisini idam ettirmişti.
GAİUS JULİUS CAESAR (d. M.Ö. 100)
Cicero’nun anlattığına göre, Bithynia (Bolu) Kralı’nın yatak arkadaşı olduğu ortaya çıkınca halkın
gözünden düşen Roma İmparatoru. Söylenceye göre, Kral öldüğünde krallığını Roma İmparatorluğu’na
bırakmış. Sezar döneminde ergenlik çağındaki çocukların dışında yapılması uygun görülmese de, “ters
ilişki” sonradan ters karşılanmamaya başlamış, hattâ ünlü bir tarihçi “Roma halkı tersten sevişmeyi çok
sevdiği için kendi adını tersten okuyarak ‘Amor’, yani aşk yapmıştı” iddiasını ortaya atmıştı.
İMPARATOR HADRİAN (d. M.S. 76)
Yaşlanmaktan ve güzel görüntüsünü kaybetmekten korkarak kendini boğarak öldüren muhteşem
Antonius’un sevgilisi Roma İmparatoru. Hepimiz bu durağa uğradık. Hadrian gerçek bir servet
harcayarak oğlanın adına bir şehir inşa ettirmişti. (Hadrianopolis – Edirne).
ASLAN YÜREKLİ RİŞAR (d. 1157)
Askeri mahareti ve yiğitliğiyle tarihe geçen İngiltere Kralı. Aquitaine Dükü iken Fransa Kralı Philip ile
belgelenmiş bir aşk ilişkisi vardı. Daha sonra evlenmesine rağmen hiç çocuğu olmadı. Hattâ evliliği
kilise tarafından ancak ölümünden sonra tanındı. Bunun için dul eşi Papa’ya dava açmak zorunda
kalmıştı.II.
EDWARD (d. 1284)
Evli olmasına rağmen uzun süreli iki erkek arkadaşı olan İngiltere Kralı. Erkek arkadaşlarından biri Pier
Gaveston, diğeri ise Hugh leDespanser’ydi. LeDespanser, eşcinsel olduğu için önce hadım edildi,
ardından da başı kesilerek öldürüldü. Edward ise kızgın demire oturtuldu. Bunu evde denemeyin.
LEONARDO DA VİNCİ (d. 1452)
İtalyan mucit, ressam, rivayete göre asistanlarını görünüşlerine göre kiralayarak eshcinsel çalışma
ağının öncülüğünü yapan gerçek Rönesans adamı. Homofobik eleştirmenler “Mona Lisa”nın aslında
kadın kıyafeti girmiş bir erkek olduğunu ileri sürerler. Kötü kıyafet. Varını yoğunu iki erkek asistanına
bıraktı.
MICHELANGELO BUONARROTI (d. 1475)
İtalyan heykeltıraş, ressam ve bilim adamı. Cinsel eğilimini yüzyıllar sonra “Sevgili Abby”‘de açıkladı.
Eserleri arasında Davud, Peta ve Sistine Kilisesi dışında sevgilisi Tommaso Cavalieri’ye yazdığı aşk
soneleri de sayılabilir.
2. WILLIAM SHAKESPEARE (d. 1564)
Oyun yazarı ve şair. “Tutkun(m)un ustası” olarak nitelendirdiği bir adama aşk soneleri yazmıştır.
Shakepeare’in eğilimleri tartışmaya açık olsalar da eşcinsel olmayan birinin Bir Yaz Gecesi Rüyası’nı
yazması da zor gibi…
VOLTAIRE (d. 1694)
Fransız yazar. Büyük Frederick ile aralarında bir-sevgi-nefret ilişkisi olduğu iddia edilir. Ters ilişkinin
(sodomy) şiddet eşliğinde değilse yasa dışı olmaması gerektiğini yazmıştı. Yine de, bir arkadaşı ikinci
kez eşcinsel ilişkiye girmekten söz ettiğinde arkadaşını şöyle yanıtladığı rivayet edilir: “Bir kez felsefeci,
iki kez ters ilişki yanlısı”.
BÜYÜK FREDERICK (d. 1712)
Prusya Kralı. Gençken sevgilisi Hans von Katte ile saraydan kaçmış, ne yazık ki durumu onaylamayan
babası tarafından yakalanmıştı. Baba, sevgiliyi öldürtmüştü. Frederick, şaşaalı sarayı Sans-Souci’de*
erkek sevgilisine aşk şarkıları yazmıştı.*(sans-souci: dertsiz, tasasız)
ALEXANDER HAMİLTON (d. 1755)
İlk Amerika Maliye Bakanı. George Washington ile vatanseverlikten başka bağları olduğu da söylenir.
Kim olduğu bilinmeyen John Laurens adlı kişiye şöyle mektupları da vardır: “Dilerdim ki sevgili Laurens,
sözlerle değil, hareketlerimle seni sevdiğime ikna edecek güç ellerimde olsaydı”. Pek dokunaklı.
JAMES BUCHANAN (d. 1791)
Amerika Birleşik Devletleri’nin on beşinci başkanı; Beyaz Saray’ın tek bekârı. Yirmi yıl boyunca oda
arkadaşı Senatör William Rufus DeVane King oldu. King’i dönemin yazarları ve önceki başkanlardan
Andrew Jackson, “Miss Nancy” veya “Rüküş Teyze” diye anardı.
HANS CHRISTIAN ANDERSEN (d. 1805)
Danimarkalı peri masalı yazarı. Önce terzi olmak istedi, sonra fikir değiştirip opera sanatçısı olmaya
karar verdi. Sonunda yaşlı bir şairin kanatları altında masallarını yazmaya başladı.
HERMAN MELVILLE (d. 1819)
Amerikalı yazar. En ünlü eserleri “Güzel Denizci” ve “Moby Dick”tir. Moby Dick’te iki erkek karakter,
Ishmael ve Queequeg yatakta beraberce güzel vakit geçirirler. Melville’in, kesinlikle eşcinsel olmayan
ve tavizsiz Nathaniel Hawthorne saplantısı vardı. Hawthorne’un Eski Bir Evin Yosunları adlı kitabını
okuduktam sonra Melville şöyle yazmış: “Daha şimdiden bu Hawthorne’un filizlenen tohumlarını
ruhuma attığını hissediyorum. Genleşiyor ve daha da derinlere iniyor; onun hakkında düşündükçe ve
umutlandıkça New England köklerini Güneyli ruhumun ateşli topraklarında git gide daha derinlere
sürüyor”. Herman, soğuk bir duş alsan iyi olacak.
WALT WHITMAN (d. 1819)
Bizlere “Elektrik Vücudun şarkısını Söylüyorum”u armağan eden Amerikalı şair. “Gün Kapanışını
Duyduğumda” şiirinde Whitman hayatının en mutlu anını “en sevdiğim yanımda, serin gecede benimle
aynı örtünün altında uzanıp uyuyordu… kolu hafifçe göğsümün etrafında yatıyordu… İşte o gece
mutluydum” diyerek anlatıyor.
HORATIO ALGER (d. 1832)
Birleşik Kilise’nin yalnızca bir kez seçilebilen başkanı. Sonradan yazar oldu ve genç erkekler için
yazdığı kitaplarla tanındı. Oğlanlara olan ilgisi yüzünden, doğum yeri olan Brewster, Massachussets’ten
3. kovuldu. New York’a gittiğinde, birkaç genç adamı “gayrı-resmi olarak evlat edindi”. İlk kitabının adı
“Paralanmış Y..ak”tı.
PIYOTR ILYCH TCHAIKOVSKY (d. 1840)
Fındıkkıran, Uyuyan Güzel ve Kuğu Gölü’nün bestecisi. Zaten sadece bir eşcinsel “Su Perisinin
Dansı”nı yazabilirdi. İstemeyerek evlendiyse de, ilgisizliği yüzünden eşi önce bir “macera” yaşadı,
ardından da bir hastaneye kapatıldı.
OSCAR WILDE (d. 1854)
İrlandalı yazar ve “dava şehidi”. Fiili livata (ters ilişki) suçuyla hapse atıldı. Bir yazar tarafından “kendi
çizgisini sürdürenlerin koruyucu azizi” olarak tanımlanan Wilde, eserleri dışında çizgi dışı yorumlarıyla
da ünlenmiştir. Başkalarının davranışlarını benimsemekten hoşlanmayan Wilde, bir keresinde şöyle
demişti: “Ahlaklılık, basitçe, kişisel olarak hoşlanmadıklarımıza karşı takındığımız tavırdır”.
SIGMUND FREUD (d. 1856)
Psikolojinin babası. Sevgilisi Berlin’li doktor Wilhelm Fliess’ti. Froydiyen dil sürçmesinin özel bir anlamı
da olabilir tabii…
WINSTON CHURCHILL (d. 1874)
Açıkça eşcinsel olmadığı kesin olan Churchill, kendine gençliğinde erkeklerle ilişkisi olup olmadığını
soran W. Somerset Maugham’a şöyle yanıt vermiş: “Doğru değil! Fakat bir defasında merak ettiğim için
bir erkekle yatağa girmiştim.” Maugham nasıl olduğunu sorduğunda ise şöyle demiş: “Müzik gibiydi”.
W. SOMERSET MAUGHAM (d. 1874)
İngiliz oyun yazarı, romancı, kısa öykücü. Hayatının en büyük hatasını şöyle itiraf ettiği söylenir: “Dörtte
bir normal, dörtte üç eşcinsel olmama rağmen, kendimi tam tersine ikna etmeye çalışıyordum”.
COLE PORTER (d. 1891)
Amerika’nın en büyük şarkı yazarlarından biri. “My Heart Belongs to Daddy (Kalbim Babama Ait)” gibi
şarkı isimleri onu arada bir ele verirdi: “Ama eğer, bebeğim, ben alttaysam, sen de üsttesin”.
J. EDGAR HOOVER (d. 1895)
FBI başkanı ve part-time travesti. 44 yıl boyunca Clyde Tolson ile beraber oldu. Bu başarıya rağmen,
Hoover acayip bir adamdı, onunla pek gurur duymayız.
RUDOLPH VALENTINO (d. 1895)
“Doğanın kayırdığı” söylenen film yıldızı ve Kazanova. Günlüğüne şöyle yazmıştır: “Çok güzel bir oğlan
beni bir çeyrek saat kadar izledikten sonra Opera’nın dışında karşı karşıya geldik… Onunla evine
gittim. Vahşice tutku doluydum… Şafağa dek kaplanlar gibi aşk yaptık.
TENNESSEE WILLIAMS (d. 1911)
“İhtiras Tramvayı”, “Camdan Köşk”, “Kızgın Damdaki Kedi” oyunlarının ünlü yazarı. Açıkça eşcinsel
olan ilk Amerikan ünlüsü olarak anılan Williams, anılarında şöyle yazmıştır: “İçinde hem saf, hem de saf
olmayan bir çok büyük zevk anları olan göze çarpacak kadar talihli bir hayat yaşadım”.
WILLIAM S. BURROUGHS (d. 1914)
“Çıplak Yemek” yazarı. İnanılmaz bir servetin varisiydi. Biseksüel ve acıklı bir hayat yaşadı. Giyom Tel’i
oynamak isterken karısının kafasındaki şampanya bardağını ıskaladı. Bardağa bir şey olmadı.
4. JAMES BALDWIN (d. 1924)
“Git Bunu Dağda Söyle”nin Afrika-Amerikalı yazarı. 1956’da yazdığı “Giovanni’nin Odası” adlı romanı
eşcinsel aşkı işliyordu ve bu ad hemen gizli eşcinselliğin karşılığı oldu. Bu ad, daha sonra
Philadelphia’da eşcinsel bir kitabevi’nin adı oldu.
GORE VIDAL (d. 1925)
“The City and the Pillar” (Kent ve Tuz) adlı romanın yazarı. Ben Hur’un senaristi olan Vidal, bu
romanda eşcinsel bir adamı, “Myra Breckenridge”de de bir transseksüeli işlemiştir. İlk yattığı kişinin bir
erkek mi yoksa bir kadın mı olduğu sorulduğunda “Bilmiyorum, soramayacak kadar naziktim” diye
yanıtlamıştı.
EDWARD ALBEE (d. 1928)
“Virginia Woolf’tan Kim Korkar” adlı oyunun yazarı. Bu oyunda yürümeyen bir evlilik anlatılmaktadır.
Bazı eleştirmenler, oyunun aslında eşcinsel ilişkileri anlattığını, kadın karakterlerin de kadın kılığındaki
erkekler olduğunu iddia etmişlerdir. Biz de Elizabeth Taylor’un berbat bir peruğu olduğunu
düşünmüştük.
DAVID KOPAY (d. 1942)
San Francisco 49ers, Detroit Lions, Washington Redskins, New Orleans Saints ve Green Bay Packers
takımlarında beysbol oynayan Kopay, kendi isteğiyle cinselliğini açıklayan ilk sporcudur. Keşke başka
sporcular da dolaplarını açık tutsalar.Federico Garcia LORCA – İspanyol Şair ve Oyun YazarıÖzellikle
“Yerma”, “Kanli Dügün” ve “Bernarda Alba’nin Evi” adli oyunlari ve yalin fakat güçlü imgelemlerle dolu
siirleriyle taninan ve bu oyunlari hala sahnelenmeye devam eden yazar, 1936 yilinda Franco’nun
askerleri tarafindan kursuna dizilerek öldürülmüstür. Dönemin sanat çevrelerinde Salvador Dali’ye olan
büyük fakat karsiliksiz askiyla taninmistir. Salvador Dali’nin bir röportajinda “Erotik ama ben karsilik
vermedigim için trajik bir askti,” dedigi bu iliski, tek tarafli olarak sairin ölümüne dek sürmüs; karsilik
bulamayan sair yasaminin sonuna kadar tutkulu eshcincel asklar yasamistir. Salvador Dali ölümünden
kisa bir süre önce yaptigi bir açiklamada, Lorca’nin kendisiyle iki kez escinsel iliskiye girmek istedigini,
fakat kendisinin reddettigini söylemistir.