SlideShare a Scribd company logo
1 of 214
2
3
4
5
6
GÜNDEM
7
1
ÇALIŞANA DESTEK SEMİNERLERİ
Çocuk Acil Rehabilitasyon Edinme Servisi
DAVRANIŞ KONUŞMA
EMPATİK
TANIMA
BEDEN DİLİ
PSİKOLOJİ K YAKLAŞIMLI
RUH DİLİ
ANLAŞMA
LİSANLI
ZİHİN DİLİ
SEVGİ YAKLAŞIMLI
GÖNÜL DİLİ
İLETİŞİM
Dünyada, Son Yıllarda Doğal Afetlerin Ve İnsan Odaklı Acil Durumların Oluşum Sıklığının
Giderek Artmasıyla Meydana Gelen Kayıp Ve Hasar Da Artmaktadır. Dolayısıyla;
Acil durumlarda, Her Yıl Milyonlarca insanın Yaşamı Olumsuz Etkilenmektedir.
Dezavantajlılar
!..
Destekler
Kurumlar
!..
Hazırlama - Koruma - Tahliye -Yerleştirme - Bakım Ve Yaşamlarını Destekleme Programı
Çocuk Acil Rehabilitasyon Edinme Servisi
HEDEF GRUP
TERAPİSİ
SURİYELİ
GENÇLER
SUÇA İTİLENLER!
EVDEN KAÇANLAR!
SOKAĞA İTİLENLER!
ÇALIŞAN ÇOCUKLAR!
OKULDAN KAÇANLAR!
SOKAKTA YAŞAYANLAR!
ÇALIŞTIRILAN ÇOCUKLAR!
DİLENDİRİLEN ÇOCUKLAR!
KENDİNE ZARAR VERENLER!
DAVRANIŞ SORUNLARI OLANLAR!
İSTİSMARA UĞRAYAN ÇOCUKLAR!
SAPKINLIK VE SUÇA YÖNELENLER!
İLLEGAL ÇETELEŞMEYE GİRENLER!
TEDAVİDE VE CEZAEVİNDE OLANLAR!
MADDE KULLANMAYA BAŞLAYANLAR!
BÖLÜCÜ EYLEM VE TUZAĞA DÜŞENLER!
ŞİDDET EĞİLİMLİ VE KAVGA EDENLER!
UYUŞTURUCU MÜBTELASI - BAĞIMLILAR!
İNTERNET VE SANAL TUZAKTA OLANLAR!
A
K
R
A
N
AİLE TOPLUM
İSTEK
ARAMA
AYIKLAMA
TEMİZLEME
YÖNELİŞ
AYDINLANMA
ARINMA
DİKKAT
DÜZELME
TOPLANMA
DİNLEME
GÜZEL
OLANI
YAŞAMA
 FİKİR
 ÜRETİM
İZLEME
HARMANLAMA
OLGUNLAŞTIRMA
GLOBAL SİNERJİYE
KATILIM
MUTLAK DOĞRUYA
ERİŞİM
NETİCEYİ SEVGİYLE
BİRLEŞTİREREK
SERİN HUZUR’U
YAŞAMA HALİ
EVRENSEL OLGUNLUK
KİŞİSEL OLGUNLUK SOSYAL OLGUNLUK SARMAL OLGUNLUK
grup
topluluk
sınıf
millet
din toplum
devlet
dünya
evren
yaşama
birey
grup
topluluk
sınıf
millet
din toplum
devlet
dünya
evren
yaşama
birey
Toplum
Alışveriş
Fert
KENDİNE YARDIM
“Benim BASIC
Ph ım ne?”-
Debriefing Empati kurMA
Kendine üzülmeye
müsaade et
Rutin yaşama
geçiş
Müdahaleyi
tek başına
yapmamak
Grubun bir birine
destek olması;
Sınırları koymak Profesyonel
destek
Sosyal ilişkileri
sürdürmek,
Olay dışı
konuşmak, aile
ile irtibat
kurmak ;
Eğitim ve bilgileri
arttırmak
Destekleyici iç
konuşma
Kendine kabul
göstermek Kendine
iyi bakmak
Gerçekçi
beklentiler
Çalışmalar
sırasında ara
vermek
 AŞIRILIK
 ENDİŞE
 KORKU
 UTANÇ
 ANKSİYETE
 SUÇLULUK
 ÖFKE
 SUÇLAMA
 İNAT
 REDDETME
 ÇARESİZLİK
 SAYGISIZLIK
 PSİKOZ
 BOZUKLUK
 KARMAŞA
 ZORLAMA
 ROL
KARIŞIKLIĞI
 ROLLERİN
DÖNMESİ
 ARGO
KONUŞMALAR
 TUTARSIZLIK
 GÜVENSİZLİK
 SOYUTTLAMA
 TAKLİDCİLİK
 KÜNTLÜK
 KUŞGUCULUK
 ACELECİLİK
 AŞIRI HEVES
 DÖVÜŞKEN
 ŞAŞKINLIK
KARARSIZLIK
İNKAR
TENKİTÇİ
İNTİBAKSIZLIK
HAYALLEME
EFKAR
KOMPLEKS
AYRICALIKLILIK
YARGILAMA
 ALKOL,SİĞARA
ÖZGÜVEN EKSİKLĞİ
DEPRESYON
BENLİK
İSTRES
ŞİDDET
BAĞIMLILIK
KAVGA
ÇATIŞMA
BENLİK
KENDİNİ KAYBETME
Genel Bakış
Bu toplantının
konusunu
açıklayan hızlı bir
genel bakış
Gündem
Soru(n)lar
Beklentiler
Beyin Fırtınası Etkinliği
 Fikir üretin
 Yaratıcı düşünmeyi “harekete geçirmek” için
oyunlardan ve alıştırmalardan yararlanın
 Fikir üretimi yavaşladığında, yeni fikirleri ortaya
çıkarmak için başka bir alıştırma deneyin
 Daha küçük gruplara ayrılmak yararlı olabilir
 Yorumların/fikirlerin tümünü yakalamak için
bilgisayar kullanın
 Genelden özele & özelden genele psiko-sosyal tahlil
seansları düzenleme
 Bireysel ve grup fikir seanslarıyla
fikir olgunluğuna erişim
Sonraki Adımlar
Fikir üretme becerisi kazanma
Üretilen fikirler araştırılacak?
Daha büyük bir grupla izlenecek?
Fikirleri gerçeğe dönüştürmeye
başlayın
Fikirlerinizin sonuçlarını bekleme
ve sonucuna sabır etme
Kurallar
 Hiçbir fikir kötü değildir
 Yaratıcı olun
 Risk alın
 Eleştiriye izin vererek sınırını ve kontrolünü
elde tutabilme
 Negatif unsurları pozitife dönüştürme
 Mevcudiyeti evrensel sinerjiye yönlendirme
Programlamaların Amaçları
YARDIM VE DEĞERLENDİRME BECERİLERİ GELİŞTİRME
 İlişki Kurma
genelde "karşılıklı yakınlık" denen iyi bir ilişki geliştirmek ilk adımı oluşturur. bu da üç temel bileşeni
içerir:
 kabul görme ve saygı
 anlama ve empati
 güven
KABUL GÖRME VE SAYGI
 danışmanın danışanlarını kendi kendilerinden sorumlu iyi seçimler yapabilen, kararlar alabilen
kişiler olarak kabul etme yetenekleri yardım sürecinin temelini oluşturur. bu inanç sistemi iyi bir
yardımcı olmanın merkezindedir. fikirlerimiz ne kadar iyi olursa olsun danışanın istek ihtiyaç ve
değerlerine uymadığı sürece önem taşımaz.
 çoğunlukla bir danışanın yapabileceği en zor şey danışmanının kendi çözümlerini bulmalarına
yardım etmektir, bu kararların en iyisi olmadığını düşünse bile. ilgi ve anlayış gösterdiğimizde ve
her birinin seçimlerinde farklı olduğu gerçeğini kabul ettiğimizde danışana olan saygımızı da
göstermiş oluruz.
ANLAMA VE EMPATİ
 empati, kendimizi danışanın yerine koyma ve durumu onun açısından görme çabasıdır.
danışmanlar, danışanlarının duygu ve düşüncelerini dinleyerek ve de anladıklarını kısa cümlelerle
tekrarlayarak empati gösterebilirler.
GÜVEN
 danışman ve danışan arasındaki güven kabul görme, anlama, empati ve saygı göstermeyle inşa
edilir. önyargısız bir tutum ve kanun sınırları içerisinde danışanların bize güvenip anlattıkları
bilgileri saklı tutmayı gerektirir.
Programlamaların Amaçları
YARDIM VE DEĞERLENDİRME BECERİLERİ GELİŞTİRME
 Değerlendirme
İkinci adım olan değerlendirmede soruları açıklığa kavuşturma, açık ya da
kapalı uçlu sorular sorma tekniklerinden yararlanılır. İlk görüşmede
öğrenilmek istenebilecek bilgilerden bazıları şöyle sıralanabilir: kişisel
bilgiler; sorun çeşitleri, şu anki hayat koşulları, aile geçmişi, sağlık, eğitim,
askerlik ve iş durumlarından oluşan kişisel geçmiş.
Değerlendirilme danışanda olumlu ya da olumsuz etkiler
uyandırabileceğinden yardım görüşmesinin değerlendirme kısmında ilgi ve
duyarlılık göstermek önemlidir. Eğer bunlar yerine getirilirse danışanlar
kendilerini anlaşılmış, rahatlamış, ümitli ve motive olmuş hissederler. Aksi
takdirde kendilerini sorgulanmış, ölçülmüş hissedebilir; endişeli ve hassas
olabilirler.
Danışmanlar düşünce ve duyguları yansıtma, değerlendirme kısmında
danışanların tepkilerine karşı duyarlı olma gibi ilişki kurma tekniklerine
önem vererek bu olumsuz tepkilerden kaçınabilirler.
Programlamaların Amaçları
YARDIM VE DEĞERLENDİRME BECERİLERİ GELİŞTİRME
Hedef Belirleme
Üçüncü kısım olan hedef belirleme danışmanın ve danışanın nereye gittiklerini öğrenme
ihtiyaçlarına cevap verir. Hedefler motive edici ve eğitimseldir, değerlendirme işlevleri vardır.
Hedef belirlenirken danışanlar yüzleşme, hayal ve canlandırma tekniklerini kullanabilirler.
Ayrıca cümle doldurmak (...istiyorum,...istemiyorum ,gibi) bu adımda yararlı olabilir.
Müdahaleler
Müdahale seçerken esnek olacağınızı, seçimleri kendi tercihleriniz, tecrübeleriniz ve durumuna
göre olduğu kadar danışanın ihtiyaçlarına ve sorunun özelliklerine göre de
temellendireceğinizi umuyoruz. Birçok danışman aşağıdaki üç temel teorik yaklaşımdan
birine dayanır.
 Duygusal müdahaleler danışmanın duyguları üzerinde yoğunlaşmalarını sağlamak
amacıyla tasarlanmıştır. Duygusal merkezli yardımcılar duyguları dinler ve yansıtırlar.
 Düşünsel müdahaleler danışanın inanç sistemini(düşüncesini) değiştirmesine yardımcı
olmak için tasarlanmıştır. Stratejiler,(a) Ellis'in (1984) ABC sürecinin mantıksız inançlarla
mücadelesini ve(b)kendine yenilmeden düşüncelerle başa çıkmaya kadar ki bilişsel
yapılandırmaları içerir.
 Davranışsal müdahaleler bireylere kötü alışkanlık haline gelmiş davranışlarını daha
istenir davranışlarla değiştirmelerine yardımcı olmak için tasarlanmıştır. Bu
müdahalelerde kullanılan bazı stratejiler şunlardır: rol oynama, prova, sistemli
duyarsızlaşma , kendini yönetme, kendini kontrol, kendini ödüllendirme ve kendinle
barışma teknikleri.
Programlamaların Amaçları
YARDIM VE DEĞERLENDİRME BECERİLERİ GELİŞTİRME
 Dördüncü yardım basamağı olan sistem müdahaleleri bireylerin içinde
bulundukları sistemi değiştirmek için tasarlanmıştır. Şu inançlara
dayanırlar:(a)sistemdeki tüm elementler bir aile gibi birbirleriyle
ilişkilidir, (b)sistemin herhangi bir parçasındaki, örneğin bireydeki,
değişim sistemin tümünde değişikliğe neden olur ve (c) sistemlerin
karşı direnç özellikleri vardır yani değişime karşı dirençlidirler. Bu, bizi
bireylerin içinde oldukları sistemde yani genellikle ailelerinde bir
değişim olmadan kendilerinin değişmesinin zor olması sonucuna
götürür.
Sistem müdahaleleri ve aile terapileri bu eğitimin kapsamı dışındadır,
açıkça bir ihtiyaç olursa danışanları bir sağlık kurumuna veya aile
terapistine yönlendirmelisiniz.
Sonuçlandırma ve İzleme
 Beşinci kısım olan sonuç ve izleme ya danışmanın ya da danışanın
yardım ilişkisini sona erdirmeye karar verdiği zaman başlayan bir
süreçtir. İzleme planlanmalı ve gerekirse diğer uzmanlara gönderilmeyi
içermelidir. Son olarak ilişki bitirilme sürecine geçilir.
STRESLE BAŞ ETME VE RAHATLAMA YOLLARI
 Kabul
 “Kabul” insan ilişkilerinin temelidir. Kişilerarası
iletişimde gelişme sağlamak, sorunlarımıza daha
sakin göz atabilmek, kendi kendimizle barışık
olabilmemiz için 3 Kabul prensibi yararlı olacaktır.
Kabul: Problemİ Kabul Etmek
Kabul: Kendini Kabul Etmek
Kabul: Karşımdakini Kabul Etmek
STRESLE BAŞ ETME VE RAHATLAMA YOLLARI
Kabul: Problemi Kabul Etmek
 Yaşamda problem olacaktır. Nasıl ki yeni bebeği olan bir anne
bebeğin geceleri sık sık uyanacağını, altını kirleteceğini, acıkınca
ağlayacağını baştan kabullenir ve bunlar için bebeğini suçlamazsa
,yardım sürecinde çalışan bir kişi gün boyu mağdurların bir çok
probemlemi ile ilgilenmek zorunda kalacaktır. “Bugün kampta
problem olacak” diye yazmalıyız. Bunu yazmak problemi ortadan
kaldırır mı? Hayır! Problem yine olur. Ama bunu baştan
kabullenirsek , probleme göstereceğimiz duygusal ve davranışsal
tepkinin dozu daha düşük olur. Böylece daha sakin tepki
verebiliriz. Sakinlik de problemlerin etkin çözümünün olmazsa
olmaz koşuludur.
 Ayrıca problem her zaman kötü bir şey değildir. Problem iyi bir
öğretme fırsatıdır. Yanlış giden şeyler üzerinde düşünmemizi ve
hatalı davranışlarla ilgili “öğretme” ve “ eğitim” yapmamızı sağlar.
STRESLE BAŞ ETME VE RAHATLAMA YOLLARI
Kabul: Kendini Kabul Etmek
 Ben de insanım. Mükemmel olmak zorunda değilim.
Toplumun bana yüklediği roller veya benden beklentileri ne
olursa olsun benim olumlu ve olumsuz duygularım var.
Olumsuz duygularımı yok sayamam veya batırmam. Onları
karşımdakine ve bana zarar vermeyecek en etkin bir şekilde
ifade etmeye çalışırım.
Kabul: Karşımdakini Kabul Etmek
 Karşımdaki kişinin bir insan olarak değerli olduğunu,
hataları ve kırıcı davranışlarının onun bütününü değersiz
kılmayacağını bilmek. Kişiye yargılamadan, küçümsemeden,
genellemeden yaklaşmak. Kişiyi kabul etmek onun her
davranışını kabul edeceğim anlamına gelmez. Karşındakini
kabul, kişinin davranışını eleştirmek ama bütününe
saldırmamaktır. Kabul edildiğini hisseden kişi mutluluk,
sevgi, güven, paylaşım, yaklaşma, sorumluluk hisseder.
PSİKOLOJİK DEBRIEFING" YÖNTEMİ
 Psikolojik "Debriefing" travmatik bir yaşantıya maruz kalmış kişilerin iki liderli bir grup
toplantısında; duygu düşüncelerini anlatma, dinleme, bilgilenme ve paylaşım yolu ile fark
etmeleri, düzene sokmaları, anlamlandırmaları ve yeniden yapılandırmaları olarak
tanımlanabilir. Psikolojik Debriefing grupları, grup terapi değildir. Ancak iyileştirici bir
etkiye sahiptir.
 Rijit olmasa da belli bir yapıya sahiptir (Ayalon ve ark. 1999, Wolmer ve ark. 1999).
 Psikolojik Debriefing grubu şu amaçlarla yapılır :
 a) Duygu ve düşünceleri birbirinden ayırt ederek tanımak ve dışa vurmak,
 b) Bozulan anlamlandırma sistemini yeniden toparlamak,
 c) Travmatik bir durumu takip eden düşünceleri, izlenimleri ve tepkileri detaylı bir
şekilde gözden geçirmek,
 d) Benzer tepkileri görerek kendi tepkilerini de normal olarak algılamak,
 e) Farklı başa çıkma yolları öğrenmek,
 f) Yaşama sevincinin desteklenerek korunmasına yardımcı olmak,
 g) İyileşme sürecini hızlandırmak,
 h) Karşılaşılabilecek başka felaketler için daima hazırlıklı olmayı sağlamak (Ayalon ve
ark. 1999,Wolmer ve ark. 1999).
TARTIŞMA BİR İLETİŞİM Mİ ?
İLETİŞİM BECERİLERİ
VE
KARŞI TARAFI
ANLAMA
SHU: NURCAN ÇİÇEK
İletişimde en önemli nokta bilgi aktarımının iki
yönlü olmasıdır. Bilgi aktarımı tek yönlü ise
bilgilendirme, çift yönlü ise iletişim olarak
adlandırılır.
İletişim hem iş, hem de özel hayatımızda çok
önemli bir yere sahiptir, insanın en önemli aracı ve
silahıdır.
Neden iletişim kurarız?
 Bilgi
 İkna
 Yönetim
 Paylaşım
 Dertleşme
 Eğlence
 Değişim
 Problem çözme
 İşbirliği vb.
Temelde…
Neden iletişim kurarız?
 Umursanmak
 Kabul görmek
 Değerli olmak VAROLMAK İÇİN…
 Yeterlilik
 Sevilmek vb…
AMAÇ ANLAŞILMAK
İLETİŞİM ENGELLERİ VE
ETKİLERİ
1. EMRETME YÖNETME:
 Korku ya da aktif direnç yaratabilir.
 Söylenenin tersini denemeye davet edebilir.
 İsyankar davranış ya da misillemeye yol açabilir.
Örnek: Ben ne diyorsam onu yap.
Örnek: Kalk yüzünü yıka, sütünü bitir, dişlerini
fırçala, ödevini bitir, ağzın doluyken konuşma…
2. UYARMA, TEHDİT ETME:
 Korku veya boyun eğme yaratabilir.
 Söz konusu sonuçların gerçekten meydana gelip
gelmeyeceğini denemeye yol açar.
 Gücenme, kızgınlık isyankarlığa neden olabilir.
Örnek: Ya yaparsın ya da…
Örnek: Zayıfları kurtaramazsan; bilgisayar
gider, cep telefonu gider, basketbol biter, müzik biter,
gitar gider, arkadaşlar biter…
3. ELEŞTİRME-SUÇLAMA-YARGILAMA:
 Yetersizlik, yanlış değerlendirme anlamı taşır.
 Eleştirilme endişesiyle kişi iletişimi keser.
 Benlik algısını ve saygısını düşürür.
Örnek: Ne biçim düşünüyorsun?
Örnek: Sen zaten tembelsin.
Örnek: Zaten başarsaydın şaşırırdım.
Örnek: Yine mi bitiremedin.
4. AD TAKMA, ALAY ETME:
 Kişinin kendini değersiz hissetmesine, sevilmediği
kanısına neden olabilir.
 Kişinin öz imgesi üzerinde olumsuz etki yapar.
Örnek: Sen cahilin tekisin.
Örnek: Ancak senin gibi biri böyle bir sakarlık
yapar.
Örnek: Koca bebek, hadi sen de sulu göz, işe
yaramaz, şişko …
5. KONU DEĞİŞTİRME, ALAYA ALMA, ŞAKAYA
VURMA, İLGİLENMEME:
 Yaşamın güçlükleriyle uğraşmak yerine onlardan
kaçınmak gerektiği mesajı verebilir.
 Sorunların önemsiz olduğu duygusu verebilir.
Örnek: Sen şimdi boşver onu da…
Örnek: Şimdi seni dinleyemem, başka işim var.
6. AHLAK DERSİ, VAAZ VERME:
Zorunluluk ya da suçluluk duyguları yaratır.
Kişinin durumunu şiddetle savunmasına neden
olabilir, sorumluluk duygusuna güvenilmediği izlenimi
verir.
Örnek: Büyüklerini her zaman saymalısın.
Örnek: Bu iş senin sorumluluğun.
7. ÖĞÜT VERME- ÇÖZÜM GETİRME:
Kişiye kendi sorunlarını çözmekten aciz olduğunu
ima eder.
Sorunu düşünüp çözüm bulmasını engeller.
Bağımlılık ya da direnme yaratabilir.
Örnek: Bence hemen……….. lısın
Örnek: Ben senin yerinde olsam…
Örnek: Bak sana bir öneri vereyim.
8. ÖVME, GÖRÜŞÜNE KATILMA
Beklentilerin çok yüksek olduğunu ima eder,
İstenilen davranışı yaptırabilmek için söylenen içtenlikten
yoksun bir manevra gibi algılanabilir,
Dinleyenin öz-imgesi ile övgü arasında bir uyum yoksa
kaygı yaratabilir.
“Sen her şeyi yaparsın”
“Bence harika bir iş yapıyorsun’’
9. SORU SORMA, ARAŞTIRMA
Soruları cevaplama genellikle hayır demeye veya yalan
söylemeye neden olabilir,
Sorular korku ve endişe yaratabilir,
Sorulara cevap verme telaşı kişinin sorununu gözden
kaçırmasına neden olabilir.
“Kafana bu sorunu kim soktu?”
“Ders çalışman için neden plan yapmıyorsun?”
10. MANTIK YOLUYLA İNANDIRMA, TARTIŞMA
 Savunucu tutumları ve karşı koymayı kışkırtır,
 İletişimin kesilmesine neden olur
 Dinleyenin kendini yetersiz hissetmesine neden olur
“Eğer sorumluluk almayı öğrenirsen insanlar seni daha çok
sever”
“olaylar gösteriyor ki….”
11. TAHLİL ETME, TANI KOYMA
Tehdit ve tedirgin edici olabilir,başarısızlık duygusu
uyandırabilir
Kişi kendisine güvenilmediği kanısına varabilir,
Yanlış anlaşılma endişesi ile iletişimin kesilmesine neden
olabilir.
“Senin derdin ne biliyor musun? Pireyi deve yapmak”
12. GÜVEN VERME, TESELLİ ETME
Kişinin kendini anlaşılmamış hissetmesine ve kızgınlık
duymasına neden olabilir,
Kişi kendini kötü hissetmen doğru değil mesajını alabilir.
“Bunlar herkesin başına gelir”
“Merak etme her şey düzelir”
“Canını fazla sıkma”
“Boşver canın sağolsun”
ETKİLİ(SAĞLIKLI)İLETİŞİM
 Etkili iletişim kişilerin birbirlerini doğru olarak
anlayıp bunu birbirlerine iletmeleri, birbirlerine saygı
ile davranmaları, anladıklarını ve anlaşıldıklarını
hissetmeleri ile olasıdır.
ETKİN DİNLEME
İletişim becerilerinin en önemlisi olarak
sayabileceğimiz dinlemek, diğer insanlar ile iletişim
kurmak isteyen herkes için önem taşımaktadır.
İletişim içinde bulunulan kişiyi yargılamadan,
sözünü kesmeden, bedene uygun biçim vererek, göz
teması kurarak yapılan dinlemeye etkin dinleme
denir.
İyi bir dinleyici, iletişim kurduğu kişinin yalnız
söylediklerini değil; yüzü, eli, kolları ve bedeniyle
yaptıklarını da duyar. Çünkü yüz ifadeleri, el, kol
hareketleri, bedenin duruş tarzı, ses tonu gibi sözsüz
mesajlar da iletişimin bir parçasıdır. Hatta bazen tek
başına iletişimdir.
Bu nedenle dinlerken, özellikle duraklamalarda
gerçekten dinlediğimizi göstermek için sözsüz
belirtiler vermekte yarar vardır.
Kabul tepkileri(baş sallamak, gülümsemek, kaş
çatmak, vb.) uygun zamanda kullanılırsa, anlatanı
gerçekten dinlediğimiz mesajını verirler.
Bütün insanlar söylediklerinin önemli ve değerli
olduğun düşünürler. Karşımızdaki kişiyi dinleme
biçimimiz, ona verdiğimiz değerin önemli bir
kanıtıdır.
Nasıl Dinliyoruz:
 Görünüşte dinleme: Beden orada, kafa başka yerde
 Seçerek dinleme: İşine geleni dinleme
 Şartlanmış dinleme: Ön yargılı
 Savunucu dinleme: Alıngan, suçlayıcı
 Tuzak kurucu dinleme: Açık yakalama, zora sokma
……………………………………………..sizin benzer örnekleriniz
nelerdir ?
……………………………………………………………….
DUYMAK
İÇİN
EVVELA
DİNLEMEK
GEREKİR!…
Sizlere İletişim Kazalarından
Uzak Günler Dileriz 
SHU: DENİZ DALGIÇ
 Stresin ne olduğunu ortaya çıkmasına neden olan
durumları ve stresle başa çıkma tekniklerini
öğretme.
 AMAÇLAR:
 Stresin tanımı
 Stresin fiziksel belirtilerini gözden geçirme.
 Stresle baş etme tekniklerini tanıtma.
 a) Bedensel teknikler
 b) Zihinsel teknikler
ÇALIŞMANIN HEDEFLERİ:
Stres
 Stres bir kişi kendi duygusal, sosyal ve
fiziksel kaynakları ile başedebileceğinin
üstünde bir baskı ile karşılaşmasıdır.
(Zacarro & Riley, 1987)
 Stres günlük yaşamın bir parçasıdır.
 *Stres uyum sağlamak zorunda olduğumuz
herhangi bir değişikliktir. (İş değişikliği,
hastalık, boşanma, yeni bir şef, ölüm,
sınav….gibi)
 Genellikle bilmediğimiz durumlardan
korkarız. Bu nedenle heyecan, kızgınlık
 gibi duygularla baş etme yöntemlerini
bilmek yararlı olur.
STRES NE YAPAR?
 vucutta bazı değişiklikler OLUR. Kalp hızlanır, kan
basıncı artar. Terlemeye başlarız. Kan mideden ve uç
noktalarda- GERİ KAÇAR elimiz ayağımız soğur.
Diyafram ve anüs kilitlenir. Daha iyi görmek için göz
bebekleri genişler. Kulaklar keskinleşir.
 Bu : SİNDİRİM ZORLUKLARI, vucudun mikroplara
karşı zayıflaması GİBİ arada uzun sürede zararlı
olabilecek bazı değişiklikler de olur
 Tehlike mesajlarının yollanması durduğunda, bu
tepkiler üç dakika içinde durur ve vucudun
fonksiyonları normale döner.
STRES NE YAPAR?
 Kronik streste bu durum devam eder. Kas sistemi,
sindirim sistemi ve kardiovaskuler sistemdeki “acil
durum” hali devam eder. Bazılarının kasları zayıflar,
tansiyon çıkar, peptik ülser, kolit, kronik ishal,
mensturasyon düzensizlikleri, bronşit, astım, hattı
insulin kaybı ile bağlantılı şeker hastalığı oluşabilir.
 *Rahatlama egzersizleri vucudun alarm tepkisini
normalize edebilir. Stresimizi farketmek ve
rahatlamayı öğrenmek bizim elimizdedir.
 Stresin üç kaynağı bulunur:
 1. Çevreniz,
 2. Vucudunuz,
 3. Düşünceleriniz
NEDEN STRES YAŞANIR?
ÇEVRE
 Çevreniz sizi uyum sağlamanız gereken
talepler bombardımanına tutar. Hava
koşulları, gürültü, kalabalık, kişilerarası
talepler, zaman baskısı, performans
standartları… Güvenliğimizi ve kendinize
saygınızı tehlikeye sokan bir yığın tehdit…
 STRES SADECE DIŞ ÇEVREDEKİ
KAYNAKLARDAN OLUŞMAZ:
 BELİRSİZLİĞE DAYANAMAMAMIZ,
OLUMSUZ DÜŞÜNCELER,
 GERÇEKÇİ OLMAYAN BEKLENTİLER
MÜKEMMEL OLMA İSTEĞİ.v.b.
İÇSEL NEDENLER DE STRES YARATIR.
FİZİKSEL NEDENLER
Ergenlik çağı, menapoz dönemi,
yaşlanma, hastalık, az egzersiz, aşırı
egzersiz, perhiz, uyku düzensizlikleri.
Çevresel tehditlere gösterdiğimiz
reaksiyonlar da vucudumuzu etkiler, bu
etkilenme de bir stres yaratır.
 Örnek olay 1: Bir adam, kaçak bir yolcu olarak hareket etmekte olan bir trene son anda
biner ve kendini bir
 frigo vagonunda yani kocaman bir buzdolabının içinde bulur. Dışarı çıkması olanaksızdır.
Tren beş saat
 sonra bir istasyonda duracaktır ki, bu durumda ölüm kaçınılmazdır. Gerçekten de vagonu
açtıkları zaman onu
 ölü olarak bulurlar. Kimse ölüm nedeninin donma sonucu olduğunu tahmin edemez. Çünkü,
soğutucular
 çalışmadığından vagon, normal ısıdadır. Otopsi sonucunda adamın korkudan öldüğü
saptanır.
 Örnek olay 2: Öğrencilerden oluşan beş kişilik bir mağara araştırma grubu bir mağarada
mahsur kalır.
 Kurtarıcı ekip gelmediği takdirde yaklaşık dört saat sonra oksijen biteceği için hepsinin
öleceğini
 saptarlar. Dört saat sonra bir tek kişi yaşar. Kolunda saati olmayan tek kişi.
 Örnek olay 3: Kaygan, buzlu zeminlerde yürürken “Ya düşersem?” dediğiniz oldu mu?
İnsanlar genelde düşme
 korkusu yaşadıklarında düşerler.
 Ayrıca konuşurken kekelemekten ya da yüzünüzün kızarmasından korktuğunuzda hep
korktuğunuz şey
 başınıza gelmez mi?
STRES YARATAN DÜŞÜNCELER
 Üçüncü kaynak: düşüncelerimizdir.
Beynimiz çevremizdeki karmaşık
değişiklikleri yorumlar ve panik düğmesine
basılıp basılmayacağına karar verir.
Amirinizin surat asmasını işinizi iyi
yapmadığınız şeklinde yorumlarsanız bu
durum sizde endişe yaratır. Oysa onun surat
asmasını yorgunluğuna veya evinde bazı
sıkıntıları olabileceğine yorarsanız , bu
yorum korkutucu olmaz.
STRESLE
BAŞETME
VE
KENDİ
KENDİNE
YARDIM
KİŞİLERİ
ETKİLEYEN;
OLAYLAR DEĞİL,
OLAYLARA
VERDİKLERİ
ANLAMLARDIR…
STRES NEDİR?
STRES NEDİR?
Stres, kavramıyla ilgili birçok tanım yapılmıştır.
Bunlardan bazılarına bakacak olursak;
STRES NEDİR?
Cüceloğlu’ na göre stres, bireyin fiziksel ve sosyal
çevredeki uyumsuz koşullar nedeniyle, bedensel ve
psikolojik sınırlarının ötesinde harcadığı enerjidir.
STRES NEDİR?
Bireyin duygusal ya da fiziksel durumuna karşı
olası bir tehdit sezdiğinde, vücudun da veya beyninde
oluşan bir tepkidir.
STRES NEDİR?
Bireyin tehdit edici çevre özelliklerine karşı
gösterdiği bir tepkidir (Steers, 1981).
STRES NEDİR?
Kişinin duygu ve düşünce süreçleri veya fiziki
şartları ile ilgili, çevresiyle baş edebilme gücünü tehdit
eden bir gerilim durumudur (Davis, 1982).
Kısacası; Stres,bir durumun kişi üzerinde
yarattığı fiziksel veya psikolojik zorlanmayı ifade eder.
 Vücudumuzun olaylara tepki verme biçimidir.
 Savaş veya kaç yanıtıdır.
 Bedensel ve psikolojik tepkiler zinciridir.
STRESİN TARİHÇESİ
Stres sözcüğü, Latince ‘Estrictia’ dan
gelmektedir.
17. yüzyılda stres: Felaket, bela, musibet, dert,
keder, elem gibi anlamlarda kullanılmıştır.
 18. ve 19. yüzyıllarda kavramın anlamı değişmiş ve
güç, baskı, zor gibi anlamlarda kullanılmıştır.
 19. ve 20. yüzyıllarda stres, bedensel ve ruhsal
hastalıkların sebebi olarak düşünülmüştür.
 İngiliz dilinde stres, insan tecrübesi anlamına
gelmektedir.
STRESİN ÖNEMİ
 Stresle başa çıkma programları ABD’nin en büyük
şirketlerinde uygulanmaktadır.
 Ülkemizde en çok talep gören hizmet içi eğitim
konuları stres yönetimidir.
 Stresle başa çıkma programlarına yatırılan her 1 dolar
için sağlık harcamalarından 5.75 dolar tasarruf edilir.
Stres Sırasında Organizmada Meydana Gelen
Değişimler
Selye, bedenin stresli durumlarda verdiği üç
aşamalı tepkiyi ‘Genel Uyum Sendromu’ olarak
adlandırmıştır. Bu kurama göre, organizmanın strese
tepkisi üç aşamada gerçekleşir. Bunlar alarm tepkisi,
direnme ve tükenme aşamalarıdır.
1-) ALARM AŞAMASI
Bu dönem insanın dış uyaranı stres olarak
algıladığı durumdur. Kişi bu aşamada savaş ya da kaç
tepkisi kullanır. Bu durum kalp atışlarının hızlanması,
tansiyonun yükselmesi, solunumun hızlanması ve ani
adrenalin salgılanması biçiminde gelişir.
2-)DİRENME AŞAMASI
Bu dönem stresle yüz yüze kalınan, araya başka
stresler girmezse baş edilebilecek dönemdir. Bunun
doğrultusunda kalp atışı, solunum ve tansiyon düzene
girer.
3-)TÜKENME AŞAMASI
Stres verici olay çok ciddi ise ve uzun sürerse
bireyin gayreti kırılır ve davranışlarında ciddi derecede
sapmalar ve hayal kırıklıklarının yaşandığı bir evreye
girilir.
Eğer stres kaynağı ile başa çıkılamaz ve uyum
sağlanamaz ise, fiziksel kaynaklar kullanılamaz ve
tükenme aşamasına geçilir. Kişi tükenmiştir ve stres
kaynağı hala mevcuttur.
Strese karşı verilen tepkiler uzun bir zaman dilimi
içinde kronik hastalıkların gelişmesine zemin hazırlar.
Bu hastalıklar;
baş ağrısı
yüksek tansiyon
kalp rahatsızlıkları
gibi bedensel hastalıklar olabildikleri gibi, psikolojik
hastalıklar da olabilir.
STRES KAVRAMININ ÖZELLİKLERİ
 Stres, kaçınılmazdır.
 Stresin tamamen yok olması yaşamın bitmesiyle
mümkündür.
 Stres, yaşıyor ve çalışıyor olmanın tek ürünüdür.
 Stres, kişiseldir.
 Stres, cinsiyete göre de farklılık gösterir.
 Stres, meslek gruplarına göre de farklılık gösterir.
STRES DÜZEYİ TESTİ
 Size 13 soru sorulacaktır. Eğer soruya yanıtınız;
EVET ise 1 Puan
HAYIR ise 0 Puan veriniz.
1-)Uykuya dalmakta zorluk çekiyorum.
2-)Gece sık sık uykum kaçar.
3-)Hazımsızlık, yüksek tansiyona bağlı baş ağrıları, baş
dönmeleri, kas tutulmaları gibi sıkıntılarım var.
4-)Diğer insanlar beni rahatsız ediyor.
5-) Kafamı dinlemek, sakinleşmek ya da bir kitap
okumak benim için çok zordur.
6-)Yavaş çalışan ve yavaş konuşan insanlar beni rahatsız
eder.
7-)Sakinleşebilmek için sigara, alkol ya da uyku ilaçları
kullanırım.
8-)Aceleciyimdir.
9-)Bir yere geç kalınca ya da oraya zamanında gitmem
engellenince kızarım.
10-)Çalışma gününün sonunda kendimi gereğinden fazla
yorgun hissediyorum.
11-)Yapacak bir işim olmadığında huzursuz olurum.
12-)Ailem, arkadaşlarım ve çevremdekiler benim çok
sinirli ve gergin olduğumu düşünürler.
13-)Konsantre olamayacak veya rahat düşünemeyecek
kadar yıpranmış olduğum zamanlar oluyor.
SONUÇLAR
 2 puan ve daha az: Stres ölçünüzü aşmamışsınız.
 3-6 puan arası: Rahat edebileceğinizden biraz daha
fazla stres altındasınız.
 7-10 puan arası: Fazla stres altındasınız ve biraz
rahatlamanız gerekiyor.
 11 ve üstü: Stres düzeyiniz çok yüksek. Bu baskıyı
azaltmazsanız stresle ilgili hastalıklara
yakalanabilirsiniz.
BİREYSEL STRES KAYNAKLARI
 Kişilik tipleri: 3’e ayrılır. A, B ve karma
A Tipi Kişilik Özellikleri B Tipi Kişilik Özellikleri
Sürekli hareket eder. Zaman ile ilgilenmez
Hızlı yürür. Sabırlıdır.
Hızlı yer. Eğlenmek için oyun oynar.
Hızlı konuşur. Suçluluk duymadan dinlenir.
Sabırsızdır. Acelesi yoktur.
İki şeyi aynı anda yapar. İşi bitirmek için zaman saplantısı
yoktur.
Başarıyı, miktarı ile ölçer.
Rekabeti sever.
Zaman baskısını hisseder.
Yapılan araştırmalara göre, A tipi kişilikte olan
insanların kanlarındaki kolesterol miktarı ve kalp
krizi geçirme olasılıkları çok yüksektir.
 ABD’ de yapılan bir araştırmada yöneticilerin yüzde
atmışının A tipi kişiliğe sahip oldukları gözlenmiştir.
 YAŞ
Orta ve ileri yaşlarda stresten etkilenme daha
fazla; menapoz ve andropoz belirtileri, fiziksel-
zihinsel denge ve kontrolün azalması, çalışma
temposuna uyamama vb.
 CİNSİYET
Stresten kadın çalışanlar daha çok etkilenir;
cinsiyet ayrımı, cinsel taciz, şiddet, aile yaşamındaki
konumu, mobing vb.
 AİLE HAYATI
Kayıplar, ayrılıklar, hastalıklar, boşanma, evlenme,
çocuk sahibi olma veya olamama vb.
 SOSYO-EKONOMİK DÜZEY
Ekonomik durumu iyi olan ve olmayanın, statü ve
sorumluluk sahibi olan ve olmayanın yaşadığı stres çok
farklıdır.
STRESİN NEDENLERİ
Psikolojik yükü ağır olan ortamlarda çalışmak, iş
yoğunluğu, sürekli kriz olma ihtimali, mülteci
kampında görev yapmanın zorlukları, uzun süre
benzer stresli ortamda kalmak, ağır ve yoğun
hikayelerle etkilenmek, belirsizlikler gibi dış kaynaklar
ve iç dünyamızdaki özellikler stresi ve etkilenme
boyutunu artırabilecek nedenlerdir.
STRESİN NEDENLERİ
 Gelişim dönemleri (ergenlik, menapoz,andropoz,
yaşlanma, adet dönemleri)
 Engellenme ve çatışmalar (ailede, iş hayatında)
 Yaşam olayları(evlenme, boşanma, emeklilik, çocuk
sahibi olma vb.)
 Yaşamın tehlikede olması
 Rekabet
 İşte terfi
 Sinir bozucu olaylar
 Gürültü
STRESİN NEDENLERİ
 İşte belirsizlik ve çözümsüzlük
 Zaman sınırlamaları
 Virüsler
 Hava kirliliği
 Kalabalık
 İklim vb.
Stresin en önemli nedenlerinden biri de
düşüncelerimizdir. Olumlu veya olumsuz düşünceler
stres boyutumuzu etkilemekte ve bu durum
doğrultusunda vücudumuz fizyolojik ve psikolojik
olarak etkilenmektedir.
OLUMSUZ DÜŞÜNCE
HİKAYE
ANLATIMI
Stresin Olumlu Etkileri
 Koruyucu bir tepkidir.
 Uyarıcı bir etki yapar.
 Zor durumlarla başa çıkmamızı sağlar.
 Öğrenme seviyesini yükseltir.
 Algı ve dikkat düzeyini artırır.
 Zihinsel aktiviteyi artırır.
Uzmanlar, bir miktar stresin herkes için gerekli ve
yararlı olduğunu söylemektedir.
NEGATİF STRES
 Algı ve dikkat düzeyini bozar.
 Öğrenme seviyesini düşürür.
 Zihinsel verimliliği azaltır.
 Yapılan bütün işlerde performansı düşürür.
STRES BELİRTİLERİ
Stres belirtileri 3’ e ayrılır.
1-) FİZİKSEL
BELİRTİLER
2-)DUYGUSAL
BELİRTİLER
3-)ZİHİNSEL
BELİRTİLER
STRES BELİRTİLERİ
1-) FİZİKSEL BELİRTİLER
 Solunum sayısı artar (bedene daha fazla oksijen
sağlanır).
 Tükürük artar.
 Kalp vurum sayısı artar ve kan basıncı yükselir.
1-) FİZİKSEL BELİRTİLER
 Kas gerimi artar
 Sindirim yavaşlar veya durur.
 Gözbebekleri büyür (daha fazla ışık alınarak algıyı
güçlendirmeye yardımcı olur)
 Bütün duyumlar artar (dış ortamdan daha çok
haberdar olunması sağlanır)
 Kanda alyuvarlar artar (beyne ve kaslara daha fazla
oksijen taşınır).
1-) FİZİKSEL BELİRTİLER
 Çarpıntı
 yorgunluk
 baş ağrısı
 soğuk yada sıcak basması
 nefes darlığı
 mide bulantısı
 uyku bozuklukları
 ellerde titreme
 iştahta bozulmalar
 boyunda, ensede, belde, sırtta ağrı ve kasılmalar.
2-)DUYGUSAL BELİRTİLER
 Huzursuzluk, sıkıntı, gerginlik
 Kaygılı olmak
 Neşesizleşme, durgunlaşma, çökkünlük hali
 Sinirlilik, saldırganlık veya kayıtsızlık
 Duygusal olmak
2-)DUYGUSAL BELİRTİLER
 Değersizlik, güvensizlik hissetmek
 tahammülsüzlük
 korku duymak, ürkmek
3-) ZİHİNSEL BELİRTİLER
 Unutkanlık
 Konsantrasyonda azalma
 Kararsızlık
 Organize olamamak
 Zihin karışıklığı
 İlgi azalması
 Matematik hataların artması
 Zihinsel durgunluk
3-) ZİHİNSEL BELİRTİLER
 Özgüven eksikliği
 karamsar düşünmek
 sürekli hayal kurmak
STRES NE ZAMAN SORUN OLUŞTURUR
 Stres aşırı hissedildiğinde
 Süreğen olduğunda
 Stres yaratan birden fazla faktör bir araya geldiğinde
 Kişinin sosyal destekleri yetersiz olduğunda
STRES NE ZAMAN SORUN OLUŞTURUR
 Stresle baş etme yöntemleri etkin bir şekilde
kullanılmadığında
 Kişinin kendisini psikolojik açıdan güçsüz
hissettiğinde
 Mücadele gücünü yitirdiğinde
 Hayatının kontrolünü kendi iradesi ile sağlayamadığı
durumlarda
Stres, bulaşıcıdır. Bu yüzden beraber çalıştığınız
insanların stresinin size bulaşmamasına özen gösterin.
Stres altında insanların yaptığı en sık yanlışlar
 Önemli veya önemsiz, daha önceden kolaylıkla
verilebilen kararları vermekte güçlük,
 Alışılmış davranış biçimlerinde önemli değişiklik
 En iyi olanı değil, garanti olanı seçmek,
 Uygun olmayan durumlarda ortaya çıkan öfke,
düşmanlık ve kızgınlık dalgaları,
 Sigara ve içki içme eğiliminin artması
Stres altında insanların yaptığı en sık yanlışlar
 Kişisel hata ve başarısızlıkları sürekli düşünmek,
 Ara sıra hayal kurmak, sık sık düşünceye dalıp gitmek,
 Birlikte olunan kimselere aşırı güven (veya güvensizlik),
Stres altında insanların yaptığı en sık yanlışlar
 Alışılmıştan daha titiz veya işin gerektirdiğinden
daha fazla çalışmak
 Konuşma ve yazıda belirsizlik ve kopukluk,
 Nispeten önemsiz konularda aşırı endişelenme
veya tam tersine gerçek problemler karşısında
ilgisizlik ve kayıtsızlık
Stres altında insanların yaptığı en sık yanlışlar
 Sağlığa aşırı ilgi,
 Uyku bozukluğu (zor uyuma veya gece boyu sık sık
uyanma)
 Duygusal ve cinsel hayatta düşüncesiz davranışlar
İŞYERİNDE STRES KAVRAMI
İçinde bulunduğumuz 21. yüzyılın zor, rekabetçi,
aşırı çalışmaya dayalı endüstriyel yaşamı, iş yerimizde
stres faktörünün daha belirgin şekilde ortaya
çıkmasına yol açmış ve insanları tehdit eden bir büyük
tehlike olarak belirmiştir.
İŞYERİNDE STRES KAVRAMI
İş ortamı strese her zaman elverişlidir. Bir işte
bireyden pek çok şey ya da çok az şey istenmesi stres
yaratır. Açıkçası işin her yönü strese yol açabilir. Aşırı
sıcak, gürültü, ışık ya da çok az sorumluluk, çok fazla
iş, aşırı veya az denetim insanlarda strese neden
olabilir. Ancak stres bireyden bireye farklılık
gösterebilir.
İŞYERİNDE STRES KAVRAMI
Stres, iş yerlerinde kas-iskelet sistemi
hastalıklarından sonra en sık rastlanan ikinci sağlık
sorunudur.
İŞ YERİNDEKİ KRONİK STRES KAYNAKLARI
1-) ÖRGÜTTEKİ ROL:
Rol çatışması, rol belirsizliği, alınan kararlara
katılamamak.
2-) KİŞİLER ARASI ÇATIŞMA:
İş yerinde üstleriyle veya diğer iş arkadaşlarıyla
yaşanan tatsız olaylar gerginliğe ve bu da doğrudan
strese neden olmaktadır.
İŞ YERİNDEKİ KRONİK STRES KAYNAKLARI
3-)SORUMLULUK:
Diğer insanların sorumluluğunu üstlenmek, kişilerde
gerginlik yaratan bir stres kaynağıdır. Araştırmalar
özellikle insanlardan sorumlu olan yöneticilerin yoğun
olarak strese maruz kaldıklarını göstermektedir.
Böylece bu insanların diğerlerine göre daha fazla kalp
krizi, ülser, yüksek tansiyon sorunları ortaya
çıkmaktadır.
İŞ YERİNDEKİ KRONİK STRES KAYNAKLARI
4-)İŞ GÜVENLİĞİ:
İşini kaybetme korkusu veya her an ölüm korkusu
yaşamak bireyin benlik saygısının azalmasına yol
açabilmektedir.
Özellikle yoğun ekonomik krizlerin yaşandığı, şirket
küçülmeleri gibi dönemlerde çalışanların stres
düzeyleri oldukça yüksektir.
İŞ YERİNDEKİ KRONİK STRES KAYNAKLARI
5-)YÖNETİM TARZI:
Otokratik bir anlayışla yönetilen iş yerlerinde özellikle
tepeye doğru yükselen güç kullanımı, çalışanların stres
içinde olmalarına yol açar. Özellikle cezanın kullanımı,
kişilerde gerilim oluşturur.
İŞ YERİNDEKİ KRONİK STRES KAYNAKLARI
6-)FİZİKİ MEKAN VE ÇEVRE ŞARTLARI:
İşin fiziksel çevre şartlarını oluşturan hava koşulları,
aydınlanma, ısı, gürültü gibi unsurların çalışanların
sağlığını, fizyolojik ve psikolojik durumunu etkilediği
bilinmektedir.
İŞ YERİNDEKİ KRONİK STRES KAYNAKLARI
7-)YOĞUN İŞ YÜKÜ-HASTA SAYISININ FAZLA
OLMASI
8-)ZAMAN YETERSİZLİĞİ
9-)KARİYER ENGELİ
10-)PERSONEL SAYISININ AZ OLMASI
11-)ÜCRETLERİN AZLIĞI-ÜCRET EŞİTSİZLİĞİ
12-)DİNLENME ZAMANLARININ AZ OLMASI
ÖZEL
YERİNİZİ
YARATMA
ETKİNLİĞİ
İŞ YERİNDEKİ STRESLE BAŞA ÇIKABİLMEK İÇİN
 Çalışanlarının rollerinin belirlenmesi
 Sosyal destek sağlama
 Aşırı iş yükünü ortadan kaldırma
 Çalışma koşullarını yeniden gözden geçirme
 Çalışanların kararlara katılımını sağlamak
 Çalışanların güven duygularını geliştirme
 Stresli personele danışmanlık tedbiri vermek
STRES YÖNETİMİ
Yaşam becerilerini ve yaşam kalitesini artırmak
amacıyla, yeni başa çıkabilme becerileri geliştirmek ve
strese neden olan faktörlere karşı toleransımızı
artırabilmektir. Yani stresle bilinçli mücadele etme
çabalarıdır.
OLAYLARI BAZEN
KONTROL EDEMEYİZ
AMA
STRESİMİZİ KONTROL
EDEBİLİRİZ…
STRESİMİZİ YÖNETİRKEN
 Boşaltılmamış stresin tanınması ve onun
hayatımızdaki etkilerinin bilinmesi stresin zararlı
etkilerinin azaltılması için yeterli değildir.
 Stresin bir çok kaynağı olduğu kadar, onu yönetmenin
de bir çok yolu vardır. Bütün yapılması gereken
enerjinizi değişime yöneltmektir.
 Değişim stres kaynaklarının ve sizin bunlara
tepkinizin ne olduğunun ortaya konulması ile başlar.
STRESİMİZİ YÖNETİRKEN
 Sizi nelerin strese soktuğunu ve bunlara karşı fiziksel
ve duygusal tepkilerinizin neler olduğunu tespit edin.
 Dikkatinizi rahatsızlığınıza verin. Bunu ihmal
etmeyin. Probleminizin etkisinde de kalmayın.
 Vücudunuzun strese nasıl tepki verdiğini belirleyin.
Sinirli mi oluyorsunuz yoksa bedensel olarak gerginlik
mi yaşıyorsunuz ve bunu ne şekilde yaşıyorsunuz?
STRESİMİZİ YÖNETİRKEN
 Neyi değiştirebileceğinizi tespit edin.
 Sizi strese sokan şeyden kaçınabilir ya da onu
tamamen ortadan kaldırabilir misiniz?
 Bu stres uyandırıcıların şiddetini azaltabilir misiniz?
STRESİMİZİ YÖNETİRKEN
 Strese karşı gösterdiğiniz duygusal tepkilerinizin
yoğunluğunu azaltın.
 Stres tepkisi genellikle sizin tehlike algınız veya
fiziksel ya da duygusal olarak tehlikede olma
durumuyla başlatılır. Sizde stres uyandıran durumu
çok tehlikeli ya da baş edilmez olarak görüyor
musunuz?
STRESİMİZİ YÖNETİRKEN
 Daha ılımlı bakış açıları geliştirin; stresi başa
çıkabileceğiniz bir durum olarak görmeye çalışın.
 Aşırı duygularınızı hafifletmeye çalışın. Durumu
değerlendirin.
 Meselenin olumsuz yanlarına çaba harcamayın.
STRESİMİZİ YÖNETİRKEN
 Strese karşı gösterdiğiniz fiziksel tepkilerinizi makul
hale sokmayı öğrenin.
 Yavaş ve derin nefes alma, kalp atışlarınızı ve nefes
alıp vermenizi normale getirir.
 Rahatlama teknikleri kas gerginliğini azaltır.
STRESİMİZİ YÖNETİRKEN
 Fiziksel gücünüzü oluşturun.
 Kalp sağlığınız için haftada 3-4 defa yürüme, yüzme,
bisiklete binme gibi egzersizler yapın.
 Egzersizler insanın metabolizmasına etki ederek,
bireyi rahatlatan bazı kimyasal salgıların
salgılanmasına yardımcı olur.
 “EKİP ÇALIŞMASI”na önem veriniz ve ekip içi
ilişkilerinizi korumaya çalışınız.
STRESİMİZİ YÖNETİRKEN
 Dengeli beslenin, gerekli vitaminleri ve mineralleri
alın; özellikle B grubu vitaminleri ve magnezyum.
 İdeal kilonuzu muhafaza edin
 Sigaradan, aşırı kahve ve çay içmekten ve diğer
uyarıcılardan kaçının
 İşi eğlenceli hale getirin
 Yeteri kadar uyuyun. Mümkün mertebe uyku
programınıza uyun
STRESİMİZİ YÖNETİRKEN
 Duygusal gücünüzü ve enerji kaynaklarınızı muhafaza
edin.
 Yakın ilişkiler ve dostluklar kurmaya çalışın.
 Eve dönüşte kendinize zaman ayırın.
 Başkalarını dinleyiniz ve onlara destek olmaya
çalışınız. Yaşadığınız deneyimleri ve verdiğiniz
tepkileri çevrenizdekilerle paylaşınız.
STRESİMİZİ YÖNETİRKEN
 Derin nefes alma,
 gevşeme,
 meditasyon,
 yoga,
 ibadet,
 fiziksel etkinlikler,
 müzik,
 kitap okumak,
 mizah
Gibi STRES ATMA etkinliklerinden kendinize uygun
olanları gerçekleştirin…
NEFES AL, NEFES VER,
RAHATLA
Belki denemek
istersiniz ?
Şu anda oturduğunuz
yerde birlikte bir
egzersiz yapalım.
NEFES
ALMA
TEKNİKLERİ
ETKİNLİĞİ
YAŞAMINIZDAKİ
STRESE
DUR DEYİN,
STRES
YAŞAMINIZA
DUR
DEMEDEN ! ! !
STRESLE BAŞ ETME VE RAHATLAMA YOLLARI
 OLAYLARI KONTROL EDEMEYİZ AMA
STERSİMİZİ KONTROL EDEBİLİRİZ.
 Sizin stresinizi neler rahatlatır? neler
yaparsınız
 Stresle Başa Çıkma Teknikleri:
 Stresle baş etmede stresin öncesinde, stres
sırasında ve stres sonrasında olmak üzere bazı
özel teknikler
 kullanılır. Bunları yapmaktaki amaç, olabilecek
yersiz tepkileri azaltmak, bireyin olayı sağlıklı bir
açıdan
 görüp değerlendirmesini sağlamak; sonuç olarak
da stresin olumsuz etkilerini ortadan
kaldırmaktır. Bu
 teknikler “Bedensel” ve “Zihinsel” olmak üzere
ikiye ayrılır.
STRESLE BAŞ ETME VE RAHATLAMA YOLLARI
 İLK ÖNCE STRESİN FARKINA VARMAK GEREKİR.
KENDİNİZE SORUN “Bu …(KİŞİ/YER/OLAY/ ŞEY)
kaslarımı gerginleştiriyor mu?
Kalp atışlarım değişiyor mu? Ellerim soğuk mu terli mi?
Karnım da bir düğüm mü oluyor? Bırakıp uzaklaşmak mı
geliyor içimden? Ya da kontrolumü kaybetmeme mi neden
oluyor?
 Stresi uzaklaştıracak yolları devreye sokun:
 Bedensel rahatlama
 Zihinsel rahatlama
 Sosyal destek alma
 Ruhsal rahatlama yolları
AFAD BAŞKANLIK UZMANLARI PSİKO-SOSYAL DESTEK EĞİTİCİ EĞİTİMİ-EYLÜL 2014
STRESLE BAŞ ETME VE RAHATLAMA YOLLARI
Bedensel rahatlama:
Gerinme
Nefes alma :
 Bedensel hareketler
STRESLE BAŞ ETME VE RAHATLAMA YOLLARI
 Zihinsel rahatlama
 Hayal gücünü kullanma
 Düşüncelerin farkındalığı düşünce
durdurma düşünce engelleme
Sosyal destek:
Ruhsal rahatlama:
KENDİMİZ İÇİN NELER YAPABİLİRİZ
 İyi beslen
 Dinlenmeye zaman ayır
 Alkol, sigaradan uzak dur
 Her şeye hazırlıklı ol
 İletişim kur
 Aile ile birlikte zaman geçir
 Yasını tut
 İbadet et
SİZLERE
STRES-(SİZ)
HUZURLU
GÜNLER
DİLERİZ 
SHU: SERAP BAĞCI
SHU:SERKAN EDİNCİK
ÖFKE YÖNETİMİ
VE
ÇATIŞMA ÇÖZME
Herhangi bir kimse öfkelenebilir.
Bu kolaydır.
Ne var ki;
Doğru insana
Doğru derecede
Doğru zamanda
Doğru maksatla ve
Doğru biçimde öfkelenmek
İşte bu zordur…
ARİSTO
ÖFKE NEDİR?
ÖFKE NEDİR?
Engellenme, saldırıya uğrama, tehdit edilme,
yoksun bırakılma, kısıtlanma gibi durumlarda
hissedilen ve genellikle neden olan şeye ya da kişiye
yönelik saldırgan davranışlarla sonuçlanabilen yoğun
olumsuz duygu şeklinde tanımlanabilir.
Duyguların Özellikleri
 Duygular normaldir, herkes her duyguyu yaşar.
 Duygular kişiyi iyi ya da kötü hissettirir ama iyi ya da
kötü insan yapmaz.
 Duygular birden oluşur ve nedeni yoktur.
 Duygular dakikadan dakikaya, kişiden kişiye, yerden
yere değişir. Her an aynı duygular içinde olmayız.
 Duygular görülmez ve duyulmaz, içimizdedir.
Duyguların Özellikleri
 Duygularımız vücudumuzdadır. Kafamızda değil.
Örneğin; korkunca titreriz, kalbimiz çarpar, karnımız
ağrır.
 Temelde iki tip duygu vardır: Acı ve mutluluk. Çok
geniş sayıda acı ve mutluluk duyguları yaşarız.
 Düşünceler duygularla aynı değildir. Düşünceler
bilgiyle, olaylarla ilgilidir. Duygular ise gerçeklere bağlı
değildir, kimse yaşanan duyguların yanlış olduğunu
tartışamaz, ispat edemez.
Çağımızın teknolojik açıdan son derece ileri bir
noktada olduğunu söylemek için büyük bir teknik bilgi
birikimine sahip olmamız gerekmez. Bu gelişmenin bir
bedeli olarak da insani değerlerin aynı miktarda
gerilediğini söyleyebiliriz. İnsanlar artık birbirlerini
daha az dinlemekte ve birbirlerine daha az önem
vermekte, duygularını kontrol etmede güçlük
çekmekte ve zaman zaman da büyük patlamalar
yaşamaktalar. Bunların içerisinde belki de kontrol
etmede en fazla güçlük yaşadığımız duygu durum
öfkedir.
Öfke Belirtileri
 Asabilik, sabırsızlık
 Uyku sorunları
 Yeme sorunları
 Huzursuzluk, sinirlilik
 Eşyalara, hayvanlara veya insanlara vurma
 Zarar verme isteği
 Aile üyelerine, arkadaşlara, meslektaşlara sözel saldırı
Öfke Belirtileri
 Yaşamındaki kişisel kontrolü kaybetme duygusu
 Konsantrasyon veya dikkatin zayıflaması
 Olaya saplanıp kalma/sürekli düşünme
 Fiziksel sağlığın etkilenmesi; kan basıncının artması,
baş dönmeleri, baş ağrıları, kalp atışlarının hızlanması,
çenenin sıkılması, midede düğümlenme, kaslardaki
gerginlik vb.
Öfkeyi herkes yaşar
Öfke düşmanımız da olabilir arkadaşımız da.
Nasıl ifade edeceğimizi, nasıl baş edeceğimizi bilirsek
sağlığımızı koruruz ve problemlerimizi daha kolay
çözeriz.
Eğer öfkemizle baş edemezsek bize zor anlar
yaşatır.
Buz Dağı Metaforu
ÖFKE TAVIRLARI
TEMEL DUYGULAR
ikincil bir
duygu,
öfkenin yüzü
ALTINDA
başka
duygular
var
 Öfke buzdağının görünen yüzüdür.
 Yaşanan çatışmalar ya da sorunlarda genellikle öfke
ikincil bir duygudur.
 Öfke, ilk duygulardan sonra ortaya çıkar, ancak o
kadar yoğundur ki, insan yaşadığı ilk duyguların
farkına varmadan yoğun bir biçimde öfke duygusunun
saldırısına uğrar.
 Öfke ile etkin baş edebilmek için öncelikle buz
dağının altındaki duygularla ilgilenmek gerekir.
Öfkenin Sonuçları
1-) Fizyolojik Tepkiler
 Kan şekerinin yükselmesi
 Nabzın ve kan basıncının artması
 Sık sık ve zor nefes alma
 Baş ağrısı
 Kas, sırt ve boyun ağrıları
Öfkenin Sonuçları
2-) Zihinsel Tepkiler
 Konsantrasyon bozukluğu
 Düşük performans
 Unutkanlık
 Uykusuzluk
 Dikkatsizlik
Öfkenin Sonuçları
3-) Davranışsal Tepkiler
 Alkolizm
 Sigara tiryakiliği
 Huzursuzluk
 Acelecilik
 İlaç kullanımı
 Aşırı yemek yeme veya hiç yememe
Öfke Yönetimi
Öfke yönetiminin amacı;
Saldırganlıktan uzak, şiddet içermeyen, kişinin
kendisine ve çevresindekilere zarar vermeyecek şekilde
duygusunu ifade etme becerisini kazanmasıdır.
Öfke Yönetimi
Öfke duygularıyla başa çıkmak için bilinçli ya da
bilinçsiz bazı yollar kullanırız. Bunlar;
1-) İfade Etme
2-) Bastırma
3-) Sakinleşme
Öfke Yönetimi
1-) İfade Etme:
Öfkeyi saldırganlıkla değil de sözel olarak ifade
etmek, bunlar içinde en sağlıklı yoldur. Bunu
yapabilmek için, istediklerimizin ne olduğunun
farkına varmalı, bunları açık ve karşımızdakini
incitmeyecek bir şekilde aktarmalıyız.
Öfke Yönetimi
2-) Bastırma:
Kızgınlığımızı içinizde tutup, onu düşünmemeye
çalışıyor ve daha olumlu bir şeylere yönlendiriyorsanız,
bu yolu kullanıyorsunuz demektir. Bu bazen işe yarasa
da sürekli olarak bu yolu kullanmak, çok sağlıklı
olmayabilir. Eğer kızgınlık doğru bir şekilde ifade
edilmezse belli bir süre sonra kişinin kendisine döner
ve yüksek tansiyon, psikosomatik rahatsızlıklar(ülser,
alerji vb.), depresyon veya kişide büyük bir öfke
patlamasına neden olabilir.
Öfke Yönetimi
3-) Sakinleşme:
Nefes alış verişlerinizi, kalp atış hızınızı kontrol
ederek, kendinizi fizyolojik olarak sakinleştirip,
içinizdeki öfke duygusunu hafifletebilirsiniz.
Öfkeyle Başa Çıkmada Etkili Yollar
1-) Fizyolojik Uygulamalar
 Nefes egzersizi
 Kas gevşetme hareketleri
 Spor yapmak
2-) Zihinsel Tepkiler
Olumlu düşünme
Duygularını paylaşma
3-) Davranışsal Tepki
 Zamanı etkili kullanma
 Etkili iletişim kurma
 Duygularını ifade etme
Şiddet Göstermeden Öfke Yaşamak İçin
 Öfkenizi ifade edin.
 Kızgın ve saldırgan davranışların sizi
komşularınızdan, tüm yakın ve uzak aile çevrenizden
uzaklaştırdığını bilin.
 Rahatlama tekniklerini kullanın.
 Geçmişte kızgınlıklarınızı uygun yollarla ifade
ettiğiniz ve olumlu sonuçlar aldığınız durumları
hatırlayın.
Şiddet Göstermeden Öfke Yaşamak İçin
 Kızgınlığınızı kontrol etmek için, aile bireylerinden
yardım ve destek isteyin.
 Kızgınlığa neden olan konuyu durum ya da olay
ortada yokken farklı zaman ve ortamda tartışın.
 Problem ortaya çıkmadan çözüm yolları deneyin.
 Haklarınızı öğrenin.
 Uzmanlardan yardım alınız.
ÖFKE GELİR GÖZ
KARARIR,
ÖFKE GİDER YÜZ
KIZARIR…
Öfkeyle kalkan, zararla oturur.
ÖFKE BALONU
ETKİNLİĞİ
BAŞBAKANLIK AFET VE ACİL DURUM YÖNETİM BAŞKANLIĞI
ÇATIŞMA; insanlar arasında
çıkan anlaşmazlıkların genel
tanımıdır.
KAVGA ÇIKTIĞINDA İNSANLAR
NASIL DAVRANIR?
NELER HİSSEDERLER?
NELER DÜŞÜNÜRLER?
KAVGA SIRASINDA GENEL TUTUMLAR
KAÇMA?
SALDIRMA?
ÇATIŞMA ÇÖZME
KAVGA ETMEDEN
İSİM TAKMADAN
KARŞIDAKİNİN DUYGULARINI İNCİTMEDEN
ZOR DURUMDAN KAÇMADAN
İNANÇLARINIZA KARŞI HAREKET ETMEDEN
ANLAŞMAZLIĞI BARIŞ İÇİNDE ÇÖZMEKTİR
NİÇİN ÇATIŞMA ÇÖZME ÖĞRENMELİYİM?
GÜVENCEDE OLMAK
KENDİNİ İYİ HİSSETMEK
BAŞKALARINA SAYGI DUYABİLMEK
NELER ÇATIŞMAYA NEDEN OLUR
DEĞİŞİK GÖRÜŞLER
• Herkes durumu değişik açıdan görür
• Değişik görüşleri vardır
• Değişik sonuçlar bekler
DUYGULAR
Kişilerin sorunlar hakkında güçlü duyguları vardır=
kızgınlık kıskançlık yalnızlık
öfke korku hayal kırıklığı
NELER ÇATIŞMAYA NEDEN OLUR
 DEDİKODU
 SAHİP OLMA
 CİNSİYET, KÜLTÜR,SINIF, DİN FARKLILIKLAR
 BOZULAN İLİŞKİLER
GENELDE ÇATIŞMA İLE NASIL BAŞEDERİZ?
 KAÇINMAK PROBLEM YOKMUŞ GİBİ
DAVRANMAK- daha da kötüye gider
 DİĞER KİŞİYE SALDIRMAK- duygular
incinir fiziksel zararlar oluşur,başka
problemler çıkar
 BİRLİKTE ÇALIŞMAK-Herkese uygun
çözümler bulmak
ÇATIŞMALARA KÖRÜKLE
GİTMEK!
YANİ;
 SÖZ KESMEK….. DİNLEMEMEK….
 ALAY ETMEK
 OLUMSUZ ELEŞTİRİ YAPMAK/YARGILAMAK
 BAĞIRIRMAK-AZARLAMAK
 ŞİDDET KULLANMAK
PROBLEMLERİ ÇÖZERKEN
BİR SÜRÜ ÇÖZÜM YOLUNU
BİLENLER KAVGA YOLUNA
BAŞ VURMAZ.
PROBLEMLERİ ÇÖZÜM YOLLARI
1- DİNLEMEK-
 Neden iki kulağımız bir
ağzımız var. Daha çok
dinleyelim daha az
konuşalım diye.
 Dinlemek için söz
kesme- yüzyüze otur.
İlgilendiğini göster.
2- İŞBİRLİĞİ-
 “Bu problemi ancak
birlikte çözeriz.”
 “İkimizin de
karşılanmayan
ihtiyaçları var”
PROBLEMLERİ ÇÖZÜM YOLLARI
3-SIRAYLA
İHTİYAÇLARIN
KARŞILANMASI-
 Bu gün sen yarın
ben
PROBLEMLERİ ÇÖZÜM YOLLARI
4- GÜLÜNECEK BİR
YAN BULMAK-
 “kavga etmek yerine
komik yöntemler
bulabiliriz.”
PROBLEMLERİ ÇÖZÜM YOLLARI
5-ERTELEME-
 “gel.. şimdi
konuşalım yerine
sinirlerimiz
yatıştığında
konuşalım.
PROBLEMLERİ ÇÖZÜM YOLLARI
6-ÖZÜR DİLEME-
“özür de dilenir; özür
dilemek kötü
bir şey değildir”
PROBLEMLERİ ÇÖZÜM YOLLARI
7-PAYLAŞMA-
 “bunu ikiye
bölebiliriz, yarısı
senin yarısı
benim”
PROBLEMLERİ ÇÖZÜM YOLLARI
8-KAÇMA UZAKLAŞMA-
 “ben bu durumun içinde
 olmazsam daha huzurlu
ve sağlıklı olurum.”
PROBLEMLERİ ÇÖZÜM YOLLARI
9-YARDIM İSTEME/
UZLAŞMA-
 “Bu kavgayı tek
başıma çözemiyorum
bana yardım edecek
birini
bulmalıyım- çözüme
yardım eden tarafsız
bir kişi bulabiliriz.
PROBLEMLERİ ÇÖZÜM YOLLARI
10-İLETİŞİM-
 Gel otur konuşalım
PROBLEMLERİ ÇÖZÜM YOLLARI
SORUNLARI BARIŞ İÇİNDE ÇÖZMEK
 SAKİN OLMAK
 PROBLEMİ TANIMLAMAK
 ÇÖZÜMLER DÜŞÜNMEK
 FİKİRLERİ DEĞERLENDİRMEK
 BİR PLAN SEÇMEK
 UYGULAMAK/DEĞERLENDİRMEK
TEŞEKKÜRLER..
Gaziantep Valiliği İl Afet Ve Acil Durum Müdürlüğü Çalışanları Ve Yöneticilerinin
AFAD Başkanlık Psiko - Sosyal Hizmet Çalışana Destek Ve Eğitim Grubu Çalışmalarına
Samimi Ve Gönülden Katkı Ve Katılımlarından Dolayı Teşekkür Ederiz.

More Related Content

Similar to Gazi̇antep Afad psi̇kososyal destek çalişma grubu çalişana huzur sunumu

Anne-Baba-Çocuk İletişimi - Murat Kaplan.pptx
Anne-Baba-Çocuk İletişimi - Murat Kaplan.pptxAnne-Baba-Çocuk İletişimi - Murat Kaplan.pptx
Anne-Baba-Çocuk İletişimi - Murat Kaplan.pptxMurat Kaplan
 
öZgüveni geliştirmek ve başarıdaki rolü
öZgüveni geliştirmek ve başarıdaki rolüöZgüveni geliştirmek ve başarıdaki rolü
öZgüveni geliştirmek ve başarıdaki rolüİbrahim Sigirci
 
FMP Eğitimi Bölüm 1.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 1.pdfFMP Eğitimi Bölüm 1.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 1.pdfSeyfettinColak
 
Işkur görüşme aşamaları
Işkur görüşme aşamalarıIşkur görüşme aşamaları
Işkur görüşme aşamalarısedadoc
 
KURUMSAL İLETİŞİMDE ETİK
KURUMSAL İLETİŞİMDE ETİKKURUMSAL İLETİŞİMDE ETİK
KURUMSAL İLETİŞİMDE ETİKÜMİT ÜNKER
 
Yenilikçi Liderlik - Yönetim ve Liderlik Sunum e-Micro MBA /Univerist Busines...
Yenilikçi Liderlik - Yönetim ve Liderlik Sunum e-Micro MBA /Univerist Busines...Yenilikçi Liderlik - Yönetim ve Liderlik Sunum e-Micro MBA /Univerist Busines...
Yenilikçi Liderlik - Yönetim ve Liderlik Sunum e-Micro MBA /Univerist Busines...Univerist
 
çocuklarda davranış değişikliği nasıl sağlanır
çocuklarda davranış değişikliği nasıl sağlanırçocuklarda davranış değişikliği nasıl sağlanır
çocuklarda davranış değişikliği nasıl sağlanırHüseyin Coşgun
 
Hasta haklari iletisim dili ve hasta memnuniyeti
Hasta haklari iletisim dili ve hasta memnuniyetiHasta haklari iletisim dili ve hasta memnuniyeti
Hasta haklari iletisim dili ve hasta memnuniyetiKemal ASLAN
 
Şirket Beyninin Tamamını İşe Koşmak
Şirket Beyninin Tamamını İşe KoşmakŞirket Beyninin Tamamını İşe Koşmak
Şirket Beyninin Tamamını İşe Koşmakecebeyhan
 
EtkiliInsanlarin7Aliskanligi_BulentGumus_v6.pdf
EtkiliInsanlarin7Aliskanligi_BulentGumus_v6.pdfEtkiliInsanlarin7Aliskanligi_BulentGumus_v6.pdf
EtkiliInsanlarin7Aliskanligi_BulentGumus_v6.pdfYaarKzlay
 
Yönetimin Virüs Teorisi
Yönetimin Virüs TeorisiYönetimin Virüs Teorisi
Yönetimin Virüs TeorisiMeball17
 
Jean Watson-İnsan BakIm Modelİ.pptx
Jean Watson-İnsan BakIm Modelİ.pptxJean Watson-İnsan BakIm Modelİ.pptx
Jean Watson-İnsan BakIm Modelİ.pptxHARUN İN
 
Kisiler arasi_iletisim (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Kisiler arasi_iletisim (fazlası için www.tipfakultesi.org)Kisiler arasi_iletisim (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Kisiler arasi_iletisim (fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 

Similar to Gazi̇antep Afad psi̇kososyal destek çalişma grubu çalişana huzur sunumu (20)

SağLıK TanıTıMı
SağLıK TanıTıMıSağLıK TanıTıMı
SağLıK TanıTıMı
 
Anne-Baba-Çocuk İletişimi - Murat Kaplan.pptx
Anne-Baba-Çocuk İletişimi - Murat Kaplan.pptxAnne-Baba-Çocuk İletişimi - Murat Kaplan.pptx
Anne-Baba-Çocuk İletişimi - Murat Kaplan.pptx
 
Özgüven
ÖzgüvenÖzgüven
Özgüven
 
öZgüveni geliştirmek ve başarıdaki rolü
öZgüveni geliştirmek ve başarıdaki rolüöZgüveni geliştirmek ve başarıdaki rolü
öZgüveni geliştirmek ve başarıdaki rolü
 
FMP Eğitimi Bölüm 1.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 1.pdfFMP Eğitimi Bölüm 1.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 1.pdf
 
Işkur görüşme aşamaları
Işkur görüşme aşamalarıIşkur görüşme aşamaları
Işkur görüşme aşamaları
 
MedVET module 10 TR
MedVET module 10 TRMedVET module 10 TR
MedVET module 10 TR
 
KURUMSAL İLETİŞİMDE ETİK
KURUMSAL İLETİŞİMDE ETİKKURUMSAL İLETİŞİMDE ETİK
KURUMSAL İLETİŞİMDE ETİK
 
Yenilikçi Liderlik - Yönetim ve Liderlik Sunum e-Micro MBA /Univerist Busines...
Yenilikçi Liderlik - Yönetim ve Liderlik Sunum e-Micro MBA /Univerist Busines...Yenilikçi Liderlik - Yönetim ve Liderlik Sunum e-Micro MBA /Univerist Busines...
Yenilikçi Liderlik - Yönetim ve Liderlik Sunum e-Micro MBA /Univerist Busines...
 
Psikolojik danışma
Psikolojik danışmaPsikolojik danışma
Psikolojik danışma
 
Yetişkin Dikkat Raporu
Yetişkin Dikkat RaporuYetişkin Dikkat Raporu
Yetişkin Dikkat Raporu
 
çocuklarda davranış değişikliği nasıl sağlanır
çocuklarda davranış değişikliği nasıl sağlanırçocuklarda davranış değişikliği nasıl sağlanır
çocuklarda davranış değişikliği nasıl sağlanır
 
Eğitim.ppt
 Eğitim.ppt  Eğitim.ppt
Eğitim.ppt
 
Hasta haklari iletisim dili ve hasta memnuniyeti
Hasta haklari iletisim dili ve hasta memnuniyetiHasta haklari iletisim dili ve hasta memnuniyeti
Hasta haklari iletisim dili ve hasta memnuniyeti
 
Şirket Beyninin Tamamını İşe Koşmak
Şirket Beyninin Tamamını İşe KoşmakŞirket Beyninin Tamamını İşe Koşmak
Şirket Beyninin Tamamını İşe Koşmak
 
EtkiliInsanlarin7Aliskanligi_BulentGumus_v6.pdf
EtkiliInsanlarin7Aliskanligi_BulentGumus_v6.pdfEtkiliInsanlarin7Aliskanligi_BulentGumus_v6.pdf
EtkiliInsanlarin7Aliskanligi_BulentGumus_v6.pdf
 
Gerçekli̇k terapi̇si̇
Gerçekli̇k terapi̇si̇Gerçekli̇k terapi̇si̇
Gerçekli̇k terapi̇si̇
 
Yönetimin Virüs Teorisi
Yönetimin Virüs TeorisiYönetimin Virüs Teorisi
Yönetimin Virüs Teorisi
 
Jean Watson-İnsan BakIm Modelİ.pptx
Jean Watson-İnsan BakIm Modelİ.pptxJean Watson-İnsan BakIm Modelİ.pptx
Jean Watson-İnsan BakIm Modelİ.pptx
 
Kisiler arasi_iletisim (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Kisiler arasi_iletisim (fazlası için www.tipfakultesi.org)Kisiler arasi_iletisim (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Kisiler arasi_iletisim (fazlası için www.tipfakultesi.org)
 

Gazi̇antep Afad psi̇kososyal destek çalişma grubu çalişana huzur sunumu

  • 1.
  • 3.
  • 5.
  • 6. Çocuk Acil Rehabilitasyon Edinme Servisi DAVRANIŞ KONUŞMA EMPATİK TANIMA BEDEN DİLİ PSİKOLOJİ K YAKLAŞIMLI RUH DİLİ ANLAŞMA LİSANLI ZİHİN DİLİ SEVGİ YAKLAŞIMLI GÖNÜL DİLİ İLETİŞİM
  • 7. Dünyada, Son Yıllarda Doğal Afetlerin Ve İnsan Odaklı Acil Durumların Oluşum Sıklığının Giderek Artmasıyla Meydana Gelen Kayıp Ve Hasar Da Artmaktadır. Dolayısıyla; Acil durumlarda, Her Yıl Milyonlarca insanın Yaşamı Olumsuz Etkilenmektedir. Dezavantajlılar !.. Destekler Kurumlar !.. Hazırlama - Koruma - Tahliye -Yerleştirme - Bakım Ve Yaşamlarını Destekleme Programı
  • 8. Çocuk Acil Rehabilitasyon Edinme Servisi HEDEF GRUP TERAPİSİ SURİYELİ GENÇLER SUÇA İTİLENLER! EVDEN KAÇANLAR! SOKAĞA İTİLENLER! ÇALIŞAN ÇOCUKLAR! OKULDAN KAÇANLAR! SOKAKTA YAŞAYANLAR! ÇALIŞTIRILAN ÇOCUKLAR! DİLENDİRİLEN ÇOCUKLAR! KENDİNE ZARAR VERENLER! DAVRANIŞ SORUNLARI OLANLAR! İSTİSMARA UĞRAYAN ÇOCUKLAR! SAPKINLIK VE SUÇA YÖNELENLER! İLLEGAL ÇETELEŞMEYE GİRENLER! TEDAVİDE VE CEZAEVİNDE OLANLAR! MADDE KULLANMAYA BAŞLAYANLAR! BÖLÜCÜ EYLEM VE TUZAĞA DÜŞENLER! ŞİDDET EĞİLİMLİ VE KAVGA EDENLER! UYUŞTURUCU MÜBTELASI - BAĞIMLILAR! İNTERNET VE SANAL TUZAKTA OLANLAR! A K R A N AİLE TOPLUM
  • 9.
  • 12.  FİKİR  ÜRETİM İZLEME HARMANLAMA OLGUNLAŞTIRMA GLOBAL SİNERJİYE KATILIM MUTLAK DOĞRUYA ERİŞİM NETİCEYİ SEVGİYLE BİRLEŞTİREREK SERİN HUZUR’U YAŞAMA HALİ
  • 13.
  • 14.
  • 15.
  • 16.
  • 17.
  • 18.
  • 19.
  • 20.
  • 21. EVRENSEL OLGUNLUK KİŞİSEL OLGUNLUK SOSYAL OLGUNLUK SARMAL OLGUNLUK
  • 22.
  • 24. KENDİNE YARDIM “Benim BASIC Ph ım ne?”- Debriefing Empati kurMA Kendine üzülmeye müsaade et Rutin yaşama geçiş Müdahaleyi tek başına yapmamak Grubun bir birine destek olması; Sınırları koymak Profesyonel destek Sosyal ilişkileri sürdürmek, Olay dışı konuşmak, aile ile irtibat kurmak ; Eğitim ve bilgileri arttırmak Destekleyici iç konuşma Kendine kabul göstermek Kendine iyi bakmak Gerçekçi beklentiler Çalışmalar sırasında ara vermek
  • 25.
  • 26.
  • 27.  AŞIRILIK  ENDİŞE  KORKU  UTANÇ  ANKSİYETE  SUÇLULUK  ÖFKE  SUÇLAMA  İNAT  REDDETME  ÇARESİZLİK  SAYGISIZLIK  PSİKOZ  BOZUKLUK  KARMAŞA  ZORLAMA  ROL KARIŞIKLIĞI  ROLLERİN DÖNMESİ  ARGO KONUŞMALAR  TUTARSIZLIK  GÜVENSİZLİK  SOYUTTLAMA  TAKLİDCİLİK  KÜNTLÜK  KUŞGUCULUK  ACELECİLİK  AŞIRI HEVES  DÖVÜŞKEN  ŞAŞKINLIK KARARSIZLIK İNKAR TENKİTÇİ İNTİBAKSIZLIK HAYALLEME EFKAR KOMPLEKS AYRICALIKLILIK YARGILAMA  ALKOL,SİĞARA ÖZGÜVEN EKSİKLĞİ DEPRESYON BENLİK İSTRES ŞİDDET BAĞIMLILIK KAVGA ÇATIŞMA BENLİK KENDİNİ KAYBETME
  • 28. Genel Bakış Bu toplantının konusunu açıklayan hızlı bir genel bakış Gündem Soru(n)lar Beklentiler
  • 29. Beyin Fırtınası Etkinliği  Fikir üretin  Yaratıcı düşünmeyi “harekete geçirmek” için oyunlardan ve alıştırmalardan yararlanın  Fikir üretimi yavaşladığında, yeni fikirleri ortaya çıkarmak için başka bir alıştırma deneyin  Daha küçük gruplara ayrılmak yararlı olabilir  Yorumların/fikirlerin tümünü yakalamak için bilgisayar kullanın  Genelden özele & özelden genele psiko-sosyal tahlil seansları düzenleme  Bireysel ve grup fikir seanslarıyla fikir olgunluğuna erişim
  • 30. Sonraki Adımlar Fikir üretme becerisi kazanma Üretilen fikirler araştırılacak? Daha büyük bir grupla izlenecek? Fikirleri gerçeğe dönüştürmeye başlayın Fikirlerinizin sonuçlarını bekleme ve sonucuna sabır etme
  • 31. Kurallar  Hiçbir fikir kötü değildir  Yaratıcı olun  Risk alın  Eleştiriye izin vererek sınırını ve kontrolünü elde tutabilme  Negatif unsurları pozitife dönüştürme  Mevcudiyeti evrensel sinerjiye yönlendirme
  • 32. Programlamaların Amaçları YARDIM VE DEĞERLENDİRME BECERİLERİ GELİŞTİRME  İlişki Kurma genelde "karşılıklı yakınlık" denen iyi bir ilişki geliştirmek ilk adımı oluşturur. bu da üç temel bileşeni içerir:  kabul görme ve saygı  anlama ve empati  güven KABUL GÖRME VE SAYGI  danışmanın danışanlarını kendi kendilerinden sorumlu iyi seçimler yapabilen, kararlar alabilen kişiler olarak kabul etme yetenekleri yardım sürecinin temelini oluşturur. bu inanç sistemi iyi bir yardımcı olmanın merkezindedir. fikirlerimiz ne kadar iyi olursa olsun danışanın istek ihtiyaç ve değerlerine uymadığı sürece önem taşımaz.  çoğunlukla bir danışanın yapabileceği en zor şey danışmanının kendi çözümlerini bulmalarına yardım etmektir, bu kararların en iyisi olmadığını düşünse bile. ilgi ve anlayış gösterdiğimizde ve her birinin seçimlerinde farklı olduğu gerçeğini kabul ettiğimizde danışana olan saygımızı da göstermiş oluruz. ANLAMA VE EMPATİ  empati, kendimizi danışanın yerine koyma ve durumu onun açısından görme çabasıdır. danışmanlar, danışanlarının duygu ve düşüncelerini dinleyerek ve de anladıklarını kısa cümlelerle tekrarlayarak empati gösterebilirler. GÜVEN  danışman ve danışan arasındaki güven kabul görme, anlama, empati ve saygı göstermeyle inşa edilir. önyargısız bir tutum ve kanun sınırları içerisinde danışanların bize güvenip anlattıkları bilgileri saklı tutmayı gerektirir.
  • 33. Programlamaların Amaçları YARDIM VE DEĞERLENDİRME BECERİLERİ GELİŞTİRME  Değerlendirme İkinci adım olan değerlendirmede soruları açıklığa kavuşturma, açık ya da kapalı uçlu sorular sorma tekniklerinden yararlanılır. İlk görüşmede öğrenilmek istenebilecek bilgilerden bazıları şöyle sıralanabilir: kişisel bilgiler; sorun çeşitleri, şu anki hayat koşulları, aile geçmişi, sağlık, eğitim, askerlik ve iş durumlarından oluşan kişisel geçmiş. Değerlendirilme danışanda olumlu ya da olumsuz etkiler uyandırabileceğinden yardım görüşmesinin değerlendirme kısmında ilgi ve duyarlılık göstermek önemlidir. Eğer bunlar yerine getirilirse danışanlar kendilerini anlaşılmış, rahatlamış, ümitli ve motive olmuş hissederler. Aksi takdirde kendilerini sorgulanmış, ölçülmüş hissedebilir; endişeli ve hassas olabilirler. Danışmanlar düşünce ve duyguları yansıtma, değerlendirme kısmında danışanların tepkilerine karşı duyarlı olma gibi ilişki kurma tekniklerine önem vererek bu olumsuz tepkilerden kaçınabilirler.
  • 34. Programlamaların Amaçları YARDIM VE DEĞERLENDİRME BECERİLERİ GELİŞTİRME Hedef Belirleme Üçüncü kısım olan hedef belirleme danışmanın ve danışanın nereye gittiklerini öğrenme ihtiyaçlarına cevap verir. Hedefler motive edici ve eğitimseldir, değerlendirme işlevleri vardır. Hedef belirlenirken danışanlar yüzleşme, hayal ve canlandırma tekniklerini kullanabilirler. Ayrıca cümle doldurmak (...istiyorum,...istemiyorum ,gibi) bu adımda yararlı olabilir. Müdahaleler Müdahale seçerken esnek olacağınızı, seçimleri kendi tercihleriniz, tecrübeleriniz ve durumuna göre olduğu kadar danışanın ihtiyaçlarına ve sorunun özelliklerine göre de temellendireceğinizi umuyoruz. Birçok danışman aşağıdaki üç temel teorik yaklaşımdan birine dayanır.  Duygusal müdahaleler danışmanın duyguları üzerinde yoğunlaşmalarını sağlamak amacıyla tasarlanmıştır. Duygusal merkezli yardımcılar duyguları dinler ve yansıtırlar.  Düşünsel müdahaleler danışanın inanç sistemini(düşüncesini) değiştirmesine yardımcı olmak için tasarlanmıştır. Stratejiler,(a) Ellis'in (1984) ABC sürecinin mantıksız inançlarla mücadelesini ve(b)kendine yenilmeden düşüncelerle başa çıkmaya kadar ki bilişsel yapılandırmaları içerir.  Davranışsal müdahaleler bireylere kötü alışkanlık haline gelmiş davranışlarını daha istenir davranışlarla değiştirmelerine yardımcı olmak için tasarlanmıştır. Bu müdahalelerde kullanılan bazı stratejiler şunlardır: rol oynama, prova, sistemli duyarsızlaşma , kendini yönetme, kendini kontrol, kendini ödüllendirme ve kendinle barışma teknikleri.
  • 35. Programlamaların Amaçları YARDIM VE DEĞERLENDİRME BECERİLERİ GELİŞTİRME  Dördüncü yardım basamağı olan sistem müdahaleleri bireylerin içinde bulundukları sistemi değiştirmek için tasarlanmıştır. Şu inançlara dayanırlar:(a)sistemdeki tüm elementler bir aile gibi birbirleriyle ilişkilidir, (b)sistemin herhangi bir parçasındaki, örneğin bireydeki, değişim sistemin tümünde değişikliğe neden olur ve (c) sistemlerin karşı direnç özellikleri vardır yani değişime karşı dirençlidirler. Bu, bizi bireylerin içinde oldukları sistemde yani genellikle ailelerinde bir değişim olmadan kendilerinin değişmesinin zor olması sonucuna götürür. Sistem müdahaleleri ve aile terapileri bu eğitimin kapsamı dışındadır, açıkça bir ihtiyaç olursa danışanları bir sağlık kurumuna veya aile terapistine yönlendirmelisiniz. Sonuçlandırma ve İzleme  Beşinci kısım olan sonuç ve izleme ya danışmanın ya da danışanın yardım ilişkisini sona erdirmeye karar verdiği zaman başlayan bir süreçtir. İzleme planlanmalı ve gerekirse diğer uzmanlara gönderilmeyi içermelidir. Son olarak ilişki bitirilme sürecine geçilir.
  • 36. STRESLE BAŞ ETME VE RAHATLAMA YOLLARI  Kabul  “Kabul” insan ilişkilerinin temelidir. Kişilerarası iletişimde gelişme sağlamak, sorunlarımıza daha sakin göz atabilmek, kendi kendimizle barışık olabilmemiz için 3 Kabul prensibi yararlı olacaktır. Kabul: Problemİ Kabul Etmek Kabul: Kendini Kabul Etmek Kabul: Karşımdakini Kabul Etmek
  • 37. STRESLE BAŞ ETME VE RAHATLAMA YOLLARI Kabul: Problemi Kabul Etmek  Yaşamda problem olacaktır. Nasıl ki yeni bebeği olan bir anne bebeğin geceleri sık sık uyanacağını, altını kirleteceğini, acıkınca ağlayacağını baştan kabullenir ve bunlar için bebeğini suçlamazsa ,yardım sürecinde çalışan bir kişi gün boyu mağdurların bir çok probemlemi ile ilgilenmek zorunda kalacaktır. “Bugün kampta problem olacak” diye yazmalıyız. Bunu yazmak problemi ortadan kaldırır mı? Hayır! Problem yine olur. Ama bunu baştan kabullenirsek , probleme göstereceğimiz duygusal ve davranışsal tepkinin dozu daha düşük olur. Böylece daha sakin tepki verebiliriz. Sakinlik de problemlerin etkin çözümünün olmazsa olmaz koşuludur.  Ayrıca problem her zaman kötü bir şey değildir. Problem iyi bir öğretme fırsatıdır. Yanlış giden şeyler üzerinde düşünmemizi ve hatalı davranışlarla ilgili “öğretme” ve “ eğitim” yapmamızı sağlar.
  • 38. STRESLE BAŞ ETME VE RAHATLAMA YOLLARI Kabul: Kendini Kabul Etmek  Ben de insanım. Mükemmel olmak zorunda değilim. Toplumun bana yüklediği roller veya benden beklentileri ne olursa olsun benim olumlu ve olumsuz duygularım var. Olumsuz duygularımı yok sayamam veya batırmam. Onları karşımdakine ve bana zarar vermeyecek en etkin bir şekilde ifade etmeye çalışırım. Kabul: Karşımdakini Kabul Etmek  Karşımdaki kişinin bir insan olarak değerli olduğunu, hataları ve kırıcı davranışlarının onun bütününü değersiz kılmayacağını bilmek. Kişiye yargılamadan, küçümsemeden, genellemeden yaklaşmak. Kişiyi kabul etmek onun her davranışını kabul edeceğim anlamına gelmez. Karşındakini kabul, kişinin davranışını eleştirmek ama bütününe saldırmamaktır. Kabul edildiğini hisseden kişi mutluluk, sevgi, güven, paylaşım, yaklaşma, sorumluluk hisseder.
  • 39. PSİKOLOJİK DEBRIEFING" YÖNTEMİ  Psikolojik "Debriefing" travmatik bir yaşantıya maruz kalmış kişilerin iki liderli bir grup toplantısında; duygu düşüncelerini anlatma, dinleme, bilgilenme ve paylaşım yolu ile fark etmeleri, düzene sokmaları, anlamlandırmaları ve yeniden yapılandırmaları olarak tanımlanabilir. Psikolojik Debriefing grupları, grup terapi değildir. Ancak iyileştirici bir etkiye sahiptir.  Rijit olmasa da belli bir yapıya sahiptir (Ayalon ve ark. 1999, Wolmer ve ark. 1999).  Psikolojik Debriefing grubu şu amaçlarla yapılır :  a) Duygu ve düşünceleri birbirinden ayırt ederek tanımak ve dışa vurmak,  b) Bozulan anlamlandırma sistemini yeniden toparlamak,  c) Travmatik bir durumu takip eden düşünceleri, izlenimleri ve tepkileri detaylı bir şekilde gözden geçirmek,  d) Benzer tepkileri görerek kendi tepkilerini de normal olarak algılamak,  e) Farklı başa çıkma yolları öğrenmek,  f) Yaşama sevincinin desteklenerek korunmasına yardımcı olmak,  g) İyileşme sürecini hızlandırmak,  h) Karşılaşılabilecek başka felaketler için daima hazırlıklı olmayı sağlamak (Ayalon ve ark. 1999,Wolmer ve ark. 1999).
  • 42. İletişimde en önemli nokta bilgi aktarımının iki yönlü olmasıdır. Bilgi aktarımı tek yönlü ise bilgilendirme, çift yönlü ise iletişim olarak adlandırılır. İletişim hem iş, hem de özel hayatımızda çok önemli bir yere sahiptir, insanın en önemli aracı ve silahıdır.
  • 43. Neden iletişim kurarız?  Bilgi  İkna  Yönetim  Paylaşım  Dertleşme  Eğlence  Değişim  Problem çözme  İşbirliği vb.
  • 44. Temelde… Neden iletişim kurarız?  Umursanmak  Kabul görmek  Değerli olmak VAROLMAK İÇİN…  Yeterlilik  Sevilmek vb… AMAÇ ANLAŞILMAK
  • 45. İLETİŞİM ENGELLERİ VE ETKİLERİ 1. EMRETME YÖNETME:  Korku ya da aktif direnç yaratabilir.  Söylenenin tersini denemeye davet edebilir.  İsyankar davranış ya da misillemeye yol açabilir. Örnek: Ben ne diyorsam onu yap. Örnek: Kalk yüzünü yıka, sütünü bitir, dişlerini fırçala, ödevini bitir, ağzın doluyken konuşma…
  • 46. 2. UYARMA, TEHDİT ETME:  Korku veya boyun eğme yaratabilir.  Söz konusu sonuçların gerçekten meydana gelip gelmeyeceğini denemeye yol açar.  Gücenme, kızgınlık isyankarlığa neden olabilir. Örnek: Ya yaparsın ya da… Örnek: Zayıfları kurtaramazsan; bilgisayar gider, cep telefonu gider, basketbol biter, müzik biter, gitar gider, arkadaşlar biter…
  • 47. 3. ELEŞTİRME-SUÇLAMA-YARGILAMA:  Yetersizlik, yanlış değerlendirme anlamı taşır.  Eleştirilme endişesiyle kişi iletişimi keser.  Benlik algısını ve saygısını düşürür. Örnek: Ne biçim düşünüyorsun? Örnek: Sen zaten tembelsin. Örnek: Zaten başarsaydın şaşırırdım. Örnek: Yine mi bitiremedin.
  • 48. 4. AD TAKMA, ALAY ETME:  Kişinin kendini değersiz hissetmesine, sevilmediği kanısına neden olabilir.  Kişinin öz imgesi üzerinde olumsuz etki yapar. Örnek: Sen cahilin tekisin. Örnek: Ancak senin gibi biri böyle bir sakarlık yapar. Örnek: Koca bebek, hadi sen de sulu göz, işe yaramaz, şişko …
  • 49. 5. KONU DEĞİŞTİRME, ALAYA ALMA, ŞAKAYA VURMA, İLGİLENMEME:  Yaşamın güçlükleriyle uğraşmak yerine onlardan kaçınmak gerektiği mesajı verebilir.  Sorunların önemsiz olduğu duygusu verebilir. Örnek: Sen şimdi boşver onu da… Örnek: Şimdi seni dinleyemem, başka işim var.
  • 50. 6. AHLAK DERSİ, VAAZ VERME: Zorunluluk ya da suçluluk duyguları yaratır. Kişinin durumunu şiddetle savunmasına neden olabilir, sorumluluk duygusuna güvenilmediği izlenimi verir. Örnek: Büyüklerini her zaman saymalısın. Örnek: Bu iş senin sorumluluğun.
  • 51. 7. ÖĞÜT VERME- ÇÖZÜM GETİRME: Kişiye kendi sorunlarını çözmekten aciz olduğunu ima eder. Sorunu düşünüp çözüm bulmasını engeller. Bağımlılık ya da direnme yaratabilir. Örnek: Bence hemen……….. lısın Örnek: Ben senin yerinde olsam… Örnek: Bak sana bir öneri vereyim.
  • 52. 8. ÖVME, GÖRÜŞÜNE KATILMA Beklentilerin çok yüksek olduğunu ima eder, İstenilen davranışı yaptırabilmek için söylenen içtenlikten yoksun bir manevra gibi algılanabilir, Dinleyenin öz-imgesi ile övgü arasında bir uyum yoksa kaygı yaratabilir. “Sen her şeyi yaparsın” “Bence harika bir iş yapıyorsun’’
  • 53. 9. SORU SORMA, ARAŞTIRMA Soruları cevaplama genellikle hayır demeye veya yalan söylemeye neden olabilir, Sorular korku ve endişe yaratabilir, Sorulara cevap verme telaşı kişinin sorununu gözden kaçırmasına neden olabilir. “Kafana bu sorunu kim soktu?” “Ders çalışman için neden plan yapmıyorsun?”
  • 54. 10. MANTIK YOLUYLA İNANDIRMA, TARTIŞMA  Savunucu tutumları ve karşı koymayı kışkırtır,  İletişimin kesilmesine neden olur  Dinleyenin kendini yetersiz hissetmesine neden olur “Eğer sorumluluk almayı öğrenirsen insanlar seni daha çok sever” “olaylar gösteriyor ki….”
  • 55. 11. TAHLİL ETME, TANI KOYMA Tehdit ve tedirgin edici olabilir,başarısızlık duygusu uyandırabilir Kişi kendisine güvenilmediği kanısına varabilir, Yanlış anlaşılma endişesi ile iletişimin kesilmesine neden olabilir. “Senin derdin ne biliyor musun? Pireyi deve yapmak”
  • 56. 12. GÜVEN VERME, TESELLİ ETME Kişinin kendini anlaşılmamış hissetmesine ve kızgınlık duymasına neden olabilir, Kişi kendini kötü hissetmen doğru değil mesajını alabilir. “Bunlar herkesin başına gelir” “Merak etme her şey düzelir” “Canını fazla sıkma” “Boşver canın sağolsun”
  • 57. ETKİLİ(SAĞLIKLI)İLETİŞİM  Etkili iletişim kişilerin birbirlerini doğru olarak anlayıp bunu birbirlerine iletmeleri, birbirlerine saygı ile davranmaları, anladıklarını ve anlaşıldıklarını hissetmeleri ile olasıdır.
  • 58. ETKİN DİNLEME İletişim becerilerinin en önemlisi olarak sayabileceğimiz dinlemek, diğer insanlar ile iletişim kurmak isteyen herkes için önem taşımaktadır.
  • 59. İletişim içinde bulunulan kişiyi yargılamadan, sözünü kesmeden, bedene uygun biçim vererek, göz teması kurarak yapılan dinlemeye etkin dinleme denir.
  • 60. İyi bir dinleyici, iletişim kurduğu kişinin yalnız söylediklerini değil; yüzü, eli, kolları ve bedeniyle yaptıklarını da duyar. Çünkü yüz ifadeleri, el, kol hareketleri, bedenin duruş tarzı, ses tonu gibi sözsüz mesajlar da iletişimin bir parçasıdır. Hatta bazen tek başına iletişimdir.
  • 61. Bu nedenle dinlerken, özellikle duraklamalarda gerçekten dinlediğimizi göstermek için sözsüz belirtiler vermekte yarar vardır. Kabul tepkileri(baş sallamak, gülümsemek, kaş çatmak, vb.) uygun zamanda kullanılırsa, anlatanı gerçekten dinlediğimiz mesajını verirler.
  • 62. Bütün insanlar söylediklerinin önemli ve değerli olduğun düşünürler. Karşımızdaki kişiyi dinleme biçimimiz, ona verdiğimiz değerin önemli bir kanıtıdır.
  • 63. Nasıl Dinliyoruz:  Görünüşte dinleme: Beden orada, kafa başka yerde  Seçerek dinleme: İşine geleni dinleme  Şartlanmış dinleme: Ön yargılı  Savunucu dinleme: Alıngan, suçlayıcı  Tuzak kurucu dinleme: Açık yakalama, zora sokma ……………………………………………..sizin benzer örnekleriniz nelerdir ? ……………………………………………………………….
  • 66.  Stresin ne olduğunu ortaya çıkmasına neden olan durumları ve stresle başa çıkma tekniklerini öğretme.  AMAÇLAR:  Stresin tanımı  Stresin fiziksel belirtilerini gözden geçirme.  Stresle baş etme tekniklerini tanıtma.  a) Bedensel teknikler  b) Zihinsel teknikler ÇALIŞMANIN HEDEFLERİ:
  • 67. Stres  Stres bir kişi kendi duygusal, sosyal ve fiziksel kaynakları ile başedebileceğinin üstünde bir baskı ile karşılaşmasıdır. (Zacarro & Riley, 1987)  Stres günlük yaşamın bir parçasıdır.  *Stres uyum sağlamak zorunda olduğumuz herhangi bir değişikliktir. (İş değişikliği, hastalık, boşanma, yeni bir şef, ölüm, sınav….gibi)
  • 68.  Genellikle bilmediğimiz durumlardan korkarız. Bu nedenle heyecan, kızgınlık  gibi duygularla baş etme yöntemlerini bilmek yararlı olur.
  • 69. STRES NE YAPAR?  vucutta bazı değişiklikler OLUR. Kalp hızlanır, kan basıncı artar. Terlemeye başlarız. Kan mideden ve uç noktalarda- GERİ KAÇAR elimiz ayağımız soğur. Diyafram ve anüs kilitlenir. Daha iyi görmek için göz bebekleri genişler. Kulaklar keskinleşir.  Bu : SİNDİRİM ZORLUKLARI, vucudun mikroplara karşı zayıflaması GİBİ arada uzun sürede zararlı olabilecek bazı değişiklikler de olur  Tehlike mesajlarının yollanması durduğunda, bu tepkiler üç dakika içinde durur ve vucudun fonksiyonları normale döner.
  • 70. STRES NE YAPAR?  Kronik streste bu durum devam eder. Kas sistemi, sindirim sistemi ve kardiovaskuler sistemdeki “acil durum” hali devam eder. Bazılarının kasları zayıflar, tansiyon çıkar, peptik ülser, kolit, kronik ishal, mensturasyon düzensizlikleri, bronşit, astım, hattı insulin kaybı ile bağlantılı şeker hastalığı oluşabilir.  *Rahatlama egzersizleri vucudun alarm tepkisini normalize edebilir. Stresimizi farketmek ve rahatlamayı öğrenmek bizim elimizdedir.
  • 71.  Stresin üç kaynağı bulunur:  1. Çevreniz,  2. Vucudunuz,  3. Düşünceleriniz NEDEN STRES YAŞANIR?
  • 72. ÇEVRE  Çevreniz sizi uyum sağlamanız gereken talepler bombardımanına tutar. Hava koşulları, gürültü, kalabalık, kişilerarası talepler, zaman baskısı, performans standartları… Güvenliğimizi ve kendinize saygınızı tehlikeye sokan bir yığın tehdit…
  • 73.  STRES SADECE DIŞ ÇEVREDEKİ KAYNAKLARDAN OLUŞMAZ:  BELİRSİZLİĞE DAYANAMAMAMIZ, OLUMSUZ DÜŞÜNCELER,  GERÇEKÇİ OLMAYAN BEKLENTİLER MÜKEMMEL OLMA İSTEĞİ.v.b. İÇSEL NEDENLER DE STRES YARATIR.
  • 74. FİZİKSEL NEDENLER Ergenlik çağı, menapoz dönemi, yaşlanma, hastalık, az egzersiz, aşırı egzersiz, perhiz, uyku düzensizlikleri. Çevresel tehditlere gösterdiğimiz reaksiyonlar da vucudumuzu etkiler, bu etkilenme de bir stres yaratır.
  • 75.  Örnek olay 1: Bir adam, kaçak bir yolcu olarak hareket etmekte olan bir trene son anda biner ve kendini bir  frigo vagonunda yani kocaman bir buzdolabının içinde bulur. Dışarı çıkması olanaksızdır. Tren beş saat  sonra bir istasyonda duracaktır ki, bu durumda ölüm kaçınılmazdır. Gerçekten de vagonu açtıkları zaman onu  ölü olarak bulurlar. Kimse ölüm nedeninin donma sonucu olduğunu tahmin edemez. Çünkü, soğutucular  çalışmadığından vagon, normal ısıdadır. Otopsi sonucunda adamın korkudan öldüğü saptanır.  Örnek olay 2: Öğrencilerden oluşan beş kişilik bir mağara araştırma grubu bir mağarada mahsur kalır.  Kurtarıcı ekip gelmediği takdirde yaklaşık dört saat sonra oksijen biteceği için hepsinin öleceğini  saptarlar. Dört saat sonra bir tek kişi yaşar. Kolunda saati olmayan tek kişi.  Örnek olay 3: Kaygan, buzlu zeminlerde yürürken “Ya düşersem?” dediğiniz oldu mu? İnsanlar genelde düşme  korkusu yaşadıklarında düşerler.  Ayrıca konuşurken kekelemekten ya da yüzünüzün kızarmasından korktuğunuzda hep korktuğunuz şey  başınıza gelmez mi?
  • 76. STRES YARATAN DÜŞÜNCELER  Üçüncü kaynak: düşüncelerimizdir. Beynimiz çevremizdeki karmaşık değişiklikleri yorumlar ve panik düğmesine basılıp basılmayacağına karar verir. Amirinizin surat asmasını işinizi iyi yapmadığınız şeklinde yorumlarsanız bu durum sizde endişe yaratır. Oysa onun surat asmasını yorgunluğuna veya evinde bazı sıkıntıları olabileceğine yorarsanız , bu yorum korkutucu olmaz.
  • 80. STRES NEDİR? Stres, kavramıyla ilgili birçok tanım yapılmıştır. Bunlardan bazılarına bakacak olursak;
  • 81. STRES NEDİR? Cüceloğlu’ na göre stres, bireyin fiziksel ve sosyal çevredeki uyumsuz koşullar nedeniyle, bedensel ve psikolojik sınırlarının ötesinde harcadığı enerjidir.
  • 82. STRES NEDİR? Bireyin duygusal ya da fiziksel durumuna karşı olası bir tehdit sezdiğinde, vücudun da veya beyninde oluşan bir tepkidir.
  • 83. STRES NEDİR? Bireyin tehdit edici çevre özelliklerine karşı gösterdiği bir tepkidir (Steers, 1981).
  • 84. STRES NEDİR? Kişinin duygu ve düşünce süreçleri veya fiziki şartları ile ilgili, çevresiyle baş edebilme gücünü tehdit eden bir gerilim durumudur (Davis, 1982).
  • 85. Kısacası; Stres,bir durumun kişi üzerinde yarattığı fiziksel veya psikolojik zorlanmayı ifade eder.  Vücudumuzun olaylara tepki verme biçimidir.  Savaş veya kaç yanıtıdır.  Bedensel ve psikolojik tepkiler zinciridir.
  • 86. STRESİN TARİHÇESİ Stres sözcüğü, Latince ‘Estrictia’ dan gelmektedir. 17. yüzyılda stres: Felaket, bela, musibet, dert, keder, elem gibi anlamlarda kullanılmıştır.  18. ve 19. yüzyıllarda kavramın anlamı değişmiş ve güç, baskı, zor gibi anlamlarda kullanılmıştır.  19. ve 20. yüzyıllarda stres, bedensel ve ruhsal hastalıkların sebebi olarak düşünülmüştür.  İngiliz dilinde stres, insan tecrübesi anlamına gelmektedir.
  • 87. STRESİN ÖNEMİ  Stresle başa çıkma programları ABD’nin en büyük şirketlerinde uygulanmaktadır.  Ülkemizde en çok talep gören hizmet içi eğitim konuları stres yönetimidir.  Stresle başa çıkma programlarına yatırılan her 1 dolar için sağlık harcamalarından 5.75 dolar tasarruf edilir.
  • 88. Stres Sırasında Organizmada Meydana Gelen Değişimler Selye, bedenin stresli durumlarda verdiği üç aşamalı tepkiyi ‘Genel Uyum Sendromu’ olarak adlandırmıştır. Bu kurama göre, organizmanın strese tepkisi üç aşamada gerçekleşir. Bunlar alarm tepkisi, direnme ve tükenme aşamalarıdır.
  • 89. 1-) ALARM AŞAMASI Bu dönem insanın dış uyaranı stres olarak algıladığı durumdur. Kişi bu aşamada savaş ya da kaç tepkisi kullanır. Bu durum kalp atışlarının hızlanması, tansiyonun yükselmesi, solunumun hızlanması ve ani adrenalin salgılanması biçiminde gelişir.
  • 90. 2-)DİRENME AŞAMASI Bu dönem stresle yüz yüze kalınan, araya başka stresler girmezse baş edilebilecek dönemdir. Bunun doğrultusunda kalp atışı, solunum ve tansiyon düzene girer.
  • 91. 3-)TÜKENME AŞAMASI Stres verici olay çok ciddi ise ve uzun sürerse bireyin gayreti kırılır ve davranışlarında ciddi derecede sapmalar ve hayal kırıklıklarının yaşandığı bir evreye girilir. Eğer stres kaynağı ile başa çıkılamaz ve uyum sağlanamaz ise, fiziksel kaynaklar kullanılamaz ve tükenme aşamasına geçilir. Kişi tükenmiştir ve stres kaynağı hala mevcuttur.
  • 92. Strese karşı verilen tepkiler uzun bir zaman dilimi içinde kronik hastalıkların gelişmesine zemin hazırlar. Bu hastalıklar; baş ağrısı yüksek tansiyon kalp rahatsızlıkları gibi bedensel hastalıklar olabildikleri gibi, psikolojik hastalıklar da olabilir.
  • 93.
  • 94. STRES KAVRAMININ ÖZELLİKLERİ  Stres, kaçınılmazdır.  Stresin tamamen yok olması yaşamın bitmesiyle mümkündür.  Stres, yaşıyor ve çalışıyor olmanın tek ürünüdür.  Stres, kişiseldir.  Stres, cinsiyete göre de farklılık gösterir.  Stres, meslek gruplarına göre de farklılık gösterir.
  • 95.
  • 96.
  • 97.
  • 98.
  • 99.
  • 100. STRES DÜZEYİ TESTİ  Size 13 soru sorulacaktır. Eğer soruya yanıtınız; EVET ise 1 Puan HAYIR ise 0 Puan veriniz.
  • 101. 1-)Uykuya dalmakta zorluk çekiyorum. 2-)Gece sık sık uykum kaçar. 3-)Hazımsızlık, yüksek tansiyona bağlı baş ağrıları, baş dönmeleri, kas tutulmaları gibi sıkıntılarım var. 4-)Diğer insanlar beni rahatsız ediyor. 5-) Kafamı dinlemek, sakinleşmek ya da bir kitap okumak benim için çok zordur. 6-)Yavaş çalışan ve yavaş konuşan insanlar beni rahatsız eder. 7-)Sakinleşebilmek için sigara, alkol ya da uyku ilaçları kullanırım. 8-)Aceleciyimdir.
  • 102. 9-)Bir yere geç kalınca ya da oraya zamanında gitmem engellenince kızarım. 10-)Çalışma gününün sonunda kendimi gereğinden fazla yorgun hissediyorum. 11-)Yapacak bir işim olmadığında huzursuz olurum. 12-)Ailem, arkadaşlarım ve çevremdekiler benim çok sinirli ve gergin olduğumu düşünürler. 13-)Konsantre olamayacak veya rahat düşünemeyecek kadar yıpranmış olduğum zamanlar oluyor.
  • 103. SONUÇLAR  2 puan ve daha az: Stres ölçünüzü aşmamışsınız.  3-6 puan arası: Rahat edebileceğinizden biraz daha fazla stres altındasınız.  7-10 puan arası: Fazla stres altındasınız ve biraz rahatlamanız gerekiyor.  11 ve üstü: Stres düzeyiniz çok yüksek. Bu baskıyı azaltmazsanız stresle ilgili hastalıklara yakalanabilirsiniz.
  • 104. BİREYSEL STRES KAYNAKLARI  Kişilik tipleri: 3’e ayrılır. A, B ve karma A Tipi Kişilik Özellikleri B Tipi Kişilik Özellikleri Sürekli hareket eder. Zaman ile ilgilenmez Hızlı yürür. Sabırlıdır. Hızlı yer. Eğlenmek için oyun oynar. Hızlı konuşur. Suçluluk duymadan dinlenir. Sabırsızdır. Acelesi yoktur. İki şeyi aynı anda yapar. İşi bitirmek için zaman saplantısı yoktur. Başarıyı, miktarı ile ölçer. Rekabeti sever. Zaman baskısını hisseder.
  • 105. Yapılan araştırmalara göre, A tipi kişilikte olan insanların kanlarındaki kolesterol miktarı ve kalp krizi geçirme olasılıkları çok yüksektir.  ABD’ de yapılan bir araştırmada yöneticilerin yüzde atmışının A tipi kişiliğe sahip oldukları gözlenmiştir.
  • 106.  YAŞ Orta ve ileri yaşlarda stresten etkilenme daha fazla; menapoz ve andropoz belirtileri, fiziksel- zihinsel denge ve kontrolün azalması, çalışma temposuna uyamama vb.  CİNSİYET Stresten kadın çalışanlar daha çok etkilenir; cinsiyet ayrımı, cinsel taciz, şiddet, aile yaşamındaki konumu, mobing vb.  AİLE HAYATI Kayıplar, ayrılıklar, hastalıklar, boşanma, evlenme, çocuk sahibi olma veya olamama vb.
  • 107.  SOSYO-EKONOMİK DÜZEY Ekonomik durumu iyi olan ve olmayanın, statü ve sorumluluk sahibi olan ve olmayanın yaşadığı stres çok farklıdır.
  • 108. STRESİN NEDENLERİ Psikolojik yükü ağır olan ortamlarda çalışmak, iş yoğunluğu, sürekli kriz olma ihtimali, mülteci kampında görev yapmanın zorlukları, uzun süre benzer stresli ortamda kalmak, ağır ve yoğun hikayelerle etkilenmek, belirsizlikler gibi dış kaynaklar ve iç dünyamızdaki özellikler stresi ve etkilenme boyutunu artırabilecek nedenlerdir.
  • 109. STRESİN NEDENLERİ  Gelişim dönemleri (ergenlik, menapoz,andropoz, yaşlanma, adet dönemleri)  Engellenme ve çatışmalar (ailede, iş hayatında)  Yaşam olayları(evlenme, boşanma, emeklilik, çocuk sahibi olma vb.)  Yaşamın tehlikede olması  Rekabet  İşte terfi  Sinir bozucu olaylar  Gürültü
  • 110. STRESİN NEDENLERİ  İşte belirsizlik ve çözümsüzlük  Zaman sınırlamaları  Virüsler  Hava kirliliği  Kalabalık  İklim vb.
  • 111. Stresin en önemli nedenlerinden biri de düşüncelerimizdir. Olumlu veya olumsuz düşünceler stres boyutumuzu etkilemekte ve bu durum doğrultusunda vücudumuz fizyolojik ve psikolojik olarak etkilenmektedir.
  • 113. Stresin Olumlu Etkileri  Koruyucu bir tepkidir.  Uyarıcı bir etki yapar.  Zor durumlarla başa çıkmamızı sağlar.  Öğrenme seviyesini yükseltir.  Algı ve dikkat düzeyini artırır.  Zihinsel aktiviteyi artırır. Uzmanlar, bir miktar stresin herkes için gerekli ve yararlı olduğunu söylemektedir.
  • 114. NEGATİF STRES  Algı ve dikkat düzeyini bozar.  Öğrenme seviyesini düşürür.  Zihinsel verimliliği azaltır.  Yapılan bütün işlerde performansı düşürür.
  • 115. STRES BELİRTİLERİ Stres belirtileri 3’ e ayrılır. 1-) FİZİKSEL BELİRTİLER 2-)DUYGUSAL BELİRTİLER 3-)ZİHİNSEL BELİRTİLER
  • 116. STRES BELİRTİLERİ 1-) FİZİKSEL BELİRTİLER  Solunum sayısı artar (bedene daha fazla oksijen sağlanır).  Tükürük artar.  Kalp vurum sayısı artar ve kan basıncı yükselir.
  • 117. 1-) FİZİKSEL BELİRTİLER  Kas gerimi artar  Sindirim yavaşlar veya durur.  Gözbebekleri büyür (daha fazla ışık alınarak algıyı güçlendirmeye yardımcı olur)  Bütün duyumlar artar (dış ortamdan daha çok haberdar olunması sağlanır)  Kanda alyuvarlar artar (beyne ve kaslara daha fazla oksijen taşınır).
  • 118. 1-) FİZİKSEL BELİRTİLER  Çarpıntı  yorgunluk  baş ağrısı  soğuk yada sıcak basması  nefes darlığı  mide bulantısı  uyku bozuklukları  ellerde titreme  iştahta bozulmalar  boyunda, ensede, belde, sırtta ağrı ve kasılmalar.
  • 119. 2-)DUYGUSAL BELİRTİLER  Huzursuzluk, sıkıntı, gerginlik  Kaygılı olmak  Neşesizleşme, durgunlaşma, çökkünlük hali  Sinirlilik, saldırganlık veya kayıtsızlık  Duygusal olmak
  • 120. 2-)DUYGUSAL BELİRTİLER  Değersizlik, güvensizlik hissetmek  tahammülsüzlük  korku duymak, ürkmek
  • 121. 3-) ZİHİNSEL BELİRTİLER  Unutkanlık  Konsantrasyonda azalma  Kararsızlık  Organize olamamak  Zihin karışıklığı  İlgi azalması  Matematik hataların artması  Zihinsel durgunluk
  • 122. 3-) ZİHİNSEL BELİRTİLER  Özgüven eksikliği  karamsar düşünmek  sürekli hayal kurmak
  • 123. STRES NE ZAMAN SORUN OLUŞTURUR  Stres aşırı hissedildiğinde  Süreğen olduğunda  Stres yaratan birden fazla faktör bir araya geldiğinde  Kişinin sosyal destekleri yetersiz olduğunda
  • 124. STRES NE ZAMAN SORUN OLUŞTURUR  Stresle baş etme yöntemleri etkin bir şekilde kullanılmadığında  Kişinin kendisini psikolojik açıdan güçsüz hissettiğinde  Mücadele gücünü yitirdiğinde  Hayatının kontrolünü kendi iradesi ile sağlayamadığı durumlarda
  • 125. Stres, bulaşıcıdır. Bu yüzden beraber çalıştığınız insanların stresinin size bulaşmamasına özen gösterin.
  • 126. Stres altında insanların yaptığı en sık yanlışlar  Önemli veya önemsiz, daha önceden kolaylıkla verilebilen kararları vermekte güçlük,  Alışılmış davranış biçimlerinde önemli değişiklik  En iyi olanı değil, garanti olanı seçmek,  Uygun olmayan durumlarda ortaya çıkan öfke, düşmanlık ve kızgınlık dalgaları,  Sigara ve içki içme eğiliminin artması
  • 127. Stres altında insanların yaptığı en sık yanlışlar  Kişisel hata ve başarısızlıkları sürekli düşünmek,  Ara sıra hayal kurmak, sık sık düşünceye dalıp gitmek,  Birlikte olunan kimselere aşırı güven (veya güvensizlik),
  • 128. Stres altında insanların yaptığı en sık yanlışlar  Alışılmıştan daha titiz veya işin gerektirdiğinden daha fazla çalışmak  Konuşma ve yazıda belirsizlik ve kopukluk,  Nispeten önemsiz konularda aşırı endişelenme veya tam tersine gerçek problemler karşısında ilgisizlik ve kayıtsızlık
  • 129. Stres altında insanların yaptığı en sık yanlışlar  Sağlığa aşırı ilgi,  Uyku bozukluğu (zor uyuma veya gece boyu sık sık uyanma)  Duygusal ve cinsel hayatta düşüncesiz davranışlar
  • 130. İŞYERİNDE STRES KAVRAMI İçinde bulunduğumuz 21. yüzyılın zor, rekabetçi, aşırı çalışmaya dayalı endüstriyel yaşamı, iş yerimizde stres faktörünün daha belirgin şekilde ortaya çıkmasına yol açmış ve insanları tehdit eden bir büyük tehlike olarak belirmiştir.
  • 131. İŞYERİNDE STRES KAVRAMI İş ortamı strese her zaman elverişlidir. Bir işte bireyden pek çok şey ya da çok az şey istenmesi stres yaratır. Açıkçası işin her yönü strese yol açabilir. Aşırı sıcak, gürültü, ışık ya da çok az sorumluluk, çok fazla iş, aşırı veya az denetim insanlarda strese neden olabilir. Ancak stres bireyden bireye farklılık gösterebilir.
  • 132. İŞYERİNDE STRES KAVRAMI Stres, iş yerlerinde kas-iskelet sistemi hastalıklarından sonra en sık rastlanan ikinci sağlık sorunudur.
  • 133. İŞ YERİNDEKİ KRONİK STRES KAYNAKLARI 1-) ÖRGÜTTEKİ ROL: Rol çatışması, rol belirsizliği, alınan kararlara katılamamak. 2-) KİŞİLER ARASI ÇATIŞMA: İş yerinde üstleriyle veya diğer iş arkadaşlarıyla yaşanan tatsız olaylar gerginliğe ve bu da doğrudan strese neden olmaktadır.
  • 134. İŞ YERİNDEKİ KRONİK STRES KAYNAKLARI 3-)SORUMLULUK: Diğer insanların sorumluluğunu üstlenmek, kişilerde gerginlik yaratan bir stres kaynağıdır. Araştırmalar özellikle insanlardan sorumlu olan yöneticilerin yoğun olarak strese maruz kaldıklarını göstermektedir. Böylece bu insanların diğerlerine göre daha fazla kalp krizi, ülser, yüksek tansiyon sorunları ortaya çıkmaktadır.
  • 135. İŞ YERİNDEKİ KRONİK STRES KAYNAKLARI 4-)İŞ GÜVENLİĞİ: İşini kaybetme korkusu veya her an ölüm korkusu yaşamak bireyin benlik saygısının azalmasına yol açabilmektedir. Özellikle yoğun ekonomik krizlerin yaşandığı, şirket küçülmeleri gibi dönemlerde çalışanların stres düzeyleri oldukça yüksektir.
  • 136. İŞ YERİNDEKİ KRONİK STRES KAYNAKLARI 5-)YÖNETİM TARZI: Otokratik bir anlayışla yönetilen iş yerlerinde özellikle tepeye doğru yükselen güç kullanımı, çalışanların stres içinde olmalarına yol açar. Özellikle cezanın kullanımı, kişilerde gerilim oluşturur.
  • 137. İŞ YERİNDEKİ KRONİK STRES KAYNAKLARI 6-)FİZİKİ MEKAN VE ÇEVRE ŞARTLARI: İşin fiziksel çevre şartlarını oluşturan hava koşulları, aydınlanma, ısı, gürültü gibi unsurların çalışanların sağlığını, fizyolojik ve psikolojik durumunu etkilediği bilinmektedir.
  • 138. İŞ YERİNDEKİ KRONİK STRES KAYNAKLARI 7-)YOĞUN İŞ YÜKÜ-HASTA SAYISININ FAZLA OLMASI 8-)ZAMAN YETERSİZLİĞİ 9-)KARİYER ENGELİ 10-)PERSONEL SAYISININ AZ OLMASI 11-)ÜCRETLERİN AZLIĞI-ÜCRET EŞİTSİZLİĞİ 12-)DİNLENME ZAMANLARININ AZ OLMASI
  • 140. İŞ YERİNDEKİ STRESLE BAŞA ÇIKABİLMEK İÇİN  Çalışanlarının rollerinin belirlenmesi  Sosyal destek sağlama  Aşırı iş yükünü ortadan kaldırma  Çalışma koşullarını yeniden gözden geçirme  Çalışanların kararlara katılımını sağlamak  Çalışanların güven duygularını geliştirme  Stresli personele danışmanlık tedbiri vermek
  • 141. STRES YÖNETİMİ Yaşam becerilerini ve yaşam kalitesini artırmak amacıyla, yeni başa çıkabilme becerileri geliştirmek ve strese neden olan faktörlere karşı toleransımızı artırabilmektir. Yani stresle bilinçli mücadele etme çabalarıdır.
  • 143. STRESİMİZİ YÖNETİRKEN  Boşaltılmamış stresin tanınması ve onun hayatımızdaki etkilerinin bilinmesi stresin zararlı etkilerinin azaltılması için yeterli değildir.  Stresin bir çok kaynağı olduğu kadar, onu yönetmenin de bir çok yolu vardır. Bütün yapılması gereken enerjinizi değişime yöneltmektir.  Değişim stres kaynaklarının ve sizin bunlara tepkinizin ne olduğunun ortaya konulması ile başlar.
  • 144. STRESİMİZİ YÖNETİRKEN  Sizi nelerin strese soktuğunu ve bunlara karşı fiziksel ve duygusal tepkilerinizin neler olduğunu tespit edin.  Dikkatinizi rahatsızlığınıza verin. Bunu ihmal etmeyin. Probleminizin etkisinde de kalmayın.  Vücudunuzun strese nasıl tepki verdiğini belirleyin. Sinirli mi oluyorsunuz yoksa bedensel olarak gerginlik mi yaşıyorsunuz ve bunu ne şekilde yaşıyorsunuz?
  • 145. STRESİMİZİ YÖNETİRKEN  Neyi değiştirebileceğinizi tespit edin.  Sizi strese sokan şeyden kaçınabilir ya da onu tamamen ortadan kaldırabilir misiniz?  Bu stres uyandırıcıların şiddetini azaltabilir misiniz?
  • 146. STRESİMİZİ YÖNETİRKEN  Strese karşı gösterdiğiniz duygusal tepkilerinizin yoğunluğunu azaltın.  Stres tepkisi genellikle sizin tehlike algınız veya fiziksel ya da duygusal olarak tehlikede olma durumuyla başlatılır. Sizde stres uyandıran durumu çok tehlikeli ya da baş edilmez olarak görüyor musunuz?
  • 147. STRESİMİZİ YÖNETİRKEN  Daha ılımlı bakış açıları geliştirin; stresi başa çıkabileceğiniz bir durum olarak görmeye çalışın.  Aşırı duygularınızı hafifletmeye çalışın. Durumu değerlendirin.  Meselenin olumsuz yanlarına çaba harcamayın.
  • 148. STRESİMİZİ YÖNETİRKEN  Strese karşı gösterdiğiniz fiziksel tepkilerinizi makul hale sokmayı öğrenin.  Yavaş ve derin nefes alma, kalp atışlarınızı ve nefes alıp vermenizi normale getirir.  Rahatlama teknikleri kas gerginliğini azaltır.
  • 149. STRESİMİZİ YÖNETİRKEN  Fiziksel gücünüzü oluşturun.  Kalp sağlığınız için haftada 3-4 defa yürüme, yüzme, bisiklete binme gibi egzersizler yapın.  Egzersizler insanın metabolizmasına etki ederek, bireyi rahatlatan bazı kimyasal salgıların salgılanmasına yardımcı olur.  “EKİP ÇALIŞMASI”na önem veriniz ve ekip içi ilişkilerinizi korumaya çalışınız.
  • 150. STRESİMİZİ YÖNETİRKEN  Dengeli beslenin, gerekli vitaminleri ve mineralleri alın; özellikle B grubu vitaminleri ve magnezyum.  İdeal kilonuzu muhafaza edin  Sigaradan, aşırı kahve ve çay içmekten ve diğer uyarıcılardan kaçının  İşi eğlenceli hale getirin  Yeteri kadar uyuyun. Mümkün mertebe uyku programınıza uyun
  • 151. STRESİMİZİ YÖNETİRKEN  Duygusal gücünüzü ve enerji kaynaklarınızı muhafaza edin.  Yakın ilişkiler ve dostluklar kurmaya çalışın.  Eve dönüşte kendinize zaman ayırın.  Başkalarını dinleyiniz ve onlara destek olmaya çalışınız. Yaşadığınız deneyimleri ve verdiğiniz tepkileri çevrenizdekilerle paylaşınız.
  • 152. STRESİMİZİ YÖNETİRKEN  Derin nefes alma,  gevşeme,  meditasyon,  yoga,  ibadet,  fiziksel etkinlikler,  müzik,  kitap okumak,  mizah Gibi STRES ATMA etkinliklerinden kendinize uygun olanları gerçekleştirin…
  • 153. NEFES AL, NEFES VER, RAHATLA Belki denemek istersiniz ? Şu anda oturduğunuz yerde birlikte bir egzersiz yapalım.
  • 156. STRESLE BAŞ ETME VE RAHATLAMA YOLLARI  OLAYLARI KONTROL EDEMEYİZ AMA STERSİMİZİ KONTROL EDEBİLİRİZ.  Sizin stresinizi neler rahatlatır? neler yaparsınız
  • 157.  Stresle Başa Çıkma Teknikleri:  Stresle baş etmede stresin öncesinde, stres sırasında ve stres sonrasında olmak üzere bazı özel teknikler  kullanılır. Bunları yapmaktaki amaç, olabilecek yersiz tepkileri azaltmak, bireyin olayı sağlıklı bir açıdan  görüp değerlendirmesini sağlamak; sonuç olarak da stresin olumsuz etkilerini ortadan kaldırmaktır. Bu  teknikler “Bedensel” ve “Zihinsel” olmak üzere ikiye ayrılır.
  • 158. STRESLE BAŞ ETME VE RAHATLAMA YOLLARI  İLK ÖNCE STRESİN FARKINA VARMAK GEREKİR. KENDİNİZE SORUN “Bu …(KİŞİ/YER/OLAY/ ŞEY) kaslarımı gerginleştiriyor mu? Kalp atışlarım değişiyor mu? Ellerim soğuk mu terli mi? Karnım da bir düğüm mü oluyor? Bırakıp uzaklaşmak mı geliyor içimden? Ya da kontrolumü kaybetmeme mi neden oluyor?  Stresi uzaklaştıracak yolları devreye sokun:  Bedensel rahatlama  Zihinsel rahatlama  Sosyal destek alma  Ruhsal rahatlama yolları AFAD BAŞKANLIK UZMANLARI PSİKO-SOSYAL DESTEK EĞİTİCİ EĞİTİMİ-EYLÜL 2014
  • 159. STRESLE BAŞ ETME VE RAHATLAMA YOLLARI Bedensel rahatlama: Gerinme Nefes alma :  Bedensel hareketler
  • 160. STRESLE BAŞ ETME VE RAHATLAMA YOLLARI  Zihinsel rahatlama  Hayal gücünü kullanma  Düşüncelerin farkındalığı düşünce durdurma düşünce engelleme Sosyal destek: Ruhsal rahatlama:
  • 161. KENDİMİZ İÇİN NELER YAPABİLİRİZ  İyi beslen  Dinlenmeye zaman ayır  Alkol, sigaradan uzak dur  Her şeye hazırlıklı ol  İletişim kur  Aile ile birlikte zaman geçir  Yasını tut  İbadet et
  • 165. Herhangi bir kimse öfkelenebilir. Bu kolaydır. Ne var ki; Doğru insana Doğru derecede Doğru zamanda Doğru maksatla ve Doğru biçimde öfkelenmek İşte bu zordur… ARİSTO
  • 167. ÖFKE NEDİR? Engellenme, saldırıya uğrama, tehdit edilme, yoksun bırakılma, kısıtlanma gibi durumlarda hissedilen ve genellikle neden olan şeye ya da kişiye yönelik saldırgan davranışlarla sonuçlanabilen yoğun olumsuz duygu şeklinde tanımlanabilir.
  • 168. Duyguların Özellikleri  Duygular normaldir, herkes her duyguyu yaşar.  Duygular kişiyi iyi ya da kötü hissettirir ama iyi ya da kötü insan yapmaz.  Duygular birden oluşur ve nedeni yoktur.  Duygular dakikadan dakikaya, kişiden kişiye, yerden yere değişir. Her an aynı duygular içinde olmayız.  Duygular görülmez ve duyulmaz, içimizdedir.
  • 169. Duyguların Özellikleri  Duygularımız vücudumuzdadır. Kafamızda değil. Örneğin; korkunca titreriz, kalbimiz çarpar, karnımız ağrır.  Temelde iki tip duygu vardır: Acı ve mutluluk. Çok geniş sayıda acı ve mutluluk duyguları yaşarız.  Düşünceler duygularla aynı değildir. Düşünceler bilgiyle, olaylarla ilgilidir. Duygular ise gerçeklere bağlı değildir, kimse yaşanan duyguların yanlış olduğunu tartışamaz, ispat edemez.
  • 170. Çağımızın teknolojik açıdan son derece ileri bir noktada olduğunu söylemek için büyük bir teknik bilgi birikimine sahip olmamız gerekmez. Bu gelişmenin bir bedeli olarak da insani değerlerin aynı miktarda gerilediğini söyleyebiliriz. İnsanlar artık birbirlerini daha az dinlemekte ve birbirlerine daha az önem vermekte, duygularını kontrol etmede güçlük çekmekte ve zaman zaman da büyük patlamalar yaşamaktalar. Bunların içerisinde belki de kontrol etmede en fazla güçlük yaşadığımız duygu durum öfkedir.
  • 171. Öfke Belirtileri  Asabilik, sabırsızlık  Uyku sorunları  Yeme sorunları  Huzursuzluk, sinirlilik  Eşyalara, hayvanlara veya insanlara vurma  Zarar verme isteği  Aile üyelerine, arkadaşlara, meslektaşlara sözel saldırı
  • 172. Öfke Belirtileri  Yaşamındaki kişisel kontrolü kaybetme duygusu  Konsantrasyon veya dikkatin zayıflaması  Olaya saplanıp kalma/sürekli düşünme  Fiziksel sağlığın etkilenmesi; kan basıncının artması, baş dönmeleri, baş ağrıları, kalp atışlarının hızlanması, çenenin sıkılması, midede düğümlenme, kaslardaki gerginlik vb.
  • 173.
  • 174. Öfkeyi herkes yaşar Öfke düşmanımız da olabilir arkadaşımız da. Nasıl ifade edeceğimizi, nasıl baş edeceğimizi bilirsek sağlığımızı koruruz ve problemlerimizi daha kolay çözeriz. Eğer öfkemizle baş edemezsek bize zor anlar yaşatır.
  • 175. Buz Dağı Metaforu ÖFKE TAVIRLARI TEMEL DUYGULAR ikincil bir duygu, öfkenin yüzü ALTINDA başka duygular var
  • 176.  Öfke buzdağının görünen yüzüdür.  Yaşanan çatışmalar ya da sorunlarda genellikle öfke ikincil bir duygudur.  Öfke, ilk duygulardan sonra ortaya çıkar, ancak o kadar yoğundur ki, insan yaşadığı ilk duyguların farkına varmadan yoğun bir biçimde öfke duygusunun saldırısına uğrar.  Öfke ile etkin baş edebilmek için öncelikle buz dağının altındaki duygularla ilgilenmek gerekir.
  • 177. Öfkenin Sonuçları 1-) Fizyolojik Tepkiler  Kan şekerinin yükselmesi  Nabzın ve kan basıncının artması  Sık sık ve zor nefes alma  Baş ağrısı  Kas, sırt ve boyun ağrıları
  • 178. Öfkenin Sonuçları 2-) Zihinsel Tepkiler  Konsantrasyon bozukluğu  Düşük performans  Unutkanlık  Uykusuzluk  Dikkatsizlik
  • 179. Öfkenin Sonuçları 3-) Davranışsal Tepkiler  Alkolizm  Sigara tiryakiliği  Huzursuzluk  Acelecilik  İlaç kullanımı  Aşırı yemek yeme veya hiç yememe
  • 180.
  • 181. Öfke Yönetimi Öfke yönetiminin amacı; Saldırganlıktan uzak, şiddet içermeyen, kişinin kendisine ve çevresindekilere zarar vermeyecek şekilde duygusunu ifade etme becerisini kazanmasıdır.
  • 182. Öfke Yönetimi Öfke duygularıyla başa çıkmak için bilinçli ya da bilinçsiz bazı yollar kullanırız. Bunlar; 1-) İfade Etme 2-) Bastırma 3-) Sakinleşme
  • 183. Öfke Yönetimi 1-) İfade Etme: Öfkeyi saldırganlıkla değil de sözel olarak ifade etmek, bunlar içinde en sağlıklı yoldur. Bunu yapabilmek için, istediklerimizin ne olduğunun farkına varmalı, bunları açık ve karşımızdakini incitmeyecek bir şekilde aktarmalıyız.
  • 184. Öfke Yönetimi 2-) Bastırma: Kızgınlığımızı içinizde tutup, onu düşünmemeye çalışıyor ve daha olumlu bir şeylere yönlendiriyorsanız, bu yolu kullanıyorsunuz demektir. Bu bazen işe yarasa da sürekli olarak bu yolu kullanmak, çok sağlıklı olmayabilir. Eğer kızgınlık doğru bir şekilde ifade edilmezse belli bir süre sonra kişinin kendisine döner ve yüksek tansiyon, psikosomatik rahatsızlıklar(ülser, alerji vb.), depresyon veya kişide büyük bir öfke patlamasına neden olabilir.
  • 185. Öfke Yönetimi 3-) Sakinleşme: Nefes alış verişlerinizi, kalp atış hızınızı kontrol ederek, kendinizi fizyolojik olarak sakinleştirip, içinizdeki öfke duygusunu hafifletebilirsiniz.
  • 186.
  • 187. Öfkeyle Başa Çıkmada Etkili Yollar 1-) Fizyolojik Uygulamalar  Nefes egzersizi  Kas gevşetme hareketleri  Spor yapmak 2-) Zihinsel Tepkiler Olumlu düşünme Duygularını paylaşma 3-) Davranışsal Tepki  Zamanı etkili kullanma  Etkili iletişim kurma  Duygularını ifade etme
  • 188. Şiddet Göstermeden Öfke Yaşamak İçin  Öfkenizi ifade edin.  Kızgın ve saldırgan davranışların sizi komşularınızdan, tüm yakın ve uzak aile çevrenizden uzaklaştırdığını bilin.  Rahatlama tekniklerini kullanın.  Geçmişte kızgınlıklarınızı uygun yollarla ifade ettiğiniz ve olumlu sonuçlar aldığınız durumları hatırlayın.
  • 189. Şiddet Göstermeden Öfke Yaşamak İçin  Kızgınlığınızı kontrol etmek için, aile bireylerinden yardım ve destek isteyin.  Kızgınlığa neden olan konuyu durum ya da olay ortada yokken farklı zaman ve ortamda tartışın.  Problem ortaya çıkmadan çözüm yolları deneyin.  Haklarınızı öğrenin.  Uzmanlardan yardım alınız.
  • 190.
  • 191. ÖFKE GELİR GÖZ KARARIR, ÖFKE GİDER YÜZ KIZARIR… Öfkeyle kalkan, zararla oturur.
  • 193. BAŞBAKANLIK AFET VE ACİL DURUM YÖNETİM BAŞKANLIĞI
  • 194. ÇATIŞMA; insanlar arasında çıkan anlaşmazlıkların genel tanımıdır.
  • 195. KAVGA ÇIKTIĞINDA İNSANLAR NASIL DAVRANIR? NELER HİSSEDERLER? NELER DÜŞÜNÜRLER? KAVGA SIRASINDA GENEL TUTUMLAR KAÇMA? SALDIRMA?
  • 196. ÇATIŞMA ÇÖZME KAVGA ETMEDEN İSİM TAKMADAN KARŞIDAKİNİN DUYGULARINI İNCİTMEDEN ZOR DURUMDAN KAÇMADAN İNANÇLARINIZA KARŞI HAREKET ETMEDEN ANLAŞMAZLIĞI BARIŞ İÇİNDE ÇÖZMEKTİR
  • 197. NİÇİN ÇATIŞMA ÇÖZME ÖĞRENMELİYİM? GÜVENCEDE OLMAK KENDİNİ İYİ HİSSETMEK BAŞKALARINA SAYGI DUYABİLMEK
  • 198. NELER ÇATIŞMAYA NEDEN OLUR DEĞİŞİK GÖRÜŞLER • Herkes durumu değişik açıdan görür • Değişik görüşleri vardır • Değişik sonuçlar bekler DUYGULAR Kişilerin sorunlar hakkında güçlü duyguları vardır= kızgınlık kıskançlık yalnızlık öfke korku hayal kırıklığı
  • 199. NELER ÇATIŞMAYA NEDEN OLUR  DEDİKODU  SAHİP OLMA  CİNSİYET, KÜLTÜR,SINIF, DİN FARKLILIKLAR  BOZULAN İLİŞKİLER
  • 200. GENELDE ÇATIŞMA İLE NASIL BAŞEDERİZ?  KAÇINMAK PROBLEM YOKMUŞ GİBİ DAVRANMAK- daha da kötüye gider  DİĞER KİŞİYE SALDIRMAK- duygular incinir fiziksel zararlar oluşur,başka problemler çıkar  BİRLİKTE ÇALIŞMAK-Herkese uygun çözümler bulmak
  • 201. ÇATIŞMALARA KÖRÜKLE GİTMEK! YANİ;  SÖZ KESMEK….. DİNLEMEMEK….  ALAY ETMEK  OLUMSUZ ELEŞTİRİ YAPMAK/YARGILAMAK  BAĞIRIRMAK-AZARLAMAK  ŞİDDET KULLANMAK
  • 202. PROBLEMLERİ ÇÖZERKEN BİR SÜRÜ ÇÖZÜM YOLUNU BİLENLER KAVGA YOLUNA BAŞ VURMAZ.
  • 203. PROBLEMLERİ ÇÖZÜM YOLLARI 1- DİNLEMEK-  Neden iki kulağımız bir ağzımız var. Daha çok dinleyelim daha az konuşalım diye.  Dinlemek için söz kesme- yüzyüze otur. İlgilendiğini göster.
  • 204. 2- İŞBİRLİĞİ-  “Bu problemi ancak birlikte çözeriz.”  “İkimizin de karşılanmayan ihtiyaçları var” PROBLEMLERİ ÇÖZÜM YOLLARI
  • 205. 3-SIRAYLA İHTİYAÇLARIN KARŞILANMASI-  Bu gün sen yarın ben PROBLEMLERİ ÇÖZÜM YOLLARI
  • 206. 4- GÜLÜNECEK BİR YAN BULMAK-  “kavga etmek yerine komik yöntemler bulabiliriz.” PROBLEMLERİ ÇÖZÜM YOLLARI
  • 207. 5-ERTELEME-  “gel.. şimdi konuşalım yerine sinirlerimiz yatıştığında konuşalım. PROBLEMLERİ ÇÖZÜM YOLLARI
  • 208. 6-ÖZÜR DİLEME- “özür de dilenir; özür dilemek kötü bir şey değildir” PROBLEMLERİ ÇÖZÜM YOLLARI
  • 209. 7-PAYLAŞMA-  “bunu ikiye bölebiliriz, yarısı senin yarısı benim” PROBLEMLERİ ÇÖZÜM YOLLARI
  • 210. 8-KAÇMA UZAKLAŞMA-  “ben bu durumun içinde  olmazsam daha huzurlu ve sağlıklı olurum.” PROBLEMLERİ ÇÖZÜM YOLLARI
  • 211. 9-YARDIM İSTEME/ UZLAŞMA-  “Bu kavgayı tek başıma çözemiyorum bana yardım edecek birini bulmalıyım- çözüme yardım eden tarafsız bir kişi bulabiliriz. PROBLEMLERİ ÇÖZÜM YOLLARI
  • 212. 10-İLETİŞİM-  Gel otur konuşalım PROBLEMLERİ ÇÖZÜM YOLLARI
  • 213. SORUNLARI BARIŞ İÇİNDE ÇÖZMEK  SAKİN OLMAK  PROBLEMİ TANIMLAMAK  ÇÖZÜMLER DÜŞÜNMEK  FİKİRLERİ DEĞERLENDİRMEK  BİR PLAN SEÇMEK  UYGULAMAK/DEĞERLENDİRMEK
  • 214. TEŞEKKÜRLER.. Gaziantep Valiliği İl Afet Ve Acil Durum Müdürlüğü Çalışanları Ve Yöneticilerinin AFAD Başkanlık Psiko - Sosyal Hizmet Çalışana Destek Ve Eğitim Grubu Çalışmalarına Samimi Ve Gönülden Katkı Ve Katılımlarından Dolayı Teşekkür Ederiz.