SlideShare a Scribd company logo
1 of 72
Her yıl Kasım ayının
üçüncü Perşembe günü,
DÜNYA FELSEFE
GÜNÜ
olarak kutlanmaktadır.
2002 yılında, Birleşmiş
Milletler Genel Kurulu’nda
görüşülüp kabul edilmiştir.
Ülkemizde 20 Kasım
Dünya Felsefe Günü olarak
kabul edilmiştir.
Auguste Rodin. Düşünen Adam heykeli
DÜNYA FELSEFE GÜNÜ
“Günümüzde
felsefeye hala
gereksiz bir olay
gibi yaklaşıyorlar
ama
yanıldıklarının
farkında değiller.“
MONTAIGNE
Michel Eyquem de Montaigne
(1533-1592)
Ünlü Fransız deneme yazarı.
FELSEFENİN TANIMLARI
“FELSEFE” terimi M.Ö. 6 YY’da
yaşamış olan Pitagoras’a atfedilir.
PHILO-SOPHOS
Bir gün büyük matematikçi
Pitagoras öğretisini anlatırken
büyülenen öğrencisi ona “Sophos”
(hakim) adını verdiğinde Pitagoras “
ben bir hakim değil, sadece bir
filozofum..Bilgeliği severim fakat
ona sahip değilim. Ben hakim adını
sadece Doğa’ya veriyorum.”
Pisagor (M.Ö.580-500 )
İyonyalı filozof, matematikçi ve
Pisagorculuk olarak bilinen
akımın kurucusu.
BİLGELİK AŞKI
"Felsefe yolda
olmak
demektir."
Karl JASPERS Karl Theodor Jaspers (1883-1969)
Felsefede varoluşcu akımın
teorisyenlerinden Alman filozof ve
psikiyatrist. Modern psikiyatri, din
felsefesi, tarih felsefesi ve siyaset
felsefesinde önemli etkileri olmuştur.
"Felsefe,
neleri
bilmediğini
bilmektir."
SOKRATES
Sokrates (M.Ö.470-399)
Antik Yunan filozofudur.
Yunan felsefesinin
kurucularındandır.
"Doğruyu
bulma
yolunda,
düşünsel
(İdealist) bir
çalışmadır."
PLATON
Platon(Eflatun )
(M.Ö.427-347) Eflatun, hocası
Socrates ve öğrencisi Aristotle ile
birlikte, doğal felsefe, bilim ve Batı
felsefesinin temellerini attı.
"İlkeler ya da
ilk nedenler
bilimidir
felsefe."
ARİSTOTELES
Aristoteles (MÖ.384-322)
Antik Yunanlı filozof. Platon ile Batı
düşüncesinin en önemli iki filozofundan
biri sayılır. Fizik, astronomi, ilk felsefe,
zooloji, mantık, politika ve biyoloji gibi
konularda pek çok eser vermiştir.
"Mutlu bir
yaşam
sağlamak için,
tutarlı
eylemsel bir
sistemdir."
EPİKUROS
Epikuros (ya da Epikür) (341-270)
Helenistik felsefenin en önemli
düşünürlerinden birisidir.Epikuros
pratik felsefeye yani ahlak felsefesine
yönelmiş ve bu alanda etkinlik
göstermiştir.
"Felsefe
tanrıyı
bilmektir ve
gerçek
felsefeyle,
gerçek din
özdeştir."
AUGUSTİNUS
Augustinius(354 - 430) ya da
Aurelius Augustinius, Aziz
Augustinius olarak bilinen
Filozof ve tanrıbilimci.
"İnanılanı
anlamaya
çalışmaktır."
ANSELMUS
Anselmus. 1033-1109
Tanrı’nın varlığına ilişkin ontolojik kanıtıyla tanınan
Hıristiyan filozof. "İnanmak için, anlamaya
çalışıyorum" değil de "Anlamak için inanıyorum"
tavrının başlatıcısı olan ve inanç-akıl ilişkisi söz
konusu olduğunda, akıl karşısında inanç ya da
imana, bilgi karşısında da otoriteye öncelik veren
Hıristiyan düşünür.
"İnanılanın
inanılmaya
değer olup
olmadığını
araştırmaktır."
ABAELARDUS
ABAELARDUS (1079-1142)
Fransız ilahiyatçı ve
felsefeci.
"Tanrıdır
konusu, tanrının
ispatlanmasıdır.
“
A. THOMAS
A. THOMAS
1225-1274 yılları arasında yaşamış ünlü
Hıristiyan filozof Thomas Aquinas’ın felsefesi
önemli ölçüde Aristoteles’in Metafizik’ine
dayanır. Ortaçağ Hıristiyan felsefesinin doruk
noktasını oluşturan Aquinas, metafizikle teoloji,
akılla inanç arasında ayrım yapar. Ona göre
inancın ve aklın işlevleri farklıdır; buna rağmen
akıl inanca bağlıdır.
"Eleştiridir."
CAMPANELLA Tommaso Campanella
1568-1639
İtalyan şair, yazar ve Platoncu
filozof. Ütopya eseri ile ünlüdür.
"Deney ve
gözleme
dayanan
bilimsel veriler
üzerinde
düşünmektir."
F. BACON
Francis Bacon
1561-1626
İngiliz devlet adamı ve filozof.
"Felsefe
yapmak doğru
düşünmektir."
T. HOBBES
Thomas Hobbes, (1588-1679)
İngiliz filozof. 1651 tarihli Leviathan adlı
çalışması, batı siyasetinin izleyeceği yolu
çizmiş ve başucu eseri olmuştur.
"Felsefe bir
bilimdir ve
geometrik
yöntemi
metafiziğe
uygulamak
gerekir, felsefeyi
kesin bir bilim
yapmak için."
DESCARTES
René Descartes (1596-1650)
Fransız matematikçi, bilimadamı
ve filozoftur. Batı düşüncesinin son
yüzyıllardaki en önemli
düşünürlerinden biridir.
"Felsefe,
genelleştirilmiş
bir
matematiktir."
SPİNOZA
Baruch Spinoza (1632-1677)
17yy’ın önde gelen
rasyonalistlerinden
biri olarak kabul edilmektedir.
En büyük eseri Ethica isimli kitaptır.
"Gerçekte doğru
olanı algılamaktır.
Felsefe göklerden
yere inerek, beş
duyuyla kavranan
konularla
ilgilenmelidir."
LEİBNİZ
Leibniz, Gottfried Wilhelm (1646-1716);
Ünlü bir Alman filozofu, bilim dünyasının
en önemli sistemci düşünürlerinden
biridir. Matematik, metafizik ve mantık
alanlarında ileri sürdüğü yeni düşünce ve
görüşleriyle tanınır.
"Bütün
düşüncelerimizin
duyumlarımızla,
gerçek alemden
geldiğini
tanıtlamaktır."
LOCKE
John Locke Somerset (1632-1704)
Ünlü İngiliz filozofu.
XVIII. yüzyılın en önemli düşünürlerinden biridir.
Düşünce hürlüğünü, eylemlerimizi akla göre
düzenlemek anlayışını en geniş ölçüde yayan ilk
düşünür olduğu için Avrupa'daki aydınlanma ve
Akıl Çağı'nın gerçek kurucusu olarak kabul edilir.
"Felsefe
duyumların
bilgisidir."
CONDİLLAC
Etienne Bonno de Condillac (1715-1780)
Fransız düşünür.
Emprizmden etkilenerek duyumcu bir bilgi kuramı geliştirmiştir. Duyu
algılarından kaynaklanan gözlemlerin bilginin kaynağı olduğu ilkesine dayalı
bir duyumculuğu benimseyen Condillac, tüm bilgilerin şekil değiştirmiş birer
duyum olduğunu savunmuştur. O, bilginin de ötesinde, insanda manevi olan
her şeyi, insanın tüm zihinsel faaliyetlerini dış dünyaya ilişkin duyuma
indirgemiş ve bu tezini kanıtlamanın yollarını aramıştır.
"İnsan zihninin
mahiyetini
incelemektir."
HUME
David Hume 1711-1776
İskoç filozof, ekonomist
ve tarihçi.
Felsefe,
aklımızın dille
büyülenmesine
karşı verilen bir
savaştır.
Ludwig Josef Johann
Wittgenstein
Ludwig Josef Johann Wittgenstein (1889-1951)
Avusturya doğumlu filozof, matematikçi.
Mantık ve dil felsefesi konularında yaptığı
çalışmalarla modern felsefeye önemli katkılarda
bulunmuştur. 20 yy’ın en önemli filozoflarından
sayılır.
Felsefe yüksek bir dağ yoludur...
ıssız bir yoldur ve yukarı çıktıkca
daha da ıssızlaşır. Bu yolu her kim
izlerse hiç korkmamalı, her şeyi
geride bırakmalı ve kış karında
güvenle ilerlemelidir... Kısa süre
içinde altındaki dünyayı görür;
kumsalları ve bataklıkları gözünün
önünden kaybolur, düzgün olmayan
noktaları düzelir, yırtıcı sesleri artık
kulağına ulaşmaz. Ve yuvarlaklığını
da görür. Kendisi her zaman saf ve
serin dağ havasındadır ve güneşi
görür, oysa aşağıdakı herkes
gecenin karanlığıyla
kuşatılmıştır.
Arthur Schopenhauer
Arthur Schopenhauer (1788-1860 )
Alman filozofu . İrrasyonalist ve
karamsar olarak bilinir. En ünlü yapıtı
henüz 30 yaşına varmadan yayınladığı
İstenç ve Tasarım Olarak Dünya 'dır.
“Bütün bilginin
en son amacı en
yüce pratik
akılda kendi
kendini
tanımaktır .”
KANT
Immanuel Kant 1724-1804
Alman filozofu.
Alman felsefesinin kurucu isimlerinden biri
olmuş ve felsefe tarihinin kendisinden
sonraki dönemini belirleyici olarak
etkilemiştir.
Tanrı ölmüştür ve insanlar Dünya'da
yapayalnız kalmışlardır. Bu yüzden
insanlar Tanrı'dan bekledikleri umut
ve istekleri bir kenara bırakıp
kendilerini Dünya'ya adamalılar.
Böylelikle düşünce ile yaşam
arasında bağ kurulması daha kolay
olur.
Friedrich Wilhelm Nietzsche
Friedrich Wilhelm Nietzsche1844-
1900
"Güç İstenci", "Üstinsan",
"Bengidönüş" gibi özgün fikirlerle
tanınan varoluşçu alman filozof.
Nice alimler
vardır ki, hakiki
bilgiden, hakiki
irfandan nasipleri
yoktur.
Bunlar, bilgi
hafızıdır; bilgi
sevgilisi değil.
Mevlâna
Mevlânâ Celâleddin-i Belhi
"Rumi“
(1207-1273)
Bilgelik
dünyanın
düzenini
değiştirmekten
çok, kendi
isteklerini
değiştirmektir.
Einstein
Albert Einstein (1879-
1955)
20.yy’ın en önemli kuramsal
fizikçisidir.
Zaman
hakikatleri
bulur.
SENECA
Lucius Annaeus Seneca
MÖ.4-MS.65
Romalı düşünür, devlet adamı, oyun
yazarı.
Kendi içini kaz.
Senin içindedir
iyilik kaynağı, o
kaynak ki
süreklice
kazarsan,
süreklice
fışkırabilir.
M. Aurelius
Marcus Aurelius Antoninus
Augustus
121-180
Roma’nın imparatoru ve aynı
zamanda en önemli Stoacı
filozoflardan biri olarak kabul edilir.
Eğer öküzlerle
domuzlar
konuşabilseydi,
yemden başka
şey
düşünenlerle
alay ederlerdi.
EPİKTETOS
Epiktetos (İ.S.55-135)
İsminin anlamı köle
demektir.Stoacı filozof.
Değişik
gerçekler
yoktur, gerçek
tektir ve her
zaman ve her
yerde aynıdır.
BUDHA
Gautama Buddha
MÖ.563-483
Bilerek doğanlar en
iyisidirler; öğrenerek
bilenler onları izler.
Yalnızca açmaza
düştüklerinde
öğrenmeye çalışanlar
onların ardından
gelir. Açmaza
düştüklerinde dahi
öğrenmeye
çabalamayanlar
insanların en düşükleri
sayılır.
Konfüçyus
Konfüçyüs
(MÖ.551-479)
İlk ilkeleri ve
son amaçları
sevdiği ölçüde
her insanın
filozof olduğuna
inanıyorum.
Jorge Angel
Livraga
JORGE ANGEL LIVRAGA
RIZZI (1930 – 1991)
Arjantinli filozof
Tanrı tektir; İnsanlık tektir; Mistik
tektir; Gerçek tektir; Ezoterizm tektir;
Felsefe tektir. Geri kalan her şey
sadece ayrıntıdır, dünya arenasında
yansıma ve seraptır.
JORGE ANGEL LIVRAGA
HAKİKATTEN
ÜSTÜN HİÇBİR
DİN YOKTUR.
Helena Petrovna Blavatsky
Madam Blavatsky (1831-1891 )
Filozof. Teozofi
Cemiyeti’nin
kurucusudur.
Felsefe tanımadır; yeniden
tanıma, ruha ait olanı,
oynarken kaybedileni
yeniden bulmaktır. Bu
labirentin gizeminin
çözülmesidir; gerçek
varlıkların dünyasına,
imgeleri ile onca zamandır
yürüdüğümüz ilk
örneklerin dünyasına
doğru galip olarak çıkıştır.
DELIA STEINBERG
GUZMAN
DELIA STEINBERG GUZMAN (1943-
Arjantin doğumlu filozof
Bütünün birliği
içinde
parçaların
sebebi bulunur.
Fernando
Schwarz
Fernando Schwarz 1951-
Arjantin doğumlu filozof,
antropolog, mısırbilimci
FELSEFE TARİHİ
Felsefenin Batı’da 5yy’da
başladığı söylenir.
MÖ.12 yy ve 8.yy arasında
Dor istilası Miken
Uygarlığı’nın koruduğu
İlkel dini inançların
parçalanmasına neden
oldu.
Yunan Karanlık Çağları
Yunan Karanlık Çağları
(yaklaşık MÖ 1100-750)
Yunan tarihinde, Dor istilaları
sonucu giderek gücünü
yitirerek MÖ11.yy’da
yıkıldığı varsayılan Miken
Uygarlığı ile M.Ö. 9 ve 8.
yüzyıllarda ilk Yunan şehir
devletlerinin görülmeye
başlandığı ve Homeros
tarafından Yunan dilinde ilk
yazılı eserlerin verildiği çağ
arasında geçen dönemdir.
Homeros MÖ. 8 yy
Dor istilası ile birlikte , radikal bir kopuş , gerçek
bir kökten silinme (Tabula Rasa) oldu.
Bilge yöneticiler(Kral-rahip) yok oldu.
Antropomorfizm(insan biçimcilik) ve
antroposantrizm(insanmerkezcilik)
gelişmesini doğurdu.
• *Antropomorfizm(insan biçimcilik) yunanca anthropos, morphe kelimelerinden turemis ve tanrilari insan seklinde tasvir eden veya
onlara insanlarinkine benzer ihtiraslar yakistiran felsefe sistemi
• Sokrates sonrası literatür ve özellikle Platon-Aristotelesçi ekol , Bilimin veya daha
doğrusu Bilginin Bilimi’nin genel anlamını felsefeye yüklemişlerdir.
• Felsefenin gelişmesine paralel olarak da yunan sitesi “Polis” doğdu. “Polis”
sisteminin içerdiği anlam, her şeyden önce sözün diğer tüm güç araçlarından
üstün olmasıdır.
• Söz artık alışıldık bir konuşma , doğru ifade değil de çelişik tartışma ve kanıtlama
haline gelmiştir.
• Polis’in ayırt edici bir başka yönü de sözü desteklemek ve somutlaştırmak amacıyla
yazıya verdiği önemle ilgilidir. Şimdiye kadar özel olarak yaşanmış olan kutsal
ayinler, oyuna dönüşmekte ve yavaş yavaş sahne , aktörlerle seyircilerin arasında
bir kopukluğa neden olmaktaydı. Toplum katılımcılığını kaybetmişti: Yığına
dönüşmüştü.
• İnsan kozmik köklerinden kopmuştur. Yunan geleneğinde Sokrates’e atfedilen
“Kendini Tanı” sözü kalmıştır.
“İnsan her şeyin ölçüsüdür.” Biricik referans noktası haline gelmiştir.
• İlkçağ klasik felsefesinin tercih ettiği insan görüşü, sadece entelekti tarafından
yönlendirlen “akıllı hayvan” görüşüdür.
İLKÇAĞ FELSEFESİ
Miletos, İonia'nın Ege denizine açılan, Yakın
Doğu'nun eski, köklü ve uygar ülkeleri ile
yapılan ticaretin merkezi, hareketli bir liman
kentidir. Miletos'luların kadim Mısır ve Bâbil
öğretilerine nüfûz edebilme imkânları
felsefenin bu kentte var olmuş olmasını izâh
edebilmektedir. Miletos Okulu olarak da
isimlendirilen, Thales, Anaksimandros ve
Anaksimenes, varoluşun sistematiği ile
değişim üzerinde düşünerek, çeşitli, ama
benzer teoriler geliştirmişlerdir. Prensip
itibariyle, Doğa'da mevcut her şeyin bir tek öz
maddeden oluştuğu görüşündedirler. Bu
inanca dayanarak, önce "doğa"nın (Physis)
varlık bulduğunu öne sürmüşlerdir.
İLKÇAĞ FİLOZOFLARI
• THALES (M.Ö. 625 – M.Ö. 546)
• ANAKSIMANDROS (M.Ö.610 – M.Ö.540)
• ANAKSIMENES (M.Ö.585-M.Ö.528)
• HERAKLEITOS (M.Ö. 540 – M.Ö. 480)
• PYTHAGORAS (M.Ö. 570-497)
• PARMENIDES (M.Ö.540-M.Ö.480)
• KSENOPHANES (M.Ö. 569 – M.Ö.477)
• EMPEDOKLES (M.Ö.492-M.Ö.432)
İLKÇAĞ FİLOZOFLARI
• ANAKSAGORAS (M.Ö.500-M.Ö.428)
• ATOMCULAR
• SOFİSTLER “İnsan, her şeyin ölçüsüdür” Protagoras
• SOKRATES (M.Ö. 469-M.Ö.399)
Küçük Sokratik Okullar
Sokrates’in etkisiyle kurulmuş olan diğer felsefe okulları MÖ.4 yy’da kurulan ,
Küçük Sokratik Okullar olarak bilinir. Bu okullar dört tanedir :
• Elis-Eretriya Okulu :Elis’li Phaidon, Menedemos
• Megara Okulu :Eukleides, Eubilides
• Kyrene Okulu :Aristippos
• Kinikler Okulu:Antisthenes, Diogenes
MAĞARA MİTOSU
Platon’un en iyi bilinen öğretisi idealar kuramıdır.
HELLENİSTİK FELSEFENİN DÖRT
BÜYÜK OKULU
• SEPTİKLER (M.Ö.3.yy-M.S.3.yy): Pyrrhon, Karneades, Arkesilaos, Empirikus
• EPİKUROSÇULAR (M.Ö.306):Epiküros,Lucretius
• STOACILAR (M.Ö.300) :Zenon, Chrysippos,Cleanthes,Panaetius,Posidonius
LUCİUS ANNAEUS SENECA
EPIKTETOS
MARCUS AURELIUS ANTONIUS
• YENİ PLATONCULUK (M.S. 2.yy) Ammonius Saccas, Plotinos, Porphyrios,
Iamblikos,İmparator Julianus,Proklos
ORTAÇAĞ FELSEFESİ
Roma İmparatorluğu’nun M.S. 5. yy’da yıkılmasıyla
15. yy’da Rönesans’ın doğuşu arasındaki 1000 yıllık
dönemde Batı Avrupa’da Hıristiyan Kilisesi
düşüncesi etkili oldu.
Ortaçağ felsefesinin ilk parolası: “Anlamak için
İnanıyorum” . Bu önce vahyedilene inanmak, sonra
da bunları akılla kavramak anlamına gelir.
ORTAÇAĞ FELSEFESİ
13.yüzyıl başlarında kurulan iki tarikat, bilimsel çalışmanın üniversiteler
yanında ikinci ağırlık merkezi olmuştur. Amaçlarının sapkın akımlarla
savaşmak ve Hıristiyan erdemini diriltmek olduğunu savunan bu iki tarikat,
İspanyol Dominicus’un kurduğu Dominiken ve İtalyan Franciscus’un
kurduğu Fransisken tarikatlarıdır. Ortaçağ Hıristiyan Felsefesinin bu
tarihten sonraki başlıca temsilcileri bu iki tarikattan yetişecektir. İkisi de
Aristotelesçi ve Augustinusçu teolojileri uzlaştırmak ister fakat Dominiken
tarikatı Aristoteles teolojisi etrafında, Fransisken tarikatı ise Augustinus
teolojisi etrafında gerçekleştirmeye çalışırlar. Albertus Magnus ve
Aquinalı Thomas Dominiken tarikatına mensuptu ve onların ekolü
günümüze kadar Katolik Kilisesinin resmi felsefesi olarak kabul
görmüştür.
ORTAÇAĞ FELSEFESİ
• AUGUSTİNUS (354 - 430)
• ANSELMUS (1033 - 1109)
• PETRUS ABELARDUS (1079 - 1142)
• ALBERTUS MAGNUS (1193 - 1280)
• AQUINALI THOMAS (1225 - 1274)
• OCKHAMLI WILLIAM (1285-1347)
• ROGER BACON (1210-1294)
RÖNESANS FELSEFESİ
Fransızca bir sözcük olan Rönesans, “yeniden doğuş”
demektir.
Bu dönem, Avrupa kültüründe baştan aşağıya gerçek
bir yeniden doğuştur.
Antikçağ incelemelerinin yeniden doğması ve
yenilenmesi
RÖNESANS FELSEFESİ
• MEISTER ECKHART (1260-1327)
• FRANCESCO PETRARCA (1304-1374)
• MARCILIO FICINO (1433 – 1499)
• NICCOLO MACCHIAVELLI (1469-1527)
• THOMAS MOORE (1478-1535)
• GIORDANO BRUNO(1548-1600)
Bu dönemde sadece felsefi alanda değil, aynı
zamanda bilimsel ve coğrafi alanda da pek çok
keşifler ortaya çıkmıştır. Özellikle bilim alanında
Kopernikus ile başlayan ve Giordano Bruno,
Kepler ve Galileo’nun, tek bir düşünüre mal
edilemeyecek, ortak ürünleri olan
yeni doğa görüşünden bahsedilebilir.
BİLİMSEL VE COĞRAFİ KEŞİFLER
Giordano Bruno’nun özel bir yeri
vardır. Yeni öğretiden doğa bilgisi
ve felsefe açısından çok önemli
sonuçlar çıkarmış ve yeni evren
görüşünün kesin olarak
yerleşmesine yol açmıştır.
“Evrenin sonsuz olduğu ve sayısız
dünya ve galaksi barındırdığı” ile
“evrenin birliği olan bir bütün”
olduğu düşüncesi aynı zamanda
ona metafizik bir temel de
kazandırmıştır.
Giordano Bruno (1548-1600)
İtalyan filozof, gökbilimci, okültist.
AKILCILIK (RASYONALİZM)
Kilisenin düşünce üzerindeki yetkesi nihayet gevşediğinde,
pek çok insan sadece aklın kullanılmasıyla dünyanın bilgisine
ulaşabileceğine inanmaya başladı.
Felsefede bu gelişme ‘Akılcılık’ ( Rasyonalizm) olarak bilinir.
Akılcılık, Descartes’la başlamıştır. Diğer önemli akılcılar
Spinoza ve Leibniz’dir.
AKILCILIK (RASYONALİZM)
• RENE DESCARTES (1596-1650)
• BENEDICTUS SPINOZA (1632 – 1677)
• GOTTFRIED WILHELM LEIBNIZ (1646-1716)
DENEYCİLİK (EMPİRİZM)
Akılcılığa karşı deneycilik olarak bilinen asıl
tepki İngiltere’de ortaya çıktı.
Dış dünyaya dair bilginin yalnız duyular
aracılığıyla bize ulaşabileceğini ileri sürdüler.
DENEYCİLİK (EMPİRİZM)
• JOHN LOCKE (1632 – 1704)
• BERKELEY (1685 – 1753)
• DAVID HUME (1711 – 1776)
• BURKE (1729-1797)
• DIDEROT (1713-1784)
• VOLTAIRE (1694-1778)
• ROUSSEAU (1712-1778)
ALMAN FİLOZOFLAR
1780’lerle 1880’ler arasında Almanca konuşulan dünyada
felsefede eski Yunanlıların zamanından beri görülmemiş bir
canlanma yaşandı. İlk adım Kant’la başladı. Schoppenhauer,
Kant’ın çalışmalarını genişletti, zenginleştirdi. Fichte ve
Schelling de Kant’ı çıkış noktası olarak aldılar. Hegel, bir
mutlak idealist felsefe ortaya koydu. Marx, Hegel’in
felsefesinin çerçevesini ve sözcük dağarcığını devraldı ama
idealist değerlerin yerine materyalist değerleri koydu.
Nietzsche mevcut ahlaka yüklendi. Günümüzün en yeni
gelişmelerinden bazıları temellerini bu filozofların ortaya
koyduğu düşüncelerden almaktadır.
ALMAN FİLOZOFLAR
• IMMANUEL KANT (1724-1804)
• ARTHUR SCHOPPENHAUER (1788-1860)
• JOHANN GOTTLIEB FICHTE (1762-1814)
• FRIEDRICH SCHELLING (1775-1854)
• G. W. FRIEDRICH HEGEL (1770-1831)
• KARL MARX (1818-1863)
• FRIEDRICH NIETZSCHE (1844-1900)
POZİTİVİZM
Pozitivizm akımının kurucusu Comte’dur. Buna
göre felsefe duyularımızın bize sağladığı
bilgilerden yola çıkmalıdır.Pozitivizmin en
önemli özelliği doğanın mutlak bir amacı
olduğu fikrini reddetmesidir. Pozitivizm ikinci
olarak varlıkların özünü içsel nedenlerini
bulmak çabasından vazgeçer. Bu sayede
sadece olguları araştırmak varlıklar arasındaki
sabit ilişkileri gözlemlemek gerekir. Bu da
ancak gözlem ve deney yoluyla olur.
POZİTİVİZM
• AUGUST COMTE (1798-1857)
• BERTRAND RUSSELL (1872-1970)
• LUDWIG WITTGENSTEIN (1889-1951)
VAROLUŞÇULUK
Varoluşçuluk, II. Dünya Savaşı’nın hemen
ertesindeki dönemde Avrupa’nın en moda
felsefesi oldu. Varoluşçu düşünceler, gerçekte
köklerini, Avrupa’nın henüz kurtulduğu Nazi
baskısına ve işgaline karşı bir tepki sürecinden
almıştır.
VAROLUŞÇULUK
• SOREN KIERKEGAARD (1813-1855)
• MARTIN HEIDEGGER (1889-1976)
ÇAĞDAŞ FİLOZOFLAR
• HENRI BERGSON (1859-1941)
• JEAN-PAUL SARTRE (1905-1980)
• ERNST CASSIRER (1874-1945)
• EDMUND HUSSERL (1859-1938)
• THEODOR WIESENGRUND ADORNO (1903-
1969)
FELSEFENİN AŞKINLIĞINI
KAYBETMESİ
• Batı Felsefesi Kant felsefesi tarafından
sarsılmıştır. Kant diyor ki akılla metafizik
kavranmaz.
• O zaman bu bilginin edinilmesi imkansız kanısı
oluşuyor.
• Böylece: Tek-Hikmet(BİLGELİK)'in yerini
bilimler almış ve metafizik felsefe eleştirel
yeteneğe indirgenmiştir. Felsefe hayattan
çıkmış ve Üniversitelere yerleşmiştir.
FELSEFENİN AŞKINLIĞINI
KAYBETMESİ
• Bugünün insanlığı 25 asırdır rasyonel , bölünmüş, atomize bir topluma
dönüşmüştür. Felsefi çıkmazla sonuçlanmıştır.
• Gerçekten kopmuş akademikleşmiş ve soyutlanmış bir felsefi söylem
vardır.
• Batı felsefesi, bilginin yönlerini sadece fenomenlere ve entellektin yegane
kapasitesine indirgedikten* sonra , ancak görüntülerin bilgisini elde
etmiştir.
*İndirgemecilik (reductionism), genel olarak, psikolojik olguları, kimyasal, biyolojik ve benzeri olgular gibi gören anlayıştır.
• Bilgelikle olan bağ kesin bir şekilde koparılmış gibi gözükmektedir.
• Yeni bir kelime ortaya çıkmıştır:ENTELLEKTÜEL. Filozof entellektüel hale
gelmiştir. Ruhundan ayrılmış salt entellekt, insanın ölümü anlamına gelir.
GELENEĞE GÖRE İNSAN
Geleneğe göre insan, Gök ile Yer arasında bir aracıdır
ve esas görevi Demiurgos*’un yerini almak değil, onun
gerçekleştirdiği yaratılışın bakımını sağlamaktır.
*Demiurgos ya da Demiurge, eski Yunan geleneğinde Dünay’yı oluşturan ilahtır. Bu ad, “insanlar” anlamındaki “demos” sözcüğü
ile “iş” anlamındaki “ergon” sözcüğünden türetilmiş olup, “insanlar için imal eden, şekil veren, ‘mimar’ anlamına gelmektedir.
DOĞU FELSEFESİ
Kusursuz bir “kanal” olmak ve aracı
rolünü daha iyi üstlenebilmek için
insan, arınmak, dönüşüm geçirip
İlahi’nin en mükemmel sureti olmak
zorundaydı.
Doğu düşüncesi, özellikle de Hinduizm
ve Budizm çerçevesindeki Hint
düşüncesi, insanı kendi kozmik
düzlemiyle uyumlu kılan binlerce yıllık
bu Geleneksel Bilgeliğe ve insana ait
bu kavramın en sadık ifadesidir.
FARKLI GELENEKLERDE YARATILIŞ
MİTLERİ
• Farklı geleneklerin evrenin ve
insanın yaratılışına ilişkin
kozmogonik Mitleri, bilimsel
olarak incelendiğinde
tarihöncesinden bu yana
bütün insanlığın ortak bir Mit
görüşünü paylaştığı ortaya
çıkar.
• Bu mitlerde insan, uyum
içinde yaşaması gerektiği
kozmozla bütünleşen
minyatür bir evren modeli
olarak kabul edilir.
SONUÇ:
Bugünün insanı BİLGELİĞİ yeniden
yakalaması veya en azından bir zamanlar
Sokrates’in yaptığı gibi “Tek bildiğim şey
hiçbirşey bilmediğimdir. Ancak isteğim
araştırmaya devam etmektir.”,
çevresindeki nesnelerin çokluğu
karşısında cehaletin alçakgönüllülükle
farkına varması için Gelenek ile çağdaş
bilimi birleştirmeye çalışmalıdır.

More Related Content

Similar to ANI YAŞAMANIN GÜCÜ

El heysam-120827084235-phpapp02
El heysam-120827084235-phpapp02El heysam-120827084235-phpapp02
El heysam-120827084235-phpapp02
Erol Kocabaş
 
Felsefe Notlar
Felsefe NotlarFelsefe Notlar
Felsefe Notlar
kaosakatki
 

Similar to ANI YAŞAMANIN GÜCÜ (20)

12 İyon kenti, 12 Düşünür
12 İyon kenti, 12 Düşünür12 İyon kenti, 12 Düşünür
12 İyon kenti, 12 Düşünür
 
LİBERAL DÜŞÜNÜRLER
LİBERAL DÜŞÜNÜRLERLİBERAL DÜŞÜNÜRLER
LİBERAL DÜŞÜNÜRLER
 
Paul karl feyrabend (1924 1994)
Paul karl feyrabend (1924 1994)Paul karl feyrabend (1924 1994)
Paul karl feyrabend (1924 1994)
 
Bilim ve Teknolojinin İslam Coğrafyasındaki Gelişimi, Giriş, lutfullah duman
Bilim ve Teknolojinin İslam Coğrafyasındaki Gelişimi, Giriş, lutfullah dumanBilim ve Teknolojinin İslam Coğrafyasındaki Gelişimi, Giriş, lutfullah duman
Bilim ve Teknolojinin İslam Coğrafyasındaki Gelişimi, Giriş, lutfullah duman
 
Dergi
DergiDergi
Dergi
 
Atina okulu
Atina okuluAtina okulu
Atina okulu
 
Prezentaciya Sarsenbaev.pptx
Prezentaciya Sarsenbaev.pptxPrezentaciya Sarsenbaev.pptx
Prezentaciya Sarsenbaev.pptx
 
Endülüs tarihi ve kültürü genel tanıtım / Al-Andalus
Endülüs tarihi ve kültürü genel tanıtım / Al-AndalusEndülüs tarihi ve kültürü genel tanıtım / Al-Andalus
Endülüs tarihi ve kültürü genel tanıtım / Al-Andalus
 
Bilim Ve Din
Bilim Ve DinBilim Ve Din
Bilim Ve Din
 
İslam'da bilim dalı
İslam'da bilim dalı İslam'da bilim dalı
İslam'da bilim dalı
 
İKTİSADİ DÜŞÜNCENİN ve İKTİSAT OKULLARININ EVRİMİ
 İKTİSADİ DÜŞÜNCENİN ve İKTİSAT OKULLARININ EVRİMİ  İKTİSADİ DÜŞÜNCENİN ve İKTİSAT OKULLARININ EVRİMİ
İKTİSADİ DÜŞÜNCENİN ve İKTİSAT OKULLARININ EVRİMİ
 
Felsefe02
Felsefe02Felsefe02
Felsefe02
 
Hiristiyanlara redddiye
Hiristiyanlara redddiyeHiristiyanlara redddiye
Hiristiyanlara redddiye
 
Bir Rönesans ressamı: Rafael
Bir Rönesans ressamı: RafaelBir Rönesans ressamı: Rafael
Bir Rönesans ressamı: Rafael
 
Yenidendoğus
YenidendoğusYenidendoğus
Yenidendoğus
 
El heysam-120827084235-phpapp02
El heysam-120827084235-phpapp02El heysam-120827084235-phpapp02
El heysam-120827084235-phpapp02
 
SANATSAL(ARTİSTİK) ANATOMİ
SANATSAL(ARTİSTİK)  ANATOMİSANATSAL(ARTİSTİK)  ANATOMİ
SANATSAL(ARTİSTİK) ANATOMİ
 
Felsefe tüm konular
Felsefe tüm konularFelsefe tüm konular
Felsefe tüm konular
 
Felsefe Notlar
Felsefe NotlarFelsefe Notlar
Felsefe Notlar
 
aydınlnma çağı
aydınlnma çağıaydınlnma çağı
aydınlnma çağı
 

ANI YAŞAMANIN GÜCÜ

  • 1. Her yıl Kasım ayının üçüncü Perşembe günü, DÜNYA FELSEFE GÜNÜ olarak kutlanmaktadır. 2002 yılında, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda görüşülüp kabul edilmiştir. Ülkemizde 20 Kasım Dünya Felsefe Günü olarak kabul edilmiştir. Auguste Rodin. Düşünen Adam heykeli DÜNYA FELSEFE GÜNÜ
  • 2. “Günümüzde felsefeye hala gereksiz bir olay gibi yaklaşıyorlar ama yanıldıklarının farkında değiller.“ MONTAIGNE Michel Eyquem de Montaigne (1533-1592) Ünlü Fransız deneme yazarı.
  • 4. “FELSEFE” terimi M.Ö. 6 YY’da yaşamış olan Pitagoras’a atfedilir. PHILO-SOPHOS Bir gün büyük matematikçi Pitagoras öğretisini anlatırken büyülenen öğrencisi ona “Sophos” (hakim) adını verdiğinde Pitagoras “ ben bir hakim değil, sadece bir filozofum..Bilgeliği severim fakat ona sahip değilim. Ben hakim adını sadece Doğa’ya veriyorum.” Pisagor (M.Ö.580-500 ) İyonyalı filozof, matematikçi ve Pisagorculuk olarak bilinen akımın kurucusu. BİLGELİK AŞKI
  • 5. "Felsefe yolda olmak demektir." Karl JASPERS Karl Theodor Jaspers (1883-1969) Felsefede varoluşcu akımın teorisyenlerinden Alman filozof ve psikiyatrist. Modern psikiyatri, din felsefesi, tarih felsefesi ve siyaset felsefesinde önemli etkileri olmuştur.
  • 7. "Doğruyu bulma yolunda, düşünsel (İdealist) bir çalışmadır." PLATON Platon(Eflatun ) (M.Ö.427-347) Eflatun, hocası Socrates ve öğrencisi Aristotle ile birlikte, doğal felsefe, bilim ve Batı felsefesinin temellerini attı.
  • 8. "İlkeler ya da ilk nedenler bilimidir felsefe." ARİSTOTELES Aristoteles (MÖ.384-322) Antik Yunanlı filozof. Platon ile Batı düşüncesinin en önemli iki filozofundan biri sayılır. Fizik, astronomi, ilk felsefe, zooloji, mantık, politika ve biyoloji gibi konularda pek çok eser vermiştir.
  • 9. "Mutlu bir yaşam sağlamak için, tutarlı eylemsel bir sistemdir." EPİKUROS Epikuros (ya da Epikür) (341-270) Helenistik felsefenin en önemli düşünürlerinden birisidir.Epikuros pratik felsefeye yani ahlak felsefesine yönelmiş ve bu alanda etkinlik göstermiştir.
  • 10. "Felsefe tanrıyı bilmektir ve gerçek felsefeyle, gerçek din özdeştir." AUGUSTİNUS Augustinius(354 - 430) ya da Aurelius Augustinius, Aziz Augustinius olarak bilinen Filozof ve tanrıbilimci.
  • 11. "İnanılanı anlamaya çalışmaktır." ANSELMUS Anselmus. 1033-1109 Tanrı’nın varlığına ilişkin ontolojik kanıtıyla tanınan Hıristiyan filozof. "İnanmak için, anlamaya çalışıyorum" değil de "Anlamak için inanıyorum" tavrının başlatıcısı olan ve inanç-akıl ilişkisi söz konusu olduğunda, akıl karşısında inanç ya da imana, bilgi karşısında da otoriteye öncelik veren Hıristiyan düşünür.
  • 13. "Tanrıdır konusu, tanrının ispatlanmasıdır. “ A. THOMAS A. THOMAS 1225-1274 yılları arasında yaşamış ünlü Hıristiyan filozof Thomas Aquinas’ın felsefesi önemli ölçüde Aristoteles’in Metafizik’ine dayanır. Ortaçağ Hıristiyan felsefesinin doruk noktasını oluşturan Aquinas, metafizikle teoloji, akılla inanç arasında ayrım yapar. Ona göre inancın ve aklın işlevleri farklıdır; buna rağmen akıl inanca bağlıdır.
  • 14. "Eleştiridir." CAMPANELLA Tommaso Campanella 1568-1639 İtalyan şair, yazar ve Platoncu filozof. Ütopya eseri ile ünlüdür.
  • 15. "Deney ve gözleme dayanan bilimsel veriler üzerinde düşünmektir." F. BACON Francis Bacon 1561-1626 İngiliz devlet adamı ve filozof.
  • 16. "Felsefe yapmak doğru düşünmektir." T. HOBBES Thomas Hobbes, (1588-1679) İngiliz filozof. 1651 tarihli Leviathan adlı çalışması, batı siyasetinin izleyeceği yolu çizmiş ve başucu eseri olmuştur.
  • 17. "Felsefe bir bilimdir ve geometrik yöntemi metafiziğe uygulamak gerekir, felsefeyi kesin bir bilim yapmak için." DESCARTES René Descartes (1596-1650) Fransız matematikçi, bilimadamı ve filozoftur. Batı düşüncesinin son yüzyıllardaki en önemli düşünürlerinden biridir.
  • 18. "Felsefe, genelleştirilmiş bir matematiktir." SPİNOZA Baruch Spinoza (1632-1677) 17yy’ın önde gelen rasyonalistlerinden biri olarak kabul edilmektedir. En büyük eseri Ethica isimli kitaptır.
  • 19. "Gerçekte doğru olanı algılamaktır. Felsefe göklerden yere inerek, beş duyuyla kavranan konularla ilgilenmelidir." LEİBNİZ Leibniz, Gottfried Wilhelm (1646-1716); Ünlü bir Alman filozofu, bilim dünyasının en önemli sistemci düşünürlerinden biridir. Matematik, metafizik ve mantık alanlarında ileri sürdüğü yeni düşünce ve görüşleriyle tanınır.
  • 20. "Bütün düşüncelerimizin duyumlarımızla, gerçek alemden geldiğini tanıtlamaktır." LOCKE John Locke Somerset (1632-1704) Ünlü İngiliz filozofu. XVIII. yüzyılın en önemli düşünürlerinden biridir. Düşünce hürlüğünü, eylemlerimizi akla göre düzenlemek anlayışını en geniş ölçüde yayan ilk düşünür olduğu için Avrupa'daki aydınlanma ve Akıl Çağı'nın gerçek kurucusu olarak kabul edilir.
  • 21. "Felsefe duyumların bilgisidir." CONDİLLAC Etienne Bonno de Condillac (1715-1780) Fransız düşünür. Emprizmden etkilenerek duyumcu bir bilgi kuramı geliştirmiştir. Duyu algılarından kaynaklanan gözlemlerin bilginin kaynağı olduğu ilkesine dayalı bir duyumculuğu benimseyen Condillac, tüm bilgilerin şekil değiştirmiş birer duyum olduğunu savunmuştur. O, bilginin de ötesinde, insanda manevi olan her şeyi, insanın tüm zihinsel faaliyetlerini dış dünyaya ilişkin duyuma indirgemiş ve bu tezini kanıtlamanın yollarını aramıştır.
  • 22. "İnsan zihninin mahiyetini incelemektir." HUME David Hume 1711-1776 İskoç filozof, ekonomist ve tarihçi.
  • 23. Felsefe, aklımızın dille büyülenmesine karşı verilen bir savaştır. Ludwig Josef Johann Wittgenstein Ludwig Josef Johann Wittgenstein (1889-1951) Avusturya doğumlu filozof, matematikçi. Mantık ve dil felsefesi konularında yaptığı çalışmalarla modern felsefeye önemli katkılarda bulunmuştur. 20 yy’ın en önemli filozoflarından sayılır.
  • 24. Felsefe yüksek bir dağ yoludur... ıssız bir yoldur ve yukarı çıktıkca daha da ıssızlaşır. Bu yolu her kim izlerse hiç korkmamalı, her şeyi geride bırakmalı ve kış karında güvenle ilerlemelidir... Kısa süre içinde altındaki dünyayı görür; kumsalları ve bataklıkları gözünün önünden kaybolur, düzgün olmayan noktaları düzelir, yırtıcı sesleri artık kulağına ulaşmaz. Ve yuvarlaklığını da görür. Kendisi her zaman saf ve serin dağ havasındadır ve güneşi görür, oysa aşağıdakı herkes gecenin karanlığıyla kuşatılmıştır. Arthur Schopenhauer Arthur Schopenhauer (1788-1860 ) Alman filozofu . İrrasyonalist ve karamsar olarak bilinir. En ünlü yapıtı henüz 30 yaşına varmadan yayınladığı İstenç ve Tasarım Olarak Dünya 'dır.
  • 25. “Bütün bilginin en son amacı en yüce pratik akılda kendi kendini tanımaktır .” KANT Immanuel Kant 1724-1804 Alman filozofu. Alman felsefesinin kurucu isimlerinden biri olmuş ve felsefe tarihinin kendisinden sonraki dönemini belirleyici olarak etkilemiştir.
  • 26. Tanrı ölmüştür ve insanlar Dünya'da yapayalnız kalmışlardır. Bu yüzden insanlar Tanrı'dan bekledikleri umut ve istekleri bir kenara bırakıp kendilerini Dünya'ya adamalılar. Böylelikle düşünce ile yaşam arasında bağ kurulması daha kolay olur. Friedrich Wilhelm Nietzsche Friedrich Wilhelm Nietzsche1844- 1900 "Güç İstenci", "Üstinsan", "Bengidönüş" gibi özgün fikirlerle tanınan varoluşçu alman filozof.
  • 27. Nice alimler vardır ki, hakiki bilgiden, hakiki irfandan nasipleri yoktur. Bunlar, bilgi hafızıdır; bilgi sevgilisi değil. Mevlâna Mevlânâ Celâleddin-i Belhi "Rumi“ (1207-1273)
  • 30. Kendi içini kaz. Senin içindedir iyilik kaynağı, o kaynak ki süreklice kazarsan, süreklice fışkırabilir. M. Aurelius Marcus Aurelius Antoninus Augustus 121-180 Roma’nın imparatoru ve aynı zamanda en önemli Stoacı filozoflardan biri olarak kabul edilir.
  • 31. Eğer öküzlerle domuzlar konuşabilseydi, yemden başka şey düşünenlerle alay ederlerdi. EPİKTETOS Epiktetos (İ.S.55-135) İsminin anlamı köle demektir.Stoacı filozof.
  • 32. Değişik gerçekler yoktur, gerçek tektir ve her zaman ve her yerde aynıdır. BUDHA Gautama Buddha MÖ.563-483
  • 33. Bilerek doğanlar en iyisidirler; öğrenerek bilenler onları izler. Yalnızca açmaza düştüklerinde öğrenmeye çalışanlar onların ardından gelir. Açmaza düştüklerinde dahi öğrenmeye çabalamayanlar insanların en düşükleri sayılır. Konfüçyus Konfüçyüs (MÖ.551-479)
  • 34. İlk ilkeleri ve son amaçları sevdiği ölçüde her insanın filozof olduğuna inanıyorum. Jorge Angel Livraga JORGE ANGEL LIVRAGA RIZZI (1930 – 1991) Arjantinli filozof
  • 35. Tanrı tektir; İnsanlık tektir; Mistik tektir; Gerçek tektir; Ezoterizm tektir; Felsefe tektir. Geri kalan her şey sadece ayrıntıdır, dünya arenasında yansıma ve seraptır. JORGE ANGEL LIVRAGA
  • 36. HAKİKATTEN ÜSTÜN HİÇBİR DİN YOKTUR. Helena Petrovna Blavatsky Madam Blavatsky (1831-1891 ) Filozof. Teozofi Cemiyeti’nin kurucusudur.
  • 37. Felsefe tanımadır; yeniden tanıma, ruha ait olanı, oynarken kaybedileni yeniden bulmaktır. Bu labirentin gizeminin çözülmesidir; gerçek varlıkların dünyasına, imgeleri ile onca zamandır yürüdüğümüz ilk örneklerin dünyasına doğru galip olarak çıkıştır. DELIA STEINBERG GUZMAN DELIA STEINBERG GUZMAN (1943- Arjantin doğumlu filozof
  • 38. Bütünün birliği içinde parçaların sebebi bulunur. Fernando Schwarz Fernando Schwarz 1951- Arjantin doğumlu filozof, antropolog, mısırbilimci
  • 39. FELSEFE TARİHİ Felsefenin Batı’da 5yy’da başladığı söylenir. MÖ.12 yy ve 8.yy arasında Dor istilası Miken Uygarlığı’nın koruduğu İlkel dini inançların parçalanmasına neden oldu.
  • 40. Yunan Karanlık Çağları Yunan Karanlık Çağları (yaklaşık MÖ 1100-750) Yunan tarihinde, Dor istilaları sonucu giderek gücünü yitirerek MÖ11.yy’da yıkıldığı varsayılan Miken Uygarlığı ile M.Ö. 9 ve 8. yüzyıllarda ilk Yunan şehir devletlerinin görülmeye başlandığı ve Homeros tarafından Yunan dilinde ilk yazılı eserlerin verildiği çağ arasında geçen dönemdir. Homeros MÖ. 8 yy
  • 41. Dor istilası ile birlikte , radikal bir kopuş , gerçek bir kökten silinme (Tabula Rasa) oldu. Bilge yöneticiler(Kral-rahip) yok oldu. Antropomorfizm(insan biçimcilik) ve antroposantrizm(insanmerkezcilik) gelişmesini doğurdu. • *Antropomorfizm(insan biçimcilik) yunanca anthropos, morphe kelimelerinden turemis ve tanrilari insan seklinde tasvir eden veya onlara insanlarinkine benzer ihtiraslar yakistiran felsefe sistemi
  • 42. • Sokrates sonrası literatür ve özellikle Platon-Aristotelesçi ekol , Bilimin veya daha doğrusu Bilginin Bilimi’nin genel anlamını felsefeye yüklemişlerdir. • Felsefenin gelişmesine paralel olarak da yunan sitesi “Polis” doğdu. “Polis” sisteminin içerdiği anlam, her şeyden önce sözün diğer tüm güç araçlarından üstün olmasıdır. • Söz artık alışıldık bir konuşma , doğru ifade değil de çelişik tartışma ve kanıtlama haline gelmiştir. • Polis’in ayırt edici bir başka yönü de sözü desteklemek ve somutlaştırmak amacıyla yazıya verdiği önemle ilgilidir. Şimdiye kadar özel olarak yaşanmış olan kutsal ayinler, oyuna dönüşmekte ve yavaş yavaş sahne , aktörlerle seyircilerin arasında bir kopukluğa neden olmaktaydı. Toplum katılımcılığını kaybetmişti: Yığına dönüşmüştü. • İnsan kozmik köklerinden kopmuştur. Yunan geleneğinde Sokrates’e atfedilen “Kendini Tanı” sözü kalmıştır. “İnsan her şeyin ölçüsüdür.” Biricik referans noktası haline gelmiştir. • İlkçağ klasik felsefesinin tercih ettiği insan görüşü, sadece entelekti tarafından yönlendirlen “akıllı hayvan” görüşüdür.
  • 43. İLKÇAĞ FELSEFESİ Miletos, İonia'nın Ege denizine açılan, Yakın Doğu'nun eski, köklü ve uygar ülkeleri ile yapılan ticaretin merkezi, hareketli bir liman kentidir. Miletos'luların kadim Mısır ve Bâbil öğretilerine nüfûz edebilme imkânları felsefenin bu kentte var olmuş olmasını izâh edebilmektedir. Miletos Okulu olarak da isimlendirilen, Thales, Anaksimandros ve Anaksimenes, varoluşun sistematiği ile değişim üzerinde düşünerek, çeşitli, ama benzer teoriler geliştirmişlerdir. Prensip itibariyle, Doğa'da mevcut her şeyin bir tek öz maddeden oluştuğu görüşündedirler. Bu inanca dayanarak, önce "doğa"nın (Physis) varlık bulduğunu öne sürmüşlerdir.
  • 44. İLKÇAĞ FİLOZOFLARI • THALES (M.Ö. 625 – M.Ö. 546) • ANAKSIMANDROS (M.Ö.610 – M.Ö.540) • ANAKSIMENES (M.Ö.585-M.Ö.528) • HERAKLEITOS (M.Ö. 540 – M.Ö. 480) • PYTHAGORAS (M.Ö. 570-497) • PARMENIDES (M.Ö.540-M.Ö.480) • KSENOPHANES (M.Ö. 569 – M.Ö.477) • EMPEDOKLES (M.Ö.492-M.Ö.432)
  • 45. İLKÇAĞ FİLOZOFLARI • ANAKSAGORAS (M.Ö.500-M.Ö.428) • ATOMCULAR • SOFİSTLER “İnsan, her şeyin ölçüsüdür” Protagoras • SOKRATES (M.Ö. 469-M.Ö.399)
  • 46. Küçük Sokratik Okullar Sokrates’in etkisiyle kurulmuş olan diğer felsefe okulları MÖ.4 yy’da kurulan , Küçük Sokratik Okullar olarak bilinir. Bu okullar dört tanedir : • Elis-Eretriya Okulu :Elis’li Phaidon, Menedemos • Megara Okulu :Eukleides, Eubilides • Kyrene Okulu :Aristippos • Kinikler Okulu:Antisthenes, Diogenes
  • 47. MAĞARA MİTOSU Platon’un en iyi bilinen öğretisi idealar kuramıdır.
  • 48. HELLENİSTİK FELSEFENİN DÖRT BÜYÜK OKULU • SEPTİKLER (M.Ö.3.yy-M.S.3.yy): Pyrrhon, Karneades, Arkesilaos, Empirikus • EPİKUROSÇULAR (M.Ö.306):Epiküros,Lucretius • STOACILAR (M.Ö.300) :Zenon, Chrysippos,Cleanthes,Panaetius,Posidonius LUCİUS ANNAEUS SENECA EPIKTETOS MARCUS AURELIUS ANTONIUS • YENİ PLATONCULUK (M.S. 2.yy) Ammonius Saccas, Plotinos, Porphyrios, Iamblikos,İmparator Julianus,Proklos
  • 49. ORTAÇAĞ FELSEFESİ Roma İmparatorluğu’nun M.S. 5. yy’da yıkılmasıyla 15. yy’da Rönesans’ın doğuşu arasındaki 1000 yıllık dönemde Batı Avrupa’da Hıristiyan Kilisesi düşüncesi etkili oldu. Ortaçağ felsefesinin ilk parolası: “Anlamak için İnanıyorum” . Bu önce vahyedilene inanmak, sonra da bunları akılla kavramak anlamına gelir.
  • 50. ORTAÇAĞ FELSEFESİ 13.yüzyıl başlarında kurulan iki tarikat, bilimsel çalışmanın üniversiteler yanında ikinci ağırlık merkezi olmuştur. Amaçlarının sapkın akımlarla savaşmak ve Hıristiyan erdemini diriltmek olduğunu savunan bu iki tarikat, İspanyol Dominicus’un kurduğu Dominiken ve İtalyan Franciscus’un kurduğu Fransisken tarikatlarıdır. Ortaçağ Hıristiyan Felsefesinin bu tarihten sonraki başlıca temsilcileri bu iki tarikattan yetişecektir. İkisi de Aristotelesçi ve Augustinusçu teolojileri uzlaştırmak ister fakat Dominiken tarikatı Aristoteles teolojisi etrafında, Fransisken tarikatı ise Augustinus teolojisi etrafında gerçekleştirmeye çalışırlar. Albertus Magnus ve Aquinalı Thomas Dominiken tarikatına mensuptu ve onların ekolü günümüze kadar Katolik Kilisesinin resmi felsefesi olarak kabul görmüştür.
  • 51. ORTAÇAĞ FELSEFESİ • AUGUSTİNUS (354 - 430) • ANSELMUS (1033 - 1109) • PETRUS ABELARDUS (1079 - 1142) • ALBERTUS MAGNUS (1193 - 1280) • AQUINALI THOMAS (1225 - 1274) • OCKHAMLI WILLIAM (1285-1347) • ROGER BACON (1210-1294)
  • 52. RÖNESANS FELSEFESİ Fransızca bir sözcük olan Rönesans, “yeniden doğuş” demektir. Bu dönem, Avrupa kültüründe baştan aşağıya gerçek bir yeniden doğuştur. Antikçağ incelemelerinin yeniden doğması ve yenilenmesi
  • 53. RÖNESANS FELSEFESİ • MEISTER ECKHART (1260-1327) • FRANCESCO PETRARCA (1304-1374) • MARCILIO FICINO (1433 – 1499) • NICCOLO MACCHIAVELLI (1469-1527) • THOMAS MOORE (1478-1535) • GIORDANO BRUNO(1548-1600)
  • 54. Bu dönemde sadece felsefi alanda değil, aynı zamanda bilimsel ve coğrafi alanda da pek çok keşifler ortaya çıkmıştır. Özellikle bilim alanında Kopernikus ile başlayan ve Giordano Bruno, Kepler ve Galileo’nun, tek bir düşünüre mal edilemeyecek, ortak ürünleri olan yeni doğa görüşünden bahsedilebilir. BİLİMSEL VE COĞRAFİ KEŞİFLER
  • 55. Giordano Bruno’nun özel bir yeri vardır. Yeni öğretiden doğa bilgisi ve felsefe açısından çok önemli sonuçlar çıkarmış ve yeni evren görüşünün kesin olarak yerleşmesine yol açmıştır. “Evrenin sonsuz olduğu ve sayısız dünya ve galaksi barındırdığı” ile “evrenin birliği olan bir bütün” olduğu düşüncesi aynı zamanda ona metafizik bir temel de kazandırmıştır. Giordano Bruno (1548-1600) İtalyan filozof, gökbilimci, okültist.
  • 56. AKILCILIK (RASYONALİZM) Kilisenin düşünce üzerindeki yetkesi nihayet gevşediğinde, pek çok insan sadece aklın kullanılmasıyla dünyanın bilgisine ulaşabileceğine inanmaya başladı. Felsefede bu gelişme ‘Akılcılık’ ( Rasyonalizm) olarak bilinir. Akılcılık, Descartes’la başlamıştır. Diğer önemli akılcılar Spinoza ve Leibniz’dir.
  • 57. AKILCILIK (RASYONALİZM) • RENE DESCARTES (1596-1650) • BENEDICTUS SPINOZA (1632 – 1677) • GOTTFRIED WILHELM LEIBNIZ (1646-1716)
  • 58. DENEYCİLİK (EMPİRİZM) Akılcılığa karşı deneycilik olarak bilinen asıl tepki İngiltere’de ortaya çıktı. Dış dünyaya dair bilginin yalnız duyular aracılığıyla bize ulaşabileceğini ileri sürdüler.
  • 59. DENEYCİLİK (EMPİRİZM) • JOHN LOCKE (1632 – 1704) • BERKELEY (1685 – 1753) • DAVID HUME (1711 – 1776) • BURKE (1729-1797) • DIDEROT (1713-1784) • VOLTAIRE (1694-1778) • ROUSSEAU (1712-1778)
  • 60. ALMAN FİLOZOFLAR 1780’lerle 1880’ler arasında Almanca konuşulan dünyada felsefede eski Yunanlıların zamanından beri görülmemiş bir canlanma yaşandı. İlk adım Kant’la başladı. Schoppenhauer, Kant’ın çalışmalarını genişletti, zenginleştirdi. Fichte ve Schelling de Kant’ı çıkış noktası olarak aldılar. Hegel, bir mutlak idealist felsefe ortaya koydu. Marx, Hegel’in felsefesinin çerçevesini ve sözcük dağarcığını devraldı ama idealist değerlerin yerine materyalist değerleri koydu. Nietzsche mevcut ahlaka yüklendi. Günümüzün en yeni gelişmelerinden bazıları temellerini bu filozofların ortaya koyduğu düşüncelerden almaktadır.
  • 61. ALMAN FİLOZOFLAR • IMMANUEL KANT (1724-1804) • ARTHUR SCHOPPENHAUER (1788-1860) • JOHANN GOTTLIEB FICHTE (1762-1814) • FRIEDRICH SCHELLING (1775-1854) • G. W. FRIEDRICH HEGEL (1770-1831) • KARL MARX (1818-1863) • FRIEDRICH NIETZSCHE (1844-1900)
  • 62. POZİTİVİZM Pozitivizm akımının kurucusu Comte’dur. Buna göre felsefe duyularımızın bize sağladığı bilgilerden yola çıkmalıdır.Pozitivizmin en önemli özelliği doğanın mutlak bir amacı olduğu fikrini reddetmesidir. Pozitivizm ikinci olarak varlıkların özünü içsel nedenlerini bulmak çabasından vazgeçer. Bu sayede sadece olguları araştırmak varlıklar arasındaki sabit ilişkileri gözlemlemek gerekir. Bu da ancak gözlem ve deney yoluyla olur.
  • 63. POZİTİVİZM • AUGUST COMTE (1798-1857) • BERTRAND RUSSELL (1872-1970) • LUDWIG WITTGENSTEIN (1889-1951)
  • 64. VAROLUŞÇULUK Varoluşçuluk, II. Dünya Savaşı’nın hemen ertesindeki dönemde Avrupa’nın en moda felsefesi oldu. Varoluşçu düşünceler, gerçekte köklerini, Avrupa’nın henüz kurtulduğu Nazi baskısına ve işgaline karşı bir tepki sürecinden almıştır.
  • 65. VAROLUŞÇULUK • SOREN KIERKEGAARD (1813-1855) • MARTIN HEIDEGGER (1889-1976)
  • 66. ÇAĞDAŞ FİLOZOFLAR • HENRI BERGSON (1859-1941) • JEAN-PAUL SARTRE (1905-1980) • ERNST CASSIRER (1874-1945) • EDMUND HUSSERL (1859-1938) • THEODOR WIESENGRUND ADORNO (1903- 1969)
  • 67. FELSEFENİN AŞKINLIĞINI KAYBETMESİ • Batı Felsefesi Kant felsefesi tarafından sarsılmıştır. Kant diyor ki akılla metafizik kavranmaz. • O zaman bu bilginin edinilmesi imkansız kanısı oluşuyor. • Böylece: Tek-Hikmet(BİLGELİK)'in yerini bilimler almış ve metafizik felsefe eleştirel yeteneğe indirgenmiştir. Felsefe hayattan çıkmış ve Üniversitelere yerleşmiştir.
  • 68. FELSEFENİN AŞKINLIĞINI KAYBETMESİ • Bugünün insanlığı 25 asırdır rasyonel , bölünmüş, atomize bir topluma dönüşmüştür. Felsefi çıkmazla sonuçlanmıştır. • Gerçekten kopmuş akademikleşmiş ve soyutlanmış bir felsefi söylem vardır. • Batı felsefesi, bilginin yönlerini sadece fenomenlere ve entellektin yegane kapasitesine indirgedikten* sonra , ancak görüntülerin bilgisini elde etmiştir. *İndirgemecilik (reductionism), genel olarak, psikolojik olguları, kimyasal, biyolojik ve benzeri olgular gibi gören anlayıştır. • Bilgelikle olan bağ kesin bir şekilde koparılmış gibi gözükmektedir. • Yeni bir kelime ortaya çıkmıştır:ENTELLEKTÜEL. Filozof entellektüel hale gelmiştir. Ruhundan ayrılmış salt entellekt, insanın ölümü anlamına gelir.
  • 69. GELENEĞE GÖRE İNSAN Geleneğe göre insan, Gök ile Yer arasında bir aracıdır ve esas görevi Demiurgos*’un yerini almak değil, onun gerçekleştirdiği yaratılışın bakımını sağlamaktır. *Demiurgos ya da Demiurge, eski Yunan geleneğinde Dünay’yı oluşturan ilahtır. Bu ad, “insanlar” anlamındaki “demos” sözcüğü ile “iş” anlamındaki “ergon” sözcüğünden türetilmiş olup, “insanlar için imal eden, şekil veren, ‘mimar’ anlamına gelmektedir.
  • 70. DOĞU FELSEFESİ Kusursuz bir “kanal” olmak ve aracı rolünü daha iyi üstlenebilmek için insan, arınmak, dönüşüm geçirip İlahi’nin en mükemmel sureti olmak zorundaydı. Doğu düşüncesi, özellikle de Hinduizm ve Budizm çerçevesindeki Hint düşüncesi, insanı kendi kozmik düzlemiyle uyumlu kılan binlerce yıllık bu Geleneksel Bilgeliğe ve insana ait bu kavramın en sadık ifadesidir.
  • 71. FARKLI GELENEKLERDE YARATILIŞ MİTLERİ • Farklı geleneklerin evrenin ve insanın yaratılışına ilişkin kozmogonik Mitleri, bilimsel olarak incelendiğinde tarihöncesinden bu yana bütün insanlığın ortak bir Mit görüşünü paylaştığı ortaya çıkar. • Bu mitlerde insan, uyum içinde yaşaması gerektiği kozmozla bütünleşen minyatür bir evren modeli olarak kabul edilir.
  • 72. SONUÇ: Bugünün insanı BİLGELİĞİ yeniden yakalaması veya en azından bir zamanlar Sokrates’in yaptığı gibi “Tek bildiğim şey hiçbirşey bilmediğimdir. Ancak isteğim araştırmaya devam etmektir.”, çevresindeki nesnelerin çokluğu karşısında cehaletin alçakgönüllülükle farkına varması için Gelenek ile çağdaş bilimi birleştirmeye çalışmalıdır.