sinopsis

1. Rüyakâr (Sinopsis)
(İlk olarak Komiser hakkında bilgilerin yer aldığı, onu karakteristik olarak tanıtan bölüm yer alacak.
Evliliği ve mesleğinin ilk yıllarının yanı sıra Eşi’nin cinayete kurban gitmesi ve buna paralel olarak
mistik güçlerini de nasıl elde ettiği hakkında da bilgiler verilecek. Tüm bu detaylar, kahramanımızın
yani Komiser’in kendi sesiyle yer yer anlatmasıyla gerçekleşecek ve tüm aksiyon, olağan yaşamı
Serkan’ın rüyasına girmesiyle bozulacak. Bu kısımdan sonrasını izleyici de Komiser ile birlikte
görecek.)
Serkan, 26 yaşında, Üniversiteden mezun olunca okuduğu şehir olan İzmir’de Avukat olarak çalışan
kendi halinde, sessiz birisidir. Bir gün akşam iş çıkışı evine doğru giderken birisi tarafından bıçakla
saldırıya uğrar ve öldürülür. Fakat kendisini, her tarafında simsiyah olduğu ve neresi olduğunu
bilmediği bir yerde bulur. Serkan, kendisi hakkında hiçbir şeyi hatırlamamaktadır. Çok geçmeden
bulunduğu o simsiyah mekân birden eşyalarla ve renklerle kaplanır. Yine nerede olduğunu bilemez.
Ortaya birden Komiser Engin çıkar. Serkan’ın bulunduğu mekân Komiser Engin’in rüyasıdır ve Serkan
da bu rüyanın içine düşmüştür. İlk başta bu duruma ikisi de anlam veremez. Fakat Komiser Engin, bit
takın mistik yetiler olan birisi olduğu için bunu kavraması zor olmayacaktır ama yine de bunun
gerçek mi yoksa rüya ürünü mü olduğu konusunda tereddütleri vardır.
Komiser Engin ise 46 yaşında, Polis Okulu mezunu olan bir Baş Komiserdir. Eşi 2 yıl önce cinayete
kurban gitmiş ve öldüren kişi 3 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Esra adında bir kızı da vardır ve
kızıyla yaşamını sürdürmektedir. Evi, işi ve kızı dışında hiçbir uğraşı ve sosyal hayatı yoktur. Kendini,
işine ve kızına adamış birisidir.
Kızı Esra ise 21 yaşındadır ve Üniversitede Hukuk bölümünü okumaya devam etmektedir. Babasına
nispeten biraz daha sosyaldir. Babası ile arasında bağ sıkıdır ama babasını işi yüzünden çok sık
görüşemezler. Fakat Esra bu durumdan şikâyetçi değildir. Çünkü babasının mesleğine olan bağlılığın
temelinde, kendisine ve vefat eden annesine karşı olan sevgisinin olduğunu bilmektedir.
Komiser Engin sabah uyanınca kafası karışmıştır. Düşünceli bir şekilde Polis Merkezi’ne gider ve
aklına, rüyasında gördüğü kişiyi sabıkalılar arasında arama fikri gelir ama bu çabası olumsuz
sonuçlanır. O gün hiçbir şey yapmadan doğrudan eve gider ve ağrıyan gözlerini dinlendirmek için
yatağına yatar. Uyuduğu gibi tekrar rüya görür ve Serkan yine oradadır. Komiser Engin, Serkan’ın
gerçek birisi olduğuna inanmak zorunda oluğunu hisseder ve bu doğrultuda davranır. Serkan’ın,
Komiser Engin’in rüyasına neden ve nasıl girdiğini, Serkan’ın gerçekte ölüp ölmediği konusunda
konuşurlarken Serkan’ın aklına kendisinin de bulunduğu bu rüya içinde uyuyup rüya görme ihtimali
gelir ve uygularlar. Serkan’ın bu fikri işe yarar. Serkan’ın rüyasında elini karnına götürdüğünde kan
gördüğünü, hızlı hızlı nefes aldığını ve birisinden saklandığını görür ve rüya biter. Bu rüyayı Komiser
Engin de görür ve rüya bitince sadece Serkan değil, Komiser Engin de uyanır. Komiser Engin uyanınca
dünkünden daha fazla kafası karışmıştır. İşe çok geç kaldığını görünce hemen apar topar Merkez’e
gider. Merkez’e gidince ise aklına Serkan’ın robot resmini çizdirip bütün ekiplere dağıtma fikri ve
uygular. Fakat yine olumlu sonuç alamaz. Komiser Engin gün sonunda evine gider ve aklı iyice allak
bullak olmuştur. Bu arayış onu aşırı yormuştur, bu yüzden hemen yatağına gider ve uyur.

2. Rüyasında yine Serkan’ı görür ve bulundukları durum üzerinde konuşmaya başlarlar. Komiser Engin
düşünürken Serkan’ın kendi kendine bir şey mırıldandığını fark eder. Ne dediğini öğrenmek için
Serkan’a sorduğu zaman ise geçiştirici bir cevap vererek gerçeği saklamayı seçer. (Burada flashback
olacak.) ve Komiser Engin rüyadan uyanır ve saate baktığı zaman işe gecikmek üzere olduğunu fark
eder. Hemen apar topar Merkez’e gider. Daha önce işe hiç geç kalmayan Komiser Engin, bu geç
kalmaların gördüğü rüyalar yüzünden olduğunu düşünür ve bunu aklının bir kenarına not eder.
Merkez’e varınca 2 gündür aksattığı işlerini düzeltmeye koyulur. Bütün aksattığı işleri bitirince işten
çıkış saati de gelir. Bütün gün çalıştığı için bir hayli yorgun düşmüştür ve eve gittiği gibi yatağına
yatar ve uyur. Komiser Engin, Serkan’a, rüyada olmadığı zamanlar ne yaptığını ve nasıl geçtiğini
sorar. Serkan da soruyu cevaplar.(Rüyada olmadığı zaman karanlıktadır ve Serkan, bir rüya bittikten
sonra karanlıkta geçirdiği vakitleri kendi kendine saniye tutunca 900-950’e kadar sayarak tekrar rüya
içinde buluyordu kendini. 900 saniye ise 15 dakika demekti. Komiser Engin 9 saat uyuyordu, 15 saat
ayaktaydı. Bu da demek oluyordu ki, gerçek hayatta 1 saat rüya içinde 1 dakikaya denkti. ) Komiser
Engin aldığı cevap karşısında işe geç kalmasının sebebinin rüyalar olduğunu anlar. Bu yüzden 9
dakikadan fazla rüyada kalmaması gerektiğini öğrenir. Daha sonra Komiser Engin Serkan’a uyumasını
ve rüya görmesini ister. Böylece daha fazla ipucu bulacaktır. Serkan ise bu isteği geri çevirmez.
Serkan uyuyunca rüyasında kendisine bıçağı saplayan eli görür, ardından yerde yarı baygın yattığı
sırada katilinin sırtı dönük şekilde giderken yüzünde maskeyi çıkardığını ve uzun saçlı biri olduğu
görülür. Bu görüntüden sonra rüya biter ve hem Serkan hem de Komiser Engin rüyadan uyanır.
Komiser Engin saate bakınca Merkez’e geç kaldığını görür ve yine acele bir şekilde hazırlanıp
Merkez’ doğru yola koyulur. Merkezdekiler Komiser Engin’e ilginç gözlerle bakmaktadır. Çünkü bu
zaman kadar işine dakika dakikasına gelen Komiser Engin, son 3 gündür art arda işe geç kalır. Tüm
bu olanlardan sonra Komiser Engin, rüyasında Serkan’ı görmesinin sebebi çözmesi gerektiğine inanır.
Ancak bunu çözerse eskisi gibi sakin hayatına kavuşacaktır. Fakat elinde doğru düzgün ipucu bile
yoktur. Daha önce yaptığı gibi Serkan’ın robot resmini ekiplere tekrardan dağıtır ve işlerini yapmaya
devam eder. Komiser Engin öğle yemeğine gidince Esra babasını ziyarete gelir ve ofisinde beklemeye
başlar. Çok geçmeden Komiser Engin de ofise gelir. Komiser Engin’in acelesi vardır ve birkaç evrak
alıp gidecektir. Evrakları aceleyle alırken Serkan’ın robot resminin olduğu kâğıt evrakların arasında
Esra’nın ayağının dibine düşer. Esra, kâğıttaki Serkan’ın eşkâlini görünce eli ayağına dolaşır, eli
titremeye başlar, yüz ifadesi değişir. Esra, hiçbir şey demeden babasını yanında ayrılır. Komiser
Engin kızının bu davranışına anlam veremez. İşi acele olduğu için eve gittiği zaman bu davranışının
sebebi sormayı planlar. Komiser Engin, işleri bittikten sonra evine gider. Kızını evde bulamaz ve
telefonla ulaşmaya çalışır ama bu çabası da olumsuz sonuçlanır. Kızına ulaşamayınca normal karşılar
çünkü bazen arkadaşların da kaldığı olmuştur, bu yüzden çok fazla üstünde durmaz ve yorgun
düştüğü için hemen uyur.
Komiser Engin yine rüyasında Serkan’ı görmektedir. Komiser Engin bu sefer sabah uyanmakta geç
kalmamak için rüyasında bir saat yaratır ve 9 dakikası olduğunu da unutmaz. Bu yüzden Serkan’la
çok konuşmadan Serkan’a, hemen uyumasını ve rüya görmesini söyler. Serkan uyur ve rüyasında
önce onu öldüren katilin bıçağındaki kanı işaret ve başparmaklarıyla temizlediğini ve onun cesedini
sürüklediğini görür ve cesedin nereye bırakıldığı da mekân olarak net bir şekilde görülür. Katil,
Serkan’ın cesedini bıraktıktan sonra Serkan’ın kalp atışlarının sesi duyulur ve Serkan’ın aslında

3. ölmediği anlaşılır ve rüya biter. Komiser Engin uyanır ve saat daha gece 5’tir. Telsiz aracılığı ile
ekiplere anons geçmeden önce rüyada gördüğü mekâna kendisi tek başına gider çünkü gördüğünün
rüya ürünü olabilme ihtimalini göz önünde bulundurur. Hemen bir taksiye atlar ve rüyasında gördüğü
yere gidince orada bir ceset görür ve bu ceset Serkan’ın cesedidir. Hemen telsiz aracılığı ile ekiplere
anons geçer ve olay yerine bir ambulans ister. Çok geçmeden ambulans ve ekipler gelir. Serkan
ölmemiştir ama durumu kritiktir. Hemen hastaneye götürülür ve yoğun bakıma alınır. Komiser Engin
ambulansla birlikte gitmez. Saat henüz 7’ye gelmek üzeredir ve kahvaltı yapmak için eve gider. Eve
varınca kızı Esra’nın da evde olduğunu görür. Kızına, ofisten neden bir anda gittiğini sorar. Kızı da
cevap verir. (Esra, Serkan’ın robot resmini görünce şaşırmıştır ve eli ayağına dolaşır. Babasına nasıl
söyleyeceğini bilemez en başta en sonunda Serkan’ın sevgilisi olduğunu söyler ve birkaç gündür
ondan haber alamadığın da ekler. Robot resmini görünce şok olduğunu ve ne diyeceğini bilemediği
için oradan ayrıldığını söyler.) Daha sonra birlikte kahvaltı yaparlar ve Komiser Engin, hastaneye
gider. Kızı Esra ise okula gider. Hastaneye giden Komiser Engin, Doktor’a Serkan’ın akıbeti hakkında
bilgi alırken diğer yandan Serkan’ın kimlik bilgilerinden yola çıkarak ev ve iş adresi gibi bilgilerini
elde eder. Önce Serkan’ın iş yerine (Hukuk Bürosu) gider ve arkadaşların bilgi (Avukatlar Komiser
Engin’e, Serkan’ı birkaç gündür görmediklerini, telefonla ulaşamadıkları söyler) alır. Bunun üzerine
Serkan’ın evine gider. Detaylı araştırmalar sonucu Serkan’ın evinde bir kadına ait olduğu anlaşılan
bir takım eşyalar bulunur. Parmak izi analizi sonucunda bu eşyaların Filiz adında birisine ait olduğu
anlaşılır. Hemen bir yakalama emri ile Filiz yakalanır. Filiz ile Serkan’ın geçmişi araştırıldığında
Serkan’ın aynı davada Filiz’in karşısındaki tarafın avukatlığını yaptığı öğrenilir. (Filiz’in annesi
öldürülür ve katili savunan kişi ise Avukat Serkan’dır. Katil ise Serkan’ın sayesinde az bir ceza
almıştır.) Üstelik bu dava bitişinde Filiz’in Avukat Serkan’ı sözlü bir şekilde ve sonrasında ise telefon
aracılığı ile de tehdit ettiği ortaya çıkar. Filiz bütün bunları inkâr etmez ama Serkan’ı kendisinin
öldürmediğini de ısrarla söylemektedir. Fakat bütün deliller Filiz’in aleyhine olduğu için tutuklanır.
Filiz tutuklandıktan sonra Komiser Engin’in içi hiç de rahat değildir, bu işte bir yanlışlık olduğunu
düşünmeye başlar. Komiser Engin’e göre, Serkan’ın kendi rüyasına girmesini ve bu olayı
aydınlatmasının kendisiyle doğrudan ya da dolaylı yoldan bir bağı olmalıydı. Birden aklına bir detay
gelir. ( Serkan’a ait son rüyada katilin kolundaki ufak bir iz) Hemen hızlı bir şekilde arabaya bile
atlamadan, caddenin kenarından koşarak hastaneye gider. Doğrudan Serkan’ın bulunduğu kata çıkar
ve yoğun bakımda yatan Serkan’ın odasına girer ve katil elin bıçak ile yarım bıraktığı işi tamamlamak
için oradadır. Kapının açılmasını ile irkilen katil kapıya doğru yüzünü çevirince Komiser Engin
yanılmadığını anlar. Katil, kızı Esradır. Esra karşısında babasını görünce adeta şok olur. Komiser
Engin ve Esra hararetli bir şekilde sözlü olarak tartışmaya başlarlar. Esra, Serkan’ın niçin ölmesi
gerektiğini babasına açıklar. (Avukat olan Serkan çok başarılı bir avukattır. Serkan, kendi müvekkili
ne kadar suçlu olursa olsun işinde başarılı bir avukat olduğu için onlarca suçlu müvekkilinin az bir
ceza almasını veya beraat etmesini sağlamıştır. Bunlardan birisi de Komiser Engin’in eşi ve Esra’nın
annesini öldüren suçludur.) Bu yüzden Esra da böyle bir plan yapmıştır ama son aşamasında babasına
yakalanır. Sonuç olarak Esra elindeki silahı Serkan’ın kafasına dayamışken babasına yakalanır ve
Serkan’I öldürüp öldürmeyeceği elindeki silah ile babasının ağzından çıkan cümlelere bağlıdır.