2. Osmanlı Devleti ya da Osmanlı
İmparatorluğu (Osmanlı Türkçesi:
- Devlet-i ʿAliyye ʿOsmâniyye )
-i [8][9]
1299-1923 yılları arasında varlığını
sürdürmüşTürk-İslam devleti. Doğu
Avrupa, Güneybatı Asya ve Kuzey Afrika'ya
kadar topraklarını genişletmiş ve 16. yüzyılda
dünyanın en güçlü imparatorluğu halini almıştır.
Tarihçi Halil İnalcık, 27 Temmuz 1302 Koyunhisar
Savaşı (veya Bafeus Savaşı)'nı devletin kuruluş
tarihi kabul etmektedir.[10][11] Arnold Joseph
Toynbee gibi bazı tarihçiler Türkiye'nin tek ardıl
devlet sayılması gerektiğini savunurlar.[12].
3. Devletin kurucusu ve Osmanlı
Hanedanının atası olan Osman
Gazi, Oğuzların Bozok
kolunun Kayı boyundandır.[13] Devlet, Bilecik ilini
n Söğüt ilçesinde kurulmuştur. Osmanlı
Devleti'nin bağımsız bir devlet olarak tarih
sahnesine çıkması yaygın kabule göre 1289
yılında[kaynak belirtilmeli] olmuştur. Ancak Prof.
Dr. Halil İnalcık, Osmanlı Devleti'nin
1299'da Söğüt'te değil 1302'de Yalova'da
Bizans'a karşı yaptığı Bafeus Savaşı sonrasında
devlet niteliğini kazandığını iddia etmiştir[14] ve
bazı diğer akademisyenler de bu iddiayı
desteklemişlerdir.[15] İstanbul ile sınırlı bir şehir
devletine dönüşmüş olan Doğu Roma (Bizans)
İmparatorluğu'nu yıkmış, bazı tarihçilere
4. göre bu Yeni Çağ'ı başlatan olay olmuştur. Osmanlı
İmparatorluğu gücünün doruğunda olduğu 16. ve 17.
yüzyıllarda üç kıtaya yayılmış ve Güneydoğu
Avrupa,Orta Doğu ve Kuzey Afrika'nın büyük
bölümünü egemenliği altında tutmuştur. Ülkenin
sınırları batıda Cebelitarık Boğazı (ve 1553'te Fas
kıyıları'na, doğuda Hazar Denizi veBasra
Körfezi'ne, kuzeyde Avusturya, Macaristan ve Ukrayna
'nın bir bölümüne ve
güneyde Sudan, Eritre, Somali ve Yemen'e
uzanmaktaydı.[16] Osmanlı İmparatorluğu
29 eyaletten ve vergiye
bağlanmış Boğdan, Erdel ve Eflak prensliklerinden
oluşmaktaydı. Devlet zaman zaman denizaşırı
topraklarda da söz sahibi olmuştur.Atlantik
Okyanusu'ndaki kısa süreli toprak
kazanımları Lanzarote[17] (1585), Madeira(1617), Vest
mannaeyjar[18] (1627) ve Lundy[19](1655) bu duruma
örnek olarak gösterilebilir.
5. Devlet altı yüzyıl boyunca Doğu dünyası
ile Batı dünyası arasında bir köprü işlevi
görmüştür. Hakimiyeti altında bulunan
topraklarda yaşayan halklar zaman
zaman, toplu ya da yerel ayaklanmalar
ile Osmanlı iktidarına karşı çıkmışlardır.
Genel olarakdin, dil ve ırk ayrımından
uzak durduğu için yüzyıllarca birçok
devleti ve milleti hakimiyeti altında
tutmayı başarmıştır.[20]Osmanlı
İmparatorluğu, eski Türk örf ve adetlerinin
ve İslam kültürünün yükümlülüklerinin
doğrultusunda bir yönetim şekli
belirlemiştir.[21]