Dunyanin en buyuk ve en onemli mimarinin hakkinda hic bilmedikleriniz.
Ve bizlere yaziklar olsun bu bilgileri ornek alip kullanmadigimiz icin..!!!!!!!!!!!!!!!!
LUTFEN PAYALSIN KI BELKI SIMDIKI MIMARLARIMIZI EGITIR DEPLEMLERDE KAYIPLARIMIZ OLMAZ INSALLAH..!
http://www.turklider.org/TR/EditModul...
Edirne Sağlık Müzesi Kuruluşunun 12.Yılını Törenle Kutladı
Trakya Üniversitesi Sultan II.Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi, kuruluşunun 12. yılını çeşitli etkinliklerle kutladı. Trakya Üniversitesince (TÜ) müze haline getirilen, dünyanın en prestijli müzecilik ödüllerinden Avrupa Konseyi 2004 Yılı Avrupa Müze Ödülü'nü kazanan Sultan II. Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi, kuruluşunun 12. yıl dönümünü kutluyor. Trakya Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Enver DURAN'ın ev sahipliğindeki kutlamaya Edirne Valisi Mustafa BÜYÜK, Kırklareli Valisi Hüseyin Avni COŞ, 54. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Paşa ÖZEN, Edirne Belediye Başkanı Hamdi SEDEFÇİ, protokol üyeleri, Üniversitemiz Kurucu Rektörü Prof.Dr. Ahmet KARADENİZ ve İstanbul Üniversitesi Eski Rektörü Prof.Dr. Mesut PARLAK katıldı.
Sağlık Müzesi'nin kurucularından Dr. Ratip KAZANCIGİL, Ord.Prof.Dr. Süheyl ÜNVER'den övgüyle bahsederek 1950'li yıllarda Edirne'ye geldiğini, Edirne'ye gönül vermiş ve Sultan II. Bayezid Külliyesi'ne de çok önemli katkıları bulunduğunu, Dr. Süheyl ÜNVER'in iki büyük hayalinden birinin Sultan II. Bayezid'in anıtı, diğerinin de at üstünde Evliya Çelebi heykeli olduğunu söyledi ve Ord.Prof.Dr. Süheyl ÜNVER'in tasavvurlarından birinin gerçekleştiğini ifade etti.
Külliyenin kurucusu Sultan II. Bayezid büstünün açılışı ile tören başladı. Müslüm ÖZCAN tarafından yapılan büstün açılışı Trakya Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof.Dr. Ahmet KARADENİZ, Mine DURAN ve İstanbul Üniversitesi Eski Rektörü Prof.Dr. Mesut PARLAK tarafından gerçekleştirildi.
1488 - 1492 yıllarında külliyeyi yaptıran Sultan II. Bayezid' in büstünün Külliye Bahçesindeki açılışında konuşan Trakya Üniversitesi (TÜ) Rektörü Prof. Dr. Enver Duran, ''Bilim ve üniversite için çok önemli olan sanat, geleceğimiz için olmazsa olmazlardandır'' dedi. Sultan II. Bayezid' in büstünü açmaktan gurur duyduklarını söyleyen Rektör DURAN, 1488 - 1492 yıllarında külliyeyi yaptıran Tarihe külliye gibi bir eseri kazandıran II. Bayezid'in tarih için büyük önem taşıdığını ifade ederek, ''Bilim ve üniversite için çok önemli olan sanat, geleceğimiz için olmazsa olmazlardandır. Trakya Üniversitesi olarak sanata verdiğimiz önem devam edecektir'' dedi. Yrd. Doç. Dr. Ratip KAZANCIGİL'in II. Beyazid, Külliye ve Sağlık Müzesi'nin kuruluşuyla ilgili bilgiler vermesinin ardından Sultan II. Bayezid büstünün açılışı yapıldı. T.Ü Rektörü DURAN, büstü yapan Müslüm ÖZCAN'a katkılarından dolayı plaket verdi.
Açılışlardan sonra Şifahanenin ana salonundaki Müzik Terapi Konseri'ne geçildi. Burada müzenin kuruluşunun 12. yılı nedeni ile konuşmalar da yapıldı. İlk konuşmayı yapan Müze Müdürü Enver ŞENGÜL, müzenin tıp ve kültür tarihindeki önemine değinerek alınan uluslararası ödüllerin öneminden söz etti. Edirne Şifahanesi'nin, geçmişte müzik terapinin etkin olarak kullanıldığı merkezlerden biri olduğunu da hatırlatarak, bu geleneği günümüzde de aynı ortam içinde yaşatmak amacıyla böyle bir konser düzenlediklerini söyledi. Daha sonra konuşan Trakya Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Enver DURAN ise, kültürün önemine değinerek, Sağlık Müzesi'nin ulusal ve uluslararası alanda tanınması için gerekli çalışmaları yaptıklarını belirterek başta Müze Müdürü Enver ŞENGÜL olmak üzere 12 yılda emeği geçen herkese teşekkür etti. Konuşmalardan sonra TÜMATA (Türk Musikisini Araştırma ve Tanıtma Grubu) 27 kişilik konser grubuyla davetlileri müzikle şifa yolculuğuna çıkardı. Müzikle hasta tedavisinin tarihi ile birlikte bu kapsamda kullanılan müzik aletlerinin ve müzik makamlarının tanıtıldığı konserde uygulamalı olarak yapılan müzik terapi seansları büyük ilg
Bomonti kampüsü bina girişi ve içerisinde kullanılmak üzere misafirlere tantım ve kat/vaziyet planları hakknda bilgilendirme sunan arayüz ve etkileşim.
Mimar Sinan was the greatest Ottoman architect, born in 1489 in Kayseri, Turkey. He rose to prominence as an architect under Sultan Selim I in 1511 and participated in the conquest of Egypt three years later. As chief architect, he designed many imperial mosques and other structures for three sultans over his long career, including the Suleymaniye Mosque in Istanbul. Sinan traveled extensively and was influenced by architectural styles from other civilizations, incorporating versatility into his own designs. In his later years, Japanese engineers studied and were amazed by the advanced engineering in Sinan's masterpiece, the Selimiye Mosque in Edirne. Mimar Sinan left an immense architectural
Mimar Sinan was the chief architect of the Ottoman Empire who lived during the 16th century. He designed around 360 structures during his career, including many mosques, schools, and palaces. Some of his most notable works include the Suleymaniye Mosque in Istanbul, which he considered his greatest work, and the Selimiye Mosque in Edirne, which featured the largest dome he ever designed. Mimar Sinan made important contributions to architecture and established himself as one of the greatest architects in Ottoman and world history.
The Süleymaniye Mosque in Istanbul was commissioned by Sultan Süleyman I and designed by the famous architect Mimar Sinan. It took seven years to complete and was intended to showcase the strength and splendor of the Ottoman Empire. Sinan employed innovative architectural techniques and engineering solutions, such as placing jars around the dome to improve acoustics and installing underground heating systems, to create a magnificent architectural masterpiece.
http://www.turklider.org/TR/EditModul...
Edirne Sağlık Müzesi Kuruluşunun 12.Yılını Törenle Kutladı
Trakya Üniversitesi Sultan II.Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi, kuruluşunun 12. yılını çeşitli etkinliklerle kutladı. Trakya Üniversitesince (TÜ) müze haline getirilen, dünyanın en prestijli müzecilik ödüllerinden Avrupa Konseyi 2004 Yılı Avrupa Müze Ödülü'nü kazanan Sultan II. Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi, kuruluşunun 12. yıl dönümünü kutluyor. Trakya Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Enver DURAN'ın ev sahipliğindeki kutlamaya Edirne Valisi Mustafa BÜYÜK, Kırklareli Valisi Hüseyin Avni COŞ, 54. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Paşa ÖZEN, Edirne Belediye Başkanı Hamdi SEDEFÇİ, protokol üyeleri, Üniversitemiz Kurucu Rektörü Prof.Dr. Ahmet KARADENİZ ve İstanbul Üniversitesi Eski Rektörü Prof.Dr. Mesut PARLAK katıldı.
Sağlık Müzesi'nin kurucularından Dr. Ratip KAZANCIGİL, Ord.Prof.Dr. Süheyl ÜNVER'den övgüyle bahsederek 1950'li yıllarda Edirne'ye geldiğini, Edirne'ye gönül vermiş ve Sultan II. Bayezid Külliyesi'ne de çok önemli katkıları bulunduğunu, Dr. Süheyl ÜNVER'in iki büyük hayalinden birinin Sultan II. Bayezid'in anıtı, diğerinin de at üstünde Evliya Çelebi heykeli olduğunu söyledi ve Ord.Prof.Dr. Süheyl ÜNVER'in tasavvurlarından birinin gerçekleştiğini ifade etti.
Külliyenin kurucusu Sultan II. Bayezid büstünün açılışı ile tören başladı. Müslüm ÖZCAN tarafından yapılan büstün açılışı Trakya Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof.Dr. Ahmet KARADENİZ, Mine DURAN ve İstanbul Üniversitesi Eski Rektörü Prof.Dr. Mesut PARLAK tarafından gerçekleştirildi.
1488 - 1492 yıllarında külliyeyi yaptıran Sultan II. Bayezid' in büstünün Külliye Bahçesindeki açılışında konuşan Trakya Üniversitesi (TÜ) Rektörü Prof. Dr. Enver Duran, ''Bilim ve üniversite için çok önemli olan sanat, geleceğimiz için olmazsa olmazlardandır'' dedi. Sultan II. Bayezid' in büstünü açmaktan gurur duyduklarını söyleyen Rektör DURAN, 1488 - 1492 yıllarında külliyeyi yaptıran Tarihe külliye gibi bir eseri kazandıran II. Bayezid'in tarih için büyük önem taşıdığını ifade ederek, ''Bilim ve üniversite için çok önemli olan sanat, geleceğimiz için olmazsa olmazlardandır. Trakya Üniversitesi olarak sanata verdiğimiz önem devam edecektir'' dedi. Yrd. Doç. Dr. Ratip KAZANCIGİL'in II. Beyazid, Külliye ve Sağlık Müzesi'nin kuruluşuyla ilgili bilgiler vermesinin ardından Sultan II. Bayezid büstünün açılışı yapıldı. T.Ü Rektörü DURAN, büstü yapan Müslüm ÖZCAN'a katkılarından dolayı plaket verdi.
Açılışlardan sonra Şifahanenin ana salonundaki Müzik Terapi Konseri'ne geçildi. Burada müzenin kuruluşunun 12. yılı nedeni ile konuşmalar da yapıldı. İlk konuşmayı yapan Müze Müdürü Enver ŞENGÜL, müzenin tıp ve kültür tarihindeki önemine değinerek alınan uluslararası ödüllerin öneminden söz etti. Edirne Şifahanesi'nin, geçmişte müzik terapinin etkin olarak kullanıldığı merkezlerden biri olduğunu da hatırlatarak, bu geleneği günümüzde de aynı ortam içinde yaşatmak amacıyla böyle bir konser düzenlediklerini söyledi. Daha sonra konuşan Trakya Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Enver DURAN ise, kültürün önemine değinerek, Sağlık Müzesi'nin ulusal ve uluslararası alanda tanınması için gerekli çalışmaları yaptıklarını belirterek başta Müze Müdürü Enver ŞENGÜL olmak üzere 12 yılda emeği geçen herkese teşekkür etti. Konuşmalardan sonra TÜMATA (Türk Musikisini Araştırma ve Tanıtma Grubu) 27 kişilik konser grubuyla davetlileri müzikle şifa yolculuğuna çıkardı. Müzikle hasta tedavisinin tarihi ile birlikte bu kapsamda kullanılan müzik aletlerinin ve müzik makamlarının tanıtıldığı konserde uygulamalı olarak yapılan müzik terapi seansları büyük ilg
Bomonti kampüsü bina girişi ve içerisinde kullanılmak üzere misafirlere tantım ve kat/vaziyet planları hakknda bilgilendirme sunan arayüz ve etkileşim.
Mimar Sinan was the greatest Ottoman architect, born in 1489 in Kayseri, Turkey. He rose to prominence as an architect under Sultan Selim I in 1511 and participated in the conquest of Egypt three years later. As chief architect, he designed many imperial mosques and other structures for three sultans over his long career, including the Suleymaniye Mosque in Istanbul. Sinan traveled extensively and was influenced by architectural styles from other civilizations, incorporating versatility into his own designs. In his later years, Japanese engineers studied and were amazed by the advanced engineering in Sinan's masterpiece, the Selimiye Mosque in Edirne. Mimar Sinan left an immense architectural
Mimar Sinan was the chief architect of the Ottoman Empire who lived during the 16th century. He designed around 360 structures during his career, including many mosques, schools, and palaces. Some of his most notable works include the Suleymaniye Mosque in Istanbul, which he considered his greatest work, and the Selimiye Mosque in Edirne, which featured the largest dome he ever designed. Mimar Sinan made important contributions to architecture and established himself as one of the greatest architects in Ottoman and world history.
The Süleymaniye Mosque in Istanbul was commissioned by Sultan Süleyman I and designed by the famous architect Mimar Sinan. It took seven years to complete and was intended to showcase the strength and splendor of the Ottoman Empire. Sinan employed innovative architectural techniques and engineering solutions, such as placing jars around the dome to improve acoustics and installing underground heating systems, to create a magnificent architectural masterpiece.
Suleymaniye hammam and complex of buildings adjacent to Suleymaniye mosquehouserely.com
Suleymaniye Hammam and Complex of Buildings Adjacent to Süleymaniye Mosque is a 16th century architectural work reflecting the genius of Sinan. It is one of Istanbul's cleanest and best-maintained Turkish baths, located near Suleymaniye Mosque. The complex includes the mosque, bath, library, and restaurant, and is praised for its architectural art and engineering that provide lessons for all ages.
The Suleymaniye Mosque Complex in Istanbul, Turkey was commissioned by Sultan Suleyman the Magnificent in the 16th century and designed by the famous architect Mimar Sinan. It includes a large mosque, mausoleums for Sultan Suleyman and his wife Hurrem, madrasas, a hospital, and other buildings modeled after Byzantine basilicas, surrounding a large courtyard. The complex was completed in 1557 and demonstrates the Ottoman architecture of the peak of the empire.
The document summarizes the history and evolution of Church Square in Panaji, Goa, India. It describes how the area has developed from a marshy landscape in the 15th century under Muslim rule, to becoming the central business district and urban core of Panaji after the Portuguese invasion in 1510. Key events included the construction of a causeway connecting the area in 1632, the development of the urban grid and buildings in the 18th century, and the establishment of institutions like the medical school and market square in the late 19th century. The document traces the planning regulations and governance structure that have shaped the area over time under Portuguese colonial rule, the union territory period after 1961, and after statehood was achieved in
The document provides information about Islamic architecture from the 7th century onwards, including its defining characteristics and prominent styles. Mosques are discussed as the central religious building in Islamic architecture, along with other common building types. Specific architectural elements of mosques are outlined, such as minarets, domes, and mihrabs. Decorative elements like geometric patterns, arabesques, and calligraphy are also described. Two prominent examples—the Mosque of Sultan Hassan in Cairo and the Mosque of Córdoba in Spain—are discussed in more detail to illustrate the architectural features and historical backgrounds.
3. 1.Olay, Mimar Sinan„ın mektubu:
Birkaç yıl önce, Süleymaniye Camii'nin yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya
kaldığı anlaşılmış. Eğer çözüm bulunamazsa, koca cami kısa bir zaman
içinde yıkılacakmış.
Anadolu Hisarı
4. Eğer çözüm bulunamazsa, koca cami kısa bir zaman içinde yıkılacakmış.
Caminin tüm taşıyıcı yükü kemerlerindeymiş. Bu kemerlerin ortalarında
bulunan kilit taşları zamanla aşınmış.
Küçüksu
5. Ama elde yazılı bir proje olmadığı için nasıl değiştirileceği bilinmiyormuş.
Hemen Türkiye'nin en yetkin mühendis ve mimarlarından oluşan bir
heyet oluşturulmuş. Ortaya bir sürü fikir atılmış.
Kuleli
6. Her kafadan bir ses çıkmış ama sonuç alınamamış. Tartışmalar sürerken
caminin içinde büyük bir karmaşa sürüyormuş. Ülkenin çeşitli bilim
kuruluşlarından bir sürü mimar, mühendis kemerleri inceliyormuş...
Tarabya
7. Bu adamlardan biri ortalarda dolanırken, kazara, gizli bir bölme bulmuş.
Bölmede, üzerinde eski yazı olan bir not varmış,
Uzmanlara inceletilen kağıdın orijinal olduğu belgelenmiş.
Kahvehane
8. Bu kağıt parçası bizzat Mimar Sinan'ın imzasını taşıyan bir mektupmuş.
Mektupta yazılanlar günümüz Türkçesine tercüme ettirilince ortaya
söyle bir metin cıkmış …
Boğaziçi 1839
9. "Bu notu bulduğunuza göre kemerlerden birinin kilit taşı aşındı ve nasıl
değiştirileceğini bilmiyorsunuz."
Koca Sinan, kademe kademe, kilit taşının nasıl değiştirileceğini
anlatıyormuş.
Rumeli Hisarı
10. Bu oyuk içinde yer alan bir şişe ve şişe içindeki notta söyle bir şey
yazıyormuş: "Her kim bu tas eskidiğinde yenisiyle değiştirmek isterse
eski taşın yerine takılacak...
Unkapanı Köprüsü
11. ...yeni kilit taşının iki tarafından yağlı iple taşı bir taraftan sokup öteki
taraftan çeksin ve sonra ipin dışarıda kalan kısımlarını kessin".
Heyet Sinan'ın söylediklerini aynen yapmış.
Salacak
13. 2.olay:
1950-60 arası bir tarihte inşaat mühendisi, mimar ve jeofizikçilerden
oluşan bir Japon heyeti Türkiye'ye gelmiş. Heyet İmar ve iskan
Bakanlığı'ndan izin alarak ülkemizdeki tarihi yapıları incelemeye
başlamış.
Cihangir
14. Ayasofya‟yı, Yerebatan Sarnıcını filan gezdikten sonra sıra Sinan„ın
kalfalık eseri Süleymaniye Camisi'yle Sinan'ın öğrencisi Mimar Davut
Ağa'nın eseri Sultanahmet Camisi'ne gelmiş. Japonlar bu camiler
üzerinde günlerce inceleme yapmışlar.
Pera
15. Japonlar bu camiler üzerinde günlerce inceleme yapmışlar.
Her geçen gün şaşkınlıkları daha da artıyormuş.
Süleymaniye Camii
16. Çünkü Japonlar daha ilk incelemede camilerin gevsek bir zemin üzerine
inşa edildiğini anlamışlar. Ama bunca yıl, bu camilerde bir çatlak dahi
olmamasına akil sır erdirememişler.
Nuriosmaniye – Köle Pazarı
17. Bunun üzerine Türkiye programının gerisini tamamen iptal edip, bu iki
cami üzerine yoğunlaşmışlar. Araştırmalarının sonucunda herhangi bir
sarsıntı sırasında bu iki caminin sabitlenmediğini aksine yerinde
oynayarak yıkılmaktan kurtulabildiği ortaya çıkmış. Minareleri
incelediklerinde ise dumurlara ikiye katlanmış.
Tophane
18. Minarelerin çok daha gelişmiş bir raylı sistem mekanizması üzerine
oturtulduğunu ve her yöne yaklaşık 5 derece yatabildiğini görmüşler.
Daha derin araştırma yapmak için Edirne'ye, Sinan'ın ustalık eseri
Selimiye Camisi'ne gitmişler. Oradaki olağanüstü sistemleri görünce
iyice dumur olmuşlar.
Tophane
19. Selimiye'nin tüm sırlarını aylarını harcayarak çözmüşler. Japonya'ya
döndüklerinde ise Sinan'ın sırlarını uygulamaya sokarak şehirlerini
Sinan'ın kullandığı sistemlerle kurup muazzam gökdelenler dikmişler.
Yani su an gelişmiş ülkelerin gökdelen yapımında kullanıldıkları çoğu
sistem, yüzyıllar önce Sinan'ın geliştirdiği mekanizmalarmış.
Çamlıca
20. 3.Olay:
Bir gün Selimiye Camii'ne girenler, kubbenin altında bir Japon'un
ayaklarını kıbleye doğru uzatmış sırtüstü yattığını görmüşler.
Tabii hemen Japon'u, "Burası kutsal bir yer. Bu şekilde yatmak bizim
inançlarımıza göre saygısızlıktır...
Sultanahmet
21. ...lütfen oturun veya ayakta durun" diyerek uyarmışlar. Ancak, Japon
trans vaziyetteymiş, gözlerini kubbeden ayırmadan söyle sayıklıyormuş;
"Bu imkansız. Ben yılların mühendisiyim...
Boğaziçi Evleri
22. ...Bu kubbe var olamaz. Hayal görüyorum... Bu kubbenin orada o
şekilde durması fizik ve matematik kurallarına aykırı....
Bu imkansız, orada hiçbir şey yok,orada hiçbir şey yok.“
Tepebaşı – Haliç
23. 4.Olay:
Selimiye camisisinin zemini gevsek toprakmış.
Bu nedenle minarelerinin yakin zamanda yıkılacağı fark edilmiş.
Uluslar arası bir grup bilim adamı toplanmışlar.
Nasıl kurtarırız bu tarihi minareleri diye kafa kafaya vermişler.
Sarayburnu
24. Sonuçta en son teknoloji olan metal kelepçelerle minarelerin temellerini
sabitlemenin en iyi çözüm olduğuna karar vermişler.
Haliç
25. Minarelerin temellerini açınca, koymayı düşündükleri kelepçelerin
aynısıyla karsılaşmışlar. Mimar Sinan bilmem kaç yüzyıl önce ayni şeyi
düşünmüş meğerse....?
Üsküdar Çeşmesi
26. 5.Olay:
Mimar Sinan'ın Selimiye Camii'nin kubbesini o genişliğe oturtmak için 13
bilinmeyenli bir denklemi matematiğin bilinen 4 ana işleminden farklı
besinci. bir işlem yaratarak çözdüğü söylenir.
Sait Halim Paşa Yalısı
27. Ayrıca minarelerin şerefelerine çıkanların yolda birbirlerini
görmemeleri ise büyük bir bir dehanın urunudur.
Almanlar ayni sistemi meclislerinin önündeki dev kürede kullanmışlar.
Sultanahmet Camii
28. Mimar Sinan bu sistemi 2 metre çapındaki minarelere yüzyıllar önce
monte edebilecek bir dehadır.Almanların dehası ise, o çirkin metal
yığınına Selimiye'den fazla turist çekebilmelerindedir..
Topkapı Sarayı
29. “Türk Milleti tarihte bu oluşumların acılarını görmüş ve çözüm yollarını
bulmakta güçlük çekmemiştir. Bundan sonra da çekmeyecektir.
”Bu Kudret Damarların da Akan Asıl Kanda Mevcuttur”
K.ATATÜRK
Piyerloti
30. Sonuç;
1800 yılarda Mimar Sinan bu buluşları yapmış ve depreme dayanıklı ve
ayro dinamik minareler yapmış biz ise bir ev veya
araba bile yapamıyorsak düşünelim...
Kahvehane
31. “ hep geçmşimizle övünmeyelim, övuneçek çok şeyimiz var geçmişimizde onları bilelim övünelim
ama bizde uyanalım , onlara layık torunlar olalım, bunu sade düşüncelerde bırakmayalım, faal olalım, Avrupa
ya, Avrupalıya imrenmek yerine kendi kimliğimizi bulalım ve kendimiz olalım.
O zaman o ecdadımızın yakaladığı basariyi yakalarız…”
Gülferi…
Süleymaniye Camii
32. İNSANLAR UNUTUR, AMA TARİH HİÇ UNUTMAZ
DİYORSANIZ YOLLAYIN TÜM DOSTLARINIZA
Kahvehane