1. “Çok fazla şey yapmaktan suçluyum ve yaklaşan hataları görmemekten suçluyum. Suçlu olmadığım
şey, aynı hatayı iki kez yapmak.” -Dell
2. MICHAEL DELL’İN HAYATI,
Michael Dell, Houston, Teksas’da 23 Şubat 1965 tarihinde Yahudi bir ailenin çocuğu olarak
doğmuştur. İlköğretimini Houston’da almıştır. Borsacı olan annesinden mali işlerle alakalı
öğrendikleri ile iş hayatına erken yaşta ilgi duymaya başlamıştır.
Para kazanmayı sevmiştir ve oldukça genç yaşta çeşitli işler üstlenmiştir. Kazançlarını hisse
senetlerine ve değerli metallere yatıracak bilince sahip bir gençti.
15 yaşında iken ilk bilgisayarını aldı. İlginç olan bilgisayarını inceleyebilmek için sökmesi
oldu.
Liseye başladığında yaz tatillerinde ‘Houston Post’a abonelik satmaya başladı. Buradaki
yöntemin yetersiz olduğunu düşünerek pazarlama üzerine bir plan tasarladı ve bu plan ile
yalnızca 1 senede 18000 dolar kazandı.
Ailesinin doktor olması isteği üzerine 1983 yılında Texas üniversitesine kayıt oldu. Öğrenci
iken de kişisel bilgisayarları geliştirmek için bazı kitleri toplayıp satarak gayri resmi bir işe
girişmiş ve daha sonra bu işe daha fazla zaman ayırmak istemiş bu isteği uğruna hiç
düşünmeden eğitimini yarıda bırakıp DELL COMPUTER INC. Şirketini kurmak için ilk
adımı atmıştır.
3. 1984 yılında PC’s Limited ismiyle resmi olarak kurmuş olduğu şirketini kısa bir zamanda
ABD’nin en hızlı büyüyen şirketlerinden biri haline getirmiştir. Bu büyüme daha ilk yıl
sonunda 6 milyon dolarlık bir satış getirmiştir Dell’e…
1986 yılında o zaman için üretilmiş en hızlı kişisel bilgisayarının işlemcisini satışa çıkarmıştır
ve bu ürünle şirket satışları o yıl 10 kat artarak 60 milyon dolara çıkmayı başarmıştır.
1987 yılında PC’s Limited ismi DELL COMPUTER ile değiştirilmiş satışları hızla artmaya
devam etmiştir.
1992 yılında FORTUNE 500 listesinde en genç iş adamı olmuştur.
1988 yılında Dallas’lı genç bir moda tasarımcısı olan Susan Lieberman ile bir akşam yemeğe
çıkmış. Ve birbirlerini ilk gördükleri anda aşık olmuşlar. Çift, 1989 yılının Ekim ayında
evlenmiş ve evliliklerinin ilerleyen yıllarında dört tane çocukları olmuş.
MICHAEL DELL’İN ÖZGEÇMİŞİ
Michael dell gençliğinde gayrı resmi işlerde çalışmıştır. Üniversite odasından bilgisayar
geliştirme işi yapmış ve bu işle ihaleler kazanmıştır.
1984 yılında “DELL COMPUTER CORPORATİON” şirketini kurmuştur.
1992 yılında 27 yaşındayken en genç CEO ünvanını elde etmiştir.
1996 yılında internet üzerinden satış yapmaya başlamıştır.
1998 yılında MSD CAPITAL LP ismindeki özel yatırım şirketini kurmuştur.
2001 yılında ise şirketinin Pazar payını %12,8 e yükselterek bilgisayar üretici diğer şirketleri
geride bırakarak birinciliğe yükselmiştir.
2004 yılında CEO görevini bırakmış 2007 de bu göreve geri dönmüştür.
4. MICHAEL DELL’İN İŞ HAYATI,
Michael dell kurmuş olduğu ve CEO’su olduğu şirketin CEO’luğunu 2004 yılında bırakmış
ve yönetim kurulu üyesi olarak devam etmiş. Ancak onun bu hareketinden sonra şirkette
beklenmeyen sorunlar ve zararlar ortaya çıkmaya başlamıştır. Büyük çapta kusurlu ürünler
şirkete zarar vermiş ve 2007 de Dell yeniden CEO görevine geri dönmek durumunda
kalmıştır. Ancak sorunların ardı arkası kesilmedi ve Dell çalışanlarının da bu sorunların
farkında olduğunu gördü.
Temmuz 2010 yılında, muhasebe dolandırıcılığı ile ilgili suçlamalar altında kaldılar ve bunları
gidermek için çok büyük miktarlarda ceza ödemeyi kabul etmek zorunda kalarak birçok
gazetede manşet oldu.
Kurmuş oolduğu şirketin zor zamanlarını atlatabilmek için Michael Dell şirketi yeniden
özelleştirmeye gitti ve en büyük satın alımlarından birini gerçekleştirerek Microsoft ile bir
anlaşmaya vardı.
“İlk olarak, bir şeyleri kontrol etmeye çalışırsanız, bu kendi kendini sınırlar. Bunu
düşünmenin en kolay yolu, bir kuruluş içindeki tüm kararların şirketin merkezine veya
bir kişiye toplanması gerektiğinde, bunun büyük bir darboğaz olması.” – Michael Dell
Dell için herkesi bir araya getirmek çok önemlidir. Şirketin sahibi ve CEO su olsa bile her
şeyi tek başına yapamayacağının bilincinde olarak çalışanlarını her aşamaya dahil etmeyi
tercih ederdi.
5. MICHAEL DELL’İN KİŞİLİĞİ, KARAKTERİ,
Michael dell kaynakları incelediğimizde spor yapmayı seven (fitness ile ilgilenmekte ve
hayatında düzenli olarak tutmakta), hayırsever (servetini eşi ile birlikte bu konuda kullanmayı
sevmektedir. Hatta eşi ve kendisinin Michael ve Susan Dell Vakfı bir çok üniversiteye ve
kaza olayına yardımda bulunmuştur.), iyimser, meraklı, teknolojik aletleri parçalara ayırmayı
ve onları toparlayıp tamir etmeyi seven, tutkulu, yenilikçi, girişimci bir kişilik olarak
karşımıza çıkıyor..
“Bilişim sektöründe birçok teknoloji sektörü var. Gerçek bir atılım yaratmak için daha
önce hiç yapılmamış bir şey yapmalısınız ya da daha önce yapılan bir şeyden çok daha
iyi bir şekilde yapmalısınız.” -Michael Dell
Bu cümlesinden girişimci ve yenilikçi kişiliğini görmekteyiz. Dell şirketini pazarlama ve satış
departmanının bu zihniyete sahip olması gerektiğini düşünüyordu.
“Her şeyden önce, sadece herkesin yaptığı ya da çok para kazanmanın bir yolu olduğu
için bir işe başlama. Bir işe başlayın çünkü gerçekten yapmayı sevdiğiniz bir şey
buldunuz ve tutkunuz var.” – Michael Dell
“Birkaç şey söyleyebilirim. İlk olarak, hata yapmaktan korkmayın. Böyle
öğreniyorsunuz.” -Michael Dell
Tutkulu kişiliğini bu cümlesi ile açıkça görmekteyiz. Hevesli bir girişimci olan Dell yaptığı
işleri sevdiği için yaptığını göstermektedir. Hatta biyografisinde bu tutku uğruna tıp okumayı
bıraktığını da görmekteyiz. Hata yapmaktan korkmamış olduğu da okulunu hiç düşünmeden
bırakmış oluşundan anlaşılmaktadır zaten.
“Bence hayatımıza denge getirmek için öncelik veriyoruz. Benim için aile çok önemli.
Dolayısıyla, programıma bakarsanız, uzun zaman önce fark ettiğim şeylerden biri,
belirli bir haftada ne kadar verimli iş yapabileceğinizin bir sınırı olmasıdır.” – Michael
Dell
Kişiliğinin oluşmasında ailesine olan bağı da dikkate alınmalıdır. İş hayatında da çalışanlarına
karşı bu şekilde davranmaktaydı çünkü şirketinin ilerlemesini sağladıklarının ve bunun için
çalıştıklarının farkındaydı.
6. MICHAEL DELL’İN HAYALLERİ,
Michael dell’in hayalleri üzerine bir araştırma yapıldığında karşımıza hep benzeri başlıklar
çıkmaktadır. “2 milyar dolarlık hayal.”
Çocukluğunda babasının birkaç malzemesini parçalayıp bir araya getirerek kendisini
keşfetmeye başlamıştır. 15 yaşında sahip olduğu bilgisayarı söküp parçalara ayırmış ve
bilgisayarlarla tanışmaya başlamıştır. Üniversitede bilgisayar geliştirmek için yaptığı
çalışmalarla güzel paralar kazandıktan sonra bu hayalin peşine düşmek uğruna okulu
bırakmıştır. Bu hayal uğruna attığı bu adım kendisine çok büyük kazançlar sağlamış ve bugün
bulunduğu konuma gelmesinin önündeki ilk büyük karar olmuştur.
Dell sık sık “bir gün bir iş kurmak istediğimi biliyordum.” der. Hatta insanlara hayatının
amacının IBM ile (merkezi New York’ta olan ABD’nin en büyük bilişim teknolojisi şirketi)
rekabet etmek olduğunu söyler.
MICHAEL DELL’İN YAŞADIĞI OLAYLAR,
Michael dell bir gün ailesi ile birlikte balık tutmaya gitmiştir. Herkes gölün çevresinde oltaları
ile ilgilenirken Michael özel bir malzemeye elindeki kancaları takmaya başladı. Ailesi
Michael’in boşuna uğraştığını dile getirse de gün sonunda Michael elinde herkesten daha
fazla balıkla eve dönmeyi başardı.
Lisede para kazanabilmek için bir şehir gazetesine abonelik satmaya başladı. Yeni
taşınanların, yeni evlenen insanların ya da yeni işe alınan insanların aboneliğini sağlamanın
daha kolay olduğunu keşfettikten sonra kendi yöntemleri ile bir veri tabanı oluşturdu ve
oluşturduğu pazarlama yöntemleri ile birlikte 18.000 $ kazanç elde etti.
7. MICHAEL DELL’İN BAŞARILARI,
Pul
dergilerine reklam vererek pul ticareti yaparak kazandığı para ile ilk kişisel bilgisayarını aldı.
Lisede gazete aboneliklerini sattığı işinden keşfettiği Pazar ile 18.000 dolar kazanmış ve ilk
arabasını satın almıştır.
23 yaşında halka açtığı şirketinden 30 milyon dolar topladı.
1992 yılında FORTUNE 500 listesine girdi. Ve listedeki en genç CEO oldu.
1996 yılında çevrimiçi siparişlere girerek bu konuda birçok büyük şirkete öncü oldu.
Günde 30-50 bilgisayar satarak en karlı kişisel bilgisayar üreticisi haline geldi.
2005 yılında Forbes dergisi ABD’deki 4. En zengin adam olarak listeledi.
2008 yılındaki satışları 60 milyar doları aşarak yeni bir rekor olmuştur.
EMC şirketini 67 milyar dolara satın alarak endüstri tarihindeki en büyük devralmalardan
birini gerçekleştirerek dünyanın en büyük özel teknoloji şirketi oldu ve DELL bu şirketin
yönetim kurulu başkanı ve CEO’su oldu. Michael dell in şirketinin arkasındaki bu kadar
büyük başarı kendisinin şirket operasyonlarını sürekli olarak yeniden ve yeniden düşünmeye
olan inancıdır. 1997 yılında arıza oranı minimum seviyede olsa da bunu daha da düşürmenin
bir yolunu bulma konusunda takıntılı hale gelmiştir.
8. MICHAEL DELL’İN İZLEYENLERİ ÜZERİNDEKİ
ETKİLERİ,
Michael dell rol model şeklinde bir liderlik vasfına sahiptir Dell. Özenli bir çalışma prensibi
vardır. Onun çalışanlarında herkesin konuşma hakkı vardır ve paylaşılanlar Dell ve kendisinin
yönetim kurulu tarafından her zaman dikkate alınır. Çalışanlarına potansiyellerini tam
kapasite ile ortaya çıkarabilmeleri için gerekli özgürlüğü ve ilhamı sağlamak görevini
üstlenmiştir ve aktif olarak katılmaktadır. Şirketinin bünyesinde çalışan herkesin
önemsendiğini hissettirmektedir. Kendisi “iyi bir fikriniz olduğunu düşünüyorsanız deneyin”
der.
MICHAEL DELL’İN ÜLKEYE, DEVLETE VE ŞİRKETE
KATKILARI,
80 milyar dolarlık geliri ve 145.000 ekip üyesiyle Dell Technologies, küresel şirketlerin ve
hükümetlerin ihtiyaçlarını küçük işletmelere ve tüketicilere sunan dünyanın en büyük BT
şirketlerinden biridir. Şirketin benzersiz yapısı, yenilikçi, hızlı hareket eden yeni girişimlerin,
büyük şirketin küresel erişimi ve güvenilir itibarı ile var olmasına ve bunlardan
yararlanmasına olanak tanır.
DELL INC. Şirketinin çalışmak için oldukça iyi şartlara sahip olması internette birçok listede,
ankette ve kişisel paylaşımlarda dikkat çekiyor.
9. MICHAEL DELL’İN YAŞADIĞI DÖNEMDE ÜLKESİNİN
SOSYAL VE EKONOMİK YAPISI,
Michael Dell 1965 yılında doğmuştur. Bu tarihlerden itibaren Amerika’daki sosyolojik ve
ekonomik durumları inceleyecek olursak;
1960-70 li yıllar Amerika için büyük bir değişim zamanıydı. Dünya da yeni ulusların ortaya
çıktığı, isyanlar mevcut hükümetleri devirmeye çalıştı, yerleşik olan ülkeler ise büyüyerek
ABD’ye rakip olarak ekonomik anlamda güç merkezleri haline geldi. Dünya çapında
ekonomik ilişkiler baskın hale gelmeye başladı.
1961-1963 yılları arasında başkanlık yapmakta olan John F. Kennedy yönetime nispeten
aktivist bir yaklaşım getirdi. Hükümet harcamalarını artırıp vergileri azaltarak ekonomik
büyümeyi hızlandırmaya çalıştı ve halk için yardımlar eğitim destekleri gibi alanların
fonlarını artırmaya çalıştı. Ayrıca uzay araştırmalarını hızlandırdı ve onun ölümünden sonra
bu çalışmalar Sovyetlerin başarılarını geride bıraktı.
1963 yılındaki Kennedy suikasti ile halefi Lyndon Baines Johnson yeni yardım ve ekonomik
büyüme programları başlattı ve federal ve askeri harcamalar da artmaya başladı. 1960’ların
sonunda enflasyon vergilerin artırılamamasından dolayı yükseldi ve OPEC ülkelerinin petrol
fiyatlarını yükseltmesi ile de kıtlık ortaya çıktı. Bu karmaşıklığın sonunda bile enerji sağlayıcı
maddelerin fiyatları hala yüksek kaldı. Sonunda işsizlik oranları arttı federal bütçe açıkları
büyüdü. Ekonomik işler de dahil olmak üzere olayları kontrol edemediler ve Amerika’nın
ticari açığı arttı. Çok büyük ve sonu gelmeyen bir enflasyon süreciyle birlikte sürekli artan
işsizlik ve durmadan artan fiyatlar ve bunun yanında stok yapabilmek adına çok fazla alım
yapan insanlarla talepler arttı ve iş sözleşmeleri bile hayat pahalılığını içermeye başladı.
Hükümet artan kaynak açığını giderebilmek amacıyla devlet borçlanmasına yol açarak faizleri
arttırdı dolayısı ile maliyetler arttı ve işsizlik hükümeti çok zorlayacak noktalara ulaşmaya
başladı.
1980’li yıllarda hükümet, banka faiz oranlarının ve telefon hizmetlerinin üzerindeki
kontrollerini gevşetti. 1979 yılından itibaren Federal Rezerv Kurulunun müdahalesi ile
tüketici harcamaları ve ticari borçlanma aniden yavaşladı ve ekonomi kısa sürede resesyona
girdi.
10. 1982 yılı derin bir durgunluk ile geçti. İflaslar önceki yıla göre artışını sürdürdü. İhracat düştü
ve çiftçiler ağır darbe aldı. 1983 yılında enflasyon hafifledi, ekonomi de biraz toplandığında
ABD sürdürülebilir bir ekonomik büyüme dönemine başladı. Yıllık enflasyon oranı yaklaşık
20 yıl %5 in üzerine neredeyse hiç çıkmadı.
70’li yıllarda, 10 yılın 7’sinde ticaret açığı verdi. Ekonomik sarsıntıları siyasi sonuçları oldu.
1980 yılında başkan seçilen Reagan vergi oranlarını düşürerek arz yönlü bir ekonomi teorisine
göre bir politika oluşturdu. 1986 yılında Raegan yönetiminde yaklaşık 3 katına çıktı. 1987
yılında düşmeye başladı ancak ekonomistler yeniden yükseleceğini düşünmekteydi. Ticaret
açığı da 80’li yıllarda devam etti.
1990’lı yıllarda yeni başkan Bill Clinton (1993-2000) Cumhuriyetçilere katıldı ve federal
işgücü boyutunu azaltmasına rağmen, hükümet ülke ekonomisine müdahale etmeyi sürdürdü.
90’lı yıllar ilerledikçe ekonomi daha sağlıklı seviyelere gelmeye başladı. Telekomünikasyon
ve bilgisayar ağlarında yaşanan gelişmeler, büyük çapta bir bilgisayar donanımı ve yazılımı
endüstrisi doğurdu ve bu ekonominin hızla büyümesine ve şirketlerin kazançlarının
yükselmesini sağladı. Hepsinde diyemesek de Amerikalıların zenginliğine önemli ölçüde
pozitif yönde etki etti. Bu yıllarda aynı zamanda işgücü de değişti. Çiftçi ailelerin sayısında
düşüş gözlenirken sanayi, finans, memurluk gibi alanlara yöneldiler. 1998 yılında 30 yıllık bir
durgunluğun sonunda hükümet ilk fazlasını açıkladı. Clinton, Kanada ve Meksika arasındaki
ekonomik bağları daha da artırdı. Amerika Birleşik Devletleri’nin yüksek teknoloji
endüstrisindeki işçileri oldukça büyük başarılar sergiledi. Kısaca Mart 1991’den sonra
ekonomi sürekli olarak büyüdü. İşsizlik son 30 yılın en düşük oranına sahip oldu.
11. MICHAEL DELL’İN LİDERE AİT ÖNEMLİ
ÖZELLİKLERİ
Michael Dell dönüştürücü lider sınıfına girmektedir daha çok. Rol model olarak liderlik
yapmaktadır ve sözünü ettiği şeyleri gerçekleştirir. Ancak otoritesinin ve kararlarının belirli
bir çizgide seyrettiğini görmekteyiz aynı zamanda.
Şirketinin bünyesinde çalışan herkesin önemsendiğini hissettirmektedir. Aktif olarak
çalışmalara kendisi de katılmaktadır.
Tutkulu bir insan olarak karşımıza çıkar. “Tutku, hayatınızın işini yönlendiren güç olmalıdır.”
Demiştir.
Girişimci bir kişiliktir. Bununla ilgili “İnsanlar bana her zaman 'Nasıl başarılı bir girişimci
olabilirim?' diye soruyor. Ve dürüst olmalıyım- Bu benim en sevmediğim sorulardan biri,
çünkü girişimci olmak için başka birinin tavsiyesini bekliyorsanız, muhtemelen öyle
değilsinizdir.” demiştir bir konuşmasında.
Yenilikçi bir kişiliktir. Bununla ilgili alabileceği riskleri de çekinmeden aldığını görmekteyiz.
Yeni teknolojilere karşıda çok büyük bir merak sahibidir her zaman.
Öğrenmeyi seven birisi. Tabii ki bu konudaki farkını da göz ardı edemeyiz. Kendisi çağın
ötesinde düşünce yapısına sahip ve çok meraklı bir insan. Yeni teknolojiler üretmesinden
ziyade rakip markaların ürettiklerini de deneyimlemeyi ve keşfetmeyi çok sevmektedir.
Dell’in şirketinde herkesin söz hakkı vardır ve yöneticiler tarafından da her söz değerli
bulunup dikkate alınır. Dolayısı ile iyi bir dinleyici diyebiliriz.
Yeniliklere açık olması ve rakiplerin ürünlerini de düzenli takip edip her fikre önem vermesi
onun gelişim odaklı olduğunu göstermektedir.
CEO’luk görevine çok ani bir şekilde geri dönmesi gibi bir duruma bakarak hızlı ve etkin
kararlar verebildiğini görebiliriz.
