COVID – 19 KAPSAMINDA ALINAN TEDBİRLER VE COVID – 19’UN HUKUK VE TİCARET HAYA...Melis Buhan Öncel
Koronavirüs (Covid-19) salgını sebebiyle ekonomi ve ticaret hayatına ilişkin birçok tedbir
alındığı gibi icra takipleri ve yargılama sürelerinin durdurulması, kısa çalışma ve telafi
çalışması gibi birçok farklı konuda da düzenleme yapılmıştır. Bu kapsamda, 26Mart 2020 tarih
ve 31080 sayılı Resmi Gazete 1. Mükerrer’de yayımlanan 7226 sayılı Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (“Kanun”) ile yapılan değişiklikler ve düzenlemeler başta
olmak üzere alınan tedbirlere ilişkin bilgiler aşağıda yer almaktadır:
Son mevzuat değişiklikleri ışığında örnek uygulamaların da
yer aldığı söz konusu rehber, alışılagelmiş sosyal güvenlik
rehberlerinde rastlanan, daha ziyade mevzuatı özetleyen
klasik anlayışın dışına çıkarak, uygulamada karşılaşılabilecek
özel durumlara ilişkin açıklamalar içermektedir.
İşverenin mali yönden zor duruma düşmesi, afet durumu,
iş kazası meydana gelmesi gibi temenni etmediğimiz
olağandışı hallerde bilinmesi ve yapılması gereken işlemlerin
yanı sıra; olağan bildirimler, primler, teşvikler gibi günlük
işlemler de rehberde yer alan konular arasındadır.
İnsan Kaynakları üzerine Micro düzeyde MBA yapma imkanı sunan Istanbul Business School'dan Personel ve Özlük işleri üzerine detaylı ve bilgilendirici bir sunum.
http://www.ibsturkiye.com/sertifika-programlari/insan-kaynaklari-yonetimi-mikro-mba
Is akdi once_isci_tarafindan_hakli_sebeple_feshedilmesi_halinde_isverenin_isc...Can Hukuk Bürosu
Yurt Dışı İşçilik Alacağı - Yurt Dışı Çalışma - Yurt Dışında Çalışan İşçi Kıdem Tazminatı - Fazla Mesai Alacağı - Yıllık İzin Alacağı - Hafta Tatil Ücreti Alacağı
6331 Sayılı İş Sağlığı & Güvenliği Kanununda Yapılan Değişiklikler Artı Danışmanlık
4 Nisan 2015 ‘de TBMM genel kurulunda kabul edilen, 23 Nisan 2015 günlü 29335 sayılı resmi gazetede yayınlanan 6645 sayılı torba kanun, 6331 sayılı İSG Kanununda bazı değişiklikler içermektedir. Söz konusu değişiklikleri içeren sunu ile bu değişiklikleri konu bazlı özetleyen bir dokumanı sizler için hazırladık.
Son mevzuat değişiklikleri ışığında örnek uygulamaların da
yer aldığı söz konusu rehber, alışılagelmiş sosyal güvenlik
rehberlerinde rastlanan, daha ziyade mevzuatı özetleyen
klasik anlayışın dışına çıkarak, uygulamada karşılaşılabilecek
özel durumlara ilişkin açıklamalar içermektedir.
İşverenin mali yönden zor duruma düşmesi, afet durumu,
iş kazası meydana gelmesi gibi temenni etmediğimiz
olağandışı hallerde bilinmesi ve yapılması gereken işlemlerin
yanı sıra; olağan bildirimler, primler, teşvikler gibi günlük
işlemler de rehberde yer alan konular arasındadır.
DAB Hukuk Bürosu, 13 Ocak 2016 tarihinde Lebib Yalkın ile işbirliği içerisinde gerçekleştirmiş olduğu “İş Sözleşmelerinin Feshi” seminerine gösterilen yoğun ilgi sebebiyle seminer notlarının genel bir özetini sunmaktadır. Bilindiği üzere, günümüz ekonomisinde gerek yeni iş fırsatlarının ortaya çıkması gerekse işverenlerin nitelikli çalışan arayışları dikkate alındığında uygulamada iş sözleşlemelerinin feshi konusu giderek önem kazanmaktadır. Dolayısıyla, DAB Hukuk Bürosu söz konusu seminerde iş sözleşmesinin feshinde izlenilmesi gereken usul, çalışana yapılması gereken fesih ödemeleri, çalışanın ve işverenin hakları, iş güvencesi hükümleri, toplu işten çıkarmalar, işyeri devri, iş sözleşmelerin devri (işçi devri) ve feshin sonuçları gibi konuları hem ilgili mevzuat hem de Yargıtay kararları kapsamında inceleyerek kısa bir özetini sunmaktadır. DAB Hukuk Bürosu, özellikle şirketler ve ticaret hukuku, iş hukuku, yabancıların Türkiye'de yerleşimi ve çalışma izinlerinin alınması, banka ve finans hukuku, fikri mülkiyet hukuku ve uyuşmazlıkların çözümü gibi birçok farklı konuda hukuki destek sağlamaktadır.
İletişime Bilgileri:
E-mail: info@dablawfirm.com
İnternet Sitesi: www.dablawfirm.com
COVID – 19 KAPSAMINDA ALINAN TEDBİRLER VE COVID – 19’UN HUKUK VE TİCARET HAYA...Melis Buhan Öncel
Koronavirüs (Covid-19) salgını sebebiyle ekonomi ve ticaret hayatına ilişkin birçok tedbir
alındığı gibi icra takipleri ve yargılama sürelerinin durdurulması, kısa çalışma ve telafi
çalışması gibi birçok farklı konuda da düzenleme yapılmıştır. Bu kapsamda, 26Mart 2020 tarih
ve 31080 sayılı Resmi Gazete 1. Mükerrer’de yayımlanan 7226 sayılı Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (“Kanun”) ile yapılan değişiklikler ve düzenlemeler başta
olmak üzere alınan tedbirlere ilişkin bilgiler aşağıda yer almaktadır:
Son mevzuat değişiklikleri ışığında örnek uygulamaların da
yer aldığı söz konusu rehber, alışılagelmiş sosyal güvenlik
rehberlerinde rastlanan, daha ziyade mevzuatı özetleyen
klasik anlayışın dışına çıkarak, uygulamada karşılaşılabilecek
özel durumlara ilişkin açıklamalar içermektedir.
İşverenin mali yönden zor duruma düşmesi, afet durumu,
iş kazası meydana gelmesi gibi temenni etmediğimiz
olağandışı hallerde bilinmesi ve yapılması gereken işlemlerin
yanı sıra; olağan bildirimler, primler, teşvikler gibi günlük
işlemler de rehberde yer alan konular arasındadır.
İnsan Kaynakları üzerine Micro düzeyde MBA yapma imkanı sunan Istanbul Business School'dan Personel ve Özlük işleri üzerine detaylı ve bilgilendirici bir sunum.
http://www.ibsturkiye.com/sertifika-programlari/insan-kaynaklari-yonetimi-mikro-mba
Is akdi once_isci_tarafindan_hakli_sebeple_feshedilmesi_halinde_isverenin_isc...Can Hukuk Bürosu
Yurt Dışı İşçilik Alacağı - Yurt Dışı Çalışma - Yurt Dışında Çalışan İşçi Kıdem Tazminatı - Fazla Mesai Alacağı - Yıllık İzin Alacağı - Hafta Tatil Ücreti Alacağı
6331 Sayılı İş Sağlığı & Güvenliği Kanununda Yapılan Değişiklikler Artı Danışmanlık
4 Nisan 2015 ‘de TBMM genel kurulunda kabul edilen, 23 Nisan 2015 günlü 29335 sayılı resmi gazetede yayınlanan 6645 sayılı torba kanun, 6331 sayılı İSG Kanununda bazı değişiklikler içermektedir. Söz konusu değişiklikleri içeren sunu ile bu değişiklikleri konu bazlı özetleyen bir dokumanı sizler için hazırladık.
Son mevzuat değişiklikleri ışığında örnek uygulamaların da
yer aldığı söz konusu rehber, alışılagelmiş sosyal güvenlik
rehberlerinde rastlanan, daha ziyade mevzuatı özetleyen
klasik anlayışın dışına çıkarak, uygulamada karşılaşılabilecek
özel durumlara ilişkin açıklamalar içermektedir.
İşverenin mali yönden zor duruma düşmesi, afet durumu,
iş kazası meydana gelmesi gibi temenni etmediğimiz
olağandışı hallerde bilinmesi ve yapılması gereken işlemlerin
yanı sıra; olağan bildirimler, primler, teşvikler gibi günlük
işlemler de rehberde yer alan konular arasındadır.
DAB Hukuk Bürosu, 13 Ocak 2016 tarihinde Lebib Yalkın ile işbirliği içerisinde gerçekleştirmiş olduğu “İş Sözleşmelerinin Feshi” seminerine gösterilen yoğun ilgi sebebiyle seminer notlarının genel bir özetini sunmaktadır. Bilindiği üzere, günümüz ekonomisinde gerek yeni iş fırsatlarının ortaya çıkması gerekse işverenlerin nitelikli çalışan arayışları dikkate alındığında uygulamada iş sözleşlemelerinin feshi konusu giderek önem kazanmaktadır. Dolayısıyla, DAB Hukuk Bürosu söz konusu seminerde iş sözleşmesinin feshinde izlenilmesi gereken usul, çalışana yapılması gereken fesih ödemeleri, çalışanın ve işverenin hakları, iş güvencesi hükümleri, toplu işten çıkarmalar, işyeri devri, iş sözleşmelerin devri (işçi devri) ve feshin sonuçları gibi konuları hem ilgili mevzuat hem de Yargıtay kararları kapsamında inceleyerek kısa bir özetini sunmaktadır. DAB Hukuk Bürosu, özellikle şirketler ve ticaret hukuku, iş hukuku, yabancıların Türkiye'de yerleşimi ve çalışma izinlerinin alınması, banka ve finans hukuku, fikri mülkiyet hukuku ve uyuşmazlıkların çözümü gibi birçok farklı konuda hukuki destek sağlamaktadır.
İletişime Bilgileri:
E-mail: info@dablawfirm.com
İnternet Sitesi: www.dablawfirm.com
This document describes relocation services and product for expatriates, including permit application advising and support, coordinating power of attorney and obtaining required documents and translations, submitting and following up on permit applications, and concluding the process. It also outlines tax services such as tax and social security registrations and compliance, as well as income tax return preparation and filing. Contact information is provided at the end.
2. İÇİNDEKİLER
İŞ VE SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU
• Asgari Ücret Tespit Komisyonu Kararı 1 Temmuz 2022 Tarihinde Resmi Gazete'de Yayımlandı
• 2022/2. Dönem Asgari Ücret Tespit Komisyonu Kararı
• Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslarda Değişiklik Yapılmasına Dair Esaslar Resmi Gazete'de Yayımlandı
• Anayasa Mahkemesi İş Sözleşmesine Dayalı Olarak Açılan Alacak Davasının Uzun Sürmesi ve Bunun İleri Sürülebileceği Etkili Bir Yol Bulunmaması Sebebiyle
Makul Sürede Yargılanma ve Etkili Başvuru Haklarının İhlal Edildiğine Karar Verdi
• SGK Denetimlerinde İSG Evraklarının İbraz Edilmemesi Durumunda Artık İdari Para Cezası Uygulanmayacak
• 2022 İkinci Dönem Yabancı Çalışanların Ücreti
• 2022 İkinci Dönem Stajyer Ücretleri
• 2022 İkinci Dönem Çocuk-Aile Yardımları İstisna Tutarları
• Emeklilikte Yaşa Takılanlar Sorunu ve TBMM’ye Sunulan Yasa Teklifleri
GAYRİMENKUL
• Konut Kredilerine Yeni Düzenleme
• Anayasa Mahkemesi, Orman Arazileri ve 2B Alanların Trampasını, Hak Tesisini ve Devrini Düzenleyen 6292 Sayılı Kanun m.6/13'ü, Mülkiyet Hakkını ve İdari
Her Tür İşlemlerin Hukuken Denetlenebilirliğini İhlal Etmesi Gerekçesiyle İptal Etmiştir
• Danıştay Vergi Daireleri Kurulu 2022/3 E. 2022/6 K. Sayılı İlamı
• Anayasa Mahkemesi, Bir Taşınmazın Haczedilerek Satılması Durumunda, Olması Gerekenden Daha Düşük Bedel ile Satıldığının Tespit Edilmesi Üzerine;
Zarar Uğrayan Kişinin Tazminat Talebinde Bulunması Halinde, Taşınmazın İhale Tarihinde Olması Gereken Gerçek Bedelinden, İhale Bedeli Düşülmesi
Sonucunda Bulunan Bedelin Güncel Değerinin Hesaplanarak, Başvurucuya Ödenmesi Gerektiğine Karar Verdi
• Danıştay Vergi Daireleri Kurulu E. 2022/2, K. 2022/6 Sayılı İlamı
• Anayasa Mahkemesi, Önüne Gelen Uyuşmazlıkta Başvurucunun Mülkiyetinde Olan ve 1989 Yılında Yapılan İmar Planında Okul Alanı Olarak Gösterilen
Taşınmazın Uzunca Süre İdare Tarafından Kamulaştırılmaması Üzerine Başvurucunun Mülkiyet Hakkının İhlal Edildiğine Karar Verdi
KAMU HUKUKU
• Amme Alacakları Tecil Faizi ile İlgili Düzenleme Resmi Gazete'de Yayımlandı
• 6183 Sayılı Kanun Kapsamında Gecikme Zammına İlişkin Cumhurbaşkanı Kararı
TİCARİ UYUŞMAZLIKLARIN ÇÖZÜMÜ
• Merkez Bankası Döviz Komisyon Oranını Arttırdı
• AYM Kararı
• İç Ticarette Dönüşüm Hamlesi Yapıldı
3. İŞ VE SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU
Asgari Ücret Tespit Komisyonu Kararı 1 Temmuz 2022 Tarihinde Resmi Gazete'de
Yayımlandı
1 Temmuz 2022 – 31 Aralık 2022 tarihleri arasında; Aylık brüt asgari ücret 6 bin 471 lira, Aylık net asgari
ücret 5 bin 500 lira 35 kuruş, olarak uygulanacak.
"2022/2. Dönem Asgari Ücret Tespit Komisyonu Kararı
01 Temmuz 2022 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 31883 (Mükerrer)
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:
Karar Tarihi: 01/07/2022
Karar No: 2022/1
22/5/2003 tarihli ve 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 39 uncu maddesi ile Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında 1
sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 522 nci maddesi gereğince, iş sözleşmesi ile çalışan ve bu
Kanunun kapsamında olan veya olmayan her türlü işçinin asgari ücretini tespit etmekle görevli Asgari
Ücret Tespit Komisyonu, 29/06/2022 tarihinde başladığı çalışmalarını 01/07/2022 tarihine kadar
sürdürmüş ve yaptığı iki toplantı sonucunda;
1) Milli seviyede tek asgari ücret tespitine, oybirliğiyle,
2) İşçinin bir günlük normal çalışma karşılığı asgari ücretinin; 1/7/2022-31/12/2022 tarihleri arasında
(215,70) ikiyüzonbeş lira yetmiş kuruş olarak tespitine, oybirliğiyle,
3) İş bu Kararın, 01/07/2022 tarihinde yürürlüğe girmek üzere Resmî Gazete’de yayımlanmasına,
oybirliğiyle, karar verilmiştir."
4. Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslarda Değişiklik Yapılmasına Dair
Esaslar Resmi Gazete'de Yayımlandı
Sözleşmeli personel çalıştırılmasına ilişkin esasların ek 8 inci maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca; Kültür
ve Turizm Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının sanatsal faaliyetleri kapsamında bu madde uyarınca
çalıştırılanların çalışma gün, saat ve sürelerinin tespiti hususunda Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilidir.
Yedinci fıkrada belirtilen 65 yaş sınırlaması, bu sanatsal faaliyetler kapsamında eser başı veya temsil başı
ücret karşılığı çalıştırılanlar için uygulanmaz. Eser başı, temsil başı veya günlük ücret karşılığı
çalıştırılanların ücretleri, ayın 15’i beklenmeksizin, görevin yapılmasını müteakiben ödenebilir. Resmi
Gazete’de yayımlanan karara göre, ek 8 inci maddesinin sekizinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan
“kapsamında eser başı veya temsil başı ücret karşılığı çalıştırılanlar” ibaresi “kapsamında; eser başı veya
temsil başı ücret karşılığı çalıştırılanlar ile ücreti saat karşılığı belirlenmiş olanlar” şeklinde değiştirilmiştir.
Anayasa Mahkemesi İş Sözleşmesine Dayalı Olarak Açılan Alacak Davasının Uzun
Sürmesi ve Bunun İleri Sürülebileceği Etkili Bir Yol Bulunmaması Sebebiyle Makul
Sürede Yargılanma ve Etkili Başvuru Haklarının İhlal Edildiğine Karar Verdi
Başvurucu, 10/12/2014 tarihinde İş Mahkemesinde açtığı işçilik alacaklarına ilişkin davanın yaklaşık 7 yıl
sürdüğünü ve ne zaman sonuçlanacağının da belli olmadığını belirterek makul sürede yargılanma
hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
Anayasa Mahkemesince başvurunun değerlendirilmesi neticesinde, hukuki meselenin çözümündeki
güçlük, maddi olayların karmaşıklığı, delillerin toplanmasında karşılaşılan engeller, taraf sayısı gibi kriterleri
dikkate alarak davanın karmaşık olmaktan uzak olduğunu, başvurucunun da tutum ve davranışlarıyla,
usule ilişkin haklarının kullanırken özensiz davranmasıyla yargılamanın uzamasına önemli ölçüde etkili
olmadığı anlaşılmıştır.
Bu sebeplerle 7 yılı aşkın yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Mahkeme makul
sürede yargılanma hakkının ihlali nedeniyle de ortaya çıkacak zararların tazmin edilmesi için Anayasa'nın
40. maddesi gereğince bireysel başvurudan önce etkili bir başvuru yolunun kurulması gerektiğini
belirtmiştir. Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlali
iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvuru yapılmadan önce ihlalin tespiti ve oluşan zararın tazmini için
başvuru yapılabilecek idari veya yargısal başvuru yolu mevcut olmadığından etkili başvuru hakkının
güvencelerinin mevcut başvuruda da sağlanmadığı değerlendirilmiştir. Mahkeme yukarıda anılan
sebeplerle makul sürede yargılanma hakkının ve etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.
5. SGK Denetimlerinde İSG Evraklarının İbraz Edilmemesi Durumunda Artık İdari
Para Cezası Uygulanmayacak
Sosyal Güvenlik Kurumu Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü tarafından 21.07.2022 tarihinde yayımlanan
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu konulu talimatında;
SGK Başkanlığı'nın 22/09/2021 tarih 318808002 sayılı oluru ile 6331 sayılı Kanuna göre tutulması gereken
zorunlu kayıt ve belgelerin ibraz edilmemesi halinde 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanununun "kurumca verilecek idari para cezalarını" düzenleyen 102. maddesinin 1. fıkrasının e bendi
gereği idari para cezası uygulanmasına dair uygulama kaldırılmıştır.
Bu talimata göre; daha önce uygulanan cezaların iadesinin veya mahsubunun yapılacağı, ödenmeyen
tutarların ise tahsiline devam edilmemesi, tebliğ edilen/edilmeyen cezaların tahsiline devam edilmemesi,
23/06/2022 tarihinden önce ödenen cezaların ise talep halinde iade edilmesi gerektiği
talimatlandırılmıştır.
2022 İkinci Dönem Yabancı Çalışanların Ücreti
Yabancı çalışanların ücretleri, asgari ücretteki artış ile değişmiştir. Asgari ücretteki artışla birlikte 2022 yılı
temmuz ayından itibaren geçerli çalışma izni başvurularında yabancıların ücretleri en az;
• Ev Hizmetlerinde çalışacak yabancılar için brüt asgari ücret baz alınarak 6.471,00 TL,
• Satış elemanı, pazarlama, ihracat görevlisi gibi eleman statüsünde çalışacak yabancılar için asgari
ücretin 1,5 katı baz alınarak 9.706,5 TL,
• Turizm-animasyon organizasyon firmalarında akrobat ve benzeri unvanlarda çalışacak yabancılar ile
masör, masöz ve SPA terapisti gibi işlerde çalışacak yabancılar için asgari ücretin 2 katı baz alınarak
12.942 TL,
• Uzmanlık ve ustalık gerektiren işlerde çalışacaklar, öğretmenler, doktorlar için asgari ücretin 3 katı baz
alınarak 19.413,00 TL
• Birim veya şube müdürleri ile mühendis ve mimarlar için asgari ücretin 4 katı baz alınarak 25.884,00
TL,
• Üst düzey yöneticiler, pilotlar ve ön izin talebinde bulunan yönetici mühendis ve mimarlar için asgari
ücretin 6,5 katı baz alınarak 42.061,00 TL,
ücret tutarı şeklinde güncellenmiştir.
6. 2022 İkinci Dönem Stajyer Ücretleri
2022 Temmuz ayında asgari ücret artışı ile stajyer, çırak, aday çırak, kalfa, mesleki eğitim gören
öğrencilere ücretlerinde artış gerçekleşmiştir. Buna göre işletmelerde stajyer, çırak, aday çırak, kalfa,
mesleki eğitim gören öğrencilere asgari ücrete endeksli olarak yapılması gereken ödemelerin tutarı;
Çalışan sayısı 20’den az işyerlerinde stajyer ücreti 825,05 TL,
Çalışan sayısı 20 ve üzeri iş yerlerinde stajyer ücreti 1.650,11 TL,
Mühendislik fakültesi öğrencileri için 1.925,12 TL,
Mesleki Eğitim Merkezi 12. sınıf öğrencilerine ödenecek Kalfa ücreti 2.750,18 TL,
Çırak ve Aday Çırak Ücreti 1.650,11 TL
olarak belirlenmiştir.
2022 İkinci Dönem Çocuk-Aile Yardımları İstisna Tutarları
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yayınladığı, 1 Temmuz 2022 itibariyle geçerli olacak 2022 yılı temmuz ayı
Mali ve Sosyal Haklar Genelgesi ile 1 Temmuz 2022 ile 31 Aralık 2022 döneminde geçerli olmak üzere
uygulanacak katsayılar, sözleşme ücreti artış oranları, ücret tavanları ve ortalama ücret toplamı üst sınırı
ile diğer hususlar belirlenmiştir.
Bilindiği üzere esasen kamu çalışanlarına sağlanan haklardan olan aile ve çocuk yardımı veya çocuk
zammı ödemeleri, özel sektör iş yerlerinde de ek ödeme olarak kullanılmanın yanı sıra yasal kesintilerde
kısıtlı istisnaya tabi tutulabiliyor. Ancak işçilere ödenen aile yardımlarının memurlarda olduğu gibi Gelir
Vergisinden istisna tutulması Gelir Vergisi Kanunu uyarınca mümkün değildir.
Çocuk yardımı ödemeleri, SGK’ya yapılacak prim kesintisinde 2 çocukla sınırlı olmak kaydıyla asgari
ücretin aylık tutarının %2’sini aşmayacak şekilde prime esas kazanç matrahına dâhil edilmiyor. 2022 yılının
ikinci döneminde değişen asgari ücret tutarı ile istisna tutarı 129,42 TL olarak uygulanacaktır. Bu tutarı
aşan ödemelerin gerçekleşmesi halinde ise yalnızca aşan kısımdan SGK kesintisi yapılacaktır.
Bu noktada Gelir vergisinde uygulanan istisna kapsamında asgari ücret tutarı yerine memur maaşı
katsayısı üzerinden belirlenen tutarlar dikkate alınmaktadır. 2022 yılının ikinci dönemi için memur maaş
katsayısı 0,333603 olarak açıklanmış olup, Çocuk Zammı/Çocuk Yardımı 129,42 TL, Gelir Vergisi
İstisnası/0-6 yaş 166,80 TL, Gelir Vergisi İstisnası /6 yaş ve üzeri 83,40 TL, Aile Zammı/ Aile Yardımı
647,10 TL, Kamu için Gelir Vergisi İstisnası 758,28 TL olarak belirlenmiştir.
7. Emeklilikte Yaşa Takılanlar Sorunu ve TBMM’ye Sunulan Yasa Teklifleri
506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’na eklenen Geçici 81'inci maddenin b bendi ile 8 Eylül 1999 tarihinden
önce sigortalıların emekliliği hak etme şartları hakkında değişiklik yapıldı. Değişiklikten önce emekliliğe
hak kazanabilmek için sigortalılık süresi ve prim gün sayısı koşullarının karşılanması yeterliyken
değişiklikle birlikte sigortalılık süresi ve prim gün sayısına ek olarak yaş koşulu da eklenmiştir. Değişikliğin
yapılması ile belirli yaşı, hizmet süresini veya prim gün sayısı herhangi birini veya ikisini birden
tamamlamayan vatandaşların sayısının 6.5 milyonu geçtiği bilinmektedir.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından bu soruna çözüm bulunması ve TBMM’nin onayına
sunulması için çeşitli çalışmalar sürdürülmektedir. Ayrıca TBMM’ye güncel olarak getirilen EYT ile ilgili
sorunların çözülmesi için çeşitli yasa teklifleri bulunmaktadır.
Bu tekliflerin ortak koşulları özetle:
• Sigortalı çalışmaya 8 Eylül 1999 ve öncesinde başlamak,
• 5000 prim günü ile kadınlarda 20, erkeklerde 25 yıl sigortalılık süresini doldurmak,
• Teklifin yasalaştığı tarihten itibaren 3 ay içinde başvuru yapmak,
Bu tekliflerin yasalaşması durumunda ise yasanın yürürlüğe girdiği tarih itibariyle 5000 prim gününü
dolduran kadın vatandaşların 20 yıl, erkek vatandaşların ise 25 yıllık sigortalılık süresini doldurmuş olan
EYT’lilerin emeklilik hakkı doğacak, o tarihte koşulları tamamlamayan vatandaşlar emeklilik hakkından
yararlanamayacak.
Bir başka yasa teklifi uyarınca da 8 Eylül 1999 tarihinden önce sigorta girişi olan erkek vatandaşların 7200
prim gününü doldurmuş olmaları, kadın vatandaşların ise 5000 prim gününü doldurmuş olmaları
durumunda bu vatandaşların yasa değişikliğinin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 90 gün içinde Sosyal
Güvenlik Kurumu’na başvurarak emekli olabilmelerini öngörülmektedir. Bu teklif de yalnızca yasanın
çıkarılacağı tarihte gerekli koşulları sağlayan vatandaşların emekli olmalarına imkân sağlamaktadır.
8. GAYRİMENKUL
Konut Kredilerine Yeni Düzenleme
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından konut kredilerine ilişkin yeni karar alındı.
Karara göre, 1. ve 2. el konutlar için konut kredilerinde kredi değer oranı farklılaşmaya gidildi. BDDK'nın
Birinci ve ikinci el konutlar için konut kredilerinde kredi değer oranlarını değiştirdiği konut kredilerine
ilişkin yeni kararına göre;
• Değeri 10 milyon TL üzeri olan konutlar için kredi imkanı olmayacak.
• 2 ile 5 milyon TL arası konutlarda yüzde 70,
• 2 milyon TL’nin altındaki konutlar için ise yüzde 90’a kadar
kredi kullanılacak.
9. Anayasa Mahkemesi, Orman Arazileri ve 2B Alanların Trampasını, Hak Tesisini ve
Devrini Düzenleyen 6292 Sayılı Kanun m.6/13'ü, Mülkiyet Hakkını ve İdari Her Tür
İşlemlerin Hukuken Denetlenebilirliğini İhlal Etmesi Gerekçesiyle İptal Etmiştir
• 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırı Dışına Çıkarılan Yerlerin
Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkındaki Kanun’un Hak Sahibi ve Doğrudan Satış Üst
Başlıklı 6.Maddesinin 12.Fıkrasında düzenlemeye göre Hak sahiplerine doğrudan satılması gereken taşınmazlardan
ağaçlandırmak üzere Orman Genel Müdürlüğü’ne tahsis edilen veya Kamu Hizmetlerine tahsis edilen taşınmazların
hak sahiplerine satılamayacağını ve bu taşınmaz yerine istenilmesi halinde hak sahiplerine, hak sahibi oldukları
taşınmazın rayiç değerine eşdeğer öncelikle aynı il sınırları içerisinde bulunan 2/B alanlarındaki başkaca taşınmaz
doğrudan satılabilmektedir.
• İptali istenen düzenleme ise İşbu düzenlemenin devamında yer alan 13. Fıkradaki düzenlemedir. İlgili hükümde; “Hak
sahiplerinden idarenin teklifini kabul etmeyenler doğrudan satış hakkından yararlanamazlar, başkaca talepte
bulunamazlar, hak ve tazminat talep edemezler ve dava açamazlar” düzenlemesi yer almaktadır.
• Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan inceleme neticesinde kural haline gelip hak sahiplerinin idarenin eşdeğer
taşınmazın satışına ilişkin teklifini kabul etmemeleri durumunda doğrudan satış hakkından yararlanamamalarını,
başkaca bir talepte bulunamamalarını, hak ve tazminat talep edememelerini ve dava ikame edememelerini başta
Anayasa m.35’te düzenlenen; “Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir./ Bu haklar ancak kamu yararı amacıyla,
kanunla sınırlanabilir./ Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.” Hükmü uyarınca ve Anayasa m.
40’da düzenlenen; “Anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlal eden herkes, yetkili makama geciktirilmeden
başvurma imkanının sağlanmasını isteme hakkına sahiptir” hükmü uyarınca Anayasa'ya aykırı bularak 13. Fıkra da
düzenlenen hüküm iptal edilmiştir.
• Yüksek Mahkeme tarafından iptal gerekçesi olarak, kişilerin yargı makamları ile idari makamlar önünde haklarını
arayabilmelerine kolaylık ve imkan sağlanmasının anayasal bir zorunluluk olduğunu, bu zorunluluğun, temel hak ve
özgürlüğü ihlal edilen ya da ihlal edildiğini iddia eden kişilerin ilgili yargı veya idari merciler nezdinde şikayetlerini dile
getirmesi hususunda devletin gerekli ve yeterli mekanizmaları oluşturarak uygun koşulları sağlama yükümlülüğü
bulunduğunu belirtmiş ve akabinde kural olarak uygulanmakta olan hükmün ise hak sahiplerine, hak sahipliğine konu
taşınmazın veya idarece satışı teklif edilen eş değer taşınmazın değerinin yanlış hesaplandığını, bu nedenle idarece
satışı teklif edilen eş değer taşınmazın hak sahipliğine konu taşınmaz ile aynı değer olmadığını, aynı il sınırlarındaki
bir taşınmazın satışı mümkün iken başka bir ildeki taşınmazın satışının teklif edilmesi üzerine itirazları ileri
sürebilmesini, satışı teklif edilen eş değer taşınmaz yerine başka bir eş değer taşınmazın belirlenmesini talep
edebilmelerini mümkün kılmadığından ve ayrıca ilgili kuralın hak sahiplerine, idarenin işlemlerinden veya hak
sahipliğine konu taşınmazı kullanamamalarından dolayı zarara uğradıklarını ileri sürerek bu zararlarının tazmin
edilmesini de talep etmelerine engel olduğundan ve bu durumun hak sahiplerinin olması gerekenden daha yüksek
bir satış bedeli ödemesine, kullandıkları taşınmazdan daha düşük bedelli bir taşınmaz satın almalarına ya da
doğrudan satış hakkından yararlanamamalarına yol açtığından bahisle uygulanmakta olan hükmün eş değer
taşınmazın satışı konusundaki idarenin teklifine karşı idari ve yargı mercilerine başvuru yollarını kapatmak suretiyle
Anayasa m.35’te güvence altına alınan Mülkiyet Hakkı ile bağlantılı olarak Anayasa m.40’da düzenlenen etkili başvuru
hakkına aykırılık oluşturduğuna kanaat getirilmiş ve ilgili kuralı düzenleyen 13. Fıkra hükmü, oy birliği ile iptal
edilmiştir.
10. Danıştay Vergi Daireleri Kurulu 2022/3 E. 2022/6 K. Sayılı İlamı
Danıştay, Türk Eczacılar Birliği tarafından üyeleri Eczaneler adına henüz vergilendirme işlemine tabi
tutulmayan fakat muhtemel vergilendirme işleminin önüne geçmek amacıyla aynı konuda farklı
mahkemelerde ikame edilen dava dosyalarının istinaf incelemesinden geçerek, dava dosyaları hakkında
bölge idare mahkemeleri arasında farklı kararlar verilmesi üzerine, başvurular üzerine tesis edilen
işlemlerin vergilendirme işlemine konu somut bir olayın bulunmaması üzerine tesis edildiğini, bu
işlemlerin idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülebilir nitelikte olmadığı belirterek uyuşmazlığın
giderilmesine karar vermiştir.
• Eczacı odaları tarafından eczanelerin iş yerlerinde kullanılması zorunlu ve standartize edilmiş levhaların
ilan ve reklam vergisine tabi olmadığı ve bu nedenle vergi alınmaması gerektiğinden bahisle yapılan
başvuruların reddedilmesi üzerine somut bir vergilendirme işlemi yapılmamış olsa da muhtemel
vergilendirme işlemlerinin önüne geçmek amacıyla Şanlıurfa, İstanbul, Ankara, Adana vergi
mahkemelerinde dava ikame edilmiştir.
• İkame edilen davalarda kimi mahkeme dava konusu işlemi iptal etmiş, kimi mahkeme ise davayı
reddetmiştir.
• Akabinde ilk derece mahkeme kararlarının istinaf edilmesi sonucunda kimi bölge adliye mahkemeleri
kararın dava konusu işlemi iptal etmiş kimi bölge adliye mahkemesi ise davayı reddetmiştir.
• Aynı dava konusu dava dosyaları hakkında bölge idare mahkemeleri arasında farklı kararlar verilmesi
üzerine Danıştaya başvuru yapılmış ve Bölge Mahkeme Kararları arasındaki aykırılığın giderilmesi
istenmiştir. Danıştayca yapılan inceleme sonucunda başvurular üzerine tesis edilen işlemlerin
vergilendirme işlemine konu somut bir olayın bulunmaması üzerine tesis edildiğini, bu işlemlerin idari
davaya konu olabilecek kesin ve yürütülebilir nitelikte olmadığı belirterek uyuşmazlığın giderilmesine
karar vermiştir.
11. Anayasa Mahkemesi, Bir Taşınmazın Haczedilerek Satılması Durumunda, Olması
Gerekenden Daha Düşük Bedel ile Satıldığının Tespit Edilmesi Üzerine; Zarar
Uğrayan Kişinin Tazminat Talebinde Bulunması Halinde, Taşınmazın İhale
Tarihinde Olması Gereken Gerçek Bedelinden, İhale Bedeli Düşülmesi Sonucunda
Bulunan Bedelin Güncel Değerinin Hesaplanarak, Başvurucuya Ödenmesi
Gerektiğine Karar Verdi
• Başvurucunun taşınmazı gerçek bir kişi tarafından başlatılan icra takibi sonucunda cebri icra ile haczedilmiştir. İcra
müdürünce görevlendirilen Bilirkişi tarafından taşınmazın değeri 67.600,00-TL olarak takdir edilerek yapılan ihale de
taşınmaz, 37.310,00-TL bedelle satılmıştır.
• Başvurucu, kıymet takdiri raporunun gerçeğe aykırı düzenlendiği gerekçesiyle soruşturma yapılması üzerine
savcılığa yapılan şikayet üzerine ceza soruşturması neticesinde ikame edilen kamu davasında verilen hükümle icra
dairesi bünyesinde hazırlanan bilirkişi raporunun gerçeğe aykırı düzenlendiğine, taşınmazın değerinin 67.600,00-TL
değil 95.000,00-TL olduğuna karar verilmiştir.
• Başvurucu şikayet dışında ihalenin feshini talep ettiği İcra Hukuk Mahkemesince de kamu davasında açılan bedelinin
esas alınması üzerine ihalenin feshine hükmedilmiştir. Hükmedilen karara binaen Başvurucu, ihlalden doğan zararları
olan;evin güncel değeri ile yoksun kaldığı kira bedellerini ve bu süreç sebebiyle açılan davalarda katlandığı yargılama
giderleri ve vekalet ücretlerini göstererek bu zararların tazminat ödenmek suretiyle giderilmesi için Asliye Hukuk
Mahkemesinde dava ikame etmiştir.
• Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen karar uyarınca Başvurucunun taleplerini haklı bulunmuş ve evin değeri
için 234.524,00-TL, yoksun kalınan kira gelirleri için 12.574,00-TL ve yargılama masrafları için de 10.000,00-TL olmak
üzere toplamda 257.098,00-TL tazminata hükmedilmiştir.
• Kararın temyiz edilerek Yargıtay tarafından inceleme yapılması üzerine temyiz mercii, zararın feshedilen ihalenin satış
bedeline muhammen bedeline oranının 95.000,00-TL’ye uygulanarak hesaplanması gerektiğinden bahisle kararı
bozulmuş ve Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından da bozma kararına uyularak taşınmaz, 95.000,00-TL üzerinden
ihale çıkarılmış gibi hesaplama yapılmış ve satış bedelinin 52.432,69-TL olduğunu tespit edilerek önceki satış
bedelinden arta kalan 15.122,69-TL’nin tazminat olarak Başvurucuya ödenmesine hükmedilmiştir.
• Anayasa Mahkemesi tarafından önüne gelen uyuşmazlık konusu olayda, her ne kadar Yargıtay tarafından ihalenin
feshi kararlarının kesin hüküm oluşturması sebebiyle tazminat dosyası yönünden de bağlayıcı olduğu belirtilmişse de
zararın hesaplanması için öngörülen yöntemde temyiz merciinin ihalenin feshedilmiş olduğu gerçeğinin atlanıldığını,
feshedilen bir ihale üzerinden hesaplama yapılmasının makul olmadığı belirtilmiştir.
• Mahkeme kararıyla feshedilen bir ihaleye dayalı olarak zarar tazmini için ikame edilen davada yapılması gerekenin;
ihalenin hiç yapılmamış gibi hesaplama yapılması olduğunu, bu duruma aykırı hesaplama sonucunda hüküm
verilmesinin de mülkiyet hakkının ihlaline sebebiyet vereceğini belirtilerek; Başvuru konusu ihlalin, taşınmazın ihale
tarihinde olması gereken gerçek bedelinden, feshedilen ihalede belirtilen bedel düşüldükten sonra bulunan bedelin,
güncel değer hesabının yapılarak başvurucuya ödenmesi için Asliye Hukuk Mahkemesinde yeniden yargılama
yapılmasına karar verilmiştir.
12. Danıştay Vergi Daireleri Kurulu E. 2022/2, K. 2022/6 Sayılı İlamı
Danıştay Kentsel Dönüşüm kapsamında 10.12.2018 öncesinde yapılan satışlarda 3.kişinin de harçtan muaf
olduğuna, bu tarihten sonraki satışlarda ise sadece malik ve müteahhidin harçtan muaf olduğuna karar
verdi.
• Bir davacı tarafından 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun
kapsamında riskli yapı ilan edilerek dönüşüme tabi tutulduktan sonra 18.10.2017 tarihinde satın alınan
taşınmazın iktisabı aşamasında ödenen tapu harcının anılan kanun kapsamında harçtan istisna
olduğundan bahisle düzeltme ve şikayet başvurusu yapması ve yapılan başvuruların idare tarafından
zımnen reddedilmesi üzerine ret işleminin iptali için Ankara Vergi Mahkemesine başvurulmuştur.
Mahkeme davacının, hak sahibi maliklerden biri veyahut projeyi yapacak müteahhit olmadığından
bahisle harç istinasından davacının yararlanamayacağını belirterek yapılan başvuruyu reddetmiştir.
Kararın istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge İdare Mahkemesi istinaf istemine konu vergi mahkemesi
kararının usul ve hukuka uygun olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir.
• Yukarıdaki somut olaydaki gibi İzmir Mahkemelerinin önüne gelen uyuşmazlıkta, bir başka 3.kişi
sıfatına sahip olan Davacının 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki
Kanun kapsamında riskli yapı ilan edilerek dönüşüme tabi tutulduktan sonra 15.03.2016 tarihinde satın
alınan taşınmazın iktisabı aşamasında ödenen tapu harcının iade edilmesi için yapılan başvuru gerek ilk
derece vergi mahkemesi tarafından gerekse de istinaf mahkemesi tarafından kabul edilmiştir.
• Yukarıdaki somut olaydaki gibi İstanbul Mahkemelerinin önüne gelen uyuşmazlıkta, bir başka 3.kişi
sıfatına sahip olan Davacının 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki
Kanun kapsamında riskli yapı ilan edilerek dönüşüme tabi tutulduktan sonra 26.05.2016 tarihinde satın
alınan taşınmazın iktisabı aşamasında ödenen tapu harcının iade edilmesi için yapılan başvuru gerek ilk
derece vergi mahkemesi tarafından gerekse de istinaf mahkemesi tarafından kabul edilmiştir.
13. Farklı Bölge İdare Mahkemeleri Vergi Dairelerinde farklı kararlar verilmesi üzerine Danıştay Vergi
Kurulunun önüne gelen uyuşmazlıkta Mahkeme;
• Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun'un amacının riskli yapıların yıkılarak bu
yapıların bulunduğu arsa, arazi ve alanlarda sağlıklı ve güvenli yaşama çevreleri oluşturmak olduğu;
kanun kapsamında yapılacak olan işlem, sözleşme, devir ve tescillerde vergi ve harç istinası getirildiği,
6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 16. maddesinin (9) numaralı fıkrasına 25.07.2014
tarihinde eklenen (ç) bendi ile de dönüşüm uygulaması öncesi yapılarla uygulama sonrasında
meydana gelen yeni yapıların ilk satışı, devri ve tescili işlemlerine vergi ve harç muafiyetinin
uygulanacağının belirtilmiş olduğu ifade edilmiştir.
• Kentsel Dönüşümün en önemli uygulama alanlarından olan afet riski alıntındaki alanların
dönüştürülmesi sürecinde vergi ve harç istinasını daraltacak yorumlardan kaçınılması gerektiği 6306
sayılı Kanunun 7. Maddesinin (9) numaralı fıkrasında yapılacak olan işlemler için hiç bir sınırlama
getirilmeden geniş bir istisna tanınmış olduğunu, bu açıklığın yönetmelikte de desteklendiğini bu
durumda dönüşüm uygulamaları sonrasında inşa edilen yeni yapıların hak sahibi maliklerle
müteahhitler tarafından üçüncü kişilere satışında harç istisnası uygulanması gerektiğini ANCAK 6306
sayılı Kanun'un 7. Maddesinin (9) numaralı fıkrasında 10.12.2018 tarihinde yürürlüğe giren 7153 sayılı
Kanun'la yapılan değişiklikle harç istisnasının sınırlarının sözleşmenin tarafları yönünden daraltılmış
olduğunu, harç istinasına ilişkin olarak yukarıda ifade ettiğimiz geniş istisna içeren uygulamanın Kanun
değişikliğinin yürürlüğe girdiği tarihten önceki tarihli satış sözleşmeleri açısından geçerli olacağına
karar verdi.
• Özetle; 10.12.2018 tarihli değişiklikten önceki tarihli satış sözleşmeleri açısından 3.kişinin de harçtan
muaf olduğuna, bu tarihten sonraki tarihli satışlarda ise sadece hak sahibi olan malik ve müteahhidin
harçtan muaf olduğuna karar verdi.
14. Anayasa Mahkemesi, Önüne Gelen Uyuşmazlıkta Başvurucunun Mülkiyetinde
Olan ve 1989 Yılında Yapılan İmar Planında Okul Alanı Olarak Gösterilen
Taşınmazın Uzunca Süre İdare Tarafından Kamulaştırılmaması Üzerine
Başvurucunun Mülkiyet Hakkının İhlal Edildiğine Karar Verdi
• Anayasa Mahkemesi tarafından somut olaydaki müdahalenin dayanağı, başvurucunun maliki olduğu
taşınmazın 1989 yılındaki imar planı uyarınca kamu hizmetine ayrılması olduğu belirterek bir başka
kararı olan AYM, E. 2016/196, K. 2018/34, T. 28/03/2018 kararına atıf yapılarak, Kanun Koyucunun imar
uygulamalarının geniş alanları kapsaması nedeniyle bütçeye yeterli ödeneğin konulması amacıyla
kamulaştırmanın beş yıllık süre içerisinde tamamlanması gerektiğinin öngörüldüğü belirtilmiştir.
• İdare tarafından yapılacak konusunda idarenin takdir yetkisi bulunduğunu ve söz konusu kamu
yararının gerçekleştirilmesi yönünden belirtilen fiili ve hukuki engeller sebebiyle malikin makul ve belirli
bir süre boyunca bu kısıtlamalara katlanması beklenebileceğini ancak bu sürenin uzaması halinde söz
konusu kısıtlamalar, taşınmaz malikine yüklenen külfeti ağırlaştıracağı gibi kısıtlılık süresinin uzamasına
bağlı olarak malikin zararını karşılayabilecek herhangi bir giderim imkanının bulunmaması da malike
aşın bir külfet yüklenmesine sebep olduğu belirtmiştir.
• Anayasa Mahkemesi kamu otoritelerinin kamu ortaklık payı olarak kesilen parçalardan oluşan
taşınmazların kamulaştırılacağı sürenin belirlenmesi hususunda takdirinin geniş olduğunun kabulü,
onlara kişilerin mülkleri üzerinde tasarrufta bulunmasını kanunda öngörülmeyen bir süre boyunca
sınırlama yetkisi verilmesi anlamına geleceğini, uzunca bir süre kamulaştırılmayan ve imar planında
okul olarak gösterilen yerin kamulaştırılması için Başvurucu tarafından yapılan hak ihlali iddialarının
idari başvuru ve yargı organları tarafından giderilmemesi üzerine, Hukuk devletinin en belirgin özelliği,
hukuksal düzenlemelerin idarenin keyfi uygulamalarına karşı güvenceler içermesini gerektirmesi
olduğu vurgulanmıştır.
• Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan incelemede nihai olarak; imar planının onaylanmasından
itibaren yaklaşık otuz yıl geçmesine rağmen imar planında mesleki okul alanı olarak kamu hizmetine
ayrılan taşınmazın kamulaştırılmaması başvurucuya şahsi olarak aşırı bir külfet yüklemiştir. Bu
durumda başvurucunun mülkiyet hakkının korunması ile kamunun yararı arasında olması gereken adil
dengenin başvurucu aleyhine bozulduğunu ve müdahalenin ölçülü olmadığı sonucuna varılarak
başvurucunun mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.
15. KAMU HUKUKU
Amme Alacakları Tecil Faizi ile İlgili Düzenleme Resmi Gazete'de Yayımlandı
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesi ile yıllık %15 olarak
uygulanmakta olan tecil faizi oranı bu tebliğin yayımı tarihinden itibaren yıllık %24 olarak belirlenmiştir.
Resmi Gazete’de yayımlanan tahsilat genel tebliğine göre, bugünden itibaren yapılacak başvurulara
dayanılarak tecil edilen amme alacaklarına yıllık yüzde 24 tecil faizi uygulanacaktır.
6183 Sayılı Kanun Kapsamında Gecikme Zammına İlişkin Cumhurbaşkanı Kararı
6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesinin birinci fıkrasında yer
alan; amme alacağının ödeme müddeti içinde ödenmeyen kısmına vadenin bitim tarihinden itibaren her
ay için ayrı ayrı % 4 gecikme zammı oranı Cumhurbaşkanı Kararı ile her ay için ayrı ayrı uygulanmak üzere
%2,5 gecikme zammı olarak belirlenmiştir.
16. TİCARİ UYUŞMAZLIKLARIN ÇÖZÜMÜ
Merkez Bankası Döviz Komisyon Oranını Arttırdı
Merkez Bankası, bankaların zorunlu karşılık ve ihbarlı döviz mevduat hesaplarına uyguladığı yüzde 1,5
komisyon oranını yüzde 5'e yükseltti. Söz konusu değişiklik 22/7/2022 tarihinde tesisi başlayacak olan
8/7/2022 tarihli yükümlülük döneminden itibaren geçerli olacaktır. Merkez Bankasının bu kararı ile
2/9/2022 yükümlülük tarihi itibariyle dönüşüm oranı gerçek ve tüzel kişiler için ayrı ayrı yüzde 10,00'a
ulaşamayan bankalardan iki katı oranında komisyon alınması uygulamasını da kaldırılmıştır.
AYM Kararı
1 Temmuz 2022 Tarihinde 31883 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesi kararı ile 6100
Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 377. Maddesinde yer alan kesin hükmün istisnalarından olan
Yargılamanın iadesi başlıklı düzenlemenin 1. Fıkrasının e bendinde yer alan “ üç ay ve her hâlde iade
talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıldır.” bölümü iptal edilmiştir.
Yargılamanın iadesi talebine konu karar için AİHM’e başvurulması halinde, iade talebine konu kararın
kesinleşmesinden itibaren on yıllık süre aşılsa dahi AİHM’den kesinleşmiş ihlal kararı geldikten sonra
yargılamanın iadesi talep edilebilecektir.
İç Ticarette Dönüşüm Hamlesi Yapıldı
Türk Ticaret Kanunu’nun limited şirketlerde genel kurul kararlarının hızlı bir şekilde alınabilmesini
amaçlayan sirküler (elden dolaştırma) yoluyla karar alma uygulaması, Ticaret Bakanlığı'nın almış olduğu
01.07.2022 tarihli karar ile MERSİS üzerinden de gerçekleştirilecektir. Bu sayede limited şirketlerin genel
kurul kararlarını elektronik ortamdan hızlı, kolay ve güvenli bir şekilde alabilmesine imkan sağlanmıştır.
17. +90 850 333 86 60
+90 212 215 25 84
info@mgc.com.tr
mgc.com.tr
MGC LEGAL
Büyükdere Cad. No:127 Astoria B Kule
Kat 5 Şişli – İstanbul, TÜRKİYE
İletişim