Benzerlikler var mı? Hala var mı?

1. mini 30 Mart 2021
M.Ö. 2500 Uşaklar ve Köleler - M.S. 1500 Kadınlar
Seydi Ali Reis’in (1498 - 1563) ‘Hindistan ülkesinde başımızdan geçenler’ adlı 1555 yılında kaleme aldığı gezi
yazısında şu ifadeyi gördüğünüzde gülümsersiniz.
Eğer Hindistan’ın şaşılacaklarını saysak konudan çıkılır. *
Küreselleşme hızı çok da yüksek olmayan bir bölge, hala şaşıracağımız çok şey var gibi.
Bu gezi yazısını Erdal Alova’nın gezi yazılarından derlediği kitapta bulabilirsiniz. Gezi Yazıları adlı kitap 1470
doğumlu Piri Reis’in yazıları ile başlayıp, 1934 doğumlu Uğur Kökden’in yazıları ile sonlanıyor.
Erdal Alova gezi yazılarını, yazıldıkları dönemin televizyonuna benzetiyor. İnsanı bilmediği, duymadığı birçok
şeyle tanıştırdığını söylüyor.
* İfadeyi ilgili yazının son paragrafının başında bulabilirsiniz.

2. mini 30 Mart 2021
(Alova,E. (Derleyen), 2002, Gezi Yazıları, 3. Baskı, Adam Yayınları, s.20)
O şaşılacaklardan biri
(Gombrich, E. H., 2019, Sanatın Öyküsü, 11. Baskı, Remzi Kitabevi, s. 58)
Seydi Ali Reis’in yazısına döndüğümüzde;
Kadının eşi öldüğünde onunla birlikte yakıldığı sahnenin,
naif ve hoş (sadeleştirilmiş) anlatımını okuma keyfini (elbette
eski bir metni okuma keyfi) yaşarken;
Diğer taraftan çok çok daha eskilerde, Eski Mısır’dan da
önce bu geleneğin benzerlerinin olduğunu Gombrich’in
Sanatın Öyküsü kitabından öğrenebilirsiniz.
Bunu çoğumuz duymuştur; Hindistan’da koca öldüğünde
eşi de onunla birlikte yakılır(mış). Acımasız uzak bir geçmişte
de, güçlü bira adam öldüğünde tutsakları ve köleleri de
(öldürülerek) onunla birlikte gömülüyormuş.
İmdada sanat yetişebilir mi(ydi)?
Kadın öte dünyada da yardımcı gibi, bulaşık yıkayacak olmalı :)
(M.Ö. 2500 Uşaklar ve Köleler - M.S. 1500 Kadınlar)