3. Generated by PDFKit.NET Evaluation
İÇİNDEKİLER KULE 31
KOÇ ÜNİVERSİTESİ
ADINA SAHİBİ
Prof. Dr. Umran İnan
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Ayça Yürük
EDİTÖR
Enis Demirbağ
GÖRSEL YÖNETMEN
Selma Pakdamar
KATKIDA BULUNANLAR
Aslı Karataş, Aykut Karadere,
Ayşenur Ateş, Burak Demirağ,
Beyza İşler, Çağla Güneşler, 2 REKTÖRÜMÜZÜN MESAJI 31 KADIN MÜHENDİSLERİN GÖZÜ YÜKSEKTE
Dudu Karaman, Ezgi Arık, Gizem
Göğüş, Hasan Mert Yılmaz, İpek 3 ÖĞRENCİ KONSEYİ BAŞKANI MESAJI 32 RENKLİ BİR KADININ HİKAYESİ: ALYOŞA
Okucu, Leyla Atay, Melis Enç,
Seçil Akan, Senem Ener Turan, 4 TÜRKİYE’DEN KADIN MANZARALARI
36 KAMPÜSTE YETENEKLİ BİR YAZAR
Simru Kavak, Şahin Top
6 TÜRKİYE’DE KADININ DURUMU
38 MOBBING’İN SINIRLARI NELERDİR?
OFSET HAZIRLIK VE BASKI 10 TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ
Gezegen Tanıtım 40 MEZUN PROFİLİ
14 JUDITH BUTLER VE QUEER YOLDAŞLIĞI
YAPIM 16 CAM TAVANA TAKILAN KADINLAR 42 YAZ OKULUNDA CAZİP PROGRAMLAR
Demirbağ Yayın ve Tasarım
info@demirbag.net 20 KADIN İSTİHDAMINDA SINIFTA KALDIK 44 UNDP İLE KOÇ ÜNİVERSİTESİ’NDEN ANLAMLI İŞBİRLİĞİ
24 KADINLAR VE REKABET 48 GLODEM’DE YENİ DÖNEM
YAYIN KURULU
Ahu Parlar, Bilgen Bilgin, 50
26 PERAKENDE SEKTÖRÜ MERCEK ALTINDA SÖYLEŞİ: MOZHAN KHADEM
Demircan Canadinç, Ebru Tan
Hayati Çitaklar, Lemi Baruh 28 KOÇ ÜNİVERSİTESİ ENSTİTÜLERİ 54 KAMPÜSTEN NOTLAR
Mine Çağlar, Murat Bozluolcay
Nazmi Ağıl, Özden Gür Ali,
Sanem Yükselsoy Tekcan,
Süleyman Onay, Şevket Ruacan,
Zeynep Başak,
Zeynep Derya Tarman,
Zeynep Odabaşı
KOÇ ÜNİVERSİTESİ
Rumelifeneri Yolu
34450 Sarıyer İstanbul
Tel: 0212 338 1000
www.ku.edu.tr
kule@ku.edu.tr
Click here to unlock PDFKit.NET 1
4. Generated by PDFKit.NET Evaluation
REKTÖRÜN MESAJI
Merhaba...
Kule’nin bahar sayısında, Sait Faik’in deyimi ile ‘kiraz mevsimine’ bu sorumluluğun bilinciyle, 2010 yılının başında Koç Üniversite-
yaraşır bir konuyu sayfalarımıza taşıdık... 8 Mart vesilesi ile Kule’nin si Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma ve Uygula-
odağında “Türkiye’de kadın” meselesi bulunuyor. ma Merkezi’ni (KOÇ-KAM) kurduk. Bir seneden az bir süre olması-
na rağmen KOÇ-KAM çatısı altında çok değerli projeler yapılıyor,
Türkiye’de kadınlar serbest mesleklerde ve akademik hayatta ol- araştırmalara destek sağlanıyor, konferanslar düzenleniyor ve di-
dukça yüksek oranlarda başarıyla temsil edilmesine rağmen, bu ğer benzer merkezler ile ortaklıklar planlıyor. Bu merkezimizin ça-
olumlu durumun hayatın her alanına yayıldığını söylemek müm- lışmalarını ve sonuçlarını önümüzdeki dönemlerde büyük bir he-
kün değil. Ne yazık ki ülkemizdeki kadınlarımızın dörtte biri okuma yecanla bekliyor olacağız.
yazma bilmiyor. Özellikle az gelişmiş bölgelerdeki kadınların duru-
mu en önemli insani ve toplumsal gelişme sorunu olarak karşımı- Yine bizden, Koç Üniversitesi’ndeki kadınlardan güzel bir haber:
za çıkıyor. 2008’de Türkiye, UNDP’nin İnsani Gelişme Endeksi’nde Koç Üniversitesi Executive MBA (EMBA) Programı, Financial Times
177 ülke içinde 84’üncü, Cinsiyeti Geliştirme Endeksi’nde de 93
tarafından hazırlanan ve dünyadaki EMBA programlarının değer-
ülke arasında 90’ıncı sırada yer aldı. Böylesine bir manzarayı hiçbi-
lendirildiği 2010 yılı sıralamasında, bir önceki seneye göre altı sıra
rimizin kabul edemeyeceği açıktır.
yükselerek, 57’inci oldu. Daha önemlisi; aynı listede ‘kadın öğretim
görevlisi oranı’ başlığında da %44 ile dünyada birinci sırada yer al-
Dünya Bankası verilerine göre 2008’de 186 ülke içinde kadınların
manın mutluluğunu yaşıyoruz.
işgücüne katılma oranı Türkiye’den düşük olan sadece 11 ülke var.
1980 Türkiye’de kadınların işgücüne katılma oranı %32’den %25’e
Geçtiğimiz dönemin önemli gelişmelerinden biri de, İngilizce Ha-
düşmüş, aynı dönemde kadınların işgücüne katılımının dünya or-
zırlık (ELC) sınıfımızın derslerini tekrar ana kampüsümüze getirmek
talaması %50’den %52’ye yükselmiş. Toplumumuzun yarısını oluş-
oldu. Böylelikle bu üniversitemizin en yeni öğrencilerinin bir an
turan kadınlarımızın konumlarının yükseltilmesi için hepimizin
üzerine düşen görevler olduğunu unutmamalıyız. Unutmamalı- önce gerçekten muhteşem kampüsümüze gelmeleri ve üst sınıf-
yız ki burada kaybedenler sadece geri bırakılan kadınlarımız de- daki kardeşleriyle kaynaşmaya başlamalarını sağlamış olduk. Batı
ğil ama aynı zamanda onların katkı ve becerilerinden mahrum Kampüsümüzü de mükemmel bir yurt mekanı olarak kullanmaya
olan bütün toplumumuzdur. Yani kadınlarımızın durumlarını dü- devam edeceğiz.
zeltmek için çalışmak, hepimizin sadece onlara karşı görevi değil,
aynı zamanda da kendimize karşı bencil görevimizdir. Kadınları- Kiraz çiçeklerinin açtığı bu mevsimin, beraberinde, tüm toplum-
mızın katkılarını hayata geçirememek ve tetikleyememek, iki kolu- sal eşitsizliklere yönelik umut getirmesini diliyorum. Çalışmaları-
muz varken global sahnede sadece bir kolumuzu kullanarak mü- nıza ve derslerinize odaklanırken, aynı zamanda kampüsümüzün
cadele vermek demektir ki böyle bir lüksümüz yoktur ve olamaz. çeşitli avlularına yeni ektiğimiz kiraz ağaçlarının tadını çıkarmayı
da unutmayınız.
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanabilmesi hedefine yönelik bi-
limsel ve uygulamalı araştırmalar yapmak, politikalar önermek Prof. Dr. Umran İnan
konusunda üniversitelere büyük sorumluluklar düşüyor. Biz de Rektör
2
Click here to unlock PDFKit.NET
5. Generated by PDFKit.NET Evaluation
ÖĞRENCİ KONSEYİ
Yeni hedeflere
odaklandık
Geçen dönem birçok yeniliği başarıy-
la uygulamaya geçiren Koç Üniversi-
tesi Öğrenci Konseyi, çalışmalarına
hız kesmeden devam ediyor.
Öğrenci Konseyi olarak bu dönem birçok ilke imza atıp, akademik rar verildi. Güz döneminde yapılan üç panel farklı sektörlerden ge-
ve sosyal hayatımızı geliştirmeye yönelik projeler başardık. Okul len mezunlarımızla yoğun bir katılımla gerçekleştirildi.
idaresi tarafından gerçekleştirilen projelerde de hep yakın temas
halinde bulunduk. Yeni bir Add/Drop sistemi üzerinde yapılan çalışmalarla öğrenci-
lerin ders seçimlerini daha kolay yapabilmeleri için çalışmalar hız-
Öğrenci konseyleri Türkiye’de son dönemin en çok konuşulan ku- landırıldı. CIT ile yapılan çalışmalarla kampüste kablosuz internet
rumlarından biri oldu. Bu dönemde biz de YÖK Başkanlığı ile ya- bağlantısı olmayan bölge kalmadı. Çoğu alandaki fotokopi maki-
pılan toplantılar dâhil olmak üzere birçok görüşmelerde bulun- neleri ve bilgisayarlar yenilendi, yeni alanlara bilgisayar ve printer-
duk ve fikirlerimizi paylaştık. Koç Üniversitesi Öğrenci Konseyi ola- lar yerleştirildi.
rak öğrencilerin haklarını kollayan ve genişleten yapıların demok-
ratik olarak güçlendirilmeleri gerektiğini belirttik. Ayrıca bu süreç-
Kütüphanemiz artan isteklere bağlı olarak öncelikle saat 02:00’ye
te Koç Üniversitesi Öğrenci Konseyi’nin çoğu konuda epeyce yol
kadar çalışmaya başladı sonra da 24 saat açık bir merkez haline
kat ettiğini ve daha fazlası için uğraşan bir kurum olduğunu gör-
getirildi. Gelişen metro hattına paralel olarak Darüşşafaka Metro
mek beni mutlu etti.
Durağı’ndan düzenli servisler işlemeye başladı. Sürekli bahsi ge-
çen yüksek otomat fiyatları konusunda diğer üniversitelerdeki fi-
Üniversitemizde son dönemde pek çok değişiklik gerçekleşti. Ön-
yatlar araştırılıp benzer oranlara getirildi. Gelecek senelere gü-
celikle akademik olarak heyecan verici gelişmeler yaşandı. “Çift
zel bir hatıra kalması için tamamıyla Koç Üniversitesi’ne özgün bir
anadal” imkânının yanı sıra artık “yan dal” imkânımız da var. Ge-
niş yelpazedeki atılımlardan biri de lisede alınan eğitimin içeriğine ajanda tasarımı yapıldı.
göre bazı giriş derslerinden muaflık sınavlarının yapılacak olması.
Üniversite idaremizle birçok konuda yaptığımız düzenli toplantı ve
Mezunlar Derneği ve Kariyer Merkezi ile ilişkilerimizi güçlendi- fikir alışverişleriyle çoğu konuda uzlaşı sağlandı ve öğrenci hakla-
rip “Mentorship” programının yeniden canlandırılmasını sağladık. rına öncelik verildi. Bu dönemde de çalışmalarımıza hız kesmeden
Mezunlar Derneği Lokali’nin mezun olmadan önce de öğrencilere devam edeceğiz. Sağlık, başarı, mutlulukla dolu bir dönem geçir-
belli saat aralıklarında açılmasına karar verildi. Kariyer Merkezimi- meniz dileğiyle…
zin daha fazla öğrenci odaklı olabilmesi için dönem boyunca çeşit-
li fikir alışverişleri yapıldı. Yeni gelişmeleri çok yakında açıklayaca- Süleyman Onay
ğız. Mezunlar Paneli Serisi’nin iki dönem boyunca yapılmasına ka- Öğrenci Konseyi Başkanı
Click here to unlock PDFKit.NET 3
6. Generated by PDFKit.NET Evaluation
TÜRKİYE’DEN
KADIN
MANZARALARI
Cumhuriyet ile birlikte Atatürk’ün
liderliğinde kadınlar pek çok hakka
kavuşmasına rağmen ne yazık ki bu
hakların çoğu ülkemizde yaşayan
kadınların büyük bir bölümü için kâğıt
üzerinde kalmaya devam ediyor.
Dudu Karaman
4
Click here to unlock PDFKit.NET
7. Generated by PDFKit.NET Evaluation
Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan Koç Üniversitesi’nde görev yapan akademisyenler de kadın
“Türkiye’de Kadının Durumu 2010 Aralık Raporu” açıklan- çalışmaları ve toplumsal cinsiyet konularında son derece du-
dı. Eğitim, sağlık, çalışma hayatı, bürokrasi ve siyasetteki ka- yarlılar. Bu sayımızdaki dosya haberimizde kadınlarla ilgili ger-
dın varlığının irdelendiği raporda ortaya çıkan tablonun par- çekleştirdikleri başarılı çalışmalarla tanınan bazı hocalarımızın
lak olduğunu söylemek mümkün değil. Rapora göre, halen röportaj ve görüşlerine yer veriyoruz. Yaptığı bilimsel çalışma-
dört milyona yakın kadın okuma-yazma bilmiyor. İş hayatına ların yanı sıra anne ve çocuk eğitimi konusundaki çabalarıy-
katılan kadın sayısı her yıl düzenli olarak azalıyor. Kadınların la da Türk toplumunun yakından tanıdığı Prof. Dr. Çiğdem Ka-
işgücüne katılma oranı 1990’da %34.1 iken bu oran 2009’da ğıtçıbaşı ile Türkiye’de kadının durumu, ataerkil kültür, kadına
%26’ya düşmüş. Zaten kadınların üçte biri sigortasız çalışı- şiddet ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin aşılması için çözüm
yor. Bürokrasideki üst düzey yöneticilerin yanlızca %7’si ka- önerileri hakkında konuştuk. Yrd. Doç. Dr. Hülya Durudoğan
dın. Türk Dışişleri’ndeki 110 büyükelçiden sadece 11’i kadın. ve Prof. Dr. Bertil Emrah Oder KOÇ-KAM’ın gerçekleştirdiği ça-
Türkiye’de kadın vali yok, 464 vali yardımcısından 10’u, 801
lışmaları bize anlattı. Ayrıca Hülya Durudoğan geçtiğimiz gün-
kaymakamın 13’ü kadın. Üniversitelerde kadın öğretim ele-
lerde Türkiye’ye gelen feminizm, eşcinsellik kuramı, politik fel-
manı oranı ise %41.5. Her dört profesörden biri kadın. 154 üni-
sefe ve etik konularındaki pek çok yayınıyla dünya çapında bi-
versitenin sekizinde kadın rektör görev yapıyor. Cumhuriyet
linen Prof. Dr. Judith Butler’ın queer kavramı hakkındaki fikir-
ile birlikte Atatürk’ün liderliğinde kadınlar pek çok hakka ka-
lerini sayfalarımıza taşıdı. Çalışma piyasalarında gözlemlenen
vuşmasına rağmen ne yazık ki bu hakların çoğu ülkemizde ya-
cinsiyet farklılıklarının nedenlerini araştıran Yrd. Doç. Dr. Seda
şayan kadınların büyük bir bölümü için kâğıt üzerinde kalma-
Ertaç elde ettiği sonuçları aktardı. Kadınların yükselmesinin
ya devam ediyor. Türkiye’de kadınların kamusal alanda eği-
önündeki en büyük engellerden biri olan cam tavan sendro-
tim görmeye başlamasıyla birlikte özellikle serbest meslek-
munu mercek altına aldık. Kadın yöneticilerin karşılaştığı so-
lerde kadınların sayısı hızla artmasına rağmen daha gidilecek
runlarla ilgili araştırmalar yürüten Prof. Dr. Zeynep Aycan, cam
çok yol var…
tavan sendromuyla ilgili yaptığı çalışmaları, Kariyer Merke-
Farklı yaklaşımlarla farkındalık yaratmak zi Direktörü Selcen Yavuz ve Kariyer Merkezi İş Geliştirme Yö-
Türkiye’nin en önemli hedeflerinden biri hayatın her alanın- neticisi Özlem Ada Ülke de özel sektördeki deneyimlerini bi-
daki toplumsal cinsiyet eşitliğinin desteklenmesi. Bu eşitliğin zimle paylaştı. Koç Üniversitesi-TÜSİAD Ekonomik Araştırma
sağlanabilmesi için hem tek tek bireylere hem de kurumla- Forumu’na Nisan 2009’da katılan Dr. Sumru Öz’ün kadın istih-
ra düşen görevler var. Bu sorumlulukla hareket eden Koç Üni- damı hakkında bir makalesi de sayfalarımızda yer alıyor.
versitesi, 2010 yılının başında Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Ça-
lışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi’ni (KOÇ-KAM) kurdu. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için yapılacak daha
Farklı yaklaşımlarla farkındalık yaratan merkez, ulusal ve ulus- çok şey olduğunu, bunun için her birlikte çaba harcamamız
lararası kuruluşlarla işbirliği içinde başarılı çalışmalar yapıyor. gerektiğini yeniden hatırlattıktan sonra dosyamıza geçiyoruz.
Click here to unlock PDFKit.NET 5
8. Generated by PDFKit.NET Evaluation
Türkiye’de kadının durumu
Türkiye’nin sosyal bilimlerdeki öncü
kadınlarından biri olan Prof. Dr. Çiğdem
Kağıtçıbaşı, Kule’ye ülkemizde kadının
durumunu, ataerkil toplum yapımızı ve kadına
uygulanan şiddeti değerlendirdi.
Genel olarak Türkiye’de kadının ko- ların oranı saptanmıştı. Bu meslekler o elde ettiği batı ülkelerinde, “kadınlara
numunu, akademide ve serbest mes- tarihlerde batıda çok düşük oranda ka- uygun” meslek normlarının da bu uzun
leklerde kadınların durumunu nasıl dın katılımı içeriyordu (örneğin ABD’de sürede oluşmasıydı. Bu normlar, öğret-
değerlendiriyorsunuz? %2.3, Kanada’da %2.6, İngiltere’de %4.3, menlik, hemşirelik, sekreterlik gibi mes-
Türkiye’de kadının konumu karmaşık bir Almanya’da %8.5). Gelişmiş sanayileşmiş lekleri kadınlara yakıştırırken bunların
görünümdedir. Bu özellikle yurtdışın- 16 ülkenin ortalaması %5.7’di. Bu 16 ül- dışındaki mesleklere kadınların girmesi-
dan gelen gözlemcileri her zaman şa- kenin içinde bu beş serbest meslekte en ni zorlaştırıyordu.
şırtmıştır. Ülkemizde kadınların konu- yüksek kadın katılımı %13 oranında İs-
munda bir uçurumdan bahsedebiliriz. veç ve İsrail’de görülüyordu. Aynı araş- Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde
Olumlu taraftan başlarsak Türkiye’de ka- tırmada Türkiye’de bu mesleklere kadın ise kadınlara eğitim ve çalışma yaşamı
dınların serbest mesleklerde ve akade- katılımı ise %25 olarak tespit edildi ve çok daha yakın zamanlarda açıldı. Ama,
mide çok iyi temsil edildiğini söyleyebi- bu dünyadaki en yüksek orandı. hangi tür mesleklerin “kadınlara uygun”
liriz. Kadınlarımızın saygın serbest mes- olduğuna dair normlar oluşmamış oldu-
leklerde temsil oranı Avrupa’daki ve 1970’li yıllarda sadece Türkiye’de değil, ğundan, kapılar açılınca, her alanda açıl-
Amerika’daki oranların üstünde. Ame- bütün gelişmekte olan ülkelerde saygın dı. Dolayısıyla, esas ayırım çalışan ka-
rikalı sosyolog Blitz tarafından 1970’ler- mesleklere kadın katılımı gelişmiş ül- dın - çalışmayan kadın olarak ortaya çık-
de global ölçekte yapılan bir araştırma- kelerden daha yüksekti. Bunun neden- tı. Çalışan kadının ise örneğin diş dok-
da doktorlar, diş hekimleri, mühendisler, lerinden biri, kadınların oy verme, eği- toru olması ya da öğretmen olması farkı
mimarlar ve hukukçular arasında kadın- tim alma gibi hakları uzun bir süre önce üstünde pek durulmadı. Cumhuriyetin
6
Click here to unlock PDFKit.NET
9. Generated by PDFKit.NET Evaluation
Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı
kurulmasıyla birlikte Türkiye’de kadınlar müdür az. Üniversitelerde kadın rektör Programı (UNDP) İnsani Gelişme Endek-
kamusal eğitimden yararlanma hakkına ve dekan sayısı az. Bu, kadınların kendi- si (IGE) bu farklılıkları açıkça ortaya ko-
kavuştu. Bu sayede özellikle kentli ka- lerinin istememesinden de kaynaklana- yuyor. 1996 yılında hazırlanan Türkiye
dınlar orta ve yüksek öğretime katılma biliyor. Erkeklerin kadın yöneticinin al- raporunda şöyle bir durum görülüyor-
fırsatı elde ettiler. Çünkü onların, özellik- tında çalışmak istememesi de gündeme du: Gelişmiş yörelerde kadınlarla erkek-
le yüksek eğitime ulaşması kırsal kesim- gelebiliyor. Özel sektörde bu yaklaşım ler arasında IGE bakımından aşağı yuka-
deki erkeklerin eğitime ulaşmasından daha yaygın olabiliyor. Cam tavan dev- rı fark yokken gelişmemiş yörelerde çok
daha kolaydı. Mesleklere yönelik norm- reye giriyor. Kadın başarılı oluyor ama büyük fark var. Bundan çıkartılabilecek
lar da henüz oluşmadığı için kentsel ka- yükselemiyor. en önemli sonuç, en gelişmiş ve en az
dınlar çeşitli mesleklerdeki eksiklikleri gelişmiş bölgeler arasındaki farkın, ka-
doldurdular. Madalyonun öteki yüzüne baktığı- dınlar için erkeklerden çok daha fazla ol-
mızda ortaya çıkan tablo nasıl? duğudur.
84
Günümüzde de Türkiye’de serbest mes- Madalyonun öteki yüzünde kadının ko-
leklerde kadın oranları çok yüksektir. numu hiç iyi değil. Kadın - erkek oku-
Türkiye’deki hukukçuların %33’ü, mi- ma yazma oranları arasında ciddi bir
marların %36’sı, mühendislerin %13.5’i, fark var. Türkiye’de halen her beş ka-
diş hekimlerinin %39’u, profesörlerin dından biri okuryazar değil. Özellikle
%23’ü, hekimlerin %26.7’si kadın. Ör- 1970’li yıllardan itibaren gittikçe daha
neğin Amerika’da ise hukukçuların muhafazakârlaşan bir Türkiye görüyo-
%22.7’si, mimarların %12’si, mühendisle- ruz. İmam Hatip Liseleri’nin ve Kuran
rin %8.6’sı, diş hekimlerinin %9’u, profe- kurslarının sayısının hızla artması ve
sörlerin %18.7’si, hekimlerin %27.8’i ka- dini mobilizasyon ataerkil değerlerin Türkiye 2008’de İnsani Gelişme Endeksi’ne
dın. Görüldüğü gibi çok belirgin farklı- daha da güçlenmesine yol açtı. Örne- göre 177 ülke içinde 84. sıradaydı.
lıklar var. Oranları Amerika ile karşılaştır- ğin, Prof. Yılmaz Esmer’in bir araştırma-
dım, çünkü İskandinav ülkeleri hariç Av- sı ülkemizde gençlerin yaşlılardan daha
rupa ülkeleri daha da geride. Bizim ülke- dindar olduğunu gösteriyor. Bu tu- Bu durum halen de devam ediyor. Az
mizde akademide de kadınların durumu haf bir durum ve son on yıllardaki “top- gelişmiş bölgelerdeki kadınların yok-
çok iyidir. Avrupa’da pek çok genç kadın lum mühendisliği”ne işaret ediyor çün- sunluğu Türkiye’nin en önemli insa-
üniversitede görev yapıyor ama onların kü normal olarak bir toplumda yaşlılar ni gelişme sorunudur. 2008’de Türki-
ne kadarının profesör olacağı belli değil. gençlerden daha dindardır. ye IGE’de 177 ülke içinde 84. sıradayken
Çünkü orada çok hiyerarşik bir yapı var. aynı yıl yine UNDP’nin Cinsiyeti Geliştir-
Türkiye’de kadının konumu büyük çe- me Endeksi’nde (CGE) 93 ülke arasında
Kadınlar serbest mesleklerde yüksek şitlilik gösteriyor. Bu çeşitliliğin altında sondan üçüncü olarak 90. sıradaydı. Bü-
oranda temsil ediliyor ama aynı du- yatan en belirgin eşitsizlik de bölgesel- tün bunlar da daha önce konuştuğumuz
rumun yönetim kademeleri için söz dir. Yaygın kır-kent farklılığı bütün top- serbest mesleklerdeki kadının konu-
konusu olduğunu söyleyemeyiz de- lum için söz konusu olmakla birlikte muyla bağdaşmayan bambaşka bir tab-
ğil mi? bazı bölgelerde çok daha fazladır. Böl- loyu ortaya koyuyor. Ülkemiz ekonomik
Kadınlar yönetime çok fazla katılamı- gesel farklılıklar da çok büyüktür. Örne- gelişme bakımından iyi bir durumda ol-
yor. Bu her yerde görülüyor. Mesela öğ- ğin eğitim, gelir ve sağlık göstergeleriy- masına rağmen sosyal gelişme açısın-
retmenler arasında kadın çok ama kadın le belirlenen Birleşmiş Milletler Gelişme dan aynı şeyi söyleyemeyiz.
Click here to unlock PDFKit.NET 7
10. Generated by PDFKit.NET Evaluation
Ataerkil kültür ve kadına şiddet
Erkeğin sürekli erkekliğini ispat etmek zorunda hissetmesi şiddeti de
beraberinde getirebiliyor ve bu şiddet kadına da yönelebiliyor.
Kadınlık-erkeklik kimlikleri ve ataerkil dünya ve ona yakınlık hissederek kadınlık rollerini öğrenir,
görüşü hakkında neler söylemek istersiniz? kadınlık kimliğini geliştirir.
Dünyanın çok büyük bir kısmında hem ataerkil hem
de atasoylu toplumlar vardır. Sosyo-ekonomik ge- Erkek çocuğun da babasıyla özdeşleşebilmesi ge-
lişmeyle bazı toplumlar ataerkil kültürü en azından rekir. Erkek çocuğun babasıyla özdeşleşebilmesi
bir dereceye kadar aşmışlar, diğerlerinde ise ataerkil için kendisini ona yakın hissetmesi lazım. Eğer baba
kültür hâlâ çok baskın. Ataerkilliğin temelleri basit sertse, çoğu zaman evde değilse, evde olduğu za-
tarım toplumunun oluşması ve yerleşik hayata ge- manda da çocuğa yakınlık göstermiyorsa ve onun-
çilmesiyle ortaya çıkıyor. Ondan önceki avcı ve top- la vakit geçirmiyorsa, burada bir rol modeli eksikli-
layıcı toplumlarda kadın - erkek farklılıkları o kadar ği ortaya çıkabiliyor. Erkek çocuk “kadın dünyasın-
belirgin değil. Çünkü kadınların ve erkeklerin birbi- da” yaşıyor. Bu durum ergenlik ve sonrasında rahat-
rine benzer faaliyetleri var. Tarımın başlaması, köy- sızlıklar yaratabiliyor. Erkek, eksiklik hislerini bastı-
lerin kurulması ve insanların artık göçebe olmak- rarak telafi etme ihtiyacı duyuyor, maşizme, maço
tan çıkıp yerleşmeleriyle kadın-erkek faaliyetleri çok davranışlara, şiddete yöneliyor. Erkekliğini bir yerde
kökten bir iş bölümüyle ayrılıyor. Erkeğin evin dışın- kendine ispat etme ihtiyacı duyuyor. Tabii bunlar bi-
daki faaliyetleri bu iş bölümünün belirginleşmesine linçaltı psikolojik süreçler ve kendisi bunun farkında
yol açıyor. Yerleşik tarım toplumlarında ataerkil de- değil ama özellikle şiddete yönelik davranışlar bu
ğerler çok önemlidir. Ortadoğu’da ortaya çıkan üç şekilde ortaya çıkabiliyor.
tek tanrılı din de ataerkil değerleri pekiştiriyor. Kül-
türün dayanıklılığı ve değişmeye direnmesi de var. Özellikle Akdeniz’deki ve Latin Amerika ülkelerindeki
maço kültür, bizdeki kabadayılık, “at, avrat, silah” sem-
İşte bugün bununla karşı karşıyayız. Toplumsal cin- bolizmi hep erkekliği ortaya koyucu ifadelerdir ve as-
siyet cinsellikle ilgili değildir. Bir toplumdaki cinsiyet lında bir eksiklik hissinin telafisidir. Bu nedenle bazı
rolleridir; kadınlığın ve erkekliğin bir toplumda na- psikologlar erkeklerin özellikle çocuk bakmasının, ço-
sıl tarif edildiği, nasıl görüldüğüdür. Bunu ilkokul ki- cuğa yakın olmasının çok önemli olduğunu söylüyor.
taplarında dahi görürüz. Baba dışarıda çalışır, anne Örneğin İskandinav ülkelerinde annelik izni olduğu
mutfakta yemek yapar, çocuklara bakar. Buralardan kadar babalık izni de oluyor. Özellikle bebeğe bakan
yola çıkarak kadının düşük statüsü ve kadına şiddet erkeklerin insancıl taraflarının çok daha fazla geliştiği
olgusunu vurgulamak istiyorum. Ne oluyor da olay görülüyor. Çocukla babanın zaman geçirmesi, yumu-
Bazı mesleklerde kadın oranı
kadına şiddete dönüşüyor? Bu konuda temel sorun şak sevgi ilişkisi kurması, bir yerde erkeği de besliyor,
Meslek Türkiye ABD aslında erkeğin sorunudur. psikolojik sağlığını pekiştiriyor.
% %
Hukukçular 33 22.7 Kadına şiddet neden aslında erkeğin sorunudur Çünkü erkeğin kendisini sürekli “ispat etmek” zorun-
Mimarlar 36 12.6 ve bu nasıl oluyor, konuyu açar mısınız? da hissetmesi şiddeti de beraberinde getirebiliyor
Mühendisler 13.5 8.6 Geleneksel toplumda kadın erkek rolleri kesin çizgi- ve bu şiddet davranışı kendinden daha güçsüze, ka-
39
lerle ayrılmıştır. Keskin bir rol dağılımı ve iş bölümü dına ve çocuğa yönelebiliyor. Bu yüzden de özellik-
Diş Hekimleri 9
çok belirgindir. Erkek ev işi yapmaz, çocuk bakmaz, le baba ve erkek çocuk ilişkisi çok değerli. Bunları dü-
Profesörler 23 18.7
yemek yapmaz ve dışarıda çalışır. Cinsiyet rolleri şününce, toplumumuz ataerkil değerlerden ne ka-
Hekimler 26.5 27.8 özellikle üç, dört yaşından itibaren belirginleşir. Ço- dar kurtulursa o kadar iyidir diyebiliriz. Erkek, çocuğa
(İnsani Gelişme Raporu, Türkiye, 1996, sf. 55, Kadın Sta- cuk yetişkinle kendini özdeşleştirerek kimliğini oluş- bakmaz, çocukla oynamaz gibi yaklaşımlar ne kadar
tüsü Genel Merkezi, 2007) turur. Kız çocuk annesini taklit ederek, onu görerek çabuk terk edilirse, herkes için o kadar yararlı olur.
8
Click here to unlock PDFKit.NET
11. Generated by PDFKit.NET Evaluation
Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı: Eşitlikçi,
demokratik, birbirini destekleyici ilişkiler,
hiyerarşik ilişkilerden daha iyidir ve herkes
için çok daha mutluluk sağlayıcıdır.
Çözüm eğitimde
Kadınları evden çıkarıp, onların farkındalığını artırıcı, haklarını anlamalarını
sağlayıcı, çocuk yetiştirmesinden beslenmeye kadar çeşitli konularda onları bil-
gilendirici eğitimlere ihtiyaç var.
Türkiye’de kadın konusunda her alanda ge- Kadınlar eğitim aldıklarında ve buna uygun iş-
lişme sağlanabilmesi için öncelikli olarak ne- lerde çalıştıklarında, aile içindeki konumları çok
ler yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz? daha iyi oluyor. Eşleriyle daha eşitlikçi ve daha
Türkiye’de cinsiyet farklılıklarının altında ya- demokratik ilişkiler kuruluyorlar.
tan temel etken eğitimdir. Bu yüzden de eği-
tim anahtar bir role sahiptir. Örgün eğitimin ya- Ataerkil dünya görüşünde erkek kadına imkan
nında yaygın eğitim, yetişkin eğitimi çok önem- sağlamaz, kadının gelişmesini istemez. Çün-
li. Bizim toplumumuzda 25 yaş üstü yetişkin nü- kü kendi iktidarı tehlikeye girer. Ama bu yetiş-
1997’den itibaren sekiz yıllık zorunlu eğitime
fusun okullaşma düzeyi ortalaması hala altı yı- kin ilişkilerine hiyerarşik bir bakış açısıdır. Aslın-
geçilmesiyle birlikte kız çocukların eğitiminde
lın altında. Dolayısıyla yetişkinlerin desteklen- da demokratik ilişkiler, hiyerarşik ilişkilerden çok
önemli kazanımlar elde edildi.
mesi, örgün eğitim dışına çıkmış olan kesimin, daha tatmin edicidir. Bir erkeğin emir verece-
özellikle de kadınların eğitilmesi lazım. Milli Eği- ği değil, dertleşebileceği, duygu ve düşünceleri-
tim Bakanlığı’nın Halk Eğitim Merkezleri her yö- ni paylaşabileceği bir karısı olması ona daha faz-
rede yaygın ve çok iyi bir altyapıya sahip. Oralar- la psikolojik tatmin sağlar. Sürekli etrafa emir ve-
da meslek eğitimi, ebeveynlik vb. eğitimler ya- rerek mutlu olunamaz. “Erkekler kendi iktidarın-
pılabilir. Örneğin, benim de faal olduğum Anne dan vazgeçmek istemiyor” düşüncesi çok yay-
Çocuk Eğitim Vakfı’nın (AÇEV) yetişkinlerle yaptı- gındır; doğrudur da, ama aslında öyle olmaması
ğı eğitimlerin çok yararlı olduğu saptanmıştır. Bu gerekir. Çünkü o iktidar fazla matah bir şey de-
gibi programlar daha fazla olmalı. Kadınları ev- ğil. İktidar insanı mutlu değil ancak güçlü hisset-
den çıkarıp, onların farkındalığını artırıcı, hakları- tirebilir. Eşitlikçi, demokratik, birbirini destekle-
nı anlamalarını sağlayıcı, çocuk yetiştirmesinden yici ilişkiler hiyerarşik ilişkilerden daha mutluluk
beslenmeye kadar çeşitli konularda onları bilgi- sağlayıcıdır. Bu, ana baba çocuk ilişkisinde de eş
lendirici eğitimlere ihtiyaç var. ilişkisinde de böyledir. Bunun erkekler tarafın-
dan anlaşılmasında yarar var. Çünkü bundan ka-
Kızların ileri düzeylerde okuması lazım. 1997’den zanacakları çok şey var. O zaman erkekliklerini is-
itibaren sekiz yıllık zorunlu eğitime geçilmesiy- pat etme ihtiyacını daha az hissedecekler. Yay-
le birlikte kız çocukların eğitiminde önemli kaza- gın yetişkin eğitiminde insan ilişkilerinin bu yön-
nımlar elde edildi. Fakat daha bu konuda katedi- leriyle ilgili farkındalık yaratılabilirse, toplumu-
lecek çok mesafe var. Sekiz yılın üstünde de kız- muzda kadın da erkek de bundan büyük yarar
ların eğitim alması ve mesleğe yönelmesi lazım. görecek.
Click here to unlock PDFKit.NET 9
12. Generated by PDFKit.NET Evaluation
Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin
farkında mısınız? Yrd. Doç. Dr. Hülya Durudoğan
ve Prof. Dr. Bertil Emrah Oder
ile KOÇ-KAM’ın kuruluşundan
bugüne gerçekleştirilen çalışmaları
konuştuk.
Türkiye’de sosyal politika alanlarındaki KOÇ-KAM tarafından hazırlanan ilk kitap sak ne güzel olur” dediği Attila Bey’in,
en önemli hedeflerden biri sosyal hayatın “Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet Çalışmala- “Siz önce bir konferans düzenleyin” sö-
her alanındaki toplumsal cinsiyet eşitliği- rı: Eşitsizlikler, Mücadeleler, Kazanımlar”ın zünün ardından harekete geçtiklerini an-
nin desteklenmesidir. Toplumsal cinsiyet çıkması nedeniyle Yrd. Doç. Dr. Hülya Du- latıyor. Durudoğan aynı toplantıda Bertil
eşitliğinin sağlanabilmesi hedefine yö- rudoğan ve Prof. Dr. Bertil Emrah Oder ile Emrah Oder ile tanışmış, daha sonra De-
nelik bilimsel ve uygulamalı araştırmalar bir araya geldik. Bu kitap aynı zamanda niz Yükseker ve Fatoş Gökşen onlara ka-
yapmak, politikalar önermek konusunda Koç Üniversitesi Yayınları’nın toplumsal tılmış. Kısa sürede bir konferans komite-
üniversitelere büyük bir sorumluluk dü- cinsiyet konusundaki ilk eseri. Durudo- si haline gelmişler ve düzenli aralıklarla
şüyor. Bu sorumluluğun bilinciyle hare- ğan ve Oder ile kitabın hazırlık sürecinin toplanmışlar. Yaklaşık bir yıl süren çalış-
ket eden Koç Üniversitesi, 2010 yılının ba- yanı sıra KOÇ-KAM’ın kuruluşu ve gerçek- maların ardından da “Türkiye’de Toplum-
şında Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalış- leştirdiği çalışmalar hakkında konuştuk. sal Cinsiyet Çalışmaları: Eşitsizlikler, Mü-
maları Araştırma ve Uygulama Merkezi’ni cadeleler, Kazanımlar” başlıklı konferans
(KOÇ-KAM) kurdu. Bilimsel araştırmalar Adım adım KOÇ-KAM gerçekleştirilmiş.
yapmak, eğitim programları oluşturmak, Binnaz Toprak, Bertil Emrah Oder ve Fuat
farkındalık artırıcı bilimsel etkinlikler or- Keyman’ın katıldığı, 2007’de düzenlenen, İlk konferans
ganize etmek, bunu sağlamak için ulusal türban konusundaki panel sırasında te- Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetle-
ve uluslararası kurumlarla iletişim kurmak sadüfen Koç Üniversitesi’nin eski rektörü ri Araştırma Merkezi’nde, 28-29 Kasım
amacıyla kurulan KOÇ-KAM, az zamanda Attila Aşkar ile yan yana oturduğunu an- 2008’de düzenlenen konferansa aka-
çok yol aldı. latan Hülya Durudoğan, “Bir merkez kur- demisyenler, kadın konusunda çalışan
10
Click here to unlock PDFKit.NET
13. Generated by PDFKit.NET Evaluation
STK’lar ve halk büyük ilgi gösterdi. Konfe- lıklı konferans, kitap da dahil olmak üze- Danışmanlar ve Danışma Kurulu’ndan olu-
ransın açılış konuşmasını o dönemde BM re yeni projelerin netleşmesini sağlamış. şuyor. KOÇ-KAM Müdür ve Müdür Yardım-
Kadına Karşı Şiddet Raportörü Prof. Dr. Ya- Konferans, çeşitli üniversitelerden ve sivil cısı, sırasıyla Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı
kın Ertürk yaptı. Ertürk’ün yanı sıra Kadın- toplumdan 36 konuşmacıyı bir araya ge- ve Yrd. Doç. Dr. Hülya Durudoğan. Yöne-
lara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenme- tirmiş. Merkezin salonlarından taşan yo- tim Kurulu’nun diğer üyeleriyse Prof. Dr.
si Komitesi’nin (CEDAW) eski başkanı Prof. ğun katılım, kadın hakları konusunda ya- Sami Gülgöz, Prof. Dr. Zeynep Aycan, Prof.
Dr. Feride Acar’ın da konferansa katıldığını pılan hararetli tartışmaların kalıcı olma- Dr. Dilek Barlas, Prof. Dr. Bertil Emrah Oder
hatırlatan Oder, iki önemli Türk akademis- sı arzusunu doğurmuş. Öncelikle konfe- ve Yrd. Doç. Dr. Özlem Altan Olcay. Danış-
yenin uluslararası düzeyde bu kadar üst ransta bildiri sunan araştırmacıların bilim- manlar ise, toplumsal cinsiyet konusunda
konumlarda olmasının da dikkat çekici ol- sel makalelerinin yer aldığı bir kitap hazır- uluslararası düzeyde araştırma ve/veya ça-
duğunu ifade ediyor. “Türkiye 1985 yılın- lığına girişilmiş. Hülya Durudoğan, Fatoş lışmalar yapan tanınmış akademisyenler-
dan beri CEDAW’a taraf. CEDAW uluslara- Gökşen, Bertil Emrah Oder ve Deniz Yük- le sivil toplum kuruluşlarının üyelerinden
rası hukukta kadın erkek eşitliği konusun- seker tarafından derlenen kitapta, katılım- oluşuyor. Koç Üniversitesi bünyesindeki
da en önemli sözleşme. Bu sözleşmede cıların bazılarının makalelerinin yanı sıra üyeler ise, toplumsal cinsiyet konusunun
cinsiyete dayalı ayrımcılık, pozitif ayrımcı- konferansta olmayan birkaç farklı makale- disiplinler arası yapısını yansıtacak şekilde
lık, korumacı önlemler, kırsal alanda çalı- ye de yer veriliyor. farklı bölümlerden geliyorlar.
şan kadınlar ve kamu yönetimine katılan
kadın işçiler gibi farklı kategorilere özgü Kitap, Türkiye’de akademik hayatın öncü-
önlemlere değiniliyor” diyor. leri arasında bulunan ve kadın çalışmaları
alanına yaptığı katkılarla adından söz etti-
Türkiye kamuoyunda ve günlük yaşantı- ren Prof. Dr. Nermin Abadan Unat’a adan-
mızda sözleşmenin etkin olmadığına dik- mış. Derleyicilerin sunuş ve teşekkürle-
kat çeken Bertil Emrah Oder, hesap veri- riyle başlayan kitabın Türkiye’de Kadın ve
lebilirlik mekanizması yaratmayı amaçla- Eğitim konulu ilk makalesi Prof. Dr. Çiğ-
yan sözleşmenin öne çıkarılması ve her dem Kağıtçıbaşı tarafından kaleme alın-
beş yılda bir Türkiye tarafından sunulan mış. Kitabın ana başlıklarıysa şöyle: Kadın-
raporların mutlaka tartışılması gerektiği- lar ve Erkekler: Kimlik ve Temsil; Kadın Ha-
ni vurguluyor. “Çok güzel bir ekiple çalışa- reketleri; Kadınlar, Kamusal Alan ve Siya-
rak ilk başta düşündüğümüzden daha ge- set; Hukukun Kadınlara Bakışı, Kadınların
niş, Türkiye’de kadın çalışmalarındaki aka- Hukuka Bakışı; Toplumsal Cinsiyet, Eğitim
demik birkimi yansıtan ve tamamen inter- ve Emek.
disipliner bir konferans organize etmeyi
amaçladık” diyor. KOÇ-KAM’ın kuruluşu ve yapısı KOÇ-KAM tarafından hazırlanan ilk kitap
Koç Ünivesitesi Rektörü Umran İnan’ın “Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları:
“Konferans çok canlı geçti. Katılımın yük- üniversiteye gelişi ve merkezin kurulması Eşitsizlikler, Mücadeleler, Kazanımlar” çıktı.
sek olması böyle bir akademik etkinliğe konusundaki desteğiyle birlikte KOÇ-
büyük ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor- KAM’ın kuruluş çalışmaları da başlamış.
du. Eleştirildiğimiz noktalar da oldu, ama Türkiye’de toplumsal cinsiyet konularında KOÇ-KAM, İnsani Bilimler ve Edebiyat Fa-
genel olarak çok olumlu tepkiler aldık ve önemli araştırmalar yapan kamu kurum- kültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakül-
herkes etkinliklerimizin devamını diledi- ları, sivil toplum kuruluşları ve belli baş- tesi, Hukuk Fakültesi ve Sosyal Bilimler
ğini ifade etti” diyen Hülya Durudoğan da lı devlet üniversitelerinde yer alan Kadın Enstitüsü’nden toplumsal cinsiyet alanında
konferansın ardından kitabı hazırlamaya Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Mer- çalışmak isteyen öğretim üyelerinin çalış-
koyulduklarını anlatıyor. kezleri bulunuyor. Fakat vakıf üniversite- ma ve araştırmalarıyla lisans, yüksek lisans
leri bu alanda şimdiye kadar fazla etkinlik ve doktora öğrencilerinin faaliyetlerini bir
İlk kitap gösteremedi. Bu nedenle KOÇ-KAM’ın ku- araya getiren akademik bir yapıya sahip.
“Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet Çalışmala- rulması büyük bir önem taşıyor. Merkezin Mühendislik Fakültesi ve Hemşirelik Yük-
rı: Eşitsizlikler, Mücadeleler, Kazanımlar” baş- yönetim organları Müdür, Yönetim Kurulu, sek Okulu’nda görevli olan ve toplumsal
Click here to unlock PDFKit.NET 11
14. Generated by PDFKit.NET Evaluation
cinsiyet konusuna akademik ilgi duyan öğretim Cinsiyet Politikaları” konulu bir konferans orga-
elemanlarıyla yüksek lisans ve doktora öğrenci- nize edildi. Prof. Kandiyoti yüksek lisans öğren-
lerinin KOÇ-KAM çalışmalarına katılımı da des- cileriyle bir grup çalışması da yaptı. KOÇ-KAM
tekleniyor. tarafından düzenlenen diğer bir konferans ise
Amerikan Büyükelçiliği’nin de katkılarıyla yapı-
Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Sertifika lan, Prof. Philippa Strum’un (Woodrow Wilson
Programı Center Senior Scholar) “Kadınların Hakları İnsan
Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Sertifika Progra- Haklarıdır” başlıklı konferans oldu.
mı, KOÇ-KAM’ın ilk girişimlerinden biri. Bu prog-
ram, öncelikli olarak disiplinler arası ve çok di- KOÇ-KAM tarafından gerçekleştirilen ikinci ça-
siplinli bir yaklaşımla, toplumsal cinsiyet ve lıştaya ise sadece kadınlara yönelik ve kadın ko-
özellikle de kadın deneyimleriyle ilgili konulara, nusunda çalışma yapan bazı sivil toplum kuru-
tartışmalara, ihtiyaçlara yönelik akademik an- luşları davet edildi. Sekiz sivil toplum kurulu-
layış ve farkındalığın geliştirilmesi için kuruldu. şu temsilcilsinin ve danışmanların katıldığı top-
Program kapsamında verilen yaklaşık 15 ders lantının ana teması Türkiye’de kadın gündemini
var. Programdan beş ders seçen ve 2.70 ortala- belirlemekti. Bu çalıştayın da son derece verimli
ma tutturan öğrenciler mezun olurken sertifi- geçtiğini belirten Hülya Durudoğan, KOÇ-KAM
olarak üniversitelerin yanı sıra STK’larla da işbi-
ka almaya hak kazanıyorlar. “Sertifika programı-
riliği içinde kadın gündemini belirlemeye yöne-
nın disiplinler arası olmasına çok özen göster-
Prof. Dr. Bertil Emrah Oder, lik çalışmalarının devam edeceğini ifade ediyor.
dik. Bu yüzden her alandan dersler veriyoruz”
feminist bakış açılarının ve Yapılan çalışmalar sırasında Türkiye’de feminist
diyen Hülya Durudoğan, zengin bir ders yelpa-
perspektifin olmadığı konusu üzerinde durul-
feminist kuramın hukuk da zesinin varlığının öğrencileri geliştirdiğine inan-
duğunu ve perspektifin yerleştirilmesi gerektiği
dığını ifade ediyor. Program kapsamında erkek-
dahil olmak üzere bütün hakkında hemfikir olduklarını da belirtiyor.
lik üzerine de bir ders olduğunu belirten Bertil
alanlarda yer alması gerekti- Emrah Oder, bunun Türkiye’de çok nadir görü-
VKV Araştırma Fonu
ğine dikkat çekiyor. len bir durum olduğunu vurguluyor.
KOÇ-KAM toplumsal cinsiyet ve kadın çalışma-
larındaki herhangi bir temel alanda gerçek-
Düzenlenen çalıştaylar ve etkileri
leştirilecek araştırma projelerini destekleme-
KOÇ-KAM’ın gerçekleştirdiği etkinliklerden biri yi hedefliyor. Merkezin “Toplumsal Cinsiyet ve
de 2010 yılı Mart ayında diğer üniversitelerde- Emek” okuma grubundan yüksek lisans ve dok-
ki benzer merkezlerin temsilcilerinin davet edil- tora öğrencileri de yararlanabiliyorlar. Akade-
diği çalıştay oldu. Merkez tarafından düzenle- mik bir zorunluluk olmadan gönüllü olarak top-
nen bu ilk çalıştay, diğer üniversitelerin temsil- lanan grup, karşılaştırmalı tarih ve toplum
cilerine yalnız fikir ve deneyimlerini paylaşma lisansüstü öğrencileriyle uluslararası ilişkiler li-
imkânı sağlamakla kalmadı, aynı zamanda üni- sansüstü ve doktora öğrencilerini bir araya geti-
versiteler arası iletişim ve işbirliğinin nasıl ge- riyor. Bu grup, ayda iki defa toplanarak kadın ve
liştirileceğinin değerlendirilmesini de sağladı. iş hayatı, toplumsal cinsiyet ve gelişim ile işgü-
Merkez, ortak araştırmalarla uygulamaya yöne- cü çalışmaları konularındaki seçilmiş akademik
lik projeler gerçekleştirilmesi, deneyimlerin ve makaleleri tartışıyor.
fikirlerin paylaşılması amacıyla Türkiye’deki ka-
dın çalışmaları merkezleri ve akademik prog- KOÇ KAM’ın kuruluşundan beri yaşanan en gü-
ramlarına ilişkin bir envanter hazırlamaya gö- zel gelişmelerden biri de Vehbi Koç Vakfı (VKV)
nüllü oldu. Ayrıca, KOÇ-KAM ile Sosyal Bilimler tarafından merkeze önemli bir fon sağlanması
Enstitüsü’nün yaptığı ortak bir çalışmayla Prof. oldu. VKV Genel Müdürü Erdal Yıldırım, Merkez
Dr. Deniz Kandiyoti’nin davet edildiği “Küresel Yürütme Kurulu ile temasa geçerek KOÇ-KAM
ve Yerel Arasında: Afganistan’daki Toplumsal ile işbiriliği yapmak istediklerini ifade etti.
12
Click here to unlock PDFKit.NET
15. Generated by PDFKit.NET Evaluation
Yrd. Doç. Dr. Hülya Durudoğan, Toplumsal
Cinsiyet Çalışmaları Sertifika Programı’nın
disiplinler arası olmasına çok özen
gösterdiklerini söylüyor.
Düzenlenen toplantıların ardından hem yasa Mahkemesi düzeyinde hak ve öz- erkeğin tanımı üzerinden kadının kendini
akademik yönü olan hem de bu akade- gürlük yorumunda etkili olabildiğini gö- kurmasıyla olmuyor. Feminizm biyolojik
mik yanı toplumsal katkıya dönüştürebi- rüyoruz” diyor. Bu alanlarda da bir an değildir, kafadadır. Kadın ama erkek kafalı
lecek bir fon oluşturulmasına karar veril- önce toplumsal cinsiyete dayalı eşitsiz- kadın çok, özellikle bazı toplumlarda. So-
di. Merkez olarak VKV’nin böyle bir fon liklerin giderilmesi gerektiğini vurgulu- nuçta çocukları da anneleri yetiştiriyor.”
oluşturmasını büyük mutluluk ve mem- yor.
nuniyetle karşıladıklarını ifade eden Oder “Biz cinsiyetçi tutumların tasfiyesine yö-
ve Durudoğan, başvuru şartlarının hazır- Toplumsal algı olarak feminizm sözcüğü- nelik akademik çalışmalar yapan bir mer-
lanmasının ardından gelen projelerin de- nün kullanılmasının tedirginlik yarattığı- keziz, toplumdaki bir takım kalıpları üret-
ğerlendirileceğini ifade ediyorlar. Henüz nı belirten Durudoğan ve Oder, bu ko- me ya da bir grup kadının toplandığı bir
sayı kesinleşmemiş olmasına rağmen beş nudaki ön yargıların aşılmasının önemi- platform değiliz” diyen Oder, dersleri be-
ya da altı projenin desteklenmesi plan- ne dikkat çekiyorlar. Feminizmin marji- lirlerken de bu noktadan hareket ettik-
lanıyor. Bu alanda çalışan akademisyen- nallikle özdeşleştirildiğini belirten Oder
lerini ifade ediyor. Bu alanda daha önce
lerin yanı sıra kaynak bulmakta zorlanan şunları söylüyor: “Hukuk fakültelerinin
üniversitelerde yüksek lisans düzeyinde
doktora öğrencileri de programa başvu- programlarında hem Amerika’da hem de
çalışmalar olduğunu, sertifika programı-
rabilecek. Böyle bir imkânın sadece Koç Avrupa’da feminist kuram çoğunlukla bir
nın ise sadece KOÇ-KAM tarafından uy-
Üniversitesi’nde bulunduğuna dikkat çe- ders olarak yer alır ya da sözgelimi mark-
gulandığını belirtiyor. Programın diğer
ken Oder, fon kullanım koşullarının mer- sizm gibi feminizm de bir ideoloji olarak
merkezlere ve üniversitelere örnek olabi-
kezin amaçlarıyla örtüşecek şekilde tasar- incelenir. Türkiye’de böyle bir yaklaşım
leceğini dile getiriyor.
landığını ifade ediyor. eksikliği var ve bu hukuk alanında son
derece belirgin. Ayrıca feminist hukuk ku-
Feminist bakış açılarının ve feminist ku-
Feminist perspektifin yerleştirilmesi ramı konusunda Türkiye’de çok sınırlı sa-
Koç Üniversitesi’nde de toplumsal cinsi- yıda yayın var.” ramın hukuk da dahil olmak üzere bü-
yet ve kadın çalışmaları konusunda bir tün alanlarda yer alması gerektiğine dik-
merkezin kurulmasının bütün alanların Kadın ve erkek olmanın insanlığı bölen kat çeken Oder, ancak bu sayede ataer-
yanı sıra hukuk disiplinine de önemli öl- en en temel ayrım olmasına rağmen bu- kil yaklaşımların eleneceğini ve farkında-
çüde katkı sağlayacağını düşüdüğünü nun en az konuşulduğunu ifade eden lık yaratılabileceğini vurguluyor. Hülya
ifade eden Bertil Emrah Oder, son yıllar- Hülya Durudoğan da şunları söylüyor: Durudoğan da her şeyin feminist bakış-
da Medeni Kanun ve Ceza Kanunu’nda “Fransız devriminden sonra ve aydınlan- la ya da toplumsal cinsiyet ayrımcılığına
yapılan değişikliklerin normatif düzey- macı düşüncede esas olarak insan fik- karşı bir bakış açısıyla okunmasının müm-
de ataerkil kalıpların büyük kısmını ele- ri ortaya çıkıyor. İnsan dediğimizde konu kün olduğuna dikkat çekiyor. Her iki aka-
diğini belirtiyor. “Fakat yargısal kararlara kapanıyor gibi görülüyor. Amerika’da da demisyen de KOÇ-KAM çatısı altında ger-
baktığımızda bu ataerkil örüntülerin ha- Afro-Amerikan diyoruz, zenci ya da neg- çekleştirilecek çalışmaların üniversiteye
len daha içtihatta, şiddete ilişkin dava- ro demiyoruz problem yok diyorlar. Böy- ve topluma pek çok katkı sağlayacağına
larda, boşanma davalarında, hatta Ana- le söylemekle, hepimiz insanız demekle, inandıklarını da ifade ediyorlar.
Click here to unlock PDFKit.NET 13
16. Generated by PDFKit.NET Evaluation
Judith Butler ve Queer Yoldaşlığı
Yrd. Doç. Dr. Hülya Durudoğan
Feminizm, eşcinsellik kuramı, politik felse-
fe ve etik konularındaki pek çok yayınıyla
dünya çapında tanınan ve Uluslararası Ho-
mofobi Karşıtı Buluşma etkinlikleri için Ma-
yıs 2010’da Türkiye’ye gelen Prof. Dr. Ju-
dith Butler, “Queer Yoldaşlığı ve Savaş Kar-
şıtı Siyaset” temalı bir konuşma yaptı. Qu-
eer, uzun zaman önce dolaşıma girmiş bir
kavram olmasına rağmen Türkiye’de çok
yaygın bir biçimde kullanılmıyor. Fakat eş-
cinsel örgütlenmeleri birleştiren ve öteki-
leştirmeye karşı tüm azınlıkları içine alarak
yaygınlaşan Queer Hareketi, demokratik-
leşme talepleri arttıkça sesini daha çok du-
yuracağa benziyor.
Toplumun gözünde
“insan” olmak
Hepimiz ilk başta içine doğduğumuz ve
hiçbir şekilde denetleyemeyeceğimiz kül-
türel normlar ve iktidar tarafından oluştu-
rulur, bu normlar ve alan yoluyla belirleni-
riz. Toplumsal cinsiyeti belirleyen normlar teroseksüel eşcinselden, insan hayatı “o ka- isimlerinden biri olan Judith Butler için, bu
bizi ya erkek ya da kadın olmaya zorlar. Bu dar insani olmayan” hayattan ayrılır. Oysaki topyekûn konuşulmazlık alanları demokra-
normlarla işleyen iktidar, belli türde özneler hepimiz doğduğumuz anda başlayan ortak tik bir toplumun inşası sürecinde sorun ya-
yaratarak ve onların yeniden üretimine iliş- bağımlı varoluşumuz ve toplumsallığımızın ratan önemli bir noktadır. Çünkü hakkında
kin koşulları düzenleyerek hareket eder. Bu sonucu olarak bir başkasının -fiziksel anla- konuşulamaz olan şey, bir bakıma “gerçek”
bağlamda iktidara tabi olmak ve özneleşme mının ötesinde her tür teması da kapsaya- değildir ve “insan” tanımının dışındadır.
cak anlamda- “dokunuşu” karşısında “yara-
arasında sıkı bir ilişki olduğu söylenebilir.
lanabilir” durumdayızdır. Gelgelelim, bu aslî İdeolojiler, dayattığı sabit fikirlerle çeşit-
yaralanabilirliğimizin tanınmadığı durumda li kimliklerin farklı biçimlerde dışlanmala-
Toplumda özne olabilmek için her şeyden
toplumda yalnızca bazılarına insan gözüy- rına, ötekileştirilmelerine ve hatta “yası tu-
önce tanınmak yani tanınmayı sağlayan
le bakılır. Böylece kimi hayatların, kimi kim- tulmaya değmez” şeylere indirgenmeleri-
normlara uymak gerekir. Ne var ki, içinde
liklerin, kimi insanların hesaba katılmadığı, ne sebep olur. Butler’a göre radikal demok-
bulunduğumuz ortamda, belirli bir algının
bunların “hakkında konuşulamaz” olduk- rasi anlayışıyla üstesinden gelinebilecek bu
dünyayı sahiden temsil ettiği kabul edilir.
ları, hâkim söylemde “gerçek” olarak kabul açmazda queer anahtar kavram olarak or-
Bu yolla insan insan olmayandan, normal
edilmediği bir noktaya ulaşırız. İşte feminist taya çıkar. Hatta queer, homofobi karşıtı bir
olan patolojik olandan, erkek kadından, he-
düşün dünyasının 21. yüzyıldaki en yetkin tavır olmanın da ötesine geçerek, çok geniş
14
Click here to unlock PDFKit.NET
17. Generated by PDFKit.NET Evaluation
Queer, günümüzde yaygın olarak eşcinsel
anlamında kullanılıyor. Yurtdışındaki bir-
çok eşcinsel örgütlenme, kendisini “queer
örgütlenme” olarak tanımlıyor.
bir anlam kazanır ve dışlanan tüm kimlikle- yor. Bu yolla her tür normatif kimliğin kuru- sanlıktan çıktığımız için, “insanlaşma”nın etik
rin kesiştiği bir noktayı işaret eder. cu olduğu kadar baskıcı ve dışlayıcı gücü- ve siyasi aciliyeti kendini hissettirmektedir.
nü de etkisiz hale getirmeyi amaçlıyor. Şid- Ona göre demokratik bir ülkede yaşamayı is-
Kimlikleştirmeyen İttifak detin yeniden üretilmesine karşı çıkmak ve temek, birlikte yaşamayı seçmediğimiz kişi-
“Haklarından mahrum edilmiş tüm azınlık- değişim için “tuhaf,” ezber bozan, normun lerle beraber ve bizim için tamamıyla tanına-
lar özgür olmadıkça, haklarından mahrum dışında olduğu için “anlaşılamayan” saptır- bilir olmayan insanlara karşı yükümlülüklere
edilmiş hiçbir azınlık özgür değildir…” But- malara başvuruyor. Queer, toplumsal cinsi- sahip olmayı, beden ve toplumsal cinsiyetle
ler, Homofobi Karşıtı Buluşma etkinliklerin- yetleri ve cinsellikleri ne olursa olsun her- ilgili ön kabullerimizi sarsan kişilerin hakları-
deki konuşmasının girişinde öncelikle bu kesi homofobiyle kavgaları uğruna bir ara- na saygı duymayı kabul etmektir.
düşünceyi vurguluyor. Buradan yola çıka- ya getiriyor. Her türlü insanın bu amaç için
rak salt cinsel tercihler ve toplumsal cinsi- bir araya gelmesi ve kimlikleştirmeyen bir Demokrasiye uygun tek pozisyon bize ta-
yet düzlemini aşan geniş perspektifli que- ittifakı betimlemesi queer’in en güçlü ma- mamıyla yabancı olan, tanımadığımız ya
er tanımlamasının boyutlarına değiniyor. nası olarak ortaya çıkıyor. da “anlamadığımız” bir yabancıya karşı so-
Butler’da Queer Hareketi belli politik amaç- rumlu olduğumuz durumdur. Cinsel azın-
lar güden dinamik ve farklılaşmış bir olu- Radikal demokrasi: lıkları da kapsayan radikal demokrasinin
şum olarak vücut buluyor. Uluslarötesi ola- ‘İnsanlaşma’nın yolu ne anlama geldiğini düşünerek; bizim dü-
rak düşündüğümüzde homofobi, mizoji- Toplumdaki özne, bilgi iktidar normlarının şünce tarzımızı değiştirmek için mücade-
ni (kadın düşmanlığı) ve ırkçılıkla mücade- içselleştirilmesiyle şekillenen bir model ola- le eden, insan hayatı, insan cinselliği, arzu
le etmeyi de amaçlayan, her türlü ayrım- rak görülürse, sistem içinde “ben” diyen bi- ve aşk alanını anlamamızı isteyenlere karşı
cılık ve nefretle mücadele eden hareketin rinin, “ben” tanımına uymayan herkesi dışla- sorumluluklarımızı kabul etmemiz gerekir.
bir parçası oluyor. Queer, bir kimlik olma- dığı bir noktaya varırız. Butler’a göre, dünya- Aslında yaptığımız, rahatsızlığımız ve hu-
nın ötesine geçerek, bağlantılı olma duru- mızın mevcut durumu hemen hemen böy- zursuzluğumuzla yaşamayı kabul etmektir.
muna dönüşüyor. Kimliğin imkânsızlığına ledir. Bu durum hümanizm söylemini şaka- Tüm bunlar düşünüldüğünde insan doğa-
vurgu yapıyor ve normların sürekli olarak dan ibaret kılar, eşitlikçi demokrasi anlayışını sı üzerine kafa yoran Butler’ın düşünceleri-
saptırılması fikrini içeriyor. Her türlü kimli- imkânsızlığa sürükler ve insanileşmiş bir dün- nin, kolektif olarak yaşanabilir bir dünyanın
ğin yoldan çıkarılıp, saptırılması, ezber bo- ya umudunu sonsuza dek askıya alır. İnsana mümkünlüğüne duyulan (ütopik olmayan)
zacak şekilde “tuhaflaştırılması”na dayanı- dair mevcut normlar yüzünden ne yazık ki in- bir özlem olduğu ortadadır.
Ünlü feminist kuramcı Judith Butler
Feminist kuram, felsefe ve güncel siyaset alanlarında pek çok yayını bulunan Judith Butler, lisans ve li-
sansüstü eğitimini Yale Üniversitesi’nde tamamladı. Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley’de profesör ola-
rak görev yapıyor. Queer kuramının öncü metinlerinden sayılan Cinsiyet Belası adlı eseri, feminist ku-
ramın temel yapıtları arasında yer alıyor. 2004’te Yale Üniversitesi’nin gey ve lezbiyen araştırmalar ala-
nında Brudner Ödülü’nü alan, 2007’de Amerikan Felsefe Derneği’ne üye seçilen Butler’ın Türkçedeki
eserleri şunlar: İktidarın Psişik Yaşamı (Ayrıntı, 2005), Taklit ve Toplumsal Cinsiyete Karşı Durma
(Agora, 2007).
Click here to unlock PDFKit.NET 15
18. Generated by PDFKit.NET Evaluation
Cam tavana
takılan kadınlar!
Cam tavan sendromu iş dünyasında belli bir
noktaya gelmiş ancak bunun daha ötesine
geçemeyen yöneticilerin önündeki görünmez
engelleri tanımlıyor. Uzmanlarla cam tavan
sendromunu ve bu sendromu aşmak için neler
yapılabileceğini konuştuk.
Kadın yöneticilerin karşılaştığı sorunlarla il- boyutlu bir modelle kurguladım. Bunlar- ne bakıldığında kadınların kriz dönemleri-
gili çalışmalar yürüten Koç Üniversitesi Psi- dan ilki erkeklerin kadın yöneticilere kar- ni erkeklerden daha iyi bir şekilde atlatabil-
koloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zey- şı geliştirdiği ayrımcı bakış açısı, diğeri ka- diğini görüyoruz.
nep Aycan cam tavan sendromuyla ilgili dın yöneticilerin kendi hemcinslerine karşı
yaptığı araştırmaları, Kariyer Merkezi Direk- sahip oldukları önyargılı tutum ve son ola- Kadınların kriz dönemlerinden daha ra-
törü Selcen Yavuz ve Kariyer Merkezi İş Ge- rak kadınların kendi kendilerine koydukları hat çıkmalarının nedenleri neler olabi-
liştirme Yöneticisi Özlem Ada Ülke de özel engeller. Bu engellerin hepsi birbiriyle ilişki lir?
sektördeki deneyimlerini bizimle paylaştı. içinde. Bugün literatürde aslında tek tartı- ZA: Kriz finansal olduğu kadar insani bo-
şılan cam tavan değil. Bunun yanında glass yutu da olan bir durum. Kriz dönemlerin-
Daha çok kadın yöneticilerin karşılaş- cliff (cam uçurum) dediğimiz kadın yöne- den kadınların daha rahat çıkmasının ne-
tığı bir problem olan cam tavan send- ticilerin şirketlerde çok riskli pozisyonlara deni insan ilişkilerinde, dengeyi koruma-
romuyla ilgili çalışmalar yürütüyorsu- getirilerek en ufak bir krizde bulundukları da daha başarılı olmalarından kaynaklanı-
nuz. Bu konudaki gözlemlerinizi bizim- yeri kaybedebilecek olmaları ve düşüşleri- yor olabilir.
le paylaşır mısınız? nin kadın olmalarıyla açıklanmak istenmesi
Zeynep Aycan: Cam tavan sendromu, ka- de gündemde. Glass escalator (cam asan- Selcen Yavuz: Kadınların stresli pozisyon-
dınların iş hayatında bir noktadan son- sör) terimi de erkeklerin bilinmeyen sebep- da düşmesi beklenirken kendini kanıtla-
ra yükselmesine izin vermeyen görünmez lerle bir şekilde yukarı pozisyonlara çıkma- ma arzusuyla daha çok özveride bulunma-
bir engel. Ben bu engeli çalışmalarımda üç ları için kullanılıyor. Fortune 500 şirketleri- sı başarılı olmasına sebep olabilir.
16
Click here to unlock PDFKit.NET
19. Generated by PDFKit.NET Evaluation
ZA: Zaten kadınların kendilerini kanıtlama neticiler erkeksileşirken bazıları hâlâ iç görü-
çabası aslında çok özveri gerektiriyor. Tepe- lerine ve duygusal zekaya da yeterince önem
de olmak bir sürü fedakarlık gerektiren, po- veriyorlar.
litik olmayı isteyen bir süreç. Kadınların bun-
ları gerçekleştirebilmek için erkeksileştikleri- ZA: Zaten içgüdüler, duygusal zeka, bilge-
ni çok sık görüyoruz. Birçok yönetici kadın as- lik her iki cins için de çok önemli faktörler.
lında “memeli erkek” olarak nitelendirilebilir. Economist’in bir araştırmasındaki sonuçlar
Aslında sistem başka türlüsüne izin vermiyor. orta ve üst düzey kadın yönetici sayısıyla şir-
Burada kadınlara büyük sorumluluk düşüyor. ketin verimliliği ve kârlılığı arasında pozitif
Kadınlar yönetime kadın imzası atarak, şir- bir korelasyon olduğunu gösteriyor. Kadın-
ket içinde kadın gelişimi için gerekli altyapıyı lar Amerika’nın işgücünün yarısını aşmış du-
kurarak çok daha sağlıklı ve verimli kurumlar rumda ve sahip oldukları farklı özellikleriyle
geliştirebilirler. Örneğin yönetimdeki kadın- kurumsal hayatı olumlu etkiledikleri çok açık.
lar altında çalışan kadınlara “ben buralara çok Fakat seyahat etme, aileden gelen baskılar Sistemin erkeksi değerlerle kur-
zor geldim, sen de aynı tür fedakarlıkları gös- gibi faktörler kadınların şevkini kırıyor. Özel- gulanması yüzünden birçok ka-
termek zorundasın” demek yerine onun işi- likle kadınların bilerek ya da bilmeyerek bir- dın iş hayatında yer almayı bile
ni kolaylaştırabilir ve kuruma aidiyetini daha birlerine koyduğu engeller belki de aşılması
fazla sağlamak için adımlar atabilir. Sistemin en zor olanlar. Ailedeki kadın bireyler (anne,
düşünmüyor.
erkeksi değerlerle kurgulanması yüzünden kayınvalide gibi) kadınların çalışarak aile ha-
birçok kadın iş hayatında yer almayı bile dü- yatını tehlikeye attığını düşünüyorlar. Ne ya-
şünmüyor. Ailesine ve çocuklarına zaman ayı- zık ki çalışan kadın hırslı ve sorunlu kadın ola-
ramayacağı görüşü yerleştiği için gelen teklif- rak algılanıyor. İş hayatındaki başarılı kadınlar
leri reddediyor. Bir pozisyona kaç tane kadın için de mutlaka bir sorunu olduğu için hırs-
talip oluyor ki kadın yönetici seçilsin? Kadın- lıdır diye düşünülebiliyor. Kadınlar daha çok
lar sistemde yer almak istemedikleri için baş- rekabet etmeyi seçiyor. Kadınlarda saç ren-
tan yanaşmıyorlar. ginden aile hayatına kadar her alanda bir re-
kabet söz konusu.
Özlem Ada Ülke: Son yıllarda kadına önem
veren anlayış, şirketlerde giderek yerleşme- Erkeklerin tek performansları iş hayatıy-
ye başladı. Uluslararası şirketlerde üst düzey ken kadınların domestik alana yoğunlaş-
yöneticiler, kadın yöneticilerin yetiştirilmesi- ması ve maskülen alana geçmemeleri ge-
ne ve gerekli kariyer olanaklarının sağlanma- rektiği gibi bir bakış açısı var. Bunu nasıl
sına önem veriyorlar. Yüksek potansiyeli olan değerlendiriyorsunuz?
kadın yöneticiler için kariyer planlaması ya- ZA: Evet, ama bence çok iyi bir noktaya ge-
pılıyor ve zamanla bu yöneticiler üst yönetici liyoruz. Artık erkekler de hayat dengesinden
pozisyonlara getiriliyorlar. Kadın yöneticiler bahseder hale geldi. Kurumlarda yerleştiril-
için kotalar da etkili oluyor. Eski çalıştığım şir- mesi gereken hayat dengesi kültürü erkekler
kette bu uygulama sayesinde kadın yönetici- için de geçerli hale gelmeli. Örneğin çocuğu-
ler üst düzey pozisyonlarda yer aldılar. Kadın nun doğum gününde onunla birlikte olmak
yöneticiler yabancı ülkelerde çalışmayı tercih yerine çalışan bir baba, iş arkadaşları tarafın-
etmedikleri durumlarda kariyerlerinde yük- dan çalışmayı bırakması için uyarılmalı. Bu-
selme olanakları sınırlanıyor. İş hayatında ol- rada bahsettiğim babanın sadece çocuğuyla
dukça başarılı olan bazı kadın üst düzey yö- beraber olamadığı için vicdan azabı duyma-
Click here to unlock PDFKit.NET 17
20. Generated by PDFKit.NET Evaluation
Zeynep Aycan Selcen Yavuz
sı değil, aynı zamanda kurum çalışanla- Türkiye’de uzun süre iş yaşamından
rı tarafından da normal olmayan bir şey ayrı kalıp sonra işe dönüldüğünde bu
yaptığı algısıyla kınanması. Yöneticiler olumsuz karşılanabiliyor.
Özlem Ada Ülke
hem kendilerinin hem diğer çalışanların ZA: Tabii bu sistemin suçu. Amerika’da
evlilik yıldönümü, sağlık kontrolü gibi ve Avrupa’da kariyerinizde daha önce
özel günlerinde çalışmalarını tolere et- ara verip vermediğinizi sorarlar. Eğer ço-
meyen bir kültüre sahip olmalı ki hayat cuk doğurup işe dönmüşseniz bu sizi
kalitesi yüksek iş ortamları yaratılsın. Ar- daha da avantajlı bir duruma sokar, Glass cliff (cam uçurum)
tık bu tip ihtiyaçlar sadece kadınlar için daha büyük bir istekle işe geldiğinizi dü- dediğimiz kadın yöneticilerin
olmaktan çıktı ve erkekler de hayat den- şünürler. Türkiye kalifiye genç nüfusu
şirketlerde çok riskli
gesine önem vermeye başladı. Gelecek- çok fazla olan bir ülke olduğundan de-
te erkeklere de babaları tarafından “çok vamlı bir sirkülasyon var ve verilen uzun pozisyonlara getirilerek en
seyahat ediyorsun, çocuğun seni çok öz- aralar daha sonra dezavantaj yaratabili- ufak bir krizde bulundukları
ledi” uyarısının yapılacağı günler bekli- yor. Örneğin Hollanda’da çocuk doğur- yeri kaybedebilecek olmaları
yor bizi. Bu her şeyden önce sağlıklı bir duktan sonra işe dönmek kadınlar için
ve düşüşlerinin kadın
toplum için gerekli. Zaten yapılan çalış- ailesini ihmal etmekle eş anlamlı düşü-
maların hepsi dinlenmenin çalışmaların nülüyor. İsviçre’de de düzen neredey-
olmalarıyla açıklanmak
verimliliği gözle görülür biçimde artırdı- se kadınların çalışmaması üzerine kurul- istenmesi de gündemde.
ğı yönünde. muş. Ancak Hollanda’da sağlıklı aileler
18
Click here to unlock PDFKit.NET
21. Generated by PDFKit.NET Evaluation
{ Kadınlarda iş ve aile hayatını etkileyen 20’ye yakın faktör var-
ken erkeklerde sadece iki faktörle karşılaşıyoruz. }
yetiştirmek adına erkeklerin de çocuktan ğımız karşılaştırmalı araştırmalar bundan dışında soru işaretleri de mevcut, yükse-
sonra ailesine daha fazla zaman ayırması en çok faydalanan ülkelerden birisinin de len kadına “kadınsılığını kullanmış ola-
bekleniyor. Sosyal devlet oldukları için de Türkiye olduğunu gösteriyor. bilir” önyargısıyla yaklaşılabiliyor. Bu tip
insanların geçim derdi olmuyor ve bu sis- damgalar yüzünden de kadınlar huzurum
tem devam ediyor. ÖAÜ: Eski çalıştığım şirkette “esnek çalış- bozulmasın diye iş hayatındaki amaçları-
ma saatleri” politikası mevcuttu. Fakat ça- nı feda etmeyi seçiyorlar. Çünkü çevrele-
SY: İngiltere’de “Women Like Us” (www. lışanlar tarafından bu pek uygulanmıyor- rindeki insanların mutluluğu onların mut-
womenlikeus.org.uk) adlı bir sivil toplum du. Bazı çalışanlar erken çıkarlarsa müdür- lu olmasıyla çok doğrudan ilişkili. Yaptı-
kuruluşu var. Bu kuruluş kariyerine ara lerinin onlar hakkında yanlış düşünece- ğım modellemelerde de hep karşıma aynı
vermiş kadınların iş yaşamına geri dön- ğinden endişeleniyorlardı. Bu yüzden on- şey çıkıyor.
mesini kolaylaştırmak ve özellikle kadın- lar için avantajlı olabilecek bu uygulamayı
ların şirketlerde yarı zamanlı çalışmasını tercih etmiyorlardı. Bunun hem Türk kül-
Kadınlarda iş ve aile hayatını etkileyen
sağlamak için çaba harcıyor. Bunların ara- türü hem de şirket kültürüyle ilgili bir du-
20’ye yakın faktör varken erkeklerde sa-
sında uzun yıllar iş tecrübesi olan, üst dü- rum olduğunu düşünüyorum.
dece iki faktörle karşılaşıyoruz. Kadın hem
zey yöneticilik yapmış kadınlar da var. Ku-
çok çalışıyor, hem de etrafındaki baskı se-
ruluş, tecrübeli ve donanımlı kadınların az ZA: İş hayatında yükselmek her zaman
bebiyle kendini kanıtlama yarışına giriyor.
zamanda çok iş başarabildiklerini, yani bir kadınların işine gelen bir durum olmuyor.
Mükemmel anne olmak istiyor, yetmiyor
anlamda beş günün işini üç günde yapa- Yükselen bir erkeğe bakış açısıyla yük-
hafta sonları arkadaşları için yemek dü-
bildiklerini vurguluyor. Dolayısıyla, hem selen bir kadına bakış açısı çok farklı. Ka-
zenliyor ve kendini etrafa ispat etme tela-
kadınlar memnun oluyor hem de işveren dın başarı korkusu yaşayabiliyor, yükselir-
şına giriyor. O yüzden kadınların bazı nok-
bu yarı zamanlı çalışma sisteminden iste- se ailesi, arkadaşları, eşi tarafından sevil-
diği hizmeti alıyor. Maaşlı izin sistemi de memekten, itici olmaktan korkuyor. Hırs- talarda daha rahat olmaları, vicdanen ken-
yurtdışında çok daha iyi işliyor ama bura- lı görüntü kadın için çok tehlikeli görülü- dilerini daha özgür hissetmeleri gerekiyor.
da maaşlı izin gibi bir kavram yok, ücretsiz yor. “Kim bilir bu noktaya gelmek için ne- Kaldı ki zaten erkekleri yetiştiren de ka-
izin ise işi bırakmak olarak algılanıyor. leri feda etmiştir?” sorusunu akla getiriyor. dınlar olduğu için daha sağlıklı toplumlar
Evlilik ilişkilerinde de erkekten daha yük- için konu yine kadınlarda düğümleniyor.
ZA: Çalışanların verimliliği için uygun ça- sek pozisyonda olan kadın, erkek için öz- Mağdur olanı suçlamak istemiyorum ama
lışma saatleri, sıkıştırılmış çalışma haftaları güvenine yönelik bir tehdit olarak algıla- bilimsel verilere kendi yorumumu kattı-
gibi sistemler var. Çalışanlara bir gün izin nabiliyor. Toplum olarak yükselen erkeğe ğımda da kadınlar olarak kendimize ve
veriliyor ve bunun karşılığında diğer gün- hayranlık duyarken yükselen kadında so- hemcinslerimize karşı bakış açılarımızı de-
ler daha çok çalışması bekleniyor. Yaptı- run bulmaya çalışmaya eğimliyiz. Bunun ğiştirmemiz gerektiğini görüyorum.
Röportaj: İpek Okucu - Hukuk Fakültesi Öğrencisi
Click here to unlock PDFKit.NET 19
22. Generated by PDFKit.NET Evaluation
Türkiye’nin 186 ülke içinde
kadınların işgücüne katılım
oranı en düşük 12 ülke arasında
yer aldığını biliyor muydunuz?
Kadın istihdamında sınıfta kaldık
Dr. Sumru Öz
Türkiye’de emek piyasasının en göze çarpan özel- nemde kadınların işgücüne katılımının dünya or-
likleri arasında kadınların işgücüne katılımının, ge- talaması %50’den %52’ye doğru hafif de olsa bir
rek OECD gerekse Avrupa ve Orta Asya ülkeleri- artış gösteriyor.
ne kıyasla en düşük oranlardan biri olması yer alı-
yor. Gerçekten de Dünya Bankası verilerine göre Bir ülkenin gelir düzeyiyle çalışan sayısı arasın-
2008’de 186 ülke içinde kadınların işgücüne katıl- da birebir bir ilişki olduğu göz önüne alındığın-
ma oranı Türkiye’den düşük olan sadece 11 ülke da ekonomik büyüme ve sosyal kalkınma için ka-
var: Mısır, Irak, Ürdün, Lübnan, Libya, Umman, Pa- dın istihdamının artırılması gerektiği çok açık. Ka-
kistan, Suudi Arabistan, Solomon Adaları, Suri- dın istihdamının artması için Türkiye’de kadınla-
ye ve Yemen. Bunun yanı sıra Türkiye, yine Dün- rın işgücüne katılımının neden çok düşük olduğu-
ya Bankası verilerine göre, 2008’de 1980 yılına kı- nu ve neden düşmeye devam ettiğini ortaya çıkar-
yasla kadınların işgücüne katılma oranının azal- mak önemli. 2007–2013 dönemini kapsayan Doku-
dığı 23 ülkeden biri olarak da kayıtlara geçiyor. zuncu Kalkınma Planı’nda belirtilen makro ekono-
Bu dönemde kadınların işgücüne katılma oranı mik hedeflere nüfusun sadece yarısının katılımıy-
Türkiye’de %32’den %25’e düşüyor. Oysa aynı dö- la ulaşmanın mümkün olamayacağı ve Türkiye’nin
20
Click here to unlock PDFKit.NET