SlideShare a Scribd company logo
1 of 60
Download to read offline
Generated by PDFKit.NET Evaluation




                                                      SAYI 31 BAHAR 2011




Click here to unlock PDFKit.NET
                                     TÜRKİYE’DEN KADIN MANZARALARI
Generated by PDFKit.NET Evaluation




Click here to unlock PDFKit.NET
Generated by PDFKit.NET Evaluation




                                                             İÇİNDEKİLER KULE 31

              KOÇ ÜNİVERSİTESİ
                 ADINA SAHİBİ
              Prof. Dr. Umran İnan

             YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
                  Ayça Yürük

                    EDİTÖR
                 Enis Demirbağ

              GÖRSEL YÖNETMEN
               Selma Pakdamar

            KATKIDA BULUNANLAR
           Aslı Karataş, Aykut Karadere,
          Ayşenur Ateş, Burak Demirağ,
           Beyza İşler, Çağla Güneşler,     2   REKTÖRÜMÜZÜN MESAJI                 31   KADIN MÜHENDİSLERİN GÖZÜ YÜKSEKTE
         Dudu Karaman, Ezgi Arık, Gizem
         Göğüş, Hasan Mert Yılmaz, İpek     3   ÖĞRENCİ KONSEYİ BAŞKANI MESAJI      32   RENKLİ BİR KADININ HİKAYESİ: ALYOŞA
           Okucu, Leyla Atay, Melis Enç,
          Seçil Akan, Senem Ener Turan,     4   TÜRKİYE’DEN KADIN MANZARALARI
                                                                                    36   KAMPÜSTE YETENEKLİ BİR YAZAR
             Simru Kavak, Şahin Top
                                            6   TÜRKİYE’DE KADININ DURUMU
                                                                                    38   MOBBING’İN SINIRLARI NELERDİR?
           OFSET HAZIRLIK VE BASKI         10   TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ
               Gezegen Tanıtım                                                      40   MEZUN PROFİLİ
                                           14   JUDITH BUTLER VE QUEER YOLDAŞLIĞI

                   YAPIM                   16   CAM TAVANA TAKILAN KADINLAR         42   YAZ OKULUNDA CAZİP PROGRAMLAR
           Demirbağ Yayın ve Tasarım
             info@demirbag.net             20   KADIN İSTİHDAMINDA SINIFTA KALDIK   44   UNDP İLE KOÇ ÜNİVERSİTESİ’NDEN ANLAMLI İŞBİRLİĞİ

                                           24   KADINLAR VE REKABET                 48   GLODEM’DE YENİ DÖNEM
                 YAYIN KURULU
             Ahu Parlar, Bilgen Bilgin,                                             50
                                           26   PERAKENDE SEKTÖRÜ MERCEK ALTINDA         SÖYLEŞİ: MOZHAN KHADEM
          Demircan Canadinç, Ebru Tan
           Hayati Çitaklar, Lemi Baruh     28   KOÇ ÜNİVERSİTESİ ENSTİTÜLERİ        54   KAMPÜSTEN NOTLAR
          Mine Çağlar, Murat Bozluolcay
           Nazmi Ağıl, Özden Gür Ali,
            Sanem Yükselsoy Tekcan,
         Süleyman Onay, Şevket Ruacan,
                  Zeynep Başak,
              Zeynep Derya Tarman,
                 Zeynep Odabaşı

              KOÇ ÜNİVERSİTESİ
               Rumelifeneri Yolu
             34450 Sarıyer İstanbul
               Tel: 0212 338 1000
                www.ku.edu.tr
                kule@ku.edu.tr




Click here to unlock PDFKit.NET                                                                                                      1
Generated by PDFKit.NET Evaluation

      REKTÖRÜN MESAJI




                  Merhaba...
                  Kule’nin bahar sayısında, Sait Faik’in deyimi ile ‘kiraz mevsimine’        bu sorumluluğun bilinciyle, 2010 yılının başında Koç Üniversite-
                  yaraşır bir konuyu sayfalarımıza taşıdık... 8 Mart vesilesi ile Kule’nin   si Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma ve Uygula-
                  odağında “Türkiye’de kadın” meselesi bulunuyor.                            ma Merkezi’ni (KOÇ-KAM) kurduk. Bir seneden az bir süre olması-
                                                                                             na rağmen KOÇ-KAM çatısı altında çok değerli projeler yapılıyor,
                  Türkiye’de kadınlar serbest mesleklerde ve akademik hayatta ol-            araştırmalara destek sağlanıyor, konferanslar düzenleniyor ve di-
                  dukça yüksek oranlarda başarıyla temsil edilmesine rağmen, bu              ğer benzer merkezler ile ortaklıklar planlıyor. Bu merkezimizin ça-
                  olumlu durumun hayatın her alanına yayıldığını söylemek müm-               lışmalarını ve sonuçlarını önümüzdeki dönemlerde büyük bir he-
                  kün değil. Ne yazık ki ülkemizdeki kadınlarımızın dörtte biri okuma        yecanla bekliyor olacağız.
                  yazma bilmiyor. Özellikle az gelişmiş bölgelerdeki kadınların duru-
                  mu en önemli insani ve toplumsal gelişme sorunu olarak karşımı-            Yine bizden, Koç Üniversitesi’ndeki kadınlardan güzel bir haber:
                  za çıkıyor. 2008’de Türkiye, UNDP’nin İnsani Gelişme Endeksi’nde           Koç Üniversitesi Executive MBA (EMBA) Programı, Financial Times
                  177 ülke içinde 84’üncü, Cinsiyeti Geliştirme Endeksi’nde de 93
                                                                                             tarafından hazırlanan ve dünyadaki EMBA programlarının değer-
                  ülke arasında 90’ıncı sırada yer aldı. Böylesine bir manzarayı hiçbi-
                                                                                             lendirildiği 2010 yılı sıralamasında, bir önceki seneye göre altı sıra
                  rimizin kabul edemeyeceği açıktır.
                                                                                             yükselerek, 57’inci oldu. Daha önemlisi; aynı listede ‘kadın öğretim
                                                                                             görevlisi oranı’ başlığında da %44 ile dünyada birinci sırada yer al-
                  Dünya Bankası verilerine göre 2008’de 186 ülke içinde kadınların
                                                                                             manın mutluluğunu yaşıyoruz.
                  işgücüne katılma oranı Türkiye’den düşük olan sadece 11 ülke var.
                  1980 Türkiye’de kadınların işgücüne katılma oranı %32’den %25’e
                                                                                             Geçtiğimiz dönemin önemli gelişmelerinden biri de, İngilizce Ha-
                  düşmüş, aynı dönemde kadınların işgücüne katılımının dünya or-
                                                                                             zırlık (ELC) sınıfımızın derslerini tekrar ana kampüsümüze getirmek
                  talaması %50’den %52’ye yükselmiş. Toplumumuzun yarısını oluş-
                                                                                             oldu. Böylelikle bu üniversitemizin en yeni öğrencilerinin bir an
                  turan kadınlarımızın konumlarının yükseltilmesi için hepimizin
                  üzerine düşen görevler olduğunu unutmamalıyız. Unutmamalı-                 önce gerçekten muhteşem kampüsümüze gelmeleri ve üst sınıf-
                  yız ki burada kaybedenler sadece geri bırakılan kadınlarımız de-           daki kardeşleriyle kaynaşmaya başlamalarını sağlamış olduk. Batı
                  ğil ama aynı zamanda onların katkı ve becerilerinden mahrum                Kampüsümüzü de mükemmel bir yurt mekanı olarak kullanmaya
                  olan bütün toplumumuzdur. Yani kadınlarımızın durumlarını dü-              devam edeceğiz.
                  zeltmek için çalışmak, hepimizin sadece onlara karşı görevi değil,
                  aynı zamanda da kendimize karşı bencil görevimizdir. Kadınları-            Kiraz çiçeklerinin açtığı bu mevsimin, beraberinde, tüm toplum-
                  mızın katkılarını hayata geçirememek ve tetikleyememek, iki kolu-          sal eşitsizliklere yönelik umut getirmesini diliyorum. Çalışmaları-
                  muz varken global sahnede sadece bir kolumuzu kullanarak mü-               nıza ve derslerinize odaklanırken, aynı zamanda kampüsümüzün
                  cadele vermek demektir ki böyle bir lüksümüz yoktur ve olamaz.             çeşitli avlularına yeni ektiğimiz kiraz ağaçlarının tadını çıkarmayı
                                                                                             da unutmayınız.
                  Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanabilmesi hedefine yönelik bi-
                  limsel ve uygulamalı araştırmalar yapmak, politikalar önermek              Prof. Dr. Umran İnan
                  konusunda üniversitelere büyük sorumluluklar düşüyor. Biz de               Rektör


       2
Click here to unlock PDFKit.NET
Generated by PDFKit.NET Evaluation

                                                                                                                                            ÖĞRENCİ KONSEYİ




                                                                                               Yeni hedeflere
                                                                                               odaklandık
                                                                                               Geçen dönem birçok yeniliği başarıy-
                                                                                               la uygulamaya geçiren Koç Üniversi-
                                                                                               tesi Öğrenci Konseyi, çalışmalarına
                                                                                               hız kesmeden devam ediyor.

      Öğrenci Konseyi olarak bu dönem birçok ilke imza atıp, akademik            rar verildi. Güz döneminde yapılan üç panel farklı sektörlerden ge-
      ve sosyal hayatımızı geliştirmeye yönelik projeler başardık. Okul          len mezunlarımızla yoğun bir katılımla gerçekleştirildi.
      idaresi tarafından gerçekleştirilen projelerde de hep yakın temas
      halinde bulunduk.                                                          Yeni bir Add/Drop sistemi üzerinde yapılan çalışmalarla öğrenci-
                                                                                 lerin ders seçimlerini daha kolay yapabilmeleri için çalışmalar hız-
      Öğrenci konseyleri Türkiye’de son dönemin en çok konuşulan ku-             landırıldı. CIT ile yapılan çalışmalarla kampüste kablosuz internet
      rumlarından biri oldu. Bu dönemde biz de YÖK Başkanlığı ile ya-            bağlantısı olmayan bölge kalmadı. Çoğu alandaki fotokopi maki-
      pılan toplantılar dâhil olmak üzere birçok görüşmelerde bulun-             neleri ve bilgisayarlar yenilendi, yeni alanlara bilgisayar ve printer-
      duk ve fikirlerimizi paylaştık. Koç Üniversitesi Öğrenci Konseyi ola-      lar yerleştirildi.
      rak öğrencilerin haklarını kollayan ve genişleten yapıların demok-
      ratik olarak güçlendirilmeleri gerektiğini belirttik. Ayrıca bu süreç-
                                                                                 Kütüphanemiz artan isteklere bağlı olarak öncelikle saat 02:00’ye
      te Koç Üniversitesi Öğrenci Konseyi’nin çoğu konuda epeyce yol
                                                                                 kadar çalışmaya başladı sonra da 24 saat açık bir merkez haline
      kat ettiğini ve daha fazlası için uğraşan bir kurum olduğunu gör-
                                                                                 getirildi. Gelişen metro hattına paralel olarak Darüşşafaka Metro
      mek beni mutlu etti.
                                                                                 Durağı’ndan düzenli servisler işlemeye başladı. Sürekli bahsi ge-
                                                                                 çen yüksek otomat fiyatları konusunda diğer üniversitelerdeki fi-
      Üniversitemizde son dönemde pek çok değişiklik gerçekleşti. Ön-
                                                                                 yatlar araştırılıp benzer oranlara getirildi. Gelecek senelere gü-
      celikle akademik olarak heyecan verici gelişmeler yaşandı. “Çift
                                                                                 zel bir hatıra kalması için tamamıyla Koç Üniversitesi’ne özgün bir
      anadal” imkânının yanı sıra artık “yan dal” imkânımız da var. Ge-
      niş yelpazedeki atılımlardan biri de lisede alınan eğitimin içeriğine      ajanda tasarımı yapıldı.
      göre bazı giriş derslerinden muaflık sınavlarının yapılacak olması.
                                                                                 Üniversite idaremizle birçok konuda yaptığımız düzenli toplantı ve
      Mezunlar Derneği ve Kariyer Merkezi ile ilişkilerimizi güçlendi-           fikir alışverişleriyle çoğu konuda uzlaşı sağlandı ve öğrenci hakla-
      rip “Mentorship” programının yeniden canlandırılmasını sağladık.           rına öncelik verildi. Bu dönemde de çalışmalarımıza hız kesmeden
      Mezunlar Derneği Lokali’nin mezun olmadan önce de öğrencilere              devam edeceğiz. Sağlık, başarı, mutlulukla dolu bir dönem geçir-
      belli saat aralıklarında açılmasına karar verildi. Kariyer Merkezimi-      meniz dileğiyle…
      zin daha fazla öğrenci odaklı olabilmesi için dönem boyunca çeşit-
      li fikir alışverişleri yapıldı. Yeni gelişmeleri çok yakında açıklayaca-   Süleyman Onay
      ğız. Mezunlar Paneli Serisi’nin iki dönem boyunca yapılmasına ka-          Öğrenci Konseyi Başkanı


Click here to unlock PDFKit.NET                                                                                                                            3
Generated by PDFKit.NET Evaluation




             TÜRKİYE’DEN
            KADIN
            MANZARALARI
            Cumhuriyet ile birlikte Atatürk’ün
            liderliğinde kadınlar pek çok hakka
            kavuşmasına rağmen ne yazık ki bu
            hakların çoğu ülkemizde yaşayan
            kadınların büyük bir bölümü için kâğıt
            üzerinde kalmaya devam ediyor.




            Dudu Karaman




       4
Click here to unlock PDFKit.NET
Generated by PDFKit.NET Evaluation




               Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan                 Koç Üniversitesi’nde görev yapan akademisyenler de kadın
               “Türkiye’de Kadının Durumu 2010 Aralık Raporu” açıklan-               çalışmaları ve toplumsal cinsiyet konularında son derece du-
               dı. Eğitim, sağlık, çalışma hayatı, bürokrasi ve siyasetteki ka-      yarlılar. Bu sayımızdaki dosya haberimizde kadınlarla ilgili ger-
               dın varlığının irdelendiği raporda ortaya çıkan tablonun par-         çekleştirdikleri başarılı çalışmalarla tanınan bazı hocalarımızın
               lak olduğunu söylemek mümkün değil. Rapora göre, halen                röportaj ve görüşlerine yer veriyoruz. Yaptığı bilimsel çalışma-
               dört milyona yakın kadın okuma-yazma bilmiyor. İş hayatına            ların yanı sıra anne ve çocuk eğitimi konusundaki çabalarıy-
               katılan kadın sayısı her yıl düzenli olarak azalıyor. Kadınların      la da Türk toplumunun yakından tanıdığı Prof. Dr. Çiğdem Ka-
               işgücüne katılma oranı 1990’da %34.1 iken bu oran 2009’da             ğıtçıbaşı ile Türkiye’de kadının durumu, ataerkil kültür, kadına
               %26’ya düşmüş. Zaten kadınların üçte biri sigortasız çalışı-          şiddet ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin aşılması için çözüm
               yor. Bürokrasideki üst düzey yöneticilerin yanlızca %7’si ka-         önerileri hakkında konuştuk. Yrd. Doç. Dr. Hülya Durudoğan
               dın. Türk Dışişleri’ndeki 110 büyükelçiden sadece 11’i kadın.         ve Prof. Dr. Bertil Emrah Oder KOÇ-KAM’ın gerçekleştirdiği ça-
               Türkiye’de kadın vali yok, 464 vali yardımcısından 10’u, 801
                                                                                     lışmaları bize anlattı. Ayrıca Hülya Durudoğan geçtiğimiz gün-
               kaymakamın 13’ü kadın. Üniversitelerde kadın öğretim ele-
                                                                                     lerde Türkiye’ye gelen feminizm, eşcinsellik kuramı, politik fel-
               manı oranı ise %41.5. Her dört profesörden biri kadın. 154 üni-
                                                                                     sefe ve etik konularındaki pek çok yayınıyla dünya çapında bi-
               versitenin sekizinde kadın rektör görev yapıyor. Cumhuriyet
                                                                                     linen Prof. Dr. Judith Butler’ın queer kavramı hakkındaki fikir-
               ile birlikte Atatürk’ün liderliğinde kadınlar pek çok hakka ka-
                                                                                     lerini sayfalarımıza taşıdı. Çalışma piyasalarında gözlemlenen
               vuşmasına rağmen ne yazık ki bu hakların çoğu ülkemizde ya-
                                                                                     cinsiyet farklılıklarının nedenlerini araştıran Yrd. Doç. Dr. Seda
               şayan kadınların büyük bir bölümü için kâğıt üzerinde kalma-
                                                                                     Ertaç elde ettiği sonuçları aktardı. Kadınların yükselmesinin
               ya devam ediyor. Türkiye’de kadınların kamusal alanda eği-
                                                                                     önündeki en büyük engellerden biri olan cam tavan sendro-
               tim görmeye başlamasıyla birlikte özellikle serbest meslek-
                                                                                     munu mercek altına aldık. Kadın yöneticilerin karşılaştığı so-
               lerde kadınların sayısı hızla artmasına rağmen daha gidilecek
                                                                                     runlarla ilgili araştırmalar yürüten Prof. Dr. Zeynep Aycan, cam
               çok yol var…
                                                                                     tavan sendromuyla ilgili yaptığı çalışmaları, Kariyer Merke-
               Farklı yaklaşımlarla farkındalık yaratmak                             zi Direktörü Selcen Yavuz ve Kariyer Merkezi İş Geliştirme Yö-
               Türkiye’nin en önemli hedeflerinden biri hayatın her alanın-          neticisi Özlem Ada Ülke de özel sektördeki deneyimlerini bi-
               daki toplumsal cinsiyet eşitliğinin desteklenmesi. Bu eşitliğin       zimle paylaştı. Koç Üniversitesi-TÜSİAD Ekonomik Araştırma
               sağlanabilmesi için hem tek tek bireylere hem de kurumla-             Forumu’na Nisan 2009’da katılan Dr. Sumru Öz’ün kadın istih-
               ra düşen görevler var. Bu sorumlulukla hareket eden Koç Üni-          damı hakkında bir makalesi de sayfalarımızda yer alıyor.
               versitesi, 2010 yılının başında Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Ça-
               lışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi’ni (KOÇ-KAM) kurdu.           Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için yapılacak daha
               Farklı yaklaşımlarla farkındalık yaratan merkez, ulusal ve ulus-      çok şey olduğunu, bunun için her birlikte çaba harcamamız
               lararası kuruluşlarla işbirliği içinde başarılı çalışmalar yapıyor.   gerektiğini yeniden hatırlattıktan sonra dosyamıza geçiyoruz.




Click here to unlock PDFKit.NET                                                                                                                           5
Generated by PDFKit.NET Evaluation




                Türkiye’de kadının durumu




                                                                                                      Türkiye’nin sosyal bilimlerdeki öncü
                                                                                                  kadınlarından biri olan Prof. Dr. Çiğdem
                                                                                                   Kağıtçıbaşı, Kule’ye ülkemizde kadının
                                                                                              durumunu, ataerkil toplum yapımızı ve kadına
                                                                                                          uygulanan şiddeti değerlendirdi.


                   Genel olarak Türkiye’de kadının ko-          ların oranı saptanmıştı. Bu meslekler o     elde ettiği batı ülkelerinde, “kadınlara
                   numunu, akademide ve serbest mes-            tarihlerde batıda çok düşük oranda ka-      uygun” meslek normlarının da bu uzun
                   leklerde kadınların durumunu nasıl           dın katılımı içeriyordu (örneğin ABD’de     sürede oluşmasıydı. Bu normlar, öğret-
                   değerlendiriyorsunuz?                        %2.3, Kanada’da %2.6, İngiltere’de %4.3,    menlik, hemşirelik, sekreterlik gibi mes-
                   Türkiye’de kadının konumu karmaşık bir       Almanya’da %8.5). Gelişmiş sanayileşmiş     lekleri kadınlara yakıştırırken bunların
                   görünümdedir. Bu özellikle yurtdışın-        16 ülkenin ortalaması %5.7’di. Bu 16 ül-    dışındaki mesleklere kadınların girmesi-
                   dan gelen gözlemcileri her zaman şa-         kenin içinde bu beş serbest meslekte en     ni zorlaştırıyordu.
                   şırtmıştır. Ülkemizde kadınların konu-       yüksek kadın katılımı %13 oranında İs-
                   munda bir uçurumdan bahsedebiliriz.          veç ve İsrail’de görülüyordu. Aynı araş-    Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde
                   Olumlu taraftan başlarsak Türkiye’de ka-     tırmada Türkiye’de bu mesleklere kadın      ise kadınlara eğitim ve çalışma yaşamı
                   dınların serbest mesleklerde ve akade-       katılımı ise %25 olarak tespit edildi ve    çok daha yakın zamanlarda açıldı. Ama,
                   mide çok iyi temsil edildiğini söyleyebi-    bu dünyadaki en yüksek orandı.              hangi tür mesleklerin “kadınlara uygun”
                   liriz. Kadınlarımızın saygın serbest mes-                                                olduğuna dair normlar oluşmamış oldu-
                   leklerde temsil oranı Avrupa’daki ve         1970’li yıllarda sadece Türkiye’de değil,   ğundan, kapılar açılınca, her alanda açıl-
                   Amerika’daki oranların üstünde. Ame-         bütün gelişmekte olan ülkelerde saygın      dı. Dolayısıyla, esas ayırım çalışan ka-
                   rikalı sosyolog Blitz tarafından 1970’ler-   mesleklere kadın katılımı gelişmiş ül-      dın - çalışmayan kadın olarak ortaya çık-
                   de global ölçekte yapılan bir araştırma-     kelerden daha yüksekti. Bunun neden-        tı. Çalışan kadının ise örneğin diş dok-
                   da doktorlar, diş hekimleri, mühendisler,    lerinden biri, kadınların oy verme, eği-    toru olması ya da öğretmen olması farkı
                   mimarlar ve hukukçular arasında kadın-       tim alma gibi hakları uzun bir süre önce    üstünde pek durulmadı. Cumhuriyetin


       6
Click here to unlock PDFKit.NET
Generated by PDFKit.NET Evaluation




                                                                                                                           Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı


      kurulmasıyla birlikte Türkiye’de kadınlar       müdür az. Üniversitelerde kadın rektör         Programı (UNDP) İnsani Gelişme Endek-
      kamusal eğitimden yararlanma hakkına            ve dekan sayısı az. Bu, kadınların kendi-      si (IGE) bu farklılıkları açıkça ortaya ko-
      kavuştu. Bu sayede özellikle kentli ka-         lerinin istememesinden de kaynaklana-          yuyor. 1996 yılında hazırlanan Türkiye
      dınlar orta ve yüksek öğretime katılma          biliyor. Erkeklerin kadın yöneticinin al-      raporunda şöyle bir durum görülüyor-
      fırsatı elde ettiler. Çünkü onların, özellik-   tında çalışmak istememesi de gündeme           du: Gelişmiş yörelerde kadınlarla erkek-
      le yüksek eğitime ulaşması kırsal kesim-        gelebiliyor. Özel sektörde bu yaklaşım         ler arasında IGE bakımından aşağı yuka-
      deki erkeklerin eğitime ulaşmasından            daha yaygın olabiliyor. Cam tavan dev-         rı fark yokken gelişmemiş yörelerde çok
      daha kolaydı. Mesleklere yönelik norm-          reye giriyor. Kadın başarılı oluyor ama        büyük fark var. Bundan çıkartılabilecek
      lar da henüz oluşmadığı için kentsel ka-        yükselemiyor.                                  en önemli sonuç, en gelişmiş ve en az
      dınlar çeşitli mesleklerdeki eksiklikleri                                                      gelişmiş bölgeler arasındaki farkın, ka-
      doldurdular.                                    Madalyonun öteki yüzüne baktığı-               dınlar için erkeklerden çok daha fazla ol-
                                                      mızda ortaya çıkan tablo nasıl?                duğudur.




                                                                                                       84
      Günümüzde de Türkiye’de serbest mes-            Madalyonun öteki yüzünde kadının ko-
      leklerde kadın oranları çok yüksektir.          numu hiç iyi değil. Kadın - erkek oku-
      Türkiye’deki hukukçuların %33’ü, mi-            ma yazma oranları arasında ciddi bir
      marların %36’sı, mühendislerin %13.5’i,         fark var. Türkiye’de halen her beş ka-
      diş hekimlerinin %39’u, profesörlerin           dından biri okuryazar değil. Özellikle
      %23’ü, hekimlerin %26.7’si kadın. Ör-           1970’li yıllardan itibaren gittikçe daha
      neğin Amerika’da ise hukukçuların               muhafazakârlaşan bir Türkiye görüyo-
      %22.7’si, mimarların %12’si, mühendisle-        ruz. İmam Hatip Liseleri’nin ve Kuran
      rin %8.6’sı, diş hekimlerinin %9’u, profe-      kurslarının sayısının hızla artması ve
      sörlerin %18.7’si, hekimlerin %27.8’i ka-       dini mobilizasyon ataerkil değerlerin               Türkiye 2008’de İnsani Gelişme Endeksi’ne
      dın. Görüldüğü gibi çok belirgin farklı-        daha da güçlenmesine yol açtı. Örne-                göre 177 ülke içinde 84. sıradaydı.
      lıklar var. Oranları Amerika ile karşılaştır-   ğin, Prof. Yılmaz Esmer’in bir araştırma-
      dım, çünkü İskandinav ülkeleri hariç Av-        sı ülkemizde gençlerin yaşlılardan daha
      rupa ülkeleri daha da geride. Bizim ülke-       dindar olduğunu gösteriyor. Bu tu-             Bu durum halen de devam ediyor. Az
      mizde akademide de kadınların durumu            haf bir durum ve son on yıllardaki “top-       gelişmiş bölgelerdeki kadınların yok-
      çok iyidir. Avrupa’da pek çok genç kadın        lum mühendisliği”ne işaret ediyor çün-         sunluğu Türkiye’nin en önemli insa-
      üniversitede görev yapıyor ama onların          kü normal olarak bir toplumda yaşlılar         ni gelişme sorunudur. 2008’de Türki-
      ne kadarının profesör olacağı belli değil.      gençlerden daha dindardır.                     ye IGE’de 177 ülke içinde 84. sıradayken
      Çünkü orada çok hiyerarşik bir yapı var.                                                       aynı yıl yine UNDP’nin Cinsiyeti Geliştir-
                                                      Türkiye’de kadının konumu büyük çe-            me Endeksi’nde (CGE) 93 ülke arasında
      Kadınlar serbest mesleklerde yüksek             şitlilik gösteriyor. Bu çeşitliliğin altında   sondan üçüncü olarak 90. sıradaydı. Bü-
      oranda temsil ediliyor ama aynı du-             yatan en belirgin eşitsizlik de bölgesel-      tün bunlar da daha önce konuştuğumuz
      rumun yönetim kademeleri için söz               dir. Yaygın kır-kent farklılığı bütün top-     serbest mesleklerdeki kadının konu-
      konusu olduğunu söyleyemeyiz de-                lum için söz konusu olmakla birlikte           muyla bağdaşmayan bambaşka bir tab-
      ğil mi?                                         bazı bölgelerde çok daha fazladır. Böl-        loyu ortaya koyuyor. Ülkemiz ekonomik
      Kadınlar yönetime çok fazla katılamı-           gesel farklılıklar da çok büyüktür. Örne-      gelişme bakımından iyi bir durumda ol-
      yor. Bu her yerde görülüyor. Mesela öğ-         ğin eğitim, gelir ve sağlık göstergeleriy-     masına rağmen sosyal gelişme açısın-
      retmenler arasında kadın çok ama kadın          le belirlenen Birleşmiş Milletler Gelişme      dan aynı şeyi söyleyemeyiz.



Click here to unlock PDFKit.NET                                                                                                                           7
Generated by PDFKit.NET Evaluation




          Ataerkil kültür ve kadına şiddet
          Erkeğin sürekli erkekliğini ispat etmek zorunda hissetmesi şiddeti de
          beraberinde getirebiliyor ve bu şiddet kadına da yönelebiliyor.



                                                                  Kadınlık-erkeklik kimlikleri ve ataerkil dünya               ve ona yakınlık hissederek kadınlık rollerini öğrenir,
                                                                  görüşü hakkında neler söylemek istersiniz?                   kadınlık kimliğini geliştirir.
                                                                  Dünyanın çok büyük bir kısmında hem ataerkil hem
                                                                  de atasoylu toplumlar vardır. Sosyo-ekonomik ge-             Erkek çocuğun da babasıyla özdeşleşebilmesi ge-
                                                                  lişmeyle bazı toplumlar ataerkil kültürü en azından          rekir. Erkek çocuğun babasıyla özdeşleşebilmesi
                                                                  bir dereceye kadar aşmışlar, diğerlerinde ise ataerkil       için kendisini ona yakın hissetmesi lazım. Eğer baba
                                                                  kültür hâlâ çok baskın. Ataerkilliğin temelleri basit        sertse, çoğu zaman evde değilse, evde olduğu za-
                                                                  tarım toplumunun oluşması ve yerleşik hayata ge-             manda da çocuğa yakınlık göstermiyorsa ve onun-
                                                                  çilmesiyle ortaya çıkıyor. Ondan önceki avcı ve top-         la vakit geçirmiyorsa, burada bir rol modeli eksikli-
                                                                  layıcı toplumlarda kadın - erkek farklılıkları o kadar       ği ortaya çıkabiliyor. Erkek çocuk “kadın dünyasın-
                                                                  belirgin değil. Çünkü kadınların ve erkeklerin birbi-        da” yaşıyor. Bu durum ergenlik ve sonrasında rahat-
                                                                  rine benzer faaliyetleri var. Tarımın başlaması, köy-        sızlıklar yaratabiliyor. Erkek, eksiklik hislerini bastı-
                                                                  lerin kurulması ve insanların artık göçebe olmak-            rarak telafi etme ihtiyacı duyuyor, maşizme, maço
                                                                  tan çıkıp yerleşmeleriyle kadın-erkek faaliyetleri çok       davranışlara, şiddete yöneliyor. Erkekliğini bir yerde
                                                                  kökten bir iş bölümüyle ayrılıyor. Erkeğin evin dışın-       kendine ispat etme ihtiyacı duyuyor. Tabii bunlar bi-
                                                                  daki faaliyetleri bu iş bölümünün belirginleşmesine          linçaltı psikolojik süreçler ve kendisi bunun farkında
                                                                  yol açıyor. Yerleşik tarım toplumlarında ataerkil de-        değil ama özellikle şiddete yönelik davranışlar bu
                                                                  ğerler çok önemlidir. Ortadoğu’da ortaya çıkan üç            şekilde ortaya çıkabiliyor.
                                                                  tek tanrılı din de ataerkil değerleri pekiştiriyor. Kül-
                                                                  türün dayanıklılığı ve değişmeye direnmesi de var.           Özellikle Akdeniz’deki ve Latin Amerika ülkelerindeki
                                                                                                                               maço kültür, bizdeki kabadayılık, “at, avrat, silah” sem-
                                                                  İşte bugün bununla karşı karşıyayız. Toplumsal cin-          bolizmi hep erkekliği ortaya koyucu ifadelerdir ve as-
                                                                  siyet cinsellikle ilgili değildir. Bir toplumdaki cinsiyet   lında bir eksiklik hissinin telafisidir. Bu nedenle bazı
                                                                  rolleridir; kadınlığın ve erkekliğin bir toplumda na-        psikologlar erkeklerin özellikle çocuk bakmasının, ço-
                                                                  sıl tarif edildiği, nasıl görüldüğüdür. Bunu ilkokul ki-     cuğa yakın olmasının çok önemli olduğunu söylüyor.
                                                                  taplarında dahi görürüz. Baba dışarıda çalışır, anne         Örneğin İskandinav ülkelerinde annelik izni olduğu
                                                                  mutfakta yemek yapar, çocuklara bakar. Buralardan            kadar babalık izni de oluyor. Özellikle bebeğe bakan
                                                                  yola çıkarak kadının düşük statüsü ve kadına şiddet          erkeklerin insancıl taraflarının çok daha fazla geliştiği
                                                                  olgusunu vurgulamak istiyorum. Ne oluyor da olay             görülüyor. Çocukla babanın zaman geçirmesi, yumu-
      Bazı mesleklerde kadın oranı
                                                                  kadına şiddete dönüşüyor? Bu konuda temel sorun              şak sevgi ilişkisi kurması, bir yerde erkeği de besliyor,
       Meslek                  Türkiye           ABD              aslında erkeğin sorunudur.                                   psikolojik sağlığını pekiştiriyor.
                                 %                %
       Hukukçular                 33              22.7            Kadına şiddet neden aslında erkeğin sorunudur                Çünkü erkeğin kendisini sürekli “ispat etmek” zorun-
       Mimarlar                   36             12.6             ve bu nasıl oluyor, konuyu açar mısınız?                     da hissetmesi şiddeti de beraberinde getirebiliyor
       Mühendisler                13.5           8.6              Geleneksel toplumda kadın erkek rolleri kesin çizgi-         ve bu şiddet davranışı kendinden daha güçsüze, ka-
                                  39
                                                                  lerle ayrılmıştır. Keskin bir rol dağılımı ve iş bölümü      dına ve çocuğa yönelebiliyor. Bu yüzden de özellik-
       Diş Hekimleri                             9
                                                                  çok belirgindir. Erkek ev işi yapmaz, çocuk bakmaz,          le baba ve erkek çocuk ilişkisi çok değerli. Bunları dü-
       Profesörler                23             18.7
                                                                  yemek yapmaz ve dışarıda çalışır. Cinsiyet rolleri           şününce, toplumumuz ataerkil değerlerden ne ka-
       Hekimler                   26.5           27.8             özellikle üç, dört yaşından itibaren belirginleşir. Ço-      dar kurtulursa o kadar iyidir diyebiliriz. Erkek, çocuğa
      (İnsani Gelişme Raporu, Türkiye, 1996, sf. 55, Kadın Sta-   cuk yetişkinle kendini özdeşleştirerek kimliğini oluş-       bakmaz, çocukla oynamaz gibi yaklaşımlar ne kadar
      tüsü Genel Merkezi, 2007)                                   turur. Kız çocuk annesini taklit ederek, onu görerek         çabuk terk edilirse, herkes için o kadar yararlı olur.


       8
Click here to unlock PDFKit.NET
Generated by PDFKit.NET Evaluation


                            Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı: Eşitlikçi,
                        demokratik, birbirini destekleyici ilişkiler,
                        hiyerarşik ilişkilerden daha iyidir ve herkes
                               için çok daha mutluluk sağlayıcıdır.




      Çözüm eğitimde
      Kadınları evden çıkarıp, onların farkındalığını artırıcı, haklarını anlamalarını
      sağlayıcı, çocuk yetiştirmesinden beslenmeye kadar çeşitli konularda onları bil-
      gilendirici eğitimlere ihtiyaç var.


      Türkiye’de kadın konusunda her alanda ge-                Kadınlar eğitim aldıklarında ve buna uygun iş-
      lişme sağlanabilmesi için öncelikli olarak ne-           lerde çalıştıklarında, aile içindeki konumları çok
      ler yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz?                daha iyi oluyor. Eşleriyle daha eşitlikçi ve daha
      Türkiye’de cinsiyet farklılıklarının altında ya-         demokratik ilişkiler kuruluyorlar.
      tan temel etken eğitimdir. Bu yüzden de eği-
      tim anahtar bir role sahiptir. Örgün eğitimin ya-        Ataerkil dünya görüşünde erkek kadına imkan
      nında yaygın eğitim, yetişkin eğitimi çok önem-          sağlamaz, kadının gelişmesini istemez. Çün-
      li. Bizim toplumumuzda 25 yaş üstü yetişkin nü-          kü kendi iktidarı tehlikeye girer. Ama bu yetiş-
                                                                                                                        1997’den itibaren sekiz yıllık zorunlu eğitime
      fusun okullaşma düzeyi ortalaması hala altı yı-          kin ilişkilerine hiyerarşik bir bakış açısıdır. Aslın-
                                                                                                                        geçilmesiyle birlikte kız çocukların eğitiminde
      lın altında. Dolayısıyla yetişkinlerin desteklen-        da demokratik ilişkiler, hiyerarşik ilişkilerden çok
                                                                                                                        önemli kazanımlar elde edildi.
      mesi, örgün eğitim dışına çıkmış olan kesimin,           daha tatmin edicidir. Bir erkeğin emir verece-
      özellikle de kadınların eğitilmesi lazım. Milli Eği-     ği değil, dertleşebileceği, duygu ve düşünceleri-
      tim Bakanlığı’nın Halk Eğitim Merkezleri her yö-         ni paylaşabileceği bir karısı olması ona daha faz-
      rede yaygın ve çok iyi bir altyapıya sahip. Oralar-      la psikolojik tatmin sağlar. Sürekli etrafa emir ve-
      da meslek eğitimi, ebeveynlik vb. eğitimler ya-          rerek mutlu olunamaz. “Erkekler kendi iktidarın-
      pılabilir. Örneğin, benim de faal olduğum Anne           dan vazgeçmek istemiyor” düşüncesi çok yay-
      Çocuk Eğitim Vakfı’nın (AÇEV) yetişkinlerle yaptı-       gındır; doğrudur da, ama aslında öyle olmaması
      ğı eğitimlerin çok yararlı olduğu saptanmıştır. Bu       gerekir. Çünkü o iktidar fazla matah bir şey de-
      gibi programlar daha fazla olmalı. Kadınları ev-         ğil. İktidar insanı mutlu değil ancak güçlü hisset-
      den çıkarıp, onların farkındalığını artırıcı, hakları-   tirebilir. Eşitlikçi, demokratik, birbirini destekle-
      nı anlamalarını sağlayıcı, çocuk yetiştirmesinden        yici ilişkiler hiyerarşik ilişkilerden daha mutluluk
      beslenmeye kadar çeşitli konularda onları bilgi-         sağlayıcıdır. Bu, ana baba çocuk ilişkisinde de eş
      lendirici eğitimlere ihtiyaç var.                        ilişkisinde de böyledir. Bunun erkekler tarafın-
                                                               dan anlaşılmasında yarar var. Çünkü bundan ka-
      Kızların ileri düzeylerde okuması lazım. 1997’den        zanacakları çok şey var. O zaman erkekliklerini is-
      itibaren sekiz yıllık zorunlu eğitime geçilmesiy-        pat etme ihtiyacını daha az hissedecekler. Yay-
      le birlikte kız çocukların eğitiminde önemli kaza-       gın yetişkin eğitiminde insan ilişkilerinin bu yön-
      nımlar elde edildi. Fakat daha bu konuda katedi-         leriyle ilgili farkındalık yaratılabilirse, toplumu-
      lecek çok mesafe var. Sekiz yılın üstünde de kız-        muzda kadın da erkek de bundan büyük yarar
      ların eğitim alması ve mesleğe yönelmesi lazım.          görecek.


Click here to unlock PDFKit.NET                                                                                                                                           9
Generated by PDFKit.NET Evaluation




               Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin
               farkında mısınız?                                                                     Yrd. Doç. Dr. Hülya Durudoğan
                                                                                                     ve Prof. Dr. Bertil Emrah Oder
                                                                                                     ile KOÇ-KAM’ın kuruluşundan
                                                                                                     bugüne gerçekleştirilen çalışmaları
                                                                                                     konuştuk.




                Türkiye’de sosyal politika alanlarındaki        KOÇ-KAM tarafından hazırlanan ilk kitap         sak ne güzel olur” dediği Attila Bey’in,
                en önemli hedeflerden biri sosyal hayatın       “Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet Çalışmala-       “Siz önce bir konferans düzenleyin” sö-
                her alanındaki toplumsal cinsiyet eşitliği-     rı: Eşitsizlikler, Mücadeleler, Kazanımlar”ın   zünün ardından harekete geçtiklerini an-
                nin desteklenmesidir. Toplumsal cinsiyet        çıkması nedeniyle Yrd. Doç. Dr. Hülya Du-       latıyor. Durudoğan aynı toplantıda Bertil
                eşitliğinin sağlanabilmesi hedefine yö-         rudoğan ve Prof. Dr. Bertil Emrah Oder ile      Emrah Oder ile tanışmış, daha sonra De-
                nelik bilimsel ve uygulamalı araştırmalar       bir araya geldik. Bu kitap aynı zamanda         niz Yükseker ve Fatoş Gökşen onlara ka-
                yapmak, politikalar önermek konusunda           Koç Üniversitesi Yayınları’nın toplumsal        tılmış. Kısa sürede bir konferans komite-
                üniversitelere büyük bir sorumluluk dü-         cinsiyet konusundaki ilk eseri. Durudo-         si haline gelmişler ve düzenli aralıklarla
                şüyor. Bu sorumluluğun bilinciyle hare-         ğan ve Oder ile kitabın hazırlık sürecinin      toplanmışlar. Yaklaşık bir yıl süren çalış-
                ket eden Koç Üniversitesi, 2010 yılının ba-     yanı sıra KOÇ-KAM’ın kuruluşu ve gerçek-        maların ardından da “Türkiye’de Toplum-
                şında Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalış-        leştirdiği çalışmalar hakkında konuştuk.        sal Cinsiyet Çalışmaları: Eşitsizlikler, Mü-
                maları Araştırma ve Uygulama Merkezi’ni                                                         cadeleler, Kazanımlar” başlıklı konferans
                (KOÇ-KAM) kurdu. Bilimsel araştırmalar          Adım adım KOÇ-KAM                               gerçekleştirilmiş.
                yapmak, eğitim programları oluşturmak,          Binnaz Toprak, Bertil Emrah Oder ve Fuat
                farkındalık artırıcı bilimsel etkinlikler or-   Keyman’ın katıldığı, 2007’de düzenlenen,        İlk konferans
                ganize etmek, bunu sağlamak için ulusal         türban konusundaki panel sırasında te-          Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetle-
                ve uluslararası kurumlarla iletişim kurmak      sadüfen Koç Üniversitesi’nin eski rektörü       ri Araştırma Merkezi’nde, 28-29 Kasım
                amacıyla kurulan KOÇ-KAM, az zamanda            Attila Aşkar ile yan yana oturduğunu an-        2008’de düzenlenen konferansa aka-
                çok yol aldı.                                   latan Hülya Durudoğan, “Bir merkez kur-         demisyenler, kadın konusunda çalışan


       10
Click here to unlock PDFKit.NET
Generated by PDFKit.NET Evaluation




      STK’lar ve halk büyük ilgi gösterdi. Konfe-        lıklı konferans, kitap da dahil olmak üze-      Danışmanlar ve Danışma Kurulu’ndan olu-
      ransın açılış konuşmasını o dönemde BM             re yeni projelerin netleşmesini sağlamış.       şuyor. KOÇ-KAM Müdür ve Müdür Yardım-
      Kadına Karşı Şiddet Raportörü Prof. Dr. Ya-        Konferans, çeşitli üniversitelerden ve sivil    cısı, sırasıyla Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı
      kın Ertürk yaptı. Ertürk’ün yanı sıra Kadın-       toplumdan 36 konuşmacıyı bir araya ge-          ve Yrd. Doç. Dr. Hülya Durudoğan. Yöne-
      lara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenme-         tirmiş. Merkezin salonlarından taşan yo-        tim Kurulu’nun diğer üyeleriyse Prof. Dr.
      si Komitesi’nin (CEDAW) eski başkanı Prof.         ğun katılım, kadın hakları konusunda ya-        Sami Gülgöz, Prof. Dr. Zeynep Aycan, Prof.
      Dr. Feride Acar’ın da konferansa katıldığını       pılan hararetli tartışmaların kalıcı olma-      Dr. Dilek Barlas, Prof. Dr. Bertil Emrah Oder
      hatırlatan Oder, iki önemli Türk akademis-         sı arzusunu doğurmuş. Öncelikle konfe-          ve Yrd. Doç. Dr. Özlem Altan Olcay. Danış-
      yenin uluslararası düzeyde bu kadar üst            ransta bildiri sunan araştırmacıların bilim-    manlar ise, toplumsal cinsiyet konusunda
      konumlarda olmasının da dikkat çekici ol-          sel makalelerinin yer aldığı bir kitap hazır-   uluslararası düzeyde araştırma ve/veya ça-
      duğunu ifade ediyor. “Türkiye 1985 yılın-          lığına girişilmiş. Hülya Durudoğan, Fatoş       lışmalar yapan tanınmış akademisyenler-
      dan beri CEDAW’a taraf. CEDAW uluslara-            Gökşen, Bertil Emrah Oder ve Deniz Yük-         le sivil toplum kuruluşlarının üyelerinden
      rası hukukta kadın erkek eşitliği konusun-         seker tarafından derlenen kitapta, katılım-     oluşuyor. Koç Üniversitesi bünyesindeki
      da en önemli sözleşme. Bu sözleşmede               cıların bazılarının makalelerinin yanı sıra     üyeler ise, toplumsal cinsiyet konusunun
      cinsiyete dayalı ayrımcılık, pozitif ayrımcı-      konferansta olmayan birkaç farklı makale-       disiplinler arası yapısını yansıtacak şekilde
      lık, korumacı önlemler, kırsal alanda çalı-        ye de yer veriliyor.                            farklı bölümlerden geliyorlar.
      şan kadınlar ve kamu yönetimine katılan
      kadın işçiler gibi farklı kategorilere özgü        Kitap, Türkiye’de akademik hayatın öncü-
      önlemlere değiniliyor” diyor.                      leri arasında bulunan ve kadın çalışmaları
                                                         alanına yaptığı katkılarla adından söz etti-
      Türkiye kamuoyunda ve günlük yaşantı-              ren Prof. Dr. Nermin Abadan Unat’a adan-
      mızda sözleşmenin etkin olmadığına dik-            mış. Derleyicilerin sunuş ve teşekkürle-
      kat çeken Bertil Emrah Oder, hesap veri-           riyle başlayan kitabın Türkiye’de Kadın ve
      lebilirlik mekanizması yaratmayı amaçla-           Eğitim konulu ilk makalesi Prof. Dr. Çiğ-
      yan sözleşmenin öne çıkarılması ve her             dem Kağıtçıbaşı tarafından kaleme alın-
      beş yılda bir Türkiye tarafından sunulan           mış. Kitabın ana başlıklarıysa şöyle: Kadın-
      raporların mutlaka tartışılması gerektiği-         lar ve Erkekler: Kimlik ve Temsil; Kadın Ha-
      ni vurguluyor. “Çok güzel bir ekiple çalışa-       reketleri; Kadınlar, Kamusal Alan ve Siya-
      rak ilk başta düşündüğümüzden daha ge-             set; Hukukun Kadınlara Bakışı, Kadınların
      niş, Türkiye’de kadın çalışmalarındaki aka-        Hukuka Bakışı; Toplumsal Cinsiyet, Eğitim
      demik birkimi yansıtan ve tamamen inter-           ve Emek.
      disipliner bir konferans organize etmeyi
      amaçladık” diyor.                                  KOÇ-KAM’ın kuruluşu ve yapısı                      KOÇ-KAM tarafından hazırlanan ilk kitap
                                                         Koç Ünivesitesi Rektörü Umran İnan’ın              “Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları:
      “Konferans çok canlı geçti. Katılımın yük-         üniversiteye gelişi ve merkezin kurulması          Eşitsizlikler, Mücadeleler, Kazanımlar” çıktı.
      sek olması böyle bir akademik etkinliğe            konusundaki desteğiyle birlikte KOÇ-
      büyük ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor-              KAM’ın kuruluş çalışmaları da başlamış.
      du. Eleştirildiğimiz noktalar da oldu, ama         Türkiye’de toplumsal cinsiyet konularında       KOÇ-KAM, İnsani Bilimler ve Edebiyat Fa-
      genel olarak çok olumlu tepkiler aldık ve          önemli araştırmalar yapan kamu kurum-           kültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakül-
      herkes etkinliklerimizin devamını diledi-          ları, sivil toplum kuruluşları ve belli baş-    tesi, Hukuk Fakültesi ve Sosyal Bilimler
      ğini ifade etti” diyen Hülya Durudoğan da          lı devlet üniversitelerinde yer alan Kadın      Enstitüsü’nden toplumsal cinsiyet alanında
      konferansın ardından kitabı hazırlamaya            Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Mer-          çalışmak isteyen öğretim üyelerinin çalış-
      koyulduklarını anlatıyor.                          kezleri bulunuyor. Fakat vakıf üniversite-      ma ve araştırmalarıyla lisans, yüksek lisans
                                                         leri bu alanda şimdiye kadar fazla etkinlik     ve doktora öğrencilerinin faaliyetlerini bir
      İlk kitap                                          gösteremedi. Bu nedenle KOÇ-KAM’ın ku-          araya getiren akademik bir yapıya sahip.
      “Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet Çalışmala-          rulması büyük bir önem taşıyor. Merkezin        Mühendislik Fakültesi ve Hemşirelik Yük-
      rı: Eşitsizlikler, Mücadeleler, Kazanımlar” baş-   yönetim organları Müdür, Yönetim Kurulu,        sek Okulu’nda görevli olan ve toplumsal


Click here to unlock PDFKit.NET                                                                                                                              11
Generated by PDFKit.NET Evaluation




                                        cinsiyet konusuna akademik ilgi duyan öğretim         Cinsiyet Politikaları” konulu bir konferans orga-
                                        elemanlarıyla yüksek lisans ve doktora öğrenci-       nize edildi. Prof. Kandiyoti yüksek lisans öğren-
                                        lerinin KOÇ-KAM çalışmalarına katılımı da des-        cileriyle bir grup çalışması da yaptı. KOÇ-KAM
                                        tekleniyor.                                           tarafından düzenlenen diğer bir konferans ise
                                                                                              Amerikan Büyükelçiliği’nin de katkılarıyla yapı-
                                        Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Sertifika              lan, Prof. Philippa Strum’un (Woodrow Wilson
                                        Programı                                              Center Senior Scholar) “Kadınların Hakları İnsan
                                        Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Sertifika Progra-      Haklarıdır” başlıklı konferans oldu.
                                        mı, KOÇ-KAM’ın ilk girişimlerinden biri. Bu prog-
                                        ram, öncelikli olarak disiplinler arası ve çok di-    KOÇ-KAM tarafından gerçekleştirilen ikinci ça-
                                        siplinli bir yaklaşımla, toplumsal cinsiyet ve        lıştaya ise sadece kadınlara yönelik ve kadın ko-
                                        özellikle de kadın deneyimleriyle ilgili konulara,    nusunda çalışma yapan bazı sivil toplum kuru-
                                        tartışmalara, ihtiyaçlara yönelik akademik an-        luşları davet edildi. Sekiz sivil toplum kurulu-
                                        layış ve farkındalığın geliştirilmesi için kuruldu.   şu temsilcilsinin ve danışmanların katıldığı top-
                                        Program kapsamında verilen yaklaşık 15 ders           lantının ana teması Türkiye’de kadın gündemini
                                        var. Programdan beş ders seçen ve 2.70 ortala-        belirlemekti. Bu çalıştayın da son derece verimli
                                        ma tutturan öğrenciler mezun olurken sertifi-         geçtiğini belirten Hülya Durudoğan, KOÇ-KAM
                                                                                              olarak üniversitelerin yanı sıra STK’larla da işbi-
                                        ka almaya hak kazanıyorlar. “Sertifika programı-
                                                                                              riliği içinde kadın gündemini belirlemeye yöne-
                                        nın disiplinler arası olmasına çok özen göster-
        Prof. Dr. Bertil Emrah Oder,                                                          lik çalışmalarının devam edeceğini ifade ediyor.
                                        dik. Bu yüzden her alandan dersler veriyoruz”
        feminist bakış açılarının ve                                                          Yapılan çalışmalar sırasında Türkiye’de feminist
                                        diyen Hülya Durudoğan, zengin bir ders yelpa-
                                                                                              perspektifin olmadığı konusu üzerinde durul-
        feminist kuramın hukuk da       zesinin varlığının öğrencileri geliştirdiğine inan-
                                                                                              duğunu ve perspektifin yerleştirilmesi gerektiği
                                        dığını ifade ediyor. Program kapsamında erkek-
        dahil olmak üzere bütün                                                               hakkında hemfikir olduklarını da belirtiyor.
                                        lik üzerine de bir ders olduğunu belirten Bertil
        alanlarda yer alması gerekti-   Emrah Oder, bunun Türkiye’de çok nadir görü-
                                                                                              VKV Araştırma Fonu
        ğine dikkat çekiyor.            len bir durum olduğunu vurguluyor.
                                                                                              KOÇ-KAM toplumsal cinsiyet ve kadın çalışma-
                                                                                              larındaki herhangi bir temel alanda gerçek-
                                        Düzenlenen çalıştaylar ve etkileri
                                                                                              leştirilecek araştırma projelerini destekleme-
                                        KOÇ-KAM’ın gerçekleştirdiği etkinliklerden biri       yi hedefliyor. Merkezin “Toplumsal Cinsiyet ve
                                        de 2010 yılı Mart ayında diğer üniversitelerde-       Emek” okuma grubundan yüksek lisans ve dok-
                                        ki benzer merkezlerin temsilcilerinin davet edil-     tora öğrencileri de yararlanabiliyorlar. Akade-
                                        diği çalıştay oldu. Merkez tarafından düzenle-        mik bir zorunluluk olmadan gönüllü olarak top-
                                        nen bu ilk çalıştay, diğer üniversitelerin temsil-    lanan grup, karşılaştırmalı tarih ve toplum
                                        cilerine yalnız fikir ve deneyimlerini paylaşma       lisansüstü öğrencileriyle uluslararası ilişkiler li-
                                        imkânı sağlamakla kalmadı, aynı zamanda üni-          sansüstü ve doktora öğrencilerini bir araya geti-
                                        versiteler arası iletişim ve işbirliğinin nasıl ge-   riyor. Bu grup, ayda iki defa toplanarak kadın ve
                                        liştirileceğinin değerlendirilmesini de sağladı.      iş hayatı, toplumsal cinsiyet ve gelişim ile işgü-
                                        Merkez, ortak araştırmalarla uygulamaya yöne-         cü çalışmaları konularındaki seçilmiş akademik
                                        lik projeler gerçekleştirilmesi, deneyimlerin ve      makaleleri tartışıyor.
                                        fikirlerin paylaşılması amacıyla Türkiye’deki ka-
                                        dın çalışmaları merkezleri ve akademik prog-          KOÇ KAM’ın kuruluşundan beri yaşanan en gü-
                                        ramlarına ilişkin bir envanter hazırlamaya gö-        zel gelişmelerden biri de Vehbi Koç Vakfı (VKV)
                                        nüllü oldu. Ayrıca, KOÇ-KAM ile Sosyal Bilimler       tarafından merkeze önemli bir fon sağlanması
                                        Enstitüsü’nün yaptığı ortak bir çalışmayla Prof.      oldu. VKV Genel Müdürü Erdal Yıldırım, Merkez
                                        Dr. Deniz Kandiyoti’nin davet edildiği “Küresel       Yürütme Kurulu ile temasa geçerek KOÇ-KAM
                                        ve Yerel Arasında: Afganistan’daki Toplumsal          ile işbiriliği yapmak istediklerini ifade etti.


       12
Click here to unlock PDFKit.NET
Generated by PDFKit.NET Evaluation




                                       Yrd. Doç. Dr. Hülya Durudoğan, Toplumsal
                                       Cinsiyet Çalışmaları Sertifika Programı’nın
                                                disiplinler arası olmasına çok özen
                                                           gösterdiklerini söylüyor.



      Düzenlenen toplantıların ardından hem          yasa Mahkemesi düzeyinde hak ve öz-          erkeğin tanımı üzerinden kadının kendini
      akademik yönü olan hem de bu akade-            gürlük yorumunda etkili olabildiğini gö-     kurmasıyla olmuyor. Feminizm biyolojik
      mik yanı toplumsal katkıya dönüştürebi-        rüyoruz” diyor. Bu alanlarda da bir an       değildir, kafadadır. Kadın ama erkek kafalı
      lecek bir fon oluşturulmasına karar veril-     önce toplumsal cinsiyete dayalı eşitsiz-     kadın çok, özellikle bazı toplumlarda. So-
      di. Merkez olarak VKV’nin böyle bir fon        liklerin giderilmesi gerektiğini vurgulu-    nuçta çocukları da anneleri yetiştiriyor.”
      oluşturmasını büyük mutluluk ve mem-           yor.
      nuniyetle karşıladıklarını ifade eden Oder                                                  “Biz cinsiyetçi tutumların tasfiyesine yö-
      ve Durudoğan, başvuru şartlarının hazır-       Toplumsal algı olarak feminizm sözcüğü-      nelik akademik çalışmalar yapan bir mer-
      lanmasının ardından gelen projelerin de-       nün kullanılmasının tedirginlik yarattığı-   keziz, toplumdaki bir takım kalıpları üret-
      ğerlendirileceğini ifade ediyorlar. Henüz      nı belirten Durudoğan ve Oder, bu ko-        me ya da bir grup kadının toplandığı bir
      sayı kesinleşmemiş olmasına rağmen beş         nudaki ön yargıların aşılmasının önemi-      platform değiliz” diyen Oder, dersleri be-
      ya da altı projenin desteklenmesi plan-        ne dikkat çekiyorlar. Feminizmin marji-      lirlerken de bu noktadan hareket ettik-
      lanıyor. Bu alanda çalışan akademisyen-        nallikle özdeşleştirildiğini belirten Oder
                                                                                                  lerini ifade ediyor. Bu alanda daha önce
      lerin yanı sıra kaynak bulmakta zorlanan       şunları söylüyor: “Hukuk fakültelerinin
                                                                                                  üniversitelerde yüksek lisans düzeyinde
      doktora öğrencileri de programa başvu-         programlarında hem Amerika’da hem de
                                                                                                  çalışmalar olduğunu, sertifika programı-
      rabilecek. Böyle bir imkânın sadece Koç        Avrupa’da feminist kuram çoğunlukla bir
                                                                                                  nın ise sadece KOÇ-KAM tarafından uy-
      Üniversitesi’nde bulunduğuna dikkat çe-        ders olarak yer alır ya da sözgelimi mark-
                                                                                                  gulandığını belirtiyor. Programın diğer
      ken Oder, fon kullanım koşullarının mer-       sizm gibi feminizm de bir ideoloji olarak
                                                                                                  merkezlere ve üniversitelere örnek olabi-
      kezin amaçlarıyla örtüşecek şekilde tasar-     incelenir. Türkiye’de böyle bir yaklaşım
                                                                                                  leceğini dile getiriyor.
      landığını ifade ediyor.                        eksikliği var ve bu hukuk alanında son
                                                     derece belirgin. Ayrıca feminist hukuk ku-
                                                                                                  Feminist bakış açılarının ve feminist ku-
      Feminist perspektifin yerleştirilmesi          ramı konusunda Türkiye’de çok sınırlı sa-
      Koç Üniversitesi’nde de toplumsal cinsi-       yıda yayın var.”                             ramın hukuk da dahil olmak üzere bü-
      yet ve kadın çalışmaları konusunda bir                                                      tün alanlarda yer alması gerektiğine dik-
      merkezin kurulmasının bütün alanların          Kadın ve erkek olmanın insanlığı bölen       kat çeken Oder, ancak bu sayede ataer-
      yanı sıra hukuk disiplinine de önemli öl-      en en temel ayrım olmasına rağmen bu-        kil yaklaşımların eleneceğini ve farkında-
      çüde katkı sağlayacağını düşüdüğünü            nun en az konuşulduğunu ifade eden           lık yaratılabileceğini vurguluyor. Hülya
      ifade eden Bertil Emrah Oder, son yıllar-      Hülya Durudoğan da şunları söylüyor:         Durudoğan da her şeyin feminist bakış-
      da Medeni Kanun ve Ceza Kanunu’nda             “Fransız devriminden sonra ve aydınlan-      la ya da toplumsal cinsiyet ayrımcılığına
      yapılan değişikliklerin normatif düzey-        macı düşüncede esas olarak insan fik-        karşı bir bakış açısıyla okunmasının müm-
      de ataerkil kalıpların büyük kısmını ele-      ri ortaya çıkıyor. İnsan dediğimizde konu    kün olduğuna dikkat çekiyor. Her iki aka-
      diğini belirtiyor. “Fakat yargısal kararlara   kapanıyor gibi görülüyor. Amerika’da da      demisyen de KOÇ-KAM çatısı altında ger-
      baktığımızda bu ataerkil örüntülerin ha-       Afro-Amerikan diyoruz, zenci ya da neg-      çekleştirilecek çalışmaların üniversiteye
      len daha içtihatta, şiddete ilişkin dava-      ro demiyoruz problem yok diyorlar. Böy-      ve topluma pek çok katkı sağlayacağına
      larda, boşanma davalarında, hatta Ana-         le söylemekle, hepimiz insanız demekle,      inandıklarını da ifade ediyorlar.


Click here to unlock PDFKit.NET                                                                                                                 13
Generated by PDFKit.NET Evaluation




           Judith Butler ve Queer Yoldaşlığı
           Yrd. Doç. Dr. Hülya Durudoğan




           Feminizm, eşcinsellik kuramı, politik felse-
           fe ve etik konularındaki pek çok yayınıyla
           dünya çapında tanınan ve Uluslararası Ho-
           mofobi Karşıtı Buluşma etkinlikleri için Ma-
           yıs 2010’da Türkiye’ye gelen Prof. Dr. Ju-
           dith Butler, “Queer Yoldaşlığı ve Savaş Kar-
           şıtı Siyaset” temalı bir konuşma yaptı. Qu-
           eer, uzun zaman önce dolaşıma girmiş bir
           kavram olmasına rağmen Türkiye’de çok
           yaygın bir biçimde kullanılmıyor. Fakat eş-
           cinsel örgütlenmeleri birleştiren ve öteki-
           leştirmeye karşı tüm azınlıkları içine alarak
           yaygınlaşan Queer Hareketi, demokratik-
           leşme talepleri arttıkça sesini daha çok du-
           yuracağa benziyor.


           Toplumun gözünde
           “insan” olmak
           Hepimiz ilk başta içine doğduğumuz ve
           hiçbir şekilde denetleyemeyeceğimiz kül-
           türel normlar ve iktidar tarafından oluştu-
           rulur, bu normlar ve alan yoluyla belirleni-
           riz. Toplumsal cinsiyeti belirleyen normlar      teroseksüel eşcinselden, insan hayatı “o ka-     isimlerinden biri olan Judith Butler için, bu
           bizi ya erkek ya da kadın olmaya zorlar. Bu      dar insani olmayan” hayattan ayrılır. Oysaki     topyekûn konuşulmazlık alanları demokra-
           normlarla işleyen iktidar, belli türde özneler   hepimiz doğduğumuz anda başlayan ortak           tik bir toplumun inşası sürecinde sorun ya-
           yaratarak ve onların yeniden üretimine iliş-     bağımlı varoluşumuz ve toplumsallığımızın        ratan önemli bir noktadır. Çünkü hakkında
           kin koşulları düzenleyerek hareket eder. Bu      sonucu olarak bir başkasının -fiziksel anla-     konuşulamaz olan şey, bir bakıma “gerçek”
           bağlamda iktidara tabi olmak ve özneleşme        mının ötesinde her tür teması da kapsaya-        değildir ve “insan” tanımının dışındadır.
                                                            cak anlamda- “dokunuşu” karşısında “yara-
           arasında sıkı bir ilişki olduğu söylenebilir.
                                                            lanabilir” durumdayızdır. Gelgelelim, bu aslî    İdeolojiler, dayattığı sabit fikirlerle çeşit-
                                                            yaralanabilirliğimizin tanınmadığı durumda       li kimliklerin farklı biçimlerde dışlanmala-
           Toplumda özne olabilmek için her şeyden
                                                            toplumda yalnızca bazılarına insan gözüy-        rına, ötekileştirilmelerine ve hatta “yası tu-
           önce tanınmak yani tanınmayı sağlayan
                                                            le bakılır. Böylece kimi hayatların, kimi kim-   tulmaya değmez” şeylere indirgenmeleri-
           normlara uymak gerekir. Ne var ki, içinde
                                                            liklerin, kimi insanların hesaba katılmadığı,    ne sebep olur. Butler’a göre radikal demok-
           bulunduğumuz ortamda, belirli bir algının
                                                            bunların “hakkında konuşulamaz” olduk-           rasi anlayışıyla üstesinden gelinebilecek bu
           dünyayı sahiden temsil ettiği kabul edilir.
                                                            ları, hâkim söylemde “gerçek” olarak kabul       açmazda queer anahtar kavram olarak or-
           Bu yolla insan insan olmayandan, normal
                                                            edilmediği bir noktaya ulaşırız. İşte feminist   taya çıkar. Hatta queer, homofobi karşıtı bir
           olan patolojik olandan, erkek kadından, he-
                                                            düşün dünyasının 21. yüzyıldaki en yetkin        tavır olmanın da ötesine geçerek, çok geniş


       14
Click here to unlock PDFKit.NET
Generated by PDFKit.NET Evaluation




                                                                                   Queer, günümüzde yaygın olarak eşcinsel
                                                                                   anlamında kullanılıyor. Yurtdışındaki bir-
                                                                                   çok eşcinsel örgütlenme, kendisini “queer
                                                                                   örgütlenme” olarak tanımlıyor.



      bir anlam kazanır ve dışlanan tüm kimlikle-       yor. Bu yolla her tür normatif kimliğin kuru-      sanlıktan çıktığımız için, “insanlaşma”nın etik
      rin kesiştiği bir noktayı işaret eder.            cu olduğu kadar baskıcı ve dışlayıcı gücü-         ve siyasi aciliyeti kendini hissettirmektedir.
                                                        nü de etkisiz hale getirmeyi amaçlıyor. Şid-       Ona göre demokratik bir ülkede yaşamayı is-
      Kimlikleştirmeyen İttifak                         detin yeniden üretilmesine karşı çıkmak ve         temek, birlikte yaşamayı seçmediğimiz kişi-
      “Haklarından mahrum edilmiş tüm azınlık-          değişim için “tuhaf,” ezber bozan, normun          lerle beraber ve bizim için tamamıyla tanına-
      lar özgür olmadıkça, haklarından mahrum           dışında olduğu için “anlaşılamayan” saptır-        bilir olmayan insanlara karşı yükümlülüklere
      edilmiş hiçbir azınlık özgür değildir…” But-      malara başvuruyor. Queer, toplumsal cinsi-         sahip olmayı, beden ve toplumsal cinsiyetle
      ler, Homofobi Karşıtı Buluşma etkinliklerin-      yetleri ve cinsellikleri ne olursa olsun her-      ilgili ön kabullerimizi sarsan kişilerin hakları-
      deki konuşmasının girişinde öncelikle bu          kesi homofobiyle kavgaları uğruna bir ara-         na saygı duymayı kabul etmektir.
      düşünceyi vurguluyor. Buradan yola çıka-          ya getiriyor. Her türlü insanın bu amaç için
      rak salt cinsel tercihler ve toplumsal cinsi-     bir araya gelmesi ve kimlikleştirmeyen bir         Demokrasiye uygun tek pozisyon bize ta-
      yet düzlemini aşan geniş perspektifli que-        ittifakı betimlemesi queer’in en güçlü ma-         mamıyla yabancı olan, tanımadığımız ya
      er tanımlamasının boyutlarına değiniyor.          nası olarak ortaya çıkıyor.                        da “anlamadığımız” bir yabancıya karşı so-
      Butler’da Queer Hareketi belli politik amaç-                                                         rumlu olduğumuz durumdur. Cinsel azın-
      lar güden dinamik ve farklılaşmış bir olu-        Radikal demokrasi:                                 lıkları da kapsayan radikal demokrasinin
      şum olarak vücut buluyor. Uluslarötesi ola-       ‘İnsanlaşma’nın yolu                               ne anlama geldiğini düşünerek; bizim dü-
      rak düşündüğümüzde homofobi, mizoji-              Toplumdaki özne, bilgi iktidar normlarının         şünce tarzımızı değiştirmek için mücade-
      ni (kadın düşmanlığı) ve ırkçılıkla mücade-       içselleştirilmesiyle şekillenen bir model ola-     le eden, insan hayatı, insan cinselliği, arzu
      le etmeyi de amaçlayan, her türlü ayrım-          rak görülürse, sistem içinde “ben” diyen bi-       ve aşk alanını anlamamızı isteyenlere karşı
      cılık ve nefretle mücadele eden hareketin         rinin, “ben” tanımına uymayan herkesi dışla-       sorumluluklarımızı kabul etmemiz gerekir.
      bir parçası oluyor. Queer, bir kimlik olma-       dığı bir noktaya varırız. Butler’a göre, dünya-    Aslında yaptığımız, rahatsızlığımız ve hu-
      nın ötesine geçerek, bağlantılı olma duru-        mızın mevcut durumu hemen hemen böy-               zursuzluğumuzla yaşamayı kabul etmektir.
      muna dönüşüyor. Kimliğin imkânsızlığına           ledir. Bu durum hümanizm söylemini şaka-           Tüm bunlar düşünüldüğünde insan doğa-
      vurgu yapıyor ve normların sürekli olarak         dan ibaret kılar, eşitlikçi demokrasi anlayışını   sı üzerine kafa yoran Butler’ın düşünceleri-
      saptırılması fikrini içeriyor. Her türlü kimli-   imkânsızlığa sürükler ve insanileşmiş bir dün-     nin, kolektif olarak yaşanabilir bir dünyanın
      ğin yoldan çıkarılıp, saptırılması, ezber bo-     ya umudunu sonsuza dek askıya alır. İnsana         mümkünlüğüne duyulan (ütopik olmayan)
      zacak şekilde “tuhaflaştırılması”na dayanı-       dair mevcut normlar yüzünden ne yazık ki in-       bir özlem olduğu ortadadır.


                                        Ünlü feminist kuramcı Judith Butler

                                        Feminist kuram, felsefe ve güncel siyaset alanlarında pek çok yayını bulunan Judith Butler, lisans ve li-
                                        sansüstü eğitimini Yale Üniversitesi’nde tamamladı. Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley’de profesör ola-
                                        rak görev yapıyor. Queer kuramının öncü metinlerinden sayılan Cinsiyet Belası adlı eseri, feminist ku-
                                        ramın temel yapıtları arasında yer alıyor. 2004’te Yale Üniversitesi’nin gey ve lezbiyen araştırmalar ala-
                                        nında Brudner Ödülü’nü alan, 2007’de Amerikan Felsefe Derneği’ne üye seçilen Butler’ın Türkçedeki
                                        eserleri şunlar: İktidarın Psişik Yaşamı (Ayrıntı, 2005), Taklit ve Toplumsal Cinsiyete Karşı Durma
                                        (Agora, 2007).




Click here to unlock PDFKit.NET                                                                                                                                15
Generated by PDFKit.NET Evaluation




                                                                                   Cam tavana
                                                                                   takılan kadınlar!
                                                                                   Cam tavan sendromu iş dünyasında belli bir
                                                                                   noktaya gelmiş ancak bunun daha ötesine
                                                                                   geçemeyen yöneticilerin önündeki görünmez
                                                                                   engelleri tanımlıyor. Uzmanlarla cam tavan
                                                                                   sendromunu ve bu sendromu aşmak için neler
                                                                                   yapılabileceğini konuştuk.




            Kadın yöneticilerin karşılaştığı sorunlarla il-   boyutlu bir modelle kurguladım. Bunlar-           ne bakıldığında kadınların kriz dönemleri-
            gili çalışmalar yürüten Koç Üniversitesi Psi-     dan ilki erkeklerin kadın yöneticilere kar-       ni erkeklerden daha iyi bir şekilde atlatabil-
            koloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zey-        şı geliştirdiği ayrımcı bakış açısı, diğeri ka-   diğini görüyoruz.
            nep Aycan cam tavan sendromuyla ilgili            dın yöneticilerin kendi hemcinslerine karşı
            yaptığı araştırmaları, Kariyer Merkezi Direk-     sahip oldukları önyargılı tutum ve son ola-       Kadınların kriz dönemlerinden daha ra-
            törü Selcen Yavuz ve Kariyer Merkezi İş Ge-       rak kadınların kendi kendilerine koydukları       hat çıkmalarının nedenleri neler olabi-
            liştirme Yöneticisi Özlem Ada Ülke de özel        engeller. Bu engellerin hepsi birbiriyle ilişki   lir?
            sektördeki deneyimlerini bizimle paylaştı.        içinde. Bugün literatürde aslında tek tartı-      ZA: Kriz finansal olduğu kadar insani bo-
                                                              şılan cam tavan değil. Bunun yanında glass        yutu da olan bir durum. Kriz dönemlerin-
            Daha çok kadın yöneticilerin karşılaş-            cliff (cam uçurum) dediğimiz kadın yöne-          den kadınların daha rahat çıkmasının ne-
            tığı bir problem olan cam tavan send-             ticilerin şirketlerde çok riskli pozisyonlara     deni insan ilişkilerinde, dengeyi koruma-
            romuyla ilgili çalışmalar yürütüyorsu-            getirilerek en ufak bir krizde bulundukları       da daha başarılı olmalarından kaynaklanı-
            nuz. Bu konudaki gözlemlerinizi bizim-            yeri kaybedebilecek olmaları ve düşüşleri-        yor olabilir.
            le paylaşır mısınız?                              nin kadın olmalarıyla açıklanmak istenmesi
            Zeynep Aycan: Cam tavan sendromu, ka-             de gündemde. Glass escalator (cam asan-           Selcen Yavuz: Kadınların stresli pozisyon-
            dınların iş hayatında bir noktadan son-           sör) terimi de erkeklerin bilinmeyen sebep-       da düşmesi beklenirken kendini kanıtla-
            ra yükselmesine izin vermeyen görünmez            lerle bir şekilde yukarı pozisyonlara çıkma-      ma arzusuyla daha çok özveride bulunma-
            bir engel. Ben bu engeli çalışmalarımda üç        ları için kullanılıyor. Fortune 500 şirketleri-   sı başarılı olmasına sebep olabilir.


       16
Click here to unlock PDFKit.NET
Generated by PDFKit.NET Evaluation




      ZA: Zaten kadınların kendilerini kanıtlama            neticiler erkeksileşirken bazıları hâlâ iç görü-
      çabası aslında çok özveri gerektiriyor. Tepe-         lerine ve duygusal zekaya da yeterince önem
      de olmak bir sürü fedakarlık gerektiren, po-          veriyorlar.
      litik olmayı isteyen bir süreç. Kadınların bun-
      ları gerçekleştirebilmek için erkeksileştikleri-      ZA: Zaten içgüdüler, duygusal zeka, bilge-
      ni çok sık görüyoruz. Birçok yönetici kadın as-       lik her iki cins için de çok önemli faktörler.
      lında “memeli erkek” olarak nitelendirilebilir.       Economist’in bir araştırmasındaki sonuçlar
      Aslında sistem başka türlüsüne izin vermiyor.         orta ve üst düzey kadın yönetici sayısıyla şir-
      Burada kadınlara büyük sorumluluk düşüyor.            ketin verimliliği ve kârlılığı arasında pozitif
      Kadınlar yönetime kadın imzası atarak, şir-           bir korelasyon olduğunu gösteriyor. Kadın-
      ket içinde kadın gelişimi için gerekli altyapıyı      lar Amerika’nın işgücünün yarısını aşmış du-
      kurarak çok daha sağlıklı ve verimli kurumlar         rumda ve sahip oldukları farklı özellikleriyle
      geliştirebilirler. Örneğin yönetimdeki kadın-         kurumsal hayatı olumlu etkiledikleri çok açık.
      lar altında çalışan kadınlara “ben buralara çok       Fakat seyahat etme, aileden gelen baskılar          Sistemin erkeksi değerlerle kur-
      zor geldim, sen de aynı tür fedakarlıkları gös-       gibi faktörler kadınların şevkini kırıyor. Özel-    gulanması yüzünden birçok ka-
      termek zorundasın” demek yerine onun işi-             likle kadınların bilerek ya da bilmeyerek bir-      dın iş hayatında yer almayı bile
      ni kolaylaştırabilir ve kuruma aidiyetini daha        birlerine koyduğu engeller belki de aşılması
      fazla sağlamak için adımlar atabilir. Sistemin        en zor olanlar. Ailedeki kadın bireyler (anne,
                                                                                                                düşünmüyor.
      erkeksi değerlerle kurgulanması yüzünden              kayınvalide gibi) kadınların çalışarak aile ha-
      birçok kadın iş hayatında yer almayı bile dü-         yatını tehlikeye attığını düşünüyorlar. Ne ya-
      şünmüyor. Ailesine ve çocuklarına zaman ayı-          zık ki çalışan kadın hırslı ve sorunlu kadın ola-
      ramayacağı görüşü yerleştiği için gelen teklif-       rak algılanıyor. İş hayatındaki başarılı kadınlar
      leri reddediyor. Bir pozisyona kaç tane kadın         için de mutlaka bir sorunu olduğu için hırs-
      talip oluyor ki kadın yönetici seçilsin? Kadın-       lıdır diye düşünülebiliyor. Kadınlar daha çok
      lar sistemde yer almak istemedikleri için baş-        rekabet etmeyi seçiyor. Kadınlarda saç ren-
      tan yanaşmıyorlar.                                    ginden aile hayatına kadar her alanda bir re-
                                                            kabet söz konusu.
      Özlem Ada Ülke: Son yıllarda kadına önem
      veren anlayış, şirketlerde giderek yerleşme-          Erkeklerin tek performansları iş hayatıy-
      ye başladı. Uluslararası şirketlerde üst düzey        ken kadınların domestik alana yoğunlaş-
      yöneticiler, kadın yöneticilerin yetiştirilmesi-      ması ve maskülen alana geçmemeleri ge-
      ne ve gerekli kariyer olanaklarının sağlanma-         rektiği gibi bir bakış açısı var. Bunu nasıl
      sına önem veriyorlar. Yüksek potansiyeli olan         değerlendiriyorsunuz?
      kadın yöneticiler için kariyer planlaması ya-         ZA: Evet, ama bence çok iyi bir noktaya ge-
      pılıyor ve zamanla bu yöneticiler üst yönetici        liyoruz. Artık erkekler de hayat dengesinden
      pozisyonlara getiriliyorlar. Kadın yöneticiler        bahseder hale geldi. Kurumlarda yerleştiril-
      için kotalar da etkili oluyor. Eski çalıştığım şir-   mesi gereken hayat dengesi kültürü erkekler
      kette bu uygulama sayesinde kadın yönetici-           için de geçerli hale gelmeli. Örneğin çocuğu-
      ler üst düzey pozisyonlarda yer aldılar. Kadın        nun doğum gününde onunla birlikte olmak
      yöneticiler yabancı ülkelerde çalışmayı tercih        yerine çalışan bir baba, iş arkadaşları tarafın-
      etmedikleri durumlarda kariyerlerinde yük-            dan çalışmayı bırakması için uyarılmalı. Bu-
      selme olanakları sınırlanıyor. İş hayatında ol-       rada bahsettiğim babanın sadece çocuğuyla
      dukça başarılı olan bazı kadın üst düzey yö-          beraber olamadığı için vicdan azabı duyma-


Click here to unlock PDFKit.NET                                                                                                                    17
Generated by PDFKit.NET Evaluation




                    Zeynep Aycan                                  Selcen Yavuz




                   sı değil, aynı zamanda kurum çalışanla-           Türkiye’de uzun süre iş yaşamından
                   rı tarafından da normal olmayan bir şey           ayrı kalıp sonra işe dönüldüğünde bu
                   yaptığı algısıyla kınanması. Yöneticiler          olumsuz karşılanabiliyor.
                                                                                                                  Özlem Ada Ülke
                   hem kendilerinin hem diğer çalışanların           ZA: Tabii bu sistemin suçu. Amerika’da
                   evlilik yıldönümü, sağlık kontrolü gibi           ve Avrupa’da kariyerinizde daha önce
                   özel günlerinde çalışmalarını tolere et-          ara verip vermediğinizi sorarlar. Eğer ço-
                   meyen bir kültüre sahip olmalı ki hayat           cuk doğurup işe dönmüşseniz bu sizi
                   kalitesi yüksek iş ortamları yaratılsın. Ar-      daha da avantajlı bir duruma sokar,          Glass cliff (cam uçurum)
                   tık bu tip ihtiyaçlar sadece kadınlar için        daha büyük bir istekle işe geldiğinizi dü-   dediğimiz kadın yöneticilerin
                   olmaktan çıktı ve erkekler de hayat den-          şünürler. Türkiye kalifiye genç nüfusu
                                                                                                                  şirketlerde çok riskli
                   gesine önem vermeye başladı. Gelecek-             çok fazla olan bir ülke olduğundan de-
                   te erkeklere de babaları tarafından “çok          vamlı bir sirkülasyon var ve verilen uzun    pozisyonlara getirilerek en
                   seyahat ediyorsun, çocuğun seni çok öz-           aralar daha sonra dezavantaj yaratabili-     ufak bir krizde bulundukları
                   ledi” uyarısının yapılacağı günler bekli-         yor. Örneğin Hollanda’da çocuk doğur-        yeri kaybedebilecek olmaları
                   yor bizi. Bu her şeyden önce sağlıklı bir         duktan sonra işe dönmek kadınlar için
                                                                                                                  ve düşüşlerinin kadın
                   toplum için gerekli. Zaten yapılan çalış-         ailesini ihmal etmekle eş anlamlı düşü-
                   maların hepsi dinlenmenin çalışmaların            nülüyor. İsviçre’de de düzen neredey-
                                                                                                                  olmalarıyla açıklanmak
                   verimliliği gözle görülür biçimde artırdı-        se kadınların çalışmaması üzerine kurul-     istenmesi de gündemde.
                   ğı yönünde.                                       muş. Ancak Hollanda’da sağlıklı aileler




       18
Click here to unlock PDFKit.NET
Generated by PDFKit.NET Evaluation




                                {       Kadınlarda iş ve aile hayatını etkileyen 20’ye yakın faktör var-
                                             ken erkeklerde sadece iki faktörle karşılaşıyoruz.                         }
      yetiştirmek adına erkeklerin de çocuktan          ğımız karşılaştırmalı araştırmalar bundan       dışında soru işaretleri de mevcut, yükse-
      sonra ailesine daha fazla zaman ayırması          en çok faydalanan ülkelerden birisinin de       len kadına “kadınsılığını kullanmış ola-
      bekleniyor. Sosyal devlet oldukları için de       Türkiye olduğunu gösteriyor.                    bilir” önyargısıyla yaklaşılabiliyor. Bu tip
      insanların geçim derdi olmuyor ve bu sis-                                                         damgalar yüzünden de kadınlar huzurum
      tem devam ediyor.                                 ÖAÜ: Eski çalıştığım şirkette “esnek çalış-     bozulmasın diye iş hayatındaki amaçları-
                                                        ma saatleri” politikası mevcuttu. Fakat ça-     nı feda etmeyi seçiyorlar. Çünkü çevrele-
      SY: İngiltere’de “Women Like Us” (www.            lışanlar tarafından bu pek uygulanmıyor-        rindeki insanların mutluluğu onların mut-
      womenlikeus.org.uk) adlı bir sivil toplum         du. Bazı çalışanlar erken çıkarlarsa müdür-     lu olmasıyla çok doğrudan ilişkili. Yaptı-
      kuruluşu var. Bu kuruluş kariyerine ara           lerinin onlar hakkında yanlış düşünece-         ğım modellemelerde de hep karşıma aynı
      vermiş kadınların iş yaşamına geri dön-           ğinden endişeleniyorlardı. Bu yüzden on-        şey çıkıyor.
      mesini kolaylaştırmak ve özellikle kadın-         lar için avantajlı olabilecek bu uygulamayı
      ların şirketlerde yarı zamanlı çalışmasını        tercih etmiyorlardı. Bunun hem Türk kül-
                                                                                                        Kadınlarda iş ve aile hayatını etkileyen
      sağlamak için çaba harcıyor. Bunların ara-        türü hem de şirket kültürüyle ilgili bir du-
                                                                                                        20’ye yakın faktör varken erkeklerde sa-
      sında uzun yıllar iş tecrübesi olan, üst dü-      rum olduğunu düşünüyorum.
                                                                                                        dece iki faktörle karşılaşıyoruz. Kadın hem
      zey yöneticilik yapmış kadınlar da var. Ku-
                                                                                                        çok çalışıyor, hem de etrafındaki baskı se-
      ruluş, tecrübeli ve donanımlı kadınların az       ZA: İş hayatında yükselmek her zaman
                                                                                                        bebiyle kendini kanıtlama yarışına giriyor.
      zamanda çok iş başarabildiklerini, yani bir       kadınların işine gelen bir durum olmuyor.
                                                                                                        Mükemmel anne olmak istiyor, yetmiyor
      anlamda beş günün işini üç günde yapa-            Yükselen bir erkeğe bakış açısıyla yük-
                                                                                                        hafta sonları arkadaşları için yemek dü-
      bildiklerini vurguluyor. Dolayısıyla, hem         selen bir kadına bakış açısı çok farklı. Ka-
                                                                                                        zenliyor ve kendini etrafa ispat etme tela-
      kadınlar memnun oluyor hem de işveren             dın başarı korkusu yaşayabiliyor, yükselir-
                                                                                                        şına giriyor. O yüzden kadınların bazı nok-
      bu yarı zamanlı çalışma sisteminden iste-         se ailesi, arkadaşları, eşi tarafından sevil-
      diği hizmeti alıyor. Maaşlı izin sistemi de       memekten, itici olmaktan korkuyor. Hırs-        talarda daha rahat olmaları, vicdanen ken-
      yurtdışında çok daha iyi işliyor ama bura-        lı görüntü kadın için çok tehlikeli görülü-     dilerini daha özgür hissetmeleri gerekiyor.
      da maaşlı izin gibi bir kavram yok, ücretsiz      yor. “Kim bilir bu noktaya gelmek için ne-      Kaldı ki zaten erkekleri yetiştiren de ka-
      izin ise işi bırakmak olarak algılanıyor.         leri feda etmiştir?” sorusunu akla getiriyor.   dınlar olduğu için daha sağlıklı toplumlar
                                                        Evlilik ilişkilerinde de erkekten daha yük-     için konu yine kadınlarda düğümleniyor.
      ZA: Çalışanların verimliliği için uygun ça-       sek pozisyonda olan kadın, erkek için öz-       Mağdur olanı suçlamak istemiyorum ama
      lışma saatleri, sıkıştırılmış çalışma haftaları   güvenine yönelik bir tehdit olarak algıla-      bilimsel verilere kendi yorumumu kattı-
      gibi sistemler var. Çalışanlara bir gün izin      nabiliyor. Toplum olarak yükselen erkeğe        ğımda da kadınlar olarak kendimize ve
      veriliyor ve bunun karşılığında diğer gün-        hayranlık duyarken yükselen kadında so-         hemcinslerimize karşı bakış açılarımızı de-
      ler daha çok çalışması bekleniyor. Yaptı-         run bulmaya çalışmaya eğimliyiz. Bunun          ğiştirmemiz gerektiğini görüyorum.

                                                                                                        Röportaj: İpek Okucu - Hukuk Fakültesi Öğrencisi




Click here to unlock PDFKit.NET                                                                                                                            19
Generated by PDFKit.NET Evaluation




               Türkiye’nin 186 ülke içinde
               kadınların işgücüne katılım
               oranı en düşük 12 ülke arasında
               yer aldığını biliyor muydunuz?




               Kadın istihdamında sınıfta kaldık
               Dr. Sumru Öz


                                   Türkiye’de emek piyasasının en göze çarpan özel-        nemde kadınların işgücüne katılımının dünya or-
                                   likleri arasında kadınların işgücüne katılımının, ge-   talaması %50’den %52’ye doğru hafif de olsa bir
                                   rek OECD gerekse Avrupa ve Orta Asya ülkeleri-          artış gösteriyor.
                                   ne kıyasla en düşük oranlardan biri olması yer alı-
                                   yor. Gerçekten de Dünya Bankası verilerine göre         Bir ülkenin gelir düzeyiyle çalışan sayısı arasın-
                                   2008’de 186 ülke içinde kadınların işgücüne katıl-      da birebir bir ilişki olduğu göz önüne alındığın-
                                   ma oranı Türkiye’den düşük olan sadece 11 ülke          da ekonomik büyüme ve sosyal kalkınma için ka-
                                   var: Mısır, Irak, Ürdün, Lübnan, Libya, Umman, Pa-      dın istihdamının artırılması gerektiği çok açık. Ka-
                                   kistan, Suudi Arabistan, Solomon Adaları, Suri-         dın istihdamının artması için Türkiye’de kadınla-
                                   ye ve Yemen. Bunun yanı sıra Türkiye, yine Dün-         rın işgücüne katılımının neden çok düşük olduğu-
                                   ya Bankası verilerine göre, 2008’de 1980 yılına kı-     nu ve neden düşmeye devam ettiğini ortaya çıkar-
                                   yasla kadınların işgücüne katılma oranının azal-        mak önemli. 2007–2013 dönemini kapsayan Doku-
                                   dığı 23 ülkeden biri olarak da kayıtlara geçiyor.       zuncu Kalkınma Planı’nda belirtilen makro ekono-
                                   Bu dönemde kadınların işgücüne katılma oranı            mik hedeflere nüfusun sadece yarısının katılımıy-
                                   Türkiye’de %32’den %25’e düşüyor. Oysa aynı dö-         la ulaşmanın mümkün olamayacağı ve Türkiye’nin


       20
Click here to unlock PDFKit.NET
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı
Kule Dergisi // 31. Sayı

More Related Content

Similar to Kule Dergisi // 31. Sayı

Narkoz Sağlık Dergisi
Narkoz Sağlık DergisiNarkoz Sağlık Dergisi
Narkoz Sağlık DergisiAtakan Cehri
 
Paraşüt Kariyer Fuarı'21.pdf
Paraşüt Kariyer Fuarı'21.pdfParaşüt Kariyer Fuarı'21.pdf
Paraşüt Kariyer Fuarı'21.pdfRumeysaKse
 
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Etkinliği BASIN BİLDİRİSİ
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Etkinliği BASIN BİLDİRİSİ8 Mart Dünya Kadınlar Günü Etkinliği BASIN BİLDİRİSİ
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Etkinliği BASIN BİLDİRİSİAli Osman Öncel
 
BinYaprak Nedir?
BinYaprak Nedir?BinYaprak Nedir?
BinYaprak Nedir?binyaprak
 
Kule Dergisi // 28. Sayı
Kule Dergisi // 28. SayıKule Dergisi // 28. Sayı
Kule Dergisi // 28. SayıKoç University
 
25 26-27 Mayıs 2016 Toplantı Raporu
25 26-27 Mayıs 2016 Toplantı Raporu25 26-27 Mayıs 2016 Toplantı Raporu
25 26-27 Mayıs 2016 Toplantı Raporuyetiskinproje
 
Türkiye'de toplumsal eşitsizlik issp may-26-2010-vs3
Türkiye'de toplumsal eşitsizlik issp may-26-2010-vs3Türkiye'de toplumsal eşitsizlik issp may-26-2010-vs3
Türkiye'de toplumsal eşitsizlik issp may-26-2010-vs3Istanbul Bilgi University
 
Türkiye’de Toplumsal Eşit(siz)lik
Türkiye’de Toplumsal Eşit(siz)lik Türkiye’de Toplumsal Eşit(siz)lik
Türkiye’de Toplumsal Eşit(siz)lik Sarp Online
 
Higher Education Vision, TURKEY
Higher Education Vision, TURKEYHigher Education Vision, TURKEY
Higher Education Vision, TURKEYAli Osman Öncel
 

Similar to Kule Dergisi // 31. Sayı (11)

Narkoz Sağlık Dergisi
Narkoz Sağlık DergisiNarkoz Sağlık Dergisi
Narkoz Sağlık Dergisi
 
Paraşüt Kariyer Fuarı'21.pdf
Paraşüt Kariyer Fuarı'21.pdfParaşüt Kariyer Fuarı'21.pdf
Paraşüt Kariyer Fuarı'21.pdf
 
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Etkinliği BASIN BİLDİRİSİ
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Etkinliği BASIN BİLDİRİSİ8 Mart Dünya Kadınlar Günü Etkinliği BASIN BİLDİRİSİ
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Etkinliği BASIN BİLDİRİSİ
 
BinYaprak Nedir?
BinYaprak Nedir?BinYaprak Nedir?
BinYaprak Nedir?
 
Kule Dergisi // 28. Sayı
Kule Dergisi // 28. SayıKule Dergisi // 28. Sayı
Kule Dergisi // 28. Sayı
 
ihya dergisi
ihya dergisiihya dergisi
ihya dergisi
 
TEGV Faaliyet Raporu 2011
TEGV Faaliyet Raporu 2011TEGV Faaliyet Raporu 2011
TEGV Faaliyet Raporu 2011
 
25 26-27 Mayıs 2016 Toplantı Raporu
25 26-27 Mayıs 2016 Toplantı Raporu25 26-27 Mayıs 2016 Toplantı Raporu
25 26-27 Mayıs 2016 Toplantı Raporu
 
Türkiye'de toplumsal eşitsizlik issp may-26-2010-vs3
Türkiye'de toplumsal eşitsizlik issp may-26-2010-vs3Türkiye'de toplumsal eşitsizlik issp may-26-2010-vs3
Türkiye'de toplumsal eşitsizlik issp may-26-2010-vs3
 
Türkiye’de Toplumsal Eşit(siz)lik
Türkiye’de Toplumsal Eşit(siz)lik Türkiye’de Toplumsal Eşit(siz)lik
Türkiye’de Toplumsal Eşit(siz)lik
 
Higher Education Vision, TURKEY
Higher Education Vision, TURKEYHigher Education Vision, TURKEY
Higher Education Vision, TURKEY
 

Kule Dergisi // 31. Sayı

  • 1. Generated by PDFKit.NET Evaluation SAYI 31 BAHAR 2011 Click here to unlock PDFKit.NET TÜRKİYE’DEN KADIN MANZARALARI
  • 2. Generated by PDFKit.NET Evaluation Click here to unlock PDFKit.NET
  • 3. Generated by PDFKit.NET Evaluation İÇİNDEKİLER KULE 31 KOÇ ÜNİVERSİTESİ ADINA SAHİBİ Prof. Dr. Umran İnan YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Ayça Yürük EDİTÖR Enis Demirbağ GÖRSEL YÖNETMEN Selma Pakdamar KATKIDA BULUNANLAR Aslı Karataş, Aykut Karadere, Ayşenur Ateş, Burak Demirağ, Beyza İşler, Çağla Güneşler, 2 REKTÖRÜMÜZÜN MESAJI 31 KADIN MÜHENDİSLERİN GÖZÜ YÜKSEKTE Dudu Karaman, Ezgi Arık, Gizem Göğüş, Hasan Mert Yılmaz, İpek 3 ÖĞRENCİ KONSEYİ BAŞKANI MESAJI 32 RENKLİ BİR KADININ HİKAYESİ: ALYOŞA Okucu, Leyla Atay, Melis Enç, Seçil Akan, Senem Ener Turan, 4 TÜRKİYE’DEN KADIN MANZARALARI 36 KAMPÜSTE YETENEKLİ BİR YAZAR Simru Kavak, Şahin Top 6 TÜRKİYE’DE KADININ DURUMU 38 MOBBING’İN SINIRLARI NELERDİR? OFSET HAZIRLIK VE BASKI 10 TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ Gezegen Tanıtım 40 MEZUN PROFİLİ 14 JUDITH BUTLER VE QUEER YOLDAŞLIĞI YAPIM 16 CAM TAVANA TAKILAN KADINLAR 42 YAZ OKULUNDA CAZİP PROGRAMLAR Demirbağ Yayın ve Tasarım info@demirbag.net 20 KADIN İSTİHDAMINDA SINIFTA KALDIK 44 UNDP İLE KOÇ ÜNİVERSİTESİ’NDEN ANLAMLI İŞBİRLİĞİ 24 KADINLAR VE REKABET 48 GLODEM’DE YENİ DÖNEM YAYIN KURULU Ahu Parlar, Bilgen Bilgin, 50 26 PERAKENDE SEKTÖRÜ MERCEK ALTINDA SÖYLEŞİ: MOZHAN KHADEM Demircan Canadinç, Ebru Tan Hayati Çitaklar, Lemi Baruh 28 KOÇ ÜNİVERSİTESİ ENSTİTÜLERİ 54 KAMPÜSTEN NOTLAR Mine Çağlar, Murat Bozluolcay Nazmi Ağıl, Özden Gür Ali, Sanem Yükselsoy Tekcan, Süleyman Onay, Şevket Ruacan, Zeynep Başak, Zeynep Derya Tarman, Zeynep Odabaşı KOÇ ÜNİVERSİTESİ Rumelifeneri Yolu 34450 Sarıyer İstanbul Tel: 0212 338 1000 www.ku.edu.tr kule@ku.edu.tr Click here to unlock PDFKit.NET 1
  • 4. Generated by PDFKit.NET Evaluation REKTÖRÜN MESAJI Merhaba... Kule’nin bahar sayısında, Sait Faik’in deyimi ile ‘kiraz mevsimine’ bu sorumluluğun bilinciyle, 2010 yılının başında Koç Üniversite- yaraşır bir konuyu sayfalarımıza taşıdık... 8 Mart vesilesi ile Kule’nin si Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma ve Uygula- odağında “Türkiye’de kadın” meselesi bulunuyor. ma Merkezi’ni (KOÇ-KAM) kurduk. Bir seneden az bir süre olması- na rağmen KOÇ-KAM çatısı altında çok değerli projeler yapılıyor, Türkiye’de kadınlar serbest mesleklerde ve akademik hayatta ol- araştırmalara destek sağlanıyor, konferanslar düzenleniyor ve di- dukça yüksek oranlarda başarıyla temsil edilmesine rağmen, bu ğer benzer merkezler ile ortaklıklar planlıyor. Bu merkezimizin ça- olumlu durumun hayatın her alanına yayıldığını söylemek müm- lışmalarını ve sonuçlarını önümüzdeki dönemlerde büyük bir he- kün değil. Ne yazık ki ülkemizdeki kadınlarımızın dörtte biri okuma yecanla bekliyor olacağız. yazma bilmiyor. Özellikle az gelişmiş bölgelerdeki kadınların duru- mu en önemli insani ve toplumsal gelişme sorunu olarak karşımı- Yine bizden, Koç Üniversitesi’ndeki kadınlardan güzel bir haber: za çıkıyor. 2008’de Türkiye, UNDP’nin İnsani Gelişme Endeksi’nde Koç Üniversitesi Executive MBA (EMBA) Programı, Financial Times 177 ülke içinde 84’üncü, Cinsiyeti Geliştirme Endeksi’nde de 93 tarafından hazırlanan ve dünyadaki EMBA programlarının değer- ülke arasında 90’ıncı sırada yer aldı. Böylesine bir manzarayı hiçbi- lendirildiği 2010 yılı sıralamasında, bir önceki seneye göre altı sıra rimizin kabul edemeyeceği açıktır. yükselerek, 57’inci oldu. Daha önemlisi; aynı listede ‘kadın öğretim görevlisi oranı’ başlığında da %44 ile dünyada birinci sırada yer al- Dünya Bankası verilerine göre 2008’de 186 ülke içinde kadınların manın mutluluğunu yaşıyoruz. işgücüne katılma oranı Türkiye’den düşük olan sadece 11 ülke var. 1980 Türkiye’de kadınların işgücüne katılma oranı %32’den %25’e Geçtiğimiz dönemin önemli gelişmelerinden biri de, İngilizce Ha- düşmüş, aynı dönemde kadınların işgücüne katılımının dünya or- zırlık (ELC) sınıfımızın derslerini tekrar ana kampüsümüze getirmek talaması %50’den %52’ye yükselmiş. Toplumumuzun yarısını oluş- oldu. Böylelikle bu üniversitemizin en yeni öğrencilerinin bir an turan kadınlarımızın konumlarının yükseltilmesi için hepimizin üzerine düşen görevler olduğunu unutmamalıyız. Unutmamalı- önce gerçekten muhteşem kampüsümüze gelmeleri ve üst sınıf- yız ki burada kaybedenler sadece geri bırakılan kadınlarımız de- daki kardeşleriyle kaynaşmaya başlamalarını sağlamış olduk. Batı ğil ama aynı zamanda onların katkı ve becerilerinden mahrum Kampüsümüzü de mükemmel bir yurt mekanı olarak kullanmaya olan bütün toplumumuzdur. Yani kadınlarımızın durumlarını dü- devam edeceğiz. zeltmek için çalışmak, hepimizin sadece onlara karşı görevi değil, aynı zamanda da kendimize karşı bencil görevimizdir. Kadınları- Kiraz çiçeklerinin açtığı bu mevsimin, beraberinde, tüm toplum- mızın katkılarını hayata geçirememek ve tetikleyememek, iki kolu- sal eşitsizliklere yönelik umut getirmesini diliyorum. Çalışmaları- muz varken global sahnede sadece bir kolumuzu kullanarak mü- nıza ve derslerinize odaklanırken, aynı zamanda kampüsümüzün cadele vermek demektir ki böyle bir lüksümüz yoktur ve olamaz. çeşitli avlularına yeni ektiğimiz kiraz ağaçlarının tadını çıkarmayı da unutmayınız. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanabilmesi hedefine yönelik bi- limsel ve uygulamalı araştırmalar yapmak, politikalar önermek Prof. Dr. Umran İnan konusunda üniversitelere büyük sorumluluklar düşüyor. Biz de Rektör 2 Click here to unlock PDFKit.NET
  • 5. Generated by PDFKit.NET Evaluation ÖĞRENCİ KONSEYİ Yeni hedeflere odaklandık Geçen dönem birçok yeniliği başarıy- la uygulamaya geçiren Koç Üniversi- tesi Öğrenci Konseyi, çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Öğrenci Konseyi olarak bu dönem birçok ilke imza atıp, akademik rar verildi. Güz döneminde yapılan üç panel farklı sektörlerden ge- ve sosyal hayatımızı geliştirmeye yönelik projeler başardık. Okul len mezunlarımızla yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. idaresi tarafından gerçekleştirilen projelerde de hep yakın temas halinde bulunduk. Yeni bir Add/Drop sistemi üzerinde yapılan çalışmalarla öğrenci- lerin ders seçimlerini daha kolay yapabilmeleri için çalışmalar hız- Öğrenci konseyleri Türkiye’de son dönemin en çok konuşulan ku- landırıldı. CIT ile yapılan çalışmalarla kampüste kablosuz internet rumlarından biri oldu. Bu dönemde biz de YÖK Başkanlığı ile ya- bağlantısı olmayan bölge kalmadı. Çoğu alandaki fotokopi maki- pılan toplantılar dâhil olmak üzere birçok görüşmelerde bulun- neleri ve bilgisayarlar yenilendi, yeni alanlara bilgisayar ve printer- duk ve fikirlerimizi paylaştık. Koç Üniversitesi Öğrenci Konseyi ola- lar yerleştirildi. rak öğrencilerin haklarını kollayan ve genişleten yapıların demok- ratik olarak güçlendirilmeleri gerektiğini belirttik. Ayrıca bu süreç- Kütüphanemiz artan isteklere bağlı olarak öncelikle saat 02:00’ye te Koç Üniversitesi Öğrenci Konseyi’nin çoğu konuda epeyce yol kadar çalışmaya başladı sonra da 24 saat açık bir merkez haline kat ettiğini ve daha fazlası için uğraşan bir kurum olduğunu gör- getirildi. Gelişen metro hattına paralel olarak Darüşşafaka Metro mek beni mutlu etti. Durağı’ndan düzenli servisler işlemeye başladı. Sürekli bahsi ge- çen yüksek otomat fiyatları konusunda diğer üniversitelerdeki fi- Üniversitemizde son dönemde pek çok değişiklik gerçekleşti. Ön- yatlar araştırılıp benzer oranlara getirildi. Gelecek senelere gü- celikle akademik olarak heyecan verici gelişmeler yaşandı. “Çift zel bir hatıra kalması için tamamıyla Koç Üniversitesi’ne özgün bir anadal” imkânının yanı sıra artık “yan dal” imkânımız da var. Ge- niş yelpazedeki atılımlardan biri de lisede alınan eğitimin içeriğine ajanda tasarımı yapıldı. göre bazı giriş derslerinden muaflık sınavlarının yapılacak olması. Üniversite idaremizle birçok konuda yaptığımız düzenli toplantı ve Mezunlar Derneği ve Kariyer Merkezi ile ilişkilerimizi güçlendi- fikir alışverişleriyle çoğu konuda uzlaşı sağlandı ve öğrenci hakla- rip “Mentorship” programının yeniden canlandırılmasını sağladık. rına öncelik verildi. Bu dönemde de çalışmalarımıza hız kesmeden Mezunlar Derneği Lokali’nin mezun olmadan önce de öğrencilere devam edeceğiz. Sağlık, başarı, mutlulukla dolu bir dönem geçir- belli saat aralıklarında açılmasına karar verildi. Kariyer Merkezimi- meniz dileğiyle… zin daha fazla öğrenci odaklı olabilmesi için dönem boyunca çeşit- li fikir alışverişleri yapıldı. Yeni gelişmeleri çok yakında açıklayaca- Süleyman Onay ğız. Mezunlar Paneli Serisi’nin iki dönem boyunca yapılmasına ka- Öğrenci Konseyi Başkanı Click here to unlock PDFKit.NET 3
  • 6. Generated by PDFKit.NET Evaluation TÜRKİYE’DEN KADIN MANZARALARI Cumhuriyet ile birlikte Atatürk’ün liderliğinde kadınlar pek çok hakka kavuşmasına rağmen ne yazık ki bu hakların çoğu ülkemizde yaşayan kadınların büyük bir bölümü için kâğıt üzerinde kalmaya devam ediyor. Dudu Karaman 4 Click here to unlock PDFKit.NET
  • 7. Generated by PDFKit.NET Evaluation Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan Koç Üniversitesi’nde görev yapan akademisyenler de kadın “Türkiye’de Kadının Durumu 2010 Aralık Raporu” açıklan- çalışmaları ve toplumsal cinsiyet konularında son derece du- dı. Eğitim, sağlık, çalışma hayatı, bürokrasi ve siyasetteki ka- yarlılar. Bu sayımızdaki dosya haberimizde kadınlarla ilgili ger- dın varlığının irdelendiği raporda ortaya çıkan tablonun par- çekleştirdikleri başarılı çalışmalarla tanınan bazı hocalarımızın lak olduğunu söylemek mümkün değil. Rapora göre, halen röportaj ve görüşlerine yer veriyoruz. Yaptığı bilimsel çalışma- dört milyona yakın kadın okuma-yazma bilmiyor. İş hayatına ların yanı sıra anne ve çocuk eğitimi konusundaki çabalarıy- katılan kadın sayısı her yıl düzenli olarak azalıyor. Kadınların la da Türk toplumunun yakından tanıdığı Prof. Dr. Çiğdem Ka- işgücüne katılma oranı 1990’da %34.1 iken bu oran 2009’da ğıtçıbaşı ile Türkiye’de kadının durumu, ataerkil kültür, kadına %26’ya düşmüş. Zaten kadınların üçte biri sigortasız çalışı- şiddet ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin aşılması için çözüm yor. Bürokrasideki üst düzey yöneticilerin yanlızca %7’si ka- önerileri hakkında konuştuk. Yrd. Doç. Dr. Hülya Durudoğan dın. Türk Dışişleri’ndeki 110 büyükelçiden sadece 11’i kadın. ve Prof. Dr. Bertil Emrah Oder KOÇ-KAM’ın gerçekleştirdiği ça- Türkiye’de kadın vali yok, 464 vali yardımcısından 10’u, 801 lışmaları bize anlattı. Ayrıca Hülya Durudoğan geçtiğimiz gün- kaymakamın 13’ü kadın. Üniversitelerde kadın öğretim ele- lerde Türkiye’ye gelen feminizm, eşcinsellik kuramı, politik fel- manı oranı ise %41.5. Her dört profesörden biri kadın. 154 üni- sefe ve etik konularındaki pek çok yayınıyla dünya çapında bi- versitenin sekizinde kadın rektör görev yapıyor. Cumhuriyet linen Prof. Dr. Judith Butler’ın queer kavramı hakkındaki fikir- ile birlikte Atatürk’ün liderliğinde kadınlar pek çok hakka ka- lerini sayfalarımıza taşıdı. Çalışma piyasalarında gözlemlenen vuşmasına rağmen ne yazık ki bu hakların çoğu ülkemizde ya- cinsiyet farklılıklarının nedenlerini araştıran Yrd. Doç. Dr. Seda şayan kadınların büyük bir bölümü için kâğıt üzerinde kalma- Ertaç elde ettiği sonuçları aktardı. Kadınların yükselmesinin ya devam ediyor. Türkiye’de kadınların kamusal alanda eği- önündeki en büyük engellerden biri olan cam tavan sendro- tim görmeye başlamasıyla birlikte özellikle serbest meslek- munu mercek altına aldık. Kadın yöneticilerin karşılaştığı so- lerde kadınların sayısı hızla artmasına rağmen daha gidilecek runlarla ilgili araştırmalar yürüten Prof. Dr. Zeynep Aycan, cam çok yol var… tavan sendromuyla ilgili yaptığı çalışmaları, Kariyer Merke- Farklı yaklaşımlarla farkındalık yaratmak zi Direktörü Selcen Yavuz ve Kariyer Merkezi İş Geliştirme Yö- Türkiye’nin en önemli hedeflerinden biri hayatın her alanın- neticisi Özlem Ada Ülke de özel sektördeki deneyimlerini bi- daki toplumsal cinsiyet eşitliğinin desteklenmesi. Bu eşitliğin zimle paylaştı. Koç Üniversitesi-TÜSİAD Ekonomik Araştırma sağlanabilmesi için hem tek tek bireylere hem de kurumla- Forumu’na Nisan 2009’da katılan Dr. Sumru Öz’ün kadın istih- ra düşen görevler var. Bu sorumlulukla hareket eden Koç Üni- damı hakkında bir makalesi de sayfalarımızda yer alıyor. versitesi, 2010 yılının başında Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Ça- lışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi’ni (KOÇ-KAM) kurdu. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için yapılacak daha Farklı yaklaşımlarla farkındalık yaratan merkez, ulusal ve ulus- çok şey olduğunu, bunun için her birlikte çaba harcamamız lararası kuruluşlarla işbirliği içinde başarılı çalışmalar yapıyor. gerektiğini yeniden hatırlattıktan sonra dosyamıza geçiyoruz. Click here to unlock PDFKit.NET 5
  • 8. Generated by PDFKit.NET Evaluation Türkiye’de kadının durumu Türkiye’nin sosyal bilimlerdeki öncü kadınlarından biri olan Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı, Kule’ye ülkemizde kadının durumunu, ataerkil toplum yapımızı ve kadına uygulanan şiddeti değerlendirdi. Genel olarak Türkiye’de kadının ko- ların oranı saptanmıştı. Bu meslekler o elde ettiği batı ülkelerinde, “kadınlara numunu, akademide ve serbest mes- tarihlerde batıda çok düşük oranda ka- uygun” meslek normlarının da bu uzun leklerde kadınların durumunu nasıl dın katılımı içeriyordu (örneğin ABD’de sürede oluşmasıydı. Bu normlar, öğret- değerlendiriyorsunuz? %2.3, Kanada’da %2.6, İngiltere’de %4.3, menlik, hemşirelik, sekreterlik gibi mes- Türkiye’de kadının konumu karmaşık bir Almanya’da %8.5). Gelişmiş sanayileşmiş lekleri kadınlara yakıştırırken bunların görünümdedir. Bu özellikle yurtdışın- 16 ülkenin ortalaması %5.7’di. Bu 16 ül- dışındaki mesleklere kadınların girmesi- dan gelen gözlemcileri her zaman şa- kenin içinde bu beş serbest meslekte en ni zorlaştırıyordu. şırtmıştır. Ülkemizde kadınların konu- yüksek kadın katılımı %13 oranında İs- munda bir uçurumdan bahsedebiliriz. veç ve İsrail’de görülüyordu. Aynı araş- Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde Olumlu taraftan başlarsak Türkiye’de ka- tırmada Türkiye’de bu mesleklere kadın ise kadınlara eğitim ve çalışma yaşamı dınların serbest mesleklerde ve akade- katılımı ise %25 olarak tespit edildi ve çok daha yakın zamanlarda açıldı. Ama, mide çok iyi temsil edildiğini söyleyebi- bu dünyadaki en yüksek orandı. hangi tür mesleklerin “kadınlara uygun” liriz. Kadınlarımızın saygın serbest mes- olduğuna dair normlar oluşmamış oldu- leklerde temsil oranı Avrupa’daki ve 1970’li yıllarda sadece Türkiye’de değil, ğundan, kapılar açılınca, her alanda açıl- Amerika’daki oranların üstünde. Ame- bütün gelişmekte olan ülkelerde saygın dı. Dolayısıyla, esas ayırım çalışan ka- rikalı sosyolog Blitz tarafından 1970’ler- mesleklere kadın katılımı gelişmiş ül- dın - çalışmayan kadın olarak ortaya çık- de global ölçekte yapılan bir araştırma- kelerden daha yüksekti. Bunun neden- tı. Çalışan kadının ise örneğin diş dok- da doktorlar, diş hekimleri, mühendisler, lerinden biri, kadınların oy verme, eği- toru olması ya da öğretmen olması farkı mimarlar ve hukukçular arasında kadın- tim alma gibi hakları uzun bir süre önce üstünde pek durulmadı. Cumhuriyetin 6 Click here to unlock PDFKit.NET
  • 9. Generated by PDFKit.NET Evaluation Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı kurulmasıyla birlikte Türkiye’de kadınlar müdür az. Üniversitelerde kadın rektör Programı (UNDP) İnsani Gelişme Endek- kamusal eğitimden yararlanma hakkına ve dekan sayısı az. Bu, kadınların kendi- si (IGE) bu farklılıkları açıkça ortaya ko- kavuştu. Bu sayede özellikle kentli ka- lerinin istememesinden de kaynaklana- yuyor. 1996 yılında hazırlanan Türkiye dınlar orta ve yüksek öğretime katılma biliyor. Erkeklerin kadın yöneticinin al- raporunda şöyle bir durum görülüyor- fırsatı elde ettiler. Çünkü onların, özellik- tında çalışmak istememesi de gündeme du: Gelişmiş yörelerde kadınlarla erkek- le yüksek eğitime ulaşması kırsal kesim- gelebiliyor. Özel sektörde bu yaklaşım ler arasında IGE bakımından aşağı yuka- deki erkeklerin eğitime ulaşmasından daha yaygın olabiliyor. Cam tavan dev- rı fark yokken gelişmemiş yörelerde çok daha kolaydı. Mesleklere yönelik norm- reye giriyor. Kadın başarılı oluyor ama büyük fark var. Bundan çıkartılabilecek lar da henüz oluşmadığı için kentsel ka- yükselemiyor. en önemli sonuç, en gelişmiş ve en az dınlar çeşitli mesleklerdeki eksiklikleri gelişmiş bölgeler arasındaki farkın, ka- doldurdular. Madalyonun öteki yüzüne baktığı- dınlar için erkeklerden çok daha fazla ol- mızda ortaya çıkan tablo nasıl? duğudur. 84 Günümüzde de Türkiye’de serbest mes- Madalyonun öteki yüzünde kadının ko- leklerde kadın oranları çok yüksektir. numu hiç iyi değil. Kadın - erkek oku- Türkiye’deki hukukçuların %33’ü, mi- ma yazma oranları arasında ciddi bir marların %36’sı, mühendislerin %13.5’i, fark var. Türkiye’de halen her beş ka- diş hekimlerinin %39’u, profesörlerin dından biri okuryazar değil. Özellikle %23’ü, hekimlerin %26.7’si kadın. Ör- 1970’li yıllardan itibaren gittikçe daha neğin Amerika’da ise hukukçuların muhafazakârlaşan bir Türkiye görüyo- %22.7’si, mimarların %12’si, mühendisle- ruz. İmam Hatip Liseleri’nin ve Kuran rin %8.6’sı, diş hekimlerinin %9’u, profe- kurslarının sayısının hızla artması ve sörlerin %18.7’si, hekimlerin %27.8’i ka- dini mobilizasyon ataerkil değerlerin Türkiye 2008’de İnsani Gelişme Endeksi’ne dın. Görüldüğü gibi çok belirgin farklı- daha da güçlenmesine yol açtı. Örne- göre 177 ülke içinde 84. sıradaydı. lıklar var. Oranları Amerika ile karşılaştır- ğin, Prof. Yılmaz Esmer’in bir araştırma- dım, çünkü İskandinav ülkeleri hariç Av- sı ülkemizde gençlerin yaşlılardan daha rupa ülkeleri daha da geride. Bizim ülke- dindar olduğunu gösteriyor. Bu tu- Bu durum halen de devam ediyor. Az mizde akademide de kadınların durumu haf bir durum ve son on yıllardaki “top- gelişmiş bölgelerdeki kadınların yok- çok iyidir. Avrupa’da pek çok genç kadın lum mühendisliği”ne işaret ediyor çün- sunluğu Türkiye’nin en önemli insa- üniversitede görev yapıyor ama onların kü normal olarak bir toplumda yaşlılar ni gelişme sorunudur. 2008’de Türki- ne kadarının profesör olacağı belli değil. gençlerden daha dindardır. ye IGE’de 177 ülke içinde 84. sıradayken Çünkü orada çok hiyerarşik bir yapı var. aynı yıl yine UNDP’nin Cinsiyeti Geliştir- Türkiye’de kadının konumu büyük çe- me Endeksi’nde (CGE) 93 ülke arasında Kadınlar serbest mesleklerde yüksek şitlilik gösteriyor. Bu çeşitliliğin altında sondan üçüncü olarak 90. sıradaydı. Bü- oranda temsil ediliyor ama aynı du- yatan en belirgin eşitsizlik de bölgesel- tün bunlar da daha önce konuştuğumuz rumun yönetim kademeleri için söz dir. Yaygın kır-kent farklılığı bütün top- serbest mesleklerdeki kadının konu- konusu olduğunu söyleyemeyiz de- lum için söz konusu olmakla birlikte muyla bağdaşmayan bambaşka bir tab- ğil mi? bazı bölgelerde çok daha fazladır. Böl- loyu ortaya koyuyor. Ülkemiz ekonomik Kadınlar yönetime çok fazla katılamı- gesel farklılıklar da çok büyüktür. Örne- gelişme bakımından iyi bir durumda ol- yor. Bu her yerde görülüyor. Mesela öğ- ğin eğitim, gelir ve sağlık göstergeleriy- masına rağmen sosyal gelişme açısın- retmenler arasında kadın çok ama kadın le belirlenen Birleşmiş Milletler Gelişme dan aynı şeyi söyleyemeyiz. Click here to unlock PDFKit.NET 7
  • 10. Generated by PDFKit.NET Evaluation Ataerkil kültür ve kadına şiddet Erkeğin sürekli erkekliğini ispat etmek zorunda hissetmesi şiddeti de beraberinde getirebiliyor ve bu şiddet kadına da yönelebiliyor. Kadınlık-erkeklik kimlikleri ve ataerkil dünya ve ona yakınlık hissederek kadınlık rollerini öğrenir, görüşü hakkında neler söylemek istersiniz? kadınlık kimliğini geliştirir. Dünyanın çok büyük bir kısmında hem ataerkil hem de atasoylu toplumlar vardır. Sosyo-ekonomik ge- Erkek çocuğun da babasıyla özdeşleşebilmesi ge- lişmeyle bazı toplumlar ataerkil kültürü en azından rekir. Erkek çocuğun babasıyla özdeşleşebilmesi bir dereceye kadar aşmışlar, diğerlerinde ise ataerkil için kendisini ona yakın hissetmesi lazım. Eğer baba kültür hâlâ çok baskın. Ataerkilliğin temelleri basit sertse, çoğu zaman evde değilse, evde olduğu za- tarım toplumunun oluşması ve yerleşik hayata ge- manda da çocuğa yakınlık göstermiyorsa ve onun- çilmesiyle ortaya çıkıyor. Ondan önceki avcı ve top- la vakit geçirmiyorsa, burada bir rol modeli eksikli- layıcı toplumlarda kadın - erkek farklılıkları o kadar ği ortaya çıkabiliyor. Erkek çocuk “kadın dünyasın- belirgin değil. Çünkü kadınların ve erkeklerin birbi- da” yaşıyor. Bu durum ergenlik ve sonrasında rahat- rine benzer faaliyetleri var. Tarımın başlaması, köy- sızlıklar yaratabiliyor. Erkek, eksiklik hislerini bastı- lerin kurulması ve insanların artık göçebe olmak- rarak telafi etme ihtiyacı duyuyor, maşizme, maço tan çıkıp yerleşmeleriyle kadın-erkek faaliyetleri çok davranışlara, şiddete yöneliyor. Erkekliğini bir yerde kökten bir iş bölümüyle ayrılıyor. Erkeğin evin dışın- kendine ispat etme ihtiyacı duyuyor. Tabii bunlar bi- daki faaliyetleri bu iş bölümünün belirginleşmesine linçaltı psikolojik süreçler ve kendisi bunun farkında yol açıyor. Yerleşik tarım toplumlarında ataerkil de- değil ama özellikle şiddete yönelik davranışlar bu ğerler çok önemlidir. Ortadoğu’da ortaya çıkan üç şekilde ortaya çıkabiliyor. tek tanrılı din de ataerkil değerleri pekiştiriyor. Kül- türün dayanıklılığı ve değişmeye direnmesi de var. Özellikle Akdeniz’deki ve Latin Amerika ülkelerindeki maço kültür, bizdeki kabadayılık, “at, avrat, silah” sem- İşte bugün bununla karşı karşıyayız. Toplumsal cin- bolizmi hep erkekliği ortaya koyucu ifadelerdir ve as- siyet cinsellikle ilgili değildir. Bir toplumdaki cinsiyet lında bir eksiklik hissinin telafisidir. Bu nedenle bazı rolleridir; kadınlığın ve erkekliğin bir toplumda na- psikologlar erkeklerin özellikle çocuk bakmasının, ço- sıl tarif edildiği, nasıl görüldüğüdür. Bunu ilkokul ki- cuğa yakın olmasının çok önemli olduğunu söylüyor. taplarında dahi görürüz. Baba dışarıda çalışır, anne Örneğin İskandinav ülkelerinde annelik izni olduğu mutfakta yemek yapar, çocuklara bakar. Buralardan kadar babalık izni de oluyor. Özellikle bebeğe bakan yola çıkarak kadının düşük statüsü ve kadına şiddet erkeklerin insancıl taraflarının çok daha fazla geliştiği olgusunu vurgulamak istiyorum. Ne oluyor da olay görülüyor. Çocukla babanın zaman geçirmesi, yumu- Bazı mesleklerde kadın oranı kadına şiddete dönüşüyor? Bu konuda temel sorun şak sevgi ilişkisi kurması, bir yerde erkeği de besliyor, Meslek Türkiye ABD aslında erkeğin sorunudur. psikolojik sağlığını pekiştiriyor. % % Hukukçular 33 22.7 Kadına şiddet neden aslında erkeğin sorunudur Çünkü erkeğin kendisini sürekli “ispat etmek” zorun- Mimarlar 36 12.6 ve bu nasıl oluyor, konuyu açar mısınız? da hissetmesi şiddeti de beraberinde getirebiliyor Mühendisler 13.5 8.6 Geleneksel toplumda kadın erkek rolleri kesin çizgi- ve bu şiddet davranışı kendinden daha güçsüze, ka- 39 lerle ayrılmıştır. Keskin bir rol dağılımı ve iş bölümü dına ve çocuğa yönelebiliyor. Bu yüzden de özellik- Diş Hekimleri 9 çok belirgindir. Erkek ev işi yapmaz, çocuk bakmaz, le baba ve erkek çocuk ilişkisi çok değerli. Bunları dü- Profesörler 23 18.7 yemek yapmaz ve dışarıda çalışır. Cinsiyet rolleri şününce, toplumumuz ataerkil değerlerden ne ka- Hekimler 26.5 27.8 özellikle üç, dört yaşından itibaren belirginleşir. Ço- dar kurtulursa o kadar iyidir diyebiliriz. Erkek, çocuğa (İnsani Gelişme Raporu, Türkiye, 1996, sf. 55, Kadın Sta- cuk yetişkinle kendini özdeşleştirerek kimliğini oluş- bakmaz, çocukla oynamaz gibi yaklaşımlar ne kadar tüsü Genel Merkezi, 2007) turur. Kız çocuk annesini taklit ederek, onu görerek çabuk terk edilirse, herkes için o kadar yararlı olur. 8 Click here to unlock PDFKit.NET
  • 11. Generated by PDFKit.NET Evaluation Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı: Eşitlikçi, demokratik, birbirini destekleyici ilişkiler, hiyerarşik ilişkilerden daha iyidir ve herkes için çok daha mutluluk sağlayıcıdır. Çözüm eğitimde Kadınları evden çıkarıp, onların farkındalığını artırıcı, haklarını anlamalarını sağlayıcı, çocuk yetiştirmesinden beslenmeye kadar çeşitli konularda onları bil- gilendirici eğitimlere ihtiyaç var. Türkiye’de kadın konusunda her alanda ge- Kadınlar eğitim aldıklarında ve buna uygun iş- lişme sağlanabilmesi için öncelikli olarak ne- lerde çalıştıklarında, aile içindeki konumları çok ler yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz? daha iyi oluyor. Eşleriyle daha eşitlikçi ve daha Türkiye’de cinsiyet farklılıklarının altında ya- demokratik ilişkiler kuruluyorlar. tan temel etken eğitimdir. Bu yüzden de eği- tim anahtar bir role sahiptir. Örgün eğitimin ya- Ataerkil dünya görüşünde erkek kadına imkan nında yaygın eğitim, yetişkin eğitimi çok önem- sağlamaz, kadının gelişmesini istemez. Çün- li. Bizim toplumumuzda 25 yaş üstü yetişkin nü- kü kendi iktidarı tehlikeye girer. Ama bu yetiş- 1997’den itibaren sekiz yıllık zorunlu eğitime fusun okullaşma düzeyi ortalaması hala altı yı- kin ilişkilerine hiyerarşik bir bakış açısıdır. Aslın- geçilmesiyle birlikte kız çocukların eğitiminde lın altında. Dolayısıyla yetişkinlerin desteklen- da demokratik ilişkiler, hiyerarşik ilişkilerden çok önemli kazanımlar elde edildi. mesi, örgün eğitim dışına çıkmış olan kesimin, daha tatmin edicidir. Bir erkeğin emir verece- özellikle de kadınların eğitilmesi lazım. Milli Eği- ği değil, dertleşebileceği, duygu ve düşünceleri- tim Bakanlığı’nın Halk Eğitim Merkezleri her yö- ni paylaşabileceği bir karısı olması ona daha faz- rede yaygın ve çok iyi bir altyapıya sahip. Oralar- la psikolojik tatmin sağlar. Sürekli etrafa emir ve- da meslek eğitimi, ebeveynlik vb. eğitimler ya- rerek mutlu olunamaz. “Erkekler kendi iktidarın- pılabilir. Örneğin, benim de faal olduğum Anne dan vazgeçmek istemiyor” düşüncesi çok yay- Çocuk Eğitim Vakfı’nın (AÇEV) yetişkinlerle yaptı- gındır; doğrudur da, ama aslında öyle olmaması ğı eğitimlerin çok yararlı olduğu saptanmıştır. Bu gerekir. Çünkü o iktidar fazla matah bir şey de- gibi programlar daha fazla olmalı. Kadınları ev- ğil. İktidar insanı mutlu değil ancak güçlü hisset- den çıkarıp, onların farkındalığını artırıcı, hakları- tirebilir. Eşitlikçi, demokratik, birbirini destekle- nı anlamalarını sağlayıcı, çocuk yetiştirmesinden yici ilişkiler hiyerarşik ilişkilerden daha mutluluk beslenmeye kadar çeşitli konularda onları bilgi- sağlayıcıdır. Bu, ana baba çocuk ilişkisinde de eş lendirici eğitimlere ihtiyaç var. ilişkisinde de böyledir. Bunun erkekler tarafın- dan anlaşılmasında yarar var. Çünkü bundan ka- Kızların ileri düzeylerde okuması lazım. 1997’den zanacakları çok şey var. O zaman erkekliklerini is- itibaren sekiz yıllık zorunlu eğitime geçilmesiy- pat etme ihtiyacını daha az hissedecekler. Yay- le birlikte kız çocukların eğitiminde önemli kaza- gın yetişkin eğitiminde insan ilişkilerinin bu yön- nımlar elde edildi. Fakat daha bu konuda katedi- leriyle ilgili farkındalık yaratılabilirse, toplumu- lecek çok mesafe var. Sekiz yılın üstünde de kız- muzda kadın da erkek de bundan büyük yarar ların eğitim alması ve mesleğe yönelmesi lazım. görecek. Click here to unlock PDFKit.NET 9
  • 12. Generated by PDFKit.NET Evaluation Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin farkında mısınız? Yrd. Doç. Dr. Hülya Durudoğan ve Prof. Dr. Bertil Emrah Oder ile KOÇ-KAM’ın kuruluşundan bugüne gerçekleştirilen çalışmaları konuştuk. Türkiye’de sosyal politika alanlarındaki KOÇ-KAM tarafından hazırlanan ilk kitap sak ne güzel olur” dediği Attila Bey’in, en önemli hedeflerden biri sosyal hayatın “Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet Çalışmala- “Siz önce bir konferans düzenleyin” sö- her alanındaki toplumsal cinsiyet eşitliği- rı: Eşitsizlikler, Mücadeleler, Kazanımlar”ın zünün ardından harekete geçtiklerini an- nin desteklenmesidir. Toplumsal cinsiyet çıkması nedeniyle Yrd. Doç. Dr. Hülya Du- latıyor. Durudoğan aynı toplantıda Bertil eşitliğinin sağlanabilmesi hedefine yö- rudoğan ve Prof. Dr. Bertil Emrah Oder ile Emrah Oder ile tanışmış, daha sonra De- nelik bilimsel ve uygulamalı araştırmalar bir araya geldik. Bu kitap aynı zamanda niz Yükseker ve Fatoş Gökşen onlara ka- yapmak, politikalar önermek konusunda Koç Üniversitesi Yayınları’nın toplumsal tılmış. Kısa sürede bir konferans komite- üniversitelere büyük bir sorumluluk dü- cinsiyet konusundaki ilk eseri. Durudo- si haline gelmişler ve düzenli aralıklarla şüyor. Bu sorumluluğun bilinciyle hare- ğan ve Oder ile kitabın hazırlık sürecinin toplanmışlar. Yaklaşık bir yıl süren çalış- ket eden Koç Üniversitesi, 2010 yılının ba- yanı sıra KOÇ-KAM’ın kuruluşu ve gerçek- maların ardından da “Türkiye’de Toplum- şında Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalış- leştirdiği çalışmalar hakkında konuştuk. sal Cinsiyet Çalışmaları: Eşitsizlikler, Mü- maları Araştırma ve Uygulama Merkezi’ni cadeleler, Kazanımlar” başlıklı konferans (KOÇ-KAM) kurdu. Bilimsel araştırmalar Adım adım KOÇ-KAM gerçekleştirilmiş. yapmak, eğitim programları oluşturmak, Binnaz Toprak, Bertil Emrah Oder ve Fuat farkındalık artırıcı bilimsel etkinlikler or- Keyman’ın katıldığı, 2007’de düzenlenen, İlk konferans ganize etmek, bunu sağlamak için ulusal türban konusundaki panel sırasında te- Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetle- ve uluslararası kurumlarla iletişim kurmak sadüfen Koç Üniversitesi’nin eski rektörü ri Araştırma Merkezi’nde, 28-29 Kasım amacıyla kurulan KOÇ-KAM, az zamanda Attila Aşkar ile yan yana oturduğunu an- 2008’de düzenlenen konferansa aka- çok yol aldı. latan Hülya Durudoğan, “Bir merkez kur- demisyenler, kadın konusunda çalışan 10 Click here to unlock PDFKit.NET
  • 13. Generated by PDFKit.NET Evaluation STK’lar ve halk büyük ilgi gösterdi. Konfe- lıklı konferans, kitap da dahil olmak üze- Danışmanlar ve Danışma Kurulu’ndan olu- ransın açılış konuşmasını o dönemde BM re yeni projelerin netleşmesini sağlamış. şuyor. KOÇ-KAM Müdür ve Müdür Yardım- Kadına Karşı Şiddet Raportörü Prof. Dr. Ya- Konferans, çeşitli üniversitelerden ve sivil cısı, sırasıyla Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı kın Ertürk yaptı. Ertürk’ün yanı sıra Kadın- toplumdan 36 konuşmacıyı bir araya ge- ve Yrd. Doç. Dr. Hülya Durudoğan. Yöne- lara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenme- tirmiş. Merkezin salonlarından taşan yo- tim Kurulu’nun diğer üyeleriyse Prof. Dr. si Komitesi’nin (CEDAW) eski başkanı Prof. ğun katılım, kadın hakları konusunda ya- Sami Gülgöz, Prof. Dr. Zeynep Aycan, Prof. Dr. Feride Acar’ın da konferansa katıldığını pılan hararetli tartışmaların kalıcı olma- Dr. Dilek Barlas, Prof. Dr. Bertil Emrah Oder hatırlatan Oder, iki önemli Türk akademis- sı arzusunu doğurmuş. Öncelikle konfe- ve Yrd. Doç. Dr. Özlem Altan Olcay. Danış- yenin uluslararası düzeyde bu kadar üst ransta bildiri sunan araştırmacıların bilim- manlar ise, toplumsal cinsiyet konusunda konumlarda olmasının da dikkat çekici ol- sel makalelerinin yer aldığı bir kitap hazır- uluslararası düzeyde araştırma ve/veya ça- duğunu ifade ediyor. “Türkiye 1985 yılın- lığına girişilmiş. Hülya Durudoğan, Fatoş lışmalar yapan tanınmış akademisyenler- dan beri CEDAW’a taraf. CEDAW uluslara- Gökşen, Bertil Emrah Oder ve Deniz Yük- le sivil toplum kuruluşlarının üyelerinden rası hukukta kadın erkek eşitliği konusun- seker tarafından derlenen kitapta, katılım- oluşuyor. Koç Üniversitesi bünyesindeki da en önemli sözleşme. Bu sözleşmede cıların bazılarının makalelerinin yanı sıra üyeler ise, toplumsal cinsiyet konusunun cinsiyete dayalı ayrımcılık, pozitif ayrımcı- konferansta olmayan birkaç farklı makale- disiplinler arası yapısını yansıtacak şekilde lık, korumacı önlemler, kırsal alanda çalı- ye de yer veriliyor. farklı bölümlerden geliyorlar. şan kadınlar ve kamu yönetimine katılan kadın işçiler gibi farklı kategorilere özgü Kitap, Türkiye’de akademik hayatın öncü- önlemlere değiniliyor” diyor. leri arasında bulunan ve kadın çalışmaları alanına yaptığı katkılarla adından söz etti- Türkiye kamuoyunda ve günlük yaşantı- ren Prof. Dr. Nermin Abadan Unat’a adan- mızda sözleşmenin etkin olmadığına dik- mış. Derleyicilerin sunuş ve teşekkürle- kat çeken Bertil Emrah Oder, hesap veri- riyle başlayan kitabın Türkiye’de Kadın ve lebilirlik mekanizması yaratmayı amaçla- Eğitim konulu ilk makalesi Prof. Dr. Çiğ- yan sözleşmenin öne çıkarılması ve her dem Kağıtçıbaşı tarafından kaleme alın- beş yılda bir Türkiye tarafından sunulan mış. Kitabın ana başlıklarıysa şöyle: Kadın- raporların mutlaka tartışılması gerektiği- lar ve Erkekler: Kimlik ve Temsil; Kadın Ha- ni vurguluyor. “Çok güzel bir ekiple çalışa- reketleri; Kadınlar, Kamusal Alan ve Siya- rak ilk başta düşündüğümüzden daha ge- set; Hukukun Kadınlara Bakışı, Kadınların niş, Türkiye’de kadın çalışmalarındaki aka- Hukuka Bakışı; Toplumsal Cinsiyet, Eğitim demik birkimi yansıtan ve tamamen inter- ve Emek. disipliner bir konferans organize etmeyi amaçladık” diyor. KOÇ-KAM’ın kuruluşu ve yapısı KOÇ-KAM tarafından hazırlanan ilk kitap Koç Ünivesitesi Rektörü Umran İnan’ın “Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları: “Konferans çok canlı geçti. Katılımın yük- üniversiteye gelişi ve merkezin kurulması Eşitsizlikler, Mücadeleler, Kazanımlar” çıktı. sek olması böyle bir akademik etkinliğe konusundaki desteğiyle birlikte KOÇ- büyük ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor- KAM’ın kuruluş çalışmaları da başlamış. du. Eleştirildiğimiz noktalar da oldu, ama Türkiye’de toplumsal cinsiyet konularında KOÇ-KAM, İnsani Bilimler ve Edebiyat Fa- genel olarak çok olumlu tepkiler aldık ve önemli araştırmalar yapan kamu kurum- kültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakül- herkes etkinliklerimizin devamını diledi- ları, sivil toplum kuruluşları ve belli baş- tesi, Hukuk Fakültesi ve Sosyal Bilimler ğini ifade etti” diyen Hülya Durudoğan da lı devlet üniversitelerinde yer alan Kadın Enstitüsü’nden toplumsal cinsiyet alanında konferansın ardından kitabı hazırlamaya Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Mer- çalışmak isteyen öğretim üyelerinin çalış- koyulduklarını anlatıyor. kezleri bulunuyor. Fakat vakıf üniversite- ma ve araştırmalarıyla lisans, yüksek lisans leri bu alanda şimdiye kadar fazla etkinlik ve doktora öğrencilerinin faaliyetlerini bir İlk kitap gösteremedi. Bu nedenle KOÇ-KAM’ın ku- araya getiren akademik bir yapıya sahip. “Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet Çalışmala- rulması büyük bir önem taşıyor. Merkezin Mühendislik Fakültesi ve Hemşirelik Yük- rı: Eşitsizlikler, Mücadeleler, Kazanımlar” baş- yönetim organları Müdür, Yönetim Kurulu, sek Okulu’nda görevli olan ve toplumsal Click here to unlock PDFKit.NET 11
  • 14. Generated by PDFKit.NET Evaluation cinsiyet konusuna akademik ilgi duyan öğretim Cinsiyet Politikaları” konulu bir konferans orga- elemanlarıyla yüksek lisans ve doktora öğrenci- nize edildi. Prof. Kandiyoti yüksek lisans öğren- lerinin KOÇ-KAM çalışmalarına katılımı da des- cileriyle bir grup çalışması da yaptı. KOÇ-KAM tekleniyor. tarafından düzenlenen diğer bir konferans ise Amerikan Büyükelçiliği’nin de katkılarıyla yapı- Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Sertifika lan, Prof. Philippa Strum’un (Woodrow Wilson Programı Center Senior Scholar) “Kadınların Hakları İnsan Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Sertifika Progra- Haklarıdır” başlıklı konferans oldu. mı, KOÇ-KAM’ın ilk girişimlerinden biri. Bu prog- ram, öncelikli olarak disiplinler arası ve çok di- KOÇ-KAM tarafından gerçekleştirilen ikinci ça- siplinli bir yaklaşımla, toplumsal cinsiyet ve lıştaya ise sadece kadınlara yönelik ve kadın ko- özellikle de kadın deneyimleriyle ilgili konulara, nusunda çalışma yapan bazı sivil toplum kuru- tartışmalara, ihtiyaçlara yönelik akademik an- luşları davet edildi. Sekiz sivil toplum kurulu- layış ve farkındalığın geliştirilmesi için kuruldu. şu temsilcilsinin ve danışmanların katıldığı top- Program kapsamında verilen yaklaşık 15 ders lantının ana teması Türkiye’de kadın gündemini var. Programdan beş ders seçen ve 2.70 ortala- belirlemekti. Bu çalıştayın da son derece verimli ma tutturan öğrenciler mezun olurken sertifi- geçtiğini belirten Hülya Durudoğan, KOÇ-KAM olarak üniversitelerin yanı sıra STK’larla da işbi- ka almaya hak kazanıyorlar. “Sertifika programı- riliği içinde kadın gündemini belirlemeye yöne- nın disiplinler arası olmasına çok özen göster- Prof. Dr. Bertil Emrah Oder, lik çalışmalarının devam edeceğini ifade ediyor. dik. Bu yüzden her alandan dersler veriyoruz” feminist bakış açılarının ve Yapılan çalışmalar sırasında Türkiye’de feminist diyen Hülya Durudoğan, zengin bir ders yelpa- perspektifin olmadığı konusu üzerinde durul- feminist kuramın hukuk da zesinin varlığının öğrencileri geliştirdiğine inan- duğunu ve perspektifin yerleştirilmesi gerektiği dığını ifade ediyor. Program kapsamında erkek- dahil olmak üzere bütün hakkında hemfikir olduklarını da belirtiyor. lik üzerine de bir ders olduğunu belirten Bertil alanlarda yer alması gerekti- Emrah Oder, bunun Türkiye’de çok nadir görü- VKV Araştırma Fonu ğine dikkat çekiyor. len bir durum olduğunu vurguluyor. KOÇ-KAM toplumsal cinsiyet ve kadın çalışma- larındaki herhangi bir temel alanda gerçek- Düzenlenen çalıştaylar ve etkileri leştirilecek araştırma projelerini destekleme- KOÇ-KAM’ın gerçekleştirdiği etkinliklerden biri yi hedefliyor. Merkezin “Toplumsal Cinsiyet ve de 2010 yılı Mart ayında diğer üniversitelerde- Emek” okuma grubundan yüksek lisans ve dok- ki benzer merkezlerin temsilcilerinin davet edil- tora öğrencileri de yararlanabiliyorlar. Akade- diği çalıştay oldu. Merkez tarafından düzenle- mik bir zorunluluk olmadan gönüllü olarak top- nen bu ilk çalıştay, diğer üniversitelerin temsil- lanan grup, karşılaştırmalı tarih ve toplum cilerine yalnız fikir ve deneyimlerini paylaşma lisansüstü öğrencileriyle uluslararası ilişkiler li- imkânı sağlamakla kalmadı, aynı zamanda üni- sansüstü ve doktora öğrencilerini bir araya geti- versiteler arası iletişim ve işbirliğinin nasıl ge- riyor. Bu grup, ayda iki defa toplanarak kadın ve liştirileceğinin değerlendirilmesini de sağladı. iş hayatı, toplumsal cinsiyet ve gelişim ile işgü- Merkez, ortak araştırmalarla uygulamaya yöne- cü çalışmaları konularındaki seçilmiş akademik lik projeler gerçekleştirilmesi, deneyimlerin ve makaleleri tartışıyor. fikirlerin paylaşılması amacıyla Türkiye’deki ka- dın çalışmaları merkezleri ve akademik prog- KOÇ KAM’ın kuruluşundan beri yaşanan en gü- ramlarına ilişkin bir envanter hazırlamaya gö- zel gelişmelerden biri de Vehbi Koç Vakfı (VKV) nüllü oldu. Ayrıca, KOÇ-KAM ile Sosyal Bilimler tarafından merkeze önemli bir fon sağlanması Enstitüsü’nün yaptığı ortak bir çalışmayla Prof. oldu. VKV Genel Müdürü Erdal Yıldırım, Merkez Dr. Deniz Kandiyoti’nin davet edildiği “Küresel Yürütme Kurulu ile temasa geçerek KOÇ-KAM ve Yerel Arasında: Afganistan’daki Toplumsal ile işbiriliği yapmak istediklerini ifade etti. 12 Click here to unlock PDFKit.NET
  • 15. Generated by PDFKit.NET Evaluation Yrd. Doç. Dr. Hülya Durudoğan, Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Sertifika Programı’nın disiplinler arası olmasına çok özen gösterdiklerini söylüyor. Düzenlenen toplantıların ardından hem yasa Mahkemesi düzeyinde hak ve öz- erkeğin tanımı üzerinden kadının kendini akademik yönü olan hem de bu akade- gürlük yorumunda etkili olabildiğini gö- kurmasıyla olmuyor. Feminizm biyolojik mik yanı toplumsal katkıya dönüştürebi- rüyoruz” diyor. Bu alanlarda da bir an değildir, kafadadır. Kadın ama erkek kafalı lecek bir fon oluşturulmasına karar veril- önce toplumsal cinsiyete dayalı eşitsiz- kadın çok, özellikle bazı toplumlarda. So- di. Merkez olarak VKV’nin böyle bir fon liklerin giderilmesi gerektiğini vurgulu- nuçta çocukları da anneleri yetiştiriyor.” oluşturmasını büyük mutluluk ve mem- yor. nuniyetle karşıladıklarını ifade eden Oder “Biz cinsiyetçi tutumların tasfiyesine yö- ve Durudoğan, başvuru şartlarının hazır- Toplumsal algı olarak feminizm sözcüğü- nelik akademik çalışmalar yapan bir mer- lanmasının ardından gelen projelerin de- nün kullanılmasının tedirginlik yarattığı- keziz, toplumdaki bir takım kalıpları üret- ğerlendirileceğini ifade ediyorlar. Henüz nı belirten Durudoğan ve Oder, bu ko- me ya da bir grup kadının toplandığı bir sayı kesinleşmemiş olmasına rağmen beş nudaki ön yargıların aşılmasının önemi- platform değiliz” diyen Oder, dersleri be- ya da altı projenin desteklenmesi plan- ne dikkat çekiyorlar. Feminizmin marji- lirlerken de bu noktadan hareket ettik- lanıyor. Bu alanda çalışan akademisyen- nallikle özdeşleştirildiğini belirten Oder lerini ifade ediyor. Bu alanda daha önce lerin yanı sıra kaynak bulmakta zorlanan şunları söylüyor: “Hukuk fakültelerinin üniversitelerde yüksek lisans düzeyinde doktora öğrencileri de programa başvu- programlarında hem Amerika’da hem de çalışmalar olduğunu, sertifika programı- rabilecek. Böyle bir imkânın sadece Koç Avrupa’da feminist kuram çoğunlukla bir nın ise sadece KOÇ-KAM tarafından uy- Üniversitesi’nde bulunduğuna dikkat çe- ders olarak yer alır ya da sözgelimi mark- gulandığını belirtiyor. Programın diğer ken Oder, fon kullanım koşullarının mer- sizm gibi feminizm de bir ideoloji olarak merkezlere ve üniversitelere örnek olabi- kezin amaçlarıyla örtüşecek şekilde tasar- incelenir. Türkiye’de böyle bir yaklaşım leceğini dile getiriyor. landığını ifade ediyor. eksikliği var ve bu hukuk alanında son derece belirgin. Ayrıca feminist hukuk ku- Feminist bakış açılarının ve feminist ku- Feminist perspektifin yerleştirilmesi ramı konusunda Türkiye’de çok sınırlı sa- Koç Üniversitesi’nde de toplumsal cinsi- yıda yayın var.” ramın hukuk da dahil olmak üzere bü- yet ve kadın çalışmaları konusunda bir tün alanlarda yer alması gerektiğine dik- merkezin kurulmasının bütün alanların Kadın ve erkek olmanın insanlığı bölen kat çeken Oder, ancak bu sayede ataer- yanı sıra hukuk disiplinine de önemli öl- en en temel ayrım olmasına rağmen bu- kil yaklaşımların eleneceğini ve farkında- çüde katkı sağlayacağını düşüdüğünü nun en az konuşulduğunu ifade eden lık yaratılabileceğini vurguluyor. Hülya ifade eden Bertil Emrah Oder, son yıllar- Hülya Durudoğan da şunları söylüyor: Durudoğan da her şeyin feminist bakış- da Medeni Kanun ve Ceza Kanunu’nda “Fransız devriminden sonra ve aydınlan- la ya da toplumsal cinsiyet ayrımcılığına yapılan değişikliklerin normatif düzey- macı düşüncede esas olarak insan fik- karşı bir bakış açısıyla okunmasının müm- de ataerkil kalıpların büyük kısmını ele- ri ortaya çıkıyor. İnsan dediğimizde konu kün olduğuna dikkat çekiyor. Her iki aka- diğini belirtiyor. “Fakat yargısal kararlara kapanıyor gibi görülüyor. Amerika’da da demisyen de KOÇ-KAM çatısı altında ger- baktığımızda bu ataerkil örüntülerin ha- Afro-Amerikan diyoruz, zenci ya da neg- çekleştirilecek çalışmaların üniversiteye len daha içtihatta, şiddete ilişkin dava- ro demiyoruz problem yok diyorlar. Böy- ve topluma pek çok katkı sağlayacağına larda, boşanma davalarında, hatta Ana- le söylemekle, hepimiz insanız demekle, inandıklarını da ifade ediyorlar. Click here to unlock PDFKit.NET 13
  • 16. Generated by PDFKit.NET Evaluation Judith Butler ve Queer Yoldaşlığı Yrd. Doç. Dr. Hülya Durudoğan Feminizm, eşcinsellik kuramı, politik felse- fe ve etik konularındaki pek çok yayınıyla dünya çapında tanınan ve Uluslararası Ho- mofobi Karşıtı Buluşma etkinlikleri için Ma- yıs 2010’da Türkiye’ye gelen Prof. Dr. Ju- dith Butler, “Queer Yoldaşlığı ve Savaş Kar- şıtı Siyaset” temalı bir konuşma yaptı. Qu- eer, uzun zaman önce dolaşıma girmiş bir kavram olmasına rağmen Türkiye’de çok yaygın bir biçimde kullanılmıyor. Fakat eş- cinsel örgütlenmeleri birleştiren ve öteki- leştirmeye karşı tüm azınlıkları içine alarak yaygınlaşan Queer Hareketi, demokratik- leşme talepleri arttıkça sesini daha çok du- yuracağa benziyor. Toplumun gözünde “insan” olmak Hepimiz ilk başta içine doğduğumuz ve hiçbir şekilde denetleyemeyeceğimiz kül- türel normlar ve iktidar tarafından oluştu- rulur, bu normlar ve alan yoluyla belirleni- riz. Toplumsal cinsiyeti belirleyen normlar teroseksüel eşcinselden, insan hayatı “o ka- isimlerinden biri olan Judith Butler için, bu bizi ya erkek ya da kadın olmaya zorlar. Bu dar insani olmayan” hayattan ayrılır. Oysaki topyekûn konuşulmazlık alanları demokra- normlarla işleyen iktidar, belli türde özneler hepimiz doğduğumuz anda başlayan ortak tik bir toplumun inşası sürecinde sorun ya- yaratarak ve onların yeniden üretimine iliş- bağımlı varoluşumuz ve toplumsallığımızın ratan önemli bir noktadır. Çünkü hakkında kin koşulları düzenleyerek hareket eder. Bu sonucu olarak bir başkasının -fiziksel anla- konuşulamaz olan şey, bir bakıma “gerçek” bağlamda iktidara tabi olmak ve özneleşme mının ötesinde her tür teması da kapsaya- değildir ve “insan” tanımının dışındadır. cak anlamda- “dokunuşu” karşısında “yara- arasında sıkı bir ilişki olduğu söylenebilir. lanabilir” durumdayızdır. Gelgelelim, bu aslî İdeolojiler, dayattığı sabit fikirlerle çeşit- yaralanabilirliğimizin tanınmadığı durumda li kimliklerin farklı biçimlerde dışlanmala- Toplumda özne olabilmek için her şeyden toplumda yalnızca bazılarına insan gözüy- rına, ötekileştirilmelerine ve hatta “yası tu- önce tanınmak yani tanınmayı sağlayan le bakılır. Böylece kimi hayatların, kimi kim- tulmaya değmez” şeylere indirgenmeleri- normlara uymak gerekir. Ne var ki, içinde liklerin, kimi insanların hesaba katılmadığı, ne sebep olur. Butler’a göre radikal demok- bulunduğumuz ortamda, belirli bir algının bunların “hakkında konuşulamaz” olduk- rasi anlayışıyla üstesinden gelinebilecek bu dünyayı sahiden temsil ettiği kabul edilir. ları, hâkim söylemde “gerçek” olarak kabul açmazda queer anahtar kavram olarak or- Bu yolla insan insan olmayandan, normal edilmediği bir noktaya ulaşırız. İşte feminist taya çıkar. Hatta queer, homofobi karşıtı bir olan patolojik olandan, erkek kadından, he- düşün dünyasının 21. yüzyıldaki en yetkin tavır olmanın da ötesine geçerek, çok geniş 14 Click here to unlock PDFKit.NET
  • 17. Generated by PDFKit.NET Evaluation Queer, günümüzde yaygın olarak eşcinsel anlamında kullanılıyor. Yurtdışındaki bir- çok eşcinsel örgütlenme, kendisini “queer örgütlenme” olarak tanımlıyor. bir anlam kazanır ve dışlanan tüm kimlikle- yor. Bu yolla her tür normatif kimliğin kuru- sanlıktan çıktığımız için, “insanlaşma”nın etik rin kesiştiği bir noktayı işaret eder. cu olduğu kadar baskıcı ve dışlayıcı gücü- ve siyasi aciliyeti kendini hissettirmektedir. nü de etkisiz hale getirmeyi amaçlıyor. Şid- Ona göre demokratik bir ülkede yaşamayı is- Kimlikleştirmeyen İttifak detin yeniden üretilmesine karşı çıkmak ve temek, birlikte yaşamayı seçmediğimiz kişi- “Haklarından mahrum edilmiş tüm azınlık- değişim için “tuhaf,” ezber bozan, normun lerle beraber ve bizim için tamamıyla tanına- lar özgür olmadıkça, haklarından mahrum dışında olduğu için “anlaşılamayan” saptır- bilir olmayan insanlara karşı yükümlülüklere edilmiş hiçbir azınlık özgür değildir…” But- malara başvuruyor. Queer, toplumsal cinsi- sahip olmayı, beden ve toplumsal cinsiyetle ler, Homofobi Karşıtı Buluşma etkinliklerin- yetleri ve cinsellikleri ne olursa olsun her- ilgili ön kabullerimizi sarsan kişilerin hakları- deki konuşmasının girişinde öncelikle bu kesi homofobiyle kavgaları uğruna bir ara- na saygı duymayı kabul etmektir. düşünceyi vurguluyor. Buradan yola çıka- ya getiriyor. Her türlü insanın bu amaç için rak salt cinsel tercihler ve toplumsal cinsi- bir araya gelmesi ve kimlikleştirmeyen bir Demokrasiye uygun tek pozisyon bize ta- yet düzlemini aşan geniş perspektifli que- ittifakı betimlemesi queer’in en güçlü ma- mamıyla yabancı olan, tanımadığımız ya er tanımlamasının boyutlarına değiniyor. nası olarak ortaya çıkıyor. da “anlamadığımız” bir yabancıya karşı so- Butler’da Queer Hareketi belli politik amaç- rumlu olduğumuz durumdur. Cinsel azın- lar güden dinamik ve farklılaşmış bir olu- Radikal demokrasi: lıkları da kapsayan radikal demokrasinin şum olarak vücut buluyor. Uluslarötesi ola- ‘İnsanlaşma’nın yolu ne anlama geldiğini düşünerek; bizim dü- rak düşündüğümüzde homofobi, mizoji- Toplumdaki özne, bilgi iktidar normlarının şünce tarzımızı değiştirmek için mücade- ni (kadın düşmanlığı) ve ırkçılıkla mücade- içselleştirilmesiyle şekillenen bir model ola- le eden, insan hayatı, insan cinselliği, arzu le etmeyi de amaçlayan, her türlü ayrım- rak görülürse, sistem içinde “ben” diyen bi- ve aşk alanını anlamamızı isteyenlere karşı cılık ve nefretle mücadele eden hareketin rinin, “ben” tanımına uymayan herkesi dışla- sorumluluklarımızı kabul etmemiz gerekir. bir parçası oluyor. Queer, bir kimlik olma- dığı bir noktaya varırız. Butler’a göre, dünya- Aslında yaptığımız, rahatsızlığımız ve hu- nın ötesine geçerek, bağlantılı olma duru- mızın mevcut durumu hemen hemen böy- zursuzluğumuzla yaşamayı kabul etmektir. muna dönüşüyor. Kimliğin imkânsızlığına ledir. Bu durum hümanizm söylemini şaka- Tüm bunlar düşünüldüğünde insan doğa- vurgu yapıyor ve normların sürekli olarak dan ibaret kılar, eşitlikçi demokrasi anlayışını sı üzerine kafa yoran Butler’ın düşünceleri- saptırılması fikrini içeriyor. Her türlü kimli- imkânsızlığa sürükler ve insanileşmiş bir dün- nin, kolektif olarak yaşanabilir bir dünyanın ğin yoldan çıkarılıp, saptırılması, ezber bo- ya umudunu sonsuza dek askıya alır. İnsana mümkünlüğüne duyulan (ütopik olmayan) zacak şekilde “tuhaflaştırılması”na dayanı- dair mevcut normlar yüzünden ne yazık ki in- bir özlem olduğu ortadadır. Ünlü feminist kuramcı Judith Butler Feminist kuram, felsefe ve güncel siyaset alanlarında pek çok yayını bulunan Judith Butler, lisans ve li- sansüstü eğitimini Yale Üniversitesi’nde tamamladı. Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley’de profesör ola- rak görev yapıyor. Queer kuramının öncü metinlerinden sayılan Cinsiyet Belası adlı eseri, feminist ku- ramın temel yapıtları arasında yer alıyor. 2004’te Yale Üniversitesi’nin gey ve lezbiyen araştırmalar ala- nında Brudner Ödülü’nü alan, 2007’de Amerikan Felsefe Derneği’ne üye seçilen Butler’ın Türkçedeki eserleri şunlar: İktidarın Psişik Yaşamı (Ayrıntı, 2005), Taklit ve Toplumsal Cinsiyete Karşı Durma (Agora, 2007). Click here to unlock PDFKit.NET 15
  • 18. Generated by PDFKit.NET Evaluation Cam tavana takılan kadınlar! Cam tavan sendromu iş dünyasında belli bir noktaya gelmiş ancak bunun daha ötesine geçemeyen yöneticilerin önündeki görünmez engelleri tanımlıyor. Uzmanlarla cam tavan sendromunu ve bu sendromu aşmak için neler yapılabileceğini konuştuk. Kadın yöneticilerin karşılaştığı sorunlarla il- boyutlu bir modelle kurguladım. Bunlar- ne bakıldığında kadınların kriz dönemleri- gili çalışmalar yürüten Koç Üniversitesi Psi- dan ilki erkeklerin kadın yöneticilere kar- ni erkeklerden daha iyi bir şekilde atlatabil- koloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zey- şı geliştirdiği ayrımcı bakış açısı, diğeri ka- diğini görüyoruz. nep Aycan cam tavan sendromuyla ilgili dın yöneticilerin kendi hemcinslerine karşı yaptığı araştırmaları, Kariyer Merkezi Direk- sahip oldukları önyargılı tutum ve son ola- Kadınların kriz dönemlerinden daha ra- törü Selcen Yavuz ve Kariyer Merkezi İş Ge- rak kadınların kendi kendilerine koydukları hat çıkmalarının nedenleri neler olabi- liştirme Yöneticisi Özlem Ada Ülke de özel engeller. Bu engellerin hepsi birbiriyle ilişki lir? sektördeki deneyimlerini bizimle paylaştı. içinde. Bugün literatürde aslında tek tartı- ZA: Kriz finansal olduğu kadar insani bo- şılan cam tavan değil. Bunun yanında glass yutu da olan bir durum. Kriz dönemlerin- Daha çok kadın yöneticilerin karşılaş- cliff (cam uçurum) dediğimiz kadın yöne- den kadınların daha rahat çıkmasının ne- tığı bir problem olan cam tavan send- ticilerin şirketlerde çok riskli pozisyonlara deni insan ilişkilerinde, dengeyi koruma- romuyla ilgili çalışmalar yürütüyorsu- getirilerek en ufak bir krizde bulundukları da daha başarılı olmalarından kaynaklanı- nuz. Bu konudaki gözlemlerinizi bizim- yeri kaybedebilecek olmaları ve düşüşleri- yor olabilir. le paylaşır mısınız? nin kadın olmalarıyla açıklanmak istenmesi Zeynep Aycan: Cam tavan sendromu, ka- de gündemde. Glass escalator (cam asan- Selcen Yavuz: Kadınların stresli pozisyon- dınların iş hayatında bir noktadan son- sör) terimi de erkeklerin bilinmeyen sebep- da düşmesi beklenirken kendini kanıtla- ra yükselmesine izin vermeyen görünmez lerle bir şekilde yukarı pozisyonlara çıkma- ma arzusuyla daha çok özveride bulunma- bir engel. Ben bu engeli çalışmalarımda üç ları için kullanılıyor. Fortune 500 şirketleri- sı başarılı olmasına sebep olabilir. 16 Click here to unlock PDFKit.NET
  • 19. Generated by PDFKit.NET Evaluation ZA: Zaten kadınların kendilerini kanıtlama neticiler erkeksileşirken bazıları hâlâ iç görü- çabası aslında çok özveri gerektiriyor. Tepe- lerine ve duygusal zekaya da yeterince önem de olmak bir sürü fedakarlık gerektiren, po- veriyorlar. litik olmayı isteyen bir süreç. Kadınların bun- ları gerçekleştirebilmek için erkeksileştikleri- ZA: Zaten içgüdüler, duygusal zeka, bilge- ni çok sık görüyoruz. Birçok yönetici kadın as- lik her iki cins için de çok önemli faktörler. lında “memeli erkek” olarak nitelendirilebilir. Economist’in bir araştırmasındaki sonuçlar Aslında sistem başka türlüsüne izin vermiyor. orta ve üst düzey kadın yönetici sayısıyla şir- Burada kadınlara büyük sorumluluk düşüyor. ketin verimliliği ve kârlılığı arasında pozitif Kadınlar yönetime kadın imzası atarak, şir- bir korelasyon olduğunu gösteriyor. Kadın- ket içinde kadın gelişimi için gerekli altyapıyı lar Amerika’nın işgücünün yarısını aşmış du- kurarak çok daha sağlıklı ve verimli kurumlar rumda ve sahip oldukları farklı özellikleriyle geliştirebilirler. Örneğin yönetimdeki kadın- kurumsal hayatı olumlu etkiledikleri çok açık. lar altında çalışan kadınlara “ben buralara çok Fakat seyahat etme, aileden gelen baskılar Sistemin erkeksi değerlerle kur- zor geldim, sen de aynı tür fedakarlıkları gös- gibi faktörler kadınların şevkini kırıyor. Özel- gulanması yüzünden birçok ka- termek zorundasın” demek yerine onun işi- likle kadınların bilerek ya da bilmeyerek bir- dın iş hayatında yer almayı bile ni kolaylaştırabilir ve kuruma aidiyetini daha birlerine koyduğu engeller belki de aşılması fazla sağlamak için adımlar atabilir. Sistemin en zor olanlar. Ailedeki kadın bireyler (anne, düşünmüyor. erkeksi değerlerle kurgulanması yüzünden kayınvalide gibi) kadınların çalışarak aile ha- birçok kadın iş hayatında yer almayı bile dü- yatını tehlikeye attığını düşünüyorlar. Ne ya- şünmüyor. Ailesine ve çocuklarına zaman ayı- zık ki çalışan kadın hırslı ve sorunlu kadın ola- ramayacağı görüşü yerleştiği için gelen teklif- rak algılanıyor. İş hayatındaki başarılı kadınlar leri reddediyor. Bir pozisyona kaç tane kadın için de mutlaka bir sorunu olduğu için hırs- talip oluyor ki kadın yönetici seçilsin? Kadın- lıdır diye düşünülebiliyor. Kadınlar daha çok lar sistemde yer almak istemedikleri için baş- rekabet etmeyi seçiyor. Kadınlarda saç ren- tan yanaşmıyorlar. ginden aile hayatına kadar her alanda bir re- kabet söz konusu. Özlem Ada Ülke: Son yıllarda kadına önem veren anlayış, şirketlerde giderek yerleşme- Erkeklerin tek performansları iş hayatıy- ye başladı. Uluslararası şirketlerde üst düzey ken kadınların domestik alana yoğunlaş- yöneticiler, kadın yöneticilerin yetiştirilmesi- ması ve maskülen alana geçmemeleri ge- ne ve gerekli kariyer olanaklarının sağlanma- rektiği gibi bir bakış açısı var. Bunu nasıl sına önem veriyorlar. Yüksek potansiyeli olan değerlendiriyorsunuz? kadın yöneticiler için kariyer planlaması ya- ZA: Evet, ama bence çok iyi bir noktaya ge- pılıyor ve zamanla bu yöneticiler üst yönetici liyoruz. Artık erkekler de hayat dengesinden pozisyonlara getiriliyorlar. Kadın yöneticiler bahseder hale geldi. Kurumlarda yerleştiril- için kotalar da etkili oluyor. Eski çalıştığım şir- mesi gereken hayat dengesi kültürü erkekler kette bu uygulama sayesinde kadın yönetici- için de geçerli hale gelmeli. Örneğin çocuğu- ler üst düzey pozisyonlarda yer aldılar. Kadın nun doğum gününde onunla birlikte olmak yöneticiler yabancı ülkelerde çalışmayı tercih yerine çalışan bir baba, iş arkadaşları tarafın- etmedikleri durumlarda kariyerlerinde yük- dan çalışmayı bırakması için uyarılmalı. Bu- selme olanakları sınırlanıyor. İş hayatında ol- rada bahsettiğim babanın sadece çocuğuyla dukça başarılı olan bazı kadın üst düzey yö- beraber olamadığı için vicdan azabı duyma- Click here to unlock PDFKit.NET 17
  • 20. Generated by PDFKit.NET Evaluation Zeynep Aycan Selcen Yavuz sı değil, aynı zamanda kurum çalışanla- Türkiye’de uzun süre iş yaşamından rı tarafından da normal olmayan bir şey ayrı kalıp sonra işe dönüldüğünde bu yaptığı algısıyla kınanması. Yöneticiler olumsuz karşılanabiliyor. Özlem Ada Ülke hem kendilerinin hem diğer çalışanların ZA: Tabii bu sistemin suçu. Amerika’da evlilik yıldönümü, sağlık kontrolü gibi ve Avrupa’da kariyerinizde daha önce özel günlerinde çalışmalarını tolere et- ara verip vermediğinizi sorarlar. Eğer ço- meyen bir kültüre sahip olmalı ki hayat cuk doğurup işe dönmüşseniz bu sizi kalitesi yüksek iş ortamları yaratılsın. Ar- daha da avantajlı bir duruma sokar, Glass cliff (cam uçurum) tık bu tip ihtiyaçlar sadece kadınlar için daha büyük bir istekle işe geldiğinizi dü- dediğimiz kadın yöneticilerin olmaktan çıktı ve erkekler de hayat den- şünürler. Türkiye kalifiye genç nüfusu şirketlerde çok riskli gesine önem vermeye başladı. Gelecek- çok fazla olan bir ülke olduğundan de- te erkeklere de babaları tarafından “çok vamlı bir sirkülasyon var ve verilen uzun pozisyonlara getirilerek en seyahat ediyorsun, çocuğun seni çok öz- aralar daha sonra dezavantaj yaratabili- ufak bir krizde bulundukları ledi” uyarısının yapılacağı günler bekli- yor. Örneğin Hollanda’da çocuk doğur- yeri kaybedebilecek olmaları yor bizi. Bu her şeyden önce sağlıklı bir duktan sonra işe dönmek kadınlar için ve düşüşlerinin kadın toplum için gerekli. Zaten yapılan çalış- ailesini ihmal etmekle eş anlamlı düşü- maların hepsi dinlenmenin çalışmaların nülüyor. İsviçre’de de düzen neredey- olmalarıyla açıklanmak verimliliği gözle görülür biçimde artırdı- se kadınların çalışmaması üzerine kurul- istenmesi de gündemde. ğı yönünde. muş. Ancak Hollanda’da sağlıklı aileler 18 Click here to unlock PDFKit.NET
  • 21. Generated by PDFKit.NET Evaluation { Kadınlarda iş ve aile hayatını etkileyen 20’ye yakın faktör var- ken erkeklerde sadece iki faktörle karşılaşıyoruz. } yetiştirmek adına erkeklerin de çocuktan ğımız karşılaştırmalı araştırmalar bundan dışında soru işaretleri de mevcut, yükse- sonra ailesine daha fazla zaman ayırması en çok faydalanan ülkelerden birisinin de len kadına “kadınsılığını kullanmış ola- bekleniyor. Sosyal devlet oldukları için de Türkiye olduğunu gösteriyor. bilir” önyargısıyla yaklaşılabiliyor. Bu tip insanların geçim derdi olmuyor ve bu sis- damgalar yüzünden de kadınlar huzurum tem devam ediyor. ÖAÜ: Eski çalıştığım şirkette “esnek çalış- bozulmasın diye iş hayatındaki amaçları- ma saatleri” politikası mevcuttu. Fakat ça- nı feda etmeyi seçiyorlar. Çünkü çevrele- SY: İngiltere’de “Women Like Us” (www. lışanlar tarafından bu pek uygulanmıyor- rindeki insanların mutluluğu onların mut- womenlikeus.org.uk) adlı bir sivil toplum du. Bazı çalışanlar erken çıkarlarsa müdür- lu olmasıyla çok doğrudan ilişkili. Yaptı- kuruluşu var. Bu kuruluş kariyerine ara lerinin onlar hakkında yanlış düşünece- ğım modellemelerde de hep karşıma aynı vermiş kadınların iş yaşamına geri dön- ğinden endişeleniyorlardı. Bu yüzden on- şey çıkıyor. mesini kolaylaştırmak ve özellikle kadın- lar için avantajlı olabilecek bu uygulamayı ların şirketlerde yarı zamanlı çalışmasını tercih etmiyorlardı. Bunun hem Türk kül- Kadınlarda iş ve aile hayatını etkileyen sağlamak için çaba harcıyor. Bunların ara- türü hem de şirket kültürüyle ilgili bir du- 20’ye yakın faktör varken erkeklerde sa- sında uzun yıllar iş tecrübesi olan, üst dü- rum olduğunu düşünüyorum. dece iki faktörle karşılaşıyoruz. Kadın hem zey yöneticilik yapmış kadınlar da var. Ku- çok çalışıyor, hem de etrafındaki baskı se- ruluş, tecrübeli ve donanımlı kadınların az ZA: İş hayatında yükselmek her zaman bebiyle kendini kanıtlama yarışına giriyor. zamanda çok iş başarabildiklerini, yani bir kadınların işine gelen bir durum olmuyor. Mükemmel anne olmak istiyor, yetmiyor anlamda beş günün işini üç günde yapa- Yükselen bir erkeğe bakış açısıyla yük- hafta sonları arkadaşları için yemek dü- bildiklerini vurguluyor. Dolayısıyla, hem selen bir kadına bakış açısı çok farklı. Ka- zenliyor ve kendini etrafa ispat etme tela- kadınlar memnun oluyor hem de işveren dın başarı korkusu yaşayabiliyor, yükselir- şına giriyor. O yüzden kadınların bazı nok- bu yarı zamanlı çalışma sisteminden iste- se ailesi, arkadaşları, eşi tarafından sevil- diği hizmeti alıyor. Maaşlı izin sistemi de memekten, itici olmaktan korkuyor. Hırs- talarda daha rahat olmaları, vicdanen ken- yurtdışında çok daha iyi işliyor ama bura- lı görüntü kadın için çok tehlikeli görülü- dilerini daha özgür hissetmeleri gerekiyor. da maaşlı izin gibi bir kavram yok, ücretsiz yor. “Kim bilir bu noktaya gelmek için ne- Kaldı ki zaten erkekleri yetiştiren de ka- izin ise işi bırakmak olarak algılanıyor. leri feda etmiştir?” sorusunu akla getiriyor. dınlar olduğu için daha sağlıklı toplumlar Evlilik ilişkilerinde de erkekten daha yük- için konu yine kadınlarda düğümleniyor. ZA: Çalışanların verimliliği için uygun ça- sek pozisyonda olan kadın, erkek için öz- Mağdur olanı suçlamak istemiyorum ama lışma saatleri, sıkıştırılmış çalışma haftaları güvenine yönelik bir tehdit olarak algıla- bilimsel verilere kendi yorumumu kattı- gibi sistemler var. Çalışanlara bir gün izin nabiliyor. Toplum olarak yükselen erkeğe ğımda da kadınlar olarak kendimize ve veriliyor ve bunun karşılığında diğer gün- hayranlık duyarken yükselen kadında so- hemcinslerimize karşı bakış açılarımızı de- ler daha çok çalışması bekleniyor. Yaptı- run bulmaya çalışmaya eğimliyiz. Bunun ğiştirmemiz gerektiğini görüyorum. Röportaj: İpek Okucu - Hukuk Fakültesi Öğrencisi Click here to unlock PDFKit.NET 19
  • 22. Generated by PDFKit.NET Evaluation Türkiye’nin 186 ülke içinde kadınların işgücüne katılım oranı en düşük 12 ülke arasında yer aldığını biliyor muydunuz? Kadın istihdamında sınıfta kaldık Dr. Sumru Öz Türkiye’de emek piyasasının en göze çarpan özel- nemde kadınların işgücüne katılımının dünya or- likleri arasında kadınların işgücüne katılımının, ge- talaması %50’den %52’ye doğru hafif de olsa bir rek OECD gerekse Avrupa ve Orta Asya ülkeleri- artış gösteriyor. ne kıyasla en düşük oranlardan biri olması yer alı- yor. Gerçekten de Dünya Bankası verilerine göre Bir ülkenin gelir düzeyiyle çalışan sayısı arasın- 2008’de 186 ülke içinde kadınların işgücüne katıl- da birebir bir ilişki olduğu göz önüne alındığın- ma oranı Türkiye’den düşük olan sadece 11 ülke da ekonomik büyüme ve sosyal kalkınma için ka- var: Mısır, Irak, Ürdün, Lübnan, Libya, Umman, Pa- dın istihdamının artırılması gerektiği çok açık. Ka- kistan, Suudi Arabistan, Solomon Adaları, Suri- dın istihdamının artması için Türkiye’de kadınla- ye ve Yemen. Bunun yanı sıra Türkiye, yine Dün- rın işgücüne katılımının neden çok düşük olduğu- ya Bankası verilerine göre, 2008’de 1980 yılına kı- nu ve neden düşmeye devam ettiğini ortaya çıkar- yasla kadınların işgücüne katılma oranının azal- mak önemli. 2007–2013 dönemini kapsayan Doku- dığı 23 ülkeden biri olarak da kayıtlara geçiyor. zuncu Kalkınma Planı’nda belirtilen makro ekono- Bu dönemde kadınların işgücüne katılma oranı mik hedeflere nüfusun sadece yarısının katılımıy- Türkiye’de %32’den %25’e düşüyor. Oysa aynı dö- la ulaşmanın mümkün olamayacağı ve Türkiye’nin 20 Click here to unlock PDFKit.NET