SlideShare a Scribd company logo
1 of 50
EGE ÜNİVERSİTESİ
İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ
Eda Deniz Özdemir
İktisat Bölümü
15100000014
KÜRESEL KRİZLERİN
ÇİN HALK CUMHURİYETİ’NE ETKİLERİ
İÇİNDEKİLER
1. Giriş
2. Çin Halk Cumhuriyeti’nin Dünya Ekonomisindeki
Konumu
3. Çin Halk Cumhuriyeti’nin Uluslararası Ekonomik
Örgütlere Üyeliği
4. Küresel Krizlere Genel Bir Bakış
5. Küresel Krizlerin Çin Halk Cumhuriyeti’ne Etkileri
6. Sonuç
1. Giriş
Çin Halk Cumhuriyeti son 20 yıldır, dünya ekonomisinin
en önemli aktörlerinden biri konumundadır.
1967 yılından 2010 yılına kadar olan süreçte dünyanın
ikinci büyük ekonomisi konumunu koruyan Japonya,
uzun bir zamandan sonra yerini Çin Halk
Cumhuriyeti’ne bıraktı.
Sıradaki Gelsin!
• Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi Çin’in, ihracat ve
doğrudan yatırımların en büyük aktörlerinden biri olması,
küresel krizlerde izlediği ekonomi politikalarını önemli
kılmaktadır.
Bu çalışmada,
Çin Halk Cumhuriyeti’nin dünya
ekonomisindeki konumuna kısaca
değinip,
1994 Meksika krizinden, 2009 dünya
ekonomik krizine kadar süregelen
krizlerin «oluşum, gelişim ve sonuç»
evrelerinin incelenip,
Çin Halk Cumhuriyeti’nin küresel kriz
dönemlerinde izlediği ekonomi
politikalarının ve küresel krizlerin Çin
Halk Cumhuriyeti’ne etkilerinin
incelenmesini amaçlamıştır.
2. Çin Halk Cumhuriyeti’nin Dünya
Ekonomisindeki Konumu
Komünist Parti önderliğindeki Mao Zedong’un Halk Cumhuriyeti’ni
ilan etmesiyle birlikte, uzunca bir süre dışa kapalı bir ekonomik
yapı gösteren Çin Halk Cumhuriyeti’nde, istikrarlı bir ekonomi
yaşanmasına rağmen, bu dönemde özellikle ekonomik büyüme
ve toplumun refahı hususunda herhangi gelişim görülmemiştir.
Dışa kapalı ekonomi politikalarıyla ekonomik büyümenin
sağlanmayacağını anlayan Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı
Deng Xiaoping, ünlü deyişi ile kapalı ekonomiden serbest ticaret
sürecine geçişi açıkça ifade etmektedir.
.
“Bazı kişiler ve bölgeler önce zenginleşsin,
sonunda toplumun tümü zenginleşecektir.”
Deng Xiaoping
Ekonomik Reform Dönemleri
• Sosyalist Piyasa Ekonomisine Geçiş Dönemi (1978-1996)
• Durgunluk Dönemi (1997-2002)
• Büyüme Stratejisi Dönemi (2003-devam ediyor)
Sosyalist Piyasa Ekonomisine Geçiş Dönemi (1978-1996)
• Döneminin temel amacı, tarımsal verimliliğin arttırılıp, özellikle birincil
malların ihracının arttırılmasıdır.
• Bu amaç doğrultusundaki uygulamalardan ilki, ailenin üretimin bir
parçası haline getirmekti. Başarılı olunmuş, üretim artışı sağlanmıştır.
(Sözleşmeli Aile Sorumluluk Sistemi)
• 1985–1991’da reformların odağı kamu işletmelerinin modernizasyonu
olmuştur. Büyümenin temelinde, kırsal alandaki işletmeler ve emek-
yoğun üretilen imalat ürünlerine dayalı yapılanma vardır.
• 1991’den sonra büyümenin temel dinamiklerini ise doğrudan yabancı
sermaye yatırımları oluşturmuş.
Durgunluk Dönemi (1997 – 2002)
• Bu dönemde teknolojiyi kullanmaktaki yetersizlik ve üretimde verimsizlik
sebebiyle ekonomide bir düşüş ve fiyatlarda da durgunluk görülmüştür.
• Kamu işletmeleri ile özel işletmeler arasındaki teknolojiyi kullanma ve
verimlilik farkları, kamu işletmelerinin aleyhine artmaya başlamıştır. Kamu
işletmeleri düşük faizli kredilerle sürdürülebilir hale gelmiştir. Borçlar
ödenemediği için iflas ile sonuçlanmaktaydı.
• Çin bu sorunu, 1997 yılında uygulanan kar oranı düşük, küçük ölçekli kamu
teşebbüslerinin özelleştirilip, büyük ölçekli olan kamu teşebbüslerinin devlet
tarafından yönetilmesi politikasıyla başarılı bir şekilde sonuçlandırmıştır.
• Teknolojik gelişmeyi sağlamak için doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını
teşvik etmiş ve neticede ekonomide aşırı ısınma meydana gelmiştir.
Ekonomide Büyüme Stratejisi (2003-Günümüze)
• 2003 yılı sonrası dönemde ise ekonominin soğutulma çabası
söz konusudur. (Ekonomide aşırı ısınma: Talep fazlasının
olduğu ve bu talebin enflasyonist baskı yarattığı durumda
kullanılır.)
• Ancak, Çin’de arz-talep eş zamanlı arttığı için sorun fiyat artışları
olmaktan çıkmış, bunun yerine yatırımlardaki aşırı artışlar
endişe verici boyutlara gelmiştir. Bunun nedeni ise, devlet
denetiminde olan bankaların verimli kredi dağıtamamalarıdır.
• Çin Halk Cumhuriyeti ekonomiyi soğutmak amacıyla, doğrudan
yabancı sermaye yatırımları ve düşük faizli verilen banka
kredilerine müdahalede bulunmuştur.
İstatistiki Verilerle Çin Ekonomisi
• Tablo-1: Çin Halk Cumhuriyeti ve Komşu Ülkelerinin GSYİH
(Nominal) Karşılaştırması, Milyar Dolar, 1970-2012
Yıl Çin Japonya Hindistan Kore
1970 91 209.1 61.5 8.9
1980 306.5 1087 184.8 64.4
1990 404.5 3103.7 326.8 270.4
2000 1192.8 4731.2 467.8 533.4
2010 5949.8 5495.4 1704.8 1014.9
2012 8358.4 5960.2 1875.2 1129.6
Kaynak: (World Bank, World Development Report, 1970-2012)
• Şekil-1: Seçilmiş Ülkelere Göre Kişi Başına Düşen GSYİH (Nominal)
Karşılaştırması, ABD Doları, (1978-2012)
1978 1988 1998 2008 2009 2010 2011 2012
Çin 154.9 280.9 820.6 3413.5 3479.2 4433.3 5447.3 6091
ABD 10587.4 21483.1 32948.9 48407 46998.8 48357.6 49853.6 51748.5
Almanya 9175.9 17352.3 26547.7 44132 40270.1 40407.9 44354.6 42597.3
Hindistan 209.3 361.9 425.4 1042 1147.2 1417 1539.6 1502.9
Japonya 8675 24592.7 30967.2 37972.2 39473.3 43117.7 46134.5 46730.9
0
10000
20000
30000
40000
50000
60000
Kişi Başına Düşen GSYİH (Nominal)
Kaynak: (World Bank, World Development Report, 1978-2012)
• Şekil-2: Seçilmiş Ülkelere Göre GSYİH (SAGP) Karşılaştırması, Milyar Dolar, 1980-
2013
0 2000 4000 6000 8000 10000 12000 14000 16000 18000
ABD
Çin
Japonya
Hindistan
Almanya
2013
2010
2000
1990
1980
Kaynak: (World Bank,World Development Report, 1980-2013)
• Şekil-3: Çin Halk Cumhuriyeti’nde İşsizlik Oranları (%), 1991-2013
3.6
3.8
4
4.2
4.4
4.6
4.8
5
1991 1995 2000 2005 2010 2011 2012 2013
İşsizlik Oranı (%)
İşsizlik Oranı (%)
Kaynak: (World Bank, World Development Report, 1991-2013)
• Şekil-4: Çin Halk Cumhuriyeti Enflasyon Oranları (%), 1978-2013
-5
0
5
10
15
20
25
30
1978 1980 1982 1984 1986 1988 1990 1992 1994 1996 1998 2000 2002 2004 2006 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Enflasyon Oranları (%)
Kaynak: IMF World Economic Outlook, 1999 ve 2014.
• Şekil-5: Seçilmiş Ülkelerin Dünya Ticaret Paylarının Karşılaştırması (%), 1980-
2013
• Şekil-6: Çin Halk Cumhuriyeti’nde Yaratılan Katma Değerin Sektörlere Göre
Dağılımı (%), 1980-2013
1980 1990 2000 2010 2011 2012
Tarım 30 27 15 10 10 10
Sanayi 48 41 46 47 47 45
Hizmet 22 32 39 43 43 45
0
10
20
30
40
50
60
Katma Değerin Sektörlere Göre Dağılımı (%)
Kaynak: (World Bank, World Development Report, 1980-2012)
• Şekil-7: Seçilen Ülkelerin ve Çin’in Cari İşlemler
Dengesi, ABD Doları, 2005-2012
-1,000,000,000,000.00
-800,000,000,000.00
-600,000,000,000.00
-400,000,000,000.00
-200,000,000,000.00
0.00
200,000,000,000.00
400,000,000,000.00
600,000,000,000.00
2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012
Çin
Japonya
ABD
Kaynak: (World Bank, World Development Report, 2005-2012)
• Şekil-7: Toplam Rezervler, ABD Doları, 2004-2012
0.00
500,000,000,000.00
1,000,000,000,000.00
1,500,000,000,000.00
2,000,000,000,000.00
2,500,000,000,000.00
3,000,000,000,000.00
3,500,000,000,000.00
4,000,000,000,000.00
4 5 6 7 8 9 10 11 12
Toplam Rezervler ($)
Çin
ABD
Japonya
Kaynak: (World Bank, World Development Report, 2004-2012)
3. Çin Halk Cumhuriyeti’nin Uluslararası Ekonomik Örgütlere Üyeliği
a. Dünya Ticaret Örgütü: DTÖ’nün görevi, üye ülkeler arasında
ticaret kurallarını belirlemek, üye ülkelerde mal ve hizmet
üreticilerinin, ihracatçı ve ithalatçıların çıkarlarını gözetmektir.
• 1978 yılından itibaren dış dünyaya açılan Çin Halk Cumhuriyeti,
1986 yılında DTÖ üyeliğine başvuruda bulunmuştur.
Gerçekleşen müzakereler neticesinde, Çin Halk Cumhuriyeti’nin
2001 yılında DTÖ’ye üye olmasıyla birlikte, ciddi bir ekonomik
gelişme yaşadığı istatistiki verilerden anlaşılmaktadır.
b. Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN): Örgütün amacı; üye
ülkeler arasındaki bölgesel tutarlılık ve barışı sağlamak, ekonomik büyümeyi
arttırmak, Güney Doğu Asya Ülkeleri ile yardımlaşmayı arttırmak, üye
ülkelerin tarım ve sanayi alanında daha etkin olmasını sağlamaktır.
• Çin Halk Cumhuriyeti, Güneydoğu Asya Ülkeleri açısından büyük bir
öneme sahiptir. Çin Halk Cumhuriyeti’nin ekonomik reformlarla birlikte dışa
açılma politikaları sonucunda, 1991 yılı itibariyle ASEAN’a üye ülkelerle de
ilişkileri güçlenmeye başlamıştır.
• Çin’in, Güneydoğu Asya Ülkeleri ile ilişkilerinin güçlenmesi özellikle
Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya gibi büyük ekonomileri
endişelendirmiştir. Japonya, duyduğu bu endişe neticesinde Çin’deki
yatırımlarını arttırma yoluna gitmiştir.
c. Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC): Asya-Pasifik
bölgesindeki ekonomik gelişmeyi ve refah düzeyini daha ileriye taşımak ve
Asya-Pasifik Topluluğu arasındaki bağları güçlendirmek amacıyla 1989
yılında kurulmuştur.
• APEC’in “Üye Ekonomiler” olarak da anılan 21 üyesi vardır. APEC
üyeleri dünya nüfusunun yüzde 40’ına, dünya GSYMH’sinin yüzde
56’sına ve dünya ticaret hacminin yaklaşık yüzde 48’ine tekabül
etmektedir.
• Çin APEC’e üye olmasıyla birlikte, APEC’e üye olan diğer ülkelerle ikili
ilişkilerini güçlendirmiş, böylelikle dışa açılma uygulamalarını elverişli
kılmıştır.
• Ayrıca toplumsal ve siyasal açıdan ele aldığımızda da, batıdan
etkilenen Çin Halk Cumhuriyeti’nin APEC’e üye olmasıyla birlikte Asya
yaşam modeline geçiş sürecini hızlandırmıştır.
d. Çin’in Üye Olduğu Diğer Uluslararası Örgütler
• BIS (Uluslararası İmar Bankası)
• IDA (Uluslararası Kalkınma Birliği)
• IFAD (Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu)
• IMF (Uluslararası Para Fonu)
• ISO (Uluslararası Standartlar Örgütü)
• UN (Birleşmiş Milletler)
• UNESCO (Eğitim-Bilim ve Kültür Örgütü)
• WHO (Dünya Sağlık Örgütü)
4. Küresel Krizlere Genel Bir Bakış
• Ekonomik Kriz genel anlamıyla;
• bütün dünyayı etkileyen,
• çıkış yeri dünyanın herhangi bir ülkesi ya da bölgesi olan,
• çıkış nedeni ülke veya bölgedeki ekonomik istikrarsızlıklar,
mali buhranlar ve bu bunalımların genellikle kötü yönetimler
sonucunda ülkeyi aynen bir sarmaşık gibi sararak,
ekonomik olarak ülkeleri dar boğaza sokan,
• benzetmek gerekirse bir «ekonomik kalp krizi» olarak
tanımlanabilir.
• Çin Halk Cumhuriyeti’nin dış dünyaya açılma yolunun başlangıç yılı olarak
kabul ettiğimiz 1978 yılından günümüze kadar dünya üzerinde birçok kriz
yaşanmış ve bu krizler de devletlerin ekonomisini bir hayli etkilemiştir.
• 1978 yılından günümüze kadar yaşanan küresel ekonomik krizleri şöyle
sıralayabiliriz:
1. Meksika Krizi
2. Güneydoğu Asya Krizi
3. Rusya Krizi
4. Arjantin Krizi
5. Türkiye Krizi
6. Dünya Ekonomik Krizi
Meksika Krizi
• Meksika’da 1994’te “Tesebono Krizi” olarak da bilinen birçok ekonomist tarafından 21.
yüzyılın ilk önemli krizi olarak nitelendirilen bir kriz yaşanmıştır.
• 1974 yılında gerçekleşen petrol krizinden bir hayli etkilenen Meksika, krizin etkilerini yok
etmek amacıyla 1987 yılından itibaren sıkı bir ekonomi politikası uyguladı.
• Uygulanan tüm bu politikalar, Meksika ekonomisini dışa açıp, ülkeye yabancı yatırımların
alınmasını amaçlıyordu; ki öyle de oldu.
• Amerika ile Meksika arasındaki Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması (NAFTA) ile
ekonomiye ciddi ölçülerde yabancı sermaye girdi.
• Meksika hükümetinin değişmesi, kur rejimindeki kararsız politikalar yabancı sermaye çıkışını
tetiklemiştir.
• Meksika yabancı sermaye çıkışından olumsuz yönde etkilenerek, kısır bir döngü yaşamıştır.
Güneydoğu Asya Krizi
• Asya kaplanları olarak bilinen Güneydoğu Asya ülkelerinde kriz, 1997 yılında, Tayland'ın
para birimi olan Baht'ı %40 oranında devalüe etmesiyle başlamıştır.
• Tayland Merkez Bankası’nın 1 milyar dolar olan döviz rezervlerini, 30 kat fazla olarak
açıklamasının ortaya çıkması, devalüasyonun en önemli sebeplerinden biridir.
Devalüasyon, Doğu Asya ülkelerinin rekabet gücünü kaybetmesine, buna bağlı olarak
cari açık vermelerine yol açmıştır.
• Bunalımın bir diğer sebebi de, Merkez Bankası'nın devlete ait Mali Kuruluşları Geliştirme
Fonu'nun zor durumdaki aracı kurum ve bankalara aktardığı yaklaşık 8 milyar doları
finanse etmek için durmaksızın para basmasıdır.
• Diğer sebep ise, Asya ülkeleri büyük yatırımlarını dolar ve yen üzerinden borçla
finanse etmişlerdir. Yerel para birimlerinin değerinin düşmesi, bu ülkelerin borç yükünü
sürdürülemez boyutlara ulaştırmış ve ekonominin krize girmesine neden olmuştur.
• Tüm gelişmeler birleştiğinde Asya ekonomileri olumsuz olarak
etkilenmiş, krizi atlatmaları mümkün olmamıştır. Bunun en
önemli sebebi de Asya ülkelerinin ekonomilerinin dünya
ekonomik sistemi ile tamamen eklemlenmiş olması ve
borçlarının yabancı paralar cinsinden oluşmasıdır.
• Sonuç itibariyle Güneydoğu Asya krizinin ana nedenleri
olarak, izlenen borçlanma politikaları, sağlıksız finans
politikaları, sermayenin ülkeyi terk etmesi, Güneydoğu Asya
ülkeleri arasında bölgesel işbirliğinin yetersiz olması ve ülke
yöneticilerinin sorunlara karşı soğukkanlı davranmayıp, panik
halinde olmasını göstermek mümkündür.
Rusya Krizi
• 1991 yılında Sovyetler Birliği’nin yıkılmasıyla birlikte, Rusya’da 2 Ocak
1992 tarihinde fiyatlar serbest bırakılarak, yoğun bir özelleştirme
programı başlatılmıştır. Öyle ki, 1997 yılı sonu itibariyle toplam
işletmelerin yaklaşık %80’ini özel sektöre ait olmuştur.
• Rusya’da iyi bir vergi sisteminin olmaması, Sovyetler Birliği’nden kalma
sosyal güvenlik sisteminin genişliği ve askeri harcamaların yüksek oluşu,
yoksulluğu tetikleyen bütçe açığının en önemli sebeplerindendir.
• Sonuç itibariyle; çok geniş bütçe açıkları, yabancı kredilerde kısa vadeli
borçların ağırlığı, finans ve bankacılık sektörlerinde yetersizliği, girişimci
sınıfının yetersiz olması, döviz rezervlerinin düşük olması, Rusya
yönetiminin yetersiz olması gibi sebepler krize sebep olmuştur.
Arjantin Krizi
• 1990 yılından itibaren herhangi bir stratejik değerlendirme dahi yapmadan
gerçekleştirilen hatalı özelleştirme politikaları, ödenmesi güç olan kısa vadeli
dış borçlar, aşırı değerlenmiş döviz kuru, gelir dağılımının dengesizliği,
yolsuzluklar, yüksek işsizlik oranı Arjantin krizini tetikleyen sebeplerden olsa
dahi, Arjantin krizinin gerçekleşmesindeki en önemli faktör IMF’dir.
• Çünkü; IMF yetkilileri aylar önce, belki de yıllar önce pesonun dolar ile olan
birebir eşitliğinin sürdürülemeyeceğini bilmelerine rağmen, Arjantin’e içine
düştüğü parasal tuzaktan kurtulma yönünde rehberlik etmemiştir.
• Bunun yerine IMF yetkilileri, Arjantin’e istikrar paketi önermeye devam etmiş
ve yolun sonuna gelinmiştir. Para kurulu uygulamasının devam ettirilmesi
Arjantin’in ihracatının olumsuz yönde etkilemiş, daha da fazla dış borçlanmaya
gitmesine ve sonunda ekonominin iflas etmesine neden olmuştur.
Türkiye Krizi
• Türkiye’nin yaşadığı Kasım 2000 ve Şubat 2001 krizlerinin altında likidite sorunu ve döviz talebi
bulunmaktadır.
• Kriz sonrasında ülkeden kısa vadeli yabancı sermaye çıkışı devam etmiş; ülkeden sıcak para çıkışı,
dövize olan talebi artırmış ve döviz kurları üzerinde büyük bir baskı oluşturmuştur. Bu durum likidite
talebini de yükseltmiş ve yurtiçi faiz oranları hızla yükselmeye başlamıştır.
• Tüm bu gelişmeler yaşanırken, Türkiye IMF ile imzaladığı stand-by anlaşması gereğince istikrar
politikaları uygulamakta ve döviz kurlarını çapaya bağlamış bulunmaktaydı. 21 Şubat 2001 tarihinde
bir gün içinde ülkeden 4.9 milyar dolar sıcak para çıkışı olmuştur.
• Bu iki krizde de ekonomi politikalarındaki hataların yanında, kısa süreli yabancı sermayenin ani
bir şekilde ülkeden çıkmasının büyük rolü bulunmaktadır. Bu durum borsadaki panik havasını
artırmış, döviz kurları ve faiz oranlarının yükselmesine sebep olmuş ve krizi ekonominin geneline
yaymıştır.
Mortgage Krizi
• İngilizce'de "mortgage" olarak, basında ve halk arasında "Kira
öder gibi uzun vadeli ev satın alma sistemi" olarak bilinen
ipotekli konut finans sistemi, gayrimenkul edinme yolunda
kullanılan finansman yöntemlerinden biridir.
• 2000’li yılların başında yükselen gayrimenkul fiyatları, müşterileri
faizlerin yüksek olmasına rağmen ev satın almaya yönlendirdi.
Çünkü; faiz her ne kadar yüksek olursa olsun, satın aldıkları
gayrimenkullerin değeri belli bir süre sonra daha da yükselecek ve
müşteri satın aldıkları gayrimenkulü satarak dahi kar elde
edebilecekti.
• Bu bağlamda birçok banka ve mortgage kurumu
herhangi bir geliri, işi olmayan müşterilerin kredi
taleplerine dahi olumlu yanıt verdi.
• İleriki dönemlerde ödenmeyen kredi borçları, bankanın bünyesindeki hacizli
gayrimenkul sayılarını arttırdı. Bankanın, artan hacizli gayrimenkulleri halk arz
etmesiyle birlikte, gayrimenkul fiyatlarında bir düşüş yaşandı. Gayrimenkul
fiyatlarındaki bu düşüş, kredi borçlarını düzenli olarak ödeyen müşterileri de
etkilemişti; çünkü yüksek faizle çektikleri kredi borçları, evlerinin değerini
karşılamıyordu.
• Bu yüzdendir ki; kredi borçlarını düzenli ödeyen müşteriler de kredi borçlarını
ödemekten vazgeçmiştiler.
5. Küresel Krizlerin Çin Halk Cumhuriyeti’ne Etkileri
• Meksika Krizi ve Güneydoğu Asya krizi, finansal sektörleri zayıf
ve döviz rezervleri düşük seviyede olan ülkeleri vurdu. Bu
ülkeler krizden ders çıkardı ve akabinde finansal sistemlerini
güçlendirip, uluslararası rezervlerini yüksek seviyede tuttu.
• Çin, güçlü finansal sistemiyle Güneydoğu Asya krizinden olumsuz
yönde etkilenmekten ziyade, krizi kendi lehine çevirdi.
• Çin’in para birimi olan Yuan, 1994 yılında sabitlenmişti. Kriz
boyunca değerini koruyarak sıkıntı yaratmamışken, batı basınında,
Çin’in para biriminin değerini düşürmek zorunda kalacağına dair
spekülasyonlar yapılmaktaydı.
• Bununla beraber Yuan konvertible olmadığından, spekülatörlere
karşı değerini koruyarak sabit kalabiliyor ve ülkenin Asya’da
sivrilmesine olanak sağlıyordu.
• Diğer taraftan Güneydoğu Asya ülkelerinin birçoğundaki
yatırımların aksine, Çin’deki yabancı sermayenin
neredeyse tamamı, tahvil değil tesis şeklindeydi ve bu
yüzden yabancı sermaye ülkeden hızla kaçamıyordu.
Meksika Krizi ve Güneydoğu Asya Krizi’nden etkilenen
ülkelerin en önemli sorunu buydu.
• 1997 yılında, dünya genelinde gelişmekte olan ülkelere
yapılan toplam sermaye akışının neredeyse yarısını bölge
ülkeleri çekmekteydi. Kriz sonucunda, doğu Asya’daki
yatırım ve ekonomik ağırlık, Japonya ve ASEAN’dan Çin ile
Hindistan’a doğru kaymıştır.
• Çin 2000’li yıllardan sonra yabancı sermayeyi kendi ülkesine
çekme hususunda oldukça başarılı olmuştur.
• Çin, para birimi yuanı baskı altında tuttuğu ve küresel ekonomik
büyümeyi olumsuz etkilediği gerekçesiyle yıllardır suçlanmakla
birlikte, başta ABD olmak üzere pek çok ülkenin yuanın değerinin
artırılması çağrılarını küresel ekonomik kriz boyunca karşılıksız
bırakmıştır.
• Bunun temel nedeni ise, Çin’in ekonomisinin iç tüketimden çok
ihracata dayalı olması ve ihracatçılarını ve dünya ticaretindeki
rekabet gücünü korumak için yuanın değerini düşük
tutmasıdır.
• Kriz dönemi öncesi 2007’de Çin’in %14.2 olan büyüme oranı,
2009’da %9’lara düşmüştür. Çin, küresel krizlerin etkilerini
azaltmak ve dış ticareti canlandırmak amacıyla, «sektörel destek
paketlerini» uygulamaya koymuştur. Çin Hükümeti’nin
zamanında ve kararlılıkla uyguladığı politikalar ve destek paketleri
kriz dönemlerinden daha az etkilenmesini sağlamıştır.
SONUÇ
• Mao Zedong önderliğinde 1949 yılında kurulan Çin Halk Cumhuriyeti, 1978
yılına kadar merkez planlamalı yani kapalı bir ekonomik yapı göstermiştir.
• Ortalama olarak 30 yıl süren bu kapalı ekonomi sisteminde amaç, milli geliri
arttırmak ve işçi-köylü sınıfını kalkındırmaktı.
• Çin Halk Cumhuriyeti her ne kadar bu dönemde istikrarlı bir
ekonomi sürdürse de, ekonomik büyüme ve refah hususunda
sorunlar yaşamıştır.
• 1970’li yılların sonundan itibaren ise sosyalist piyasa ekonomisi
olarak adlandırdığı, piyasa ekonomisi ve sosyalist ekonomiyi
harmanlandığı bir ekonomiye geçiş yapmıştır.
• Uyguladığı reformlar sayesinde 1980 yılında dünya ticaret payı
yüzdesi 1 olan Çin, her sene bu yüzdeyi arttırarak 2013 yılında
yüzde 12’ye çıkarmıştır.
• Dünya ticaret payı yüzdesinde göstermiş olduğu bu istikrarı, kişi
başına düşen gayrisafi yurtiçi hasılada gösterememiştir.
• Özellikle Güneydoğu Asya krizinin sonucunda Çin, ihracatta
Asya’da sivrilen bir ekonomi olmuştur. 1997’deki kriz öncesinde
Güneydoğu Asya ülkeleri yüksek miktarda sermaye akışı
çekmekteydi; fakat kriz sonrasında bu bölgeye çekilen krizlerin
büyük bir kısmı Çin’e yönelmiştir.
• Çin uluslararası örgütlerle de ilişkilerinden kazançlı çıkmıştır.
Dünya Ticaret Örgütü’ne üye olduğu 2001 yılından sonra,
büyüme ve ihracat artışları pekişerek, diğer ülkeler için bir tehdit
haline gelmiştir.
• Çin ekonomisinin bu denli yüksek bir ortalama ile büyümesi,
beraberinde bir takım sorunları da getirmiştir. Dünyanın en
kalabalık ülkesi olan Çin’de, kişi başına düşen milli gelir çok
düşük olması, bölgesel dengesizlik ve işsizlik önemli bir
sorundur.
• Diğer bir önemli sorun ise, yabancıların Çin’deki ucuz
işgücünü kendi lehine kullanmasıdır. Çin’deki işçiler hala
sağlıksız çalışma ortamlarında hayatlarını sürdürmektedirler.
• Çin, halkının satın alma gücünü arttırmalıdır. Bunu
sağlayabilmek için de reel ücretlerin artması gerekmektedir.
Reel ücretlerin artması, Çin ihraç mallarının pahalılaşması
anlamına gelmektedir. Bunun sonucunda orta vadede
düşündüğümüzde Çin’in ihracatı azalmasa bile, artış hızında
ciddi düşmeler meydana gelecektir ki bu durum, yüksek
büyüme oranlarını olumsuz etkileyecektir.
• Çin, homojen nüfusu ve gelişmekte olan ekonomisi ile
ekonomik perspektiften baktığımızda, ABD ekonomisine
yetebilecek güçte bir ülkedir. Ancak, bu süreçte enerji
sorununu, işsizlik problemini ve bölgesel dengesizliği
gidermelidir.
Kaynakça
Akdiş, Mustafa (2002), “Küreselleşmenin Finansal Piyasalar Üzerindeki Etkileri ve Türkiye:
Finansal Krizler-Beklentiler”, Dış Ticaret Dergisi, 26, s.1-45, Erişim tarihi: 15 Nisan 2014,
http://makdis.pamukkale.edu.tr/finans.htm
Başar, Halit (2007), “Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC)”, Uluslararası Ekonomik
Sorunlar Dergisi, 24. Erişim Tarihi: 1 Haziran 2014, http://www.mfa.gov.tr/asya-pasifik-
ekonomik-isbirligi-_apec_-.tr.mfa
Çırak, Emre (2009), “Küresel Mali Kriz Üzerine Bir Araştırma”, Erişim tarihi: 14 Nisan 2014,
http://emrecirak.blogcu.com/kuresel-mali-kriz-uzerine-bir-arastirma/5167862
Delice, Güven (2003), “Finansal Krizler: Teorik ve Tarihsel Bir Perspektif”, Erciyes
Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 20, Erişim tarihi: 14 Nisan 2014,
http://iibf.erciyes.edu.tr/dergi/sayi20/delice.pdf
Ergi, Mustafa (2001), “Dünya’da ve Türkiye’de Krizin Anatomisi”, Yeni Türkiye, 42, s.946-955.
Gökdemir, Levent ve Saray, Mehmet Ozan (2007), “Çin Ekonomisinin Büyüme Aşamaları
1978-2005”. Electronic Journal of Yaşar University. Erişim tarihi: 31 Nisan 2014,
http://journal.yasar.edu.tr/wp-content/uploads/2012/05/No_7_vol2_04_saray_gokdemir.pdf
Gökçe, Deniz ve Ercan, Metin (2005), “Çin, Türkiye ve Dünya”, Karizma -Üç Aylık Düşünce
Dergisi, 23, 39-50.
Karluk, Rıdvan, “Güneydoğu Asya ve Rusya Krizi Karşısında Türkiye”, Erişim tarihi: 15 Nisan
2014, http://www.econturk.org/tonus.pdf
Kübalı, Volkan (2000), “1994-1995 Meksika Krizi”, Kamu Yönetimi Dünyası Dergisi, 11, Erişim
tarihi: 14 Nisan 2014, http://kamyon.politics.ankara.edu.tr/dergi/belgeler/kydd/38.pdf
Seyidoğlu, Halil (2013), “Uluslararası Ticaret”, Anadolu Üniversitesi/Açıköğretim Fakültesi,
Eskişehir. Erişim tarihi: 24 Mayıs 2014, http://eogrenme.anadolu.edu.tr/eKitap/TIC108U.pdf
Ulusoy, Ozan Fehameddin, Bakkal, Muharrem ve Bakkal, Süreyya (2012), “Çin Halk
Cumhuriyeti'nin 2009 Mali Krizden Büyüyerek Çıkma Nedenleri”, İstanbul: Hiperlink
Ünal, Ali ve Kaya, Hüseyin (2009), “Küresel Kriz ve Türkiye”, Ekonomi ve Politika Araştırmaları
Merkezi, Erişim tarihi: 16 Nisan 2014,
http://www.ekopolitik.org/images/cust_files/090317164507.pdf
Yiğin, Seçil (2009), “Çin Ekonomisi ve Dış Ticaret İlişkileri”, Çukurova Üniversitesi/Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Adana
İnternet Kaynakçaları
Çin’in Üye Olduğu Uluslararası Örgüt ve Kuruluşlar, Erişim tarihi: 27 Mayıs 2014,
http://dijitalport.com/cinin-uye-oldugu-uluslararasi-orgut-ve-kuruluslar/
İpotekli Konut Finansman Sistemi, Erişim tarihi: 16 Nisan 2014,
http://www.oocities.org/mortgage_credit_101/mortgage_102.htm
İLETİŞİM
E-Posta: edadenizozdemir@gmail.com
Blog: edadenizozdemir.com

More Related Content

What's hot

Archiveforactualones bulletin
Archiveforactualones bulletinArchiveforactualones bulletin
Archiveforactualones bulletinBılecık Unı
 
Avrupa Borç Krizi ve Küresel Piyasalar 2013
Avrupa Borç Krizi ve Küresel Piyasalar 2013Avrupa Borç Krizi ve Küresel Piyasalar 2013
Avrupa Borç Krizi ve Küresel Piyasalar 2013Prof.Dr.Havva TUNC
 
AKP iktidarı sırasındaki ekonomik "başarının" değerlendirilmesi
AKP iktidarı sırasındaki ekonomik "başarının" değerlendirilmesiAKP iktidarı sırasındaki ekonomik "başarının" değerlendirilmesi
AKP iktidarı sırasındaki ekonomik "başarının" değerlendirilmesiOzan Cigizoglu
 
Merkez Bankası Bankacılığı, Küresel Piyasalar ve FED
Merkez Bankası Bankacılığı, Küresel Piyasalar ve FEDMerkez Bankası Bankacılığı, Küresel Piyasalar ve FED
Merkez Bankası Bankacılığı, Küresel Piyasalar ve FEDProf.Dr.Havva TUNC
 
2001 Krizinden Günümüze Para Politikası Uygulamaları
2001 Krizinden Günümüze Para Politikası Uygulamaları2001 Krizinden Günümüze Para Politikası Uygulamaları
2001 Krizinden Günümüze Para Politikası UygulamalarıArma?an ?ahin
 
G20 Meksika 2012 Toplantısı: Küresel Ekonomi, Öncelikler, Hedefler, Beklentil...
G20 Meksika 2012 Toplantısı: Küresel Ekonomi, Öncelikler, Hedefler, Beklentil...G20 Meksika 2012 Toplantısı: Küresel Ekonomi, Öncelikler, Hedefler, Beklentil...
G20 Meksika 2012 Toplantısı: Küresel Ekonomi, Öncelikler, Hedefler, Beklentil...Aykut Kibritçioğlu
 
Avrupada borç krizi ve küresel piyasalar 2013
Avrupada borç krizi ve küresel piyasalar 2013Avrupada borç krizi ve küresel piyasalar 2013
Avrupada borç krizi ve küresel piyasalar 2013havvatunc1
 
Fatih Keresteci sunum.TAMPF.ocak15
Fatih Keresteci sunum.TAMPF.ocak15Fatih Keresteci sunum.TAMPF.ocak15
Fatih Keresteci sunum.TAMPF.ocak15BirlesmisMarkalar
 
Ulusal Tasarruf Eğilimini Artırmanın Ekonomi Politiği
Ulusal Tasarruf Eğilimini Artırmanın Ekonomi PolitiğiUlusal Tasarruf Eğilimini Artırmanın Ekonomi Politiği
Ulusal Tasarruf Eğilimini Artırmanın Ekonomi PolitiğiProf.Dr.Havva TUNC
 
Tbb basın bankacılık sektöründe gelişmeler 300113 1
Tbb basın bankacılık sektöründe gelişmeler 300113 1Tbb basın bankacılık sektöründe gelişmeler 300113 1
Tbb basın bankacılık sektöründe gelişmeler 300113 1Zekeriya Koç
 

What's hot (12)

Archiveforactualones bulletin
Archiveforactualones bulletinArchiveforactualones bulletin
Archiveforactualones bulletin
 
Japonya ulke raporu_2013
Japonya ulke raporu_2013Japonya ulke raporu_2013
Japonya ulke raporu_2013
 
Avrupa Borç Krizi ve Küresel Piyasalar 2013
Avrupa Borç Krizi ve Küresel Piyasalar 2013Avrupa Borç Krizi ve Küresel Piyasalar 2013
Avrupa Borç Krizi ve Küresel Piyasalar 2013
 
AKP iktidarı sırasındaki ekonomik "başarının" değerlendirilmesi
AKP iktidarı sırasındaki ekonomik "başarının" değerlendirilmesiAKP iktidarı sırasındaki ekonomik "başarının" değerlendirilmesi
AKP iktidarı sırasındaki ekonomik "başarının" değerlendirilmesi
 
Merkez Bankası Bankacılığı, Küresel Piyasalar ve FED
Merkez Bankası Bankacılığı, Küresel Piyasalar ve FEDMerkez Bankası Bankacılığı, Küresel Piyasalar ve FED
Merkez Bankası Bankacılığı, Küresel Piyasalar ve FED
 
2001 Krizinden Günümüze Para Politikası Uygulamaları
2001 Krizinden Günümüze Para Politikası Uygulamaları2001 Krizinden Günümüze Para Politikası Uygulamaları
2001 Krizinden Günümüze Para Politikası Uygulamaları
 
G20 Meksika 2012 Toplantısı: Küresel Ekonomi, Öncelikler, Hedefler, Beklentil...
G20 Meksika 2012 Toplantısı: Küresel Ekonomi, Öncelikler, Hedefler, Beklentil...G20 Meksika 2012 Toplantısı: Küresel Ekonomi, Öncelikler, Hedefler, Beklentil...
G20 Meksika 2012 Toplantısı: Küresel Ekonomi, Öncelikler, Hedefler, Beklentil...
 
Maastricht ve parasal birlik
Maastricht ve parasal birlikMaastricht ve parasal birlik
Maastricht ve parasal birlik
 
Avrupada borç krizi ve küresel piyasalar 2013
Avrupada borç krizi ve küresel piyasalar 2013Avrupada borç krizi ve küresel piyasalar 2013
Avrupada borç krizi ve küresel piyasalar 2013
 
Fatih Keresteci sunum.TAMPF.ocak15
Fatih Keresteci sunum.TAMPF.ocak15Fatih Keresteci sunum.TAMPF.ocak15
Fatih Keresteci sunum.TAMPF.ocak15
 
Ulusal Tasarruf Eğilimini Artırmanın Ekonomi Politiği
Ulusal Tasarruf Eğilimini Artırmanın Ekonomi PolitiğiUlusal Tasarruf Eğilimini Artırmanın Ekonomi Politiği
Ulusal Tasarruf Eğilimini Artırmanın Ekonomi Politiği
 
Tbb basın bankacılık sektöründe gelişmeler 300113 1
Tbb basın bankacılık sektöründe gelişmeler 300113 1Tbb basın bankacılık sektöründe gelişmeler 300113 1
Tbb basın bankacılık sektöründe gelişmeler 300113 1
 

Similar to Küresel Krizlerin Çin Halk Cumhuriyeti'ne Etkileri

Murat Can - Türkiye Ekonomisi Sunumu
Murat Can - Türkiye Ekonomisi SunumuMurat Can - Türkiye Ekonomisi Sunumu
Murat Can - Türkiye Ekonomisi SunumuWitchorexia Nervosa
 
Ekonomik i̇stikrar
Ekonomik i̇stikrarEkonomik i̇stikrar
Ekonomik i̇stikrarsadettin
 
2008 ekonomik krizi ve Avrupa Birliği
2008 ekonomik krizi ve Avrupa Birliği2008 ekonomik krizi ve Avrupa Birliği
2008 ekonomik krizi ve Avrupa BirliğiMehmet SEZER
 
Uluslar arası iktisat ppt2
Uluslar arası iktisat ppt2Uluslar arası iktisat ppt2
Uluslar arası iktisat ppt2Ertan Aslan
 
Dünya ve Türkiye Ekonomisinde Beklentiler, İbrahim Turhan, 12 Nisan 2012
Dünya ve Türkiye Ekonomisinde Beklentiler, İbrahim Turhan, 12 Nisan 2012Dünya ve Türkiye Ekonomisinde Beklentiler, İbrahim Turhan, 12 Nisan 2012
Dünya ve Türkiye Ekonomisinde Beklentiler, İbrahim Turhan, 12 Nisan 2012M. İbrahim Turhan
 
Uluslarası Pazarlamada Ekonomik Çevre
Uluslarası Pazarlamada Ekonomik ÇevreUluslarası Pazarlamada Ekonomik Çevre
Uluslarası Pazarlamada Ekonomik ÇevreUğurcan Yurtsever
 
Cin Pazari’nda Basarmak
Cin Pazari’nda BasarmakCin Pazari’nda Basarmak
Cin Pazari’nda BasarmakMelih ÖZCANLI
 
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın Haziran 2014 Bakan...
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın Haziran 2014 Bakan...Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın Haziran 2014 Bakan...
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın Haziran 2014 Bakan...Webrazzi
 
Çin Doğal Taş Sektörü Ülke Raporu
Çin Doğal Taş Sektörü Ülke RaporuÇin Doğal Taş Sektörü Ülke Raporu
Çin Doğal Taş Sektörü Ülke Raporunisa özdemir
 
E-ticaret Türkiye Ekonomisini Nasıl Dönüştürüyor
E-ticaret Türkiye Ekonomisini Nasıl DönüştürüyorE-ticaret Türkiye Ekonomisini Nasıl Dönüştürüyor
E-ticaret Türkiye Ekonomisini Nasıl DönüştürüyorWebrazzi
 
Sivil Toplum Kuruluşlarında Finansal Yaklaşımlar
Sivil Toplum Kuruluşlarında Finansal YaklaşımlarSivil Toplum Kuruluşlarında Finansal Yaklaşımlar
Sivil Toplum Kuruluşlarında Finansal YaklaşımlarEkrem Tufan
 
Sivil Toplum KuruluşLarıNda Finansal YaklaşıMlar
Sivil Toplum KuruluşLarıNda Finansal YaklaşıMlarSivil Toplum KuruluşLarıNda Finansal YaklaşıMlar
Sivil Toplum KuruluşLarıNda Finansal YaklaşıMlarEkrem Tufan
 
İcra Sunumu 1301
İcra Sunumu 1301İcra Sunumu 1301
İcra Sunumu 1301ALPAY SIREK
 

Similar to Küresel Krizlerin Çin Halk Cumhuriyeti'ne Etkileri (17)

Murat Can - Türkiye Ekonomisi Sunumu
Murat Can - Türkiye Ekonomisi SunumuMurat Can - Türkiye Ekonomisi Sunumu
Murat Can - Türkiye Ekonomisi Sunumu
 
Ekonomik i̇stikrar
Ekonomik i̇stikrarEkonomik i̇stikrar
Ekonomik i̇stikrar
 
2008 ekonomik krizi ve Avrupa Birliği
2008 ekonomik krizi ve Avrupa Birliği2008 ekonomik krizi ve Avrupa Birliği
2008 ekonomik krizi ve Avrupa Birliği
 
Uluslar arası iktisat ppt2
Uluslar arası iktisat ppt2Uluslar arası iktisat ppt2
Uluslar arası iktisat ppt2
 
Dünya ve Türkiye Ekonomisinde Beklentiler, İbrahim Turhan, 12 Nisan 2012
Dünya ve Türkiye Ekonomisinde Beklentiler, İbrahim Turhan, 12 Nisan 2012Dünya ve Türkiye Ekonomisinde Beklentiler, İbrahim Turhan, 12 Nisan 2012
Dünya ve Türkiye Ekonomisinde Beklentiler, İbrahim Turhan, 12 Nisan 2012
 
Uluslarası Pazarlamada Ekonomik Çevre
Uluslarası Pazarlamada Ekonomik ÇevreUluslarası Pazarlamada Ekonomik Çevre
Uluslarası Pazarlamada Ekonomik Çevre
 
Cin Pazari’nda Basarmak
Cin Pazari’nda BasarmakCin Pazari’nda Basarmak
Cin Pazari’nda Basarmak
 
Yalın kültürle globalleşen şirketler ve bir uygulama
Yalın kültürle globalleşen şirketler ve bir uygulamaYalın kültürle globalleşen şirketler ve bir uygulama
Yalın kültürle globalleşen şirketler ve bir uygulama
 
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın Haziran 2014 Bakan...
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın Haziran 2014 Bakan...Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın Haziran 2014 Bakan...
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın Haziran 2014 Bakan...
 
Çin Doğal Taş Sektörü Ülke Raporu
Çin Doğal Taş Sektörü Ülke RaporuÇin Doğal Taş Sektörü Ülke Raporu
Çin Doğal Taş Sektörü Ülke Raporu
 
Latin Amerika Sunum
Latin Amerika SunumLatin Amerika Sunum
Latin Amerika Sunum
 
Stk sunum
Stk sunumStk sunum
Stk sunum
 
Latin Amerika Projesi
Latin Amerika ProjesiLatin Amerika Projesi
Latin Amerika Projesi
 
E-ticaret Türkiye Ekonomisini Nasıl Dönüştürüyor
E-ticaret Türkiye Ekonomisini Nasıl DönüştürüyorE-ticaret Türkiye Ekonomisini Nasıl Dönüştürüyor
E-ticaret Türkiye Ekonomisini Nasıl Dönüştürüyor
 
Sivil Toplum Kuruluşlarında Finansal Yaklaşımlar
Sivil Toplum Kuruluşlarında Finansal YaklaşımlarSivil Toplum Kuruluşlarında Finansal Yaklaşımlar
Sivil Toplum Kuruluşlarında Finansal Yaklaşımlar
 
Sivil Toplum KuruluşLarıNda Finansal YaklaşıMlar
Sivil Toplum KuruluşLarıNda Finansal YaklaşıMlarSivil Toplum KuruluşLarıNda Finansal YaklaşıMlar
Sivil Toplum KuruluşLarıNda Finansal YaklaşıMlar
 
İcra Sunumu 1301
İcra Sunumu 1301İcra Sunumu 1301
İcra Sunumu 1301
 

Küresel Krizlerin Çin Halk Cumhuriyeti'ne Etkileri

  • 1. EGE ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ Eda Deniz Özdemir İktisat Bölümü 15100000014
  • 2. KÜRESEL KRİZLERİN ÇİN HALK CUMHURİYETİ’NE ETKİLERİ
  • 3. İÇİNDEKİLER 1. Giriş 2. Çin Halk Cumhuriyeti’nin Dünya Ekonomisindeki Konumu 3. Çin Halk Cumhuriyeti’nin Uluslararası Ekonomik Örgütlere Üyeliği 4. Küresel Krizlere Genel Bir Bakış 5. Küresel Krizlerin Çin Halk Cumhuriyeti’ne Etkileri 6. Sonuç
  • 4. 1. Giriş Çin Halk Cumhuriyeti son 20 yıldır, dünya ekonomisinin en önemli aktörlerinden biri konumundadır. 1967 yılından 2010 yılına kadar olan süreçte dünyanın ikinci büyük ekonomisi konumunu koruyan Japonya, uzun bir zamandan sonra yerini Çin Halk Cumhuriyeti’ne bıraktı.
  • 6. • Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi Çin’in, ihracat ve doğrudan yatırımların en büyük aktörlerinden biri olması, küresel krizlerde izlediği ekonomi politikalarını önemli kılmaktadır.
  • 7. Bu çalışmada, Çin Halk Cumhuriyeti’nin dünya ekonomisindeki konumuna kısaca değinip, 1994 Meksika krizinden, 2009 dünya ekonomik krizine kadar süregelen krizlerin «oluşum, gelişim ve sonuç» evrelerinin incelenip, Çin Halk Cumhuriyeti’nin küresel kriz dönemlerinde izlediği ekonomi politikalarının ve küresel krizlerin Çin Halk Cumhuriyeti’ne etkilerinin incelenmesini amaçlamıştır.
  • 8. 2. Çin Halk Cumhuriyeti’nin Dünya Ekonomisindeki Konumu Komünist Parti önderliğindeki Mao Zedong’un Halk Cumhuriyeti’ni ilan etmesiyle birlikte, uzunca bir süre dışa kapalı bir ekonomik yapı gösteren Çin Halk Cumhuriyeti’nde, istikrarlı bir ekonomi yaşanmasına rağmen, bu dönemde özellikle ekonomik büyüme ve toplumun refahı hususunda herhangi gelişim görülmemiştir. Dışa kapalı ekonomi politikalarıyla ekonomik büyümenin sağlanmayacağını anlayan Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Deng Xiaoping, ünlü deyişi ile kapalı ekonomiden serbest ticaret sürecine geçişi açıkça ifade etmektedir. .
  • 9. “Bazı kişiler ve bölgeler önce zenginleşsin, sonunda toplumun tümü zenginleşecektir.” Deng Xiaoping
  • 10. Ekonomik Reform Dönemleri • Sosyalist Piyasa Ekonomisine Geçiş Dönemi (1978-1996) • Durgunluk Dönemi (1997-2002) • Büyüme Stratejisi Dönemi (2003-devam ediyor)
  • 11. Sosyalist Piyasa Ekonomisine Geçiş Dönemi (1978-1996) • Döneminin temel amacı, tarımsal verimliliğin arttırılıp, özellikle birincil malların ihracının arttırılmasıdır. • Bu amaç doğrultusundaki uygulamalardan ilki, ailenin üretimin bir parçası haline getirmekti. Başarılı olunmuş, üretim artışı sağlanmıştır. (Sözleşmeli Aile Sorumluluk Sistemi) • 1985–1991’da reformların odağı kamu işletmelerinin modernizasyonu olmuştur. Büyümenin temelinde, kırsal alandaki işletmeler ve emek- yoğun üretilen imalat ürünlerine dayalı yapılanma vardır. • 1991’den sonra büyümenin temel dinamiklerini ise doğrudan yabancı sermaye yatırımları oluşturmuş.
  • 12. Durgunluk Dönemi (1997 – 2002) • Bu dönemde teknolojiyi kullanmaktaki yetersizlik ve üretimde verimsizlik sebebiyle ekonomide bir düşüş ve fiyatlarda da durgunluk görülmüştür. • Kamu işletmeleri ile özel işletmeler arasındaki teknolojiyi kullanma ve verimlilik farkları, kamu işletmelerinin aleyhine artmaya başlamıştır. Kamu işletmeleri düşük faizli kredilerle sürdürülebilir hale gelmiştir. Borçlar ödenemediği için iflas ile sonuçlanmaktaydı. • Çin bu sorunu, 1997 yılında uygulanan kar oranı düşük, küçük ölçekli kamu teşebbüslerinin özelleştirilip, büyük ölçekli olan kamu teşebbüslerinin devlet tarafından yönetilmesi politikasıyla başarılı bir şekilde sonuçlandırmıştır. • Teknolojik gelişmeyi sağlamak için doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını teşvik etmiş ve neticede ekonomide aşırı ısınma meydana gelmiştir.
  • 13. Ekonomide Büyüme Stratejisi (2003-Günümüze) • 2003 yılı sonrası dönemde ise ekonominin soğutulma çabası söz konusudur. (Ekonomide aşırı ısınma: Talep fazlasının olduğu ve bu talebin enflasyonist baskı yarattığı durumda kullanılır.) • Ancak, Çin’de arz-talep eş zamanlı arttığı için sorun fiyat artışları olmaktan çıkmış, bunun yerine yatırımlardaki aşırı artışlar endişe verici boyutlara gelmiştir. Bunun nedeni ise, devlet denetiminde olan bankaların verimli kredi dağıtamamalarıdır. • Çin Halk Cumhuriyeti ekonomiyi soğutmak amacıyla, doğrudan yabancı sermaye yatırımları ve düşük faizli verilen banka kredilerine müdahalede bulunmuştur.
  • 14. İstatistiki Verilerle Çin Ekonomisi • Tablo-1: Çin Halk Cumhuriyeti ve Komşu Ülkelerinin GSYİH (Nominal) Karşılaştırması, Milyar Dolar, 1970-2012 Yıl Çin Japonya Hindistan Kore 1970 91 209.1 61.5 8.9 1980 306.5 1087 184.8 64.4 1990 404.5 3103.7 326.8 270.4 2000 1192.8 4731.2 467.8 533.4 2010 5949.8 5495.4 1704.8 1014.9 2012 8358.4 5960.2 1875.2 1129.6 Kaynak: (World Bank, World Development Report, 1970-2012)
  • 15. • Şekil-1: Seçilmiş Ülkelere Göre Kişi Başına Düşen GSYİH (Nominal) Karşılaştırması, ABD Doları, (1978-2012) 1978 1988 1998 2008 2009 2010 2011 2012 Çin 154.9 280.9 820.6 3413.5 3479.2 4433.3 5447.3 6091 ABD 10587.4 21483.1 32948.9 48407 46998.8 48357.6 49853.6 51748.5 Almanya 9175.9 17352.3 26547.7 44132 40270.1 40407.9 44354.6 42597.3 Hindistan 209.3 361.9 425.4 1042 1147.2 1417 1539.6 1502.9 Japonya 8675 24592.7 30967.2 37972.2 39473.3 43117.7 46134.5 46730.9 0 10000 20000 30000 40000 50000 60000 Kişi Başına Düşen GSYİH (Nominal) Kaynak: (World Bank, World Development Report, 1978-2012)
  • 16. • Şekil-2: Seçilmiş Ülkelere Göre GSYİH (SAGP) Karşılaştırması, Milyar Dolar, 1980- 2013 0 2000 4000 6000 8000 10000 12000 14000 16000 18000 ABD Çin Japonya Hindistan Almanya 2013 2010 2000 1990 1980 Kaynak: (World Bank,World Development Report, 1980-2013)
  • 17. • Şekil-3: Çin Halk Cumhuriyeti’nde İşsizlik Oranları (%), 1991-2013 3.6 3.8 4 4.2 4.4 4.6 4.8 5 1991 1995 2000 2005 2010 2011 2012 2013 İşsizlik Oranı (%) İşsizlik Oranı (%) Kaynak: (World Bank, World Development Report, 1991-2013)
  • 18. • Şekil-4: Çin Halk Cumhuriyeti Enflasyon Oranları (%), 1978-2013 -5 0 5 10 15 20 25 30 1978 1980 1982 1984 1986 1988 1990 1992 1994 1996 1998 2000 2002 2004 2006 2008 2009 2010 2011 2012 2013 Enflasyon Oranları (%) Kaynak: IMF World Economic Outlook, 1999 ve 2014.
  • 19. • Şekil-5: Seçilmiş Ülkelerin Dünya Ticaret Paylarının Karşılaştırması (%), 1980- 2013
  • 20. • Şekil-6: Çin Halk Cumhuriyeti’nde Yaratılan Katma Değerin Sektörlere Göre Dağılımı (%), 1980-2013 1980 1990 2000 2010 2011 2012 Tarım 30 27 15 10 10 10 Sanayi 48 41 46 47 47 45 Hizmet 22 32 39 43 43 45 0 10 20 30 40 50 60 Katma Değerin Sektörlere Göre Dağılımı (%) Kaynak: (World Bank, World Development Report, 1980-2012)
  • 21. • Şekil-7: Seçilen Ülkelerin ve Çin’in Cari İşlemler Dengesi, ABD Doları, 2005-2012 -1,000,000,000,000.00 -800,000,000,000.00 -600,000,000,000.00 -400,000,000,000.00 -200,000,000,000.00 0.00 200,000,000,000.00 400,000,000,000.00 600,000,000,000.00 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Çin Japonya ABD Kaynak: (World Bank, World Development Report, 2005-2012)
  • 22. • Şekil-7: Toplam Rezervler, ABD Doları, 2004-2012 0.00 500,000,000,000.00 1,000,000,000,000.00 1,500,000,000,000.00 2,000,000,000,000.00 2,500,000,000,000.00 3,000,000,000,000.00 3,500,000,000,000.00 4,000,000,000,000.00 4 5 6 7 8 9 10 11 12 Toplam Rezervler ($) Çin ABD Japonya Kaynak: (World Bank, World Development Report, 2004-2012)
  • 23. 3. Çin Halk Cumhuriyeti’nin Uluslararası Ekonomik Örgütlere Üyeliği a. Dünya Ticaret Örgütü: DTÖ’nün görevi, üye ülkeler arasında ticaret kurallarını belirlemek, üye ülkelerde mal ve hizmet üreticilerinin, ihracatçı ve ithalatçıların çıkarlarını gözetmektir. • 1978 yılından itibaren dış dünyaya açılan Çin Halk Cumhuriyeti, 1986 yılında DTÖ üyeliğine başvuruda bulunmuştur. Gerçekleşen müzakereler neticesinde, Çin Halk Cumhuriyeti’nin 2001 yılında DTÖ’ye üye olmasıyla birlikte, ciddi bir ekonomik gelişme yaşadığı istatistiki verilerden anlaşılmaktadır.
  • 24. b. Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN): Örgütün amacı; üye ülkeler arasındaki bölgesel tutarlılık ve barışı sağlamak, ekonomik büyümeyi arttırmak, Güney Doğu Asya Ülkeleri ile yardımlaşmayı arttırmak, üye ülkelerin tarım ve sanayi alanında daha etkin olmasını sağlamaktır. • Çin Halk Cumhuriyeti, Güneydoğu Asya Ülkeleri açısından büyük bir öneme sahiptir. Çin Halk Cumhuriyeti’nin ekonomik reformlarla birlikte dışa açılma politikaları sonucunda, 1991 yılı itibariyle ASEAN’a üye ülkelerle de ilişkileri güçlenmeye başlamıştır. • Çin’in, Güneydoğu Asya Ülkeleri ile ilişkilerinin güçlenmesi özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya gibi büyük ekonomileri endişelendirmiştir. Japonya, duyduğu bu endişe neticesinde Çin’deki yatırımlarını arttırma yoluna gitmiştir.
  • 25. c. Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC): Asya-Pasifik bölgesindeki ekonomik gelişmeyi ve refah düzeyini daha ileriye taşımak ve Asya-Pasifik Topluluğu arasındaki bağları güçlendirmek amacıyla 1989 yılında kurulmuştur. • APEC’in “Üye Ekonomiler” olarak da anılan 21 üyesi vardır. APEC üyeleri dünya nüfusunun yüzde 40’ına, dünya GSYMH’sinin yüzde 56’sına ve dünya ticaret hacminin yaklaşık yüzde 48’ine tekabül etmektedir. • Çin APEC’e üye olmasıyla birlikte, APEC’e üye olan diğer ülkelerle ikili ilişkilerini güçlendirmiş, böylelikle dışa açılma uygulamalarını elverişli kılmıştır. • Ayrıca toplumsal ve siyasal açıdan ele aldığımızda da, batıdan etkilenen Çin Halk Cumhuriyeti’nin APEC’e üye olmasıyla birlikte Asya yaşam modeline geçiş sürecini hızlandırmıştır.
  • 26. d. Çin’in Üye Olduğu Diğer Uluslararası Örgütler • BIS (Uluslararası İmar Bankası) • IDA (Uluslararası Kalkınma Birliği) • IFAD (Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu) • IMF (Uluslararası Para Fonu) • ISO (Uluslararası Standartlar Örgütü) • UN (Birleşmiş Milletler) • UNESCO (Eğitim-Bilim ve Kültür Örgütü) • WHO (Dünya Sağlık Örgütü)
  • 27. 4. Küresel Krizlere Genel Bir Bakış • Ekonomik Kriz genel anlamıyla; • bütün dünyayı etkileyen, • çıkış yeri dünyanın herhangi bir ülkesi ya da bölgesi olan, • çıkış nedeni ülke veya bölgedeki ekonomik istikrarsızlıklar, mali buhranlar ve bu bunalımların genellikle kötü yönetimler sonucunda ülkeyi aynen bir sarmaşık gibi sararak, ekonomik olarak ülkeleri dar boğaza sokan, • benzetmek gerekirse bir «ekonomik kalp krizi» olarak tanımlanabilir.
  • 28. • Çin Halk Cumhuriyeti’nin dış dünyaya açılma yolunun başlangıç yılı olarak kabul ettiğimiz 1978 yılından günümüze kadar dünya üzerinde birçok kriz yaşanmış ve bu krizler de devletlerin ekonomisini bir hayli etkilemiştir. • 1978 yılından günümüze kadar yaşanan küresel ekonomik krizleri şöyle sıralayabiliriz:
  • 29. 1. Meksika Krizi 2. Güneydoğu Asya Krizi 3. Rusya Krizi 4. Arjantin Krizi 5. Türkiye Krizi 6. Dünya Ekonomik Krizi
  • 30. Meksika Krizi • Meksika’da 1994’te “Tesebono Krizi” olarak da bilinen birçok ekonomist tarafından 21. yüzyılın ilk önemli krizi olarak nitelendirilen bir kriz yaşanmıştır. • 1974 yılında gerçekleşen petrol krizinden bir hayli etkilenen Meksika, krizin etkilerini yok etmek amacıyla 1987 yılından itibaren sıkı bir ekonomi politikası uyguladı. • Uygulanan tüm bu politikalar, Meksika ekonomisini dışa açıp, ülkeye yabancı yatırımların alınmasını amaçlıyordu; ki öyle de oldu. • Amerika ile Meksika arasındaki Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması (NAFTA) ile ekonomiye ciddi ölçülerde yabancı sermaye girdi. • Meksika hükümetinin değişmesi, kur rejimindeki kararsız politikalar yabancı sermaye çıkışını tetiklemiştir. • Meksika yabancı sermaye çıkışından olumsuz yönde etkilenerek, kısır bir döngü yaşamıştır.
  • 31. Güneydoğu Asya Krizi • Asya kaplanları olarak bilinen Güneydoğu Asya ülkelerinde kriz, 1997 yılında, Tayland'ın para birimi olan Baht'ı %40 oranında devalüe etmesiyle başlamıştır. • Tayland Merkez Bankası’nın 1 milyar dolar olan döviz rezervlerini, 30 kat fazla olarak açıklamasının ortaya çıkması, devalüasyonun en önemli sebeplerinden biridir. Devalüasyon, Doğu Asya ülkelerinin rekabet gücünü kaybetmesine, buna bağlı olarak cari açık vermelerine yol açmıştır. • Bunalımın bir diğer sebebi de, Merkez Bankası'nın devlete ait Mali Kuruluşları Geliştirme Fonu'nun zor durumdaki aracı kurum ve bankalara aktardığı yaklaşık 8 milyar doları finanse etmek için durmaksızın para basmasıdır. • Diğer sebep ise, Asya ülkeleri büyük yatırımlarını dolar ve yen üzerinden borçla finanse etmişlerdir. Yerel para birimlerinin değerinin düşmesi, bu ülkelerin borç yükünü sürdürülemez boyutlara ulaştırmış ve ekonominin krize girmesine neden olmuştur.
  • 32. • Tüm gelişmeler birleştiğinde Asya ekonomileri olumsuz olarak etkilenmiş, krizi atlatmaları mümkün olmamıştır. Bunun en önemli sebebi de Asya ülkelerinin ekonomilerinin dünya ekonomik sistemi ile tamamen eklemlenmiş olması ve borçlarının yabancı paralar cinsinden oluşmasıdır. • Sonuç itibariyle Güneydoğu Asya krizinin ana nedenleri olarak, izlenen borçlanma politikaları, sağlıksız finans politikaları, sermayenin ülkeyi terk etmesi, Güneydoğu Asya ülkeleri arasında bölgesel işbirliğinin yetersiz olması ve ülke yöneticilerinin sorunlara karşı soğukkanlı davranmayıp, panik halinde olmasını göstermek mümkündür.
  • 33. Rusya Krizi • 1991 yılında Sovyetler Birliği’nin yıkılmasıyla birlikte, Rusya’da 2 Ocak 1992 tarihinde fiyatlar serbest bırakılarak, yoğun bir özelleştirme programı başlatılmıştır. Öyle ki, 1997 yılı sonu itibariyle toplam işletmelerin yaklaşık %80’ini özel sektöre ait olmuştur. • Rusya’da iyi bir vergi sisteminin olmaması, Sovyetler Birliği’nden kalma sosyal güvenlik sisteminin genişliği ve askeri harcamaların yüksek oluşu, yoksulluğu tetikleyen bütçe açığının en önemli sebeplerindendir. • Sonuç itibariyle; çok geniş bütçe açıkları, yabancı kredilerde kısa vadeli borçların ağırlığı, finans ve bankacılık sektörlerinde yetersizliği, girişimci sınıfının yetersiz olması, döviz rezervlerinin düşük olması, Rusya yönetiminin yetersiz olması gibi sebepler krize sebep olmuştur.
  • 34. Arjantin Krizi • 1990 yılından itibaren herhangi bir stratejik değerlendirme dahi yapmadan gerçekleştirilen hatalı özelleştirme politikaları, ödenmesi güç olan kısa vadeli dış borçlar, aşırı değerlenmiş döviz kuru, gelir dağılımının dengesizliği, yolsuzluklar, yüksek işsizlik oranı Arjantin krizini tetikleyen sebeplerden olsa dahi, Arjantin krizinin gerçekleşmesindeki en önemli faktör IMF’dir.
  • 35. • Çünkü; IMF yetkilileri aylar önce, belki de yıllar önce pesonun dolar ile olan birebir eşitliğinin sürdürülemeyeceğini bilmelerine rağmen, Arjantin’e içine düştüğü parasal tuzaktan kurtulma yönünde rehberlik etmemiştir. • Bunun yerine IMF yetkilileri, Arjantin’e istikrar paketi önermeye devam etmiş ve yolun sonuna gelinmiştir. Para kurulu uygulamasının devam ettirilmesi Arjantin’in ihracatının olumsuz yönde etkilemiş, daha da fazla dış borçlanmaya gitmesine ve sonunda ekonominin iflas etmesine neden olmuştur.
  • 36. Türkiye Krizi • Türkiye’nin yaşadığı Kasım 2000 ve Şubat 2001 krizlerinin altında likidite sorunu ve döviz talebi bulunmaktadır. • Kriz sonrasında ülkeden kısa vadeli yabancı sermaye çıkışı devam etmiş; ülkeden sıcak para çıkışı, dövize olan talebi artırmış ve döviz kurları üzerinde büyük bir baskı oluşturmuştur. Bu durum likidite talebini de yükseltmiş ve yurtiçi faiz oranları hızla yükselmeye başlamıştır. • Tüm bu gelişmeler yaşanırken, Türkiye IMF ile imzaladığı stand-by anlaşması gereğince istikrar politikaları uygulamakta ve döviz kurlarını çapaya bağlamış bulunmaktaydı. 21 Şubat 2001 tarihinde bir gün içinde ülkeden 4.9 milyar dolar sıcak para çıkışı olmuştur. • Bu iki krizde de ekonomi politikalarındaki hataların yanında, kısa süreli yabancı sermayenin ani bir şekilde ülkeden çıkmasının büyük rolü bulunmaktadır. Bu durum borsadaki panik havasını artırmış, döviz kurları ve faiz oranlarının yükselmesine sebep olmuş ve krizi ekonominin geneline yaymıştır.
  • 37. Mortgage Krizi • İngilizce'de "mortgage" olarak, basında ve halk arasında "Kira öder gibi uzun vadeli ev satın alma sistemi" olarak bilinen ipotekli konut finans sistemi, gayrimenkul edinme yolunda kullanılan finansman yöntemlerinden biridir. • 2000’li yılların başında yükselen gayrimenkul fiyatları, müşterileri faizlerin yüksek olmasına rağmen ev satın almaya yönlendirdi. Çünkü; faiz her ne kadar yüksek olursa olsun, satın aldıkları gayrimenkullerin değeri belli bir süre sonra daha da yükselecek ve müşteri satın aldıkları gayrimenkulü satarak dahi kar elde edebilecekti.
  • 38. • Bu bağlamda birçok banka ve mortgage kurumu herhangi bir geliri, işi olmayan müşterilerin kredi taleplerine dahi olumlu yanıt verdi.
  • 39. • İleriki dönemlerde ödenmeyen kredi borçları, bankanın bünyesindeki hacizli gayrimenkul sayılarını arttırdı. Bankanın, artan hacizli gayrimenkulleri halk arz etmesiyle birlikte, gayrimenkul fiyatlarında bir düşüş yaşandı. Gayrimenkul fiyatlarındaki bu düşüş, kredi borçlarını düzenli olarak ödeyen müşterileri de etkilemişti; çünkü yüksek faizle çektikleri kredi borçları, evlerinin değerini karşılamıyordu. • Bu yüzdendir ki; kredi borçlarını düzenli ödeyen müşteriler de kredi borçlarını ödemekten vazgeçmiştiler.
  • 40. 5. Küresel Krizlerin Çin Halk Cumhuriyeti’ne Etkileri • Meksika Krizi ve Güneydoğu Asya krizi, finansal sektörleri zayıf ve döviz rezervleri düşük seviyede olan ülkeleri vurdu. Bu ülkeler krizden ders çıkardı ve akabinde finansal sistemlerini güçlendirip, uluslararası rezervlerini yüksek seviyede tuttu. • Çin, güçlü finansal sistemiyle Güneydoğu Asya krizinden olumsuz yönde etkilenmekten ziyade, krizi kendi lehine çevirdi. • Çin’in para birimi olan Yuan, 1994 yılında sabitlenmişti. Kriz boyunca değerini koruyarak sıkıntı yaratmamışken, batı basınında, Çin’in para biriminin değerini düşürmek zorunda kalacağına dair spekülasyonlar yapılmaktaydı. • Bununla beraber Yuan konvertible olmadığından, spekülatörlere karşı değerini koruyarak sabit kalabiliyor ve ülkenin Asya’da sivrilmesine olanak sağlıyordu.
  • 41. • Diğer taraftan Güneydoğu Asya ülkelerinin birçoğundaki yatırımların aksine, Çin’deki yabancı sermayenin neredeyse tamamı, tahvil değil tesis şeklindeydi ve bu yüzden yabancı sermaye ülkeden hızla kaçamıyordu. Meksika Krizi ve Güneydoğu Asya Krizi’nden etkilenen ülkelerin en önemli sorunu buydu. • 1997 yılında, dünya genelinde gelişmekte olan ülkelere yapılan toplam sermaye akışının neredeyse yarısını bölge ülkeleri çekmekteydi. Kriz sonucunda, doğu Asya’daki yatırım ve ekonomik ağırlık, Japonya ve ASEAN’dan Çin ile Hindistan’a doğru kaymıştır.
  • 42. • Çin 2000’li yıllardan sonra yabancı sermayeyi kendi ülkesine çekme hususunda oldukça başarılı olmuştur. • Çin, para birimi yuanı baskı altında tuttuğu ve küresel ekonomik büyümeyi olumsuz etkilediği gerekçesiyle yıllardır suçlanmakla birlikte, başta ABD olmak üzere pek çok ülkenin yuanın değerinin artırılması çağrılarını küresel ekonomik kriz boyunca karşılıksız bırakmıştır. • Bunun temel nedeni ise, Çin’in ekonomisinin iç tüketimden çok ihracata dayalı olması ve ihracatçılarını ve dünya ticaretindeki rekabet gücünü korumak için yuanın değerini düşük tutmasıdır. • Kriz dönemi öncesi 2007’de Çin’in %14.2 olan büyüme oranı, 2009’da %9’lara düşmüştür. Çin, küresel krizlerin etkilerini azaltmak ve dış ticareti canlandırmak amacıyla, «sektörel destek paketlerini» uygulamaya koymuştur. Çin Hükümeti’nin zamanında ve kararlılıkla uyguladığı politikalar ve destek paketleri kriz dönemlerinden daha az etkilenmesini sağlamıştır.
  • 43. SONUÇ • Mao Zedong önderliğinde 1949 yılında kurulan Çin Halk Cumhuriyeti, 1978 yılına kadar merkez planlamalı yani kapalı bir ekonomik yapı göstermiştir. • Ortalama olarak 30 yıl süren bu kapalı ekonomi sisteminde amaç, milli geliri arttırmak ve işçi-köylü sınıfını kalkındırmaktı.
  • 44. • Çin Halk Cumhuriyeti her ne kadar bu dönemde istikrarlı bir ekonomi sürdürse de, ekonomik büyüme ve refah hususunda sorunlar yaşamıştır. • 1970’li yılların sonundan itibaren ise sosyalist piyasa ekonomisi olarak adlandırdığı, piyasa ekonomisi ve sosyalist ekonomiyi harmanlandığı bir ekonomiye geçiş yapmıştır. • Uyguladığı reformlar sayesinde 1980 yılında dünya ticaret payı yüzdesi 1 olan Çin, her sene bu yüzdeyi arttırarak 2013 yılında yüzde 12’ye çıkarmıştır. • Dünya ticaret payı yüzdesinde göstermiş olduğu bu istikrarı, kişi başına düşen gayrisafi yurtiçi hasılada gösterememiştir. • Özellikle Güneydoğu Asya krizinin sonucunda Çin, ihracatta Asya’da sivrilen bir ekonomi olmuştur. 1997’deki kriz öncesinde Güneydoğu Asya ülkeleri yüksek miktarda sermaye akışı çekmekteydi; fakat kriz sonrasında bu bölgeye çekilen krizlerin büyük bir kısmı Çin’e yönelmiştir.
  • 45. • Çin uluslararası örgütlerle de ilişkilerinden kazançlı çıkmıştır. Dünya Ticaret Örgütü’ne üye olduğu 2001 yılından sonra, büyüme ve ihracat artışları pekişerek, diğer ülkeler için bir tehdit haline gelmiştir. • Çin ekonomisinin bu denli yüksek bir ortalama ile büyümesi, beraberinde bir takım sorunları da getirmiştir. Dünyanın en kalabalık ülkesi olan Çin’de, kişi başına düşen milli gelir çok düşük olması, bölgesel dengesizlik ve işsizlik önemli bir sorundur.
  • 46. • Diğer bir önemli sorun ise, yabancıların Çin’deki ucuz işgücünü kendi lehine kullanmasıdır. Çin’deki işçiler hala sağlıksız çalışma ortamlarında hayatlarını sürdürmektedirler. • Çin, halkının satın alma gücünü arttırmalıdır. Bunu sağlayabilmek için de reel ücretlerin artması gerekmektedir. Reel ücretlerin artması, Çin ihraç mallarının pahalılaşması anlamına gelmektedir. Bunun sonucunda orta vadede düşündüğümüzde Çin’in ihracatı azalmasa bile, artış hızında ciddi düşmeler meydana gelecektir ki bu durum, yüksek büyüme oranlarını olumsuz etkileyecektir. • Çin, homojen nüfusu ve gelişmekte olan ekonomisi ile ekonomik perspektiften baktığımızda, ABD ekonomisine yetebilecek güçte bir ülkedir. Ancak, bu süreçte enerji sorununu, işsizlik problemini ve bölgesel dengesizliği gidermelidir.
  • 47. Kaynakça Akdiş, Mustafa (2002), “Küreselleşmenin Finansal Piyasalar Üzerindeki Etkileri ve Türkiye: Finansal Krizler-Beklentiler”, Dış Ticaret Dergisi, 26, s.1-45, Erişim tarihi: 15 Nisan 2014, http://makdis.pamukkale.edu.tr/finans.htm Başar, Halit (2007), “Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC)”, Uluslararası Ekonomik Sorunlar Dergisi, 24. Erişim Tarihi: 1 Haziran 2014, http://www.mfa.gov.tr/asya-pasifik- ekonomik-isbirligi-_apec_-.tr.mfa Çırak, Emre (2009), “Küresel Mali Kriz Üzerine Bir Araştırma”, Erişim tarihi: 14 Nisan 2014, http://emrecirak.blogcu.com/kuresel-mali-kriz-uzerine-bir-arastirma/5167862 Delice, Güven (2003), “Finansal Krizler: Teorik ve Tarihsel Bir Perspektif”, Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 20, Erişim tarihi: 14 Nisan 2014, http://iibf.erciyes.edu.tr/dergi/sayi20/delice.pdf Ergi, Mustafa (2001), “Dünya’da ve Türkiye’de Krizin Anatomisi”, Yeni Türkiye, 42, s.946-955. Gökdemir, Levent ve Saray, Mehmet Ozan (2007), “Çin Ekonomisinin Büyüme Aşamaları 1978-2005”. Electronic Journal of Yaşar University. Erişim tarihi: 31 Nisan 2014, http://journal.yasar.edu.tr/wp-content/uploads/2012/05/No_7_vol2_04_saray_gokdemir.pdf Gökçe, Deniz ve Ercan, Metin (2005), “Çin, Türkiye ve Dünya”, Karizma -Üç Aylık Düşünce Dergisi, 23, 39-50. Karluk, Rıdvan, “Güneydoğu Asya ve Rusya Krizi Karşısında Türkiye”, Erişim tarihi: 15 Nisan 2014, http://www.econturk.org/tonus.pdf
  • 48. Kübalı, Volkan (2000), “1994-1995 Meksika Krizi”, Kamu Yönetimi Dünyası Dergisi, 11, Erişim tarihi: 14 Nisan 2014, http://kamyon.politics.ankara.edu.tr/dergi/belgeler/kydd/38.pdf Seyidoğlu, Halil (2013), “Uluslararası Ticaret”, Anadolu Üniversitesi/Açıköğretim Fakültesi, Eskişehir. Erişim tarihi: 24 Mayıs 2014, http://eogrenme.anadolu.edu.tr/eKitap/TIC108U.pdf Ulusoy, Ozan Fehameddin, Bakkal, Muharrem ve Bakkal, Süreyya (2012), “Çin Halk Cumhuriyeti'nin 2009 Mali Krizden Büyüyerek Çıkma Nedenleri”, İstanbul: Hiperlink Ünal, Ali ve Kaya, Hüseyin (2009), “Küresel Kriz ve Türkiye”, Ekonomi ve Politika Araştırmaları Merkezi, Erişim tarihi: 16 Nisan 2014, http://www.ekopolitik.org/images/cust_files/090317164507.pdf Yiğin, Seçil (2009), “Çin Ekonomisi ve Dış Ticaret İlişkileri”, Çukurova Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü, Adana İnternet Kaynakçaları Çin’in Üye Olduğu Uluslararası Örgüt ve Kuruluşlar, Erişim tarihi: 27 Mayıs 2014, http://dijitalport.com/cinin-uye-oldugu-uluslararasi-orgut-ve-kuruluslar/ İpotekli Konut Finansman Sistemi, Erişim tarihi: 16 Nisan 2014, http://www.oocities.org/mortgage_credit_101/mortgage_102.htm
  • 49.