Yurt Dışı İşçilik Alacağı - Yurt Dışı Çalışma - Yurt Dışında Çalışan İşçi Kıdem Tazminatı - Fazla Mesai Alacağı - Yıllık İzin Alacağı - Hafta Tatil Ücreti Alacağı
Is sozlesmesinde uygulanacak_hukukun_secimi_isci_aleyhine_daha_elverissiz_hukumler_icermesi_ve_isciyi_korumamasi_halinde
1. İstinaf Mahkemesi Yurtdışı İşçilik Alacakları Davalarındaki Hangi Ülke Hukukunun
Uygulanacağı Hakkında Emsal Bir Karar Verdi:
İş Sözleşmesinde uygulanacak hukukun seçimi işçi aleyhine daha elverişsiz hükümler
içermesi ve işçiyi korumaması halinde, uygulanacak hukukun seçimine ilişkin iş
sözleşmesi hükmünün dava ve uyuşmazlıklarda uygulanması mümkün olmadığı mümkün
değildir.
Yeni Gelişme
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, 24. Hukuk Dairesi, Esas No.: 2017/5296 Karar No.: 2019/322
Karar tarihi: 17.01.2019 (İstinaf Mahkemesi) İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan alacak
davasında “5718 Sayılı Mi̇lletlerarasi Özel Hukuk Ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 27.
maddesine göre iş sözleşmesi konusunda hukuk seçimi imkânı, iş sözleşmelerin niteliği gereği,
ancak işçi lehine ve sınırlı olarak tanındığı, zira, işveren ve işçiden ibaret taraflarca hukuk seçimi
uygulanacak hukukun işçiyi koruyan hükümlerinden daha elverişsiz hükümler içermesi halinde
mümkün olmadığı, üstelik işçi ve işveren tarafından imzalanan iş sözleşmesinde yabancı ülke
hukukunun uygulanacağı konusunda bir hüküm yoksa yabancı ülke hukuku uygulanamayacağı”
belirtilmiştir.
Taraflar Arasındaki Uyuşmazlık
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı işyerinin yurtdışı projelerinde çalıştığını,
işine davalı işverence son verildiğini belirterek kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alacaklarının
davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yerel Mahkemenin Kararı
Mahkeme tarafından '' Dönem bordroları, cari hesap kartı, değişken maaş ödemeleri dikkate
alınarak 3,00 USD saat ücreti aldığı sabit görülmüştür. Davacının mesai şeritlerinin günde 8
saat olarak tanzim edildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle çalışma süresinin günlük 8 saat
üzerinden aylık 240 saat çalıştığı, yurtdışında çalışıp barınma ve yemek giderinin davalı
tarafından karşılandığı, emsal kesinleşen kararlar, davacının yurtdışı hizmetinde çalışmış olması
hususları birlikte değerlendirildiğinde kabul gören uygulamaya göre 200 USD sosyal yardımın
da ücrete eklenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Davalının 225 saat üzerinden hesaplama
yapılmasına yönelik itirazları yönünden ise son Yargıtay kararları dikkate alındığında
bordrolarda ve mesai çizelgelerinde, ayrıca ve açıkça yasal çalışma süresinin üzerinde bir
tanzim şeridi bulunmuyor ise 225 saat üzerinden hesaplama yapılması gerekir. Ancak somut
olayda 8 saat üzerinden çalıştığı tespit edilmiştir. Bu nedenle bilirkişi raporundaki tutarlar
üzerinden davanın kabulüne dair, hüküm kurulmuştur.
İstinaf Mahkemesinin Kararı
İleri sürülen istinaf nedenlerine göre yapılan inceleme ve dosya kapsamına göre uyuşmazlık;
davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacağı bulunup bulunmadığı konusundadır.
Davalı taraf ilk olarak 5718 Sayılı Kanuna göre uyuşmazlıkta yabancılık unsuru bulunduğuna
yönelik itirazlarının dikkate alınmadığını iddia etmiştir. 5718 Sayılı Kanunun 27.maddesine
2. göre değerlendirme yapıldığında da iş sözleşmesi konusunda hukuk seçimi imkânı, iş
sözleşmelerin niteliği gereği, ancak işçi lehine ve sınırlı olarak tanınmıştır. Çünkü
taraflarca hukuk seçimi uygulanacak hukukun işçiyi koruyan hükümlerinden daha
elverişsiz hükümler içermesi halinde mümkün değildir. Somut olayda da, taraflarca yabancı
ülke hukukunun uygulanacağı konusunda bir sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle davada
yabancılık unsuru bulunmadığına yönelik Mahkemenin kabulü yerindedir.
Dava dilekçesindeki talep şekli ve istek konusu miktarlar değerlendirildiğinde, davanın belirsiz
alacak davası türlerinden kısmi eda külli tespit davası olarak açıldığının kabulü gerekir. Zira
davacı taraf iddiaları doğrultusunda belirleyebildiği asgari alacak miktarlarını talep etmek yerine,
kısmi bir miktar belirleyerek isteklerde bulunmuştur. Davalı tarafın bu yöndeki istinaf gerekçesi
yerinde değildir.
Davacının topluluk sigortasından yararlanıp yararlanmadığı, ya da isteğe bağlı sigorta olup
olmadığı konusunda belge ibraz edilmemiştir. Bu nedenle davacının saat ücretine göre
hesaplanan aylık ücretinin net olarak kabulü ve buna göre brüt ücretinin hesaplanması yerinde
olmuştur. Dolayısıyla davacının tazminata esas ücretinin hatalı hesaplandığına ilişkin istinaf
gerekçesi de yerinde değildir.
Buna göre; dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate
alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya
aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar
verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi
gereğince esastan REDDİNE … dair, kesin olmak üzere 17/01/2019 tarihinde, oybirliğiyle karar
verildi.
Sonuçlar
5718 Sayılı Mi̇lletlerarasi Özel Hukuk Ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 27. maddesine göre
iş sözleşmesi konusunda hukuk seçimi imkânı, iş sözleşmelerin niteliği gereği, ancak işçi lehine
ve sınırlı olarak tanınmıştır. İş Sözleşmesinde uygulanacak hukukun seçimi işçi aleyhine daha
elverişsiz hükümler içermesi ve işçiyi korumaması halinde, uygulanacak hukukun seçimine
ilişkin iş sözleşmesi hükmünün dava ve uyuşmazlıklarda uygulanması mümkün olmadığı
mümkün değildir. Üstelik işçi ve işveren tarafından imzalanan iş sözleşmesinde yabancı ülke
hukukunun uygulanacağı konusunda bir hüküm yoksa yabancı ülke hukuku uygulanamaz.
Av.Arb.Ahmet Can
İletişim Bilgilerimiz :
WhatsApp : 0 532 409 18 85
Mail : ahmetcan@ahmetcan.av.tr
Web : www.ahmetcan.av.tr