Hayatı Ahmet Yesevî, Kazakistan Cumhuriye6nin güneyindeki Çimkend şehri yakınlarında bulunan, eski ismi “Sayram”, bugünkü adı “İsCcâp” olan kasabada doğmuştur. Sayram, BaK Türkistan’ın Çimkend şehrinin doğusunda, Şâhyâr nehrinin kolu olan Kara-su üzerinde bulunan bir kasabadır. Bazı kaynaklarda, özellikle Alî Şîr Nevâî’nin “Nefehâtü’l-Üns” adlı eserinde, onun doğum yeri olarak Yesi gösterilmektedir. “Yesi” adı Sovyet döneminde Türkistan olarak değiş6rilmiş6r. Yine onun hikmetlerinde, adının Ahmet, doğum yerinin ise Yesi olduğu geçmektedir.
Hayatı Ahmet Yesevî, Kazakistan Cumhuriye6nin güneyindeki Çimkend şehri yakınlarında bulunan, eski ismi “Sayram”, bugünkü adı “İsCcâp” olan kasabada doğmuştur. Sayram, BaK Türkistan’ın Çimkend şehrinin doğusunda, Şâhyâr nehrinin kolu olan Kara-su üzerinde bulunan bir kasabadır. Bazı kaynaklarda, özellikle Alî Şîr Nevâî’nin “Nefehâtü’l-Üns” adlı eserinde, onun doğum yeri olarak Yesi gösterilmektedir. “Yesi” adı Sovyet döneminde Türkistan olarak değiş6rilmiş6r. Yine onun hikmetlerinde, adının Ahmet, doğum yerinin ise Yesi olduğu geçmektedir.
Hagia Sophia (Ayasofya) Museum Istanbulİbrahim DAL
The document discusses the Hagia Sophia museum and a legendary "perspiring column" located within. According to legend, the column would weep holy water that people believed could cure illnesses like eye diseases or infertility. Visitors would touch their thumbs to the column's hole, and if their thumbs came out feeling damp, then their prayers would be answered. The document also lists some musical pieces without further context.
This Powerpoint slideshow presentation shows the amzaning 1500 years old building that is still standing today. Together with the Panteon in Rome, they are the two most important historical buildings in the history of European architecture today that are still in use. The building was started as a Christian church in the city of Constantinople, as the Christian rival church in the New Rome of the East. In 1453, the city fell to the Turks. It became a mosque and inspired many to follow its architectural style. Today, it is a museum.
Hagia Sophia was originally built in 532-537 AD in Istanbul, Turkey as an Eastern Orthodox patriarchal cathedral. It was later converted to a mosque in 1453 after the Ottoman conquest and became a museum in 1935. Some key features include its massive dome supported by pendentives, 40 arched windows that flood the interior with light, and Byzantine-style mosaics depicting emperors and religious scenes. It was an architectural marvel that influenced buildings for centuries and is still one of the most significant surviving examples of Byzantine architecture.
How to Make Awesome SlideShares: Tips & TricksSlideShare
Turbocharge your online presence with SlideShare. We provide the best tips and tricks for succeeding on SlideShare. Get ideas for what to upload, tips for designing your deck and more.
SlideShare is a global platform for sharing presentations, infographics, videos and documents. It has over 18 million pieces of professional content uploaded by experts like Eric Schmidt and Guy Kawasaki. The document provides tips for setting up an account on SlideShare, uploading content, optimizing it for searchability, and sharing it on social media to build an audience and reputation as a subject matter expert.
Kadıköy'ün Farklı Semtlerinden Tarihi Çeşmelerutku yasavul
İstanbul tarihi boyunca su sorunu çekmiş bir kenttir. İstanbul'u yöneten hemen her yönetici bu soruna su yolları, sarnıçlar, kemerler, barajlar ve çeşmelerle çözüm getirmeye çalışmış. Tarihi Yarımada ve Avrupa Yakası İstanbul'un merkezi olsa da Kadıköy ve Üsküdar Anadolu yakasının tarih boyunca yerleşim olmuş bölgeleridir. Anadolu yakası da susuzdur kısacası...
Kadıköy çeşmeleri de işte bu suya ulaşma çabalarının bir birikimidir. Kadıköy'deki nüfusun artmasıyla birlikte 17. yüzyıldan itibaren Kadıköy'de çeşmeler görmeye başlıyoruz. Çamlıca Suları, Tomruk suyu, Kısıklı, Şekerkaya, Kayışdağı, Taşdelen, Karakulak, Sırmakeş gibi farklı kaynakların olduğu Anadolu Yakası'nda tarih boyunca onlarca çeşme yapılmışsa da bugüne maalesef 20 tane kadarı kalmıştır.
Bu sunumda bu çeşmelerden, önemli olduğunu düşündüğüm çeşmeleri size aktarmaya çalıştım.
Hadi gelin başlayalım.
Hagia Sophia (Ayasofya) Museum Istanbulİbrahim DAL
The document discusses the Hagia Sophia museum and a legendary "perspiring column" located within. According to legend, the column would weep holy water that people believed could cure illnesses like eye diseases or infertility. Visitors would touch their thumbs to the column's hole, and if their thumbs came out feeling damp, then their prayers would be answered. The document also lists some musical pieces without further context.
This Powerpoint slideshow presentation shows the amzaning 1500 years old building that is still standing today. Together with the Panteon in Rome, they are the two most important historical buildings in the history of European architecture today that are still in use. The building was started as a Christian church in the city of Constantinople, as the Christian rival church in the New Rome of the East. In 1453, the city fell to the Turks. It became a mosque and inspired many to follow its architectural style. Today, it is a museum.
Hagia Sophia was originally built in 532-537 AD in Istanbul, Turkey as an Eastern Orthodox patriarchal cathedral. It was later converted to a mosque in 1453 after the Ottoman conquest and became a museum in 1935. Some key features include its massive dome supported by pendentives, 40 arched windows that flood the interior with light, and Byzantine-style mosaics depicting emperors and religious scenes. It was an architectural marvel that influenced buildings for centuries and is still one of the most significant surviving examples of Byzantine architecture.
How to Make Awesome SlideShares: Tips & TricksSlideShare
Turbocharge your online presence with SlideShare. We provide the best tips and tricks for succeeding on SlideShare. Get ideas for what to upload, tips for designing your deck and more.
SlideShare is a global platform for sharing presentations, infographics, videos and documents. It has over 18 million pieces of professional content uploaded by experts like Eric Schmidt and Guy Kawasaki. The document provides tips for setting up an account on SlideShare, uploading content, optimizing it for searchability, and sharing it on social media to build an audience and reputation as a subject matter expert.
Kadıköy'ün Farklı Semtlerinden Tarihi Çeşmelerutku yasavul
İstanbul tarihi boyunca su sorunu çekmiş bir kenttir. İstanbul'u yöneten hemen her yönetici bu soruna su yolları, sarnıçlar, kemerler, barajlar ve çeşmelerle çözüm getirmeye çalışmış. Tarihi Yarımada ve Avrupa Yakası İstanbul'un merkezi olsa da Kadıköy ve Üsküdar Anadolu yakasının tarih boyunca yerleşim olmuş bölgeleridir. Anadolu yakası da susuzdur kısacası...
Kadıköy çeşmeleri de işte bu suya ulaşma çabalarının bir birikimidir. Kadıköy'deki nüfusun artmasıyla birlikte 17. yüzyıldan itibaren Kadıköy'de çeşmeler görmeye başlıyoruz. Çamlıca Suları, Tomruk suyu, Kısıklı, Şekerkaya, Kayışdağı, Taşdelen, Karakulak, Sırmakeş gibi farklı kaynakların olduğu Anadolu Yakası'nda tarih boyunca onlarca çeşme yapılmışsa da bugüne maalesef 20 tane kadarı kalmıştır.
Bu sunumda bu çeşmelerden, önemli olduğunu düşündüğüm çeşmeleri size aktarmaya çalıştım.
Hadi gelin başlayalım.
3. 921 YıL KILISE OLARAK
KULLANıLDıKTAN SONRA,481 YıL DA
CAMII OLARAK KULLANıLAN
AYASOFYA,İSLAM VE
HRISTIYANLıK DINLERI IÇIN
BÜYÜK BIR ÖNEM TAŞıYOR.BU
EŞSIZ YAPı,BIR ÇOK GIZEMI DE
IÇERISINDE BARıNDıRıYOR.
4. 1) TERLEYEN DIREK :
Ayasofya'nın kıble tarafındaki kapılarından
soldan sayılınca sonuncusunun iç tarafında
bir mermer sütun var. Bu sütunun en
büyük özelliği kış ve yaz nemli olması. Bu
yüzden bu sütuna "terleyen direk" deniyor.
Sütunun zemininden başlayarak bir buçuk
metrelik bir kısmı bakır plakalarla kaplı.
İnanca göre sürekli baş ağrısı
çekenleri, sindirim sistemi hastalıkları
olanları ve sıtmaya tutulanları bu direk
tedavi ediyor. Önce iki rekât namaz
kılınıyor, sonra hasta avuçlarını önce bakır
plakalara sonra da yüzüne sürüyor. Bu
hareket üç kez tekrarlanınca hastalıklar iyi
oluyor...
Ayrıca elleri çok terleyen
kimselerin, direğin üzerinde bulunan deliğe
parmaklarını soktukları ve artık ellerinin
terlemediği birçok defalar görülmüş...
5.
6. 2) KUYUDAKI ŞIFALI SU :
Ayasofya'nın içinde büyük salonun
ortasında bir kuyu var. Eskiden bu
kuyu kalp hastalığına tutulanların sık
sık geldikleri bir yerdi. Bunlar üç
cumartesi art arda aç karnına
buraya gelir, sabah namazını kılar
ve bu sudan içerlerdi.
Bu gelenek cami müze haline
getirilene kadar sürdü. Kuyunun
üzerinde yaklaşık 50 santim
çapında, demir bir kapak var. 7
metrelik bir çubuk sarkıtıldığında
dibine ulaşılamıyor. Su hâlâ
mevcut, tadı tatlımsı ve mineralli.
7. 3)YILANLAR İMPARATORIÇENIN CESEDINI
YIYORLAR :
Justinyanus'un karısı İmparatoriçe
Thedora, güzelliğinden başka bir şey düşünmeyen
çok günahkâr bir kadındı. Ölünce yılanların
kendisini yiyeceklerinden çok korkuyordu. Bu
nedenle kurşun bir lahit yaptırdı ve kilisenin büyük
kapısı üzerine gömülmesini emretti.
Ancak efsaneye göre iki yılan, lahitte delikler
açarak içeri girdiler ve cesedi yediler. Şimdi
Ayasofya'nın giriş kapısı üzerinde görülen delikler
yılanların açtığı delikler olarak kabul edilir.
8. 4) "TABUTA DOKUNURSANIZ, AYASOFYA YIKILIR"
Ayasofya'nın orta kıble kapısı üzerinde
bir tabut var. Sarı pirinçten yapılmış bu
tabutta Kraliçe Sofya yatıyor.
Yalnız bir tehlike var, "Bu tabuta sakın
dokunmayın" deniyor. Çünkü tabuta el
sürülürse büyük bir gürültü başlıyor ve
tüm bina sallanmaya başlıyormuş.
Kubbenin dört tarafında birer melek
resmi var. Bunlar Cebrail, Mikail, İsrafil
ve Azrail'dir. Bu melekler kanatlarını
açmış bir biçimde çizilmişler. İnanca göre
Azrail, imparatorların ölümlerini, Mikail
düşman saldırılarını, Cebrail ve İsrafil ise
olacak olayları haber veriyor.
İnananlar, tabut ile bu melekler
arasında bir ilişki kuruyorlar... Tabutun
koruyuculuğunu da üstlenen melekler, ona
dokunulmasına izin vermiyorlarmış.
9. 8) ESRARENGIZ KAPıLAR :
Ayasofya'nın güney tarafında ufak
ve dar bir koridorun ucunda
örülmüş bir kapı var. Buna
"açılmaz kapı" deniyor.
Anlatılanlara göre Fatih Sultan
Mehmet İstanbul'a girdiğinde
Rum Ortodoks Patriği
yanındakilerle bu kapının önünde
dua ediyormuş.
Osmanlı ordusu kiliseye
girince, Patrik bu kapıdan kaçıp
kaybolmuş ve kapı bir daha
açılmamış. Her paskalyada bu
kapının önünde" kırmızı yumurta
kabukları" ortaya çıkarmış...
Bir de "Kapanmaz Kapı" miti var.
Fetih günü, Fatih'in ordusundan
biri bu kapıya öyle bir vurmuş
ki, kapı yere gömülmüş ve bir
daha asla açılmamış...
10. 9) DEISIS MOZAIĞI’NDEKI HZ. İSA
DEĞIL
1264’te İstanbul, Haçlıların elinden
kurtarılıyor. Bundan sonra, Ayasofya’nın
içinde Deisis Mozaiği yapılıyor. Bu
mozaikteki İsa figürü ABD’li araştırmacı
Roberto Solarion’a göre, gerçekten İsa
değil, Kemerhisarlı (Tyana’lı) Apollon.
(Hatırlanacağı gibi Tempo Ocak 2005’te
Aytunç Altındal’ın bu konuda bir kitap
hazırladığını duyurmuştu. Kitap, nisan
ayında piyasaya sürüldü.) Bunun ispatı ise
mozaikteki İsa figürünün sağ kaşının
üzerindeki yara izi. İz, 11 sayısına işaret
ediyor. Pisagorcu tarikat üyesi Apollon’da
da bu iz var. Figürün Apollon’a ait
olmasının nedeni ise paganların Anadolu’da
zorla Hıristiyanlaştırılırken, İsa’nın
resmini yapar gibi görünseler
de, Apollon’un resmini yapmaları.
11.
12. 10) ÇAPRAZ HAÇıN ANLAMı :
Aziz Andre’nin
üzerinde idam edildiği
haç, çapraz formda.
İstanbul’daki kilisenin
kurucusu sayılan Aziz
Andre’nin anısına tavana
çapraz haç motifi
işlenmiş.
13. 11) BAKLAVA-MANTRA VE SEKIZ KÖŞELI YıLDıZ :
6 köşeli olan yıldız :
Yıldızın her bir köşesinde sıra ile
İbrahim, İshak, Yakup, Musa, Haru
n ve Davud isimlerinin yazılı
olduğuna inanılır. Bugünkü İsrail
devletinin bayrağı üzerinde de bu
işaretin bulunmasının sebebi budur.
15. 11) AYASOFYA’NIN ALTINDAKI TÜNELLER :
Mahzenlerin
altındaki tünellerden
Kınalı adaya kadar
bir tünel uzandığı da
söyleniyor.
16. 12) İMPARATOR KAPISI ÜZERINDEKI MOZAIK:
Bu mozaik pano 9. yüzyıl sonunda
yapılmıştır. Ortada son derece
süslü taşlar ve incilerle süslenmiş
taht üzerinde oturmuş Pantokrator
İsa bir kaide üzerine basmaktadır.
Sağ eli takdis işareti yapmakta, sol
eliyle dizi üzerinde açık duran bir
kitabı tutmaktadır. İsa’nın ayakları
önünde secde eder durumda
imparator altıncı Leon şefaat
isterken görülür . İki kenardaki
madalyonların birinde Meryem
tasvir edilmiştir. Diğerinde ise
lilisenin koruyucusu baş melek
Cebrail tasvir edilmiştir.