1. FOTO Ğ RAF ÇI L IĞ IN TAR İ H İ Fotoğraf sanatının başlangıç tarihini kesin olarak saptamak mümkün olmamaktadır. Bu nedenden ötürü fotoğraf sanatının başlangıcını optik icatlar ve görüntü sabitleme üzerine geliştirilen ilk buluşları anlatarak tanımlayabiliriz. Leonardo da Vinci , 1500’lü yıllarda “ Karanlık bir odanın duvarına açılacak bir deliğe, bir mercek yerleştirildiği takdirde dışarıdaki manzaranın görüntüsü karşı duvara ters olarak yansır ” diyerek en basitinden en gelişmişine kadar, bütün fotoğraf makinalarının optik kurallarını ortaya koymuş olmaktadır. 1727’ de Alman doktor, Profesör Johann Heinrich Schulze, tebeşir tozu ve gümüş nitrat sürülmüş bir kağıt üzerine bir şekil konulup, güneşe tutulduğu takdirde, kağıt üzerinde bu şekilin görüntüsünün meydana geldiğini ispatlamıştır. O zamana kadar gümüş tuzlarının ışık etkisi ile değil, ısıtılmakla değişime uğradığını düşünüyorlardı. 1837 yılında Louis Jacques Mande Daguerre gümüş kaplanmış bakır levhaları küçük bir kutu içerisinde iyot buharına tutarak; ışığa hassas olan iyotlu gümüş tabakası meydana getiriyordu.Bu tabaka üzerinde fotoğraf makinası ile fotoğraf çekiliyordu.Tekrar küçük bir kutu içerisinde civa buharına tutularak çekilen resim meydana çıkarılıyor ve hiposülfit ile sabitleştiriliyordu. Daguerre yöntemi olarak adlandırılan bu yöntem ile elde edilen fotoğraflar bir tane oluyor ve kopya edilemiyordu ve sadece ışığın belirli bir yönden gelmesi ile görünebiliyordu.Daha sonraları iyotlu gümüş yerine bromlu gümüş kullanılarak poz süresi kısaltıldı ve bu yönteme “ Daguerreotypie” adı verildi. Daguerre ’nin Paris’te yaptığı ve daha sonraları başkalarının benzerlerini yaptığı ilk fotoğraf makinası, birbiri içine giren iki kutu idi. Kutunun birinde ince kenarlı basit mercekten oluşan objektif, diğerinde de buzlu cam var idi. Bu kutular içiçe sürülerek uzaklık değiştiriliyor ve netlik ayarı yapılıyordu. Buzlu camın arkasında 45 derece eğimli duran bir ayna vardı. Buzlu camda baş aşağı olan hayal, aynada doğru görünüyordu. 1834’te William Henry Fox Talbot isimli İngiliz bir fizikçi negatif kağıt resimleri balmumu ile yarı geçirgen hale getiriyor ve klorlu gümüş kağıtlara pozitif baskı alıyordu, genel olarak bulduğu yöntem bugünkü baskı yöntemi ile aynıdır.
2. FOTOĞRAF MAKİNALARININ SINIFLANDIRILMASI Fotoğraf makinasının tanımı;herhangi bir görüntüyü emülsiyonlu yüzey üzerinde sabitlemeye yarayan araçtır diye ifade edilebilir. F otoğraf makinaları genellikle, kullanılan film boyutlarına ve kullanım alanlarına göre aşağıdaki gibi sınıflandırılabilirler. BÜYÜK BOY FOTOĞRAF MAKİNALARI ORTA BOY FOTOĞRAF MAKİNALARI KÜÇÜK BOY FOTOĞRAF MAKİNALARI INSTANTMATIC FOTOĞRAF MAKİNALARI POLAROID FOTOĞRAF MAKİNALARI İĞNE DELİĞİ FOTOĞRAF MAKİNALARI
3. -BÜYÜK BOY FOTOĞRAF MAKİNALARI Bu fotoğraf makinaları daha çok stüdyo,mimari ve teknik alanlarda kullanılırlar ve bu fotoğraf makinaları 18x24 cm. ,13x18 cm. ,10x15 cm. ,9x12 cm.gibi plaka film ile çalışırlar. Büyük fotoğraflarda grensiz fotoğraf basımına olanak verdiği için kullanılırlar. Bu fotoğraf makinalarının objektiflerinin lüminoziteleri(ışık geçirgenlikleri) düşük olduğundan(1/5,6 ,1/6,3) yumuşak hatlı ve bol detaylı sonuçlar verir.
4.
5.
6. ORTA BOY FOTOĞRAF MAKİNALARI Bu foto ğ raf makinalar ı iç ve d ış çekimlerde ,stüdyo fotoğraf çılığ ında yaygın olarak kullanılan foto ğ raf makinalar ı d ı r. Bu makinalar 120 roll film diye adland ırı lan 4,5x6 cm. ,6x6 cm. , 6x9 cm. boyutlar ı nda ş erit halinde film kullan ı rlar. Objektif lüminoziteleri genellikle 1/2,8 ,1/3,5 , 1/4,5 ‘dir.
7.
8.
9. KÜÇÜK BOY FOTOĞRAF MAKİNALARI Günümüzde genel olarak kullanılan, 35 mm. eninde olduğu için 35 mm. diye adlandırılan 24x36 mm. boyutunda film kullanırlar. Bu makinaların günümüzde yaygın olarak kullanılmasının nedenlerini şöyle sıralayabiliriz; bu makinaların, Hafif olması ve kolay taşınabilmesi,filmlerinin diğer filmlere nazaran ucuz olması,çok çeşitli objektif ve filtre seçeneğinin olmasıdır. Tek kusuru ise büyük boy fotoğraflarda fazla gren vermesidir.
10.
11.
12. INSTAMAT I C FOTOĞRAF MAKİNALARI Fotoğrafçılıktan hiç anlamayan bir kişinin bile kolaylıkla kullanabileceği türden, eski kutu makinalarının modernleştirilmiş şekli olup; fix diyafram ve fix netlikte objektiflere sahiptirler ve bu objektifleri değiştirme olanağı yoktur.
13. POLAROİD FOTOĞRAF MAKİNALARI Bu makinalar, amatörlere 15-45 saniyede haz ı r foto ğ raf ç ı kar ı rlar. Paketler içerisinde makinanın arka şa sesine yerle ş tirilen kart, foto ğ raf çekiminin ard ı ndan iki silindir arasından ge ç erek; kart içerisindeki kimyasal dolu madde patlar ve kart üzerine yayd ı ğ ı kimyasal sayesinde develope işlemini gerçekleştirir.
14.
15. İĞNE DELİĞİ FOTOĞRAF MAKİNALARI Bu fotoğraf makinaları ilk olarak kullanılan fotoğraf makinaları olup bir kara kutunun ön kısmına açılmış olan iğne deliği büyüklüğünde olan bir delikten geçen ışık film düzlemine üzerine düşülerek görüntü elde ediliyordu.
16.
17.
18.
19. OBJEKTİF Fotoğraf makinasının en önemli parçası olan objektiflerin hepsi aynı optik kurallarına uygun olacak şekilde bir veya birden fazla mercekten ibarettir. Objektif fotoğrafı çekilecek konunun bütün noktalarından yansıyarak gelen ışık taneciklerini odak düzleminde toplayıp, filmin üzerine aktarmaya yarar ve bu sayede konunun film üzerinde küçük bir görüntüsü elde edilmiş olur. Objektif konusunda, odak uzunluğu, lüminozite(ışık geçirgenliği) ve görüş açısı kavramlarını anlatmak yararlı olacaktır.
20. Objektifin Odak Uzunluğu Fotoğraf makinası, sonsuzda bulunan nesnelerin net bir görüntüsünü elde edebilecek şekilde ayarlandığında, duyargan yüzeyi(film yüzeyi) objektifin merceklerinin merkezinden ayıran uzaklığa odak uzaklığı denir.
21. Işık Geçirgenliği: Objektifin en geniş diyafram aç ı kl ığı nda ışığı geçirme miktarıdır. Objektifin üzerinde yaz ı l ı olan 1:1.4, 1:2.8, 1:3.5, gibi say ıl ar bulunmaktad ı r, bu say ı lar objektifin ışığı geçirme miktar ı d ı r. I şı k geçirgenli ğ i objektif odak uzunlu ğ unun objektif çap ı na oran ı d ı r. Örne ğ in odak uzunlu ğ u 28mm olan bir objektifin ışık geçirgenli ğ i 2.8 ise objektif çap ı 28/2,8=10mm'dir. Bir objektifin ışık geçirgenli ğ inin büyük olmas ı o objektifin ışığ a kar şı daha duyarl ı olmas ı n ı sa ğ lar. I şı k geçirgenli ğ inin fazla olmas ı o objektifin kötü ışık koşullar ı nda çekim yapabilme, dar alan derinli ğ i elde etme veya yüksek örtücü (obtüratör-enstantane) hızlar ı na ç ı kabilme özelliklerini art ı r ı r. I şı k geçirgenli ğ i yüksek olan objektiflere "h ı zl ı objektif" denir.
22. Görüş Açısı: Objektif çeşitleri genelde görüş açılarına göre; balık gözü, geniş açılı, normal açılı, dar açılı ve zoom objektifler olmak üzere 5 ana grupta sınıflandırılırlar.
23. Şekillerini gördüğünüz değişik açı ve odak uzunluklarına sahip olan objektiflerde, odak uzunluğuna ve film boyutuna göre görüş açısı değişmektedir. Fotoğrafçılıkta objektif kullanımını, herkes odak uzunlukları ile belirtir, bu kullanım 24x36 mm’ lik küçük ölçekli film boyutunun yaygın olarak kullanılmasından dolayı herkesin anlayacağı bir dil oluşturmuştur. Fakat yukarıda da belirttiğim gibi objektiflerin farklılıklarını oluşturan görüş açıları film boyutuna ve odak uzunluğuna bağlı olarak değişmektedir ve bu bağıntı göreceğimiz gibidir
24.
25. PERDE /ÖRTÜCÜ/ OBT U RATÖR / ENSTANTANE Film düzlemi üzerine düşecek “ ı şığın süresini“ yani "poz süresini" denetleyerek filmin önünü kapatan sistemdir. Deklanşöre basıldığında bu perde açılır ve ayarlanmış olan obtüratör hızı(enstantane) süresince açık kalır. Standart enstantane değerleri: 1/1, 1/2, 1/4, 1/8, 1/15 1/30, 1/60, 1/125, 1/250, 1/500, 1/1000, 1/2000 Bu değerler 1 saniyeden başlayarak saniyenin 1/2 si; 1/4 ü; 1/8 i gibi sürelerde obtüratörün açılıp kapanmasını ifade eder; yani birim olarak 1/sn. (hertz) cinsindedir. Enstantane değerleri boyunca sağa doğru gidildikçe her stop (fotoğrafçılıkta enstantane, diyafram açıklıkları ve film hızları değerleri için kullanılan adlandırma) değeri bir öncekinin yarısı kadardır.Bu diziye ek olarak B(Bulb) eklenebilir. Makina bu konumdayken deklanşöre basıldığı sürece obtüratör açık kalacak ve film düzlemi üzerine ışık düşecektir.
26. Merkez Örtücüler Mekanik olarak tetikleyen yaylı yapraklar, objektiften ba ğı ms ı z gören kameralarda bulunur. Deklan ş öre ba sı ld ığı anda yapraklar a çı l ı r ve ışığı n girmesini sağlar ayarlanan enstantane değeri sonunda ise yapraklar kapan ı rlar.
27. Perdeli Örtücüler Yatay hareketli bez veya dikey hareketli çelik perdelerden oluşur.Örtücü düğmesine basıld ığı anda ilk perde hareket ederek filmin önünü açar ve film düzlemine ışık girmesini sağlad ı ktan sonra ikinci perde birincinin üzerine kapanarak ışığın girmesini engelleyerek çal ışı rlar.
28. Yaprak Örtücüler Birbiri üzerinde kayabilen çelik yapraklar sayesinde dairesel dönme hareketi sonucu a çı l ı p film düzlemine ışık girmesini, kapanarak ışık girmesini engelleyerek sessiz ve titreşimsiz çalışırlar. Genelde günümüzde bu tipte örtücüler kullan ı l ma maktad ı r.
29. DİYAFRAM Öncelikle görüntünün film düzlemi üzerinde tespit edilmesi için gerekli " ışık miktar ı n ı " ve "alan derinli ğ ini" ayarlamaya yarayan sistemdir.Objektif üzerinde merceklerin aras ı nda yer al ı r. K ı s ı l ı p açılarak film düzlemi üzerine gelen ışığın miktarını ayarlar. Diyafram göz bebeği gibi çal ışı r. Yani fazla ışı kl ı ortamda göz bebeklerimizin k ı s ı lmas ı , az ışığı n yetersiz olduğu zamanlarda göz bebeklerimizin a çı lmas ı gibi. Diyafram objektiflerin üzerinde bulunan diyafram halkas ı (diyafram bilezi ğ i) vas ı tas ı ile ayarlan ı r ve diyafram aç ı kl ı klar ı de ğ erleri ile “f” gösterilirler. Standart diyafram aç ı kl ı klar ı değerleri: f:1.2 - f1.4 - f1.8 - f2 - f2.8 - f4 - f5.6 - f8 - f11 - f16 - f22 - f32 Diyafram aç ı kl ı klar ı değerleri boyunca sağa doğru gidildikçe diyafram aç ı kl ığı alan olarak her seferinde yar ı ya düşer. f:4 diyafram aç ı kl ığı f:5.6 diyafram aç ı kl ığı n ı n geçirdi ğ i ışığın yar ı s ı n ı geçirir. En büyük f say ı s ı en küçük aç ı kl ığı , en küçük f sayısı en büyük diyafram aç ı kl ığı n ı gösterir.
30. BAKAÇ / V İ ZÖR Film düzleminde olu ş acak görüntüyü izlememizi sa ğ layan sistemdir. Ço ğ u makinelerde odaklamay ı kolayla ş t ı r ı c ı telemetre, k ı r ı k görüntü, mikroprizma gibi sistemler bakaç i ç erisinde yer al ı r ve ışık ölçümü, ışık lama, pil kontrol ü gibi işlemler bakaçtan izlenerek yap ılı r. FİLM SARMA KOLU Makina içindeki çekilmemi ş filmi çekim gerçekle ş tirildikten sonra çekilmi ş film bölümüne saran sistemdir. FİLM HIZI AYAR DÜĞMESİ Söz konusu makinada kullanılacak film h ı z ı n ı n makinaya bildirildi ğ i yerdir.
31. DEKLAN ŞÖ R Bütün ayarlamalardan sonra foto ğ raf ı n çekimini makinaya bildiren düğmedir. DEKLAN ŞÖ R KİLİDİ Deklanşör 'e bağlanarak deklanşör düğmesinin daha rahat bir şekilde basılmas ı n ı ve uzun enstantane çekimlerinde makinan ı n sallanmamas ı için kullan ı lan kablolu bir si s temdir. Baz ı makinalarda ayr ı bir giriş yeri olmasına karş ı n genelde deklanşörün üzerine tak ı l ı rlar. ALAN DERİNLİ Ğ İ DÜ Ğ MESİ Her fotoğraf makina sı nda bulunmayan bu düğme net alan derinliğinin görülmesini sa ğ layan sistemdir.
32. IŞIKÖLÇER I ışığ a duyarl ı elemanlar ı sayesinde ışık ş iddetini ölçüp örtücü h ı z ı ve diyafram a ç ıkl ığı cinsinden bildiren aletlerdir. Işık ölçerler makinadan bağ ı ms ı z olabilir veya fotoğraf makinasının içine yerleştirilmiş olabilirler. Bu tür ışık ölçümüne objektif içinden ölçüm veya TTL ölçüm de denir.
33. TTL IŞIK ÖLÇÜM SİSTEMLERİ Objektif içinden okumalı ışık ölçüm sistemleri 4'e ayr ı l ı r. Bunlar ayna üzerinden yans ı yan görüntünün bal peteği veya karelere ayr ı lm ış alanlara düşen ışık değerlerinin hesaplanmas ı yla olu ş urlar.
34. Ortalama ölçüm - Averaging System Bu sistemde ışık ölçümü, fotoğraf karesinde oluşacak görüntünün tamam ı n ı n okunmas ı sonucunda kareciklerde olu ş an ölçüm değerlerinin aritmetik ortalamas ı n ı n al ı nmas ı ile oluşur. I şık ölçüm sistemine göre değişen kare say ı s ı 24 ise bu alanlara dü ş en değerler önce hesaplan ı r sonra bunlar ı n toplan ı p 24'e bölünmesi sonucunda oluşur.
35. MERKEZ AĞIRLIKLI ÖLÇÜM - CENTER-WEİGHTED Merkez ağ ı rl ı kl ı öl ç üm yapan makinalar kadrajlanm ış alan ı n merkeze kom ş u olan kareciklerden gelen ışık ölçüm de ğ erlerinin okunmas ı sonras ı nda ortalamas ı al ı narak olu ş turulur. Bu alan ı n öl ç üm de ğ erine etkisi %65 veya %70 oran ı nda olur. Geri kalan alan ı n öl ç üm de ğ erine etkisi %35 veya %30 oran ı nda olur.
36. NOKTA ÖLÇÜM - CENTER-SPOT Kadrajlanm ış alan ı n tam merkez noktas ı ndan gelen ışık de ğ erlerinin okunmas ı sonucu olu ş ur. Di ğ er alanlardan gelen de ğ erler bu öl ç üm sisteminde hesaplamalara çok az kat ı l ı r.
37. BÖLGE AĞIRLIKLI ÖLÇÜM - ZONE – WEİGHTED Kadrajlanm ış alan katsay ı lar verilerek bir ka ç bölgeye bölünür. Bu bölgelerden gelen ölçüm değerlerinin ilgili katsay ı larla çarp ı larak a ğı rl ı kl ı ortalamas ı olu ş turulur.