2. ARKETİP KAVRAMI
Arketip (archetype) terimi, psikolojide ilk defa Carl Gustav Jung (1875-1961)
tarafından kullanılmıştır. Kelime anlamıyla kalıp, şablon, ilktip şeklinde ifade edilen
arketipler aslında insan kültürünü oluşturan temel yapı taşlarıdır. İnsanların uzun dönemler
boyunca karşılaştığı benzer olaylar bir süre sonra belli tecrübi davranış kalıplarını oluşturmuş
ve bu kalıplar kuşaklar boyunca aktarılmaya başlanmıştır. Böylece hemen her bireyin
karşılaşmak durumunda olduğu anne, baba, erkek, kadın gibi kavram ve roller ile geçimini
sağlamak, eş ve arkadaş bulmak, yolculuğa çıkmak vb. roller arketip denilen şablonları ortaya
çıkarmıştır.
Kollektif bilinçaltını oluşturan öğelere arketipler –modeller- adı verilir. Jung onları
dominantlar, mitolojik ya da ilkel figürler olarak da adlandırmıştır. Bir arketip, bir şeyi belirli
bir yolla deneyimlemeye yönelik öğretilmemiş bir eğilimdir. Arketipin kendine has bir biçimi
yoktur, ama gördüğümüz ya da yaptığımız şeyler üzerinde “düzenleyici bir ilke” rolünü
üstlenir.
"Carl Gustav Jung'a göre insan; atalarından devraldığı pek çok eğilimle dünyaya gelir
ve bu eğilimler davranışlarımıza nihayetinde hayatımıza rehberlik eden arketipler olarak
kendini görünür kılar."Ortak biliçdışı"nın içinde yer alan arketipler, yoğun duygusal öğeler ve
enerjiler taşıyan evrensel düşünce biçimleridir. Bunlar semboller le anlatım bulurlar ya da
bilincimize mitler, rüyalar,masallar yoluyla gelirler. İnsanlar düş kurmayı, senaryo yazmayı
sever. Dahası sevgiyi abartıp geleceği bilmek isterler. Bunun da ötesinde geleceği yaratma
çabası, tüm insanlık tarihi boyunca insanın temel uğraşılarından biri olmuştur. Doğa insan
yaşamının sonsuz kaynağı olarak, bizim toplumsallığımızın karşı ucunu oluşturur. Toplumsal
hafıza, doğa-kültür karşıtlığının ürünüdür. Biz bütün gücümüzü buradan alırız ve arketipler bu
gücü kullanma biçimimizdir.(İletişim Araştırmalarında Göstergebilim, 2014: 185-189)
"Carol Pearson, "İçimizdeki Kahraman" adlı yapıtında insanın toplumsallaşma
gereksiniminin ve yolculuğunun arkasındaki dinamikleri arketiplerin odağına yerleştirerek
bugünün kariyer, statü, başarı ve iktidar kavramlarının arkesini şöyle açıklar: "İnsanlar
partilerde birbirleriyle tanıştıklarında genelde 'ne iş yapıyorsun' diye sorarlar. Çocuklara bile
hep, 'büyüyünce ne olmak istiyorsun?' diye sorulur. Savaşçı, insanları işlerine ve ne kadar
başarılı olduklarında göre bir yere koymak ister... tüm bunlar avlanarak ve yiyecek toplayarak
yaşadığımız o zamanda başlamıştır. Burada karşımıza hayati bir önem taşıyan "savaşçı"
arketipi çıkar. Avcılar bu arketipin, yiyecek toplayanlar ise "fedakar" arketipin derin arka
planını oluşturur. Bu sınıflandırma "eril" ve "dişil" rolleri de belirler. Ne kadar modern
olursak olalım toplum; öncelikle bir erkeğin zararlı ya da kötü olanı dışarıda bırakacak kadar
güçlü olmasını, bir kadının da hayatını besleyebilecek ölçüde sevgi dolu olmasını bekler.
Savaşçı arketipi hayatın başlangıcını ve sürekliliğini simgeler. Eskiden erkek savaşçıydı,
kadın fedakar, çocukta masum. Ya şimdi?. Şimdi bu arketiplerin hepimizin hizmetinde
olduğunu açıkça görebiliriz. Savaşçı olmak için illede erkek olmak; diğerlerinin
gereksinimlerini gözetmek ve onlara destek olmak için de kadın olmak gerekmiyor. Ayrıca
çocuklar, gençler kendilerini en çok kanıtlama ihtiyacı hissedenler olarak savaşçı arketipinden
etkilenirler. Kimlikleri tanınmadığında şiddete yönelebilir, yıkıcı olabilirler ya da savaşçı
enerjileri üretime yönlendirildiğinde onay almış olmanın olumlu enerjisiyle gelişebilirler.
3. Savaşçı arketipini nasıl kullandığımız aslında ne kadar uygar olduğumuzunda
göstergesidir."(İletişim Araştırmalarında Göstergebilim, 2014: 189-190)
VİVİDENT STORMING REKLAM FİLMİ
REKLAM FİLMİNİN KÜNYESİ
Müşteri: Perfetti Van Melle Türkiye
Ürün: Vivident Storming
Reklam Filmi Sloganı: Büyük Tutkunuz
Reklam Veren Yetkilileri: Serkan Ergün – PVM Türkiye Pazarlama Direktörü, Çiğdem Serim
– Sakız Grubu Kıdemli Marka Müdürü, İdil Ziyaoğlu – Sakız Grubu Marka Müdürü, Emin
Alev – Sakız Grubu Marka Müdür Yardımcısı
Reklam Ajansı: Selection
Yaratıcı Ekip: International Team Selection
Lokasyon: Milano - İtalya
Medya Ajansı: Media Republic
Medya Planlama: Günay Aranoğlu, Erkin Çoker
Kampanya Mecraları: TV, Sinema, İnternet, Açıkhava
REKLAM FİLMİNİN ÖZETİ
Vivident Storming Reklam Filminde zombilerden kaçan bir kişi çıkmaz bir yola girer.
Gerilim dolu bir arka müzikle beraber bir kadın ve bir erkek zombi, çıkmaz sokakta sıkışan
kişiye ulaşacağı sırada gökten okları ve yayı olan bir kadın iner. Okun ucunda bulunan
vivident storming sakızlarını zombilerin ağzına fırlatır. Müzik bir anda değişir ve bir mucize
olur.. zombiler artık aşık olmuştur. Erkek zombi kadın zombiye yerdeki kurumuş çiçeklerden
verir. Bu sırada gökten inen kadının kanatları açılır ve sakız paketini kaçan kişiye atar. Kişi
zomblere hayran gözlerle bakmaktayken zombilerin kalp içerisinde görüntüsü verilir ve
reklam filmi sona erer.
REKLAM FİLMİNDE BULUNAN MİTOLOJİK UNSUR VE ARKETİPLER
Vivident Storming reklamında bulunan mitolojik unsur aşk ve cinsel arzu tanrısı
Eros'tur. Eros zombilere fırlattığı sakızlarla onları birbirine aşık etmiş ve kaçan kişiyi
kurtarmıştır. Eros sakız paketini kişiye atarak sende çiğne sende aşık ol demek istemiştir.
Kişinin hayran bakışı da aşka duyduğu özlem olarak betimlenebilir. Eros mitolojide
Aphrodite'nin oğlu olarak bilinmekte, bazı kaynaklarda ise cinsiyetsiz olarak geçmektedir.
Oysa ki reklam filminde cinsiyeti kadın olarak gösterilmiştir.
Reklam filminde birkaç arketip kavramından bahsedebiliriz. Kahraman arketipi net bir
şekilde karşımıza çıkmaktadır. Korkularla yüzleşme ve bu yüzleşmeden güçlü çıkabilme,
kişisel bir özerklik edinme yolculuğuna çıkmak bu arketiple ilgilidir.
4. Başı sıkışan insanın sıradışı bir kahraman tarafından kurtarılması kahraman arketipin
temel yapısı olmakla birlikte, hayalimizde yarattığımız kahramanın en kötü zamanımızda
çıkagelmesi karşılaştığımız güçlüklerden kolayca sıyrılabilmemizin de bir sonucudur.
Reklam filminde Eros kanatlı melek izlenimi de vermektedir. Karşılık vermeden
yardım etme, insanları rahatlatan ve hafifleten duygular oluşturma gibi unsurlar barındıran
melek arketipi filmde kullanılmıştır.
Eros'un cinsiyeti kadın olarak verildiğinden tanrıça arketipinin de izlerini taşımaktadır.
Yaşam gücü, verimlilik, fiziksel cazibe ve cinsel enerjiyi simgeleyen tanrıça arketipi de tam
da reklam filminde verilmek istenen düşüncenin somut göstergesidir.
EROS
"Yunan Şair Hesiodus'un Thegonia adlı eserine göre aşk ve cinsel arzu tanrısı Eros
("arzu") ezeli kaostan Gaia ("yeryüzü") ve Tartaros'la ("ölüler diyarı") birlikte doğmuştu. Tüm
hayatın itici gücü sayılan cinsel aşkın bedene bürünmüş hali olarak görülürdü. Gaia ile
Uranos'un birleşmesinden önayak olmasından dolayı, zamanla tanrıların ve insanların yaptığı
evliliklerin koruyucusu konumunu kazandı. Ancak gerek tanrıları, gerekse insanları akıldan
yoksun bırakabilmesinden dolay, ilişkileri bozan bir güçte sayılırdı. Ani ve çoğu kez
mantıksız sevdalanmanın simgesi olan okuyla kaosu yaydığı için, Aphrodite'nin oğlu olduğu
söylenirdi. Bu yönünü yansıtan tasvirlerde atletik bir genç olarak görünür. Gizem kültleri
Eros'u ilk dünya yumurtasından doğup evreni yaratan Phanes'le ("aydınlatıcı") özleştirirdi.
Filozof Platon'a göre Eros başlı başına bir amaş uğruna değil, aklı güzellik ideası üzerinde
düşünmeye yöneltmenin bir yolu olarak gözleri bedensel güzelliğe çekerdi."(NTV Yayınları
Mitoloji, 2008: 146)
Eros'un kışkırttığı bazı gönül ilişkileri, Medeia ve İason örneğinde olduğu gibi,
arzunun insanlara mantığı ve toplumsal kuralları unutturan çıldırtıcı gücünü yansıtır. İason
altın postu almak üzere Kolkhis'e vardığında, bir dizi olanaksız işi yerine getirmek zorunda
kalır. Hera ve Aphrodite ona yardım etmeye karar vererek, Kolkhis prensesi Media'yı ona aşık
edecek ve böylece büyüleriyle destek vermesini sağlayacak bir plan hazırlar.("Medeia'nın
İason için bir iksir hazırlayışı). Eros'tan Medeia'yı oklarından biriyle vurmasını isteyen
Aphrodite, karşılığında bir zamanlar Zeus'a ait olan bir oyuncağa sahip olacağına söz verir:
Her fırlatışında alevli iz bırakan bir altın toptur bu. Eros oyuncağa kavuşma hevesiyle
Medeia'yı okuyla vurarak anında gönlüne aşk ateşini düşürür. Eros'un oku öylesine etkili olur
ki, Medeia sadece İason'a yardım etmekle kalmaz, onunla birlikte gemiye binip kaçmadan
önce kendi erkek kardeşini öldürür. Ancak İason daha sonra bir yunan prensesi uğruna
Medeia'yı boşar: Medeia'da intikam için hem kendi çocuklarını, hem de prensesi öldürür. bu
olay Eros'un yıkıcı gücünü simgeler.(NTV Yayınları Mitoloji, 2008: 147)