2. 1- Zor durumda kalmış hayvanları koruyalım. Onların bakımına
yardımcı olalım.
2- Bakımını üstlendiğimiz hayvanların yiyeceklerini, içeceklerini düzenli
verelim. Aşılarını zamanında yaptıralım.
3- Hayvanlara eziyet edilmesi insanlıkla bağdaşmaz. Öte yandan bu
davranış yasalarımıza göre suçtur. Bu suçu işleyenleri uyaralım.
4- Kuşların, karıncaların yuvalarını bozmayalım. Yumurtalarını
almayalım. Avlanma mevsimi dışında kesinlikle av hayvanlarını
avlamayalım.
5- Hayvanları korkutmayalım, ürkütmeyelim. Onlara şakadan da olsa
eziyet etmeyelim.
6- Bakamayacağımız hayvanları eve almayalım. Biz almazsak belki
bakabilecek biri alır.
7- Yiyecek artıklarımızı, özellikle ekmeği, çöplüğe atacağımıza
yakınımızda bulunan hayvan besleyicilerine verelim.
8- Kuş avlamayalım. Avlamak isteyenlere engel olalım.
3. Dünya üzerinde bir çok hayvan türü yaşamını sürdürmektedir. Bu hayvanlardan bazılar evcil
hayvanlardır, insanlarda beraber yaşarlar. Ancak evcil olmayanlar kontrol dışında, dağlarda veya
bayırlarda başıboş dolaşan hayvanlardır.
Bu hayvanlar insan ırkı bir çok yarar sağlar. Onlar sayesinde et, süt, yumurta, peynir, yağ, bal,
sucuk gibi daha bir çok besin maddesi sağlarız. Bazılarının da güçlü yapısı bize yardımcı olur.
Bazı türler ise derisi, tüyü veya gübresi ile hayatımızı kolaylaştırır.
Evde yaşayan kediler fareleri ve böcekleri bulup yakalar, köpekler evin korumasını üstlenirler,
bekçi görevindedirler. Tavuk yumurtası ve eti ile bize besin sağlar. Horoz sesi, tüyü ve eti ile bize
faydalıdır. At, eşek, katır gibi güçlü hayvanlar eşyalarımızı taşır, arabalarımızı ilerletir. Bazılar bizi
de taşır. Manda, inek, koyun gibi hayvanlarından sütünden ve etinden yararlanırız. Öküz gibi
hayvanlarla da tarlalarımızı süreriz.
Bilim insanları hayvanlar ile bir takım çalışmalar yaparlar. Bu çalışmaların sonucunda da insan
ırkını yarar sağlayacak bazı sonuçlar elde edilir. Hayvanlar bu alanda da insanlara yardımcıdır.
Görüldüğü gibi yaşamın bir çok alanında bize faydası dokunan hayvanları sevmeliyiz. Onlara
zarar vermemeli aksine onları korumalıyız. Hasta veya yaralı bir halde gördüğümüzde veteriner
gözetimine götürmeliyiz. Onlara iyi davranıp beslenmelerini sağlamalıyız.
Her sene 4 Ekim tarihinde hayvanları koruma günü kutlanır. Bu önemli günde eğitim
kurumlarında, basın ve yayın organlarında hayvan ırkının önemi ile ilgili konuşmalar düzenlenir.
Onlara nasıl davranmamız gerektiği açıklanır.
4. 4 Ekim, “Dünya Hayvan Hakları Günü”. 15 Ekim
1978’de Paris UNESCO evinde ilan edilen Hayvan
Hakları Evrensel Bildirisi ile onların da hakları oldu.
5. Çevre Bakanlığı’nca hazırlanan ve TBMM Genel Kurul gündeminde bulunan “Hayvanları
Koruma Kanunu Tasarısı”, hayvanların korunması ve yaşama haklarının güvence altına alınması
amacıyla hazırlandı. Kanun tasarısının amacı, başta evcil hayvanlar olmak üzere tüm
hayvanların, insan ve doğa kaynaklı mağduriyetlerinin önlenmesini, gözetilmesini, bakımlarını,
kötü muamelelerden uzak tutulmalarını, üremelerini, canlarının ve sağlıklarının korunmasını
sağlamak.
Bu amaca ulaşmak için hayvanların korunmasına ilişkin geliştirilen temel ilkeler
şunlar:
Bütün hayvanlar eşit doğar ve bu kanun hükümleri çerçevesinde yaşama hakkına sahiptir. Ancak
kanuni istisnalar ve insan gıdası olarak yararlanılan hayvanlar bu hükmün dışında tutulmuştur.
Geleneksel olarak insanların çevresinde yaşayan türden olan evcil hayvanlar, türüne özgü hayat
şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir. Sahipsiz hayvanların da sahipli hayvanlar gibi
yaşamaları desteklenir.
İnsanlar, hayvanların korunmaları, gözetilmeleri, bakımları ve kötü muamelelerden uzak
tutulmaları için gerekli önlemleri alırlar.
Hiçbir maddi kazanç ve menfaat amacı gütmeksizin sadece insani ve vicdani sorumluluklarla
hayvan besleyen ve koruyan gerçek ve tüzel kişilerin desteklenmesi esastır.
Yabani hayvanların yaşama ortamlarından koparılmaması, doğada serbestçe yaşayan bir
hayvanın yakalanıp özgürlükten yoksun bırakılmaması esastır
6. Hayvan severler, hayvanları korumak hayvanların kaliteli bir yaşam sürdürmesi, insanların
hayvanlara yönelik davranışlarına dikkat çekmek amacıyla ilk kez 1822 yılında İngiltere'de bir
araya gelerek Hayvanları Koruma Birliği adlı kar amacı gütmeyen ve toplum yararına olacak bir
dernek kurmuşlardır.
Bu hareketin ardından birçok dernek ve federasyon kurulmuştur. 1931 yılında tekrar bir araya
gelen dernekler 4 Ekim gününü Hayvanları Koruma Günü olarak kabul etmişlerdir. Türkiye'de
ise hayvanlarla ilgili kurulan ilk dernek 1955 yılında Ankara'da olmuştur.
Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi Paris'te 15 Ekim 1978 tarihinde ilan edildi.
7.
8. Yeryuzunde pek çok hayvan yaşar. Bunların bir kısmı evcilleştirilmiştir. Hayvanları insanlarla
birlikte yaşarlar. Evcil olmayanlar; başı kontrolsüz dağ bayır gezer dururlar. Hayvanlar duyu ve
hareket yetenekleri olan canlılardır. İlk çağlarda insanlar hayvanlardan korkuyorlardı.
Hayvanlardan korunmak için evlerini dağları yamaçlarına, kayalıklara kuruyorlardı. Zamanla
insanlar, hayvanlara yaklaştılar. İnsanlar daha ilk çağda kedi, köpek, at, koyun, sığır, keçi gibi
hayvanları evcilleştirdiler. Evcilleşen hayvanlar, insanların yardımcısı oldu. Başlıca besinlerimiz
olan et, süt, yumurta, yağ ve bal hayvanlardan sağlanır.
9. Hayvanları korumaya çalışırken özgürlüklerini kıstlamayalım. Korumaya
çalışırken daha fazla işkence yapmayalım. Hayvanları korumak hepimizin
görevidir. Hayvanları koruma günü ile ilgili komik fıkralar;
Nasrettin hoca pazardan dönerken eşeğinin sırtında fakat torbalarıda kendi
sırtına vurmuş gidiyormuş. Komşusu görünce ;
--Hocam torbayı niye sırtına almışsın kendine eziyet ediyorsun
Hoca biraz kızarak cevap vermiş;
--Be adam eşek beni taşıyor yetmezmi birde torbaları taşısın.