SlideShare a Scribd company logo
1 of 27
1
2
Eşşeyh Esseyyid Dede Osman Avni Baba Rehavi (ks) ;
Urfa’da yetişen büyük mütefekkir ve mutasavıflardandır. Doğum tarihi
bilinmemektedir.Babasının adı Ebdal Muhammed (ks), dedesinin adı Eyyub (ks),
büyük dedesinin adı Bekir’dir (ks).Seyyid olup, bütün fertleri mutasavvıf olan bir
ailenin çocuğu olarak bu şuhud alemini şereflendirmiştir.Hayatını Urfa’da Mevlid-i
Halil Dergahında , insanları irşad ile geçirmiştir.O zamanlar Halep vilayetinin Urfa
Sancağında bulunan Mevlid-i Halil Tekkesi Vakfından kendilerine senelik 1500
kuruş tahsisat ayrılmıştı.1814 yılında babası Ebdal Muhammed (ks), bu fani
alemden göçtü.Mevlid-i Halil Dergahında bulunan kabirlerin ikisinin, kardeşlerine
ait olduğu anlaşılmaktadır. Bunlardan biri, 1814 yılında vefat eden Eyyub Efendi
(ks), ikincisi, 1867 yılında vefat eden Sofi Muhammed Efendidir (ks).1883 yılında
bu fenaya veda eden Dede Efendi (ks), cedlerinin de bulunduğu ,Hz.İbrahim (as)
Dergahının avlusundaki küçük kabristana defn olunmuştur.Hayatını zühd ve takva
ile geçiren Dede Osman Avni’nin (ks) vefat ettiği zaman hayatta çocuğunun
bulunmadığı kaynaklardan anlaşılmaktadır.Dede Efendi (ks) ile mübarek cedlerinin
ve hulefasının medfun bulunduğu bu küçük kabristan , Hz.İbrahim’in (as) dünyaya
teşrif buyurdukları mağara ile dergah hücreleri arasında , Mevlid-i Halil Camisi
avlusunun güneyinde yer almaktadır.Bu kabristanda sekiz kabir vardır.İki kabirde
mükerrer defin yapılmıştır.Kabristanın girişindeki tarihi kitabede şöyle yazılıdır.
“Burası sırrı yüce olsun , bütün evliyanın sultanı Gavsülazam Hz. Abdülkadir
Geylani’nin pak dergahıdır”
Dede Efendi’nin (ks) Kabri, bu mübarek mekanın önünde ve doğusundadır.
Dede Efendi’nin(ks) yaşadığı ve irşad faaliyetlerini sürdürdüğü bu mübarek makam
için pek çok mutasavvıf şair, medhiyeler kaleme almıştır.Urfa’lı Şair Nabi’nin bir
nazmı bu makamın kitabesinde ilgi çekicidir.Bu nazmın sadeleştirilmiş hali
şöyledir.
“Burası Allahu Teala’nın yarattığı beldelerin hayırlısı olan Ruha şehridir.Bu
makam Kudsi Hicaz’dan gayrı bütün makamlardan yücedir..Güzellik ve
şerefte bu makam gönülleri cezb eder.Burası Enbiyanın ceddi olan
Allah’ın(cc) Halili’nin (as) doğduğu yerdir.Burası , Halil'e (as) serin ve
selamet olan Ruha’dır.”
Dergah, Tasavvuf Büyüklerinin ikamet edip, irşad faaliyetlerini sürdürdükleri veya
kabirlerinin bulunduğu yer anlamına gelen tasavvufi bir deyimdir.
Urfa’daki bu makam, konumu ve manası ciheti ile Mekke-i Mükerreme’yi
hatırlatmaktadır.Kabe’nin mimarı Hz. İbrahim’in (as) doğduğu mağara , bu kutsal
mekanda yer almaktadır.Bu mağaranın batısında Osmanlı dönemi Mimarisi olan
Mevlid-i Halil Mescidi vardır. Bu mescidin ön yüzündeki kitabedeki tarihi mısralar
bugün hala dergahlarda okunan şu güzel sözleri ihtiva etmektedir.
3
Cirağ-ı mescid , mihrab-ı minber
Ebubekir ,Ömer , Osman ü Haydar
Mağaranın doğusunda, Dede Osman Avni ‘ye (ks) ait emanetlerin sergilendiği
küçük bir hücre vardır.Dede Efendi’nin (ks) günümüze kadar ulaşabilen
sancakları,muinleri, tesbihi,külahı,tacı,keşkülü, şamdanları,
Mevlid-i Halil Medresesine vakfettiği Aşıkpaşa’nın ‘Garibname’ adlı eseri bu
hücrede ziyarete açıktır. ‘Garibname’nin’ vakfiyesinde,“Aşıkpaşa ismindeki bu
kitabı Ceddülenbiya Makamının hizmetçisi , Şeyh Dede Osman Er-Ruhavi
(ks) Cenab-ı Hakkın rızası için Mevlid-i Halil Medresesine
vakfetmiştir.Okumak isteyen bundan men edilmemelidir. Ve buradan dışarı
ancak kuvvetli bir rehin ve kefil karşılığında çıkarılabilir ” yazılıdır.
Burada aynı zamanda Hz.Resulullah’ın (as) Sakal-ı Şerifleri de bulunmaktadır. Bu
hücrenin doğusunda , Dede Efendi’ye(ks) ve diğer Kadiriyye Ricaline ait kabirlerin
bulunduğu küçük bir kabristan ile bitişiğinde medrese odaları yer almaktadır. Bütün
bu külliyeye dergah adı verilmiştir.
Dergahta bulunan kitabeler ile tercüme ve sadeleştirilmiş halleri şöyledir.
(Ek_1-2)
1-Dede Efendi’nin (ks) Kabri:
Kabrin baş dikmesinde,
“Haza kabrü el merhum el mağfuru lehu, hadimü hazel makamil mübarek , el
mukbilu alellah vel mu’ridu ammen sivahu, Eşşeyh Esseyyid Dede Osman
Avni ibni Eşşeyh Esseyyid Ebdal Muhammed Baba, kad intekale min daril
fena ila daril beka bi nidai irciı, fi Şehri Zilkade eşşerife, sene 1300” yazılıdır.
“Bu Kabir günahları bağışlanmış,hakkın rahmetine kavuşmuş ,bu mübarek
makamın hizmetçisi , Allah’a (cc) yönelmiş,Ondan(cc) başka her şeyden i’raz
etmiş, Eşşeyh Esseyyid Ebdal Muhammed Oğlu Eşşeyh Esseyyid Dede Osman
Avni’nindir. irciı nidası ile 1300 senesi Şerefli Zilkade Ayında fena aleminden
beka alemine intikal etti.”
Kabrin ayak dikmesinde,
“Günahım çok mukirrim ya ilahi, ümidim geru sen perverdigare,ilahi red
kılma mürüvvetinden,kapına gelmişim ben yüzü kara, günahkarım deyu
derviş ümidin kesme, Muhammed Mustafa (as) gibi şefaatkarımız
vardır.Katre-i eşkimle Rumi fevt tarihin verdim .Kurb-i Hakkı tuttu menzil-i
münevver-i Osmani,Hüvel Hayyül Baki, irham hali ya Munis ya Selam”
yazılıdır
4
“Ya İlahi günahım çok, bunu ikrar ediyorum.Ümidim terbiye edip kullarını
rızıklandıran sanadır.Kapına yüzüm kara geldim.Beni ihsanından red kılma !
Ey derviş! Günahkarım diye ümidsiz olma ! Hz.Muhammed Mustafa (as) gibi
bir şefaatçımız vardır. Gözyaşımın damlası ile rumi vefat tarihini
verdim.Osman Efendi’nin nurlu menzili Hak yakınlığını tuttu.O Allahü Teala
Hay ve Bakidir. Halime merhamet et.! Ya munis ya Selam!”
2-Bu Derviş Eyyub’un(ks) oğlu, Merhum Ebdal Muhammed’in (ks) kabridir.1129
yılı Rebiülahir Ayında vefat etti
3-Bu,Bekir’in oğlu,fakirin hizmetçisi merhum ve mağfur Derviş Eyyub el
Kadiri’nin(ks)kabridir.Allah(cc) kabrini nurlandırsın.1195 yılı şerefli Zilhicce
Ayında Allah’ın(cc) rahmetine kavuştu.
4-Bu,Molla Muhammed’in oğlu Merhum Dede İbrahim’in(ks) kabridir.Allah(cc)
kabrini nurlandırsın.1120 senesinde vefat etti.
5-Bu, mübarek makamın hizmetçisi Evliya Mustafa’nın(ks) oğlu Merhum Sofi
Muhammed’in(ks) kabridir.1304 yılında fena aleminden beka alemine göçmüştür.
6-Bu, Derviş Ebdal Muhammed’in(ks) oğlu Derviş Seyyid Eyyub Efendi’nin(ks)
kabridir.Allahü Teala ikisine de rahmet eylesin.sene 1229
İkinci defin, Derviş Esseyyid Ahmet (ks) oğlu Derviş Esseyyid Hafız Süleyman
Efendi (ks) , 1272 yılı Zilhicce Ayında vefat etti. Allah(cc) rahmetine gark etsin.
7-Bu Derviş Ebdal Muhammed’in(ks) oğlu Sofi Muhammed’in(ks) kabridir.1282
yılında Allah’ın(cc) rahmetine kavuştu.
8-Bu Müslim’in Oğlu, mübarek makamın hizmetçisi Merhum Esseyyid Derviş
Halil Hafız Efendi’nin(ks) kabridir.Allahü Teala (cc), Seyyidel mürselin hürmetine
kabrini nurlandırsın ve Ondan razı olsun.1325 yılı Zilkade ayında vefat etti.
İkinci defin, “Dede Osman Avni Efendi’nin(ks) Halifesi Antep’li Mustafa
Baba’nın(ks) kabridir.Sene 1340 Cemaziyelevvel”
5
Dede Efendi'nin (ks) Silsile-i Şerifi:
Dede Efendi'nin (ks), Hazret-i Abdülkadir Geylani'ye (ks) bağlılığı , Hz.
Abdülkadir Geylani’nin (ks) Çocukları olan Seyyid Abdürrezzak (ks) ve Seyyid
Ebubekir Abdülaziz'in (ks) başlarında bulunduğu iki ayrı silsile iledir.
1-Seyyid Abdürrezzak (ks) vasıtası ile gelip , Büyük Mutasavvıf , Edip,
Ziyaeddin Abdurrahman Halis (ks) vasıtası ile Dede Efendi'ye (ks) ulaşan
Silsile-i Aliyye-i Tarikat-ı Kadiriyye (Kaddesellahu Esrarehum)
Pir-i Tarikat,Kutburrabbbani, Gavsüssemedani Eşşeyh, Esseyyid , Eşşerif
Abdülkadir El Geylani ,El Haseni ,El Hüseyni, (Kaddesellahu Sirrahu Ve
Radiyellahu anhu)
Eşşeyh Esseyyid Cemalül Irak Abdürrezzak El Geylani ( Kaddesellahu
sırrahu)
Eşşeyh Eseyyid Osman El Geylânî (Kaddesellahu sırrahu)
Eşşeyh Esseyyid Yahya El Basri (Kaddesellahu sırrahu)
Eşşeyh Esseyyid Nureddin Eş Şami (Kaddesellahu sırrahu)
Eşşeyh Esseyyid Abdurrahman El Haseni (Kaddesellahu sırrahu)
Eşşeyh Esseyyid Burhaneddin Ez Zencerî (Kaddesellahu sırrahu)
Eşşeyh Esseyyid Muhammed Ma'sum El Medenî (Kaddesellahu sırrahu)
Eşşeyh Esseyyid Abdürreazzak El Hamevî (Kaddesellahu sırrahu)
Eşşeyh Esseyyid Muhammed Hüseyin El Ezmiranî (Kaddesellahu sırrahu)
Eşşeyh Esseyyid Ahmed El Hindi El lahurî (Kaddesellahu sırrahu)
Eşşeyh Esseyyid Mahmud Ez Zengenî (Kaddesellahu sırrahu)
Eşşeyh Esseyyid Ahmed El Kerküki (Kaddesellahu sırrahu)
Eşşeyh Esseyyid Abdurrahmanı Halis El Kerküki (Kaddesellahu sırrahu)
Eşşeyh Esseyyid Dede Osman Avni Baba Urfevi (Kaddesellahu sırrahu)
6
Tasavvuf Dergisinde , Haydarizade İbrahim Efendi, Abdurrahmanı Halis El
Kerküki'yi (ks) şöyle anlatır.
“Ziyaeddin Abdurrahman b.Ahmed b. Mahmud (ks) 1212 tarihinde Kerkük’te
madde aleminin şerefini artırmış, 63 yıl yaşadıktan sonra değerli bir misafiri olarak
bulunduğu şu geçici dünyaya 1275 tarihinde veda ederek yüce cennetlere giriş
kapısı olarak kabul ettikleri hakikat feyizlerinin yeri olan dergahında toprağa
verilmiştir. Ziyaeddin Abdurrahman (ks), nuru bütün aleme yayılan, Hazreti
Resulullah ‘a (as) ait özelliklerden tam anlamıyla pay sahibi olan kamil ve
ariflerden olması sebebiyle, sufilerin yüksek ve derin düşüncelerine daldıkları
zaman gayretinin büyüklüğü ve manevi halleri o kadar yücelirdi ki, lahut alemine
ait hakikatleri anlatan lisanları;
Ben öyle bir kuşum ki her akşam ve sabah Benim ıslığımla ( ötüşüme karşı ) arş
dile gelir,
diyerek ariflere yakışan bir övünme ile şakır, bir olgunluk derecesine ve bir yüce
makama yükselirdi.Dostları ile bir mecliste sohbet esnasında dahi o kadar
hoşgörülü, tatlı dilli, düzgün ve açık lisanlı olur, fikir ve vicdan hürriyetine o kadar
sahip bulunurdu ki ;
Ey Urfi! İyi ve kötü insanlarla öyle yaşa ki öldükten sonra müslüman seni zemzemle
yıkasın, Hintli yaksın,
ahlak kuralını benimsediği her hal ve davranışından anlaşılırdı.Her sabah ve akşam,
hakikat yolunun dergahının sofrasında, ihsanlardan kısmetini alan birkaç yüz
fakirin arasında müslüman olmayan milletlerden dahi bir çok ihtiyaç sahibi
bulunurdu. Hatta bir gün o fakirlerin arasında bulunan bir mecusi gezginin,
kendisine ait dini töreni dergahın içinde yerine getirdiği, şeyhin bazı bağlıları
tarafından görülerek hakkında dergahtan kovma ve azarlama gibi bir işe
girişilmişse de Abdurrahman Hazretleri (ks) buna engel olmuştur.
İfadelerimiz çeşitli, senin hüsnün ise tektir. Hepsi bu cemale işaret ediyor.
Hele soyluluk ve el açıklığında;
Nazar sahiplerinin yanında Süleyman’ ın mülkü hiçtir,belki Süleyman, mülkten
azade olan kişidir,
sözlerine tam uygun olup, onun yanında dünya ile ilgili mal ve süslerin zerre kadar
üstünlüğü ve değeri yoktu. Çok kereler iyilik ve bağış eteğini arayıp bulma ümidi
ile yüksek huzurlarına yüz süren ihtiyaç sahiplerine verecek para bulunmadığı
zamanlar, dünyaya ilgisine sebep olarak gördüğü elbiseden bile vazgeçerek bağış
buyururlardı. Bulunduğu, Hakkı bilme yolunun süslenme sebebi ve belki de
tamamlayıcısı olan şiir sanatında dahi son derece güçlü idi. Şiirlerinin toplandığı,
7
‘Halis Divanı’ adlı kitabın okunup incelenmesinden de anlaşılacağı gibi, şiir
sanatında en çok, Mevlana Celaleddini Rumi, Nur Ali ve Mağribi gibi tasavvuf ehli
şairlerin en büyüklerinin tuttukları yola bağlı kalmayı daha çok tercih etmiş
olduklarından dolayı, inciler saçan şiirleri baştan başa hakikatin manevi hazzı ile
doludur. Bereket ve mutluluk sebebi olsun diye o nefis şiirlerinden birkaç mısra
aşağıda verilmiştir.
Her nereye baksam gerçek maksadım senin yüzündür,
Fakat gözyaşı ile dolu iki gözümde senin hayalinden başka bir şey bulamam,
Hangi toprağa ibadet maksadıyla alnımı koysam
Taptığım ve maksadım sen, varlığım ve secde ettiğim sensin,
İster Mescid- Aksa’da ister Rahiplerin Deyrinde
Kısaca sözü, insanlık kitabının hangi bir sayfasına getirirsek, Abdurrahman
Hazretlerinin sıfatlanmış oldukları ahlakla ilgili faziletlerini hakkı ile
açıklayabilmek imkansız olması nedeniyle, kendilerinin hakikat aleminin ne kadar
büyük bir kamil eri olduğunu anlayabilmek için, zamanın alimlerinin en ileride
bulunanlarından ve edebiyatçıların en büyüklerinden bulunan Berzençli Kadı
Hüseyin’ in, Abdurrahman (ks) hakkında görüş duygularını açıklayıcı olmak üzere,
düşüncelerini güzel ve noksansız bir şekilde dile getirdiği bir paragrafını kendime
delil olarak alıyorum.
Gördüğümüzü Gördük!
Tekkenin baş köşesinde bir Pir oturuyordu
Dervişlik makamında sanki bir emir idi
Cemalinden bir ışık saçılmış, yanındakiler o nurla aydınlanmışlardı.
O baştan ayağa Zühre Yıldızı gibi nurdur
Sanki bütün sürurun özü odur
Derdi olan eğer yüzünü görse can ü gönülden sevince gark olur..
O’nun, aşıkları, ellerinde aydan kaseler ile , hind fakiri misali, dergahunda feyz
dileniyorlar.
Bu gün , yar ve ağyar indinde , aşikardır ki, mürşid-i Daleban O’dur.
"
Ek_6
8
'Nigara ' Gazeli de , Abdurrahman Halis Kerküki’nin (ks) , arifane eş'arındandır.
Bu Gazeli , Eşşeyh Esseyyid Hacı Mustafa Hayri Baba Malatyevi (ks) Hazretleri ,
Rasulullah Sallellahu Aleyhi ve Selleme duyduğu büyük bir aşk ile terennüm
ederdi , rahmetullahi aleyh..
Nigârâ mülk-i cismim kenz-i ‘aşkınçün harâb ettim
Anı cânım yerine kalbde nâib-i menâb ettim
Derûn-i sînemi pâk eyledim ağyâr nakşından
Gönül kâşânesin ‘aşk-ı ruhınçün müstetâb ettim
Beyâbân-ı talebde pertev-i hüsnün şuâ’ından
Tenim baştan başa cevvâle-i mevc-i serâb ettim
Şarâb-ı nâbe ger meyl eylesem ma’zûr tut zâhid
Ki ben meyhanede pîr-i mugâna intisâb ettim
Cihânın gülşenine gelmemiş hüsnün gibi bir gül
Anınçün ‘âlem içre ‘aşk-ı hüsnün intihâb ettim
Hubâb-ı sakfı gerdûne ulaşsa himmetim nola
Ki ‘ömrüm sarf-ı râh-ı bir şeh-i ‘âli cenâp ettim
Medâris içre Hâlis görmedim ben ‘aşk sevdâsın
Anınçün ‘ilmimi meyhânede rehn-i şarâb ettim
mefâ’îlün/ mefâ’îlün/ mefâ’îlün/ mefâ’îlün
Açıklaması:
Ey sevgili! Beden ülkemi aşkının hazinesi için harab ettim
Onu, kalbimde canımın yerine koydum
Derunumu senden gayrısının nakışlarından temizledim
Gönlümü, aşkının gamı için hoş eyledim
Talep çölünde, hüsnünün parlaklığının şuasından
Vücudumu baştanbaşa ,hareketli serap dalgası yaptım
Ey zahid!Allahü Tealanın feyzine meyledersem beni mazur gör
Ki ben dergahta bir kamil mürşide intisab ettim
Cihanın gül bahçesine senin hüsnün gibi bir gül gelmemiş
Onun için bu alemde , güzelliğinin aşkını seçtim
Himmetim ,feleklerin çatısındaki damlalara kadar ulaşsa ne çıkar
Ki ömrümü , katı yüce bir padişahın yolunda sarf ettim
Ey Halis! Medreseler içinde aşk arzusunu görmedim
Onun için ilmimi,dergahta Allahü Tealanın feyzine karşılık rehin bıraktım
9
Yine O'nun (ks) , Yüce Kadiriyye Yolu'nu Anlatan Muhteşem Bir Gazeli;
Şâh-ı iklîm-i velâyettir gürûh-ı Kâdirî
Râh-ı aşkta zülkerâmettir gürûh-ı Kâdirî
Cümle erbâb-ı tarîkat bülbül-i şûrîdedir
Anlara bâğ-ı letâfettir gürûh-ı Kâdirî
Dâmenin tutmuş bular Sultân Abdülkâdirin
Mazhar-ı ludf-i hidâyettir gürûh-ı Kâdirî
Gavs Muhyiddîn ihyâ eylemiş dîn-i nebîyi
Revnâk-ı dîn-i risâlettir gürûh-ı Kâdirî
Küntü kenzen kapısını men aref miftâh ile
Feth iden şâh-ı velâyettir gürûh-ı Kâdirî
Dâhil ol var ol gürûha bî-teemmül Hâlisâ
Sâhib-i emn ü emânettir gürûh-ı Kâdirî
fâ’ilâtün/fâ’ilâtün/fâ’ilâtün/fâ’ilün
Açıklaması:
Kadiri topluluğu velayet ülkesinin şahıdır
Kadiri topluluğu aşk yolunda keramet sahibidir
Cümle tarikat ehli hali perişan bülbüllerdir
Kadiri topluluğu onlar için hoş bir bağdır
Bunlar Sultan Abdülkadir’in eteğini tutmuşlar
Kadiri topluluğu hidayet ludfuna erişmişlerdir
Gavs Muhyiddin, Nebi’nin(as) dinini ihya eylemiş
Kadiri topluluğu, risalet dininin parıltısıdır
‘Küntü kenzen’ kapısını , ‘Men aref’ anahtarı ile
Açan, velayetin şahıdır, Kadiri topluluğu.....
Ey Halis! Hiç düşünmeden, o topluluğa var dahil ol
Kadiri topluluğu emindir ve emanete sahiptir.
______
*Tasavvufi Şiirlerde , Pir-i Mugan: Mürşid-i Kamili ve Meyhane: Aşkın Pazarını,
Sembolize eder.
10
Dede Osman Avni Baba’nın Rasulullah Sallellahu Aleyhi Ve Selleme Kadar
Uzanan Silsile-i Şerifi’ni gösteren Elyazması belge,
Bu Tarihi Tasavvufi Belge, Hacı Ömer Hüdayi Baba’nın (ks ) Alim Hulefasından
Sırri Muharrem Hilmi Harputi (ks ) tarafından kaleme alınmıştır.
Belge , Muharrem Hilmi Harputi’nin (ks ) kendi orijinal elyazmasıdır.
“1-Seyyidina ve Mevlana ve mürşidina Eşşeyh Esseyyid El hac
Ömer Hüdayi ElMürivi (Müri Köyü , Harput’ta, Ömer Hüdayi Baba Hazretleri’nin
doğduğu köydür) Kuddise Sırrahu
2-Seyyidina ve Mevlana ve Mürşidina Eşşeyh Esseyyid Dede Osman Errehavi
(Reha , Şanlıurfa Vilayeti’mizin Tarihdeki ismidir.) Kuddise Sırrahu
3-Seyyidina ve Mevlana ve Mürşidina Eşşeyh Esseyyid Abdurrahman Halis
Dalebani ( Daleban, Kerkük’te Abdurrahman Halis’in (ks) yaşadığı yerin adıdır.)
….
”
(Ek_3)
Hacı Ömer Hüdayi Baba (ks ),Dede Osman Baba’nın (ks) Halifesidir ve O’nun
(ks) yolunu Anadolu’da yayıp neşreden Kibar-ı Meşayihden’dir.
Dede Osman Avni Baba (ks) hakkındaki malumatı ve O’nun (ks) Silsile-i
Şerifi’ni , O’na en yakın zat ve Halifesi olan Hacı Ömer Hüdayi Baba’ dan (ks)
daha iyi kim bilebilir ?
11
2-Seyyid Ebubekir Abdülaziz 'den (ks) gelip Eyyub Urfevi (ks) vasıtası ile
Dede Osman Avni Baba 'ya (ks) ulaşan silsile:
Pir-i Tarikat , Kutburrabbbani , Gavsüssemedani , Eşşeyh , Esseyyid , Eşşerif
Abdülkadir El Geylani , El Haseni , El Hüseyni , (Kaddesellahu Sirrahu Ve
Radiyellahu anhu)
Eşşeyh Esseyyid Ebubekir Abdülaziz ( Kaddesellahu sırrahu)
Eşşeyh Esseyyid Muhammed El hettak (Kaddesellahu sırrahu)
Eşşeyh Esseyyid Şemsüddin (Kaddesellahu sırrahu)
Eşşeyh Esseyyid Şerefüddin (Kaddesellahu sırrahu)
Eşşeyh Esseyyid Zeynüddin (Kaddesellahu sırrahu)
Eşşeyh Esseyyid Veliyüddin (Kaddesellahu sırrahu)
Eşşeyh Esseyyid Nuruddin (Kaddesellahu sırrahu)
Eşşeyh Esseyyid Hüsamüddin (Kaddesellahu sırrahu)
Eşşeyh Esseyyid Yahya (Kaddesellahu sırrahu)
Eşşeyh Esseyyid Ebubekir (Kaddesellahu sırrahu)
Eşşeyh Esseyyid Muhammed Derviş (Kaddesellahu sırrahu)
Eşşeyh Esseyyid Zeynüddin (Kaddesellahu sırrahu)
Eşşeyh Esseyyid Mustafa El Bağdati (Kaddesellahu sırrahu)
Eşşeyh Esseyyid Süleyman El Bağdati (Kaddesellahu sırrahu)
Eşşeyh Esseyyid Aliyyul Bağdati (Kaddesellahu sırrahu)
Eşşeyh Esseyyid Eyyüb Urfevi (Kaddesellahu sırrahu)
Eşşeyh Esseyyid Dede Osman Avni Baba Urfevi (Kaddesellahu sırrahu)
Bu silsilede yer alan Esseyyid Eyyüb Urfevi (ks) Hazretleri kimdir?
Dede Osman Avni Baba’nın ((ks) bulunduğu Mevlid-i Halil Dergahında , “Eyyüb”
adını taşıyan iki kabir daha bulunmaktadır. Bunlardan birisi , Osman Avni
Baba’nın dedesi olan Eyyüb (ks), diğeri de , Dede Efendinin kardeşi olan
Eyyüb’dur.
Silsle-i şerifte geçen Eyyüb Urfevi acaba bunlarda hangisidir ?
1-Bu ,Bekir’in oglu, fakirin hizmetçisi merhum ve mağfur Derviş Eyyub el
Kadiri’nin(ks) kabridir.Allah(cc) ,kabrini nurlandırsın.1195 yılı şerefli Zilhicce
Ayında Allah’ın(cc) rahmetine kavustu.
Burada adı geçen Derviş Eyyüb El Kadiri , Osman Avni Baba’nınn (ks )
dedesidir. Hicri 1195, Miladi 1780/1781 yıllarında vefat etmiştir. Dede Efendinin
Vefat tarihi ise 1883 dür. Arada 100 yıllık bir zaman dilimi vardır. Bu durumda
Osman Avni Babanın kendi dedesini görüp ondan hilafet alması muhal
gözükmektedir.
12
2-Bu, Dervis Ebdal Muhammed’in(ks) oğlu Derviş Seyyid Eyyüb Efendi’nin(ks)
kabridir. Allahü Teala ikisine de rahmet eylesin. sene 1229
Burada adı geçen Derviş Seyyid Eyyüb Efendi ,Osman Avni Baba’nın (ks)
kardeşidir. Hicri 1229 , Miladi 1813/1814 yıllarında vefat etmiştir.
Dede Efendi ile ilgili arşiv belgesinde , O’nun (ks) 70 yıl Mevlid-i Halil
Dergahında irşad faaliyetinde bulunduğu belirtilmektedir.
Dede Efendinin Vefat tarihi 1883 olduğuna göre 70 yıl geriye gittiğimiz zaman
Derviş Seyyid Eyyüb Efendi’nin vefat tarihine ulaşılır ki, Eyyüb Efendi’nin
vefatından sonra , irşad görevini Dede Efendinin üstlendiği anlaşılmaktadır. O
Halde Silsile-i Şerifte adı geçen Eyyüb Urfevi’nin (ks) Dede Efendinin kardeşi
olma ihtimali akla daha muvafık gelmektedir ki Şilsile-i Şerifte bir üst sırada
bulunan Alliyyul Bağdadi Hazretleri de Eyyüb Urfevinin çağdaşıdır. Tarikat-ı
Aliyye-i Kadiriyye’yi ondan ahz etmiştir.
Aliyyül Kadiri (ks);
Bu silsilede , Eyyub Urfevi 'nin (ks) mürşidi olduğu anlaşılan , Aliyyül Kadiri (ks) ,
silsilede adı geçen diğer cedleri gibi, Bağdat’ta Nakibul Eşraf ve Kadiriyye vakfı
mütevellisi idi.1289 da vefat etmiştir.Kabir taşında,
“Hz.Resululllah (as) efendimize daima bağlı kalmış,ahiret gününün korkusu ile
Cenab-ı Hakkı fasılasız düşünmekle geçen ömrünü daima büyük ceddi Gavsül
Azam’ın(ks) eserlerini payidar kılmaya harcamıştır.Süleymanül Kadirinin oğlu
Aliyyül Kadiri burada medfundur “ yazılıdır.
Aliyyül Kadiri’nin(ks) neseb-i alileri şu şekilde belirtilmektedir.
“Eşşeyh Esseyyid Abdülkadir Geylani’nin(ks) oğlu, Seyyid Abdülaziz (ks)
neslinden, Seyyid Zeynüddin-i Kebir (ks) oğlu Seyyid Veliyüddin Kadiri (ks) oğlu
Seyyid Nuruddin Kadiri (ks) oğlu Seyyid Hüsamüddin Kadiri (ks) oğlu Seyyid
Muhammed Derviş (ks) oğlu Seyyid Zeynüddin Kadiri (ks) oğlu Seyyid Mustafa
Kadiri (ks) oğlu Seyyid Süleyman Kadiri (ks) oğlu Seyyid Aliyyül Kadiri (ks) ..”
13
Dede Efendi’nin ((ks) adları tesbit edilebilen halifeleri:
Dede Efendi’nin ((ks) adları tesbit edilebilen üç halifesi vardır.
Bunlar , Urfa’lı Halil Hafız (ks), Antep’li Mustafa (ks) ve Kövenk’li Hacı Ömer
Hüdayi’dir (ks).
Urfalı Halil Hafız (ks);
1832 de doğmuştur. Babasının adı Müslim ,annesinin adı Ümmühan’dır.1907
yılında vefat etmiştir.7 Şubat 1880 tarihinde Dede Efendindin vefatından üç yıl
önce Mevlid-i Halil Camiine imam tayin edilmiştir. İmam tayin oluşu ile ilgili berat
şöyledir.
“Yüce Vakıflar Nezaretine bağlı vakıflardan Urfa’da bulunan Mevlid-i
Halilürrahman Cami-i Şerifi ve Vakfından olmak üzere günlük 5 akçe vazife
ile imamlık vazifesini yürüten Seyyid Abdullah’ın ve daha sonra da oğlu
Abdurrahman’ın dahi çocukları olmadığı halde vefat etmeleri sebebi ile halen
bu hizmeti eda eden , salihlerin özü, Hafız Halil’in kusursuz hizmet etmek
şartı ile 1397 senesi Sefer Ayı yirmi üçüncü günü bu berat verilmiştir.”
Hafız Halil’in (ks), Dede Efendi’den (ks) sonra,dergahta resmi irşad yetkisi isteyen
ve Dede Osman Avni(ks) hakkında önemli bilgiler ihtiva eden dilekçesi şöyledir.
“Hakir duacınızın yüce kapıya arzı şudur ki,Vakıflar nezaretine bağlı , Halep
Vilayeti dahilindeki Urfa Şehrinde, Halilürrahman Gölü civarında bulunan ,
Mevlid-i Halil Aleyhisselam Tekkesi vakfından olmak üzre senelik 1500 kuruş
vazife ile beratsız olarak , eskiden beri uygulandığı şekilde, mürşidlik
vazifesini yerine getiren, Yüce Kadiri Yolu Halifelerinden , ibadet ve takvada
yücelen büyüklerin meşhurlarından , yetmiş seneden beri zühd ve takva
yolunda varlığını fena kılmış, Dede Eyyüb Efendi Oğlu Ebdal Muhammed
Efendi Oğlu Mevlana Dede Osman Efendi Hazretleri (Allah onların sırlarını
mukaddes kılsın) bundan önce çocuğu olmadığı halde vefat etmiş, varlığına
ihtiyaç duyulan hizmeti sahipsiz kalmıştır.Bu sebepten işbu dilekçeyi gönderen
, Kazancı Mahallesi sakinlerinden olup, Dede Osman Avni Baba
Hazretlerinden terbiyesini ikmal ve maarifi tahsil ederek izin ve icazet alıp
Yüce Kadiri Yolunda Halife ve Dede Osman Avni Baba’nın vefatından beri bu
hizmeti yürütmekte olan Müslim Efendi Oğlu Hafız Halil Efendi duacınızın
,yukarıda geçen Urfa Şer’i Mahkemesinden halen vakıflar müdürü İsmail
Efendi oğlu Mustafa Ragıb Efendi hazır bulunduğu halde toplanan yüce şeri
mecliste , ulema ve meşayıh tarafından kendisine verilen şahadetname beyan
olunmuştur.Bunun üzerine mürşidlik vazifesini hakkıyla ifaya muktedir ve
buna hakkı ve liyakatı apaçık belli olduğunu hepsi ihtiyar etmiş, imtihanla da
bu husus , mahkemede sabit olmuştur.Adı geçen mahallenin elli birinci
hanesinde bir numara ile kayıtlı , yazım tarihinde elli bir yaşında olduğu
elinde bulunan evraktan anlaşılan ve bugün askerlik yaşını geçmiş olduğu
14
dahi, beşinci kolordu, redif sınıfı, otuz altıncı fırka yetmiş ikinci sancağına
mensub yüz kırk üçüncü alayın birinci Urfa taburunun zabıtları tarafından
tanzim edilen resmi evraktan da açıkça anlaşılmaktadır. Bu nedenle adı geçen
Halil Hafız Efendi duacınıza kararlaştırılmış şartları tatbik ederek teveccüh
etmeniz ve şerefli yüce beratınızı sadaka ve emir buyurulmak ricası ile bu
dilekçe yüce huzurlanıza arzedilmiştir.Emir ve ferman Hazreti emir
sahibinindir Bu dilekçe 1303 senesi Cemaziyelahir Ayı yedinci günü yazıldı.”
Bu Dilekçeye verilen cevapta,
“Salihlerin özü Hafız Halil için mahkemede verilen ilam ve Şeyhulislam
tarafından kılınan işaret üzerine yüce vakıflar nezaretinden özetle ifade
edildiği şekil ve gereğince fermanım olarak, 1313 senesi Cemaziyelevvel ayının
ondördüncü günü işbu şanı yüce beratımı verdim ve buyurdum ki; adı geçen
Halil Hafız Efendi mürşidlik vazifesini resmi olarak kusursuz hizmet etmek
şartı ile icra ede..1313 senesi Cemaziyelahir Ayının onbeşinci günü yazıldı. “
(Ek_4)
Halilü’r-rahmân Zâviyesi Vakfı:
Urfadaki en eski tarihli vakftır. Dede Efendi , Babası Ebdal Muhammed ,
Ceddi Eyyüb Urfevi , Kardeşleri Sofi Muhammed ve Eyyüb Urfevi bu
zaviyede ömürlerini geçirerek insanları irşad etmişler, zaviyenin meşihat,
tevliyyet ve imamet görevlerini yürütmüşlerdir.
Zaviye, Şehir, kasaba ve köylerde veya yollar üzerinde kurulan ve muayyen
bir tasavvuf ekolüne bağlı olan kamil insanların ve talebelerinin yaşadığı ve
oradan geçen yolcuların karşılıksız misafir edildikleri mekanlardır.
Urfa halkı arasında Dergâh olarak anılan adı geçen zâviye, XVI. yüzyıl
Osmanlı resmi kayıtlarında “Halilu’r-Rahman Zâviyesi” olarak geçmektedir.
Hz. İbrâhim adına Urfa’da tesis edilmiş bu zâviye,dinî, kültürel ve sosyal bir
hizmeti gaye edinmiştir. Halilü’r-rahmân Zâviyesi Vakfında görev yapan
Kamil Mürşidler ve diğer görevlilerin maaşları ve zaviyede kalanların yiyecek
giderleri için gelir kaynakları tesis edilmiştir. Zaviyenin gelir kaynakları
arasında iki köyün mahsulü, on bağın geliri, iki çiftlik, birçok tarla ve bir
hamam bulunmakatadır. Vakfa ait bir bahçe, dört ev ve iki dükkânın geliri
ulema ve fukaraya tahsis edilmiştir. Urfa’da ikâmet eden Hindistanlı âlimler
ve fakirler için Halilu’r-Rahman vakfından günlük olarak yiyecek
sağlanmıştır.
Dede Osman Avni Baba (ks) , (Osman b. Ebdal Muhammed ) , Mevlid-i Halil
Aleyhisselam Zâviyesi Vakfı’ndan verilen maaş ile , bu zaviyenin meşihat ,
tevliyet ve imamet işlerine bakmış, 1883 yılında vefatından sonra
yerine Evkâf Nezareti tarafından 1313 (1895) senesine ait bir berât ile , takva
sahibi olarak bilinen Dede Efendi'nin Halifelerinden Hafız Halil b. Müslim
atanmıştır
15
Antep’li Mustafa Baba (ks);
1921 yılında , Hafız Halil Efendi’den(ks) ondört yıl sonra vefat etmiş aynı
kabre defn olunmuştur.Bu zat vasıtası ile Dede Osman Avni’nin (ks) yolu
Antep’te intişar etmiştir.
Hacı Ömer Hüdayi Baba (ks);
Anadolu'da Dede Osman Avni Baba'nın Yolunu intişar ettiren Kibar-ı
Evliyaullhtandır. Elazığ'ın Kövenk Köyünde medfundur. O'nun (ks) Elyazması
Divan'ı günümüze kadar ulaşmıştır. Bu Divan, tasavvufi hakikatleri içeren ilahi aşk
ile dolu manzumeleri ihtiva etmektedir ve divanın önemli bir kısmında tasavvuf
yoluna girenler için nasihatler içeren manzumeler yer almaktadır. Dede Osman
Avni Baba'nın (ks) silsilesinin de yazma olarak yer aldığı bu eser bizim için çok
önemli tasavvufi bir kaynaktır.
Hacı Ömer Hüdayi Baba’nın (ks) , Dede Osman Avni Baba’dan (ks), Tarikat-ı
Aliyye-i Kadiriyye Hırkasını Giymesi İle ilgili Tasavvufi Belge :
Hacı Ömer Hüdayi Baba (ks) , seyahat ettiği zamanlarda Hac etmiş ise de ,
Arapkirli Ömer Ruhani Baba’nın (ks) O’na(ks) , Halifelik vermesinden sonra,
yetiştirdiği birkaç arkadaşı ile tekrar hacca gidip, hactan dönerken , Sadat-ı
Kiram’dan ve Mürşid-i Izam’dan, Üstazül Küll fil Küll olan , Kutb-i Zaman fi
Daire-i İmkan , Şeyhuşşuyuh Mevlana ve melceina Esseyyid Eşşeyh Dede Osman
Ruhavi Hazretleri ile görüşmüş ve nezd-i devletlerinde (Dede Osman Avni
Baba’nın yanında ) birkaç gün ikamet etmiş ve o esnada Kutb-u Müşarunileyh
(Dede Osman Avni Baba) tarafından bir iki teveccüh etmekle varid olan manevi
emr üzerine , Cenab-ı Şeyhe (Hacı Ömer Hüdayi Baba’ya (ks)) , Tarikat-ı
Kadiriyye’den Hilafet verilip, adı geçen kutb (Dede Osman Avni Baba (ks) )
hırkasını , Cenab-ı Şeyh’e (Hacı Ömer Hüdayi Baba’ya (ks) ) giydirip, Kadiri
Tarikatını yürütmek suretiyle irşada memur edip, Harput’ a göndermiş
olduğundan usul-i evrad (okunan virdlerin şekli ) değişmeksizin , salikler (Hak
Yolunun Yolcuları ) , (Hacı Ömer Hüdayi Baba’nın Dergahı’na ) devam etmiş,
ve iki denizin füyuzatı ( Hem Arapkirli Ömer Ruhani Baba’dan gelen Feyz-i
İlahi ve hem de Dede Osman Avni Baba’dan gelen Feyz-i İlahi birleşip ) bir
mecradan akarak, Hak aşıklarını , evc-i kemala (kemal mertebesinin zirvesine )
ulaştırmıştır.
16
Dede Efendi’nin (ks Mevlid-i Halil Zaviyesine Vakfettiği Kitaplar
Yazma Kelam-ı Kadim_4 Adet
Basma Kelam-ı Kadim_4 Adet
Tefsir-i Mevakıb_1 Cilt
Basma Ahmediyye_1 Cilt
Türki Aşıkpaşa Kitabı _1 Cilt
Müzekkinnüfus_1 Cilt
Behcetül Esrar-ı Abdülkadir_2 Cilt
Yazma Menakıb-ı Evliya_1 Kıt’a
Muhammediyye_1 Cilt
Zübdetül Asar_2 Cilt
Akaide Dair Ehadis_1 Cilt
Natıkul Gayb_1 Cilt
Türkçe Muhammediyye_1 Cilt
Tefsir-i Tıbyan_2 Cilt
Risale-i Zikrullah_1 Cilt
Mantuk-i Lugat Tercümesi_1 Cilt
Risale Mecmuası_1 Cilt
Şeyh-i Hidaye_1 Cilt
Müzekkinnüfus-i Eşref_1 Cilt
Ravzatül Ahbab_3 Cilt
Basma Siyer-i Kebir Tercümesi_1 Cilt
Avdet-i İslamiyye_1 Cilt
Menakıb-ı Evliya_1 Cilt
Menakıb-ı Sulatanül Arifiyn_1 Cilt
Evrad-ı Fethiyye Şerhi_1 Cilt
Behcet-i Abdülkadir Geylani_1 Cilt
Mürşidül İbad_1 Cilt
Ceybul Ebrar_1 Cilt
Tercüme-i Nefahat_1 Cilt
Menakıb-ı Celaleddin Rumi_1 Cilt
Tezkire-i Hazret-i Baba Süleyman__1 Cilt
Risale fi…şerife..__1 Cilt
Şerhu Kenzül Menakıb_1 Kıt’aYazma
İmadül İslam_1 Cilt
Menakıb-ı Hulefa-i Raşidiyn_1 Cilt
Kara Davud Delail-i Şerif Şerhi_1 Cilt
Tenbihul Ğafilin_1 Cilt
(Ek_5)
17
Bu kitaplardan birkacı , Dede Efendi'nin (ks) ,Mevlid-i Halil (as) dergahındaki
hücresinde sergilenmektedir.
Garibname (Türki Aşıkpaşa Kitabı _1 Cilt ) adlı eser bunlardan biridir.
Aşıkpaşa’nın ‘Garibname’ adlı eseri bu hücrede ziyarete açıktır.
Garibname’nin giriş kısmına yazılan , elyazısı vakfiyede şu ifadeler yer
almaktadır.
“Aşıkpaşa ismindeki bu kitabı Ceddülenbiya Makamının hizmetçisi , Şeyh Dede
Osman Er-Ruhavi (ks) Cenab-ı Hakkın rızası için Mevlid-i Halil Medresesine
vakfetmiştir. Okumak isteyen bundan men edilmemelidir.
Ve buradan dışarı ancak kuvvetli bir rehin ve kefil karşılığında çıkarılabilir ”
Bazı Mutasavvıf Şairler , Dede Efendi (( (ks) hakkında tasavvufi şiirler kaleme
almışlardır.
1845 de Urfa’da doğan ve 1915 yılında vefat eden Şair Şeyh Halid , bir
murabbasında,
“Genci gamda kaldı bu Halid yine zar u hazin
Yetmedi maksuda hayfa kim eder ah u enin
Dede gelmiş yüz sürüp dergaha bu kemter kemin
Kıl mürüvvet el gıyas ey bahrı eltaf-ı kerem”
Diğer bir Mutasavvıf Şair Urfa’lı Bikeszade Hulusi de şu mısraları dile
getirmiştir.
“Kutb-i alemdir demadem Seyidi Osman Dede
Nur-i azamdır demadem Seyyidi Osman Dede
Zahir u batın yanında bir kuneydil içredir
Ana alemdir demadem Seyyidi Osman Dede
Nefsini alemde ahkar gördü öyle zat iken
Seyr-i ekremdir demadem Seyyidi Osman Dede
Hem keramet hem velayet hırka-yı puşundadır
Derde merhemdir demadem Seyyidi Osman Dede
Kıl kanaat ey Hulusi sana şefidir o zat
Kutb-i alemdir demadem Seyyidi Osman Dede”
18
EKLER
Ek_1
19
Ek_2
20
Ek_3
21
Ek_4
22
Ek_5
23
Ek_6
24
25
Ek-7
Dede Efendi’nin (ks) Kabr-i Şerifi Üzerindeki Kitabe
“Dergah-ı Gavsül Azam, Sultan-ı Küllil Evliya, Hazret-i Abdülkadir Geylani (Yüce Sırrı
Mukaddes Olsun) “
26
Ek_8
Ek_8
27
Kaynaklar:
Ceride-i Tasavvuf, 1329 Rebiulahir-13, sayı-4, İstanbul
Ziyaeddin Abdurrahman Halis Kerküki'nin (ks) Türkçe Şiirleri,_ömer necati
Urfa Şeriyye Sicilleri . Arşiv Numarası - 227
Vakıflar Dergisi Haziran 2012 sayı.37
Divan-ı Hüdayi, A,S, İstanbul, 2007

More Related Content

What's hot (18)

Khataman nabiyyeen The True Meaning
Khataman nabiyyeen The True MeaningKhataman nabiyyeen The True Meaning
Khataman nabiyyeen The True Meaning
 
Aisha and Safwan
Aisha and SafwanAisha and Safwan
Aisha and Safwan
 
A Collection of Mutawatir (Mass transmitted/most authentic) Hadith (Prophetic...
A Collection of Mutawatir (Mass transmitted/most authentic) Hadith (Prophetic...A Collection of Mutawatir (Mass transmitted/most authentic) Hadith (Prophetic...
A Collection of Mutawatir (Mass transmitted/most authentic) Hadith (Prophetic...
 
Gender equality in Islam
Gender equality in Islam Gender equality in Islam
Gender equality in Islam
 
Belief in prophets
Belief in prophetsBelief in prophets
Belief in prophets
 
Nifaq or Hypocrisy
Nifaq or HypocrisyNifaq or Hypocrisy
Nifaq or Hypocrisy
 
Road ahead for muslims in america
Road ahead for muslims in americaRoad ahead for muslims in america
Road ahead for muslims in america
 
UTHMAN.pptx
UTHMAN.pptxUTHMAN.pptx
UTHMAN.pptx
 
Harun Yahya Islam End Of Times And The Mahdi
Harun Yahya Islam   End Of Times And The MahdiHarun Yahya Islam   End Of Times And The Mahdi
Harun Yahya Islam End Of Times And The Mahdi
 
Authority of sunnah session 1
Authority of sunnah   session 1Authority of sunnah   session 1
Authority of sunnah session 1
 
Sources of shareea
Sources of shareeaSources of shareea
Sources of shareea
 
Tawheed | Aqeedah
Tawheed | AqeedahTawheed | Aqeedah
Tawheed | Aqeedah
 
Hadith about the ethics of students to teachers
Hadith about the ethics of students to teachersHadith about the ethics of students to teachers
Hadith about the ethics of students to teachers
 
qiyas-71.pdf
qiyas-71.pdfqiyas-71.pdf
qiyas-71.pdf
 
Notes On Usool Al Fiqh
Notes On Usool Al FiqhNotes On Usool Al Fiqh
Notes On Usool Al Fiqh
 
Chapter 2
Chapter 2Chapter 2
Chapter 2
 
THE FALSE ISLAMIC PROPHETS
THE FALSE ISLAMIC PROPHETSTHE FALSE ISLAMIC PROPHETS
THE FALSE ISLAMIC PROPHETS
 
Sayidina Ali ibn Abi Talib
Sayidina Ali ibn Abi TalibSayidina Ali ibn Abi Talib
Sayidina Ali ibn Abi Talib
 

Similar to EsSeyyid Dede Osman-ı Avni Rehavi (K.S.)Hayatı

Kutlu Dogum
Kutlu DogumKutlu Dogum
Kutlu DogumİRŞAD
 
Cami̇ ve gençli̇k, HDV Gençlik Rotterdam Bölgesi
Cami̇ ve gençli̇k, HDV Gençlik Rotterdam BölgesiCami̇ ve gençli̇k, HDV Gençlik Rotterdam Bölgesi
Cami̇ ve gençli̇k, HDV Gençlik Rotterdam BölgesiBunyamin Yildiz
 
Dîvân i i̇lâhîyât
Dîvân i i̇lâhîyâtDîvân i i̇lâhîyât
Dîvân i i̇lâhîyâtMuhammed Emin
 
İmam gazali mişkatü-l envar
İmam gazali   mişkatü-l envarİmam gazali   mişkatü-l envar
İmam gazali mişkatü-l envarSelçuk Sarıcı
 
1967 istanbul kütüphanelerine göre ebussuud bibliyografyası 62
1967 istanbul kütüphanelerine göre ebussuud bibliyografyası 621967 istanbul kütüphanelerine göre ebussuud bibliyografyası 62
1967 istanbul kütüphanelerine göre ebussuud bibliyografyası 62Fdgalgjadg Fhaldfad
 
OSMANLI TOPLUMUNDA KURan KÜLTÜRÜ ve TEFSiR ÇALIŞMALAR.pdf
OSMANLI TOPLUMUNDA  KURan KÜLTÜRÜ  ve  TEFSiR ÇALIŞMALAR.pdfOSMANLI TOPLUMUNDA  KURan KÜLTÜRÜ  ve  TEFSiR ÇALIŞMALAR.pdf
OSMANLI TOPLUMUNDA KURan KÜLTÜRÜ ve TEFSiR ÇALIŞMALAR.pdf1Hmmtks
 
CAN AKIN - EDIRNE - Hasan Sezai
CAN AKIN - EDIRNE - Hasan SezaiCAN AKIN - EDIRNE - Hasan Sezai
CAN AKIN - EDIRNE - Hasan SezaiCan Akin
 
Peygamber Efendimiz
Peygamber EfendimizPeygamber Efendimiz
Peygamber Efendimizhaber
 
Peygamber
PeygamberPeygamber
Peygamberhaber
 
Irsad Kutludogum 2010
Irsad Kutludogum 2010Irsad Kutludogum 2010
Irsad Kutludogum 2010guest6771428
 
İL Üniversitesi - 1.7.hz.muhammed'in (sav) dogumu,cocuklugu,gencligi asr i sa...
İL Üniversitesi - 1.7.hz.muhammed'in (sav) dogumu,cocuklugu,gencligi asr i sa...İL Üniversitesi - 1.7.hz.muhammed'in (sav) dogumu,cocuklugu,gencligi asr i sa...
İL Üniversitesi - 1.7.hz.muhammed'in (sav) dogumu,cocuklugu,gencligi asr i sa...Colorado Theology University
 
Hoca Ahmet Yesevi Hayatı, Eğitimi ve Esereri
Hoca Ahmet Yesevi Hayatı, Eğitimi ve EsereriHoca Ahmet Yesevi Hayatı, Eğitimi ve Esereri
Hoca Ahmet Yesevi Hayatı, Eğitimi ve EsereriŞahabettin Akca
 
1970 âşıkpaşaoğlu tarihi 103
1970 âşıkpaşaoğlu tarihi 1031970 âşıkpaşaoğlu tarihi 103
1970 âşıkpaşaoğlu tarihi 103Fdgalgjadg Fhaldfad
 

Similar to EsSeyyid Dede Osman-ı Avni Rehavi (K.S.)Hayatı (20)

Kutlu Dogum
Kutlu DogumKutlu Dogum
Kutlu Dogum
 
Mecalis i saba
Mecalis i sabaMecalis i saba
Mecalis i saba
 
Cami̇ ve gençli̇k, HDV Gençlik Rotterdam Bölgesi
Cami̇ ve gençli̇k, HDV Gençlik Rotterdam BölgesiCami̇ ve gençli̇k, HDV Gençlik Rotterdam Bölgesi
Cami̇ ve gençli̇k, HDV Gençlik Rotterdam Bölgesi
 
Hz.Ali
Hz.AliHz.Ali
Hz.Ali
 
Dîvân i i̇lâhîyât
Dîvân i i̇lâhîyâtDîvân i i̇lâhîyât
Dîvân i i̇lâhîyât
 
Mevlana örnek sunum
Mevlana örnek sunum Mevlana örnek sunum
Mevlana örnek sunum
 
İmam gazali mişkatü-l envar
İmam gazali   mişkatü-l envarİmam gazali   mişkatü-l envar
İmam gazali mişkatü-l envar
 
Bursa Ulucami-1
Bursa Ulucami-1Bursa Ulucami-1
Bursa Ulucami-1
 
On Iki Imam
On Iki ImamOn Iki Imam
On Iki Imam
 
1967 istanbul kütüphanelerine göre ebussuud bibliyografyası 62
1967 istanbul kütüphanelerine göre ebussuud bibliyografyası 621967 istanbul kütüphanelerine göre ebussuud bibliyografyası 62
1967 istanbul kütüphanelerine göre ebussuud bibliyografyası 62
 
OSMANLI TOPLUMUNDA KURan KÜLTÜRÜ ve TEFSiR ÇALIŞMALAR.pdf
OSMANLI TOPLUMUNDA  KURan KÜLTÜRÜ  ve  TEFSiR ÇALIŞMALAR.pdfOSMANLI TOPLUMUNDA  KURan KÜLTÜRÜ  ve  TEFSiR ÇALIŞMALAR.pdf
OSMANLI TOPLUMUNDA KURan KÜLTÜRÜ ve TEFSiR ÇALIŞMALAR.pdf
 
Münazarat
MünazaratMünazarat
Münazarat
 
CAN AKIN - EDIRNE - Hasan Sezai
CAN AKIN - EDIRNE - Hasan SezaiCAN AKIN - EDIRNE - Hasan Sezai
CAN AKIN - EDIRNE - Hasan Sezai
 
Peygamber Efendimiz
Peygamber EfendimizPeygamber Efendimiz
Peygamber Efendimiz
 
Peygamber
PeygamberPeygamber
Peygamber
 
Irsad Kutludogum 2010
Irsad Kutludogum 2010Irsad Kutludogum 2010
Irsad Kutludogum 2010
 
İL Üniversitesi - 1.7.hz.muhammed'in (sav) dogumu,cocuklugu,gencligi asr i sa...
İL Üniversitesi - 1.7.hz.muhammed'in (sav) dogumu,cocuklugu,gencligi asr i sa...İL Üniversitesi - 1.7.hz.muhammed'in (sav) dogumu,cocuklugu,gencligi asr i sa...
İL Üniversitesi - 1.7.hz.muhammed'in (sav) dogumu,cocuklugu,gencligi asr i sa...
 
Hoca Ahmet Yesevi Hayatı, Eğitimi ve Esereri
Hoca Ahmet Yesevi Hayatı, Eğitimi ve EsereriHoca Ahmet Yesevi Hayatı, Eğitimi ve Esereri
Hoca Ahmet Yesevi Hayatı, Eğitimi ve Esereri
 
1970 âşıkpaşaoğlu tarihi 103
1970 âşıkpaşaoğlu tarihi 1031970 âşıkpaşaoğlu tarihi 103
1970 âşıkpaşaoğlu tarihi 103
 
Rahmetin dirilisi
Rahmetin dirilisiRahmetin dirilisi
Rahmetin dirilisi
 

EsSeyyid Dede Osman-ı Avni Rehavi (K.S.)Hayatı

  • 1. 1
  • 2. 2 Eşşeyh Esseyyid Dede Osman Avni Baba Rehavi (ks) ; Urfa’da yetişen büyük mütefekkir ve mutasavıflardandır. Doğum tarihi bilinmemektedir.Babasının adı Ebdal Muhammed (ks), dedesinin adı Eyyub (ks), büyük dedesinin adı Bekir’dir (ks).Seyyid olup, bütün fertleri mutasavvıf olan bir ailenin çocuğu olarak bu şuhud alemini şereflendirmiştir.Hayatını Urfa’da Mevlid-i Halil Dergahında , insanları irşad ile geçirmiştir.O zamanlar Halep vilayetinin Urfa Sancağında bulunan Mevlid-i Halil Tekkesi Vakfından kendilerine senelik 1500 kuruş tahsisat ayrılmıştı.1814 yılında babası Ebdal Muhammed (ks), bu fani alemden göçtü.Mevlid-i Halil Dergahında bulunan kabirlerin ikisinin, kardeşlerine ait olduğu anlaşılmaktadır. Bunlardan biri, 1814 yılında vefat eden Eyyub Efendi (ks), ikincisi, 1867 yılında vefat eden Sofi Muhammed Efendidir (ks).1883 yılında bu fenaya veda eden Dede Efendi (ks), cedlerinin de bulunduğu ,Hz.İbrahim (as) Dergahının avlusundaki küçük kabristana defn olunmuştur.Hayatını zühd ve takva ile geçiren Dede Osman Avni’nin (ks) vefat ettiği zaman hayatta çocuğunun bulunmadığı kaynaklardan anlaşılmaktadır.Dede Efendi (ks) ile mübarek cedlerinin ve hulefasının medfun bulunduğu bu küçük kabristan , Hz.İbrahim’in (as) dünyaya teşrif buyurdukları mağara ile dergah hücreleri arasında , Mevlid-i Halil Camisi avlusunun güneyinde yer almaktadır.Bu kabristanda sekiz kabir vardır.İki kabirde mükerrer defin yapılmıştır.Kabristanın girişindeki tarihi kitabede şöyle yazılıdır. “Burası sırrı yüce olsun , bütün evliyanın sultanı Gavsülazam Hz. Abdülkadir Geylani’nin pak dergahıdır” Dede Efendi’nin (ks) Kabri, bu mübarek mekanın önünde ve doğusundadır. Dede Efendi’nin(ks) yaşadığı ve irşad faaliyetlerini sürdürdüğü bu mübarek makam için pek çok mutasavvıf şair, medhiyeler kaleme almıştır.Urfa’lı Şair Nabi’nin bir nazmı bu makamın kitabesinde ilgi çekicidir.Bu nazmın sadeleştirilmiş hali şöyledir. “Burası Allahu Teala’nın yarattığı beldelerin hayırlısı olan Ruha şehridir.Bu makam Kudsi Hicaz’dan gayrı bütün makamlardan yücedir..Güzellik ve şerefte bu makam gönülleri cezb eder.Burası Enbiyanın ceddi olan Allah’ın(cc) Halili’nin (as) doğduğu yerdir.Burası , Halil'e (as) serin ve selamet olan Ruha’dır.” Dergah, Tasavvuf Büyüklerinin ikamet edip, irşad faaliyetlerini sürdürdükleri veya kabirlerinin bulunduğu yer anlamına gelen tasavvufi bir deyimdir. Urfa’daki bu makam, konumu ve manası ciheti ile Mekke-i Mükerreme’yi hatırlatmaktadır.Kabe’nin mimarı Hz. İbrahim’in (as) doğduğu mağara , bu kutsal mekanda yer almaktadır.Bu mağaranın batısında Osmanlı dönemi Mimarisi olan Mevlid-i Halil Mescidi vardır. Bu mescidin ön yüzündeki kitabedeki tarihi mısralar bugün hala dergahlarda okunan şu güzel sözleri ihtiva etmektedir.
  • 3. 3 Cirağ-ı mescid , mihrab-ı minber Ebubekir ,Ömer , Osman ü Haydar Mağaranın doğusunda, Dede Osman Avni ‘ye (ks) ait emanetlerin sergilendiği küçük bir hücre vardır.Dede Efendi’nin (ks) günümüze kadar ulaşabilen sancakları,muinleri, tesbihi,külahı,tacı,keşkülü, şamdanları, Mevlid-i Halil Medresesine vakfettiği Aşıkpaşa’nın ‘Garibname’ adlı eseri bu hücrede ziyarete açıktır. ‘Garibname’nin’ vakfiyesinde,“Aşıkpaşa ismindeki bu kitabı Ceddülenbiya Makamının hizmetçisi , Şeyh Dede Osman Er-Ruhavi (ks) Cenab-ı Hakkın rızası için Mevlid-i Halil Medresesine vakfetmiştir.Okumak isteyen bundan men edilmemelidir. Ve buradan dışarı ancak kuvvetli bir rehin ve kefil karşılığında çıkarılabilir ” yazılıdır. Burada aynı zamanda Hz.Resulullah’ın (as) Sakal-ı Şerifleri de bulunmaktadır. Bu hücrenin doğusunda , Dede Efendi’ye(ks) ve diğer Kadiriyye Ricaline ait kabirlerin bulunduğu küçük bir kabristan ile bitişiğinde medrese odaları yer almaktadır. Bütün bu külliyeye dergah adı verilmiştir. Dergahta bulunan kitabeler ile tercüme ve sadeleştirilmiş halleri şöyledir. (Ek_1-2) 1-Dede Efendi’nin (ks) Kabri: Kabrin baş dikmesinde, “Haza kabrü el merhum el mağfuru lehu, hadimü hazel makamil mübarek , el mukbilu alellah vel mu’ridu ammen sivahu, Eşşeyh Esseyyid Dede Osman Avni ibni Eşşeyh Esseyyid Ebdal Muhammed Baba, kad intekale min daril fena ila daril beka bi nidai irciı, fi Şehri Zilkade eşşerife, sene 1300” yazılıdır. “Bu Kabir günahları bağışlanmış,hakkın rahmetine kavuşmuş ,bu mübarek makamın hizmetçisi , Allah’a (cc) yönelmiş,Ondan(cc) başka her şeyden i’raz etmiş, Eşşeyh Esseyyid Ebdal Muhammed Oğlu Eşşeyh Esseyyid Dede Osman Avni’nindir. irciı nidası ile 1300 senesi Şerefli Zilkade Ayında fena aleminden beka alemine intikal etti.” Kabrin ayak dikmesinde, “Günahım çok mukirrim ya ilahi, ümidim geru sen perverdigare,ilahi red kılma mürüvvetinden,kapına gelmişim ben yüzü kara, günahkarım deyu derviş ümidin kesme, Muhammed Mustafa (as) gibi şefaatkarımız vardır.Katre-i eşkimle Rumi fevt tarihin verdim .Kurb-i Hakkı tuttu menzil-i münevver-i Osmani,Hüvel Hayyül Baki, irham hali ya Munis ya Selam” yazılıdır
  • 4. 4 “Ya İlahi günahım çok, bunu ikrar ediyorum.Ümidim terbiye edip kullarını rızıklandıran sanadır.Kapına yüzüm kara geldim.Beni ihsanından red kılma ! Ey derviş! Günahkarım diye ümidsiz olma ! Hz.Muhammed Mustafa (as) gibi bir şefaatçımız vardır. Gözyaşımın damlası ile rumi vefat tarihini verdim.Osman Efendi’nin nurlu menzili Hak yakınlığını tuttu.O Allahü Teala Hay ve Bakidir. Halime merhamet et.! Ya munis ya Selam!” 2-Bu Derviş Eyyub’un(ks) oğlu, Merhum Ebdal Muhammed’in (ks) kabridir.1129 yılı Rebiülahir Ayında vefat etti 3-Bu,Bekir’in oğlu,fakirin hizmetçisi merhum ve mağfur Derviş Eyyub el Kadiri’nin(ks)kabridir.Allah(cc) kabrini nurlandırsın.1195 yılı şerefli Zilhicce Ayında Allah’ın(cc) rahmetine kavuştu. 4-Bu,Molla Muhammed’in oğlu Merhum Dede İbrahim’in(ks) kabridir.Allah(cc) kabrini nurlandırsın.1120 senesinde vefat etti. 5-Bu, mübarek makamın hizmetçisi Evliya Mustafa’nın(ks) oğlu Merhum Sofi Muhammed’in(ks) kabridir.1304 yılında fena aleminden beka alemine göçmüştür. 6-Bu, Derviş Ebdal Muhammed’in(ks) oğlu Derviş Seyyid Eyyub Efendi’nin(ks) kabridir.Allahü Teala ikisine de rahmet eylesin.sene 1229 İkinci defin, Derviş Esseyyid Ahmet (ks) oğlu Derviş Esseyyid Hafız Süleyman Efendi (ks) , 1272 yılı Zilhicce Ayında vefat etti. Allah(cc) rahmetine gark etsin. 7-Bu Derviş Ebdal Muhammed’in(ks) oğlu Sofi Muhammed’in(ks) kabridir.1282 yılında Allah’ın(cc) rahmetine kavuştu. 8-Bu Müslim’in Oğlu, mübarek makamın hizmetçisi Merhum Esseyyid Derviş Halil Hafız Efendi’nin(ks) kabridir.Allahü Teala (cc), Seyyidel mürselin hürmetine kabrini nurlandırsın ve Ondan razı olsun.1325 yılı Zilkade ayında vefat etti. İkinci defin, “Dede Osman Avni Efendi’nin(ks) Halifesi Antep’li Mustafa Baba’nın(ks) kabridir.Sene 1340 Cemaziyelevvel”
  • 5. 5 Dede Efendi'nin (ks) Silsile-i Şerifi: Dede Efendi'nin (ks), Hazret-i Abdülkadir Geylani'ye (ks) bağlılığı , Hz. Abdülkadir Geylani’nin (ks) Çocukları olan Seyyid Abdürrezzak (ks) ve Seyyid Ebubekir Abdülaziz'in (ks) başlarında bulunduğu iki ayrı silsile iledir. 1-Seyyid Abdürrezzak (ks) vasıtası ile gelip , Büyük Mutasavvıf , Edip, Ziyaeddin Abdurrahman Halis (ks) vasıtası ile Dede Efendi'ye (ks) ulaşan Silsile-i Aliyye-i Tarikat-ı Kadiriyye (Kaddesellahu Esrarehum) Pir-i Tarikat,Kutburrabbbani, Gavsüssemedani Eşşeyh, Esseyyid , Eşşerif Abdülkadir El Geylani ,El Haseni ,El Hüseyni, (Kaddesellahu Sirrahu Ve Radiyellahu anhu) Eşşeyh Esseyyid Cemalül Irak Abdürrezzak El Geylani ( Kaddesellahu sırrahu) Eşşeyh Eseyyid Osman El Geylânî (Kaddesellahu sırrahu) Eşşeyh Esseyyid Yahya El Basri (Kaddesellahu sırrahu) Eşşeyh Esseyyid Nureddin Eş Şami (Kaddesellahu sırrahu) Eşşeyh Esseyyid Abdurrahman El Haseni (Kaddesellahu sırrahu) Eşşeyh Esseyyid Burhaneddin Ez Zencerî (Kaddesellahu sırrahu) Eşşeyh Esseyyid Muhammed Ma'sum El Medenî (Kaddesellahu sırrahu) Eşşeyh Esseyyid Abdürreazzak El Hamevî (Kaddesellahu sırrahu) Eşşeyh Esseyyid Muhammed Hüseyin El Ezmiranî (Kaddesellahu sırrahu) Eşşeyh Esseyyid Ahmed El Hindi El lahurî (Kaddesellahu sırrahu) Eşşeyh Esseyyid Mahmud Ez Zengenî (Kaddesellahu sırrahu) Eşşeyh Esseyyid Ahmed El Kerküki (Kaddesellahu sırrahu) Eşşeyh Esseyyid Abdurrahmanı Halis El Kerküki (Kaddesellahu sırrahu) Eşşeyh Esseyyid Dede Osman Avni Baba Urfevi (Kaddesellahu sırrahu)
  • 6. 6 Tasavvuf Dergisinde , Haydarizade İbrahim Efendi, Abdurrahmanı Halis El Kerküki'yi (ks) şöyle anlatır. “Ziyaeddin Abdurrahman b.Ahmed b. Mahmud (ks) 1212 tarihinde Kerkük’te madde aleminin şerefini artırmış, 63 yıl yaşadıktan sonra değerli bir misafiri olarak bulunduğu şu geçici dünyaya 1275 tarihinde veda ederek yüce cennetlere giriş kapısı olarak kabul ettikleri hakikat feyizlerinin yeri olan dergahında toprağa verilmiştir. Ziyaeddin Abdurrahman (ks), nuru bütün aleme yayılan, Hazreti Resulullah ‘a (as) ait özelliklerden tam anlamıyla pay sahibi olan kamil ve ariflerden olması sebebiyle, sufilerin yüksek ve derin düşüncelerine daldıkları zaman gayretinin büyüklüğü ve manevi halleri o kadar yücelirdi ki, lahut alemine ait hakikatleri anlatan lisanları; Ben öyle bir kuşum ki her akşam ve sabah Benim ıslığımla ( ötüşüme karşı ) arş dile gelir, diyerek ariflere yakışan bir övünme ile şakır, bir olgunluk derecesine ve bir yüce makama yükselirdi.Dostları ile bir mecliste sohbet esnasında dahi o kadar hoşgörülü, tatlı dilli, düzgün ve açık lisanlı olur, fikir ve vicdan hürriyetine o kadar sahip bulunurdu ki ; Ey Urfi! İyi ve kötü insanlarla öyle yaşa ki öldükten sonra müslüman seni zemzemle yıkasın, Hintli yaksın, ahlak kuralını benimsediği her hal ve davranışından anlaşılırdı.Her sabah ve akşam, hakikat yolunun dergahının sofrasında, ihsanlardan kısmetini alan birkaç yüz fakirin arasında müslüman olmayan milletlerden dahi bir çok ihtiyaç sahibi bulunurdu. Hatta bir gün o fakirlerin arasında bulunan bir mecusi gezginin, kendisine ait dini töreni dergahın içinde yerine getirdiği, şeyhin bazı bağlıları tarafından görülerek hakkında dergahtan kovma ve azarlama gibi bir işe girişilmişse de Abdurrahman Hazretleri (ks) buna engel olmuştur. İfadelerimiz çeşitli, senin hüsnün ise tektir. Hepsi bu cemale işaret ediyor. Hele soyluluk ve el açıklığında; Nazar sahiplerinin yanında Süleyman’ ın mülkü hiçtir,belki Süleyman, mülkten azade olan kişidir, sözlerine tam uygun olup, onun yanında dünya ile ilgili mal ve süslerin zerre kadar üstünlüğü ve değeri yoktu. Çok kereler iyilik ve bağış eteğini arayıp bulma ümidi ile yüksek huzurlarına yüz süren ihtiyaç sahiplerine verecek para bulunmadığı zamanlar, dünyaya ilgisine sebep olarak gördüğü elbiseden bile vazgeçerek bağış buyururlardı. Bulunduğu, Hakkı bilme yolunun süslenme sebebi ve belki de tamamlayıcısı olan şiir sanatında dahi son derece güçlü idi. Şiirlerinin toplandığı,
  • 7. 7 ‘Halis Divanı’ adlı kitabın okunup incelenmesinden de anlaşılacağı gibi, şiir sanatında en çok, Mevlana Celaleddini Rumi, Nur Ali ve Mağribi gibi tasavvuf ehli şairlerin en büyüklerinin tuttukları yola bağlı kalmayı daha çok tercih etmiş olduklarından dolayı, inciler saçan şiirleri baştan başa hakikatin manevi hazzı ile doludur. Bereket ve mutluluk sebebi olsun diye o nefis şiirlerinden birkaç mısra aşağıda verilmiştir. Her nereye baksam gerçek maksadım senin yüzündür, Fakat gözyaşı ile dolu iki gözümde senin hayalinden başka bir şey bulamam, Hangi toprağa ibadet maksadıyla alnımı koysam Taptığım ve maksadım sen, varlığım ve secde ettiğim sensin, İster Mescid- Aksa’da ister Rahiplerin Deyrinde Kısaca sözü, insanlık kitabının hangi bir sayfasına getirirsek, Abdurrahman Hazretlerinin sıfatlanmış oldukları ahlakla ilgili faziletlerini hakkı ile açıklayabilmek imkansız olması nedeniyle, kendilerinin hakikat aleminin ne kadar büyük bir kamil eri olduğunu anlayabilmek için, zamanın alimlerinin en ileride bulunanlarından ve edebiyatçıların en büyüklerinden bulunan Berzençli Kadı Hüseyin’ in, Abdurrahman (ks) hakkında görüş duygularını açıklayıcı olmak üzere, düşüncelerini güzel ve noksansız bir şekilde dile getirdiği bir paragrafını kendime delil olarak alıyorum. Gördüğümüzü Gördük! Tekkenin baş köşesinde bir Pir oturuyordu Dervişlik makamında sanki bir emir idi Cemalinden bir ışık saçılmış, yanındakiler o nurla aydınlanmışlardı. O baştan ayağa Zühre Yıldızı gibi nurdur Sanki bütün sürurun özü odur Derdi olan eğer yüzünü görse can ü gönülden sevince gark olur.. O’nun, aşıkları, ellerinde aydan kaseler ile , hind fakiri misali, dergahunda feyz dileniyorlar. Bu gün , yar ve ağyar indinde , aşikardır ki, mürşid-i Daleban O’dur. " Ek_6
  • 8. 8 'Nigara ' Gazeli de , Abdurrahman Halis Kerküki’nin (ks) , arifane eş'arındandır. Bu Gazeli , Eşşeyh Esseyyid Hacı Mustafa Hayri Baba Malatyevi (ks) Hazretleri , Rasulullah Sallellahu Aleyhi ve Selleme duyduğu büyük bir aşk ile terennüm ederdi , rahmetullahi aleyh.. Nigârâ mülk-i cismim kenz-i ‘aşkınçün harâb ettim Anı cânım yerine kalbde nâib-i menâb ettim Derûn-i sînemi pâk eyledim ağyâr nakşından Gönül kâşânesin ‘aşk-ı ruhınçün müstetâb ettim Beyâbân-ı talebde pertev-i hüsnün şuâ’ından Tenim baştan başa cevvâle-i mevc-i serâb ettim Şarâb-ı nâbe ger meyl eylesem ma’zûr tut zâhid Ki ben meyhanede pîr-i mugâna intisâb ettim Cihânın gülşenine gelmemiş hüsnün gibi bir gül Anınçün ‘âlem içre ‘aşk-ı hüsnün intihâb ettim Hubâb-ı sakfı gerdûne ulaşsa himmetim nola Ki ‘ömrüm sarf-ı râh-ı bir şeh-i ‘âli cenâp ettim Medâris içre Hâlis görmedim ben ‘aşk sevdâsın Anınçün ‘ilmimi meyhânede rehn-i şarâb ettim mefâ’îlün/ mefâ’îlün/ mefâ’îlün/ mefâ’îlün Açıklaması: Ey sevgili! Beden ülkemi aşkının hazinesi için harab ettim Onu, kalbimde canımın yerine koydum Derunumu senden gayrısının nakışlarından temizledim Gönlümü, aşkının gamı için hoş eyledim Talep çölünde, hüsnünün parlaklığının şuasından Vücudumu baştanbaşa ,hareketli serap dalgası yaptım Ey zahid!Allahü Tealanın feyzine meyledersem beni mazur gör Ki ben dergahta bir kamil mürşide intisab ettim Cihanın gül bahçesine senin hüsnün gibi bir gül gelmemiş Onun için bu alemde , güzelliğinin aşkını seçtim Himmetim ,feleklerin çatısındaki damlalara kadar ulaşsa ne çıkar Ki ömrümü , katı yüce bir padişahın yolunda sarf ettim Ey Halis! Medreseler içinde aşk arzusunu görmedim Onun için ilmimi,dergahta Allahü Tealanın feyzine karşılık rehin bıraktım
  • 9. 9 Yine O'nun (ks) , Yüce Kadiriyye Yolu'nu Anlatan Muhteşem Bir Gazeli; Şâh-ı iklîm-i velâyettir gürûh-ı Kâdirî Râh-ı aşkta zülkerâmettir gürûh-ı Kâdirî Cümle erbâb-ı tarîkat bülbül-i şûrîdedir Anlara bâğ-ı letâfettir gürûh-ı Kâdirî Dâmenin tutmuş bular Sultân Abdülkâdirin Mazhar-ı ludf-i hidâyettir gürûh-ı Kâdirî Gavs Muhyiddîn ihyâ eylemiş dîn-i nebîyi Revnâk-ı dîn-i risâlettir gürûh-ı Kâdirî Küntü kenzen kapısını men aref miftâh ile Feth iden şâh-ı velâyettir gürûh-ı Kâdirî Dâhil ol var ol gürûha bî-teemmül Hâlisâ Sâhib-i emn ü emânettir gürûh-ı Kâdirî fâ’ilâtün/fâ’ilâtün/fâ’ilâtün/fâ’ilün Açıklaması: Kadiri topluluğu velayet ülkesinin şahıdır Kadiri topluluğu aşk yolunda keramet sahibidir Cümle tarikat ehli hali perişan bülbüllerdir Kadiri topluluğu onlar için hoş bir bağdır Bunlar Sultan Abdülkadir’in eteğini tutmuşlar Kadiri topluluğu hidayet ludfuna erişmişlerdir Gavs Muhyiddin, Nebi’nin(as) dinini ihya eylemiş Kadiri topluluğu, risalet dininin parıltısıdır ‘Küntü kenzen’ kapısını , ‘Men aref’ anahtarı ile Açan, velayetin şahıdır, Kadiri topluluğu..... Ey Halis! Hiç düşünmeden, o topluluğa var dahil ol Kadiri topluluğu emindir ve emanete sahiptir. ______ *Tasavvufi Şiirlerde , Pir-i Mugan: Mürşid-i Kamili ve Meyhane: Aşkın Pazarını, Sembolize eder.
  • 10. 10 Dede Osman Avni Baba’nın Rasulullah Sallellahu Aleyhi Ve Selleme Kadar Uzanan Silsile-i Şerifi’ni gösteren Elyazması belge, Bu Tarihi Tasavvufi Belge, Hacı Ömer Hüdayi Baba’nın (ks ) Alim Hulefasından Sırri Muharrem Hilmi Harputi (ks ) tarafından kaleme alınmıştır. Belge , Muharrem Hilmi Harputi’nin (ks ) kendi orijinal elyazmasıdır. “1-Seyyidina ve Mevlana ve mürşidina Eşşeyh Esseyyid El hac Ömer Hüdayi ElMürivi (Müri Köyü , Harput’ta, Ömer Hüdayi Baba Hazretleri’nin doğduğu köydür) Kuddise Sırrahu 2-Seyyidina ve Mevlana ve Mürşidina Eşşeyh Esseyyid Dede Osman Errehavi (Reha , Şanlıurfa Vilayeti’mizin Tarihdeki ismidir.) Kuddise Sırrahu 3-Seyyidina ve Mevlana ve Mürşidina Eşşeyh Esseyyid Abdurrahman Halis Dalebani ( Daleban, Kerkük’te Abdurrahman Halis’in (ks) yaşadığı yerin adıdır.) …. ” (Ek_3) Hacı Ömer Hüdayi Baba (ks ),Dede Osman Baba’nın (ks) Halifesidir ve O’nun (ks) yolunu Anadolu’da yayıp neşreden Kibar-ı Meşayihden’dir. Dede Osman Avni Baba (ks) hakkındaki malumatı ve O’nun (ks) Silsile-i Şerifi’ni , O’na en yakın zat ve Halifesi olan Hacı Ömer Hüdayi Baba’ dan (ks) daha iyi kim bilebilir ?
  • 11. 11 2-Seyyid Ebubekir Abdülaziz 'den (ks) gelip Eyyub Urfevi (ks) vasıtası ile Dede Osman Avni Baba 'ya (ks) ulaşan silsile: Pir-i Tarikat , Kutburrabbbani , Gavsüssemedani , Eşşeyh , Esseyyid , Eşşerif Abdülkadir El Geylani , El Haseni , El Hüseyni , (Kaddesellahu Sirrahu Ve Radiyellahu anhu) Eşşeyh Esseyyid Ebubekir Abdülaziz ( Kaddesellahu sırrahu) Eşşeyh Esseyyid Muhammed El hettak (Kaddesellahu sırrahu) Eşşeyh Esseyyid Şemsüddin (Kaddesellahu sırrahu) Eşşeyh Esseyyid Şerefüddin (Kaddesellahu sırrahu) Eşşeyh Esseyyid Zeynüddin (Kaddesellahu sırrahu) Eşşeyh Esseyyid Veliyüddin (Kaddesellahu sırrahu) Eşşeyh Esseyyid Nuruddin (Kaddesellahu sırrahu) Eşşeyh Esseyyid Hüsamüddin (Kaddesellahu sırrahu) Eşşeyh Esseyyid Yahya (Kaddesellahu sırrahu) Eşşeyh Esseyyid Ebubekir (Kaddesellahu sırrahu) Eşşeyh Esseyyid Muhammed Derviş (Kaddesellahu sırrahu) Eşşeyh Esseyyid Zeynüddin (Kaddesellahu sırrahu) Eşşeyh Esseyyid Mustafa El Bağdati (Kaddesellahu sırrahu) Eşşeyh Esseyyid Süleyman El Bağdati (Kaddesellahu sırrahu) Eşşeyh Esseyyid Aliyyul Bağdati (Kaddesellahu sırrahu) Eşşeyh Esseyyid Eyyüb Urfevi (Kaddesellahu sırrahu) Eşşeyh Esseyyid Dede Osman Avni Baba Urfevi (Kaddesellahu sırrahu) Bu silsilede yer alan Esseyyid Eyyüb Urfevi (ks) Hazretleri kimdir? Dede Osman Avni Baba’nın ((ks) bulunduğu Mevlid-i Halil Dergahında , “Eyyüb” adını taşıyan iki kabir daha bulunmaktadır. Bunlardan birisi , Osman Avni Baba’nın dedesi olan Eyyüb (ks), diğeri de , Dede Efendinin kardeşi olan Eyyüb’dur. Silsle-i şerifte geçen Eyyüb Urfevi acaba bunlarda hangisidir ? 1-Bu ,Bekir’in oglu, fakirin hizmetçisi merhum ve mağfur Derviş Eyyub el Kadiri’nin(ks) kabridir.Allah(cc) ,kabrini nurlandırsın.1195 yılı şerefli Zilhicce Ayında Allah’ın(cc) rahmetine kavustu. Burada adı geçen Derviş Eyyüb El Kadiri , Osman Avni Baba’nınn (ks ) dedesidir. Hicri 1195, Miladi 1780/1781 yıllarında vefat etmiştir. Dede Efendinin Vefat tarihi ise 1883 dür. Arada 100 yıllık bir zaman dilimi vardır. Bu durumda Osman Avni Babanın kendi dedesini görüp ondan hilafet alması muhal gözükmektedir.
  • 12. 12 2-Bu, Dervis Ebdal Muhammed’in(ks) oğlu Derviş Seyyid Eyyüb Efendi’nin(ks) kabridir. Allahü Teala ikisine de rahmet eylesin. sene 1229 Burada adı geçen Derviş Seyyid Eyyüb Efendi ,Osman Avni Baba’nın (ks) kardeşidir. Hicri 1229 , Miladi 1813/1814 yıllarında vefat etmiştir. Dede Efendi ile ilgili arşiv belgesinde , O’nun (ks) 70 yıl Mevlid-i Halil Dergahında irşad faaliyetinde bulunduğu belirtilmektedir. Dede Efendinin Vefat tarihi 1883 olduğuna göre 70 yıl geriye gittiğimiz zaman Derviş Seyyid Eyyüb Efendi’nin vefat tarihine ulaşılır ki, Eyyüb Efendi’nin vefatından sonra , irşad görevini Dede Efendinin üstlendiği anlaşılmaktadır. O Halde Silsile-i Şerifte adı geçen Eyyüb Urfevi’nin (ks) Dede Efendinin kardeşi olma ihtimali akla daha muvafık gelmektedir ki Şilsile-i Şerifte bir üst sırada bulunan Alliyyul Bağdadi Hazretleri de Eyyüb Urfevinin çağdaşıdır. Tarikat-ı Aliyye-i Kadiriyye’yi ondan ahz etmiştir. Aliyyül Kadiri (ks); Bu silsilede , Eyyub Urfevi 'nin (ks) mürşidi olduğu anlaşılan , Aliyyül Kadiri (ks) , silsilede adı geçen diğer cedleri gibi, Bağdat’ta Nakibul Eşraf ve Kadiriyye vakfı mütevellisi idi.1289 da vefat etmiştir.Kabir taşında, “Hz.Resululllah (as) efendimize daima bağlı kalmış,ahiret gününün korkusu ile Cenab-ı Hakkı fasılasız düşünmekle geçen ömrünü daima büyük ceddi Gavsül Azam’ın(ks) eserlerini payidar kılmaya harcamıştır.Süleymanül Kadirinin oğlu Aliyyül Kadiri burada medfundur “ yazılıdır. Aliyyül Kadiri’nin(ks) neseb-i alileri şu şekilde belirtilmektedir. “Eşşeyh Esseyyid Abdülkadir Geylani’nin(ks) oğlu, Seyyid Abdülaziz (ks) neslinden, Seyyid Zeynüddin-i Kebir (ks) oğlu Seyyid Veliyüddin Kadiri (ks) oğlu Seyyid Nuruddin Kadiri (ks) oğlu Seyyid Hüsamüddin Kadiri (ks) oğlu Seyyid Muhammed Derviş (ks) oğlu Seyyid Zeynüddin Kadiri (ks) oğlu Seyyid Mustafa Kadiri (ks) oğlu Seyyid Süleyman Kadiri (ks) oğlu Seyyid Aliyyül Kadiri (ks) ..”
  • 13. 13 Dede Efendi’nin ((ks) adları tesbit edilebilen halifeleri: Dede Efendi’nin ((ks) adları tesbit edilebilen üç halifesi vardır. Bunlar , Urfa’lı Halil Hafız (ks), Antep’li Mustafa (ks) ve Kövenk’li Hacı Ömer Hüdayi’dir (ks). Urfalı Halil Hafız (ks); 1832 de doğmuştur. Babasının adı Müslim ,annesinin adı Ümmühan’dır.1907 yılında vefat etmiştir.7 Şubat 1880 tarihinde Dede Efendindin vefatından üç yıl önce Mevlid-i Halil Camiine imam tayin edilmiştir. İmam tayin oluşu ile ilgili berat şöyledir. “Yüce Vakıflar Nezaretine bağlı vakıflardan Urfa’da bulunan Mevlid-i Halilürrahman Cami-i Şerifi ve Vakfından olmak üzere günlük 5 akçe vazife ile imamlık vazifesini yürüten Seyyid Abdullah’ın ve daha sonra da oğlu Abdurrahman’ın dahi çocukları olmadığı halde vefat etmeleri sebebi ile halen bu hizmeti eda eden , salihlerin özü, Hafız Halil’in kusursuz hizmet etmek şartı ile 1397 senesi Sefer Ayı yirmi üçüncü günü bu berat verilmiştir.” Hafız Halil’in (ks), Dede Efendi’den (ks) sonra,dergahta resmi irşad yetkisi isteyen ve Dede Osman Avni(ks) hakkında önemli bilgiler ihtiva eden dilekçesi şöyledir. “Hakir duacınızın yüce kapıya arzı şudur ki,Vakıflar nezaretine bağlı , Halep Vilayeti dahilindeki Urfa Şehrinde, Halilürrahman Gölü civarında bulunan , Mevlid-i Halil Aleyhisselam Tekkesi vakfından olmak üzre senelik 1500 kuruş vazife ile beratsız olarak , eskiden beri uygulandığı şekilde, mürşidlik vazifesini yerine getiren, Yüce Kadiri Yolu Halifelerinden , ibadet ve takvada yücelen büyüklerin meşhurlarından , yetmiş seneden beri zühd ve takva yolunda varlığını fena kılmış, Dede Eyyüb Efendi Oğlu Ebdal Muhammed Efendi Oğlu Mevlana Dede Osman Efendi Hazretleri (Allah onların sırlarını mukaddes kılsın) bundan önce çocuğu olmadığı halde vefat etmiş, varlığına ihtiyaç duyulan hizmeti sahipsiz kalmıştır.Bu sebepten işbu dilekçeyi gönderen , Kazancı Mahallesi sakinlerinden olup, Dede Osman Avni Baba Hazretlerinden terbiyesini ikmal ve maarifi tahsil ederek izin ve icazet alıp Yüce Kadiri Yolunda Halife ve Dede Osman Avni Baba’nın vefatından beri bu hizmeti yürütmekte olan Müslim Efendi Oğlu Hafız Halil Efendi duacınızın ,yukarıda geçen Urfa Şer’i Mahkemesinden halen vakıflar müdürü İsmail Efendi oğlu Mustafa Ragıb Efendi hazır bulunduğu halde toplanan yüce şeri mecliste , ulema ve meşayıh tarafından kendisine verilen şahadetname beyan olunmuştur.Bunun üzerine mürşidlik vazifesini hakkıyla ifaya muktedir ve buna hakkı ve liyakatı apaçık belli olduğunu hepsi ihtiyar etmiş, imtihanla da bu husus , mahkemede sabit olmuştur.Adı geçen mahallenin elli birinci hanesinde bir numara ile kayıtlı , yazım tarihinde elli bir yaşında olduğu elinde bulunan evraktan anlaşılan ve bugün askerlik yaşını geçmiş olduğu
  • 14. 14 dahi, beşinci kolordu, redif sınıfı, otuz altıncı fırka yetmiş ikinci sancağına mensub yüz kırk üçüncü alayın birinci Urfa taburunun zabıtları tarafından tanzim edilen resmi evraktan da açıkça anlaşılmaktadır. Bu nedenle adı geçen Halil Hafız Efendi duacınıza kararlaştırılmış şartları tatbik ederek teveccüh etmeniz ve şerefli yüce beratınızı sadaka ve emir buyurulmak ricası ile bu dilekçe yüce huzurlanıza arzedilmiştir.Emir ve ferman Hazreti emir sahibinindir Bu dilekçe 1303 senesi Cemaziyelahir Ayı yedinci günü yazıldı.” Bu Dilekçeye verilen cevapta, “Salihlerin özü Hafız Halil için mahkemede verilen ilam ve Şeyhulislam tarafından kılınan işaret üzerine yüce vakıflar nezaretinden özetle ifade edildiği şekil ve gereğince fermanım olarak, 1313 senesi Cemaziyelevvel ayının ondördüncü günü işbu şanı yüce beratımı verdim ve buyurdum ki; adı geçen Halil Hafız Efendi mürşidlik vazifesini resmi olarak kusursuz hizmet etmek şartı ile icra ede..1313 senesi Cemaziyelahir Ayının onbeşinci günü yazıldı. “ (Ek_4) Halilü’r-rahmân Zâviyesi Vakfı: Urfadaki en eski tarihli vakftır. Dede Efendi , Babası Ebdal Muhammed , Ceddi Eyyüb Urfevi , Kardeşleri Sofi Muhammed ve Eyyüb Urfevi bu zaviyede ömürlerini geçirerek insanları irşad etmişler, zaviyenin meşihat, tevliyyet ve imamet görevlerini yürütmüşlerdir. Zaviye, Şehir, kasaba ve köylerde veya yollar üzerinde kurulan ve muayyen bir tasavvuf ekolüne bağlı olan kamil insanların ve talebelerinin yaşadığı ve oradan geçen yolcuların karşılıksız misafir edildikleri mekanlardır. Urfa halkı arasında Dergâh olarak anılan adı geçen zâviye, XVI. yüzyıl Osmanlı resmi kayıtlarında “Halilu’r-Rahman Zâviyesi” olarak geçmektedir. Hz. İbrâhim adına Urfa’da tesis edilmiş bu zâviye,dinî, kültürel ve sosyal bir hizmeti gaye edinmiştir. Halilü’r-rahmân Zâviyesi Vakfında görev yapan Kamil Mürşidler ve diğer görevlilerin maaşları ve zaviyede kalanların yiyecek giderleri için gelir kaynakları tesis edilmiştir. Zaviyenin gelir kaynakları arasında iki köyün mahsulü, on bağın geliri, iki çiftlik, birçok tarla ve bir hamam bulunmakatadır. Vakfa ait bir bahçe, dört ev ve iki dükkânın geliri ulema ve fukaraya tahsis edilmiştir. Urfa’da ikâmet eden Hindistanlı âlimler ve fakirler için Halilu’r-Rahman vakfından günlük olarak yiyecek sağlanmıştır. Dede Osman Avni Baba (ks) , (Osman b. Ebdal Muhammed ) , Mevlid-i Halil Aleyhisselam Zâviyesi Vakfı’ndan verilen maaş ile , bu zaviyenin meşihat , tevliyet ve imamet işlerine bakmış, 1883 yılında vefatından sonra yerine Evkâf Nezareti tarafından 1313 (1895) senesine ait bir berât ile , takva sahibi olarak bilinen Dede Efendi'nin Halifelerinden Hafız Halil b. Müslim atanmıştır
  • 15. 15 Antep’li Mustafa Baba (ks); 1921 yılında , Hafız Halil Efendi’den(ks) ondört yıl sonra vefat etmiş aynı kabre defn olunmuştur.Bu zat vasıtası ile Dede Osman Avni’nin (ks) yolu Antep’te intişar etmiştir. Hacı Ömer Hüdayi Baba (ks); Anadolu'da Dede Osman Avni Baba'nın Yolunu intişar ettiren Kibar-ı Evliyaullhtandır. Elazığ'ın Kövenk Köyünde medfundur. O'nun (ks) Elyazması Divan'ı günümüze kadar ulaşmıştır. Bu Divan, tasavvufi hakikatleri içeren ilahi aşk ile dolu manzumeleri ihtiva etmektedir ve divanın önemli bir kısmında tasavvuf yoluna girenler için nasihatler içeren manzumeler yer almaktadır. Dede Osman Avni Baba'nın (ks) silsilesinin de yazma olarak yer aldığı bu eser bizim için çok önemli tasavvufi bir kaynaktır. Hacı Ömer Hüdayi Baba’nın (ks) , Dede Osman Avni Baba’dan (ks), Tarikat-ı Aliyye-i Kadiriyye Hırkasını Giymesi İle ilgili Tasavvufi Belge : Hacı Ömer Hüdayi Baba (ks) , seyahat ettiği zamanlarda Hac etmiş ise de , Arapkirli Ömer Ruhani Baba’nın (ks) O’na(ks) , Halifelik vermesinden sonra, yetiştirdiği birkaç arkadaşı ile tekrar hacca gidip, hactan dönerken , Sadat-ı Kiram’dan ve Mürşid-i Izam’dan, Üstazül Küll fil Küll olan , Kutb-i Zaman fi Daire-i İmkan , Şeyhuşşuyuh Mevlana ve melceina Esseyyid Eşşeyh Dede Osman Ruhavi Hazretleri ile görüşmüş ve nezd-i devletlerinde (Dede Osman Avni Baba’nın yanında ) birkaç gün ikamet etmiş ve o esnada Kutb-u Müşarunileyh (Dede Osman Avni Baba) tarafından bir iki teveccüh etmekle varid olan manevi emr üzerine , Cenab-ı Şeyhe (Hacı Ömer Hüdayi Baba’ya (ks)) , Tarikat-ı Kadiriyye’den Hilafet verilip, adı geçen kutb (Dede Osman Avni Baba (ks) ) hırkasını , Cenab-ı Şeyh’e (Hacı Ömer Hüdayi Baba’ya (ks) ) giydirip, Kadiri Tarikatını yürütmek suretiyle irşada memur edip, Harput’ a göndermiş olduğundan usul-i evrad (okunan virdlerin şekli ) değişmeksizin , salikler (Hak Yolunun Yolcuları ) , (Hacı Ömer Hüdayi Baba’nın Dergahı’na ) devam etmiş, ve iki denizin füyuzatı ( Hem Arapkirli Ömer Ruhani Baba’dan gelen Feyz-i İlahi ve hem de Dede Osman Avni Baba’dan gelen Feyz-i İlahi birleşip ) bir mecradan akarak, Hak aşıklarını , evc-i kemala (kemal mertebesinin zirvesine ) ulaştırmıştır.
  • 16. 16 Dede Efendi’nin (ks Mevlid-i Halil Zaviyesine Vakfettiği Kitaplar Yazma Kelam-ı Kadim_4 Adet Basma Kelam-ı Kadim_4 Adet Tefsir-i Mevakıb_1 Cilt Basma Ahmediyye_1 Cilt Türki Aşıkpaşa Kitabı _1 Cilt Müzekkinnüfus_1 Cilt Behcetül Esrar-ı Abdülkadir_2 Cilt Yazma Menakıb-ı Evliya_1 Kıt’a Muhammediyye_1 Cilt Zübdetül Asar_2 Cilt Akaide Dair Ehadis_1 Cilt Natıkul Gayb_1 Cilt Türkçe Muhammediyye_1 Cilt Tefsir-i Tıbyan_2 Cilt Risale-i Zikrullah_1 Cilt Mantuk-i Lugat Tercümesi_1 Cilt Risale Mecmuası_1 Cilt Şeyh-i Hidaye_1 Cilt Müzekkinnüfus-i Eşref_1 Cilt Ravzatül Ahbab_3 Cilt Basma Siyer-i Kebir Tercümesi_1 Cilt Avdet-i İslamiyye_1 Cilt Menakıb-ı Evliya_1 Cilt Menakıb-ı Sulatanül Arifiyn_1 Cilt Evrad-ı Fethiyye Şerhi_1 Cilt Behcet-i Abdülkadir Geylani_1 Cilt Mürşidül İbad_1 Cilt Ceybul Ebrar_1 Cilt Tercüme-i Nefahat_1 Cilt Menakıb-ı Celaleddin Rumi_1 Cilt Tezkire-i Hazret-i Baba Süleyman__1 Cilt Risale fi…şerife..__1 Cilt Şerhu Kenzül Menakıb_1 Kıt’aYazma İmadül İslam_1 Cilt Menakıb-ı Hulefa-i Raşidiyn_1 Cilt Kara Davud Delail-i Şerif Şerhi_1 Cilt Tenbihul Ğafilin_1 Cilt (Ek_5)
  • 17. 17 Bu kitaplardan birkacı , Dede Efendi'nin (ks) ,Mevlid-i Halil (as) dergahındaki hücresinde sergilenmektedir. Garibname (Türki Aşıkpaşa Kitabı _1 Cilt ) adlı eser bunlardan biridir. Aşıkpaşa’nın ‘Garibname’ adlı eseri bu hücrede ziyarete açıktır. Garibname’nin giriş kısmına yazılan , elyazısı vakfiyede şu ifadeler yer almaktadır. “Aşıkpaşa ismindeki bu kitabı Ceddülenbiya Makamının hizmetçisi , Şeyh Dede Osman Er-Ruhavi (ks) Cenab-ı Hakkın rızası için Mevlid-i Halil Medresesine vakfetmiştir. Okumak isteyen bundan men edilmemelidir. Ve buradan dışarı ancak kuvvetli bir rehin ve kefil karşılığında çıkarılabilir ” Bazı Mutasavvıf Şairler , Dede Efendi (( (ks) hakkında tasavvufi şiirler kaleme almışlardır. 1845 de Urfa’da doğan ve 1915 yılında vefat eden Şair Şeyh Halid , bir murabbasında, “Genci gamda kaldı bu Halid yine zar u hazin Yetmedi maksuda hayfa kim eder ah u enin Dede gelmiş yüz sürüp dergaha bu kemter kemin Kıl mürüvvet el gıyas ey bahrı eltaf-ı kerem” Diğer bir Mutasavvıf Şair Urfa’lı Bikeszade Hulusi de şu mısraları dile getirmiştir. “Kutb-i alemdir demadem Seyidi Osman Dede Nur-i azamdır demadem Seyyidi Osman Dede Zahir u batın yanında bir kuneydil içredir Ana alemdir demadem Seyyidi Osman Dede Nefsini alemde ahkar gördü öyle zat iken Seyr-i ekremdir demadem Seyyidi Osman Dede Hem keramet hem velayet hırka-yı puşundadır Derde merhemdir demadem Seyyidi Osman Dede Kıl kanaat ey Hulusi sana şefidir o zat Kutb-i alemdir demadem Seyyidi Osman Dede”
  • 24. 24
  • 25. 25 Ek-7 Dede Efendi’nin (ks) Kabr-i Şerifi Üzerindeki Kitabe “Dergah-ı Gavsül Azam, Sultan-ı Küllil Evliya, Hazret-i Abdülkadir Geylani (Yüce Sırrı Mukaddes Olsun) “
  • 27. 27 Kaynaklar: Ceride-i Tasavvuf, 1329 Rebiulahir-13, sayı-4, İstanbul Ziyaeddin Abdurrahman Halis Kerküki'nin (ks) Türkçe Şiirleri,_ömer necati Urfa Şeriyye Sicilleri . Arşiv Numarası - 227 Vakıflar Dergisi Haziran 2012 sayı.37 Divan-ı Hüdayi, A,S, İstanbul, 2007