15. ÇİFT LÜMENLİ ENDOBRONŞİYAL TÜP
İLK KEZ METAL BİR BRONKOSKOP OLARAK ORTAYA KONULDU
ESAS AMAÇ BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR VE PREOPERATİF AKCİĞER KAPASİTESİ İLE İLGİLİ
SPİROMETRİK TESTLER YAPABİLMEKTİ
UZUN YILLAR TORAKS CERRAHİSİNDE DE KULLANILDI
J Thorac Surg 1939;8:674-684
Ann Otol Rhinol Laryngol 1967;76(3):719
16. GÜNÜMÜZDEKİ ÇİFT LÜMENLİ TÜPÜN KEŞFİ
İLK HAZIRLANIŞI BİLİMSEL ÇALIŞMALAR İÇİN
SOL ÇİFT LÜMENLİ ÇİFT KAFLI KOLAY YERLEŞTİRİLMESİ İÇİN KARİNADA ÇENGEL VAR
J Thorac Surg 1949;18:742-746
J Thorac Surg 1950;20:151-157
.
17. SAĞ VE SOL ÇİFT LÜMENLİ ENDOBRONŞİYAL TÜP
SAĞ KAF SAĞ ÜST LOB GİRİŞİNİ KAPATMAYACAK ŞEKİLDE ÖZEL OLARAK ŞEKİLLENDİRİLMİŞ
Br J Anaesth 1959;31:274-275
18. SAĞ ÇİFT LÜMENLİ TÜP ENDOBRONŞİYAL TÜP
KARİNAL ÇENGELİ MEVCUT
Br J Anaesth 1960;32:232-234
19. SAĞ SOL ÇİFT LÜMENLİ ENDOBRONŞİYAL TÜP
GÜNÜMÜZDE EN SIK KULLANILAN ENDOBRONŞİYAL TÜP MODELİ
Br J Anaesth 1962;34:576-579
20. POLİVİNİL KLORİD YAPIDA İLK ÇİFT LÜMENLİ TÜP
TEK KULLANIMLIK
ÇENGELLİ VE ÇENGEL İÇERMEYEN MODELLERİ VAR
SAĞ-SOL ÇİFT LÜMENLİ TÜP
Ann Thorac Surg 1983;36:78-84
21. TEK AKCİĞER VENTİLASYONU
AKCİĞER İZOLASYON
ENDOBRONŞİYAL ENTÜBASYON
TEK LÜMENLİ ENDOBRONŞİYAL
ENTÜBASYON
ÇİFT LÜMENLİ ENDOBRONŞİYAL
ENTÜBASYON
ENDOBRONŞİYAL BLOKER
22. ENDOBRONŞİYAL TEK LÜMEN İÇERİRLER
DİĞER AKCİĞER VENTİLE EDİLEMEZ
TEK (BRONŞİYAL )YA DA İKİ KAF (TRAKEAL VE BRONŞİYAL) İÇERİRLER
AVANTAJ DEZAVANTAJ
KOLAY UYGULANABİLİR
(KÖR TEKNİK, FİBER OPTİK LARİNGOSKOP İLE,
KILAVUZ BUJİLERLE)
HİPOVENTİLASYON
SOL VE SAĞ ANA BRONŞ
UYGUNSUZ YERLEŞEBİLİR
VENTİLE OLMAYAN AKCİĞER
İÇİN ASPİRASYON MÜMKÜN
DEĞİLDİR
ACİL DURUMLARDA AKCİĞER KORUMA İÇİN
PRATİK
(MASİF HEMOPTİZİ, PNÖMOTORAKS GİBİ)
VENTİLE OLMAYAN AKCİĞER
OKSİJENE EDİLEMEZ
AKCİĞER KOLLAPSI
23. TEK LÜMENLİ ENDOBRONŞİYAL TÜP vs ENDOTRAKEAL TÜP
TÜP BOYU ENDOTRAKEAL TÜPTEN DAHA UZUN
TÜP DIŞ ÇAP ENDOTRAKEAL TÜPTEN KÜÇÜK
TÜP KAFI ENDOTRAKEAL TÜPTEN KÜÇÜK
BRONŞ GÜVENLİK MESAFESİ
ENDOBRONŞİYAL TÜP>ENDOTRAKEAL TÜP
ÖZELLİKLİ ENDİKASYONLARI
PEDİYATRİK HASTLAR ACİL DURUMLAR ZOR HAVAYOLU
29. SILBRONCHO™
SOL ÇİFT LÜMENLİ TÜP
SİLİKON YAPIDA
ENDOBRONŞİAL UÇ SPİRAL
İSKELETLE KORUNUYOR
ÇOK KIVRAK
ÜÇÜK BRONŞİAL KAF
KISA ENDOBRONŞİAL UÇ
ARTMIŞ GÜVENLİ MESAFE
SAĞ VE SOL MEVCUT
Fuji Systems in Tokyo, Japan
J CardiothoracVasc Anesth 2006;20:129–31
Anesthesiology 2008;109:565–8
30. CLINY®
SAĞ ÇİFT LÜMENLİ TÜP
UZUN OBLİK KAF
ÜST LOB İÇİN ENDOBRONŞİAL LÜMENDE İKİ
VENTİLASYON DELİĞİ/ SLOT
BRONŞİAL KAFIN PROKSİMAL TARAFI TRAKEAL
DELİĞİN TAMAMEN ZIT BÖLGESİNDE
Create Medic Co., Ltd, Yokohama, Japan
J CardiothoracVasc Anesth 2006;20:129–31
Anesthesiology 2008;109:565–8
31. VIVASIGHT-DL
(ETViewLtd,Misgav, İsrail)
TEK KULLANIMLIK-ERİŞKİN
VİDEO-KAPASİTELİ
ÇİFT LÜMENLİ ENDOBRONŞİAL TÜPLER(VIVASIGHT-DL)/SAĞ VE SOL ÇLT
TRAKEA VE BRONŞİYAL KAF ARASINA IŞIK KAYNAĞI VE KAMERA YERLEŞTİRİLMİŞTİR
GÖRÜNTÜ MONİTÖR ÜZERİNDE SÜREKLİ İZLENİR
AVANTAJ
UYGULAMA KOLAYLIĞI
İLK YERLEŞTİRMEDE KOLAYLIK
POZİSYONU KORUMA
SÜREKLİ HAVAYOLUNU KONTROLDE TUTMA
DEZAVANTAJ
SEKRESYONLARIN ASPİRASYONU
TÜPÜN ISINMASI
MUKOZA YARALANMALARI
Anaesthesia2013;68:74–8
Can JAnaesth2004;51:455–64
Anesth.2017(17)30494-9
33. Fr ölçüsü
Dış Çap
(mm)
Bronşiyal
iç çap (mm)
Trakea
iç çap (mm)
Fiberoptik ölçüsü
dış çap (mm)
26 8.7 3.5 3.5 2.2
28 9.3 3.2 3.1 2.2
32 10.7 3.4 3.5 2.2
35 11.7 4.3 4.5 3.5 veya4.2
37 12.3 4.5 4.7 3.5 veya4.2
39 13.0 4.9 4.9 3.5 veya4.2
41 13.7 5.4 5.4 3.5 veya4.2
P. Slinger (ed.), Principles and Practice of Anesthesia for Thoracic
Surgery, 227 Springer Science+Business Media, LLC 2011
34. ÇİFT LÜMENLİ ENDOBRONŞİYAL TÜPÜN YERLEŞTİRİLMESİ
ENDOBRONŞİYAL TÜP ÇAPININ BELİRLENMESİ
ENDOBRONŞİYAL TÜP YERLEŞTİRİLMESİ
SAĞ SOL
KÖR YÖNTEM İLE FİBER OPTİK BRONKOSKOPİ İLE
ENDOBRONŞİYAL TÜP LOKALİZASYONU KONTROLÜ
OSKÜLTASYON FİBEROPTİK BRONKOSKOPİ HAVA KAÇAĞI
J Clin Anesth 1998;10:557–60
J Cardiothorac Vasc Anesth 2003, 17:1289
Anesthesiology 1987;67:729–38
35. UYGUN ÇİFT LÜMENLİ TÜP ÖLÇÜSÜ=SOL ÇİFT LÜMENLİ TÜP ÖLÇÜSÜ!
SOL ANA BRONŞ ÇAPI İLE BELİRLENİR!
KADIN İÇİN YAŞ VE BOY İLE SOL ANA BRONŞ ÇAPI ARASINDA BİR KORELASYON YOKTUR!
ERKEK İÇİN YAŞ VE BOY İLE SOL ANA BRONŞ ÇAPI ARASINDA BİR KORELASYON VARDIR…
SOL BRONŞ ÇAPI Çap (mm)=0.032 x Yaş (yıl) + 0.072 x Boy (cm) – 2.043
SOL BRONŞ ÇAPI (mm)= 0.45 x Trakea çapı (mm) + 3.3
J Cardiothorac Vasc Anesth. 1995 Apr;9(2):119-21
J Clin Anesth. 2005 Jun;17(4):267-70
İDEAL TÜP ÇAPI=SOL ANA BRONŞ ÇAPINDAN DAN 1-2 mm KÜÇÜK TÜP
Kadın
37-39 Fr
≤160 cm 35-Fr
> 160 cm 37-Fr
Erkek
39-41 Fr
≤170 cm 39-Fr
> 170 cm 41-Fr
Çok küçük ölçüde kişiler
Küçük ölçüde kişiler
Orta ölçüde kişiler
Büyük öiçüde kişiler
28 Fr
35 Fr
37 Fr
39-41 F
Anesth Analg 1998;87:158–60
Anesth Analg 2008;106:379–83
36. UYGUN ÇİFT LÜMENLİ TÜP ÖLÇÜSÜ=SOL ÇİFT LÜMENLİ TÜP ÖLÇÜSÜ!
İDEAL TÜP=KLAVİKULA DÜZEYİNDE TRAKEA ÇAPI İLE HESAPLANABİLİR!
SOL ENDOBRONŞİAL TÜP SEÇİMİ İÇİN KILAVUZ
ÖLÇÜLEN
TRAKEA
ÇAPI
(mm)
TAHMİN
EDİLEN
SOL ANA
BRONŞ
ÇAPI (mm)
ÇİFT
LÜMENLİ
TÜP ÖLÇÜSÜ
(Fr)
TÜP DIŞ ÇAPI (mm)
ANA
GÖVDE
SOL
LÜMEN
≥18 ≥12.2 41 14-15 10.6
≥16 ≥10.9 39 13-14 10.1
≥15 ≥10.2 37 13-14 10.0
≥14 ≥9.5 35 12-13 9.5
Anesth Analg 1996;82:861–4
37. UYGUN TÜP SEÇİMİ=SOL ÇİFT LÜMENLİ TÜP ÖLÇÜSÜ
ENDOBRONŞİYAL TÜP BOYU MESAFESİ KADIN VE ERKEKTE FARKLILIK GÖSTERMEZ
ORTALAMA 170 cm BOY İÇİN 29 cm’dir
HER 10 cm BOY FARKI İÇİN 1 cm EKLENİR (29±1-2 cm)
TÜP MESAFESİ=0.75 X (KLAVİKULA-KARİNA MESAFESİ-cm)10 + 0.112 x BOY(cm)+ 6
Anesth Analg 1991;73:570–2
38. ÇİFT LÜMENLİ ENDOBRONŞİYAL TÜPÜN YERLEŞTİRİLMESİ
KÖR YÖNTEMLE YERLEŞTİRME
DİREKT LARİNGOSKOPİ /MACHINTOSH BLADE
ENDOBRONŞİYAL TÜPÜN MAVİ UÇ/DİSTAL AÇI/
BRONŞİAL UÇ ÖNE GELECEK ŞEKİLDE TÜP AĞİZ
İÇERİSİNE YERLEŞTİRİLİR VE VOKAL KORDLAR
GEÇİLİR
VOKAL KORDLAR GEÇİLİNCE YOL
GÖSTERİCİ/STİLE ÇIKARILMAZ HAFİF ÇEKİLİR
BRONŞİYAL KAF VOKAL KORDLARI GEÇİNCE
ENDOBRONŞİYAL TÜP HANGİ TARAFA
YERLEŞTİRİLECEKSE MAVİ UÇ O TARAFA DOĞRU
90° ÇEVRİLİR
GEREKİRSE BAŞ VE BOYUN TERS TARAFA
ÇEVRİLEREK BRONŞ AÇISINA YARDIMCI OLUNUR
ENDOBRONŞİYAL TÜP DİRENÇ OLUŞUNCAYA
KADAR BRONŞ İÇİNDE İLERLETİLİR
BU MESAFE ORTALAMA 170 CM BOY İÇİN 29
CM’İR
HER 10 CM İÇİN 1 CM EKLENİR (29±2 1-2 CM)
39. ÇİFT LÜMENLİ ENDOBRONŞİYAL TÜPÜN YERLEŞTİRİLMESİ
FİBEROPTİK BRONKOSKOPİ İLE YERLEŞTİRME
BRONKOSKOP ÇAP ÖLÇÜSÜ KONTROL EDİLİR ( ≤3.3
MM)
BRONKOSKOPUN IŞIK KAYNAĞI VE VİDEO BAĞLANTISI
KONTROL EDİLİR
BRONKOSKOPUN ODAKLANMA ÖZELLİĞİ KONTROL
EDİLİR
ÇİFT LÜMENLİ TÜP ÖLÇÜSÜ VE KAFLAR KONTROL EDİLİR
BRONKOSKOP VE TÜP İÇİNE KAYGANLAŞTIRICI
SÜRÜLÜR
BRONKOSKOP MAVİ UÇLU BRONŞİYAL TARAFA TAKILIR
AYRICA STİLE KULLANILMAZ!
MACHİNTOSH LARİNGOSKOP İLE KÖR TEKNİKTE
OLDUĞU GİBİ
ENDOBRONŞİAL TÜP VE BRONKOSKOP AĞIZ İÇİNE
YERLEŞTİRİLİR
KORD VOKALLER GEÇİLİNCE ÇİFT LÜMENLİ TÜP
DURDURULUR VE TRAKEAL KAF ŞİŞİRİLİR
FİBEROPTİK BRONKOSKOP TÜP İÇİNE İLERLETİLEREK
ANA BRONŞ BULUNUR
BRONKOSKOP BRONŞA YERLEŞTİRİLİR
ENDOBRONŞİYAL TÜPÜN TRAKEA KAFI İNDİRİLİR
BRONKOSKOP ÜZERİNDEN TÜP KAYDIRILIR VE ANA
BRONŞA YERLEŞTİRİLİR
TRAKEAL VE BRONŞİYAL KAFLAR ŞİŞİRİLİR
FİBEROPTİK SİSTEM TEKRAR İLERLETİLEREK TÜPÜN YERİ
40.
41. SAĞ ENDOBRONŞİYAL ENTÜBASYON TEKNİK ZORLUKLARI NEDENİYLE
TERCİH EDİLEN BİR UYGULAMA DEĞİLDİR!
SAĞ ANA BRONŞUN GÜVENLİK MESAFESİ KISADIR
SAĞ ÜST LOB
VENTİLASYONUNDA BAŞARISIZLIK
%11 BAŞARISIZ YERLEŞTİRME
%89 YERLEŞTİRME SONRASI MALPOZİSYON
Anesthesiology. 1987;67:729–38
J CardiothoracVasc Anesth. 2002;16:246–8
TRAKEA 11-14 CM (CİNSİYET VE BOY)
KRİKOİD KARTİLAJ
BİFURKASYON
6. SERVİKAL VERTEBRA
5.TORAKAL VERTEBRA
SAĞ ANA BRONŞ GENİŞ
2.5 CM
6-8 KARTİLAJ
BRONŞ AÇISI 25°
SAĞ ÜST LOB KARİNADAN 2CM UZAKTA(1-4 CM)
İÇERİSİNDE:
İNTERMEDİYER ÜST LOB BRONKUSLARI
ANTERİOR/SAAT 9 HİZASINDA
APİKAL/SAAT 12 HİZASINDA
POSTERİOR/SAAT 3 HİZASINDA
İNTERMEDİYER
BRONKUS
ANA BRONKUS DEVAMINDA
ÜST LOB GİRİŞİ 2.5 CM ALTI
SAĞ ORTA LOB ALT LOB KARİNADAN YAKLAŞIK 4 .5 CM UZAKTA
SOL ANA BRONKUS ANA BRONŞ AÇISI 45°
9-12 KARTİLAJ
UZANTISI İLK ÜST LOB
UZANTI UCUNDA ALT LOB
42. SAĞ ÇİFT LÜMENLİ ENDOBRONŞİAL TÜP YERLEŞTİRME
ENDİKASYONLARI
SOL ENDOBRONŞİYAL ENTÜBASYON İÇİN TÜM KONTRENDİKASYONLAR
SOL ANA BRONŞTA EKSTERNAL VEYA İNTRABRONŞİYAL BASI
SOL ANA BRONŞTA İNEN TORASİK AORTA ANEVRİZMASINA BAĞLI BASI
SOL AKCİĞER TRANSPLANTASYONU
SOL TARAF “SLEEVE” REZEKSİYONLARI
SOL PNÖMONEKTOMİ
43. FiBEROPTİK BRONKOSKOP SAĞ ÇLT TEKNiK
KARİNAYI DİKKATLE YAKALAMA
HEMEN SAĞ ANA BRONŞUN BAŞINDA
ENDOBRONŞİYAL TÜPÜN YAN DELİĞİNİ
ENDOBRONŞİYAL KAF KORD VOKALLERİ
GEÇİNCE TÜPÜ 90°
SAAT YÖNÜNDE/ SAĞA ÇEVİRİNİZ
SAĞ ANA BRONŞU GÖRÜNÜZ
SAĞ ÜST LOB GİRİŞİNİ GÖRÜNÜZ
ÜST LOB GİRİŞİNE YERLEŞTİRİNİZ
İLERDE ORTA LOB GİRİŞİNİ AÇIKÇA
GÖREREK YERİNDEN EMİN OLUNUZ
53. UNIVENT ENDOBRONŞİYAL BLOKER
ENDOBRONŞİYAL BLOKER VE BİRLEŞTİRİLDİĞİ ENDOTRAKEAL TÜPTEN OLUŞUR
ENDOBRONŞİYAL BLOKER:
ENDOTRAKEAL T NA ERİSİNDE YER ALIR
ME ÖZELLİĞİ TAŞIR
ERİŞKİN VE PEDİYATRİK HASTADA KULLANIR
AVANTAJLARI
TÜP DEĞİŞİMİ İÇİN DAHA PRATİKTİR
ZOR HAVAYOLU İÇİN ETKİNDİR
GEREKİRSE CPAP UYGULANMASINA İZİN VERİR
DEZAVANTAJI
ENDOTRAKEAL TÜPÜN DIŞ ÇAPI GENİŞTİR
POZİSYONUN KORUNMASI ZOR OLABİLİR
MALPOZİSYON(TRAKEA TIKANMASI, BRONŞ RÜPTÜRÜ)
Cardiothorac VascAnesth 1998;12:186–8
J Cardiothorac Vasc Anesth 1996;10:693–4
J Cardiothorac Vasc Anesth 1995;9:725–7
54. Can J Anaesth 1999;46:87-9H
GEORGE ARNDT TARAFINDAN İCAT EDİLİYOR
DİSTALDE NAYLON HALKA ŞEKLİNDE KILAVIZ EŞLİĞİNDE YERLEŞTİRİLİYOR
55. o
ARNDT ENDOBRONŞİAL BLOKER (NAYLON KILAVUZ UÇLU)
İLK İZOLE BRONŞİYAL BLOKERDİR
TEL KILAVUZLU BİR ENDOBRONŞİYAL BLOKERDİR
ERİŞKİN VE PEDİYATRİK HASTALARDA KULLANILABİLİR
PARALEL UYGULAMA ÇOK ZORDUR
KOAKSİYEL UYGULAMADA NAYLON HALKADAN GEÇİRİLEN FİBEROPTİK BRONKOSKOP İLE ENDOTRAKEAL
TÜPÜN İÇİNDE İLERLETİLİR
ANA BRONŞLARI KAPAR
SFERİK HALKA SOL ANA BRONŞ
ELİPTİK HALKA SAĞ ANA BRONŞ İÇİN UYGUNDUR
LİMİTASYONU:
TEL KILAVUZ ÇIKARSA TEKRAR KULLANILAMAZ. YERİ DEĞİŞTİRİLEMEZ
MALPOZİSYON RİSKİ FAZLADIR
56. Anesth Analg 2005;101:1877-9
EDMOND COHEN TARAFINDAN İCAT EDİLİYOR
ENDOBRONŞİYAL TÜPÜ YOK
DİSTAL UCU YÖNLENDİRMEK İÇİN ÖZEL BİR DÜZENEK MEVCUT
57. o
COHEN FLEXITIP ENDOBRONŞİYAL BLOKER
ERİŞKİN OLGULARDA KULLANILIR
DİSTAL UÇ TEK PLANDA 30⁰ HAREKET EDEBİLİR
BRONŞİY Ö
GÖSTERİR
LİMİTASYONU:
FİBEROPTİK BRONKOSKOP İLE BİRLİKTE UYGULAMADA GÜÇLÜK
58. EZ ENDOBRONŞİYAL BLOKER
ÖNDÜRÜ
DAHA AZ MALPOZİSYON GÖRÜLÜ
GEREKTİREN DURUMLARDA REPOZİSYON GEREK TİRMEDEN KULLANILABİLİR
DEZAVANTAJ
Anesth 2012;26:375-80
59. UNIBLOCKER
(Fuji Systems Corporation, Tokyo, Japonya)
POLİETİLEN ÖZELLİKTE KOLAY YERLEŞTİRİLMESİ İÇİN ALT UÇLARINA SABİT EĞİM VERİLMİŞ BRONŞYİAL
BLOKERLERDİR. BALONU ÇELİK ÇATI İLE ÖRÜLMÜŞTÜR
ERİŞKİN VE PEDİYATRİK HASTALARDA İÇİN KULLANILIR
5 VE 7 FR ÖLÇÜLERİNDEDİR
ZOR HAVAYOLU İÇİN KULLANIŞLIDIRLAR
UZAMIŞ MEKANİK VENTİLASYON İÇİN UYGUNDURLAR
STANDART ENDOTRAKEAL TÜP İLE KULLANILIR
ENDOTRAKEAL TÜP İÇERİSİNDEN FİBEROPTİK BRONKOSKOP İLE YERLEŞTİRİLİR
ANA LÜMENDEN CPAP UYGULANABİLİR VE SEGMENTAL BRONŞLARI BLOKE EDEBİLİRLER
ÇOCUK HASTALARDA KATLANARAK GERİ KAÇABİLİR
EJA 2014:52;277–278
60. COOPDECH
(Daiken Medical Corporation, Osaka, Japonya)
TEK LÜMENLİ ENDOBRONŞİYAL KATETERDİR
9 FR ÖLÇÜSÜNDEDİR
SPİN VE DİKDÖRTGEN İKİ ÇEŞİT BALONU VARDIR
BALONUN İNFLASYONU İÇİN OTOMATİK VE VAR MANUEL İKİ TİPİ VARDIR
MURPY GÖZ İLE VENTİLASYONA İZİN VERİR
ERİŞKİN HASTALARDA İÇİN KULLANILIR
ÖZELLİKLE ZOR HAVAYOLU İÇİN KULLANIŞLIDIRLAR
UZAMIŞ MEKANİK VENTİLASYON İÇİN UYGUNDURLAR
STANDART ENDOTRAKEAL TÜP İLE KULLANILIR
ENDOTRAKEAL TÜP İÇERİSİNDEN FİBEROPTİK BRONKOSKOP İLE YERLEŞTİRİLİR
ANA LÜMENDEN CPAP UYGULANABİLİR
ANA VE SEGMENTAL BRONŞLAR BLOKE EDEBİLİRLER
.J Clin Anesth (Japan) 27:1-4, 2003
G.Rev Bras Anestesiol. 2017
63. FOGARTY
KATETERİ
ARNDT
BLOKER
COHEN
BLOKER
FUJI UNIVENT
BLOKER
EZ BLOKER
ÖLÇÜ (FR) 6-8 5-7-9 9 4.5- 9 7
UZUNLUK (CM) 80 65 ve 78 65 - -
BALON ŞEKLİ Sferik/Küre Küre ve eliptik Küre Küre Küre X 2
YERLEŞTİRME
ARAÇLARİ
Fiberoptik
bronkoskop
Fiberoptik
bronkoskop ve
naylon kılavuz
ilmek
İşlem sırasında
distal uca eğim
veren düğme
İşlem sırasında
eğim veren cihaz
Yok
YERLEŞTİRME
YÖNTEMİ
Koaksiyal veya
paralel
Koaksiyal veya
paralel
Koaksiyal veya
paralel
Koaksiyal veya
paralel
Koaksiyal
KOAKSİYAL
KULLANIM İÇİN
TEK LÜMENLİ
ENDOTRAKEAL
TÜP ÖNERİLERİ
5Fr (4.5 TLET)
7Fr (7.0 TLET)
9Fr (8.0 TLET)
9Fr (8.0 TLET)
9Fr (8.0 TLET)
7.5
MURPY GÖZÜ 9 Fr de mevcut Var Yok Yok
SANTRAL KANAL 1.4 mm iç çap 1.6 mm iç çap 2.0 iç çap 1.4 mm iç çap
ÜRETİCİ
FİRMALAR
Edward
Lifescience,ABD
Cook, Critical
Care, ABD
Cook, Critical
Care, ABD
Fuji Systems Corp
Japonya
IQ Medical
Ventures,
Hollanda
64. BRONŞİYAL BLOKER UYGULAMASININ
AVANTAJLARI DEZAVANTAJLARI
ANATOMİK AYIRT EDİCİLİKTE KOLAYLIK
DOĞRU YERLEŞTİRME İÇİN DAHA UZUN
ZAMAN GEREKTİRMESİ
POSTOPERATİF MEKANİK VENTİLASYON İÇİN
TÜP DEĞİŞTİRME GEREKSİNİMİ OLMAMASI
SIKLIKLA YANLIŞ YERLEŞTİRME RİSKİ OLMASI
ZOR HAVAYOLU İÇİN İDEAL YÖNTEM
ÇİFT LÜMENLİ TÜPTEN DAHA PAHALI
OLMASI
İNTRAOPERATİF HAREKETTEN DAHA AZ
ETKİLENME (ÖZ. EZ BLOCKER®)
SIK SAYIDA İNTRAOPERATİF REPOZİSYON
GEREKSİNİMİ ORTAYA ÇIKMASI
SELEKTİF LOBAR İZOLASYONA İZİN VERMESİ
(ÖZ. COHEN BLOKERLER)
SIKLIKLA ÖLÜ BOŞLUK VE AKIM DİRENCİNDE
ARTIŞ OLMASI
ASPİRASYON SİSTEMLERİ İLE AKCİĞER
SÖNDÜRMEDE İYİLEŞME
PİK HAVAYOLU BASINCINDA ÖNEMLİ
DERECEDE ARTIŞ OLMASI
KAF PATLAMA RİSKİNİN AZ OLMASI
ASPİRASYON İÇİN LÜMENİN ÇOK DAR
OLMASI
65. ENDOBRONŞİAL BLOKERLERE BAĞLI KOMPLİKASYONLAR
CAMPOS JH ve ark
Anesth Analg. 2003;96:630–1.
UNIVENT
BLOKER BAŞ KISMINDA KOPMA 50/2
HASTA
DOUGHERTY Pve ark
Anesthesiology. 1992;77:835.
UNIVENT
BLOKER YANLIŞLIKLA TRAKEAL LÜMENDE
ŞİŞİRİLMESİ
PRABHU MR ve ark
Anesthesiology. 2002;97:1325.
ARNDT
MULTİPORTTAN ÇIKARKEN BALONUN
YIRTILMASI
Deokkyu Kim ve ark
KOREAN
J ANESTHESIOL. 2014;67(SUPPL):S7-S8.
COOPECH BLOKER UCUNUN KIRILMASI
PERAGALLO RA ve ark
Anaesthesia. 1999;54:97. UNIVENT
ANATOMİK ANOMALİ NEDENİYLE
KARİNA ÜZERİNE YERLEŞME
BRONŞ İÇİNDE SIKIŞMA
THIELMEIER KA ve ark
Anesthesiology. 1996;84:491
UNIVENT
SAĞ LOBEKTOMİDE BLOKER LÜMENİNİN
SÜTÜRE EDİLMESİ
SANDBERG WS ve ark
ANESTH ANALG. 2005;100:1728–30.
ARNDT
BALONUN TRAKEADA ŞİŞİRİLMESİ
NABIZSIZ ELEKTRİKSEL AKTİVİTE
SOTO RG ve ark
J Cardiothorasic Vasc Anesth.
2006;20:131–2.
ARNDT
SOL ALT LOB REZEKSİYONUNDA
LUMENİN SÜTÜRE EDİLMESİ
66.
67. ÇİFT LÜMENLİ ENDOBRONŞİYAL
TÜP ENDİKASYONLARI
ENDOBRONŞİYAL BLOKER
ENDİKASYONLARI
AKCİĞER ABSESİ ZOR HAVAYOLLARI
AKCİĞER KİSTİ
SINIRLI AĞIZ AÇIKLIKLARI
(NAZOTRAKEAL ENTÜBASYON)
PULMONER HEMORAJİ UYANIK OROTRAKEAL ENTÜBASYON
BRONKOPULMONER LAVAJ
HALEN ENTÜBE OLAN HASTADA AKCİĞER
İZOLASYONU
PULMONER ARTERİYEL PROTEİNOZİS
TRAKEOSTOMİ MEVCUT HASTADA
AKCİĞER İZOLASYONU
HAVAYOLU GAZ DEĞİŞİMİNİ KONTROL VE
DEVAM ETTİRMEK
SELEKTİF LOBAR BLOKAJ
BRONKOPLEVRAL FİSTÜL
POSTOPERATİF MEKANİK
VENTİLASYONUN DEVAMI RİSKİ
BRONŞİYAL DİSTRÜBİSYON
(BIÇAKLANMA)
PNÖMONEKTOMİ
70. TEK AKCİĞER VENTİLASYONU KOMPLİKASYONLARI
HİPOKSİ
(SaPO2<%85-90)
Tekrarlayan ve uzun süren periyodlarda
PaO2<60 mmHg
(FiO2=%100)
TORAKS CERRAHİSİ TEK AKCİĞER VENTİLASYONU İLE PERİOPERATİF HİPOKSİ RİSKİ
ESKİ YILLAR %40
Tarhan S ve ark.
Can Anaesth Soc J 1968; 15: 458-67
GÜNÜMÜZDE %1-10
Brodsky JB ve ark.
J Cardiothorac Vasc Anesth 2003; 17:289-98.
Karzai W ve ark.
Anesthesiology 2009; 110: 1402-11.
76. TEK AKCİĞER VENTİLASYONU İYİLEŞTİRME
ANESTEZİ İNDÜKSİYONU
İNDÜKSİYON ÖNCESİ %100 OKSİJEN İLE PREOKSİJENASYON
ENTÜBASYON VE BRONKOSKOPİ
ÖNCESİ
ALVEOLER “RECRUITMENT” MANEVRASI
Plato basıncını yavaşça 30 cmH2O yükseltiniz
10 saniye bekleyiniz
İKİ AKCİĞER VENTİLASYONUNDA DÜŞÜK TİDAL VOLÜM (TV=6-8 ml/kg)
PEEP 3-10 cmH20
Anesthesiology 2007; 106: 1226-31
N Engl J Med 2013; 369: 428-37
Br J Anaesth 1999; 82: 8
77. TEK AKCİĞER VENTİLASYONU İYİLEŞTİRME
ANESTEZİ İDAMESİ
VENTİLASYON MODU PCV VEYA VCV
FiO2 SaO2 =%92-96 olacak şekilde
FiO2 %60-80 arasında titrasyon
TİDAL VOLÜM DÜŞÜK TİDAL VOLÜM (4-6 ml/kg)
Anesthesiology 2007; 106: 1226-31
N Engl J Med 2013; 369: 428-37
Br J Anaesth 1999; 82: 8
78. TEK AKCİĞER VENTİLASYONU İYİLEŞTİRME
ANESTEZİ İDAMESİ
SOLUNUM SAYISI SS=12-16 soluk/dakika
PaCO2 40- 60 mmHg hedeflenmeli
I/E : 1/2 NORMAL
I/E : 1/1-2/1 RESTRİKTİF AKCİĞER HASTALIKLARI
İ/E : 1/4-1/6 OBSTRÜKTİF AKCİĞER
HASTALIKLARINDA
(İNTRENSEK PEEP ÖNLEMEK İÇİN)
PEEP MAKSİMUM KOMPLİYANSI DENETLEYEREK
(3-10 mmHg)
Anesthesiology 2007; 106: 1226-31
N Engl J Med 2013; 369: 428-37
Br J Anaesth 1999; 82: 8
79. TEK AKCİĞER VENTİLASYONU İYİLEŞTİRME
ANESTEZİ İDAMESİ
“ALVEOLER RECRUITMET
MANEUVER”(ARM)
-AKCİĞER AÇMA MANEVRASI-
1. TEK AKCİĞER VENTİLASYONUN HEMEN BAŞLANGICINDA
OKSİJENASYONU İYİLEŞTİRMEK İÇİN UYGULANIR
2.TEKRAR UYGULANMASI İÇİN BİR PROTOKOL YOKTUR
3.”ARM” İLE PEEP TİTRE EDİLİR
EĞER ARM TAKİBEN KISA SÜREDE OKSİJEN SATÜRASYONU VE
KOMPLİYANSI BOZULUYORSA PEEP DEĞERİ YETERSİZDİR!
“ARM” YAVAŞCA 30 cmH2O ULAŞILIR VE 10 SANİYE BEKLENİR
4.PEEP DÜZENLEMESİNİ TAKİBEN OKSİJENASYONDA İYİLEŞME
OLMAZSA TEKRARLANIR
PİK/PLATO BASINCI PİK BASINÇ < 30 cmH2O
PLATO BASINCI < 20 cmH2O
(PİK BASINÇ >40 cmH2O VE PLATO BASINÇ >29 cmH2O=ARDS)
Anesthesiology 2007; 106: 1226-31
N Engl J Med 2013; 369: 428-37
Br J Anaesth 1999; 82: 8
80. TEK AKCİĞER VENTİLASYONU İYİLEŞTİRME
ANESTEZİ İDAMESİ
ANESTETİK SEÇİMİ İNHALASYON ANESTETİKLER:
SEVOFLURAN VEYA DESFLURAN
Hipoksik pulmoner vazokonstrüksiyon
üzerine etkileri daha az
Sitokinler üzerinden akciğer koruyucu etki
İNTRAVENÖZ ANESTETİKLER:
Tercih nedeni olabilir
HİPOKSİ DİRENÇLİ İSE OPERE AKCİĞERE CPAP
TOTAL AKCİĞER VENTİLASYONU
81. TEK AKCİĞER VENTİLASYONU İYİLEŞTİRME
EKSTÜBASYON
TEK TARAFLI RE-EKSPANSİYON SAĞLAMAK GEREKİR
“ARM” BASINÇLARINI MİNİMALİZE ETMEK GEREKİR
Rezeksiyon yoksa ARM = 30 cmH2O
Rezeksiyon varsa ARM = 20 cmH2O
“ARM” BASINCINA ULAŞMA SÜRESİ UZUN OLMALIDIR (Ortalama 30-60 sn)
FiO2 MİNİMALİZE EDİLMELİDİR
83. İki-AC
Ventilasyon
u (Pre-TAV)
TAV Selektif AC re-
ekspansiyonu
İki-AC
Ventilasyonu
(Post-TAV)
Acil Ekstübasyon
sonrası
FiO2 Fraksiyon 1.0 0.4-0.8 0.21 0.5 0.5 0.5
PEEP cmH2O 3-10 3-10 3-10 3-10
SaO2 % 92-96 92-96 92-96 92-96
Tidal
volüm
ml.kg-1
/İVA 6-8 4-6 6-8
(4-6)
Spontan
Solunum
sayısı
Solunum.dk-1
10 14-16 10-14 Spontan
İ:E oranı 1:2 1:2 1:2
Pik/Plato
basıncı
cmH2O 30/20 30/20 PIP 30 (20) 30/20
Ventilatuvar
mod
VCV
PCV
VCV
PCV
Manuel VCV
PCV
PSV NIV
Recruitment Entübasyon
sonrası
TAV’ın
başlangıcı
ve
gerektikçe
Gerektikçe
Evreler
Modaliteler
J Can Anesthesia (2014) 61: 1103-1121
84. HASTADA HİPOKSİ MEVCUT İSE(SAO2<%65)
ACILDURUMLAR DıŞıNDA TÜM CERRAHI İŞLEMLER DURDURULUR
FIO2 %100 YÜKSELTILIR
İKI AKCIĞER VENTILASYONU DÜZENLENIR
HIPOKSI TEDAI EDILDIKTEN SONRA TEKRAR TEK ACIĞER VENTILASYONUNA GEÇILIR
TEK AKCİĞER VENTİLASYONU
BAŞLANGICINDA VEYA İDAMESİNDE HİPOKSİYİ ÖNLEME
AKCİĞER AÇMA MANEVRALARINI UYGULAYINIZ
HİPOKSİ (SaPO2<%90 ve/veya PaO2<60mmHg( FİO2=%100)
İKİ AKCİĞER VENTİLASYONUNA GEÇİNİZ (FiO2=%100)
SaPO2’Yİ İYİLEŞTİRİNİZ
TEK AKCİĞER VENTİLASYONUNA DÖNÜNÜZ
OKSİJENASYONU DEVAM ETTİRMEK İÇİN AŞAĞIDAKİLERİ DEĞERLENDİRİNİZ
AKCİĞER AÇMA
MANEVRASI
(Dependan akciğer)
PEEP
(Dependan akciğer)
APNEİK OKSİJEN
İNSUFLASYONU
(Non-dependan akciğer)
CPAP
(Non-dependan akciğer)
J Cardiothorac Vasc Anesth. 2017 Dec 19. pii: S1053-0770(17)31014-5. doi: 10.1053/j.jvca.2017.12.026
85. TEK AKCİĞER VENTİLASYONU
“VENTİLASYON UYGULAMALARI”
KAYNAK ÇALIŞMALAR
ROZE H ve ark
J CARDİOTHORAC VASC ANESTH
2009; 23: 770-4
PCV VENTİLASYON İLE DÜŞÜK VENTİLASYON BASINÇLARI
DÜŞÜK İNTRA BRONŞİAL BASINÇ
ANCAK OKSİJENASYON AÇISINDAN AVANTAJI İZLENMEMİŞ
YÜKSEK FREKANS GRUBUNDA PAO2/FİO2 YÜKSEK
BİPOSİ ÖRNEĞİNDE ALVEOLER ÖDEM VE NÖTROFİL İNFİLTRASYONU DAHA AZ
ZHU YQ ve ark
J THORAC DİS 2017;9:1303-1309
VİDEO-ASİSTED TORAKOSKOPİ SIRASINDA PCV İLE DÜŞÜK PİK HAVAYOLU BASINCI
POSTOPERATİF OKSİJEN İNDEKSİ FARKI YOK
POSTOPERATİF PULMONER KOMPLİİKASYONLAR AÇISINDAN FARK YOK
PCV TAV AVANTAJI: DÜŞÜK İNTRAPULMONER ŞANTA BAĞLI OLARAK VENTİLATÖR KAYNAKLI
AKCİĞER YARALANMASINDA AZALMA /OKSİJENASYONDA İYİLEŞME
KİM KN ve ark
BMC ANESTHESİOL. 2016;16 :72
META-ANALİZ (TAV SIRASINDA DEPENDAND AKCİĞERE PVC VS VCV)
PAO2/FİO2 ORANI PCV GRUBUNDA YÜKSEK
PİK HAVAYOLU BASINCI PCV DÜŞÜK
PACO2 VE ORTALAMA HAVAYOLU BASINÇLARI ARASINDA FARK YOK /ANCAK NET BİR ÖNERİ
YOK
LİU Z ve ark
SPRINGERPLUS. 2016;5:1251
META-ANALİZ (TAV SIRASINDA DEPENDAN AKCİĞER E TV= 6 ML/KG OLARAK PCV VE VCV)
KONVANSİYONEL GRUBA GÖRE POSTOPERATİF KOMPLİKASYONLARDA ÖNEMLİ DERECEDE
AZALMA
ANCAK DÜŞÜK TİDAL GRUBU PCV VE VCV ARASINDA ÖNEMLİ BİR FARK YOK
86. TEK AKCİĞER VENTİLASYONU
“AKCİĞER AÇMA MANEVRALARI”
KAYNAK ÇALIŞMA SONUÇ
FENG Y, MED SCİ MONİT.
2016;22:1589-92
İPSİLATERAL YÜKSEK BASINÇLI VENTİLASYON TV=1-2 ML/KG
VE FREKANS= 40 SOLUK/DAK
KONTROL GRUP: DEPENDAN AKCİĞERE KONVANSİYONEL
YÖNTEM VE PEEP UYGULAMASI
YÜKSEK FREKANS GRUBUNDA
PAO2/FİO2 YÜKSEK
BİPOSİ ÖRNEĞİNDE ALVEOLER
ÖDEM VE NÖTROFİL
İNFİLTRASYONU DAHA AZ
CHİGURUPATİ K,
ANN CARD ANAESTH.
2017;20:72-75
TAV ÖNCESİ HER İKİ AKCİĞER AKCİĞER KORUYUCU PCV
TAV SONRA OPERASYON TARAFI TV 70ML VE
FREKANS=6SOLUK/DAK I/E:1/10 OLARAK SOLUTULURKEN
DEPENDAND AKCİĞER İKİNCİ BİR VENTİLATÖRLE STANDART
PCV YE DEVAM EDİLDİ
KONTROL GRUBU YALNIZ DEPENDAND AKCİPER STANDART
PCV UYGULANDI
ERKEN PAO2 DEĞERLERİ İKİ
VENTİLATÖR YÖNTEMİ İLE
ÖNEMLİ DERECEDE YÜKSEK
BULUNDU
JUNG DM,
J THORAC CARDİOVASC SURG.
2017;154:360-366.
TORAKOSKOPİK PULMONER LOBEKTOMİ SIRASINDA
ÇALIŞMA GRUBUNA TAV SIRASINDA OPERASYON TARAFINA
15 DAKİKA BOYUNCA 3 L/DAK APNEİK OKSİJEN İNSUFLAYONU
YAPTIRILDI
PAO2 DEĞERLERİ APNEİK
OKSİJEN İNSUFLASYONU
GRUBUNDA ÖNEMLİ DERECEDE
YÜKSEK SEYRETTİ
87. TEK AKCİĞER VENTİLASYONU
“FARMAKOLOJİK YAKLAŞIM-HPV”
KAYNAK ÇALIŞMALAR
FRADJ K,VE ARK: BR J ANAESTH. 1999;82:208-12.
NİTRİK OKSİD
TEORİK OLARAK PULMONER ARTERLERDE DİLATASYON
SEGMENTAL KAN AKIMINDA ARTIŞ
KLİNİK ÇALIŞMA: TAV SIRASINDA DEPENDAN AKCİĞER İNHALASYONU
ÖNERİLMİYOR
DALİBON N, VE ARK ANESTH ANALG. 2004;98;590-4.
SİLVA-COSTA-GOMES T:BR J ANAESTH. 2005;95:410-6.
BERMEJO S VE ARK :J CARDİOTHORAC VASC ANESTH.
2014;28:919-24.
AMİTRİN
SOLUNUMSAL STİMÜLATÖR
HPV YANITI GÜÇLENDİRİYOR
İNTRAVENÖZ ANESTETİKLERLE OKSİJEN YANITI İYİLEŞTİRİYOR
PULMONER ARTER BASINÇLARINI DÜŞÜRÜYOR
İNHALASYON ANESTETİKLERİ İLE HPV İYİLEŞTİRMESİ İZLENMİYOR
LEE SH, EUR J ANAESTHESİOL. 2016;33:275-82.
HUANG SQ, CHİN MED J 2017;130:1707-1714.
DEKSMEDETOMİDİN
Α2 AGONİST
SEVOFLURAN ANESTEZİSİNDE İNFÜZYON OLARAK PAO2/FİO2
İYİLEŞTİRİYOR
META ANALİZ OKSİJENASYONU İYİLEŞTİRİ VE İNTRAPULMONER ŞANTLARI
AZALTIR
İNHALASYON VE İNTRAVENÖZ ANESTETİK İHTİYACINI AZALTARAK HPV
ÜZERİNE NEGATİF ETKİLERİNİ SINIRLAR
88. SONUÇ
UYGULANMASINA İÇİN BİR KONTRENDİKASYON OLMADIĞI SÜRECE TAV
ÖZELLİKLİ CERRAHİLERDE KAÇINILMAMASI GEREKEN BİR UYGULAMADIR
TAV PRATİĞİNDE PERİOPERATİF BAŞARI BASAMAKLARIN DOĞRU VE
GÜVENLİ BİR ŞEKİLDE İZLENMESİNE BAĞLIDIR
FİBEROPTİK BRONKOSKOP KULLANIMI TAV İÇİN ALTIN STANDARTTIR
PERİOPERATİF SÜREÇTE HEM HİPOKSİNİN HEM DE AKUT AKCİĞER
HASARLANMASININ ÖNLENMESİ TEMEL HEDEFTİR
KORUYUCU AKCİĞER VENTİLASYON STRATEJİLERİ POSTOPERATİF MORBİDİTE
VE MORTALİTEYİ AZALTMADA ÇOK ÖNEMLİDİR
89. “In theory, there is no difference
between theory and practice.
In practice, there is.”
Yogi BERRA
Editor's Notes
Soldaki çizim, uyanık göğsü kapalı bir hastada lateral dekübitüs pozisyonunda; sağdaki çizim ise aynı pozisyonda anestezi altında göğsü kapalı bir hastada ventilasyonun dağılımını göstermektedir. Anestezi indüksiyonu ile her iki akciğerde volüm azalır, nondependan akciğer, basınç-volüm eğrisinin komplian olmayan düz bölümünden, komplian olan, dik kısmına doğru hareket eder. Böylece lateral dekübitüs pozisyonunda ve anestezik altındaki hastada nondependan akciğer tidal volümün önemli bir kısmını alırken, dependan akciğer (perfüzyonun daha fazla olduğu akciğer) tidal volümün daha az bir kısmını alır. Altta kalan hemidyafragmanın batın organlarının basısı nedeniyle alttaki akciğeri ittirmesi de buna katkıda bulunur. V: volüm, P: basınç, Q: perfüzyon
Bu çizim, lateral dekübitüs pozisyonundaki bir hastanın anestezi altında ve göğsü kapalı halini, anestezi altında, paralizi sağlanmış ve göğsü açık hali ile kıyaslamaktadır. Göğsün açılması, nondependan akciğerin kompliansını arttırmakta tidal volümün daha büyük bir kısmının nondependan akciğere gitmesine neden olmaktadır. Paralizi ile abdominal içeriğin diyafragma üzerine baskısı artarak buna katkıda bulunur. Pozitif basınçlı ventilasyonun diyafragmanın rezistansını yenerek bu etkiyi azaltması ise daha kolay olur. V: Volüm,P: Basınç.
Bu çizim, lateral dekübitüs pozisyonundaki bir hastanın anestezi altında ve göğsü kapalı halini, anestezi altında, paralizi sağlanmış ve göğsü açık hali ile kıyaslamaktadır. Göğsün açılması, nondependan akciğerin kompliansını arttırmakta tidal volümün daha büyük bir kısmının nondependan akciğere gitmesine neden olmaktadır. Paralizi ile abdominal içeriğin diyafragma üzerine baskısı artarak buna katkıda bulunur. Pozitif basınçlı ventilasyonun diyafragmanın rezistansını yenerek bu etkiyi azaltması ise daha kolay olur. V: Volüm,P: Basınç.
Tek akciğer ventilasyonu, anestezi altında, paralitik, göğsü açık hasta.
1.Lateral pozisyonda iki akciğerin ventilasyonu sırasında nondependan akciğere ortalama kan akımının kardiyak outputun % 40 civarında, dependan akciğere ise bunun %60 kadarının olduğu kabul edilir. Normalde, lateral pozisyonda venöz karışım (şant), kardiyak outputun %10’u kadardır ve her bir akciğer için %5 civarındadır. Bu nedenle, kardiyak outputun akciğerlerde gaz değişimine katılan kısmı nondependan akciğerde %35, dependan akciğerde ise %55’dir.
2.Tek akciğer ventilasyonu, ventile edilmeyen akciğerde, V/Q oranı sıfır olduğundan zorunlu olarak sağdan sola bir şanta neden olur. Teorik olarak, tek akciğer ventilasyonu sırasında bu şant miktarına %35’lik bir miktar daha eklenmelidir. Ancak hipoksik pulmoner vazokonstriksiyon nedeniyle bu akciğere giden kan akımı %50 oranında azaltılacağından şant oranı da 35/2= %17.5’a düşer. Buna %5’lik normal şant miktarı ilave edildiğinde nondependan akciğerin toplam şant oranı %22.5 kadar olur .
Dependan akciğerin %5’lik şantı da bu rakama ilave edildiğinde tek akciğer ventilasyonu sırasında her iki akciğerin toplam şant miktarının %27.5 olması beklenir. Bu da, 150 mmHg’lık bir PaO2 (FiO2=1.0) anlamına gelir.
Tek akciğer ventilasyonu sırasında perfüzyonun %72.5’u dependan akciğere gideceğinden bu akciğerdeki ventilasyonun yeterliliği, gaz değişiminin yeterliği açısından önemli olmaktadır.
Akciğer volümü ve FRC’nin azalması nedeniyle dependan akciğer artık volüm-basınç eğrisinin daha dik bölümünde yer almaktadır. FRC’deki azalmanın bir çok nedeni vardır: genel anestezi, paralizi, abdominal içeriğin basısı, mediastinal yapıların basısı ve operasyon masasının kötü pozisyonlandırılması. Dependan akciğerin ventilasyonunu bozan diğer faktörler ise ani atelektazi, sekresyon birikimi ve dependan akciğerde intertisiyel sıvı geçişidir .
Tüm bu faktörler, düşük bir V/Q oranı ve büyük bir P(A-a)O2 gradyenti oluşmasına neden olur.
Tek akciğer ventilasyonu, anestezi altında, paralitik, göğsü açık hasta.
1.Lateral pozisyonda iki akciğerin ventilasyonu sırasında nondependan akciğere ortalama kan akımının kardiyak outputun % 40 civarında, dependan akciğere ise bunun %60 kadarının olduğu kabul edilir. Normalde, lateral pozisyonda venöz karışım (şant), kardiyak outputun %10’u kadardır ve her bir akciğer için %5 civarındadır. Bu nedenle, kardiyak outputun akciğerlerde gaz değişimine katılan kısmı nondependan akciğerde %35, dependan akciğerde ise %55’dir.
2.Tek akciğer ventilasyonu, ventile edilmeyen akciğerde, V/Q oranı sıfır olduğundan zorunlu olarak sağdan sola bir şanta neden olur. Teorik olarak, tek akciğer ventilasyonu sırasında bu şant miktarına %35’lik bir miktar daha eklenmelidir. Ancak hipoksik pulmoner vazokonstriksiyon nedeniyle bu akciğere giden kan akımı %50 oranında azaltılacağından şant oranı da 35/2= %17.5’a düşer. Buna %5’lik normal şant miktarı ilave edildiğinde nondependan akciğerin toplam şant oranı %22.5 kadar olur .
Dependan akciğerin %5’lik şantı da bu rakama ilave edildiğinde tek akciğer ventilasyonu sırasında her iki akciğerin toplam şant miktarının %27.5 olması beklenir. Bu da, 150 mmHg’lık bir PaO2 (FiO2=1.0) anlamına gelir.
Tek akciğer ventilasyonu sırasında perfüzyonun %72.5’u dependan akciğere gideceğinden bu akciğerdeki ventilasyonun yeterliliği, gaz değişiminin yeterliği açısından önemli olmaktadır.
Akciğer volümü ve FRC’nin azalması nedeniyle dependan akciğer artık volüm-basınç eğrisinin daha dik bölümünde yer almaktadır. FRC’deki azalmanın bir çok nedeni vardır: genel anestezi, paralizi, abdominal içeriğin basısı, mediastinal yapıların basısı ve operasyon masasının kötü pozisyonlandırılması. Dependan akciğerin ventilasyonunu bozan diğer faktörler ise ani atelektazi, sekresyon birikimi ve dependan akciğerde intertisiyel sıvı geçişidir .
Tüm bu faktörler, düşük bir V/Q oranı ve büyük bir P(A-a)O2 gradyenti oluşmasına neden olur.
Shunt fraction will be higher
in a right-sided surgery, as the right lung is known to
receive a larger proportion of the cardiac output (estimated
at 55% compared with 45% for the left lung). Multiple
beneficial factors are at play to reduce the perfusion to the
non-dependent lung: gravity in the LD position, surgical
manipulation, retraction of the lung, and hypoxic
pulmonary vasoconstriction (HPV).3-5
HPV, pulmoner arter düz kasının lokal bir yanıtı olup, düşük oksijen basıncının hissedildiği alanlarda kan akımının azaltılmasıdır.
Mekanizması tam olarak bilinmemektedir. Hipoksinin kendisi ya da salınımına neden olduğu vazoaktif maddeler pulmoner arter düz kasında kontraksiyon oluşturur.
HPV, pulmoner kan akımını ventile olmayan ya da az ventile olan alanlardan uzaklaştırarak normal V/Q oranını korumayı amaçlar ve TAV sırasında akciğer perfüzyonunun çoğundan sorumludur.
HPV sınırlı bir koruyucu mekanizmadır. Akciğerin %30-70’i hipoksik olduğunda yararı en fazladır.
Kanı yönlendirebileceği normal akciğer alanları olduğunda etkili olabilir.
The primary stimulus for HPV
is a decrease in the alveolar partial pressure of oxygen
(PA O2 ), which results in rapid vasoconstriction with an
initial plateau at 15 min following lung isolation.
Maximal vasoconstriction, which is thought to reduce
shunt flow by 40%, is reached only after four hours.3
Dose-dependent inhibition of HPV has been shown with
the older inhaled anesthetics (halothane, nitrous oxide)4
but is less well documented with the newer agents
(desflurane, sevoflurane).6,7 Other factors affecting HPV
include systemic and pulmonary vasodilators, acid/base
imbalance, and variations in cardiac output.
HPV, pek çok faktör tarafından inhibe edilir: Volatil anestezikler (N2O hariç), vazodilatörler (NTG, SNP, dobutamin, beta2 agonistler), artmış PVR (MS, PE) ve hipokapni.
HPV, PEEP, vazokonstriktör ilaçlar (epinefrin, dopa, neosinefrin) tarafından doğrudan inhibe edilir. HPV is an auto regulatory reflex mechanism that reducess pulmonary blood flow through the
nondependent lung by 40−50% and diverts part of the blood flow to the dependent lung. Factors that will
modify the HPV response during OLV include hypotension, hypocapnia, hypothermia, the presence and
severity of COPD, and to minimal degree the use of vasodilators, and vasoconstrictors, and anesthetic
agents.
HPV, pulmoner arter düz kasının lokal bir yanıtı olup, düşük oksijen basıncının hissedildiği alanlarda kan akımının azaltılmasıdır.
Mekanizması tam olarak bilinmemektedir. Hipoksinin kendisi ya da salınımına neden olduğu vazoaktif maddeler pulmoner arter düz kasında kontraksiyon oluşturur.
HPV, pulmoner kan akımını ventile olmayan ya da az ventile olan alanlardan uzaklaştırarak normal V/Q oranını korumayı amaçlar ve TAV sırasında akciğer perfüzyonunun çoğundan sorumludur.
HPV sınırlı bir koruyucu mekanizmadır. Akciğerin %30-70’i hipoksik olduğunda yararı en fazladır.
Kanı yönlendirebileceği normal akciğer alanları olduğunda etkili olabilir.
The primary stimulus for HPV
is a decrease in the alveolar partial pressure of oxygen
(PA O2 ), which results in rapid vasoconstriction with an
initial plateau at 15 min following lung isolation.
Maximal vasoconstriction, which is thought to reduce
shunt flow by 40%, is reached only after four hours.3
Dose-dependent inhibition of HPV has been shown with
the older inhaled anesthetics (halothane, nitrous oxide)4
but is less well documented with the newer agents
(desflurane, sevoflurane).6,7 Other factors affecting HPV
include systemic and pulmonary vasodilators, acid/base
imbalance, and variations in cardiac output.
HPV, pulmoner arter düz kasının lokal bir yanıtı olup, düşük oksijen basıncının hissedildiği alanlarda kan akımının azaltılmasıdır.
Mekanizması tam olarak bilinmemektedir. Hipoksinin kendisi ya da salınımına neden olduğu vazoaktif maddeler pulmoner arter düz kasında kontraksiyon oluşturur.
HPV, pulmoner kan akımını ventile olmayan ya da az ventile olan alanlardan uzaklaştırarak normal V/Q oranını korumayı amaçlar ve TAV sırasında akciğer perfüzyonunun çoğundan sorumludur.
HPV sınırlı bir koruyucu mekanizmadır. Akciğerin %30-70’i hipoksik olduğunda yararı en fazladır.
Kanı yönlendirebileceği normal akciğer alanları olduğunda etkili olabilir.
The primary stimulus for HPV
is a decrease in the alveolar partial pressure of oxygen
(PA O2 ), which results in rapid vasoconstriction with an
initial plateau at 15 min following lung isolation.
Maximal vasoconstriction, which is thought to reduce
shunt flow by 40%, is reached only after four hours.3
Dose-dependent inhibition of HPV has been shown with
the older inhaled anesthetics (halothane, nitrous oxide)4
but is less well documented with the newer agents
(desflurane, sevoflurane).6,7 Other factors affecting HPV
include systemic and pulmonary vasodilators, acid/base
imbalance, and variations in cardiac output.
HPV, pulmoner arter düz kasının lokal bir yanıtı olup, düşük oksijen basıncının hissedildiği alanlarda kan akımının azaltılmasıdır.
Mekanizması tam olarak bilinmemektedir. Hipoksinin kendisi ya da salınımına neden olduğu vazoaktif maddeler pulmoner arter düz kasında kontraksiyon oluşturur.
HPV, pulmoner kan akımını ventile olmayan ya da az ventile olan alanlardan uzaklaştırarak normal V/Q oranını korumayı amaçlar ve TAV sırasında akciğer perfüzyonunun çoğundan sorumludur.
HPV sınırlı bir koruyucu mekanizmadır. Akciğerin %30-70’i hipoksik olduğunda yararı en fazladır.
Kanı yönlendirebileceği normal akciğer alanları olduğunda etkili olabilir.
The primary stimulus for HPV
is a decrease in the alveolar partial pressure of oxygen
(PA O2 ), which results in rapid vasoconstriction with an
initial plateau at 15 min following lung isolation.
Maximal vasoconstriction, which is thought to reduce
shunt flow by 40%, is reached only after four hours.3
Dose-dependent inhibition of HPV has been shown with
the older inhaled anesthetics (halothane, nitrous oxide)4
but is less well documented with the newer agents
(desflurane, sevoflurane).6,7 Other factors affecting HPV
include systemic and pulmonary vasodilators, acid/base
imbalance, and variations in cardiac output.
HPV, pulmoner arter düz kasının lokal bir yanıtı olup, düşük oksijen basıncının hissedildiği alanlarda kan akımının azaltılmasıdır.
Mekanizması tam olarak bilinmemektedir. Hipoksinin kendisi ya da salınımına neden olduğu vazoaktif maddeler pulmoner arter düz kasında kontraksiyon oluşturur.
HPV, pulmoner kan akımını ventile olmayan ya da az ventile olan alanlardan uzaklaştırarak normal V/Q oranını korumayı amaçlar ve TAV sırasında akciğer perfüzyonunun çoğundan sorumludur.
HPV sınırlı bir koruyucu mekanizmadır. Akciğerin %30-70’i hipoksik olduğunda yararı en fazladır.
Kanı yönlendirebileceği normal akciğer alanları olduğunda etkili olabilir.
The primary stimulus for HPV
is a decrease in the alveolar partial pressure of oxygen
(PA O2 ), which results in rapid vasoconstriction with an
initial plateau at 15 min following lung isolation.
Maximal vasoconstriction, which is thought to reduce
shunt flow by 40%, is reached only after four hours.3
Dose-dependent inhibition of HPV has been shown with
the older inhaled anesthetics (halothane, nitrous oxide)4
but is less well documented with the newer agents
(desflurane, sevoflurane).6,7 Other factors affecting HPV
include systemic and pulmonary vasodilators, acid/base
imbalance, and variations in cardiac output.
HPV, pulmoner arter düz kasının lokal bir yanıtı olup, düşük oksijen basıncının hissedildiği alanlarda kan akımının azaltılmasıdır.
Mekanizması tam olarak bilinmemektedir. Hipoksinin kendisi ya da salınımına neden olduğu vazoaktif maddeler pulmoner arter düz kasında kontraksiyon oluşturur.
HPV, pulmoner kan akımını ventile olmayan ya da az ventile olan alanlardan uzaklaştırarak normal V/Q oranını korumayı amaçlar ve TAV sırasında akciğer perfüzyonunun çoğundan sorumludur.
HPV sınırlı bir koruyucu mekanizmadır. Akciğerin %30-70’i hipoksik olduğunda yararı en fazladır.
Kanı yönlendirebileceği normal akciğer alanları olduğunda etkili olabilir.
The primary stimulus for HPV
is a decrease in the alveolar partial pressure of oxygen
(PA O2 ), which results in rapid vasoconstriction with an
initial plateau at 15 min following lung isolation.
Maximal vasoconstriction, which is thought to reduce
shunt flow by 40%, is reached only after four hours.3
Dose-dependent inhibition of HPV has been shown with
the older inhaled anesthetics (halothane, nitrous oxide)4
but is less well documented with the newer agents
(desflurane, sevoflurane).6,7 Other factors affecting HPV
include systemic and pulmonary vasodilators, acid/base
imbalance, and variations in cardiac output.
HPV, pulmoner arter düz kasının lokal bir yanıtı olup, düşük oksijen basıncının hissedildiği alanlarda kan akımının azaltılmasıdır.
Mekanizması tam olarak bilinmemektedir. Hipoksinin kendisi ya da salınımına neden olduğu vazoaktif maddeler pulmoner arter düz kasında kontraksiyon oluşturur.
HPV, pulmoner kan akımını ventile olmayan ya da az ventile olan alanlardan uzaklaştırarak normal V/Q oranını korumayı amaçlar ve TAV sırasında akciğer perfüzyonunun çoğundan sorumludur.
HPV sınırlı bir koruyucu mekanizmadır. Akciğerin %30-70’i hipoksik olduğunda yararı en fazladır.
Kanı yönlendirebileceği normal akciğer alanları olduğunda etkili olabilir.
The primary stimulus for HPV
is a decrease in the alveolar partial pressure of oxygen
(PA O2 ), which results in rapid vasoconstriction with an
initial plateau at 15 min following lung isolation.
Maximal vasoconstriction, which is thought to reduce
shunt flow by 40%, is reached only after four hours.3
Dose-dependent inhibition of HPV has been shown with
the older inhaled anesthetics (halothane, nitrous oxide)4
but is less well documented with the newer agents
(desflurane, sevoflurane).6,7 Other factors affecting HPV
include systemic and pulmonary vasodilators, acid/base
imbalance, and variations in cardiac output.
As previously reported [2], if hypoxemia occurs during OLV, any non-urgent surgical procedure must be
stopped, FiO2 should be increased to 1.0%, and two-lung ventilation restored. After hypoxemia is treated
and corrected then OLV is re-established (refer to figure 2).