1. Allah'ın İsimleri
Benlik ve Algı
İnsanoğlu tekliği temsil edebilmek manasında , varlığını sürdürmek ve yaratıcısının rızası
ölçüsünde davranışlar geliştirerek bu birliğin bir parçası olabilme kararlılığı ile yine Allah'ın onu
biçimlendirmesi ölçüsüyle evrene yansıyacak şekilde tasarlanmıştır . Biz Allah varlığının
anlaşılması konusunda elimizde yegane delil olan ve Kur ' an da resmedilmiş teklik kavramını ,
onun isimleri aracılığı ile varlık alemi üzerindeki kuşatıcı etkisi ve benliğimizle ilgili , diğer bir
ifade ile derinlemesine , iç alemimize yönelik yaptığımız değerlendirmeler , irdelemeler sayesinde
kavramaktayız . İşte bu irdelemenin gerçek anlamı Allah ‘ ın insanlığa sunduğu onun varlığından
haberdar olunması dileğinin , insan varlığındaki yansıması olan teklik , varlık birliği bilinci
geliştirebilme onuruna ulaşabilmektir . Farklı bir ifade ile insan , Allah kavramının hükmü yada
varlık alemindeki tekliğinin göstergesi olan gönüllerdeki üstünlüğü gereğince ki bunun tümüne
tevhid demekteyiz , oluşturacağı davranış biçimlerinde yine onun varlığına kıyasen fiiler , eylemler
oluşturma ve bilinç üretebilme becerisi üzere kurgulanmıştır .
Tasavvufta benlikle yada nefs ile ilgili duygusal düşünsel , haller yada psikoloji incelendiğinde ,
davranış biçimleri oluşturma ve davranış kararları alma konusunda insan kompozisyonun en çok
etkisi altında kaldığı ifadenin yine kendi nefsi yada benliği olduğunu görüyoruz . Benliğin duygu ,
düşünce ve psikolojiye yansıttığı kıyas içerikli varlık birliğine yönelmiş tahammülsüzlük algıları ,
davranışlarımız üzerinde tek karar vericinin kendisi olma iddiasından kaynaklanmaktadır .
Sağduyumuz diyebileceğimiz yönlerimiz olan gönül ve akıl işbirliğimiz , teklik bilinci oluşturma
konusunda en önemli unsur olan benliğin olgunlaşma sürecinde diğer bir ifade ile gelişiminde ,
Allah gerçeğine kıyasen bir varlık olduğumuz gerçeğinin izdüşümlerini yine ona beyan etme
görevini yerine getirmelidir . Yoksa benlik tipik davranış tarzı olan kendisine ait olmayan üstünlük
makamlarını kendisinden bilme veya aşağılanmayı kabul etme yelpazesinde bir yer tutarak
oluşturduğu algıların baskısı ile insana davranış kararları aldırmak ister . Gönül ve akıl
işbirliğimizin oluşturacağı hareket tarzı , benliğin eğilimlerinin ortaya koyduğu , insanın yaşamını
yada kendisini ifade etmekte kullanılan kavramsal tanımlara binaen teklik manasında yaratıcısını
anışın , onun hangi isminin olacağını tespit olmalı , bünyemizde idrak ettiğimiz algının ne tür bir
illüzyonun sonucu olduğu çözümlenmelidir .
Benliğin gelişimi ise insanı davranışa yönlendirme gayreti içinde olduğu ve kendi oluşturduğu hiç
bir şey ifade etmeyen etmeyen ( batıl ) eğilimlerinin , buna bağlı yarattığı algıların itibari
değerinin hiçlik olduğunu öğrenmesidir . Gönül ve aklın , benliğin bize hangi davranış biçimini
kabullendirmeye çalıştığı , daha doğrusu ona ait baskıcı haller konusundaki tespiti ve yine onun
duygu düşünce veya psikolojiye yansıttığı algıların Allah ‘ ın hangi ismi tarafından kuşatıldığının
çözümlemesi ve onu anış , teklik ( tevhid ) bilincinin en basit tarifidir . Şöylede söyleyebiliriz nefsin
kendisinin olarak kabul ettiği tüm üstünlük makamları ile seçtiği tüm aşağılanmayı kabul noktaları
hiçbir değeri olmayan birer vehimdir . Kur ‘ anı Kerimde de belirtildiği gibi rahatsız edici benlik
algıları ancak Allah ‘ ın anılması ile bertaraf edilir yada gönül sükun bulur.
Biraz açmaya çalışırsak , bir an varlığını çevresinden üstün görme eğiliminde olan ego bir süre
sonra kendisine acıyabilir . İşte hiç bir hakkı olmadığı halde üstünlük makamlarından kendisine bir
paye seçmeye çalışan benlik psikolojisi ile, aşağılanmayı kabul eden hallerine tipik bir örnektir
bahsedilen ve biz bunları mahzun olma bölgeleri olarak tanımlayabiliriz . Allah gönül alemini
yaratarak kendimize ait maddi , manevi hiç bir farklılıktan ötürü mahzun olmayacağımızı beyan
etmektedir . Eğer benliğin mahzun olma bölgesinden seçtiği bu hallerin etkisi altında bir davranış
gerçekleşirse , buna Allah'a ortak yaratan benlik denir ki bu oyundan şiddetle sakınmalıyız , zira
algılarla yönetmek konusunda benliğe verilen bu davranış vekaletinin Allah indinde affı yoktur .
Batıl eğilimlerini davranışa dönüştürerek Allah'a ortak yada denklik üreten durumuna düşen nefs
mutlaka mahzun olur . Bu sebeple hak davranışların yegane kaynağı olan Kur ‘ an ve Peygamber
2. ( sav ) in sünnetini mutlaka öğrenmeli , benlikle ilgili algıların bertarafı akabinde davranışlarımızı
nasıl oluşturacağımızı bilir durumda olmalıyız . Benliğin davranışlar üzerinde etkili olma isteğinin
biçimi ve büründüğü haller aslında bizim günlük hayatımızda sürekli kullandığımız kavramların
karşılığıdır . Örneğin can sıkıntısı , benliğe ait bir eğilimdir ve bizi belli bir davranışa yönlendirme
amacı ile yine onun tarafından , duygular aracılığı ile bünyeye algılar biçiminde yansımasıdır .
Böylece söz konusu benliğin yapısı ile ilgili kavramsal algıların davranışa dönüşümüne genel
olarak ortak yaratma demekteyiz . İsteksizlik, sinir olmak , nefret , sevgisizlik gibi tüm
duygularımızı , düşünce ve psikolojimizdeki benlik izlerini tarif eden tanımların arkasındaki gerçek
aktör , algı oluşturma yöntemi ile bünyemize yansıyan egodur . Buna bağlı olarak ortak yaratma ,
benliğin algılarla kaynaklık ettiği ve davranışa dönüştüğü takdirde karşılık olarak değer ifade
etmeyecek tüm eylemleri ifade eden genel bir kavramdır ve özünde yine kendisini sağduyunun
gözetiminden saklayarak tüm kararlarımızın alınışında , bir alışkanlık eğilimi oluşturarak sanki
sızdığı duygunun yönlendirmesi ile oluşacak davranışın faili kendisi değilmiş aldatmacasıyla
sorgusuz bir bünye , insan yaratmaya çalışmak yatar .
Peki benliğin bir tezahürü olan ve çevresi ile kendisini kıyasladığı esnada oluşup bünyemize
yansıyan algı , nedir ? olgusu , sıkça karşılaştığımız ancak bakış açısı farklılıkları ve kelimenin pek
çok mana ifade etmesi nedeni ile tanımının yapılması konusunda zorluklar olan bir keyfiyettir .
Ancak biz kendi konumuzla ilgili olarak tanımımızı , davranış bilinci açısından oluşturmaya
çalışırsak şunları söyleyebiliriz ” algı , insanın kendi dışındaki dünyayı gözlemlediği esnada içine
aktarılan ve benliğin kıyas çözümlemesinden geçip tekrar duygu , düşünce ve psikolojilere
yansıyarak davranışlara katılma amacı güden ve günlük yaşamımızda kendimizi anlatmakta
kullandığımız tüm kavramların içeriğinden üstünlükler yada aşağılanmalar olarak yarattığı ,
illüzyon yapısında ve varlık birliğinin yok edilmesine yönelmiş , benlikle ilgili eğilimlerdir “
diyebiliriz .
Doğrusunu Allah Bilir …….