2. Zihni tamamen devre dışı
bırakarak bütün
öğrenmeleri
açıklayamayız.
Sosyal hayatta
karşılaştığımız birçok
öğrenme durumları
sadece koşullanma
teorileriyle açıklanamaz.
2
3. Yemek, giyim, halk oyunları, eğlence,
ulusal ve hatta ekonomik davranışlar
ne tam olarak koşullanma ile ne de
bilişsel teorilerle tam olarak
açıklanamaz.
4. Bebekler konuşmayı,
çevresinde bulunan
kişileri taklit ederek
öğrenir. Cinsiyet
rolleri, anne baba ve
kardeşlerden
öğrenilir.
5. İnsanların, birçok karmaşık davranışı,
uzun pekiştirmeler olmadan sadece
gözleyerek öğrendikleri
görülmektedir. Örneğin yemek
yeme, parmak kaldırarak söz
isteme, öğretmen geldiği zaman
sessiz durma, oyun oynama gibi...
6. Bu tür öğrenmeleri açıklayan en
önemli kuramlardan biri,
gözlem yoluyla öğrenme
kuramıdır. Bu kuram değişik
kaynaklarda taklit yoluyla,
model alarak ya da sosyal
öğrenme olarak da
anılmaktadır.
7. Sosyologlar, insan davranışlarının tamamen
sosyal olarak oluştuğunu; toplumsal
kurumların ve kültürün bir kalıp gibi bütün
insan davranışlarını şekillendirdiğini iddia
ederler. “Sosyal roller teorisi” de bu
görüşü destekler.
8. Çocuklar, çevrelerindeki kişilerin
davranışlarını ve bu davranışların
sonucunu sürekli gözlerler.
Gözledikleri davranışlardan
pekiştirilenleri taklit ederken,
sonucu olumlu olmayan davranışları
taklit etmezler. Bu nedenle modeli
veya taklit etme de bir tür
edimsel koşullanmadır.
9. Bandura’nın karşılıklı etkileşim Modeli
Davranış Çevresel etkiler
Kişisel faktörler
(inançlar, beklentiler, kendini değerlendirme)
10. Koşullu öğrenmede birey kendi
tecrübelerine dayandığı halde, sosyal
öğrenmede başkalarının tecrübelerinden
yararlanarak öğrenir.
11. Bir davranışın öğrenilmesi için, bireyin bu
davranışın sonucunu yaşayarak öğrenmesi
gerekmez. Örneğin köpek tarafından
ısırılan ya da salıncaktan düşen bir çocuğu
gözleyen biri, köpek ve salıncaktan
korkabilir.
12. Bandura, insanların çevrelerindeki
kişilerin davranışlarını gözlediklerini,
buradan bazı sonuçlar çıkararak
kendileri için yararlı olan davranışı
yaptıklarını öne sürmüştür.
Örneğin, önündeki arabanın bir çukura ya da kasise
girerek sarsıldığını gözleyen sürücü, arabasına
zarar vermemek için gözlediği davranışı taklit
etmez
13. Bandura’ya göre model alınan, gözlenen
davranışların bireyin belleğine
kodlanması ve gerektiği zaman
hatırlanması gerekir.
Bu özelliklerinden ötürü gözlem yoluyla
öğrenmenin bilişsel boyutu da vardır.
14. Bandura’ya göre, gözlem yoluyla
öğrenmede (model almada)
dikkat,
hatırlama,
yeniden üretme
pekiştireç olmak üzere 4 temel süreç
vardır.
15. Dikkat (Attention):
Model alınan
davranışın doğru
taklit edilebilmesi için
öncelikle model
alınan davranışa
dikkat edilmesi
gerekir. Kişi,
duygularıyla beraber
tüm dikkatini
beğendiği ve taklit
etmek istediği
davranışa yöneltir.
16. Kodlama ve saklama (Retention):
Gerektiğinde taklit etmek için modelin
tüm davranışlarını belleğe kodlamak
gerekir. Çünkü gözlenen davranış
genellikle gözlemden hemen sonra taklit
edilmeyebilir. Birey gözlediği davranışı
yeri geldiği zaman da kullanabilir.
Davranış belleğe görsel, sözel ya da
sembolik olarak kodlanabilir.
17. Yeniden Üretme (Reproduction): Model
alınan davranışın gösterilmesi için bireyin
gözlemlerini kendi davranışına
dönüştürebilmesi gerekir. Bu bazen tam
taklit olmayabilir: çevre şartları, bireyin
fiziksel gücü ve imkanları, zaman vs model
alınan davranışın biraz farklı üretilmesine
neden olur.