2. ABDEST
İLGİLİ AYET:
‘Ey iman edenler! Namaza kalktığınız zaman (abdestli olun
bunun için) yüzlerinizi, dirseklere kadar (dirsekler dahil)
ellerinizi yıkayın, (ellerinizi yeniden ıslatıp) başlarınızı
meshedin ve her iki aşık kemiğiyle beraber ayaklarınızı
yıkayın.’ (Maide suresi 6. Ayet/baş kısmı alınmıştır.)
3. ABDEST
İLGİLİ HADİS:
‘Sen daha abdest için yüzünü yıkadığında, günahların,
gözünün kirpiklerinden dökülür. İki elinin bileklerini
yıkadığında, günahların tırnaklarından dökülür. Başını
mesh ettiğinde, günahların başından dökülür. Ayaklarını
yıkadığında, günahların iki ayağının tırnaklarından
dökülür.’ (Ramuz El-Ehadis 270/11)
‘Bir adamın namaz için abdest alıp temizlenmesi üzerine.
Allah onun günahlarını örter. Namazının sevabı ise
kendisine fazladan kalır.’(Ramuz El-Ehadis 313/2)
4. ABDEST
ABDEST NE DEMEKTİR:
Abdest bedenimizin belli azalarını yıkamak ve başı elle
sığamaktır. (İslam İlmihali)
Abdest bazı ibadetlere ön hazırlık için yapılan bir
temizlenme biçimidir. Örneğin; namaz kılmak, kuran
okumak, kabe tavaf etmek gibi.
5. ABDESTİN ALINIŞI
Abdest almaya niyet ederiz.
Euzu besmele çekeriz.
Ellerimizi bileklere kadar üç kere yıkarız.
Parmaklarımızın arasını ovarız.
Sağ elimizle su alıp ağzımıza verir, ağzımızı çalkalayıp
suyu tükürürüz. Bunu üç kere tekrar ederiz. Bu sırada
misvak kullanabilir ya da parmaklarımızla dişlerimizi
ovuşturabiliriz.
Sonra sağ avucumuzla su alıp burnumuza çeker ve sol
elimizle temizleriz. Bunu üç kere tekrar ederiz.
6. ABDESTİN ALINIŞI
Daha sonra iki avucumuza su alıp yüzümüzü üç defa
yıkarız.
Önce sağ sonra sol kolumuzu, dirsekler de dahil olmak
üzere üçer defa yıkarız.
Sağ elimizin içini ıslatıp başımızı mesh ederiz.
Yine ellerimizi ıslatıp parmaklarımızla kulaklarımızın
içini ve arkasını mesh ederiz.
Ellerimizi yeniden ıslatmadan elimizin dışıyla
boynumuzu mesh ederiz.
Önce sağ, sonra sol ayağımızı üçer defa yıkar, parmak
aralarını temizleriz. (Dinimizi Öğreniyoruz)
7. ABDESTİN FARZLARI
Yüzü yıkamak
Kolları dirseklerle birlikte yıkamak
Başı mesh etmek
Ayakları bileklerle birlikte yıkamak (Dinimizi
Öğreniyoruz)
8. ABDESTI BOZAN DURUMLAR
Küçük veya büyük tuvaletini yapmak
Yellenmek
Vücudun herhangi bir yerinden kan, irin vb. sıvının
çıkması
Ağız dolusu kusmak
Uyumak
Namaz kılarken yandaki kişinin işiteceği şekilde gülmek
Bayılmak
Aklını yitirmek, çıldırmak
Teyemmüm etmiş olan kimsenin su görmesi
9. GUSÜL ABDESTİ NEDİR:
Tepeden tırnağa kadar bedenin her tarafını,
kuru hiçbir yer bırakmaksızın
temiz su ile yıkayıp paklamaya denir. (İslam İlmihali)
10. TEYEMMÜM ABDEST
TEYEMMÜM NEDİR:
Su bulunmadığı veya kullanma imkanı olmadığı
zamanlarda abdest ve gusül yerine geçen özel bir
temizliktir.Su bulununca veya kullanma imkanı
doğuncaya kadar abdest yerine geçer. Temiz toprak
veya toprak cinsinden bir şeye elleri sürüp kolları ve
yüzü meshetmek suretiyle yapılır. (Dinimizi
Öğreniyoruz)
11. TEYEMMÜMÜN YAPILIŞI:
Besmele çekip abdest veya gusül için teyemmüm
etmeye niyet ederiz.
Ellerimizin iç tarafını toprağa veya toprak cinsi bir
şeye, parmaklar hafif açık bir şekilde süreriz.
Ellerimizi birbirine vurup ellerimizdeki kaba toprak
kalıntısını silkeleriz.
Yüzümüzü mesh ederiz.
Ellerimizi yine toprağa sürüp silkeleriz.
Ardından sol elimizle sağ kolumuzu, sağ elimizle
sol kolumuzu dirseklerle birlikte mesh ederiz.
(Dinimizi Öğreniyoruz)
12. TEYEMMÜMÜN FARZLARI
Niyet etmek
İki elin içini temiz bir toprağa veya toprak cinsi temiz
bir şeye vurup yüzü kaplayacak surette mesh
etmek.
Elleri tekrar vurarak dirseklere kadar iki eli (evvele
sol elin içiyle sağ kolu, sonra sağ elin içiyle sol kolu)
kaplayacak biçimde mesh etmek.
Abdesti bozan şeyler teyemmümü de bozar. Su
bulmak ya da su kullanmaya imkanın doğması da
teyemmümü bozar.
13. ABDESTLE İLGİLİ BİR HİKAYE
Abdestini Eksik Alan Adamı, Peygamberimizin
Torunları Nasıl İkaz Ettiler?
Peygamber Efendimizin mübarek torunları Hasan
ile Hüseyin, cami avlusunda durmuş; şadırvanda
abdest alan yaşlıca bir adamı seyrediyorlardı.
Hasan bir ara kardeşi Hüzeyin’e:
-Bak, dedi. Dirseklerini iyice yıkamadı.
-Evet görüyorum, bazı yerler kuru kalıyor.
14. ABDESTLE İLGİLİ BİR HİKAYE
-Bunu ona söylemeliyiz, abdest sırasında
yıkanması farz olan yerlerde iğne uzu kadar kuru
bir yer kalsa abdest olmaz, abdest olmayınca tabii
namaz da olmaz.
-Ama nasıl söyleyeceğiz? İşte bak, ayaklarında da
aynı ihtimali yaptı. Parmak aralarını ovuşturmadı,
suyu topuklarına değdirmedi bile. Haydi gidip
kendisine söyleyelim.
15. ABDESTLE İLGİLİ BİR HİKAYE
Hüseyin:
-Bir dakika, diye kardeşini durdurdu. O bizden çok
yaşlı. Söylersek utanabilir. Yahut çocuk olduğumuz
için dinlemeyebilir. Onu kırmadan yanlışını
anlatmanın bir yolunu bulmalıyız.
Birden aklına geldi:
-Tamam, dedi sevinçle; buldum!
Adama yaklaştı. Saygı dolu bir sesle:
-Efendim, dedi, sizden bir ricamız var.
16. ABDESTLE İLGİLİ BİR HİKAYE
-Söyleyin bakalım çocuklar.
-Biz henüz çocuk sayılırız. Şurada abdest alırken
başımızda dursanız da yanlışlarımızı söyleseniz.
Adam memnun memnun güldü:
-Tabii, dedi. Başlayın bakalım.
17. ABDESTLE İLGİLİ BİR HİKAYE
İki kardeş abdest almaya başladılar. Adam dikkatle
bakıyor, bir yanlış bulmaya çalışıyor ama bulamıyordu.
Kendi abdestini düşünüdü. Hasan ile Hüseyin gibi dikkat
göstermediğini anladı.
Abdestleri bitince saçlarını okşadı:
-Yanlış sizde değil çocuklar bende, dedi. Kusurlu benim.
Yanlışımı yüzüme vurmadan bu kadar nazikçe
düzelttiğiniz için çok teşekkür ederim. Artık ben de sizler
gibi abdest alacağım. İşte başlıyorum.
Yeniden suyun başına çöktü ve bir güzel abdest aldı.
18. ABDESTLE İLGİLİ BİR HİKAYE
SONUÇ
Demek ki, bir şeyin doğrusunu bilmek yeterli değildir. O
doğruyu başkalarını kırmadan, darıltmadan anlatabilmek
de lazımdır.
Peygamber Efendimizin (s.a.v.) torunları Hasan ile
Hüseyin gibi…
(Ahmed Şahin, Kıssaladan Hisseler)