SlideShare a Scribd company logo
1 of 9
Sivil Toplum Destek Programı-III
Mersin Engelsiz Yaşam Platformu Projesi
“Bu yayın Avrupa Birliğinin maddi desteği ile hazırlanmıştır. İçerik tamamıyla Engelli Hakları ve Engelsiz
Gelecek Derneği sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliğinin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.”
Mersin Engelsiz Yaşam Platformu Projesi
Projenin Amaçları:
►Mersin ilinde engelli STK’ların kendilerinden beklenen rolleri gerçekleştirebilmeleri,
engelli birey ve ailesinin haklarının savunulması için gereksinim duydukları kurumsal,
organizasyonel ve uzmanlık kapasitelerini geliştirmek, gelişim süreçlerine proje ofisi ve
“Mersin Engelsiz Yaşam Platformu” ile destek vermek, bu anlamda engelli STK’larda
uzman ekip kadroları oluşturmak
►Engelli bireylerin ve engelli STK’ların eşit şekilde katılım sağlayabileceği, engellilerle
ilgili sorun çözümünde itici güç olacak bir “Engelsiz Yaşam Platformu” oluşturmak, bu
sayede Mersin ili genelinde engelli STK’larda kurumsal kapasite artırıcı, karar alma
mekanizmalarına etkin katılımcı bir yapı kurarak aktif vatandaşlığı geliştirmek
Sivil Toplum Destek Programı-III
Mersin Engelsiz Yaşam Platformu Projesi
AYIRIMCILIK TÜRLERİ, ENGELLİ AYIRIMCILIĞI İLE MÜCADELE YÖNTEMLERİ
“Bu yayın Avrupa Birliğinin maddi desteği ile hazırlanmıştır. İçerik tamamıyla Engelli Hakları ve Engelsiz
Gelecek Derneği sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliğinin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.”
Ayırımcılık ve Mücadele Yöntemleri
Ayırımcılık;
Yasama, yürütme ve yargı organları ile gerçek kişiler ile kamu ve özel tüzel kişilerin;
cinsiyet, ırk, renk, dil, din, inanç, ulusal köken, etnik köken, cinsel kimlik, felsefi ve siyasi
görüş, sosyal statü, medeni hal, hemşericilik, hamilelik, sağlık durumu, engellilik, yaş ve
benzeri temellere dayalı olarak, düzenlenen hak ve özgürlüklerden, karşılaştırılabilir
durumdakilere kıyasla eşit şekilde yararlanmasını engelleyen veya zorlaştıran her türlü
farklı muameleyi ifade eder.
Tanımı kısaca özetlersek, doğrudan ayrımcılık kavramı, bir bireye, (cinsiyet, ırk, engellilik
hali vb) herhangi bir unsur merkezinde, diğer bireylerden farklı davranmayı içermektedir.
Örneğin, kamu hizmeti verilen bir yerde, (örneğin bir hastanede ya da okulda) belirli bir
ırka ya da cinsiyete hizmet verilmemesi, bir istihdam edilme faaliyetinde, engellilik ya da
kadın olmanın (işi nevinden ya da sakıncalarından kaynaklanan bir gerekçe olmaksızın)
işe alınmaması gibi uygulamalar birer doğrudan ayrımcılık örneğidir.
Ayırımcılık ve Mücadele Yöntemleri
ULUSAL HUKUKTA, ANAYASA VE YASALAR BAĞLAMINDA AYRIMCILIK
Engelliye yönelik ayrımcılık yasağı mevzuatta, kimi hallerde ırk, renk, cinsiyet, din, dil gibi kavramların
arasında “engelli” kavramı olarak başlı başına yer almış, kimi hallerde de, ayrımcılık yasağı unsurları arasında
sayılmadan, ama bu tip maddelerde çokça kullanılan “vb.” ifadesinde karşılık bulan genel bir yaklaşımda
yasak kavramı içerisinde yorumlanmıştır.
ANAYASA
Yürürlükte olan Anayasa’nın Kanun Önünde Eşitlik başlıklı 10. Maddesi eşitliğin sağlanması amacıyla
alınacak tedbirlerin eşitlik ilkesine aykırı olmayacağı hükmüyle, engelliler bakımından pozitif ayrımcılık
ilkesini benimsemiştir. Buna göre:
Kanun önünde eşitlik
Madde 10 – Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle
ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/1 md.) Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile
malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.
Ayırımcılık ve Mücadele Yöntemleri
Türk Ceza Kanununda Ayrımcılık
Ayrımcılık suçunun mağduru olarak engelliler, Türk Ceza Kanununun ikinci kitabının ikinci kısmında
hürriyete karşı suçlara dair 122. maddesine 5378 sayılı kanunun 41.maddesi ile 1.07.2005 yılında ceza
kanunumuza dahil edilmiştir. En temel (negatif anlamda) ayrımcılık yasağı hükmü ceza kanunumuzda yer
almıştır.
Ayırımcılık
MADDE 122. - (1) Kişiler arasında dil, ırk, renk, cinsiyet, özürlülük, siyasî düşünce, felsefî inanç, din,
mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım yaparak;
a) Bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya bir hizmetin icrasını veya hizmetten
yararlanılmasını engelleyen veya kişinin işe alınmasını veya alınmamasını yukarıda sayılan hâllerden birine
bağlayan,
b) Besin maddelerini vermeyen veya kamuya arz edilmiş bir hizmeti yapmayı reddeden,
c) Kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını engelleyen,
Kimse hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir.
Ayırımcılık ve Mücadele Yöntemleri
İstihdam İle İlintili Kanunlar Açısından Ayrımcılık Yasağı ve Pozitif Ayrımcılık
Anayasa’da hak ve yükümlülük olarak düzenlenen diğer bir konu da çalışma hakkı ve ödevidir. Çalışma herkesin
hakkı ve ödevidir başlıklı 49. Madde ile Sosyal Güvenlik Bakımından Özel Korunması Gerekenler başlıklı 61.
Maddesi çalışma hayatında engelliler lehine yapılan düzenlemelere örnektir. Anayasanın bu iki maddesi ekseninde,
kanunlarımızda engellilere yönelik aşağıdaki düzenlemelere gidilmiştir.
Temmuz 2005 Yılında Kabul edilen 5378 Sayılı Yasanın 14. Maddesi, engellilerin işe alımlarda maruz kalacakları
ayrımcı uygulamalar konusunda ayrımcılık yasağı ve pozitif ayrımcılık hükümleri içermektedir. Buna göre:
5378 sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
MADDE 14. — İşe alımda; iş seçiminden, başvuru formları, seçim süreci, teknik değerlendirme, önerilen çalışma
süreleri ve şartlarına kadar olan safhaların hiçbirinde özürlülerin aleyhine ayrımcı uygulamalarda bulunulamaz.
Çalışan özürlülerin aleyhinde sonuç doğuracak şekilde, özrüyle ilgili olarak diğer kişilerden farklı muamelede
bulunulamaz. Çalışan veya iş başvurusunda bulunan özürlülerin karşılaşabileceği engel ve güçlükleri azaltmaya veya
ortadan kaldırmaya yönelik istihdam süreçlerindeki önlemlerin alınması ve işyerinde fiziksel düzenlemelerin bu
konuda görev, yetki ve sorumluluğu bulunan kurum ve kuruluşlar ile işyerleri tarafından yapılması zorunludur.
Özürlülük durumları sebebiyle işgücü piyasasına kazandırılmaları güç olan özürlülerin istihdamı, öncelikle korumalı
işyerleri aracılığıyla sağlanır. Korumalı işyerleriyle ilgili usul ve esaslar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı,
Maliye Bakanlığı ve Özürlüler İdaresi Başkanlığınca müştereken çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Ayırımcılık ve Mücadele Yöntemleri
4857 Sayılı İş Kanunu
4857 sayılı İş Kanunu’nun 30. Maddesi engellilerin işe alımları, mesleki istihdam destek programları ve engelli
istihdam eden veya etmeyen işyerleri ile ilgili olarak müeyyide ya da pozitif ayrımcılık hükümleri içermektedir:
Özürlü, eski hükümlü ve terör mağduru çalıştırma zorunluluğu.
Madde 30 - İşverenler elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları işyerlerinde her yılın Ocak ayı başından itibaren
yürürlüğe girecek şekilde Bakanlar Kurulunca belirlenecek oranlarda özürlü ve eski hükümlü ile 3713 sayılı Terörle
Mücadele Kanununun ek 1 inci maddesinin (B) fıkrası uyarınca istihdamı zorunlu olan terör mağduru işçiyi meslek,
beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler. Bu kapsamda çalıştırılacak işçilerin toplam
oranı yüzde altıdır. Ancak özürlüler için belirlenecek oran, toplam oranın yarısından az olamaz. Aynı il sınırları içinde
birden fazla işyeri bulunan işverenin bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü olduğu işçi sayısı, toplam işçi sayısına göre
hesaplanır.
Ayırımcılık ve Mücadele Yöntemleri
657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu
Devlet memurlarının işe alımla ilgili hususlarını düzenleyen 657 sayılı Devlet memurları Kanunu’nun 53. Maddesi engellilerin işe
alımlarıyla ilgili pozitif ayrımcılık hükümleri içermektedir. Buna göre: Özürlü personel çalıştırma yükümlülüğü:
Madde 53 – (Değişik: 13/2/2011-6111/99 md.)
Kurum ve kuruluşlar bu Kanuna göre çalıştırdıkları personele ait kadrolarda % 3 oranında özürlü çalıştırmak zorundadır. % 3’ün
hesaplanmasında ilgili kurum veya kuruluşun (yurtdışı teşkilat hariç) toplam dolu kadro sayısı dikkate alınır.
Eğitim ve Öğretim Hakkı ile İlintili Kanunlar Açısından Ayrımcılık Yasağı ve Pozitif Ayrımcılık
Anayasa’da Eğitim Hakkı ve Ödevi Başlıklı 42. Madde engelli çocukların eğitimi için Devletin gerekli tedbirleri almakla yükümlü
olduğunu belirtmiştir. Bu bağlamda, eğitim hakkının eşitlik prensibiyle yararlanılması amacıyla, ilgili mevzuatta engellilerle yönelik
düzenlemeler yer almaktadır.
5378 Sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Kanunun 15. Maddesinde, eğitim hakkından yararlanılması sırasında engelliye yönelik ayrımcılık içeren her yaklaşım açık bir biçimde
yasaklanmıştır. Kanun, bu konuda devletin yükümlülüğü düzenlenmiştir. Düzenleme, hem ayrımcılık yasağı getirmekte, hem de Eğitim
ve öğretim hakkı
MADDE 15. — Hiçbir gerekçeyle özürlülerin eğitim alması engellenemez. Özürlü çocuklara, gençlere ve yetişkinlere, özel durumları ve
farklılıkları dikkate alınarak, bütünleştirilmiş ortamlarda ve özürlü olmayanlarla eşit eğitim imkânı sağlanır.

More Related Content

More from EngelliHaklarveEngel

More from EngelliHaklarveEngel (7)

STK'larda Savunuculuk ve Lobicilik
STK'larda Savunuculuk ve LobicilikSTK'larda Savunuculuk ve Lobicilik
STK'larda Savunuculuk ve Lobicilik
 
STK'larda İzleme Raporlama
STK'larda İzleme RaporlamaSTK'larda İzleme Raporlama
STK'larda İzleme Raporlama
 
STK'larda İletişim ve Gönüllü Yönetimi
STK'larda İletişim ve Gönüllü YönetimiSTK'larda İletişim ve Gönüllü Yönetimi
STK'larda İletişim ve Gönüllü Yönetimi
 
STK'larda Engelli Hakları Perspektifi
STK'larda Engelli Hakları Perspektifi STK'larda Engelli Hakları Perspektifi
STK'larda Engelli Hakları Perspektifi
 
STKlar için Mentörlük
STKlar için MentörlükSTKlar için Mentörlük
STKlar için Mentörlük
 
STKlarda AB Metodolojisi
STKlarda AB Metodolojisi STKlarda AB Metodolojisi
STKlarda AB Metodolojisi
 
STK Yönetimi ve Kurumsallaşma
STK Yönetimi ve KurumsallaşmaSTK Yönetimi ve Kurumsallaşma
STK Yönetimi ve Kurumsallaşma
 

STK'larda Ayırımcılıkla Mücadele

  • 1. Sivil Toplum Destek Programı-III Mersin Engelsiz Yaşam Platformu Projesi “Bu yayın Avrupa Birliğinin maddi desteği ile hazırlanmıştır. İçerik tamamıyla Engelli Hakları ve Engelsiz Gelecek Derneği sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliğinin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.”
  • 2. Mersin Engelsiz Yaşam Platformu Projesi Projenin Amaçları: ►Mersin ilinde engelli STK’ların kendilerinden beklenen rolleri gerçekleştirebilmeleri, engelli birey ve ailesinin haklarının savunulması için gereksinim duydukları kurumsal, organizasyonel ve uzmanlık kapasitelerini geliştirmek, gelişim süreçlerine proje ofisi ve “Mersin Engelsiz Yaşam Platformu” ile destek vermek, bu anlamda engelli STK’larda uzman ekip kadroları oluşturmak ►Engelli bireylerin ve engelli STK’ların eşit şekilde katılım sağlayabileceği, engellilerle ilgili sorun çözümünde itici güç olacak bir “Engelsiz Yaşam Platformu” oluşturmak, bu sayede Mersin ili genelinde engelli STK’larda kurumsal kapasite artırıcı, karar alma mekanizmalarına etkin katılımcı bir yapı kurarak aktif vatandaşlığı geliştirmek
  • 3. Sivil Toplum Destek Programı-III Mersin Engelsiz Yaşam Platformu Projesi AYIRIMCILIK TÜRLERİ, ENGELLİ AYIRIMCILIĞI İLE MÜCADELE YÖNTEMLERİ “Bu yayın Avrupa Birliğinin maddi desteği ile hazırlanmıştır. İçerik tamamıyla Engelli Hakları ve Engelsiz Gelecek Derneği sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliğinin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.”
  • 4. Ayırımcılık ve Mücadele Yöntemleri Ayırımcılık; Yasama, yürütme ve yargı organları ile gerçek kişiler ile kamu ve özel tüzel kişilerin; cinsiyet, ırk, renk, dil, din, inanç, ulusal köken, etnik köken, cinsel kimlik, felsefi ve siyasi görüş, sosyal statü, medeni hal, hemşericilik, hamilelik, sağlık durumu, engellilik, yaş ve benzeri temellere dayalı olarak, düzenlenen hak ve özgürlüklerden, karşılaştırılabilir durumdakilere kıyasla eşit şekilde yararlanmasını engelleyen veya zorlaştıran her türlü farklı muameleyi ifade eder. Tanımı kısaca özetlersek, doğrudan ayrımcılık kavramı, bir bireye, (cinsiyet, ırk, engellilik hali vb) herhangi bir unsur merkezinde, diğer bireylerden farklı davranmayı içermektedir. Örneğin, kamu hizmeti verilen bir yerde, (örneğin bir hastanede ya da okulda) belirli bir ırka ya da cinsiyete hizmet verilmemesi, bir istihdam edilme faaliyetinde, engellilik ya da kadın olmanın (işi nevinden ya da sakıncalarından kaynaklanan bir gerekçe olmaksızın) işe alınmaması gibi uygulamalar birer doğrudan ayrımcılık örneğidir.
  • 5. Ayırımcılık ve Mücadele Yöntemleri ULUSAL HUKUKTA, ANAYASA VE YASALAR BAĞLAMINDA AYRIMCILIK Engelliye yönelik ayrımcılık yasağı mevzuatta, kimi hallerde ırk, renk, cinsiyet, din, dil gibi kavramların arasında “engelli” kavramı olarak başlı başına yer almış, kimi hallerde de, ayrımcılık yasağı unsurları arasında sayılmadan, ama bu tip maddelerde çokça kullanılan “vb.” ifadesinde karşılık bulan genel bir yaklaşımda yasak kavramı içerisinde yorumlanmıştır. ANAYASA Yürürlükte olan Anayasa’nın Kanun Önünde Eşitlik başlıklı 10. Maddesi eşitliğin sağlanması amacıyla alınacak tedbirlerin eşitlik ilkesine aykırı olmayacağı hükmüyle, engelliler bakımından pozitif ayrımcılık ilkesini benimsemiştir. Buna göre: Kanun önünde eşitlik Madde 10 – Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/1 md.) Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.
  • 6. Ayırımcılık ve Mücadele Yöntemleri Türk Ceza Kanununda Ayrımcılık Ayrımcılık suçunun mağduru olarak engelliler, Türk Ceza Kanununun ikinci kitabının ikinci kısmında hürriyete karşı suçlara dair 122. maddesine 5378 sayılı kanunun 41.maddesi ile 1.07.2005 yılında ceza kanunumuza dahil edilmiştir. En temel (negatif anlamda) ayrımcılık yasağı hükmü ceza kanunumuzda yer almıştır. Ayırımcılık MADDE 122. - (1) Kişiler arasında dil, ırk, renk, cinsiyet, özürlülük, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım yaparak; a) Bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya bir hizmetin icrasını veya hizmetten yararlanılmasını engelleyen veya kişinin işe alınmasını veya alınmamasını yukarıda sayılan hâllerden birine bağlayan, b) Besin maddelerini vermeyen veya kamuya arz edilmiş bir hizmeti yapmayı reddeden, c) Kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını engelleyen, Kimse hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir.
  • 7. Ayırımcılık ve Mücadele Yöntemleri İstihdam İle İlintili Kanunlar Açısından Ayrımcılık Yasağı ve Pozitif Ayrımcılık Anayasa’da hak ve yükümlülük olarak düzenlenen diğer bir konu da çalışma hakkı ve ödevidir. Çalışma herkesin hakkı ve ödevidir başlıklı 49. Madde ile Sosyal Güvenlik Bakımından Özel Korunması Gerekenler başlıklı 61. Maddesi çalışma hayatında engelliler lehine yapılan düzenlemelere örnektir. Anayasanın bu iki maddesi ekseninde, kanunlarımızda engellilere yönelik aşağıdaki düzenlemelere gidilmiştir. Temmuz 2005 Yılında Kabul edilen 5378 Sayılı Yasanın 14. Maddesi, engellilerin işe alımlarda maruz kalacakları ayrımcı uygulamalar konusunda ayrımcılık yasağı ve pozitif ayrımcılık hükümleri içermektedir. Buna göre: 5378 sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun MADDE 14. — İşe alımda; iş seçiminden, başvuru formları, seçim süreci, teknik değerlendirme, önerilen çalışma süreleri ve şartlarına kadar olan safhaların hiçbirinde özürlülerin aleyhine ayrımcı uygulamalarda bulunulamaz. Çalışan özürlülerin aleyhinde sonuç doğuracak şekilde, özrüyle ilgili olarak diğer kişilerden farklı muamelede bulunulamaz. Çalışan veya iş başvurusunda bulunan özürlülerin karşılaşabileceği engel ve güçlükleri azaltmaya veya ortadan kaldırmaya yönelik istihdam süreçlerindeki önlemlerin alınması ve işyerinde fiziksel düzenlemelerin bu konuda görev, yetki ve sorumluluğu bulunan kurum ve kuruluşlar ile işyerleri tarafından yapılması zorunludur. Özürlülük durumları sebebiyle işgücü piyasasına kazandırılmaları güç olan özürlülerin istihdamı, öncelikle korumalı işyerleri aracılığıyla sağlanır. Korumalı işyerleriyle ilgili usul ve esaslar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Özürlüler İdaresi Başkanlığınca müştereken çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
  • 8. Ayırımcılık ve Mücadele Yöntemleri 4857 Sayılı İş Kanunu 4857 sayılı İş Kanunu’nun 30. Maddesi engellilerin işe alımları, mesleki istihdam destek programları ve engelli istihdam eden veya etmeyen işyerleri ile ilgili olarak müeyyide ya da pozitif ayrımcılık hükümleri içermektedir: Özürlü, eski hükümlü ve terör mağduru çalıştırma zorunluluğu. Madde 30 - İşverenler elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları işyerlerinde her yılın Ocak ayı başından itibaren yürürlüğe girecek şekilde Bakanlar Kurulunca belirlenecek oranlarda özürlü ve eski hükümlü ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun ek 1 inci maddesinin (B) fıkrası uyarınca istihdamı zorunlu olan terör mağduru işçiyi meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler. Bu kapsamda çalıştırılacak işçilerin toplam oranı yüzde altıdır. Ancak özürlüler için belirlenecek oran, toplam oranın yarısından az olamaz. Aynı il sınırları içinde birden fazla işyeri bulunan işverenin bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü olduğu işçi sayısı, toplam işçi sayısına göre hesaplanır.
  • 9. Ayırımcılık ve Mücadele Yöntemleri 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu Devlet memurlarının işe alımla ilgili hususlarını düzenleyen 657 sayılı Devlet memurları Kanunu’nun 53. Maddesi engellilerin işe alımlarıyla ilgili pozitif ayrımcılık hükümleri içermektedir. Buna göre: Özürlü personel çalıştırma yükümlülüğü: Madde 53 – (Değişik: 13/2/2011-6111/99 md.) Kurum ve kuruluşlar bu Kanuna göre çalıştırdıkları personele ait kadrolarda % 3 oranında özürlü çalıştırmak zorundadır. % 3’ün hesaplanmasında ilgili kurum veya kuruluşun (yurtdışı teşkilat hariç) toplam dolu kadro sayısı dikkate alınır. Eğitim ve Öğretim Hakkı ile İlintili Kanunlar Açısından Ayrımcılık Yasağı ve Pozitif Ayrımcılık Anayasa’da Eğitim Hakkı ve Ödevi Başlıklı 42. Madde engelli çocukların eğitimi için Devletin gerekli tedbirleri almakla yükümlü olduğunu belirtmiştir. Bu bağlamda, eğitim hakkının eşitlik prensibiyle yararlanılması amacıyla, ilgili mevzuatta engellilerle yönelik düzenlemeler yer almaktadır. 5378 Sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Kanunun 15. Maddesinde, eğitim hakkından yararlanılması sırasında engelliye yönelik ayrımcılık içeren her yaklaşım açık bir biçimde yasaklanmıştır. Kanun, bu konuda devletin yükümlülüğü düzenlenmiştir. Düzenleme, hem ayrımcılık yasağı getirmekte, hem de Eğitim ve öğretim hakkı MADDE 15. — Hiçbir gerekçeyle özürlülerin eğitim alması engellenemez. Özürlü çocuklara, gençlere ve yetişkinlere, özel durumları ve farklılıkları dikkate alınarak, bütünleştirilmiş ortamlarda ve özürlü olmayanlarla eşit eğitim imkânı sağlanır.