SlideShare a Scribd company logo
1 of 45
GÜVENLİ, EKONOMİK ve
İLERİ
SÜRÜŞ TEKNİKLERİ
EĞİTİM NOTLARI
ÖNSÖZ
Ülkemizde Trafik kazaları insan hayatını tehdit eden en büyük
unsurdur. Bu kazaların %95 nedeni ise sürücülerin bilgi ve
beceri eksikliği ile yaptıkları işi ciddiye almamalarıdır. Sürücüler
için en öncelikli kural şöyle olmalıdır….
MOTORLU TAŞIT KULLANMAK HAYATTAKİ EN ÖNEMLİ
İŞTİR ÇÜNKÜ YAPILAN YANLIŞ YAŞAMLARLA ÖDENİR
Motorlu taşıtlar kendi kendilerine hareket etmezler, kontrolden
çıkmazlar. Onların kontrolünü kaybeden sürücülerdir.
Sürücü kullandığı aracın tek hakimi ve sorumlusudur.
Yolcularının güvenli, emniyetli ve konforlu yolculuk yapmalarını
sağlamak onun görevidir.
İyi bir sürücü trafik kurallarına harfiyen uyan, hızını yasal sınırlar
içinde ayarlayan, hava ve yol şartlarını iyi analiz eden ve
dolayısı ile probleme girmeyen sürücüdür. Zaten probleme
girmemek, girdikten sonra onu çözmeye çalışmaktan çok daha
kolaydır.
Buna göre hepimiz bu sorumlulukları taşımayı kendimize görev
edinmiş, bilgili, karşımızdaki insanlara ve araçlara saygılı,
kurallara uyan ve güvenli araç kullanan birer sürücü olmaya
özen göstermeliyiz…
İÇERİK
GÜVENLİ , DEFANSİF İLERİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ
-DEFANSİF SÜRÜŞ NEDİR
-HAVA VE YOL ŞARTLARI
-KONTROL DIŞI FAKTÖRLER
-KAZA ÖNLEYİCİ FORMÜL
-RİSKİ FARK ETMEK
-SAVUNMA
-AYNA KULLANIMI
-DOĞRU ANALİZ VE YAVAŞLATILAN SÜRÜŞ
-TÜRKİYEDE TRAFİK KAZALARI
-AİRBAG VE EMNİYET KEMERİ
-ABS ÇALIŞMA PRENSİBİ
-FRENAJ TEKNİĞİ
-ABS SİZ FRENAJ
-ESP
-ASR
-TAKİP MESAFESİ NEDİR
-DURMA MESAFELERİ
-ALKOL VE UYUŞTURUCU MADDE
-UYKUSUZLUK VE YORGUNLUK
-GECE GÖRÜŞ VE FAR KULLANIMI
-LASTİKLER
-LASTİK BASINÇLARI
-AQUAPLANİNG
-AĞIRLIK MERKEZİ
-AĞIRLIK TRANSFERİ
-AĞIRLIK TRANSFERİNİN SÜRÜŞE ETKİLERİ
-ÖNDEN SAVRULMA
-ARKADAN SAVRULMA
EKONOMİK SÜRÜŞ TEKNİKLERİ
-EĞİTİMLİ SÜRÜCÜNÜN KAZANIMLARI
- ARACI ÇALIŞTIRMA
-KALKIŞ VE HIZLANMA
-SÜRATE GÖRE VİTES
-YAVAŞLAMA VE DURMA
-RETARDER VE EKONOMİK SÜRÜŞE KATKILARI
-KICKDOWN ( ROKETLEME)
- DURMA VE PARK
-YOĞUN TRAFİK
-PANİK FRENDEN KAÇINMA
-ANİ HIZLANMA VE DURMA
-LASTİKLERİN DOĞRU KULLANIMI
-TEKNİK BAKIM VE ARIZALAR
-DÜZENLİ EMİSYON ÖLÇÜMLERİ
DEFANSİF SÜRÜŞ TEKNİKLERİ
Defansif araç kullanma;Riskli durumları önceden algılayarak; zamanınızı,
hayatınızı ve paranızı koruyarak gerçekleştirilen “savunmaya dayalı
sürüş”tür.
Bir başka deyişle trafikte yer alan her canlının her an hata yapabileceğini
düşünerek araç kullanma tekniğidir.
Defansif sürüş, sürücülerin kaza yapmalarını engellemek için onların
sadece becerilerini arttırılmayı değil, aynı zamanda düşünce
alışkanlıklarını da değiştirilmeyi amaçlar. Bu sayede etrafımızdaki
olaylardan kendimizi korumuş oluruz.
HAVA
V
E
Y
O
L
ŞARTLARI
Savunma ve risklerin algılanmasında, hava ve yol şartları en büyük
etkenlerden biridir. Yoğun trafik , yetersiz işaret ve ışıklandırma, yağış
nedeni ile zemin şartlarında oluşan değişiklikler, hıza ve hava şartlarına
bağlı olarak görüş açısının azalması, sürüşü olumsuz yönde etkileyen
faktörlerdir. Yağmur ve sis sürücüleri yorar ve dikkat dağıtır.
Hava ve yol şartlarındakiolumsuzluklar;
Aracımızın fren mesafesinin artmasına, virajlarda savrulmalara, yetersiz
görüş açısı nedeni ile tehlikeyi geç algılamamıza ve zamanında savunma
yapamamamıza neden olur. Defansif sürüş, hava şartlarını, yol şartlarını,
trafiği ya da diğer sürücüleri suçlamak değil güvenli ve yasal kararlar
almaktır.
KONTROL DIŞI FAKTÖRLER
Siz ne kadar iyi bir sürücü olursanız olun “diğerlerinin aksiyonları” sürüş
güvenliğinizi etkileyen önemli bir faktördür.
Yayalar, diğer sürücüler ve canlıların ani hareketlerini önceden algılamak,
zamanında doğru tepki vermek, daha güvenli araç kullanmanızı sağlar.
Kontrol dışı faktörlerin ani hareketlerini önceden algılayabilmek için
direksiyon başındayken konsantrasyonunuzun yüksek olması gerekir.
Bir çok sürücü otomobil kullanmayı trafikte bin bir tehlike atlatarak
öğrenir ve kaza yaparak tecrübe kazanır. Defansif Sürücülük, olası kötü
bir duruma düşmeden kendinizi korumanızı sağlar. Yani sobanın sıcak
olduğunu dokunmadan öğrenmiş olursunuz. Bunun için öncelikle gerekli
doğru bilgilerin öğrenilmesi ve yanlış alışkanlıkların doğrularla
değiştirilmesigerekir.
KAZA ÖNLEYİCİFORMÜL
Tüm bunlar için bir formülümüz var. Bu formülü 3 başlık altında
değerlendirebiliriz;
 Riski fark etmek
 Savunma
 Zamanında doğru tepkiyi vermek
RİSKİ FARK ETMEK
Riski fark etmemiz için; araç kullanırken tüm duyu organlarımızın
önümüzdeki trafiğe odaklanmış olması gerekir.
Yanımızdaki yolcu ile konuşmak, cep telefonu kullanımı, yüksek sesle
müzik dinlemek bizim riski algılamamızı olumsuz etkileyen unsurların
başında yer alır.
Araç kullanırken sürekli ileri bakmak, araçtan ya da çevreden gelen
sesleri dinlemek, benzin, yağ ya da yanık gibi kokuları duymak,
direksiyonda oluşabilecek balanssızlığı hissetmek gibi konular, olası
riskleri öncedenfark etmemizi sağlar.
Şehir içi kazaların %80’e yakın bir bölümü ev ile iş arasında meydana
gelmektedir. Bunun en büyük nedeni, her gün gidip geldiğimiz yol olması
ve bu nedenle de yeterli konsantrasyonu sağlayamamamızdır.
SAVUNMA
360 derece olan sürüş, her yönden hareketli olan günlük trafik akışında
ciddi konsantrasyon ile mümkündür.
Hız arttıkça görüş alanı azalır. Araştırma sonuçlarına göre: Saatte 35 km
hızla giden sürücünün ileri doğru görüş açısı 104° iken Saatte 130 km
hızla bu açı 30°ye düşmektedir.
35 km 130 km
30 derecelik açı sadece yolu izleyebilmek demektir. Diğer şerit ve yol
kenarındaki hareketler izlenemez. Bu nedenle her fırsatta aynaları ve
şerit değiştirirken de kör noktaları kontrol etmek gerekir.
360 DERECE SÜRÜŞ
AYNA KULLANIMI
Ülkemizde meydana gelen 600 bin kadar trafik kazasının, yaklaşık 3’te birlik kısmı,
sürücülerin yanındaki aracı
görmeyerek şerit
değiştirmelerinden
kaynaklanmaktadır.
Yan aynalarımızı yaklaşık 90
dereceye ayarlamamız, bize
daha az kör nokta alanı ve daha
geniş bir görüş açısı
sağlayacaktır.
Yan aynalarını “arka çamurlukları görecek şekilde” kullanan sürücüler
için, aynaların bu yeni konumu çok daha güvenli bir yolculuk
sağlayacaktır.
Eğer çok yakın değil iseler sağ ve sol yanınızdaki araçları
göremezsiniz.
İç dikiz
aynasından
görünüş
Sadece
arkanızdaki
trafiği gösterir
ANCAK
GÖRÜNEN ALAN
İÇ DİKİZ AYNANIZ ASLA YETERLİ DEĞİLDİR
GÖRÜNEN ALAN
İç ve yan dikiz
aynalarının
kulanımı
Kör noktalar
daha az
YAN DİKİZ AYNALARININ NORMAL POZİSYONU
(KENDİ ARACINIZIN YAN TARAFLARIN I GÖRÜYORSUNUZ)
Diğer araçları daha hızlı ve daha uzun sürelerde göreceksiniz...
Bu şekilde sadece
4 küçük kör noktanız
olacak
GÖRÜNEN ALAN
YAN AYNALARIN YENİ POZİSYONU
(ARACINIZIN YAN TARAFLARINI DEĞİL, YOLU GÖRÜYORSUNUZ)
Yan dikiz
aynalarınızı
90 dereceye
ayarlayın…
DOĞRU ANALİZ VE YAVAŞLATILAN SÜRÜŞ
Trafik, hava ve yol şartlarını doğru analiz ederek araç kullandığımız
sürece, olası riskleri önceden algılayabilir ve zamanında savunma
yapabiliriz.
Hızın, beraberinde riskleri de getirdiğini unutmayarak “hız limitlerine
uymak” bizim daha güvenli araç kullanmamızı sağlayacaktır.
Trafikte araç kullanırken yoldaki araçlardan birisini seçin ve aklınızdan o
aracın bir anda tehlikeli bir hareket yaptığını hayal edin. ''Aniden Fren
yapsa'', ''bir anda önüme kırarsa'' gibi düşünerek araç kullanırsak,
beynimiz herhangi bir olay için alarmda olur ve bu sayede doğru tepkiyi
vermek için kendimizi hazır tutarız.
TÜRKİYEDE TRAFİK KAZALARI
Emniyet Genel Müdürlüğü istatistiklerine göre, trafik kazalarında geçen
yıl yaklaşık 4 bin kişi hayatını kaybetti.
Ancak bu sayı kaza mahallinde yaşamını yitiren vatandaşlarımıza ait.
Hastaneye nakli sırasında ya da hastanede yaşamını yitirenler bu sayıya
dahil değildir.
Onlar da eklendiğinde bu sayı 7-8 binlere kadar ulaşıyor ve ne yazık ki
kazalardaki ölüm oranını, nüfusa oranla Avrupa ülkelerinden yaklaşık 10
kat daha fazladır. Bu ülkemiz için gerçekten de kötü ve karamsar bir
tablo…
TRAFİK KAZALARI VE SONUÇLARININ TÜRLERİNE
GÖRE DAĞILIMI
(Jandarma Sorumluluk Bölgesi)
TRAFİK KAZA BİLGİLERİ 2014 YILI
TOPLAM KAZA SAYISI 38.259
ÖLÜMLÜ KAZA SAYISI 1.011
YARALANMALI KAZA SAYISI 25.129
MADDİ HASARLI KAZA SAYISI 12.119
ÖLÜ SAYISI 1.228
YARALI SAYISI 51.723
TRAFİK KAZALARI VE SONUÇLARININ
TÜRLERİNE GÖRE DAĞILIMI
(Polis Sorumluluk Bölgesi)
2014 YILI
TRAFİK KAZA BİLGİLERİ ŞEHİRİÇİ BÖLGE TOPLAM
TOPLAM KAZA SAYISI 284.532 53.978 338.510
ÖLÜMLÜ KAZA SAYISI 788 1.067 1.855
YARALANMALI KAZA SAYISI 115.114 25.403 140.517
MADDİ HASARLI KAZA SAYISI(*) 168.630 27.508 196.138
ÖLÜ SAYISI 897 1.399 2.296
YARALI SAYISI 173.410 59.926 233.336
AİRBAG VE EMNİYET KEMERİ
Binlerce ölümün yaşandığı trafik kazalarında sürücü ve yolcuların
güvenliği için otomotiv sektörü sürekli kendini yeniliyor.
Kazalarda yolcu ve sürücülerin güvenliği için en önemli ekipman emniyet
kemeridir. Ayrıca airbag yani “hava yastıkları” da son dönemde standart
hale gelen bir diğer güvenlik ekipmanıdır.
Her ne kadar şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan otobüslerin dışında
toplu taşıma araçlarının çoğunda bu ekipman bulunmamakta ya da
bulunmasına rahmen kullanılmamaktadır. Bu ekipmanların aracınızda
olması durumunda size ve yolculara sağlayacağı faydaları bilmeniz sizin
ve yolcularınız için hayati öneme sahiptir.
Araştırmalar emniyet kemeri kullanıldığında ölüm oranının % 40
azaldığını göstermektedir. Saatte 50 km. hızla yaşanacak bir çarpışmada,
araç içerisinde bulunan herhangi bir kişinin veya cismin ağırlığı 40 katına
ulaşmaktadır. Arka koltukta emniyet kemeri bağlı olmayan bir yolcu, ön
koltuktaki sürücüye neredeyse bir fil ağırlığıyla çarpmakta ve onun da
yaralanmasına neden olabilmektedir.Özellikle
kullandığınız toplu taşıma araçlarında yolcuların ayakta ve güvensiz bir
şekilde bulunması bu durumun ciddiyetini göstermektedir. Güvenli sürüş
uygulamaları ile mümkün olduğu kadar ani fren yapmak zorunda
kalmayacağınız bir gerçektir.
ABS
Aktif güvenlik sistemleri arasında en yaygın olanı ve bilineni Antiblokaj
Fren Sistemi ABS’dir. 60’lı yıllarda geliştirilen ve artık neredeyse tüm
araçlarda standart hale gelen ABS FREN SİSTEMİ, frenaj sırasında
tekerleklerin kilitlenmesini önleyerek size manevra imkanı sağlar.
Bu sayede sürücü ani bir engelle karşılaştığında sadece durmaya
çalışmaz, fren yaparken bir yandan da daha güvenli bir yöne kaçmaya
yönelik manevra yapabilir. ABS, kullanıldığı taşıtın kararlılığını, manevra
ve durma yeteneğini artırabilen bir fren sistemidir. Dört-tekerlek ABS,
tekerlek kilitlenmesini önleyerek, sürücülere acil frenleme durumlarında
kararlılık ve yön kontrolü sağlamaktadır.
ABS ÇALIŞMAPRENSİBİ
Sürücü dört-tekerlek ABS 'li bir taşıtın fren pedalına sertçe bastığında,
sistem otomatik olarak fren basıncını dört tekerlekte düzenleyerek,
tekerlek kilitlenmesini önlemek üzere her tekerleğin fren basıncını
bağımsız olarak ayarlar. ABS, frenleri saniyede 18 kez pompalayarak,
sürücülere belirli ölçüde yönlendirme yeteneği kazandırmaktadır.
FRENAJ TEKNİĞİ
Fren pedalına uygulanacak basınç çok önemlidir. Önce az, daha sonra
artan bir basınçla araç yavaşlatılır ve durdurulur. Amaç, tekerlekler bloke
olmadan en kısa mesafededurmaktır.
ABS, kaygan zeminlerde sürücüye, tekerlekler bloke olmadan fren
yapabilme ve direksiyonu çevirerek olası bir engelden kaçma imkanı da
vermektedir. Ancak, zemin çok kaygan ve hız yüksek ise ABS de bu
engelden kaçmaya imkan sağlayamayacaktır. Lastiklerin mevsim
şartlarına uygun ve yeni olması ek bir tutunma sağlayacaktır.
ABS olmayan araçlarda Frenaj
Fren anında tekerlekler bloke olmuş ise, lastiğin yola temas eden
bölümünün ısısı artar ve bir silgi gibi aşınarak kaymaya başlar. Ayrıca ön
tekerlekleri bloke olmuş bir araca yön vermek de mümkün değildir.
Tekerlekler bloke olduğu anda, araç en son hangi yöne doğru ilerliyorsa
aynı şekilde kaymaya devam eder ve fren mesafesi daha da uzar. Böyle
durumlarda, fren pedalına uygulanan basınç azaltılmalıdır.
ESP
Bir diğer güvenlik ekipmanı olan ESP yani “Elektronik stabilite programı”
savrulma anında tekerlekleri birbirinden bağımsız olarak frenleyerek,
sizin stabil bir şekilde yola devam etmenizi sağlar.
ESP donanımına sahip olmayan araçlar, ani bir durumda ya da yüksek
süratle bir viraja girildiğinde savrulmaya maruz kalırlar.
Ancak ESP sistemine sahip araçlar bu gibi durumlarda sistemin devreye
girmesi sayesinde daha stabil kalarak güvenli bir şekilde yola devam
edebilmektedir.
ASR
ASR (Acceleration Slip Regulation - ivme kayması kontrolü) sistemi,
frenler ve motor yönetim sistemini birlikte kontrol ederek, tahrik
tekerleğinin çekiş yeteneği kaybolduğunda bu durumu algılayarak
tekerlek hareketini yavaşlatmakta ve kaymalarını önleyerek, sürücüye
yanal ve uzunlamasına dinamik kontrol yeteneği sağlamaktadır. Bu
sistem, özellikle çekiş yeteneğinin azaldığı kumlu, karlı, yağmurlu yol
koşullarında yararlı olmaktadır.
Sistem, yol yüzeyinin durumuna göre veya performansın fonksiyonu
olarak en uygun sürüş kontrolünü sağlamaktadır. Hangisi olursa olsun,
sistem motor tarafından gönderilen torku azaltmak yoluyla devreye girer
veya ABS ile koordineli olarak her bir tekerleği bağımsızolarak frenler.
Çekiş kontrolü de ABS gibi modern taşıtlar için önemli bir güvenlik
özelliği haline gelmektedir. Ancak yeteneklerinden tam olarak
yararlanmak için, geleneksel sürüş stillerinden buna bilinçli bir geçiş
yapmak gerekmektedir.
Unutulmamalıdır ki, tüm bu sistem ve donanımlar bizleri fizik kuralları
dahilinde korurlar. Limitlerin aşıldığı durumlarda kazalar kaçınılmaz
olur….
TAKİP MESAFESİNEDİR ?
Karayolunda aynı şeritte birbirinin ardında hareket halinde olan iki araç
arasındaki mesafeye “takip mesafesi” denir.
Önümüzde giden bir araçla aramızda olması gereken ideal mesafe 3
saniyedir.
Önümüzdeki araç ağaç, direk, trafik levhası gibi herhangi bir belirli
noktadan geçerken yavaş bir tempoyla 88-89-90 ya da 1001-1002-1003
şeklinde sayarak bu mesafeyiayarlayabiliriz.
Ülkemiz şartlarında bu mesafeyi bırakmamız bilinçsiz ve saygısız
sürücülerin anlık şerit değiştirmeleri sayesinde neredeyse imkansızdır .
Bu gibi durumlarda da “şeridimiz sınırları içerisinde” sağa ya da sola
kayarak 2 öndeki aracın fren lambalarını takip etmemiz, bizim tehlikeli bir
durumu daha erken algılayıp tepki vermemizi sağlar.
Hava şartlarının kötü olması halinde takip mesafesiniattırmak gerekir.
TAKİP MESAFESİ
3 SANİYE
DURMA MESAFELERİ
Bir aracın durması için geçen mesafe 3 aşamadan oluşmaktadır. Bunlar
Algılama mesafesi,Tepki mesafesive Fren mesafesidir.
ALGILAMA MESAFESİ Görüş açısındaki tehlikeyi görme, bilginin
toparlanması ve beyin tarafından işlenmesisırasındageçenmesafedir.
TEPKİMESAFESİ Fren yapmaya karar verme, kas sistemini uyararak
ayağı gazdan çekip fren pedalına basma sırasındageçenmesafesidir.
Aşırı hız, yorgunluk, yaş, alkol, ilaç ve uyuşturucu madde kullanımı
algılama ve tepkiyi etkileyen olumsuzluklardır.
FREN MESAFESİ Frene bastığımız andan tamamen durana kadar
geçen mesafedir. Lastikler, balatalar ve amortisörlerin durumu ile, yol
kalitesi ve hava durumu da fren mesafesini etkileyen unsurlardır. Durma
mesafesihızın artışı ile doğru orantılı değildir. Katlanarak artmaktadır
Saatte 50 km hızla giden bir araç yaklaşık 25 metrede dururken, Saatte
100 km hızla giden bir araç 50 metrede değil, yaklaşık 71 metrede
durabilmektedir. Yol durumu ve hava şartlarına göre, bu veriler farklılıklar
gösterir. Yağış olmasa bile; tozlu, mıcırlı ya da sıcaktan eriyen bir asfalt
ile karşılaşabileceğinizi ve bu gibi bir durumda durma mesafenizin
artacağını unutmamak gerekir.
Araç 100 Km/h hızla giderken 1 saniyede
27.7 m. yol alır !
Durma Mesafesi
HIZ ALGILAMA ve TEPKİ FREN TOPLAM DURMA
MESAFESİ MESAFESİ MESAFESİ
40 km/h 11,11 m. 6,86 m. 17,97 m.
50 km/h 13,36 m. 10,72 m. 24,08 m.
60 km/h 16,67 m. 15,43 m. 32,10 m.
90 km/h 25,00 m. 31,25 m. 56,25 m.
100 km/h 27,78 m. 42,78 m. 70,56 m.
110 km/h 30,56 m. 51,87 m. 82,43 m.
135 km/h 37,57 m. 78,13 m. 115,70 m.
150 km/h 41,67 m. 96,45 m. 138,12 m.
ALKOL VE UYUŞTURUCU MADDE
Algılama ve tepki süresini etkileyen unsurların başında alkol ve
uyuşturucu madde kullanımı yer almaktadır.
Yapılan araştırmalar ve testlere göre alkol ya da uyuşturucu madde
kullanımı;
Algılama ve karar verme yeteneğinde ciddi sorunlar yaratmakta, dikkat
düzeyi ve refleks hızında azalmalara ve hafıza kayıplarına neden
olmaktadır.
Özellikle ilaçla birlikte alkol tüketildiğinde bu etkiler çok daha fazla
hissedilmektedir.
Ayrıca bir gece önce aşırı alkol tüketimi, ertesi sabah da etkisini
göstermektedir ve kandaki alkol oranı yasal sınır olan 50 promilin
üzerinde olabilmektedir.
Ticari araç sürücüleri için bu değer sıfır olmalıdır.
UYKUSUZLUK VE YORGUNLUK
Uykusuzluk ve yorgunluk; genel dikkat düzeyinde azalmaya,
hatırlamakta zorluğa, tepki vermekte güçlüğe ve düzensiz hızlanmaya
neden olur. Kısacaen önemli kaza nedenlerindenbirisidir.
Karayolunda meydana gelen kazaların % 20’sinin sebebi uykusuzluktur !
Uykunuz geldiğinde mutlaka DURUN !
Aracın dışına çıkarak hareket edin ve kan dolaşımını hızlandırın, Sert bir
kahve için,
Kendinizi hala uykusuz hissediyorsanız, güvenli bir yere park edin ve
15-20 dakika uyuyun…
GECE GÖRÜŞ VE FAR KULLANIMI
Geceleri görme mesafemiz, sadece farlarınızın aydınlattığı alanla
sınırlıdır. Gece görüşün azaldığını unutmayarak, daha düşük süratlerde
araç kullanmanız gerekmektedir.
Sisli havalarda camdaki su zerrecikleri görüşünüzü kısıtlar bu nedenle
aralıklı olarak sileceklerçalıştırılmalıdır.
Hem yolu görebilmek, hem de diğer sürücüler tarafından görülebilmek
için, farlar doğru şekilde ayarlanmalı ve belli aralıklarla da bakımı
yapılmalıdır.
Sis ve yoğun yağış gibi görüşün azaldığı durumlarda, uzun huzmeli farlar
kullanılmamalı, varsa sis farları kullanılmalıdır. Gün içinde daha önce
fark edilebilmek için kısa hüzmeli farlarımızı yakmamız gerekir. Ayrıca far
camları ve arka stop lambaları sık sık temizlenmelidir.
LASTİKLER
Lastikler, aracımızın yerle olan temasını sağlayan ekipmanlardır.
Lastiklerin hava basınçlarını periyodik olarak kontrol ettirmemiz gerekir.
Bu güvenlik ve yakıt tasarrufu açısından kritik öneme sahiptir.
Lastiklerinizde olması gereken doğru basınç değerleri, araçlarınız kapı
içlerinde ya da teknik kitapçıklarında yer almaktadır.
DÖRT MEVSİM KIŞ LASTİĞİ
Tekerleklerin balans ayarlarının düzgün olmaması da, aracımızın yol
tutuşuna ve frenleme esnasında durma mesafemize olumsuz etkiler.
Ayrıca balans yaparak dönen bir tekerlek, bir süre sonra bijonlarda
gevşemeye de neden olabilir.
Üretici firmanın tavsiye ettiği ebatlarda lastik kullanımı ise, yakıt
ekonomisi, yol tutuş ve fren mesafesi açısından önemlidir.Kullandığımız
lastiklerin diş derinliklerinin en az 3 mm. olması gerekir. Yetersiz diş
derinliğine sahip lastikler, sürüş güvenliğini olumsuz yönde etkilemektedir.
Hava sıcaklığının7 derece altına düştüğü durumlarda kar ve buzlanma
olmasa dahi kış lastiği kullanılması gerekir. Çünkü standart lastikler 7
dereceninaltında sertleşmekte ve yolu kavrama görevini tam olarak
yapamamaktadır.
Ancak kış lastikleri yumuşak ve farklı kauçuk yapısı sayesinde soğuk
havalarda çok daha iyi bir yol tutuş sağlar.
LASTİK BASINÇLARI
Eğer lastik basınçları olması gerekenden fazlaysa bize virajda en gerekli
olan omuz kısımları yere basmadığı için, lastikler görevini tam olarak
yerine getiremez. Ayrıca lastiklerin orta kısmı daha fazla aşınır ve
kaymaların başlaması kaçınılmaz olur.
Lastik basınçları olması gerekendenazsa lastikler hızlı aşınınır,aşırı
ısınmasındandolayı patlamaya neden olabilir.Direksiyon hakimiyetinde
azalmaya sebep olur. Ayrıca sürtünme artacağı için aracımız daha fazla
yakıt tüketir.
AQUAPLANİNG
Aquaplaning; suyun lastikle yol arasına girmesi sonucu, lastiğin yolla
temasının azalması yada kaybolmasıdır. Yağışlı havalarda su
birikintilerinden geçerken, hemen hemen hepiniz kızaklama diye de tabir
edilen bu durumla karşılaşmışsınızdır.
Bunun en önemli sebeplerinden birisi, lastiğin suyu yeteri derecede tahliye edememesidir.
Aquaplaning; suyun derinliğine bağlı olarak saatte 70 kilometreden sonra daha şiddetli
hissedilir. Böyle bir durumla karşılaşıldığında yapılması gereken; fren ya da gaza
basmamak,Ayağı gaz pedalından çekip debriyaja basarak tehlikeyi minimuma indirmektir.
8,0 mm 3,0 mm 1,6 mm
110 km/h
70 km/h
Araç Dururken
Aquaplaning ve Diş Derinliği
( Otomatik araçlarda ayağı gazdan çekmekyeterli olacaktır )
Ayrıca direksiyonu sağlam ve düz tutarak oluşabilecek kontrol
kayıplarına hazırlıklı olmak gerekir.
Yeterli diş derinliğine sahip olmayan lastikler,suyu rahatça tahliye
edemediği için su üzerindeki kızaklamayı daha da şiddetli hissetmemize
ve savrulmalara neden olacaktır.
AĞIRLIK MERKEZİ
Kullanmış olduğumuz aracın yaklaşık 10.000 kilogram olduğunu
düşünürsek ve aracın motoru da arkada olduğu için, ağırlık merkezi
kırmızı daire ile gösterilen noktada olacaktır. Bu durumda lastiklerin yere
verdiği dikey ağırlık önlerde lastik başına 2 şer ton arkalarda da 3 er ton
olacaktır.
AĞIRLIK TRANSFERİ
Frene,gaza ve direksiyona yaptığımız ani ve sert müdahaleler sonucu
aracın ağırlık merkezi yer değiştirecek ve buna bağlı olarak lastiklerin
yere basan ağırlık dengelerideğişecektir.
Aracımızın viraj dönerken sağa veya sola yatması, fren yaptığımızda öne
ya da gaza bastığımızda arkaya doğru esnemesi de ağırlık merkezinin
yer değiştirmesi sonucu hissedilir ve bu “ağırlık transferi” olarak
adlandırılmaktadır.
Bu olay; Aracınızın ağırlık dengelerini değiştirir ve çeşitli tepkiler
vermesine yol açar. Ağırlık transferi aracın hızına bağlı olarak artış
göstermektedir.
40 km/h ile 50 km/h arasındaki 10 km/h fark bile, fren anında ağırlık
transferini hissedilir seviyede arttırmaktadır. Hız arttıkça, aracı
durdurmak ve yönünü değiştirmekzorlaşmaktadır.
Saatte 50 km/h ile seyreden bir aracın içerisinde bulunan sürücü, yolcu
veya cisimler de bu hızla hareket etmekte ve fren anında kütlesel
ağırlıkları artmaktadır. Seyahat esnasında mutlaka sürücü ve yolcuların
emniyet kemerlerinin bağlı olması, araç içerisinde sabitlenmemiş cisim
olmaması gerekmektedir. Kaza anında emniyet kemeri bağlı olmayan
yolcular, araçtan ilk fırlayan ve araç içerisinde daha şiddetli darbe
alanlar olmaktadır.
AĞIRLIK TRANSFERİNİN SÜRÜŞE ETKİLERİ
Ağırlık transferi “viraj dönerken” daha belirgin yaşanır. Merkezkaç
kuvvetinin etkisiyle virajın iç tarafında kalan lastiklerin yükü hafiflerken,
dışta kalan lastiklere yüklenme olur. Araç yana doğru esnemeye ve
aracın stabilitesi bozulmaya başlar.
Örneğin sağa doğru sert bir dönüş yapan araçta sol ön lastiğin araç
haraketsiz iken 2000 kilogram olarak yere verdiği dikey kuvvet, viraj
dönerken 6000 kilograma kadar yükselmektedir. Bu arada sağ arka
lastiğin yere basma kuvveti ise virajın sertliğine ve aracın o andaki
süratine göre 500 kilograma kadar azalmaktadır ve bu durum aracın yola
sadece 3 tekerleği ile ve yetersiz oranlarda tutunmasına neden olur.
Virajlara girişte, güvenlik için en önemli faktör “giriş hızı”dır. Viraj ne
kadar keskinse, dönüş ne kadar darsa o kadar yavaş olunmalıdır. Aksi
takdirde merkezkaç kuvveti nedeni ile oluşan ağırlık transferi aracın
savrulmasına neden olur.
ÖNDEN SAVRULMA
Virajda önden savrulma, direksiyonu fazla bir açıyla ani olarak
çevirmek,zeminin kaygan olması veya aracın süratinin fazlalığı gibi
nedenlerle oluşan ağırlık transferinin, yani kütlesel ağırlığın neden
olduğu bir durumdur.
Bu savrulma sırasında araç ön lastikleri üzerinde viraj dışına doğru
kaymaya başlar.
Önden savrulmayı kontrol altına almak için aracı ani fren yapmadan
yavaşlatmak ve ön lastiklerin yeniden yola tutunmasını sağlamak için,
dengelibir şekilde ayağı gaz pedalındançekmek gerekir.
Ani frenleme ve sert hareketler arka tekerleklerdeki ağırlığınöne transfer
olmasına ve bu sefer de aracın arkasının da savrulmasına sebep olabilir.
ARKADAN SAVRULMA
Viraj içerisinde ani yavaşlama, ani fren ya da sert direksiyon hareketi
sonucu, arkadan öne doğru ağırlık transferi gerçekleşir. Bu durumda
hafifleyen ve yere tutunamayan arka kısım, merkezkaç kuvvetinin
etkisiyle dışadoğru kaymaya başlar.
Savrulmayı önlemek için yapılması gereken şey, direksiyonu aracın
arkasının kaydığı yöne doğru çevirmektir. Ayrıca gaz pedalına uygulanan
basıncı arttırarak, ağırlık transferini doğru kullanmak yeniden stabil
olmayı sağlayacaktır.
Kurumlarımızın giderlerinin % 60 ve üzerindeki büyük bir
bölümünün araç yakıtları ve yedek parça olduğunu
düşünürsek, ekonomik araç kullanma tekniklerinin de
önemini anlamış oluruz.
Bu eğitimde öğreneceğimiz ve uygulayacağımız bu
tekniklerle gerek kurumumuza, gerekse de ülke
ekonomisine ve çevre kirliliğini önlemeye büyük katkılar
sağlayacağız.
EĞİTİMLİ SÜRÜCÜNÜN KAZANIMLARI
• Yakıt tüketiminde %6 azalma
• Fren balataları aşınmasında azalma
• Debriyaj balatalarının aşınmasında azalma
• Lastik kullanımında %25 azalma
• Türbin arızalarında azalma
• Sigorta bedeli hasarsızlık indirimi
ARACI ÇALIŞTIRMA
Aracı çalıştırırken, gazı pompalamadan çalıştırın. Bu aracınızın
boğulmasına sebep olacak ve araç çalıştığında yanmayan fazla yakıt
çiğ olarak egzozdan atılacaktır.
Sürücülerin araç kullanma tarzlarından kaynaklanan yakıt sarfiyatı
fazlalığı egzoz emisyonunu arttırdığı için ekonomik olmadığı gibi
çevre kirliliğini de arttıracaktır. Araç tipi ne olursa olsun çalıştırma
sırasında ve sonrasında ayak debriyaja basılı olmamalıdır. Bu işlem
uzun vadede debriyaj baskısı, bilyesi ve debriyaj çatalı gibi parçaların
erken arıza vermesineneden olacaktır.
Turbo sistemli araçları çalıştırırken veya stop ederken; rölantide
yüksek gaz vermek yada sürekli gazı arttırıp azaltmak Turbo
sisteminin arıza vermesine neden olur. İnişlerde aracı boşa alarak
motoru rölantide çalıştırmak, düşük motor devrine göre yüksek
devirde çalışan turbonun eksik yağlama yaparak arızalanmasına
neden olur.
KALKIŞ VE HIZLANMA
Kalkışlarda gaz pedalına gereğinden fazla basmadan kalkışı
debriyaj ve gaz pedalını senkronize bir şekilde kullanarak yapın.
Kaygan zeminlerde kalkış yaparken gaza dengeli bir şekilde
basarak aracı gereksiz yere patinaj yaptırmayın. Patinaj başladığı
anda daha üst bir vitese geçerek gerekirse ayağınızı gazdan
çekerek rölantidevriile ilerlemeyeçalışın.
Motoru ilk çalıştırmanızda ise motor soğuk olduğundan araca tam
güç vererek hareket etmeyiniz. Bunun yerine yarım gazla ilerleyiniz
(hararetgöstergesien az 1/4 e gelene kadar).
Tam gaz verdiğinizde, performanslı bir yanma olmayacağından hem
motorun çalışan aksamlarında aşınma veya arızalar meydana
gelecek hem de aracınız fazla yakıtsarf edecektir.
SÜRATE GÖRE VİTES VE DEVİR
Mümkün olan en yüksek vitesle ve sabit hızla gidin. Ekonomik araç
kullanmak kulağa göre değilyalnız motor devir saatine göre hareket
edildiğinde gerçekleşir.
Şehirlerarasıyollardasabitbir süratte gitmeniz durumundadaha az
yakıt tüketirsiniz.Örneğin 60km/h ile gidildiği takdirde 80 km/h’e
göre yaklaşık %20daha ekonomik araç kullanmış olursunuz.
Yokuş aşağıinerken vitesiasla boşa almayınız.Vites boşta iken
araç daha fazla hızlanacağıiçin tekrar vitese geçirmeniz
gerektiğindeveya acildurumdavitese geçirmek için hem
zorlanacak hem de zaman kaybedeceksiniz. Ayrıca vites boşta
yokuş inerken süreklifren yaparakaracınızıyavaşlatmanız
gerekeceğinden,fren diskleriile balatalarınız aşırıderecede
ısınacak ve frenlerinizeskisigibi tutmayacaktır.
Bunun yanısıra balata ve disklerinizde bu şekilde zamanında önce
aşınacakve çok daha fazla tamir ve yedek parça masrafıçıkacaktır.
Yokuş aşağıinişlerdearacınız viteste olmasınarağmen yinede
hızlanıyorsaaracınızıbir alt vitese alıp, motor kompresyonundan
faydalanmalısınız.
YAVAŞLAMAVE DURMA
Duracağınız noktaya yaklaştığınızda ayağınızıgazdançekerekaracı
kompresyonfreniile yavaşlatarakdurdurmanızdaha doğru
olacaktır. Çünkü ayağınızıgaz pedalından çektiğinizde enjektörler
motora yakıtsevkinidurduracak ve yakıttüketimiyok denecek
kadar azalacaktır.Aynı işlemi şehir dışı yollarda yokuş aşağı
inerken veyafazla hızlanmaya başladığınızda da yapabilirsiniz.
Trafik lambalarına veya duracağınız yereyaklaşırkenson metrelere
kadar ayağınızıgazdan çekmeyip duracağınız noktaya
yaklaştığınızda sertfren yaparak durmak,yakıtsarfiyatınıarttırdığı
gibi, trafik güvenliğinide tehlikeye atacak, hem de aracınızın fren
balatalarının lastiklerinin ve fren disklerinin erkenaşınmasına
neden olacaktır.
Yakıt ekonomisinde en önemlifaktör mümkün olduğunca az fren
yaparak araçkullanmaktır.Çünkü fren yapmakdemek tekrar
hızlanmakiçin gaza basmakdemektir.Örneğin: Trafik ışıklı
cihazının kırmızıışığında durmak yerine durmuş olan taşıtlara yavaş
bir şekilde yaklaşarakyeşilışığın yanışınısürüş halindebeklemek,
ortalama sürüşhızınızıarttırır.
RETARDER VE EKONOMİK SÜRÜŞE KATKILARI
Retarder freni özellikle rampa inişlerinde tekerleklerin bloke olmada yani
kilitlenmeden aracın güvenli bir şekilde hızının azaltılması maksadıyla
kullanılan aşınmasız, sürtünmesiz ve seçilmiş olan vitese göre çalışan bir
fren sistemidir.
Retarder şanzıman ile bütünleşik olan bir fren sistemi olduğu için diğer
fren sisteminden bağımsız çalışarak fren sistemi parçalarının aşınmasına
etki etmez.
Retarder bilinçli kullanıldığı sürece aracın emniyetli bir şekilde
yavaşlamasını sağladığı gibi , fren balatası, kampana , disk ve buna
bağlı tüm parçaların ömrünü de % 50 oranında arttırır.
Retarder her araca göre çalışma farklılıkları gösterir, buna göre
kullandığınız aracın retarder çalışma prensibini dikkatli öğrenmeniz
gerekir.
KICKDOWN ( ROKETLEME)
Bazı durumlarda ihtiyaç duyulması halinde aracın hızını ve rampa
çıkışlarındaçekişini arttırmak maksadıyla gaz pedalınınaltında
kickdown (roketleme) şalteri mevcuttur.
Kickdown (roketleme) şalterini devreye sokmak için gaz pedalına tam
gaz direnç noktasından sonra bir miktar daha basınız. Bu durumda şalter
devreye girer. Bu durumda seyir halinde iken motor azami güç vermeye
başlar ve beyin ve o anda bulunduğunuz vitesi bir vites aşağı çekerek
aracın hızını ve çekişini arttırır.
Kick down şalteri genelde yokuş yukarı çıkarken aracın çekişinin düştüğü
yerde kullanılır. Şehir içi düz yolda ve trafikte kickdown kullanmak her
konuda sakıncalıdır. Kickdown kullandığınız her saniye sizin yakıtını en
az %100 arttıracak ve şanzımanınıza da aşırı yükleneceği için zarar
verecektir. Özellikle ilk kalkış esnasındakesinlikle kullanılmamalıdır..
ACİL DURUMLAR DIŞINDA KULLANMAYINIZ !!!!
DURMA VE PARK
Sıkışık trafikte motoru durdurup çalıştırmakyakıtsarfiyatını
rölantide çalıştığındandaha fazla artırır.Sıkışık trafikte duruş ve
kalkışlar arasındakibekleme süreleri2 dakika ve üzerinde
gerçekleşiyorsamotor stop edilebilir.Park etme ve uzun süreli
duruşlarda motorun gereksiz yereçalıştırılmasıda yakıtsarfiyatını
artıracak ve egzoz emisyonunedeniyle çevreye de zararverecektir.
YOĞUN TRAFİK
Araç kullanırken trafiği gözlemlemek ve önünüzdeki araç ile
bırakılacak güvenli mesafeyi korumakta çok önemlidir. kaza riskini
Bu hem azaltacak, hem de önünüzdeki aracın her fren yaptığı
durumda siz de sert fren yapmak zorunda kalmayacaksınız.
Önünüzdeki aracı yakın takip ettiğiniz durumlarda, onun her
frenlemesinde sizin de fren yapmanız gerekecek, sonra tekrar
hızlanmak için de yine gaza basmanız gerekecektir. Oysa
önünüzdeki araç frenlediğinde siz sadece ayağınızı gazdan çekerek
onun frenlemesinitolere edebilirsiniz.
PANİK FRENDEN KAÇINMA
Panik fren yaptığınızda aracınız aniden hız kesecek ve tekrar
hızlanmak için de gaza fazlası ile basmanız gerekecektir. Ayrıca
lastiğin yere sürtünmesi ile lastik tozları çıkacak ve fren balataları
da disklere sürtünerek balata partikülleri çıkartarak havayı
kirletecektir. Aracınızda ilave dingili kaldırma mekanizması varsa,
aracınız yüksüz olduğu durumlarda ilave dingili kaldırmalısınız.
Unutmayın ki yolda sürüklenen tekerlek sayısı arttıkça yakıt
tüketimi de artacakve lastikler gereksiz yere aşınacaktır.
ANİ HIZLANMA VE DURMA
Gereksiz yere gazafazla yüklenmek ve frene fazla basmak,%50'ye
varan fazla yakıttüketimine neden olur. Vites değiştirirken ara gazı
vermek ve çiftdebriyajyapmak,aniden hızlanmak,gereksiz yere
gaza ve sfrene fazla basmak,sürekliyüksekhızlarda
gidilmesi%50'ye kadar varan fazla yakıttüketimine neden olur.
Yokuş çıkarkenaracınızıaşırışekilde hızlandırmaya çalışmayınız.
Özellikle aracınız yüklü ise gaza bastığınız kadar hızlanmayacak ve
yakıt sarfiyatıiki katına çıkarken hızınız sadece3 - 5 Km. artacaktır.
Bunun yerine bir inişten sonra gelen yokuşlarda aşağıinerken
hızınızıyasallimitlerde arttırıp,yokuş çıkarkeninişte elde ettiğiniz
ivmeyikullanırsanız yokuşudaha ekonomikçıkabilirsiniz.
LASTİKLERİN DOĞRU KULLANIMI
Düşük lastik basıncı,farklı lastik ve jant kullanımıyakıt tüketimini
arttırır.
Araç Kullanımına Uygun Lastik Seçimi ve araç hızı
Araç el kitabında belirtilen ebat ve kat muadilindeki lastikler
kullanılmalıdır. Aracın tüm lastiklerinin aynı yapıda olması gerekir.
Aynı aks üzerinde farklı yapı, desen ve aşınmada lastik takılması
halinde araç performansı olumsuz etkilendiği gibi lastik düzensiz ve
hızlı aşınır. Araç kullanım hızı arttıkça lastiğin sıcaklığına yükselir.
Bu sebeple sırtkauçuğu normale göre dahaçok aşınma gösterir.
Yük miktarı,yükleme biçimi,yolve iklim şartları
Düzgün olmayan yolyüzeylerindeve sıcak yaz aylarındalastik
normale göredaha çok aşınma gösterir.
Diş Derinliği
Sırt bölgesi lastiğinizin yola basan kısmıdır. Lastik eskidikçe çekiş
azalır. Zamanla lastiğiniz üzerindeki desen aşınarak kullanılmaz
seviyeye gelir. Diş derinliği 1.6mm'nin altına inmiş lastikleri
kullanmak, can ve mal emniyeti bakımından tehlikeli olduğu gibi
kanunen de yasaktır.
Araç üreticisinin belirlediği, araç taşıma kapasitesi (istiap haddi)
üzerinde yüklemeler; lastiğin çabuk ısınmasına, yanak, omuz ve
topuk bölgelerinde arıza vermesine, hızlı aşınmasına sebep olur.
Dengesiz yüklemelerde lastik ömrü üzerinde olumsuz etkiyapar.

More Related Content

Viewers also liked (11)

Resume2014family
Resume2014familyResume2014family
Resume2014family
 
CompTIA A+ ce certificate
CompTIA A+ ce certificateCompTIA A+ ce certificate
CompTIA A+ ce certificate
 
Promedios 1°h castillo hernandez gabriela
Promedios 1°h castillo hernandez gabrielaPromedios 1°h castillo hernandez gabriela
Promedios 1°h castillo hernandez gabriela
 
Prueba
PruebaPrueba
Prueba
 
CompTIA Security+ ce certificate
CompTIA Security+ ce certificateCompTIA Security+ ce certificate
CompTIA Security+ ce certificate
 
Companion Planting, Good Mates - Garden, New Zealand
Companion Planting, Good Mates - Garden, New ZealandCompanion Planting, Good Mates - Garden, New Zealand
Companion Planting, Good Mates - Garden, New Zealand
 
Syllabus informatica-ii-octubre2015
Syllabus informatica-ii-octubre2015Syllabus informatica-ii-octubre2015
Syllabus informatica-ii-octubre2015
 
Dentlab_com Letter of Promotion
Dentlab_com Letter of PromotionDentlab_com Letter of Promotion
Dentlab_com Letter of Promotion
 
Ventas 1°h castillo hernandez-contreras mercado
Ventas 1°h castillo hernandez-contreras mercadoVentas 1°h castillo hernandez-contreras mercado
Ventas 1°h castillo hernandez-contreras mercado
 
Shailendra Kumar
Shailendra KumarShailendra Kumar
Shailendra Kumar
 
SAAOC Certificates
SAAOC CertificatesSAAOC Certificates
SAAOC Certificates
 

Similar to İett kitapcık 21.03.2016 (7)

Buse bilgisayar
Buse bilgisayarBuse bilgisayar
Buse bilgisayar
 
TRAFİK
TRAFİKTRAFİK
TRAFİK
 
Guvenlik genel bakis
Guvenlik genel bakisGuvenlik genel bakis
Guvenlik genel bakis
 
TEB Arval Yolda
TEB Arval YoldaTEB Arval Yolda
TEB Arval Yolda
 
Trafik slayti
Trafik slaytiTrafik slayti
Trafik slayti
 
Işiğiniz sönmesi̇n - trafik
Işiğiniz sönmesi̇n - trafik Işiğiniz sönmesi̇n - trafik
Işiğiniz sönmesi̇n - trafik
 
_Guvenlik_Yonetimi_77_low.pdf
_Guvenlik_Yonetimi_77_low.pdf_Guvenlik_Yonetimi_77_low.pdf
_Guvenlik_Yonetimi_77_low.pdf
 

İett kitapcık 21.03.2016

  • 1. GÜVENLİ, EKONOMİK ve İLERİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ EĞİTİM NOTLARI
  • 2. ÖNSÖZ Ülkemizde Trafik kazaları insan hayatını tehdit eden en büyük unsurdur. Bu kazaların %95 nedeni ise sürücülerin bilgi ve beceri eksikliği ile yaptıkları işi ciddiye almamalarıdır. Sürücüler için en öncelikli kural şöyle olmalıdır…. MOTORLU TAŞIT KULLANMAK HAYATTAKİ EN ÖNEMLİ İŞTİR ÇÜNKÜ YAPILAN YANLIŞ YAŞAMLARLA ÖDENİR Motorlu taşıtlar kendi kendilerine hareket etmezler, kontrolden çıkmazlar. Onların kontrolünü kaybeden sürücülerdir. Sürücü kullandığı aracın tek hakimi ve sorumlusudur. Yolcularının güvenli, emniyetli ve konforlu yolculuk yapmalarını sağlamak onun görevidir. İyi bir sürücü trafik kurallarına harfiyen uyan, hızını yasal sınırlar içinde ayarlayan, hava ve yol şartlarını iyi analiz eden ve dolayısı ile probleme girmeyen sürücüdür. Zaten probleme girmemek, girdikten sonra onu çözmeye çalışmaktan çok daha kolaydır. Buna göre hepimiz bu sorumlulukları taşımayı kendimize görev edinmiş, bilgili, karşımızdaki insanlara ve araçlara saygılı, kurallara uyan ve güvenli araç kullanan birer sürücü olmaya özen göstermeliyiz…
  • 3. İÇERİK GÜVENLİ , DEFANSİF İLERİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ -DEFANSİF SÜRÜŞ NEDİR -HAVA VE YOL ŞARTLARI -KONTROL DIŞI FAKTÖRLER -KAZA ÖNLEYİCİ FORMÜL -RİSKİ FARK ETMEK -SAVUNMA -AYNA KULLANIMI -DOĞRU ANALİZ VE YAVAŞLATILAN SÜRÜŞ -TÜRKİYEDE TRAFİK KAZALARI -AİRBAG VE EMNİYET KEMERİ -ABS ÇALIŞMA PRENSİBİ -FRENAJ TEKNİĞİ -ABS SİZ FRENAJ -ESP -ASR -TAKİP MESAFESİ NEDİR -DURMA MESAFELERİ -ALKOL VE UYUŞTURUCU MADDE -UYKUSUZLUK VE YORGUNLUK -GECE GÖRÜŞ VE FAR KULLANIMI -LASTİKLER -LASTİK BASINÇLARI -AQUAPLANİNG -AĞIRLIK MERKEZİ -AĞIRLIK TRANSFERİ -AĞIRLIK TRANSFERİNİN SÜRÜŞE ETKİLERİ -ÖNDEN SAVRULMA -ARKADAN SAVRULMA EKONOMİK SÜRÜŞ TEKNİKLERİ -EĞİTİMLİ SÜRÜCÜNÜN KAZANIMLARI - ARACI ÇALIŞTIRMA -KALKIŞ VE HIZLANMA -SÜRATE GÖRE VİTES -YAVAŞLAMA VE DURMA -RETARDER VE EKONOMİK SÜRÜŞE KATKILARI -KICKDOWN ( ROKETLEME) - DURMA VE PARK -YOĞUN TRAFİK -PANİK FRENDEN KAÇINMA -ANİ HIZLANMA VE DURMA -LASTİKLERİN DOĞRU KULLANIMI -TEKNİK BAKIM VE ARIZALAR -DÜZENLİ EMİSYON ÖLÇÜMLERİ
  • 4. DEFANSİF SÜRÜŞ TEKNİKLERİ Defansif araç kullanma;Riskli durumları önceden algılayarak; zamanınızı, hayatınızı ve paranızı koruyarak gerçekleştirilen “savunmaya dayalı sürüş”tür. Bir başka deyişle trafikte yer alan her canlının her an hata yapabileceğini düşünerek araç kullanma tekniğidir. Defansif sürüş, sürücülerin kaza yapmalarını engellemek için onların sadece becerilerini arttırılmayı değil, aynı zamanda düşünce alışkanlıklarını da değiştirilmeyi amaçlar. Bu sayede etrafımızdaki olaylardan kendimizi korumuş oluruz. HAVA V E Y O L ŞARTLARI
  • 5. Savunma ve risklerin algılanmasında, hava ve yol şartları en büyük etkenlerden biridir. Yoğun trafik , yetersiz işaret ve ışıklandırma, yağış nedeni ile zemin şartlarında oluşan değişiklikler, hıza ve hava şartlarına bağlı olarak görüş açısının azalması, sürüşü olumsuz yönde etkileyen faktörlerdir. Yağmur ve sis sürücüleri yorar ve dikkat dağıtır. Hava ve yol şartlarındakiolumsuzluklar; Aracımızın fren mesafesinin artmasına, virajlarda savrulmalara, yetersiz görüş açısı nedeni ile tehlikeyi geç algılamamıza ve zamanında savunma yapamamamıza neden olur. Defansif sürüş, hava şartlarını, yol şartlarını, trafiği ya da diğer sürücüleri suçlamak değil güvenli ve yasal kararlar almaktır.
  • 6. KONTROL DIŞI FAKTÖRLER Siz ne kadar iyi bir sürücü olursanız olun “diğerlerinin aksiyonları” sürüş güvenliğinizi etkileyen önemli bir faktördür. Yayalar, diğer sürücüler ve canlıların ani hareketlerini önceden algılamak, zamanında doğru tepki vermek, daha güvenli araç kullanmanızı sağlar. Kontrol dışı faktörlerin ani hareketlerini önceden algılayabilmek için direksiyon başındayken konsantrasyonunuzun yüksek olması gerekir. Bir çok sürücü otomobil kullanmayı trafikte bin bir tehlike atlatarak öğrenir ve kaza yaparak tecrübe kazanır. Defansif Sürücülük, olası kötü bir duruma düşmeden kendinizi korumanızı sağlar. Yani sobanın sıcak olduğunu dokunmadan öğrenmiş olursunuz. Bunun için öncelikle gerekli doğru bilgilerin öğrenilmesi ve yanlış alışkanlıkların doğrularla değiştirilmesigerekir. KAZA ÖNLEYİCİFORMÜL Tüm bunlar için bir formülümüz var. Bu formülü 3 başlık altında değerlendirebiliriz;  Riski fark etmek
  • 7.  Savunma  Zamanında doğru tepkiyi vermek RİSKİ FARK ETMEK Riski fark etmemiz için; araç kullanırken tüm duyu organlarımızın önümüzdeki trafiğe odaklanmış olması gerekir. Yanımızdaki yolcu ile konuşmak, cep telefonu kullanımı, yüksek sesle müzik dinlemek bizim riski algılamamızı olumsuz etkileyen unsurların başında yer alır. Araç kullanırken sürekli ileri bakmak, araçtan ya da çevreden gelen sesleri dinlemek, benzin, yağ ya da yanık gibi kokuları duymak, direksiyonda oluşabilecek balanssızlığı hissetmek gibi konular, olası riskleri öncedenfark etmemizi sağlar.
  • 8. Şehir içi kazaların %80’e yakın bir bölümü ev ile iş arasında meydana gelmektedir. Bunun en büyük nedeni, her gün gidip geldiğimiz yol olması ve bu nedenle de yeterli konsantrasyonu sağlayamamamızdır.
  • 9. SAVUNMA 360 derece olan sürüş, her yönden hareketli olan günlük trafik akışında ciddi konsantrasyon ile mümkündür. Hız arttıkça görüş alanı azalır. Araştırma sonuçlarına göre: Saatte 35 km hızla giden sürücünün ileri doğru görüş açısı 104° iken Saatte 130 km hızla bu açı 30°ye düşmektedir. 35 km 130 km 30 derecelik açı sadece yolu izleyebilmek demektir. Diğer şerit ve yol kenarındaki hareketler izlenemez. Bu nedenle her fırsatta aynaları ve şerit değiştirirken de kör noktaları kontrol etmek gerekir. 360 DERECE SÜRÜŞ
  • 10. AYNA KULLANIMI Ülkemizde meydana gelen 600 bin kadar trafik kazasının, yaklaşık 3’te birlik kısmı, sürücülerin yanındaki aracı görmeyerek şerit değiştirmelerinden kaynaklanmaktadır. Yan aynalarımızı yaklaşık 90 dereceye ayarlamamız, bize daha az kör nokta alanı ve daha geniş bir görüş açısı sağlayacaktır. Yan aynalarını “arka çamurlukları görecek şekilde” kullanan sürücüler için, aynaların bu yeni konumu çok daha güvenli bir yolculuk sağlayacaktır. Eğer çok yakın değil iseler sağ ve sol yanınızdaki araçları göremezsiniz. İç dikiz aynasından görünüş Sadece arkanızdaki trafiği gösterir ANCAK GÖRÜNEN ALAN İÇ DİKİZ AYNANIZ ASLA YETERLİ DEĞİLDİR GÖRÜNEN ALAN İç ve yan dikiz aynalarının kulanımı Kör noktalar daha az YAN DİKİZ AYNALARININ NORMAL POZİSYONU (KENDİ ARACINIZIN YAN TARAFLARIN I GÖRÜYORSUNUZ)
  • 11. Diğer araçları daha hızlı ve daha uzun sürelerde göreceksiniz... Bu şekilde sadece 4 küçük kör noktanız olacak GÖRÜNEN ALAN YAN AYNALARIN YENİ POZİSYONU (ARACINIZIN YAN TARAFLARINI DEĞİL, YOLU GÖRÜYORSUNUZ) Yan dikiz aynalarınızı 90 dereceye ayarlayın… DOĞRU ANALİZ VE YAVAŞLATILAN SÜRÜŞ Trafik, hava ve yol şartlarını doğru analiz ederek araç kullandığımız sürece, olası riskleri önceden algılayabilir ve zamanında savunma yapabiliriz. Hızın, beraberinde riskleri de getirdiğini unutmayarak “hız limitlerine uymak” bizim daha güvenli araç kullanmamızı sağlayacaktır. Trafikte araç kullanırken yoldaki araçlardan birisini seçin ve aklınızdan o aracın bir anda tehlikeli bir hareket yaptığını hayal edin. ''Aniden Fren yapsa'', ''bir anda önüme kırarsa'' gibi düşünerek araç kullanırsak, beynimiz herhangi bir olay için alarmda olur ve bu sayede doğru tepkiyi vermek için kendimizi hazır tutarız. TÜRKİYEDE TRAFİK KAZALARI Emniyet Genel Müdürlüğü istatistiklerine göre, trafik kazalarında geçen yıl yaklaşık 4 bin kişi hayatını kaybetti.
  • 12. Ancak bu sayı kaza mahallinde yaşamını yitiren vatandaşlarımıza ait. Hastaneye nakli sırasında ya da hastanede yaşamını yitirenler bu sayıya dahil değildir. Onlar da eklendiğinde bu sayı 7-8 binlere kadar ulaşıyor ve ne yazık ki kazalardaki ölüm oranını, nüfusa oranla Avrupa ülkelerinden yaklaşık 10 kat daha fazladır. Bu ülkemiz için gerçekten de kötü ve karamsar bir tablo… TRAFİK KAZALARI VE SONUÇLARININ TÜRLERİNE GÖRE DAĞILIMI (Jandarma Sorumluluk Bölgesi) TRAFİK KAZA BİLGİLERİ 2014 YILI TOPLAM KAZA SAYISI 38.259 ÖLÜMLÜ KAZA SAYISI 1.011 YARALANMALI KAZA SAYISI 25.129 MADDİ HASARLI KAZA SAYISI 12.119 ÖLÜ SAYISI 1.228 YARALI SAYISI 51.723
  • 13. TRAFİK KAZALARI VE SONUÇLARININ TÜRLERİNE GÖRE DAĞILIMI (Polis Sorumluluk Bölgesi) 2014 YILI TRAFİK KAZA BİLGİLERİ ŞEHİRİÇİ BÖLGE TOPLAM TOPLAM KAZA SAYISI 284.532 53.978 338.510 ÖLÜMLÜ KAZA SAYISI 788 1.067 1.855 YARALANMALI KAZA SAYISI 115.114 25.403 140.517 MADDİ HASARLI KAZA SAYISI(*) 168.630 27.508 196.138 ÖLÜ SAYISI 897 1.399 2.296 YARALI SAYISI 173.410 59.926 233.336
  • 14. AİRBAG VE EMNİYET KEMERİ Binlerce ölümün yaşandığı trafik kazalarında sürücü ve yolcuların güvenliği için otomotiv sektörü sürekli kendini yeniliyor. Kazalarda yolcu ve sürücülerin güvenliği için en önemli ekipman emniyet kemeridir. Ayrıca airbag yani “hava yastıkları” da son dönemde standart hale gelen bir diğer güvenlik ekipmanıdır. Her ne kadar şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan otobüslerin dışında toplu taşıma araçlarının çoğunda bu ekipman bulunmamakta ya da bulunmasına rahmen kullanılmamaktadır. Bu ekipmanların aracınızda olması durumunda size ve yolculara sağlayacağı faydaları bilmeniz sizin ve yolcularınız için hayati öneme sahiptir. Araştırmalar emniyet kemeri kullanıldığında ölüm oranının % 40 azaldığını göstermektedir. Saatte 50 km. hızla yaşanacak bir çarpışmada, araç içerisinde bulunan herhangi bir kişinin veya cismin ağırlığı 40 katına ulaşmaktadır. Arka koltukta emniyet kemeri bağlı olmayan bir yolcu, ön koltuktaki sürücüye neredeyse bir fil ağırlığıyla çarpmakta ve onun da yaralanmasına neden olabilmektedir.Özellikle
  • 15. kullandığınız toplu taşıma araçlarında yolcuların ayakta ve güvensiz bir şekilde bulunması bu durumun ciddiyetini göstermektedir. Güvenli sürüş uygulamaları ile mümkün olduğu kadar ani fren yapmak zorunda kalmayacağınız bir gerçektir. ABS Aktif güvenlik sistemleri arasında en yaygın olanı ve bilineni Antiblokaj Fren Sistemi ABS’dir. 60’lı yıllarda geliştirilen ve artık neredeyse tüm araçlarda standart hale gelen ABS FREN SİSTEMİ, frenaj sırasında tekerleklerin kilitlenmesini önleyerek size manevra imkanı sağlar. Bu sayede sürücü ani bir engelle karşılaştığında sadece durmaya çalışmaz, fren yaparken bir yandan da daha güvenli bir yöne kaçmaya yönelik manevra yapabilir. ABS, kullanıldığı taşıtın kararlılığını, manevra ve durma yeteneğini artırabilen bir fren sistemidir. Dört-tekerlek ABS, tekerlek kilitlenmesini önleyerek, sürücülere acil frenleme durumlarında kararlılık ve yön kontrolü sağlamaktadır.
  • 16. ABS ÇALIŞMAPRENSİBİ Sürücü dört-tekerlek ABS 'li bir taşıtın fren pedalına sertçe bastığında, sistem otomatik olarak fren basıncını dört tekerlekte düzenleyerek, tekerlek kilitlenmesini önlemek üzere her tekerleğin fren basıncını
  • 17. bağımsız olarak ayarlar. ABS, frenleri saniyede 18 kez pompalayarak, sürücülere belirli ölçüde yönlendirme yeteneği kazandırmaktadır. FRENAJ TEKNİĞİ Fren pedalına uygulanacak basınç çok önemlidir. Önce az, daha sonra artan bir basınçla araç yavaşlatılır ve durdurulur. Amaç, tekerlekler bloke olmadan en kısa mesafededurmaktır. ABS, kaygan zeminlerde sürücüye, tekerlekler bloke olmadan fren yapabilme ve direksiyonu çevirerek olası bir engelden kaçma imkanı da vermektedir. Ancak, zemin çok kaygan ve hız yüksek ise ABS de bu engelden kaçmaya imkan sağlayamayacaktır. Lastiklerin mevsim şartlarına uygun ve yeni olması ek bir tutunma sağlayacaktır. ABS olmayan araçlarda Frenaj Fren anında tekerlekler bloke olmuş ise, lastiğin yola temas eden bölümünün ısısı artar ve bir silgi gibi aşınarak kaymaya başlar. Ayrıca ön tekerlekleri bloke olmuş bir araca yön vermek de mümkün değildir. Tekerlekler bloke olduğu anda, araç en son hangi yöne doğru ilerliyorsa aynı şekilde kaymaya devam eder ve fren mesafesi daha da uzar. Böyle durumlarda, fren pedalına uygulanan basınç azaltılmalıdır.
  • 18. ESP Bir diğer güvenlik ekipmanı olan ESP yani “Elektronik stabilite programı” savrulma anında tekerlekleri birbirinden bağımsız olarak frenleyerek, sizin stabil bir şekilde yola devam etmenizi sağlar. ESP donanımına sahip olmayan araçlar, ani bir durumda ya da yüksek süratle bir viraja girildiğinde savrulmaya maruz kalırlar. Ancak ESP sistemine sahip araçlar bu gibi durumlarda sistemin devreye girmesi sayesinde daha stabil kalarak güvenli bir şekilde yola devam edebilmektedir.
  • 19. ASR ASR (Acceleration Slip Regulation - ivme kayması kontrolü) sistemi, frenler ve motor yönetim sistemini birlikte kontrol ederek, tahrik tekerleğinin çekiş yeteneği kaybolduğunda bu durumu algılayarak tekerlek hareketini yavaşlatmakta ve kaymalarını önleyerek, sürücüye yanal ve uzunlamasına dinamik kontrol yeteneği sağlamaktadır. Bu sistem, özellikle çekiş yeteneğinin azaldığı kumlu, karlı, yağmurlu yol koşullarında yararlı olmaktadır. Sistem, yol yüzeyinin durumuna göre veya performansın fonksiyonu olarak en uygun sürüş kontrolünü sağlamaktadır. Hangisi olursa olsun, sistem motor tarafından gönderilen torku azaltmak yoluyla devreye girer veya ABS ile koordineli olarak her bir tekerleği bağımsızolarak frenler. Çekiş kontrolü de ABS gibi modern taşıtlar için önemli bir güvenlik özelliği haline gelmektedir. Ancak yeteneklerinden tam olarak yararlanmak için, geleneksel sürüş stillerinden buna bilinçli bir geçiş yapmak gerekmektedir.
  • 20. Unutulmamalıdır ki, tüm bu sistem ve donanımlar bizleri fizik kuralları dahilinde korurlar. Limitlerin aşıldığı durumlarda kazalar kaçınılmaz olur…. TAKİP MESAFESİNEDİR ? Karayolunda aynı şeritte birbirinin ardında hareket halinde olan iki araç arasındaki mesafeye “takip mesafesi” denir. Önümüzde giden bir araçla aramızda olması gereken ideal mesafe 3 saniyedir. Önümüzdeki araç ağaç, direk, trafik levhası gibi herhangi bir belirli noktadan geçerken yavaş bir tempoyla 88-89-90 ya da 1001-1002-1003 şeklinde sayarak bu mesafeyiayarlayabiliriz. Ülkemiz şartlarında bu mesafeyi bırakmamız bilinçsiz ve saygısız sürücülerin anlık şerit değiştirmeleri sayesinde neredeyse imkansızdır . Bu gibi durumlarda da “şeridimiz sınırları içerisinde” sağa ya da sola kayarak 2 öndeki aracın fren lambalarını takip etmemiz, bizim tehlikeli bir durumu daha erken algılayıp tepki vermemizi sağlar. Hava şartlarının kötü olması halinde takip mesafesiniattırmak gerekir. TAKİP MESAFESİ 3 SANİYE
  • 21. DURMA MESAFELERİ Bir aracın durması için geçen mesafe 3 aşamadan oluşmaktadır. Bunlar Algılama mesafesi,Tepki mesafesive Fren mesafesidir. ALGILAMA MESAFESİ Görüş açısındaki tehlikeyi görme, bilginin toparlanması ve beyin tarafından işlenmesisırasındageçenmesafedir. TEPKİMESAFESİ Fren yapmaya karar verme, kas sistemini uyararak ayağı gazdan çekip fren pedalına basma sırasındageçenmesafesidir. Aşırı hız, yorgunluk, yaş, alkol, ilaç ve uyuşturucu madde kullanımı algılama ve tepkiyi etkileyen olumsuzluklardır. FREN MESAFESİ Frene bastığımız andan tamamen durana kadar geçen mesafedir. Lastikler, balatalar ve amortisörlerin durumu ile, yol kalitesi ve hava durumu da fren mesafesini etkileyen unsurlardır. Durma mesafesihızın artışı ile doğru orantılı değildir. Katlanarak artmaktadır Saatte 50 km hızla giden bir araç yaklaşık 25 metrede dururken, Saatte 100 km hızla giden bir araç 50 metrede değil, yaklaşık 71 metrede durabilmektedir. Yol durumu ve hava şartlarına göre, bu veriler farklılıklar gösterir. Yağış olmasa bile; tozlu, mıcırlı ya da sıcaktan eriyen bir asfalt ile karşılaşabileceğinizi ve bu gibi bir durumda durma mesafenizin artacağını unutmamak gerekir.
  • 22.
  • 23. Araç 100 Km/h hızla giderken 1 saniyede 27.7 m. yol alır ! Durma Mesafesi HIZ ALGILAMA ve TEPKİ FREN TOPLAM DURMA MESAFESİ MESAFESİ MESAFESİ 40 km/h 11,11 m. 6,86 m. 17,97 m. 50 km/h 13,36 m. 10,72 m. 24,08 m. 60 km/h 16,67 m. 15,43 m. 32,10 m. 90 km/h 25,00 m. 31,25 m. 56,25 m. 100 km/h 27,78 m. 42,78 m. 70,56 m. 110 km/h 30,56 m. 51,87 m. 82,43 m. 135 km/h 37,57 m. 78,13 m. 115,70 m. 150 km/h 41,67 m. 96,45 m. 138,12 m.
  • 24. ALKOL VE UYUŞTURUCU MADDE Algılama ve tepki süresini etkileyen unsurların başında alkol ve uyuşturucu madde kullanımı yer almaktadır. Yapılan araştırmalar ve testlere göre alkol ya da uyuşturucu madde kullanımı; Algılama ve karar verme yeteneğinde ciddi sorunlar yaratmakta, dikkat düzeyi ve refleks hızında azalmalara ve hafıza kayıplarına neden olmaktadır. Özellikle ilaçla birlikte alkol tüketildiğinde bu etkiler çok daha fazla hissedilmektedir. Ayrıca bir gece önce aşırı alkol tüketimi, ertesi sabah da etkisini göstermektedir ve kandaki alkol oranı yasal sınır olan 50 promilin üzerinde olabilmektedir. Ticari araç sürücüleri için bu değer sıfır olmalıdır.
  • 25. UYKUSUZLUK VE YORGUNLUK Uykusuzluk ve yorgunluk; genel dikkat düzeyinde azalmaya, hatırlamakta zorluğa, tepki vermekte güçlüğe ve düzensiz hızlanmaya neden olur. Kısacaen önemli kaza nedenlerindenbirisidir. Karayolunda meydana gelen kazaların % 20’sinin sebebi uykusuzluktur ! Uykunuz geldiğinde mutlaka DURUN ! Aracın dışına çıkarak hareket edin ve kan dolaşımını hızlandırın, Sert bir kahve için, Kendinizi hala uykusuz hissediyorsanız, güvenli bir yere park edin ve 15-20 dakika uyuyun… GECE GÖRÜŞ VE FAR KULLANIMI Geceleri görme mesafemiz, sadece farlarınızın aydınlattığı alanla sınırlıdır. Gece görüşün azaldığını unutmayarak, daha düşük süratlerde araç kullanmanız gerekmektedir.
  • 26. Sisli havalarda camdaki su zerrecikleri görüşünüzü kısıtlar bu nedenle aralıklı olarak sileceklerçalıştırılmalıdır. Hem yolu görebilmek, hem de diğer sürücüler tarafından görülebilmek için, farlar doğru şekilde ayarlanmalı ve belli aralıklarla da bakımı yapılmalıdır. Sis ve yoğun yağış gibi görüşün azaldığı durumlarda, uzun huzmeli farlar kullanılmamalı, varsa sis farları kullanılmalıdır. Gün içinde daha önce fark edilebilmek için kısa hüzmeli farlarımızı yakmamız gerekir. Ayrıca far camları ve arka stop lambaları sık sık temizlenmelidir. LASTİKLER Lastikler, aracımızın yerle olan temasını sağlayan ekipmanlardır. Lastiklerin hava basınçlarını periyodik olarak kontrol ettirmemiz gerekir. Bu güvenlik ve yakıt tasarrufu açısından kritik öneme sahiptir.
  • 27. Lastiklerinizde olması gereken doğru basınç değerleri, araçlarınız kapı içlerinde ya da teknik kitapçıklarında yer almaktadır. DÖRT MEVSİM KIŞ LASTİĞİ Tekerleklerin balans ayarlarının düzgün olmaması da, aracımızın yol tutuşuna ve frenleme esnasında durma mesafemize olumsuz etkiler. Ayrıca balans yaparak dönen bir tekerlek, bir süre sonra bijonlarda gevşemeye de neden olabilir. Üretici firmanın tavsiye ettiği ebatlarda lastik kullanımı ise, yakıt ekonomisi, yol tutuş ve fren mesafesi açısından önemlidir.Kullandığımız lastiklerin diş derinliklerinin en az 3 mm. olması gerekir. Yetersiz diş derinliğine sahip lastikler, sürüş güvenliğini olumsuz yönde etkilemektedir. Hava sıcaklığının7 derece altına düştüğü durumlarda kar ve buzlanma olmasa dahi kış lastiği kullanılması gerekir. Çünkü standart lastikler 7 dereceninaltında sertleşmekte ve yolu kavrama görevini tam olarak yapamamaktadır. Ancak kış lastikleri yumuşak ve farklı kauçuk yapısı sayesinde soğuk havalarda çok daha iyi bir yol tutuş sağlar. LASTİK BASINÇLARI Eğer lastik basınçları olması gerekenden fazlaysa bize virajda en gerekli olan omuz kısımları yere basmadığı için, lastikler görevini tam olarak yerine getiremez. Ayrıca lastiklerin orta kısmı daha fazla aşınır ve kaymaların başlaması kaçınılmaz olur.
  • 28. Lastik basınçları olması gerekendenazsa lastikler hızlı aşınınır,aşırı ısınmasındandolayı patlamaya neden olabilir.Direksiyon hakimiyetinde azalmaya sebep olur. Ayrıca sürtünme artacağı için aracımız daha fazla yakıt tüketir. AQUAPLANİNG Aquaplaning; suyun lastikle yol arasına girmesi sonucu, lastiğin yolla temasının azalması yada kaybolmasıdır. Yağışlı havalarda su
  • 29. birikintilerinden geçerken, hemen hemen hepiniz kızaklama diye de tabir edilen bu durumla karşılaşmışsınızdır. Bunun en önemli sebeplerinden birisi, lastiğin suyu yeteri derecede tahliye edememesidir. Aquaplaning; suyun derinliğine bağlı olarak saatte 70 kilometreden sonra daha şiddetli hissedilir. Böyle bir durumla karşılaşıldığında yapılması gereken; fren ya da gaza basmamak,Ayağı gaz pedalından çekip debriyaja basarak tehlikeyi minimuma indirmektir. 8,0 mm 3,0 mm 1,6 mm 110 km/h 70 km/h Araç Dururken Aquaplaning ve Diş Derinliği ( Otomatik araçlarda ayağı gazdan çekmekyeterli olacaktır ) Ayrıca direksiyonu sağlam ve düz tutarak oluşabilecek kontrol kayıplarına hazırlıklı olmak gerekir. Yeterli diş derinliğine sahip olmayan lastikler,suyu rahatça tahliye edemediği için su üzerindeki kızaklamayı daha da şiddetli hissetmemize ve savrulmalara neden olacaktır.
  • 30. AĞIRLIK MERKEZİ Kullanmış olduğumuz aracın yaklaşık 10.000 kilogram olduğunu düşünürsek ve aracın motoru da arkada olduğu için, ağırlık merkezi kırmızı daire ile gösterilen noktada olacaktır. Bu durumda lastiklerin yere verdiği dikey ağırlık önlerde lastik başına 2 şer ton arkalarda da 3 er ton olacaktır.
  • 31. AĞIRLIK TRANSFERİ Frene,gaza ve direksiyona yaptığımız ani ve sert müdahaleler sonucu aracın ağırlık merkezi yer değiştirecek ve buna bağlı olarak lastiklerin yere basan ağırlık dengelerideğişecektir. Aracımızın viraj dönerken sağa veya sola yatması, fren yaptığımızda öne ya da gaza bastığımızda arkaya doğru esnemesi de ağırlık merkezinin yer değiştirmesi sonucu hissedilir ve bu “ağırlık transferi” olarak adlandırılmaktadır. Bu olay; Aracınızın ağırlık dengelerini değiştirir ve çeşitli tepkiler vermesine yol açar. Ağırlık transferi aracın hızına bağlı olarak artış göstermektedir. 40 km/h ile 50 km/h arasındaki 10 km/h fark bile, fren anında ağırlık transferini hissedilir seviyede arttırmaktadır. Hız arttıkça, aracı durdurmak ve yönünü değiştirmekzorlaşmaktadır.
  • 32. Saatte 50 km/h ile seyreden bir aracın içerisinde bulunan sürücü, yolcu veya cisimler de bu hızla hareket etmekte ve fren anında kütlesel ağırlıkları artmaktadır. Seyahat esnasında mutlaka sürücü ve yolcuların emniyet kemerlerinin bağlı olması, araç içerisinde sabitlenmemiş cisim olmaması gerekmektedir. Kaza anında emniyet kemeri bağlı olmayan yolcular, araçtan ilk fırlayan ve araç içerisinde daha şiddetli darbe alanlar olmaktadır. AĞIRLIK TRANSFERİNİN SÜRÜŞE ETKİLERİ Ağırlık transferi “viraj dönerken” daha belirgin yaşanır. Merkezkaç kuvvetinin etkisiyle virajın iç tarafında kalan lastiklerin yükü hafiflerken, dışta kalan lastiklere yüklenme olur. Araç yana doğru esnemeye ve aracın stabilitesi bozulmaya başlar. Örneğin sağa doğru sert bir dönüş yapan araçta sol ön lastiğin araç haraketsiz iken 2000 kilogram olarak yere verdiği dikey kuvvet, viraj dönerken 6000 kilograma kadar yükselmektedir. Bu arada sağ arka lastiğin yere basma kuvveti ise virajın sertliğine ve aracın o andaki süratine göre 500 kilograma kadar azalmaktadır ve bu durum aracın yola sadece 3 tekerleği ile ve yetersiz oranlarda tutunmasına neden olur.
  • 33. Virajlara girişte, güvenlik için en önemli faktör “giriş hızı”dır. Viraj ne kadar keskinse, dönüş ne kadar darsa o kadar yavaş olunmalıdır. Aksi takdirde merkezkaç kuvveti nedeni ile oluşan ağırlık transferi aracın savrulmasına neden olur. ÖNDEN SAVRULMA Virajda önden savrulma, direksiyonu fazla bir açıyla ani olarak çevirmek,zeminin kaygan olması veya aracın süratinin fazlalığı gibi nedenlerle oluşan ağırlık transferinin, yani kütlesel ağırlığın neden olduğu bir durumdur. Bu savrulma sırasında araç ön lastikleri üzerinde viraj dışına doğru kaymaya başlar. Önden savrulmayı kontrol altına almak için aracı ani fren yapmadan yavaşlatmak ve ön lastiklerin yeniden yola tutunmasını sağlamak için, dengelibir şekilde ayağı gaz pedalındançekmek gerekir. Ani frenleme ve sert hareketler arka tekerleklerdeki ağırlığınöne transfer olmasına ve bu sefer de aracın arkasının da savrulmasına sebep olabilir.
  • 34. ARKADAN SAVRULMA Viraj içerisinde ani yavaşlama, ani fren ya da sert direksiyon hareketi sonucu, arkadan öne doğru ağırlık transferi gerçekleşir. Bu durumda hafifleyen ve yere tutunamayan arka kısım, merkezkaç kuvvetinin etkisiyle dışadoğru kaymaya başlar. Savrulmayı önlemek için yapılması gereken şey, direksiyonu aracın arkasının kaydığı yöne doğru çevirmektir. Ayrıca gaz pedalına uygulanan basıncı arttırarak, ağırlık transferini doğru kullanmak yeniden stabil olmayı sağlayacaktır.
  • 35. Kurumlarımızın giderlerinin % 60 ve üzerindeki büyük bir bölümünün araç yakıtları ve yedek parça olduğunu düşünürsek, ekonomik araç kullanma tekniklerinin de önemini anlamış oluruz. Bu eğitimde öğreneceğimiz ve uygulayacağımız bu tekniklerle gerek kurumumuza, gerekse de ülke ekonomisine ve çevre kirliliğini önlemeye büyük katkılar sağlayacağız. EĞİTİMLİ SÜRÜCÜNÜN KAZANIMLARI • Yakıt tüketiminde %6 azalma
  • 36. • Fren balataları aşınmasında azalma • Debriyaj balatalarının aşınmasında azalma • Lastik kullanımında %25 azalma • Türbin arızalarında azalma • Sigorta bedeli hasarsızlık indirimi ARACI ÇALIŞTIRMA Aracı çalıştırırken, gazı pompalamadan çalıştırın. Bu aracınızın boğulmasına sebep olacak ve araç çalıştığında yanmayan fazla yakıt çiğ olarak egzozdan atılacaktır. Sürücülerin araç kullanma tarzlarından kaynaklanan yakıt sarfiyatı fazlalığı egzoz emisyonunu arttırdığı için ekonomik olmadığı gibi çevre kirliliğini de arttıracaktır. Araç tipi ne olursa olsun çalıştırma sırasında ve sonrasında ayak debriyaja basılı olmamalıdır. Bu işlem uzun vadede debriyaj baskısı, bilyesi ve debriyaj çatalı gibi parçaların erken arıza vermesineneden olacaktır. Turbo sistemli araçları çalıştırırken veya stop ederken; rölantide yüksek gaz vermek yada sürekli gazı arttırıp azaltmak Turbo sisteminin arıza vermesine neden olur. İnişlerde aracı boşa alarak motoru rölantide çalıştırmak, düşük motor devrine göre yüksek devirde çalışan turbonun eksik yağlama yaparak arızalanmasına neden olur.
  • 37. KALKIŞ VE HIZLANMA Kalkışlarda gaz pedalına gereğinden fazla basmadan kalkışı debriyaj ve gaz pedalını senkronize bir şekilde kullanarak yapın. Kaygan zeminlerde kalkış yaparken gaza dengeli bir şekilde basarak aracı gereksiz yere patinaj yaptırmayın. Patinaj başladığı anda daha üst bir vitese geçerek gerekirse ayağınızı gazdan çekerek rölantidevriile ilerlemeyeçalışın. Motoru ilk çalıştırmanızda ise motor soğuk olduğundan araca tam güç vererek hareket etmeyiniz. Bunun yerine yarım gazla ilerleyiniz (hararetgöstergesien az 1/4 e gelene kadar). Tam gaz verdiğinizde, performanslı bir yanma olmayacağından hem motorun çalışan aksamlarında aşınma veya arızalar meydana gelecek hem de aracınız fazla yakıtsarf edecektir.
  • 38. SÜRATE GÖRE VİTES VE DEVİR Mümkün olan en yüksek vitesle ve sabit hızla gidin. Ekonomik araç kullanmak kulağa göre değilyalnız motor devir saatine göre hareket edildiğinde gerçekleşir. Şehirlerarasıyollardasabitbir süratte gitmeniz durumundadaha az yakıt tüketirsiniz.Örneğin 60km/h ile gidildiği takdirde 80 km/h’e göre yaklaşık %20daha ekonomik araç kullanmış olursunuz. Yokuş aşağıinerken vitesiasla boşa almayınız.Vites boşta iken araç daha fazla hızlanacağıiçin tekrar vitese geçirmeniz gerektiğindeveya acildurumdavitese geçirmek için hem zorlanacak hem de zaman kaybedeceksiniz. Ayrıca vites boşta yokuş inerken süreklifren yaparakaracınızıyavaşlatmanız gerekeceğinden,fren diskleriile balatalarınız aşırıderecede ısınacak ve frenlerinizeskisigibi tutmayacaktır. Bunun yanısıra balata ve disklerinizde bu şekilde zamanında önce aşınacakve çok daha fazla tamir ve yedek parça masrafıçıkacaktır. Yokuş aşağıinişlerdearacınız viteste olmasınarağmen yinede
  • 39. hızlanıyorsaaracınızıbir alt vitese alıp, motor kompresyonundan faydalanmalısınız. YAVAŞLAMAVE DURMA Duracağınız noktaya yaklaştığınızda ayağınızıgazdançekerekaracı kompresyonfreniile yavaşlatarakdurdurmanızdaha doğru olacaktır. Çünkü ayağınızıgaz pedalından çektiğinizde enjektörler motora yakıtsevkinidurduracak ve yakıttüketimiyok denecek kadar azalacaktır.Aynı işlemi şehir dışı yollarda yokuş aşağı inerken veyafazla hızlanmaya başladığınızda da yapabilirsiniz. Trafik lambalarına veya duracağınız yereyaklaşırkenson metrelere kadar ayağınızıgazdan çekmeyip duracağınız noktaya yaklaştığınızda sertfren yaparak durmak,yakıtsarfiyatınıarttırdığı gibi, trafik güvenliğinide tehlikeye atacak, hem de aracınızın fren balatalarının lastiklerinin ve fren disklerinin erkenaşınmasına neden olacaktır. Yakıt ekonomisinde en önemlifaktör mümkün olduğunca az fren yaparak araçkullanmaktır.Çünkü fren yapmakdemek tekrar hızlanmakiçin gaza basmakdemektir.Örneğin: Trafik ışıklı cihazının kırmızıışığında durmak yerine durmuş olan taşıtlara yavaş
  • 40. bir şekilde yaklaşarakyeşilışığın yanışınısürüş halindebeklemek, ortalama sürüşhızınızıarttırır. RETARDER VE EKONOMİK SÜRÜŞE KATKILARI Retarder freni özellikle rampa inişlerinde tekerleklerin bloke olmada yani kilitlenmeden aracın güvenli bir şekilde hızının azaltılması maksadıyla kullanılan aşınmasız, sürtünmesiz ve seçilmiş olan vitese göre çalışan bir fren sistemidir. Retarder şanzıman ile bütünleşik olan bir fren sistemi olduğu için diğer fren sisteminden bağımsız çalışarak fren sistemi parçalarının aşınmasına etki etmez. Retarder bilinçli kullanıldığı sürece aracın emniyetli bir şekilde yavaşlamasını sağladığı gibi , fren balatası, kampana , disk ve buna bağlı tüm parçaların ömrünü de % 50 oranında arttırır. Retarder her araca göre çalışma farklılıkları gösterir, buna göre kullandığınız aracın retarder çalışma prensibini dikkatli öğrenmeniz gerekir.
  • 41. KICKDOWN ( ROKETLEME) Bazı durumlarda ihtiyaç duyulması halinde aracın hızını ve rampa çıkışlarındaçekişini arttırmak maksadıyla gaz pedalınınaltında kickdown (roketleme) şalteri mevcuttur. Kickdown (roketleme) şalterini devreye sokmak için gaz pedalına tam gaz direnç noktasından sonra bir miktar daha basınız. Bu durumda şalter devreye girer. Bu durumda seyir halinde iken motor azami güç vermeye başlar ve beyin ve o anda bulunduğunuz vitesi bir vites aşağı çekerek aracın hızını ve çekişini arttırır. Kick down şalteri genelde yokuş yukarı çıkarken aracın çekişinin düştüğü yerde kullanılır. Şehir içi düz yolda ve trafikte kickdown kullanmak her konuda sakıncalıdır. Kickdown kullandığınız her saniye sizin yakıtını en az %100 arttıracak ve şanzımanınıza da aşırı yükleneceği için zarar verecektir. Özellikle ilk kalkış esnasındakesinlikle kullanılmamalıdır..
  • 42. ACİL DURUMLAR DIŞINDA KULLANMAYINIZ !!!! DURMA VE PARK Sıkışık trafikte motoru durdurup çalıştırmakyakıtsarfiyatını rölantide çalıştığındandaha fazla artırır.Sıkışık trafikte duruş ve kalkışlar arasındakibekleme süreleri2 dakika ve üzerinde gerçekleşiyorsamotor stop edilebilir.Park etme ve uzun süreli duruşlarda motorun gereksiz yereçalıştırılmasıda yakıtsarfiyatını artıracak ve egzoz emisyonunedeniyle çevreye de zararverecektir.
  • 43. YOĞUN TRAFİK Araç kullanırken trafiği gözlemlemek ve önünüzdeki araç ile bırakılacak güvenli mesafeyi korumakta çok önemlidir. kaza riskini Bu hem azaltacak, hem de önünüzdeki aracın her fren yaptığı durumda siz de sert fren yapmak zorunda kalmayacaksınız. Önünüzdeki aracı yakın takip ettiğiniz durumlarda, onun her frenlemesinde sizin de fren yapmanız gerekecek, sonra tekrar hızlanmak için de yine gaza basmanız gerekecektir. Oysa önünüzdeki araç frenlediğinde siz sadece ayağınızı gazdan çekerek onun frenlemesinitolere edebilirsiniz. PANİK FRENDEN KAÇINMA Panik fren yaptığınızda aracınız aniden hız kesecek ve tekrar hızlanmak için de gaza fazlası ile basmanız gerekecektir. Ayrıca lastiğin yere sürtünmesi ile lastik tozları çıkacak ve fren balataları da disklere sürtünerek balata partikülleri çıkartarak havayı kirletecektir. Aracınızda ilave dingili kaldırma mekanizması varsa, aracınız yüksüz olduğu durumlarda ilave dingili kaldırmalısınız. Unutmayın ki yolda sürüklenen tekerlek sayısı arttıkça yakıt tüketimi de artacakve lastikler gereksiz yere aşınacaktır.
  • 44. ANİ HIZLANMA VE DURMA Gereksiz yere gazafazla yüklenmek ve frene fazla basmak,%50'ye varan fazla yakıttüketimine neden olur. Vites değiştirirken ara gazı vermek ve çiftdebriyajyapmak,aniden hızlanmak,gereksiz yere gaza ve sfrene fazla basmak,sürekliyüksekhızlarda gidilmesi%50'ye kadar varan fazla yakıttüketimine neden olur. Yokuş çıkarkenaracınızıaşırışekilde hızlandırmaya çalışmayınız. Özellikle aracınız yüklü ise gaza bastığınız kadar hızlanmayacak ve yakıt sarfiyatıiki katına çıkarken hızınız sadece3 - 5 Km. artacaktır. Bunun yerine bir inişten sonra gelen yokuşlarda aşağıinerken hızınızıyasallimitlerde arttırıp,yokuş çıkarkeninişte elde ettiğiniz ivmeyikullanırsanız yokuşudaha ekonomikçıkabilirsiniz. LASTİKLERİN DOĞRU KULLANIMI
  • 45. Düşük lastik basıncı,farklı lastik ve jant kullanımıyakıt tüketimini arttırır. Araç Kullanımına Uygun Lastik Seçimi ve araç hızı Araç el kitabında belirtilen ebat ve kat muadilindeki lastikler kullanılmalıdır. Aracın tüm lastiklerinin aynı yapıda olması gerekir. Aynı aks üzerinde farklı yapı, desen ve aşınmada lastik takılması halinde araç performansı olumsuz etkilendiği gibi lastik düzensiz ve hızlı aşınır. Araç kullanım hızı arttıkça lastiğin sıcaklığına yükselir. Bu sebeple sırtkauçuğu normale göre dahaçok aşınma gösterir. Yük miktarı,yükleme biçimi,yolve iklim şartları Düzgün olmayan yolyüzeylerindeve sıcak yaz aylarındalastik normale göredaha çok aşınma gösterir. Diş Derinliği Sırt bölgesi lastiğinizin yola basan kısmıdır. Lastik eskidikçe çekiş azalır. Zamanla lastiğiniz üzerindeki desen aşınarak kullanılmaz seviyeye gelir. Diş derinliği 1.6mm'nin altına inmiş lastikleri kullanmak, can ve mal emniyeti bakımından tehlikeli olduğu gibi kanunen de yasaktır. Araç üreticisinin belirlediği, araç taşıma kapasitesi (istiap haddi) üzerinde yüklemeler; lastiğin çabuk ısınmasına, yanak, omuz ve topuk bölgelerinde arıza vermesine, hızlı aşınmasına sebep olur. Dengesiz yüklemelerde lastik ömrü üzerinde olumsuz etkiyapar.