4. DİL:
İnsan iletişiminin en temel anlamıdır.
İnsanlar arasında anlaşmayı sağlayan doğal bir
araçtır.
Kendisine özgü yasaları olan ve ancak bu yasalar
çerçevesinde gelişen canlı bir varlık , temeli
bilinmeyen zamanlarda atılmış gizli antlaşmalar
sistemi, seslerden örülmüş toplumsal bir
kurumdur.
5. Kafasında kurduğu olayları bir öykü ya da bir
roman biçiminde yansıtan yazar ile bilimsel
araştırmasını makale şeklinde ortaya koyan bir
bilim adamı dili aynı işlevde kullanmaz. Çünkü
bunların amacı farklıdır.
6. Yani dil, her zaman aynı şekilde ve aynı işlevde
kullanılmaz. Dilin işlevi insanın dili kullanma amacına
göre değişiklik arz eder.
11. İnsanların beraber yaşamalarının temelinde
iletişim kurabilmeleri yatmaktadır. İnsan doğduğu
andan itibaren içinde bulunduğu toplumun dilini,
davranışını taklit ederek diğerleriyle iletişime
geçmeyi öğrenir. İnsan uyanık olduğu saatlerin
büyük kısmını iletişim içerisinde geçirir. Bir insanı
başarılı ya da başarısız kılan, el üstünde
tutulmasını sağlayan ya da itici bulunmasına sebep
olan bireyin iletişim becerisi ya da beceriksizliğidir.
12. İnsan toplumsal bir varlıktır ve bir arada yaşamaya
ihtiyaç duymaktadır. Belli bir toplumda insanın
kendisinden önce var olan kuralları öğrenmesi,
değer ve inançları benimsemesi ve bunlara uygun
olarak kendisine verilen rolleri oynaması yani
toplumsallaşması ancak iletişimle gerçekleşen bir
süreçtir. İletişim, insan faaliyetlerini birbirine
bağlayan en temel süreçtir.
16. Ancak insanoğlu tüm bu kısıtlılıklarına
rağmen yeryüzünde tutunmayı
başarabilmiştir.
17. Bunun nedeni tüm canlılar arasında düşünebilme
yetisine sahip tek varlık olan insanoğlunun en
karmaşık fikirlerini, duygularını ve düşüncelerini
paylaşacak şekilde iletişim kurabilmesidir.
18. Hayvanlar da kendi aralarında ileti alışverişinde
bulunurlar; ancak canlılar arasında sembol yaratma
özelliğine bir tek insanoğlu sahiptir.