2. PREFER - Genel Tercihler İçin
Genel olarak hayatta neyi
tercih ettiğimizi ifade ederken
kullanılır.
I prefer basketball.
(Basketbolu tercih ederim.)
3. Prefer cümlesinde tercih edilmeyen diğer
seçenek de varsa iki seçenek arasında to
kullanılır.
I prefer basketball to football.
(Basketbolu futbola tercih ederim)
4. Bir şeyi başka bir şeye tercih
etmek: Burada seçenekler
isimlerden oluşur.
I prefer bike to motorbike
(Bisikleti motorsiklete tercih ederim.)
5. Bir şeyi yapmak yerine başka bir şeyi
yapmayı tercih etmek:
Burada seçenekler fiillerden oluşur.
Fiiller to+ infinitive veya gerund (verb+ing)
şeklindedir.
I prefer to drink tea.
(Çay içmeyi tercih ederim.)
I prefer drinking tea.
(çay içmeyi tercih ederim.)
I prefer drinking tea to drinking coffee
Çay içmeyi kahve içmeye tercih ederim.)
6. Prefer+isim (Genel Tercih)
I prefer lahmacun
I prefer lahmacun to hamburgers.
Prefer+ fiil
I prefer travelling by car
I prefer to travel by car.
7. Genel tercihlerimizi ifade ederken, prefer
fiilinden sonra gelen fiile –ing ekini ekleriz.
(genel tercih)
A: Do you like running?
B: Yes, but I prefer jogging to running.
8. WOULD PREFER =
PREFERWould prefer + fiil / isim
(belli bir durumda anda tercih)
I would prefer ayran. (Ben ayranı tercih ederim.)
I’d prefer to sit here. (Oturmayı tercih ediyorum.)
Would you prefer coffee or tea?
Kahve mi çay mı alırsınız?
9. Eğer bir etkinliği diğerine tercih
ettiğimizi ifade edecek isek, -ing takısı
cümlenin her iki yarısında da kullanılır.
I prefer swimming to running.
(Yüzmeyi koşmaya tercih ederim.)
10. Prefer fiilini, bir infinitive (to ön eki almış fiil) ile
kullanıldığında, diğer cümlecik rather than il
devam edebilir. Bu durumda:
I would prefer to spend my holiday here rather
than go / going abroad.
(Yurt dışına gitmektense tatilimi burada
geçirmeyi tercih ederim.)
11. I would prefer to stay in Ankara at the weekend
rather than stay / staying in Istanbul.
(Ben haftasonu Ankara’da kalmayı Istanbul’da
kalmaya tercih ederim.)
Sorularda ise “would” en başa getirilir. Sonra
özne ve sonra da prefer yazılır:
Would you prefer to travel by plane rather than
by bus?
12. WOULD RATHER = WOULD PREFER
Would rather, would prefer ile aynı
anlamdadır. Sadece kullanım şekli farklıdır:
Would rather do
Would prefer to do
I’d rather go by car.
(Arabayla gitmeyi tercih ederim.)
13. I would rather run for a while.
(Bir süreliğine koşmak istiyorum.)
I would rather not go to Bursa.
(Bursa’ya gitmeyi tercih etmiyorum.)
Would they rather go to library?
(Onlar kütüphaneye gitmeyi mi tercih ediyorlar?)
Would you rather go to New York or London?
(Sen New York’a mı yoksa Londra’ya mı gitmeyi tercih
ediyorsun?)
15. - Which do you prefer buying for your mum’s birthday; a
golden ring or a nice dress?
- Which do you prefer seeing the Pyramids or the Eiffel
Tower?
- Which do you prefer living: a short happy life or a long
miserable life?
- What do you prefer doing; skydiving or surfing?
- Where do you prefer spending your life; in Europe or in
Asia?
- Where do you prefer spending your time, at he cinema
or library?
- How would you rather relax; pray or meditate?
16. HAD BETTER
Had better yapısı cümleye “ (yap)arsa iyi
olur anlamını getirir. Geçmiş zaman anlamı
taşımaz. Yani şu anı ya da geleceği ifade
eder. Kuvvetli bir öneri ve uyarıdır.
You’d better tell her everything.
(Ona her şeyi anlatsan iyi olur)
You’d better work regularly.
(Düzenli çalışsan iyi olur.)
17. “had better” yapısı belirli durumlarda, bir işin
yapılmasınıın iyi olacağını belirtmek, öğüt
vermek ya da uyarmak için kullanılır.
Genelde aksi durumda kötü veya iyi olacağı
ima edilir:
I’ better join his presentation or he’ll get angry.
(Sunumuna katılsam iyi olur yoksa kızacak)
We’d better leave early or we’ll be late.
Erken çıksan iyi olur yoksa geç kalacağız.)
18. Olumsuz şeklinde “not” kelimesi “had
better” den sonra gelir.
I’d better not come.
(Gelmesem iyi olur.)
You’d better not spend your money.
(Paranı harcamasan iyi olur.)
19. WOULD LIKE
Would like = want
“would like” istemek anlamına gelir. “want”
fiili ile aynı anlamdadır ama daha kibar bir
ifade şeklidir.
I would like a drink (Bir içecek istiyorum.)
Would you like a drink? ( Bir içecek ister misiniz?)
20. Olumsuz kullanımda anlamlar biraz
değişir:
Don’t want: Bunu yapmaya hiç niyetim yok.
Wouldn’t like: Bunu yapmak hoşuma gitmez.
Davet ve teklifleri geri çevirmede “wouldn’t
like” yerine “don’t want” kullanmalıyız.
A: Would you like some more cakes?
B No, I don’t want any more, thanks.
21. “like” fiili ile “would like” yapısını
karıştırmamalıyız.
I like to climb. (Tırmanmaktan hoşlanırım.)
I would like to climb. (Tırmanmak istiyorum.)
- Gerçekleşmesi imkansız isteklerimizi
“would like” kalıbı ile söyleriz:
I would like to live on Mars. (Mars’ta yaşamak
isterim.)
I want to live on Mars. (INCORRECT)
22. WOULD YOU LİKE…..?
Sorulan soruya göre ricalardan sonra
kısaca şu şekilde cevap verilebilir:
Positive:
Of course: Tabiki
Certainly: Kesinlikle
Definitely: kesinlikle
It’s my pleasure: Bu zevk bana
ait.
Yes, of course: Eveti tabiki de.
Why not?: Neden olmasın?
Yes, I can. / I will : Yapabilirim /
yapacağım
Negative:
No, I’m sorry: hayır, üzgünüm.
I’m afraid not: Korkarım ki
hayır.
I’m afraid, I can’t / I won’t:
Korkarım, yapamayacağım.
I don’t think so: Bence hiç de
öyle değil.
Unfortunately: Maalesef