Dünya nüfusunun giderek artması, yeni geliştirilen teknolojilerin sorumluluk içerisinde kullanılmasının artan önemi, küreselleşme sonucunda değişik etnik köken, dil ve kültürlerden gelen bireylerin bir arada çalışmaya başlaması, çevreye ve sosyal sorumluluğa duyarlı bir iş dünyasının oluşturulmak istenmesi, iş ahlakını gerekli kılmaktadır. Kişisel ve kurumsal alanda birçok değişime neden olan teknolojik yenilikler acaba iş ahlakı açısından da bir etkiye sahip olabilir miydi? E-iş ve e-devlet uygulamaları birçok işlemi kısaltacak ve daha fazla şeffaflığa yol açacak görünüyor. Tabi e-iş uygulamalarında da yeni yeni sahtekarlıklar ve korsanlıklar türeyecektir. Ancak sonuçta e-iş ve e-devlet uygulamalarının sadece ekonomik etkinliği değil ahlaki etkinliği de artıracağına inanılmaktadır. Daha hızlı ve daha şeffaf bir ortamda azalan işlemlerle bağlantılı olarak bu işlemlere ilişkin yolsuzlukların da azalacağı rasyonel bir beklentiye benzemektedir.
E i̇ş, eDevlet, eTi̇k kitap i̇ncelemesi. Book Review
1. SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
İLETİŞİM YÖNETİMİ YÜKSEK LİSANSI
MEDYA VE ETİK
PROF. DR. MURAT ÖZGEN
E-İŞ, E-DEVLET, E-TİK KİTAP İNCELEMESİ
Ümit ÜNKER
2015
2. 1
e-İŞ, e-DEVLET, e-TİK
Mahmut ARSLAN
Sevcan Kılıç AKINCI
Pınar Bayhan KARAPINAR
NASIL BİR KİTAP?
Bu kitap akademik bir çalışma şeklinde makale olarak
yazılmış ve birçok kaynaktan beslenilerek kaynakça
belirtilmiş bir kitaptır. Kitabın 3 farklı yazarı vardır ve ortak
çalışma sonrasında Doç. Dr. Mahmut ARSLAN, Sevcan
Kılıç AKINCI ve Pınar Bayhan KARAPINAR e—İŞ, e-
DEVLET, eTİK konularını işlemişlerdir. Kitap oldukça
akıcı ve güncel konulara değinmektedir ancak kitabın 2007
yılı baskısı olması nedeniyle 2015 yılı için bazı rakamların
güncel olmadığı görülmekle birlikte uz görülü şekilde
yaklaştıkları konuların da bugün tahminleri üzere
gerçekleştiğini de görebiliyoruz. Kitap ele aldığı her bir
konuyu alt konularla açıklamış ve doyurucu bir içerik
sunmuştur. 4 Bölümden oluşmakta, 66 konu başlığı
bulunmaktadır ve nihayetinde Sonuç ve Tartışma bölümüyle sonlanmaktadır.
Kitap günümüz dünyasının elektronik (sanal) dünyaya geçişini, bu geçişin ahlaksal ve etik
noktasında ki durumunu, bireylerin kurumlarla, kurumların kurumlarla, bireylerin devletle,
devletin bireyle, kurumun devletle, devletin kurumlarla olan boyutlarını incelemiş ayrıca
ekonomik açıdan da e-ticaret konusuna da değinmiştir. Burada B2C, B2B, G2C, G2B gibi
kavramları da açıklamıştır. Etik’in ister geleneksel kanalda, ister sanal (dijital) kanalda olsun
geçerliliğin var olduğunu, her zaman var olacağını görebilmekteyiz. Çeşitli kuramcıların
yaklaşımları üzerinden görüş belirtilen kitapta aynı zamanda etik dışı davranışlarında
olabileceği, internetin yani e-dünyanın buna oldukça elverişli bir ortam olduğunu
vurgulamışlardır. Aynı zamanda dünyada yapılan e-uygulamalara bakarken ülkemiz genelinde
‘’Türkiye açısından e-uygulamalar’’ kısmına da bakılmış ve okuyucunun bu iki alanda
karşılaştırma yapmasına zemin hazırlanmıştır. Şeffaflık konusunu ele alırken, öte yandan
yolsuzluk konusuna da bakışmıştır. E-uygulamaların tüm bunların yanında kırtasiye yükünü
azalttığı, verilerin saklanmasının kolaylaştığı ve pasif yönetimden katılımcı yönetime
geçilmesini sağladığı, hız kazandırdığı gibi konulara da değinilerek artıları da vurgulanmıştır.
3. 2
YAZARLAR KİMLERDİR?
Mahmut ARSLAN
Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi, Doç. Dr. Mahmut Arslan 1967 yılında Muşta
doğmuştur. 1983 yılında Polatlı Lisesini, 1988 yılında Hacettepe Üniversitesi İİBF Maliye
Bölümünü bitirmiştir. 1990 yılında Hacettepe Üniversitesi İşletme bölümünde Araştırma
görevlisi olan Arslan, 1994-1999 yılları arasında İngiltere Leeds Üniversitesi’nde doktora
çalışmasını yapmıştır. Protestan çalışma ahlakının özelliklerini İngiltere, İrlanda ve
Türkiye’deki yöneticiler üzerinde karşılaştırmalı olarak karşılaştırdığı doktora tezini 1999
yılında vererek doktor ünvanını almıştır. Oxford, Cambridge ve New York Üniversitelerinde
davetli olarak konferans tebliğleri veren yazarın ulusal ve uluslararası akademik dergilerde
yayınlanmış makaleleri mevcuttur.
Not: Yazar hakkında yapılan araştırma sonrasında kitabın basımından sonra geçen zamanda
Profesör ünvanını aldığı görülmüştür. (Prof. Doç. Dr. Mahmut ARSLAN)
Sevcan Kılıç AKINCI
1977 yılında Erzurum’da doğmuştur. 1995 yılında Erzurum Anadolu Lisesi’nden mezun
olmuş ve ÖYS’de Türkiye 751.si olarak girdiği ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi
Bölümü’nden 1999 yılında şeref öğrencisi olarak lisans derecesini almıştır. 2002 yılında
Hacettepe Üniversitesi İşletme Ana Bilim Dalı’nda yüksek lisansını tamamlamış ve halen
Hacettepe Üniversitesi İşletme Ana bilim dalı öğrencisidir.
Not: Yazar hakkında yapılan araştırma sonrasında kitabın basımından sonra geçen zamanda
Yard. Doç. Dr. ünvanını aldığı görülmüştür. (Yard. Doç. Dr. Sevcan Kılıç Akıncı)
Pınar Bayhan KARAPINAR
1977 yılında Ankara’da doğmuştur. 1994 yılında Ankara Yükseliş Kolejinden mezun
olmuştur. Bilkent İşletme Bölümünden 1999 yılında lisans derecesini almıştır. 2002 yılında
Hacettepe Üniversitesi Yönetim ve Organizasyon Ana Bilim Dalı’nda doktora yapmaktadır ve
aynı zamanda Örgütsel Davranış Ana Bilim Dalı’nda araştırma görevlisi olarak çalışmaktadır.
Not: Yazar hakkında yapılan araştırma sonrasında kitabın basımından sonra geçen zamanda
Doç. Dr. ünvanını aldığı görülmüştür. (Doç. Dr. Pınar Bayhan KARAPINAR )
4. 3
YAZARIN KALEMİNDEN
E-iş ve e-devlet uygulamalarının, ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkınmasında çok önemli
bir kilometre taşını oluşturacağına inanıyorum. 1990'lı yılların başlarında yüksek lisans tezini
yazan genç bir araştırma görevlisiydim ve yönetim biliminin gurularından Peter Drucker'ın
kitaplarını hararetle okuyordum. Drucker, kitaplarında hep bilgi toplumundan bahsediyor ve
geleceğin ileri toplumlarının, sanayi aşamasından bilgi toplumu aşamasına varmış toplumlar
olacağını ifade ediyordu. Oysa bizler kalkınma denince hep ağır sanayi yatırımlarını anlayan
bir kuşaktık. İtiraf etmek gerekirse Drucker'ın bilgi toplumu demekle neyi kast ettiğini pek
anlayamamıştım. Hep bir bilgi toplumundan bahsediyor, bilginin en önemli sermaye
olduğunu söylüyor ama bilgi toplumunu somuta indirgeyemiyordu. Acaba çok bilgili
adamlardan mı oluşacaktı böylesine bir toplum? Sonraki yıllarda Drucker'ı neden
anlamadığımı anladım. Doktora tezimi İngiltere'de yazarken bilişim (enformasyon ve iletişim)
devrimi her şeyi değiştiriyordu. 1994-1999 yılları arasında kaldığım İngiltere, yüz yılda
sanayi devrimini tamamlamış bir ülkeyken bu beş yılda bilişim devrimini yapmıştı. (Sadece
İngiltere değil, ABD başta olmak üzere tüm gelişmiş ülkeler). Öylesine bir değişimdi ki bu,
ben 1994'te Leeds otogarına ayak bastığımda kimse internet kullanmıyor, hatta varlığını bile
bilmiyordu. Kimsenin e-posta ve cep telefonu yoktu. Türkiye’den kardeşimin gönderdiği
gazeteler ancak 15 gün sonra bana ulaşıyordu, mektuplar da öyle. Evet, o yıllarda hâlâ
insanlar birbirlerine kâğıt üzerinde mektuplar yazıyor ve bunu elektronik olmayan postalarla
ve etten kemikten postacılarla alıcılarına ulaştırıyorlardı. 1994 ve 1996 yıllarında gerek
ailemden gerekse arkadaşlarımdan çok güzel mektuplar almıştım İngiltere'de. Ne yazık ki
onlar aldığım son klasik mektuplar oldu.1999 Mayıs'ında Türkiye'ye dönmek üzere ülkeden
ayrıldığımda ise artık Türkiye'deki gazeteleri anında internetten okuyabiliyor, dünyanın her
yerine e-posta gönderebiliyor ve Türkiye'deki arkadaşlarımı nerede olurlarsa olsunlar cep
telefonlarından bulabiliyordum. Hacettepe Üniversitesine döndüğümde Türkiye'nin internet
erişimi ve cep telefonu kullanımı açısından teknolojiyi yakından takip ettiğini görerek
sevindim. Altyapı sorunlarımız vardı ama teknolojiyi kaçırmamıştık. (Matbaanın gelişini
düşünmek bile istemiyorum.)
Yukarıda kendi hayatımdan verdiğim örnekler ne kadar kısa bir zamanda ne kadar önemli
teknolojik değişimlerin hayatımızı değiştirdiğini gösteriyor. Bu kitabın yazılış öyküsü, söz
konusu değişimi doktora öğrencilerim Pınar ve Sevcan'la tartışmakla başladı. Kişisel ve
kurumsal alanda birçok değişime neden olan teknolojik yenilikler acaba iş ahlakı açısından da
bir etkiye sahip olabilir miydi? E-iş ve e-devlet uygulamaları birçok işlemi kısaltacak ve daha
fazla şeffaflığa yol açacak görünüyordu. Tabi e-iş uygulamalarında da yeni yeni sahtekarlıklar
ve korsanlıklar türeyecektir. Ancak sonuçta bu kitabın yazarları e-iş ve e-devlet
uygulamalarının sadece ekonomik etkinliği değil ahlaki etkinliği de artıracağına inanmaktadır.
Daha hızlı ve daha şeffaf bir ortamda azalan işlemlerle bağlantılı olarak bu işlemlere ilişkin
yolsuzlukların da azalacağı rasyonel bir beklentiye benzemektedir.
Doç. Dr. Mahmut Arslan
Beytepe Ankara
Mayıs 2007
5. 4
NEDEN e-İŞ, e-DEVLET, eTİK?
Dünya nüfusunun giderek artması, yeni geliştirilen teknolojilerin sorumluluk içerisinde
kullanılmasının artan önemi, küreselleşme sonucunda değişik etnik köken, dil ve kültürlerden
gelen bireylerin bir arada çalışmaya başlaması, çevreye ve sosyal sorumluluğa duyarlı bir iş
dünyasının oluşturulmak istenmesi, iş ahlakını gerekli kılmaktadır. Kişisel ve kurumsal alanda
birçok değişime neden olan teknolojik yenilikler acaba iş ahlakı açısından da bir etkiye sahip
olabilir miydi? E-iş ve e-devlet uygulamaları birçok işlemi kısaltacak ve daha fazla şeffaflığa
yol açacak görünüyor. Tabi e-iş uygulamalarında da yeni yeni sahtekarlıklar ve korsanlıklar
türeyecektir. Ancak sonuçta e-iş ve e-devlet uygulamalarının sadece ekonomik etkinliği değil
ahlaki etkinliği de artıracağına inanılmaktadır. Daha hızlı ve daha şeffaf bir ortamda azalan
işlemlerle bağlantılı olarak bu işlemlere ilişkin yolsuzlukların da azalacağı rasyonel bir
beklentiye benzemektedir.
NEYİ, NASIL İŞLEMİŞ, İNCELEMİŞLER?
Kitapta e-uygulamalar bireylerin katılımından, kurumların kullanımına, devletin katılımından,
dijital demokratik ortama göre belirli bir açıklama ve mantık dizgisi içinde anlatılmıştır.
Örnekler ve yararlanılan kaynaklar gösterilerek okunabilirliği arttırmış ve çalışmalarını
kaynakçalar ile desteklemiştir. Kitap birçok konuya değinmekle birlikte, her konuyu yeteri
seviyede açıklamıştır. Dijital ortamın faydalarına değinirken, olumsuz taraflarına bakmayı da
ihmal etmemiştir.
Kitabın en dikkat çeken kısmı ise e-uygulama alanlarında Bürokrasi ve yolsuzluk ile şeffaflık
kavramlarına bakışıdır. Ayrıca ülkemizdeki Yolsuzluğun yaygınlığı ve önlenmesi ile ilgili
çalışmalara değinilmiştir. E-Devlet projesinin taşıdığı riskler ile E-Yaşamın vazgeçilmezi:
Elektronik İmza (E-İmza) ve Dijital İmza konularıdır.
KİTABIN BİÇİMSEL İNCELEMESİ
Kitabın kapağı, gri renk üzerine kahverengi yazı ile yazılmış ve orta kısmında yeşil renkte yer
alan bilişimi çağrıştıran bir resimle çerçevelendirilmiştir. Dijital dünyanın önemli alanlarına
atıfta bulunan böyle bir çalışmadan kapak tasarımının çok daha dikkat çekici olması ve özel
bir tasarım yapılması gerekliliği ilk bakışta anlaşılmaktadır. Kitap, Siyasal Kitapevi, Haziran
2007 tarihinde tüm hakları saklı olacak şekilde basılmıştır. Ayrıca kitapta kaynakça
bulunmaktadır. Toplam sayfa sayısı 160 dır. Kitap 10 TL’ye satılmaktadır ve sayfaları 16 x 24
cm, gazete kağıdı baskısındandır.
6. 5
BÖLÜMLER VE İÇERİKLERİ
Kitap;
Doç. Dr. Mahmut ARSLAN’ın Mayıs 2007 tarihinde Ankara Beytepe’de kaleme aldığı Önsöz
ile başlamaktadır.
İçindekiler
1. Önsöz
2. Giriş
3. I. Bölüm İş Ahlakı
4. İş Ahlakının Temel Kavramları
5. Kant’ın Ödev Ahlakı (Deontoloji)
6. Sonuçsalcılık (Teoloji)
7. Erdem Ahlakı
8. Adalet Ahlakı
9. İşletmelerin Sosyal Sorumluluğu
10. Bilişim ve İş Ahlakı
11. II. Bölüm E-İş ve E-İş Uygulamaları
12. E-İş
13. E-İş Modelleri
14. İşletme-Tüketici Modeli (Business to Consumer; B2C)
15. İşletme-İşletme Modeli (Business to Business; B2B)
16. İşletme Devlet Modeli
17. Birey-Devlet Modeli
18. Beşeri Sermaye, Toplumsal Güven ve Bilişim Teknolojileri
19. Şeffaflık ve E-İş
20. III. Bölüm E-Devlet ve Uygulamaları
21. E-Devlet
22. E-Devlet Modelleri
23. Türkiye’deki E-devlet Modeli
24. Türkiye’deki E-Devlet Modelinin Hukuki Altyapısının Oluşturulması İçin Gerekli
İşlemler
25. Türkiye’deki E-Devlet Alt Yapısını Kurmak İçin Yapılan Çalışmalar
26. Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP)
27. Merkezi Nüfus İdare Sistemi Projesi (MERNİS)
28. Vergi Daireleri Otomasyon Projesi (VEDOP)
29. SAY 2000 Projesi
30. Gümrük İdaresinin Modernizasyonu Projesi (GİMOP)
31. IV. Bölüm Yolsuzluk, Şeffaflık ve E-Devletin Yolsuzluğu Önlemedeki Rolü
32. Yolsuzluk ve Şeffaflık
33. Yolsuzluğun Temel Nitelikleri
34. Yetki Öğesi
7. 6
35. Yetkinin ‘’Kural Dışı Kullanımı’’ Öğesi
36. Çıkar Öğesi
37. Yolsuzluk Türleri
38. Yönetsel Yolsuzluk
39. Maddesel Bedel İçerikli Yolsuzluk
40. Rüşvet
41. İrtikap
42. Zimmet
43. Dayanışma İçerikli Yolsuzluk
44. Yakınları Kayırma
45. Sözü Geçer Kişileri Kayırma
46. Bürokrasi ve Yolsuzluk
47. Türkiye’de Yolsuzluğun Yayınlığı
48. Şeffaflık ve Yolsuzluğun Önlenmesi
49. Şeffaflık ve E-Devlet
50. E-Yönetişim Modeli
51. E-Devlet Projesinin Taşıdığı Riskler
52. E-Yaşam’ın Vazgeçilmezi: Elektronik İmza (E-İmza) ve Dijital İmza
53. Dijital İmza
54. Dijital İmzanın Fonksiyonları
55. Dijital İmzalarda Kullanılan Anahtar Türleri
56. Dijital İmzanın Oluşturulması ve Onaylanması
57. Türkiye’deki E-imza Uygulaması
58. Türkiye’de E-İmza Uygulamasına İlişkin Olası Sorunlar
59. Sonuç ve Tartışma
60. Ekler
61. Yolsuzluk Algılama Endeksi-2002 Puanları Açısından Ülkelerin Sıralaması
62. Yolsuzluk Algılama Endeksi-2004 Puanları Açısından Ülkelerin Sıralaması
63. Ulusal Mevzuat: Elektronik İmza Kanunu
64. İsveç Nitelikli Elektronik İmza Kanunu
65. Avusturya İmza Kanunu
66. Kaynaklar
Bölümlerinden oluşmaktadır.
8. 7
SONUÇ
E-Devletin uzun dönemli hedefinin vatandaşlarla ilgili tüm işlemleri elektronik ortamlarda
gerçekleştirmek, demokratik süreçlere katılım alanlarını genişletmek olduğu için halkın
demokratik ortamlara katılımını optimal seviyeye ulaştıracak tüm imkanları halka sunmak
esastır. E devlet uygulamalarının ahlaki yönden şu olumlu yönlerinden söz edilebilir.
Şeffaflığı arttırmak
Açıklığı sağlamak
Hesap verilebilirliği temin etmek
Fakat bilişim ve iletişim teknolojilerinin toplumda, tüm bireylerin temsil haklarını kullanmayı
sağlayacak şekilde eşit ve adaletli bir dağılım göstermediği ortadadır. Toplumun farklı
kesimleri arasındaki bu erişim farkının çok büyük olmasını içeren kavramı ‘’Dijital Uçurum’’
olarak adlandırılmaktadır. Bu uçurumun giderilmemesi durumunda e-demokrasi uygulamaları
demokrasiyi güçlendirmek yerine, mevcut demokratik ortamın yok olmasına yol açabilecektir.
Bu uçurumun giderilememesi, bilişim ve iletişim teknolojilerinin sağladığı tüm donanıma
sahip olan bir grup ‘’elit’ in kuralların oluşturulması sürecine katılmasına ve ‘’toplumun her
kesiminin fikir ve oyunun alınması’’ idealinin bir hayal olarak kalmasına yol açacaktır. Dijital
uçurum sorunu çözülemediği takdirde, gerek e-devlet, gerekse e-ticaret projeleri adaletli bir
şekilde uygulanması beklenemez.
Olumlu etkileri yanı sıra bir takım olumsuz etkileri de çıkabilmektedir. Bunlar kısaca;
Dolandırıcılık yapılması
Mahremiyetin ihlali halleridir.
Bu tür olumsuz sonuçlar, dijital imzanın kullanılması, e ticaret ve e iş etiğinin yerleşmesi
sayesinde aşılabilir. Aslında tüm bunları kapsayacak şekilde internet ahlakının normlarının
belirlenmesi ve uygunsuz davranışlara karşı yaptırım uygulanması e-devlet ve e-iş
uygulamalarına olan güveni arttıracak ve böylece bu uygulamalar yaygınlaşacaktır.
Bu durumda ülkemize baktığımızda e-devlet üzerinden birçok işlem yapılabilmektedir. Ancak
yazarında belirttiği gibi Dijital Uçurum nedeniyle toplumun her kesimi bu uygulamadan eşit
oranda yararlanamamaktadır. Halkın büyük bir kısmı halen devlet dairelerinde yüz yüze
işlemlerini gerçekleştirmek ve sorularının cevabını bir devlet memurundan almak yönünde
davranış gösterirler. Bu halen ülkemizde tam olarak yerleşmemiş dijital güven kavramının ve
geleneksel davranış şeklimizin bir parçası olarak karşımıza çıkar. İnsanlar özellikle devlet
tarafında yapacakları işleri kendi başlarına yaptıklarında hata yapabileceklerini düşündükleri
ya da internet üzerinden dolandırıcılığa uğrayabilecekleri düşüncesi ile bu uygulamalara
katılmakta zorluk çekmektedirler. Oysa dünyanın birçok yerinde aktif ve efektif şekilde
kullanılan e-uygulamalar şeffaflığın ve hızın en önemli parçasıdır.
9. 8
Aynı şekilde kurumlarında birçok açıdan e-uygulamaları (B2B) ve bireylerin (B2C) katılması
son derece önemlidir. Özellikle içinde bulunduğumuz dijital bilgi çağında enformasyon çok
hızlı şekilde ulaşılabilir olmuştur ve işlemlerin daha hızlı, güvenli ve sağlıklı yürütülebilmesi
için e-uygulamalar hayatı kolaylaştıran, ölçülebilen ve verimi arttıran uygulamalardır.
İnancım odur ki yakın zamanda Türkiye yolsuzluk, dolandırıcılık gibi etik dışı davranışların
dışında kalan e-uygulamalar ile gelişmekte olan ülkeler içinde ilk ve en önemli sıraya
yükselen bir ülke olacaktır. Tabi bu önce bireyde, sonra kurumda ve devlette devam eden bir
zinciri oluşturur. Zincirin temelinde birey varken, genelinde de devlet vardır. Devletin bu
alandaki tutumu, olaylara karşı gerçekleştirdiği davranışı, etik olanı ödüllendirdiği, etik
olmayanı şeffaf şekilde cezalandırdığı bir ortam güveni yaratacaktır. Güvende başarıyı
tetikleyecektir. Çünkü insanlar güvendikleri ortamlarda olmak ve güvendikleri uygulamalar
olmak isterler.