SlideShare a Scribd company logo
1 of 33
Download to read offline
CENG‹Z NUMANO⁄LU   CENG‹Z NUMANO⁄LU




                   KUR’ÂN’DA

                    UYAN ARTIK EY ‹NSAN!



      7.BASKI
Uyanmaya ve uyand›rmaya çal›flmak kuldan,
           Uyand›rmak Allah’tand›r.                                             SUNUfi


                                                                ‘Satanizm’ ve ‘uzayl›lar tarikat›’ gibi daha
                                                           nice isim alt›nda faaliyet gösteren, baz› sap›k kifli
                                                           veya kiflilerin, karanl›k emellerine ulaflmak için,
                                                           dini âlet ederek insanlar› nas›l kand›rmaya
                                                           çal›flt›klar›n› ve bunu yaparken gösterdikleri cür’et
                                                           ve cesareti görünce, bu kitab› yay›nlamaya karar
                                                           verdim.
             Bu kitapta kullan›lan âyetler:
                                                               Bütün sap›kl›klar›n alt›nda yatan ana sebep,
             Prof. Dr. Ali ÖZEK                            CEHALET oldu¤una göre; bu küçük boyutlu kitab›n,
             Prof. Dr. Hayrettin KARAMAN
                                                           büyük bir temel bofllu¤u dolduraca¤›na inan›yorum.
             Doç. Dr. Ali TURGUT
                                                                Ve inan›yorum ki; Kur’an fluuruyla donat›lm›fl
             Doç. Dr. Mustafa ÇA⁄RICI
                                                           bir insan, fleytan ve yandafllar›na karfl› uyan›k ve
             Doç. Dr. ‹brahim Kâfi DÖNMEZ
                                                           bilinçli olacak, f›trat ve ahlâk d›fl› yollara asla
             Doç. Dr. Sadrettin GÜMÜfi
                                                           sapmayacakt›r.
             taraf›ndan haz›rlanan
                                                               Kur’an’a hizmeti, insanl›¤a hizmet bilen ve
             “Kur’an-› Kerim ve Türkçe Meali”
                                                           bu hizmete dünya menfaati düflünmeyerek kat›lan,
             isimli mealden al›nm›flt›r.
                                                           bütün gönül insanlar›na dua ve flükranlar›m›
                                                           sunar›m.
                                                               Allah(c.c.), yeryüzünde fluurlu müslümanlar›n
                                                           say›s›n› artt›rs›n. Âmin!..
                                                                                          Sayg›lar›mla
                                                                                        Cengiz Numano¤lu


BURSA, EK‹M 2007 • FURKAN OFSET • Tel: (0.224) 211 04 04

                                                                                    3
G‹R‹fi
                                               Ey ‹nsano¤lu!.
      D‹NDE ZORLAMA YOKTUR,                    Yeryüzünde nice saraylar›n, tahtlar›n, hazinelerin
      ‹NSAN HÜRDÜR ELBETTE.                  sahibi sen oldun..
      ‹STER DÜNYADA P‹fiER,                     Soylu oldun.. Sultan oldun.. Padiflah oldun..
      ‹STERSE ÂH‹RETTE!..                      Herfley senin oldu..
                            C.N.               Sen, herfley oldun..
                                                AMA SEN, SEN OLAMADIN..
                                                             HUZURU BULAMADIN..
                                                fiöhretini, servetini, makam›n› kurtard›n..
                                                AMA SEN, KEND‹N‹ KURTARAMADIN..
                                                Ordulara, ülkelere, krallara hükmettin.
                                                AMA SEN, KEND‹NE HÜKMEDEMED‹N..
                                                Döktü¤ün mazlum kanlar›yla tarihin yüzünü
                                             k›zartt›n..
ALLAH’TAN KORKANA, ÖLÜM YÂR GEL‹R,
                                                AMA, SEN‹N YÜZÜN KIZARMADI..
ÖLÜMDEN KORKANA, DÜNYA DAR GEL‹R...
                                                fiehvetinin azg›nl›¤› karfl›s›nda da¤lar, tafllar,
                                             kurtlar, kufllar utand›.. Hazreti Lût utand›..
                                                AMA SEN, UTANMADIN..
NE ASYA, NE AVRUPA, NE AFR‹KA, NE Ç‹N’DE;
                                                Kibir ve bencilli¤in girdab›nda döne döne
B‹L K‹, SEN‹N DÜfiMANIN, Y‹NE SEN‹N ‹Ç‹NDE.
                                             yozlaflt›n..
                                                AMA SEN, KEND‹NLE YÜZLEfiEMED‹N..
                                               Ekonomik yasalar›, haramlarla doldurulmufl
                                             kasalar› düflündün.. Hep düflündün..
                                                AMA SEN, DÜfiÜNÜR OLAMADIN..

                    4                                                 5
Ciltler dolusu kitaplar yazd›n.. Âlim oldun..                    NASIL OLUYOR DA
Alk›flland›n..
                                                         Nas›l oluyor da, bu en flerefli varl›k, hiç de
   AMA SEN, ‹LM‹NLE ÂM‹L OLAMADIN..
                                                      flerefli olmayan senaryolar› sahneye koyup, gururla
   Kendini ilâh edindin.. Dünyan›n geçici hazlar›n›   oynayabiliyor?
sat›r sat›r okudun..
                                                         Nas›l oluyor da, bu en flerefli varl›k;
   AMA SEN, ÖLÜMÜ OKUYAMADIN..
                                                         - Gözleri bu kadar kör.. (Bakara/171)
   Hayvanlara vahflette iftira ettin..                    - Kulaklar› sa¤›r..
   AMA SEN, KEND‹ VAHfiET‹NDEN
                                                         - Kalbi tafltan da kat›..
   H‹Ç SÖZ ETMED‹N..
                                                         - Benli¤ini h›rs bürümüfl..
   Aç b›rakt›¤›n milyonlarca insan›n 盤l›klar›n›,       - Vicdan› çürümüfl bir varl›k olabiliyor?
flarap sofralar›nda kendine meze yapt›n..
                                                         Nas›l oluyor da, bu en flerefli varl›k; Kurân
   AMA SEN, B‹R GÖNÜL YAPAMADIN..
                                                      ifadesiyle, afla¤›lar›n afla¤›s› bir adresi kendisine
   Depremlerden, sellerden, yang›nlardan,
                                                      seçebiliyor. (Furkan/44, A’raf/179)
tayfunlardan korktun..
                                                         Ve nas›l oluyor da, bütün bunlara ra¤men,
   AMA SEN, ALLAH’TAN KORKMADIN..
                                                      hâlâ kendini be¤enebiliyor?..Hayret!
                                                         Ey ‹nsano¤lu!..
   Ey ‹nsano¤lu!..
                                                         fiunu bil ki; peflin hüküm, önyarg› ve çifte
Oysa sen: Allah’›n;
                                                      standart (riyâkârl›k), seni insan olmaktan
  - En çok sevdi¤i,
                                                      uzaklaflt›ran, f›trat›na hiç yak›flmayan fleytâni
  - Kendi ruhundan ruh verdi¤i,
                                                      dürtülerdir. Senin f›trat›na ancak ADÂLET yak›fl›r.
  - Melekleri önünde secde ettirdi¤i,
  - ‘Sana flah damar›ndan yak›n›m’ dedi¤i,                Âdil ‹nsan;
  - Varl›klar içinde en flerefli yaratt›¤›,
                                                         - Akl›n›, akl-› selime dönüfltüren,
  - Ak›l nimetini bahfletti¤i,
                                                         - Kendini yarg›lamaktan korkmayan,
  - Ve cennetler vâdetti¤i,
                                                         - Mahflerî Mahkemeye inanan,
           üstün bir varl›ks›n..                         - Düflman›na bile zulmetmeyen insand›r.
                         6                                                    7
H‹Ç DÜfiÜNDÜN MÜ?                               NEFS-‹ EMMÂRE(Ego,ben,bencillik)
  Dünya sahnesinde oynad›¤›n bunca çirkin                   - fieytan›n her türlü emir ve tekliflerine boyun
senaryolar› yazan, süsleyen, güzel gösteren ve          e¤en..
seni her türlü hayâs›zl›¤a k›flk›rtan kimdir?                - Kendini, Allah karfl›s›nda ilâhlaflt›ran..
                             Hiç düflündün mü?..             - Allah’a ve f›trata kafa tutan..
                                                            - Kibirli, kaypak, korkak, azg›n, kavgac›,
   Seni;
                                                        gerçekleri sapt›ran, yalanc›, iftirac›, insafs›z,
   - Kin gütmeye..
                                                        merhametsiz ve insan kal›b›n›n içinde kendini
   - Kan dökmeye..
                                                        gizlemeye çal›flan bir hilkat, bir yarat›k..
   - Namusa göz dikmeye..
   - Zinaya, kumara..                                                     SESLEN‹YORUM
   - Alkol ve uyuflturucuya..
                                                           ‹nsanl›¤›n, dünya ve âhiret hayat›na kasteden,
   - Çalmaya, ç›rpmaya..
                                                        cehâlet kanserinin, bütün hücrelere kadar
   - fierefini ayaklar alt›na atmaya..
                                                        metastaz (yay›l›m) yapt›¤›n› gören ve flifa arayan
   - Her fleyini satmaya ÖZEND‹REN..
                                                        insanlara sesleniyorum:
   - Sap›kl›klar› güzel gösterip, süsleyen..
   - Ve seni hayvanlardan afla¤› seviyelere                 Bindörtyüz y›ld›r, yan›bafl›m›zda duran ve
(A’raf/179) düflürmek için teflvik eden, her              insanlara koruyucu hekimli¤i ö¤reten, o Yüce
cürmünü alk›fllayan kimdir?..                            Kitab› (Kur’ân-› Kerim’i) LÜTFEN ARTIK FARKEDEL‹M..
                              Hiç düflündün mü?..
                                                           Bugüne kadar bafl vurdu¤umuz sahte flifa
                 fiEYTAN (iblis)                         yöntemlerinin hiçbir ifle yaramad›¤›n› LÜTFEN ARTIK
                                                        GÖREL‹M.. UYANALIM..
   Kur’ân-› Kerim’de, yüzseksen küsur ayette
                                                           Hergün birbirimize att›¤›m›z, bunca tekme,
aç›kça anlat›lan;
                                                        tokat, yumruk ve iftirâlara bizi k›flk›rtan ve
   - Allah’›n lânetledi¤i,
                                                        azmettiren, o mel’un fleytan› LÜTFEN ARTIK B‹LEL‹M..
   - ‹nsan›n amans›z düflman›,
                                                        OYUNA GELMEYEL‹M..
   - ‹nsan›, kendisiyle birlikte cehenneme
sürükleyece¤ine dair yemin etmifl, inatç› bir “virüs”,      Ve kaybetti¤imiz, o flerefli kimli¤imizi LÜTFEN
bulafl›c› bir “mikrop”..                                 ARTIK BULALIM..

                         8                                                      9
Bulal›m ki;                                            Ey ‹nsano¤lu!..
  Hiç kimseden kimseye fayda olmayan o günde,            Müjdeler olsun ki, fleytan›n insanlar üzerinde
mahflerin o dehfletinde ‘’EYVAH!.’’ 盤l›klar›n›n       zorlay›c› etkisi ve yapt›r›m gücü yoktur. (‹brahim/22)
sahibi biz olmayal›m..                                   fieytan ancak; fleytan› rehber edinen ve fleytana
                                                      dost olan insanlar› kullan›r, onlara emreder ve
  Bulal›m ki; o dehflet günü, Yüce
                                                      onlara söz geçirebilir.. (‹sra/64, Nahl/100)
Peygamberimizin(s.a.v.) flefaatini hak edip, Yüce
Rabb’imizin ihsan ve ikramlar›na kavuflal›m..             ‹hlâsl› insanlara, hiçbir zarar veremez, hiçbir
Dünyam›z› da kurtaral›m..                             etkisi olmaz. Olamaz.. (‹sra/65)
       BULMAK ‹Ç‹N B‹LMEK GEREK                                         ‹HLÂSLI ‹NSAN:
   ‹flte fleytan›n ana hedefleri:                       - Allah’tan korkan, O’nu herfleyden çok seven,
                                                      - Kur’ân’› anlayan ve onu yaflayan,
    1. Öncelikle, insanlara vesvese ve flüpheler
                                                      - Peygamberi(s.a.v.) örnek alan ve örnek olan,
vererek insanlar›, kendisinin(fleytan›n) yoklu¤una
                                                      - Ak›l cevherini, insanl›¤a hizmet için kullanan,
inand›rmak..                                          - fieytana karfl› ‘’EÛZU B‹LLAH’’ silah›n› dilinden
    2. ‹nsanlar› Allah’›n aff› ile kand›rmak..        ve kalbinden düflürmeyen insand›r.
    3. Kur’ân ve Peygamber (s.a.v.) hakk›nda
insanlara flüpheli fikirler pompalamak ve îmân›                       D‹KKAT!
sarsmak..                                                  fiEYTANIN KORKTU⁄U TEK S‹LAH:
    4. ‹nsanlar› Allah’a ibadetten(kulluktan)
                                                         Yüce Allah(c.c.), Kur’ân-› Kerim’de insanlara,
al›koymak..
                                                      fleytan›n her türlü f›s›lt›lar›ndan, vesveselerinden,
    5. ‹badete devam edenleri ibadetten so¤utmak..
                                                      dürtü ve k›flk›rtmalar›ndan kurtulmak için Allah’a
    6. Müflriklerin affedilmeyece¤ini bildi¤i için,
                                                      s›¤›nmalar›n› emreder. (Nahl/98, A’raf/200, Fussilet/36,
insanlar› özellikle flirk bata¤›na sürüklemek          Mü’minun/97,98)
(Nisa/48,116)
                                                      EÛZU : Türkçe ‘’s›¤›nmak’’ demektir
   7. Mal›, mülkü, paray›, makam›, rütbeyi, ünvân›,
flöhreti ve cinsel zaaflar›, birer put göstererek         fiu halde bir insan, inanarak ve kalpten EÛZU
insanlar› bunlara tapmaya yönlendirmek.               B‹LLAH (Allah’›m sana s›¤›n›yorum) dedi¤i anda,
8. Bar›fl› sabote etmek, dünyay› kana bulamak,         bilmelidir ki fleytan, ona asla bir zarar veremez.
9. Öfkeyi kullanarak, insanlar› cehennemde               Tekrar ediyorum: kalpten ve inanarak söyledi¤i
   sonsuzlu¤a mahkum ettirmek,                        takdirde.
                        10                                                      11
AMAN ÖFKEYE D‹KKAT!
                                                      KUR’ÂN’ DA fiEYTANLA ‹LG‹L‹
   - fieytan, öfkeli insan› çok sever.
                                                               ÂYETLER
   - Çünkü öfkeli insan, fleytan›n emrine girmifltir.
   - Pekçok cinayetin ve büyük günahlar›n perde               ( Eûzubillahimineflfleytanirracim
arkas›nda, fleytan›n kurgusu ve k›flk›rtmas›                        Bismillahirrahmanirrahim )
(azd›rmas›) vard›r.
   - ‹çki ve kumar; fleytan›n en çok kulland›¤›                          A’RÂF SÛRES‹
cinayet araçlar›ndand›r. (Kur’ân dilinde: fieytan›n
                                                          11. Andolsun sizi yaratt›k, sonra size flekil
pisli¤idir. Mâide/90,91)
                                                      verdik, sonra da meleklere, Âdem’e secde edin!
   - Öfkeli ortamda bulunan bir insan›n derhal
EÛZU B‹LLAH silah›n› kuflanmas› (Allah’a kalpten       diye emrettik. ‹blis’in d›fl›ndakiler secde ettiler.
s›¤›nmas›) ve o ortam› hemen terketmesi gerekir.      O secde edenlerden olmad›.
Aksi halde HÜSRAN kaç›n›lmazd›r.                          12. Allah buyurdu: Ben sana emretmiflken seni
                                                      secde etmekten al›koyan nedir? (‹blis): Ben ondan
   Ey ‹nsano¤lu!.                                     daha üstünüm. Çünkü beni ateflten yaratt›n, onu
    - Kardefli kardefle, aile fertlerini birbirine      çamurdan yaratt›n, dedi.
düflüren,                                                  13. Allah: Öyle ise ‘’‹n oradan!’’ Orada büyüklük
    - ‹nsan› insana k›rd›ran,
                                                      taslamak senin haddin de¤ildir. Ç›k! Çünkü sen
    - Bütün insanl›k âlemini binbir çeflit ruhsal
                                                      afla¤›l›klardans›n! buyurdu.
bunal›mlara sürükleyen ve ismi fleytan olan bu
                                                          14. ‹blis: Bana, (‹nsanlar›n) tekrar dirilecekleri
virüsü, ve bu “virüs”ün emrine girmifl olan emmâre
                                                      güne kadar mühlet ver, dedi.
nefsimizi,
                                                          15. Allah: Haydi, sen mühlet verilenlerdensin,
   KUR’ÂN M‹KROSKOBUNDAN BERABERCE
                                                      buyurdu.
   GÖREL‹M.
                                                          16. ‹blis dedi ki: Öyle ise beni azd›rmana
   Görelim ki; fleytan›n kurdu¤u, o süslü tuzaklara
                                                      karfl›l›k, and içerim ki, ben de onlar› sapt›rmak
düflüp de kendimizi ve çocuklar›m›z› atefle
                                                      için Senin do¤ru yolunun üstüne oturaca¤›m.
atmayal›m, kara ve karanl›k odaklar›n elinde
oyuncak etmeyelim.                                        17. ‘’Sonra elbette onlara önlerinden,
                                                      arkalar›ndan, sa¤lar›ndan, sollar›ndan sokulaca¤›m
  (Önemli uyar›: Kur’ân âyetleri, dura dura ve        ve Sen, onlar›n çoklar›n› flükredenlerden
        düflüne düflüne okunmal›d›r.)                   bulmayacaks›n!‘’ dedi.
                        12                                                     13
18. Allah buyurdu: Haydi, yerilmifl ve kovulmufl                 için yeryüzünde bir süreye kadar yerleflme ve
                                                                  faydalanma vard›r, buyurdu.
olarak oradan ç›k! Andolsun ki, onlardan kim sana
uyarsa, sizin hepinizi cehenneme dolduraca¤›m!                       25. ‘’Orada yaflayacaks›n›z, orada öleceksiniz
                                                                  ve orada (diriltilip) ç›kar›lacaks›n›z’’ dedi.
    (‹blis, Allah’›n emrine karfl› gelip Âdem’e secde etmeyince,
Allah Teâlâ onu cennetten veya meleklerin içindeki yüksek
                                                                     27. Ey Âdemo¤ullar›! fieytan, ana baban›z›,
makam›ndan kovdu. Bunun üzerine Allah Teâlâ ile ‹blis
                                                                  ay›p yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini
aras›nda yukar›daki konuflma meydana geldi.Neticede Allah
                                                                  soyarak cennetten ç›kard›¤› gibi sizi de aldatmas›n.
ona k›yamete kadar yaflama ve insanlar› do¤ru yoldan
                                                                  Çünkü o ve yandafllar›, sizin onlar› göremeyece¤iniz
sapt›rma f›rsat› verdi. Fakat kim ‹blis’e uyarsa, onu da ‹blis
ile berâber cehenneme ataca¤›n› haber verdi.)                     yerden sizi görürler. fiüphesiz biz fleytanlar›,
                                                                  inanmayanlar›n dostlar› k›ld›k.
   19. (Allah buyurdu k): Ey Âdem! Sen ve eflin
cennette yerleflip diledi¤iniz yerden yeyin. Ancak                    30. O, bir gurubu do¤ru yola iletti, bir guruba
flu a¤aca yaklaflmay›n! Sonra zalimlerden                           da sap›kl›k müstehak oldu. Çünkü onlar Allah’›
olursunuz.                                                        b›rak›p fleytanlar› kendilerine dost edindiler. Böyle
                                                                  iken kendilerinin do¤ru yolda olduklar›n› san›yorlar.
   20. Derken fleytan, birbirine kapal› ay›p yerlerini
kendilerine göstermek için onlara vesvese verdi                      200. E¤er fleytan›n fitlemesi seni dürterse
ve: Rabbiniz size bu a¤ac› s›rf melek olursunuz                   hemen Allah’a s›¤›n. Çünkü O, iflitendir, bilendir.
veya ebedî kalanlardan olursunuz diye yasaklad›,                      (Yani fleytan emrolundu¤un fleylere ayk›r› düflen, gazap
dedi.                                                             ve benzeri hallere seni sevk ederse hemen Allah’a s›¤›n. Bu
                                                                  hitap, görünüflte Resûlullah’a olmakla beraber bütün
   21. Ve onlara: Ben gerçekten size ö¤üt                         Müslümanlara flamildir. Bu flekilde fleytandan herhangi bir
verenlerdenim, diye yemin etti.                                   vesvese geldi¤inde onun flerrinden Allah’a s›¤›nmak lâz›md›r.)
   22. Böylece onlar› hile ile aldatt›. A¤ac›n                       201. Takvâya erenler var ya, onlara fleytan
meyvesini tatt›klar›nda ay›p yerleri kendilerine                  taraf›ndan bir vesvese dokundu¤unda (Allah’›n
göründü. Ve cennet yapraklar›ndan üzerlerini                      emir ve yasaklar›n› hat›rlay›p) hemen gerçe¤i
örtmeye bafllad›lar. Rableri onlara: Ben size o a¤ac›              görürler.
yasaklamad›m m› ve fleytan size apaç›k bir                            202. (fieytanlar›n) dostlar›na gelince, fleytanlar
düflmand›r, demedim mi? diye nidâ etti.                            onlar› azg›nl›¤a sürükler. Sonra da yakalar›n›
   23. (Âdem ile efli) dediler ki: Ey Rabbimiz! Biz                b›rakmazlar.
kendimize zulmettik. E¤er bizi ba¤›fllamaz ve bize
                                                                                       NÛR SÛRES‹
ac›mazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz.
   24. Allah: Birbirinize düflman olarak inin! Sizin                  21. Ey imân edenler! fieytan›n ad›mlar›n› takip
                             14                                                               15
Allah’›n verece¤i ve yaln›zca O’ndan istenecek fleyleri
etmeyin. Kim fleytan›n ad›mlar›n› takip ederse,
                                                             baflkas›ndan dilemek ise flirk alâmetidir.)
muhakkak ki o, edepsizli¤i (yüz k›zart›c› suçlar›)
                                                                118. Allah onu(fleytan›), lânetlemifl; o da:
ve kötülü¤ü emreder. E¤er üstünüzde Allah’›n
                                                             ‘’Yemin ederim ki, kullar›ndan belli bir pay
lütuf ve merhameti olmasayd›, içinizden hiçbir
kimse asla temize ç›kamazd›. Fakat Allah diledi¤ini          edinece¤im’’ demifltir.
ar›nd›r›r. Allah iflitir ve bilir.                               119. ‘’Onlar› mutlaka sapt›raca¤›m, muhakkak
                                                             onlar› bofl kuruntulara bo¤aca¤›m, kesinlikle onlara
                    N‹SÂ SÛRES‹
                                                             emredece¤im de hayvanlar›n kulaklar›n›
   38. Allah’a ve ahiret gününe inanmad›klar›                yaracaklar(putlar için niflanlayacaklar), flüphesiz
halde mallar›n›, insanlara gösterifl için sarfedenler         onlara emredece¤im de Allah’›n yaratt›¤›n›
de (ahirette azaba dûçâr olurlar.) fieytan bir                de¤ifltirecekler’’ (dedi). Kim Allah’› b›rak›r da
kimseye arkadafl olursa, ne kötü bir arkadaflt›r               fleytan› dost edinirse elbette apaç›k bir ziyana
o!                                                           düflmüfltür.
   60. Sana indirilene ve senden önce indirilenlere              (Allah’›n yaratt›klar›n› de¤ifltirmek, canl›lar›n tabiî flekil
                                                             ve özelliklerini de¤ifltirmek demektir.Hayvanlar›n gereksiz
inand›klar›n› ileri sürenleri görmedin mi? Tâ¤ut’a
                                                             yere kulak ve kuyruklar›n› kesmek; kafllar›, diflleri… süslenme
inanmamalar› kendilerine emrolundu¤u halde,
                                                             maksad›yla de¤ifltirmek bu kabildendir ve yasaklanm›flt›r.
Tâ¤ut’un önünde muhakemeleflmek istiyorlar.                   Tabiat›n dengesini bozan davran›fl, kullanma ve teknoloji de
Halbuki fleytan onlar› büsbütün sapt›rmak istiyor.            ayn› çerçeveye girmektedir.)
    (Tâ¤ut: Hakk› tan›may›p azan ve sapan her kifli ve güce
                                                                120. (fieytan) onlara söz verir ve onlar›
verilen add›r. fieytan’a da bu yüzden tâ¤ut denmifltir.)
                                                             ümitlendirir; halbuki fleytan›n onlara söz vermesi
    76. ‹mân edenler Allah yolunda savafl›rlar,               aldatmacadan baflka bir fley de¤ildir.
inanmayanlar ise tâ¤ut (bat›l davalar ve fleytan)
yolunda savafl›rlar. O halde fleytan›n dostlar›na                                    ‹SR SÛRES‹
karfl› savafl›n; flüphe yok ki fleytan›n kurdu¤u
                                                                26. Bir de akrabaya, yoksula, yolcuya hakk›n›
düzen zay›ft›r.
                                                             ver. Gereksiz yere de saç›p savurma.
    83. ......Allah’›n size lütuf ve rahmeti olmasayd›,
                                                                27. Zira böylesine saç›p savuranlar fleytanlar›n
pek az›n›z müstesna, fleytana uyup giderdiniz.
                                                             dostlar›d›rlar. fieytan ise Rabbine karfl› çok
    117. Onlar (müflrikler) O’nu b›rak›p yaln›zca
                                                             nankördür.
bir tak›m diflilerden (difli isimli tanr›lardan) istiyorlar,
                                                                53. Kullar›ma söyle, sözün en güzelini
ancak inatç› fleytandan dilekte bulunuyorlar.
                                                             söylesinler. Sonra fleytan aralar›n› bozar. Çünkü
   (Dua etmek, dilek ve istekte bulunmak ibadettir, ancak

                           16                                                              17
fleytan, insan›n apaç›k düflman›d›r.                       gelince arkadafl›na: Keflke benimle senin aranda
                                                         do¤u ile bat› aras› kadar uzakl›k olsayd›, ne kötü
    61. Meleklere: Âdem’e secde edin! Demifltik.
                                                         bir arkadaflm›fls›n! der.
‹blis’in d›fl›nda hepsi secde ettiler. ‹blis: ‘’Ben,
dedi, çamurdan yaratt›¤›n bir kimseye secde mi               39. Zulmetti¤iniz için bugün (nedâmet) size
ederim!’’                                                hiçbir fayda vermeyecektir. Çünkü siz azapta
                                                         ortaks›n›z.
    62. Dedi ki: ‘’fiu benden üstün k›ld›¤›na bir
bak! Yemin ederim ki, e¤er beni k›yamete kadar               40. (Resûlüm!)Sa¤›rlara sen mi iflittireceksin;
yaflat›rsan, pek az› d›fl›nda, onun neslini kendime        yahut körleri ve apaç›k sap›kl›kta olanlar› do¤ru
ba¤layaca¤›m!’’                                          yola sen mi ileteceksin?
    63. Allah buyurdu: Git! Onlardan kim sana                62. Sak›n fleytan sizi yoldan çevirmesin. Çünkü
uyarsa, iyi bilin ki hepinizin cezas› cehennemdir.       o, sizin için apaç›k bir düflmand›r.
Tam bir ceza!
                                                                            NAHL SÛRES‹
    64. Onlardan gücünün yetti¤i kimseleri dâvetinle
flafl›rt; süvarilerinle, yayalar›nla onlar› yaygaraya          36. Andolsun ki biz, ‘’Allah’a kulluk edin ve
bo¤; mallar›na, evlâtlar›na ortak ol, kendilerine        Tâ¤ut’tan sak›n›n’’ diye (emretmeleri için) her
vaadlerde bulun. fieytan, insanlara, aldatmadan           ümmete bir peygamber gönderdik. Allah, onlardan
baflka bir fley vâdetmez.                                  bir k›sm›n› do¤ru yola iletti. Onlardan bir k›sm› da
                                                         sap›kl›¤› hak ettiler. Yeryüzünde gezin de görün,
    65. fiuras› muhakkak ki, benim (ihlâsl›) kullar›m
                                                         inkâr edenlerin sonu nas›l olmufltur!
üzerinde senin hiçbir a¤›rl›¤›n olmayacakt›r. (Onlar›)
koruyucu olarak Rabbin yeter.                                63. Allah’a andolsun, senden önceki ümmetlere
                                                         de (peygamberler) göndermiflizdir. Fakat fleytan
                ZUHRUF SÛRES‹                            onlara ifllerini süslü gösterdi de (imân etmediler).
                                                         ‹flte o, bugün onlar›n velisidir. Ve onlar için elem
   36. Kim Rahmân’› zikretmekten gafil olursa,
                                                         verici bir azap vard›r.
yan›ndan ayr›lmayan bir fleytan› ona musallat
                                                             98. Kur’an okudu¤un zaman o kovulmufl
ederiz.
                                                         fleytandan Allah’a s›¤›n!
   37. fiüphesiz bu fleytanlar onlar› do¤ru yoldan
                                                             (Allah Teâlâ, Kur’an okumak isteyen kimseye, önce
al›koyarlar da onlar, kendilerinin do¤ru yolda
                                                         fleytan›n flerrinden Allah’a s›¤›nmas›n› emretmektedir. Bu
olduklar›n› san›rlar.
                                                         s›¤›nma ‘’Eûzü billâhi mineflfleytanirracîm’’ demekle olur.
   38. O fleytan dostu kimse, en sonunda bize             Kovulmufl fleytandan Allah’a s›¤›n›yorum demektir.)

                         18                                                         19
99. Gerçek flu ki: ‹man edip de yaln›z Rablerine      sadece alay ediyoruz derler.
tevekkül edenler üzerinde onun (fleytan›n) bir               34. Hani biz meleklere ( ve cinlere): Âdem’e
hakimiyeti yoktur.                                      secde edin, demifltik. ‹blis hariç hepsi secde
                                                        ettiler. O yüz çevirdi ve büyüklük taslad›, böylece
   100. Onun hakimiyeti, ancak onu dost
                                                        kâfirlerden oldu.
edinenlere ve onu Allah’a ortak koflanlarad›r.
                                                            (Bundan sonra Hz. Âdem ve nesli, asl› cinlerden olup,
               LOKMAN SÛRES‹                            sonra fleytanlar›n bafl› olan ‹blis ve nesline uyup uymamakta
                                                        s›nanacaklard›r.)
    33. Ey ‹nsanlar! Rabbinize karfl› gelmekten
                                                            35. Biz: Ey Âdem! Sen ve eflin (Havva)
sak›n›n. Ne baban›n evlâd›, ne evlâd›n babas›
                                                        beraberce cennete yerleflin; orada kolayl›kla
nâm›na bir fley ödeyemeyece¤i günden çekinin.
                                                        istedi¤iniz zaman her yerde cennet nimetlerinden
Bilin ki, Allah’›n verdi¤i söz gerçektir. Sak›n dünya
                                                        yiyin; sadece flu a¤aca yaklaflmay›n. E¤er bu
hayat› sizi aldatmas›n ve fleytan, Allah’›n aff›na
                                                        a¤açtan yerseniz her ikiniz de kendine kötülük
güvendirerek sizi kand›rmas›n.
                                                        eden zalimlerden olursunuz, dedik.
               FUSS‹LET SÛRES‹                              36. fieytan onlar›n ayaklar›n› kayd›r›p haddi
                                                        tecavüz ettirdi ve içinde bulunduklar› (cennetten)
   36. E¤er fleytandan gelen kötü bir düflünce
                                                        onlar› ç›kard›. Bunun üzerine: Bir k›sm›n›z di¤erine
seni dürtecek olursa, hemen Allah’a s›¤›n. Çünkü
                                                        düflman olarak ininiz, sizin için yeryüzünde bar›nak
O, iflitendir, bilendir.
                                                        ve belli bir zamana dek yaflamak vard›r, dedik.
                                                            102. Süleyman’›n hükümranl›¤› hakk›nda onlar,
              MÜ’M‹NÛN SÛRES‹
                                                        fleytanlar›n uydurup söylediklerine tâbi oldular.
   97. Ve de ki: Rabbim! fieytanlar›n                    Halbuki Süleyman büyü yap›p kâfir olmad›. Lâkin
k›flk›rtmalar›ndan Sana s›¤›n›r›m!                       fleytanlar kâfir oldular....
   98. Onlar›n yan›mda bulunmalar›ndan da Sana              168. Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanlar›n
s›¤›n›r›m, Rabbim!                                      helâl ve temiz olanlar›ndan yiyin, fleytan›n pefline
                                                        düflmeyin; zira fleytan sizin apaç›k bir
                BAKARA SÛRES‹                           düflman›n›zd›r.
   14. (Bu münaf›klar) müminlerle karfl›laflt›klar›           169. O size ancak kötülü¤ü, çirkini ve Allah
vakit “(biz de) iman ettik” derler. (Kendilerini        hakk›nda bilmedi¤iniz fleyleri söylemenizi emreder.
sapt›ran) fleytanlar› ile baflbafla kald›klar›nda ise:        (fieytan, insan›n içinde bulunan kötü düflünce ve arzular›
Biz sizinle beraberiz, biz onlarla (müminlerle)         körükler, insan nefsine kötülü¤ü sevdirir. Bu sebeple insan›n

                         20                                                         21
kötülük yapmas›n› kolaylaflt›r›r. O yüzden Hz. Ebubekir:      yüzünden fleytan (yerlerinden) kayd›rm›flt›. Yine
‘’Büyük adam, nefsinin isteklerine uymayan kimsedir’’        de Allah onlar› affetti. Çünkü Allah çok
demifltir.)
                                                             ba¤›fllay›c›d›r, halîmdir.
   208. Ey îmân edenler! Hep birden bar›fla girin.
                                                                175. ‹flte o fleytan, ancak kendi dostlar›n›
Sak›n fleytan›n peflinden gitmeyin. Çünkü o, apaç›k
                                                             korkutur. fiu halde, e¤er îmân etmifl kimseler
düflman›n›zd›r.
                                                             iseniz onlardan korkmay›n, Benden korkun.
   256. Dinde zorlama yoktur. Art›k do¤rulukla
e¤rilik birbirinden ayr›lm›flt›r. O halde kim tâ¤utu                          MERYEM SÛRES‹
reddedip Allah’a inan›rsa, kopmayan sa¤lam kulpa
                                                                44. (Hz. ‹brahim babas›na) Babac›¤›m fleytana
yap›flm›flt›r. Allah iflitir ve bilir.
                                                             kulluk etme! Çünkü fleytan, çok merhametli olan
    (Tâ¤ut: Hakk› tan›may›p azan ve sapan her kifli ve güce
                                                             Allah’a âsi oldu.
verilen add›r. fieytan’a da bu yüzden tâ¤ut denmifltir.)
                                                                45. Babac›¤›m! Allah taraf›ndan sana azap
   257. Allah, inananlar›n dostudur, onlar›
                                                             dokunup da fleytan›n yak›n› olmandan korkuyorum.
karanl›klardan ayd›nl›¤a ç›kar›r. ‹nkâr edenlere
                                                                68. Öyle ise, Rabbine andolsun ki, mahakkak
gelince, onlar›n dostlar› da tâ¤uttur, onlar›
                                                             surette onlar› (kâfirleri) fleytanlarla birlikte
ayd›nl›ktan al›p karanl›¤a götürür. ‹flte bunlar
                                                             mahflerde toplayaca¤›z; sonra onlar› diz üstü
cehennemliklerdir. Onlar orada devaml› kal›rlar.
                                                             çökmüfl vaziyette cehennemin çevresinde haz›r
   268. fieytan sizi fakirlikle korkutur ve size
                                                             bulunduraca¤›z.
cimrili¤i telkin eder. Allah ise size kat›ndan bir
ma¤firet ve bir lütuf vâdeder. Allah her fleyi ihâtâ             83. (Resûlüm!) Görmedin mi? Biz, kâfirlerin
eden(kuflatan) ve her fleyi bilendir.                          üzerine, kendilerini iyice (isyankârl›¤a) sevkeden
                                                             fleytanlar› gönderdik.
   275. Faiz yiyenler (kabirlerinden) fleytan çarpm›fl
kimselerin cinnet nöbetinden kalkt›¤› gibi
                                                                             SEBE’ SÛRES‹
kalkarlar....
                                                                20. Andolsun ‹blis, onlar hakk›ndaki tahminini
               ÂL-‹ ‹MRÂN SÛRES‹                             do¤ruya ç›kard›. ‹nanan bir zümrenin d›fl›nda hepsi
                                                             ona uydular.
   36. ..... Rabbim! ...... Ona Meryem ad›n› verdim.
Kovulmufl fleytana karfl› onu ve soyunu senin                      21. Halbuki fleytan›n onlar üzerinde hiçbir
koruman› diliyorum dedi.                                     nüfuzu yoktu. Ancak ahirete inanan›, flüphe içinde
                                                             kalandan ay›rt edip bilelim diye (ona bu f›rsat›
   155. (Uhud’da) iki ordu karfl›laflt›¤› gün, sizi
b›rak›p gidenleri, s›rf iflledikleri baz› hatalar›            verdik). Rabbin gerçekten her fleyi koruyand›r.
                           22                                                       23
HAfiR SÛRES‹                                              H‹CR SÛRES‹
                                                                16, 17. Andolsun, biz gökte bir tak›m burçlar
   16. Münaf›klar›n durumu t›pk› fleytan›n durumu
                                                            yaratt›k ve seyredenler için onu süsledik. Onlar›,
gibidir. Çünkü fleytan insana ‘’‹nkâr et’’ der. ‹nsan
                                                            tafllanm›fl (kovulmufl) her fleytandan koruduk.
inkâr edince de: Ben senden uza¤›m, çünkü ben
âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korkar›m, der.                   26. Andolsun biz insan›, (piflmifl) kuru bir
                                                            çamurdan, flekillenmifl kara balç›ktan yaratt›k.
   17. Nihayet ikisinin de sonu, içinde ebedî
                                                                27. Cinleri de daha önce zehirli ateflten
kalacaklar› atefl olacakt›r. ‹flte bu zalimlerin
                                                            yaratm›flt›k.
cezas›d›r. ( Burada, azanla azd›ran veya kâfirle fleytan›n
âk›beti aç›klanm›flt›r.)                                         28. Hani Rabbin meleklere demiflti ki: ‘’Ben
                                                            kupkuru bir çamurdan, flekillenmifl kara balç›ktan
                    FÂTIR SÛRES‹                            bir insan yarataca¤›m.’’
   5. Ey insanlar! Allah’›n vaadi gerçektir, sak›n              29. ‘’Ona flekil verdi¤im ve ona ruhumdan
dünya hayat› sizi aldatmas›n ve o aldat›c› (fleytan)         üfledi¤im zaman, siz hemen onun için secdeye
                                                            kapan›n!’’
da Allah hakk›nda sizi kand›rmas›n.!
                                                                30. Meleklerin hepsi de hemen secde ettiler.
   6. Çünkü fleytan, sizin düflman›n›zd›r, siz de
onu düflman say›n. O, kendi taraftarlar›n› ancak                 31. Fakat ‹blis hariç! O, secde edenlerle beraber
atefl ehlinden olmaya ça¤›r›r.                               olmaktan kaç›nd›.
                                                                32. (Allah:) Ey ‹blis! Secde edenlerle beraber
                   FURKAN SÛRES‹                            olmay›fl›n›n sebebi nedir? Dedi.
    27. O gün, zalim kimse (piflmanl›ktan) ellerini              33. (‹blis:) Ben kuru bir çamurdan, flekillenmifl
›s›r›p flöyle der: Keflke o peygamberle birlikte bir          kara balç›ktan yaratt›¤›n bir insana secde edecek
yol tutsayd›m!                                              de¤ilim, dedi.
                                                                34. Allah flöyle buyurdu: Öyle ise oradan ç›k!
   28. Yaz›k bana! Keflke falancay› (bât›l
                                                            Art›k kovuldun!
yolcusunu) dost edinmeseydim!
                                                                35. Muhakkak ki k›yamet gününe kadar lânet
   29. Çünkü zikir (Kur’an) bana gelmiflken o,
                                                            senin üzerine olacakt›r!
hakikaten beni ondan sapt›rd›. fieytan insan›
(uçuruma sürükleyip sonra) yüzüstü b›rak›p rezil                36. (‹blis:) Rabbim! Öyle ise, (varl›klar›n) tekrar
rüsvay eder.                                                dirilece¤i güne kadar bana mühlet ver, dedi.
                           24                                                         25
37, 38. Allah: Sen bilinen bir vakte kadar                           ENFÂL SÛRES‹
kendilerine mühlet verilenlerdensin, buyurdu.
                                                         11. ..... Sizi temizlemek, fleytan›n pisli¤ini
   39. (‹blis) dedi ki: Rabbim! Beni azd›rmana        (verdi¤i vesveseyi) sizden gidermek, kalplerinizi
karfl›l›k ben de yeryüzünde onlara (günahlar›)         birbirine ba¤lamak ve savaflta sebat ettirmek için
süsleyece¤im ve onlar›n hepsini mutlaka               üzerinize gökten bir su (ya¤mur) indiriyordu.
azd›raca¤›m!                                             48. Hani fleytan onlara yapt›klar›n› güzel
                                                      gösterdi de: Bugün insanlardan size galip gelecek
   40. Ancak onlardan ihlâsl› kullar›n müstesna.
                                                      kimse yoktur, flüphesiz ben de sizin yard›mc›n›z›m,
  41. (Allah) flöyle buyurdu: ‘’‹flte bana varan
                                                      dedi. Fakat iki ordu birbirini görünce ard›na döndü
dosdo¤ru yol budur.’’
                                                      ve: Ben sizden uza¤›m, ben sizin göremediklerinizi
   42. ‘’fiüphesiz kullar›m üzerinde senin bir         (melekleri) görüyorum, ben Allah’tan korkuyorum;
hakimiyetin yoktur. Ancak azg›nlardan sana uyanlar    Allah’›n azab› fliddetlidir, dedi.
müstesna.’’
                                                                       EN’ÂM SURES‹
   43. Muhakkak cehennem, onlar›n hepsine
                                                          71. De ki: Allah’› b›rak›p da bize fayda veya
vâdolunan yerdir.
                                                      zarar veremeyecek olan fleylere mi tapal›m? Allah
   44. Cehennemin yedi kap›s› vard›r. Onlardan
                                                      bizi do¤ru yola ilettikten sonra fleytanlar›n sapt›r›p
her kap› için birer gurup ayr›lm›flt›r.
                                                      flaflk›n olarak çöle düflürmek istedikleri,
                                                      arkadafllar›n›n ise: ‘’Bize gel!’’ diye do¤ru yola
               ‹BRAH‹M SÛRES‹
                                                      ça¤›rd›klar› flaflk›n kimse gibi gerisin geri
   22. (Hesaplar› görülüp) ifl bitirilince, fleytan     (inkârc›l›¤a) m› döndürülece¤iz? De ki: Allah’›n
diyecek ki: ‘’fiüphesiz Allah size gerçek olan› vaat   hidayeti do¤ru yolun ta kendisidir. Bize âlemlerin
                                                      Rabbine teslim olmam›z emredilmifltir.
etti, ben de size vaat ettim ama, size yalanc›
ç›kt›m. Zaten benim size karfl› bir gücüm yoktu.           112. Böylece biz, her peygambere insan ve
Ben, sadece sizi (inkâra) ça¤›rd›m, siz de benim      cin fleytanlar›n› düflman k›ld›k. (Bunlar) aldatmak
davetime hemen kofltunuz. O halde beni yermeyin,       için birbirlerine yald›zl› sözler f›s›ldarlar. Rabbin
                                                      dileseydi onu da yapamazlard›. Art›k onlar›
kendinizi yerin. Ne ben sizi kurtarabilirim, ne de
                                                      uydurduklar› fleylerle bafl bafla b›rak.
siz beni kurtarabilirsiniz! Kuflkusuz daha önce
ben, beni (Allah’a) ortak koflman›z› reddettim.’’          113. Âhirete inanmayanlar›n kalpleri ona
fiüphesiz zalimler için elem verici bir azap vard›r.   (yald›zl› söze) kans›n, ondan hofllans›nlar ve
                        26                                                     27
iflledikleri suçu ifllemeye devam etsinler diye                       19. fieytan onlar› etkisi alt›na ald› da kendilerine
                                                                 Allah’› anmay› unutturdu. ‹flte onlar fleytan›n
(böyle yaparlar).
                                                                 yandafllar›d›r. ‹yi bilin ki fleytan›n yandafllar› hep
   121. Üzerine Allah’›n ad› an›lmadan kesilen
                                                                 kay›ptad›rlar.
hayvanlardan yemeyin. Kuflkusuz bu büyük
                                                                    20. Allah’a ve peygamberine düflman olanlar,
günaht›r. Gerçekten fleytanlar dostlar›na, sizinle
                                                                 iflte onlar en afla¤›lar›n aras›ndad›rlar.
mücadele etmeleri için telkinde bulunurlar. E¤er
onlara uyarsan›z flüphesiz siz de Allah’a ortak
                                                                                    SÂD SÛRES‹
koflanlar olursunuz.
                                                                     36, 37, 38. Bunun üzerine biz de, isdedi¤i
   128. Allah, onlar›n hepsini bir araya toplad›¤›
                                                                 yere onun (Süleyman’›n) emri ile kolayca giden
gün, “Ey cinler (fleytanlar) toplulu¤u! Siz insanlarla
                                                                 rüzgâr›, bina kuran ve dalg›çl›k yapan fleytanlar›
çok u¤raflt›n›z” der.....
                                                                 ........... onun (Süleyman’›n) emrine verdik.
   142. Hayvanlardan yük tafl›yan› ve tüyünden
                                                                     41. (Resûlüm!) Kulumuz Eyyub’u da an. O,
döflek yap›lanlar› yaratan O’dur. Allah’›n size
                                                                 Rabbine: Do¤rusu fleytan bana bir yorgunluk ve
verdi¤i r›z›ktan yiyin, fleytan›n ard›na düflmeyin;
                                                                 eziyet verdi, diye seslenmiflti.
flüphesiz o sizin için apaç›k bir düflmand›r.
                                                                     71. Rabbin meleklere demiflti ki: Ben muhakkak
                 ANKEBÛT SÛRES‹                                  çamurdan bir insan yarataca¤›m.
                                                                     72. Onu tamamlay›p, içine de ruhumdan
    38. Âd ve Semûd’u da (helâk ettik). Sizin için
                                                                 üfürdü¤üm zaman, derhal ona secdeye kapan›n!
(onlar›n bafl›na nelerin geldi¤i) oturduklar› yerlerden
apaç›k anlafl›lmaktad›r. fieytan onlara yapt›klar›                     73. Bütün melekler toptan secde ettiler.
iflleri güzel gösterip onlar› do¤ru yoldan ç›kard›.                   74. Yaln›z ‹blis secde etmedi. O büyüklük
Oysa bak›p görebilecek durumdayd›lar.                            taslad› ve kâfirlerden oldu.
                                                                     75. Allah: Ey ‹blis! ‹ki elimle yaratt›¤›ma secde
                MÜCÂDELE SÛRES‹
                                                                 etmekten seni meneden nedir? Böbürlendin mi,
   10. Gizli konuflmalar fleytandand›r. Bu, iman                   yoksa yücelerden misin? dedi.
edenleri üzmek içindir. Oysa fleytan, Allah’›n izni
                                                                     76. ‹blis: Ben ondan hay›rl›y›m! Beni ateflten
olmad›kça, müminlere hiçbir zarar veremez.
                                                                 yaratt›n, onu çamurdan yaratt›n, dedi.
Müminler Allah’a dayan›p güvensinler.
                                                                     77, 78. Allah: Ǜk oradan (cennetten)! Sen
    (Bu âyet ile, f›s›lt›n›n ve toplulukta gizli konuflman›n
                                                                 art›k kovulmufl birisin, ceza gününe kadar lânetim
fleytan›n ifllerinden oldu¤u hat›rlat›larak, bu iflin b›rak›lmas›
                                                                 senin üzerindedir! Buyurdu.
istenmektedir.)

                             28                                                           29
79. ‹blis: Ey Rabbim! O halde tekrar                             121. Nihayet ondan yediler. Bunun üzerine
                                                                  kendilerine ay›p yerleri göründü. Üstlerini cennet
diriltilecekleri güne kadar bana mühlet ver, dedi.
                                                                  yapra¤› ile örtmeye çal›flt›lar. (Bu suretle) Âdem
    80, 81. Allah: Haydi, sen bilinen güne kadar
                                                                  Rabbine âsi olup yolunu flafl›rd›.
mühlet verilenlerdensin, buyurdu.
                                                                     122. Sonra Rabbi onu seçkin k›ld›; tevbesini
    82, 83. ‹blis: Senin mutlak kudretine andolsun
                                                                  kabul etti ve do¤ru yola yöneltti.
ki, onlardan ihlâsa erdirilmifl kullar›n bir yana,
                                                                     123. Dedi ki: Birbirinize düflman olarak hepiniz
hepsini mutlaka azd›raca¤›m, dedi.
                                                                  oradan (cennetten) inin! Art›k Benden size hidayet
    84 , 85. Do¤rusu ki; Ben hep do¤ruyu söylerim,
                                                                  geldi¤inde, kim Benim hidayetime uyarsa o sapmaz
mutlaka sen ve sana uyanlar›n hepsiyle cehennemi
                                                                  ve bedbaht olmaz.
dolduraca¤›m! Buyurdu.
    86. (Resûlüm!) De ki: Buna karfl›l›k ben sizden                                YÂS‹N SURES‹
bir ücret istemiyorum. Ve ben oldu¤undan baflka
                                                                     60. ‘’Ey Âdem o¤ullar›! Size fleytana tapmay›n,
türlü görünenlerden de de¤ilim.
                                                                  çünkü o sizin apaç›k bir düflman›n›zd›r’’ demedim
                                                                  mi?
                    TÂ-HÂ SÛRES‹
                                                                     61. ‘’Ve Bana kulluk ediniz, do¤ru yol budur’’
    117. Bunun üzerine: Ey Âdem! Dedik, bu, hem
                                                                  demedim mi?
senin için hem de eflin için büyük bir
                                                                     62. fieytan sizden pek çok milleti kand›r›p
düflmand›r.Sak›n sizi cennetten ç›karmas›n; sonra
                                                                  sapt›rd›. Hâlâ ak›l erdiremiyor musunuz?
yorulur, s›k›nt› çekersin!
    118. fiimdi burada senin için ne ac›kmak                                        MÜLK SÛRES‹
vard›r, ne de ç›plak kalmak.
                                                                     5. Andolsun ki biz, (dünyaya) en yak›n olan
    119. Yine burada sen, susuzluk çekmeyecek,
                                                                  gö¤ü kandillerle donatt›k. Bunlar› fleytanlara at›fl
s›caktan da bunalmayacaks›n.
                                                                  taneleri yapt›k ve onlara alevli atefl azab›n›
    120. Derken fleytan onun akl›n› kar›flt›r›p ‘’Ey                haz›rlad›k.
Âdem! Dedi, sana ebedîlik a¤ac›n› ve sonu gelmez
bir saltanat› göstereyim mi?’’                                                     KEHF SÛRES‹
     (fieytan, meyvesi yasaklanm›fl a¤ac› göstererek: ‘’Rabbiniz,
                                                                     50. Hani biz meleklere: Âdem’e secde edin,
iki melek haline gelmeyesiniz, yahut burada ebedî kal›c›lardan
                                                                  demifltik; ‹blis hariç olmak üzere, onlar hemen
olmayas›n›z diye -yaln›z bunun için- size tüm a¤ac› yasaklad›’’
                                                                  secde ettiler. ‹blis cinlerdendi; Rabbinin emrinden
diyerek onlar› kand›rd›. Bak. A’râf 7/20)

                             30                                                           31
Bir tefsire göre de âyetin mânâs› flöyledir: ‘’…O, vahyedileni
d›flar› ç›kt›. fiimdi siz, Beni b›rak›p da onu ve onun
                                                            okudu¤u zaman fleytan dinleyenlerin kalplerine bât›l flüphe
soyunu mu dost ediniyorsunuz? Oysa onlar sizin
                                                            ve ihtimaller getirir.’’)
düflman›n›zd›r. Zalimler için bu ne fena bir
                                                               53. (Allah, fleytan›n böyle yapmas›na müsaade
de¤iflmedir!
                                                            eder ki) kalplerinde hastal›k olanlar ve kalpleri
    51. Ben onlar› (‹blis ve soyunu) ne göklerin ve
                                                            kat›laflanlar için, fleytan›n katt›¤› fleyi bir deneme
yerin yarat›l›fl›na, ne de bizzat kendilerinin
                                                            (vesilesi) yaps›n. Zalimler, gerçekten (haktan)
yarat›l›fl›na flahit tuttum. Ben yoldan ç›karanlar›
                                                            oldukça uzak bir ayr›l›k içindedirler.
yard›mc› edinecek de¤ilim.
    63. (Genç adam) Gördün mü! dedi, kayaya                                      KAF SÛRES‹
s›¤›nd›¤›m›z s›rada bal›¤› unuttum. Onu hat›rlamam›
                                                              27. Müflrikin arkadafl› (fleytan) der ki: Rabbimiz!
bana fleytandan baflkas› unutturmad›.......
                                                            Ben onu azd›rmad›m. Fakat kendisi derin bir
                    HAC SÛRES‹                              sap›kl›k içindeydi.
    3. ‹nsanlardan, bilgisi olmaks›z›n Allah hakk›nda         28. O esnada (Allah) buyurur: Huzurumda
tart›flmaya giren ve her inatç› fleytana uyan birtak›m        çekiflmeyin! Ben size daha önce uyar›
kimseler vard›r.                                            göndermifltim!
    4. Onun (fleytan) hakk›nda flöyle yaz›lm›flt›r:
                                                                               fiUARÂ SÛRES‹
Kim onu yoldafl edinirse bilsin ki (fleytan) kendisini
sapt›racak ve alevli ateflin azab›na sürükleyecektir.           210. O’nu (Kur’an’›) fleytanlar indirmedi.
    52. (Ey Muhammed!) Biz, senden önce hiçbir                 211. Bu onlara düflmez; zaten güçleri de
resûl ve nebî göndermedik ki, o, bir temennide              yetmez.
bulundu¤unda, fleytan onun dile¤ine ille de (befleri
                                                               212. fiüphesiz onlar, vahyi iflitmekten uzak
arzular) katmaya kalk›flmas›n. Ne var ki Allah,
                                                            tutulmufllard›r.
fleytan›n kataca¤› fleyi iptal eder. Sonra Allah,
                                                               221. fieytanlar›n ise kime inece¤ini size haber
kendi âyetlerini (laf›z ve mânâ bak›m›ndan) sa¤lam
                                                            vereyim mi?
olarak yerlefltirir. Allah, hakk›yla bilendir, hüküm
ve hikmet sahibidir.                                           222. Onlar, günaha, iftiraya düflkün olan
    (Bu âyet peygamberlerin dahi yan›labilece¤ini, ancak    herkesin üstlerine inerler.
Allah’›n onlar› yan›lg›dan ve fleytan›n vesvesesinden
                                                               223. Bunlar, (fleytanlara) kulak verirler ve
korudu¤unu, böylece peygamberlerin, tebli¤lerini kusursuz
                                                            onlar›n ço¤u yalanc›d›rlar.
bir flekilde yapma imkân›na kavufltuklar›n› anlatmaktad›r.

                           32                                                           33
8. Onlar, art›k mele-i a’lâ’ya (yüce toplulu¤a)
                  YÛSUF SÛRES‹
                                                             kulak veremezler. Her taraftan tafllan›rlar.
   5. (Babas›:) Yavrucu¤um! Dedi, rüyan› sak›n
                                                                9. Kovulup at›l›rlar. Ve onlar için sürekli bir
kardefllerine anlatma; sonra sana bir tuzak
                                                             azap vard›r.
kurarlar! Çünkü fleytan insana apaç›k bir
                                                                64, 65, 66. Zira o (zakkum a¤ac›) cehennemin
düflmand›r.
                                                             dibinde bitip yetiflen bir a¤açt›r. Tomurcuklar›
   100. “......(Yusuf): Do¤rusu Rabbim bana (çok
                                                             sanki fleytanlar›n bafllar› gibidir. (Cennemdekiler)
fley) lütfetti. Çünkü beni zindandan ç›kard› ve
                                                             ondan yerler ve kar›nlar›n› ondan doldururlar.
fleytan benimle kardefllerimin aras›n› bozduktan
sonra sizi çölden getirdi.....”
                                                                             ZÜMER SÛRES‹
                  M‹DE SÛRES‹                                   17, 18. Tâ¤ut’a kulluk etmekten kaç›n›p, Allah’a
                                                             yönelenlere müjde vard›r. (Ey Muhammed!) Dinleyip
   60. De ki: Allah kat›nda yeri bundan daha kötü
                                                             de sözün en güzeline uyan kullar›m› müjdele. ‹flte
olan› size haber vereyim mi? Allah’›n lânetledi¤i
                                                             Allah’›n do¤ru yola iletti¤i kimseler onlard›r. Gerçek
ve gazap etti¤i aralar›ndan maymunlar, domuzlar
                                                             ak›l sahipleri de onlard›r.
ve tâ¤uta tapanlar ç›kard›¤› kimseler. ‹flte bunlar,
yeri (durumu) daha kötü olan ve do¤ru yoldan
                                                                                NÂS SÛRES‹
daha ziyade sapm›fl bulunanlard›r.
                                                                1,2,3,4,5,6. De ki: ‹nsanlar›n kalplerine
    (Tâ¤ut: Hakk› tan›may›p azan ve sapan her kifli ve güce
verilen add›r. fieytan’a da bu yüzden tâ¤ut denmifltir.)       vesvese sokan, (insan, Allah’› and›¤›nda) pusuya
                                                             çekilen cin ve insan fleytan›n›n flerrinden, insanlar›n
   90. Ey iman edenler! fiarap, kumar, dikili tafllar
                                                             Rabbine, insanlar›n Melikine (mutlak sahip ve
(putlar), fal ve flans oklar› birer fleytan ifli pisliktir;
                                                             hakimine) insanlar›n ‹lâh›na s›¤›n›r›m!
bunlardan uzak durun ki, kurtulufla eresiniz.
   91. fieytan, içki ve kumar yoluyla ancak aran›za
                                                                              TEKV‹R SÛRES‹
düflmanl›k ve kin sokmak; sizi, Allah’› anmaktan
                                                               25. O söz (Kur’an) kovulmufl fleytan›n sözü
ve namazdan al›koymak ister. Art›k (bunlardan)
                                                             de¤ildir.
vazgeçtiniz de¤il mi?

                                                                          MUHAMMED SÛRES‹
                  SÂFFÂT SÛRES‹
                                                                25. fiüphesiz ki, kendilerine do¤ru yol belli
   7. Ve (gökyüzünü) itaat d›fl›na ç›kan her
fleytandan koruduk.                                           olduktan sonra, arkalar›na dönenleri, fleytan
                           34                                                         35
sürüklemifl ve kendilerine ümit vermifltir.                          NEFS‹N DERECELER‹
                ENB‹YA SÛRES‹                                          EMMÂRE NEFS:
   82. fieytanlar aras›ndan da, onun için                 Hevâ ve hevesi, her fleyin üstünde tutan,
(Süleyman için) dalg›çl›k eden (ve inciler ç›karan)   insanlara paray›, zîneti, flehveti, flöhreti, mal›,
ve bundan baflka ifller görenler vard›. Biz onlar›
                                                      mülkü, makâm›, Allah’tan ve Peygamber’den
gözetim alt›nda tutuyorduk.
                                                      (s.a.v.) daha çok sevdiren, Allah’a ortak koflmay›
                                                      emreden, arzu ve istekler bütünü.
                HADÎD SÛRES‹
  14. ....... O çok aldatan (fleytan) sizi, Allah                       LEVVAME NEFS:
hakk›nda bile aldatt›......
                                                         Emmâre nefsin üstünde, onu denetleyen,
                                                      suçlayan, iyiyi ve do¤ruyu gösteren, emmâre nefse
        fiUARÂ SÛRES‹; 94,95 âyetler
                                                      bulundu¤u bataktan ç›kmas›n› öneren, bir bak›ma
        NEML SÛRES‹; 24,25 âyetler
                                                      pratik hayatta ‘’vicdan’’ diye isimlendirilen nefs.
        KASAS SÛRES‹; 15. âyet
        LOKMAN SÛRES‹; 21. âyet                                        MÜLH‹ME NEFS:
                                                          Emmâre nefsten kurtulmufl, güzeli ve do¤ruyu
                                                      ilhâm eden, iyiliklerden haz duyuran, günahlardan
   Ey ‹nsano¤lu!.                                     kaç›nmay› al›flkanl›k haline getiren nefs.
   Düflün ki; fleytan›n bir tek gündem maddesi
                                                                     MUTMA‹NNE NEFS:
var: O da sensin!
   Ya senin say›s›z gündem maddelerinin aras›nda,        Tatmin kelimesinden gelen, huzura kavufl-mufl,
fleytan var m›? Ne dersin!                             dünya h›rs›n› terk etmifl, mal mülk edinmede helâli
                                                      gözeten, Kur’ân’›n emretti¤i bütün yasak ve
   Sözün özü:                                         haramlardan uzak duran, ahlâk ve ibâdette
                                                      Peygamber’i (s.a.v.) örnek alan, Allah’tan râz›
   ‹nsan, fleytandan (EÛZÜ B‹LLAH S‹LAHIYLA)
korunmad›kça, yapt›¤› bütün ibadet ve iyiliklerin     olan, Allah’›n da ondan râz› olarak cennete dâvet
tehlikede oldu¤unu kesinlikle bilmeli ve kendini      etti¤i bir insan› gerçeklefltiren nefs.
kand›rmamal›d›r.                                      (Fecr/27,28,29,30)

                        36                                                    37
CÂS‹YE SÛRES‹
                                          23. Hevâ ve hevesini (nefs-i emmare) tanr›
                                       edinen ve Allah’›n (kendi kat›ndaki) bir bilgiye göre
                                       sapt›rd›¤›, kula¤›n› ve kalbini mühürledi¤i, gözünün
                                       üstüne de perde çekti¤i kimseyi gördün mü? fiimdi
                                       onu Allah’tan baflka kim do¤ru yola erifltirebilir?
                                       Hâlâ ibret almayacak m›s›n›z?

                                                       BAKARA SÛRES‹
    ‹NSANIN PS‹KOLOJ‹K YAPISINI            45. Sab›r ve namaz ile Allah’tan yard›m isteyin.
                                       fiüphesiz o (sab›r ve namaz) Allah’a sayg›dan
  TAHL‹L ETMEDE YARDIMCI OLAN VE
                                       kalbi ürperenler d›fl›nda herkese zor ve a¤›r gelen
‹NSANLARA KEND‹LER‹YLE YÜZLEfiMEDE
                                       bir görevdir.
           UFUKLAR AÇAN,
                                           155. Andolsun ki sizi, biraz korku ve açl›k;
 KUR’ÂN ÂYETLER‹NDEN                   mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma
                                       (fakirlik) ile deneriz. (Ey Peygamber) Sabredenleri
       BAZILARI                        müjdele!
                                           165. ‹nsanlardan baz›lar› Allah’tan baflkas›n›
                                       Allah’a denk tanr›lar edinir de onlar› Allah’› sever
                                       gibi severler. Îmân edenlerin Allah’a olan sevgileri
                                       ise (onlar›nkinden) çok daha fazlad›r. Keflke
                                       zalimler, azab› gördükleri zaman (anlayacaklar›
                                       gibi) bütün kuvvetin Allah’a ait oldu¤unu ve Allah’›n
     ( Eûzubillahimineflfleytanirracim
                                       azab›n›n çok fliddetli oldu¤unu önceden
         Bismillahirrahmanirrahim )
                                       anlayabilselerdi.
                                           171. (Hidâyet ça¤r›s›na kulak vermeyen)
                                       kâfirlerin durumu, sadece çoban›n ba¤›r›p
                                       ça¤›rmas›n› ifliten hayvanlar›n durumuna benzer.
                                       Çünkü onlar, sa¤›rlar, dilsizler ve körlerdir. Bu
                                       yüzden düflünmezler.
                   38                                           39
191. ….Fitne, adam öldürmekten daha                     92. Sevdi¤iniz fleylerden (Allah yolunda)
                                                        harcamad›kça ‘’iyi’’ ye eremezsiniz. Her ne
kötüdür….
                                                        harcarsan›z, Allah onu hakk›yla bilir.
   217. ….Fitne de, adam öldürmekten daha
                                                           134. O takvâ sahipleri ki, bollukta da, darl›kta
büyük günaht›r….
                                                        da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve
   264. Ey iman edenler! Allah’a ve ahiret gününe
                                                        insanlar› affederler. Allah da güzel davran›flta
inanmad›¤› halde mal›n› gösterifl için harcayan
                                                        bulunanlar› sever.
kimse gibi, bafla kakmak ve incitmek suretiyle
                                                           135. Yine onlar ki, bir kötülük yapt›klar›nda,
yapt›¤›n›z hay›rlar›n›z› bofla ç›karmay›n....
                                                        ya da kendilerine zulmettiklerinde Allah’› hat›rlay›p
   275. Faiz yiyenler (kabirlerinden) fleytan çarpm›fl
                                                        günahlar›ndan dolay› hemen tevbe-isti¤far ederler...
kimselerin cinnet nöbetinden kalkt›¤› gibi kalkarlar.
                                                           139. Gevfleklik göstermeyin, üzüntüye
Bu hal onlar›n ‘’Al›m-sat›m t›pk› faiz gibidir’’
                                                        kap›lmay›n. E¤er inanm›flsan›z, üstün gelecek
demeleri yüzündendir. Halbuki Allah, al›m-sat›m›
                                                        olan sizsiniz.
helâl, faizi haram k›lm›flt›r. Bundan sonra kime
Rabbinden bir ö¤üt gelir de faizden vazgeçerse,
                                                                         EN’ÂM SÛRES‹
geçmiflte olan kendisinindir ve art›k onun ifli
Allah’a kalm›flt›r. Kim tekrar faize dönerse, iflte          42. Andolsun ki, senden önceki ümmetlere de
onlar cehennemliktir, orada devaml› kal›rlar.           elçiler gönderdik. Ard›ndan boyun e¤sinler diye
                                                        onlar› darl›k ve hastal›klara u¤ratt›k.
   279. …. Allah ve Resûlü taraf›ndan (faizcilere
                                                           43. Hiç olmazsa onlara bu flekilde azab›m›z
karfl›) aç›lan savafltan haberiniz olsun…
                                                        geldi¤i zaman boyun e¤selerdi! Fakat kalpleri iyice
   280. E¤er (borçlu) darl›k içinde ise, eli
                                                        kat›laflt› ve fleytan da onlara yapt›klar›n› cazip
geniflleyinceye kadar ona mühlet vermek (gerekir).
                                                        gösterdi.
E¤er (gerçekleri) anlarsan›z bunu sadakaya (veya
                                                           44. Kendilerine yap›lan uyar›lar› unuttuklar›nda,
zekâta) saymak sizin için daha hay›rl›d›r.
                                                        (indirmifl oldu¤umuz s›k›nt› ve musibetleri kald›r›p)
              ÂL-‹ ‹MRÂN SÛRES‹                         üzerlerine her fleyin kap›lar›n› açt›k. Nihayet
                                                        kendilerine verilenler yüzünden fl›mard›klar› zaman
   14. Nefsânî arzulara (özellikle) kad›nlara,
                                                        onlar› ans›z›n yakalad›k, birden bire onlar bütün
o¤ullara, y›¤›n y›¤›n biriktirilmifl alt›n ve gümüfle,
                                                        ümitlerini yitirdiler.
salma atlara, sa¤mal hayvanlara ve ekinlere karfl›
                                                           152. ….Söz söyledi¤iniz zaman, yak›nlar›n›z
düflkünlük insanlara çekici k›l›nd›. Bunlar dünya
                                                        da olsa adâletli olun, Allah’a verdi¤iniz sözü
hayat›n›n geçici menfaatleridir. Halbuki var›lacak
güzel yer, Allah’›n kat›ndad›r.                         tutun….
                         40                                                      41
KEHF SÛRES‹                                              TEVBE SÛRES‹
   23, 24. Allah’›n dilemesine ba¤lamad›kça                 34. ...... Alt›n ve gümüflü y›¤›p da, onlar› Allah
(‹nflallah demedikçe ) hiçbir fley için ‘’Yar›n bunu       yolunda harcamayanlar yok mu, iflte onlara elem
yapaca¤›m’’ deme. Bunu unuttu¤un takdirde,               verici bir azab› müjdele.
Allah’› an ve ‘’ Umar›m Rabbim beni, do¤ruya
                                                             35. (Bu paralar) Cehennem ateflinde k›zd›r›l›p
bundan daha yak›n olan bir yola iletir’’ de.
                                                         bunlarla onlar›n al›nlar›, yanlar› ve s›rtlar›
   49. Kitap ortaya konmufltur. Suçlular›n, onda
                                                         da¤lanaca¤› gün (onlara denir ki): “‹flte bu kendiniz
yaz›l› olanlardan korkmufl olduklar›n› görürsün.
                                                         için biriktirdi¤iniz servettir. Art›k y›¤makta oldu¤unuz
‘’Vay halimize!’’ derler, ‘’Bu nas›l kitapm›fl! Küçük
                                                         fleylerin (azab›n›) tad›n!”
büyük, hiçbir fley b›rakmaks›z›n (yapt›klar›m›z›n)
hepsini say›p dökmüfl!’’ Böylece yapt›klar›n›                55. (Ey Muhammed) Onlar›n mallar› ve çocuklar›
karfl›lar›nda bulmufllard›r. Rabbin hiç kimseye            seni imrendirmesin. Çünkü Allah bunlarla, ancak
zulmetmez.
                                                         dünya hayat›nda onlar›n azaplar›n› ço¤altmay› ve
                                                         onlar›n kâfir olarak canlar›n›n ç›kmas›n› istiyor.
                 ENFÂL SÛRES‹
                                                            104. Allah’›n kullar›n›n tevbesini kabul
   2. Müminler ancak, Allah an›ld›¤› zaman
                                                         edece¤ini, sadakalar› geri çevirmeyece¤ini ve
yürekleri titreyen, kendilerine Allah’›n âyetleri
                                                         Allah’›n tevbeyi çok kabul eden ve pek esirgeyen
okundu¤unda îmânlar›n› art›ran ve yaln›z Rablerine
                                                         oldu¤unu hâlâ bilmezler mi?
dayan›p güvenen kimselerdir.
   3. Onlar namazlar›n› dosdo¤ru k›lan ve                   111. Allah, müminlerden, mallar›n› ve canlar›n›,
kendilerine r›z›k olarak verdi¤imizden (Allah            kendilerine (verilecek) cennet karfl›l›¤›nda sat›n
yolunda) harcayan kimselerdir.                           alm›flt›r….
   28. Biliniz ki, mallar›n›z ve çocuklar›n›z birer         126. Onlar, her y›l bir veya iki defa (çeflitli
imtihan sebebidir ve büyük mükâfat Allah’›n              belalarla) imtihan edildiklerini görmüyorlar m›?
kat›ndad›r.
                                                         Sonra da ne tevbe ediyorlar, ne de ibret al›yorlar.
                  fiÛRÂ SÛRES‹
                                                                            SAFF SÛRES‹
   27. Allah, kullar›na r›zk› bol bol verseydi,
                                                            2, 3. Ey ‹mân edenler! Yapamayaca¤›n›z fleyleri
yeryüzünde azarlard›. Fakat O, (r›zk›) diledi¤i ölçüde
                                                         niçin söylüyorsunuz? Yapamayaca¤›n›z fleyleri
indirir. Çünkü O, kullar›n›n haberini aland›r, onlar›
görendir.                                                söylemeniz Allah kat›nda büyük bir nefretle karfl›lan›r.
                         42                                                        43
flüphesiz onun s›k›nt›l› bir hayat› olacak ve biz
                 FÂTIR SÛRES‹
                                                         onu, k›yamet günü kör olarak haflredece¤iz.
    36. ‹nkâr edenlere de cehennem atefli vard›r.
Öldürülmezler ki ölsünler, cehennem azab› da                                 KASAS SÛRES‹
onlara biraz olsun hafifletilmez. ‹flte biz, küfürde
                                                             76. Kârun, Musa’n›n kavminden idi de, onlara
ileri giden her nankörü böyle cezaland›r›r›z.
                                                         karfl› azg›nl›k etmiflti. Biz ona öyle hazineler
    37. Onlar orada: Rabbimiz! Bizi ç›kar, (önce)
                                                         vermifltik ki, anahtarlar›n› güçlü kuvvetli bir topluluk
yapt›¤›m›z›n yerine iyi ifller yapal›m! diye feryat
                                                         zor tafl›rd›. Kavmi ona flöyle demiflti: fi›marma!
ederler. Size düflünecek kimsenin, düflünebilece¤i
                                                         Bil ki Allah fl›mar›klar› sevmez.
kadar bir ömür vermedik mi? Size uyar›c› da
                                                             (Kârun’un, Hz. Musa’n›n amcazâdesi oldu¤u rivayet edilir.
gelmedi mi? (Niçin inanmad›n›z?) fiimdi tad›n
                                                         Önce Hz. Musa’ya imân etmiflti. Fakat h›rs› ve k›skançl›¤›
(azab›)! Zalimlerin yard›mc›s› yoktur.                   yüzünden münaf›kl›¤a yeltendi. ‹srailo¤ullar›n›n bafl›nda
    43. Çünkü onlar yeryüzünde büyüklük tasl›yor         firavunun görevlisi olarak bulundu, onlara karfl› zalimlik ve
                                                         taflk›nl›k etti. Bir taraftan servetiyle, bir taraftan da ilmiyle
ve kötü tuzaklar kuruyorlard›. Halbuki kifli kazd›¤›
                                                         ö¤ünüyor, fl›mar›yordu.)
kuyuya kendi düfler. Onlar öncekilerin kanunundan
                                                            77. Allah’›n sana verdi¤inden (O’nun yolunda
(onlara uygulanandan) baflkas›n› m› bekliyorlar?
                                                         harcayarak) ahiret yurdunu iste; ama dünyadan
Allah’›n kanununda asla bir de¤iflme bulamazs›n,
                                                         da nasibini unutma. Allah sana ihsan etti¤i gibi,
Allah’›n kanununda kesinlikle bir sapma da
                                                         sen de (insanlara) iyilik et. Yeryüzünde
bulamazs›n.
                                                         bozgunculu¤u arzulama. fiüphesiz ki Allah,
                  NÛR SÛRES‹                             bozguncular› sevmez.
                                                            78. Kârun ise: O (servet) bana ancak
   36. (Bu kandil) birtak›m evlerdedir ki, Allah (o
                                                         kendimdeki bilgi sayesinde verildi, demiflti. Bilmiyor
evlerin) yücelmesine ve içlerinde isminin
                                                         muydu ki Allah, kendinden önceki nesillerden,
an›lmas›na izin vermifltir.Orada sabah akflam
                                                         ondan daha güçlü, ondan daha çok taraftar› olan
O’nu (öyle kimseler) tesbih eder ki;
                                                         kimseleri helâk etmiflti. Günahkârlardan günahlar›
   37. Onlar, ne ticaret ne de al›flveriflin kendilerini
                                                         sorulmaz (Allah onlar›n hepsini bilir).
Allah’› anmaktan, namaz k›lmaktan ve zekât
                                                            79. Derken, Kârun, ihtiflâm› içinde kavminin
vermekten al›koyamad›¤› insanlard›r. Onlar, kalplerin
ve gözlerin allak bullak oldu¤u bir günden korkarlar.    karfl›s›na ç›kt›. Dünya hayat›n› arzulayanlar: Keflke
                                                         Kârun’a verilenin benzeri bizim de olsayd›; do¤rusu
                 TÂ-HÂ SÛRES‹                            o çok flansl›! Dediler.
   124. Kim de beni anmaktan yüz çevirirse,                 80. Kendilerine ilim verilmifl olanlar ise flöyle
                         44                                                            45
dediler: Yaz›klar olsun size! Îmân edip iyi ifller       bilmeden bir toplulu¤a kötülük edersiniz de sonra
                                                        yapt›¤›n›za piflman olursunuz.
yapanlara göre Allah’›n mükâfât› daha üstündür.
Ona da ancak sabredenler kavuflabilir.                      12. Ey îmân edenler! Zann›n ço¤undan kaç›n›n.
                                                        Çünkü zann›n bir k›sm› günaht›r. Birbirinizin
   81. Nihayet biz, onu da, saray›n› da yerin dibine
                                                        kusurunu araflt›rmay›n. Biriniz di¤erinizi arkas›ndan
geçirdik. Art›k Allah’a karfl› kendisine yard›m
                                                        çekifltirmesin. Biriniz, ölmüfl kardeflinin etini
edecek avanesi olmad›¤› gibi, o, kendini savunup
                                                        yemekten hofllan›r m›? ‹flte bundan tiksindiniz. O
kurtarabilecek kimselerden de de¤ildi.
                                                        halde Allah’tan korkun. fiüphesiz Allah, tevbeyi
   82. Daha dün onun yerinde olmay› isteyenler:
                                                        çok kabûl edendir, çok esirgeyicidir.
Demek ki, Allah r›zk›, kullar›ndan diledi¤ine bol
veriyor, diledi¤ine de az. fiayet Allah bize lütufta
                                                                         N‹SÂ SÛRES‹
bulunmufl olmasayd›, bizi de yerin dibine geçirirdi.
                                                            13. Bunlar, Allah’›n (koydu¤u) s›n›rlard›r.Kim
Vay! Demek ki inkârc›lar iflâh olmazm›fl! demeye
                                                        Allah’a ve Peygamberine itaat ederse Allah onu,
bafllad›lar.
                                                        zemininden ›rmaklar akan cennetlere koyacakt›r;
   83. ‹flte ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde
                                                        orada devaml› kal›c›d›rlar; iflte büyük kurtulufl
böbürlenmeyi ve bozgunculu¤u arzulamayan
                                                        budur.
kimselere veririz. (En güzel) âk›bet, takvâ
sahiplerinindir.                                            42. Küfür yoluna sap›p Peygamber’i
                                                        dinlemeyenler, o gün yerin dibine bat›r›lmay›
   84. Kim bir iyilik getirirse ona bundan daha
                                                        temenni ederler ve Allah’tan hiçbir haberi
hay›rl› karfl›l›k vard›r. Kim bir kötülük getirirse, o
                                                        gizleyemezler.
kötülükleri iflleyenler, ancak yapt›klar› kadar ceza
görürler.                                                   58. Allah size, mutlaka emanetleri ehil olanlara
                                                        vermenizi ve insanlar aras›nda hükmetti¤iniz
               FUSS‹LET SÛRES‹                          zaman adâletle hükmetmenizi emreder. Allah,
                                                        size ne kadar güzel ö¤ütler veriyor! fiüphesiz Allah,
   34. ‹yilikle kötülük bir olmaz. Sen (kötülü¤ü)
                                                        her fleyi iflitici, her fleyi görücüdür.
en güzel bir flekilde önle. O zaman seninle aras›nda
düflmanl›k bulunan kimse, sanki candan bir dost              85. Kim iyi bir ifle arac›l›k ederse, onun da o
olur.                                                   iflten bir nasibi olur. Kim kötü bir ifle arac›l›k
                                                        ederse onun da ondan bir pay› olur. Allah her
               HUCURÂT SÛRES‹                           fleyin karfl›l›¤›n› verendir.
                                                            142. fiüphesiz münâf›klar Allah’a oyun etmeye
  6. Ey îmân edenler! E¤er bir fâs›k size bir haber
getirirse onun do¤rulu¤unu araflt›r›n. Yoksa             kalk›fl›yorlar; halbuki Allah onlar›n oyunlar›n›
                         46                                                     47
bafllar›na çevirmektedir. Onlar namaza kalkt›klar›        79. .... Fakat siz ö¤üt verenleri sevmiyorsunuz.
zaman üflenerek kalkarlar, insanlara gösterifl             179. Andolsun, biz cinler ve insanlardan
yaparlar....                                         birço¤unu cehennem için yaratm›fl›zd›r. Onlar›n
   145. fiüphe yok ki münâf›klar cehennemin en        kalpleri vard›r, onlarla kavramazlar; gözleri vard›r,
alt kat›ndad›rlar. Art›k onlara asla bir yard›mc›    onlarla görmezler; kulaklar› vard›r; onlarla
bulamazs›n.                                          iflitmezler. ‹flte onlar, hayvanlar gibidir; hatta daha
                                                     da flaflk›nd›rlar. ‹flte as›l gafiller onlard›r.
   147. E¤er siz iman eder ve flükrederseniz,
Allah size neden azab etsin! Allah flükre karfl›l›k
                                                                     KAMER SÛRES‹
veren ve herfleyi bilendir.
                                                         17. Andolsun biz Kur’ân’›, ö¤üt al›ns›n diye
                A’RAF SÛRES‹                         kolaylaflt›rd›k. (Ondan) ö¤üt alan yok mu?
    36. Âyetlerimizi yalanlayanlar ve büyüklenip         22. Andolsun biz Kur’ân’›, düflünüp ö¤üt al›ns›n
onlardan yüz çevirenler var ya, iflte onlar atefl      diye kolaylaflt›rd›k. Ö¤üt alan yok mu?
ehlidir. Onlar orada ebedî kalacaklard›r.
                                                         32. Andolsun biz Kur’ân’›, anlafl›l›p ö¤üt
    37. Allah’a iftira eden ya da Onun âyetlerini    al›nmas› için kolaylaflt›rd›k. O halde düflünüp ö¤üt
yalanlayandan daha zalim kimdir! Onlar›n kitaptaki
                                                     alan yok mu?
nasipleri kendilerine eriflecektir. Sonunda
                                                         40. Andolsun biz Kur’ân’›, ö¤üt almak için
elçilerimiz (melekler) gelip canlar›n› al›rken ‘’
                                                     kolaylaflt›rd›k. O halde düflünüp ibret alan yok
Allah’› b›rak›p da tapmakta oldu¤unuz tanr›lar
                                                     mu?
nerede?’’ derler. (Onlar da) ‘’Bizden s›v›fl›p
gittiler’’derler.Ve kâfir olduklar›na dair kendi
                                                                       A’LÂ SÛRES‹
aleyhlerine flahitlik ederler.
    38. Allah buyuracak ki: ‘’Sizden önce geçmifl        10, 11, 12, 13. (Allah’tan) korkan ö¤ütten
cin ve insan topluluklar› aras›nda siz de atefle      yararlanacak. En büyük atefle girecek olan kötü
girin!’’ Her ümmet girdikçe yoldafllar›na lânet       kimse ise ö¤ütten kaç›n›r. Sonra 0, ateflte ne
edecekler. Hepsi birbiri ard›ndan orada              ölür, ne de yaflar.
(cehennemde) toplan›nca, sonrakiler öncekiler
için, ‘’Ey Rabbimiz! Bizi iflte bunlar sapt›rd›lar!                MÜDDESS‹R SÛRES‹
Onun için onlara ateflten bir kat daha fazla azap
                                                        40, 41, 42. Onlar cennetler içindedir.
ver!’’ diyecekler.Allah da: Zaten herkes için bir
                                                     Günahkârlara: Sizi flu yak›c› atefle sokan nedir?
kat daha fazla azap vard›r, fakat siz bilmezsiniz,
diyecektir.                                          Diye uzaktan uza¤a sorarlar.
                       48                                                     49
43. Onlar flöyle cevap verirler: Biz namaz                            LOKMAN SÛRES‹
k›lanlardan de¤ildik.
                                                              19. Yürüyüflünde tabiî ol, sesini alçalt. Unutma
    49, 50, 51. Böyle iken, onlara ne oluyor ki,          ki, seslerin en çirkini merkeplerin sesidir.
âdeta aslandan ürküp kaçan yaban eflekleri gibi
                                                                           ‹SRÂ SÛRES‹
(hâlâ) ö¤ütten yüz çeviriyorlar.
                                                             13. …. ‹nsan için k›yamet gününde, aç›lm›fl
                  NEML SÛRES‹
                                                          olarak önüne konacak bir kitap (amel defteri)
    2, 3. (Kur’ân âyetleri) Namaz› k›lan, zekât›          ç›kar›r›z.
veren ve ahirete kesin olarak îmân eden müminler             14. Kitab›n› oku! Bugün sana hesap sorucu
için bir hidayet rehberi ve bir müjdedir.                 olarak kendi nefsin yeter.
    4. fiüphesiz biz, ahirete inanmayanlar›n ifllerini
                                                                         FURKAN SÛRES‹
kendilerine süslü gösterdik; o yüzden bocalar
dururlar.                                                    43. Kötü duygular›n› kendisine ilâh (tanr›)
    11. Ancak, kim haks›zl›k eder, sonra iflledi¤i         edinen kimseyi gördün mü? (Resulüm) Sen ona
kötülük yerine iyilik yaparsa, bilsin ki Ben (ona         koruyucu olabilir misin?
karfl› da) çok ba¤›fllay›c›y›m, çok merhamet                   44. Yoksa sen, onlar›n ço¤unun gerçekten
sahibiyim.                                                (söz) dinleyece¤ini yahut düflünece¤ini mi
                                                          san›yorsun? Hay›r, onlar hayvanlar gibidir, hatta
    81. Sen körleri sap›kl›klar›ndan çevirip, do¤ru
                                                          onlar, yolca daha da sap›kt›rlar.
yola getiremezsin. Ancak âyetlerimize inan›p da
teslim olanlara duyurabilirsin.                              71. Kim tevbe edip iyi davran›fl gösterirse,
                                                          flüphesiz o, tevbesi kabul edilmifl olarak Allah’a
               ANKEBÛT SÛRES‹                             döner.
   2. ‹nsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece              77. (Resûlüm) De ki: Kulluk ve yalvarman›z
‘’Îmân ettik’’ demeleriyle b›rak›lacaklar›n› m›           olmasa, Rabbim size ne diye de¤er versin?....
sand›lar?
                                                                            KAF SÛRES‹
   45. (Resûlüm!) Sana vahyedilen Kitab’› oku
ve namaz› k›l. Muhakkak ki namaz, hayâs›zl›ktan             16. Andolsun, insan› biz yaratt›k ve nefsinin
ve kötülükten al›koyar. Allah’› anmak elbette             kendisine f›s›ldad›klar›n› biliriz ve biz ona flah
(ibadetlerin) en büyü¤üdür. Allah yapt›klar›n›z› bilir.   damar›ndan daha yak›n›z.
                          50                                                      51
17. ‹ki melek (insan›n) sa¤›nda ve solunda              45. Biz onlar›n dediklerini çok iyi biliriz. Sen
                                                         onlar›n üzerinde bir zorlay›c› de¤ilsin. Tehdidimden
oturarak yapt›klar›n› yazmaktad›rlar.
                                                         korkanlara Kur’ân’la ö¤üt ver.
    18. ‹nsan hiçbir söz söylemez ki, yan›nda
gözetleyen, yazmaya haz›r bir melek bulunmas›n.
                                                                         ZÜMER SÛRES‹
    19. Ölüm sarhofllu¤u gerçekten gelir de: iflte
                                                             33. Do¤ruyu getiren ve onu tasdik edenler var
(ey insan) bu, senin öteden beri kaçt›¤›n fleydir,
                                                         ya, iflte kötülükten sak›nanlar onlard›r.
denir.
                                                             35. Böylece Allah, onlar›n geçmiflte yapt›klar›
    20. Sûr’a üfürülür; iflte bu, gelece¤i vâdedilen
                                                         en kötü hareketleri bile örtecek ve yapt›klar›n›n
gündür.
                                                         en güzeline denk olarak mükâfatlar›n› verecektir.
    21. Herkes, yan›nda bir sürücü ve bir de flahitle
                                                             36. Allah, kuluna kâfi de¤il midir? Seni, O’ndan
beraber gelir.
                                                         baflkalar›yla korkutuyorlar. Allah, kimi sapt›r›rsa
    22. Andolsun sen bundan gaflette idin; derhal
                                                         art›k onun yolunu do¤rultacak biri yoktur.
biz senin perdeni kald›rd›k. Bugün art›k gözün
                                                             37. Allah, kime de hidâyet ederse, art›k onu
keskindir (denir).
                                                         sapt›racak yoktur. Allah, mutlak güç sahibi ve
    30. O gün cehenneme ‘’Doldun mu?’’ deriz.
                                                         intikam al›c› de¤il midir?
O da ‘’Daha var m›?’’ der.
    31. Cennet de takvâ sahiplerine yaklaflt›r›l›r;                        ENFÂL SÛRES‹
(onlardan) uzakta olmayacakt›r.
                                                            29. Ey îmân edenler! E¤er Allah’tan korkarsan›z,
    32, 33. ‹flte size vâdedilen cennet! Ki o, Allah’a    O, size iyi ile kötüyü ay›rdedecek bir anlay›fl verir,
yönelen, emirlerine riayet eden, görmedi¤i halde         suçlar›n›z› örter ve sizi ba¤›fllar. Çünkü Allah,
Rahmân’dan korkan ve Allah’a yönelmifl bir kalp           büyük lütuf sahibidir.
ile gelen kimselere mahsustur.
                                                                      MUHAMMED SÛRES‹
    34. Oraya selâmetle girin. ‹flte bu, ebedî
yaflaman›n bafllad›¤› gündür.                                 2. Îmân edip yararl› ifller yapanlar›n, Rableri
    35. Orada kendileri için diledikleri her fley         taraf›ndan hak olarak Muhammed’e indirilene
vard›r. Kat›m›zda dahas› da vard›r.                      inananlar›n günahlar›n› Allah örtmüfl ve hâllerini
                                                         düzeltmifltir.
    43. fiüphesiz biz diriltir ve öldürürüz. Dönüfl
de ancak bizedir.                                           7. Ey iman edenler! E¤er siz Allah’a (Allah’›n
                                                         dinine) yard›m ederseniz, O da size yard›m eder,
    44. O gün yer yar›l›r, onlar›n üzerinden süratle
yar›l›p aç›l›r. Bu, bize göre kolay olan bir haflirdir.   ayaklar›n›z› kayd›rmaz.
                         52                                                       53
Kuranda Seytan
Kuranda Seytan
Kuranda Seytan
Kuranda Seytan
Kuranda Seytan
Kuranda Seytan

More Related Content

What's hot (20)

Hubab
HubabHubab
Hubab
 
Denizli Lahikasi
Denizli LahikasiDenizli Lahikasi
Denizli Lahikasi
 
28.Lema
28.Lema28.Lema
28.Lema
 
12.Mektup
12.Mektup12.Mektup
12.Mektup
 
13.Soz
13.Soz13.Soz
13.Soz
 
Onuncu Risale
Onuncu RisaleOnuncu Risale
Onuncu Risale
 
30.Soz
30.Soz30.Soz
30.Soz
 
6.Sua
6.Sua6.Sua
6.Sua
 
Katrenin Zeyli
Katrenin ZeyliKatrenin Zeyli
Katrenin Zeyli
 
22.Mektup
22.Mektup22.Mektup
22.Mektup
 
Semme
SemmeSemme
Semme
 
26.Lema
26.Lema26.Lema
26.Lema
 
1. Huccet I Imaniye
1. Huccet I  Imaniye1. Huccet I  Imaniye
1. Huccet I Imaniye
 
3. Huccet I Imaniye
3. Huccet I  Imaniye3. Huccet I  Imaniye
3. Huccet I Imaniye
 
Mukaddeme (Itizar)
Mukaddeme (Itizar)Mukaddeme (Itizar)
Mukaddeme (Itizar)
 
14.Lema
14.Lema14.Lema
14.Lema
 
Emirdag Lahikasi I Mektub 145 218
Emirdag Lahikasi I   Mektub 145 218Emirdag Lahikasi I   Mektub 145 218
Emirdag Lahikasi I Mektub 145 218
 
16.Soz
16.Soz16.Soz
16.Soz
 
28.Mektup
28.Mektup28.Mektup
28.Mektup
 
Dini Hikayeler
Dini HikayelerDini Hikayeler
Dini Hikayeler
 

Viewers also liked (20)

Dini hikayeler 1
Dini hikayeler 1Dini hikayeler 1
Dini hikayeler 1
 
Namazladirilis
NamazladirilisNamazladirilis
Namazladirilis
 
Dualarimi Ogreniyorum
Dualarimi OgreniyorumDualarimi Ogreniyorum
Dualarimi Ogreniyorum
 
Elif Ba Dersi Www.Gelresule.Tr.Gg A5 01 32
Elif Ba Dersi  Www.Gelresule.Tr.Gg  A5 01 32Elif Ba Dersi  Www.Gelresule.Tr.Gg  A5 01 32
Elif Ba Dersi Www.Gelresule.Tr.Gg A5 01 32
 
Kiyamet alametleri
Kiyamet  alametleriKiyamet  alametleri
Kiyamet alametleri
 
En Cok Maas Alan Milletvekiller
En Cok Maas Alan MilletvekillerEn Cok Maas Alan Milletvekiller
En Cok Maas Alan Milletvekiller
 
Kiyamet Alemetleri
Kiyamet AlemetleriKiyamet Alemetleri
Kiyamet Alemetleri
 
Elif Ba A1 12
  Elif Ba  A1 12  Elif Ba  A1 12
Elif Ba A1 12
 
Présentation w alter
Présentation w alterPrésentation w alter
Présentation w alter
 
Copil 19 juin
Copil 19 juinCopil 19 juin
Copil 19 juin
 
Elif ba dersi
Elif ba dersi Elif ba dersi
Elif ba dersi
 
Kiyamet Alametleri Ahmed Ziyauddin Gumushanevi
Kiyamet Alametleri   Ahmed Ziyauddin Gumushanevi Kiyamet Alametleri   Ahmed Ziyauddin Gumushanevi
Kiyamet Alametleri Ahmed Ziyauddin Gumushanevi
 
成功節能範例簡介
成功節能範例簡介成功節能範例簡介
成功節能範例簡介
 
Jardin d-isola-bella-italie
Jardin d-isola-bella-italieJardin d-isola-bella-italie
Jardin d-isola-bella-italie
 
Messager
MessagerMessager
Messager
 
Luxury Libraries In Europe
Luxury Libraries In EuropeLuxury Libraries In Europe
Luxury Libraries In Europe
 
如何在求職過程脫穎而出
如何在求職過程脫穎而出如何在求職過程脫穎而出
如何在求職過程脫穎而出
 
主升段
主升段主升段
主升段
 
M案管Z 金車專案管理實務
M案管Z  金車專案管理實務M案管Z  金車專案管理實務
M案管Z 金車專案管理實務
 
污泥脫水減量技術 Sludge Dewatering
污泥脫水減量技術 Sludge Dewatering污泥脫水減量技術 Sludge Dewatering
污泥脫水減量技術 Sludge Dewatering
 

Similar to Kuranda Seytan (18)

23.Lema
23.Lema23.Lema
23.Lema
 
9. Mesele
9. Mesele9. Mesele
9. Mesele
 
Zeyl Ul Habbe
Zeyl Ul HabbeZeyl Ul Habbe
Zeyl Ul Habbe
 
18.Soz
18.Soz18.Soz
18.Soz
 
21.Lema
21.Lema21.Lema
21.Lema
 
17.Mektup
17.Mektup17.Mektup
17.Mektup
 
4.Mektup
4.Mektup4.Mektup
4.Mektup
 
2. Huccet I Imaniye
2. Huccet I  Imaniye2. Huccet I  Imaniye
2. Huccet I Imaniye
 
32.Soz
32.Soz32.Soz
32.Soz
 
10.Soz
10.Soz10.Soz
10.Soz
 
Zuhre
ZuhreZuhre
Zuhre
 
15.Soz
15.Soz15.Soz
15.Soz
 
22.Lema
22.Lema22.Lema
22.Lema
 
Mahiyet I KüFüR
Mahiyet I KüFüRMahiyet I KüFüR
Mahiyet I KüFüR
 
Scrt
ScrtScrt
Scrt
 
29.Mektup
29.Mektup29.Mektup
29.Mektup
 
2.Lema
2.Lema2.Lema
2.Lema
 
11. Huccet I Imaniye
11. Huccet I  Imaniye11. Huccet I  Imaniye
11. Huccet I Imaniye
 

More from gelresule (20)

tagut ve_destekcileri
 tagut ve_destekcileri tagut ve_destekcileri
tagut ve_destekcileri
 
Hz Isa Ve Hz Mehdi
Hz Isa Ve  Hz MehdiHz Isa Ve  Hz Mehdi
Hz Isa Ve Hz Mehdi
 
Ramazanda Ayinda Dikkat Edilecek Hususlar
Ramazanda Ayinda Dikkat Edilecek HususlarRamazanda Ayinda Dikkat Edilecek Hususlar
Ramazanda Ayinda Dikkat Edilecek Hususlar
 
Sozluk
SozlukSozluk
Sozluk
 
Tesbihat
TesbihatTesbihat
Tesbihat
 
Cevsen
CevsenCevsen
Cevsen
 
Elif Ba A13 24
Elif Ba A13 24Elif Ba A13 24
Elif Ba A13 24
 
Ahiret Menzilleri
Ahiret MenzilleriAhiret Menzilleri
Ahiret Menzilleri
 
Fikra
FikraFikra
Fikra
 
Nasreddin Hoca Fikralari
Nasreddin Hoca FikralariNasreddin Hoca Fikralari
Nasreddin Hoca Fikralari
 
Kuran'i Kerim Meali
Kuran'i Kerim MealiKuran'i Kerim Meali
Kuran'i Kerim Meali
 
Kiyamet Ve Ahiret
Kiyamet Ve AhiretKiyamet Ve Ahiret
Kiyamet Ve Ahiret
 
40 Hadis
40 Hadis40 Hadis
40 Hadis
 
Namaz kilmayanin Hali
Namaz kilmayanin  HaliNamaz kilmayanin  Hali
Namaz kilmayanin Hali
 
Hz. Isa Aleyhisselam Ve Mehdi
Hz. Isa Aleyhisselam Ve MehdiHz. Isa Aleyhisselam Ve Mehdi
Hz. Isa Aleyhisselam Ve Mehdi
 
Mehdinin A.s.CeşItli Ozellikleri
Mehdinin A.s.CeşItli OzellikleriMehdinin A.s.CeşItli Ozellikleri
Mehdinin A.s.CeşItli Ozellikleri
 
Dinimizi Ogreniyoruz
Dinimizi OgreniyoruzDinimizi Ogreniyoruz
Dinimizi Ogreniyoruz
 
Peygamberimizi Ogreniyorum (Cocuklar Icin)
Peygamberimizi Ogreniyorum (Cocuklar Icin)Peygamberimizi Ogreniyorum (Cocuklar Icin)
Peygamberimizi Ogreniyorum (Cocuklar Icin)
 
Esma Ul Husna
Esma Ul HusnaEsma Ul Husna
Esma Ul Husna
 
Dini Siirler
Dini SiirlerDini Siirler
Dini Siirler
 

Kuranda Seytan

  • 1. CENG‹Z NUMANO⁄LU CENG‹Z NUMANO⁄LU KUR’ÂN’DA UYAN ARTIK EY ‹NSAN! 7.BASKI
  • 2. Uyanmaya ve uyand›rmaya çal›flmak kuldan, Uyand›rmak Allah’tand›r. SUNUfi ‘Satanizm’ ve ‘uzayl›lar tarikat›’ gibi daha nice isim alt›nda faaliyet gösteren, baz› sap›k kifli veya kiflilerin, karanl›k emellerine ulaflmak için, dini âlet ederek insanlar› nas›l kand›rmaya çal›flt›klar›n› ve bunu yaparken gösterdikleri cür’et ve cesareti görünce, bu kitab› yay›nlamaya karar verdim. Bu kitapta kullan›lan âyetler: Bütün sap›kl›klar›n alt›nda yatan ana sebep, Prof. Dr. Ali ÖZEK CEHALET oldu¤una göre; bu küçük boyutlu kitab›n, Prof. Dr. Hayrettin KARAMAN büyük bir temel bofllu¤u dolduraca¤›na inan›yorum. Doç. Dr. Ali TURGUT Ve inan›yorum ki; Kur’an fluuruyla donat›lm›fl Doç. Dr. Mustafa ÇA⁄RICI bir insan, fleytan ve yandafllar›na karfl› uyan›k ve Doç. Dr. ‹brahim Kâfi DÖNMEZ bilinçli olacak, f›trat ve ahlâk d›fl› yollara asla Doç. Dr. Sadrettin GÜMÜfi sapmayacakt›r. taraf›ndan haz›rlanan Kur’an’a hizmeti, insanl›¤a hizmet bilen ve “Kur’an-› Kerim ve Türkçe Meali” bu hizmete dünya menfaati düflünmeyerek kat›lan, isimli mealden al›nm›flt›r. bütün gönül insanlar›na dua ve flükranlar›m› sunar›m. Allah(c.c.), yeryüzünde fluurlu müslümanlar›n say›s›n› artt›rs›n. Âmin!.. Sayg›lar›mla Cengiz Numano¤lu BURSA, EK‹M 2007 • FURKAN OFSET • Tel: (0.224) 211 04 04 3
  • 3. G‹R‹fi Ey ‹nsano¤lu!. D‹NDE ZORLAMA YOKTUR, Yeryüzünde nice saraylar›n, tahtlar›n, hazinelerin ‹NSAN HÜRDÜR ELBETTE. sahibi sen oldun.. ‹STER DÜNYADA P‹fiER, Soylu oldun.. Sultan oldun.. Padiflah oldun.. ‹STERSE ÂH‹RETTE!.. Herfley senin oldu.. C.N. Sen, herfley oldun.. AMA SEN, SEN OLAMADIN.. HUZURU BULAMADIN.. fiöhretini, servetini, makam›n› kurtard›n.. AMA SEN, KEND‹N‹ KURTARAMADIN.. Ordulara, ülkelere, krallara hükmettin. AMA SEN, KEND‹NE HÜKMEDEMED‹N.. Döktü¤ün mazlum kanlar›yla tarihin yüzünü k›zartt›n.. ALLAH’TAN KORKANA, ÖLÜM YÂR GEL‹R, AMA, SEN‹N YÜZÜN KIZARMADI.. ÖLÜMDEN KORKANA, DÜNYA DAR GEL‹R... fiehvetinin azg›nl›¤› karfl›s›nda da¤lar, tafllar, kurtlar, kufllar utand›.. Hazreti Lût utand›.. AMA SEN, UTANMADIN.. NE ASYA, NE AVRUPA, NE AFR‹KA, NE Ç‹N’DE; Kibir ve bencilli¤in girdab›nda döne döne B‹L K‹, SEN‹N DÜfiMANIN, Y‹NE SEN‹N ‹Ç‹NDE. yozlaflt›n.. AMA SEN, KEND‹NLE YÜZLEfiEMED‹N.. Ekonomik yasalar›, haramlarla doldurulmufl kasalar› düflündün.. Hep düflündün.. AMA SEN, DÜfiÜNÜR OLAMADIN.. 4 5
  • 4. Ciltler dolusu kitaplar yazd›n.. Âlim oldun.. NASIL OLUYOR DA Alk›flland›n.. Nas›l oluyor da, bu en flerefli varl›k, hiç de AMA SEN, ‹LM‹NLE ÂM‹L OLAMADIN.. flerefli olmayan senaryolar› sahneye koyup, gururla Kendini ilâh edindin.. Dünyan›n geçici hazlar›n› oynayabiliyor? sat›r sat›r okudun.. Nas›l oluyor da, bu en flerefli varl›k; AMA SEN, ÖLÜMÜ OKUYAMADIN.. - Gözleri bu kadar kör.. (Bakara/171) Hayvanlara vahflette iftira ettin.. - Kulaklar› sa¤›r.. AMA SEN, KEND‹ VAHfiET‹NDEN - Kalbi tafltan da kat›.. H‹Ç SÖZ ETMED‹N.. - Benli¤ini h›rs bürümüfl.. Aç b›rakt›¤›n milyonlarca insan›n 盤l›klar›n›, - Vicdan› çürümüfl bir varl›k olabiliyor? flarap sofralar›nda kendine meze yapt›n.. Nas›l oluyor da, bu en flerefli varl›k; Kurân AMA SEN, B‹R GÖNÜL YAPAMADIN.. ifadesiyle, afla¤›lar›n afla¤›s› bir adresi kendisine Depremlerden, sellerden, yang›nlardan, seçebiliyor. (Furkan/44, A’raf/179) tayfunlardan korktun.. Ve nas›l oluyor da, bütün bunlara ra¤men, AMA SEN, ALLAH’TAN KORKMADIN.. hâlâ kendini be¤enebiliyor?..Hayret! Ey ‹nsano¤lu!.. Ey ‹nsano¤lu!.. fiunu bil ki; peflin hüküm, önyarg› ve çifte Oysa sen: Allah’›n; standart (riyâkârl›k), seni insan olmaktan - En çok sevdi¤i, uzaklaflt›ran, f›trat›na hiç yak›flmayan fleytâni - Kendi ruhundan ruh verdi¤i, dürtülerdir. Senin f›trat›na ancak ADÂLET yak›fl›r. - Melekleri önünde secde ettirdi¤i, - ‘Sana flah damar›ndan yak›n›m’ dedi¤i, Âdil ‹nsan; - Varl›klar içinde en flerefli yaratt›¤›, - Akl›n›, akl-› selime dönüfltüren, - Ak›l nimetini bahfletti¤i, - Kendini yarg›lamaktan korkmayan, - Ve cennetler vâdetti¤i, - Mahflerî Mahkemeye inanan, üstün bir varl›ks›n.. - Düflman›na bile zulmetmeyen insand›r. 6 7
  • 5. H‹Ç DÜfiÜNDÜN MÜ? NEFS-‹ EMMÂRE(Ego,ben,bencillik) Dünya sahnesinde oynad›¤›n bunca çirkin - fieytan›n her türlü emir ve tekliflerine boyun senaryolar› yazan, süsleyen, güzel gösteren ve e¤en.. seni her türlü hayâs›zl›¤a k›flk›rtan kimdir? - Kendini, Allah karfl›s›nda ilâhlaflt›ran.. Hiç düflündün mü?.. - Allah’a ve f›trata kafa tutan.. - Kibirli, kaypak, korkak, azg›n, kavgac›, Seni; gerçekleri sapt›ran, yalanc›, iftirac›, insafs›z, - Kin gütmeye.. merhametsiz ve insan kal›b›n›n içinde kendini - Kan dökmeye.. gizlemeye çal›flan bir hilkat, bir yarat›k.. - Namusa göz dikmeye.. - Zinaya, kumara.. SESLEN‹YORUM - Alkol ve uyuflturucuya.. ‹nsanl›¤›n, dünya ve âhiret hayat›na kasteden, - Çalmaya, ç›rpmaya.. cehâlet kanserinin, bütün hücrelere kadar - fierefini ayaklar alt›na atmaya.. metastaz (yay›l›m) yapt›¤›n› gören ve flifa arayan - Her fleyini satmaya ÖZEND‹REN.. insanlara sesleniyorum: - Sap›kl›klar› güzel gösterip, süsleyen.. - Ve seni hayvanlardan afla¤› seviyelere Bindörtyüz y›ld›r, yan›bafl›m›zda duran ve (A’raf/179) düflürmek için teflvik eden, her insanlara koruyucu hekimli¤i ö¤reten, o Yüce cürmünü alk›fllayan kimdir?.. Kitab› (Kur’ân-› Kerim’i) LÜTFEN ARTIK FARKEDEL‹M.. Hiç düflündün mü?.. Bugüne kadar bafl vurdu¤umuz sahte flifa fiEYTAN (iblis) yöntemlerinin hiçbir ifle yaramad›¤›n› LÜTFEN ARTIK GÖREL‹M.. UYANALIM.. Kur’ân-› Kerim’de, yüzseksen küsur ayette Hergün birbirimize att›¤›m›z, bunca tekme, aç›kça anlat›lan; tokat, yumruk ve iftirâlara bizi k›flk›rtan ve - Allah’›n lânetledi¤i, azmettiren, o mel’un fleytan› LÜTFEN ARTIK B‹LEL‹M.. - ‹nsan›n amans›z düflman›, OYUNA GELMEYEL‹M.. - ‹nsan›, kendisiyle birlikte cehenneme sürükleyece¤ine dair yemin etmifl, inatç› bir “virüs”, Ve kaybetti¤imiz, o flerefli kimli¤imizi LÜTFEN bulafl›c› bir “mikrop”.. ARTIK BULALIM.. 8 9
  • 6. Bulal›m ki; Ey ‹nsano¤lu!.. Hiç kimseden kimseye fayda olmayan o günde, Müjdeler olsun ki, fleytan›n insanlar üzerinde mahflerin o dehfletinde ‘’EYVAH!.’’ 盤l›klar›n›n zorlay›c› etkisi ve yapt›r›m gücü yoktur. (‹brahim/22) sahibi biz olmayal›m.. fieytan ancak; fleytan› rehber edinen ve fleytana dost olan insanlar› kullan›r, onlara emreder ve Bulal›m ki; o dehflet günü, Yüce onlara söz geçirebilir.. (‹sra/64, Nahl/100) Peygamberimizin(s.a.v.) flefaatini hak edip, Yüce Rabb’imizin ihsan ve ikramlar›na kavuflal›m.. ‹hlâsl› insanlara, hiçbir zarar veremez, hiçbir Dünyam›z› da kurtaral›m.. etkisi olmaz. Olamaz.. (‹sra/65) BULMAK ‹Ç‹N B‹LMEK GEREK ‹HLÂSLI ‹NSAN: ‹flte fleytan›n ana hedefleri: - Allah’tan korkan, O’nu herfleyden çok seven, - Kur’ân’› anlayan ve onu yaflayan, 1. Öncelikle, insanlara vesvese ve flüpheler - Peygamberi(s.a.v.) örnek alan ve örnek olan, vererek insanlar›, kendisinin(fleytan›n) yoklu¤una - Ak›l cevherini, insanl›¤a hizmet için kullanan, inand›rmak.. - fieytana karfl› ‘’EÛZU B‹LLAH’’ silah›n› dilinden 2. ‹nsanlar› Allah’›n aff› ile kand›rmak.. ve kalbinden düflürmeyen insand›r. 3. Kur’ân ve Peygamber (s.a.v.) hakk›nda insanlara flüpheli fikirler pompalamak ve îmân› D‹KKAT! sarsmak.. fiEYTANIN KORKTU⁄U TEK S‹LAH: 4. ‹nsanlar› Allah’a ibadetten(kulluktan) Yüce Allah(c.c.), Kur’ân-› Kerim’de insanlara, al›koymak.. fleytan›n her türlü f›s›lt›lar›ndan, vesveselerinden, 5. ‹badete devam edenleri ibadetten so¤utmak.. dürtü ve k›flk›rtmalar›ndan kurtulmak için Allah’a 6. Müflriklerin affedilmeyece¤ini bildi¤i için, s›¤›nmalar›n› emreder. (Nahl/98, A’raf/200, Fussilet/36, insanlar› özellikle flirk bata¤›na sürüklemek Mü’minun/97,98) (Nisa/48,116) EÛZU : Türkçe ‘’s›¤›nmak’’ demektir 7. Mal›, mülkü, paray›, makam›, rütbeyi, ünvân›, flöhreti ve cinsel zaaflar›, birer put göstererek fiu halde bir insan, inanarak ve kalpten EÛZU insanlar› bunlara tapmaya yönlendirmek. B‹LLAH (Allah’›m sana s›¤›n›yorum) dedi¤i anda, 8. Bar›fl› sabote etmek, dünyay› kana bulamak, bilmelidir ki fleytan, ona asla bir zarar veremez. 9. Öfkeyi kullanarak, insanlar› cehennemde Tekrar ediyorum: kalpten ve inanarak söyledi¤i sonsuzlu¤a mahkum ettirmek, takdirde. 10 11
  • 7. AMAN ÖFKEYE D‹KKAT! KUR’ÂN’ DA fiEYTANLA ‹LG‹L‹ - fieytan, öfkeli insan› çok sever. ÂYETLER - Çünkü öfkeli insan, fleytan›n emrine girmifltir. - Pekçok cinayetin ve büyük günahlar›n perde ( Eûzubillahimineflfleytanirracim arkas›nda, fleytan›n kurgusu ve k›flk›rtmas› Bismillahirrahmanirrahim ) (azd›rmas›) vard›r. - ‹çki ve kumar; fleytan›n en çok kulland›¤› A’RÂF SÛRES‹ cinayet araçlar›ndand›r. (Kur’ân dilinde: fieytan›n 11. Andolsun sizi yaratt›k, sonra size flekil pisli¤idir. Mâide/90,91) verdik, sonra da meleklere, Âdem’e secde edin! - Öfkeli ortamda bulunan bir insan›n derhal EÛZU B‹LLAH silah›n› kuflanmas› (Allah’a kalpten diye emrettik. ‹blis’in d›fl›ndakiler secde ettiler. s›¤›nmas›) ve o ortam› hemen terketmesi gerekir. O secde edenlerden olmad›. Aksi halde HÜSRAN kaç›n›lmazd›r. 12. Allah buyurdu: Ben sana emretmiflken seni secde etmekten al›koyan nedir? (‹blis): Ben ondan Ey ‹nsano¤lu!. daha üstünüm. Çünkü beni ateflten yaratt›n, onu - Kardefli kardefle, aile fertlerini birbirine çamurdan yaratt›n, dedi. düflüren, 13. Allah: Öyle ise ‘’‹n oradan!’’ Orada büyüklük - ‹nsan› insana k›rd›ran, taslamak senin haddin de¤ildir. Ç›k! Çünkü sen - Bütün insanl›k âlemini binbir çeflit ruhsal afla¤›l›klardans›n! buyurdu. bunal›mlara sürükleyen ve ismi fleytan olan bu 14. ‹blis: Bana, (‹nsanlar›n) tekrar dirilecekleri virüsü, ve bu “virüs”ün emrine girmifl olan emmâre güne kadar mühlet ver, dedi. nefsimizi, 15. Allah: Haydi, sen mühlet verilenlerdensin, KUR’ÂN M‹KROSKOBUNDAN BERABERCE buyurdu. GÖREL‹M. 16. ‹blis dedi ki: Öyle ise beni azd›rmana Görelim ki; fleytan›n kurdu¤u, o süslü tuzaklara karfl›l›k, and içerim ki, ben de onlar› sapt›rmak düflüp de kendimizi ve çocuklar›m›z› atefle için Senin do¤ru yolunun üstüne oturaca¤›m. atmayal›m, kara ve karanl›k odaklar›n elinde oyuncak etmeyelim. 17. ‘’Sonra elbette onlara önlerinden, arkalar›ndan, sa¤lar›ndan, sollar›ndan sokulaca¤›m (Önemli uyar›: Kur’ân âyetleri, dura dura ve ve Sen, onlar›n çoklar›n› flükredenlerden düflüne düflüne okunmal›d›r.) bulmayacaks›n!‘’ dedi. 12 13
  • 8. 18. Allah buyurdu: Haydi, yerilmifl ve kovulmufl için yeryüzünde bir süreye kadar yerleflme ve faydalanma vard›r, buyurdu. olarak oradan ç›k! Andolsun ki, onlardan kim sana uyarsa, sizin hepinizi cehenneme dolduraca¤›m! 25. ‘’Orada yaflayacaks›n›z, orada öleceksiniz ve orada (diriltilip) ç›kar›lacaks›n›z’’ dedi. (‹blis, Allah’›n emrine karfl› gelip Âdem’e secde etmeyince, Allah Teâlâ onu cennetten veya meleklerin içindeki yüksek 27. Ey Âdemo¤ullar›! fieytan, ana baban›z›, makam›ndan kovdu. Bunun üzerine Allah Teâlâ ile ‹blis ay›p yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini aras›nda yukar›daki konuflma meydana geldi.Neticede Allah soyarak cennetten ç›kard›¤› gibi sizi de aldatmas›n. ona k›yamete kadar yaflama ve insanlar› do¤ru yoldan Çünkü o ve yandafllar›, sizin onlar› göremeyece¤iniz sapt›rma f›rsat› verdi. Fakat kim ‹blis’e uyarsa, onu da ‹blis ile berâber cehenneme ataca¤›n› haber verdi.) yerden sizi görürler. fiüphesiz biz fleytanlar›, inanmayanlar›n dostlar› k›ld›k. 19. (Allah buyurdu k): Ey Âdem! Sen ve eflin cennette yerleflip diledi¤iniz yerden yeyin. Ancak 30. O, bir gurubu do¤ru yola iletti, bir guruba flu a¤aca yaklaflmay›n! Sonra zalimlerden da sap›kl›k müstehak oldu. Çünkü onlar Allah’› olursunuz. b›rak›p fleytanlar› kendilerine dost edindiler. Böyle iken kendilerinin do¤ru yolda olduklar›n› san›yorlar. 20. Derken fleytan, birbirine kapal› ay›p yerlerini kendilerine göstermek için onlara vesvese verdi 200. E¤er fleytan›n fitlemesi seni dürterse ve: Rabbiniz size bu a¤ac› s›rf melek olursunuz hemen Allah’a s›¤›n. Çünkü O, iflitendir, bilendir. veya ebedî kalanlardan olursunuz diye yasaklad›, (Yani fleytan emrolundu¤un fleylere ayk›r› düflen, gazap dedi. ve benzeri hallere seni sevk ederse hemen Allah’a s›¤›n. Bu hitap, görünüflte Resûlullah’a olmakla beraber bütün 21. Ve onlara: Ben gerçekten size ö¤üt Müslümanlara flamildir. Bu flekilde fleytandan herhangi bir verenlerdenim, diye yemin etti. vesvese geldi¤inde onun flerrinden Allah’a s›¤›nmak lâz›md›r.) 22. Böylece onlar› hile ile aldatt›. A¤ac›n 201. Takvâya erenler var ya, onlara fleytan meyvesini tatt›klar›nda ay›p yerleri kendilerine taraf›ndan bir vesvese dokundu¤unda (Allah’›n göründü. Ve cennet yapraklar›ndan üzerlerini emir ve yasaklar›n› hat›rlay›p) hemen gerçe¤i örtmeye bafllad›lar. Rableri onlara: Ben size o a¤ac› görürler. yasaklamad›m m› ve fleytan size apaç›k bir 202. (fieytanlar›n) dostlar›na gelince, fleytanlar düflmand›r, demedim mi? diye nidâ etti. onlar› azg›nl›¤a sürükler. Sonra da yakalar›n› 23. (Âdem ile efli) dediler ki: Ey Rabbimiz! Biz b›rakmazlar. kendimize zulmettik. E¤er bizi ba¤›fllamaz ve bize NÛR SÛRES‹ ac›mazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz. 24. Allah: Birbirinize düflman olarak inin! Sizin 21. Ey imân edenler! fieytan›n ad›mlar›n› takip 14 15
  • 9. Allah’›n verece¤i ve yaln›zca O’ndan istenecek fleyleri etmeyin. Kim fleytan›n ad›mlar›n› takip ederse, baflkas›ndan dilemek ise flirk alâmetidir.) muhakkak ki o, edepsizli¤i (yüz k›zart›c› suçlar›) 118. Allah onu(fleytan›), lânetlemifl; o da: ve kötülü¤ü emreder. E¤er üstünüzde Allah’›n ‘’Yemin ederim ki, kullar›ndan belli bir pay lütuf ve merhameti olmasayd›, içinizden hiçbir kimse asla temize ç›kamazd›. Fakat Allah diledi¤ini edinece¤im’’ demifltir. ar›nd›r›r. Allah iflitir ve bilir. 119. ‘’Onlar› mutlaka sapt›raca¤›m, muhakkak onlar› bofl kuruntulara bo¤aca¤›m, kesinlikle onlara N‹S SÛRES‹ emredece¤im de hayvanlar›n kulaklar›n› 38. Allah’a ve ahiret gününe inanmad›klar› yaracaklar(putlar için niflanlayacaklar), flüphesiz halde mallar›n›, insanlara gösterifl için sarfedenler onlara emredece¤im de Allah’›n yaratt›¤›n› de (ahirette azaba dûçâr olurlar.) fieytan bir de¤ifltirecekler’’ (dedi). Kim Allah’› b›rak›r da kimseye arkadafl olursa, ne kötü bir arkadaflt›r fleytan› dost edinirse elbette apaç›k bir ziyana o! düflmüfltür. 60. Sana indirilene ve senden önce indirilenlere (Allah’›n yaratt›klar›n› de¤ifltirmek, canl›lar›n tabiî flekil ve özelliklerini de¤ifltirmek demektir.Hayvanlar›n gereksiz inand›klar›n› ileri sürenleri görmedin mi? Tâ¤ut’a yere kulak ve kuyruklar›n› kesmek; kafllar›, diflleri… süslenme inanmamalar› kendilerine emrolundu¤u halde, maksad›yla de¤ifltirmek bu kabildendir ve yasaklanm›flt›r. Tâ¤ut’un önünde muhakemeleflmek istiyorlar. Tabiat›n dengesini bozan davran›fl, kullanma ve teknoloji de Halbuki fleytan onlar› büsbütün sapt›rmak istiyor. ayn› çerçeveye girmektedir.) (Tâ¤ut: Hakk› tan›may›p azan ve sapan her kifli ve güce 120. (fieytan) onlara söz verir ve onlar› verilen add›r. fieytan’a da bu yüzden tâ¤ut denmifltir.) ümitlendirir; halbuki fleytan›n onlara söz vermesi 76. ‹mân edenler Allah yolunda savafl›rlar, aldatmacadan baflka bir fley de¤ildir. inanmayanlar ise tâ¤ut (bat›l davalar ve fleytan) yolunda savafl›rlar. O halde fleytan›n dostlar›na ‹SR SÛRES‹ karfl› savafl›n; flüphe yok ki fleytan›n kurdu¤u 26. Bir de akrabaya, yoksula, yolcuya hakk›n› düzen zay›ft›r. ver. Gereksiz yere de saç›p savurma. 83. ......Allah’›n size lütuf ve rahmeti olmasayd›, 27. Zira böylesine saç›p savuranlar fleytanlar›n pek az›n›z müstesna, fleytana uyup giderdiniz. dostlar›d›rlar. fieytan ise Rabbine karfl› çok 117. Onlar (müflrikler) O’nu b›rak›p yaln›zca nankördür. bir tak›m diflilerden (difli isimli tanr›lardan) istiyorlar, 53. Kullar›ma söyle, sözün en güzelini ancak inatç› fleytandan dilekte bulunuyorlar. söylesinler. Sonra fleytan aralar›n› bozar. Çünkü (Dua etmek, dilek ve istekte bulunmak ibadettir, ancak 16 17
  • 10. fleytan, insan›n apaç›k düflman›d›r. gelince arkadafl›na: Keflke benimle senin aranda do¤u ile bat› aras› kadar uzakl›k olsayd›, ne kötü 61. Meleklere: Âdem’e secde edin! Demifltik. bir arkadaflm›fls›n! der. ‹blis’in d›fl›nda hepsi secde ettiler. ‹blis: ‘’Ben, dedi, çamurdan yaratt›¤›n bir kimseye secde mi 39. Zulmetti¤iniz için bugün (nedâmet) size ederim!’’ hiçbir fayda vermeyecektir. Çünkü siz azapta ortaks›n›z. 62. Dedi ki: ‘’fiu benden üstün k›ld›¤›na bir bak! Yemin ederim ki, e¤er beni k›yamete kadar 40. (Resûlüm!)Sa¤›rlara sen mi iflittireceksin; yaflat›rsan, pek az› d›fl›nda, onun neslini kendime yahut körleri ve apaç›k sap›kl›kta olanlar› do¤ru ba¤layaca¤›m!’’ yola sen mi ileteceksin? 63. Allah buyurdu: Git! Onlardan kim sana 62. Sak›n fleytan sizi yoldan çevirmesin. Çünkü uyarsa, iyi bilin ki hepinizin cezas› cehennemdir. o, sizin için apaç›k bir düflmand›r. Tam bir ceza! NAHL SÛRES‹ 64. Onlardan gücünün yetti¤i kimseleri dâvetinle flafl›rt; süvarilerinle, yayalar›nla onlar› yaygaraya 36. Andolsun ki biz, ‘’Allah’a kulluk edin ve bo¤; mallar›na, evlâtlar›na ortak ol, kendilerine Tâ¤ut’tan sak›n›n’’ diye (emretmeleri için) her vaadlerde bulun. fieytan, insanlara, aldatmadan ümmete bir peygamber gönderdik. Allah, onlardan baflka bir fley vâdetmez. bir k›sm›n› do¤ru yola iletti. Onlardan bir k›sm› da sap›kl›¤› hak ettiler. Yeryüzünde gezin de görün, 65. fiuras› muhakkak ki, benim (ihlâsl›) kullar›m inkâr edenlerin sonu nas›l olmufltur! üzerinde senin hiçbir a¤›rl›¤›n olmayacakt›r. (Onlar›) koruyucu olarak Rabbin yeter. 63. Allah’a andolsun, senden önceki ümmetlere de (peygamberler) göndermiflizdir. Fakat fleytan ZUHRUF SÛRES‹ onlara ifllerini süslü gösterdi de (imân etmediler). ‹flte o, bugün onlar›n velisidir. Ve onlar için elem 36. Kim Rahmân’› zikretmekten gafil olursa, verici bir azap vard›r. yan›ndan ayr›lmayan bir fleytan› ona musallat 98. Kur’an okudu¤un zaman o kovulmufl ederiz. fleytandan Allah’a s›¤›n! 37. fiüphesiz bu fleytanlar onlar› do¤ru yoldan (Allah Teâlâ, Kur’an okumak isteyen kimseye, önce al›koyarlar da onlar, kendilerinin do¤ru yolda fleytan›n flerrinden Allah’a s›¤›nmas›n› emretmektedir. Bu olduklar›n› san›rlar. s›¤›nma ‘’Eûzü billâhi mineflfleytanirracîm’’ demekle olur. 38. O fleytan dostu kimse, en sonunda bize Kovulmufl fleytandan Allah’a s›¤›n›yorum demektir.) 18 19
  • 11. 99. Gerçek flu ki: ‹man edip de yaln›z Rablerine sadece alay ediyoruz derler. tevekkül edenler üzerinde onun (fleytan›n) bir 34. Hani biz meleklere ( ve cinlere): Âdem’e hakimiyeti yoktur. secde edin, demifltik. ‹blis hariç hepsi secde ettiler. O yüz çevirdi ve büyüklük taslad›, böylece 100. Onun hakimiyeti, ancak onu dost kâfirlerden oldu. edinenlere ve onu Allah’a ortak koflanlarad›r. (Bundan sonra Hz. Âdem ve nesli, asl› cinlerden olup, LOKMAN SÛRES‹ sonra fleytanlar›n bafl› olan ‹blis ve nesline uyup uymamakta s›nanacaklard›r.) 33. Ey ‹nsanlar! Rabbinize karfl› gelmekten 35. Biz: Ey Âdem! Sen ve eflin (Havva) sak›n›n. Ne baban›n evlâd›, ne evlâd›n babas› beraberce cennete yerleflin; orada kolayl›kla nâm›na bir fley ödeyemeyece¤i günden çekinin. istedi¤iniz zaman her yerde cennet nimetlerinden Bilin ki, Allah’›n verdi¤i söz gerçektir. Sak›n dünya yiyin; sadece flu a¤aca yaklaflmay›n. E¤er bu hayat› sizi aldatmas›n ve fleytan, Allah’›n aff›na a¤açtan yerseniz her ikiniz de kendine kötülük güvendirerek sizi kand›rmas›n. eden zalimlerden olursunuz, dedik. FUSS‹LET SÛRES‹ 36. fieytan onlar›n ayaklar›n› kayd›r›p haddi tecavüz ettirdi ve içinde bulunduklar› (cennetten) 36. E¤er fleytandan gelen kötü bir düflünce onlar› ç›kard›. Bunun üzerine: Bir k›sm›n›z di¤erine seni dürtecek olursa, hemen Allah’a s›¤›n. Çünkü düflman olarak ininiz, sizin için yeryüzünde bar›nak O, iflitendir, bilendir. ve belli bir zamana dek yaflamak vard›r, dedik. 102. Süleyman’›n hükümranl›¤› hakk›nda onlar, MÜ’M‹NÛN SÛRES‹ fleytanlar›n uydurup söylediklerine tâbi oldular. 97. Ve de ki: Rabbim! fieytanlar›n Halbuki Süleyman büyü yap›p kâfir olmad›. Lâkin k›flk›rtmalar›ndan Sana s›¤›n›r›m! fleytanlar kâfir oldular.... 98. Onlar›n yan›mda bulunmalar›ndan da Sana 168. Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanlar›n s›¤›n›r›m, Rabbim! helâl ve temiz olanlar›ndan yiyin, fleytan›n pefline düflmeyin; zira fleytan sizin apaç›k bir BAKARA SÛRES‹ düflman›n›zd›r. 14. (Bu münaf›klar) müminlerle karfl›laflt›klar› 169. O size ancak kötülü¤ü, çirkini ve Allah vakit “(biz de) iman ettik” derler. (Kendilerini hakk›nda bilmedi¤iniz fleyleri söylemenizi emreder. sapt›ran) fleytanlar› ile baflbafla kald›klar›nda ise: (fieytan, insan›n içinde bulunan kötü düflünce ve arzular› Biz sizinle beraberiz, biz onlarla (müminlerle) körükler, insan nefsine kötülü¤ü sevdirir. Bu sebeple insan›n 20 21
  • 12. kötülük yapmas›n› kolaylaflt›r›r. O yüzden Hz. Ebubekir: yüzünden fleytan (yerlerinden) kayd›rm›flt›. Yine ‘’Büyük adam, nefsinin isteklerine uymayan kimsedir’’ de Allah onlar› affetti. Çünkü Allah çok demifltir.) ba¤›fllay›c›d›r, halîmdir. 208. Ey îmân edenler! Hep birden bar›fla girin. 175. ‹flte o fleytan, ancak kendi dostlar›n› Sak›n fleytan›n peflinden gitmeyin. Çünkü o, apaç›k korkutur. fiu halde, e¤er îmân etmifl kimseler düflman›n›zd›r. iseniz onlardan korkmay›n, Benden korkun. 256. Dinde zorlama yoktur. Art›k do¤rulukla e¤rilik birbirinden ayr›lm›flt›r. O halde kim tâ¤utu MERYEM SÛRES‹ reddedip Allah’a inan›rsa, kopmayan sa¤lam kulpa 44. (Hz. ‹brahim babas›na) Babac›¤›m fleytana yap›flm›flt›r. Allah iflitir ve bilir. kulluk etme! Çünkü fleytan, çok merhametli olan (Tâ¤ut: Hakk› tan›may›p azan ve sapan her kifli ve güce Allah’a âsi oldu. verilen add›r. fieytan’a da bu yüzden tâ¤ut denmifltir.) 45. Babac›¤›m! Allah taraf›ndan sana azap 257. Allah, inananlar›n dostudur, onlar› dokunup da fleytan›n yak›n› olmandan korkuyorum. karanl›klardan ayd›nl›¤a ç›kar›r. ‹nkâr edenlere 68. Öyle ise, Rabbine andolsun ki, mahakkak gelince, onlar›n dostlar› da tâ¤uttur, onlar› surette onlar› (kâfirleri) fleytanlarla birlikte ayd›nl›ktan al›p karanl›¤a götürür. ‹flte bunlar mahflerde toplayaca¤›z; sonra onlar› diz üstü cehennemliklerdir. Onlar orada devaml› kal›rlar. çökmüfl vaziyette cehennemin çevresinde haz›r 268. fieytan sizi fakirlikle korkutur ve size bulunduraca¤›z. cimrili¤i telkin eder. Allah ise size kat›ndan bir ma¤firet ve bir lütuf vâdeder. Allah her fleyi ihâtâ 83. (Resûlüm!) Görmedin mi? Biz, kâfirlerin eden(kuflatan) ve her fleyi bilendir. üzerine, kendilerini iyice (isyankârl›¤a) sevkeden fleytanlar› gönderdik. 275. Faiz yiyenler (kabirlerinden) fleytan çarpm›fl kimselerin cinnet nöbetinden kalkt›¤› gibi SEBE’ SÛRES‹ kalkarlar.... 20. Andolsun ‹blis, onlar hakk›ndaki tahminini ÂL-‹ ‹MRÂN SÛRES‹ do¤ruya ç›kard›. ‹nanan bir zümrenin d›fl›nda hepsi ona uydular. 36. ..... Rabbim! ...... Ona Meryem ad›n› verdim. Kovulmufl fleytana karfl› onu ve soyunu senin 21. Halbuki fleytan›n onlar üzerinde hiçbir koruman› diliyorum dedi. nüfuzu yoktu. Ancak ahirete inanan›, flüphe içinde kalandan ay›rt edip bilelim diye (ona bu f›rsat› 155. (Uhud’da) iki ordu karfl›laflt›¤› gün, sizi b›rak›p gidenleri, s›rf iflledikleri baz› hatalar› verdik). Rabbin gerçekten her fleyi koruyand›r. 22 23
  • 13. HAfiR SÛRES‹ H‹CR SÛRES‹ 16, 17. Andolsun, biz gökte bir tak›m burçlar 16. Münaf›klar›n durumu t›pk› fleytan›n durumu yaratt›k ve seyredenler için onu süsledik. Onlar›, gibidir. Çünkü fleytan insana ‘’‹nkâr et’’ der. ‹nsan tafllanm›fl (kovulmufl) her fleytandan koruduk. inkâr edince de: Ben senden uza¤›m, çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korkar›m, der. 26. Andolsun biz insan›, (piflmifl) kuru bir çamurdan, flekillenmifl kara balç›ktan yaratt›k. 17. Nihayet ikisinin de sonu, içinde ebedî 27. Cinleri de daha önce zehirli ateflten kalacaklar› atefl olacakt›r. ‹flte bu zalimlerin yaratm›flt›k. cezas›d›r. ( Burada, azanla azd›ran veya kâfirle fleytan›n âk›beti aç›klanm›flt›r.) 28. Hani Rabbin meleklere demiflti ki: ‘’Ben kupkuru bir çamurdan, flekillenmifl kara balç›ktan FÂTIR SÛRES‹ bir insan yarataca¤›m.’’ 5. Ey insanlar! Allah’›n vaadi gerçektir, sak›n 29. ‘’Ona flekil verdi¤im ve ona ruhumdan dünya hayat› sizi aldatmas›n ve o aldat›c› (fleytan) üfledi¤im zaman, siz hemen onun için secdeye kapan›n!’’ da Allah hakk›nda sizi kand›rmas›n.! 30. Meleklerin hepsi de hemen secde ettiler. 6. Çünkü fleytan, sizin düflman›n›zd›r, siz de onu düflman say›n. O, kendi taraftarlar›n› ancak 31. Fakat ‹blis hariç! O, secde edenlerle beraber atefl ehlinden olmaya ça¤›r›r. olmaktan kaç›nd›. 32. (Allah:) Ey ‹blis! Secde edenlerle beraber FURKAN SÛRES‹ olmay›fl›n›n sebebi nedir? Dedi. 27. O gün, zalim kimse (piflmanl›ktan) ellerini 33. (‹blis:) Ben kuru bir çamurdan, flekillenmifl ›s›r›p flöyle der: Keflke o peygamberle birlikte bir kara balç›ktan yaratt›¤›n bir insana secde edecek yol tutsayd›m! de¤ilim, dedi. 34. Allah flöyle buyurdu: Öyle ise oradan ç›k! 28. Yaz›k bana! Keflke falancay› (bât›l Art›k kovuldun! yolcusunu) dost edinmeseydim! 35. Muhakkak ki k›yamet gününe kadar lânet 29. Çünkü zikir (Kur’an) bana gelmiflken o, senin üzerine olacakt›r! hakikaten beni ondan sapt›rd›. fieytan insan› (uçuruma sürükleyip sonra) yüzüstü b›rak›p rezil 36. (‹blis:) Rabbim! Öyle ise, (varl›klar›n) tekrar rüsvay eder. dirilece¤i güne kadar bana mühlet ver, dedi. 24 25
  • 14. 37, 38. Allah: Sen bilinen bir vakte kadar ENFÂL SÛRES‹ kendilerine mühlet verilenlerdensin, buyurdu. 11. ..... Sizi temizlemek, fleytan›n pisli¤ini 39. (‹blis) dedi ki: Rabbim! Beni azd›rmana (verdi¤i vesveseyi) sizden gidermek, kalplerinizi karfl›l›k ben de yeryüzünde onlara (günahlar›) birbirine ba¤lamak ve savaflta sebat ettirmek için süsleyece¤im ve onlar›n hepsini mutlaka üzerinize gökten bir su (ya¤mur) indiriyordu. azd›raca¤›m! 48. Hani fleytan onlara yapt›klar›n› güzel gösterdi de: Bugün insanlardan size galip gelecek 40. Ancak onlardan ihlâsl› kullar›n müstesna. kimse yoktur, flüphesiz ben de sizin yard›mc›n›z›m, 41. (Allah) flöyle buyurdu: ‘’‹flte bana varan dedi. Fakat iki ordu birbirini görünce ard›na döndü dosdo¤ru yol budur.’’ ve: Ben sizden uza¤›m, ben sizin göremediklerinizi 42. ‘’fiüphesiz kullar›m üzerinde senin bir (melekleri) görüyorum, ben Allah’tan korkuyorum; hakimiyetin yoktur. Ancak azg›nlardan sana uyanlar Allah’›n azab› fliddetlidir, dedi. müstesna.’’ EN’ÂM SURES‹ 43. Muhakkak cehennem, onlar›n hepsine 71. De ki: Allah’› b›rak›p da bize fayda veya vâdolunan yerdir. zarar veremeyecek olan fleylere mi tapal›m? Allah 44. Cehennemin yedi kap›s› vard›r. Onlardan bizi do¤ru yola ilettikten sonra fleytanlar›n sapt›r›p her kap› için birer gurup ayr›lm›flt›r. flaflk›n olarak çöle düflürmek istedikleri, arkadafllar›n›n ise: ‘’Bize gel!’’ diye do¤ru yola ‹BRAH‹M SÛRES‹ ça¤›rd›klar› flaflk›n kimse gibi gerisin geri 22. (Hesaplar› görülüp) ifl bitirilince, fleytan (inkârc›l›¤a) m› döndürülece¤iz? De ki: Allah’›n diyecek ki: ‘’fiüphesiz Allah size gerçek olan› vaat hidayeti do¤ru yolun ta kendisidir. Bize âlemlerin Rabbine teslim olmam›z emredilmifltir. etti, ben de size vaat ettim ama, size yalanc› ç›kt›m. Zaten benim size karfl› bir gücüm yoktu. 112. Böylece biz, her peygambere insan ve Ben, sadece sizi (inkâra) ça¤›rd›m, siz de benim cin fleytanlar›n› düflman k›ld›k. (Bunlar) aldatmak davetime hemen kofltunuz. O halde beni yermeyin, için birbirlerine yald›zl› sözler f›s›ldarlar. Rabbin dileseydi onu da yapamazlard›. Art›k onlar› kendinizi yerin. Ne ben sizi kurtarabilirim, ne de uydurduklar› fleylerle bafl bafla b›rak. siz beni kurtarabilirsiniz! Kuflkusuz daha önce ben, beni (Allah’a) ortak koflman›z› reddettim.’’ 113. Âhirete inanmayanlar›n kalpleri ona fiüphesiz zalimler için elem verici bir azap vard›r. (yald›zl› söze) kans›n, ondan hofllans›nlar ve 26 27
  • 15. iflledikleri suçu ifllemeye devam etsinler diye 19. fieytan onlar› etkisi alt›na ald› da kendilerine Allah’› anmay› unutturdu. ‹flte onlar fleytan›n (böyle yaparlar). yandafllar›d›r. ‹yi bilin ki fleytan›n yandafllar› hep 121. Üzerine Allah’›n ad› an›lmadan kesilen kay›ptad›rlar. hayvanlardan yemeyin. Kuflkusuz bu büyük 20. Allah’a ve peygamberine düflman olanlar, günaht›r. Gerçekten fleytanlar dostlar›na, sizinle iflte onlar en afla¤›lar›n aras›ndad›rlar. mücadele etmeleri için telkinde bulunurlar. E¤er onlara uyarsan›z flüphesiz siz de Allah’a ortak SÂD SÛRES‹ koflanlar olursunuz. 36, 37, 38. Bunun üzerine biz de, isdedi¤i 128. Allah, onlar›n hepsini bir araya toplad›¤› yere onun (Süleyman’›n) emri ile kolayca giden gün, “Ey cinler (fleytanlar) toplulu¤u! Siz insanlarla rüzgâr›, bina kuran ve dalg›çl›k yapan fleytanlar› çok u¤raflt›n›z” der..... ........... onun (Süleyman’›n) emrine verdik. 142. Hayvanlardan yük tafl›yan› ve tüyünden 41. (Resûlüm!) Kulumuz Eyyub’u da an. O, döflek yap›lanlar› yaratan O’dur. Allah’›n size Rabbine: Do¤rusu fleytan bana bir yorgunluk ve verdi¤i r›z›ktan yiyin, fleytan›n ard›na düflmeyin; eziyet verdi, diye seslenmiflti. flüphesiz o sizin için apaç›k bir düflmand›r. 71. Rabbin meleklere demiflti ki: Ben muhakkak ANKEBÛT SÛRES‹ çamurdan bir insan yarataca¤›m. 72. Onu tamamlay›p, içine de ruhumdan 38. Âd ve Semûd’u da (helâk ettik). Sizin için üfürdü¤üm zaman, derhal ona secdeye kapan›n! (onlar›n bafl›na nelerin geldi¤i) oturduklar› yerlerden apaç›k anlafl›lmaktad›r. fieytan onlara yapt›klar› 73. Bütün melekler toptan secde ettiler. iflleri güzel gösterip onlar› do¤ru yoldan ç›kard›. 74. Yaln›z ‹blis secde etmedi. O büyüklük Oysa bak›p görebilecek durumdayd›lar. taslad› ve kâfirlerden oldu. 75. Allah: Ey ‹blis! ‹ki elimle yaratt›¤›ma secde MÜCÂDELE SÛRES‹ etmekten seni meneden nedir? Böbürlendin mi, 10. Gizli konuflmalar fleytandand›r. Bu, iman yoksa yücelerden misin? dedi. edenleri üzmek içindir. Oysa fleytan, Allah’›n izni 76. ‹blis: Ben ondan hay›rl›y›m! Beni ateflten olmad›kça, müminlere hiçbir zarar veremez. yaratt›n, onu çamurdan yaratt›n, dedi. Müminler Allah’a dayan›p güvensinler. 77, 78. Allah: Ç›k oradan (cennetten)! Sen (Bu âyet ile, f›s›lt›n›n ve toplulukta gizli konuflman›n art›k kovulmufl birisin, ceza gününe kadar lânetim fleytan›n ifllerinden oldu¤u hat›rlat›larak, bu iflin b›rak›lmas› senin üzerindedir! Buyurdu. istenmektedir.) 28 29
  • 16. 79. ‹blis: Ey Rabbim! O halde tekrar 121. Nihayet ondan yediler. Bunun üzerine kendilerine ay›p yerleri göründü. Üstlerini cennet diriltilecekleri güne kadar bana mühlet ver, dedi. yapra¤› ile örtmeye çal›flt›lar. (Bu suretle) Âdem 80, 81. Allah: Haydi, sen bilinen güne kadar Rabbine âsi olup yolunu flafl›rd›. mühlet verilenlerdensin, buyurdu. 122. Sonra Rabbi onu seçkin k›ld›; tevbesini 82, 83. ‹blis: Senin mutlak kudretine andolsun kabul etti ve do¤ru yola yöneltti. ki, onlardan ihlâsa erdirilmifl kullar›n bir yana, 123. Dedi ki: Birbirinize düflman olarak hepiniz hepsini mutlaka azd›raca¤›m, dedi. oradan (cennetten) inin! Art›k Benden size hidayet 84 , 85. Do¤rusu ki; Ben hep do¤ruyu söylerim, geldi¤inde, kim Benim hidayetime uyarsa o sapmaz mutlaka sen ve sana uyanlar›n hepsiyle cehennemi ve bedbaht olmaz. dolduraca¤›m! Buyurdu. 86. (Resûlüm!) De ki: Buna karfl›l›k ben sizden YÂS‹N SURES‹ bir ücret istemiyorum. Ve ben oldu¤undan baflka 60. ‘’Ey Âdem o¤ullar›! Size fleytana tapmay›n, türlü görünenlerden de de¤ilim. çünkü o sizin apaç›k bir düflman›n›zd›r’’ demedim mi? TÂ-H SÛRES‹ 61. ‘’Ve Bana kulluk ediniz, do¤ru yol budur’’ 117. Bunun üzerine: Ey Âdem! Dedik, bu, hem demedim mi? senin için hem de eflin için büyük bir 62. fieytan sizden pek çok milleti kand›r›p düflmand›r.Sak›n sizi cennetten ç›karmas›n; sonra sapt›rd›. Hâlâ ak›l erdiremiyor musunuz? yorulur, s›k›nt› çekersin! 118. fiimdi burada senin için ne ac›kmak MÜLK SÛRES‹ vard›r, ne de ç›plak kalmak. 5. Andolsun ki biz, (dünyaya) en yak›n olan 119. Yine burada sen, susuzluk çekmeyecek, gö¤ü kandillerle donatt›k. Bunlar› fleytanlara at›fl s›caktan da bunalmayacaks›n. taneleri yapt›k ve onlara alevli atefl azab›n› 120. Derken fleytan onun akl›n› kar›flt›r›p ‘’Ey haz›rlad›k. Âdem! Dedi, sana ebedîlik a¤ac›n› ve sonu gelmez bir saltanat› göstereyim mi?’’ KEHF SÛRES‹ (fieytan, meyvesi yasaklanm›fl a¤ac› göstererek: ‘’Rabbiniz, 50. Hani biz meleklere: Âdem’e secde edin, iki melek haline gelmeyesiniz, yahut burada ebedî kal›c›lardan demifltik; ‹blis hariç olmak üzere, onlar hemen olmayas›n›z diye -yaln›z bunun için- size tüm a¤ac› yasaklad›’’ secde ettiler. ‹blis cinlerdendi; Rabbinin emrinden diyerek onlar› kand›rd›. Bak. A’râf 7/20) 30 31
  • 17. Bir tefsire göre de âyetin mânâs› flöyledir: ‘’…O, vahyedileni d›flar› ç›kt›. fiimdi siz, Beni b›rak›p da onu ve onun okudu¤u zaman fleytan dinleyenlerin kalplerine bât›l flüphe soyunu mu dost ediniyorsunuz? Oysa onlar sizin ve ihtimaller getirir.’’) düflman›n›zd›r. Zalimler için bu ne fena bir 53. (Allah, fleytan›n böyle yapmas›na müsaade de¤iflmedir! eder ki) kalplerinde hastal›k olanlar ve kalpleri 51. Ben onlar› (‹blis ve soyunu) ne göklerin ve kat›laflanlar için, fleytan›n katt›¤› fleyi bir deneme yerin yarat›l›fl›na, ne de bizzat kendilerinin (vesilesi) yaps›n. Zalimler, gerçekten (haktan) yarat›l›fl›na flahit tuttum. Ben yoldan ç›karanlar› oldukça uzak bir ayr›l›k içindedirler. yard›mc› edinecek de¤ilim. 63. (Genç adam) Gördün mü! dedi, kayaya KAF SÛRES‹ s›¤›nd›¤›m›z s›rada bal›¤› unuttum. Onu hat›rlamam› 27. Müflrikin arkadafl› (fleytan) der ki: Rabbimiz! bana fleytandan baflkas› unutturmad›....... Ben onu azd›rmad›m. Fakat kendisi derin bir HAC SÛRES‹ sap›kl›k içindeydi. 3. ‹nsanlardan, bilgisi olmaks›z›n Allah hakk›nda 28. O esnada (Allah) buyurur: Huzurumda tart›flmaya giren ve her inatç› fleytana uyan birtak›m çekiflmeyin! Ben size daha önce uyar› kimseler vard›r. göndermifltim! 4. Onun (fleytan) hakk›nda flöyle yaz›lm›flt›r: fiUAR SÛRES‹ Kim onu yoldafl edinirse bilsin ki (fleytan) kendisini sapt›racak ve alevli ateflin azab›na sürükleyecektir. 210. O’nu (Kur’an’›) fleytanlar indirmedi. 52. (Ey Muhammed!) Biz, senden önce hiçbir 211. Bu onlara düflmez; zaten güçleri de resûl ve nebî göndermedik ki, o, bir temennide yetmez. bulundu¤unda, fleytan onun dile¤ine ille de (befleri 212. fiüphesiz onlar, vahyi iflitmekten uzak arzular) katmaya kalk›flmas›n. Ne var ki Allah, tutulmufllard›r. fleytan›n kataca¤› fleyi iptal eder. Sonra Allah, 221. fieytanlar›n ise kime inece¤ini size haber kendi âyetlerini (laf›z ve mânâ bak›m›ndan) sa¤lam vereyim mi? olarak yerlefltirir. Allah, hakk›yla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. 222. Onlar, günaha, iftiraya düflkün olan (Bu âyet peygamberlerin dahi yan›labilece¤ini, ancak herkesin üstlerine inerler. Allah’›n onlar› yan›lg›dan ve fleytan›n vesvesesinden 223. Bunlar, (fleytanlara) kulak verirler ve korudu¤unu, böylece peygamberlerin, tebli¤lerini kusursuz onlar›n ço¤u yalanc›d›rlar. bir flekilde yapma imkân›na kavufltuklar›n› anlatmaktad›r. 32 33
  • 18. 8. Onlar, art›k mele-i a’lâ’ya (yüce toplulu¤a) YÛSUF SÛRES‹ kulak veremezler. Her taraftan tafllan›rlar. 5. (Babas›:) Yavrucu¤um! Dedi, rüyan› sak›n 9. Kovulup at›l›rlar. Ve onlar için sürekli bir kardefllerine anlatma; sonra sana bir tuzak azap vard›r. kurarlar! Çünkü fleytan insana apaç›k bir 64, 65, 66. Zira o (zakkum a¤ac›) cehennemin düflmand›r. dibinde bitip yetiflen bir a¤açt›r. Tomurcuklar› 100. “......(Yusuf): Do¤rusu Rabbim bana (çok sanki fleytanlar›n bafllar› gibidir. (Cennemdekiler) fley) lütfetti. Çünkü beni zindandan ç›kard› ve ondan yerler ve kar›nlar›n› ondan doldururlar. fleytan benimle kardefllerimin aras›n› bozduktan sonra sizi çölden getirdi.....” ZÜMER SÛRES‹ M‹DE SÛRES‹ 17, 18. Tâ¤ut’a kulluk etmekten kaç›n›p, Allah’a yönelenlere müjde vard›r. (Ey Muhammed!) Dinleyip 60. De ki: Allah kat›nda yeri bundan daha kötü de sözün en güzeline uyan kullar›m› müjdele. ‹flte olan› size haber vereyim mi? Allah’›n lânetledi¤i Allah’›n do¤ru yola iletti¤i kimseler onlard›r. Gerçek ve gazap etti¤i aralar›ndan maymunlar, domuzlar ak›l sahipleri de onlard›r. ve tâ¤uta tapanlar ç›kard›¤› kimseler. ‹flte bunlar, yeri (durumu) daha kötü olan ve do¤ru yoldan NÂS SÛRES‹ daha ziyade sapm›fl bulunanlard›r. 1,2,3,4,5,6. De ki: ‹nsanlar›n kalplerine (Tâ¤ut: Hakk› tan›may›p azan ve sapan her kifli ve güce verilen add›r. fieytan’a da bu yüzden tâ¤ut denmifltir.) vesvese sokan, (insan, Allah’› and›¤›nda) pusuya çekilen cin ve insan fleytan›n›n flerrinden, insanlar›n 90. Ey iman edenler! fiarap, kumar, dikili tafllar Rabbine, insanlar›n Melikine (mutlak sahip ve (putlar), fal ve flans oklar› birer fleytan ifli pisliktir; hakimine) insanlar›n ‹lâh›na s›¤›n›r›m! bunlardan uzak durun ki, kurtulufla eresiniz. 91. fieytan, içki ve kumar yoluyla ancak aran›za TEKV‹R SÛRES‹ düflmanl›k ve kin sokmak; sizi, Allah’› anmaktan 25. O söz (Kur’an) kovulmufl fleytan›n sözü ve namazdan al›koymak ister. Art›k (bunlardan) de¤ildir. vazgeçtiniz de¤il mi? MUHAMMED SÛRES‹ SÂFFÂT SÛRES‹ 25. fiüphesiz ki, kendilerine do¤ru yol belli 7. Ve (gökyüzünü) itaat d›fl›na ç›kan her fleytandan koruduk. olduktan sonra, arkalar›na dönenleri, fleytan 34 35
  • 19. sürüklemifl ve kendilerine ümit vermifltir. NEFS‹N DERECELER‹ ENB‹YA SÛRES‹ EMMÂRE NEFS: 82. fieytanlar aras›ndan da, onun için Hevâ ve hevesi, her fleyin üstünde tutan, (Süleyman için) dalg›çl›k eden (ve inciler ç›karan) insanlara paray›, zîneti, flehveti, flöhreti, mal›, ve bundan baflka ifller görenler vard›. Biz onlar› mülkü, makâm›, Allah’tan ve Peygamber’den gözetim alt›nda tutuyorduk. (s.a.v.) daha çok sevdiren, Allah’a ortak koflmay› emreden, arzu ve istekler bütünü. HADÎD SÛRES‹ 14. ....... O çok aldatan (fleytan) sizi, Allah LEVVAME NEFS: hakk›nda bile aldatt›...... Emmâre nefsin üstünde, onu denetleyen, suçlayan, iyiyi ve do¤ruyu gösteren, emmâre nefse fiUAR SÛRES‹; 94,95 âyetler bulundu¤u bataktan ç›kmas›n› öneren, bir bak›ma NEML SÛRES‹; 24,25 âyetler pratik hayatta ‘’vicdan’’ diye isimlendirilen nefs. KASAS SÛRES‹; 15. âyet LOKMAN SÛRES‹; 21. âyet MÜLH‹ME NEFS: Emmâre nefsten kurtulmufl, güzeli ve do¤ruyu ilhâm eden, iyiliklerden haz duyuran, günahlardan Ey ‹nsano¤lu!. kaç›nmay› al›flkanl›k haline getiren nefs. Düflün ki; fleytan›n bir tek gündem maddesi MUTMA‹NNE NEFS: var: O da sensin! Ya senin say›s›z gündem maddelerinin aras›nda, Tatmin kelimesinden gelen, huzura kavufl-mufl, fleytan var m›? Ne dersin! dünya h›rs›n› terk etmifl, mal mülk edinmede helâli gözeten, Kur’ân’›n emretti¤i bütün yasak ve Sözün özü: haramlardan uzak duran, ahlâk ve ibâdette Peygamber’i (s.a.v.) örnek alan, Allah’tan râz› ‹nsan, fleytandan (EÛZÜ B‹LLAH S‹LAHIYLA) korunmad›kça, yapt›¤› bütün ibadet ve iyiliklerin olan, Allah’›n da ondan râz› olarak cennete dâvet tehlikede oldu¤unu kesinlikle bilmeli ve kendini etti¤i bir insan› gerçeklefltiren nefs. kand›rmamal›d›r. (Fecr/27,28,29,30) 36 37
  • 20. CÂS‹YE SÛRES‹ 23. Hevâ ve hevesini (nefs-i emmare) tanr› edinen ve Allah’›n (kendi kat›ndaki) bir bilgiye göre sapt›rd›¤›, kula¤›n› ve kalbini mühürledi¤i, gözünün üstüne de perde çekti¤i kimseyi gördün mü? fiimdi onu Allah’tan baflka kim do¤ru yola erifltirebilir? Hâlâ ibret almayacak m›s›n›z? BAKARA SÛRES‹ ‹NSANIN PS‹KOLOJ‹K YAPISINI 45. Sab›r ve namaz ile Allah’tan yard›m isteyin. fiüphesiz o (sab›r ve namaz) Allah’a sayg›dan TAHL‹L ETMEDE YARDIMCI OLAN VE kalbi ürperenler d›fl›nda herkese zor ve a¤›r gelen ‹NSANLARA KEND‹LER‹YLE YÜZLEfiMEDE bir görevdir. UFUKLAR AÇAN, 155. Andolsun ki sizi, biraz korku ve açl›k; KUR’ÂN ÂYETLER‹NDEN mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma (fakirlik) ile deneriz. (Ey Peygamber) Sabredenleri BAZILARI müjdele! 165. ‹nsanlardan baz›lar› Allah’tan baflkas›n› Allah’a denk tanr›lar edinir de onlar› Allah’› sever gibi severler. Îmân edenlerin Allah’a olan sevgileri ise (onlar›nkinden) çok daha fazlad›r. Keflke zalimler, azab› gördükleri zaman (anlayacaklar› gibi) bütün kuvvetin Allah’a ait oldu¤unu ve Allah’›n ( Eûzubillahimineflfleytanirracim azab›n›n çok fliddetli oldu¤unu önceden Bismillahirrahmanirrahim ) anlayabilselerdi. 171. (Hidâyet ça¤r›s›na kulak vermeyen) kâfirlerin durumu, sadece çoban›n ba¤›r›p ça¤›rmas›n› ifliten hayvanlar›n durumuna benzer. Çünkü onlar, sa¤›rlar, dilsizler ve körlerdir. Bu yüzden düflünmezler. 38 39
  • 21. 191. ….Fitne, adam öldürmekten daha 92. Sevdi¤iniz fleylerden (Allah yolunda) harcamad›kça ‘’iyi’’ ye eremezsiniz. Her ne kötüdür…. harcarsan›z, Allah onu hakk›yla bilir. 217. ….Fitne de, adam öldürmekten daha 134. O takvâ sahipleri ki, bollukta da, darl›kta büyük günaht›r…. da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve 264. Ey iman edenler! Allah’a ve ahiret gününe insanlar› affederler. Allah da güzel davran›flta inanmad›¤› halde mal›n› gösterifl için harcayan bulunanlar› sever. kimse gibi, bafla kakmak ve incitmek suretiyle 135. Yine onlar ki, bir kötülük yapt›klar›nda, yapt›¤›n›z hay›rlar›n›z› bofla ç›karmay›n.... ya da kendilerine zulmettiklerinde Allah’› hat›rlay›p 275. Faiz yiyenler (kabirlerinden) fleytan çarpm›fl günahlar›ndan dolay› hemen tevbe-isti¤far ederler... kimselerin cinnet nöbetinden kalkt›¤› gibi kalkarlar. 139. Gevfleklik göstermeyin, üzüntüye Bu hal onlar›n ‘’Al›m-sat›m t›pk› faiz gibidir’’ kap›lmay›n. E¤er inanm›flsan›z, üstün gelecek demeleri yüzündendir. Halbuki Allah, al›m-sat›m› olan sizsiniz. helâl, faizi haram k›lm›flt›r. Bundan sonra kime Rabbinden bir ö¤üt gelir de faizden vazgeçerse, EN’ÂM SÛRES‹ geçmiflte olan kendisinindir ve art›k onun ifli Allah’a kalm›flt›r. Kim tekrar faize dönerse, iflte 42. Andolsun ki, senden önceki ümmetlere de onlar cehennemliktir, orada devaml› kal›rlar. elçiler gönderdik. Ard›ndan boyun e¤sinler diye onlar› darl›k ve hastal›klara u¤ratt›k. 279. …. Allah ve Resûlü taraf›ndan (faizcilere 43. Hiç olmazsa onlara bu flekilde azab›m›z karfl›) aç›lan savafltan haberiniz olsun… geldi¤i zaman boyun e¤selerdi! Fakat kalpleri iyice 280. E¤er (borçlu) darl›k içinde ise, eli kat›laflt› ve fleytan da onlara yapt›klar›n› cazip geniflleyinceye kadar ona mühlet vermek (gerekir). gösterdi. E¤er (gerçekleri) anlarsan›z bunu sadakaya (veya 44. Kendilerine yap›lan uyar›lar› unuttuklar›nda, zekâta) saymak sizin için daha hay›rl›d›r. (indirmifl oldu¤umuz s›k›nt› ve musibetleri kald›r›p) ÂL-‹ ‹MRÂN SÛRES‹ üzerlerine her fleyin kap›lar›n› açt›k. Nihayet kendilerine verilenler yüzünden fl›mard›klar› zaman 14. Nefsânî arzulara (özellikle) kad›nlara, onlar› ans›z›n yakalad›k, birden bire onlar bütün o¤ullara, y›¤›n y›¤›n biriktirilmifl alt›n ve gümüfle, ümitlerini yitirdiler. salma atlara, sa¤mal hayvanlara ve ekinlere karfl› 152. ….Söz söyledi¤iniz zaman, yak›nlar›n›z düflkünlük insanlara çekici k›l›nd›. Bunlar dünya da olsa adâletli olun, Allah’a verdi¤iniz sözü hayat›n›n geçici menfaatleridir. Halbuki var›lacak güzel yer, Allah’›n kat›ndad›r. tutun…. 40 41
  • 22. KEHF SÛRES‹ TEVBE SÛRES‹ 23, 24. Allah’›n dilemesine ba¤lamad›kça 34. ...... Alt›n ve gümüflü y›¤›p da, onlar› Allah (‹nflallah demedikçe ) hiçbir fley için ‘’Yar›n bunu yolunda harcamayanlar yok mu, iflte onlara elem yapaca¤›m’’ deme. Bunu unuttu¤un takdirde, verici bir azab› müjdele. Allah’› an ve ‘’ Umar›m Rabbim beni, do¤ruya 35. (Bu paralar) Cehennem ateflinde k›zd›r›l›p bundan daha yak›n olan bir yola iletir’’ de. bunlarla onlar›n al›nlar›, yanlar› ve s›rtlar› 49. Kitap ortaya konmufltur. Suçlular›n, onda da¤lanaca¤› gün (onlara denir ki): “‹flte bu kendiniz yaz›l› olanlardan korkmufl olduklar›n› görürsün. için biriktirdi¤iniz servettir. Art›k y›¤makta oldu¤unuz ‘’Vay halimize!’’ derler, ‘’Bu nas›l kitapm›fl! Küçük fleylerin (azab›n›) tad›n!” büyük, hiçbir fley b›rakmaks›z›n (yapt›klar›m›z›n) hepsini say›p dökmüfl!’’ Böylece yapt›klar›n› 55. (Ey Muhammed) Onlar›n mallar› ve çocuklar› karfl›lar›nda bulmufllard›r. Rabbin hiç kimseye seni imrendirmesin. Çünkü Allah bunlarla, ancak zulmetmez. dünya hayat›nda onlar›n azaplar›n› ço¤altmay› ve onlar›n kâfir olarak canlar›n›n ç›kmas›n› istiyor. ENFÂL SÛRES‹ 104. Allah’›n kullar›n›n tevbesini kabul 2. Müminler ancak, Allah an›ld›¤› zaman edece¤ini, sadakalar› geri çevirmeyece¤ini ve yürekleri titreyen, kendilerine Allah’›n âyetleri Allah’›n tevbeyi çok kabul eden ve pek esirgeyen okundu¤unda îmânlar›n› art›ran ve yaln›z Rablerine oldu¤unu hâlâ bilmezler mi? dayan›p güvenen kimselerdir. 3. Onlar namazlar›n› dosdo¤ru k›lan ve 111. Allah, müminlerden, mallar›n› ve canlar›n›, kendilerine r›z›k olarak verdi¤imizden (Allah kendilerine (verilecek) cennet karfl›l›¤›nda sat›n yolunda) harcayan kimselerdir. alm›flt›r…. 28. Biliniz ki, mallar›n›z ve çocuklar›n›z birer 126. Onlar, her y›l bir veya iki defa (çeflitli imtihan sebebidir ve büyük mükâfat Allah’›n belalarla) imtihan edildiklerini görmüyorlar m›? kat›ndad›r. Sonra da ne tevbe ediyorlar, ne de ibret al›yorlar. fiÛR SÛRES‹ SAFF SÛRES‹ 27. Allah, kullar›na r›zk› bol bol verseydi, 2, 3. Ey ‹mân edenler! Yapamayaca¤›n›z fleyleri yeryüzünde azarlard›. Fakat O, (r›zk›) diledi¤i ölçüde niçin söylüyorsunuz? Yapamayaca¤›n›z fleyleri indirir. Çünkü O, kullar›n›n haberini aland›r, onlar› görendir. söylemeniz Allah kat›nda büyük bir nefretle karfl›lan›r. 42 43
  • 23. flüphesiz onun s›k›nt›l› bir hayat› olacak ve biz FÂTIR SÛRES‹ onu, k›yamet günü kör olarak haflredece¤iz. 36. ‹nkâr edenlere de cehennem atefli vard›r. Öldürülmezler ki ölsünler, cehennem azab› da KASAS SÛRES‹ onlara biraz olsun hafifletilmez. ‹flte biz, küfürde 76. Kârun, Musa’n›n kavminden idi de, onlara ileri giden her nankörü böyle cezaland›r›r›z. karfl› azg›nl›k etmiflti. Biz ona öyle hazineler 37. Onlar orada: Rabbimiz! Bizi ç›kar, (önce) vermifltik ki, anahtarlar›n› güçlü kuvvetli bir topluluk yapt›¤›m›z›n yerine iyi ifller yapal›m! diye feryat zor tafl›rd›. Kavmi ona flöyle demiflti: fi›marma! ederler. Size düflünecek kimsenin, düflünebilece¤i Bil ki Allah fl›mar›klar› sevmez. kadar bir ömür vermedik mi? Size uyar›c› da (Kârun’un, Hz. Musa’n›n amcazâdesi oldu¤u rivayet edilir. gelmedi mi? (Niçin inanmad›n›z?) fiimdi tad›n Önce Hz. Musa’ya imân etmiflti. Fakat h›rs› ve k›skançl›¤› (azab›)! Zalimlerin yard›mc›s› yoktur. yüzünden münaf›kl›¤a yeltendi. ‹srailo¤ullar›n›n bafl›nda 43. Çünkü onlar yeryüzünde büyüklük tasl›yor firavunun görevlisi olarak bulundu, onlara karfl› zalimlik ve taflk›nl›k etti. Bir taraftan servetiyle, bir taraftan da ilmiyle ve kötü tuzaklar kuruyorlard›. Halbuki kifli kazd›¤› ö¤ünüyor, fl›mar›yordu.) kuyuya kendi düfler. Onlar öncekilerin kanunundan 77. Allah’›n sana verdi¤inden (O’nun yolunda (onlara uygulanandan) baflkas›n› m› bekliyorlar? harcayarak) ahiret yurdunu iste; ama dünyadan Allah’›n kanununda asla bir de¤iflme bulamazs›n, da nasibini unutma. Allah sana ihsan etti¤i gibi, Allah’›n kanununda kesinlikle bir sapma da sen de (insanlara) iyilik et. Yeryüzünde bulamazs›n. bozgunculu¤u arzulama. fiüphesiz ki Allah, NÛR SÛRES‹ bozguncular› sevmez. 78. Kârun ise: O (servet) bana ancak 36. (Bu kandil) birtak›m evlerdedir ki, Allah (o kendimdeki bilgi sayesinde verildi, demiflti. Bilmiyor evlerin) yücelmesine ve içlerinde isminin muydu ki Allah, kendinden önceki nesillerden, an›lmas›na izin vermifltir.Orada sabah akflam ondan daha güçlü, ondan daha çok taraftar› olan O’nu (öyle kimseler) tesbih eder ki; kimseleri helâk etmiflti. Günahkârlardan günahlar› 37. Onlar, ne ticaret ne de al›flveriflin kendilerini sorulmaz (Allah onlar›n hepsini bilir). Allah’› anmaktan, namaz k›lmaktan ve zekât 79. Derken, Kârun, ihtiflâm› içinde kavminin vermekten al›koyamad›¤› insanlard›r. Onlar, kalplerin ve gözlerin allak bullak oldu¤u bir günden korkarlar. karfl›s›na ç›kt›. Dünya hayat›n› arzulayanlar: Keflke Kârun’a verilenin benzeri bizim de olsayd›; do¤rusu TÂ-H SÛRES‹ o çok flansl›! Dediler. 124. Kim de beni anmaktan yüz çevirirse, 80. Kendilerine ilim verilmifl olanlar ise flöyle 44 45
  • 24. dediler: Yaz›klar olsun size! Îmân edip iyi ifller bilmeden bir toplulu¤a kötülük edersiniz de sonra yapt›¤›n›za piflman olursunuz. yapanlara göre Allah’›n mükâfât› daha üstündür. Ona da ancak sabredenler kavuflabilir. 12. Ey îmân edenler! Zann›n ço¤undan kaç›n›n. Çünkü zann›n bir k›sm› günaht›r. Birbirinizin 81. Nihayet biz, onu da, saray›n› da yerin dibine kusurunu araflt›rmay›n. Biriniz di¤erinizi arkas›ndan geçirdik. Art›k Allah’a karfl› kendisine yard›m çekifltirmesin. Biriniz, ölmüfl kardeflinin etini edecek avanesi olmad›¤› gibi, o, kendini savunup yemekten hofllan›r m›? ‹flte bundan tiksindiniz. O kurtarabilecek kimselerden de de¤ildi. halde Allah’tan korkun. fiüphesiz Allah, tevbeyi 82. Daha dün onun yerinde olmay› isteyenler: çok kabûl edendir, çok esirgeyicidir. Demek ki, Allah r›zk›, kullar›ndan diledi¤ine bol veriyor, diledi¤ine de az. fiayet Allah bize lütufta N‹S SÛRES‹ bulunmufl olmasayd›, bizi de yerin dibine geçirirdi. 13. Bunlar, Allah’›n (koydu¤u) s›n›rlard›r.Kim Vay! Demek ki inkârc›lar iflâh olmazm›fl! demeye Allah’a ve Peygamberine itaat ederse Allah onu, bafllad›lar. zemininden ›rmaklar akan cennetlere koyacakt›r; 83. ‹flte ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde orada devaml› kal›c›d›rlar; iflte büyük kurtulufl böbürlenmeyi ve bozgunculu¤u arzulamayan budur. kimselere veririz. (En güzel) âk›bet, takvâ sahiplerinindir. 42. Küfür yoluna sap›p Peygamber’i dinlemeyenler, o gün yerin dibine bat›r›lmay› 84. Kim bir iyilik getirirse ona bundan daha temenni ederler ve Allah’tan hiçbir haberi hay›rl› karfl›l›k vard›r. Kim bir kötülük getirirse, o gizleyemezler. kötülükleri iflleyenler, ancak yapt›klar› kadar ceza görürler. 58. Allah size, mutlaka emanetleri ehil olanlara vermenizi ve insanlar aras›nda hükmetti¤iniz FUSS‹LET SÛRES‹ zaman adâletle hükmetmenizi emreder. Allah, size ne kadar güzel ö¤ütler veriyor! fiüphesiz Allah, 34. ‹yilikle kötülük bir olmaz. Sen (kötülü¤ü) her fleyi iflitici, her fleyi görücüdür. en güzel bir flekilde önle. O zaman seninle aras›nda düflmanl›k bulunan kimse, sanki candan bir dost 85. Kim iyi bir ifle arac›l›k ederse, onun da o olur. iflten bir nasibi olur. Kim kötü bir ifle arac›l›k ederse onun da ondan bir pay› olur. Allah her HUCURÂT SÛRES‹ fleyin karfl›l›¤›n› verendir. 142. fiüphesiz münâf›klar Allah’a oyun etmeye 6. Ey îmân edenler! E¤er bir fâs›k size bir haber getirirse onun do¤rulu¤unu araflt›r›n. Yoksa kalk›fl›yorlar; halbuki Allah onlar›n oyunlar›n› 46 47
  • 25. bafllar›na çevirmektedir. Onlar namaza kalkt›klar› 79. .... Fakat siz ö¤üt verenleri sevmiyorsunuz. zaman üflenerek kalkarlar, insanlara gösterifl 179. Andolsun, biz cinler ve insanlardan yaparlar.... birço¤unu cehennem için yaratm›fl›zd›r. Onlar›n 145. fiüphe yok ki münâf›klar cehennemin en kalpleri vard›r, onlarla kavramazlar; gözleri vard›r, alt kat›ndad›rlar. Art›k onlara asla bir yard›mc› onlarla görmezler; kulaklar› vard›r; onlarla bulamazs›n. iflitmezler. ‹flte onlar, hayvanlar gibidir; hatta daha da flaflk›nd›rlar. ‹flte as›l gafiller onlard›r. 147. E¤er siz iman eder ve flükrederseniz, Allah size neden azab etsin! Allah flükre karfl›l›k KAMER SÛRES‹ veren ve herfleyi bilendir. 17. Andolsun biz Kur’ân’›, ö¤üt al›ns›n diye A’RAF SÛRES‹ kolaylaflt›rd›k. (Ondan) ö¤üt alan yok mu? 36. Âyetlerimizi yalanlayanlar ve büyüklenip 22. Andolsun biz Kur’ân’›, düflünüp ö¤üt al›ns›n onlardan yüz çevirenler var ya, iflte onlar atefl diye kolaylaflt›rd›k. Ö¤üt alan yok mu? ehlidir. Onlar orada ebedî kalacaklard›r. 32. Andolsun biz Kur’ân’›, anlafl›l›p ö¤üt 37. Allah’a iftira eden ya da Onun âyetlerini al›nmas› için kolaylaflt›rd›k. O halde düflünüp ö¤üt yalanlayandan daha zalim kimdir! Onlar›n kitaptaki alan yok mu? nasipleri kendilerine eriflecektir. Sonunda 40. Andolsun biz Kur’ân’›, ö¤üt almak için elçilerimiz (melekler) gelip canlar›n› al›rken ‘’ kolaylaflt›rd›k. O halde düflünüp ibret alan yok Allah’› b›rak›p da tapmakta oldu¤unuz tanr›lar mu? nerede?’’ derler. (Onlar da) ‘’Bizden s›v›fl›p gittiler’’derler.Ve kâfir olduklar›na dair kendi A’L SÛRES‹ aleyhlerine flahitlik ederler. 38. Allah buyuracak ki: ‘’Sizden önce geçmifl 10, 11, 12, 13. (Allah’tan) korkan ö¤ütten cin ve insan topluluklar› aras›nda siz de atefle yararlanacak. En büyük atefle girecek olan kötü girin!’’ Her ümmet girdikçe yoldafllar›na lânet kimse ise ö¤ütten kaç›n›r. Sonra 0, ateflte ne edecekler. Hepsi birbiri ard›ndan orada ölür, ne de yaflar. (cehennemde) toplan›nca, sonrakiler öncekiler için, ‘’Ey Rabbimiz! Bizi iflte bunlar sapt›rd›lar! MÜDDESS‹R SÛRES‹ Onun için onlara ateflten bir kat daha fazla azap 40, 41, 42. Onlar cennetler içindedir. ver!’’ diyecekler.Allah da: Zaten herkes için bir Günahkârlara: Sizi flu yak›c› atefle sokan nedir? kat daha fazla azap vard›r, fakat siz bilmezsiniz, diyecektir. Diye uzaktan uza¤a sorarlar. 48 49
  • 26. 43. Onlar flöyle cevap verirler: Biz namaz LOKMAN SÛRES‹ k›lanlardan de¤ildik. 19. Yürüyüflünde tabiî ol, sesini alçalt. Unutma 49, 50, 51. Böyle iken, onlara ne oluyor ki, ki, seslerin en çirkini merkeplerin sesidir. âdeta aslandan ürküp kaçan yaban eflekleri gibi ‹SR SÛRES‹ (hâlâ) ö¤ütten yüz çeviriyorlar. 13. …. ‹nsan için k›yamet gününde, aç›lm›fl NEML SÛRES‹ olarak önüne konacak bir kitap (amel defteri) 2, 3. (Kur’ân âyetleri) Namaz› k›lan, zekât› ç›kar›r›z. veren ve ahirete kesin olarak îmân eden müminler 14. Kitab›n› oku! Bugün sana hesap sorucu için bir hidayet rehberi ve bir müjdedir. olarak kendi nefsin yeter. 4. fiüphesiz biz, ahirete inanmayanlar›n ifllerini FURKAN SÛRES‹ kendilerine süslü gösterdik; o yüzden bocalar dururlar. 43. Kötü duygular›n› kendisine ilâh (tanr›) 11. Ancak, kim haks›zl›k eder, sonra iflledi¤i edinen kimseyi gördün mü? (Resulüm) Sen ona kötülük yerine iyilik yaparsa, bilsin ki Ben (ona koruyucu olabilir misin? karfl› da) çok ba¤›fllay›c›y›m, çok merhamet 44. Yoksa sen, onlar›n ço¤unun gerçekten sahibiyim. (söz) dinleyece¤ini yahut düflünece¤ini mi san›yorsun? Hay›r, onlar hayvanlar gibidir, hatta 81. Sen körleri sap›kl›klar›ndan çevirip, do¤ru onlar, yolca daha da sap›kt›rlar. yola getiremezsin. Ancak âyetlerimize inan›p da teslim olanlara duyurabilirsin. 71. Kim tevbe edip iyi davran›fl gösterirse, flüphesiz o, tevbesi kabul edilmifl olarak Allah’a ANKEBÛT SÛRES‹ döner. 2. ‹nsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece 77. (Resûlüm) De ki: Kulluk ve yalvarman›z ‘’Îmân ettik’’ demeleriyle b›rak›lacaklar›n› m› olmasa, Rabbim size ne diye de¤er versin?.... sand›lar? KAF SÛRES‹ 45. (Resûlüm!) Sana vahyedilen Kitab’› oku ve namaz› k›l. Muhakkak ki namaz, hayâs›zl›ktan 16. Andolsun, insan› biz yaratt›k ve nefsinin ve kötülükten al›koyar. Allah’› anmak elbette kendisine f›s›ldad›klar›n› biliriz ve biz ona flah (ibadetlerin) en büyü¤üdür. Allah yapt›klar›n›z› bilir. damar›ndan daha yak›n›z. 50 51
  • 27. 17. ‹ki melek (insan›n) sa¤›nda ve solunda 45. Biz onlar›n dediklerini çok iyi biliriz. Sen onlar›n üzerinde bir zorlay›c› de¤ilsin. Tehdidimden oturarak yapt›klar›n› yazmaktad›rlar. korkanlara Kur’ân’la ö¤üt ver. 18. ‹nsan hiçbir söz söylemez ki, yan›nda gözetleyen, yazmaya haz›r bir melek bulunmas›n. ZÜMER SÛRES‹ 19. Ölüm sarhofllu¤u gerçekten gelir de: iflte 33. Do¤ruyu getiren ve onu tasdik edenler var (ey insan) bu, senin öteden beri kaçt›¤›n fleydir, ya, iflte kötülükten sak›nanlar onlard›r. denir. 35. Böylece Allah, onlar›n geçmiflte yapt›klar› 20. Sûr’a üfürülür; iflte bu, gelece¤i vâdedilen en kötü hareketleri bile örtecek ve yapt›klar›n›n gündür. en güzeline denk olarak mükâfatlar›n› verecektir. 21. Herkes, yan›nda bir sürücü ve bir de flahitle 36. Allah, kuluna kâfi de¤il midir? Seni, O’ndan beraber gelir. baflkalar›yla korkutuyorlar. Allah, kimi sapt›r›rsa 22. Andolsun sen bundan gaflette idin; derhal art›k onun yolunu do¤rultacak biri yoktur. biz senin perdeni kald›rd›k. Bugün art›k gözün 37. Allah, kime de hidâyet ederse, art›k onu keskindir (denir). sapt›racak yoktur. Allah, mutlak güç sahibi ve 30. O gün cehenneme ‘’Doldun mu?’’ deriz. intikam al›c› de¤il midir? O da ‘’Daha var m›?’’ der. 31. Cennet de takvâ sahiplerine yaklaflt›r›l›r; ENFÂL SÛRES‹ (onlardan) uzakta olmayacakt›r. 29. Ey îmân edenler! E¤er Allah’tan korkarsan›z, 32, 33. ‹flte size vâdedilen cennet! Ki o, Allah’a O, size iyi ile kötüyü ay›rdedecek bir anlay›fl verir, yönelen, emirlerine riayet eden, görmedi¤i halde suçlar›n›z› örter ve sizi ba¤›fllar. Çünkü Allah, Rahmân’dan korkan ve Allah’a yönelmifl bir kalp büyük lütuf sahibidir. ile gelen kimselere mahsustur. MUHAMMED SÛRES‹ 34. Oraya selâmetle girin. ‹flte bu, ebedî yaflaman›n bafllad›¤› gündür. 2. Îmân edip yararl› ifller yapanlar›n, Rableri 35. Orada kendileri için diledikleri her fley taraf›ndan hak olarak Muhammed’e indirilene vard›r. Kat›m›zda dahas› da vard›r. inananlar›n günahlar›n› Allah örtmüfl ve hâllerini düzeltmifltir. 43. fiüphesiz biz diriltir ve öldürürüz. Dönüfl de ancak bizedir. 7. Ey iman edenler! E¤er siz Allah’a (Allah’›n dinine) yard›m ederseniz, O da size yard›m eder, 44. O gün yer yar›l›r, onlar›n üzerinden süratle yar›l›p aç›l›r. Bu, bize göre kolay olan bir haflirdir. ayaklar›n›z› kayd›rmaz. 52 53