1. 0
AVRUPA YETİŞKİN ÖĞRENME GÜNDEMİ UYGULAMALARI İÇİN
ULUSAL KOORDİNATÖRLER PROJESİ –III
YETİŞKİN EĞİTİMİ PROJESİ
EĞİTİM YOLUYLA KADIN İSTİHDAMINI ARTTIRMAYA YÖNELİK KRİTİK
PAYDAŞLARLA EYLEM PLANI HAZIRLAMA ÇALIŞTAYI BAŞLANGIÇ
TOPLANTISI RAPORU
25-26-27 MAYIS 2016
BAŞKENT ÖĞRETMENEVİ
ANKARA
2. 1
EĞİTİM YOLUYLA KADIN İSTİHDAMINI ARTTIRMAYA YÖNELİK KRİTİK
PAYDAŞLARLA EYLEM PLANI HAZIRLAMA ÇALIŞTAYI BAŞLANGIÇ
TOPLANTISI RAPORU
Günümüz teknolojisi ile sınırları ortadan kaldıran dünya ülkeleri, kültürel, teknolojik ve
bilimsel faaliyetlerini birbirlerinin kullanımına sunmakta ve sınır ötesi bir etkileşimi ortaya
çıkarmaktadır. Bu durum sonucunda, bir ülkenin dünya üzerindeki varoluşu, küresel düzeyde
edebildiği rekabet gücüne bağlı hale gelmiştir. Rekabet edebilirlik ise, hem bireysel hem de
toplumsal olarak gelişebilmenin tartışılmaz önceliği olan eğitim ile bağlantılıdır. Bu anlamda
eğitimli birey olmak sadece bireysel gelişim isteminin dışında, toplumsal gelişim için de bir
zorunluluktur. Ancak, bilgi çağında yaşadığımız bu günlerde hem geleneksel eğitimin hem de
örgün eğitimin yeterli olmadığı görülmüştür.
Türkiye toplumu; öğrenmeye hevesli, dünyadaki gelişmeleri yakından takip eden bir
toplumdur. Ayrıca, büyük iş gücü potansiyeline sahip Türkiye’nin her türlü eğitim fırsatlarını
değerlendirmesi gerekliliği gibi; yetişkin eğitiminde de sorumluluk alması ve potansiyelinin
farkında olması gereklidir.
Hem ulusal hem de uluslararası örgütlerin yaptığı araştırma sonuçları bize
göstermektedir ki Türkiye’de yetişkin eğitimi yeterli düzeyde değildir. Yetişkin eğitiminin
öneminin ve mevcut düzendeki yetişkin eğitimi zayıflığının farkında olan Türkiye, hayat boyu
öğrenme kavramı içinde bulunan yetişkin eğitimini sürecini güçlendirmek için çalışmalara
başlamıştır. Hayat boyu öğrenmenin bir kültür anlayışıyla toplumumuza yerleşmesi ve her
bireyin, farklılık gözetilmeden, hayat boyu öğrenmenin bir parçası olabilmesi gelişen
toplumumuz için kritik öneme sahiptir. Yetişkin eğitimi de hayat boyu öğrenmenin önemli bir
parçasıdır.
Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilip Milli Eğitim Bakanlığı
Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen "Avrupa Yetişkin Öğrenme
Gündemi Uygulamaları İçin Ulusal Koordinatörler Projesi–III “ amacı hayat boyu öğrenme
konusunda yetişkinlerin bilinç ve kültürünü arttırmak, özellikle dezavantajlı konumdaki
yetişkinlerin becerilerini geliştirmek, yetişkinler için daha esnek ve kolay bir yol olan uzaktan
öğrenme yöntemiyle hayat boyu öğrenme fırsatlarına erişimlerini arttırmaktır. Bu bağlamda
hazırlanan Yetişkin Eğitimi Projesi bu süreç içindeki önemli çalışmalardan biridir.
3. 2
Yetişkin Eğitimi Projesi’nin Amaçları
Yetişkin eğitiminin en büyük sağlayıcıları olan kamu - kurum ve kuruşları, sivil
toplum kuruluşları, belediyeler ve üniversitelerle dezavantajlı konumdaki
yetişkinlerin eğitim yoluyla güçlendirilmesi için gerekli işbirliklerinin
sağlanması ve bu yolla kadın istihdamını arttırmaya yönelik bir eylem planının
oluşturulması
Yetişkin eğitiminde kadın katılımın en düşük olduğu illerde halk eğitim
merkezleri yöneticilerine kapasite güçlendirmeye yönelik eğitimler
düzenlenmesi
Dünyada ve ülkemizde hayat boyu öğrenme ve yetişkin eğitimi konusunda iyi
örnek uygulamalarının paylaşılacağı bir uluslararası konferans düzenlenmesi
Avrupa Birliği üye ülkelerinin çalışmalarının yerinde izlenmesi ve
değerlendirilmesi
Yetişkinler için temel beceriler arasında yer alan Öğrenmeyi Öğrenme ile Sosyal
ve Beşeri Yeterlikler alanlarına ilişkin uzaktan öğrenme materyallerinin
hazırlanması
Avrupa Yetişkin Öğrenme Gündemi Uygulamaları İçin Ulusal Koordinatörler
projesi bağlamında uygulanan projelerin etkisinin değerlendirildiği bir proje etki
değerlendirme araştırmanın yapılması
Bütün toplumun hayat boyu öğrenme ve yetişkin eğitimi konusunda bilgi şöleni,
seminer, bülten, broşür, internet ağı ve eğitimler sayesinde farkındalığının
arttırılması
4. 3
Proje kapsamında 25 Mayıs 2016’ da belediye temsilcileri, 26 Mayıs 2016 ‘da sivil toplum
örgütleri ve kamu–kurum kuruluş temsilcileri ile 27 Mayıs 2016 ‘da akademisyenlerle masa başı
toplantılar düzenlenmiştir.
Açıklama Tarih/ /Yer / Şehir
Eğitim Yoluyla Kadın İstihdamını Arttırmaya Yönelik Kritik
Paydaşlarla Eylem Planı Hazırlama Çalıştayı Başlangıç
Toplantısı
Belediye Temsilcileri
Sivil Toplum Kuruluşları,
Kamu-Kurum ve Kuruluşları Temsilcileri ve
Akademisyenlerle Masa Başı Toplantıları”
25-26-27 Kasım 2016
Başkent Öğretmenevi
Ankara
5. 4
BELEDİYE TEMSİLCİLERİ TOPLANTISI
25 Mayıs 2016 –Çarşamba
Toplantının ilk gününe Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü adına:
Genel Müdür Ali Rıza ALTUNEL,
Sosyal Ortaklar ve Projeler Daire Başkanı Sedat ABDULHAKİMOĞULLARI,
Yetişkin Eğitimi Proje Koordinatörü Uğur KARAMAN,
Proje Uzmanları Canan AKKOÇ ve Salih Zeki Yılmaz,
EPALE Proje Koordinatörü Ahmet TOPÇU,
EPALE Proje Uzmanları Nigar DEMİRÖZ ve Nilgün ÇELİK katıldılar.
Belediyelerden;
Adana Büyükşehir Belediyesi,
İzmir Büyükşehir Belediyesi,
İstanbul Büyükşehir Belediyesi,
Ankara Büyükşehir Belediyesi,
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi
Antalya Büyükşehir Belediyesi temsilcileri katılmışlardır.
Toplantıda belediyelerin sahada yaptıkları uygulamalar, yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri
tartışılmış aşağıdaki görüşmeler ve sonuçları elde edilmiştir.
Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü Sosyal Ortaklar ve Projeler Daire
Başkanı Sedat ABDULHAKİMOĞULLARI açılış konuşmasında eğitim ve
kadın istihdamının önemine vurgu yapmış ve Bakanlık olarak kadına yönelik
yapılan uygulamalar ile çalışmadan beklenen sonuca ve bu alandaki işbirliğinin
gerekliliğine değinmiştir.
Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü Ali Rıza ALTUNEL günün anlamı
üzerine söz almış ve katılımcı belediyelere katılımlarından dolayı teşekkür
ederek sözlerine başlamıştır. Böyle bir projede yerel yönetimlerin de katkısının
olmasından memnunuyet duyduğunu ve onlarsız projenin eksik kalacağı
konusuna vurgu yapmıştır. Özellikle şehir hayatının , toplumun bireyselleştiği
bu dönemde aile yükünün büyük çoğunluğunu üstlenmiş kadınlarımızın
güçlendirilmesi ve taşıdığı bu yükü taşıyabilme konusunda ön ayak olacak bu
çalışmada genel müdürlüğün katkısının olmasından memnununiyet duyduğunu
belirtmiştir. Genel Müdürlüğe bağlı hizmet veren kurumlarda kursiyerlerin
6. 5
büyük oranda kadınlardan oluştuğunu, bu konudada pozitif ayrımcılığın
yapıldığını dile getirmiştir. Kendisinin de eski bir belediyeci olduğunuda
hatırlatarak, belediyelerde çoğunlukta hizmet yükünü erkeklerin üstlendiğini,
fakat bunun yanında kadınların işlere dahil olmasıyla da işlerinin daha da
kolaylaştığını belirtmiştir. Kadının toplumdaki rolünün hak ettiği noktaya
gelmesinde belediyelerin çaba içersinde olduğunu, hayat boyu öğrenmeye ve
kadınların istihdamı konusunda çaba gösterdiklerini vurgulamıştır.
Belediyelerin işlerine dört elle sarılacağına ve çalıştaya katkılarının paha
biçilmez olacağına vurgu yapmış, kadına yönelik projelerin var olduğunu ve
bunların daha fazla geliştirilerek de devam edeceğine inandığını eklemiştir. Bu
çalışmanın hayırlı neticeler getireceğini inandığını da dile getirerek sözlerini
sonlandırmıştır.
Proje Uzmanı Salih Zeki Yılmaz kadınların istihdamdaki yerini, projenin amaç
ve hedefini, kadın istihdamı alanında var olan uluslar arası ve ulusal
sorumluluklarımızı içeren ve küresel anlamda kadının durumunu anlatan bir
sunum yapmıştır. (Ek 1: Salih Zeki YILMAZ- Sunum)
Proje Uzmanı Canan Akkoç Genel Müdürlüğün işleyişini, genel müdürlük
olarak kadına yönelik yapılan çalışmaları içeren bir sunum yapmıştır.(Ek 2:
Canan AKKOÇ –Sunum )
Görüşmeler iki tur halinde yapılmış ve ilk turda katılımcılar sırasıyla söz alarak kendilerini
tanıtmış ve belediye olarak kadına yönelik yaptıkları çalışmalar anlatılmış, ikinci turda ise
katılımcılar görüş ve önerilerini sunmuşlardır.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi temsilcileri, Kocaeli’nin bir sanayi kenti olduğu
için diğer bölgelere oranla daha fazla göç alan bir kent olduklarını, bu durumun
beraberinde çalkantılı bir sosyal çevreyi oluşturduğunu, dezavantajlı kadınların da
bu açıdan bölgede yoğun olarak kendini hissettirdiğini vurgulamıştır. Belediye
olarak bölgenin önemli sanayi yerleşkelerinden Dilovası ve Gebze gibi bölgelerde
önemli projelerinin ve hizmetlerinin de var olduğunu, İŞ-KUR kurslarını yoğun
olarak bu bölgelerde açtıklarını KOSGEB, İŞ-KUR, Belediye Kent Konseyi iş
birliğiye yürütülen girişimcilik kurslarının var olduğunu, Şubat 2016 da başlayan
bu kurslardan 102 kadının mezun olduğunu Haziran ayı içersinde de 150 kadının
da bu kurslardan faydalanacağını söylemiştir. Kursiyerleri belirlerken de özellikle
iş fikri ve projesi olan kadınların bukurslara alındığını ve bunların yanında ailelerin
sosyolojik olarak hayata dahil olmaları adına Aile Okullarının da var olduğunu
bildirmiştir. Bu okullarda uzman sosyolog ve psikologların eğitimci olduğu ve
kurslara katılan kadınlara aile içi ve dışı yaşantılarında destek olduklarını ve
7. 6
kurslardan 1163 kadını mezun ettiklerini, son dönemlerde ise kadınlar dışında evli
çiftlerinde bu kurslara dahil edildiğini ve 92 çiftin mezun edildiğini söylemiştir.
Ayrıca il genelinde 500 kadına finansal okur yazarlık eğitimlerini vermeyi
planladıklarını dile getirmiştir. Kocaeli Belediyesi Meslek Edindirme Kurslarını
(Ko-Mek) 2004 yılında kurduklarını ve bu güne kadar 46.507 kursiyeri mezun
ettiklerini, bu rakamın %84’ünü kadınların oluşturduğunu ve genel eğilimin
kadınlar üzerine olduğunu belirtmiştir.
İzmir Büyükşehir Belediyesi temsilcisi iş gücü piyasasının ihtiyaç duyduğu
nitelikler göz önüne alınarak sektör ve alt sektörlere yönelik kursların belediye
bünyesinde yürütüldüğünü, bu kursların genelde kadına yönelik mesleki ve teknik
eğitimlerin olduğunu dile getirmiştir.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi temsilcisi İSMEK olarak yaptıkları çalışmalardan
sayısal veriler paylaşmıştır, mesleğe yönelik altı tane uzmanlık merkezi
oluşturduklarını ve hedeflerinin bu uzmanlık merkezlerini tüm ilçelerde
yaygınlaştırmak olduğunu ve bu merkezlerde 18–35 yaş arası kursiyerlerin
mesleğe yönelik eğitimlerinin yapılmasının hedeflendiğini, buralarda uzmanlaşan
kursiyerlerinde yine bu merkezler aracılığı ile istihdamının sağlandığını, zaman
zamanda kurum ve kuruluşlarla işbirliği sağlayarak istihdama katkıda
bulunduklarını söylemiştir. Ayrıca, perakende okulu adı altında bir okullarının
bulunduğunu tüm lokantacılar derneğiyle de mutfak sanatları okulu açtıklarını ve
burada aşçı yetiştirildiği ve dünyada sayılı merkezleden biri haline gelecek olan
pastacılık okulunun da bitim aşamasında olduğunu dile getirmiştir. İSMEK
bünyesinde sadece kadınlara yönelik çalışmaların yapılmadığını fakat çoğunluğun
kadınlardan oluştuğunu, kuluçka merkezi diye adlandırdıkları merkezle de
özellikle kadınların istihdamına yönelik finansman ve ticaret bağlamında
bilgilendirdikleri kursiyerleri özel kuruluşlardan KOSGEB den destek alarak
istihdama kazandırıldıklarını dile getirmiş, fakat eğitimlerin içeriği genel mevzuata
dayalı olduğu için mezunların gerçek hayatta çokta başarılı olamadıklarınıda
sözlerine eklemiştir. Pastacılık okulu projelerine değinmiş ve bu konuda
eğitimcilerinin Almanya’da eğitim almaları sağlamış, fakat henüz satış aşamasına
gelemediklerini, projenin şimdiden ümit vaadettiğni de belirtmişlerdir.
Adana Büyükşehir Belediyesi temsilcisi, belediye olarak mesleki eğitim
çalışmalarını sivil toplum kuruluşları aracılığı ile yaptıklarını söylemiştir. Adana
Büyükşehir Belediyesinin Avrupa Birliği Kadın Erkek Eşitliği bildirgesini
imzalayan 13 belediyeden biri olduğunu ve kadına yönelik pozitif bir ayrımcılık
uygulayan bir belediye olduklarını belediye otobüs şöförlerinin %60 kadarının
kadınlardan oluştuğunu söylemiştir. Kadına yönelik çalışmalarıyla Ankara
BELMEK kurslarının yaptığı gibi sürekli eğitim merkezlerinin arttırlıması
gerektiğini söylemiştir. Adana Belediyesi olarak bölge coğrafi özelliklerini de
8. 7
kullanarak tarıma yatkın olan kadın iş gücünü çicek üretimi üzerine
desteklediklerini, buna yönelik kooparatif kurduklarını, Hollanda çicek borsasına
üye olduklarını, tohum ekme, paketleme ve soğuk hava depolama hizmetlerini
sunduklarını ve ihracat yaptıklarını da sözlerine eklemiştir.
Ankara Büyükşehir Belediyesi adına BELTEK sorumlusu 1998 yılından bu yana
Gazi Üniversitesi işbirliği ile bu çalışmaları yürüttüklerini, finansal anlamda işleri
belediyenin yürüttüğünü, uzman desteğinin de üniversiteden sağlandığını 300’den
fazla branşta kurslarının olduğunu, kursların istihdama yönelik olmasına rağmen
istihdam edilebilen kursiyerlerin fazla olmadığını, İŞKUR’dan bu konuda destek
istediklerini, buna rağmen İŞKUR’un çalışma saatleriyle uyuşmamasından
kaynaklı istedikleri desteği alamadıklarını belirtmişlerdir. Şimdiye kadar da Milli
Eğitim Bakanlığı Sertifikalı 160 bin civarında kursiyeri mezun ettiklerini, bu
sayınında %48’ini kadınların oluşturduğunu dile getirmişlerdir. BELMEK’in
1994 yılında Her Ev Bir Atölye Olacak sloganıyla yola çıktıklarını bu güne kadar
251 bin kursiyeri mezun ettiklerini, bu yıl da İŞKUR ile bir protokol imzalayarak
trikotaj ve aşçı çırağı kursları açtıklarını sadece bu yıl beşbine yakın kursiyeri bu
kurslardan mezun edeceklerini belirterek, Ankara genelinde 150 farklı merkezde
kursların devam ettiğini söylemişlerdir. BELMEK bünyesinde görev yapan usta
öğreticilerin ve kursiyerlerin tamamının kadın olduğunu vurgulamış ve
kursiyerlerin ürettikleri ürünleri de BELMEK bünyesinde satabildiklerini fakat
çalışmaların hobi çalışmaları olmanın dışına fazla çıkmadığını ifade etmiştir.
Antalya Büyükşehir Belediyesi temsilcisi, 19 kurs merkezinde 686 kursta 16 bin
kursiyere kurslar düzenlenmiş, bu kursiyerlerin %65’ini kadınların oluşturduğunu,
Antalya’nın turizmin başkenti olması nedeniyle de kadın girişimcilerin sayısını
arttırmaya yönelik yoğun çaba içerisinde olduklarını belirtmiş ve KOSGEB
işbirliği ile de 140 kişiye girişimcilik eğitimi verildiğini söylemiştir. ANTMEK
meslek edindirme adına aşçılık pastacılık ve özellikle otellere hitaben bu
çalışmaların rağbet gördüğünü, bunlara destek olma amacıyla kurslara katılan
kadın kursiyerlere yönelik kurs bünyesinde 0-6 yaş arası kreşlerin bulunduğunu,
19 kurs merkezinin tamamında bu kreşlerin var olması sebebiyle kursiyerlerin
katılım ve kurslara devamında destek olduklarınıda sözlerine eklemiştir.
Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü Sosyal Ortaklar ve Projeler Daire
Başkanı Sedat ABDULHAKİMOĞULLARI dünya genelinde istatistiklere
bakıldığında kadın istihdamında Türkiyenin çok gerilerde olduğunu fakat bu
verilerin Milli Eğitim Bakanlığının verilerine bağlı olarak sunulduğunu, bu
verilerin içerisinde yerel yönetimlerin yaptığı katkıların yer almadığını, bunun
bir eksiklik olduğunu, nüfusun diğer avrupa ülkelerine kıyasla yüksek
olmasından kaynaklanan birim artış oranlarının geneli çokta etkileyemediğini
9. 8
söylemiş yapılan konuşmaların kısa bir özetini ve değerlendirmesini yapmış,
kadınların eğitimi ve istihdamına yönelik tavsiyelerini sorun ve çözüm
önerilerinin neler olabileceği konusunda önerilerini almak üzere gündemi ikinci
aşamaya taşımıştır.
Yetişkin Eğitimi Proje Koordinatörü Uğur KARAMAN katılımcılardan
bölgelerindeki kurslara olan ihtiyaçların nasıl tesbit ettiklerini, kursiyerlerin kurs
sonunda kursiyerlerin nasıl takip edildiğini, istihdam edilebilirliğin nasıl
izlendiği ve bu konuda ne gibi sorunların yaşandığı konusunda da görüş ve bilgi
vermelerini istemiş böylece sonuç ve öneriler kısmına geçilmiştir.
Sonuç ve Öneriler
Tüm belediyelerde kadın istihdamına yönelik merkezlerin oluşturulması.
Kadına sosyal haklarının öğretildiği Kadın Gelişim Merkezlerinin kurulması.
Yerel yönetimlerin uluslararası ve ulusal anlaşmalara fiili olarak katılımının
sağlanması.
İŞKUR la her alanda gerekli işbirliğin sağlanması ve varolan işbirlikelerinin
güçlendirilmesi
Yerel yönetimlerin kadın istihdamına yönelik fon oluşturması, özel bir bütçe
ayırması.
Yerel yönetimlerin bölge ihtiyacına yönelik kurslar üzerinde yoğunlaşması.
Kurs akreditasyonlarının tek merkezden kontrol edilmesi.
Eğitim modüllerindeki çok başlılığın ortadan kaldırılması.
SODES projelerinin yaygınlaştırılması ve daha esnek hale getirilmesi.
Kurslardan mezun olanların istihdamının özendirilmesi.
Kursiyerlerin kurslardan ayrıldıktan sonra mezun kursiyerler için bir havuz
oluşturulması ve bu yolla istihdam açısından takibinin yapılması
Usta öğreticilerin özlük haklarının iyileştirilmesi.
Yerel yönetimlerin talebe yönelik kurs açma yetkisine sahip olması
KOSGEP’in sağladığı eğitimlerin gerçek hayatla daha entegre hale getirilmesi.
İstihdama yönelik rehberlik ve danışmanlık hizmetinin sağlanması
Kadınları çalışma hayatına yönlendirirken kadınlarıdan çok erkeklerinde bu
konuda biliçlendirilmesi ve hatta erkeklere yönelik eğitim ve kamu spotlarının
hazırlanması
Kadınların yapamayacağı bir işin olmadığını, erkek kadın işleri ayrımının
yapılmaması gerektiğini.
Kadına düşük ücret anlayışının ortadan kalkması gerektiğini.
Belediye eğitim kurumlarının uluslararası işbirliği içerisinde olması, iyi örneklerin
ve eğitimci değişimlerinin sağlanması.
10. 9
Mikro kredi modelinin gözden geçirilerek ülkemize daha uygun bir yapıya
kavuşturulması.
Kursların devamlılığı ve yönünün belirlenmesinde belediye başkanlarının çok
etkili olduğu.
Kanuni bazı zorunluluklarla kadına yönelik politikaların insiyatife
bırakılmaması, zorunluluk aşamasına taşınması.
Tüm illerde düzenelenen kursların ücretsiz olması.
Kursiyeler kadınlara ve usta öğreticilere şehiriçi ulaşımın ücertsiz olarak
sağlanması.
Belli başlı operatörlük temelli kursların da yerel yönetimler tarafından
verilebilmesi.
Kadın emeğiyle üretilen ürünlerin satışında bu ürünlere öncelik verilmesi.
STK ve Kamu Kurum- Kuruluş Temsilcileri Toplantısı
26 Mayıs 2016 Perşembe
TESK, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, TÜRK-İŞ, Türkiye İş Kurumu, Kadın
Emeğini Değerlendirme Vakfı, AÇEV, KOSGEB, UNICEF, HAK-İŞ, İŞ-KUR, Türkiye
Kalkınma Vakfı ve Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü temsilcilerinin katılımcıları ile
gerçekleştirilen toplantıda aşağıdaki hususlar öne çıkmıştır.
UNICEF temsilcisi çocuk yaşta evliliklerin önlenmesi, evlendirilmiş
çocuklarının ve Suriyeli kadınların istihdama kazandırılması ile ilgili çalışmalar
yürüttüklerini paylaştı.Eğitim programlarının sadece kadınlara değil erkeklere
de verilmesi gerektiğini belirtti.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) temsilcisi Türkiye nüfusun
yarısının kadınlardan oluştuğunu ve kadınların istihdama katılmalarının
öneminden bahsetti. Bu bağlamda TOBB bünyesinde kadın girişimciler
kurulunun bulunduğunu ve 81 il de teşkilatlandırıldığını belirtti.
İŞ-KUR temsilcisi dezavantajlı grupların istihdamına yönelik ve mesleki
eğitimlerine yönelik çalışamalar yürütüldüğünü paylaştı. İŞ-KUR kadın
istihdamının arttırılması konusunda en önemli paydaşlardan biri olduğunu ancak
bunun diğer paydaşların katkısı olmadan istenilen düzeyde etkiye
varılamayacağının önemini vurguladı.
11. 10
Türkiye Belediyeler Birliği temsilcisi 1389 belediye ile işbirliği içerisinde
olduklarını belirtti ve şuan İSKEP proje faaliyetlerinin başladığını ve bu
kapsamda uluslarası sosyal içerme zirvesinin gerçekleştiğini paylaştı.
Aile ve Sosyal Politakalar Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü
temsilcisi kadın istihdamını artırmaya yönelik çalışmalar yürüttüklerini belirtti.
Dünya bankası işbirliğinde kadının ekonomik fırsatlara erişimin artrılması
projesini, Borusan işbirliğinde kadın istihdamını hedefleyen Annemin İşi Benim
Geleceğim projesini ve Filli Boya ile kadın boyacıların yetiştirilmesi projesini
yürüttüklerini paylaştı.
Aile ve Sosyal Politakalar Bakanlığı Eğitim, Rehabilitasyon ve Sosyal
Hayata Katılım Dairesi Başkanlığı temsilcisi KOSGEB işbirliğinde
Girişimcilik Engel Tanımaz yaklaşık 500 kadın engellinin istihdamına yönelik
projeyi yürüttüklerini belirtti. Ayrıca Halk Eğitim Merkezleri’ne engelli
bireylerin entegrasyonu, her türlü erişime yönelik bir proje yürüttüklerini ve
engelli bireylerinde dahil olduğu bir sınıf ortamı oluşturduklarını paylaştı.
Bunların yanı sıra aktif yaşlanma strateji belgesinin daire başkanlığınca hazırlık
aşamasında olduğu bilgisini paylaştı. Halk Eğitim Merkezlerinin tanınırlığının
yetersiz olduğunu belirtti ve bunun iyileştirilmesi gerektiğini belirtti.
Aile ve Sosyal Politakalar Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel
Müdürlüğü temsilcisi engellilerin toplumsal entegrasyonun geliştirilmesi
projesini tamamladıklarını belirttti. Proje kapsamında sivil toplum örgütlerinin
hibelendirme yoluyla kendi sorunlarına kendileri çözüm önerilerini sunduklarını
ve bunun sonucunda çeşitli eğitim isteklerinin belirlendiğini paylaştı. Engelli
bireylerin eşit yurttaşlık, kadın haklarının bilgilendirilmesi konusunda ve
yöresel özellikler dikkate alınarak mesleki ve kisisel gelisimlerine katkıda
bulunulacak projeleri yürüttüklerini belirtti. Engelli bireylerin karar alma
mekanizmalarında yer almaları gerektiğini ve bunu destekleyen bir proje
yürüttüğünü belirtti.
AÇEV temsilcisi yetişkinlerin hayat kalitesini artırmaya yönelik çalışamalar
yapıldığını ve bu çerçevede iki stratejinin izlendiğini belirtti. Bunların eğitim
programları geliştirmek ve savunma stratejileri olduğundan bahsetti. Okur-
yazarlık alanında çalışmaların devam ettiğini ama artık ileri okur yazarlığın
gerekliliğinden bahsederek toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda da
çalışmaların olduğunu paylaştı. Ayrıca çalışan kadınların çocuk bakımı
konusunda özel sektörden tarafından desteklemesine yönelik çalışmaların içinde
olduğu bilgisini paylaştı. Okur yazarlık becerilerinin temel düzeyde kalmayıp
daha ileri okur yazarlık becerilerinin geliştirilmesi gerektiği konusundan
12. 11
bahsetti. Eğitimlerde sadece kadının değil ailenin diğer bireylerinin dahil
edilmesi gerektiğini vurguladı.
HAK-İŞ temsilcisi kadınların çalıştıkları yerlerin araştırılması projesini
yürüttüklerini, bu kapsamda iş yerlerinde çeşitli ihtiyaçlar saptadıklarını belirtti.
Proje kapsamında iş veren ve iş yeri temsilcilerine kadın hakları hakkında
bilgilendirme yaptıklarını paylaştı. Aile eğitimlerinin verilmesi gerekliliğini
önemini vurguladı.
TÜRK-İŞ temsilcisi toplumsal cinsiyet konusunda çalışmalar yaptıklarını ve bu
eğitimin yaygınlaştırılması gerektiğini belirtti. Esnek çalışma uygulamasının
sadece kadın için değil erkek içinde düzenlenmesi gerektiğini önerdi. Kreş
sayılarının kadın işçi sayısına bağlı olmaması gerektiğini bunun yerine işçi
sayısına bağlı olarak belirlenmesi gerektiğini önerdi.
KADEM temsilcisi kadını, aileyi, ve toplumsal gelişmeyi ilke edinen
derneklerden biri olduğunu her türlü işbirliğine açık olduğunu belirtti. Ayrıca
yasal haklar konusunda bilgilendirme çalışmaları yaptıklarını da paylaştı.
Kadınların tüm alanlarda ve fırsatlara erişimde eşit olması ve pozitif anlamda
desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
TESK temsilcisi 2002 yılından itibaren kadın girişimciliğin desteklenmesi
projesinin devam ettiği paylaşımında bulundu. 241.947 kayıtlı esnaf bulunmakta
olduğunu ve kadınların girişimcilik konusunda daha da cesaretlendirilmesi
gerektiğini vurguladı.
KOSGEB temsilcisi düzenledikleri girişimcilik eğitimleri ile 250.000 kişiye
ulaştıklarını belirterek bu eğitimlere devam ettiklerini belirtti. Meslek liselerinde
kız çocuklarının saysısının arttırılması gerektiğini belirtti. Küçük yaşta
girişimcilik eğitimleri verilmesi gerektiğini belirtti.
Türkiye Kalkınma Vakfı temsilcisi kalkınma alanında çalışan kırsaldaki
kadının sosyal hayata entegrasyonu artırması konulu projelerin gelir getirici
programlarla desteklenerek kadının istihdam edilmesini konusunda çalışmalar
yapan bir vakıf olduğunu belirtmiştir. Göç idaresi ile yaklaşık 20 yıl süreyle
izleme ve değerlendirme alanında çalışmalar yürüttüklerini belirtti.
13. 12
Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı temsilcisi 1986’dan bu yana dar gelirli
kadınların ekonomik ve sosyal güçlenmesi için birçok program yürüttüklerini
bunların kapasite geliştirme alanında; liderlik, finansal okuryazarlık, politik
katılım olduğunu ekonomik güçlenme alanında girişimcilik, iş geliştirme, ürün
geliştirme eğitim programları olduğunu paylaştı. Ayrıca dar gelirli kadın
girişimcilere işlerini geliştirmesi için mikro kredi programıyla destek
verdiklerini ve kooperatifleşme ile ilgili eğitimler sağladıklarını da açıkladı. Üç
temel sorundan bahsetti. Bunlardan bir tanesi erişim konusunda erken çocukluk
eğitiminin yaygınlaştırılması gerektiğini ve mahalle anneliği gibi iyi
uygulamaların daha çok bulunması gerektiğini önerdi. Ayrıca kreşlerde veya
yuvalarda fiziksel yapıdan çok kaliteye önem verilmesi gerektiğini belirtti.
İkinci sorun olarak eğitim içeriklerinin gerçek hayatla ilişkilendirilmesi
gerektiğini ve içeriklerin tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
Sonuç ve Öneriler
Kadının eğitim yoluyla güçlendirilmesi ve istihdamın arttırılmasına yönelik
çalışmalarda daha yakın iş birliği içinde olunması gerektiği,
Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilgili paydaşlarının talepleri ve/veya ihtiyaç halinde yeni
modül programlarının yazılabileceği ve bu modüllerin içerik ve saatlerinin gözden
geçirilmesinin gerektiği
Kent konseyleriyle de işbirliğinin kurulması gerektiği
İnsan hakları konusunda bütün bireylerin farkındalığının arttırılması gerektiğini ve
bilgilendirme sağlanması gerektiği hususunda,
Toplumsal cinsiyet farkındalığını artıracak eğitimler düzenlenmesi gerektiğini,
Kadın istihdamını artırmak için iş veren sendikaların ve şirketlerinde dahil edilmesi
gerektiği,
Milli Eğitim Bakanlığı ile stk, kurum ve kuruluşlarının kurduğu iş birliğinin devam
etmesi için bir iletişim ağı kurulması,
Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde düzenlenen kursların sektörün ihtiyaçları
doğrultusunda açılması gerektiğini,
Yapılan her tür eleştiri ve önerinin Milli Eğitim Bakanlığı’nı geliştireceği bunun için
her tür katkıya hazır oldukları,
İstihdam konusunda meslekleri cinsiyet ayrımcılığı yapmadan yönlendirilmesi
önerisinde bulundu.
Kadınların çalışmasına rağmen sosyal güvencelerinin bulunmaması ve bunun
önleminin alınması gerektiğini önerdi. Bazı mesleklerde modüllerin bulunmadığı ve
modül saatlerinin tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti.
14. 13
İş-Kur ile stk ve kamu kurum kuruluş temsilcileri var olan işbirliğinin
güçlendirilmesi
engelli bireylerin halk eğitim merkezlerine erişimlerinin dikkate alınması
gerekliliğinden bahsederek, gerekli düzenlemelerin yapılmasını önerdi.
Engelli bireylerin entegrasyonu için halk eğitim merkezlerindeki eğiticilerin
eğitiminin gerekli olduğunu belirtti. Yasal haklar konusunda bilgi sahibi olunmalı
ve bunun yaygınlaştırılması gerektiği önerisinde bulundu.
Okuryazarlık program içeriğinin yeniden düzenlenemsi ve işlevsel okuryazarlık
bağlamında değerlendeir
Aile eğiitmleri
Ayrıca tüm ve kuruluşlara yöneticilerde dahil toplumsal cinsiyet dersi verilmesi
gerekliliği konusunda öneride bulundu.
Kadın haklarının yer aldığı bir platformun bulunmakta olduğunu ve bunu uzaktan
öğrenme materyali geliştirerek beraber iş birliği kurulabileceğini önerdi. Birçok
strateji belgesi, ulusal eylem planları, kalkınma planları bulunmakta ve bunların
bilgilendirimesi ve takibi konusunda koordine edilmesine bir ihtiyaç duyulduğunu
belirtti.
İstihdam ihtiyacı olan sektörlerin araştırılması gerektiğini ve ihtiyaca göre kurs
açılması gerektiğini berlirtti.
Kadınların motivasyonun arttırılmasının çok önemli olduğunu belirterek,
motivasyon artırıcı çalışmaların sağlanması gerektiğini önerdi.
Bu tür çalışmalara iş veren sendikaları ve özel sektör temsilcilerinin dahil edilmesi
gerektiğini belirtti.
AKADEMİSYENLERLER TOPLANTISI
27 Mayıs 2016 Cuma
Ankara Üniversitesinden Prof. Dr. Gülay TOKSÖZ, Doç. Dr. Fevziye SAYILAN ve
araştırma görevlisi Perihan TUTAK. Yalova Üniversitesinden Doç. Dr. H. Yunus TAŞ. Harran
Üniversitesinden Yrd. Doç. Dr. Mahmut KÜÇÜKOĞLU. İzmir Ekonomi Üniversitesinden Yrd.
Doç. Dr. İdil GÖKSEL. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinden Doç. Dr. Gülgün YAZICI.
Akdeniz Üniversitesinden Doç. Dr. Gözde YİRMİBEŞOĞLU ve Doç. Dr. İncilay CANGÖZ ile
bir araya gelinerek aşağıdaki görüşmeler ve sonuçları elde edilmiştir.
Ankara Üniversitesinden Prof. Dr. Gülay TOKSÖZ, Hayat Boyu Öğrenme genel
müdürlüğünün faaliyetleri hakkında bilgilendirildikleri için teşekkür ederek
başladığı konuşmasında eğitimin yetersizliğinin kadının iş gücüne katılımını
olumsuz yönde etkilediğini bunun yanında kadının iş gücüne katılımının
piyasadaki iş gücü talebine bağlı olduğunu da vurguladı. Eğitimli kadın
oranlarımızı arttırdığımız oranda işsiz kadın oranlarımızında arttığını, zira bunun
iş gücü talebinin az olmasında kaynaklandığını dile getirdi. Günümüzde de yüksek
öğrenim mezunu fakat iş bulamayan kadınlarımızın oranınında oldukça yükserk
15. 14
olduğunu, eğitime desteğin önemli olduğunu fakat tek başına bunun yeterli
olmadığını, iş gücü talebinin de bu bağlamda krıtik önem arz ettiğini soyledi. 9.
ve 10. Kalkınma pilanlarına değinerek orada Kadın girişimciliğinin
desteklenmesi ve esnek çalışma saatleri başlıkları altında tespitlerin olduğunu,
90’lı yıllardan bu yana Türkiye olarak kadının istihdamına yönelik sayısız
kursların açıldığını, kadınlarımıza girişimcilik eğitimlerinin verildiğini, sayısız
projelerin yürütüldüğünü, fakat bunların kadın istihdamını ne yönde geliştirdiği
ile ilgili bir takibin olmadığını. Kedının genelde ev içersinde yapabileceği
işlerde istihdam edildiğini ve bununda kayıt dışı istihdamı %90 oranına
çıkardığını sosyal güvencelerden uzak ILO’nun tabiriyle korunmasız çalışma
biçiminin bariz bir şekilde ortaya çıktığını. Bu bakış açısının kadın istihdamını
arttırma açısından sorunlu olduğunu vurguladı. Talep yaratabilme için neler
yapılabilir sorusuna cevap bulunması gerektiğini, sadece girişimciliğin
desteklenmesi kayıt dışılığı arttıracağını söylemiştir.
Ankara Üniversitesinden Doç. Dr. Fevziye SAYILAN Eğitim mpolitikalarımızın
kadın istihdamına yönelik cözüm üretebilen bir yapıya sahip olmadığını,
istihdamda öncelikli alanlrın iyi belirlenip eğitim yoluyla desteklenmesi
gerektiğini, yeşil ekonomi diye anılan tarım da istihdamın değerlendirilmesi
gerektiğini, istihdama yönelik nitelik gerektiren kursların daha elzem olduğunu
dile getirmişlerdir.
Ankara Üniversitesinden araştırma görevlisi Perihan TUTAK, genel olarak
görüşlere katıldığını, toplumsal cisiyet eşitliğine yönelik eğitimlerin yapılması
gerektiğini, kamusal alanda yönetim kademesine bakıldığında bu eşitligin
görülmediğini dile getirdi.
İzmir Ekonomi Üniversitesinden Yrd. Doç. Dr. İdil GÖKSEL, kadını güçlendirme
hedefleri dodğrultusunda erkeklerin de bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğini,
evdeki kadının iş hayatına katılmasındaki engellerden birininde erkeğin olduğunu
dile getirmiştir.
Akdeniz Üniversitesinden Doç. Dr. Gözde YİRMİBEŞOĞLU, toplumssal cinsiyet
eşitliğini sağlayacak olan etkenlerin başında genelde erkek işverenlerin olduğunu,
tolpumun hukuksal normları kabul etmediğini, bu açıdan toplumsal normların
değiştirilmesi gerektiğini, erkek işleri ve kadın işleri kavramının değişmesi
gerektiğini. Dünyada kadın istihdam oranının yarısı oranında ülkemizde
istihdamın sağlanabildiğini dile getirmiştir. Akademik çevrede dahi bu alanda
yeterince çalışmaların yapılmadığını, bu alanda da gayret sarfedilmesi gerektiğini.
Hukuksal reformların avantaj olduğu kadar engelleyici bir rolunünde olduğunu,
örneğiğn kadına tanınan yar zamanlı çalışma ve doğum öncesi sonrası izinlerin
16. 15
arttırılması iş veren açısından kadının tercih edilmeme olasılığını arttırdığını.
Medyanın toplumsal yapılandırmadaki önemine vurgu yapmış, kadınlarımızı özel
alanlardan kamusal alana nasıl çekebilirizin sorgulanması gerektiğini
vurgulamıştır.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinden Doç. Dr. Gülgün YAZICI kadın
istihdamında sorunun temelinde kadının değil erkeğin olduğunu söylemiş,
yapılacak projelerin merkezinde kadına çalışma imkanı olmayan erkeklerin olması
gerektiğini, eğitimcilerin eğitiminin önemli olduğunu. Öğretmen yetiştiren
fakültelere toplumsal cinsiyet eşitliği derlerinin eklenmesi gerektiğini söylemiştir.
Akdeniz Üniversitesinden Doç. Dr. İncilay CANGÖZ, iş yaşamı ve iş hayatının
uyumlu hale getirilmesi gerektiğini, projelerin hayata geçirilmede yaşanan
zorlukların olduğunu. Kamusal ve özel alanda çalışan kadınların maruz kaldığı
mobbing’e yönelik etkin önlemler alınmasını değil daha çok örtbas edilmeye
çalışıldığına vurgu yapmıştır. Bakanlık cephesinde de bu alandaki çalışmaların
etkili bir şekilde koordine etmesi gerektiğini de eklemiştir.
Yalova Üniversitesinden Doç. Dr. H. Yunus TAŞ, kadınlarımızın ve buna ilaveten
gençlerimizinde istihdam konusunda hem dünyada hemde ülkemizde sorunların
çeşitli düzeylerde var olduğunu, şehşrleştikçe kadınların istihdamdan uzaklaştığı
gerçeğine vurgu yapmış . kadınlarımızı her yerde çalıştırılamadığına. Kadından
beklentini çok olduğuna, çalısan kadınlarımızda evde de anne ve eş olarak etkisini
kaybettiğini eklemiştir. Kadının evde çalışmasına ramen bunun istihdam
sayılmadığını söylemiştir. Bu konuların doğru olmasa da hayatın gerçekleri
olduğunu eklemiştir.
EPALE (Elektronic Platform for Adult Learning in Europe) Ulusal Temsilc isi
Ahmet TOPÇU, EPALE Projesinin tanıtım sunumunu gerçekleştirdi.
Sunumunda, EPALE’nin 2014 yılında faaliyete başlamış olan, tüm yetişkinleri
ortak bir noktada buluşturmayı hedefleyen, Avrupa komisyonu tarafından
desteklenen, iyi örneklerin paylaşıldığı, yetişkin eğitimi ile ilgili hizmet veren
kurum/kuruluşları buluşturan, çok dilli olan, proje yazmak, projelere ortak
bulmak veya projelere ortak olmak, gibi bir çok faaliyetin takip edilebileceği
elektronik bir platform olduğunu söyledi. Platformun detaylı tanıtımını içeren
anlatımını yaparak sunumunu tamamladı.
Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü Sosyal Ortaklar ve Projeler Daire
Başkanı Sedat ABDULHAKİMOĞULLARI yapılan konuşmaların kısa bir
özetini ve değerlendirmesini yapmış, kadınlarımızın eğitimi ve istihdamına
17. 16
yönelik tavsiyelerini sorun ve eylem planlarının neler olabileceği konusunda
önerilerini almak üzere gündemi ikinci aşamaya taşımıştır.
Yetişkin Eğitimi Proje Koordinatörü Uğur KARAMAN kurslara olan ihtiyaçların
nasıl tesbit ettiklerini, kursiyerlerin kurs sonunda kursiyerlerin nasıl takip
edildiğni, istihdam edilebilirliği nasıl izlendiği ve bu konuda ne gibi sorunlarlın
yaşandığı konusunda da görüş ve bilgi vermelerini istemiş böylece sonuç ve
öneriler kısmına geçilmiştir.
Sonuç ve Öneriler:
Aile içersinde annenin yanı sıra babanında bakım işlerine dahil olmasın gerektiğin
Okul öncesi kereşlerin arttırılımasına yönelik çalışmaların arttırılması
Hayatboyu öğrenme genel müdürlüğünün çok sayıda kursunun varolduğunu ve
yüz binlerce kişinin bu kurslarda mesleki ve teknik anlamda yetiştirildiğini, elde
edilen kazanımların ne ölçüde istihdama dahil olabildiğini ölçebilecek bir
mekanizmanın oluşturulup organize bir şekilde istihdam edilebilirliği taspıt ve
takip edilmesi gerektiği. Bu izleme takip sisteminin eğitim veren tüm kurumlar için
geçerli olabileceği.
Yapılan kursların içersine kadına yönelik istihdamı anlataçak kurslarında dahil
edilmesi gerektiği.
Özellikle İŞKUR’un kadın veya erkek işi ayrımının yapılmadığı, her iki cinsinde
çalışabileceği işlere kadın ağırlıklı yönlendirmeyle istihdamı arttırıcı bir politika
ortaya koyabileceği.
Anayasanın 10. maddesine göre kadın ve erkeğin kanu önünde eşit olduğu,
devletin bu eşitliği hayata geçirmekte yükümlü olduğu, bu doğrulta alınacak
önlemlerinde eşitliğe aykırı adledilemiyeceğini hatırlatmış, kamu kurum ve
kuruluşlarında kadına belirli iş kollarında kotanın uygulanabileceğini kadın ve
erkeğe yönelik eşit kabul edilebilecek işlerde önceliğin kadına verilmesi ve
böylecede devlet eliyle kadın istihdamının arttırılabileceği.
Anne baba eğitimlerinin önemli olduğu. Toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik
kamu supotlarının hazırlanabileceği.
Kadına şiddete karşı verilen cezaların parasal ve cezaevi yerine cinsiyet eşitliği
konusunda erkeğin mecburi eğitime maruz bırakılabileceği.
Erkeğin maddi veya hapis cezası almsı erkektençok kadını cezalandırma boyutuna
girdiği.
Doğum izninin kadınların yanı sıra erkeklerede verilmesi gerektiği.
Mikro kredi konusunda çok daha dikkatli olunması gerektiğini olumlu olduğu
kadar olumsuz örnekleriylede karşılaşılabildiğini, erkeklerin kadın üzerinden bu
kredileri kullanmaya başladıklarını, kendi işyerlerini kapatıp iş yerlerini kadınlar
üzerinde yeniden açtıklarını ve sonunda paranın yine kadına ulaşbadığı.
18. 17
Şirketlerde mecburi tutulan iş güvenliği eğitimi ve personeli istihdam edildiği gibi
toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda eğitimlerinde verilebileceğini ve belkide bu
kunuda görev yapabilecek kadroların istihdam edilebileceği.
Tarıma verilen önemin arttırlması gerektiğini fakat bununda kayıt dışına yol
açmadan modern anlayışla yapılması gerektiğini.
Şehirdeki kadınlarımızın istihdama yönelik eğitilmesinin şart olduğunu, erkekde
olsak kadında olsak kadın bakış açısıyla bakabildiğimiz sürece sorunlara çare
bulunabileceği.
TCK 122. maddesine göre kanunun bizleri her noktada bağlayıcı ve dayanak
noktası olduğunu, bu konuda başarıya ulaşmış Fransa veya diğer AB ülkelerinin
incelenebileneceği.
Evlenecek çiftlerimize verilen eğitimlerde toplumsal cinsiyet eşitliği konusununda
dahil edilebileceğini, problemin ortaya çıkmadan sorunun çözülebileceği.
Ceza evlerinde de bu konular üzerinde eğitimlerin olması gerektiğini.
Belediyelerin toplu taşımada kadına yönelik düzenlemelerin yapılabileceği. Belirli
vakitlerde eydınlatmanın yetersiz olduğunu bunun iyilştirilebileceğini, bu konuda
iyi örneklerin olduğunu ve bunların paylaşılabileceğini.
Fakültelerde bu düşünceyle öğrencilerin projeler oluşturmalarının istenebileceği.
Ülkemizde kadının çalışmasını istemeyen erkek modelinin yaygın olduğuna
yönelik bir önyargının olduğu, hayatın gerçeklerinin ve ülkenin sosyo kültürel
yapısının etkisinin baskın olduğunu. Avrupanın bu konuda başarılı olduğu kadar
bu amaç doğrultusunda aile sosyal yapısınıda bozduğunun görülmesi gerektiği.
Ülke olarak aile bütünlüğünü bozmadan da bu sorunların üstesinden
gelinebileceği.
Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü Sosyal Ortaklar ve Projeler Daire Başkanı
Sedat ABDULHAKİMOĞULLARI 3 günlük görüşmelerin sonunda sorunun çok net tesbit
edildiğini ve buna yönelik çözümlerin ortaya konulduğu, bu hedefler doğrultusunda tekrar bir
araya gelmek üzere akademisyenlerimize katkı ve katılımlarından dolayı herkese teşekkürlerini
sunarak toplantıyı sonlandırmıştır.