1. ŞİİR
Şiir, dilin anlam, ses ve ritim öğelerini belli düzen
içinde kullanarak, bir olayı ya da bir duygusal ve
düşünsel deneyimi yoğunlaşmış ve sıradanlıktan
uzaklaşmış bir biçimde ifade etme sanatına verilen
isim. Şiirde dil yalnızca bir iletişim aracı olmakla
kalmaz, başlı başına bir amaca da dönüşür.
2.
3. Tanımı ve Kapsamı
• Şiirin hem genel ve kapsayıcı, hem de anlamlı bir
tanımını yapmak kolay değildir. Şiirle her türlü
genel tanım ve kural arasında bir karşıtlık değilse
bile, bir gerilim vardır: Her başarılı şiir, dilin ve
insan davranışlarının bazı genel kurallarının
çarpıtılması, dönüştürülmesi, kısaca
"özelleştirilmesiyle" elde edilir. Ama bu
özelleştirme, her zaman KİŞİLEŞTİRME anlamına
gemleyebilir. Büyük şiirlerde her zaman bir
kişilerüstü sesin varlığı duyulur: Her hangi bir
bireyin değil, dilin kendi sesi işitilmektedir.
4.
5. • Şiir, daha basit olarak, dize kurma sanatı ya da
dizelerden oluşmuş herhangi bir yazı olarak da
tanımlanabilir. Buna karşı çıkan bazı şair ve
kuramcılara göre, dize şiiri değil manzumeyi
tanımlayan özelliktir. Bu görüşü savunanlara göre,
şiirle manzume arasında bir farklılık vardır. Her
manzum yazı şiir olmadığı gibi, her şiir de
manzum biçimde yazılmamıştır; düzyazı şiirler de
vardır. Şiiri manzumeden ayıran, yarattığı
duygusal ve düşünsel yaşantının yoğunluğu ve
keskinliğidir.
6.
7. • Romantik Dünya Görüşünün izdüşümü olan bu
yaklaşıma karşı, bazı şair ve kuramcılar da dizenin şiirde
"asli" bir rol oynadığı görüşünde diretmişlerdir.
Yapısalcı yöntemden etkilenmiş bu yazarlara göre,
sıradan bir gazete haberinin cümlelerinin kırılarak dize
biçiminde yazılması bile, bu sıradan sözlere bir
duygusal ya da düşünsel "titreşim", kazandıracaktır. Bu,
yalnızca dizenin her cümleye bir ritim kazandırma-sıyla
da ilgili değildir. Asıl önemli olan, insanların dizeli
yazıları şiir olarak kabul etmiş olması ve kendilerine
sunulan metni farklı bir duygusal hazırlık ile
okumalarıdır.