www.yolyordam.com

1. ORUÇ VE HİKMETLERİ-2

2. 3. Oruç, insanın toplum hayatına bakması açısından çok hikmetlerinden bir hikmeti şudur ki:

3. Halbuki zenginler, fakirlerin acınacak acı hallerini ve açlıklarını oruçtaki açlıkla tam hissedebilirler.

4. Eğer oruç olmazsa, nefsini seven çok zenginler bulunabilir ki, açlık ve fakirlik ne kadar acı…

5. ve onlar ne kadar şefkate muhtaç olduğunu anlayamaz.

6. İnsanlar, geçim yönünden farklı bir şekilde yaratılmışlardır.

7. Cenab-ı Hak o farklılık dolayısıyla, zenginleri fakirlere yardım etmeye davet ediyor.

8. Bu yönden insanlığın kendi hemcinsine şefkati ise, hakiki şükrün bir esasıdır.

9. Kim olursa olsun, kendinden bir yönden daha fakirini bulabilir. Ona şefkat etmekle sorumludur.

10. Eğer nefsine açlık çektirmek mecburiyeti olmazsa,

11. … şefkat vasıtasıyla yardıma sorumlu olduğu iyiliği ve yardımı yapamaz; yapsa da, tam olamaz.

12. Çünkü, hakiki o durumu kendi nefsinde hissetmiyor.

13. 4. Ramazan-ı şerifteki orucun nefsin terbiyesine bakması açısından çok hikmetlerinden bir hikmeti:

14. Nefis, kendini hür ve serbest ister ve öyle düşünür; hatta her şeyi sahiplenmeyi…

15. ve kendi keyfine göre hareket etmeyi fıtri olarak arzu eder.

16. Sayısız nimetlerle terbiye olunduğunu düşünmek istemiyor.

17. Özellikle dünyada servet ve gücü varsa, gaflet dahi yardım etmişse,

18. ...bütün bütün gasbederek , hırsızcasına Allah’ın nimetlerini hayvan gibi yutar.

19. İşte Ramazan-ı Şerifte en zenginden en fakire kadar herkesin nefsi anlar ki;

20. … kendisi, kendisinin sahibi değil, hür değil, kuldur.

21. Emir olunmazsa en adi ve rahat şeyi yapamaz, elini suya uzatamaz, diye her şeyi sahiplenmesinin yanlış olduğu ortaya çıkar,

22. …kulluğu takınır, hakiki vazifesi olan şükre girer.

23. İnsan nefsi, gafletle kendini unutuyor. Özündeki sonsuz aczi, güçsüzlüğü, sonsuz fakirliği, son derecedeki kusurunu göremez ve görmek istemez.

24. Hem ne kadar, zayıf ve yok olmaya maruz ve musibetlere hedef bulunduğunu ve çabuk bozulur,

25. ... dağılır et ve kemikten ibaret olduğunu düşünmez. Adeta mermerden bir vücudu var gibi, hiç ölmeyecekmiş gibi,

26. ...kendini ebedi hayal eder gibi dünyaya saldırır. Şiddetli bir hırs ve aç gözlülük ile..

27. ve şiddetli bir alaka ve muhabbet ile dünyaya atılır.

28. Her lezzetli ve menfaatli şeylere bağlanır.

29. Hem, kendini sonsuz şefkatle terbiye eden Yaratıcı’sını unutur.

30. Hem, hayatının sonunu ve ahiret hayatını düşünmez, kötü bir ahlak içinde yuvarlanır.

31. İşte Ramazandaki oruç, en gafillere ve inatçılara zayıflığını, güçsüzlüğünü ve fakir olduğunu gösteriyor.

32. Açlık vasıtasıyla midesini düşünüyor.

33. Midesindeki ihtiyacını anlar.

34. Zayıf vücudu ne derece çürük olduğunu hatırlıyor.

35. Ne derece merhamete ve şefkate muhtaç olduğunu anlar, nefsin firavunluğunu bırakıp...

36. ...tam bir acizlik ve fakirlik ile Allah’a sığınmaya bir arzu hisseder.

37. ve bir manevi şükür eliyle rahmet kapısını çalmaya hazırlanır.

38. Nefsin, hayali sahipliğini ve acizliğini gösterip, kulluğunu bildirmek noktasından bir hikmeti de şudur ki;

39. Nefis rabbini tanımak istemiyor, firavun gibi, kendi “rablık” istiyor.

40. Ne kadar azap çektirilse, o damar onda kalır. Fakat açlıkla o damarı kırılır.

41. İşte Ramazan-ı Şerifteki oruç, doğrudan doğruya nefsin firavunluk cephesine darbe vurur kırar;

42. ...aczini, zayıflığını fakirliğini gösterir. Kul olduğunu bildirir.

43. Bir hadiste vardır ki; Cenab-ı Hak nefse demiş ki; - “Ben neyim sen nesin?”

44. Nefis demiş: - “Ben benim, Sen sensin.”

45. Azap vermiş, Cehenneme atmış, yine sormuş.

46. Nefis yine demiş: - “Ene ene, ente ente! (Ben benim, sen de sensin)”

47. Hangi çeşit azabı vermişse; nefis enaniyetinden, gururundan vazgeçmemiş.

49. Nefis demiş: - “Ente Rabb’ür Rahim ve ene abdük’el aciz.”

50. Yani, - “Sen benim Rabb-i Rahimimsin. Ben de senin aciz bir kulunum.” demiş.

51. www.yolyordam.com