Milli parklar ve dünyanın 7 harikası Milli parklar ve dünyanın 7 harikası Milli parklar ve dünyanın 7 harikası Milli parklar ve dünyanın 7 harikası Milli parklar ve dünyanın 7 harikası Milli parklar ve dünyanın 7 harikası
Herkesin en az bir kere geldiği, üzerine şiirler yazılan, şarkılar bestelenen güzel Bodrum. Begonvillerle kaplı beyaz küçük evleri, mandalina kokan dar sokakları, masmavi denizi… Her haliyle büyüledi gelenleri. Gidenin ise aklı kaldı… Peki hayranı olduğunuz Bodrum’u ne kadar tanıyorsunuz? Bu eşsiz yarımadanın, keşfedilmeyi bekleyen, manzarası ile büyüleyecek, hayranı olacağınız daha bir sürü güzellikleri var. Bunlardan biri de Adabükü…
Milas – Bodrum Havalimanı’na doğru inişe geçtiğinizde, masmavi denizin, koyların üzerinden geçersiniz. Büyüleyici bir mavilikle karşılaşırsınız. Bu sonsuz maviliğe sahip kıyının ismi ise Adabükü. Havalimanına sadece 15 dakika uzaklıkta bu gizli cennet. Havalimanından çıktıktan sonra Bodruma doğru ilerlediğinizde hemen sağ tarafta huzurlu bir lagün dikkatinizi çekiyor. Burası, Adabükü’ ne gidebileceğiniz ilk yol. Lagün ortasından geçen ince uzun yol sizi Adabükü’ ne götürüyor. Üstelik burası aynı zamanda bir kuş cenneti, Ekim-Nisan ayları arasında flamingolara da ev sahipliği yapıyor.
İkinci bir yol ise biraz daha ilerde Adabükü Kavşağında yer alıyor. Bu yol ise Dünyanın sayılı yerlerinde bulunan Halep Çamı Ormanları ile kaplı. Ormanın içinden, kıvrıla kıvrıla Adabükü’ ne varıyorsunuz. Bu iki yol da harika manzarasıyla size eşlik ediyor… Tercih size kalıyor
Adabükü’ ne vardığınızda sonsuz mavilik tam da ayaklarınızın altında oluyor. Yemyeşil kıyılar iniyor denize. Uzun uzun seyretmek için zaman anlamını yitiriyor burada adeta… Gün batımı ise eşsiz… Kırmızılar, turuncular bir renk cümbüşü yaratıyor uçsuz bucaksız denizin üstünde. Elbette bu kadarla bitmiyor Adabükü; sakin balıkçı kasabası, organik köy pazarı, müthiş manzaralara sahip mütevazi restoranları, alış-veriş yapacağınız marketleri, denizin keyfini süreceğiniz plajları, balık tutacağınız, golf, yelken, kürek gibi spor aktiviteleri yapacağınız, her daim yaşayan bir yer aynı zaman da.
Eğer yolunuz Bodrum’a düştüyse, mutlaka Adabükü’ne de uğrayın. Bu huzurlu, eşsiz doğayı keşfetmenin mutluluğunu ve heyecanını yaşayın.
Edirne Lalapaşa ilçe merkezinin hemen yanında bulunan, birçoğu da köy yollarının kenarında dizili olan dolmenler 1960 yıllarında Ş.A.Kansu tarafından yeniden bulunmuştur. Ş.A.Kansu daha çok Lalapaşa ilçe sınırları içerisindeki dolmenleri tespit etmiş, çeşitli raporlar ile 19 dolmenin fotoğraf ve tanımlarını yayınlamıştır. Daha sonra Edirne Müzesince 5 tane daha dolmen tespit edilmiştir. Dolmenler, tarih öncesinde mezar olarak kullanılan iki tanesi dikili, üçüncüsü de bunların üzerine kapak gibi yatırılmış üç büyük taştan meydana gelmiş yapılardır. Trakya dolmenleri genelde ortak özelliklere sahiptirler. Dolmenler esas mezar ve giriş odaları ile bunları çevreleyen küçük bir tepeden oluşmuştur. Mezar odaları ile ön odaların yapımında boyutları 2-3 m.ye kadar olan iri taş bloklar kullanılmıştır. Esas mezar odasının dört yanı iri blokların dik olarak yerleştirilip, üzerinin de yine iri bir blok taş ile örtülmesi ile biçimlendirilmiştir. Yan taşlar, arkada küçük bir antre oluşturacak şekilde çıkıntı yapar. Odanın ön kısmındaki kenar taşına “Ruh deliği” olarak adlandırılan küçük bir delik açılmıştır. Genellikle iki tane olan giriş odaları da aynı yöntemle şekillendirilmiştir. Bazen bir ruh deliği ikinci odanın girişinde de bulunmaktadır. En öndeki giriş odası daha çok önü açık bir koridor niteliğindedir. Mezarı genellikle küçük ve alçak bir tepe çevreler. Dolmenlerden bazıları ikili, bazıları da dörtlü gruplar halindedir.
Slide 4
Dolmenlerin yönleri kuzeybatıya doğrudur. 1990 yılında Prof.Dr. Mehmet Özdoğan başkanlığında bir ekip daha önceden bilinen 50 dolmenin dışında 24 tane daha dolmeni tespit ederek belgelemiştir. Trakya dolmenleri genel olarak Son Tunç Çağı-İlk Demir Çağı geçiş dönemine, MÖ.1400-900 yılları arasına tarihlendirilmektedir. Bazı görüşlere göre dolmenlerin üstünü kaplayan büyük taş üzerinde tören yapılmaktadır. Edirne Müzesi tarafından 1994 yılında Lalapaşa’da yapılan kazıda bir dolmenin içerisinde insan kemiklerine rastlanmıştır. Birden fazla kişiye ait kemikler, burasının bir aile mezarı olduğuna işaret etmektedir. Kemiklere iki odalı ve bir girişi olan dolmenin ortasındaki odada rastlanmıştır. Trakya dolmenlerinin bir devamı niteliğinde olan Yunanistan’da Batı Trakya’daki ve özellikle Bulgaristan’da Yıldız, Sakar ve Rodop olmak üzere üç dolmen bölgesi olup, bu bölgede bilinen 750 kadar dolmen bulunmaktadır.
Slide 6
A dolmen (also known as cromlech (Welsh), anta, Hünengrab, Hunebed, Goindol, quoit, and portal dolmen) is a type of single-chamber megalithic tomb, usually consisting of three or more upright stones supporting a large flat horizontal capstone (table). Most date from the early Neolithic period (4000 to 3000 BC). Dolmens were usually covered with earth or smaller stones to form a barrow, though in many cases that covering has weathered away, leaving only the stone "skeleton" of the burial mound intact. "Dolmen" originates from the expression taol maen, which means "stone table" in Breton, and was first used archaeologically by Théophile Corret de la Tour d'Auvergne. The etymology of the German Hünenbett or Hünengrab and Dutch Hunebed all evoke the image of giants building the structures. Of other Celtic languages, "cromlech" derives from Welsh and "quoit" is commonly used in Cornwall. Anta is the term used in Portugal, and dös in Sweden. Europe Megalithic tombs are found from the Baltic Sea and North Sea coasts south to Spain and Portugal. Hunebedden are chamber tombs similar to dolmens and date to the middle Neolithic (Funnelbeaker culture, 4th millennium BC). They consist of a kerb surrounding an oval mound which covered a rectangular chamber of stones with the entrance on one of the long sides. Some have a more complex layout and include an entrance passage
Herkesin en az bir kere geldiği, üzerine şiirler yazılan, şarkılar bestelenen güzel Bodrum. Begonvillerle kaplı beyaz küçük evleri, mandalina kokan dar sokakları, masmavi denizi… Her haliyle büyüledi gelenleri. Gidenin ise aklı kaldı… Peki hayranı olduğunuz Bodrum’u ne kadar tanıyorsunuz? Bu eşsiz yarımadanın, keşfedilmeyi bekleyen, manzarası ile büyüleyecek, hayranı olacağınız daha bir sürü güzellikleri var. Bunlardan biri de Adabükü…
Milas – Bodrum Havalimanı’na doğru inişe geçtiğinizde, masmavi denizin, koyların üzerinden geçersiniz. Büyüleyici bir mavilikle karşılaşırsınız. Bu sonsuz maviliğe sahip kıyının ismi ise Adabükü. Havalimanına sadece 15 dakika uzaklıkta bu gizli cennet. Havalimanından çıktıktan sonra Bodruma doğru ilerlediğinizde hemen sağ tarafta huzurlu bir lagün dikkatinizi çekiyor. Burası, Adabükü’ ne gidebileceğiniz ilk yol. Lagün ortasından geçen ince uzun yol sizi Adabükü’ ne götürüyor. Üstelik burası aynı zamanda bir kuş cenneti, Ekim-Nisan ayları arasında flamingolara da ev sahipliği yapıyor.
İkinci bir yol ise biraz daha ilerde Adabükü Kavşağında yer alıyor. Bu yol ise Dünyanın sayılı yerlerinde bulunan Halep Çamı Ormanları ile kaplı. Ormanın içinden, kıvrıla kıvrıla Adabükü’ ne varıyorsunuz. Bu iki yol da harika manzarasıyla size eşlik ediyor… Tercih size kalıyor
Adabükü’ ne vardığınızda sonsuz mavilik tam da ayaklarınızın altında oluyor. Yemyeşil kıyılar iniyor denize. Uzun uzun seyretmek için zaman anlamını yitiriyor burada adeta… Gün batımı ise eşsiz… Kırmızılar, turuncular bir renk cümbüşü yaratıyor uçsuz bucaksız denizin üstünde. Elbette bu kadarla bitmiyor Adabükü; sakin balıkçı kasabası, organik köy pazarı, müthiş manzaralara sahip mütevazi restoranları, alış-veriş yapacağınız marketleri, denizin keyfini süreceğiniz plajları, balık tutacağınız, golf, yelken, kürek gibi spor aktiviteleri yapacağınız, her daim yaşayan bir yer aynı zaman da.
Eğer yolunuz Bodrum’a düştüyse, mutlaka Adabükü’ne de uğrayın. Bu huzurlu, eşsiz doğayı keşfetmenin mutluluğunu ve heyecanını yaşayın.
Edirne Lalapaşa ilçe merkezinin hemen yanında bulunan, birçoğu da köy yollarının kenarında dizili olan dolmenler 1960 yıllarında Ş.A.Kansu tarafından yeniden bulunmuştur. Ş.A.Kansu daha çok Lalapaşa ilçe sınırları içerisindeki dolmenleri tespit etmiş, çeşitli raporlar ile 19 dolmenin fotoğraf ve tanımlarını yayınlamıştır. Daha sonra Edirne Müzesince 5 tane daha dolmen tespit edilmiştir. Dolmenler, tarih öncesinde mezar olarak kullanılan iki tanesi dikili, üçüncüsü de bunların üzerine kapak gibi yatırılmış üç büyük taştan meydana gelmiş yapılardır. Trakya dolmenleri genelde ortak özelliklere sahiptirler. Dolmenler esas mezar ve giriş odaları ile bunları çevreleyen küçük bir tepeden oluşmuştur. Mezar odaları ile ön odaların yapımında boyutları 2-3 m.ye kadar olan iri taş bloklar kullanılmıştır. Esas mezar odasının dört yanı iri blokların dik olarak yerleştirilip, üzerinin de yine iri bir blok taş ile örtülmesi ile biçimlendirilmiştir. Yan taşlar, arkada küçük bir antre oluşturacak şekilde çıkıntı yapar. Odanın ön kısmındaki kenar taşına “Ruh deliği” olarak adlandırılan küçük bir delik açılmıştır. Genellikle iki tane olan giriş odaları da aynı yöntemle şekillendirilmiştir. Bazen bir ruh deliği ikinci odanın girişinde de bulunmaktadır. En öndeki giriş odası daha çok önü açık bir koridor niteliğindedir. Mezarı genellikle küçük ve alçak bir tepe çevreler. Dolmenlerden bazıları ikili, bazıları da dörtlü gruplar halindedir.
Slide 4
Dolmenlerin yönleri kuzeybatıya doğrudur. 1990 yılında Prof.Dr. Mehmet Özdoğan başkanlığında bir ekip daha önceden bilinen 50 dolmenin dışında 24 tane daha dolmeni tespit ederek belgelemiştir. Trakya dolmenleri genel olarak Son Tunç Çağı-İlk Demir Çağı geçiş dönemine, MÖ.1400-900 yılları arasına tarihlendirilmektedir. Bazı görüşlere göre dolmenlerin üstünü kaplayan büyük taş üzerinde tören yapılmaktadır. Edirne Müzesi tarafından 1994 yılında Lalapaşa’da yapılan kazıda bir dolmenin içerisinde insan kemiklerine rastlanmıştır. Birden fazla kişiye ait kemikler, burasının bir aile mezarı olduğuna işaret etmektedir. Kemiklere iki odalı ve bir girişi olan dolmenin ortasındaki odada rastlanmıştır. Trakya dolmenlerinin bir devamı niteliğinde olan Yunanistan’da Batı Trakya’daki ve özellikle Bulgaristan’da Yıldız, Sakar ve Rodop olmak üzere üç dolmen bölgesi olup, bu bölgede bilinen 750 kadar dolmen bulunmaktadır.
Slide 6
A dolmen (also known as cromlech (Welsh), anta, Hünengrab, Hunebed, Goindol, quoit, and portal dolmen) is a type of single-chamber megalithic tomb, usually consisting of three or more upright stones supporting a large flat horizontal capstone (table). Most date from the early Neolithic period (4000 to 3000 BC). Dolmens were usually covered with earth or smaller stones to form a barrow, though in many cases that covering has weathered away, leaving only the stone "skeleton" of the burial mound intact. "Dolmen" originates from the expression taol maen, which means "stone table" in Breton, and was first used archaeologically by Théophile Corret de la Tour d'Auvergne. The etymology of the German Hünenbett or Hünengrab and Dutch Hunebed all evoke the image of giants building the structures. Of other Celtic languages, "cromlech" derives from Welsh and "quoit" is commonly used in Cornwall. Anta is the term used in Portugal, and dös in Sweden. Europe Megalithic tombs are found from the Baltic Sea and North Sea coasts south to Spain and Portugal. Hunebedden are chamber tombs similar to dolmens and date to the middle Neolithic (Funnelbeaker culture, 4th millennium BC). They consist of a kerb surrounding an oval mound which covered a rectangular chamber of stones with the entrance on one of the long sides. Some have a more complex layout and include an entrance passage
Similar to Milli parklar ve dünyanın 7 harikası (20)
üLkemizi sembolize eden mekanlarüLkemizi sembolize eden mekanlarüLkemizi sembolize eden mekanlarüLkemizi sembolize eden mekanlarüLkemizi sembolize eden mekanlarüLkemizi sembolize eden mekanlar
Türkiye'nin turizm değerleri Türkiye'nin turizm değerleri Türkiye'nin turizm değerleri Türkiye'nin turizm değerleri Türkiye'nin turizm değerleri Türkiye'nin turizm değerleri
Dünya Turizminde Türkiye'nin yeri Dünya Turizminde Türkiye'nin yeri Dünya Turizminde Türkiye'nin yeri Dünya Turizminde Türkiye'nin yeri Dünya Turizminde Türkiye'nin yeri
Akdeniz bölgesi turizm çekicilikleri dostum yeah baby Akdeniz bölgesi turizm çekicilikleri dostum yeah baby Akdeniz bölgesi turizm çekicilikleri dostum yeah baby Akdeniz bölgesi turizm çekicilikleri dostum yeah baby Akdeniz bölgesi turizm çekicilikleri dostum yeah baby
Marmara Bölgesi için turizm çekicilikleri Marmara Bölgesi için turizm çekicilikleri Marmara Bölgesi için turizm çekicilikleri Marmara Bölgesi için turizm çekicilikleri Marmara Bölgesi için turizm çekicilikleri Marmara Bölgesi için turizm çekicilikleri Marmara Bölgesi için turizm çekicilikleri Marmara Bölgesi için turizm çekicilikleri Marmara Bölgesi için turizm çekicilikleri Marmara Bölgesi için turizm çekicilikleri Marmara Bölgesi için turizm çekicilikleri Marmara Bölgesi için turizm çekicilikleri Marmara Bölgesi için turizm çekicilikleri Marmara Bölgesi için turizm çekicilikleri Marmara Bölgesi için turizm çekicilikleri Marmara Bölgesi için turizm çekicilikleri Marmara Bölgesi için turizm çekicilikleri Marmara Bölgesi için turizm çekicilikleri
1. MİLLİ PARKLAR
Bilimsel ve estetik bakımdan, milli ve milletlerarası
ender bulunan tabii ve kültürel kaynak değerleri ile
koruma, dinlenme ve turizm alanlarına sahip tabiat
parçaları.
2. TABİAT PARKI
Bitki örtüsü ve yaban hayatı özelliğine sahip, manzara bütünlüğü
içinde halkın dinlenme ve eğlenmesine uygun tabiat parçalarıdır.
3. TABİAT ANITI
Tabiat ve tabiat olaylarının meydana getirdiği özelliklere ve
bilimsel değerlere sahip ve milli park esasları dahilinde korunan
tabiat parçaları.
4. TABİAT KORUMA ALANI
Bilim ve eğitim bakımından önem taşıyan nadir, tehlikeye
maruz veya kaybolmaya yüz tutmuş, ekosistemler, türler ve
tabii olayların meydana getirdiği seçkin örnekleri içeren ve
mutlaka korunması gerekli olup, sadece bilim ve eğitim
amaçlarıyla kullanılmak üzere ayrılmış tabiat parçalarını ifade
etmektedir
5. Korunan Alan Türü Korunan Alan Değeri Sayı
Milli Park Ulusal 40
Tabiatı Koruma Alanı Ulusal 31
Tabiat Parkı Ulusal 184
Tabiat Anıtı Ulusal 107
Yaban Hayatı Geliştirme Sahası Ulusal 80
Muhafaza Ormanı Ulusal 58
Doğal Sit Ulusal 1273
Özel Çevre Koruma Bölgesi Bölgesel 15
Ramsar Alanı Küresel 14
Biyosfer Rezervi Küresel 1
Dünya Miras Alanı Küresel 11
8. YELLOWSTONE NATIONAL PARK
Dünyadaki ilk resmi milli park 1872 yılında Amerika Birleşik
Devletleri tarafından ilan edilmiştir. 9000 kilometrekarelik alana
sahip parkta; çok çeşitli göller, kanyonlar, akarsular, gayzerler ve
dağ oluşumları göze çarpmaktadır.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
16.
17.
18.
19.
20.
21. TRAVERTEN
Traverten sözcüğü, İtalya´da geniş traverten çökellerinin
bulunduğu Tivoli´nin, Roma zamanındaki adı olan
"Tivertino"dan gelmektedir. Traverten çok yönlü, çeşitli
nedenlere ve ortamlara bağlı, kimyasal reaksiyon sonucu
çökelme ile oluşan bir kayadır.
24. Pamukkale termal kaynağını meydana getiren jeolojik olaylar
geniş bir bölgeyi etkilemiştir. Bu bölgede sıcaklıkları 35-100 C
arasında değişen 17 sıcak su alanı bulunmaktadır. Pamukkale
termal kaynağı, antik dönemlerden beri kullanılmaktadır.
Termal su kaynaktan çıktıktan sonra, 320m uzunluğunda bir
kanal ile traverten başına gelmekte ve buradan, 60-70 metrelik
kısmi çökelmenin olduğu traverten kat katlarına dökülmekte ve
ortalama 240-300m. yol kat etmektedir.
25. Kaynaktan çıkan 35,6 C sıcaklığında, içinde yüksek miktarda
Kalsiyum Bikarbonat bulunan suyun havadaki oksijen ile olan
teması sırasında karbondioksit ve karbon monoksit uçarak,
kalsiyum karbonat çökelmekte ve traverten oluşumuna sebep
olmaktadır. Çökelti ilk etapta jel halindedir. Kat kat
havuzcuklarında çökelmekte olan kalsiyum karbonat,
başlangıçta yumuşak bir jel halindedir.
28. Artemis Tapınağı
• Efes’te (İzmir) M.Ö 550 yılında, Lidya kralı Creoesus
tarafından Tanrıça Artemis’e ithafen
yaptırılmıştır.Tamamiyle mermerden oluşan yapı
bronz heykellerle süslenmişti.Hem tapınak hemde
Pazar yeri olan Artemis tapınağı, M.Ö 21 Temmuz
356’da adını ölümsüzleştirmek isteyen Herostratus
adlı bir yunanlı tarafından yakılmıştır.
34. ZEUS HEYKELİ
• MÖ 450 yıllarında,Zeus için Olimpia’da
(Yunanistan) yaptırılmıştır. Zeus heykeli,bir
tahta iskelet üzerine altın,fildişi ve metal
parçalar yerleştirilerek Partenon’un içinde
yapılmıştır. Heykel 13 m yüksekliğindeydi
• .
39. KeOPS PİRAMİTİ
• Mısır’da bulunan Keops Piramidi,MÖ 2560
yılında Firavun Khufu (Keops) tarafından
yaptırılmıştır. Bu piramit, dünyanın 7 harikası
arasında günümüzde ayakta duran tek yapıdır.
Yapıldığında 145,75 metre yükseklikte olduğu
sanılmaktadır. 4300 yıl boyunca dünyadaki en
yüksek yapı olarak en yüksek yapı olarak
kayıtlara geçmiştir.
46. RODOS HEYKELİ
• 32 metre yüksekliğinde, demir ve taşla
desteklenmiş bronzdan yapılmış bir heykeldir.
Yunanistan’da Rodoslular tarafından Güneş
Tanrısı Helios’a ithafen yapılmıştır. Heykelin
yapılması tam 12 yıl sürmüş. Yapımından 56 yıl
sonra MÖ 226 yılında bir deprem sonucunda
en zayıp noktası olan dizinden kırıldı. 900 yıl
boyunca heykel harabe halinde kaldı.
51. BABİL’İN ASMA BAHÇELERİ
• Milat’tan önce 7.yüzyılda Babil kralı
Nebukadnezar tarafından yaptırılmıştır.
Coğrafyacı Strabo’nun 1.yüzyıldaki tanımına
göre Babil’in(Irak) Asma Bahçeleri aşağıdaki
özelliklerdedir:
• Bahçeler birbiri üzerinde yükselen büyük
direklerden oluşuyordu. Bunların içleri
çukurdu. Büyük bitkilerin ve ağaçların
yetişebilmesi için toprakla doldurulmuştu.
Kubbeler,sütunlar ve taraçalar pişmiş tuğla ve
asfalttan yapılmıştı.
52. • Yüksekteki bahçeleri sulamak için Fırah
Nehri’nden zincir pompalarla su yukarılara
çıkarılıyordu.
• Söylentiye göre Nebukadnezar bu yapıyı sıla
hasreti çeken karısı Semiramis için
yaptırmıştır.
57. İSKENDERİYE FENERİ
• Mısır’ın İskenderiye kenti kıysındaki Pharos
(Faros) adasında yapılmıştır. Fener yaklaık 166
m yüksekliğindeydi.Yapımına Büyük
İskender’in komutanları Ptolemy Soter
zamanında MÖ 290 yılları sonunda
başlanmıştır. Gündüzleri bile güneşışığını
denize yansıtmak amacı ile tasarlanmış çilalı
bronz aynaları bulunmaktaydı.
58. • Geceleri ise aynaların önünde ateşler
yakılıyor,böylece aynanın yansıttığı ışık gece
yaklaşık 50 km mesafeden görülebiliyordu.
Yapı,depremler ve doğal şartlar sebebiyle
çöktü.
64. HALİKARNAS MOZOLESİ
• Kral Mausollos için karısı ve kız kardeşi
tarafından Bodrum civarında yaptırılmış olan
mezarın yapımı MÖ 350 yılında
tamamlanmıştır. Mezarın kenarları heykellerle
süslenmişti. Halikarnas Mozolesi’nin yüksekliği
45 m idi.
65.
66.
67.
68. • İnternet üzerinden ve cep telefonlarıyla iki yıl
boyunca yapılan oylamalar sonucunda
aşağıdaki yerler dünyanın yeni yedi harikasına
alternatif olarak seçilmiştir.
70. Chizen itza
• Meksika’da bulunan bu piramit, Maya
tapınaklarının sonuncusu ve en büyüğüdür. Bu
kale,Maya uygarlığına aittir. Chichen-İtza
Kalesi(El Castillo),gökdelenlerinin yapımına
başlanmadan önce yeryüzündeki en yüksek
yapıdır.
76. Kolezyum
• Kolezyum,İtalya’nın başkenti Roma’da
bulunmaktadır. Romalıları eğlendirmek için
gladyatörlerin dövüştürüldüğü ve birçok
gösterinin yapıldığı bir arena olan ve Flavianus
Amfiteatrı(Filevinus Amfitiyatır) olarak da
bilinen Kolezyum’un yapımına 72 yılında
başlandı,80 yılında yapımı tamamlandı.
82. Christo redentor
• Christo Redentor, Brezilya’da bulunan isa’nın
heykelidir. Rio de Janerio şejrinde bulunan bu
heykel, Corcovado Dağı üzerinde yapılmıştır.
Fransız heykeltıraş Paul Landowski tarafından
yapılan heykel,1931 yılında tamamlanmıştır.
Yüksekliği 30 metredir.8 m yüksekliğindeki bir
kaide üzerine oturtulmuştur.
88. Tac mahal
• Bir anıt mezar olan The Taj Mahali Hindistan’ın
Agra şejrinde ve Jumna(Yamuna) Nehri’nin
kıyısında yaptırılmıştır.
• Tac mahal, yeryüzünde aşk için yapılmış en
güzel ve en büyük anıt olarak kabul edilmiştir.
Şah Cihan doğumu sırasından hayatını yitiren
eşi Arcümend Bamu için yaptırmıştır.
94. Machu picchu
• Machu Pıcchu, Mayalara ait antik
kentlerdendir(Peru). Şehir, And Dağları’nın
üzerinde,2360 m yüksekliğindeki Urubamba
Vadisi’nde kurulmuştur. 1450 yılında inşa
edilmiş olan şehir, 200’den fazla merdiven
sistemiyle birbirine bağlanmış taş yapılardan
oluşur. Adını yakınındaki dağdan alan şehrin
tarım alanları,teraslar halindedir.
100. Petra
• Petra,Ürdün’deki antik kentlerden biridir. MÖ
400 ile MÖ 106 yılları arasında Nebatiler’e
başkentlik yapmış olan şehirdeki
tapınak,tiyatro ve ev gibi yapılar lireç taşı
oyularak yapılmıştır. Şehir, Dünya Kültürel
Mirasları arasında yer almaktadır.
107. ÇiN SEDDi
• Çin Seddi,yeryüzündeki en uzun savunma
duvarıdır. Çin’in kuzeybatısında bulunan bu
duvar, 10.000 km uzunluğundadır. Bunun
3000 km’lik kısmı varlığını günümüze kadar
koruyabilmiştir. Duvarın yüksekliği ortalama 5
km,kalınlığı ise tabanda 7, üst kısımlarda 6
metredir.