SlideShare a Scribd company logo
Yazar ve Eserleri Hakk›nda
Harun Yahya müstear ismini kullanan yazar Adnan Oktar, 1956 y›-
l›nda Ankara'da do¤du. ‹lk, orta ve lise ö¤renimini Ankara'da tamam-
lad›. Daha sonra ‹stanbul Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar
Fakültesi'nde ve ‹stanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde ö¤renim
gördü. 1980'li y›llardan bu yana, imani, bilimsel ve siyasi konularda
pek çok eser haz›rlad›. Bunlar›n yan› s›ra, yazar›n evrimcilerin sahte-
karl›klar›n›, iddialar›n›n geçersizli¤ini ve Darwinizm'in kanl› ideolojiler-
le olan karanl›k ba¤lant›lar›n› ortaya koyan çok önemli eserleri bulun-
maktad›r.
Harun Yahya'n›n eserleri yaklafl›k 30.000 resmin yer ald›¤› toplam
45.000 sayfal›k bir külliyatt›r ve bu külliyat 60 farkl› dile çevrilmifltir.
Yazar›n müstear ismi, inkarc› düflünceye karfl› mücadele eden iki
peygamberin hat›ralar›na hürmeten, isimlerini yad etmek için Harun ve
Yahya isimlerinden oluflturulmufltur. Yazar taraf›ndan kitaplar›n kapa-
¤›nda Resulullah'›n mührünün kullan›lm›fl olmas›n›n sembolik anlam› ise,
kitaplar›n içeri¤i ile ilgilidir. Bu mühür, Kuran-› Kerim'in Allah'›n son kitab›
ve son sözü, Peygamberimiz (sav)'in de hatem-ül enbiya olmas›n› remzet-
mektedir. Yazar da, yay›nlad›¤› tüm çal›flmalar›nda, Kuran'› ve Resulul-
lah'›n sünnetini kendine rehber edinmifltir. Bu suretle, inkarc› düflünce sis-
temlerinin tüm temel iddialar›n› tek tek çürütmeyi ve dine karfl› yöneltilen iti-
razlar› tam olarak susturacak "son söz"ü söylemeyi hedeflemektedir. Çok
büyük bir hikmet ve kemal sahibi olan Resulullah'›n mührü, bu son sözü
söyleme niyetinin bir duas› olarak kullan›lm›flt›r.
Yazar›n tüm çal›flmalar›ndaki ortak hedef, Kuran'›n tebli¤ini
dünyaya ulaflt›rmak, böylelikle insanlar› Allah'›n varl›¤›, birli¤i
ve ahiret gibi temel imani konular üzerinde düflünmeye sevk
etmek ve inkarc› sistemlerin çürük temellerini ve sapk›n
uygulamalar›n› gözler önüne sermektir.
Nitekim Harun Yahya'n›n eserleri Hindistan'dan
Amerika'ya, ‹ngiltere'den Endonezya'ya, Polonya'dan
Bosna Hersek'e, ‹spanya'dan Brezilya'ya, Malez-
ya'dan ‹talya'ya, Fransa'dan Bulgaristan'a ve Rusya'ya
kadar dünyan›n daha pek çok ülkesinde be¤eniyle
okunmaktad›r. ‹ngilizce, Frans›zca, Almanca, ‹talyanca,
‹spanyolca, Portekizce, Urduca, Arapça, Arnavutça, Rusça, Boflnakça, Uygurca, Endonezyaca,
Malayca, Bengoli, S›rpça, Bulgarca, Çince, Kishwahili (Tanzanya'da kullan›l›yor), Hausa (Afri-
ka'da yayg›n olarak kullan›l›yor), Dhivelhi (Mauritus'ta kullan›l›yor), Danimarkaca ve ‹sveçce gibi
pek çok dile çevrilen eserler, yurt d›fl›nda genifl bir okuyucu kitlesi taraf›ndan takip edilmektedir.
Dünyan›n dört bir yan›nda ola¤anüstü takdir toplayan bu eserler pek çok insan›n iman etme-
sine, pek ço¤unun da iman›nda derinleflmesine vesile olmaktad›r. Kitaplar› okuyan, inceleyen
her kifli, bu eserlerdeki hikmetli, özlü, kolay anlafl›l›r ve samimi üslubun, ak›lc› ve ilmi yaklafl›m›n
fark›na varmaktad›r. Bu eserler süratli etki etme, kesin netice verme, itiraz edilemezlik, çürütüle-
mezlik özellikleri tafl›maktad›r. Bu eserleri okuyan ve üzerinde ciddi biçimde düflünen insanlar›n,
art›k materyalist felsefeyi, ateizmi ve di¤er sapk›n görüfl ve felsefelerin hiçbirini samimi olarak
savunabilmeleri mümkün de¤ildir. Bundan sonra savunsalar da ancak duygusal bir inatla savu-
nacaklard›r, çünkü fikri dayanaklar› çürütülmüfltür. Ça¤›m›zdaki tüm inkarc› ak›mlar, Harun
Yahya Külliyat› karfl›s›nda fikren ma¤lup olmufllard›r.
Kuflkusuz bu özellikler, Kuran'›n hikmet ve anlat›m çarp›c›l›¤›ndan kaynaklanmaktad›r. Yaza-
r›n kendisi bu eserlerden dolay› bir övünme içinde de¤ildir, yaln›zca Allah'›n hidayetine vesile ol-
maya niyet etmifltir. Ayr›ca bu eserlerin bas›m›nda ve yay›nlanmas›nda herhangi bir maddi ka-
zanç hedeflenmemektedir.
Bu gerçekler göz önünde bulunduruldu¤unda, insanlar›n görmediklerini görmelerini sa¤la-
yan, hidayetlerine vesile olan bu eserlerin okunmas›n› teflvik etmenin de, çok önemli bir hizmet
oldu¤u ortaya ç›kmaktad›r.
Bu de¤erli eserleri tan›tmak yerine, insanlar›n zihinlerini buland›ran, fikri karmafla meydana
getiren, kuflku ve tereddütleri da¤›tmada, iman› kurtarmada güçlü ve keskin bir etkisi olmad›¤›
genel tecrübe ile sabit olan kitaplar› yaymak ise, emek ve zaman kayb›na neden olacakt›r. ‹man›
kurtarma amac›ndan ziyade, yazar›n›n edebi gücünü vurgulamaya yönelik eserlerde bu etkinin
elde edilemeyece¤i aç›kt›r. Bu konuda kuflkusu olanlar varsa, Harun Yahya'n›n eserlerinin tek
amac›n›n dinsizli¤i çürütmek ve Kuran ahlak›n› yaymak oldu¤unu, bu hizmetteki etki, baflar› ve
samimiyetin aç›kça görüldü¤ünü okuyucular›n genel kanaatinden anlayabilirler.
Bilinmelidir ki, dünya üzerindeki zulüm ve karmaflalar›n, Müslümanlar›n çektikleri eziyetlerin
temel sebebi dinsizli¤in fikri hakimiyetidir. Bunlardan kurtulman›n yolu ise, dinsizli¤in fikren
ma¤lup edilmesi, iman hakikatlerinin ortaya konmas› ve Kuran ahlak›n›n, insanlar›n kavray›p
yaflayabilecekleri flekilde anlat›lmas›d›r. Dünyan›n günden güne daha fazla içine çekilmek isten-
di¤i zulüm, fesat ve kargafla ortam› dikkate al›nd›¤›nda bu hizmetin elden geldi¤ince h›zl› ve et-
kili bir biçimde yap›lmas› gerekti¤i aç›kt›r. Aksi halde çok geç kal›nabilir.
Bu önemli hizmette öncü rolü üstlenmifl olan Harun Yahya Külliyat›, Allah'›n izniyle, 21. yüzy›l-
da dünya insanlar›n› Kuran'da tarif edilen huzur ve bar›fla, do¤ruluk ve adalete, güzellik ve mut-
lulu¤a tafl›maya bir vesile olacakt›r.
w w w. h a r u n y a h y a . o r g - w w w. h a r u n y a h y a . n e t
OKUYUCUYA
Bu kitapta ve di¤er çal›flmalar›m›zda evrim teorisinin çöküflüne özel bir yer ayr›lmas›n›n
nedeni, bu teorinin her türlü din aleyhtar› felsefenin temelini oluflturmas›d›r. Yarat›l›fl›
ve dolay›s›yla Allah'›n varl›¤›n› inkar eden Darwinizm, 140 y›ld›r pek çok insan›n
iman›n› kaybetmesine ya da kuflkuya düflmesine neden olmufltur. Dolay›s›yla bu
teorinin bir aldatmaca oldu¤unu gözler önüne sermek çok önemli bir imani görevdir. Bu
önemli hizmetin tüm insanlar›m›za ulaflt›r›labilmesi ise zorunludur. Kimi
okuyucular›m›z belki tek bir kitab›m›z› okuma imkan› bulabilir. Bu nedenle her
kitab›m›zda bu konuya özet de olsa bir bölüm ayr›lmas› uygun görülmüfltür.
Belirtilmesi gereken bir di¤er husus, bu kitaplar›n içeri¤i ile ilgilidir. Yazar›n tüm
kitaplar›nda imani konular, Kuran ayetleri do¤rultusunda anlat›lmakta, insanlar
Allah'›n ayetlerini ö¤renmeye ve yaflamaya davet edilmektedirler. Allah'›n ayetleri ile il-
gili tüm konular, okuyan›n akl›nda hiçbir flüphe veya soru iflareti b›rakmayacak flekilde
aç›klanmaktad›r.
Bu anlat›m s›ras›nda kullan›lan samimi, sade ve ak›c› üslup ise kitaplar›n yediden
yetmifle herkes taraf›ndan rahatça anlafl›lmas›n› sa¤lamaktad›r. Bu etkili ve yal›n anlat›m
sayesinde, kitaplar "bir solukta okunan kitaplar" deyimine tam olarak uymaktad›r. Dini
reddetme konusunda kesin bir tav›r sergileyen insanlar dahi, bu kitaplarda anlat›lan
gerçeklerden etkilenmekte ve anlat›lanlar›n do¤rulu¤unu inkar edememektedirler.
Bu kitap ve yazar›n di¤er eserleri, okuyucular taraf›ndan bizzat okunabilece¤i gibi,
karfl›l›kl› bir sohbet ortam› fleklinde de okunabilir. Bu kitaplardan istifade etmek isteyen
bir grup okuyucunun kitaplar› birarada okumalar›, konuyla ilgili kendi tefekkür ve
tecrübelerini de birbirlerine aktarmalar› aç›s›ndan yararl› olacakt›r.
Bunun yan›nda, sadece Allah'›n r›zas› için yaz›lm›fl olan bu kitaplar›n tan›nmas›na ve
okunmas›na katk›da bulunmak da büyük bir hizmet olacakt›r. Çünkü yazar›n tüm kita-
plar›nda ispat ve ikna edici yön son derece güçlüdür. Bu sebeple dini anlatmak isteyen-
ler için en etkili yöntem, bu kitaplar›n di¤er insanlar taraf›ndan da okunmas›n›n teflvik
edilmesidir.
Kitaplar›n arkas›na yazar›n di¤er eserlerinin tan›t›mlar›n›n eklenmesinin ise önemli se-
bepleri vard›r. Bu sayede kitab› eline alan kifli, yukar›da söz etti¤imiz özellikleri tafl›yan
ve okumaktan hoflland›¤›n› umdu¤umuz bu kitapla ayn› vas›flara sahip daha birçok
eser oldu¤unu görecektir. ‹mani ve siyasi konularda yararlanabilece¤i zengin bir kaynak
birikiminin bulundu¤una flahit olacakt›r.
Bu eserlerde, di¤er baz› eserlerde görülen, yazar›n flahsi kanaatlerine, flüpheli kay-
naklara dayal› izahlara, mukaddesata karfl› gereken adaba ve sayg›ya dikkat edilmeyen
üsluplara, burkuntu veren ümitsiz, flüpheci ve ye'se sürükleyen anlat›mlara rastlaya-
mazs›n›z.
Bu kitapta kullan›lan ayetler, Ali Bulaç'›n haz›rlad›¤›
"Kur'an-› Kerim ve Türkçe Anlam›" isimli mealden al›nm›flt›r.
Birinci Bask›: Nisan, 2001 / ‹kinci Bask›: Mart, 2008 / Üçüncü Bask›: Ekim, 2008
ARAfiTIRMA YAYINCILIK
Talatpafla Mah. Emirgazi Caddesi
‹brahim Elmas ‹fl Merkezi A Blok Kat 4
Okmeydan› - ‹stanbul Tel: (0 212) 222 00 88
Bask›: Seçil Ofset / 100. Yıl Mah. MASS‹T Matbaacılar Sitesi 4. Cad. No:77
Ba¤cılar - ‹stanbul Tel: 0212-6290615
G‹R‹fi 8
BÖLÜM I
KOMÜN‹ZM‹N DO⁄UfiU 10
BÖLÜM II
BOLfiEV‹K VAHfiET‹N TAR‹H‹ 24
BÖLÜM III
KOMÜN‹ZM‹N DONUK DÜNYASI 86
BÖLÜM IV
ASYA'DA KIZIL TERÖR 110
BÖLÜM V
KOMÜN‹ZM‹N D‹N DÜfiMANLI⁄I 152
BÖLÜM VI
KOMÜN‹ZM G‹ZLEND‹ 172
EK BÖLÜM I
MATERYAL‹ZM‹ ÇÖKERTEN BÜYÜK GERÇEK 188
EK BÖLÜM II
EVR‹M YANILGISI 202
‹ Ç ‹ N D E K ‹ L E R
K
omünizm, geçti¤imiz 20. yüzy›la damgas›n› vurmufl
bir ideolojidir. Ama bu damga, sadece bask›, zulüm,
kan ve gözyafl› doludur. Tarihçilerin hesaplamalar›na
göre, sadece bu ideoloji nedeniyle 20. yüzy›l boyunca
120 milyon insan öldürülmüfltür. Bunlar, savafllar s›-
ras›nda cephede ölen askerler de¤il, komünist devletlerin kendi halkla-
r›n›n içinden öldürdükleri sivillerdir. 100 milyon erkek, kad›n, yafll›, kü-
çük çocuk, bebek, sadece "komünizm" denen bu so¤uk, kat›, sert ve vah-
fli ideoloji nedeniyle yaflam›n› yitirmifltir. Dahas›, komünist rejimler
taraf›ndan temel hak ve özgürlüklerinden yoksun b›rak›lan, göçe zorla-
nan, sistemli olarak k›tl›kla yüz yüze getirilen, hapsedilen, çal›flma
kamplar›nda köle olarak kullan›lan on milyonlarca insan vard›r. Milyon-
larca insan da komünist gerilla gruplar›n›n, terör örgütlerinin kurflunla-
r›na hedef olmufl veya hedef olma korkusu alt›nda yaflam›flt›r.
Peki bu ideolojinin kökeni nedir? Nas›l olmufltur da bu kadar kanl›
ve ac›mas›z bir dünya görüflü, dünyan›n dört bir yan›nda taraftar bul-
mufl, devrimlerle iktidara gelmifl, milyonlar› ard›ndan sürüklemifltir?
Komünizm nereden do¤mufl, nas›l büyümüfl ve nas›l sona ermifltir? Ger-
çekten sona ermifl midir, yoksa hala dünyay› ve ülkemizi tehdit etmekte
midir?
8
G‹R‹fi
Bu kitapta bu sorular›n cevaplar›n› ortaya koyaca¤›z.
Daha da önemlisi, büyük bir tehlikeye dikkat çekece¤iz. Komünist
ideoloji geçti¤imiz yüzy›lda ac›lara, felaketlere sebep olmufl, tüm dünya,
komünist liderlerin katliamlar›na, ac›mas›zl›klar›na flahit olmufltur. Peki
flu an bu tehlike yeryüzünden silinmifl midir? Ne yaz›k ki, silinmemifltir:
KOMÜN‹ZM PUSUDADIR!
120 milyon insan›n can›na malolan bu "kan dökme kuyusu" halen
varl›¤›n› sürdürmektedir. Kuyunun üstü kapat›lm›fl, etraf›na kuyuyu
kamufle edecek fleyler konmufltur; ama kuyu kapat›lmam›fl bir tuzak
konumundad›r. Komünizm sinsice gizlenerek faaliyetine devam etmek-
tedir. Farkl› görünümlerde, farkl› isimler alt›nda varl›¤›n› sürdürmekte
ve insanl›¤a yine geçmifltekilere benzer ac›lar› yaflatmak için f›rsat bula-
ca¤› günü beklemektedir.
‹flte bu nedenle, komünist ideolojinin gerçek yüzünü, geçmiflte se-
bep oldu¤u ac› ve belalar› tüm insanlara duyurmak ve gizlenerek büyü-
yen bu tehlikenin maskesini düflürmek, son derece önemli bir görevdir.
Bu kitap, bu amaçla kaleme al›nm›flt›r.
9
BÖLÜM I
Charles Darwin Leon Trotsky
Friedrich Engels Karl Marx
Materyalizmin "tesadüf"
tarikat›n›n elemanlar›:
Darwin, Trotsky, Engels
ve Marx
K
omünizmin do¤uflunu anlamak için, mutlaka 18. ve 19.
yüzy›l Avrupas›'n›n kültürüne bir göz atmak gerekir.
Avrupa k›tas›, MS 2. yüzy›ldan itibaren aflama aflama
H›ristiyanl›¤› kabul etmifl ve bu H›ristiyan kültür "Ay-
d›nlanma Ça¤›" denen döneme kadar da bu k›taya ha-
kim olmufltur. 18. yüzy›lda yayg›nl›k kazanan Ayd›nlanma hareketi, bir
tak›m Avrupal› düflünür ve sanatç›lar›n Eski Yunan ve Roma'n›n putpe-
rest kültüründen etkilenerek dine karfl› ç›kmalar›yla bafllam›flt›r. Ayd›n-
lanma hareketinin en büyük siyasi sonucu ise, ayn› zamanda "din aleyh-
tar› devrim" olan Frans›z Devrimi'dir.
Frans›z Devrimi'nin altyap›s›, Voltaire, Diderot, Montesquev gibi
din aleyhtar› düflünürlerin telkinleri ile oluflmufltur. Devrim s›ras›nda
ise Ayd›nlanma hareketinin din aleyhtar› ve pagan (putperest) e¤ilim-
leri aç›kl›k kazanm›flt›r. Devrime öncülük eden Jakobenlerin yo¤un
propagandas› sonucunda yayg›n bir "dinden ç›kma" hareketi geliflmifl,
dahas› yeni bir pagan din oluflturulmaya çal›fl›lm›flt›r. ‹lk belirtileri 14
Temmuz 1790'da, Federasyon Bayram›'nda görülen "devrimci ibadet"
h›zla yay›lm›flt›r. Devrimin eli kanl› liderlerinden Robespierre, "dev-
rimci ibadet"e yeni kurallar da getirmifl, bu ibadetin ilkelerini bir rapor
halinde belirleyerek ad›na da "Yüce Varl›k ‹badeti" demifltir. Paris'teki
ünlü Notre Dame Kilisesi kendi deyimleriyle "akl›n tap›na¤›"na dönüfl-
türülmüfl, Kilise duvarlar›ndaki H›ristiyan figürleri sökülmüfl ve orta
yere "ak›l tanr›ças›" olarak tan›mlanan bir kad›n heykeli yerlefltirilmifl-
tir. Frans›z Devrimi boyunca pek çok din adam› öldürülmüfl, dini ku-
KOMÜN‹ZM‹N DO⁄UfiU
Komünizmin kökenleri, kanl› Frans›z Devri-
mi'ne kadar uzan›r. Frans›z Devrimi s›ras›nda
"ak›l tanr›ças›" tasviriyle ifade edilen din
düflmanl›¤›, daha sonra yandakine benzer
komünist posterlerde kullan›lm›flt›r.
rumlar ya¤malanm›fl, tahrip edilmifltir.
Frans›z Devrimi'yle birlikte Avrupa'n›n gündemine giren ve son-
ra da giderek yay›lan bir felsefe vard›r: Materyalizm. Sadece maddenin
varl›¤›n› kabul eden, canl›lar›n ve insan bilincinin de sadece "hareket
halindeki madde"den ibaret oldu¤unu varsayan bu görüfl, asl›nda ilk
olarak Eski Yunan'da yaflam›fl baz› felsefeciler taraf›ndan ortaya at›l-
m›flt›r. 18. yüzy›lda materyalizmi benimseyen ve kitlelere empoze eden
iki önemli isim, Frans›z Devrimi'nin haz›rlay›c›lar›ndan Dennis Dide-
rot ve onun yak›n dostu Baron d'Holbach't›r. Baron d'Holbach, 1770'de
yay›nlanan Système de la Nature (Do¤an›n Sistemi) adl› kitab›nda "bi-
limsel" oldu¤unu iddia etti¤i bir tak›m varsay›mlara dayanarak, var
olan tek fleyin madde ve enerji oldu¤unu öne sürmüfltür. Fanatik bir
ateist olan d'Holbach, ahlak kavram›na da karfl› ç›km›fl, insan›n elden
geldi¤ince çok zevk elde etmesi ve bunun için her yolu denemesi ge-
rekti¤ini savunmufltur.
18. yüzy›lda bir kaç düflünür taraf›ndan benimsenip savunulan ma-
teryalizm, 19. yüzy›lda daha da yay›lm›fl ve Fransa ile s›n›rl› kalmay›p
Avrupa'n›n di¤er ülkelerinde de kök salmaya bafllam›flt›r. 19. yüzy›l›n
bafllar›nda Almanya'da ortaya ç›kan
iki önemli materyalist düflünür var-
d›r: Ludwig Büchner ve Karl Vogt.
Vogt, insan zihninin kayna¤›n› aç›k-
lamaya çal›fl›rken "karaci¤er nas›l öd
s›v›s› salg›l›yorsa, insan beyni de dü-
flünce salg›lar" demifl ve bu saçma
benzetmesiyle döneminin materya-
listleri taraf›ndan bile onay görme-
mifltir. Materyalizm, bu gibi saçma
iddialarla ortaya ç›kmas›na ra¤men,
dönemin din karfl›t› güçleri taraf›n-
dan benimsenmifl ve Avrupa top-
lumlar›na empoze edilmeye bafllan-
m›flt›r. Materyalizm akl›n ve bilim-
selli¤in temeli gibi sunulmufl, bu
12
KOMÜN‹ZM PUSUDA
aldat›c› propaganda önce Fransa'da, sonra Almanya'da ve giderek tüm
Avrupa'da ayd›nlar aras›nda h›zla yay›lm›flt›r. Bunda, kuflkusuz mater-
yalizmi adeta bir din gibi benimseyen ve 19. yüzy›l Avrupal› ayd›nlar›
aras›nda çok yayg›n olan masonluk örgütünün rolü de büyüktür.
Antik bir dogma olan materyalizm bu flekilde yay›l›rken, bir yan-
dan da materyalizmi çeflitli bilim dallar›na uyarlama giriflimleri olmufl-
tur. Materyalizm;
1. Do¤a bilimlerine uyarlanm›flt›r ki, bunu yapan kifli ‹ngiliz do¤a bi-
limci Charles Darwin'dir.
2. Sosyal bilimlere uyarlanm›flt›r ki, bunu yapan kifliler de Alman fel-
sefeciler Karl Marx ve Friedrich Engels'tir.
Darwin'in uyarlamas› "evrim teorisi", Marx ve Engels'in uyarlama-
s› ise "komünizm" olarak bilinir.
Marx ve Darwin
Asl›nda Darwin'in evrim teorisinin, Marx ve Engels'in teorisini de
kapsad›¤›n› söylemek mümkündür. Çünkü komünizm de bir "evrim te-
orisi"dir; evrim teorisinin tarihe ve toplumbilimine uyarlanm›fl halidir.
Bu gerçek, 20. yüzy›l›n bafllar›nda, önde gelen Darwinist ve Marxist dü-
flünürlerden biri olan Anton Pannekoek'in kaleme ald›¤› Marxism and
Darwinism (Marxizm ve Darwinizm) adl› kitapta flöyle özetlenir:
Marxizm'in ve ayn› zamanda Darwinizm'in bilimsel önemi, her ikisinin
de evrim teorisini takip etmesidir. Birisi bunu organik dünyan›n alan›
içinde, canl›lar üzerinde yapm›fl, di¤eriyse toplum alan› içinde gerçeklefl-
tirmifltir... Hem Darwin'in hem de Marx'›n ö¤retileri, yani do¤abilimleri
alan›nda ve insan toplumlar› alan›nda geliflen bu iki ö¤reti, evrim teorisini
pozitif bir bilime dönüfltürmüfltür. Bunu yapmakla, evrim teorisini, sosyal
ve biyolojik geliflimin temel kavran›fl› olarak kitlelere kabul ettirmifllerdir.1
Darwinizm ile Marxizm aras›nda iki temel konuda da tam bir
uyum vard›r:
1. Darwinizm sözde, tüm varl›klar›n "hareket halindeki madde"den
olufltu¤unu, bu maddenin yarat›lmad›¤›n› ve düzenlenmedi¤ini,
dolay›s›yla tüm canl›lar›n tesadüflerle var oldu¤unu, insan›n da di-
¤er hayvanlardan evrimleflmifl bir havyan türü oldu¤unu ileri sür-
müfltür. Hiçbir bilimsel delile dayanmayan ve yanl›fll›¤› sonraki y›l-
larda bilimsel bulgularla ortaya konan bu iddialar, sadece madde-
nin varl›¤›na inanan ve tüm insanl›k tarihini maddi faktörlerle
13
Harun Yahya (Adnan Oktar)
aç›klamaya çal›flan Marx ve Engels'in görüflleriyle tam bir uyum
içindedir.
2. Darwinizm, canl›lar dünyas›nda geliflmeyi sa¤layan itici gücün "ça-
t›flma" oldu¤unu ileri sürmüfltür. Darwin'in teorisinin en temel var-
say›m›, do¤al kaynaklar›n canl›lar için yetersiz oldu¤u, dolay›s›yla
daimi bir "yaflam mücadelesi" yafland›¤›, bu mücadelenin de ev-
rimlefltirici bir güç oluflturdu¤u fleklindedir. Marx ve Engels'in be-
nimsedikleri "diyalektik" yöntem ise bunun ayn›s›d›r. Diyalekti¤e
göre evrendeki geliflmenin tek itici gücü z›tlar aras›ndaki çat›flma-
d›r. ‹nsanl›k tarihi de çat›flma sayesinde geliflmifl, insan bu çat›flma
sayesinde ilerlemifltir.
Marx-Engels ikilisi ile Darwin'in teorileri incelendi¤inde, sanki tek
bir merkezden ç›km›flças›na büyük bir uyum içinde olduklar› görülür.
Darwin materyalist felsefeyi do¤aya, Marx-Engels ise tarihe uyarlam›fl-
t›r.
Nitekim Darwin'in materyalizme yapt›¤› bu büyük katk›n›n öne-
mini ilk anlayan kifli, Karl Marx'›n bizzat kendisi olmufltur. Marx, Dar-
win'in 1859 y›l›nda yay›nlanan Türlerin Kökeni adl› kitab›n› incelemifl ve
bu kitab›n kendi teorisi için büyük bir dayanak oluflturdu¤unu görmüfl-
14
KOMÜN‹ZM PUSUDA
Engels (sa¤da), Darwin ile Marx'› (solda)
komünist teori aç›s›ndan eflde¤er görmüfl-
tür. Engels'e göre Marx materyalizmi sos-
yal bilimlere, Darwin ise biyolojiye uygula-
m›flt›r.
tür. Engels'e yazd›¤› 19 Aral›k 1860 tarihli
mektubunda, Darwin'in kitab› için "bizim
görüfllerimizin tabii tarih temelini içe-
ren kitap budur iflte" der.2 16 Ocak
1861'de Lassalle'a yazd›¤› mektupta ise
flöyle yazar: "Darwin'in yap›t› büyük bir
yap›tt›r. Tarihteki s›n›f mücadelesinin
do¤a bilimleri aç›s›ndan temelini olufl-
turuyor."3
Marx, Darwin'e olan sempatisini en
büyük eseri Das Kapital'i Darwin'e ithaf
ederek de göstermifltir. Kitab›n›n Dar-
win'e yollad›¤› Almanca bask›s›na el yaz›-
s›yla flöyle yazm›flt›r: "Charles Darwin'e,
gerçek bir hayran› olan Karl Marx'tan".
Engels ise Darwin'e olan hayranl›¤›-
n› flöyle belirtmifltir: "Tabiat metafizik
olarak de¤il, diyalektik olarak ifllemekte-
dir. Bununla ilgili olarak herkesten önce
Charles Darwin'in ad› an›lmal›d›r."4 En-
gels, Darwin'i, onu Marx'la efl tutacak biçimde övmüfl ve "Darwin nas›l
organik do¤adaki evrim yasas›n› keflfettiyse, Marx da insano¤lunun ta-
rihindeki evrim yasas›n› keflfetti" demifltir.5
Lenin taraf›ndan "tüm uluslararas› Marxizm literatürüne en hakim
kifli" olarak tan›mlanan, Rus komünizminin öncüsü Georgi Valentino-
vich Plekhanov ise "Marxizm, Darwinizm'in sosyal bilimlere uygulan-
mas›d›r" diyerek bu konuda en özet yorumu yapm›flt›r.6
Vatikan Üniversitesi profesörlerinden tarihçi Prof. Malachi Martin,
Marx ile Darwin aras›ndaki iliflkiyi flöyle anlat›r:
Charles Darwin teorisini yay›nlad›¤›nda, Marx bunu bir teoriden çok daha
ileri gördü. Bunu, bir "manevi alem" olmad›¤›na, sadece "maddi alem"in
var oldu¤una dair kendi "bilimsel" kan›t› olarak benimsedi. Darwin, He-
gel'in idealizmini reddetmesinde Marx'a bir hakl›l›k sa¤l›yordu... Dar-
win'in teorisinin sadece bir teori oldu¤unu... toplumsal olarak geçerlilik-
ten uzak olabilece¤ini tamamen göz ard› eden Marx, Darwin'in fikirlerini
kendi zaman›n›n sosyal s›n›flar›na uyarlad›... Darwin'in evrim teorisin-
de oldu¤u gibi, Marx, tüm maddeler gibi sosyal s›n›flar›n da daimi bir ya-
flam ve egemenlik mücadelesi içinde olmalar› gerekti¤ini düflündü.7
Rus komünizminin öncüsü Plek-
hanov'a göre "Marxizm, Darwi-
nizm'in sosyal bilimlere uygulan-
mas›d›r".According to Plekhanov,
a leader of Russian Communism,
Marxism is "Darwinism in its ap-
plication to social sciences".
Harun Yahya (Adnan Oktar)
Darwinizm ile Marxizm aras›ndaki bu güçlü ba¤, ça¤dafl evrimciler
taraf›ndan da vurgulan›r. Evrim teorisinin ça¤›m›zdaki savunucular›n›n
en ünlülerinden biri olan biyolog Douglas Futuyma, Evrim Biyolojisi adl›
kitab›n›n önsözünde "Marx'›n insanl›k tarihini aç›klayan materyalist te-
orisi ile birlikte Darwin'in evrim teorisi materyalizm zemininde büyük
bir aflamayd›" diye yazarken bunu kasteder.8 Yine çok ünlü bir evrimci
olan paleontolog Stephen J. Gould ise, "Darwin do¤ay› yorumlarken çok
tutarl› bir materyalist felsefeyi uygulad›" demektedir.9 Rus Komünist
Devrimi'nin Lenin ile birlikte iki büyük mimar›ndan biri olan Leon
Trotsky de "Darwin'in buluflu, tüm organik madde alan›nda diyalekti-
¤in (diyalektik materyalizmin) en büyük zaferi oldu" yorumunu yap-
m›flt›r.10
Tüm bunlar, Darwinizm ile Marxizm aras›nda çok önemli bir iliflki
oldu¤unu aç›kça göstermektedir. Kolayl›kla denebilir ki, e¤er Darwi-
nizm olmasa Marxizm de olmayacakt›r. E¤er bir insan Darwinizm'in ge-
çersizli¤ini anlarsa Marxizm'in de geçersizli¤ini anlayacakt›r. Elbette bu-
nun tersi de do¤rudur: Bir toplumda Darwinizm yayg›n kabul görürse,
o toplumda Marxizm'in de geliflmesi kaç›n›lmazd›r.
Bu yüzden, Darwinizm'in geçersizli¤inin gerek bilimsel gerekse
sosyolojik aç›dan kavranmas›, insanl›k için çok önemli bir konudur. Bu
gerçe¤in ortaya ç›kmas›, Darwinizm'den kaynaklanan ve bugün pusuda
bekleyen Marxizm'in tekrar güçlenmesini engelleyecek, insanlar›n geçti-
¤imiz yüzy›lda yaflad›¤› ac›lar› tekrar yaflamas›na engel olacakt›r.
Nitekim tarih de, Darwinizm olmadan Marxizm'in olamayaca¤›n› gös-
termektedir.
16
KOMÜN‹ZM PUSUDA
Darwin, yarat›l›fl› inkar
ederek komünizme
sözde bilimsel bir te-
mel sa¤lam›flt›r. Bu ne-
denle, Bolflevik devri-
minin eli kanl› liderle-
rinden Trotsky,
Darwin'i diyalektik ma-
teryalizmin do¤abilim-
leri alan›ndaki temsilci-
si sayar.
Darwinizm'in Yayılışı ve Komünizm-Kapitalizm İlişkisi
Darwinizm'in siyasi etkilerini incelerken bir noktaya dikkat etmek
gerekir: Bu teori tek bir ideolojiyle de¤il, birbirinden son derece farkl› gi-
bi gözüken çok say›da ideolojiyle iliflkilidir. Darwinizm'in destekledi¤i
ideolojileri inceledi¤imizde, komünizmin yan›nda, ›rkç›l›k, emperya-
lizm, kapitalizm, faflizm gibi genifl bir yelpaze ile karfl›lafl›r›z. ‹lk bak›flta
birbirinden çok ba¤›ms›z hatta birbiri ile çeliflkili gibi gözüken bu ide-
olojilerin ortak yönü ise, ‹lahi dinlere ve onlar›n getirdi¤i ahlaki de¤erle-
re karfl› olmalar›d›r.
Bu ideolojilerin öncüleri, dini inançlar› ve de¤erleri kendileri için
engel olarak görmüfller ve Darwinizm'i bu inanç ve de¤erleri ortadan
kald›rmak için bir silah olarak kullanm›fllard›r. ‹flin ilginç yan›, bir yan-
dan bu flekilde kendi ideolojilerine hayat sahas› açarken, bir yandan da
kendilerine rakip olan ideolojileri güçlendirmeleridir. Örne¤in, iddiala-
r›na göre k›yas›ya bir "yaflam mücadelesi"nin yafland›¤› serbest piyasa
ortam›n› meflrulaflt›rmak için Darwinist ahlak› gerekli görüp destekle-
yen kapitalistler, bu yolla bir yandan da karfl› olduklar› komünizmi des-
teklemifllerdir.
Marxist düflünür Anton Pannekoek Marxism and Darwinism (Mar-
xizm ve Darwinizm) adl› kitab›nda, bu ilginç gerçekten söz eder ve bur-
juvazinin, yani Avrupal› zengin kapitalist s›n›f›n Darwinizm'i destekle-
yiflini flöyle anlat›r:
Marxizm'in önemini ve pozisyonunu sadece proleter s›n›f mücadelesinde-
ki rolüne borçlu oldu¤u herkesçe bilinir... Darwinizm'in de Marxizm'le ay-
n› tecrübeleri yaflad›¤›n› görmek zor de¤ildir. Darwinizm, bilim dünyas›
taraf›ndan objektif bir yaklafl›mla tart›fl›larak ve test edilerek kabul edilmifl
soyut bir teori de¤ildir. Hay›r, Darwinizm ilk ad›m› atar atmaz, hevesli
destekçileri ve tutkulu düflmanlar› olmufltur. Darwin'in ismi, teorisinden
az bir fley anlayan insanlar taraf›ndan yüceltilmifltir... Darwinizm de, s›n›f
mücadelesinde bir rol oynam›flt›r ve bu rol sayesinde h›zla yay›lm›fl, tutku-
lu taraftarlar ve çetin düflmanlar kazanm›flt›r.
Darwinizm, kilise haklar›na ve aristokrasiye karfl› ç›kan burjuvazi için
bir araç olmufltur... Burjuvazinin amac›, önlerine ç›kan eski hakim yöneti-
ci güçleri ortadan kald›rmakt›r... Din sayesinde rahipler büyük kitleleri
kontrol alt›nda tutmufl ve böylece burjuvazinin isteklerine karfl› koyabil-
mifltir... Do¤a bilimi inanca karfl› bir silah haline getirilmifl, bilim ve yeni
keflfedilen do¤al yasalar öne sürülmüfl ve burjuvazi bu silahlarla birlikte
savaflm›flt›r...
17
Harun Yahya (Adnan Oktar)
Darwinizm tam istenen zamanda gelmifltir; Darwin'in insan›n afla¤› hay-
vanlardan türemifl oldu¤unu öne süren teorisi, H›ristiyan inanc›n›n bü-
tün temelini yok etmifltir. ‹flte bu nedenledir ki, Darwinizm ortaya ç›k-
t›¤› anda, burjuvazi onu büyük bir h›rsla sahiplenmifltir... Bu flartlar
alt›nda, bilimsel tart›flmalar bile, s›n›f savafl›n›n fanatizmi ve tutkusu ile
yürütülmüfltür. Darwin hakk›nda yaz›lm›fl yaz›lar, bilimsel yazarlar›n
isimlerini tafl›malar›na ra¤men, sosyal polemiklerin karakterini sergile-
mektedir.11
Darwinizm'in yay›l›fl› gerçekten de bu flekilde oldu. Avrupa'n›n ha-
kim güçleri, Darwinizm'i gerek kendi ülkelerinde kurduklar› kapitalist
düzeni, gerekse dünya çap›nda kurduklar› emperyalist sömürge siste-
mini meflrulaflt›rmak için bulunmaz bir f›rsat olarak gördüler ve destek-
lediler. (Ayr›nt›l› bilgi için bkz. Darwin'in Türk Düflmanl›¤›, Harun Yahya,
1999) Darwinizm'in bilimsel tutars›zl›klar›, hayali varsay›mlar›, saçma
iddialar› tamamen görmezden gelindi; dini inançlara ve dinin getirdi¤i
ahlaki k›staslara karfl› gerekli bir silah olarak görülen Darwinizm, ide-
olojik amaçlarla yayg›nlaflt›r›ld›.
Ancak Darwinizm'i bu flekilde yayg›nlaflt›ran "burjuvazi", yani ka-
pitalist s›n›f, bu teoriyle birlikte kendi rakibini de desteklemifl oluyordu.
Çünkü Darwinizm'in yayg›nlaflmas› ve bu yolla dini inançlar›n yok edil-
mesi, kapitalizm kadar Marxizm'in de ifline yar›yordu. Din ahlak›n›n in-
sanlara ö¤retti¤i kanaatkarl›k, itidal, tevazu, kardefllik, fedakarl›k, flef-
kat, merhamet gibi ahlaki özellikler ortadan kalkt›ktan sonra, toplum
vahfli bir arena haline geliyordu. Bu arenada, kapitalistler aras› "yaflam
mücadelesi" kadar, kapitalistlerle komünistler aras› "s›n›fsal yaflam mü-
cadelesi" de gelifliyordu.
1871 sonbahar›nda Avrupal› do¤a bilimcilerin kat›ld›¤› uluslararas›
bir kongrede söz alan Alman devlet adam› ve do¤a bilimci Virchow,
Darwinistlere "dikkat edin" diyordu, "çünkü bu teori, komflu ülkede çok
büyük ac›lara neden olan bir teoriyle çok yak›ndan iliflkilidir."12 Virc-
how'un sözünü etti¤i komflu ülke Fransa'yd› ve belirtti¤i teori de, o y›l
içinde kanl› Paris Komünü'nü gerçeklefltiren Frans›z komünizmiydi.
(Paris Komünü, Almanya'yla yapt›¤› savafltan yenik ç›kan Fransa'da,
devlet otoritesinin zay›flad›¤› bir dönemde, Paris'teki komünistlerin ön-
cülü¤ünde bafllat›lan bir flehir isyan›yd›. Aylar boyunca flehir komün yö-
neticileri taraf›ndan idare edildi, dini merkezlere ve din adamlar›na kar-
fl› genifl çapl› sald›r›lar düzenlendi.)
Sonuçta, komünistlerin ve kapitalistlerin, aralar›ndaki çat›flmaya
18
KOMÜN‹ZM PUSUDA
ra¤men, din düflmanl›¤› konusunda ortak bir zeminde bulufltuklar›n› ve
bu konuda Darwinizm'den büyük bir destek ald›klar›n› söylemek müm-
kündür. Nitekim bu nedenle komünistler, bir toplumda komünist dev-
rim haz›rlayabilmek için öncelikle onun kapitalistleflmesini gerekli gö-
rürler. Buna göre, kapitalist ahlak›n yayg›nlaflmas›yla birlikte -ki bunda
Darwinizm propagandas› hayati öneme sahiptir- toplum önce dinsizlefl-
tirilecek, sonra da komünizm geliflecektir. Rus Devrimi'nin lideri Vladi-
mir ‹. Lenin, 1909 y›l›nda kaleme ald›¤› "Proleterya Partisinin Din Konu-
sundaki Tutumu" bafll›kl› makalesinde, burjuvazinin, yani kapitalist s›-
n›f›n dine karfl› oynad›¤› bu rolü flöyle anlat›r:
Birincisi, dinle savaflmak görevi, tarihsel aç›dan devrimci burjuvazinin
görevidir ve Bat›da burjuva demokrasisi, feodalizme ve orta ça¤ düzenine
karfl› giriflti¤i kendi devrimleri döneminde bu görevi büyük ölçüde yerine
getirmifltir... Gerek Fransa'da, gerek Almanya'da burjuvazinin dinle sa-
vaflma gelene¤i vard›r ve bu sosyalizmden (Ansiklopedistlerden ve Fe-
uerbach'tan) çok önce bafllam›flt›r. Rusya'da ise, burjuva demokratik devri-
mimizin kendine özgü koflullar› nedeniyle, bu görev de hemen hemen tü-
müyle iflçi s›n›f›n›n omuzlar›na yüklenmifltir.13
Görüldü¤ü gibi Lenin "dinle savaflmak görevi"nin kapitalistlere ait
Lenin, komünistler ile burjuvazinin dine karfl› ayn› safta oldu¤unu yazm›flt›r.
Lenin'in yorumlar›, komünizm ve kapitalizm aras›ndaki çat›flman›n gerçekte
sadece bir "iç çat›flma" oldu¤unu ve bu iki materyalist ideolojinin ortak ve
as›l düflman›n›n din oldu¤unu göstermektedir.
oldu¤unu, Avrupa'da bu görevi onlar›n yerine getirdi¤ini, ancak Rus-
ya'da bu s›n›f var olmad›¤› için dinle yap›lacak savafl› kendilerinin üst-
lendi¤ini anlatmaktad›r. Lenin'in bu sözleri, komünizm ve kapitalizm
aras›ndaki çat›flman›n gerçekte sadece bir "iç çat›flma" oldu¤unu ve bu
iki gücün ortak ve as›l düflman›n›n din oldu¤unu aç›kça göstermektedir.
Bu kifliler aç›kça toplumlar› yozlaflt›rmak, onlar› do¤rulardan uzak-
laflt›rmak, ahlaki ve insani aç›dan zay›flatmak ve böylece kendi dinsiz
komünist sistemlerini kabul ettirmek çabas›ndad›rlar. Ancak bu kiflilerin
din aleyhinde yapt›klar› hiçbir hareketin baflar›ya ulaflmas› mümkün de-
¤ildir. Unutulmamal›d›r ki, geçmiflte de dine karfl› savaflan, Allah'›n elçi-
lerine itaat etmeyen, Allah'›n hak kitaplar›ndan yüz çeviren kavimler ya-
flam›flt›r. Bu kavimler de kendilerine göre hak dini yok etmeye çal›flm›fl-
lard›r. Fakat bu kavimlerin u¤rad›klar› son benzerdir: Allah Kendi
dinine karfl› mücadele eden bu insanlar›n kimine yeryüzünde bir bela
vermifltir, kimini ise ahirette ac› bir azab›n bekledi¤ini müjdelemifltir. Bu
gerçek Kuran'da flöyle bildirilir:
Allah'›n ayetleri konusunda inkar edenlerden baflkas› mücadele etmez.
Öyleyse onlar›n flehirlerde dönüp dolaflmas› seni aldatmas›n. Kendile-
rinden önce Nuh kavmi de yalanlad› ve kendilerinden sonra (say›s› çok)
f›rkalar da. Her ümmet, kendi elçilerini (susturmak için) yakalamaya
yeltendi. Hakk›, onunla yürürlükten kald›rmak için, 'bat›la-dayanarak'
mücadeleye girifltiler. Ben de onlar› yakalay›verdim. Art›k Benim ceza-
land›rmam nas›lm›fl? Senin Rabbinin kafirler üzerindeki: "Gerçekten
onlar ateflin halk›d›r" sözü böylece hak oldu. (Mümin Suresi, 4-6)
Din adamlar›n› kurfluna dizen Paris Komüncüleri
K
omünizmin kurucusu Marx, tarihin geliflmesi-
nin tek yolunun çat›flma oldu¤unu iddia et-
mekteydi. Toplumlar›n, düflüncelerin, fikirlerin
de ancak çat›flmayla, savaflla, ihtilalle ilerleyebilecekle-
rini düflünüyordu. "E¤er çeliflme ve çat›flma olmasayd›,
var olan herfley, nas›lsa öyle kal›rd›" diyordu. Dahas›
Marx "fiiddet yeni bir topluma gebe her eski toplumun
ebesidir" diyerek milyonlarca insan› savafla, katliama,
kan dökmeye ça¤›r›yordu.
Marx'›n bu düflünceleri, zaman içinde çok say›da ta-
raftar kazand›. En zalim katliamlara imza atan komünist
lider Lenin bunu, "Geliflme z›tlar›n mücadelesidir"
sözleriyle ifade ediyordu. (Lenin, Seçme Eserler, cilt 11,
s. 81) Bu mücadelenin de kan dökerek yap›lmas› ge-
rekti¤ini savunuyordu.
Komünist liderler gibi faflist liderler de fliddet, ihtilal
ve savafl›n, ilerlemenin tek yolu oldu¤una inan›yorlard›.
Hitler'in en önemli fikri dayana¤›, ›rkç› Alman tarihçi He-
inrich von Treitschke, "Uluslar ancak Darwin'in ya-
flam kavgas›na benzer fliddetli bir rekabetle gelifle-
bilirler…" diyordu. (Burns, Ça¤dafl Siyasal Düflünceler
1850-1950, s.446) fiiddetin tarihte itici güç oldu¤una ve
savafl›n devrim getirece¤ine inanan bir baflka faflist li-
der ise, Mussolini'ydi. ‹ngiliz ‹mparatorlu¤u'nun zay›fla-
mas›n›, "evrimin en önemli itici gücü olan savafltan
kaçmaya çal›flmas›na" ba¤l›yordu.
Her iki ideolojinin temel dayana¤› da, Darwin'in do-
¤ada var oldu¤unu ileri sürdü¤ü "yaflam mücadelesi"
kavram›yd›. Marx'›n diyalektik materyalizminin temeli
olan çat›flma iddias› da, faflizmin savafl›n itici güç oldu-
¤u ile ilgili iddias› da, Darwin'in evrim teorisinin, sosyal
bilimlere uyarlanmas›dan baflka bir fley de¤ildi.
Bu ideolojilerin do¤urdu¤u sonuç ise ortadad›r: Sü-
rekli çat›flman›n olmas› gerekti¤ini savunmak, insanl›¤›
tamamen ortadan kald›rmaya do¤ru at›lan bir ad›m, so-
nu gelmez bir "kan dökme kuyusu"dur. Bu ideolojilere
uyan herkes kaç›n›lmaz olarak sürekli birbiriyle çat›fl›r,
birbirine zulmeder, ilerleme ad› alt›nda birbirinin kan›n›
döker. Allah'›n insanlara emretti¤i sevgi, sayg›, fedakar-
l›k, paylaflma gibi insani duygular, bar›fl ve huzur ortam›
tamamen ortadan kalkar. Nitekim geçti¤imiz 20. yüzy›l
bu ideolojiler yüzünden yaflanan ac› ve belalar dönemi
olmufltur.
Oysa çeliflkiler, vahflet ve katliam yap›lmas›n›
gerektirmez. Z›tl›klar her yerde mevcuttur. Gece ile
gündüz, ayd›nl›k ile karanl›k, negatif ile pozitif, so¤uk ile
s›cak, iyi ile kötü hep vard›r. Ancak bu z›tl›klar, güzel-
liklerin vurgulanmas›, hoflgörü, bar›fl ve ba¤›fllama
gibi güzel ahlak özelliklerinin ortaya ç›kmas› için
yarat›lm›fllard›r.
Ayn› durum fikri alanda da geçerlidir. ‹nsanlar›n fark-
l› düflünüyor olmalar›, birbirlerini öldürüp, ac›mas›zca
katletmelerine gerekçe olamaz. Allah, insanlara düfl-
manlar›na karfl› dahi güzel davran›fllarda bulunmay›,
insanlara güzel söz söylemeyi emreder:
‹yilikle kötülük eflit olmaz. Sen, en güzel olan bir
tarzda (kötülü¤ü) uzaklaflt›r; o zaman, (görürsün
ki) seninle onun aras›nda düflmanl›k bulunan
kimse, sanki s›cak bir dost oluvermifltir. (Fussi-
let Suresi, 34)
Her çeliflki, Kuran'da bildirildi¤i gibi ak›l ve vic-
dan sahibi insanlar taraf›ndan bar›fl, huzur ve hofl-
görü ortam›nda çözülür. Bunu kavrayamayan ve diya-
lektik materyalizmin aldatmacas›na inanan milletlerin
insanlar›, birbirleri ile y›llarca savaflm›fllar, vahfli hay-
vanlar gibi kap›flm›fllar ve sonuçta milletçe güçten düfl-
müfllerdir. Böylece Allah'›n Kuran'da afla¤›daki ayetiyle
bildirdi¤i bir gerçek tecelli etmifltir:
Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin ve çekiflip birbi-
rinize düflmeyin, çözülüp y›lg›nlafl›rs›n›z, gücü-
nüz gider. Sabredin. fiüphesiz Allah, sabreden-
lerle beraberdir. (Enfal Suresi, 46)
Ayette bildirildi¤i gibi insanlar Allah'›n ve O'nun yol
gösterici olarak gönderdi¤i peygamberlerin yolundan
ayr›lm›fl, yeryüzünü bar›fl yurdu yapmak yerine bir zu-
lüm yuvas›na çevirmifllerdir. Bu yüzden de tüm güçleri-
ni kaybetmifl, kendi kendilerini helake sürüklemifllerdir.
Unutulmamal›d›r ki Kuran ahlak›n›n emretti¤i flefkat,
merhamet, fedakarl›k, hoflgörü, adalet gibi meziyetler,
insanlara ve milletlere güç veren yegane kaynakt›r. Di-
yalektik materyalizm gibi dinsizli¤in hezeyanlar› ile üre-
tilmifl olan safsatalar ise insanl›¤a sadece y›k›m ve ac›
getirir. ‹nsanlar›n kurtulufl bulmalar›n›n, yeryüzünde hu-
zur ve güvenlik içinde yaflamalar›n›n tek yolu, Allah'›n
emretti¤i Kuran ahlak›na uygun bir yaflam sürmektir.
FAfi‹ZM VE KOMÜN‹ZM‹N ORTAK ALDANIfiI:
DARWIN‹ST ÇATIfiMA
KOMÜN‹ZM PUSUDA
22
Darwinizm'in Kanlı Diyalektiği
Asl›nda buraya kadar tarif etti¤imiz tablo, komünizmin dünya ça-
p›nda yay›lmas›n› da özetlemektedir: Komünizm, hemen her ülkede
kapitalizmin ve faflizmin karfl›t› ve alternatifi olarak geliflmifltir. Birbi-
rine z›t gibi görünen bu uçlar, ortak bir kaynaktan, yani Darwinizm'den
ilham alm›fllard›r. Kapitalizm ve faflizm Darwinizm'in sa¤ kanad›n›,
komünizm ise sol kanad›n› oluflturur. Bir ülkede Darwinizm'in yay-
g›nlaflmas›, her iki kanad›n birden yayg›nlaflmas› sonucunu do¤urur.
Dolay›s›yla faflizmi veya kapitalizmi desteklemek için Darwinizm'i
kullananlar, ister istemez komünizmi de desteklemifl olurlar.
Darwinizm'in hakim oldu¤u bu dinsiz dünya görüflü içinde, sa¤
solu, sol da sa¤› do¤urmakta ve beslemektedir. ‹ki taraf birbiriyle da-
imi bir çat›flma içindedir. Bu çat›flma ortam› ise zaten Darwinizm'in in-
san toplumlar› için uygun ve gerekli gördü¤ü ortamd›r.
Bu genel flemaya bakt›¤›m›zda, Darwinizm'in asl›nda siyasi düzey-
de bir "diyalektik" oluflturdu¤unu söylemek mümkündür. Diyalektik,
Alman felsefeci Hegel'in ortaya att›¤›, sonradan Marx ve Engels taraf›n-
dan benimsenen "çat›flma" teorisidir. Diyalektik, evrendeki tüm geliflme-
nin çat›flma sayesinde mümkün oldu¤unu varsayar. Bu teoriye göre, her
durum veya fikir bir "tez"dir. Sonra bu teze karfl› ç›kan "anti-tez" meyda-
na gelir. Tez ile anti-tez çat›fl›r ve ortaya ç›kan sonuca "sentez" ad› verilir.
Sentez de bir süre sonra bir tez haline gelir ve bu kez buna karfl› bir anti-
tez ç›kar. Diyalektik teorisine göre, bu çat›flma bu flekilde sürer gider.
‹nsanlar› Allah'›n yaratt›¤› gerçe¤inin reddedilmesine ve insan›n
geliflmifl bir hayvan türü olarak görülmesine neden olan Darwinizm'le
birlikte, dünya bu Darwinist diyalekti¤in çat›flma alan› olmufltur. Baflta
Avrupa ülkeleri olmak üzere, pek çok ülkede önce sa¤ kanat Darwinist-
ler hakim olmufl, bunlar dini inançlar› ve ahlaki de¤erleri yok ederek ve-
ya çarp›tarak vahfli kapitalizmi ve ard›ndan faflizmi getirmifller; bunlara
karfl› da sol kanat Darwinistler, yani komünistler örgütlenmifller ve iki
taraf daimi bir çat›flma içine girmifltir. Bu Darwinist diyalekti¤in sentezi
ise hep ayn›d›r: Kan, ac›, iflkence, savafl, gözyafl›...
Darwinist diyalekti¤in sa¤ kanat temsilcilerinin, yani faflistlerin uy-
gulad›¤› terör ve vahfleti baflka kitaplar›m›zda incelemifltik. Bu kitab›n
ilerleyen bölümlerinde ise komünist terör ve vahfleti inceleyece¤iz.
DD
arwinizm'den ilham alan diyalektik
materyalizme göre tarih, z›t fikirlerin
çat›flmas› ve k›yas›ya mücadelesidir.
Bu inançlar› gere¤i 20. yüzy›lda faflistlerle ko-
münistleri birbirine k›rd›rm›fllar, ayn› vatan›n
insanlar›n› birbirlerine düflman etmifller ve
dünyay› kan gölüne çevirmifllerdir. Bunun so-
nucunda da kendi ideolojilerinin galip gelece-
¤ini sanm›fllard›r. Ancak, bu mücadeleden
komünizm galip ç›kamam›fl, diyalektik ma-
teryalizmin tarihin diyalekti¤i iddias› da çök-
müfltür.
Tarihte karfl› karfl›ya gelen iyiler ve kötüler
hep olmufltur. ‹yilerin kötülerle mücadelesi
de fikir alan›nda gerçekleflmifltir. Bu müca-
deleden galip ç›kanlar daima iyilerdir. Çün-
kü Allah'›n Kuran'da gösterdi¤i mücadele
yöntemleri insanlara bar›fl, huzur ve dostluk
getirmeye, çeliflki ve düflmanl›klar› ortadan
kald›rmaya yöneliktir.
Örne¤in Allah, Hz. Musa'ya Firavun'u do¤ru
yola ça¤›rmas›n› bildirmifltir. Hz. Musa ve Fi-
ravun iki z›t fikrin taraftarlar›d›r. Ancak, Allah
bu iki z›t taraf› karfl›laflt›r›rken, Hz. Musa'ya ve
kardefli Hz. Harun'a flöyle demifltir:
"‹kiniz Firavun'a gidin, çünkü o, azm›fl bu-
lunuyor. Ona yumuflak söz söyleyin, umu-
lur ki ö¤üt al›p-düflünür veya içi titrer-kor-
kar." (Taha Suresi, 43-44)
Allah'›n emrine uyan Hz. Musa kardefliyle bir-
likte Firavun'un karfl›s›na ç›km›fl ve ona
Allah'›n emirlerini, do¤ru yolu ve iyili¤i türlü
yöntemler deneyerek, sab›rla anlatm›flt›r.
Onun bu fikri mücadelesinin sonunda ise ger-
çekleri göremeyen ve iyilere zulmetmeye yel-
tenen Firavun, denizde bo¤ularak ölmüfl, Hz.
Musa ve yan›ndakiler kurtulmufllard›r.
Bu örnek insanl›k tarihinin bir özetidir. Tarih-
te hiç kimse birbiriyle çat›fl›p, yumruklafl›p,
kan dökerek üstün gelmemifltir. E¤er çat›flma
yoluyla üstün görünen, iktidara sahip olan ki-
fliler olsa bile, bunlar›n ne halklar› ne de ken-
dileri huzurlu ve bar›fl içinde bir yaflam sürdü-
rememifller; aksine her an belalara u¤ram›fl,
maddi ve manevi s›k›nt›lar içinde yaflam›fl-
lard›r. Üstün gelenler, daima bar›fl ve huzura
ça¤›ran, mücadelesini fikir alan›nda yaparak
insanlar› düflünmeye sevkeden inananlard›r.
KARfiIT F‹K‹RLER‹ "D‹YALEKT‹K ÇATIfiMA" ‹LE SUSTURMAK
‹STEYENLER, HER DÖNEMDE YEN‹LG‹YE U⁄RAMIfiTIR
Firavun bask›c› ve zalim bir yönetime sahipti
ve bununla da kendince gurur duyuyordu.
Ama sonu hüsran oldu. Üstte M›s›r Fira-
vun'unu muhaliflerinin kafas›n› parçalarken
tasvir eden bir kabartma yer al›yor.
BÖLÜM II
Joseph Stalin: 40 milyon
insan›n katili
2
0. yüzy›l insanl›k tarihinin en kanl› dönemidir. Bu yüzy›lda
dünya savafl›, soyk›r›m, toplama kamp›, kimyasal silahlar,
nükleer silahlar, bombard›man, gerilla savafl›, terör eylemle-
ri gibi, daha önceki yüzy›llarda duyulmam›fl ve görülmemifl
vahflet yöntemleri ortaya ç›km›flt›r. Bu yüzy›lda sayd›¤›m›z
yöntemlerle öldürülen insanlar›n say›s›, yüz milyonlarla ifade edilmek-
tedir.
20. yüzy›l›n bu kadar kanl› olmas›n›n iki önemli nedeni vard›r. Bi-
rincisi, geliflen teknolojinin eski devirlerdeki silahlara göre çok daha öl-
dürücü silahlar›n yap›m›na izin vermesidir. ‹kinci neden ise -ki as›l
önemli olan budur- bu silahlar›n kullan›lmas›na, hem de korkunç bir
ac›mas›zl›kla kullan›lmas›na neden olan ideolojilerdir. Temelleri 19. yüz-
y›lda at›lan çeflitli "izm"lerin kanl› hasad› 20. yüzy›lda olmufltur.
Komünizm, bu "izm"lerin en kanl›s›, en ac›mas›z› ve en genifl çapl›-
s›d›r. 20. yüzy›lda komünist rejimler veya örgütler taraf›ndan öldürülen
insan say›s› yaklafl›k 120 milyondur. 120 milyon insan, s›rf bu ideoloji
u¤runa idam edilmifl, toplama kamplar›nda ölesiye çal›flt›r›larak katle-
dilmifl, "sürgün" ad› alt›nda evlerinden toplan›p Sibirya steplerinde yok
edilmifl, kasten oluflturulan k›tl›klarla açl›ktan öldürülmüfl, en korkunç
hapishanelerde en korkunç iflkencelere u¤rat›lm›fl, beyni y›kanm›fl ko-
münist militanlar taraf›ndan kurfluna dizilmifl, bo¤ulmufl, bo¤azlanm›fl,
parçalanm›flt›r. 1917'de Rusya'da gerçekleflen kanl› Bolflevik Devrimi ile
BOLfiEV‹K VAHfiET‹N TAR‹H‹
bafllayan vahflet, önce yeni kurulan Sovyetler Birli¤i'nin geneline, ard›n-
dan Do¤u Avrupa'ya, Çin'e, Kore'ye, Vietnam'a, Kamboçya'ya, Latin
Amerika ülkelerine, Küba'ya ve Afrika'ya yay›lm›flt›r.
fiimdi bu k›z›l vahfletin tarihini inceleyelim.
Lenin'in Kanlı Devrimi
Karl Marx, bir siyasi partinin lideri de¤ildi. Sadece bir teorisyendi.
‹nsanl›k tarihini diyalektik materyalizme göre kurallara oturtmaya u¤-
raflm›fl, buna göre geçmifle yorumlar getirmifl ve gelecek hakk›nda keha-
netlerde bulunmufltu. Marx'›n en büyük kehaneti ise devrimdi. Kapitalist
düzenin ayaklanan iflçiler taraf›ndan y›k›laca¤›n› ve bu devrimle birlikte
"s›n›fs›z toplum" do¤aca¤›n› vaat etmiflti.
Marx 1883 y›l›nda öldü. Aradan y›llar, hatta on y›llar geçmesine ra¤-
men, Marx'›n haber verdi¤i devrim bir türlü gerçekleflmedi. Avrupal› ka-
pitalist ülkelerde, devrim gerçekleflmesi bir yana, iflçilerin çal›flma ve
hayat koflullar›nda k›smen de olsa iyileflme yafland› ve iflçi-burjuvazi ge-
rilimi azald›. Devrim gerçekleflmiyordu ve gerçekleflece¤i de yoktu.
Bu ortam içinde, Marx'›n ölümünden yaklafl›k 20 y›l sonra, bir bafl-
ka önemli isim Rusya'da ortaya ç›kt›. Marxistler'in kurdu¤u Rus Sosyal
Demokrat Partisi içinde giderek yükselen Vladimir ‹lyiç Lenin, Mar-
xizm'e yeni bir yorum getirdi. Lenin'e göre, devrimin kendi kendine
gerçekleflmesi mümkün de¤ildi, çünkü Avrupal› iflçi s›n›f› burjuvazinin
kendilerine sa¤lad›¤› imkanlarla uyuflturulmufltu, di¤er ülkelerde ise
zaten kayda de¤er bir iflçi s›n›f› yoktu. Lenin bu soruna militan bir çö-
züm önerdi: Devrim, Marx'›n öngördü¤ü gibi iflçiler taraf›ndan de¤il, ifl-
çiler (yani Marxist literatüre göre "proleterya") ad›na hareket eden, pro-
fesyonel devrimcilerden oluflan, askeri bir disipline sahip "Komünist
Parti" taraf›ndan gerçeklefltirilecekti. Komünist Parti, silahl› mücadele
ve propaganda yöntemlerini kullanarak siyasi bir devrim gerçeklefltire-
cek, iktidar› ele geçirdi¤i andan itibaren Lenin'in "proleterya diktatör-
lü¤ü" ad›n› verdi¤i otoriter bir rejim kurulacak, rejim muhaliflerini tas-
fiye edecek, özel mülkiyeti ortadan kald›racak ve toplumun komünist
düzene do¤ru ilerlemesini sa¤layacakt›.
26
KOMÜN‹ZM PUSUDA
27
Marx'›n ölümünün ard›ndan, onun b›-
rakt›¤› ideoloji Lenin taraf›ndan yo-
rumland›. Lenin, bir yandan Marx'›n
aç›klar›n› ve çeliflkilerini kapatmaya ça-
l›fl›rken, bir yandan da komünizmi si-
lah zoruyla iktidara getirmenin
formüllerini gelifltirdi. Üstte, 1897'de
St. Petersburg'da çekilen resimde Le-
nin (ortada) ve di¤er komünist militan-
lar. Afla¤›da ise Marx'›n Das
Kapital'inin Rusça bask›s›.
Lenin 1919 y›l›nda K›z›l Meydan'da kalabal›¤a konuflurken
Kas›m 1917'de
St. Peters-
burg'da silahla-
r›yla poz veren
Bolflevik devrim-
ciler
Lenin'in ortaya att›¤› bu teoriyle birlikte komünizm, eli silahl› terör
gruplar›n›n ideolojisi haline gelmifl oluyordu. Lenin'den sonra da dün-
yan›n dört bir yan›nda kendilerini kan dökerek devrim yapmaya adam›fl
yüzlerce "komünist parti" veya "iflçi partisi" ortaya ç›kt›.
Peki komünist parti devrim için hangi yöntemleri izlemeliydi? Le-
nin bu soruyu hem yaz›lar›yla hem de eylemleriyle cevaplad›: Komünist
parti olabildi¤ince çok kan dökecekti...
Lenin, henüz 1906 y›l›nda, yani Bolflevik Devrimi'nden 11 y›l önce,
Proletari dergisinde flöyle yaz›yordu:
Bizim ilgilenmekte oldu¤umuz olgu, silahl› mücadeledir; bu mücadele,
bireyler ve küçük gruplar taraf›ndan yürütülmektedir. Bir kesimi devrim-
ci örgütlere ait iken, öteki kesimler (Rusya'n›n belirli kesimlerinde ço¤un-
lu¤u) herhangi bir devrimci örgüte ba¤l› de¤ildirler. Silahl› mücadele,
birbirlerinden kesinkes olarak ayr›lmas› gereken, farkl› iki amaca yönelik-
tir; önce, bu mücadele kiflilere, liderlere ve ordu ve polisteki görevlilere
suikast yapmay› amaçlar, ikinci olarak, hem hükümete ait, hem de özel ki-
flilere ait para kaynaklar›na elkoyar. El konulan paralar k›smen parti kasa-
s›na, k›smen özel silahlanma amac›na ve ayaklanma haz›rl›¤›na, ve k›smen
de tan›mlamakta oldu¤umuz mücadeleye kat›lan kiflilerin geçimine gider.
Büyük el koymalar (Kafkasya'daki 200.000 rublelik, Moskova'daki 875.000
rublelik gibi olanlar) gerçekten de öncelikle devrimci partilere gitmifltir -
küçük elkoymalar ço¤unlukla, bazen de tümüyle "el koyucular›n" geçimi-
ne gider.14
Lenin'in de yönetiminde bulundu¤u Rus Sosyal Demokrat Partisi
içinde, 1900'lü y›llar›n bafl›nda önemli bir fikir ayr›l›¤› yafland›. Lenin'in
önderli¤indeki grup, fliddet yoluyla devrim yapmay› savunurken, di¤er
bir grup daha demokratik yöntemlerle Marxizm'i Rusya'ya getirmeyi
savunuyordu. Leninistler, gerçekte say›lar› az olmas›na ra¤men, çeflitli
bask› yöntemleriyle "ço¤unluk" haline geldiler ve Rusça "ço¤unluk" an-
lam›na gelen "Bolflevik" sözüyle an›lmaya bafllad›lar. Di¤er grup ise
"az›nl›k" anlam›na gelen "Menflevik" sözüyle adland›r›ld›.
Bolflevikler, Lenin'in üstteki al›nt›s›nda tarif edilen flekilde örgüt-
lenmeye bafllad›lar: suikastler, hükümete ait paralara el konmas›, res-
mi kurumlar›n soyulmas› vs. Ço¤u sürgünde geçen y›llar sonucunda,
Bolfleviklerin planlad›klar› devrim 1917 y›l›nda gerçekleflti. Bu y›l iki
29
Harun Yahya (Adnan Oktar)
ayr› devrim yafland›. fiubat ay›nda gerçekleflen ilk devrimde, Rus Ça-
r› II. Nicholas taht›ndan indirildi, ailesiyle birlikte hapsedildi ve de-
mokratik bir hükümet kuruldu. Ancak Bolflevikler demokrasi de¤il,
"proleterya diktatörlü¤ü" kurmaya kararl›yd›lar. Ekim 1917'de bekle-
dikleri devrim gerçekleflti ve Lenin ile en büyük yard›mc›s› Leon
Trotsky'nin (Troçki) önderli¤indeki komünist militanlar önce hükümet
merkezinin bulundu¤u Petrograd'›, ard›ndan Moskova'y› ele geçirdi-
ler. Her iki flehirdeki çat›flmalar›n sonucunda dünyan›n ilk komünist re-
jimi kurulmufl oluyordu.
Ekim Devrimi'nin ard›ndan Rusya büyük bir iç savafla sahne oldu.
Çar yanl›s› generallerin toplad›¤› "Beyaz Ordu" ile, Trotsky'nin önderli-
¤indeki K›z›lordu aras›nda geçen savafl tam 3 y›l sürdü. Temmuz
1918'de Bolflevik militanlar taraf›ndan, Lenin'in emri üzerine, Çar II.
Nicholas ve tüm ailesi (üç çocu¤u ile birlikte) kurfluna dizilerek idam
edildi. ‹ç savafl boyunca Bolflevikler, rejim muhaliflerine karfl› en kanl›
Lenin, Rusya'n›n dört bir yan›na yay›lan Bolflevik
militanlara çekti¤i telgraflarda, sürekli idam emirle-
ri veriyor ve bu idamlar›n halka korku salacak flekil-
de gerçekleflmesini istiyordu. Üstte Lenin, bir grup
Bolflevik militanla birlikte, 1918.
cinayet, katliam ve iflkenceleri uygulamaktan çekinmedi.
Gerek K›z›lordu birlikleri, gerekse Lenin'in kurdurttu¤u "Çeka" ad-
l› gizli polis örgütü, devrime karfl› gördükleri bütün toplum kesimlerine
karfl› büyük bir terör uygulad›lar. Dünya çap›ndaki komünist terörü an-
latan Komünizmin Kara Kitab› adl› eserde, Bolflevik terörü flöyle anlat›l›r:
Bolflevikler, mutlak iktidarlar›na yönelen edilgen de olsa her türlü muhale-
feti veya direnifli; sadece siyasi muhalif gruplardan kaynaklanmay›p, soy-
lular, burjuvalar, ayd›nlar, din adamlar› gibi toplumsal ve subaylar,
jandarmalar gibi mesleki gruplardan da gelse, gerek hukuki gerekse fiziki
olarak ortadan kald›rmaya karar verdi ve bazen ifli soyk›r›m boyutlar›na
vard›racak kadar ileri götürdü. Daha 1920'de yürütülen "Kazaklardan
ar›nd›rma" kampanyas› önemli ölçüde soyk›r›m tan›m›n›n kapsam›na gir-
mektedir: yeri yurdu tamamen belli bir topluluk olan Kazaklar, tüm er-
keklerin kurfluna dizilmesi, kad›n, çocuk ve yafll›lar›n sürgün edilmesi,
köylerin yerle bir edilmesi ya da Kazak olmayanlara devredilmesi sonu-
cu bir grup olarak varl›¤›n› sürdüremez duruma getirildi. Lenin, Kazakla-
r› Frans›z Devrimi dönemindeki Vendee'yle bir tutuyor ve onlara modern
komünizmin "mucidi" Gracchus Bubeuf'ün daha 1795'te populicide (soy-
k›r›m) olarak tan›mlad›¤› yöntemi uygulamak istiyordu.15
Bolflevikler, girdikleri her flehirde kendi ideolojilerine ›l›ml› bak-
mayan kesimleri katliamdan geçiriyor, halka korku salmak amac›yla
abart›l› vahfletler gerçeklefltiriyorlard›. Ayn› kaynakta, K›r›m'da gerçek-
lefltirilen Bolflevik vahfletleri flöyle anlat›l›yor:
Benzer fliddet uygulamalar› Bolflevikler taraf›ndan iflgal edilen Sivastopol,
Yalta, Aluflta, Simferopol gibi K›r›m illerinde de gerçeklefltirildi. Ayn› uy-
gulamalara Nisan-May›s 1918'den itibaren isyan komisyonunun haz›rlad›-
¤› dosyalarda "elleri kopmufl, omzu parçalanm›fl, kafas› da¤›lm›fl, çenesi
k›r›lm›fl, cinsel organlar› kopar›lm›fl cesetler" de yer almaktayd›... 16
S.P. Melgunov da, La Terreur rouge en Russie, 1918-1924 (Rusya'da K›-
z›l Terör, 1918-1924) isimli eserinde, Sivastopol flehrinin "hayatta kalanla-
r›n tan›kl›klar›n› bast›rma harekat›" neticesinde bir "as›lanlar flehri"ne
dönüfltü¤ünü ifade ediyordu:
Nahimovski Caddesi, sokakta tutuklanan subaylar›n, erlerin, sivillerin
as›lm›fl cesetleriyle doluydu. fiehir ölüydü, halk mahzen ve ambarlarda
gizleniyordu. Tüm çit kaz›klar›, tüm ev duvarlar›, telgraf direkleri, ma¤aza
31
Harun Yahya (Adnan Oktar)
KOMÜN‹ZM‹N CAH‹L
M‹L‹TANLARI
Bolflevikler, cahil halk kitlelerine
basit sloganlarla seslendiler ve
yo¤un bir propaganda ile pek
çok kifliyi k›sa sürede saflar›na
katt›lar. E¤itimsiz ve yoksul in-
sanlar, kendilerine ekmek ve
huzur vaat eden komünistlerin
yalanlar›na kolayca inanabili-
yorlard›. Darwinizm'in körükle-
di¤i dinsizlik ise, komünist
propaganday› pekifltiriyordu.
Resimde, söz konusu propagan-
da sonucunda bir kaç gün içinde
komünist olup ç›km›fl bir grup
Rus iflçi ve köylüsü yer al›yor.
Kanl› Bolflevik devriminin as-
keri lideri, Leon Trotsky idi.
Lenin'den sonraki ikinci
adam durumunda olan
Trotsky, bafl›nda oldu¤u K›-
z›lordu ile tüm Rusya'y› kana
bo¤an bir iç savafl yürüttü.
Üstte iç savaflta öldürülen on
binlerce suçsuz insandan bir
görüntü.
Trotsky'nin etkisiyle Petrograd kentinde Çar karfl›t› ayaklanma-
y› destekleyen Rus askerleri, 1917
Trotsky'i savafl kahraman› gibi
gösteren propaganda posteri.
vitrinleri 'Hainlere Ölüm' yaz›l›
afifllerle kapl›yd›. ‹nsanlar› ibret ol-
sun diye sokakta as›yorlard›.
Bolflevikler, yok etmek istedikle-
ri herkesi, belirli kategoriler alt›nda
damgal›yorlard›. Örne¤in "burjuva-
lar", veya Bolfleviklerden farkl› bir
sosyalizm anlay›fl›n› savunan "Menfle-
vikler", kurulan yeni rejimin önde gelen düflmanlar›yd›. Say›s› en genifl
ve en çok hedef al›nan kategori ise, "kulak" kategorisiydi. Kulaklar, Rus-
ça'da zengin toprak sahiplerine verilen isimdi. Lenin, devrim ve iç savafl
boyunca, kulaklara karfl› ac›mas›z bir terör uygulanmas›na dair yüzlerce
emir ya¤d›rd›. Örne¤in, Penza Sovyeti Yürütme Komitesi'ne yollad›¤›
bir telgrafta flöyle yaz›yordu:
Yoldafllar! Befl kazan›zda cereyan eden kulak ayaklanmas› ac›mas›zca ezil-
melidir. Devrimin ç›karlar› bunu gerektiriyor, çünkü art›k her yerde ku-
laklarla bir "ölüm kal›m mücadelesi" bafllam›flt›r. Bir örnek oluflturmak
gereklidir. Daha az say›da olmamak üzere; 100 kulak, para babas›, kan içi-
cinin as›lmas› (insanlar›n görebilece¤i bir flekilde as›lmas› diyorum), isim-
lerinin aç›klanmas›, bütün tah›llar›na el konmas›... Bunu insanlar›n
yüzlerce fersah öteden görüp, titreyecekleri, anlayacaklar›... flekilde ya-
p›n›z. Bu talimatlar› ald›¤›n›z› ve yerine getirdi¤inizi bildirmek için telgraf
çekiniz. Selamlar. Lenin.17
Lenin'in talimatlar› Bolflevik militanlar taraf›ndan büyük bir zevkle
yerine getiriliyordu. Hatta militanlar, özel vahflet stilleri gelifltirmifllerdi.
Ünlü Rus yazar› Maxim Gorki, flahit oldu¤u baz› yöntemleri flöyle anla-
t›yordu:
Tambov'da komünistler, tutsaklar›n› sol el ve sol ayaklar›ndan topra¤›n bir
metre yukar›s›nda a¤açlara demiryolu çivileri ile m›hl›yorlard› ve bu in-
sanlar›n ac› çekmesini bilerek izliyorlard›. Bir esirin midesini aç›p küçük
ba¤›rsa¤›n› al›yorlar ve bir a¤aca çiviliyorlard› ve ba¤›rsa¤›n çözülmesini
izliyorlard›. Yakalad›klar› görevlileri soyup omuzlar›ndan itibaren derile-
rini yüzüyorlard›.18
Bolflevikler, komünizmi benimsemek istemeyen herkesi tasfiye et-
meye girifltiler. Lenin'in üstteki emrine benzer daha pek çok emir ve uy-
Maxim Gorki
gulama sonucunda, on binlerce insan hiçbir yarg›lama olmaks›z›n kur-
fluna dizildi. Pek çok rejim muhalifi de "Gulag" ad› verilen ve tutuklula-
r›n çok a¤›r flartlarda ölesiye çal›flt›r›ld›klar› toplama kamplar›na
gönderildi. Ço¤u bu kamplardan sa¤ kurtulamayacakt›. Sonuçta, 1918-
1922 y›llar› aras›nda Bolflevik rejime karfl› ayaklanan yüz binlerce iflçi ve
köylü katledildi.
Tarihçi Richard Pipes, gizli Sovyet arflivlerine dayanarak yazd›¤›
The Unknown Lenin (Bilinmeyen Lenin) adl› kitab›nda, Lenin'in Bolflevik-
lere verdi¤i say›s›z cinayet, katliam, iflkence emirlerini ortaya ç›karmak-
ta ve sonuçta flu yorumu yapmaktad›r:
Mevcut delillerle Lenin'in idealist de¤il, ancak gerçek ya da hayali olsun
sorunlar› çözmenin en iyi yolunun, onlara sebep olan insanlar› öldür-
mek oldu¤una inanan bir toplu katliamc› oldu¤unu reddetmek imkans›z
hale gelmektedir. 20. yüzy›lda on milyonlarca hayat›n yok olmas›na poli-
tik ve sosyal imha uygulamas›n› ilk olarak meydana getiren/bafllatan ken-
disidir.19
Pavlov'un Köpekleri ve Lenin'in "İnsan Evrimi" Planları
Buraya kadar Lenin örne¤inde gördü¤ümüz ve ilerleyen sayfalarda
çok daha feci örneklerini inceleyece¤imiz komünist vahflet uygulamala-
r›n›n sebebini iyi anlamak gerekir. Lenin'i ve sonradan inceleyece¤imiz
Stalin, Mao, Pol Pot gibi komünist liderlerin her birini gözü dönmüfl bi-
rer katil haline getiren sebep nedir?
Bu sebep, inand›klar› materyalist felsefe ve bu felsefenin insana ba-
k›fl›d›r. Baflta da belirtti¤imiz gibi, komünizm, asl›nda materyalist felse-
fenin tarihe uyarlanmas›ndan ibarettir. Ve materyalist felsefenin do¤aya
uyarlanmas›yla, yani Darwin'in evrim teorisiyle tam bir uyum içindedir.
Bu sapk›n düflüncelerin baz› temel yap›tafllar› ise flöyle özetlenebilir:
1. ‹nsan, sadece maddeden ibaret olan, ruhu bulunmayan bir varl›kt›r.
2. ‹nsan, geliflmifl bir hayvan türüdür. Di¤er hayvanlardan tek fark›,
içinde bulundu¤u flartlar›n onu biraz "ehlillefltirmifl" olmas›d›r. Öz-
de, insanla hayvan aras›nda bir fark yoktur.
3. Gerek do¤ada gerekse insan toplumlar›nda de¤iflmeyen tek kural
36
KOMÜN‹ZM PUSUDA
"çat›flma"d›r. Çat›flma, birbiriyle çak›flan menfaatler nedeniyle olur.
Çat›flma sonucunda bir taraf›n kaybetmesi, ac› çekmesi, ölmesi son
derece do¤al ve hatta gereklidir.
4. Dolay›s›yla, bir geliflmenin gerçekleflmesi, örne¤in komünistlere
göre "komünist devrim"in yaflanmas› için, çok say›da insan›n ölme-
si, ac› çekmesi, iflkence görmesi kaç›n›lmazd›r ve hatta gereklidir.
Komünizmin -ve materyalizmi benimsemifl tüm ideolojilerin- yu-
kar›da sayd›¤›m›z maddeleri meflru göstermek için baflvurduklar› yön-
tem toplumlardaki Allah inanc›n› ortadan kald›rmakt›r. Asl›nda
materyalizmin amac› da Allah inanc›n›, dini ve ahlaki de¤erleri top-
lumlardan uzaklaflt›rmak, böylece kendilerini "ruhsuz hayvan topluluk-
lar›" olarak alg›layan kitleler meydana getirmektir. Bu yolla söz konusu
kitleleri kolayl›kla yönlendirebileceklerini, kendi iktidarlar›n› koruyabi-
leceklerini, istedikleri her türlü ahlaks›zl›¤a ve zulme meflru zemin ha-
z›rlayabileceklerini düflünürler.
‹flte insana bu flekilde bakan komünist ideolojinin en büyük icraat›,
insanlar› olabildi¤ince "hayvanlaflt›rmak", vahfli hayvanlar gibi zincirle-
re vurmak, ac› ve korku yoluyla kendince "terbiye etmek" ve gerekti¤in-
de bo¤azlamak olmufltur.
Lenin'e bakt›¤›m›zda, insanlar› bir hay-
van türü olarak kabul eden söz konusu ma-
teryalist-Darwinist felsefeyi çok aç›k olarak
görürüz. Öyleki Lenin, hayvanlar üzerinde
gerçeklefltirdi¤i flartl› refleks deneyleriyle ün-
lenen Rus bilim adam› Pavlov'la özel olarak
görüflmüfl ve Pavlov'un yöntemlerini Rus
toplumu üzerinde uygulamak için giriflimde
bulunmufltur. Tarihçi Orlando Figes, A Peop-
le's Tragedy, A History Of The Russian Revolu-
tion (Bir Halk›n Trajedisi: Rus Devriminin
Tarihi) adl› kitab›nda, Lenin'in Rus halk›n›
bir havyan terbiyecisi gibi e¤itme amac›n›
ve bunun Darwinist kökenini flöyle anlat›r:
37
Harun Yahya (Adnan Oktar)
Hayvanlar üze-
rinde yapt›¤›
flartl› refleks de-
neyleriyle tan›-
nan Pavlov.
fiARTLI REFLEKS
TELK‹NLER‹
Lenin ve Trotsky, insanlar›n da hay-
vanlar gibi flartl› refleks yöntemle-
riyle e¤itilebilece¤ini
düflünüyorlard›. Sovyetler Birli-
¤i'ndeki Komünist Parti örgütlen-
mesi, bu mant›¤a göre
flekillendirildi. Resimde, Trotsky K›-
z›l Meydan'da kendisini dinleyen
kitlelere propaganda konuflmas›
yap›yor. 1918.
Ekim 1919'da söylentiye göre Lenin büyük fizyolojist I. P. Pavlov'un
laboratuvar›na, onun flartl› refleks çal›flmalar› vas›tas›yla insan beyninin
Bolfleviklerin insan davran›fl›n› kontrol etmede yard›mc› olup olamayaca-
¤›n› ö¤renmek için gizli bir ziyarette bulundu. "Rus kitlelerinin komünizm
çizgisini düflünmelerini ve buna göre davranmalar›n› istiyorum" diye
aç›klad› Lenin... Pavlov hayretler içinde kalm›flt›. Lenin ondan köpekler
için yapt›¤› fleyi insanlar için yapmas›n› istiyordu. "Rus kitlelerini bir
standart haline getirmek istedi¤inizi mi söylüyorsunuz? Hepsinin ayn› fle-
kilde davranmas›n› sa¤lamak m› istiyorsunuz?" diye sordu... "Aynen" diye
cevap verdi Lenin. "‹nsanlar do¤ru olmal›. ‹nsanlar biz nas›l istersek o
flekle getirilmelidir"...
Komünist sistemin nihai amac› insan tabiat›n›n de¤iflimiydi. Bu, di¤er
totaliter rejimler taraf›ndan da paylafl›lan bir amaçt›... Nazi Almanyas›'nda
1920'de öjenik hareketin öncülerinden birinin söyledi¤i gibi "Neredeyse
insanl›k kavram›nda bir de¤iflime flahit olduk.... Savafl›n korkunç öjeni¤i
sayesinde daha öncekine göre farkl› bir birey olmaya zorland›k"...
Ayd›nlanm›fl kitleler vas›tas›yla yeni bir insanl›k türü yaratma fikri 19. yy
Rus ayd›nlar›n›n -ki Bolflevikler onlardan ç›km›flt›r- her zaman kurtar›c›
misyonu olmufltur. Marxist felsefe de ayn› flekilde insan tabiat›n›n tarihi
bir geliflimin sonucu oldu¤unu ve bu nedenle de yenilenebilece¤ini ö¤re-
tir. Lenin'in gençlik ça¤lar›nda Rus ayd›nlar› aras›nda neredeyse dini
bir kutsall›¤a sahip olan Darwin ve Huxley'in bilimsel materyalizmi, in-
san›n içinde yaflad›¤› dünyaya göre belirlendi¤ini savunuyordu. Bu ne-
denle Bolflevikler kendi devrimlerinin bilimin de yard›m› ile yeni bir insan
türü yarataca¤›na inan›yorlard›...
Pavlov'un her zaman devrimi elefltirmifl olmas›na ve göç ettirilmekle teh-
dit edilmesine ra¤men Bolflevikler her zaman ona lütuf göstermifllerdir. ‹ki
y›l sonra Pavlov'a Moskova'da genifl bir apartman verildi. Lenin, Pav-
lov'un çal›flmalar› hakk›nda "devrim için çok büyük öneme sahiplerdir" di-
yordu. Bukharin bunu materyalizmin demir cephaneli¤i olarak
adland›r›yordu.20
Lenin'in en büyük yard›mc›s› ve komünist ideolojinin önemli te-
orisyeni Trotsky de Lenin'in Darwinist kökenli "insan tabiat›n› de¤ifltir-
me" düflüncelerine kat›l›yordu. Trotsky aynen flöyle yazm›flt›:
‹nsan nedir? Henüz bitmifl bir canl› de¤ildir. Hala beceriksiz bir yarat›k-
t›r. Bir hayvan olarak insan planl› bir flekilde de¤il spontane bir flekilde
evrimleflmifltir. Ve birçok z›tl›k geliflmifltir. Nas›l e¤itmek ve idare etmek
40
KOMÜN‹ZM PUSUDA
sorusu, insan›n fiziksel ve ruhsal yap›s›n›n; nas›l geliflti¤i ve tamamland›¤›
sorusu, yaln›zca sosyalizm temelinde tasarlanabilecek büyük bir problem-
dir. Çöle bir tren yolu infla edebiliriz, Eyfel Kulesi'ni infla edip direk olarak
New York ile konuflabiliriz, ama insan› gelifltiremeyiz, öyle mi? Hay›r, ya-
pabiliriz. ‹nsan›n yeni ve de¤iflmifl bir versiyonunu üretmek—bu komü-
nizmin bir sonraki görevidir... ‹nsan kendisini ham materyal olarak
görmeli, ya da yar› üretilmifl bir madde olarak. Ve flöyle demeli: "Sevgili
homo sapiens, senin için çal›flaca¤›m".21
Lenin, Trotsky ve di¤er Bolflevikler, insan› bir hayvan türü olarak
gördükleri ve bir madde y›¤›n› sayd›klar› için, insan hayat›na herhangi
bir de¤er vermiyorlard›. Onlara göre, devrimin baflar›s› için, milyonlarca
insan kolayca feda edilebilirdi. The Unknown Lenin kitab›n›n yazar› tarih-
çi Richard Pipes'a göre, "Lenin, insanl›¤›n geneli için küçümseme d›-
fl›nda hisler beslemiyordu: Mektuplar, Gorki'nin öne sürdü¤ü,
insanlar›n Lenin için 'neredeyse hiçbir anlam›' olmad›¤› ve onun iflçi
s›n›f›na bir metal iflçisinin demir cevherine davrand›¤› gibi davrand›-
¤› iddias›n› do¤ruluyor."22
Lenin'in Kasıtlı Kıtlık Politikası
20. yüzy›ldaki komünist rejimlerin neredeyse ortak bir özelli¤i,
halklar›n› büyük açl›klara mahkum etmeleridir. Lenin zaman›nda tüm
Rusya'da 5 milyon insan›n ölümüne neden olan bir k›tl›k yaflanm›flt›r.
Stalin zaman›nda, 1932-33 y›llar› aras›nda bu felaket daha genifl çapta
tekrarlanm›fl ve sadece Ukrayna'da tam 6 milyon insan k›tl›k sonucunda
açl›ktan can çekiflerek ölmüfltür. ‹lerleyen sayfalarda inceleyece¤imiz gi-
bi, Mao'nun K›z›l Çini'nde ve Pol Pot'un Kamboçyas›'nda da milyonlar-
ca insan k›tl›k sonucunda ölmüfltür.
K›tl›¤›n ne oldu¤unu iyi düflünmek gerekir. Süpermarketlerin, f›-
r›nlar›n, pastanelerin, restoranlar›n dört bir yan›m›zda yer ald›¤› günü-
müzde, k›tl›k bizler için yabanc› bir kavramd›r. Ve dolay›s›yla k›tl›k
kavram›n› duydu¤umuzda, bunu ço¤unlukla "bir süre aç kalmak" ola-
rak anlar›z. Oysa Rusya, Çin, Kamboçya gibi örneklerde yaflanan k›tl›k,
aylar ve y›llar boyunca devam eden daimi bir aç kalma halidir. Sadece
41
Harun Yahya (Adnan Oktar)
kendi yetifltirdikleri ürünlerle (tah›l veya pirinçle) beslenen köylülerin
elinden tüm mahsulleri zorla toplanm›flt›r. Bunlar al›nd›ktan sonra geri-
ye yiyecek hiçbir fley kalmaz. ‹nsanlar önce etraftan toplad›klar› sebzeyi,
meyveyi ve kesebilecekleri hayvanlar› bulup yerler. Bunlar hemen tüke-
nir. Sonra yapraklar, otlar, a¤aç kabuklar› kaynat›lmaya bafllan›r. Hafta-
lar geçtikçe bedenler zay›flar, incelir. ‹nsanlar sürekli açt›r. Baz› insanlar
kedi, köpek yakalay›p yemeye bafllarlar. Bu, baflka canl›lara, böceklere
kadar devam eder. Sonuçta ac› içinde k›vranan insanlar birbiri ard›na öl-
meye bafllar. Ölüleri gömecek takati olan kimse yoktur. Ve en sonunda
k›tl›¤›n en korkunç boyutu ortaya ç›kar: Yamyaml›k. ‹nsanlar önce ölüle-
ri yemeye bafllarlar. Sonra birbirlerine sald›rmaya, birbirlerinin çocukla-
r›n› kaç›r›p, kesip yemeye bafllarlar. ‹nsanl›ktan ç›kar ve hayvanlafl›rlar.
Zaten komünist rejimin amac› da budur.
Bu anlat›lanlar, -inan›lmaz görünse de- 20. yüzy›l içinde ilk olarak
Lenin'in önderli¤indeki Bolflevik Rusya'da yaflanm›flt›r.
Bolflevikler iktidara geldikten bir süre sonra, 1918 y›l› içinde, Lenin
taraf›ndan al›nan bir kararla, özel mülkiyetin ortadan kald›r›lmas›na yö-
nelik bir politika bafllad›. Bunun en önemli sonucu ise, köylülerin tarla-
lar›n›n devletlefltirilmesi ve mahsullerinin ellerinden al›nmas›yd›.
Bolflevik militanlar, Çeka polisleri, K›z›lordu birlikleri, Rusya'n›n dört
bir yan›ndaki köyleri basarak, zaten çok zor koflullarda yaflayan köylüle-
rin yegane besin kayna¤› olan mahsulleri silah zoruyla toplamaya baflla-
d›lar. Her çiftçi için Bolfleviklere vermesi gereken bir kota belirlenmiflti,
ancak bu kotay› tamamlayabilmek için ço¤unun elindeki tüm mahsulü
vermesi gerekiyordu. Direnmek isteyen köylüler en vahflice yöntemlerle
susturuldu. Baz›lar› ellerindeki bu¤day›n hepsini kapt›rmamak için
mahsulün bir k›sm›n› gizli ambarlara sakl›yordu. Ancak bu gibi davra-
n›fllar, Bolfleviklerce "devrime ihanet" say›l›yor ve ak›l almaz vahfletlerle
cezaland›r›l›yordu. 14 fiubat 1922'de inceleme yapmak üzere bölgeye gi-
den bir müfettifl, Omsk bölgesindeki uygulamalar› flöyle anlat›yordu:
Zoral›m birliklerinin haks›z uygulamalar› ak›l almaz boyutlara ulaflt›. Tu-
tuklanan köylüler sistematik biçimde so¤uk hangarlara kapat›l›yor, k›r-
baçla dövülüyor ve ölümle tehdit ediliyor. Teslim etmeleri gereken
kotan›n tamam›n› doldurmayanlar, elleri kollar› ba¤lan›p, ç›plak bir flekil-
42
KOMÜN‹ZM PUSUDA
43
de köyün ana caddesi boyunca koflmaya zorlan›yor ve sonra da so¤uk bir
hangara t›k›l›yor. Çok say›da kad›n bay›lana kadar dövüldükten sonra
ç›plak olarak karda aç›lan çukurlara konuluyor.23
Lenin, köylüler için belirledi¤i kotan›n doldurulamad›¤›n› gördük-
çe ç›lg›na dönüyordu. Sonunda, zoral›mlara direnen baz› bölgelerdeki
köylülere 1920 y›l›nda korkunç bir ceza verdi: Bu köylülerin sadece
mahsulleri de¤il, ayn› zamanda ellerindeki tohumlar da toplanacakt›.
Tohumlar›n toplanmas›, köylülerin yeni mahsul üretememeleri ve mut-
lak k›tl›kla ölmeleri anlam›na geliyordu. Nitekim öyle oldu. 1921 ve 22
y›llar›nda, Rusya s›n›rlar› içinde tam 29 milyon insan açl›kla pençeleflti.
Lenin, Darwinizm'e olan ba¤l›l›¤›n›n bir sonucu olarak, insanlar› bir hayvan
sürüsü gibi görüyordu. Dolay›s›yla yönetimi alt›ndaki insanlara karfl› en zalim
yöntemleri kullanmaktan çekinmedi.
ÇOCUK KAÇIRIP YERKEN YAKALANAN YAMYAMLAR
Lenin'in çok "yararl›" buldu¤u k›tl›k s›ras›nda yamyaml›k olaylar› ortaya ç›kt›.
1921 y›l›nda Volga bölgesinde çekilen üstteki resim, kaç›rd›klar› çocuklar› par-
çalay›p yerken yakalanan iki yamyam Rus köylüsüne aittir. Bu vahflet tablosu,
komünizmin oluflturmak istedi¤i "insan modeli"nin belgesidir.
Bunlar›n 5 milyon tanesi de açl›k sonucunda yaflam›n› yitirdi.
K›tl›k dünya kamuoyu taraf›ndan duyuldu¤unda, Bat›l› ülkeler bu
felaketi hafifletebilmek için yard›m kampanyalar› düzenlediler ve biraz
olsun felaketi hafiflettiler. Ama çok geç kalm›fllard›; çünkü Bolflevikler,
uygulad›klar› tar›m politikas›n›n felaketini gizlemek için k›tl›kla ilgili
haberlerin yay›lmas›n› yasaklam›fl, böyle bir olay›n varl›¤›n› da ›srarla
inkar etmifllerdi. Richard Pipes, A Coincise History Of The Russian Revolu-
tion (Rus Devriminin K›sa Tarihi) adl› kitab›nda flöyle yazar:
1921 ilkbahar›nda köylüler açl›k nedeniyle ot, a¤aç kabu¤u ve kemirgen-
leri yiyorlard›. Yamyaml›k olaylar› vard›. K›sa sürede milyonlarca sefil
insan yemek bulabilecekleri bir yere gitmek umuduyla en yak›n tren istas-
yonuna kofluyordu. Bu kiflilerin nakli kabul edilmedi, çünkü Moskova
1921 Temmuzu'na kadar bir felaketin varl›¤›n› inkar ediyordu. Hiçbir
zaman gelmeyecek olan treni ya da onlar için kaç›n›lmaz olan ölümü bek-
lediler. fiehri ziyaret edenler hiçbir hayat belirtisi görmeden gidiyorlard›,
halk ya oradan gitmiflti ya da evlerinde hareket edemeyecek kadar güçsüz
bir flekilde yat›yorlard›. fiehir sokaklar›n› cesetler kirletiyordu.24
1921 ve 22 y›llar›nda, Lenin'in olufltur-
du¤u kas›tl› k›tl›k sonucunda, Sovyet s›-
n›rlar› içinde tam 29 milyon insan
açl›kla pençeleflti. Bunlar›n 5 milyonu
da açl›k nedeniyle yaflam›n› yitirdi.
KÖYLÜLER
KITLIKTAN ÖLÜRKEN...
1920'lerin bafl›ndaki k›tl›k, Bolflevikle-
rin köylülerin mahsulüne zorla el koy-
mas›n›n bir sonucuydu. Yüzbinlerce
çocuk ve milyonlarca insan k›tl›ktan öl-
dü. Lenin ise yoldafllar›na k›tl›¤›n çok
yararl› oldu¤unu söylüyor ve "ancak
bu sayede insanlar›n Tanr›'ya olan
inanc›n› yok edebiliriz" diyordu.
Bir deri bir kemik kalan çocuklar açl›ktan k›vranarak ölüyordu. Ancak Bolflevikler köylü-
lerin tah›llar›na zorla el koymaya devam ediyorlard›. Köylülerin korkuyla yer alt›nda
gizledikleri çuvallar komünist militanlar taraf›ndan bulunup ç›kar›l›yor, bunlar› gizleyen
köylüler ise iflkence edilip öldürülüyordu.
Yanda, 1918
y›l›nda Kurgan
bölgesinde K›-
z›lordu'yu bes-
lemek için
halktan zorla
toplan›p götü-
rülen bu¤day
çuvallar›.
... KIZILORDU TAHILLARI
YA⁄MALIYORDU
KOMÜN‹ZM PUSUDA
48
Peki bu açl›k politikas›n›n hedefi neydi? Elbette Lenin, köylülerin
mahsullerini toplayarak Bolflevik rejimini ekonomik yönden güçlendir-
mek ve özel mülkiyeti kald›rarak komünist rüyay› gerçeklefltirmek pe-
flindeydi. Ama insanlar› bile bile k›tl›¤a sürüklemenin baflka bir amac›
daha vard›. Lenin, k›tl›¤›n insan psikolojisi üzerinde tahribat oluflturaca-
¤›n› biliyor, bu yolla insanlar›n Allah'a olan inançlar›n› yok etmeyi ve ki-
liseye karfl› bir hareket bafllatmay› hedefliyordu. Komünizmin Kara
Kitab›'nda Lenin'in bu zalim düflüncesi flöyle anlat›l›r:
1890 y›l›nda, genç avukat Vladimir Ulyanov-Lenin, 1891'de açl›ktan en çok
etkilenen eyaletlerden birinin merkezi olan Samara'da ikamet ediyordu.
Yöre ayd›n›n›n, yaln›zca açlara toplumsal yard›m çabalar›na kat›lmamak-
la kalmay›p, kesin biçimde böyle bir yard›ma karfl› oldu¤unu da aç›klayan
tek temsilciydi. Arkadafllar›ndan birinin hat›rlad›¤›na göre, "Vladimir ‹l-
yiç Ulyanov, açl›¤›n birçok olumlu yanlar› oldu¤unu aç›kça ifade etmek-
ten çekinmiyordu. Düflüncesine göre ortaya ç›kacak sanayi proleteryas›
burjuva düzeninin kökünü kaz›yacakt›. … Geri kalm›fl köylü ekonomisi
y›k›l›rken, açl›k bizi amac›m›za yaklaflt›racak ve kapitalizm sonras› afla-
ma olan sosyalizme ulafl›lacakt›. Açl›k, yaln›zca çara de¤il, Tanr›'ya olan
inanc› da yok edecekti..."25
30 y›l sonra, Bolflevik hükümetin bafl› olan genç avu-
kat, yine ayn› düflüncedeydi: açl›k, 'düflman›n bafl›-
na ölümcül bir darbe indirmeye' yarayabilir ve
yaramal›yd›. Bu düflman, Ortodoks kilisesiydi. 26
Lenin, açl›k yoluyla kitlelerin dine olan
ba¤l›l›¤›n› k›raca¤›n›, onlar› tepkisizlefltirece¤i-
ni, böylece dini kurumlara karfl› planlad›¤› sal-
d›r›y› çok daha kolay gerçeklefltirece¤ini, 19
Mart 1922'de Politbüro üyelerine gönderdi¤i
bir mektupta flöyle anlat›yordu:
Gerçekten de, flu anki durum onlar›n de¤il, istisnai
derecede bizim lehimize. Düflman›m›z›n bafl›na
ölümcül bir darbe indirmek ve gelecek on y›llar ba-
k›m›ndan bizim için asli nitelikte olan mevzileri ga-
ranti alt›na almak için yüzde 99 ihtimal var. Tüm
Lenin'in ölümünden
k›sa süre önce çeki-
len bir resmi.
LENIN'‹N ‹BRET VER‹C‹ SONU
Lenin delirerek öldü. Ölümünden bir süre önce,
çekilen bu resim, Lenin'in ibretlik sonunu göster-
mektedir. Bu, Allah'›n inkarda önde gidenlere
dünyada yaflatt›¤› azab›n bir örne¤idir. Bu son,
bir ayette flöyle haber verilir: "Sonra kötülük ya-
panlar›n u¤rad›klar› son, Allah'›n ayetlerini ya-
lanlamalar› ve alay konusu edinmeleri dolay›s›yla
çok kötü oldu." (Rum Suresi, 10)
bu aç insan›n insan etiyle beslendi¤i, yollar›n yüzlerce, binlerce cesetle
dolu oldu¤u tam da flu an, ancak kilisenin mallar›na yaman, ac›mas›z bir
enerjiyle el koyabiliriz ve dolay›s›yla da koymal›y›z. fiimdi, yaln›zca flim-
di, büyük köylü kitleleri bizi destekleyebilir ya da bir avuç Kara Yüzlü
ruhban ve gerici küçük burjuvalar› destekleyemeyecek durumda olur...
Herfley göstermektedir ki baflka bir zaman amac›m›za ulaflamay›z, çünkü
sadece açl›ktan kaynaklanan ümitsizlik, kitlelerde bize karfl› hoflgörülü
davran›fllara yol açabilir veya en az›ndan bize karfl› yans›z olabilirler.27
Lenin uygulad›¤› tüm bu zulümle birlikte, komünist vahfletin ilk
büyük örne¤ini sergiledi. Onu izleyen Stalin veya Mao gibi komünist
diktatörler, bafllatt›¤› vahfleti daha da büyüteceklerdi. Lenin'in sonu ise
oldukça anlaml›yd›. 1922 y›l›ndan itibaren giderek yo¤unlaflan bir has-
tal›k Lenin'i yavafl yavafl felç etmeye bafllad›. 1923 y›l›n›n ço¤unu teker-
lekli sandalyede ve büyük ac›lar veren bafl a¤r›lar›yla bo¤uflarak geçirdi.
Mart 1923'de bir tür kriz geçirdi ve bu tarihten sonra düzgün konuflma
yetene¤ini yitirdi. Hayat›n›n son aylar›nda, Lenin'i görenler dehflete ka-
p›l›yorlard›; çünkü yüzü korkunç bir ifadeye bürünmüfltü ve yar› deli
durumdayd›. 21 Ocak 1924'te bir beyin kanamas› sonucunda öldü.
Bolflevikler Lenin'i mumyalad›lar ve çok de¤erli sayd›klar› beynini
özel bir koruma alt›na ald›lar. Moskova'daki K›z›l Meydan'da eski Yu-
nan tap›naklar›n› and›ran bir an›t mezara konan cesedi, uzun kuyruklar
oluflturan kalabal›klar taraf›ndan ziyaret edildi. Ziyaretçiler, cesede kor-
kuyla bak›yorlard›.
Korkular› ilerleyen y›llarda daha da artacakt›. Çünkü Lenin'in ar-
Lenin'in cesedi M›s›r firavunlar› gibi
mumyaland› ve Yunan tap›naklar›n›
and›ran bir an›t mezara kondu.
d›ndan Sovyetler Birli¤i iktidar›n› ele geçiren Josef Stalin, Lenin'den bile
daha zalim ve daha sadistti. K›sa sürede modern tarihin en büyük "kor-
ku imparatorlu¤u"nu kurdu.
Stalin Nasıl Komünist Oldu?
Stalin, 1879'da Gürcistan'daki küçük bir kasabada fakir bir ailenin
çocu¤u olarak do¤du. ‹smi, Iosif Vissarionovich Djugashvili idi. Rus-
ça'da "Demir Adam" anlam›na gelen "Stalin" ismini, 1913'ten sonra kul-
lanmaya bafllayacakt›.
Stalin'in annesi dindar bir kad›nd›. Binbir güçlükle yetifltirdi¤i o¤-
lunun bir din adam› olmas›n› istiyordu. Bu nedenle onu Gori'deki bir
Kilise okuluna yazd›rd›. Burada 5 y›l boyunca ö¤renim gören Stalin,
okulunu bitirdi¤inde, Tiflis'teki din enstitüsüne girdi ve Gregoryen Or-
todoks Kilisesi'nde bir rahip olabilmek için çal›flmaya bafllad›. Ancak
tam bu s›ralarda, okudu¤u baz› kitaplar Stalin'in tüm dünya görüflünü
de¤ifltirdi. O zamana kadar dindar bir annenin dindar bir çocu¤u olan
Stalin, Allah'a ve dine olan tüm inanc›n›
yitirdi ve bir ateist oldu.
Stalin'e inanc›n› kaybettiren kitap,
Darwin'in Türlerin Kökeni isimli kitab›y-
d›.
Oxford Üniversitesi'nde tarihçi Alex
de Jonge, Stalin and The Shaping of the Sovi-
et Union (Stalin ve Sovyetler Birli¤inin fie-
killenmesi) adl› kitab›nda, Stalin'in
gençlik y›llar›nda Darwin'in önemli bir
yer tuttu¤unu vurgular. Jonge'a göre, Sta-
lin'in dini bir e¤itim alm›flken, Allah'a
olan inanc›n› yitirmesi, bunun yerine
ateizmi benimsemesi, Darwin'i okuma-
s›yla olmufltur. Stalin'in Marxizm'i be-
nimsemesi ise bunun ard›ndan gelmifltir.
Jonge, bunun Stalin taraf›ndan da özel
51
Harun Yahya (Adnan Oktar)
Stalin bir din adam› olarak yetifl-
tirilmiflti. Ama genç yafllar›nda
okudu¤u baz› kitaplar, onu bir
ateist ve komünist olmaya sü-
rükledi. Bunlar›n bafl›nda Dar-
win'in Türlerin Kökeni adl› kitab›
geliyordu.
sohbetlerinde s›k s›k vurgulanan bir gerçek oldu¤unu bildirmektedir.28
‹ngiliz tarihçi Alan Bullock da Stalin ve Hitler'in yaflamlar›n› karfl›-
laflt›rmal› olarak inceleyen Hitler and Stalin: Parallel Lives adl› kitab›nda,
Stalin'in gençlik y›llar›nda Darwin, Auguste Comte ve Karl Marx'›n Rus-
ça çevirilerini okudu¤unu ve bunlardan etkilendi¤ini belirtir.29
Asl›nda bu aldan›fl, sadece Stalin'in de¤il, Rusya'daki genç ve oku-
yan neslin ço¤unun bafl›na gelmiflti. Darwin'in, Huxley'in veya La-
marck'›n o zamanlar bilimsel san›lan hurafeleri, pek çok Rus gencinin
ateist olmas›na neden oluyordu. Tarihçi Orlando Figes, A People's Tra-
gedy, A History Of The Russian Revolution (Bir Halk›n Trajedisi: Rus Devri-
minin Tarihi) adl› kitab›nda, "Lenin'in gençlik ça¤lar›nda Rus ayd›nlar›
aras›nda Darwin ve Huxley neredeyse dini bir kutsall›¤a sahipti" der-
ken bunu kasteder.30 Figes ayn› eserinde, sonradan Bolfleviklere kat›la-
cak olan Semen Kanatchikov adl› genç bir iflçinin evrimci propaganda
sonucunda nas›l dinsizleflti¤ini flöyle bir örnekle anlat›r:
Genç bir iflçi kendisine bir kutuyu toprakla doldurup s›cak tutunca solu-
can ve böceklerin olufltu¤unu göstererek Tanr›'n›n insanlar› yaratmad›¤›n›
söylemiflti. (Allah’› tenzih ederiz) Zaman›n sol kanad›n›n kitapç›lar›nda
bulunan bu tip kaba bilim, Kanatchikov gibi genç iflçilerin üzerinde büyük
etki yap›yordu. "fiimdi eski önyarg›lar›mdan kurtulmam beni artan bir
tempoya yöneltti" diye daha sonra yazd›. "... Kiliseye art›k gitmedim ve
haram yiyecekleri yemeye bafllad›m".31
Oysa "canl›lar› Allah yaratmad›, tesadüfen olufltular" iddias›n›n da-
yana¤› gibi gösterilen üstteki al›nt›daki gibi örnekler, baflta belirtti¤imiz
gibi birer hurafeydi. Toprak içindeki solucanlar ve böcekler, o zamanlar
san›ld›¤› gibi, tesadüfen ve hiç yoktan orada oluflmuyor, daha önceden
Stalin komünist
kadrolara kat›l-
d›ktan sonra
Çar rejimi tara-
f›ndan bir kaç
kez tutukland›.
Yanda bu tu-
tuklamalardan
biri s›ras›nda
çekilmifl resim-
leri yer al›yor.
toprakta yer alan yumurtalardan ç›k›-
yorlard›. Ancak bilim dünyas› henüz
"cans›z maddeden asla canl›l›k ç›kmaz"
fleklindeki gerçe¤i fark edemedi¤i için,
bu gibi hurafeler 盤 gibi büyüyor ve ya-
r› cahil Rus gençlerini ateizme sürüklü-
yordu.
19. yüzy›l›n sonunda Rusya'da ye-
tiflen bu ateist nesil, 20. yüzy›l›n bafl›nda
ateflli birer komünist olarak sahneye ç›k-
t›lar.
Bu ateflli komünistlerin biri Sta-
lin'di. 1898 y›l›nda gizli bir komünist ör-
güte kat›ld›. 1901 y›l›nda Brdzola
(Mücadele) adl› bir komünist dergide
yaz›lar yazmaya bafllad›. Bu tarihten sonra, 1917 y›l›na kadar, Lenin'in
önderli¤indeki komünist hareketin aktif bir militan› oldu. 1917'deki
Ekim Devrimi'nden sonra, Komünist Parti'nin en üst kademesi olan 5 ki-
flilik Politbüro'nun üyesi seçildi. Lenin'in 1923 y›l›ndaki hastal›¤›yla bir-
likte, Stalin parti içindeki gücünü giderek art›rd›. Lenin'in ölümünden
sonra da en büyük güç haline geldi. 1924'den 1929'a kadar geçen befl y›l
içinde, parti içindeki tüm muhaliflerini suikast, idam veya sürgün gibi
yöntemlerle tasfiye etti. Ekim Devrimi'nin mimarlar›ndan olan Trotsky
bile Stalin'in h›flm›na u¤rad› ve Sovyetler Birli¤i'nden sürüldü.
Stalin, iktidar›n› bu flekilde sa¤lamlaflt›rd›ktan sonra, elini topluma
att›. Lenin, Rusya'daki tüm tar›m alanlar›n› devletlefltirmeye kalkm›fl,
ancak 1920 ve 1921'deki büyük k›tl›k ve tahribat üzerine bu uygulamay›
ertelemek zorunda kalm›flt›. Ancak Stalin bu ifli gerçeklefltirmeye karar-
l›yd›. "Kollektivizasyon" ad› verilen bir politika uygulamaya koydu.
Amac›, köylülerin tüm mallar›n› devletlefltirmek, mahsullerine el koy-
mak, bu mahsulleri ihraç ederek Sovyet sanayisini ve ordusunu güçlen-
dirmek için kaynak oluflturmakt›.
Stalin kollektivizasyonu, öldürerek, iflkence ederek, aç b›rakarak
Stalin, Lenin'in son dönemlerinde
ona yak›nlaflarak parti içinde yük-
selmeye çal›flm›flt›. Lenin'in ölümü-
nün ard›ndan di¤er rakiplerini alt
ederek Sovyetler Birli¤i'nin tek ha-
kimi oldu.
uygulayacak ve 6 milyon insan
k›tl›k sonucunda k›vranarak
ölürken, yurtd›fl›na yüz binlerce
ton tah›l ihraç edecekti. Stalin ik-
tidar›, insanlar›, ac› çektirerek
e¤itilmeleri gereken birer hay-
van türü olarak gören materya-
list-Darwinist düflüncenin
vahfletini bir kez daha belgele-
yecekti.
Kollektivizasyon Vahşeti
Stalin kollektivizasyon politi-
kas›n› 1929'da bafllatt›. Buna göre
topraklar üzerindeki tüm özel
mülkiyet kald›r›lacak, her köylü belirli bir kotay› devlete vermek zorun-
da kalacak ve kendi mahsulünü satamayacakt›. Belirlenen kota yine çok
yüksekti ve köylülerin bunu karfl›lamalar› için ellerindeki herfleyi ver-
meleri gerekiyordu. 1920'de Lenin'in bafllatt›¤› zalimlik, tekrar ediliyor-
du.
Stalin kollektivizasyonu uygulamak için en ac›mas›z yöntemlerin
uygulanmas›n› emretti. Direnenler öldürüldü, Sibirya'ya sürgüne gön-
derildi (yani uzun vadede öldürüldü) veya k›tl›¤a maruz b›rak›ld› (yani
yavafl yavafl öldürüldü). Kollektivizasyona karfl› -veya genel olarak ko-
münizme karfl›- direnenler "kulaklar" (zengin toprak sahipleri)'a karfl›
tüm ülkede bir sürek av› bafllat›ld›. Bu politika, Komünizmin Kara Kita-
b›'nda flöyle anlat›l›yor:
Kollektiflefltirmeye direnen kulaklar kurfluna dizildi, di¤erleri çocuk-
lar, kad›nlar ve yafll›larla birlikte sürgüne gönderildi. fiüphesiz, hepsi
do¤rudan öldürülmedi, ama Sibirya'n›n ya da Büyük Kuzey'in tar›ma el-
veriflli olmayan bölgelerinde yapmaya zorland›klar› ifller onlara fazla ha-
yatta kalma ihtimali b›rakmad›. Yüz binlercesi orada son nefeslerini verdi,
ancak kesin ölü say›s› hala bilinmemektedir. 1932-1933 y›llar›nda Ukray-
na'da, k›rsal nüfusun zorunlu kollektiflefltirmeye direnmesine ba¤l› olarak
54
Ukrayna'da köylülere yap›lan kollekti-
vizasyon propagandas›, 1929. Bu pro-
pagandalarda kollektivizasyon
tar›msal verimin arac› olarak gösterili-
yordu. Ama gerçekte bu uygulama
korkunç bir k›tl›¤›n bafllang›c›yd›.
KOMÜN‹ZM PUSUDA
yaflanan büyük açl›¤a gelince, bir kaç ay içinde 6 milyon kiflinin ölümüyle
sonuçlanm›flt›r.32
Kulaklara uygulanan fliddet en feci iflkenceleri içeriyordu. Örne¤in Napo-
lovski bölgesinde, görevliler "sorguya çekilen kolhozcular› akkor haline
gelmifl bir soban›n üzerine uzanmaya zorluyor, daha sonra da onlar› bir
hangara ç›r›lç›plak kapatarak, 'so¤utuyordu'."33
Stalin rejimi, kendinden önceki Lenin yönetimi gibi "kulak" diye
hayali bir düflman oluflturmufltu ve yok etmek istedi¤i herkesi "kulak"
olarak damgalay›p hedef al›yordu. Her flehre emirler gönderiliyor, belir-
li say›da kulak yakalanmas› ve idam edilmesi emrediliyor ve komünist-
lerin sevmedi¤i herkes kolayca "kulak" kategorisine sokuluyordu.
Komünizmin Kara Kitab›'nda bu durum flöyle aç›klan›yor:
Bu flartlar alt›nda, baz› bölgelerde kulak diye tasfiye edilen köylülerin yüz-
de 80 ila yüzde 90 aras›ndaki bir bölümünün serednyak, yani orta halli
köylüler olmas›na flaflmamak gerekir. Yerel yetkililerin "tasfiye etti¤i"
kulak say›s›na ulaflmak ve mümkünse bu say›y› aflmak gerekiyordu! Ya-
z›n pazarda tohum satmak, 1925 ya da 1926'da iki ay boyunca yan›nda bir
tar›m iflçisi çal›flt›rmak, iki semaver sahibi olmak, Eylül 1929'da "yemek ve
böylece sosyalist müsadereden mal kaç›rmak amac›yla", bir domuz öldür-
mek nedeniyle köylüler tutuklanm›fl ve sürgün edilmiflti. Bir köylü, yal-
n›zca kendi üretti¤i ürünleri satan yoksul bir köylü oldu¤u halde, "ticarete
bafllad›¤›" bahanesiyle tutuklan›yordu; bir baflkas›, amcas›n›n Çarl›k ordu-
su subay› olmas› bahane edilerek sürülüyor, bir di¤eri "kiliseye s›k s›k
gitmesi" nedeniyle kulak olarak damgalan›yordu. Fakat daha çok, kol-
lektiflefltirmeye aç›kça karfl› ç›kanlar kulak olarak mimleniyordu. Kulak s›-
n›f›n› yok etmekle görevli müfrezeler içerisinde öyle bir kar›fl›kl›k
yaflan›yordu ki, kimi zaman saçmal›¤›n doruklar›na ulafl›yordu. Sözgelifli,
bir örnek vermek gerekirse: Ukrayna'n›n bir kasabas›nda, kulak s›n›f›n›
tasfiye etmekle görevli bir tugaya mensup bir serednyak, kasaban›n di¤er
ucundaki bir baflka tugay›n temsilcileri taraf›ndan kulak diye tutuklan-
m›flt›.34
"Kulak" olarak damgalan›p katledilen insanlar›n aras›nda, din
adamlar› baflta geliyordu. Öyleki, "1930'da 13.000'den fazla din adam›
"kulak" diye tasfiye edildi. Birçok köy ve kasabada kollektiflefltirme,
sembolik olarak kilisenin kapat›lmas›yla, kulak s›n›f›n›n tasfiyesi de pa-
pazla bafllad›."35
Kollektivizasyonun iki büyük sonucu oldu: K›tl›k ve sürgün.
Stalin Yapımı Kıtlık
Stalin, ayn› Lenin gibi, kollektivizasyonu topluma karfl› bir silah
olarak kullanmak niyetindeydi. ‹stedi¤i bölgeden istedi¤i kadar tah›l
toplayabilir ve böylece istedi¤i bölgedeki insanlar› açl›ktan öldürebilir-
di. Nitekim öyle yapt›. Komünist rejime karfl› direnen Ukrayna, kollekti-
vizasyon yoluyla hedef al›nd›. Tarihin en büyük "insan yap›m› k›tl›¤›" bu
bölgede yafland› ve toplam 6 milyon insan açl›ktan öldü.
Olaylar›n geliflimi ilginçti. Önce, 1931'de devlet genel kollektivizas-
yon politikas› gere¤i, y›lda toplam 18 milyon ton mahsul alan Ukray-
na'dan 7.7 milyon ton tah›l talep etti. Bu, zaten çok zor hayatta kalan
köylüleri neredeyse açl›ktan ölecek oranlara getirdi. Bunun üzerine Uk-
rayna köylüleri Stalin'in birliklerine direnmeye çal›flt›lar. Ama bu du-
rum, Stalin'i daha da ac›mas›zlaflt›rd›. 1932 Temmuzu'nda tüm Ukrayna
için ölüm emri verdi. Daha önceki kotaya ilave olarak, 7.7 milyon ton ta-
h›l daha istedi. Milyonlarca kifli açl›kla ölüme mahkum olmufltu. The
56
KOMÜN‹ZM PUSUDA
Stalin'in kas›tl›
k›tl›k politikas›
sonucunda açl›k
yaflayan ve ba-
caklar› adeta birer
çöpe dönüflmüfl
bir Rus çocu¤u
58
KOMÜN‹ZM PUSUDA
Russian Century: A History of the Last Hundred Years (Rus Asr›: Son 100 Se-
nenin Tarihi) adl› kitapta, bu politikan›n sonuçlar› flöyle anlat›l›yor:
Resmi komünist birlikler silahl› bir flekilde Ukrayna'y› sard›lar. Kurbanlar-
dan biri "evleri, kilerleri, kulübeleri araflt›rd›lar" diyordu. "Sonra d›flar› ç›-
k›p ambar›, kümesleri araflt›rd›lar." Tarlalarda gözlem evleri kuruldu.
Burada silahl› gardiyanlar m›s›rlar› didikleyenlere bak›yorlard›; yakala-
nanlar en az on y›l hapis cezas› al›yorlard›, baz›lar› ise vuruluyordu. Bir
Kharkov mahkemesinde bir ayda 150 ölüm karar› verildi; bir kad›na koca-
s›n›n açl›ktan ölmesinden sonra kendi arsas›ndan 100 m›s›r bafla¤› kesti
diye on y›l hapis cezas› verildi.
Kalan tavuklar ve domuzlar da 1932 k›fl›n›n bafllar›nda yendi. Sonra kö-
pekler ve kediler bitti. Vasily Grossman "Onlar› yakalamak zordu. Hay-
vanlar art›k insanlardan korkuyorlard› ve gözleri kocaman aç›lm›flt›.
‹nsanlar onlar› kaynat›yorlard›" diye yaz›yordu. 1932'nin sonuna gelindi-
¤inde Moskova'ya yaln›zca 4.7 milyon ton tah›l verilebilmiflti. Yeni bir zor-
la toplama kampanyas› ilan edildi. Meteoroloji uzmanlar› tah›l›n zarar
görmesine neden olan yanl›fl hava raporlar› verdikleri için tutukland›lar.
Veterinerler, çiftlik hayvanlar›n› sabote ettikleri nedeniyle vuruluyorlard›.
Tar›m uzmanlar› "kulak" olmakla suçlan›yordu ve Sibirya'ya sürülüyorlar-
d›.
1933'de karlar eridi¤inde toplu açl›klar bafllad›. ‹nsanlar fare, kar›nca ve
solucanlar› yiyorlard›. Kara hindi ba¤› ve ›s›rgan otundan çorba yap›yor-
‹nsanlar k›tl›k-
tan ölüyorlard›,
ama komünist
partinin ambar-
lar› t›ka basa
doluydu. Yan-
da, 1930'lardaki
kollektivizas-
yon uygulama-
lar› s›ras›nda
tah›l ambar›
olarak kullan›-
lan bir kilise.
Stalin'in Ukrayna'da oluflturdu¤u k›tl›k sonucunda 6 milyon insan öldü. Üstte k›tl›k s›ras›n-
da açl›ktan k›vranan bir anne ve çocu¤u. Altta ise k›tl›k sonucunda ölmüfl küçük çocuklar.
STALIN'‹N YALANI...
... VE STALIN'‹N GERÇE⁄‹
Komünizmin önemli bir özelli¤i, resmen üretilen ve yay›lan yalanla-
ra dayal› bir sistem olmas›d›r. Sovyetler Birli¤i'nde Stalin yap›m› k›t-
l›k nedeniyle 6 milyon insan açl›ktan ölmüfl, yüzbinlerce çocuk bu
felaketin hedefi olmufltur. Bu foto¤raf, Stalin döneminde Rus ço-
cuklar›na reva görülen "yaflam standard›"n› belgelemektedir. An-
cak propaganda posterlerinde, Stalin kendisini bak›ml› ve mutlu
çocuklar taraf›ndan çiçekler hediye edilen müflfik bir yönetici olarak
göstermifltir.
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)

More Related Content

What's hot

Darwinizm'in karanlık büyüsü. turkish (türkçe)
Darwinizm'in karanlık büyüsü. turkish (türkçe)Darwinizm'in karanlık büyüsü. turkish (türkçe)
Darwinizm'in karanlık büyüsü. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Hücredeki bilinç. turkish (türkçe)
Hücredeki bilinç. turkish (türkçe)Hücredeki bilinç. turkish (türkçe)
Hücredeki bilinç. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Atom mucizesi. turkish (türkçe)
Atom mucizesi. turkish (türkçe)Atom mucizesi. turkish (türkçe)
Atom mucizesi. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Kara klan. turkish (türkçe)
Kara klan. turkish (türkçe)Kara klan. turkish (türkçe)
Kara klan. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Hayvanlar alemi. turkish (türkçe)
Hayvanlar alemi. turkish (türkçe)Hayvanlar alemi. turkish (türkçe)
Hayvanlar alemi. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Türk'ün yüksek seciyesi. turkish (türkçe)
Türk'ün yüksek seciyesi. turkish (türkçe)Türk'ün yüksek seciyesi. turkish (türkçe)
Türk'ün yüksek seciyesi. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Koku ve tat mucizesi. turkish (türkçe)
Koku ve tat mucizesi. turkish (türkçe)Koku ve tat mucizesi. turkish (türkçe)
Koku ve tat mucizesi. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Darwinstlerin bilmek istemedikleri gerçekler. turkish (türkçe)
Darwinstlerin bilmek istemedikleri gerçekler. turkish (türkçe)Darwinstlerin bilmek istemedikleri gerçekler. turkish (türkçe)
Darwinstlerin bilmek istemedikleri gerçekler. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Gerçeği bilmek. turkish (türkçe)
Gerçeği bilmek. turkish (türkçe)Gerçeği bilmek. turkish (türkçe)
Gerçeği bilmek. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Incil'den güzel sözler. turkish (türkçe)
Incil'den güzel sözler. turkish (türkçe)Incil'den güzel sözler. turkish (türkçe)
Incil'den güzel sözler. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Komünist çin'in zulüm politikası ve doğu türkistan. turkish (türkçe)
Komünist çin'in zulüm politikası ve doğu türkistan. turkish (türkçe)Komünist çin'in zulüm politikası ve doğu türkistan. turkish (türkçe)
Komünist çin'in zulüm politikası ve doğu türkistan. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Hz. isa (a.s) ve hz. mehdi (a.s) bu yüzyılda gelecek. turkish (türkçe)
Hz. isa (a.s) ve hz. mehdi (a.s) bu yüzyılda gelecek. turkish (türkçe)Hz. isa (a.s) ve hz. mehdi (a.s) bu yüzyılda gelecek. turkish (türkçe)
Hz. isa (a.s) ve hz. mehdi (a.s) bu yüzyılda gelecek. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Peygamberimiz (sav) 'in mucizeleri. turkish (türkçe)
Peygamberimiz (sav) 'in mucizeleri. turkish (türkçe)Peygamberimiz (sav) 'in mucizeleri. turkish (türkçe)
Peygamberimiz (sav) 'in mucizeleri. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Kuşların ve uçuşun kökeni. turkish (türkçe)
Kuşların ve uçuşun kökeni. turkish (türkçe)Kuşların ve uçuşun kökeni. turkish (türkçe)
Kuşların ve uçuşun kökeni. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Nurculuk. turkish (türkçe)
Nurculuk. turkish (türkçe)Nurculuk. turkish (türkçe)
Nurculuk. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Insanın yaratılış mucizesi. turkish (türkçe)
Insanın yaratılış mucizesi. turkish (türkçe)Insanın yaratılış mucizesi. turkish (türkçe)
Insanın yaratılış mucizesi. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Darwin'in türk düşmanlığı. turkish (türkçe)
Darwin'in türk düşmanlığı. turkish (türkçe)Darwin'in türk düşmanlığı. turkish (türkçe)
Darwin'in türk düşmanlığı. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Resulullah'in (sav) dilinden cennet. turkish (türkçe)
Resulullah'in (sav) dilinden cennet. turkish (türkçe)Resulullah'in (sav) dilinden cennet. turkish (türkçe)
Resulullah'in (sav) dilinden cennet. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Allah sevgisi. turkish (türkçe)
Allah sevgisi. turkish (türkçe)Allah sevgisi. turkish (türkçe)
Allah sevgisi. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Bir tartışmanın ardından. turkish (türkçe)
Bir tartışmanın ardından. turkish (türkçe)Bir tartışmanın ardından. turkish (türkçe)
Bir tartışmanın ardından. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 

What's hot (20)

Darwinizm'in karanlık büyüsü. turkish (türkçe)
Darwinizm'in karanlık büyüsü. turkish (türkçe)Darwinizm'in karanlık büyüsü. turkish (türkçe)
Darwinizm'in karanlık büyüsü. turkish (türkçe)
 
Hücredeki bilinç. turkish (türkçe)
Hücredeki bilinç. turkish (türkçe)Hücredeki bilinç. turkish (türkçe)
Hücredeki bilinç. turkish (türkçe)
 
Atom mucizesi. turkish (türkçe)
Atom mucizesi. turkish (türkçe)Atom mucizesi. turkish (türkçe)
Atom mucizesi. turkish (türkçe)
 
Kara klan. turkish (türkçe)
Kara klan. turkish (türkçe)Kara klan. turkish (türkçe)
Kara klan. turkish (türkçe)
 
Hayvanlar alemi. turkish (türkçe)
Hayvanlar alemi. turkish (türkçe)Hayvanlar alemi. turkish (türkçe)
Hayvanlar alemi. turkish (türkçe)
 
Türk'ün yüksek seciyesi. turkish (türkçe)
Türk'ün yüksek seciyesi. turkish (türkçe)Türk'ün yüksek seciyesi. turkish (türkçe)
Türk'ün yüksek seciyesi. turkish (türkçe)
 
Koku ve tat mucizesi. turkish (türkçe)
Koku ve tat mucizesi. turkish (türkçe)Koku ve tat mucizesi. turkish (türkçe)
Koku ve tat mucizesi. turkish (türkçe)
 
Darwinstlerin bilmek istemedikleri gerçekler. turkish (türkçe)
Darwinstlerin bilmek istemedikleri gerçekler. turkish (türkçe)Darwinstlerin bilmek istemedikleri gerçekler. turkish (türkçe)
Darwinstlerin bilmek istemedikleri gerçekler. turkish (türkçe)
 
Gerçeği bilmek. turkish (türkçe)
Gerçeği bilmek. turkish (türkçe)Gerçeği bilmek. turkish (türkçe)
Gerçeği bilmek. turkish (türkçe)
 
Incil'den güzel sözler. turkish (türkçe)
Incil'den güzel sözler. turkish (türkçe)Incil'den güzel sözler. turkish (türkçe)
Incil'den güzel sözler. turkish (türkçe)
 
Komünist çin'in zulüm politikası ve doğu türkistan. turkish (türkçe)
Komünist çin'in zulüm politikası ve doğu türkistan. turkish (türkçe)Komünist çin'in zulüm politikası ve doğu türkistan. turkish (türkçe)
Komünist çin'in zulüm politikası ve doğu türkistan. turkish (türkçe)
 
Hz. isa (a.s) ve hz. mehdi (a.s) bu yüzyılda gelecek. turkish (türkçe)
Hz. isa (a.s) ve hz. mehdi (a.s) bu yüzyılda gelecek. turkish (türkçe)Hz. isa (a.s) ve hz. mehdi (a.s) bu yüzyılda gelecek. turkish (türkçe)
Hz. isa (a.s) ve hz. mehdi (a.s) bu yüzyılda gelecek. turkish (türkçe)
 
Peygamberimiz (sav) 'in mucizeleri. turkish (türkçe)
Peygamberimiz (sav) 'in mucizeleri. turkish (türkçe)Peygamberimiz (sav) 'in mucizeleri. turkish (türkçe)
Peygamberimiz (sav) 'in mucizeleri. turkish (türkçe)
 
Kuşların ve uçuşun kökeni. turkish (türkçe)
Kuşların ve uçuşun kökeni. turkish (türkçe)Kuşların ve uçuşun kökeni. turkish (türkçe)
Kuşların ve uçuşun kökeni. turkish (türkçe)
 
Nurculuk. turkish (türkçe)
Nurculuk. turkish (türkçe)Nurculuk. turkish (türkçe)
Nurculuk. turkish (türkçe)
 
Insanın yaratılış mucizesi. turkish (türkçe)
Insanın yaratılış mucizesi. turkish (türkçe)Insanın yaratılış mucizesi. turkish (türkçe)
Insanın yaratılış mucizesi. turkish (türkçe)
 
Darwin'in türk düşmanlığı. turkish (türkçe)
Darwin'in türk düşmanlığı. turkish (türkçe)Darwin'in türk düşmanlığı. turkish (türkçe)
Darwin'in türk düşmanlığı. turkish (türkçe)
 
Resulullah'in (sav) dilinden cennet. turkish (türkçe)
Resulullah'in (sav) dilinden cennet. turkish (türkçe)Resulullah'in (sav) dilinden cennet. turkish (türkçe)
Resulullah'in (sav) dilinden cennet. turkish (türkçe)
 
Allah sevgisi. turkish (türkçe)
Allah sevgisi. turkish (türkçe)Allah sevgisi. turkish (türkçe)
Allah sevgisi. turkish (türkçe)
 
Bir tartışmanın ardından. turkish (türkçe)
Bir tartışmanın ardından. turkish (türkçe)Bir tartışmanın ardından. turkish (türkçe)
Bir tartışmanın ardından. turkish (türkçe)
 

Viewers also liked

Gizli el bosna'da. turkish (türkçe)
Gizli el bosna'da. turkish (türkçe)Gizli el bosna'da. turkish (türkçe)
Gizli el bosna'da. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Ahir zamanin 656 alameti. turkish (türkçe) docx
Ahir zamanin 656 alameti. turkish (türkçe) docxAhir zamanin 656 alameti. turkish (türkçe) docx
Ahir zamanin 656 alameti. turkish (türkçe) docx
HarunyahyaTurkish
 
Hayat boyu çalışan mucize makine, enzim. turkish (türkçe)
Hayat boyu çalışan mucize makine, enzim. turkish (türkçe)Hayat boyu çalışan mucize makine, enzim. turkish (türkçe)
Hayat boyu çalışan mucize makine, enzim. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Peygamberimiz (sav) 'in dilinden hz. mehdi. kitapçık. turkish (türkçe)
Peygamberimiz (sav) 'in dilinden hz. mehdi. kitapçık. turkish (türkçe)Peygamberimiz (sav) 'in dilinden hz. mehdi. kitapçık. turkish (türkçe)
Peygamberimiz (sav) 'in dilinden hz. mehdi. kitapçık. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Hayvanlarda göç mucizesi. turkish (türkçe)
Hayvanlarda göç mucizesi. turkish (türkçe)Hayvanlarda göç mucizesi. turkish (türkçe)
Hayvanlarda göç mucizesi. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Kuran'da yalancının yöntemleri. turkish (türkçe)
Kuran'da yalancının yöntemleri. turkish (türkçe)Kuran'da yalancının yöntemleri. turkish (türkçe)
Kuran'da yalancının yöntemleri. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Ahir zaman'ı bediüzzaman ile anlamak kitapçık. turkish (türkçe)
Ahir zaman'ı bediüzzaman ile anlamak kitapçık. turkish (türkçe)Ahir zaman'ı bediüzzaman ile anlamak kitapçık. turkish (türkçe)
Ahir zaman'ı bediüzzaman ile anlamak kitapçık. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Kıyamet alametleri. turkish (türkçe)
Kıyamet alametleri. turkish (türkçe)Kıyamet alametleri. turkish (türkçe)
Kıyamet alametleri. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Kuran'da münafık karakteri. turkish (türkçe)
Kuran'da münafık karakteri. turkish (türkçe)Kuran'da münafık karakteri. turkish (türkçe)
Kuran'da münafık karakteri. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Karanlık. tehlike bağnazlık. turkish (türkçe)
Karanlık. tehlike bağnazlık. turkish (türkçe)Karanlık. tehlike bağnazlık. turkish (türkçe)
Karanlık. tehlike bağnazlık. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 

Viewers also liked (10)

Gizli el bosna'da. turkish (türkçe)
Gizli el bosna'da. turkish (türkçe)Gizli el bosna'da. turkish (türkçe)
Gizli el bosna'da. turkish (türkçe)
 
Ahir zamanin 656 alameti. turkish (türkçe) docx
Ahir zamanin 656 alameti. turkish (türkçe) docxAhir zamanin 656 alameti. turkish (türkçe) docx
Ahir zamanin 656 alameti. turkish (türkçe) docx
 
Hayat boyu çalışan mucize makine, enzim. turkish (türkçe)
Hayat boyu çalışan mucize makine, enzim. turkish (türkçe)Hayat boyu çalışan mucize makine, enzim. turkish (türkçe)
Hayat boyu çalışan mucize makine, enzim. turkish (türkçe)
 
Peygamberimiz (sav) 'in dilinden hz. mehdi. kitapçık. turkish (türkçe)
Peygamberimiz (sav) 'in dilinden hz. mehdi. kitapçık. turkish (türkçe)Peygamberimiz (sav) 'in dilinden hz. mehdi. kitapçık. turkish (türkçe)
Peygamberimiz (sav) 'in dilinden hz. mehdi. kitapçık. turkish (türkçe)
 
Hayvanlarda göç mucizesi. turkish (türkçe)
Hayvanlarda göç mucizesi. turkish (türkçe)Hayvanlarda göç mucizesi. turkish (türkçe)
Hayvanlarda göç mucizesi. turkish (türkçe)
 
Kuran'da yalancının yöntemleri. turkish (türkçe)
Kuran'da yalancının yöntemleri. turkish (türkçe)Kuran'da yalancının yöntemleri. turkish (türkçe)
Kuran'da yalancının yöntemleri. turkish (türkçe)
 
Ahir zaman'ı bediüzzaman ile anlamak kitapçık. turkish (türkçe)
Ahir zaman'ı bediüzzaman ile anlamak kitapçık. turkish (türkçe)Ahir zaman'ı bediüzzaman ile anlamak kitapçık. turkish (türkçe)
Ahir zaman'ı bediüzzaman ile anlamak kitapçık. turkish (türkçe)
 
Kıyamet alametleri. turkish (türkçe)
Kıyamet alametleri. turkish (türkçe)Kıyamet alametleri. turkish (türkçe)
Kıyamet alametleri. turkish (türkçe)
 
Kuran'da münafık karakteri. turkish (türkçe)
Kuran'da münafık karakteri. turkish (türkçe)Kuran'da münafık karakteri. turkish (türkçe)
Kuran'da münafık karakteri. turkish (türkçe)
 
Karanlık. tehlike bağnazlık. turkish (türkçe)
Karanlık. tehlike bağnazlık. turkish (türkçe)Karanlık. tehlike bağnazlık. turkish (türkçe)
Karanlık. tehlike bağnazlık. turkish (türkçe)
 

Similar to Komünizm pusuda. turkish (türkçe)

Darwin'in varislerine. turkish (türkçe)
Darwin'in varislerine. turkish (türkçe)Darwin'in varislerine. turkish (türkçe)
Darwin'in varislerine. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Protein mucizesi. turkish (türkçe)
Protein mucizesi. turkish (türkçe)Protein mucizesi. turkish (türkçe)
Protein mucizesi. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Yeni masonik düzen. turkish (türkçe)
Yeni masonik düzen. turkish (türkçe)Yeni masonik düzen. turkish (türkçe)
Yeni masonik düzen. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Bitkilerdeki yaratılış mucizesi. turkish (türkçe)
Bitkilerdeki yaratılış mucizesi. turkish (türkçe)Bitkilerdeki yaratılış mucizesi. turkish (türkçe)
Bitkilerdeki yaratılış mucizesi. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Islam ve uzakdoğu dinleri. turkish (türkçe)
Islam ve uzakdoğu dinleri. turkish (türkçe)Islam ve uzakdoğu dinleri. turkish (türkçe)
Islam ve uzakdoğu dinleri. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Islam terörü lanetler. turkish (türkçe)
Islam terörü lanetler. turkish (türkçe)Islam terörü lanetler. turkish (türkçe)
Islam terörü lanetler. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Darwinizm'in insanlığa getirdiği belalar. turkish (türkçe)
Darwinizm'in insanlığa getirdiği belalar. turkish (türkçe)Darwinizm'in insanlığa getirdiği belalar. turkish (türkçe)
Darwinizm'in insanlığa getirdiği belalar. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Becerikli baraj inşaatçıları kunduzlar. turkish (türkçe)
Becerikli baraj inşaatçıları kunduzlar. turkish (türkçe)Becerikli baraj inşaatçıları kunduzlar. turkish (türkçe)
Becerikli baraj inşaatçıları kunduzlar. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Ateist siyonizm felsefesi. turkish (türkçe)
Ateist siyonizm felsefesi. turkish (türkçe)Ateist siyonizm felsefesi. turkish (türkçe)
Ateist siyonizm felsefesi. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Balarısı mucizesi. turkish (türkçe)
Balarısı mucizesi. turkish (türkçe)Balarısı mucizesi. turkish (türkçe)
Balarısı mucizesi. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Imanın güzellikleri. turkish (türkçe)
Imanın güzellikleri. turkish (türkçe)Imanın güzellikleri. turkish (türkçe)
Imanın güzellikleri. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Evrimcilere net cevap 3. turkish (türkçe)
Evrimcilere net cevap 3. turkish (türkçe)Evrimcilere net cevap 3. turkish (türkçe)
Evrimcilere net cevap 3. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Darwinizm dini. turkish (türkçe)
Darwinizm dini. turkish (türkçe)Darwinizm dini. turkish (türkçe)
Darwinizm dini. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Vücudumuzdaki mucizeler. turkish (türkçe)
Vücudumuzdaki mucizeler. turkish (türkçe)Vücudumuzdaki mucizeler. turkish (türkçe)
Vücudumuzdaki mucizeler. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Bir zamanlar darwinizm. turkish (türkçe)
Bir zamanlar darwinizm. turkish (türkçe)Bir zamanlar darwinizm. turkish (türkçe)
Bir zamanlar darwinizm. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Evrenin yaratılışı. turkish (türkçe)
Evrenin yaratılışı. turkish (türkçe)Evrenin yaratılışı. turkish (türkçe)
Evrenin yaratılışı. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Savunma sistemi mucizesi. turkish (türkçe)
Savunma sistemi mucizesi. turkish (türkçe)Savunma sistemi mucizesi. turkish (türkçe)
Savunma sistemi mucizesi. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 
Kuran ahlakı. turkish (türkçe)
Kuran ahlakı. turkish (türkçe)Kuran ahlakı. turkish (türkçe)
Kuran ahlakı. turkish (türkçe)
HarunyahyaTurkish
 

Similar to Komünizm pusuda. turkish (türkçe) (19)

Darwin'in varislerine. turkish (türkçe)
Darwin'in varislerine. turkish (türkçe)Darwin'in varislerine. turkish (türkçe)
Darwin'in varislerine. turkish (türkçe)
 
Protein mucizesi. turkish (türkçe)
Protein mucizesi. turkish (türkçe)Protein mucizesi. turkish (türkçe)
Protein mucizesi. turkish (türkçe)
 
Yeni masonik düzen. turkish (türkçe)
Yeni masonik düzen. turkish (türkçe)Yeni masonik düzen. turkish (türkçe)
Yeni masonik düzen. turkish (türkçe)
 
Bitkilerdeki yaratılış mucizesi. turkish (türkçe)
Bitkilerdeki yaratılış mucizesi. turkish (türkçe)Bitkilerdeki yaratılış mucizesi. turkish (türkçe)
Bitkilerdeki yaratılış mucizesi. turkish (türkçe)
 
Islam ve uzakdoğu dinleri. turkish (türkçe)
Islam ve uzakdoğu dinleri. turkish (türkçe)Islam ve uzakdoğu dinleri. turkish (türkçe)
Islam ve uzakdoğu dinleri. turkish (türkçe)
 
Islam terörü lanetler. turkish (türkçe)
Islam terörü lanetler. turkish (türkçe)Islam terörü lanetler. turkish (türkçe)
Islam terörü lanetler. turkish (türkçe)
 
Darwinizm'in insanlığa getirdiği belalar. turkish (türkçe)
Darwinizm'in insanlığa getirdiği belalar. turkish (türkçe)Darwinizm'in insanlığa getirdiği belalar. turkish (türkçe)
Darwinizm'in insanlığa getirdiği belalar. turkish (türkçe)
 
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
 
Becerikli baraj inşaatçıları kunduzlar. turkish (türkçe)
Becerikli baraj inşaatçıları kunduzlar. turkish (türkçe)Becerikli baraj inşaatçıları kunduzlar. turkish (türkçe)
Becerikli baraj inşaatçıları kunduzlar. turkish (türkçe)
 
Ateist siyonizm felsefesi. turkish (türkçe)
Ateist siyonizm felsefesi. turkish (türkçe)Ateist siyonizm felsefesi. turkish (türkçe)
Ateist siyonizm felsefesi. turkish (türkçe)
 
Balarısı mucizesi. turkish (türkçe)
Balarısı mucizesi. turkish (türkçe)Balarısı mucizesi. turkish (türkçe)
Balarısı mucizesi. turkish (türkçe)
 
Imanın güzellikleri. turkish (türkçe)
Imanın güzellikleri. turkish (türkçe)Imanın güzellikleri. turkish (türkçe)
Imanın güzellikleri. turkish (türkçe)
 
Evrimcilere net cevap 3. turkish (türkçe)
Evrimcilere net cevap 3. turkish (türkçe)Evrimcilere net cevap 3. turkish (türkçe)
Evrimcilere net cevap 3. turkish (türkçe)
 
Darwinizm dini. turkish (türkçe)
Darwinizm dini. turkish (türkçe)Darwinizm dini. turkish (türkçe)
Darwinizm dini. turkish (türkçe)
 
Vücudumuzdaki mucizeler. turkish (türkçe)
Vücudumuzdaki mucizeler. turkish (türkçe)Vücudumuzdaki mucizeler. turkish (türkçe)
Vücudumuzdaki mucizeler. turkish (türkçe)
 
Bir zamanlar darwinizm. turkish (türkçe)
Bir zamanlar darwinizm. turkish (türkçe)Bir zamanlar darwinizm. turkish (türkçe)
Bir zamanlar darwinizm. turkish (türkçe)
 
Evrenin yaratılışı. turkish (türkçe)
Evrenin yaratılışı. turkish (türkçe)Evrenin yaratılışı. turkish (türkçe)
Evrenin yaratılışı. turkish (türkçe)
 
Savunma sistemi mucizesi. turkish (türkçe)
Savunma sistemi mucizesi. turkish (türkçe)Savunma sistemi mucizesi. turkish (türkçe)
Savunma sistemi mucizesi. turkish (türkçe)
 
Kuran ahlakı. turkish (türkçe)
Kuran ahlakı. turkish (türkçe)Kuran ahlakı. turkish (türkçe)
Kuran ahlakı. turkish (türkçe)
 

Komünizm pusuda. turkish (türkçe)

  • 1.
  • 2.
  • 3.
  • 4.
  • 5.
  • 6. Yazar ve Eserleri Hakk›nda Harun Yahya müstear ismini kullanan yazar Adnan Oktar, 1956 y›- l›nda Ankara'da do¤du. ‹lk, orta ve lise ö¤renimini Ankara'da tamam- lad›. Daha sonra ‹stanbul Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde ve ‹stanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde ö¤renim gördü. 1980'li y›llardan bu yana, imani, bilimsel ve siyasi konularda pek çok eser haz›rlad›. Bunlar›n yan› s›ra, yazar›n evrimcilerin sahte- karl›klar›n›, iddialar›n›n geçersizli¤ini ve Darwinizm'in kanl› ideolojiler- le olan karanl›k ba¤lant›lar›n› ortaya koyan çok önemli eserleri bulun- maktad›r. Harun Yahya'n›n eserleri yaklafl›k 30.000 resmin yer ald›¤› toplam 45.000 sayfal›k bir külliyatt›r ve bu külliyat 60 farkl› dile çevrilmifltir. Yazar›n müstear ismi, inkarc› düflünceye karfl› mücadele eden iki peygamberin hat›ralar›na hürmeten, isimlerini yad etmek için Harun ve Yahya isimlerinden oluflturulmufltur. Yazar taraf›ndan kitaplar›n kapa- ¤›nda Resulullah'›n mührünün kullan›lm›fl olmas›n›n sembolik anlam› ise, kitaplar›n içeri¤i ile ilgilidir. Bu mühür, Kuran-› Kerim'in Allah'›n son kitab› ve son sözü, Peygamberimiz (sav)'in de hatem-ül enbiya olmas›n› remzet- mektedir. Yazar da, yay›nlad›¤› tüm çal›flmalar›nda, Kuran'› ve Resulul- lah'›n sünnetini kendine rehber edinmifltir. Bu suretle, inkarc› düflünce sis- temlerinin tüm temel iddialar›n› tek tek çürütmeyi ve dine karfl› yöneltilen iti- razlar› tam olarak susturacak "son söz"ü söylemeyi hedeflemektedir. Çok büyük bir hikmet ve kemal sahibi olan Resulullah'›n mührü, bu son sözü söyleme niyetinin bir duas› olarak kullan›lm›flt›r. Yazar›n tüm çal›flmalar›ndaki ortak hedef, Kuran'›n tebli¤ini dünyaya ulaflt›rmak, böylelikle insanlar› Allah'›n varl›¤›, birli¤i ve ahiret gibi temel imani konular üzerinde düflünmeye sevk etmek ve inkarc› sistemlerin çürük temellerini ve sapk›n uygulamalar›n› gözler önüne sermektir. Nitekim Harun Yahya'n›n eserleri Hindistan'dan Amerika'ya, ‹ngiltere'den Endonezya'ya, Polonya'dan Bosna Hersek'e, ‹spanya'dan Brezilya'ya, Malez- ya'dan ‹talya'ya, Fransa'dan Bulgaristan'a ve Rusya'ya kadar dünyan›n daha pek çok ülkesinde be¤eniyle okunmaktad›r. ‹ngilizce, Frans›zca, Almanca, ‹talyanca,
  • 7. ‹spanyolca, Portekizce, Urduca, Arapça, Arnavutça, Rusça, Boflnakça, Uygurca, Endonezyaca, Malayca, Bengoli, S›rpça, Bulgarca, Çince, Kishwahili (Tanzanya'da kullan›l›yor), Hausa (Afri- ka'da yayg›n olarak kullan›l›yor), Dhivelhi (Mauritus'ta kullan›l›yor), Danimarkaca ve ‹sveçce gibi pek çok dile çevrilen eserler, yurt d›fl›nda genifl bir okuyucu kitlesi taraf›ndan takip edilmektedir. Dünyan›n dört bir yan›nda ola¤anüstü takdir toplayan bu eserler pek çok insan›n iman etme- sine, pek ço¤unun da iman›nda derinleflmesine vesile olmaktad›r. Kitaplar› okuyan, inceleyen her kifli, bu eserlerdeki hikmetli, özlü, kolay anlafl›l›r ve samimi üslubun, ak›lc› ve ilmi yaklafl›m›n fark›na varmaktad›r. Bu eserler süratli etki etme, kesin netice verme, itiraz edilemezlik, çürütüle- mezlik özellikleri tafl›maktad›r. Bu eserleri okuyan ve üzerinde ciddi biçimde düflünen insanlar›n, art›k materyalist felsefeyi, ateizmi ve di¤er sapk›n görüfl ve felsefelerin hiçbirini samimi olarak savunabilmeleri mümkün de¤ildir. Bundan sonra savunsalar da ancak duygusal bir inatla savu- nacaklard›r, çünkü fikri dayanaklar› çürütülmüfltür. Ça¤›m›zdaki tüm inkarc› ak›mlar, Harun Yahya Külliyat› karfl›s›nda fikren ma¤lup olmufllard›r. Kuflkusuz bu özellikler, Kuran'›n hikmet ve anlat›m çarp›c›l›¤›ndan kaynaklanmaktad›r. Yaza- r›n kendisi bu eserlerden dolay› bir övünme içinde de¤ildir, yaln›zca Allah'›n hidayetine vesile ol- maya niyet etmifltir. Ayr›ca bu eserlerin bas›m›nda ve yay›nlanmas›nda herhangi bir maddi ka- zanç hedeflenmemektedir. Bu gerçekler göz önünde bulunduruldu¤unda, insanlar›n görmediklerini görmelerini sa¤la- yan, hidayetlerine vesile olan bu eserlerin okunmas›n› teflvik etmenin de, çok önemli bir hizmet oldu¤u ortaya ç›kmaktad›r. Bu de¤erli eserleri tan›tmak yerine, insanlar›n zihinlerini buland›ran, fikri karmafla meydana getiren, kuflku ve tereddütleri da¤›tmada, iman› kurtarmada güçlü ve keskin bir etkisi olmad›¤› genel tecrübe ile sabit olan kitaplar› yaymak ise, emek ve zaman kayb›na neden olacakt›r. ‹man› kurtarma amac›ndan ziyade, yazar›n›n edebi gücünü vurgulamaya yönelik eserlerde bu etkinin elde edilemeyece¤i aç›kt›r. Bu konuda kuflkusu olanlar varsa, Harun Yahya'n›n eserlerinin tek amac›n›n dinsizli¤i çürütmek ve Kuran ahlak›n› yaymak oldu¤unu, bu hizmetteki etki, baflar› ve samimiyetin aç›kça görüldü¤ünü okuyucular›n genel kanaatinden anlayabilirler. Bilinmelidir ki, dünya üzerindeki zulüm ve karmaflalar›n, Müslümanlar›n çektikleri eziyetlerin temel sebebi dinsizli¤in fikri hakimiyetidir. Bunlardan kurtulman›n yolu ise, dinsizli¤in fikren ma¤lup edilmesi, iman hakikatlerinin ortaya konmas› ve Kuran ahlak›n›n, insanlar›n kavray›p yaflayabilecekleri flekilde anlat›lmas›d›r. Dünyan›n günden güne daha fazla içine çekilmek isten- di¤i zulüm, fesat ve kargafla ortam› dikkate al›nd›¤›nda bu hizmetin elden geldi¤ince h›zl› ve et- kili bir biçimde yap›lmas› gerekti¤i aç›kt›r. Aksi halde çok geç kal›nabilir. Bu önemli hizmette öncü rolü üstlenmifl olan Harun Yahya Külliyat›, Allah'›n izniyle, 21. yüzy›l- da dünya insanlar›n› Kuran'da tarif edilen huzur ve bar›fla, do¤ruluk ve adalete, güzellik ve mut- lulu¤a tafl›maya bir vesile olacakt›r.
  • 8. w w w. h a r u n y a h y a . o r g - w w w. h a r u n y a h y a . n e t OKUYUCUYA Bu kitapta ve di¤er çal›flmalar›m›zda evrim teorisinin çöküflüne özel bir yer ayr›lmas›n›n nedeni, bu teorinin her türlü din aleyhtar› felsefenin temelini oluflturmas›d›r. Yarat›l›fl› ve dolay›s›yla Allah'›n varl›¤›n› inkar eden Darwinizm, 140 y›ld›r pek çok insan›n iman›n› kaybetmesine ya da kuflkuya düflmesine neden olmufltur. Dolay›s›yla bu teorinin bir aldatmaca oldu¤unu gözler önüne sermek çok önemli bir imani görevdir. Bu önemli hizmetin tüm insanlar›m›za ulaflt›r›labilmesi ise zorunludur. Kimi okuyucular›m›z belki tek bir kitab›m›z› okuma imkan› bulabilir. Bu nedenle her kitab›m›zda bu konuya özet de olsa bir bölüm ayr›lmas› uygun görülmüfltür. Belirtilmesi gereken bir di¤er husus, bu kitaplar›n içeri¤i ile ilgilidir. Yazar›n tüm kitaplar›nda imani konular, Kuran ayetleri do¤rultusunda anlat›lmakta, insanlar Allah'›n ayetlerini ö¤renmeye ve yaflamaya davet edilmektedirler. Allah'›n ayetleri ile il- gili tüm konular, okuyan›n akl›nda hiçbir flüphe veya soru iflareti b›rakmayacak flekilde aç›klanmaktad›r. Bu anlat›m s›ras›nda kullan›lan samimi, sade ve ak›c› üslup ise kitaplar›n yediden yetmifle herkes taraf›ndan rahatça anlafl›lmas›n› sa¤lamaktad›r. Bu etkili ve yal›n anlat›m sayesinde, kitaplar "bir solukta okunan kitaplar" deyimine tam olarak uymaktad›r. Dini reddetme konusunda kesin bir tav›r sergileyen insanlar dahi, bu kitaplarda anlat›lan gerçeklerden etkilenmekte ve anlat›lanlar›n do¤rulu¤unu inkar edememektedirler. Bu kitap ve yazar›n di¤er eserleri, okuyucular taraf›ndan bizzat okunabilece¤i gibi, karfl›l›kl› bir sohbet ortam› fleklinde de okunabilir. Bu kitaplardan istifade etmek isteyen bir grup okuyucunun kitaplar› birarada okumalar›, konuyla ilgili kendi tefekkür ve tecrübelerini de birbirlerine aktarmalar› aç›s›ndan yararl› olacakt›r. Bunun yan›nda, sadece Allah'›n r›zas› için yaz›lm›fl olan bu kitaplar›n tan›nmas›na ve okunmas›na katk›da bulunmak da büyük bir hizmet olacakt›r. Çünkü yazar›n tüm kita- plar›nda ispat ve ikna edici yön son derece güçlüdür. Bu sebeple dini anlatmak isteyen- ler için en etkili yöntem, bu kitaplar›n di¤er insanlar taraf›ndan da okunmas›n›n teflvik edilmesidir. Kitaplar›n arkas›na yazar›n di¤er eserlerinin tan›t›mlar›n›n eklenmesinin ise önemli se- bepleri vard›r. Bu sayede kitab› eline alan kifli, yukar›da söz etti¤imiz özellikleri tafl›yan ve okumaktan hoflland›¤›n› umdu¤umuz bu kitapla ayn› vas›flara sahip daha birçok eser oldu¤unu görecektir. ‹mani ve siyasi konularda yararlanabilece¤i zengin bir kaynak birikiminin bulundu¤una flahit olacakt›r. Bu eserlerde, di¤er baz› eserlerde görülen, yazar›n flahsi kanaatlerine, flüpheli kay- naklara dayal› izahlara, mukaddesata karfl› gereken adaba ve sayg›ya dikkat edilmeyen üsluplara, burkuntu veren ümitsiz, flüpheci ve ye'se sürükleyen anlat›mlara rastlaya- mazs›n›z. Bu kitapta kullan›lan ayetler, Ali Bulaç'›n haz›rlad›¤› "Kur'an-› Kerim ve Türkçe Anlam›" isimli mealden al›nm›flt›r. Birinci Bask›: Nisan, 2001 / ‹kinci Bask›: Mart, 2008 / Üçüncü Bask›: Ekim, 2008 ARAfiTIRMA YAYINCILIK Talatpafla Mah. Emirgazi Caddesi ‹brahim Elmas ‹fl Merkezi A Blok Kat 4 Okmeydan› - ‹stanbul Tel: (0 212) 222 00 88 Bask›: Seçil Ofset / 100. Yıl Mah. MASS‹T Matbaacılar Sitesi 4. Cad. No:77 Ba¤cılar - ‹stanbul Tel: 0212-6290615
  • 9. G‹R‹fi 8 BÖLÜM I KOMÜN‹ZM‹N DO⁄UfiU 10 BÖLÜM II BOLfiEV‹K VAHfiET‹N TAR‹H‹ 24 BÖLÜM III KOMÜN‹ZM‹N DONUK DÜNYASI 86 BÖLÜM IV ASYA'DA KIZIL TERÖR 110 BÖLÜM V KOMÜN‹ZM‹N D‹N DÜfiMANLI⁄I 152 BÖLÜM VI KOMÜN‹ZM G‹ZLEND‹ 172 EK BÖLÜM I MATERYAL‹ZM‹ ÇÖKERTEN BÜYÜK GERÇEK 188 EK BÖLÜM II EVR‹M YANILGISI 202 ‹ Ç ‹ N D E K ‹ L E R
  • 10. K omünizm, geçti¤imiz 20. yüzy›la damgas›n› vurmufl bir ideolojidir. Ama bu damga, sadece bask›, zulüm, kan ve gözyafl› doludur. Tarihçilerin hesaplamalar›na göre, sadece bu ideoloji nedeniyle 20. yüzy›l boyunca 120 milyon insan öldürülmüfltür. Bunlar, savafllar s›- ras›nda cephede ölen askerler de¤il, komünist devletlerin kendi halkla- r›n›n içinden öldürdükleri sivillerdir. 100 milyon erkek, kad›n, yafll›, kü- çük çocuk, bebek, sadece "komünizm" denen bu so¤uk, kat›, sert ve vah- fli ideoloji nedeniyle yaflam›n› yitirmifltir. Dahas›, komünist rejimler taraf›ndan temel hak ve özgürlüklerinden yoksun b›rak›lan, göçe zorla- nan, sistemli olarak k›tl›kla yüz yüze getirilen, hapsedilen, çal›flma kamplar›nda köle olarak kullan›lan on milyonlarca insan vard›r. Milyon- larca insan da komünist gerilla gruplar›n›n, terör örgütlerinin kurflunla- r›na hedef olmufl veya hedef olma korkusu alt›nda yaflam›flt›r. Peki bu ideolojinin kökeni nedir? Nas›l olmufltur da bu kadar kanl› ve ac›mas›z bir dünya görüflü, dünyan›n dört bir yan›nda taraftar bul- mufl, devrimlerle iktidara gelmifl, milyonlar› ard›ndan sürüklemifltir? Komünizm nereden do¤mufl, nas›l büyümüfl ve nas›l sona ermifltir? Ger- çekten sona ermifl midir, yoksa hala dünyay› ve ülkemizi tehdit etmekte midir? 8 G‹R‹fi
  • 11. Bu kitapta bu sorular›n cevaplar›n› ortaya koyaca¤›z. Daha da önemlisi, büyük bir tehlikeye dikkat çekece¤iz. Komünist ideoloji geçti¤imiz yüzy›lda ac›lara, felaketlere sebep olmufl, tüm dünya, komünist liderlerin katliamlar›na, ac›mas›zl›klar›na flahit olmufltur. Peki flu an bu tehlike yeryüzünden silinmifl midir? Ne yaz›k ki, silinmemifltir: KOMÜN‹ZM PUSUDADIR! 120 milyon insan›n can›na malolan bu "kan dökme kuyusu" halen varl›¤›n› sürdürmektedir. Kuyunun üstü kapat›lm›fl, etraf›na kuyuyu kamufle edecek fleyler konmufltur; ama kuyu kapat›lmam›fl bir tuzak konumundad›r. Komünizm sinsice gizlenerek faaliyetine devam etmek- tedir. Farkl› görünümlerde, farkl› isimler alt›nda varl›¤›n› sürdürmekte ve insanl›¤a yine geçmifltekilere benzer ac›lar› yaflatmak için f›rsat bula- ca¤› günü beklemektedir. ‹flte bu nedenle, komünist ideolojinin gerçek yüzünü, geçmiflte se- bep oldu¤u ac› ve belalar› tüm insanlara duyurmak ve gizlenerek büyü- yen bu tehlikenin maskesini düflürmek, son derece önemli bir görevdir. Bu kitap, bu amaçla kaleme al›nm›flt›r. 9
  • 12. BÖLÜM I Charles Darwin Leon Trotsky Friedrich Engels Karl Marx Materyalizmin "tesadüf" tarikat›n›n elemanlar›: Darwin, Trotsky, Engels ve Marx
  • 13. K omünizmin do¤uflunu anlamak için, mutlaka 18. ve 19. yüzy›l Avrupas›'n›n kültürüne bir göz atmak gerekir. Avrupa k›tas›, MS 2. yüzy›ldan itibaren aflama aflama H›ristiyanl›¤› kabul etmifl ve bu H›ristiyan kültür "Ay- d›nlanma Ça¤›" denen döneme kadar da bu k›taya ha- kim olmufltur. 18. yüzy›lda yayg›nl›k kazanan Ayd›nlanma hareketi, bir tak›m Avrupal› düflünür ve sanatç›lar›n Eski Yunan ve Roma'n›n putpe- rest kültüründen etkilenerek dine karfl› ç›kmalar›yla bafllam›flt›r. Ayd›n- lanma hareketinin en büyük siyasi sonucu ise, ayn› zamanda "din aleyh- tar› devrim" olan Frans›z Devrimi'dir. Frans›z Devrimi'nin altyap›s›, Voltaire, Diderot, Montesquev gibi din aleyhtar› düflünürlerin telkinleri ile oluflmufltur. Devrim s›ras›nda ise Ayd›nlanma hareketinin din aleyhtar› ve pagan (putperest) e¤ilim- leri aç›kl›k kazanm›flt›r. Devrime öncülük eden Jakobenlerin yo¤un propagandas› sonucunda yayg›n bir "dinden ç›kma" hareketi geliflmifl, dahas› yeni bir pagan din oluflturulmaya çal›fl›lm›flt›r. ‹lk belirtileri 14 Temmuz 1790'da, Federasyon Bayram›'nda görülen "devrimci ibadet" h›zla yay›lm›flt›r. Devrimin eli kanl› liderlerinden Robespierre, "dev- rimci ibadet"e yeni kurallar da getirmifl, bu ibadetin ilkelerini bir rapor halinde belirleyerek ad›na da "Yüce Varl›k ‹badeti" demifltir. Paris'teki ünlü Notre Dame Kilisesi kendi deyimleriyle "akl›n tap›na¤›"na dönüfl- türülmüfl, Kilise duvarlar›ndaki H›ristiyan figürleri sökülmüfl ve orta yere "ak›l tanr›ças›" olarak tan›mlanan bir kad›n heykeli yerlefltirilmifl- tir. Frans›z Devrimi boyunca pek çok din adam› öldürülmüfl, dini ku- KOMÜN‹ZM‹N DO⁄UfiU
  • 14. Komünizmin kökenleri, kanl› Frans›z Devri- mi'ne kadar uzan›r. Frans›z Devrimi s›ras›nda "ak›l tanr›ças›" tasviriyle ifade edilen din düflmanl›¤›, daha sonra yandakine benzer komünist posterlerde kullan›lm›flt›r. rumlar ya¤malanm›fl, tahrip edilmifltir. Frans›z Devrimi'yle birlikte Avrupa'n›n gündemine giren ve son- ra da giderek yay›lan bir felsefe vard›r: Materyalizm. Sadece maddenin varl›¤›n› kabul eden, canl›lar›n ve insan bilincinin de sadece "hareket halindeki madde"den ibaret oldu¤unu varsayan bu görüfl, asl›nda ilk olarak Eski Yunan'da yaflam›fl baz› felsefeciler taraf›ndan ortaya at›l- m›flt›r. 18. yüzy›lda materyalizmi benimseyen ve kitlelere empoze eden iki önemli isim, Frans›z Devrimi'nin haz›rlay›c›lar›ndan Dennis Dide- rot ve onun yak›n dostu Baron d'Holbach't›r. Baron d'Holbach, 1770'de yay›nlanan Système de la Nature (Do¤an›n Sistemi) adl› kitab›nda "bi- limsel" oldu¤unu iddia etti¤i bir tak›m varsay›mlara dayanarak, var olan tek fleyin madde ve enerji oldu¤unu öne sürmüfltür. Fanatik bir ateist olan d'Holbach, ahlak kavram›na da karfl› ç›km›fl, insan›n elden geldi¤ince çok zevk elde etmesi ve bunun için her yolu denemesi ge- rekti¤ini savunmufltur. 18. yüzy›lda bir kaç düflünür taraf›ndan benimsenip savunulan ma- teryalizm, 19. yüzy›lda daha da yay›lm›fl ve Fransa ile s›n›rl› kalmay›p Avrupa'n›n di¤er ülkelerinde de kök salmaya bafllam›flt›r. 19. yüzy›l›n bafllar›nda Almanya'da ortaya ç›kan iki önemli materyalist düflünür var- d›r: Ludwig Büchner ve Karl Vogt. Vogt, insan zihninin kayna¤›n› aç›k- lamaya çal›fl›rken "karaci¤er nas›l öd s›v›s› salg›l›yorsa, insan beyni de dü- flünce salg›lar" demifl ve bu saçma benzetmesiyle döneminin materya- listleri taraf›ndan bile onay görme- mifltir. Materyalizm, bu gibi saçma iddialarla ortaya ç›kmas›na ra¤men, dönemin din karfl›t› güçleri taraf›n- dan benimsenmifl ve Avrupa top- lumlar›na empoze edilmeye bafllan- m›flt›r. Materyalizm akl›n ve bilim- selli¤in temeli gibi sunulmufl, bu 12 KOMÜN‹ZM PUSUDA
  • 15. aldat›c› propaganda önce Fransa'da, sonra Almanya'da ve giderek tüm Avrupa'da ayd›nlar aras›nda h›zla yay›lm›flt›r. Bunda, kuflkusuz mater- yalizmi adeta bir din gibi benimseyen ve 19. yüzy›l Avrupal› ayd›nlar› aras›nda çok yayg›n olan masonluk örgütünün rolü de büyüktür. Antik bir dogma olan materyalizm bu flekilde yay›l›rken, bir yan- dan da materyalizmi çeflitli bilim dallar›na uyarlama giriflimleri olmufl- tur. Materyalizm; 1. Do¤a bilimlerine uyarlanm›flt›r ki, bunu yapan kifli ‹ngiliz do¤a bi- limci Charles Darwin'dir. 2. Sosyal bilimlere uyarlanm›flt›r ki, bunu yapan kifliler de Alman fel- sefeciler Karl Marx ve Friedrich Engels'tir. Darwin'in uyarlamas› "evrim teorisi", Marx ve Engels'in uyarlama- s› ise "komünizm" olarak bilinir. Marx ve Darwin Asl›nda Darwin'in evrim teorisinin, Marx ve Engels'in teorisini de kapsad›¤›n› söylemek mümkündür. Çünkü komünizm de bir "evrim te- orisi"dir; evrim teorisinin tarihe ve toplumbilimine uyarlanm›fl halidir. Bu gerçek, 20. yüzy›l›n bafllar›nda, önde gelen Darwinist ve Marxist dü- flünürlerden biri olan Anton Pannekoek'in kaleme ald›¤› Marxism and Darwinism (Marxizm ve Darwinizm) adl› kitapta flöyle özetlenir: Marxizm'in ve ayn› zamanda Darwinizm'in bilimsel önemi, her ikisinin de evrim teorisini takip etmesidir. Birisi bunu organik dünyan›n alan› içinde, canl›lar üzerinde yapm›fl, di¤eriyse toplum alan› içinde gerçeklefl- tirmifltir... Hem Darwin'in hem de Marx'›n ö¤retileri, yani do¤abilimleri alan›nda ve insan toplumlar› alan›nda geliflen bu iki ö¤reti, evrim teorisini pozitif bir bilime dönüfltürmüfltür. Bunu yapmakla, evrim teorisini, sosyal ve biyolojik geliflimin temel kavran›fl› olarak kitlelere kabul ettirmifllerdir.1 Darwinizm ile Marxizm aras›nda iki temel konuda da tam bir uyum vard›r: 1. Darwinizm sözde, tüm varl›klar›n "hareket halindeki madde"den olufltu¤unu, bu maddenin yarat›lmad›¤›n› ve düzenlenmedi¤ini, dolay›s›yla tüm canl›lar›n tesadüflerle var oldu¤unu, insan›n da di- ¤er hayvanlardan evrimleflmifl bir havyan türü oldu¤unu ileri sür- müfltür. Hiçbir bilimsel delile dayanmayan ve yanl›fll›¤› sonraki y›l- larda bilimsel bulgularla ortaya konan bu iddialar, sadece madde- nin varl›¤›na inanan ve tüm insanl›k tarihini maddi faktörlerle 13 Harun Yahya (Adnan Oktar)
  • 16. aç›klamaya çal›flan Marx ve Engels'in görüflleriyle tam bir uyum içindedir. 2. Darwinizm, canl›lar dünyas›nda geliflmeyi sa¤layan itici gücün "ça- t›flma" oldu¤unu ileri sürmüfltür. Darwin'in teorisinin en temel var- say›m›, do¤al kaynaklar›n canl›lar için yetersiz oldu¤u, dolay›s›yla daimi bir "yaflam mücadelesi" yafland›¤›, bu mücadelenin de ev- rimlefltirici bir güç oluflturdu¤u fleklindedir. Marx ve Engels'in be- nimsedikleri "diyalektik" yöntem ise bunun ayn›s›d›r. Diyalekti¤e göre evrendeki geliflmenin tek itici gücü z›tlar aras›ndaki çat›flma- d›r. ‹nsanl›k tarihi de çat›flma sayesinde geliflmifl, insan bu çat›flma sayesinde ilerlemifltir. Marx-Engels ikilisi ile Darwin'in teorileri incelendi¤inde, sanki tek bir merkezden ç›km›flças›na büyük bir uyum içinde olduklar› görülür. Darwin materyalist felsefeyi do¤aya, Marx-Engels ise tarihe uyarlam›fl- t›r. Nitekim Darwin'in materyalizme yapt›¤› bu büyük katk›n›n öne- mini ilk anlayan kifli, Karl Marx'›n bizzat kendisi olmufltur. Marx, Dar- win'in 1859 y›l›nda yay›nlanan Türlerin Kökeni adl› kitab›n› incelemifl ve bu kitab›n kendi teorisi için büyük bir dayanak oluflturdu¤unu görmüfl- 14 KOMÜN‹ZM PUSUDA Engels (sa¤da), Darwin ile Marx'› (solda) komünist teori aç›s›ndan eflde¤er görmüfl- tür. Engels'e göre Marx materyalizmi sos- yal bilimlere, Darwin ise biyolojiye uygula- m›flt›r.
  • 17. tür. Engels'e yazd›¤› 19 Aral›k 1860 tarihli mektubunda, Darwin'in kitab› için "bizim görüfllerimizin tabii tarih temelini içe- ren kitap budur iflte" der.2 16 Ocak 1861'de Lassalle'a yazd›¤› mektupta ise flöyle yazar: "Darwin'in yap›t› büyük bir yap›tt›r. Tarihteki s›n›f mücadelesinin do¤a bilimleri aç›s›ndan temelini olufl- turuyor."3 Marx, Darwin'e olan sempatisini en büyük eseri Das Kapital'i Darwin'e ithaf ederek de göstermifltir. Kitab›n›n Dar- win'e yollad›¤› Almanca bask›s›na el yaz›- s›yla flöyle yazm›flt›r: "Charles Darwin'e, gerçek bir hayran› olan Karl Marx'tan". Engels ise Darwin'e olan hayranl›¤›- n› flöyle belirtmifltir: "Tabiat metafizik olarak de¤il, diyalektik olarak ifllemekte- dir. Bununla ilgili olarak herkesten önce Charles Darwin'in ad› an›lmal›d›r."4 En- gels, Darwin'i, onu Marx'la efl tutacak biçimde övmüfl ve "Darwin nas›l organik do¤adaki evrim yasas›n› keflfettiyse, Marx da insano¤lunun ta- rihindeki evrim yasas›n› keflfetti" demifltir.5 Lenin taraf›ndan "tüm uluslararas› Marxizm literatürüne en hakim kifli" olarak tan›mlanan, Rus komünizminin öncüsü Georgi Valentino- vich Plekhanov ise "Marxizm, Darwinizm'in sosyal bilimlere uygulan- mas›d›r" diyerek bu konuda en özet yorumu yapm›flt›r.6 Vatikan Üniversitesi profesörlerinden tarihçi Prof. Malachi Martin, Marx ile Darwin aras›ndaki iliflkiyi flöyle anlat›r: Charles Darwin teorisini yay›nlad›¤›nda, Marx bunu bir teoriden çok daha ileri gördü. Bunu, bir "manevi alem" olmad›¤›na, sadece "maddi alem"in var oldu¤una dair kendi "bilimsel" kan›t› olarak benimsedi. Darwin, He- gel'in idealizmini reddetmesinde Marx'a bir hakl›l›k sa¤l›yordu... Dar- win'in teorisinin sadece bir teori oldu¤unu... toplumsal olarak geçerlilik- ten uzak olabilece¤ini tamamen göz ard› eden Marx, Darwin'in fikirlerini kendi zaman›n›n sosyal s›n›flar›na uyarlad›... Darwin'in evrim teorisin- de oldu¤u gibi, Marx, tüm maddeler gibi sosyal s›n›flar›n da daimi bir ya- flam ve egemenlik mücadelesi içinde olmalar› gerekti¤ini düflündü.7 Rus komünizminin öncüsü Plek- hanov'a göre "Marxizm, Darwi- nizm'in sosyal bilimlere uygulan- mas›d›r".According to Plekhanov, a leader of Russian Communism, Marxism is "Darwinism in its ap- plication to social sciences". Harun Yahya (Adnan Oktar)
  • 18. Darwinizm ile Marxizm aras›ndaki bu güçlü ba¤, ça¤dafl evrimciler taraf›ndan da vurgulan›r. Evrim teorisinin ça¤›m›zdaki savunucular›n›n en ünlülerinden biri olan biyolog Douglas Futuyma, Evrim Biyolojisi adl› kitab›n›n önsözünde "Marx'›n insanl›k tarihini aç›klayan materyalist te- orisi ile birlikte Darwin'in evrim teorisi materyalizm zemininde büyük bir aflamayd›" diye yazarken bunu kasteder.8 Yine çok ünlü bir evrimci olan paleontolog Stephen J. Gould ise, "Darwin do¤ay› yorumlarken çok tutarl› bir materyalist felsefeyi uygulad›" demektedir.9 Rus Komünist Devrimi'nin Lenin ile birlikte iki büyük mimar›ndan biri olan Leon Trotsky de "Darwin'in buluflu, tüm organik madde alan›nda diyalekti- ¤in (diyalektik materyalizmin) en büyük zaferi oldu" yorumunu yap- m›flt›r.10 Tüm bunlar, Darwinizm ile Marxizm aras›nda çok önemli bir iliflki oldu¤unu aç›kça göstermektedir. Kolayl›kla denebilir ki, e¤er Darwi- nizm olmasa Marxizm de olmayacakt›r. E¤er bir insan Darwinizm'in ge- çersizli¤ini anlarsa Marxizm'in de geçersizli¤ini anlayacakt›r. Elbette bu- nun tersi de do¤rudur: Bir toplumda Darwinizm yayg›n kabul görürse, o toplumda Marxizm'in de geliflmesi kaç›n›lmazd›r. Bu yüzden, Darwinizm'in geçersizli¤inin gerek bilimsel gerekse sosyolojik aç›dan kavranmas›, insanl›k için çok önemli bir konudur. Bu gerçe¤in ortaya ç›kmas›, Darwinizm'den kaynaklanan ve bugün pusuda bekleyen Marxizm'in tekrar güçlenmesini engelleyecek, insanlar›n geçti- ¤imiz yüzy›lda yaflad›¤› ac›lar› tekrar yaflamas›na engel olacakt›r. Nitekim tarih de, Darwinizm olmadan Marxizm'in olamayaca¤›n› gös- termektedir. 16 KOMÜN‹ZM PUSUDA Darwin, yarat›l›fl› inkar ederek komünizme sözde bilimsel bir te- mel sa¤lam›flt›r. Bu ne- denle, Bolflevik devri- minin eli kanl› liderle- rinden Trotsky, Darwin'i diyalektik ma- teryalizmin do¤abilim- leri alan›ndaki temsilci- si sayar.
  • 19. Darwinizm'in Yayılışı ve Komünizm-Kapitalizm İlişkisi Darwinizm'in siyasi etkilerini incelerken bir noktaya dikkat etmek gerekir: Bu teori tek bir ideolojiyle de¤il, birbirinden son derece farkl› gi- bi gözüken çok say›da ideolojiyle iliflkilidir. Darwinizm'in destekledi¤i ideolojileri inceledi¤imizde, komünizmin yan›nda, ›rkç›l›k, emperya- lizm, kapitalizm, faflizm gibi genifl bir yelpaze ile karfl›lafl›r›z. ‹lk bak›flta birbirinden çok ba¤›ms›z hatta birbiri ile çeliflkili gibi gözüken bu ide- olojilerin ortak yönü ise, ‹lahi dinlere ve onlar›n getirdi¤i ahlaki de¤erle- re karfl› olmalar›d›r. Bu ideolojilerin öncüleri, dini inançlar› ve de¤erleri kendileri için engel olarak görmüfller ve Darwinizm'i bu inanç ve de¤erleri ortadan kald›rmak için bir silah olarak kullanm›fllard›r. ‹flin ilginç yan›, bir yan- dan bu flekilde kendi ideolojilerine hayat sahas› açarken, bir yandan da kendilerine rakip olan ideolojileri güçlendirmeleridir. Örne¤in, iddiala- r›na göre k›yas›ya bir "yaflam mücadelesi"nin yafland›¤› serbest piyasa ortam›n› meflrulaflt›rmak için Darwinist ahlak› gerekli görüp destekle- yen kapitalistler, bu yolla bir yandan da karfl› olduklar› komünizmi des- teklemifllerdir. Marxist düflünür Anton Pannekoek Marxism and Darwinism (Mar- xizm ve Darwinizm) adl› kitab›nda, bu ilginç gerçekten söz eder ve bur- juvazinin, yani Avrupal› zengin kapitalist s›n›f›n Darwinizm'i destekle- yiflini flöyle anlat›r: Marxizm'in önemini ve pozisyonunu sadece proleter s›n›f mücadelesinde- ki rolüne borçlu oldu¤u herkesçe bilinir... Darwinizm'in de Marxizm'le ay- n› tecrübeleri yaflad›¤›n› görmek zor de¤ildir. Darwinizm, bilim dünyas› taraf›ndan objektif bir yaklafl›mla tart›fl›larak ve test edilerek kabul edilmifl soyut bir teori de¤ildir. Hay›r, Darwinizm ilk ad›m› atar atmaz, hevesli destekçileri ve tutkulu düflmanlar› olmufltur. Darwin'in ismi, teorisinden az bir fley anlayan insanlar taraf›ndan yüceltilmifltir... Darwinizm de, s›n›f mücadelesinde bir rol oynam›flt›r ve bu rol sayesinde h›zla yay›lm›fl, tutku- lu taraftarlar ve çetin düflmanlar kazanm›flt›r. Darwinizm, kilise haklar›na ve aristokrasiye karfl› ç›kan burjuvazi için bir araç olmufltur... Burjuvazinin amac›, önlerine ç›kan eski hakim yöneti- ci güçleri ortadan kald›rmakt›r... Din sayesinde rahipler büyük kitleleri kontrol alt›nda tutmufl ve böylece burjuvazinin isteklerine karfl› koyabil- mifltir... Do¤a bilimi inanca karfl› bir silah haline getirilmifl, bilim ve yeni keflfedilen do¤al yasalar öne sürülmüfl ve burjuvazi bu silahlarla birlikte savaflm›flt›r... 17 Harun Yahya (Adnan Oktar)
  • 20. Darwinizm tam istenen zamanda gelmifltir; Darwin'in insan›n afla¤› hay- vanlardan türemifl oldu¤unu öne süren teorisi, H›ristiyan inanc›n›n bü- tün temelini yok etmifltir. ‹flte bu nedenledir ki, Darwinizm ortaya ç›k- t›¤› anda, burjuvazi onu büyük bir h›rsla sahiplenmifltir... Bu flartlar alt›nda, bilimsel tart›flmalar bile, s›n›f savafl›n›n fanatizmi ve tutkusu ile yürütülmüfltür. Darwin hakk›nda yaz›lm›fl yaz›lar, bilimsel yazarlar›n isimlerini tafl›malar›na ra¤men, sosyal polemiklerin karakterini sergile- mektedir.11 Darwinizm'in yay›l›fl› gerçekten de bu flekilde oldu. Avrupa'n›n ha- kim güçleri, Darwinizm'i gerek kendi ülkelerinde kurduklar› kapitalist düzeni, gerekse dünya çap›nda kurduklar› emperyalist sömürge siste- mini meflrulaflt›rmak için bulunmaz bir f›rsat olarak gördüler ve destek- lediler. (Ayr›nt›l› bilgi için bkz. Darwin'in Türk Düflmanl›¤›, Harun Yahya, 1999) Darwinizm'in bilimsel tutars›zl›klar›, hayali varsay›mlar›, saçma iddialar› tamamen görmezden gelindi; dini inançlara ve dinin getirdi¤i ahlaki k›staslara karfl› gerekli bir silah olarak görülen Darwinizm, ide- olojik amaçlarla yayg›nlaflt›r›ld›. Ancak Darwinizm'i bu flekilde yayg›nlaflt›ran "burjuvazi", yani ka- pitalist s›n›f, bu teoriyle birlikte kendi rakibini de desteklemifl oluyordu. Çünkü Darwinizm'in yayg›nlaflmas› ve bu yolla dini inançlar›n yok edil- mesi, kapitalizm kadar Marxizm'in de ifline yar›yordu. Din ahlak›n›n in- sanlara ö¤retti¤i kanaatkarl›k, itidal, tevazu, kardefllik, fedakarl›k, flef- kat, merhamet gibi ahlaki özellikler ortadan kalkt›ktan sonra, toplum vahfli bir arena haline geliyordu. Bu arenada, kapitalistler aras› "yaflam mücadelesi" kadar, kapitalistlerle komünistler aras› "s›n›fsal yaflam mü- cadelesi" de gelifliyordu. 1871 sonbahar›nda Avrupal› do¤a bilimcilerin kat›ld›¤› uluslararas› bir kongrede söz alan Alman devlet adam› ve do¤a bilimci Virchow, Darwinistlere "dikkat edin" diyordu, "çünkü bu teori, komflu ülkede çok büyük ac›lara neden olan bir teoriyle çok yak›ndan iliflkilidir."12 Virc- how'un sözünü etti¤i komflu ülke Fransa'yd› ve belirtti¤i teori de, o y›l içinde kanl› Paris Komünü'nü gerçeklefltiren Frans›z komünizmiydi. (Paris Komünü, Almanya'yla yapt›¤› savafltan yenik ç›kan Fransa'da, devlet otoritesinin zay›flad›¤› bir dönemde, Paris'teki komünistlerin ön- cülü¤ünde bafllat›lan bir flehir isyan›yd›. Aylar boyunca flehir komün yö- neticileri taraf›ndan idare edildi, dini merkezlere ve din adamlar›na kar- fl› genifl çapl› sald›r›lar düzenlendi.) Sonuçta, komünistlerin ve kapitalistlerin, aralar›ndaki çat›flmaya 18 KOMÜN‹ZM PUSUDA
  • 21. ra¤men, din düflmanl›¤› konusunda ortak bir zeminde bulufltuklar›n› ve bu konuda Darwinizm'den büyük bir destek ald›klar›n› söylemek müm- kündür. Nitekim bu nedenle komünistler, bir toplumda komünist dev- rim haz›rlayabilmek için öncelikle onun kapitalistleflmesini gerekli gö- rürler. Buna göre, kapitalist ahlak›n yayg›nlaflmas›yla birlikte -ki bunda Darwinizm propagandas› hayati öneme sahiptir- toplum önce dinsizlefl- tirilecek, sonra da komünizm geliflecektir. Rus Devrimi'nin lideri Vladi- mir ‹. Lenin, 1909 y›l›nda kaleme ald›¤› "Proleterya Partisinin Din Konu- sundaki Tutumu" bafll›kl› makalesinde, burjuvazinin, yani kapitalist s›- n›f›n dine karfl› oynad›¤› bu rolü flöyle anlat›r: Birincisi, dinle savaflmak görevi, tarihsel aç›dan devrimci burjuvazinin görevidir ve Bat›da burjuva demokrasisi, feodalizme ve orta ça¤ düzenine karfl› giriflti¤i kendi devrimleri döneminde bu görevi büyük ölçüde yerine getirmifltir... Gerek Fransa'da, gerek Almanya'da burjuvazinin dinle sa- vaflma gelene¤i vard›r ve bu sosyalizmden (Ansiklopedistlerden ve Fe- uerbach'tan) çok önce bafllam›flt›r. Rusya'da ise, burjuva demokratik devri- mimizin kendine özgü koflullar› nedeniyle, bu görev de hemen hemen tü- müyle iflçi s›n›f›n›n omuzlar›na yüklenmifltir.13 Görüldü¤ü gibi Lenin "dinle savaflmak görevi"nin kapitalistlere ait Lenin, komünistler ile burjuvazinin dine karfl› ayn› safta oldu¤unu yazm›flt›r. Lenin'in yorumlar›, komünizm ve kapitalizm aras›ndaki çat›flman›n gerçekte sadece bir "iç çat›flma" oldu¤unu ve bu iki materyalist ideolojinin ortak ve as›l düflman›n›n din oldu¤unu göstermektedir.
  • 22. oldu¤unu, Avrupa'da bu görevi onlar›n yerine getirdi¤ini, ancak Rus- ya'da bu s›n›f var olmad›¤› için dinle yap›lacak savafl› kendilerinin üst- lendi¤ini anlatmaktad›r. Lenin'in bu sözleri, komünizm ve kapitalizm aras›ndaki çat›flman›n gerçekte sadece bir "iç çat›flma" oldu¤unu ve bu iki gücün ortak ve as›l düflman›n›n din oldu¤unu aç›kça göstermektedir. Bu kifliler aç›kça toplumlar› yozlaflt›rmak, onlar› do¤rulardan uzak- laflt›rmak, ahlaki ve insani aç›dan zay›flatmak ve böylece kendi dinsiz komünist sistemlerini kabul ettirmek çabas›ndad›rlar. Ancak bu kiflilerin din aleyhinde yapt›klar› hiçbir hareketin baflar›ya ulaflmas› mümkün de- ¤ildir. Unutulmamal›d›r ki, geçmiflte de dine karfl› savaflan, Allah'›n elçi- lerine itaat etmeyen, Allah'›n hak kitaplar›ndan yüz çeviren kavimler ya- flam›flt›r. Bu kavimler de kendilerine göre hak dini yok etmeye çal›flm›fl- lard›r. Fakat bu kavimlerin u¤rad›klar› son benzerdir: Allah Kendi dinine karfl› mücadele eden bu insanlar›n kimine yeryüzünde bir bela vermifltir, kimini ise ahirette ac› bir azab›n bekledi¤ini müjdelemifltir. Bu gerçek Kuran'da flöyle bildirilir: Allah'›n ayetleri konusunda inkar edenlerden baflkas› mücadele etmez. Öyleyse onlar›n flehirlerde dönüp dolaflmas› seni aldatmas›n. Kendile- rinden önce Nuh kavmi de yalanlad› ve kendilerinden sonra (say›s› çok) f›rkalar da. Her ümmet, kendi elçilerini (susturmak için) yakalamaya yeltendi. Hakk›, onunla yürürlükten kald›rmak için, 'bat›la-dayanarak' mücadeleye girifltiler. Ben de onlar› yakalay›verdim. Art›k Benim ceza- land›rmam nas›lm›fl? Senin Rabbinin kafirler üzerindeki: "Gerçekten onlar ateflin halk›d›r" sözü böylece hak oldu. (Mümin Suresi, 4-6) Din adamlar›n› kurfluna dizen Paris Komüncüleri
  • 23. K omünizmin kurucusu Marx, tarihin geliflmesi- nin tek yolunun çat›flma oldu¤unu iddia et- mekteydi. Toplumlar›n, düflüncelerin, fikirlerin de ancak çat›flmayla, savaflla, ihtilalle ilerleyebilecekle- rini düflünüyordu. "E¤er çeliflme ve çat›flma olmasayd›, var olan herfley, nas›lsa öyle kal›rd›" diyordu. Dahas› Marx "fiiddet yeni bir topluma gebe her eski toplumun ebesidir" diyerek milyonlarca insan› savafla, katliama, kan dökmeye ça¤›r›yordu. Marx'›n bu düflünceleri, zaman içinde çok say›da ta- raftar kazand›. En zalim katliamlara imza atan komünist lider Lenin bunu, "Geliflme z›tlar›n mücadelesidir" sözleriyle ifade ediyordu. (Lenin, Seçme Eserler, cilt 11, s. 81) Bu mücadelenin de kan dökerek yap›lmas› ge- rekti¤ini savunuyordu. Komünist liderler gibi faflist liderler de fliddet, ihtilal ve savafl›n, ilerlemenin tek yolu oldu¤una inan›yorlard›. Hitler'in en önemli fikri dayana¤›, ›rkç› Alman tarihçi He- inrich von Treitschke, "Uluslar ancak Darwin'in ya- flam kavgas›na benzer fliddetli bir rekabetle gelifle- bilirler…" diyordu. (Burns, Ça¤dafl Siyasal Düflünceler 1850-1950, s.446) fiiddetin tarihte itici güç oldu¤una ve savafl›n devrim getirece¤ine inanan bir baflka faflist li- der ise, Mussolini'ydi. ‹ngiliz ‹mparatorlu¤u'nun zay›fla- mas›n›, "evrimin en önemli itici gücü olan savafltan kaçmaya çal›flmas›na" ba¤l›yordu. Her iki ideolojinin temel dayana¤› da, Darwin'in do- ¤ada var oldu¤unu ileri sürdü¤ü "yaflam mücadelesi" kavram›yd›. Marx'›n diyalektik materyalizminin temeli olan çat›flma iddias› da, faflizmin savafl›n itici güç oldu- ¤u ile ilgili iddias› da, Darwin'in evrim teorisinin, sosyal bilimlere uyarlanmas›dan baflka bir fley de¤ildi. Bu ideolojilerin do¤urdu¤u sonuç ise ortadad›r: Sü- rekli çat›flman›n olmas› gerekti¤ini savunmak, insanl›¤› tamamen ortadan kald›rmaya do¤ru at›lan bir ad›m, so- nu gelmez bir "kan dökme kuyusu"dur. Bu ideolojilere uyan herkes kaç›n›lmaz olarak sürekli birbiriyle çat›fl›r, birbirine zulmeder, ilerleme ad› alt›nda birbirinin kan›n› döker. Allah'›n insanlara emretti¤i sevgi, sayg›, fedakar- l›k, paylaflma gibi insani duygular, bar›fl ve huzur ortam› tamamen ortadan kalkar. Nitekim geçti¤imiz 20. yüzy›l bu ideolojiler yüzünden yaflanan ac› ve belalar dönemi olmufltur. Oysa çeliflkiler, vahflet ve katliam yap›lmas›n› gerektirmez. Z›tl›klar her yerde mevcuttur. Gece ile gündüz, ayd›nl›k ile karanl›k, negatif ile pozitif, so¤uk ile s›cak, iyi ile kötü hep vard›r. Ancak bu z›tl›klar, güzel- liklerin vurgulanmas›, hoflgörü, bar›fl ve ba¤›fllama gibi güzel ahlak özelliklerinin ortaya ç›kmas› için yarat›lm›fllard›r. Ayn› durum fikri alanda da geçerlidir. ‹nsanlar›n fark- l› düflünüyor olmalar›, birbirlerini öldürüp, ac›mas›zca katletmelerine gerekçe olamaz. Allah, insanlara düfl- manlar›na karfl› dahi güzel davran›fllarda bulunmay›, insanlara güzel söz söylemeyi emreder: ‹yilikle kötülük eflit olmaz. Sen, en güzel olan bir tarzda (kötülü¤ü) uzaklaflt›r; o zaman, (görürsün ki) seninle onun aras›nda düflmanl›k bulunan kimse, sanki s›cak bir dost oluvermifltir. (Fussi- let Suresi, 34) Her çeliflki, Kuran'da bildirildi¤i gibi ak›l ve vic- dan sahibi insanlar taraf›ndan bar›fl, huzur ve hofl- görü ortam›nda çözülür. Bunu kavrayamayan ve diya- lektik materyalizmin aldatmacas›na inanan milletlerin insanlar›, birbirleri ile y›llarca savaflm›fllar, vahfli hay- vanlar gibi kap›flm›fllar ve sonuçta milletçe güçten düfl- müfllerdir. Böylece Allah'›n Kuran'da afla¤›daki ayetiyle bildirdi¤i bir gerçek tecelli etmifltir: Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin ve çekiflip birbi- rinize düflmeyin, çözülüp y›lg›nlafl›rs›n›z, gücü- nüz gider. Sabredin. fiüphesiz Allah, sabreden- lerle beraberdir. (Enfal Suresi, 46) Ayette bildirildi¤i gibi insanlar Allah'›n ve O'nun yol gösterici olarak gönderdi¤i peygamberlerin yolundan ayr›lm›fl, yeryüzünü bar›fl yurdu yapmak yerine bir zu- lüm yuvas›na çevirmifllerdir. Bu yüzden de tüm güçleri- ni kaybetmifl, kendi kendilerini helake sürüklemifllerdir. Unutulmamal›d›r ki Kuran ahlak›n›n emretti¤i flefkat, merhamet, fedakarl›k, hoflgörü, adalet gibi meziyetler, insanlara ve milletlere güç veren yegane kaynakt›r. Di- yalektik materyalizm gibi dinsizli¤in hezeyanlar› ile üre- tilmifl olan safsatalar ise insanl›¤a sadece y›k›m ve ac› getirir. ‹nsanlar›n kurtulufl bulmalar›n›n, yeryüzünde hu- zur ve güvenlik içinde yaflamalar›n›n tek yolu, Allah'›n emretti¤i Kuran ahlak›na uygun bir yaflam sürmektir. FAfi‹ZM VE KOMÜN‹ZM‹N ORTAK ALDANIfiI: DARWIN‹ST ÇATIfiMA
  • 24. KOMÜN‹ZM PUSUDA 22 Darwinizm'in Kanlı Diyalektiği Asl›nda buraya kadar tarif etti¤imiz tablo, komünizmin dünya ça- p›nda yay›lmas›n› da özetlemektedir: Komünizm, hemen her ülkede kapitalizmin ve faflizmin karfl›t› ve alternatifi olarak geliflmifltir. Birbi- rine z›t gibi görünen bu uçlar, ortak bir kaynaktan, yani Darwinizm'den ilham alm›fllard›r. Kapitalizm ve faflizm Darwinizm'in sa¤ kanad›n›, komünizm ise sol kanad›n› oluflturur. Bir ülkede Darwinizm'in yay- g›nlaflmas›, her iki kanad›n birden yayg›nlaflmas› sonucunu do¤urur. Dolay›s›yla faflizmi veya kapitalizmi desteklemek için Darwinizm'i kullananlar, ister istemez komünizmi de desteklemifl olurlar. Darwinizm'in hakim oldu¤u bu dinsiz dünya görüflü içinde, sa¤ solu, sol da sa¤› do¤urmakta ve beslemektedir. ‹ki taraf birbiriyle da- imi bir çat›flma içindedir. Bu çat›flma ortam› ise zaten Darwinizm'in in- san toplumlar› için uygun ve gerekli gördü¤ü ortamd›r. Bu genel flemaya bakt›¤›m›zda, Darwinizm'in asl›nda siyasi düzey- de bir "diyalektik" oluflturdu¤unu söylemek mümkündür. Diyalektik, Alman felsefeci Hegel'in ortaya att›¤›, sonradan Marx ve Engels taraf›n- dan benimsenen "çat›flma" teorisidir. Diyalektik, evrendeki tüm geliflme- nin çat›flma sayesinde mümkün oldu¤unu varsayar. Bu teoriye göre, her durum veya fikir bir "tez"dir. Sonra bu teze karfl› ç›kan "anti-tez" meyda- na gelir. Tez ile anti-tez çat›fl›r ve ortaya ç›kan sonuca "sentez" ad› verilir. Sentez de bir süre sonra bir tez haline gelir ve bu kez buna karfl› bir anti- tez ç›kar. Diyalektik teorisine göre, bu çat›flma bu flekilde sürer gider. ‹nsanlar› Allah'›n yaratt›¤› gerçe¤inin reddedilmesine ve insan›n geliflmifl bir hayvan türü olarak görülmesine neden olan Darwinizm'le birlikte, dünya bu Darwinist diyalekti¤in çat›flma alan› olmufltur. Baflta Avrupa ülkeleri olmak üzere, pek çok ülkede önce sa¤ kanat Darwinist- ler hakim olmufl, bunlar dini inançlar› ve ahlaki de¤erleri yok ederek ve- ya çarp›tarak vahfli kapitalizmi ve ard›ndan faflizmi getirmifller; bunlara karfl› da sol kanat Darwinistler, yani komünistler örgütlenmifller ve iki taraf daimi bir çat›flma içine girmifltir. Bu Darwinist diyalekti¤in sentezi ise hep ayn›d›r: Kan, ac›, iflkence, savafl, gözyafl›... Darwinist diyalekti¤in sa¤ kanat temsilcilerinin, yani faflistlerin uy- gulad›¤› terör ve vahfleti baflka kitaplar›m›zda incelemifltik. Bu kitab›n ilerleyen bölümlerinde ise komünist terör ve vahfleti inceleyece¤iz.
  • 25. DD arwinizm'den ilham alan diyalektik materyalizme göre tarih, z›t fikirlerin çat›flmas› ve k›yas›ya mücadelesidir. Bu inançlar› gere¤i 20. yüzy›lda faflistlerle ko- münistleri birbirine k›rd›rm›fllar, ayn› vatan›n insanlar›n› birbirlerine düflman etmifller ve dünyay› kan gölüne çevirmifllerdir. Bunun so- nucunda da kendi ideolojilerinin galip gelece- ¤ini sanm›fllard›r. Ancak, bu mücadeleden komünizm galip ç›kamam›fl, diyalektik ma- teryalizmin tarihin diyalekti¤i iddias› da çök- müfltür. Tarihte karfl› karfl›ya gelen iyiler ve kötüler hep olmufltur. ‹yilerin kötülerle mücadelesi de fikir alan›nda gerçekleflmifltir. Bu müca- deleden galip ç›kanlar daima iyilerdir. Çün- kü Allah'›n Kuran'da gösterdi¤i mücadele yöntemleri insanlara bar›fl, huzur ve dostluk getirmeye, çeliflki ve düflmanl›klar› ortadan kald›rmaya yöneliktir. Örne¤in Allah, Hz. Musa'ya Firavun'u do¤ru yola ça¤›rmas›n› bildirmifltir. Hz. Musa ve Fi- ravun iki z›t fikrin taraftarlar›d›r. Ancak, Allah bu iki z›t taraf› karfl›laflt›r›rken, Hz. Musa'ya ve kardefli Hz. Harun'a flöyle demifltir: "‹kiniz Firavun'a gidin, çünkü o, azm›fl bu- lunuyor. Ona yumuflak söz söyleyin, umu- lur ki ö¤üt al›p-düflünür veya içi titrer-kor- kar." (Taha Suresi, 43-44) Allah'›n emrine uyan Hz. Musa kardefliyle bir- likte Firavun'un karfl›s›na ç›km›fl ve ona Allah'›n emirlerini, do¤ru yolu ve iyili¤i türlü yöntemler deneyerek, sab›rla anlatm›flt›r. Onun bu fikri mücadelesinin sonunda ise ger- çekleri göremeyen ve iyilere zulmetmeye yel- tenen Firavun, denizde bo¤ularak ölmüfl, Hz. Musa ve yan›ndakiler kurtulmufllard›r. Bu örnek insanl›k tarihinin bir özetidir. Tarih- te hiç kimse birbiriyle çat›fl›p, yumruklafl›p, kan dökerek üstün gelmemifltir. E¤er çat›flma yoluyla üstün görünen, iktidara sahip olan ki- fliler olsa bile, bunlar›n ne halklar› ne de ken- dileri huzurlu ve bar›fl içinde bir yaflam sürdü- rememifller; aksine her an belalara u¤ram›fl, maddi ve manevi s›k›nt›lar içinde yaflam›fl- lard›r. Üstün gelenler, daima bar›fl ve huzura ça¤›ran, mücadelesini fikir alan›nda yaparak insanlar› düflünmeye sevkeden inananlard›r. KARfiIT F‹K‹RLER‹ "D‹YALEKT‹K ÇATIfiMA" ‹LE SUSTURMAK ‹STEYENLER, HER DÖNEMDE YEN‹LG‹YE U⁄RAMIfiTIR Firavun bask›c› ve zalim bir yönetime sahipti ve bununla da kendince gurur duyuyordu. Ama sonu hüsran oldu. Üstte M›s›r Fira- vun'unu muhaliflerinin kafas›n› parçalarken tasvir eden bir kabartma yer al›yor.
  • 26. BÖLÜM II Joseph Stalin: 40 milyon insan›n katili
  • 27. 2 0. yüzy›l insanl›k tarihinin en kanl› dönemidir. Bu yüzy›lda dünya savafl›, soyk›r›m, toplama kamp›, kimyasal silahlar, nükleer silahlar, bombard›man, gerilla savafl›, terör eylemle- ri gibi, daha önceki yüzy›llarda duyulmam›fl ve görülmemifl vahflet yöntemleri ortaya ç›km›flt›r. Bu yüzy›lda sayd›¤›m›z yöntemlerle öldürülen insanlar›n say›s›, yüz milyonlarla ifade edilmek- tedir. 20. yüzy›l›n bu kadar kanl› olmas›n›n iki önemli nedeni vard›r. Bi- rincisi, geliflen teknolojinin eski devirlerdeki silahlara göre çok daha öl- dürücü silahlar›n yap›m›na izin vermesidir. ‹kinci neden ise -ki as›l önemli olan budur- bu silahlar›n kullan›lmas›na, hem de korkunç bir ac›mas›zl›kla kullan›lmas›na neden olan ideolojilerdir. Temelleri 19. yüz- y›lda at›lan çeflitli "izm"lerin kanl› hasad› 20. yüzy›lda olmufltur. Komünizm, bu "izm"lerin en kanl›s›, en ac›mas›z› ve en genifl çapl›- s›d›r. 20. yüzy›lda komünist rejimler veya örgütler taraf›ndan öldürülen insan say›s› yaklafl›k 120 milyondur. 120 milyon insan, s›rf bu ideoloji u¤runa idam edilmifl, toplama kamplar›nda ölesiye çal›flt›r›larak katle- dilmifl, "sürgün" ad› alt›nda evlerinden toplan›p Sibirya steplerinde yok edilmifl, kasten oluflturulan k›tl›klarla açl›ktan öldürülmüfl, en korkunç hapishanelerde en korkunç iflkencelere u¤rat›lm›fl, beyni y›kanm›fl ko- münist militanlar taraf›ndan kurfluna dizilmifl, bo¤ulmufl, bo¤azlanm›fl, parçalanm›flt›r. 1917'de Rusya'da gerçekleflen kanl› Bolflevik Devrimi ile BOLfiEV‹K VAHfiET‹N TAR‹H‹
  • 28. bafllayan vahflet, önce yeni kurulan Sovyetler Birli¤i'nin geneline, ard›n- dan Do¤u Avrupa'ya, Çin'e, Kore'ye, Vietnam'a, Kamboçya'ya, Latin Amerika ülkelerine, Küba'ya ve Afrika'ya yay›lm›flt›r. fiimdi bu k›z›l vahfletin tarihini inceleyelim. Lenin'in Kanlı Devrimi Karl Marx, bir siyasi partinin lideri de¤ildi. Sadece bir teorisyendi. ‹nsanl›k tarihini diyalektik materyalizme göre kurallara oturtmaya u¤- raflm›fl, buna göre geçmifle yorumlar getirmifl ve gelecek hakk›nda keha- netlerde bulunmufltu. Marx'›n en büyük kehaneti ise devrimdi. Kapitalist düzenin ayaklanan iflçiler taraf›ndan y›k›laca¤›n› ve bu devrimle birlikte "s›n›fs›z toplum" do¤aca¤›n› vaat etmiflti. Marx 1883 y›l›nda öldü. Aradan y›llar, hatta on y›llar geçmesine ra¤- men, Marx'›n haber verdi¤i devrim bir türlü gerçekleflmedi. Avrupal› ka- pitalist ülkelerde, devrim gerçekleflmesi bir yana, iflçilerin çal›flma ve hayat koflullar›nda k›smen de olsa iyileflme yafland› ve iflçi-burjuvazi ge- rilimi azald›. Devrim gerçekleflmiyordu ve gerçekleflece¤i de yoktu. Bu ortam içinde, Marx'›n ölümünden yaklafl›k 20 y›l sonra, bir bafl- ka önemli isim Rusya'da ortaya ç›kt›. Marxistler'in kurdu¤u Rus Sosyal Demokrat Partisi içinde giderek yükselen Vladimir ‹lyiç Lenin, Mar- xizm'e yeni bir yorum getirdi. Lenin'e göre, devrimin kendi kendine gerçekleflmesi mümkün de¤ildi, çünkü Avrupal› iflçi s›n›f› burjuvazinin kendilerine sa¤lad›¤› imkanlarla uyuflturulmufltu, di¤er ülkelerde ise zaten kayda de¤er bir iflçi s›n›f› yoktu. Lenin bu soruna militan bir çö- züm önerdi: Devrim, Marx'›n öngördü¤ü gibi iflçiler taraf›ndan de¤il, ifl- çiler (yani Marxist literatüre göre "proleterya") ad›na hareket eden, pro- fesyonel devrimcilerden oluflan, askeri bir disipline sahip "Komünist Parti" taraf›ndan gerçeklefltirilecekti. Komünist Parti, silahl› mücadele ve propaganda yöntemlerini kullanarak siyasi bir devrim gerçeklefltire- cek, iktidar› ele geçirdi¤i andan itibaren Lenin'in "proleterya diktatör- lü¤ü" ad›n› verdi¤i otoriter bir rejim kurulacak, rejim muhaliflerini tas- fiye edecek, özel mülkiyeti ortadan kald›racak ve toplumun komünist düzene do¤ru ilerlemesini sa¤layacakt›. 26 KOMÜN‹ZM PUSUDA
  • 29. 27 Marx'›n ölümünün ard›ndan, onun b›- rakt›¤› ideoloji Lenin taraf›ndan yo- rumland›. Lenin, bir yandan Marx'›n aç›klar›n› ve çeliflkilerini kapatmaya ça- l›fl›rken, bir yandan da komünizmi si- lah zoruyla iktidara getirmenin formüllerini gelifltirdi. Üstte, 1897'de St. Petersburg'da çekilen resimde Le- nin (ortada) ve di¤er komünist militan- lar. Afla¤›da ise Marx'›n Das Kapital'inin Rusça bask›s›.
  • 30. Lenin 1919 y›l›nda K›z›l Meydan'da kalabal›¤a konuflurken Kas›m 1917'de St. Peters- burg'da silahla- r›yla poz veren Bolflevik devrim- ciler
  • 31. Lenin'in ortaya att›¤› bu teoriyle birlikte komünizm, eli silahl› terör gruplar›n›n ideolojisi haline gelmifl oluyordu. Lenin'den sonra da dün- yan›n dört bir yan›nda kendilerini kan dökerek devrim yapmaya adam›fl yüzlerce "komünist parti" veya "iflçi partisi" ortaya ç›kt›. Peki komünist parti devrim için hangi yöntemleri izlemeliydi? Le- nin bu soruyu hem yaz›lar›yla hem de eylemleriyle cevaplad›: Komünist parti olabildi¤ince çok kan dökecekti... Lenin, henüz 1906 y›l›nda, yani Bolflevik Devrimi'nden 11 y›l önce, Proletari dergisinde flöyle yaz›yordu: Bizim ilgilenmekte oldu¤umuz olgu, silahl› mücadeledir; bu mücadele, bireyler ve küçük gruplar taraf›ndan yürütülmektedir. Bir kesimi devrim- ci örgütlere ait iken, öteki kesimler (Rusya'n›n belirli kesimlerinde ço¤un- lu¤u) herhangi bir devrimci örgüte ba¤l› de¤ildirler. Silahl› mücadele, birbirlerinden kesinkes olarak ayr›lmas› gereken, farkl› iki amaca yönelik- tir; önce, bu mücadele kiflilere, liderlere ve ordu ve polisteki görevlilere suikast yapmay› amaçlar, ikinci olarak, hem hükümete ait, hem de özel ki- flilere ait para kaynaklar›na elkoyar. El konulan paralar k›smen parti kasa- s›na, k›smen özel silahlanma amac›na ve ayaklanma haz›rl›¤›na, ve k›smen de tan›mlamakta oldu¤umuz mücadeleye kat›lan kiflilerin geçimine gider. Büyük el koymalar (Kafkasya'daki 200.000 rublelik, Moskova'daki 875.000 rublelik gibi olanlar) gerçekten de öncelikle devrimci partilere gitmifltir - küçük elkoymalar ço¤unlukla, bazen de tümüyle "el koyucular›n" geçimi- ne gider.14 Lenin'in de yönetiminde bulundu¤u Rus Sosyal Demokrat Partisi içinde, 1900'lü y›llar›n bafl›nda önemli bir fikir ayr›l›¤› yafland›. Lenin'in önderli¤indeki grup, fliddet yoluyla devrim yapmay› savunurken, di¤er bir grup daha demokratik yöntemlerle Marxizm'i Rusya'ya getirmeyi savunuyordu. Leninistler, gerçekte say›lar› az olmas›na ra¤men, çeflitli bask› yöntemleriyle "ço¤unluk" haline geldiler ve Rusça "ço¤unluk" an- lam›na gelen "Bolflevik" sözüyle an›lmaya bafllad›lar. Di¤er grup ise "az›nl›k" anlam›na gelen "Menflevik" sözüyle adland›r›ld›. Bolflevikler, Lenin'in üstteki al›nt›s›nda tarif edilen flekilde örgüt- lenmeye bafllad›lar: suikastler, hükümete ait paralara el konmas›, res- mi kurumlar›n soyulmas› vs. Ço¤u sürgünde geçen y›llar sonucunda, Bolfleviklerin planlad›klar› devrim 1917 y›l›nda gerçekleflti. Bu y›l iki 29 Harun Yahya (Adnan Oktar)
  • 32. ayr› devrim yafland›. fiubat ay›nda gerçekleflen ilk devrimde, Rus Ça- r› II. Nicholas taht›ndan indirildi, ailesiyle birlikte hapsedildi ve de- mokratik bir hükümet kuruldu. Ancak Bolflevikler demokrasi de¤il, "proleterya diktatörlü¤ü" kurmaya kararl›yd›lar. Ekim 1917'de bekle- dikleri devrim gerçekleflti ve Lenin ile en büyük yard›mc›s› Leon Trotsky'nin (Troçki) önderli¤indeki komünist militanlar önce hükümet merkezinin bulundu¤u Petrograd'›, ard›ndan Moskova'y› ele geçirdi- ler. Her iki flehirdeki çat›flmalar›n sonucunda dünyan›n ilk komünist re- jimi kurulmufl oluyordu. Ekim Devrimi'nin ard›ndan Rusya büyük bir iç savafla sahne oldu. Çar yanl›s› generallerin toplad›¤› "Beyaz Ordu" ile, Trotsky'nin önderli- ¤indeki K›z›lordu aras›nda geçen savafl tam 3 y›l sürdü. Temmuz 1918'de Bolflevik militanlar taraf›ndan, Lenin'in emri üzerine, Çar II. Nicholas ve tüm ailesi (üç çocu¤u ile birlikte) kurfluna dizilerek idam edildi. ‹ç savafl boyunca Bolflevikler, rejim muhaliflerine karfl› en kanl› Lenin, Rusya'n›n dört bir yan›na yay›lan Bolflevik militanlara çekti¤i telgraflarda, sürekli idam emirle- ri veriyor ve bu idamlar›n halka korku salacak flekil- de gerçekleflmesini istiyordu. Üstte Lenin, bir grup Bolflevik militanla birlikte, 1918.
  • 33. cinayet, katliam ve iflkenceleri uygulamaktan çekinmedi. Gerek K›z›lordu birlikleri, gerekse Lenin'in kurdurttu¤u "Çeka" ad- l› gizli polis örgütü, devrime karfl› gördükleri bütün toplum kesimlerine karfl› büyük bir terör uygulad›lar. Dünya çap›ndaki komünist terörü an- latan Komünizmin Kara Kitab› adl› eserde, Bolflevik terörü flöyle anlat›l›r: Bolflevikler, mutlak iktidarlar›na yönelen edilgen de olsa her türlü muhale- feti veya direnifli; sadece siyasi muhalif gruplardan kaynaklanmay›p, soy- lular, burjuvalar, ayd›nlar, din adamlar› gibi toplumsal ve subaylar, jandarmalar gibi mesleki gruplardan da gelse, gerek hukuki gerekse fiziki olarak ortadan kald›rmaya karar verdi ve bazen ifli soyk›r›m boyutlar›na vard›racak kadar ileri götürdü. Daha 1920'de yürütülen "Kazaklardan ar›nd›rma" kampanyas› önemli ölçüde soyk›r›m tan›m›n›n kapsam›na gir- mektedir: yeri yurdu tamamen belli bir topluluk olan Kazaklar, tüm er- keklerin kurfluna dizilmesi, kad›n, çocuk ve yafll›lar›n sürgün edilmesi, köylerin yerle bir edilmesi ya da Kazak olmayanlara devredilmesi sonu- cu bir grup olarak varl›¤›n› sürdüremez duruma getirildi. Lenin, Kazakla- r› Frans›z Devrimi dönemindeki Vendee'yle bir tutuyor ve onlara modern komünizmin "mucidi" Gracchus Bubeuf'ün daha 1795'te populicide (soy- k›r›m) olarak tan›mlad›¤› yöntemi uygulamak istiyordu.15 Bolflevikler, girdikleri her flehirde kendi ideolojilerine ›l›ml› bak- mayan kesimleri katliamdan geçiriyor, halka korku salmak amac›yla abart›l› vahfletler gerçeklefltiriyorlard›. Ayn› kaynakta, K›r›m'da gerçek- lefltirilen Bolflevik vahfletleri flöyle anlat›l›yor: Benzer fliddet uygulamalar› Bolflevikler taraf›ndan iflgal edilen Sivastopol, Yalta, Aluflta, Simferopol gibi K›r›m illerinde de gerçeklefltirildi. Ayn› uy- gulamalara Nisan-May›s 1918'den itibaren isyan komisyonunun haz›rlad›- ¤› dosyalarda "elleri kopmufl, omzu parçalanm›fl, kafas› da¤›lm›fl, çenesi k›r›lm›fl, cinsel organlar› kopar›lm›fl cesetler" de yer almaktayd›... 16 S.P. Melgunov da, La Terreur rouge en Russie, 1918-1924 (Rusya'da K›- z›l Terör, 1918-1924) isimli eserinde, Sivastopol flehrinin "hayatta kalanla- r›n tan›kl›klar›n› bast›rma harekat›" neticesinde bir "as›lanlar flehri"ne dönüfltü¤ünü ifade ediyordu: Nahimovski Caddesi, sokakta tutuklanan subaylar›n, erlerin, sivillerin as›lm›fl cesetleriyle doluydu. fiehir ölüydü, halk mahzen ve ambarlarda gizleniyordu. Tüm çit kaz›klar›, tüm ev duvarlar›, telgraf direkleri, ma¤aza 31 Harun Yahya (Adnan Oktar)
  • 34. KOMÜN‹ZM‹N CAH‹L M‹L‹TANLARI Bolflevikler, cahil halk kitlelerine basit sloganlarla seslendiler ve yo¤un bir propaganda ile pek çok kifliyi k›sa sürede saflar›na katt›lar. E¤itimsiz ve yoksul in- sanlar, kendilerine ekmek ve huzur vaat eden komünistlerin yalanlar›na kolayca inanabili- yorlard›. Darwinizm'in körükle- di¤i dinsizlik ise, komünist propaganday› pekifltiriyordu. Resimde, söz konusu propagan- da sonucunda bir kaç gün içinde komünist olup ç›km›fl bir grup Rus iflçi ve köylüsü yer al›yor.
  • 35.
  • 36. Kanl› Bolflevik devriminin as- keri lideri, Leon Trotsky idi. Lenin'den sonraki ikinci adam durumunda olan Trotsky, bafl›nda oldu¤u K›- z›lordu ile tüm Rusya'y› kana bo¤an bir iç savafl yürüttü. Üstte iç savaflta öldürülen on binlerce suçsuz insandan bir görüntü. Trotsky'nin etkisiyle Petrograd kentinde Çar karfl›t› ayaklanma- y› destekleyen Rus askerleri, 1917 Trotsky'i savafl kahraman› gibi gösteren propaganda posteri.
  • 37. vitrinleri 'Hainlere Ölüm' yaz›l› afifllerle kapl›yd›. ‹nsanlar› ibret ol- sun diye sokakta as›yorlard›. Bolflevikler, yok etmek istedikle- ri herkesi, belirli kategoriler alt›nda damgal›yorlard›. Örne¤in "burjuva- lar", veya Bolfleviklerden farkl› bir sosyalizm anlay›fl›n› savunan "Menfle- vikler", kurulan yeni rejimin önde gelen düflmanlar›yd›. Say›s› en genifl ve en çok hedef al›nan kategori ise, "kulak" kategorisiydi. Kulaklar, Rus- ça'da zengin toprak sahiplerine verilen isimdi. Lenin, devrim ve iç savafl boyunca, kulaklara karfl› ac›mas›z bir terör uygulanmas›na dair yüzlerce emir ya¤d›rd›. Örne¤in, Penza Sovyeti Yürütme Komitesi'ne yollad›¤› bir telgrafta flöyle yaz›yordu: Yoldafllar! Befl kazan›zda cereyan eden kulak ayaklanmas› ac›mas›zca ezil- melidir. Devrimin ç›karlar› bunu gerektiriyor, çünkü art›k her yerde ku- laklarla bir "ölüm kal›m mücadelesi" bafllam›flt›r. Bir örnek oluflturmak gereklidir. Daha az say›da olmamak üzere; 100 kulak, para babas›, kan içi- cinin as›lmas› (insanlar›n görebilece¤i bir flekilde as›lmas› diyorum), isim- lerinin aç›klanmas›, bütün tah›llar›na el konmas›... Bunu insanlar›n yüzlerce fersah öteden görüp, titreyecekleri, anlayacaklar›... flekilde ya- p›n›z. Bu talimatlar› ald›¤›n›z› ve yerine getirdi¤inizi bildirmek için telgraf çekiniz. Selamlar. Lenin.17 Lenin'in talimatlar› Bolflevik militanlar taraf›ndan büyük bir zevkle yerine getiriliyordu. Hatta militanlar, özel vahflet stilleri gelifltirmifllerdi. Ünlü Rus yazar› Maxim Gorki, flahit oldu¤u baz› yöntemleri flöyle anla- t›yordu: Tambov'da komünistler, tutsaklar›n› sol el ve sol ayaklar›ndan topra¤›n bir metre yukar›s›nda a¤açlara demiryolu çivileri ile m›hl›yorlard› ve bu in- sanlar›n ac› çekmesini bilerek izliyorlard›. Bir esirin midesini aç›p küçük ba¤›rsa¤›n› al›yorlar ve bir a¤aca çiviliyorlard› ve ba¤›rsa¤›n çözülmesini izliyorlard›. Yakalad›klar› görevlileri soyup omuzlar›ndan itibaren derile- rini yüzüyorlard›.18 Bolflevikler, komünizmi benimsemek istemeyen herkesi tasfiye et- meye girifltiler. Lenin'in üstteki emrine benzer daha pek çok emir ve uy- Maxim Gorki
  • 38. gulama sonucunda, on binlerce insan hiçbir yarg›lama olmaks›z›n kur- fluna dizildi. Pek çok rejim muhalifi de "Gulag" ad› verilen ve tutuklula- r›n çok a¤›r flartlarda ölesiye çal›flt›r›ld›klar› toplama kamplar›na gönderildi. Ço¤u bu kamplardan sa¤ kurtulamayacakt›. Sonuçta, 1918- 1922 y›llar› aras›nda Bolflevik rejime karfl› ayaklanan yüz binlerce iflçi ve köylü katledildi. Tarihçi Richard Pipes, gizli Sovyet arflivlerine dayanarak yazd›¤› The Unknown Lenin (Bilinmeyen Lenin) adl› kitab›nda, Lenin'in Bolflevik- lere verdi¤i say›s›z cinayet, katliam, iflkence emirlerini ortaya ç›karmak- ta ve sonuçta flu yorumu yapmaktad›r: Mevcut delillerle Lenin'in idealist de¤il, ancak gerçek ya da hayali olsun sorunlar› çözmenin en iyi yolunun, onlara sebep olan insanlar› öldür- mek oldu¤una inanan bir toplu katliamc› oldu¤unu reddetmek imkans›z hale gelmektedir. 20. yüzy›lda on milyonlarca hayat›n yok olmas›na poli- tik ve sosyal imha uygulamas›n› ilk olarak meydana getiren/bafllatan ken- disidir.19 Pavlov'un Köpekleri ve Lenin'in "İnsan Evrimi" Planları Buraya kadar Lenin örne¤inde gördü¤ümüz ve ilerleyen sayfalarda çok daha feci örneklerini inceleyece¤imiz komünist vahflet uygulamala- r›n›n sebebini iyi anlamak gerekir. Lenin'i ve sonradan inceleyece¤imiz Stalin, Mao, Pol Pot gibi komünist liderlerin her birini gözü dönmüfl bi- rer katil haline getiren sebep nedir? Bu sebep, inand›klar› materyalist felsefe ve bu felsefenin insana ba- k›fl›d›r. Baflta da belirtti¤imiz gibi, komünizm, asl›nda materyalist felse- fenin tarihe uyarlanmas›ndan ibarettir. Ve materyalist felsefenin do¤aya uyarlanmas›yla, yani Darwin'in evrim teorisiyle tam bir uyum içindedir. Bu sapk›n düflüncelerin baz› temel yap›tafllar› ise flöyle özetlenebilir: 1. ‹nsan, sadece maddeden ibaret olan, ruhu bulunmayan bir varl›kt›r. 2. ‹nsan, geliflmifl bir hayvan türüdür. Di¤er hayvanlardan tek fark›, içinde bulundu¤u flartlar›n onu biraz "ehlillefltirmifl" olmas›d›r. Öz- de, insanla hayvan aras›nda bir fark yoktur. 3. Gerek do¤ada gerekse insan toplumlar›nda de¤iflmeyen tek kural 36 KOMÜN‹ZM PUSUDA
  • 39. "çat›flma"d›r. Çat›flma, birbiriyle çak›flan menfaatler nedeniyle olur. Çat›flma sonucunda bir taraf›n kaybetmesi, ac› çekmesi, ölmesi son derece do¤al ve hatta gereklidir. 4. Dolay›s›yla, bir geliflmenin gerçekleflmesi, örne¤in komünistlere göre "komünist devrim"in yaflanmas› için, çok say›da insan›n ölme- si, ac› çekmesi, iflkence görmesi kaç›n›lmazd›r ve hatta gereklidir. Komünizmin -ve materyalizmi benimsemifl tüm ideolojilerin- yu- kar›da sayd›¤›m›z maddeleri meflru göstermek için baflvurduklar› yön- tem toplumlardaki Allah inanc›n› ortadan kald›rmakt›r. Asl›nda materyalizmin amac› da Allah inanc›n›, dini ve ahlaki de¤erleri top- lumlardan uzaklaflt›rmak, böylece kendilerini "ruhsuz hayvan topluluk- lar›" olarak alg›layan kitleler meydana getirmektir. Bu yolla söz konusu kitleleri kolayl›kla yönlendirebileceklerini, kendi iktidarlar›n› koruyabi- leceklerini, istedikleri her türlü ahlaks›zl›¤a ve zulme meflru zemin ha- z›rlayabileceklerini düflünürler. ‹flte insana bu flekilde bakan komünist ideolojinin en büyük icraat›, insanlar› olabildi¤ince "hayvanlaflt›rmak", vahfli hayvanlar gibi zincirle- re vurmak, ac› ve korku yoluyla kendince "terbiye etmek" ve gerekti¤in- de bo¤azlamak olmufltur. Lenin'e bakt›¤›m›zda, insanlar› bir hay- van türü olarak kabul eden söz konusu ma- teryalist-Darwinist felsefeyi çok aç›k olarak görürüz. Öyleki Lenin, hayvanlar üzerinde gerçeklefltirdi¤i flartl› refleks deneyleriyle ün- lenen Rus bilim adam› Pavlov'la özel olarak görüflmüfl ve Pavlov'un yöntemlerini Rus toplumu üzerinde uygulamak için giriflimde bulunmufltur. Tarihçi Orlando Figes, A Peop- le's Tragedy, A History Of The Russian Revolu- tion (Bir Halk›n Trajedisi: Rus Devriminin Tarihi) adl› kitab›nda, Lenin'in Rus halk›n› bir havyan terbiyecisi gibi e¤itme amac›n› ve bunun Darwinist kökenini flöyle anlat›r: 37 Harun Yahya (Adnan Oktar) Hayvanlar üze- rinde yapt›¤› flartl› refleks de- neyleriyle tan›- nan Pavlov.
  • 40.
  • 41. fiARTLI REFLEKS TELK‹NLER‹ Lenin ve Trotsky, insanlar›n da hay- vanlar gibi flartl› refleks yöntemle- riyle e¤itilebilece¤ini düflünüyorlard›. Sovyetler Birli- ¤i'ndeki Komünist Parti örgütlen- mesi, bu mant›¤a göre flekillendirildi. Resimde, Trotsky K›- z›l Meydan'da kendisini dinleyen kitlelere propaganda konuflmas› yap›yor. 1918.
  • 42. Ekim 1919'da söylentiye göre Lenin büyük fizyolojist I. P. Pavlov'un laboratuvar›na, onun flartl› refleks çal›flmalar› vas›tas›yla insan beyninin Bolfleviklerin insan davran›fl›n› kontrol etmede yard›mc› olup olamayaca- ¤›n› ö¤renmek için gizli bir ziyarette bulundu. "Rus kitlelerinin komünizm çizgisini düflünmelerini ve buna göre davranmalar›n› istiyorum" diye aç›klad› Lenin... Pavlov hayretler içinde kalm›flt›. Lenin ondan köpekler için yapt›¤› fleyi insanlar için yapmas›n› istiyordu. "Rus kitlelerini bir standart haline getirmek istedi¤inizi mi söylüyorsunuz? Hepsinin ayn› fle- kilde davranmas›n› sa¤lamak m› istiyorsunuz?" diye sordu... "Aynen" diye cevap verdi Lenin. "‹nsanlar do¤ru olmal›. ‹nsanlar biz nas›l istersek o flekle getirilmelidir"... Komünist sistemin nihai amac› insan tabiat›n›n de¤iflimiydi. Bu, di¤er totaliter rejimler taraf›ndan da paylafl›lan bir amaçt›... Nazi Almanyas›'nda 1920'de öjenik hareketin öncülerinden birinin söyledi¤i gibi "Neredeyse insanl›k kavram›nda bir de¤iflime flahit olduk.... Savafl›n korkunç öjeni¤i sayesinde daha öncekine göre farkl› bir birey olmaya zorland›k"... Ayd›nlanm›fl kitleler vas›tas›yla yeni bir insanl›k türü yaratma fikri 19. yy Rus ayd›nlar›n›n -ki Bolflevikler onlardan ç›km›flt›r- her zaman kurtar›c› misyonu olmufltur. Marxist felsefe de ayn› flekilde insan tabiat›n›n tarihi bir geliflimin sonucu oldu¤unu ve bu nedenle de yenilenebilece¤ini ö¤re- tir. Lenin'in gençlik ça¤lar›nda Rus ayd›nlar› aras›nda neredeyse dini bir kutsall›¤a sahip olan Darwin ve Huxley'in bilimsel materyalizmi, in- san›n içinde yaflad›¤› dünyaya göre belirlendi¤ini savunuyordu. Bu ne- denle Bolflevikler kendi devrimlerinin bilimin de yard›m› ile yeni bir insan türü yarataca¤›na inan›yorlard›... Pavlov'un her zaman devrimi elefltirmifl olmas›na ve göç ettirilmekle teh- dit edilmesine ra¤men Bolflevikler her zaman ona lütuf göstermifllerdir. ‹ki y›l sonra Pavlov'a Moskova'da genifl bir apartman verildi. Lenin, Pav- lov'un çal›flmalar› hakk›nda "devrim için çok büyük öneme sahiplerdir" di- yordu. Bukharin bunu materyalizmin demir cephaneli¤i olarak adland›r›yordu.20 Lenin'in en büyük yard›mc›s› ve komünist ideolojinin önemli te- orisyeni Trotsky de Lenin'in Darwinist kökenli "insan tabiat›n› de¤ifltir- me" düflüncelerine kat›l›yordu. Trotsky aynen flöyle yazm›flt›: ‹nsan nedir? Henüz bitmifl bir canl› de¤ildir. Hala beceriksiz bir yarat›k- t›r. Bir hayvan olarak insan planl› bir flekilde de¤il spontane bir flekilde evrimleflmifltir. Ve birçok z›tl›k geliflmifltir. Nas›l e¤itmek ve idare etmek 40 KOMÜN‹ZM PUSUDA
  • 43. sorusu, insan›n fiziksel ve ruhsal yap›s›n›n; nas›l geliflti¤i ve tamamland›¤› sorusu, yaln›zca sosyalizm temelinde tasarlanabilecek büyük bir problem- dir. Çöle bir tren yolu infla edebiliriz, Eyfel Kulesi'ni infla edip direk olarak New York ile konuflabiliriz, ama insan› gelifltiremeyiz, öyle mi? Hay›r, ya- pabiliriz. ‹nsan›n yeni ve de¤iflmifl bir versiyonunu üretmek—bu komü- nizmin bir sonraki görevidir... ‹nsan kendisini ham materyal olarak görmeli, ya da yar› üretilmifl bir madde olarak. Ve flöyle demeli: "Sevgili homo sapiens, senin için çal›flaca¤›m".21 Lenin, Trotsky ve di¤er Bolflevikler, insan› bir hayvan türü olarak gördükleri ve bir madde y›¤›n› sayd›klar› için, insan hayat›na herhangi bir de¤er vermiyorlard›. Onlara göre, devrimin baflar›s› için, milyonlarca insan kolayca feda edilebilirdi. The Unknown Lenin kitab›n›n yazar› tarih- çi Richard Pipes'a göre, "Lenin, insanl›¤›n geneli için küçümseme d›- fl›nda hisler beslemiyordu: Mektuplar, Gorki'nin öne sürdü¤ü, insanlar›n Lenin için 'neredeyse hiçbir anlam›' olmad›¤› ve onun iflçi s›n›f›na bir metal iflçisinin demir cevherine davrand›¤› gibi davrand›- ¤› iddias›n› do¤ruluyor."22 Lenin'in Kasıtlı Kıtlık Politikası 20. yüzy›ldaki komünist rejimlerin neredeyse ortak bir özelli¤i, halklar›n› büyük açl›klara mahkum etmeleridir. Lenin zaman›nda tüm Rusya'da 5 milyon insan›n ölümüne neden olan bir k›tl›k yaflanm›flt›r. Stalin zaman›nda, 1932-33 y›llar› aras›nda bu felaket daha genifl çapta tekrarlanm›fl ve sadece Ukrayna'da tam 6 milyon insan k›tl›k sonucunda açl›ktan can çekiflerek ölmüfltür. ‹lerleyen sayfalarda inceleyece¤imiz gi- bi, Mao'nun K›z›l Çini'nde ve Pol Pot'un Kamboçyas›'nda da milyonlar- ca insan k›tl›k sonucunda ölmüfltür. K›tl›¤›n ne oldu¤unu iyi düflünmek gerekir. Süpermarketlerin, f›- r›nlar›n, pastanelerin, restoranlar›n dört bir yan›m›zda yer ald›¤› günü- müzde, k›tl›k bizler için yabanc› bir kavramd›r. Ve dolay›s›yla k›tl›k kavram›n› duydu¤umuzda, bunu ço¤unlukla "bir süre aç kalmak" ola- rak anlar›z. Oysa Rusya, Çin, Kamboçya gibi örneklerde yaflanan k›tl›k, aylar ve y›llar boyunca devam eden daimi bir aç kalma halidir. Sadece 41 Harun Yahya (Adnan Oktar)
  • 44. kendi yetifltirdikleri ürünlerle (tah›l veya pirinçle) beslenen köylülerin elinden tüm mahsulleri zorla toplanm›flt›r. Bunlar al›nd›ktan sonra geri- ye yiyecek hiçbir fley kalmaz. ‹nsanlar önce etraftan toplad›klar› sebzeyi, meyveyi ve kesebilecekleri hayvanlar› bulup yerler. Bunlar hemen tüke- nir. Sonra yapraklar, otlar, a¤aç kabuklar› kaynat›lmaya bafllan›r. Hafta- lar geçtikçe bedenler zay›flar, incelir. ‹nsanlar sürekli açt›r. Baz› insanlar kedi, köpek yakalay›p yemeye bafllarlar. Bu, baflka canl›lara, böceklere kadar devam eder. Sonuçta ac› içinde k›vranan insanlar birbiri ard›na öl- meye bafllar. Ölüleri gömecek takati olan kimse yoktur. Ve en sonunda k›tl›¤›n en korkunç boyutu ortaya ç›kar: Yamyaml›k. ‹nsanlar önce ölüle- ri yemeye bafllarlar. Sonra birbirlerine sald›rmaya, birbirlerinin çocukla- r›n› kaç›r›p, kesip yemeye bafllarlar. ‹nsanl›ktan ç›kar ve hayvanlafl›rlar. Zaten komünist rejimin amac› da budur. Bu anlat›lanlar, -inan›lmaz görünse de- 20. yüzy›l içinde ilk olarak Lenin'in önderli¤indeki Bolflevik Rusya'da yaflanm›flt›r. Bolflevikler iktidara geldikten bir süre sonra, 1918 y›l› içinde, Lenin taraf›ndan al›nan bir kararla, özel mülkiyetin ortadan kald›r›lmas›na yö- nelik bir politika bafllad›. Bunun en önemli sonucu ise, köylülerin tarla- lar›n›n devletlefltirilmesi ve mahsullerinin ellerinden al›nmas›yd›. Bolflevik militanlar, Çeka polisleri, K›z›lordu birlikleri, Rusya'n›n dört bir yan›ndaki köyleri basarak, zaten çok zor koflullarda yaflayan köylüle- rin yegane besin kayna¤› olan mahsulleri silah zoruyla toplamaya baflla- d›lar. Her çiftçi için Bolfleviklere vermesi gereken bir kota belirlenmiflti, ancak bu kotay› tamamlayabilmek için ço¤unun elindeki tüm mahsulü vermesi gerekiyordu. Direnmek isteyen köylüler en vahflice yöntemlerle susturuldu. Baz›lar› ellerindeki bu¤day›n hepsini kapt›rmamak için mahsulün bir k›sm›n› gizli ambarlara sakl›yordu. Ancak bu gibi davra- n›fllar, Bolfleviklerce "devrime ihanet" say›l›yor ve ak›l almaz vahfletlerle cezaland›r›l›yordu. 14 fiubat 1922'de inceleme yapmak üzere bölgeye gi- den bir müfettifl, Omsk bölgesindeki uygulamalar› flöyle anlat›yordu: Zoral›m birliklerinin haks›z uygulamalar› ak›l almaz boyutlara ulaflt›. Tu- tuklanan köylüler sistematik biçimde so¤uk hangarlara kapat›l›yor, k›r- baçla dövülüyor ve ölümle tehdit ediliyor. Teslim etmeleri gereken kotan›n tamam›n› doldurmayanlar, elleri kollar› ba¤lan›p, ç›plak bir flekil- 42 KOMÜN‹ZM PUSUDA
  • 45. 43 de köyün ana caddesi boyunca koflmaya zorlan›yor ve sonra da so¤uk bir hangara t›k›l›yor. Çok say›da kad›n bay›lana kadar dövüldükten sonra ç›plak olarak karda aç›lan çukurlara konuluyor.23 Lenin, köylüler için belirledi¤i kotan›n doldurulamad›¤›n› gördük- çe ç›lg›na dönüyordu. Sonunda, zoral›mlara direnen baz› bölgelerdeki köylülere 1920 y›l›nda korkunç bir ceza verdi: Bu köylülerin sadece mahsulleri de¤il, ayn› zamanda ellerindeki tohumlar da toplanacakt›. Tohumlar›n toplanmas›, köylülerin yeni mahsul üretememeleri ve mut- lak k›tl›kla ölmeleri anlam›na geliyordu. Nitekim öyle oldu. 1921 ve 22 y›llar›nda, Rusya s›n›rlar› içinde tam 29 milyon insan açl›kla pençeleflti. Lenin, Darwinizm'e olan ba¤l›l›¤›n›n bir sonucu olarak, insanlar› bir hayvan sürüsü gibi görüyordu. Dolay›s›yla yönetimi alt›ndaki insanlara karfl› en zalim yöntemleri kullanmaktan çekinmedi.
  • 46. ÇOCUK KAÇIRIP YERKEN YAKALANAN YAMYAMLAR Lenin'in çok "yararl›" buldu¤u k›tl›k s›ras›nda yamyaml›k olaylar› ortaya ç›kt›. 1921 y›l›nda Volga bölgesinde çekilen üstteki resim, kaç›rd›klar› çocuklar› par- çalay›p yerken yakalanan iki yamyam Rus köylüsüne aittir. Bu vahflet tablosu, komünizmin oluflturmak istedi¤i "insan modeli"nin belgesidir.
  • 47. Bunlar›n 5 milyon tanesi de açl›k sonucunda yaflam›n› yitirdi. K›tl›k dünya kamuoyu taraf›ndan duyuldu¤unda, Bat›l› ülkeler bu felaketi hafifletebilmek için yard›m kampanyalar› düzenlediler ve biraz olsun felaketi hafiflettiler. Ama çok geç kalm›fllard›; çünkü Bolflevikler, uygulad›klar› tar›m politikas›n›n felaketini gizlemek için k›tl›kla ilgili haberlerin yay›lmas›n› yasaklam›fl, böyle bir olay›n varl›¤›n› da ›srarla inkar etmifllerdi. Richard Pipes, A Coincise History Of The Russian Revolu- tion (Rus Devriminin K›sa Tarihi) adl› kitab›nda flöyle yazar: 1921 ilkbahar›nda köylüler açl›k nedeniyle ot, a¤aç kabu¤u ve kemirgen- leri yiyorlard›. Yamyaml›k olaylar› vard›. K›sa sürede milyonlarca sefil insan yemek bulabilecekleri bir yere gitmek umuduyla en yak›n tren istas- yonuna kofluyordu. Bu kiflilerin nakli kabul edilmedi, çünkü Moskova 1921 Temmuzu'na kadar bir felaketin varl›¤›n› inkar ediyordu. Hiçbir zaman gelmeyecek olan treni ya da onlar için kaç›n›lmaz olan ölümü bek- lediler. fiehri ziyaret edenler hiçbir hayat belirtisi görmeden gidiyorlard›, halk ya oradan gitmiflti ya da evlerinde hareket edemeyecek kadar güçsüz bir flekilde yat›yorlard›. fiehir sokaklar›n› cesetler kirletiyordu.24 1921 ve 22 y›llar›nda, Lenin'in olufltur- du¤u kas›tl› k›tl›k sonucunda, Sovyet s›- n›rlar› içinde tam 29 milyon insan açl›kla pençeleflti. Bunlar›n 5 milyonu da açl›k nedeniyle yaflam›n› yitirdi.
  • 48. KÖYLÜLER KITLIKTAN ÖLÜRKEN... 1920'lerin bafl›ndaki k›tl›k, Bolflevikle- rin köylülerin mahsulüne zorla el koy- mas›n›n bir sonucuydu. Yüzbinlerce çocuk ve milyonlarca insan k›tl›ktan öl- dü. Lenin ise yoldafllar›na k›tl›¤›n çok yararl› oldu¤unu söylüyor ve "ancak bu sayede insanlar›n Tanr›'ya olan inanc›n› yok edebiliriz" diyordu.
  • 49. Bir deri bir kemik kalan çocuklar açl›ktan k›vranarak ölüyordu. Ancak Bolflevikler köylü- lerin tah›llar›na zorla el koymaya devam ediyorlard›. Köylülerin korkuyla yer alt›nda gizledikleri çuvallar komünist militanlar taraf›ndan bulunup ç›kar›l›yor, bunlar› gizleyen köylüler ise iflkence edilip öldürülüyordu. Yanda, 1918 y›l›nda Kurgan bölgesinde K›- z›lordu'yu bes- lemek için halktan zorla toplan›p götü- rülen bu¤day çuvallar›. ... KIZILORDU TAHILLARI YA⁄MALIYORDU
  • 50. KOMÜN‹ZM PUSUDA 48 Peki bu açl›k politikas›n›n hedefi neydi? Elbette Lenin, köylülerin mahsullerini toplayarak Bolflevik rejimini ekonomik yönden güçlendir- mek ve özel mülkiyeti kald›rarak komünist rüyay› gerçeklefltirmek pe- flindeydi. Ama insanlar› bile bile k›tl›¤a sürüklemenin baflka bir amac› daha vard›. Lenin, k›tl›¤›n insan psikolojisi üzerinde tahribat oluflturaca- ¤›n› biliyor, bu yolla insanlar›n Allah'a olan inançlar›n› yok etmeyi ve ki- liseye karfl› bir hareket bafllatmay› hedefliyordu. Komünizmin Kara Kitab›'nda Lenin'in bu zalim düflüncesi flöyle anlat›l›r: 1890 y›l›nda, genç avukat Vladimir Ulyanov-Lenin, 1891'de açl›ktan en çok etkilenen eyaletlerden birinin merkezi olan Samara'da ikamet ediyordu. Yöre ayd›n›n›n, yaln›zca açlara toplumsal yard›m çabalar›na kat›lmamak- la kalmay›p, kesin biçimde böyle bir yard›ma karfl› oldu¤unu da aç›klayan tek temsilciydi. Arkadafllar›ndan birinin hat›rlad›¤›na göre, "Vladimir ‹l- yiç Ulyanov, açl›¤›n birçok olumlu yanlar› oldu¤unu aç›kça ifade etmek- ten çekinmiyordu. Düflüncesine göre ortaya ç›kacak sanayi proleteryas› burjuva düzeninin kökünü kaz›yacakt›. … Geri kalm›fl köylü ekonomisi y›k›l›rken, açl›k bizi amac›m›za yaklaflt›racak ve kapitalizm sonras› afla- ma olan sosyalizme ulafl›lacakt›. Açl›k, yaln›zca çara de¤il, Tanr›'ya olan inanc› da yok edecekti..."25 30 y›l sonra, Bolflevik hükümetin bafl› olan genç avu- kat, yine ayn› düflüncedeydi: açl›k, 'düflman›n bafl›- na ölümcül bir darbe indirmeye' yarayabilir ve yaramal›yd›. Bu düflman, Ortodoks kilisesiydi. 26 Lenin, açl›k yoluyla kitlelerin dine olan ba¤l›l›¤›n› k›raca¤›n›, onlar› tepkisizlefltirece¤i- ni, böylece dini kurumlara karfl› planlad›¤› sal- d›r›y› çok daha kolay gerçeklefltirece¤ini, 19 Mart 1922'de Politbüro üyelerine gönderdi¤i bir mektupta flöyle anlat›yordu: Gerçekten de, flu anki durum onlar›n de¤il, istisnai derecede bizim lehimize. Düflman›m›z›n bafl›na ölümcül bir darbe indirmek ve gelecek on y›llar ba- k›m›ndan bizim için asli nitelikte olan mevzileri ga- ranti alt›na almak için yüzde 99 ihtimal var. Tüm Lenin'in ölümünden k›sa süre önce çeki- len bir resmi.
  • 51. LENIN'‹N ‹BRET VER‹C‹ SONU Lenin delirerek öldü. Ölümünden bir süre önce, çekilen bu resim, Lenin'in ibretlik sonunu göster- mektedir. Bu, Allah'›n inkarda önde gidenlere dünyada yaflatt›¤› azab›n bir örne¤idir. Bu son, bir ayette flöyle haber verilir: "Sonra kötülük ya- panlar›n u¤rad›klar› son, Allah'›n ayetlerini ya- lanlamalar› ve alay konusu edinmeleri dolay›s›yla çok kötü oldu." (Rum Suresi, 10)
  • 52. bu aç insan›n insan etiyle beslendi¤i, yollar›n yüzlerce, binlerce cesetle dolu oldu¤u tam da flu an, ancak kilisenin mallar›na yaman, ac›mas›z bir enerjiyle el koyabiliriz ve dolay›s›yla da koymal›y›z. fiimdi, yaln›zca flim- di, büyük köylü kitleleri bizi destekleyebilir ya da bir avuç Kara Yüzlü ruhban ve gerici küçük burjuvalar› destekleyemeyecek durumda olur... Herfley göstermektedir ki baflka bir zaman amac›m›za ulaflamay›z, çünkü sadece açl›ktan kaynaklanan ümitsizlik, kitlelerde bize karfl› hoflgörülü davran›fllara yol açabilir veya en az›ndan bize karfl› yans›z olabilirler.27 Lenin uygulad›¤› tüm bu zulümle birlikte, komünist vahfletin ilk büyük örne¤ini sergiledi. Onu izleyen Stalin veya Mao gibi komünist diktatörler, bafllatt›¤› vahfleti daha da büyüteceklerdi. Lenin'in sonu ise oldukça anlaml›yd›. 1922 y›l›ndan itibaren giderek yo¤unlaflan bir has- tal›k Lenin'i yavafl yavafl felç etmeye bafllad›. 1923 y›l›n›n ço¤unu teker- lekli sandalyede ve büyük ac›lar veren bafl a¤r›lar›yla bo¤uflarak geçirdi. Mart 1923'de bir tür kriz geçirdi ve bu tarihten sonra düzgün konuflma yetene¤ini yitirdi. Hayat›n›n son aylar›nda, Lenin'i görenler dehflete ka- p›l›yorlard›; çünkü yüzü korkunç bir ifadeye bürünmüfltü ve yar› deli durumdayd›. 21 Ocak 1924'te bir beyin kanamas› sonucunda öldü. Bolflevikler Lenin'i mumyalad›lar ve çok de¤erli sayd›klar› beynini özel bir koruma alt›na ald›lar. Moskova'daki K›z›l Meydan'da eski Yu- nan tap›naklar›n› and›ran bir an›t mezara konan cesedi, uzun kuyruklar oluflturan kalabal›klar taraf›ndan ziyaret edildi. Ziyaretçiler, cesede kor- kuyla bak›yorlard›. Korkular› ilerleyen y›llarda daha da artacakt›. Çünkü Lenin'in ar- Lenin'in cesedi M›s›r firavunlar› gibi mumyaland› ve Yunan tap›naklar›n› and›ran bir an›t mezara kondu.
  • 53. d›ndan Sovyetler Birli¤i iktidar›n› ele geçiren Josef Stalin, Lenin'den bile daha zalim ve daha sadistti. K›sa sürede modern tarihin en büyük "kor- ku imparatorlu¤u"nu kurdu. Stalin Nasıl Komünist Oldu? Stalin, 1879'da Gürcistan'daki küçük bir kasabada fakir bir ailenin çocu¤u olarak do¤du. ‹smi, Iosif Vissarionovich Djugashvili idi. Rus- ça'da "Demir Adam" anlam›na gelen "Stalin" ismini, 1913'ten sonra kul- lanmaya bafllayacakt›. Stalin'in annesi dindar bir kad›nd›. Binbir güçlükle yetifltirdi¤i o¤- lunun bir din adam› olmas›n› istiyordu. Bu nedenle onu Gori'deki bir Kilise okuluna yazd›rd›. Burada 5 y›l boyunca ö¤renim gören Stalin, okulunu bitirdi¤inde, Tiflis'teki din enstitüsüne girdi ve Gregoryen Or- todoks Kilisesi'nde bir rahip olabilmek için çal›flmaya bafllad›. Ancak tam bu s›ralarda, okudu¤u baz› kitaplar Stalin'in tüm dünya görüflünü de¤ifltirdi. O zamana kadar dindar bir annenin dindar bir çocu¤u olan Stalin, Allah'a ve dine olan tüm inanc›n› yitirdi ve bir ateist oldu. Stalin'e inanc›n› kaybettiren kitap, Darwin'in Türlerin Kökeni isimli kitab›y- d›. Oxford Üniversitesi'nde tarihçi Alex de Jonge, Stalin and The Shaping of the Sovi- et Union (Stalin ve Sovyetler Birli¤inin fie- killenmesi) adl› kitab›nda, Stalin'in gençlik y›llar›nda Darwin'in önemli bir yer tuttu¤unu vurgular. Jonge'a göre, Sta- lin'in dini bir e¤itim alm›flken, Allah'a olan inanc›n› yitirmesi, bunun yerine ateizmi benimsemesi, Darwin'i okuma- s›yla olmufltur. Stalin'in Marxizm'i be- nimsemesi ise bunun ard›ndan gelmifltir. Jonge, bunun Stalin taraf›ndan da özel 51 Harun Yahya (Adnan Oktar) Stalin bir din adam› olarak yetifl- tirilmiflti. Ama genç yafllar›nda okudu¤u baz› kitaplar, onu bir ateist ve komünist olmaya sü- rükledi. Bunlar›n bafl›nda Dar- win'in Türlerin Kökeni adl› kitab› geliyordu.
  • 54. sohbetlerinde s›k s›k vurgulanan bir gerçek oldu¤unu bildirmektedir.28 ‹ngiliz tarihçi Alan Bullock da Stalin ve Hitler'in yaflamlar›n› karfl›- laflt›rmal› olarak inceleyen Hitler and Stalin: Parallel Lives adl› kitab›nda, Stalin'in gençlik y›llar›nda Darwin, Auguste Comte ve Karl Marx'›n Rus- ça çevirilerini okudu¤unu ve bunlardan etkilendi¤ini belirtir.29 Asl›nda bu aldan›fl, sadece Stalin'in de¤il, Rusya'daki genç ve oku- yan neslin ço¤unun bafl›na gelmiflti. Darwin'in, Huxley'in veya La- marck'›n o zamanlar bilimsel san›lan hurafeleri, pek çok Rus gencinin ateist olmas›na neden oluyordu. Tarihçi Orlando Figes, A People's Tra- gedy, A History Of The Russian Revolution (Bir Halk›n Trajedisi: Rus Devri- minin Tarihi) adl› kitab›nda, "Lenin'in gençlik ça¤lar›nda Rus ayd›nlar› aras›nda Darwin ve Huxley neredeyse dini bir kutsall›¤a sahipti" der- ken bunu kasteder.30 Figes ayn› eserinde, sonradan Bolfleviklere kat›la- cak olan Semen Kanatchikov adl› genç bir iflçinin evrimci propaganda sonucunda nas›l dinsizleflti¤ini flöyle bir örnekle anlat›r: Genç bir iflçi kendisine bir kutuyu toprakla doldurup s›cak tutunca solu- can ve böceklerin olufltu¤unu göstererek Tanr›'n›n insanlar› yaratmad›¤›n› söylemiflti. (Allah’› tenzih ederiz) Zaman›n sol kanad›n›n kitapç›lar›nda bulunan bu tip kaba bilim, Kanatchikov gibi genç iflçilerin üzerinde büyük etki yap›yordu. "fiimdi eski önyarg›lar›mdan kurtulmam beni artan bir tempoya yöneltti" diye daha sonra yazd›. "... Kiliseye art›k gitmedim ve haram yiyecekleri yemeye bafllad›m".31 Oysa "canl›lar› Allah yaratmad›, tesadüfen olufltular" iddias›n›n da- yana¤› gibi gösterilen üstteki al›nt›daki gibi örnekler, baflta belirtti¤imiz gibi birer hurafeydi. Toprak içindeki solucanlar ve böcekler, o zamanlar san›ld›¤› gibi, tesadüfen ve hiç yoktan orada oluflmuyor, daha önceden Stalin komünist kadrolara kat›l- d›ktan sonra Çar rejimi tara- f›ndan bir kaç kez tutukland›. Yanda bu tu- tuklamalardan biri s›ras›nda çekilmifl resim- leri yer al›yor.
  • 55. toprakta yer alan yumurtalardan ç›k›- yorlard›. Ancak bilim dünyas› henüz "cans›z maddeden asla canl›l›k ç›kmaz" fleklindeki gerçe¤i fark edemedi¤i için, bu gibi hurafeler 盤 gibi büyüyor ve ya- r› cahil Rus gençlerini ateizme sürüklü- yordu. 19. yüzy›l›n sonunda Rusya'da ye- tiflen bu ateist nesil, 20. yüzy›l›n bafl›nda ateflli birer komünist olarak sahneye ç›k- t›lar. Bu ateflli komünistlerin biri Sta- lin'di. 1898 y›l›nda gizli bir komünist ör- güte kat›ld›. 1901 y›l›nda Brdzola (Mücadele) adl› bir komünist dergide yaz›lar yazmaya bafllad›. Bu tarihten sonra, 1917 y›l›na kadar, Lenin'in önderli¤indeki komünist hareketin aktif bir militan› oldu. 1917'deki Ekim Devrimi'nden sonra, Komünist Parti'nin en üst kademesi olan 5 ki- flilik Politbüro'nun üyesi seçildi. Lenin'in 1923 y›l›ndaki hastal›¤›yla bir- likte, Stalin parti içindeki gücünü giderek art›rd›. Lenin'in ölümünden sonra da en büyük güç haline geldi. 1924'den 1929'a kadar geçen befl y›l içinde, parti içindeki tüm muhaliflerini suikast, idam veya sürgün gibi yöntemlerle tasfiye etti. Ekim Devrimi'nin mimarlar›ndan olan Trotsky bile Stalin'in h›flm›na u¤rad› ve Sovyetler Birli¤i'nden sürüldü. Stalin, iktidar›n› bu flekilde sa¤lamlaflt›rd›ktan sonra, elini topluma att›. Lenin, Rusya'daki tüm tar›m alanlar›n› devletlefltirmeye kalkm›fl, ancak 1920 ve 1921'deki büyük k›tl›k ve tahribat üzerine bu uygulamay› ertelemek zorunda kalm›flt›. Ancak Stalin bu ifli gerçeklefltirmeye karar- l›yd›. "Kollektivizasyon" ad› verilen bir politika uygulamaya koydu. Amac›, köylülerin tüm mallar›n› devletlefltirmek, mahsullerine el koy- mak, bu mahsulleri ihraç ederek Sovyet sanayisini ve ordusunu güçlen- dirmek için kaynak oluflturmakt›. Stalin kollektivizasyonu, öldürerek, iflkence ederek, aç b›rakarak Stalin, Lenin'in son dönemlerinde ona yak›nlaflarak parti içinde yük- selmeye çal›flm›flt›. Lenin'in ölümü- nün ard›ndan di¤er rakiplerini alt ederek Sovyetler Birli¤i'nin tek ha- kimi oldu.
  • 56. uygulayacak ve 6 milyon insan k›tl›k sonucunda k›vranarak ölürken, yurtd›fl›na yüz binlerce ton tah›l ihraç edecekti. Stalin ik- tidar›, insanlar›, ac› çektirerek e¤itilmeleri gereken birer hay- van türü olarak gören materya- list-Darwinist düflüncenin vahfletini bir kez daha belgele- yecekti. Kollektivizasyon Vahşeti Stalin kollektivizasyon politi- kas›n› 1929'da bafllatt›. Buna göre topraklar üzerindeki tüm özel mülkiyet kald›r›lacak, her köylü belirli bir kotay› devlete vermek zorun- da kalacak ve kendi mahsulünü satamayacakt›. Belirlenen kota yine çok yüksekti ve köylülerin bunu karfl›lamalar› için ellerindeki herfleyi ver- meleri gerekiyordu. 1920'de Lenin'in bafllatt›¤› zalimlik, tekrar ediliyor- du. Stalin kollektivizasyonu uygulamak için en ac›mas›z yöntemlerin uygulanmas›n› emretti. Direnenler öldürüldü, Sibirya'ya sürgüne gön- derildi (yani uzun vadede öldürüldü) veya k›tl›¤a maruz b›rak›ld› (yani yavafl yavafl öldürüldü). Kollektivizasyona karfl› -veya genel olarak ko- münizme karfl›- direnenler "kulaklar" (zengin toprak sahipleri)'a karfl› tüm ülkede bir sürek av› bafllat›ld›. Bu politika, Komünizmin Kara Kita- b›'nda flöyle anlat›l›yor: Kollektiflefltirmeye direnen kulaklar kurfluna dizildi, di¤erleri çocuk- lar, kad›nlar ve yafll›larla birlikte sürgüne gönderildi. fiüphesiz, hepsi do¤rudan öldürülmedi, ama Sibirya'n›n ya da Büyük Kuzey'in tar›ma el- veriflli olmayan bölgelerinde yapmaya zorland›klar› ifller onlara fazla ha- yatta kalma ihtimali b›rakmad›. Yüz binlercesi orada son nefeslerini verdi, ancak kesin ölü say›s› hala bilinmemektedir. 1932-1933 y›llar›nda Ukray- na'da, k›rsal nüfusun zorunlu kollektiflefltirmeye direnmesine ba¤l› olarak 54 Ukrayna'da köylülere yap›lan kollekti- vizasyon propagandas›, 1929. Bu pro- pagandalarda kollektivizasyon tar›msal verimin arac› olarak gösterili- yordu. Ama gerçekte bu uygulama korkunç bir k›tl›¤›n bafllang›c›yd›. KOMÜN‹ZM PUSUDA
  • 57. yaflanan büyük açl›¤a gelince, bir kaç ay içinde 6 milyon kiflinin ölümüyle sonuçlanm›flt›r.32 Kulaklara uygulanan fliddet en feci iflkenceleri içeriyordu. Örne¤in Napo- lovski bölgesinde, görevliler "sorguya çekilen kolhozcular› akkor haline gelmifl bir soban›n üzerine uzanmaya zorluyor, daha sonra da onlar› bir hangara ç›r›lç›plak kapatarak, 'so¤utuyordu'."33 Stalin rejimi, kendinden önceki Lenin yönetimi gibi "kulak" diye hayali bir düflman oluflturmufltu ve yok etmek istedi¤i herkesi "kulak" olarak damgalay›p hedef al›yordu. Her flehre emirler gönderiliyor, belir- li say›da kulak yakalanmas› ve idam edilmesi emrediliyor ve komünist- lerin sevmedi¤i herkes kolayca "kulak" kategorisine sokuluyordu. Komünizmin Kara Kitab›'nda bu durum flöyle aç›klan›yor: Bu flartlar alt›nda, baz› bölgelerde kulak diye tasfiye edilen köylülerin yüz- de 80 ila yüzde 90 aras›ndaki bir bölümünün serednyak, yani orta halli köylüler olmas›na flaflmamak gerekir. Yerel yetkililerin "tasfiye etti¤i" kulak say›s›na ulaflmak ve mümkünse bu say›y› aflmak gerekiyordu! Ya- z›n pazarda tohum satmak, 1925 ya da 1926'da iki ay boyunca yan›nda bir tar›m iflçisi çal›flt›rmak, iki semaver sahibi olmak, Eylül 1929'da "yemek ve böylece sosyalist müsadereden mal kaç›rmak amac›yla", bir domuz öldür-
  • 58. mek nedeniyle köylüler tutuklanm›fl ve sürgün edilmiflti. Bir köylü, yal- n›zca kendi üretti¤i ürünleri satan yoksul bir köylü oldu¤u halde, "ticarete bafllad›¤›" bahanesiyle tutuklan›yordu; bir baflkas›, amcas›n›n Çarl›k ordu- su subay› olmas› bahane edilerek sürülüyor, bir di¤eri "kiliseye s›k s›k gitmesi" nedeniyle kulak olarak damgalan›yordu. Fakat daha çok, kol- lektiflefltirmeye aç›kça karfl› ç›kanlar kulak olarak mimleniyordu. Kulak s›- n›f›n› yok etmekle görevli müfrezeler içerisinde öyle bir kar›fl›kl›k yaflan›yordu ki, kimi zaman saçmal›¤›n doruklar›na ulafl›yordu. Sözgelifli, bir örnek vermek gerekirse: Ukrayna'n›n bir kasabas›nda, kulak s›n›f›n› tasfiye etmekle görevli bir tugaya mensup bir serednyak, kasaban›n di¤er ucundaki bir baflka tugay›n temsilcileri taraf›ndan kulak diye tutuklan- m›flt›.34 "Kulak" olarak damgalan›p katledilen insanlar›n aras›nda, din adamlar› baflta geliyordu. Öyleki, "1930'da 13.000'den fazla din adam› "kulak" diye tasfiye edildi. Birçok köy ve kasabada kollektiflefltirme, sembolik olarak kilisenin kapat›lmas›yla, kulak s›n›f›n›n tasfiyesi de pa- pazla bafllad›."35 Kollektivizasyonun iki büyük sonucu oldu: K›tl›k ve sürgün. Stalin Yapımı Kıtlık Stalin, ayn› Lenin gibi, kollektivizasyonu topluma karfl› bir silah olarak kullanmak niyetindeydi. ‹stedi¤i bölgeden istedi¤i kadar tah›l toplayabilir ve böylece istedi¤i bölgedeki insanlar› açl›ktan öldürebilir- di. Nitekim öyle yapt›. Komünist rejime karfl› direnen Ukrayna, kollekti- vizasyon yoluyla hedef al›nd›. Tarihin en büyük "insan yap›m› k›tl›¤›" bu bölgede yafland› ve toplam 6 milyon insan açl›ktan öldü. Olaylar›n geliflimi ilginçti. Önce, 1931'de devlet genel kollektivizas- yon politikas› gere¤i, y›lda toplam 18 milyon ton mahsul alan Ukray- na'dan 7.7 milyon ton tah›l talep etti. Bu, zaten çok zor hayatta kalan köylüleri neredeyse açl›ktan ölecek oranlara getirdi. Bunun üzerine Uk- rayna köylüleri Stalin'in birliklerine direnmeye çal›flt›lar. Ama bu du- rum, Stalin'i daha da ac›mas›zlaflt›rd›. 1932 Temmuzu'nda tüm Ukrayna için ölüm emri verdi. Daha önceki kotaya ilave olarak, 7.7 milyon ton ta- h›l daha istedi. Milyonlarca kifli açl›kla ölüme mahkum olmufltu. The 56 KOMÜN‹ZM PUSUDA
  • 59. Stalin'in kas›tl› k›tl›k politikas› sonucunda açl›k yaflayan ve ba- caklar› adeta birer çöpe dönüflmüfl bir Rus çocu¤u
  • 60. 58 KOMÜN‹ZM PUSUDA Russian Century: A History of the Last Hundred Years (Rus Asr›: Son 100 Se- nenin Tarihi) adl› kitapta, bu politikan›n sonuçlar› flöyle anlat›l›yor: Resmi komünist birlikler silahl› bir flekilde Ukrayna'y› sard›lar. Kurbanlar- dan biri "evleri, kilerleri, kulübeleri araflt›rd›lar" diyordu. "Sonra d›flar› ç›- k›p ambar›, kümesleri araflt›rd›lar." Tarlalarda gözlem evleri kuruldu. Burada silahl› gardiyanlar m›s›rlar› didikleyenlere bak›yorlard›; yakala- nanlar en az on y›l hapis cezas› al›yorlard›, baz›lar› ise vuruluyordu. Bir Kharkov mahkemesinde bir ayda 150 ölüm karar› verildi; bir kad›na koca- s›n›n açl›ktan ölmesinden sonra kendi arsas›ndan 100 m›s›r bafla¤› kesti diye on y›l hapis cezas› verildi. Kalan tavuklar ve domuzlar da 1932 k›fl›n›n bafllar›nda yendi. Sonra kö- pekler ve kediler bitti. Vasily Grossman "Onlar› yakalamak zordu. Hay- vanlar art›k insanlardan korkuyorlard› ve gözleri kocaman aç›lm›flt›. ‹nsanlar onlar› kaynat›yorlard›" diye yaz›yordu. 1932'nin sonuna gelindi- ¤inde Moskova'ya yaln›zca 4.7 milyon ton tah›l verilebilmiflti. Yeni bir zor- la toplama kampanyas› ilan edildi. Meteoroloji uzmanlar› tah›l›n zarar görmesine neden olan yanl›fl hava raporlar› verdikleri için tutukland›lar. Veterinerler, çiftlik hayvanlar›n› sabote ettikleri nedeniyle vuruluyorlard›. Tar›m uzmanlar› "kulak" olmakla suçlan›yordu ve Sibirya'ya sürülüyorlar- d›. 1933'de karlar eridi¤inde toplu açl›klar bafllad›. ‹nsanlar fare, kar›nca ve solucanlar› yiyorlard›. Kara hindi ba¤› ve ›s›rgan otundan çorba yap›yor- ‹nsanlar k›tl›k- tan ölüyorlard›, ama komünist partinin ambar- lar› t›ka basa doluydu. Yan- da, 1930'lardaki kollektivizas- yon uygulama- lar› s›ras›nda tah›l ambar› olarak kullan›- lan bir kilise.
  • 61. Stalin'in Ukrayna'da oluflturdu¤u k›tl›k sonucunda 6 milyon insan öldü. Üstte k›tl›k s›ras›n- da açl›ktan k›vranan bir anne ve çocu¤u. Altta ise k›tl›k sonucunda ölmüfl küçük çocuklar.
  • 63. ... VE STALIN'‹N GERÇE⁄‹ Komünizmin önemli bir özelli¤i, resmen üretilen ve yay›lan yalanla- ra dayal› bir sistem olmas›d›r. Sovyetler Birli¤i'nde Stalin yap›m› k›t- l›k nedeniyle 6 milyon insan açl›ktan ölmüfl, yüzbinlerce çocuk bu felaketin hedefi olmufltur. Bu foto¤raf, Stalin döneminde Rus ço- cuklar›na reva görülen "yaflam standard›"n› belgelemektedir. An- cak propaganda posterlerinde, Stalin kendisini bak›ml› ve mutlu çocuklar taraf›ndan çiçekler hediye edilen müflfik bir yönetici olarak göstermifltir.