2. 4.4. 1996 – 2001 Yılları Arası İhlas Finans Kurumu “Kısa ve Uzun Vadeli Fonlar” Katılım Bankaları eski adı ile Özel Finans Kurumları için fon kaynağı oldukça önemli bir yer teşkil etmektedir. Kullandırım yaptıkları kredilerin özkaynaklar dışındaki tek kaynağı toplanan fonlardan ibarettir. Ticari ve yatırım bankalarının, yurtdışı lider banka önderliğinde libor + spread ile sendikasyon kredisi sağlamaları uzun vadeli (özellikle son zamanlarda on yıllarla ifade edilen krediler verebilmeleri) kredi verebilmelerini sağlamaktadır. Sendikasyon kredilerinin faiz odaklı olması sebebi ile katılım bankacılığının ruhuna aykırı olması bu kurumların hareket alanını “uzun vadeli krediler bağlamında” sınırlandırmaktadır. Katılım bankalarının mudilerini oluşturan kar/zarar hesabı müşterilerinin “tıpkı bankalardaki istatistiklerde olduğu gibi”, ortalama üç aylık sürelerle tasarruflarını değerlendirmeleri ise katılım bankalarının kısa vadeli fon kullandırmalarını teşvik etmektedir. İhlas Finans Kurumu A.Ş. kullandırılan “kısa vadeli” fonlar (* İhlas Finans'ın 10/02/2001 tarihinde çıkan son bilançosudur.)
3. Toplanan fonların vadesi kısa, kullandırılan fonların ise vadelerinin uzun olması “bankacılığın genel bir kuralı olarak” bir banka için risklerin en büyüğünü teşkil eder. 1970’li yıllardan sonra Aktif Pasif yönetiminin kuralları içerisinde bir çok analiz yöntemi geliştirilmiştir. İlk geliştirilen yöntem GAP (boşluk) analizleridir. Daha sonra ise durasyon analizleri ön plana çıkmıştır. Bu analiz yöntemlerine bakıldığında temelde aktif ve pasif arasındaki vade uyumsuzluğunu tahlil ettikleri görülür. Eski adı ile finans kurumlarında aktif pasif arasındaki vade uyumsuzluğunun ölçümü bankalara nispetle daha anlaşılır olmaktadır. Bankaların vadesi uzun Devlet İç Borçlanma Senetleri’ne yönelik alımlarını, kısa vadeli iç/dış borçlar veya kısa vadeli mevduatlarla yapmaları neticesinde “Demirbank örneğinde olduğu gibi” çok ciddi sıkıntılara girdikleri görülmüştür. Özet olarak, topladıkları fonlardan kanuni karşılıklar çıkarıldığında, kalan kısım ile fon kullandıran Katılım Bankaları için, vade uyumsuzluğu riski, uzun vadeli fon kullandırımlarını kısa vadeli kaynaklarla sağlama durumunda ortaya çıkar. Yukarıdaki tabloda görüleceği gibi İhlas Finans Kurumu’nun kısa vadeli kredilerinde trend yukarıya doğrudur. Kurumun kısa vadeli kredilere ağırlık vermesi kredi riski bağlamında olumlu bir örnektir. Ayrıca, İhlas Finans Kurumu’nun kısa vadeli fonlarının, uzun vadeli fonlarından da oldukça fazla olduğu görülmektedir. Bu durumu daha yakından görmek için aşağıdaki tabloya bakmak yeterlidir; İhlas Finans Kurumu A.Ş. kullandırılan kısa ve orta/uzun vadeli fonlar ile toplam kullandırılan fonların karşılaştırılması (* İhlas Finans'ın 10/02/2001 tarihinde çıkan son bilançosudur.)
4. 4.5. 1996 – 2001 Yılları Arası İhlas Finans Kurumu “Kar Payı Gelirleri ve Giderleri” Katılım Bankaları temelde kara ve zarara katılma prensibi üzerine inşa edilmiştir. Kuruldukları ilk günden bu yana müşterilerine belirli bir getiri vaat etmemişlerdir. 5411 sayılı yeni bankacılık kanunun da katılım hesabı olarak isimlendirdiği kar/zarar hesabı içinde bir risk primini barındırdığı için faiz olarak kabul edilmemektedir. Kar ve zarara katılma hesapları eski adıyla özel finans kurumlarının bilançolarında pasif tarafta bulunmaktadır. Bankanın yükümlülüklerinden oluşan bu kısımda yer alan katılım hesapları Katılım Bankaları için en önemli kalemdir. Basit bir anlatımla, bilançolarının varlıklar kısmındaki “teminatı kuvvetli ve istihbaratı sağlam” kredilerin taksitleri ödendikçe, anaparanın dışındaki kar payının en az %80’i “bilançonun yükümlülükler kısmında yer alan” dağıtılacak kar payları kısmına atılır. Neticede katılım bankalarının gelir tablosunda (kar/zarar tablosu) özellikle iki kalem göze çarpmaktadır. Bunlar kar payı gelirleri ve kar payı giderleridir. Bu ikisi Katılım Bankaları’nın “ilk kuruldukları günden beri” gelir tablolarının ilk iki kalemini oluşturmaktadır. Makalenin ana konusunu teşkil eden İhlas Finans Kurumu’nun yıllar itibarı ile kar payı geliri ve kar payı gideri ise aşağıdaki şekilde verilmiştir. İhlas Finans Kurumu A.Ş. kar payı geliri ve kar payı giderlerinin karşılaştırılması Kaynak: İMKB
5. Kurumun özellikle 1999 yılında kar payı gelirlerini arttırdığı görülmektedir. Bu durum ise kar payı giderlerinin de artması ile eş anlamlıdır. Şekil 4.7.’den de görüleceği üzere kırılma 1999 yılında başlamıştır. 1998 yılından 1999 yılına gelindiğinde kar payı gelirleri %170 artmış, kar payı giderleri ise %227 oranında artmıştır. Artış 2000 yılında bir önceki yıla göre eski şiddetinde olmamış (kar payı gelirleri %28; kar payı giderleri %34) ancak 1998 yılı ile kıyaslandığında (kar payı gelirleri %245; kar payı giderleri %338) geri dönüşü olmayan bir büyüklüğe ulaşmıştır. İhlas Finans Kurumu’nun kar payı gelirleri ve kar payı giderlerini tek başına incelemek ye - terli olmayacaktır. Bunun için kırılmanın başladığı 1999 yılı ile tasfiyeye doğru gidişin başladığı 2000 yılında diğer finans kurumlarının nerede olduğu oldukça önemlidir. İhlas Finans Kurumu A.Ş. ve diğer finans kurumlarının oransal olarak karşılaştırılması : Kaynak: İMKB (*Albaraka Türk, Asya Finans Kurumu, Anadolu Finans Kurumu, Kuveyt Türk , Faysal Finans konsolide bilançosu) Yukarıdaki tablodan ve aşağıdaki şekilden görüleceği üzere “tıpkı daha önceki bölümlerde kanıtlandığı üzere” İhlas Finans Kurumu risklerini büyütmekte, diğer finans kurumları ise daha emin adımlarla ilerlemektedir.
6. İhlas Finans Kurumu A.Ş. ve diğer finans kurumlarının kar payı gelir/gider karşılaştırılması : Kaynak: İMKB
7. Sözgelimi 1999 yılı 2000 yılı arası İhlas Finans Kurumu net kar payı gelirini %12 arttırırken diğer finans kurumlarının “konsolide olarak” %98 oranında arttırdığı görülmektedir. İhlas Finans Kurumu A.Ş. ve diğer finans kurumlarının net kar payı geliri karşılaştırması Kaynak: İMKB (*Albaraka Türk, Asya Finans Kurumu, Anadolu Finans Kurumu, Kuveyt Türk , Faysal Finans konsolide bilançosu) Daha önceki bölümlerde geçtiği üzere İhlas Finans Kurumu’nun topladığı fonları bu dönemde ciddi anlamda arttırdığı görülmektedir. Bu artışın gerçek sebebi net kar payı gelirleri ve kar payı geliri/gideri oranlarına bakıldığında daha net anlaşılmaktadır. Neticede “yüksek kar paylarına dair” yoğun reklam kampanyalarının yayınlanması, tasarruf sahipleri üzerinde etkili olmuş ve kar / zarara katılma hesaplarının ruhundan uzaklaşılmıştır. İhlas Finans Kurumu kısa vadede yükseliş trendini sürdürüyor gözükse de, bu ilerleme sağlam temeller üzerine oturmamıştır.