SlideShare a Scribd company logo
 Göç Nedir?
 Göç ile İlgili Kavramlar (Göçmen, mülteci, sığınmacı, geçici koruma,
düzensiz göçler, ülke içinde yerinden edilmişler, uyum)
 Göç Çeşitleri
 Göçmenlerin Yaşaması Muhtemel Sorunlar
 Göçmen Kabul Eden Toplumlarda Yaşanması Muhtemel Sorunlar
 Göç Travmasına Neden Olan Etkenler
 Çocuk ve Ergen Göçmenlerde Görülmesi Muhtemel Fizyolojik ve
Psikolojik Belirtiler
 Göç Travmasının Önlenmesinde ve Sağaltımında Yapılması
Gerekenler
 Göç Travmasının Önlenmesinde Rehberlik Öğretmenlerinin Rolü
 Sosyal Destek ( öğretmen-Akran-Aile)
GÖÇ ; siyasal, ekonomik, dini,sosyal ve
diğer nedenlerle kişilerin veya
toplulukların hayatlarının tamamını ya da
bir kısmını geçirmek üzere mevcut
yaşam alanlarından başka bir yere
yerleşmek koşuluyla yer değiştirmesidir.
Bu yer değiştirme hareketleri gönüllü
ya da zorunlu sebeplerle
gerçekleşebilmektedir.
Göç sadece yaşanan fiziksel
mekanın değiştirilmesiyle
sınırlı kalmaz.
Hem göç eden, hem de göçü
kabul eden toplumun bütün
unsurlarını değiştirip
dönüştürerek yeni bir
toplumsal yapı ortaya çıkar.
GÖÇ İLE İLGİLİ KAVRAMLAR
Göçmen: bireyin ekonomik ve
sosyal refahı için kendi özgür
iradesiyle göç etme kararını aldığı
tüm durumları kapsar.Maddi veya
sosyal olarak koşullarını
iyileştirmek için yapılır.
Mülteci veya Şartlı Mülteci: Avrupa
ülkelerinde meydana gelen olaylar
nedeniyle ; ırkı,dini, tabiiyeti, belli
bir toplumsal gruba mensubiyeti
veya siyasi düşüncelerinden dolayı
zulme uğrayacağından haklı
sebeplerle korktuğu için vatandaşı
olduğu ülkenin dışında bulunan ve
geri dönemeyen veya dönmek
istemeyen vatansız kişilerdir
Türkiye’nin çoğrafi kısıtlama ile imzalamış
olduğu 1951 tarihli mültecilerin statüsüne
ilişkin sözleşmeye göre Türkiye de sadece
Avrupa da meydana gelen olaylardan dolayı
Türkiye ye sığınanlara mülteci statüsü
verilmektedir.
Avrupa ülkeleri dışında meydana gelen
olaylar sebebiyle aynı durumda bulunan kişilere
ise Türkiye de şartlı mülteci statüsü
verilmektedir. Üçüncü bir ülkeye
yerleştirilinceye kadar şartlı mültecinin
kalmasına izin verilmektedir.
Sığınma: Bir devletin geri
göndermeme ilkesi ve uluslar arası
veya ulusal düzeyde tanıdığı
mülteci haklarına dayalı olarak
topraklarında verdiği bir koruma
türüdür.
Dini,ırkı,siyasi görüşü, bağlı
olduğu sosyal grup gibi çeşitli
nedenlerle zulüm görmekten
korkan kişiye verilir
Sığınmacı: zulüm veya ciddi
zararlardan korunmak amacıyla
kendi ülkesi dışında bir ülkede
güvenlik arayışında olan ve ilgili
ulusal ya da uluslararası
belgeler çerçevesinde mültecilik
statüsüne ilişkin yaptığı
başvurunun sonucunu bekleyen
kişidir.
Geçici koruma/Türkiye’deki
Suriyelilerin statüsü: Uluslararası bir
sınıra doğru dikkate değer sayıda
insan hareketliliğinin olması, bu
hareketliliğin hızlı bir varışla devam
etmesi, ev sahibi (karşılayan)
devletin yakın dönemde mevcut
bireysel sığınma prosedürlerini
uygulayamayacak hale gelmesi
sonucu geçici koruma verilir.
Geçici koruma da vakit kaybetmeden
belirli haklar sağlamayı hedefleyen
pratik ve tamamlayıcı biz çözüm
yoludur.
Bu konuda ülkelere 3 temel görev
düşmektedir:
Güvenli topraklara erişime izin
verilmesi
Geri gönderme yasağının
uygulanması
Temel ve acil insani ihtiyaçların
karşılanması
Düzensiz göçler: gerekli olan izin veya
belgelere sahip olmadan bir ülkeye
giriş yapmak, bir ülkede kalmak veya
çalışmak anlamına gelir.
Ülke içinde yerinden edilmişler:
Özellikle silahlı çatışmalar genel şiddet
halleri, insan hakları ihlalleri, doğal
veya insan ürünü felaketlerin etkileri
sonucu evlerini terk etmiş fakat
uluslararası sınırları geçmemiş olan
kişilerdir.
Üçüncü Bir Ülkeye Yerleştirme:
Mültecilerin sığınma başvurusu
yaptıkları ülkeden onları kabul
eden başka bir ülkeye transfer
edilmesi anlamına gelir.
Gönüllü Geri Dönüş: Mülteciler,
savaş esirleri ve tutuklu bulunan
sivillerin kendi istekleri ile
ülkelerine dönmeleri durumudur
Uyum : Göçmenlerin hem
birey hem de grup olarak
göçü kabul eden toplumun
bir parçası kabul edildiği
süreçtir.
Gönüllü göç
Zorunlu göç
İç göç
Dış göç
Düzenli/düzensiz Göçler
Göçün ekonomik, hukuki ve
uluslararası boyutları olmakla
birlikte en önemli boyutu sosyal
boyutudur.
Sosyal boyut, göçmenlerin yeni
katıldıkları toplum ile uyum içinde
birlikte yaşayıp ya da
yaşayamaması durumudur
Uluslararası göçler 2 farklı kültüre ait
birey ve grupları bir araya getirmekte ve
birlikte yaşamaya zorlamaktadır.
Göçün yönü ne olursa olun orijin
kültürden kopuş, aidiyet duygusunun
zedelenmesi, ilk kuşaklara ‘Ne orada ne
burada ‘olabilme hissini doğurmaktadır.
Bireylerin geçmiş ile gelecek arasındaki
bağları kopmaktadır.
Göç veren ülke ile alan ülke
arasındaki kültürel farklılık ne
kadar az ise uyum süreci de o
kadar kolay olacaktır. Bunun
sonucunda da yaşanması
muhtemel olan problemler,
güçlükler daha az yaşanacaktır.
GÖÇMENLERİN YAŞAMASI
MUHTEMEL SORUNLAR
1)Temel/Hayati sorunlar: can güvenliği, barınma,
yiyecek ve içecek bulabilme temiz suya erişebilme
güçlüğü, giyecek ve hijyen sorunları
2) Sosyal sorunlar: Yeniden sosyalleşme, yeniden
kültürleşme, gettolaşma, dışlama ve ayrımcılık, kültür
şoku
3)Psikolojik sorunlar
Güvensizlik
Korku, yalnızlık, çaresizlik hissi
Kızgınlık, kolay sinirlenme, öfke
patlamaları,
Yabancılık ve dışlanmışlık hissi
Kendini değersiz, pasif ve işe yaramaz
hissetme
Duygusal dalgalanmalar
GÖÇMEN KABUL EDEN
TOPLUMLARDA YAŞANMASI
MUHTEMEL SORUNLAR
1)Düzenin Bozulması
2)İşsizlik
3) Eğitim sorunları
 Bireysel Faktörler: Yaş, cinsiyet, eğitim seviyesi, dil yetenekleri
gibi bireysel özellikler, göçmenlerin uyum sürecini etkileyebilir.
Örneğin, genç göçmenler genellikle daha hızlı adapte
olabilirken, yaşlı göçmenler daha fazla zorluk yaşayabilir.
 Çevresel Faktörler: Yeni ülkenin iklimi, dil engeli, kırsal veya
kentsel alanlar gibi çevresel faktörler, göçmenlerin psikolojik
uyum sürecini etkileyebilir. Dil engeli, yeni topluma
entegrasyonu zorlaştırabilirken, farklı iklim koşulları da
adaptasyon sürecini etkileyebilir.
 Sosyoekonomik Faktörler: İş olanakları, yaşam maliyeti, sosyal
hizmetlerin erişilebilirliği gibi sosyoekonomik faktörler,
göçmenlerin ekonomik durumlarını ve yaşam kalitelerini
etkileyebilir. İşsizlik, maddi zorluklar ve sosyal dışlanma gibi
faktörler, göçmenlerin psikolojik iyi oluşunu negatif yönde
etkileyebilir.
 Beyin göçü, eğitimli bireylerin daha iyi yaşam ve
kariyer olanakları için kendi ülkelerinden başka
ülkelere göç etmesini tanımlar. Gelişmiş
ülkelerdeki daha iyi eğitim, iş ve maaş fırsatları
beyin göçünü teşvik ederken, kaynak ülkelerde
beyin göçüne bağlı kayıplar yaşanır.
 Beyin göçü, kaynak ülkelerde iş gücü eksikliğine
ve beyin gücü kaybına neden olurken, hedef
ülkelerde yüksek eğitimli ve yetenekli iş gücünün
artmasına katkıda bulunur. Bu fenomen, hem
kaynak hem de hedef ülkeler üzerinde ekonomik,
sosyal ve psikolojik etkilere sahiptir.
Etki Ev Sahibi Ülke Konuk Ülke
Ekonomik
Daha düşük
ekonomik büyüme,
yüksek eğitimli kişi
eksikliği
Ekonomik büyüme,
yüksek eğitimli
işgücü
Sosyal
Azalan nüfus,
toplumun
yaşlanması
Çeşitlenen toplum,
kültürel alışveriş
Psikolojik
Beyin göçü kaynaklı
stres ve endişe
Yabancı bir ülkede
uyum sağlama
stresi
Tablo 2: Beyin Göçünün Ev Sahibi vs.
Konuk Ülkelerdeki Etkileri
 Göç eden bireyler, göç sürecinin öncesi, sırası ve
sonrasında farklı stresörlerle karşılaşmaktadırlar.
Bu stresörler bireyler ve ailelerin sağlığı üzerinde
farklı etkiler yaratabilmektedir.[28,42] Göç süreci
içerisinde göç eden bireyler işsizlik, sosyal
statünün kaybı, yalnızlık, dil engeli, kültürel
farklılıklar gibi birçok stresörler ile karşı karşıya
kalmaktadırlar.
 Stresin sağlık üzerindeki negatif etkisine ve
stresle başa çıkma mekanizmalarının
yetersizliğine bağlı olarak da göç eden bireyler
fizyolojik ve psikolojik kökenli birçok sağlık
problemi ile karşılaşmaktadırlar.
 Meksikalı göçmen işçiler ile yapılan çalışmada, yeni kültüre uyum
sağlayamayan göçmenlerde anksyete ve stres düzeylerinin yüksek
olduğu ve bunun sonucunda yüksek düzeyde depresyon görülmüştür.
 Aynı çalışmada göçmenlerin yaşadıkları anksiyete ile ilişkili
değişkenlerin, düşük benlik saygısı, etkisiz sosyal destek, göçmenlerin
normal yaşam tarzına katılmalarındaki engeller, düşük eğitim düzeyi ve
yüksek düzeyde kültüre uyum sağlayamama kaynaklı stres olduğu
bildirilmektedir.
 Göçmenlerde ortaya çıkan depresyon ile ilişkili değişkenlerin ise düşük
benlik saygısı, etkisiz sosyal destek, aile işlevlerinde bozukluk, yaşamı
ile ilgili kararlara katılamama, yüksek düzeyde kültüre uyum
sağlayamama kaynaklı stres ve yüksek düzeyde anksiyete olduğu ifade
edilmektedir.[8]
 Göçmen işçiler ile yapılan 125 göçmenin katıldığı başka bir çalışmada ise
katılımcıların %38’inin yasal sorunlar, sosyal izolasyon ve çalışma
koşulları ile ilişkili ciddi düzeyde stres yaşadıkları belirtilirken
%18.4’ünde anksiyete, %41.6’sında depresyon saptanmıştır
 Strese verilen yanıt ve hastalıklarda göçmenlerin sosyal kaynakları belirleyici
olabilir ve karşılaşılan zorluk derecesi de etkiler. Özellikle ruhsal sağlık
üzerindeki etkili olan uyum sürecinde sosyal ağ, cinsiyet, yaş, dil becerileri,
eğitim düzeyi, dini inançları, göç nedenleri ve gidilen yerdeki karşılanma biçimi
etkili olmaktadır.
 Sosyal ağ özellikle, göçmenlerin sağlık davranışlarında ve ruhsal sağlıklarında
çok önemlidir. Sosyal desteklerinin yetersizliği ve akrabalarının beklentilerinin
yüksek olması zaman zaman riskli sağlık davranışlarına ve ruhsal sağlık
sorunlarının görülme oranını arttırabilir.
 Amerika’da yapılan tanımlayıcı bir çalışmada Bosna ve Kübalı göçmenlerin
karşılaştıkları güçlükler ile baş etmede, etkisiz baş etme yöntemi olarak sigara
içmeyi kullandıkları ve sigara içme oranlarının yüksek olduğu, erkeklerin
kadınlara göre daha fazla sigara içtikleri ve daha fazla alkol tükettikleri
belirtilmektedir.[46] Hollanda’da yaşayan farklı etnik gruplar üzerinde yapılan bir
çalışmada anksiyete ve/veya depresyon prevalansı en yüksek Türk hastalarda
bulunmuştur.
 Ülkemizde yapılan bir çalışmada özellikle zorunlu göçün ruh sağlığını olumsuz
yönde etkilediği ve kadın göçmenlerin erkek göçmenlere göre daha fazla
duygusal zorlanma yaşadığı ifade edilmektedir.
 Amerika’da yapılan başka bir çalışmada Haitili göçmenlerin ruhsal bozukluklara
daha duyarlı oldukları bulunmuştur.
GÖÇ TRAVMASI
Zorunlu göç yaşayan bireyler en
korunmasız insan topluluklarından biridir. Bu
insanlar istekleri dışında kendilerini
bambaşka bir dünyanın içinde bulmaktadırlar.
Bu durumda onları geleceğe ilişkin ciddi bir
belirsizliğe yöneltmekte, kültür şoku
yaşamalarına neden olmakta ve uzun vadede
travmaya varır derecede olumsuzluklara
neden olabilmektedir.
 Zorunlu göçe maruz kalan bireyler
sağlık yönünden sosyal ve
psikolojik açılardan
etkilenmektedir.
Göçmenlerin yaşadıkları sağlık sorunları
arasında en çok öne çıkanları şunlardır:
Beslenme bozuklukları
Çocuklarda büyüme ve gelişme gerilikleri
 Kızamık, sıtma, anemi, solunum yolu
rahatsızlıkları vb bulaşıcı hastalıklar
Fiziksel şiddet ve buna bağlı yaralanmalar
Depresyon ve kaygı bozuklukları
Uyku bozuklukları ve post travmatik stres
bozuklukları
İstenmeyen gebelikler, düşükler ve doğum
komplikasyonları
İnsan göç etmek zorunda kaldığı yerden
kendisine maddi ve manevi destek sağlayan
hayata bağlayan ve onu güçlendiren ne kadar
çok şey bırakırsa göçün bireye psikolojik
olarak olumsuz yansımalarının da o denli
fazla olacağı öngörülmektedir.
GÖÇ TRAVMASINA NEDEN OLAN ETKENLER
Bireylerin göç olgusunu bilişsel olarak
zihinlerinde konumlandırma biçimi, göçe
yükledikleri anlam, göçmenlerin yeni toplumsal
ortama uyum sürecini kolaylaştıran veya
zorlaştıran önemli etkenlerdendir.
Bunların yanında bireyleri kişilik özellikleri,
göç nedenleri, göçü kabul eden toplumun
göçmenlere bakış açısı da bireylerin uyum
sürecini etkilemektedir
Göç öncesi bilişsel ve duygusal hazırlık eksikliği
yeni çevreye uyum zorlukları, kültürel farklılıklar
ve olumsuz deneyimler
Göç esnasında karşılaşılan zorluklar, ortaya çıkan
stres kaynakları ve bu stres kaynakları ile başa
çıkma mekanizmalarının yetersizliği
Göç sonucunda ise yeni kültüre uyum sağlama
sırasında yaşanılan stres bireylerde anksiyete ve
depresyona neden olabilmektedir. Bunun yanında
ekonomik zorluklar sağlık hizmetlerinden
yararlanamama, eğitim engelleri sosyal yalıtım
gibi faktörler de göçmenleri olumsuz
etkilemektedir.
Göçmen çocuklar bu süreçten en çok etkilenen
ve psikolojik olarak örselenen hatta travma
yaşamaya en yakın gruptur.
Özellikle savaş ve şiddet ortamında kalan ve birinci
derece yakınlarından kayıp yaşayan göçmen
çocuklarda yoğun yalnızlık duygusu strese ve ruhsal
bozukluklara neden olmaktadır.
Aynı şekilde kültürel şok ve sosyal rollerdeki
değişiklikler, dil yetersizlikleri ve iletişim güçlükleri,
göç edilen yerde ev sahibi toplumun göçmenlere
olumsuz bakış açısı ve kabulde direnç göstermeleri
vb durumlar çocukların uyumunu zorlaştıran
travmaya neden olan etmenlerdir.
Göç öncesinden göç sonrasına
kadar olan süreçte bireylerde 3 ana
değişim meydana gelmesi beklenir:
Kişisel bağlamdaki değişiklikler
Sosyal ağların yeniden
yapılandırılması
Bir sosyo-ekonomik ve kültürel
sistemden diğer sosyo-ekonomik
ve kültürel sisteme geçiş
Göç sonrasında yetişkinleri statülerindeki
belirsizlik, işsizlik, sosyal statülerindeki kayıp,
aile ve sosyal destek kaybı, dil öğrenme
zorlukları, kültürleşme, adaptasyon vb
durumlar psikolojik sağlıklarını etkilerken
çocukları ise ailenin yaşadığı stresle ilişkili
olarak stres yaşaması, yeni dilde eğitim almada
yaşanan zorluklar, kültürleşme, etnik ve dinsel
kimlik çatışmaları, ayrımcılık ve sosyal
dışlanma gibi durumlar etkilemektedir.
Göçmen ergenlerde ise cinsel
gelişimin farkında olmaları ve
bunu içselleştirme noktasında
sıkıntı yaşamaları, ebeveyn
desteğinden yoksun olmaları,
ebeveyn-ergen çatışması, anne-
baba arasındaki iletişimin
olumsuz yansımaları ,ayrımcılığa
maruz kalması yoğun stres
tepkilerine neden olabilmektedir
Göç sonrası çocukları etkileyen ve
stres düzeyini etkileyen en önemli
durum kültürleşme sürecidir.
Kültürleşme, çeşitli nedenlerle bir
grubun başka bir grupla etkileşimi
sonucu meydana gelen değişimdir.
Kültürleşme sürecinde her 2
toplumun da sosyokültürel yapısı
değişmektedir.
Göçmenler için ev sahibi
toplum tarafından
benimsemeleri, iş bulabilmeleri
ve tatmin edici sosyal ilişkiler
kurabilmeleri ve tatmin edici
sosyal ilişkiler kurabilmeleri
hayati ihtiyaçlar olarak
değerlendirilmektedir.
Kültürleşme sürecinde asimilasyona
dayalı bir politika izlenmesi
durumunda bireylerde zorlanma ve
baskı artmaktadır. Bu durumda da
bireyin kendi kültürüyle aşırı
özdeşleşme ve öz kültürünü üstün
tutma eğilimi artmakta dolasıyla
bireysel ve sosyal düzende sorunlar
yaşanmaktadır.
Kültürleşme sürecinde
bireyler
 Sosyal izolasyon( etkileşim
kurulamaması…)
Ötekileştirme ( biz ve onlar
anlayışı) riskiyle de karşı
karşıya kalmaktadır.
Sosyal izolasyon ve ötekileştirme
durumlarının yaşanması durumunda bireyler
toplumun bütününe yabancılaşarak sadece
kendi kültürüne ait bireyler ile iletişim kurma
eğilimine girebilir
Bu yabancılaşma sürecinde bireyler
istediklerini başaramayacağı korkusuyla
güçsüzlük, neye inanması gerektiği konusunda
ciddi bir kararsızlık anlamsızlık
Göç ettikleri yerde toplumsal olarak
konulmuş birtakım yasak ve kurallara
uyumsuzluk( kuralsızlık)
Toplum tarafından değer
atfedilen şeylere duyarsız olmalı ya
da düşük değer atfetmesi
sonucunda soyutlanmışlık ve
kendinden uzaklaşma yaşayabilir.
Göç sonrası çocuklarda görülmesi
olası bir diğer durum ise kültür
şokudur.
Kültürel şok, bireylerin yeni
kültürel değerler ile kendi kültürel
değerleri arasındaki tutarsızlığa
bağlı olarak ani değişen olumsuz
duygular şeklinde tanımlanmaktadır
Kültürel şok yaşanması
durumunda bireylerde yaşanan
duyguları şu şekilde sınıflandırılmış:
Duyu yitimi
Güçlük yaşama
Şaşırma
Reddedilme
Rol karmaşası
Kaygı ve kızgınlık
Kültürleşme sürecinde göçmen
öğrencileri bekleyen en önemli
sorunlardan biri de dil yetersizliğidir.
Dil yetersizliği sadece eğitim
noktasında değil sosyal yardım ve
çevreyle etkileşim boyutlarında büyük
bir sorun olmaktadır. Bu çocuklarda içe
kapanıklılık ve saldırganlık davranışları
sergileyebilmektedir
Eğer gerekli psikolojik yardım yapılmazsa
 Gelecek endişesi , güvensizlik
 Depresyon, kaygı, korku,
 TSSB
 Uyku ve yeme bozuklukları
 Gelişimsel sorunlar
 Öğrenme güçlükleri, dikkat dağınıklıkları, okul
başarısızlığı
 Saldırganlık davranışları, hırsızlık, madde
bağımlılığı gibi problemler
 Baş ağrısı, mide ağrısı, iştahsızlık gibi fizyolojik
sorunlar
Ergenlik dönemindeki bireylerde
ise kimliğini, toplumdaki yerini,
değerlerini vb bulmaya çalıştıkları
dönem olması sebebiyle bireylerde
benlik algısı ve ruh sağlığında
birtakım problemler görülebilir.
Göç sürecinde karşılaşılan şiddetli
ve stresli deneyimler bireylerin beyin
yapılarını da etkilemektedir.
Düşüncelerini organize edemememe,
duygularını denetim altına alamama,
odaklanma, bilgileri kodlama ve geri
çağırma, hatırlama sorunları
yaşanabilir.
GÖÇ TRAVMASININ ÖNLENMESİNDE
VE SAĞALTIMINDA YAPILMASI
GEREKENLER
 Uzman , aile, öğretmen ve akran işbirliği
 Zorunlu göç yaşayan bireylerde görülmesi
olası davranışsal ve duygusal sorunların iyi
tanımlanması ve erken dönemde gerekli
önlemlerin alınması gerekmektedir
 Bireyin güçlü yönlerinin ön plana çıkartılması
stres tepkileri ile baş etmede çok önemli bir
işleve sahiptir
 Zihinsel sağlıklarını bozacak etkenlerden
korumak ve ruhsal iyilik hallerini yükseltmek
için psiko-sosyal destek sunulması
önerilmektedir.
Psiko-sosyal müdahalede ilk
aşamada göç sonrası göçmen çocuk ve
ergenler için fiziki şartların normale
döndürülmesi güvenli bir ortam
sunulması ve gerekli temel ihtiyaçların
sağlanması gerekmektedir. Bunun
içinde tüm paydaşların birlikte hareket
etmesi, ayrımcılık ve ötekileştirmenin
önüne geçilmesi pozitif bir iklim
oluşturulması gerekmektedir
Travmatik yaşantıların ardından
istenmeyen tepkilerin ortaya
çıkmasında en önemli etkenlerden biri
kişilerin kendisiyle, içinde yaşadığı
dünyayla ve gelecekle ilgili olarak
hatalı yorumlar yapmasıdır.
Bu hatalı yorumların ve bilişsel
çarpıtmaların düzeltilmesi
gerekmektedir. Bunun için bireylerin
yaşadıkları süreçlerle ilgili
bilgilendirmek gerekmektedir
Hem ev sahibi çocuk ve ergenlerin
hem de göçmen çocuk ve ergenlere
yönelik önleyici rehberlik faaliyetleri
yapılması gerekmektedir
Aynı şekilde ebeveynlere ve
öğretmenlere de bu konuda
bilgilendirme çalışmalarının
yapılması gerekmektedir
İkinci aşama da ise psiko-sosyal destek
sunacak öncelikli kişilerin belirlenmesi
aşamasıdır. Bu aşamada ihtiyaç analizi ve
göçmen çocuk ve ergenlerin içinde bulundukları
durumun anlaşılması gerekmektedir . İhtiyaçlar
doğrultusunda çocuk ve ergenleri uygun kurum
ve uzmanlara yönlendirilmesi de yine bu
aşamada yapılmaktadır.
Üçüncü aşama da ise göçün ardından
devam eden ve travmaya bağlı sorunlar
yaşayan yaşayan çocuk ve ergenlere odaklı ve
uzmanlaşmış hizmetler sağlanır.
Krize müdahale yaklaşımında yardım
sürecin farklı modelleri vardır. Bu
modellerden tüm süreci etkili ve kapsamlı bir
şekilde ele aldığı düşünülen 3 basamaklı ACT
modelidir
Göç travmasından etkilenen öğrencilerde aşağıda
belirtilen durumların zaman içerisinde devamlılık
göstermesi ve bireyin normal rutin görevlerini
yerine getirmekte zorlanması durumunda uzman
desteği faydalı olacaktır:
 Okula gelmekte zorlanması ve derslere düzenli
katılmaması
 Öğrenme güçlüğü yaşaması
 Akranlarıyla sosyal sorunlar yaşaması
 Evde gerekli bakımı alamaması
 Saldırgan ve itaatsiz tavırlar göstermesi
 Dikkatini toplamakta, odaklanmada sorun yaşaması
ve aşırı tepkiler göstermesi
 Ağrı ve acı gibi fizyolojik sorunlardan çok sık
şikayet etmesi
Sürekli devam eden kabuslar ve
rahatsız edici görüntüler görüp
bunların aklına gelmesi
Gün boyunca yorgun ve bitkin
görünmesi
Sürekli endişeli ve kaygılı
davranışlar sergilemesi
 Ailesel koruyucu faktörler
 Çevresel koruyucu faktörler
 Akran/arkadaş desteği
 Etkili toplumsal kaynaklar
Göçmen öğrencilerin en çok ihtiyaç
duydukları süreklilik, değişmezlik ve
normallik duygularının oluşması
noktasında öğretmen ve arkadaş
desteği çok önemlidir
Öğretmenlerin oyunlar ve sınıf içi
etkinlikler, çalışmalar ile normallik
duygusunu hem de başarı duygusunu
tatmalarını sağlaması oldukça faydalı
olacaktır.
 Travma ve stresle mücadele eden öğrencilerin
günlük rutinlerini yazabilecekleri bir zaman
çizelgesi oluşturmak öz denetim kazanmaları
ve kontrol hissini yaşamaları açısından etkili
olacaktır.
 Sınıfla kaynaşma sağlanması ve akran desteği
için sınıfa başlangıçta Hoş Geldin kutlaması
yapılabilir. Sonrasında kültürel olarak önem
verilen günlerini kutlamak, tebrik etmek gibi
şeyler yapılarak sınıf içi aidiyet duygusu
geliştirilebilir
Göçmen çocukların psikolojik
uyum süreçlerine katkı sağlamak
için ev sahibi öğrencilere akran
eğitimleri verilerek akran desteği
sağlanılabilir. Akran zorbalığı,
yabancılaşma, sosyal izolasyon,
toplumdan kopma ve kendi içine
kapanma gibi durumların
yaşanmaması için de akran
desteği önemlidir
Savaş ve çatışma durumundan
etkilenen çocukların uçak ya da
yangın alarmı gibi ani seslere tepki
verebileceği sınıf içindeki
öğrencilerle paylaşılması

More Related Content

Similar to GÖÇve travma psikolojisi sosyal psikoloji.pptx

Bunlar biz-siz
Bunlar biz-sizBunlar biz-siz
Bunlar biz-siz
Game Kudra
 
Kaygi ogrenci veli
Kaygi ogrenci veliKaygi ogrenci veli
Kaygi ogrenci veli
ahmet sağlam
 
Gençlik Danışmanlık ve Sağlık Hizmeti Merkezi
Gençlik Danışmanlık ve Sağlık Hizmeti MerkeziGençlik Danışmanlık ve Sağlık Hizmeti Merkezi
Gençlik Danışmanlık ve Sağlık Hizmeti Merkezi
anttab
 
Sdhmerkezi
SdhmerkeziSdhmerkezi
Sdhmerkezi
anttab
 
Ftr 2026 fizyoterapi’de psikososyal sağlık
Ftr 2026 fizyoterapi’de psikososyal sağlıkFtr 2026 fizyoterapi’de psikososyal sağlık
Ftr 2026 fizyoterapi’de psikososyal sağlıkUfuk Yurdalan
 
ÇOCUK PSİKOLOJİSİ DERSİ 1. Hafta_pdf.pdf
ÇOCUK PSİKOLOJİSİ DERSİ 1. Hafta_pdf.pdfÇOCUK PSİKOLOJİSİ DERSİ 1. Hafta_pdf.pdf
ÇOCUK PSİKOLOJİSİ DERSİ 1. Hafta_pdf.pdf
nrtnbahadir
 
Antropoloji(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Antropoloji(fazlası için www.tipfakultesi.org)Antropoloji(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Antropoloji(fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 
Yaşlilikta evde bakim hi̇zmetleri̇
Yaşlilikta evde bakim hi̇zmetleri̇Yaşlilikta evde bakim hi̇zmetleri̇
Yaşlilikta evde bakim hi̇zmetleri̇
Arif Başpınar
 

Similar to GÖÇve travma psikolojisi sosyal psikoloji.pptx (9)

Bunlar biz-siz
Bunlar biz-sizBunlar biz-siz
Bunlar biz-siz
 
Kaygi ogrenci veli
Kaygi ogrenci veliKaygi ogrenci veli
Kaygi ogrenci veli
 
Kişilikk slaytı
Kişilikk slaytıKişilikk slaytı
Kişilikk slaytı
 
Gençlik Danışmanlık ve Sağlık Hizmeti Merkezi
Gençlik Danışmanlık ve Sağlık Hizmeti MerkeziGençlik Danışmanlık ve Sağlık Hizmeti Merkezi
Gençlik Danışmanlık ve Sağlık Hizmeti Merkezi
 
Sdhmerkezi
SdhmerkeziSdhmerkezi
Sdhmerkezi
 
Ftr 2026 fizyoterapi’de psikososyal sağlık
Ftr 2026 fizyoterapi’de psikososyal sağlıkFtr 2026 fizyoterapi’de psikososyal sağlık
Ftr 2026 fizyoterapi’de psikososyal sağlık
 
ÇOCUK PSİKOLOJİSİ DERSİ 1. Hafta_pdf.pdf
ÇOCUK PSİKOLOJİSİ DERSİ 1. Hafta_pdf.pdfÇOCUK PSİKOLOJİSİ DERSİ 1. Hafta_pdf.pdf
ÇOCUK PSİKOLOJİSİ DERSİ 1. Hafta_pdf.pdf
 
Antropoloji(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Antropoloji(fazlası için www.tipfakultesi.org)Antropoloji(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Antropoloji(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Yaşlilikta evde bakim hi̇zmetleri̇
Yaşlilikta evde bakim hi̇zmetleri̇Yaşlilikta evde bakim hi̇zmetleri̇
Yaşlilikta evde bakim hi̇zmetleri̇
 

More from NurVural3

3.Algı-l-O Bilişsel Psikoloji ve Nöropsikoloji.pptx
3.Algı-l-O Bilişsel Psikoloji ve Nöropsikoloji.pptx3.Algı-l-O Bilişsel Psikoloji ve Nöropsikoloji.pptx
3.Algı-l-O Bilişsel Psikoloji ve Nöropsikoloji.pptx
NurVural3
 
theself-as a social psychology topic.pptx
theself-as a social psychology topic.pptxtheself-as a social psychology topic.pptx
theself-as a social psychology topic.pptx
NurVural3
 
Çalışan Stresi ve Stres Yönetimi Tükenmişlik.pptx
Çalışan Stresi ve Stres Yönetimi Tükenmişlik.pptxÇalışan Stresi ve Stres Yönetimi Tükenmişlik.pptx
Çalışan Stresi ve Stres Yönetimi Tükenmişlik.pptx
NurVural3
 
Social Emotional development adolesc ence.pptx
Social Emotional development adolesc ence.pptxSocial Emotional development adolesc ence.pptx
Social Emotional development adolesc ence.pptx
NurVural3
 
Atitude and Persuasion In Social Psychology.pptx
Atitude and Persuasion In Social Psychology.pptxAtitude and Persuasion In Social Psychology.pptx
Atitude and Persuasion In Social Psychology.pptx
NurVural3
 
Conformity Topic In Social Psychology.pptx
Conformity Topic In Social Psychology.pptxConformity Topic In Social Psychology.pptx
Conformity Topic In Social Psychology.pptx
NurVural3
 
Sosyal Psikolojide Benlik Kavramı ve Gelişimi.pptx
Sosyal Psikolojide Benlik Kavramı ve Gelişimi.pptxSosyal Psikolojide Benlik Kavramı ve Gelişimi.pptx
Sosyal Psikolojide Benlik Kavramı ve Gelişimi.pptx
NurVural3
 
Physical Cognitive Development Early Childood.pptx
Physical Cognitive Development Early Childood.pptxPhysical Cognitive Development Early Childood.pptx
Physical Cognitive Development Early Childood.pptx
NurVural3
 
Development Early Childhood Piaget Theories.pptx
Development Early Childhood Piaget Theories.pptxDevelopment Early Childhood Piaget Theories.pptx
Development Early Childhood Piaget Theories.pptx
NurVural3
 

More from NurVural3 (9)

3.Algı-l-O Bilişsel Psikoloji ve Nöropsikoloji.pptx
3.Algı-l-O Bilişsel Psikoloji ve Nöropsikoloji.pptx3.Algı-l-O Bilişsel Psikoloji ve Nöropsikoloji.pptx
3.Algı-l-O Bilişsel Psikoloji ve Nöropsikoloji.pptx
 
theself-as a social psychology topic.pptx
theself-as a social psychology topic.pptxtheself-as a social psychology topic.pptx
theself-as a social psychology topic.pptx
 
Çalışan Stresi ve Stres Yönetimi Tükenmişlik.pptx
Çalışan Stresi ve Stres Yönetimi Tükenmişlik.pptxÇalışan Stresi ve Stres Yönetimi Tükenmişlik.pptx
Çalışan Stresi ve Stres Yönetimi Tükenmişlik.pptx
 
Social Emotional development adolesc ence.pptx
Social Emotional development adolesc ence.pptxSocial Emotional development adolesc ence.pptx
Social Emotional development adolesc ence.pptx
 
Atitude and Persuasion In Social Psychology.pptx
Atitude and Persuasion In Social Psychology.pptxAtitude and Persuasion In Social Psychology.pptx
Atitude and Persuasion In Social Psychology.pptx
 
Conformity Topic In Social Psychology.pptx
Conformity Topic In Social Psychology.pptxConformity Topic In Social Psychology.pptx
Conformity Topic In Social Psychology.pptx
 
Sosyal Psikolojide Benlik Kavramı ve Gelişimi.pptx
Sosyal Psikolojide Benlik Kavramı ve Gelişimi.pptxSosyal Psikolojide Benlik Kavramı ve Gelişimi.pptx
Sosyal Psikolojide Benlik Kavramı ve Gelişimi.pptx
 
Physical Cognitive Development Early Childood.pptx
Physical Cognitive Development Early Childood.pptxPhysical Cognitive Development Early Childood.pptx
Physical Cognitive Development Early Childood.pptx
 
Development Early Childhood Piaget Theories.pptx
Development Early Childhood Piaget Theories.pptxDevelopment Early Childhood Piaget Theories.pptx
Development Early Childhood Piaget Theories.pptx
 

GÖÇve travma psikolojisi sosyal psikoloji.pptx

  • 1.
  • 2.  Göç Nedir?  Göç ile İlgili Kavramlar (Göçmen, mülteci, sığınmacı, geçici koruma, düzensiz göçler, ülke içinde yerinden edilmişler, uyum)  Göç Çeşitleri  Göçmenlerin Yaşaması Muhtemel Sorunlar  Göçmen Kabul Eden Toplumlarda Yaşanması Muhtemel Sorunlar  Göç Travmasına Neden Olan Etkenler  Çocuk ve Ergen Göçmenlerde Görülmesi Muhtemel Fizyolojik ve Psikolojik Belirtiler  Göç Travmasının Önlenmesinde ve Sağaltımında Yapılması Gerekenler  Göç Travmasının Önlenmesinde Rehberlik Öğretmenlerinin Rolü  Sosyal Destek ( öğretmen-Akran-Aile)
  • 3. GÖÇ ; siyasal, ekonomik, dini,sosyal ve diğer nedenlerle kişilerin veya toplulukların hayatlarının tamamını ya da bir kısmını geçirmek üzere mevcut yaşam alanlarından başka bir yere yerleşmek koşuluyla yer değiştirmesidir. Bu yer değiştirme hareketleri gönüllü ya da zorunlu sebeplerle gerçekleşebilmektedir.
  • 4. Göç sadece yaşanan fiziksel mekanın değiştirilmesiyle sınırlı kalmaz. Hem göç eden, hem de göçü kabul eden toplumun bütün unsurlarını değiştirip dönüştürerek yeni bir toplumsal yapı ortaya çıkar.
  • 5. GÖÇ İLE İLGİLİ KAVRAMLAR Göçmen: bireyin ekonomik ve sosyal refahı için kendi özgür iradesiyle göç etme kararını aldığı tüm durumları kapsar.Maddi veya sosyal olarak koşullarını iyileştirmek için yapılır.
  • 6. Mülteci veya Şartlı Mülteci: Avrupa ülkelerinde meydana gelen olaylar nedeniyle ; ırkı,dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşüncelerinden dolayı zulme uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için vatandaşı olduğu ülkenin dışında bulunan ve geri dönemeyen veya dönmek istemeyen vatansız kişilerdir
  • 7. Türkiye’nin çoğrafi kısıtlama ile imzalamış olduğu 1951 tarihli mültecilerin statüsüne ilişkin sözleşmeye göre Türkiye de sadece Avrupa da meydana gelen olaylardan dolayı Türkiye ye sığınanlara mülteci statüsü verilmektedir. Avrupa ülkeleri dışında meydana gelen olaylar sebebiyle aynı durumda bulunan kişilere ise Türkiye de şartlı mülteci statüsü verilmektedir. Üçüncü bir ülkeye yerleştirilinceye kadar şartlı mültecinin kalmasına izin verilmektedir.
  • 8. Sığınma: Bir devletin geri göndermeme ilkesi ve uluslar arası veya ulusal düzeyde tanıdığı mülteci haklarına dayalı olarak topraklarında verdiği bir koruma türüdür. Dini,ırkı,siyasi görüşü, bağlı olduğu sosyal grup gibi çeşitli nedenlerle zulüm görmekten korkan kişiye verilir
  • 9. Sığınmacı: zulüm veya ciddi zararlardan korunmak amacıyla kendi ülkesi dışında bir ülkede güvenlik arayışında olan ve ilgili ulusal ya da uluslararası belgeler çerçevesinde mültecilik statüsüne ilişkin yaptığı başvurunun sonucunu bekleyen kişidir.
  • 10. Geçici koruma/Türkiye’deki Suriyelilerin statüsü: Uluslararası bir sınıra doğru dikkate değer sayıda insan hareketliliğinin olması, bu hareketliliğin hızlı bir varışla devam etmesi, ev sahibi (karşılayan) devletin yakın dönemde mevcut bireysel sığınma prosedürlerini uygulayamayacak hale gelmesi sonucu geçici koruma verilir.
  • 11. Geçici koruma da vakit kaybetmeden belirli haklar sağlamayı hedefleyen pratik ve tamamlayıcı biz çözüm yoludur. Bu konuda ülkelere 3 temel görev düşmektedir: Güvenli topraklara erişime izin verilmesi Geri gönderme yasağının uygulanması Temel ve acil insani ihtiyaçların karşılanması
  • 12. Düzensiz göçler: gerekli olan izin veya belgelere sahip olmadan bir ülkeye giriş yapmak, bir ülkede kalmak veya çalışmak anlamına gelir. Ülke içinde yerinden edilmişler: Özellikle silahlı çatışmalar genel şiddet halleri, insan hakları ihlalleri, doğal veya insan ürünü felaketlerin etkileri sonucu evlerini terk etmiş fakat uluslararası sınırları geçmemiş olan kişilerdir.
  • 13. Üçüncü Bir Ülkeye Yerleştirme: Mültecilerin sığınma başvurusu yaptıkları ülkeden onları kabul eden başka bir ülkeye transfer edilmesi anlamına gelir. Gönüllü Geri Dönüş: Mülteciler, savaş esirleri ve tutuklu bulunan sivillerin kendi istekleri ile ülkelerine dönmeleri durumudur
  • 14. Uyum : Göçmenlerin hem birey hem de grup olarak göçü kabul eden toplumun bir parçası kabul edildiği süreçtir.
  • 15. Gönüllü göç Zorunlu göç İç göç Dış göç Düzenli/düzensiz Göçler
  • 16. Göçün ekonomik, hukuki ve uluslararası boyutları olmakla birlikte en önemli boyutu sosyal boyutudur. Sosyal boyut, göçmenlerin yeni katıldıkları toplum ile uyum içinde birlikte yaşayıp ya da yaşayamaması durumudur
  • 17. Uluslararası göçler 2 farklı kültüre ait birey ve grupları bir araya getirmekte ve birlikte yaşamaya zorlamaktadır. Göçün yönü ne olursa olun orijin kültürden kopuş, aidiyet duygusunun zedelenmesi, ilk kuşaklara ‘Ne orada ne burada ‘olabilme hissini doğurmaktadır. Bireylerin geçmiş ile gelecek arasındaki bağları kopmaktadır.
  • 18. Göç veren ülke ile alan ülke arasındaki kültürel farklılık ne kadar az ise uyum süreci de o kadar kolay olacaktır. Bunun sonucunda da yaşanması muhtemel olan problemler, güçlükler daha az yaşanacaktır.
  • 19. GÖÇMENLERİN YAŞAMASI MUHTEMEL SORUNLAR 1)Temel/Hayati sorunlar: can güvenliği, barınma, yiyecek ve içecek bulabilme temiz suya erişebilme güçlüğü, giyecek ve hijyen sorunları 2) Sosyal sorunlar: Yeniden sosyalleşme, yeniden kültürleşme, gettolaşma, dışlama ve ayrımcılık, kültür şoku
  • 20. 3)Psikolojik sorunlar Güvensizlik Korku, yalnızlık, çaresizlik hissi Kızgınlık, kolay sinirlenme, öfke patlamaları, Yabancılık ve dışlanmışlık hissi Kendini değersiz, pasif ve işe yaramaz hissetme Duygusal dalgalanmalar
  • 21. GÖÇMEN KABUL EDEN TOPLUMLARDA YAŞANMASI MUHTEMEL SORUNLAR 1)Düzenin Bozulması 2)İşsizlik 3) Eğitim sorunları
  • 22.  Bireysel Faktörler: Yaş, cinsiyet, eğitim seviyesi, dil yetenekleri gibi bireysel özellikler, göçmenlerin uyum sürecini etkileyebilir. Örneğin, genç göçmenler genellikle daha hızlı adapte olabilirken, yaşlı göçmenler daha fazla zorluk yaşayabilir.  Çevresel Faktörler: Yeni ülkenin iklimi, dil engeli, kırsal veya kentsel alanlar gibi çevresel faktörler, göçmenlerin psikolojik uyum sürecini etkileyebilir. Dil engeli, yeni topluma entegrasyonu zorlaştırabilirken, farklı iklim koşulları da adaptasyon sürecini etkileyebilir.  Sosyoekonomik Faktörler: İş olanakları, yaşam maliyeti, sosyal hizmetlerin erişilebilirliği gibi sosyoekonomik faktörler, göçmenlerin ekonomik durumlarını ve yaşam kalitelerini etkileyebilir. İşsizlik, maddi zorluklar ve sosyal dışlanma gibi faktörler, göçmenlerin psikolojik iyi oluşunu negatif yönde etkileyebilir.
  • 23.  Beyin göçü, eğitimli bireylerin daha iyi yaşam ve kariyer olanakları için kendi ülkelerinden başka ülkelere göç etmesini tanımlar. Gelişmiş ülkelerdeki daha iyi eğitim, iş ve maaş fırsatları beyin göçünü teşvik ederken, kaynak ülkelerde beyin göçüne bağlı kayıplar yaşanır.  Beyin göçü, kaynak ülkelerde iş gücü eksikliğine ve beyin gücü kaybına neden olurken, hedef ülkelerde yüksek eğitimli ve yetenekli iş gücünün artmasına katkıda bulunur. Bu fenomen, hem kaynak hem de hedef ülkeler üzerinde ekonomik, sosyal ve psikolojik etkilere sahiptir.
  • 24. Etki Ev Sahibi Ülke Konuk Ülke Ekonomik Daha düşük ekonomik büyüme, yüksek eğitimli kişi eksikliği Ekonomik büyüme, yüksek eğitimli işgücü Sosyal Azalan nüfus, toplumun yaşlanması Çeşitlenen toplum, kültürel alışveriş Psikolojik Beyin göçü kaynaklı stres ve endişe Yabancı bir ülkede uyum sağlama stresi Tablo 2: Beyin Göçünün Ev Sahibi vs. Konuk Ülkelerdeki Etkileri
  • 25.  Göç eden bireyler, göç sürecinin öncesi, sırası ve sonrasında farklı stresörlerle karşılaşmaktadırlar. Bu stresörler bireyler ve ailelerin sağlığı üzerinde farklı etkiler yaratabilmektedir.[28,42] Göç süreci içerisinde göç eden bireyler işsizlik, sosyal statünün kaybı, yalnızlık, dil engeli, kültürel farklılıklar gibi birçok stresörler ile karşı karşıya kalmaktadırlar.  Stresin sağlık üzerindeki negatif etkisine ve stresle başa çıkma mekanizmalarının yetersizliğine bağlı olarak da göç eden bireyler fizyolojik ve psikolojik kökenli birçok sağlık problemi ile karşılaşmaktadırlar.
  • 26.  Meksikalı göçmen işçiler ile yapılan çalışmada, yeni kültüre uyum sağlayamayan göçmenlerde anksyete ve stres düzeylerinin yüksek olduğu ve bunun sonucunda yüksek düzeyde depresyon görülmüştür.  Aynı çalışmada göçmenlerin yaşadıkları anksiyete ile ilişkili değişkenlerin, düşük benlik saygısı, etkisiz sosyal destek, göçmenlerin normal yaşam tarzına katılmalarındaki engeller, düşük eğitim düzeyi ve yüksek düzeyde kültüre uyum sağlayamama kaynaklı stres olduğu bildirilmektedir.  Göçmenlerde ortaya çıkan depresyon ile ilişkili değişkenlerin ise düşük benlik saygısı, etkisiz sosyal destek, aile işlevlerinde bozukluk, yaşamı ile ilgili kararlara katılamama, yüksek düzeyde kültüre uyum sağlayamama kaynaklı stres ve yüksek düzeyde anksiyete olduğu ifade edilmektedir.[8]  Göçmen işçiler ile yapılan 125 göçmenin katıldığı başka bir çalışmada ise katılımcıların %38’inin yasal sorunlar, sosyal izolasyon ve çalışma koşulları ile ilişkili ciddi düzeyde stres yaşadıkları belirtilirken %18.4’ünde anksiyete, %41.6’sında depresyon saptanmıştır
  • 27.  Strese verilen yanıt ve hastalıklarda göçmenlerin sosyal kaynakları belirleyici olabilir ve karşılaşılan zorluk derecesi de etkiler. Özellikle ruhsal sağlık üzerindeki etkili olan uyum sürecinde sosyal ağ, cinsiyet, yaş, dil becerileri, eğitim düzeyi, dini inançları, göç nedenleri ve gidilen yerdeki karşılanma biçimi etkili olmaktadır.  Sosyal ağ özellikle, göçmenlerin sağlık davranışlarında ve ruhsal sağlıklarında çok önemlidir. Sosyal desteklerinin yetersizliği ve akrabalarının beklentilerinin yüksek olması zaman zaman riskli sağlık davranışlarına ve ruhsal sağlık sorunlarının görülme oranını arttırabilir.  Amerika’da yapılan tanımlayıcı bir çalışmada Bosna ve Kübalı göçmenlerin karşılaştıkları güçlükler ile baş etmede, etkisiz baş etme yöntemi olarak sigara içmeyi kullandıkları ve sigara içme oranlarının yüksek olduğu, erkeklerin kadınlara göre daha fazla sigara içtikleri ve daha fazla alkol tükettikleri belirtilmektedir.[46] Hollanda’da yaşayan farklı etnik gruplar üzerinde yapılan bir çalışmada anksiyete ve/veya depresyon prevalansı en yüksek Türk hastalarda bulunmuştur.  Ülkemizde yapılan bir çalışmada özellikle zorunlu göçün ruh sağlığını olumsuz yönde etkilediği ve kadın göçmenlerin erkek göçmenlere göre daha fazla duygusal zorlanma yaşadığı ifade edilmektedir.  Amerika’da yapılan başka bir çalışmada Haitili göçmenlerin ruhsal bozukluklara daha duyarlı oldukları bulunmuştur.
  • 28. GÖÇ TRAVMASI Zorunlu göç yaşayan bireyler en korunmasız insan topluluklarından biridir. Bu insanlar istekleri dışında kendilerini bambaşka bir dünyanın içinde bulmaktadırlar. Bu durumda onları geleceğe ilişkin ciddi bir belirsizliğe yöneltmekte, kültür şoku yaşamalarına neden olmakta ve uzun vadede travmaya varır derecede olumsuzluklara neden olabilmektedir.
  • 29.  Zorunlu göçe maruz kalan bireyler sağlık yönünden sosyal ve psikolojik açılardan etkilenmektedir.
  • 30. Göçmenlerin yaşadıkları sağlık sorunları arasında en çok öne çıkanları şunlardır: Beslenme bozuklukları Çocuklarda büyüme ve gelişme gerilikleri  Kızamık, sıtma, anemi, solunum yolu rahatsızlıkları vb bulaşıcı hastalıklar Fiziksel şiddet ve buna bağlı yaralanmalar Depresyon ve kaygı bozuklukları Uyku bozuklukları ve post travmatik stres bozuklukları İstenmeyen gebelikler, düşükler ve doğum komplikasyonları
  • 31. İnsan göç etmek zorunda kaldığı yerden kendisine maddi ve manevi destek sağlayan hayata bağlayan ve onu güçlendiren ne kadar çok şey bırakırsa göçün bireye psikolojik olarak olumsuz yansımalarının da o denli fazla olacağı öngörülmektedir.
  • 32. GÖÇ TRAVMASINA NEDEN OLAN ETKENLER Bireylerin göç olgusunu bilişsel olarak zihinlerinde konumlandırma biçimi, göçe yükledikleri anlam, göçmenlerin yeni toplumsal ortama uyum sürecini kolaylaştıran veya zorlaştıran önemli etkenlerdendir. Bunların yanında bireyleri kişilik özellikleri, göç nedenleri, göçü kabul eden toplumun göçmenlere bakış açısı da bireylerin uyum sürecini etkilemektedir
  • 33. Göç öncesi bilişsel ve duygusal hazırlık eksikliği yeni çevreye uyum zorlukları, kültürel farklılıklar ve olumsuz deneyimler Göç esnasında karşılaşılan zorluklar, ortaya çıkan stres kaynakları ve bu stres kaynakları ile başa çıkma mekanizmalarının yetersizliği Göç sonucunda ise yeni kültüre uyum sağlama sırasında yaşanılan stres bireylerde anksiyete ve depresyona neden olabilmektedir. Bunun yanında ekonomik zorluklar sağlık hizmetlerinden yararlanamama, eğitim engelleri sosyal yalıtım gibi faktörler de göçmenleri olumsuz etkilemektedir.
  • 34. Göçmen çocuklar bu süreçten en çok etkilenen ve psikolojik olarak örselenen hatta travma yaşamaya en yakın gruptur. Özellikle savaş ve şiddet ortamında kalan ve birinci derece yakınlarından kayıp yaşayan göçmen çocuklarda yoğun yalnızlık duygusu strese ve ruhsal bozukluklara neden olmaktadır. Aynı şekilde kültürel şok ve sosyal rollerdeki değişiklikler, dil yetersizlikleri ve iletişim güçlükleri, göç edilen yerde ev sahibi toplumun göçmenlere olumsuz bakış açısı ve kabulde direnç göstermeleri vb durumlar çocukların uyumunu zorlaştıran travmaya neden olan etmenlerdir.
  • 35.
  • 36. Göç öncesinden göç sonrasına kadar olan süreçte bireylerde 3 ana değişim meydana gelmesi beklenir: Kişisel bağlamdaki değişiklikler Sosyal ağların yeniden yapılandırılması Bir sosyo-ekonomik ve kültürel sistemden diğer sosyo-ekonomik ve kültürel sisteme geçiş
  • 37. Göç sonrasında yetişkinleri statülerindeki belirsizlik, işsizlik, sosyal statülerindeki kayıp, aile ve sosyal destek kaybı, dil öğrenme zorlukları, kültürleşme, adaptasyon vb durumlar psikolojik sağlıklarını etkilerken çocukları ise ailenin yaşadığı stresle ilişkili olarak stres yaşaması, yeni dilde eğitim almada yaşanan zorluklar, kültürleşme, etnik ve dinsel kimlik çatışmaları, ayrımcılık ve sosyal dışlanma gibi durumlar etkilemektedir.
  • 38. Göçmen ergenlerde ise cinsel gelişimin farkında olmaları ve bunu içselleştirme noktasında sıkıntı yaşamaları, ebeveyn desteğinden yoksun olmaları, ebeveyn-ergen çatışması, anne- baba arasındaki iletişimin olumsuz yansımaları ,ayrımcılığa maruz kalması yoğun stres tepkilerine neden olabilmektedir
  • 39. Göç sonrası çocukları etkileyen ve stres düzeyini etkileyen en önemli durum kültürleşme sürecidir. Kültürleşme, çeşitli nedenlerle bir grubun başka bir grupla etkileşimi sonucu meydana gelen değişimdir. Kültürleşme sürecinde her 2 toplumun da sosyokültürel yapısı değişmektedir.
  • 40. Göçmenler için ev sahibi toplum tarafından benimsemeleri, iş bulabilmeleri ve tatmin edici sosyal ilişkiler kurabilmeleri ve tatmin edici sosyal ilişkiler kurabilmeleri hayati ihtiyaçlar olarak değerlendirilmektedir.
  • 41. Kültürleşme sürecinde asimilasyona dayalı bir politika izlenmesi durumunda bireylerde zorlanma ve baskı artmaktadır. Bu durumda da bireyin kendi kültürüyle aşırı özdeşleşme ve öz kültürünü üstün tutma eğilimi artmakta dolasıyla bireysel ve sosyal düzende sorunlar yaşanmaktadır.
  • 42. Kültürleşme sürecinde bireyler  Sosyal izolasyon( etkileşim kurulamaması…) Ötekileştirme ( biz ve onlar anlayışı) riskiyle de karşı karşıya kalmaktadır.
  • 43. Sosyal izolasyon ve ötekileştirme durumlarının yaşanması durumunda bireyler toplumun bütününe yabancılaşarak sadece kendi kültürüne ait bireyler ile iletişim kurma eğilimine girebilir Bu yabancılaşma sürecinde bireyler istediklerini başaramayacağı korkusuyla güçsüzlük, neye inanması gerektiği konusunda ciddi bir kararsızlık anlamsızlık Göç ettikleri yerde toplumsal olarak konulmuş birtakım yasak ve kurallara uyumsuzluk( kuralsızlık)
  • 44. Toplum tarafından değer atfedilen şeylere duyarsız olmalı ya da düşük değer atfetmesi sonucunda soyutlanmışlık ve kendinden uzaklaşma yaşayabilir.
  • 45. Göç sonrası çocuklarda görülmesi olası bir diğer durum ise kültür şokudur. Kültürel şok, bireylerin yeni kültürel değerler ile kendi kültürel değerleri arasındaki tutarsızlığa bağlı olarak ani değişen olumsuz duygular şeklinde tanımlanmaktadır
  • 46. Kültürel şok yaşanması durumunda bireylerde yaşanan duyguları şu şekilde sınıflandırılmış: Duyu yitimi Güçlük yaşama Şaşırma Reddedilme Rol karmaşası Kaygı ve kızgınlık
  • 47. Kültürleşme sürecinde göçmen öğrencileri bekleyen en önemli sorunlardan biri de dil yetersizliğidir. Dil yetersizliği sadece eğitim noktasında değil sosyal yardım ve çevreyle etkileşim boyutlarında büyük bir sorun olmaktadır. Bu çocuklarda içe kapanıklılık ve saldırganlık davranışları sergileyebilmektedir
  • 48. Eğer gerekli psikolojik yardım yapılmazsa  Gelecek endişesi , güvensizlik  Depresyon, kaygı, korku,  TSSB  Uyku ve yeme bozuklukları  Gelişimsel sorunlar  Öğrenme güçlükleri, dikkat dağınıklıkları, okul başarısızlığı  Saldırganlık davranışları, hırsızlık, madde bağımlılığı gibi problemler  Baş ağrısı, mide ağrısı, iştahsızlık gibi fizyolojik sorunlar
  • 49. Ergenlik dönemindeki bireylerde ise kimliğini, toplumdaki yerini, değerlerini vb bulmaya çalıştıkları dönem olması sebebiyle bireylerde benlik algısı ve ruh sağlığında birtakım problemler görülebilir.
  • 50. Göç sürecinde karşılaşılan şiddetli ve stresli deneyimler bireylerin beyin yapılarını da etkilemektedir. Düşüncelerini organize edemememe, duygularını denetim altına alamama, odaklanma, bilgileri kodlama ve geri çağırma, hatırlama sorunları yaşanabilir.
  • 51. GÖÇ TRAVMASININ ÖNLENMESİNDE VE SAĞALTIMINDA YAPILMASI GEREKENLER  Uzman , aile, öğretmen ve akran işbirliği  Zorunlu göç yaşayan bireylerde görülmesi olası davranışsal ve duygusal sorunların iyi tanımlanması ve erken dönemde gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir
  • 52.  Bireyin güçlü yönlerinin ön plana çıkartılması stres tepkileri ile baş etmede çok önemli bir işleve sahiptir  Zihinsel sağlıklarını bozacak etkenlerden korumak ve ruhsal iyilik hallerini yükseltmek için psiko-sosyal destek sunulması önerilmektedir.
  • 53.
  • 54. Psiko-sosyal müdahalede ilk aşamada göç sonrası göçmen çocuk ve ergenler için fiziki şartların normale döndürülmesi güvenli bir ortam sunulması ve gerekli temel ihtiyaçların sağlanması gerekmektedir. Bunun içinde tüm paydaşların birlikte hareket etmesi, ayrımcılık ve ötekileştirmenin önüne geçilmesi pozitif bir iklim oluşturulması gerekmektedir
  • 55. Travmatik yaşantıların ardından istenmeyen tepkilerin ortaya çıkmasında en önemli etkenlerden biri kişilerin kendisiyle, içinde yaşadığı dünyayla ve gelecekle ilgili olarak hatalı yorumlar yapmasıdır. Bu hatalı yorumların ve bilişsel çarpıtmaların düzeltilmesi gerekmektedir. Bunun için bireylerin yaşadıkları süreçlerle ilgili bilgilendirmek gerekmektedir
  • 56. Hem ev sahibi çocuk ve ergenlerin hem de göçmen çocuk ve ergenlere yönelik önleyici rehberlik faaliyetleri yapılması gerekmektedir Aynı şekilde ebeveynlere ve öğretmenlere de bu konuda bilgilendirme çalışmalarının yapılması gerekmektedir
  • 57. İkinci aşama da ise psiko-sosyal destek sunacak öncelikli kişilerin belirlenmesi aşamasıdır. Bu aşamada ihtiyaç analizi ve göçmen çocuk ve ergenlerin içinde bulundukları durumun anlaşılması gerekmektedir . İhtiyaçlar doğrultusunda çocuk ve ergenleri uygun kurum ve uzmanlara yönlendirilmesi de yine bu aşamada yapılmaktadır.
  • 58. Üçüncü aşama da ise göçün ardından devam eden ve travmaya bağlı sorunlar yaşayan yaşayan çocuk ve ergenlere odaklı ve uzmanlaşmış hizmetler sağlanır. Krize müdahale yaklaşımında yardım sürecin farklı modelleri vardır. Bu modellerden tüm süreci etkili ve kapsamlı bir şekilde ele aldığı düşünülen 3 basamaklı ACT modelidir
  • 59.
  • 60. Göç travmasından etkilenen öğrencilerde aşağıda belirtilen durumların zaman içerisinde devamlılık göstermesi ve bireyin normal rutin görevlerini yerine getirmekte zorlanması durumunda uzman desteği faydalı olacaktır:  Okula gelmekte zorlanması ve derslere düzenli katılmaması  Öğrenme güçlüğü yaşaması  Akranlarıyla sosyal sorunlar yaşaması  Evde gerekli bakımı alamaması  Saldırgan ve itaatsiz tavırlar göstermesi  Dikkatini toplamakta, odaklanmada sorun yaşaması ve aşırı tepkiler göstermesi  Ağrı ve acı gibi fizyolojik sorunlardan çok sık şikayet etmesi
  • 61. Sürekli devam eden kabuslar ve rahatsız edici görüntüler görüp bunların aklına gelmesi Gün boyunca yorgun ve bitkin görünmesi Sürekli endişeli ve kaygılı davranışlar sergilemesi
  • 62.  Ailesel koruyucu faktörler  Çevresel koruyucu faktörler  Akran/arkadaş desteği  Etkili toplumsal kaynaklar
  • 63. Göçmen öğrencilerin en çok ihtiyaç duydukları süreklilik, değişmezlik ve normallik duygularının oluşması noktasında öğretmen ve arkadaş desteği çok önemlidir Öğretmenlerin oyunlar ve sınıf içi etkinlikler, çalışmalar ile normallik duygusunu hem de başarı duygusunu tatmalarını sağlaması oldukça faydalı olacaktır.
  • 64.  Travma ve stresle mücadele eden öğrencilerin günlük rutinlerini yazabilecekleri bir zaman çizelgesi oluşturmak öz denetim kazanmaları ve kontrol hissini yaşamaları açısından etkili olacaktır.  Sınıfla kaynaşma sağlanması ve akran desteği için sınıfa başlangıçta Hoş Geldin kutlaması yapılabilir. Sonrasında kültürel olarak önem verilen günlerini kutlamak, tebrik etmek gibi şeyler yapılarak sınıf içi aidiyet duygusu geliştirilebilir
  • 65. Göçmen çocukların psikolojik uyum süreçlerine katkı sağlamak için ev sahibi öğrencilere akran eğitimleri verilerek akran desteği sağlanılabilir. Akran zorbalığı, yabancılaşma, sosyal izolasyon, toplumdan kopma ve kendi içine kapanma gibi durumların yaşanmaması için de akran desteği önemlidir
  • 66. Savaş ve çatışma durumundan etkilenen çocukların uçak ya da yangın alarmı gibi ani seslere tepki verebileceği sınıf içindeki öğrencilerle paylaşılması