1. ABS nedir?
ABS, kullanıldığı taşıtın kararlılığını, manevra ve durma yeteneğini artırabilen bir fren sistemidir.
Dört-tekerlek ABS, tekerlek kilitlenmesini önleyerek, sürücülere acil frenleme durumlarında
kararlılık ve yön kontrolü sağlamaktadır. İlk kez 1936 yılında Almanya'da geliştirilen ve patenti
alınan ABS, Almanca "antiblockiersystem." teriminden kısaltılmıştır ve İngilizcesi de benzer
anlamdaki Anti-lock Brake System dir. ABS, her tekerleğin yakınında dönme hızını algılayarak
tekerleklerin çekiş kaybettiği ve kilitlenmek üzere olduğunu algılayan sensörlere sahiptir.
Elektronik kontrol ünitesi (ECU- Electronic Kontrol Unit) bu sinyalleri değerlendirerek, fren
basıncını değiştirmek yoluyla tekerlek kilitlenmesini önleyen hidrolik kontrol ünitesine (HCU-
Hydraulic Kontrol Unit) komutlar gönderir.
ABS nasıl çalışır?
Sürücü dört-tekerlek ABS 'li bir taşıtın fren pedalına sertçe bastığında, sistem otomatik olarak fren
basıncını dört tekerlekte düzenleyerek, tekerlek kilitlenmesini önlemek üzere her tekerleğin fren
basıncını bağımsız olarak ayarlar. ABS, frenleri saniyede 18 defa kadar pompalayarak, sürücülere
belirli ölçüde yönlendirme yeteneği kazandırmaktadır.
Dört tekerlek ve iki arka tekerlek ABS'lerin farkı
Dört-tekerlek ABS, acil durma koşullarında taşıt kararlılık ve geliştirilmiş manevra yeteneğini
sürdürmek için tasarlanmıştır. Dört-tekerlek ABS donatılmış bir taşıtta frenleme sistemi, dört
tekerleğin her birinde tekerlek kilitlenmesini önleyerek, sürücüye geliştirilmiş yönlendirme kontrolü
sağlamak için frenleme basıncını düzenler.
Arka-tekerlek ABS ise, daha çok kamyonet, minibüs ve spor taşıtlarda görülmekte ve sadece arka
tekerleklerin tekerlek kilitlenmesini önlemek için kullanılmaktadır. Bu sistem sürücüye doğrultu
kararlılığını sürdürmek ve taşıtın arkasının yanlara kaymasını önlemekte yardımcı olmaktadır.
Arka-tekerlek ABS sistemlerinde ön tekerleklerin hâlâ tıpkı geleneksel frenlerdeki gibi kilitlenme
eğilimi vardır. Eğer kilitlenme olursa, sürücü fren pedal basıncını ön tekerleklerin tekrar dönmeye
başlamasına yetecek kadar azaltmalıdır. Böylece sürücü taşıtı yönlendirebilir.
ABS'nin çalıştığı nasıl anlaşılır?
ABS'lerin çoğunda sistemin etkin hale gelmesi sürücü tarafından anlaşılabilmektedir. Sürücü
mekanik bir ses duyar ve bazı basınç dalgalanmalarını veya fren pedalının sertliğinin daha da
2. arttığını hisseder. Gürültü işitildiğinde veya basınç dalgalanmaları hissedildiğinde, ayağın fren
pedalında tutulması önemlidir. Sert basınç uygulamasına devam edilmelidir.
ABS ile yapılması ve yapılmaması gerekenler
Uygun kullanılması halinde dört-tekerlek ABS güvenli ve etkin bir frenleme sistemidir. Maksimum
güvenlik ve sistemin tüm avantajlarından yararlanmaları için, sürücülerin ABS sistemlerinin nasıl
çalıştığını doğru olarak bilmeleri ve uygulamaları gerekmektedir. Bu kurallar aşağıda sıralanmıştır:
Ayağınızı frenin üzerinde tutun
Yönlendirme yaparken dört-tekerlek ABS'nin uygun çalışmasını sürdürmek için fren üzerinde sert
ve sürekli basıncı koruyun. Fren pedalı salınımlar yaparken bile freni pompalamaktan kaçının.
Ancak, arka-tekerlek ABS ile donatılmış taşıtlarda, ön tekerleklerin geleneksel frenler gibi
kilitlenme eğilimi vardır. Eğer kilitlenme olursa, sürücü taşıtı yönlendirebilmek için, fren pedal
basıncını ön tekerleklerin tekrar dönmeye başlamasına yetecek kadar azaltmalıdır.
Durmak için yeterli mesafe bırakın
İyi koşullarda öndeki taşıtlar üç saniye, kötü koşullarda daha fazla süre geriden takip edilmelidir.
ABS ile sürüş pratiği yapın
ABS çalışırken meydana gelen basınç dalgalanmalarının nasıl hissedildiğini öğrenin. Acil frenleme
yapmak için boş alanlar ve park yerleri uygun olabilir.
Aracın kullanım kataloguna bakın
ABS ile ilgili ilave sürüş bilgileri için aracın kataloguna bakmayı ihmal etmeyin.
ABS'li taşıtı çılgınca kullanmayın
ABS'li taşıt size virajları hızlı dönme, şeritleri ani değiştirme veya ani manevralar yapma hakkı
vermez. Bu tür davranışlar ne uygun ne de güvenlidir.
Frenleri pompalamayın
Dört tekerlek ABS'li taoıttarda freni pompalamak, sitemi açıp kapatmaktadır. ABS frenleri sizin
yerinize otomatik ve çok daha hızlı oranda pompalamakta ve iyi yön kontrolü sağlamaktadır.
Direksiyonu unutmayın
Dört tekerlek ABS, acil frenleme durumunda sürücünün yön kontrolü yapmasını sağlar.
Yönlendirme sırasında taşıt tam olarak duruncaya kadar, ayağınızı fren pedalına sertçe basılı olarak
tutun. Ayağınızı fren pedalından ayırmayın zira bu ABS'yi ayırır. ABS ile frenleme sırasında
yönlendirme yeteneğiniz olsa bile, taşıtınız kaygan yolda kuru yoldaki kadar keskin dönemeyebilir.
Arka-tekerlek ABS'li taşıt kullanan sürücüler dikkatli ve sertçe fren yapmalı ve tekerleklerin
kilitlenmeye başladığını hissettiklerinde, basıncı bir miktar azaltmalıdırlar.
3. Mekanik gürültüler ve/veya küçük pedal titreşimlerinden paniklemeyin
ABS-donatılmış taşıtla fren yaparken meydana gelen mekanik gürültüler ve/veya küçük pedal
titreşimlerinden paniklemeyin. Bu koşullar normaldir ve sürücünün ABS'nin çalıştığını anlamasını
sağlar.
ABS genellikle geleneksel frenlerden daha çabuk durdurur ancak, fizik kanunlarını
değiştiremez
ABS genellikle ıslak yüzeylerde ve buzlu veya sertleşmiş kar kaplı yollarda iyi frenleme
sağlayabilmektedir. Her ne kadar genellikle geleneksel sistemlerdeki sert frenlemede karşılaşılan
tehlikeli tekerlek kilitlenmesi kadar olmasa da, kumlu çakıllı yollarda veya yeni yağmış kardaki
frenlemede durma süreleri daha uzun olabilir.
ABS (ANTİ BLOKE BRAKE SYSTEM) KİLİTLEME ÖNLEYİCİ SİSTEM
Kilitleme önleyici sistemin görevi, kuvvetli frenleme sırasında tekerleklerin kilitlenmesini
önlemektir. Yani tekerlekler kaymaya başlamaksızın kilitleme sınırına kadar frenlenmelidir. Bu
husus otomobilin tüm özelliklerinde (kuru, buz kayganlığı) sağlanmalıdır.
1. Elektrohidrolik kontrol ünitesi
2. Fren silindiri
3. Servo fren ünitesi
4. Fren hidrolik deposu
5. Ön tekerlek devir sensörü
6. Ön fren diskleri
4. 7. ABS arıza uyarı lambası
8. Fren lambaları anahtarı
9. El freni kolu
10. Fren regülatörü
11. Arka tekerlek devir sensörü
12. Arka fren kampanaları
13. Arka fren diskleri
14. Test soketi
ABS fren sisteminin fonksiyonu her türlü frenleme koşulu altında aracın;
· stabilitesini,
· direksiyon hakimiyetini,
· optimum şekilde frenlenmesini sağlamaktır.
Optimum şekilde frenlemenin anlamı, maksimum yol tutuşunu elde ederek frenleme
mesafesini optimize etmektir.
Acil durumlarda fren yapmak gerektiğinde, sürücü;
· önüne çıkan bir engelden kaçabilmeli,
· virajlarda hakimiyeti kaybetmemeli,
· tekerleklerin yol tutuş seviyeleri farklı olsa bile direksiyon hakimiyetini
kaybetmemelidir.
Fren mesafesinin azaltılmasının yanı sıra, ABS fren sisteminin en önemli avantajı, acil
frenlemeler esnasında direksiyon hakimiyetinin kaybedilmemesidir. (NOT: Aşırı hızın neden
olduğu tehlikeler, hiçbir ABS fren sistemi tarafından telafi edilemez.)
Sistemin Ana Parçaları
Devir Sayıcı Verici:
Devir sayıcı vericileri tekerleklerin dönme hızlarını ölçerler. Tekerleklerle beraber dönen
disklerin dişleri sabit konumlu endüksiyon hissedicilerle alternatif gerilim üretirler. Bu alternatif
gerilimler ise sinyal şeklinde elektronik kumanda cihazlarına iletilirler.
Devir sensörleri; sürüş hızını, tekerleklerin hızlanmasını, yavaşlamasını ve kaymasını ölçer.
5. Sensörlerin çalışması özetle şu şekildedir: Manyetik akış çizgileri, tekerlek ile birlikte
dönen bir sinyal dişlisinin sensöre bakan dişlerine doğru yaklaşırlar. Dişin varlığına veya yokluğuna
bağlı olarak, katı bir yüzeyden boşluğa geçilmesi manyetik akışta değişikliğe sebep olur. Bu
değişiklik; sensör terminallerinde bir elektromotor kuvveti ve sonuç olarak da elektronik kontrol
ünitesi için bir alternatif elektrik sinyali oluşturmaya yeterlidir.
Sensörün dahili elemanları (bobin ve daimi mıknatıs) tamamen koruyucu reçine içine
yerleştirilmiş olup, plastik bir muhafaza ile çevrelenmişlerdir. Sensör muhafazasına monte edilen
bir burç muhafazayı deformasyona maruz kalmadan bağlar. Sinyallerin doğru olarak elde
edilebilmesi için sensörün ucu ile dişli arasındaki mesafe araç kataloğundaki değerlerde olmalıdır.
Elektronik Kumanda Cihazı (Elektronik Beyin)
Elektronik kumanda cihazı, devir sayısı hissedicilerden sinyalleri alır değerlendirir ve
tekerlek fren silindirindeki optimum frenleme için gerekli olan hidrolik basıncı hesaplanır.
Kumanda cihazı hesaplanan değeri hidrolik üniteye aktarır.
Hidrolik Ünite: Hidrolik ünite manyetik supabı ve iletme pompası elektronik kumanda
cihazı tarafından devreye sokulur. Böylece fren basıncı ihtiyaca göre tutulur, yükselir, azalır.
Sistemin Çalışması
Bir tekerleğin kilitleme tehlikesi doğar doğmaz bu tekerleğin devir sayısı düşer. Bunun için
elektronik kumanda cihazı hidrolik üniteye ‘Fren hidroliğini çek’ komutunu verir. Bunun üzerine
geri iletme pompası fren hidroliğini tekerlek frenleme silindirinden çekerek basınç tutucu üzerinden
fren merkez pompası devresine iletir. Fren basıncının ortadan kaldırılması, tekerleğin kilitleme
tehlikesini önler. Aynı anda tekerlek tekrar hızlanır. Elektronik kumanda cihazı tekerleğin yeniden
kuvvetli bir şekilde frenlenebileceğini tekrar belirler ve hidrolik üniteye ‘fren hidroliğini gönder’
komutunu verir. Böylece manyetik supap üzerinden basınç tekrar yükselir. Ayarlama (düzenleme)
süresi yeniden başlar.
Sistemin çalışmasını daha iyi anlayabilmek için kademe kademe incelemek daha iyi
olacaktır. ABS fren sistemleri prensipte aynı olmakla beraber pratikte bazı teknik farklılıklar
bulanmaktadır. Örnek ABS sistemimiz otomobiller için dizayn edilmiş olan ‘Küçük boyutlu Lucas
ABS fren sistemi’ dir.
Boş Konum – Normal Frenleme:
6. Lucas ABS fren sisteminin diğer ABS fren sistemlerinden farkı her kanal için giriş selenoid
valfleri olarak adlandırılan iki valfin yerine ‘akış valfi’ denilen hidrolik bir valf alınmıştır.
Akış valfi sistem çalışmıyor iken ( yani, tekerleklerin dinamik şartları ABS fren sisteminin
devreye girmesini gerektirmiyor ise ) regülatör ve diğer hidrolik elemanlar çalışmayacak şekilde
dizayn edilmiştir. Bu şartlar altında akış valfi selenoidi (16) elektronik kontrol ünitesi (1) tarafından
elektriksel olarak beslenmeyip, kapalıdır ve akış valfi (7) yayın (5) basıncı ile boş konumdadır.
A: Fren silindirindeki basınç B: Fren kaliperindeki basınç
1. Elektronik kontrol ünitesi
2. Tekerlek devir sensörü
3. Fren kaliperi
4. Sinyal dişlisi
5. Akış valfi yayı
6. Regülatör
7. Akış valfi
8. Delik
9. Regülatör
10. Fren silindiri
11. Servo fren
12. Ses önleyici hücre
7. 13. Ayar pompası
14. Genleşme odası
15. Ayar pompası motoru
16. Akış valfi selenoidi
Fren silindiri (10) ile fren kaliperi (3) arasındaki hidrolik akış kesilmediğinden dolayı,
devredeki basınç şekilde gösterildiği gibi direkt olarak fren pedalına uygulanan kuvvet ile
orantılıdır.
Basınç Azalma Safhası
Frenleme kuvveti arttığında, sonuç olarak tekerleğin hızındaki azalmada artar. Bu durum
aracın hızında bir azalmaya sebep olur(tekerleğin kaymasına da sebep olabilir).
Tekerlek ve zemin arasındaki yol tutuşunun azalmasını önlemek için, kaymanın belirli bir
değeri geçmemesi gerekir. Aksi takdirde, tekerlek kontrolü kaybedilmeye başlar ve frenleme
mesafesi artar.
Bu şartlar altında devir sensörü (2) ; tekerleğin bulunulan yerdeki yol tutuşunu ters yönde
etkileyen hız azalma değerlerine erişildiğini bildirir. Bu noktada; elektronik kontrol ünitesi (1) , (8)
deliği üzerinden basınçta değişiklik oluşturarak, ilgili akış valfi selenoidini (16) devreye sokar.
Basınçtaki değişiklik, akış valfi (7) üzerindeki yay (5) tarafından uygulanan kuvveti
arttırarak, aşağıdaki durumların ortaya çıkmasına sebep olar:
Fren silindiri (10) ve fren kaliperi (3) arasındaki bağlantıyı keser.
Fren kaliperi (3) ve genleşme odası (14) arasında bir bağlantı oluşturur.
Fazla fren hidroliği (E) fren kaliperinden (3) genleşme odasına (14) doğru, regülatörden (6)
geçerek akar. Sonuç olarak fren kaliperi basıncında bir azalma görülür. Aynı anda (16) selenoidi
akış valfinin (7) açılması ile beslenir. Elektronik kontrol ünitesi (1); motoru (15) ve dolayısıyla ayar
pompasını (13) çalıştırır ve genleşme odasına (14) dönen fren hidroliği, ses önleyici hücre (12) ve
fren silindiri (10) üzerinden fren hidrolik deposuna geri döndürülür.
Selenoid (16) akış valfini (7) açık tuttuğu ve fren silindiri ile fren kaliperi arasında, yani akış
valfinin girişi ve çıkışı arasında bir basınç farkı olduğu sürece; fren kaliperi şekilde gösterilen
konumda kalır ve regülatör üzerinden sürekli bir akış oluşturur.
Akış valfinin dengelenmesi; sadece delik (8) üzerinden ve yayın (5) etkisi ile ortaya çıkan
basınç farkı sebebi ile oluşur ve fren silindirinin veya fren kaliperinin basıncından etkilenmez.
Basınç Artış Safhası
8. Fren pedalı üzerine sürücü tarafından uygulanan basınç devam etse bile, tekerleğin kayma
derecesi kritik değerin altına düşer, yani; tekerleğin kilitlenmesi tehlikesi sona erer. Kontrol ünitesi
(1) selenoidin (16) beslemesini keser ve akış valfi (7) kapanır.
Bu şartlar altında, genleşme odası (14) ve valf (16) üzerinden pompa (13) vasıtası ile
gerçekleştirilen akış kesilir. Ayrıca fren silindiri ve fren kaliperi arasında basınç farkı değişikliği
devam ettiğinden dolayı, akış valfi aynı pozisyonda kalır ve fren kaliperine doğru sabit hacimde bir
akış oluşarak basınçta hafif bir artış ortaya çıkar.
Tekerleğin kayma derecesi tekrar kritik değere yaklaşana kadar basınç artar ve tekrar basınç
düşmesi safhasına gelinir.
Bu basınç artma ve düşme safhaları, fren kaliperindeki basınç tekerleğin sağlayacak değere
ulaşana kadar, saniyede birkaç çevrimlik frekanslar halinde tekrar eder.
Fren kaliperindeki (3) basınç, fren silindiri (10) ile aynı değere ulaştığı zaman yayın (5)
kuvvetini yenecek hiçbir kuvvet olmadığından dolayı, akış valfi (7) boş konuma döner.
Abs Fren Sistemi Bulunan Araçlarda Dikkât Edilmesi Gerekli Hususlar
Elektrikli kaynak makinaları kullanarak kaynak işlemlerine başlamadan önce, elektronik
kontrol ünitesi elektriki bağlantısı sökülmelidir.
Elektro-hidrolik kontrol ünitesi sökülürken akünün (-) negatif kutup başı sökülmelidir.
Boyama işleme esnasında unutulmamalıdır ki, elektronik ünite en çok 80° C sıcaklığa
dayanabilir.
Borular üzerindeki koruyucunun zarar görmemesi ve ABS fren sisteminin çalışması
esnasında gürültünün iletilmesini önlemek için tüm boruların gövde ile temas etmemesi sağlanır.
~ Tüm contalar zarar göreceğinden dolayı, sisteme mineral yağ doldurmayınız. Üretici
firma tarafından tavsiye edilen hidrolik yağını kullanınız.
Geleceğin Frenleri
Modern teknolojiler sayesinde günümüzde otomobiller kullanıcılarına daha hızlı, daha
emniyetli ve daha rahat bir sürüş imkanı sağlıyor. Bu da fren sistemlerinin, aracın en önemli
emniyet parçalarından biri olması nedeniyle sürekli iyileştirilmesi ve aracın yüksek teknolojiye
erişmiş diğer sistemleriyle aynı teknolojide hizmet vermesini gerektiriyor.
ABS, ASR ve FDR sistemleri arasındaki farklar nelerdir?
ABS Beyni
Anti-Blokaj Sistemleri (ABS)
9. 1978 yılında ABS sistemleri Bosch tarafından ilk üretici olarak araçlarda kulanıldı. Günümüzde
trafik güvenliği açısından önemli katkılar içermekte ve kritik fren anlarında aracın direksiyon ve
sürüş güvenliğini sağlamaktadır.
Anti-Patinaj Sistemleri (ASR)
1987 yılında Bosch ilk üretici olarak ABS sisteminin daha gelişmişi olan ASR sistemini
piyasaya sürmüştür. ASR sistemi ilk kalkışta ve hızlanmada, tahrik tekerleklerinin aşırı dönmesini
engelleyerek, aracın güvenli hareketini sağlar. Bu sistemin diğer kısaltılmış adı ingilizce
anlamından dolayı ETC (Electronic Traction Control) olarak da bilinir.
Araç Dinamik Kontrolü (FDR)
Her türlü sürüş anında güvenliği sağlamak üzere Bosch 1995 yılında FDR sistemini aktif
sürüş emniyetini sağlamak üzere üretime almıştır. Özellikle virajlarda ve ani yol değişikliklerinde
FDR sistemi, yıldırım hızı ile motor, şanzıman ve frene müdahale ederek aracın savrulmasını önler.
Bu sistemin diğer kısaltılmış adı ingilizce anlamından dolayı DC (Vehicle Dynamic Control) olarak
da bilinir.
FDR sisteminin can noktası olan "devir sensörü" havacılıktan alınmış ve Bosch tarafından
otomobiller için modernize edilmiştir. Son yıllarda Bosch bu üç farklı sistemi bir ünitede topladı, bu
yeni sistemi ESP (Elektronik Stabilite Sistemi) olarak adlandırdı. Bu sistem sayesinde sürüş
güvenliği daha da artırıldı. Bu sistemin diğer bir avantajı da düşük maliyeti nedeniyle, sadece
yüksek sınıf otomobillerde değil bundan böyle orta sınıf araçlarda da standart olarak bulunacak
olması.
Konvensiyonel fren ne yapıyor?
EHB Beyni
Bosch, fren sistemlerinde yaklaşık bir asırdır kullanılan konvensiyonel yapıya son vermek
için çalışmalar yapıyor. Bu yeni sistemler EHB (Elektro Hidrolik Fren Sistemleri) ve EMB (Elektro
Mekanik Fren Sistemleri) olarak adlandırılıyor. Bunlar sayesinde gelecekte, elektronik sistemler ve
dolayısıyla sadece teller vasıtası ile bir aracı durduracağız. EHB (Elektro Hidrolik Fren Sistemleri),
DaimlerChrysler ile birlikte ortak bir proje olarak başlatılmış ilk proje.
Otomobilimizi yavaşlatmak veya durdurmak için fren pedalına basarız. Konvensiyonel fren
sistemlerinde fren pedalına uyguladığımız kuvvet, fren pedalı kolunun uzunluğuna göre 3/1
oranında artırılarak servo frene aktarılır. Hidrolik çalışma prensiplerine göre bu kuvvet 50 katı
artırılır. Hidrolik fren yağı sayesinde direkt teker frenlerine iletilen bu kuvvet, aracın durması için
fren balatalarına baskı yapar.
Elektro Hidrolik frenler ne yapıyor?
10. EHB sisteminde, fren pedalı bir tel sistemi ile aracın elektronik beynine bağlanır. Pedalın
görevi şüphesiz yine aynı. Aracı durdurmak... Ama bu kez fren pedalına basış hızınız ve
çokluğunuza göre, sistem ne kadar acil bir fren gereksinimine ihtiyaç olduğunu anlıyor. Elektronik
fren beyni bu ve diğer araç bilgilerini birleştirerek her tekere gerekli fren kuvvetini hesaplıyor.
Gerekli fren basıncı, merkezi hidrolik ünitesinde oluşturuluyor. Eğer elektrik sisteminde herhangi
bir hata ortaya çıkarsa, direkt olarak yedek hidrolik fren ünitesi devreye giriyor.
Günümüzde araç fren pedalına uygulanan mekanik kuvvet, servo fren ve ana merkez
üzerinden fren hidroliği sayesinde hidrolik kuvvet olarak tekerlere iletilir ve frenleme gerçekleşir.
Geleceğin fren sistemlerinden Elektro-Hidrolik Frenler'de, fren pedalına uygulanan kuvvet, pedal
hareketini algılayan bir sensör sayesinde sürekli gözlemlenecek ve buradaki değişiklik elektronik
beyin ünitesine iletilecektir.
Burada hemen şu konuyu daha geniş olarak açıklamakta yarar var: yeni sistemde fren ayak
pedalına uygulanan kuvvet, sadece fren yapılması gerektiğini sisteme haber veren bir ön uyarı
şeklinde olacak.
Başka bir deyişle, günümüz frenlerinde pedal kuvveti direkt olarak fren gücünü
oluşturmakta idi, fakat yeni sistemde pedal kuvveti sadece sürücünün aracın frenleme tertibatını
harekete geçireceği bir ön işaret olacak.
Elektronik beyine ulaşan bu frenleme bilgisi, araç içerisindeki bir elektro-motorun, beyinden
gelen mesajla devreye girmesini, aracın durdurulabilmesi için fren gücünü üretmesini ve yine fren
hidroliği vasıtası ile aktarılan güç sayesinde aracın durdurulmasını sağlayacak.
Geleceğin frenlerinde de fren hidroliği kullanılacak, fakat buradaki en büyük fark, fren
hidroliğin çalıştığı alanın çok fazla daralacak olması. Günümüzde fren pedalından hemen sonra
tekerlere kadar büyük bir alan içerisinde fren güç iletimini sağlayan fren hidroliği, gelecekte yeni
Bosch dizaynı ile sadece elektro-motor ve tekerler arasında güç iletimini gerçekleştirecek. Bu da
gelecekte daha güçlü, daha emniyetli ve kontollü frenlemeyi mümkün kılacak.
Konvensiyonel sistemlerle karşılaştırıldığında EHB'nin avantajları nelerdir?
· EHB sistemi ağırlığı önemli ölçüde azaltılmış, daha küçük bir montaj alanı
gerektiren ve servo fren içermeyen bir sistem. Ek olarak, araca montajı da modüler
fren sistem dizaynı sayesinde çok daha kolay.
· Her tekerde bulunan fren kuvvet modülasyonu ile kombine olarak çok hızlı
çalışması nedeniyle optimum fren mesafesinde ve güvenilir frenleme sağlıyor.
Böylece EHB, frenleme esnasında otomatik olarak fren gücünü artırırken, buna
paralel olarak frenlemenin doğurduğu fiziksel etkileri de azaltıyor.
· EHB, sürücüye yardımcı olan diğer birçok tamamlayıcı sistemle de birlikte
çalışabiliyor. Örneğin, acil frenleme esnasında fren kuvvetini çok seri artıran "ileri
fren destek sistemleri" veya yokuş aşağı sabit hızda inmeyi sağlayan sistemlerle
birlikte çalışabiliyor. ACC (Adaptive Cruise Control) sisteminden başlayarak trafik
navigasyon sistemlerine kadar araç üzerindeki diğer tüm sistemlerle bir şebeke
sistemi kurarak haberleşebiliyor.
· Sürücü için minimum frenleme kuvveti, titreşimsiz ve ayarlanabilir hafif bir fren
pedalı duygusu sağlaması ve frenlemenin son derece sesiz gerçekleşmesi sürüş
rahatlığını artıran çok önemli bir faktör.
11. · Ayrıca EHB çok daha yüksek emniyet koşulları sağlıyor. Aracın tüm
sistemlerinden gelen bilgiyi anlık olarak değerlendiren ve frenleme parametrelerini
aracın o anki pozisyonuna, yol şartlarına göre belirleyen bu sistem gerçekten
geleceğin araçlarına büyük bir güven sunuyor.
EHB sistemi konvensiyonel fren sistemlerinden sonra kullanılacak birinci jenerasyon
fren sistemi. İkinci jenenarsyon ise EMB (Elektro Mekanik Fren Sistemleri). İkisinin
arasındaki farklar nelerdir?
Bosch aralıksız olarak EHB ve EMB sistemleri üzerine çalışmalarını sürdürüyor. EMB yine
EHB gibi fren pedalının bir tel ile aracın fren elektronik beynine bağlı olduğu ve istenilen
frenlemenin derecesini belirlemek için kullanılan bir düzeneğe sahip olan bir sistem. EMB sistemi,
her teker düzeneğinde bulunan kaliperlerin (fren beyni) bir elektrik motoru ile entegre edilmesi ile
yeni bir boyut kazanıyor. EMB sisteminde tüm frenleme fonksiyonları her tekerde bireysel olarak
kontrol edilebiliyor. Ek olarak, bu yeni sistemde mekanik el freninin yerini elektro mekanik park
freni alacak.
EMB sisteminin avantajlarını kısaca özetlersek:
· Araca kolay montaj imkanı,
· Park freni için bir fren teline ihtiyacın olmayışı,
· El fren kolunun olmaması nedeniyle geliştirilmiş araç iç dizaynı,
· Küçük fren pedalı,
· Yüksek kontrol imkanı,
· ABS, TCS ve ASR gibi sistemlerle entegre çalışma özelliği,
· Fren hidrolik yağı içermeyen fren sistemi,
· Hidrolik fren boru ve tüplerine gereksinim olmayışı,
· Düşük servis maliyetleri,
Sürekli sistem parçalarının aşınmasının kontrol edilebilmesi.
EHB sistemi elektronik güç iletiminin yanı sıra, hidrolik güç iletimi için de bir düzeneğe
sahiptir. Bunun nedeni; şu anda uygulama çalışmaları halen devam eden bu sistemde herhangi bir
elektronik arızanın meydana gelmesi durumunda, günümüz hidrolik fren tertibatının otomatik
olarak devreye girmesi ve emniyetin bir kat daha artırılmış olmasıdır.
ABS (ANTI-LOCK BRAKE SYSTEM)
GİRİŞ
Günümüzün otomobillerinde sürüş güvenliği çok büyük önem taşımaktadır. Kaygan zemin
şartlarında,sürücünün kontrolsüz, panik frenlemesi sonucunda araç tekerleklerinin kızaklaması
kaçınılmazdır.
İşte bu gibi nedenlerden oluşan tehlikeleri en aza indirmek amacıyla kullanılan ABS sistemi
13. ABS SİSTEMİNİN ÇALIŞMASI VE PARÇALARI
Hidrolik fren sisteminde ABS’nin yapısı
Otomobillerde kullanılan ABS’de klasik fren sisteminde yer alan elemanlara ilave olarak üç
ünite kullanılmaktadır.
a) Tekerlek hız sensörü
b) Elektro-valflerden oluşan hidrolik modülatör.
c) Elektronik kontrol ünitesi.
Sistemin çalışmasına esas oluşturan hız bilgisi tekerlek poryası üzerinde yerleştirilen hız
sensörleri vasıtasıyla sağlanır. Bu bilgiler EKÜ tarafından algılanarak değerlendirilir.
Tekerlek çevresel ivmesinin durumuna göre , EKÜ sistemin hidrolik devresine müdahale
ederek frenleme kontrolü sağlanır.
a) Hız Sensörleri
Değişik manyetik alan algılama prensibine göre çalışır. Değişken manyetik alan içerisinde
sabit duran bobin üzerinde gerilim indüklenir. Tekerlekle beraber tambur dönerken daimi
mıknatıs tarafından oluşturulan manyetik alan ,tamburun girinti ve çıkıntılarından
etkilenerek bobin üzerinde tamburun hızına bağlı olarak değişen farklı voltaj üretir. Bu
gerilim, frenlemeye bağlı kalmaksızın tekerlek döndükçe EKÜ ‘ye iletilir. Hız sensörünün
şematik görünüşü aşağıda verilmiştir.
b) Elektronik Kontrol Ünitesi
Elektronik kontrol ünitesi, hız sensörü sinyalini alarak yükseltir, işlemden geçirerek selenoid
valfe enerji sağlar ve çalıştırır. Tekerlek hız sensörlerinden gelen sinyaller, elektronik
kontrol ünitesinde değerlendirilir. EKÜ her bir tekerlekten gelen sinyallere göre ortalama
taşıt hızını hesaplar ve referans hız belirler. Bu referans hız ile her tekerleğin çevresel hızı
karşılaştırılarak kayma oranını belirler. Kaymanın belirlenen değerinin üzerine çıkması
halinde, ilgili tekerleğin sistem basıncına kumanda eden selenoid valfi uyarır. Bu uyarma
tekerleğe intikal eden basıncın sabit tutulmasını veya basıncın tamamen düşürülmesini
sağlar. Bu basınç kontrolü, tekerlek kayma oranı ve çevresel ivmenin değişimine bağlı
olarak saniyede birkaç kere tekrar edebilir.
14. Hidrolik Modülatör
EKÜ’nün kontrolü ile çalışan hidrolik modülatör tekerleklere iletilen hidroliğin
yönlendirdiği selenoid valfler, motor , hidrolik pompa ve hidrolik akümülatörden oluşur.
Sistemin diğer üniteleriyle bütünlük içerisindedir.
Frenleme ve zemin şartlarının değişmesi durumunda ,tekerlek kayma oranı belirlenen sınıra
yaklaştığında EKÜ hidrolik modülatörün selenoid valfine 2 A akım gönderir. Selenoid
valfin enerjilenerek hareket etmesiyle basınçlı hidroliğin tekerlek silindirine geçişi kapatılır.
Aynı zamanda valf basınçlı hidroliğin akümülatöre geçişinede izin vermez.
Tekerlek kayma oranı referans değerin üzerine çıktığını algılayan EKÜ bu defa kilitlenmek
üzere olan tekerleğin hidrolik devre basıncını kontrol etmek üzere selenoid valfe 5 A akım
gönderir. Aynı anda hidrolik modülatörün motor ve pompası da çalıştırılarak hidrolik
tamamen fren devresinden boşaltılır.
ABS Fren Test Cihazı:
a) ABS fren test cihazının tanıtılması:
THEPRA firması tarafından eğitim amaçlı tasarlanmış ,araçlarda bulunan ABS sisteminin
bir similasyonu olarak tasarlanmıştır.
ABS fren test cihazında güç kaynağı olarak 220 volt gerilim ve 12 voltluk akü
kullanılmaktadır. Akü ABS fren sistemini çalıştırmak için, 220 voltluk gerilim ise test cihazı
üzerindeki tekerleğe dönüş hareketi sağlamak için kullanılır.
Cihazda tekerleklerin devrini, tekerleklerin basıncını, sistem basıncını, pedal kuvvetini
gösteren manometreler ve göstergeler vardır.
Cihaz üzerinde yapılan testlerin daha iyi görülmesi açısından sağ önün bulunduğu kısımda
tekerlek disk balata ve fren silindiri tertibatı yerleştirilmiştir. Diğer kısımlarda fren boruları
basınç göstergelerine direk olarak bağlanmıştır. Dişli kısımlar ise tamburlar üzerine
yerleştirilmiştir. Tamburlar ise devri ayarlanan elektrik motorları tarafından kontrol
edilmektedir.
b) ABS fren testinin yapılması:
Cihaz üzerinde statik ve dinamik olmak üzere iki çeşit test yapılmaktadır. Dinamik testte
EKÜ ye bırakılan kumanda işlemi statik testte biz tarafından 2 veya 5 A lik akımı seçmek
suretiyle yerine getirilmektedir.
Statik testin yapılışı:
15. Statik deneyde selenoid valflere 0-2-5 amper olmak üzere üç akım gönderilir. Test konumu
anahtarı statik test konumuna getirilir.
Kontak anahtarı 0 A pozisyonunda:
* Devre anahtarı selenoid valflere 0 amper akım gönderecek konuma getirilir.
* Kontak anahtarı çevrilir.
* Pedal kuvveti uygulanır.
* Pedal kuvvetindeki,sistem basıncındaki ve tekerlek basınçlarındaki değişimler
göstergelerden takip edilir.
Kontak anahtarı 2 A pozisyonunda:
* Devre anahtarı selenoid valflere 2 amper akım gönderecek konum getirilir.
* Kontak anahtarı çevrilir.
* Pedal kuvveti uygulanır.
* Pedal kuvvetindeki,sistem basıncındaki ve tekerlek basınçlarındaki değişimler
göstergelerden takip edilir.
Kontak anahtarı 5 A pozisyonunda:
* Devre anahtarı selenoid valflere 5 amper akım gönderecek konum getirilir.
* Kontak anahtarı çevrilir.
* Pedal kuvveti uygulanır.
* Pedal kuvvetindeki,sistem basıncındaki ve tekerlek basınçlarındaki değişimler
göstergelerden takip edilir.
Dinamik testin yapılışı:
Kontak dinamik test konumuna getirilir. (sistem otomatik konuma gelir.)
ABS sisteminin devrede olduğu anki testin yapılışı:
* Kontak anahtarı çevrilir.
* Cihaz üzerindeki tekerleklere ve tamburlara hareket verilir. Deneyin iyi yapılabilmesi
16. için tekerlek hızının tamburlara göre daha yüksek olması gerekir.
* ABS ikaz lambası söndüğü zaman sisteme belirli bir miktar pedal kuvveti uygulanır.
* Pedal kuvveti,sistem basıncı,tekerlek basınçları,tekerlek ve tambur hızları
göstergelerden okunur.
* Bu işlem belirli aralıklarla pedal kuvveti 150 N oluncaya kadar yapılır ve göstergedeki
değişen değerler kaydedilir.
ABS sisteminin devrede olmadığı anki testin yapılışı:
* ABS sisteminin devreden çıkarılabilmesi için bağlantı panosundaki 17 numaralı köprü
çıkarılır.
* Kontak anahtarı çevrilir.
* Belirli bir miktarda pedal kuvveti uygulanır.
* Pedal kuvveti,sistem basıncı,tekerlek basınçları,tekerlek ve tambur hızları
göstergelerden okunur.
* Bu işlem belirli aralıklarla tekerlek kilitleninceye kadar devam edilir ve bu esnadaki
değerler kaydedilir.
TEST SONUÇLARI :
Statik test :
Akım Pedal kuv. Sist. Basınc Sağ arka Sol arka teker Sağ ön teker Sol ön teker
(kN) teker (Bar) (Bar) (Bar) (Bar)
(bar) (ABS sistemi
akımı kontrol
edilen teker )
0 Amper 40 4.1 3.6 2.8 3 4.1
80 7.2 7.5 6.2 6.2 8.2
2 Amper 40 4.1 3.6 2.8 3 4.1
80 8.2 7.2 6.2 3 8.1
5 Amper 40 4.2 3.8 3.2 - 4.5
80 8.2 7.8 6.8 - 8.4
Görüldüğü gibi ;
0 amperlik akım verildiğinde pedal kuvvetleri artımına göre tekerleklerde lineer bir basınç
artışı oluşuyor. (ABS çalışmıyor)
2 amperlik akım verildiğinde 40 kN luk pedal kuvvetine karşılık oluşan sağ ön teker basıncı
3 barda iken 80 kN kuvvet uygulandığında teker basıcının hala 3 barda sabit tutulduğu
görüldü.
17. 5 amperlik akım verildiğinde ise 40 kN pedal kuvvetinde teker basıncının 0 olduğu ve pedal
kuvvetinin artmasına karşılık tekerlek basıncının artmadığı görülmektedir.
Sonuç olarak ABS sistemine 2 amper akım verildiğinde teker basıncının sabit tutulduğu 5
amper akım verildiğinde ise teker fren basıncının boşaltıldığı gözlemlendi.
Dinamik Test:
Pedal Kuvveti (N) Fren Basınçları (bar) Devir (1/min)
50 6 390
75 8 380
100 11 370
125 14 380
150 17 370