Functional Programming is preferred since it uses pure functions and values and keeps side effects at bay. However, while building real-life applications, side effects are often needed in the scenario when, say, one needs to query a database or read from or write to the stream.
If you’re facing this challenge in your projects too, then IO Monads can come to your rescue. Explore how using IO Monads, Scala developers can smoothly encapsulate side effects and write graceful programs while maintaining purity in Functional programming.
1. How to deal with side-effects in Scala in a purely functional way?
2. Important features like
a) Synchronous and asynchronous computations
b) Error handling
c) Concurrency
d) Parallelism
e) Cancellation
Functional Programming is preferred since it uses pure functions and values and keeps side effects at bay. However, while building real-life applications, side effects are often needed in the scenario when, say, one needs to query a database or read from or write to the stream.
If you’re facing this challenge in your projects too, then IO Monads can come to your rescue. Explore how using IO Monads, Scala developers can smoothly encapsulate side effects and write graceful programs while maintaining purity in Functional programming.
1. How to deal with side-effects in Scala in a purely functional way?
2. Important features like
a) Synchronous and asynchronous computations
b) Error handling
c) Concurrency
d) Parallelism
e) Cancellation
Workshop: The Importance of Information Literacy in the Vocational Sector
Venue: Turkish National Library, Yunus Emre Hall, Ankara Turkey
30 May 2011
Prof. Dr. Bülent Yılmaz
Proje Türkiye Koordinatörü
Hacettepe Üniversitesi
Workshop: The Importance of Information Literacy in the Vocational Sector
Venue: Turkish National Library, Yunus Emre Hall, Ankara Turkey
30 May 2011
Prof. Dr. Bülent Yılmaz
Proje Türkiye Koordinatörü
Hacettepe Üniversitesi
2. KALKINMA PLANLARI, EĞİTİMLE İLGİLİ YASAL DÜZENLEMELER.pptxyusufozdmr
2.BÖLÜMEĞİTİMLE İLGİLİ YASAL DÜZENLEMELER
Çok geniş bir coğrafi alana yayılmış ve ülke nüfusunun nerdeyse tamamını ilgilendiren bir konu üzerinde çalışan, aynı zamanda istihdam ettiği insan bakımından da devasa bir yapıya sahip olan ülkemizin Milli Eğitim sistemi merkezden yönetim biçimine sahip bir örgüttür.
2. Ortak değerler çerçevesinde
bütünleşmek isteyen Avrupa Birliği içinde,
Dil öğrenimi,
Üye ülkelerin uygulama ve kültürlerinin
karşılıklı olarak öğrenilmesi,
Başka bir ortamda veya başka ülke
vatandaşları ile birlikte çalışabilme
yeteneği gibi konular,
3. Avrupa’nın bütünleşme sürecinde,
Bilgi çağına uygun bir toplum,
Yeni hizmet alanları,
Nitelikli işgücü,
Yüksek yaşam kalitesi,
Demokrasi için gelişme ve
Rekabet gücü
4. Bu sorunların çözümünde,
Değişen durumlara uyum sağlayabilen,
Çeşitli becerilerle donanmış,
Entelektüel alt yapısı olan,
Bilgi kaynaklarına ulaşabilme becerisine sahip,
Sürekli öğrenme isteği duyan
5. Bütün bu nedenlerle, eğitim birliğin önem verdiği
konulardan biri olmuştur.
Bunun doğal sonucu olarak, eğitim, 7 Şubat 1992
tarihli Maastrich anlaşmasının 126’ncı ve 127’nci
maddelerinde yer almış ve AB’nin öncelikli gündem
konusu olmuştur.
7. Eğitim alanında işbirliği için
Avrupa Topluluğu eylem
programı, SOKRATES‘in ilk
yürürlük aşaması (1995-1999)
14 Mart 1995'te Avrupa
Parlamentosu ile AB Bakanlar
Konseyinin ortak kararı ile
başlatılmıştır.
8. Program eğitime Avrupa boyutunu getirmeyi ve
katılımcı ülkeler arasındaki işbirliğini güçlendirerek
eğitim kalitesini arttırmayı amaçlamaktadır.
9. Her yaştaki ve düzeydeki eğitimi
kapsayan Avrupa çapındaki ilk
girişimdir ve yaşam boyu
öğrenme kavramına kapsamlı bir
yaklaşım getirmektedir.
10. Diğer ülkeler, diller ve yaşam biçimleri hakkında
bilgi sahibi olma, gittikçe artan gereklilikte bir eğitsel
ve mesleki niteliktir.
11. 15 Avrupa Birliği ülkesinin yanı sıra Norveç,
İzlanda ve Liechtenstein'ı da içeren programın ilk
bölümü, Ortak Üye statüsünde bulunan Orta ve
Doğu Avrupa ülkeleriyle Kıbrıs ve Malta'ya açıktır.
Programın 2000-2006 yılları arasını kapsayan
ikinci aşamasının (SOCRATES II) 2003-2006 yılları
arasında AB ortak üyesi olan Türkiye 'nin de
katılımı öngörülmüştür.
12. Socrates programının yürütülmesini Avrupa
Komisyonu üstlenmiştir. Socrates programının
yürütülmesi ve işletilmesi için üç yapı daha
oluşturulmuştur:
SOCRATES Komitesi,
Ulusal Ajanslar ve Teknik Yardım Ofisi.
Ülkemiz de bu programa katılmak için zorunlu olan
ulusal ajansı kurmuştur.
13. Socrates tüm bilim dallarını kapsar. Genel
anlamda amacı tüm Avrupalı öğrencilere
ulaşılması ve onlara Avrupa'daki çeşitli bilimsel
eğitim kurum ve aşamalarında eğitim imkanının
sağlanmasıdır.
Çeşitli bilim dallarında tüm Avrupa ülkelerini içine
alan bir eğitim ağı oluşturulması ve eğitimin
kalitesinin yükseltilerek tüm Avrupa ülkelerinde
standardizasyonu hedeflenmektedir.
14. Socrates uygulamasına 1987/1988-1999/2000 yılları
arasında 750.000 öğrenci ve 1800 öğretim kurumu
katılmıştır.
Socrates'e ayrılan bütçe 950 milyon Euro
düzeyindedir.
IC adı verilen kontrat uygulamasına yeni dahil edilen
ülkeler Bulgaristan, Litvanya, Estonya, Latvia ve
Slovenya olarak sıralanmaktadır.
18. Avrupa Birliği ülkelerinde 1987'den beri
uygulanmakta olup 1995'te Socrates programları
kapsamına alınmıştır.
2004 yılı itibariyle 1 milyon 250 bin civarında
öğrenci değişimi yapılmış olması bakımından da
AB Eğitim ve Gençlik Programlarının en cazibeli
programı olduğu söylenebilir.