2. on birer oyuncudan oluşan iki takım arasında,
kendine özgü bir topla oynanan takım sporu. 21 yüzyıl
itibarıyla 200'ün üzerinde ülkede 250 milyonu aşkın
oyuncu tarafından oynanmakta olup, dünyadaki en
popüler spordur.
Futbol topu:maçlarında kullanılmak üzere üretilen top. Standartları Uluslararası Futbol Birliği
Kurulu (kısaca IFAB) tarafından belirlenen futbol kurallarının ikinci maddesinde belirtilmiştir.
Kurallara göre küre şeklindeki topun çevresi 68 ile 70 (27 ile 28 in), ağırlığı 410 ile 420 gr (14 ile
16 oz), iç basıncı ise deniz seviyesinde 0,6 ile 1,1 atm (59 ile 108 kPa, 8,6 ile 15,7 psi) arasında
olmalıdır
3. Dikdörtgen şeklindeki, yapay veya gerçek çimle kaplı
sahada oynanır.
Futbol sahası, doğal veya yapay çimle kaplı, futbol maçlarının oynandığı dikdörtgen şeklindeki
alan. Boyutları ve standartları, futbol kurallarının birinci kuralında belirtilmektedir. Oyun alanı
4. Sahanın kısa kenarlarının ortalarında birer kale
bulunur
Kale (spor), top içine girdiği durumda karşı takıma puan kazandıran, demir ile çevrelenmiş ağ.
Her takımın bir kalesi vardır. Oyuncular kalelerine gol yememek için ve karşı takımın kalesine
gol atmak için koşarlar. Buna da futbol denir. En çok gol atan takım oyunun galibi olur. Kaleyi
kaleci korur. Kaleler genelde ağ ile çevrili olan topun rahatça geçeceği büyüklükte olan spor
eserleridir. Futbolda kalenin genişliği 7.32cm yükseliği ise 2.44 cm'dir.
5. Oyuncuların amacı, temelde ayak olmak üzere vücudunun
belli kısımlarını kullanarak (eller ve kollar hariç) topu karşı
takımın kalesine sokarak gol atmaktır. İstisnai olarak, her iki
takımın kalesini koruyan kaleciler, kendileri için belirlenmiş
alanların sınırları dahilinde (ceza sahası) topa elle müdahale
edebilmektedirler
Gol, futbol, hentbol, hokey ve buz hokeyi gibi spor müsabakalarında, topun kale çizgisini
geçmesi ile kazanılan sayının isimdir. Birçok futbol terimi gibi bu sözcük de Türkçeye
İngilizceden girmiştir. İngilizce goal kelimesi amaç, hedef, ideal gibi anlamlar da taşır.
Kaleci, futbolda, takım savunmasının en arkasında duran ve birincil görevi topun kaleye
girmesini önlemek olan oyuncudur. Kendi takımının ceza sahası içinde olmak kaydıyla, topa
elle dokunması kurallara uygun olan tek oyuncudur. Eğer kaleci sakatlanırsa, oyun durur ve
tedavisi saha içinde yapılır.
Ceza sahası, futbol sahasında kale önünde sahanın her iki yakasında bulunan bölgedir.
Ceza sahası içinde yine kaleden uzaklığı 12 yard (11 metre) olan ve kalenin tam orta noktasının
izdüşümünde bulunan penaltı noktası bulunmaktadır. Ceza sahasının kaleye uzak tarafında
penaltı noktasından 9,15 metre olacak şekilde bir yay bulunmaktadır. Bu yayın içinde kalan
bölge ceza sahasına dahil değildir. Ancak yay, penaltı atışı sırasında diğer oyuncuların topa bu
mesafeden yakın olmasını önler. Ayrıca, bu alan içinde, 18,32 x 5,50 metre boyunda altıpas
denilen alan vardır.
6.
7. Topun; sahanın uzun kenarlarından saha dışına
çıkması durumunda taç atışı (topa son olarak hangi
takım oyuncusu temas etmişse karşı takım kullanır),
kısa kenarlarından dışarı çıkması durumunda ise köşe
(bir oyuncunun, topu kendi kale çizgisi dışına
çıkarması durumunda karşı taraf lehine kale çizgisi ile
yan çizgisinin kesiştiği noktadan kullanılır) veya aut
atışı (topun, hücum oyuncuları tarafından kale çizgisi
dışına vurulması sonucunda ceza sahası içinden aut
vuruşu yapılarak top oyuna sokulur) ile oyun
tekrardan başlar.
8. Taç atışı, futbolda topun, sahanın yan çizgilerinden dışarı çıkmasının ardından oyunun tekrar
başlaması yöntemi. Top iki elle tutulup, baş arkası ve üstünden, ayakların yerden kesilmemesi
koşuluyla atış yapılır. Top saha dışına çıkmadan önce son olarak hangi takım oyuncusuna
temas ettiyse, taç atışını rakip takım kullanmaktadır.
İhlallerEğer rakip oyuncu, taç atışını kullanan oyuncuyu şaşırtır veya engellerse, rakip oyuncu
hakem tarafından uyarılır, gerekirse sarı kart gösterilir.
Taç atışını kullanan oyuncu, prosedürlere uygun bir şekilde tacı kullanmazsa, taç atışı hakkı
rakip takıma geçer.
Top oyuna girdikten sonra, taç atışını kullanan oyuncu topa ikinci kez dokunursa, rakip takım
lehine endirekt serbest vuruş, eğer topa kasten elle müdahale edilirse direkt serbest vuruş
veya penaltı verilir.
9. Köşe vuruşu veya korner vuruşu, futbolda topu oyuna
sokma yöntemlerinden birisi. Topun tamamı, en son,
savunma yapan takımın herhangi bir oyuncusuna
dokunduktan sonra kale çizgisi dışına çıkmışsa karşı takım
köşe vuruşu kazanmış olur. Köşe vuruşu, topun çıktığı
noktaya en yakın köşeden kullanılır. Rakip takım oyuncuları,
vuruş esnasında toptan en az 9,15 m (10 yd) uzaklıkta
bulunmak zorundadır.
Köşe vuruşu kuralı ilk olarak 1868 yılındaki Sheffield Kuralları'nda yer aldı. 17 Şubat 1872'de ise
İngiltere Futbol Federasyonu tarafından da uygulanmaya başlandı.
10. Kale vuruşu futbolda oyunu başlatmanın bir metodudur.
Kale vuruşu ya da başka bir değişle aut atışıyla top karşı
takımın kalesine girerse gol geçerli sayılır, ancak top kale
vuruşunu kullanan takımın kendi kalesine girerse gol
sayılmaz,rakip takım köşe vuruşuyla oyunu tekrar başlatır.
Futbol maçları, 45'er dakikalık iki devreye ayrılan 90
dakikadan oluşur. Karşı takımdan daha fazla gol atmayı
başaran takım galip gelirken, atılan gol sayılarının eşit
olması durumunda maç berabere tamamlanır. Bazı
organizasyonlardaki kurallara göre normal süresi berabere
tamamlanan maçlarda 15'er dakikalık iki devre hâlinde
oynanan uzatma dakikaları, eşitliğin bu sürede de
bozulmaması durumunda seri penaltı atışları sonucunda
galip gelen taraf belirlenir.
11. MÖ 2000-3000 yıllarında Çin'de oynanan ve
günümüzdeki futbolla büyük benzerlikler taşıyan cuju,
futbolun atası olarak kabul edilmektedir. Modern
futbol kuralları ise ilk olarak 1863 yılında İngiltere
Futbol Federasyonu tarafından sistemleştirilmiş olup,
günümüze kadar birçok değişikliğe uğramıştır.
Futbolun uluslararası alandaki yönetim teşkilâtı
Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği'dir (FIFA).
Her dört senede bir Dünya Kupası'nı düzenler.[5]
12.
13. Ayakla oynanılan top oyunlarının MÖ 3000'li yıllarda Asya Hun Devleti'ne kadar
ulaştığı bilinmektedir. Ayrıca Hunların oynadığı bu oyunu Çinliler görerek daha da
geliştirmiş ve Cuju adlı oyunu çıkarmıştır.[6] Yani ilk futbol oyununu, Asya'da Hunlar
ve Çinliler çıkarmıştır.[6]
Mısır'da mezarlardaki duvar resimlerinde ayakla top oynayan insan figürlerine
rastlanmıştır.[7] Hattâ bu zamandan kalma 7,5 cm çapında deri veya ketenden
yapılmış toplar, 2500 yıl önceden günümüze kadar ulaşmıştır ve kimi müzelerde
sergilenmektedir.[7] Homeros da Odysseia'da top oyunlarından bahseder.[7]
MÖ 2500 yıllarında da Çin'de yere dikilmiş iki mızrak arasından bir topu
tekmelemek suretiyle geçirmeye çalışarak talim yapıldığı bilinmektedir.[6]
Orta Asya Türkleri'nin de kız ve erkeklerden kurulu karma takımlarla, topa elle
dokunmadan, sadece ayak ve kafa ile vurularak rakip kaleden içeri atmaya çalışarak
bir oyun oynadıklari kaynaklarda yer alıyor. İçlerinde Kaşgarlı Mahmut'un da
bulundugu pek çok tarihçinin kitaplarında da Türklerin oynadığı "Tepük" isimli bir
oyundan bahsedilir.[8] Bu oyunun söylenen kuralları günümüz futboluna oldukça
benzer. Elle oynamak yasaktır, faullü hareketler tespit edilmiştir, top oyun alanının
dışına çıkamaz.[7]
Antik Yunanistan'dan Episkyros[9][10], Roma İmparatorluğu'ndan ise Harpastum
olmak üzere iki farklı tür bilinmektedir.[9] Harpastum'da şut çekmekten çok topu
kontrol etmek temeldir.[11]
Futbolun Avrupa’daki tarihi ise büyük bir tartışma konusudur. Fransızlar, İngilizler
ve İtalyanlar futbolun ilk defa kendi ülkelerinden diğer ülkelere yayıldığını iddia
etmektedirler. Lakin futbol tarih boyunca hemen hemen bütün medeniyetlerde
benzer biçimlerde boy göstermiş olsa da 19. yüzyılın ortalarında futbolu tek tip
yapma çabaları ile İngiltere devlet okullarında oynatılmış olduğu[12] ve futbolun
İngiltere'deki tarihi 8. yüzyıla kadar dayandığı[12] FIFA tarafından yayınlanan
bilgilerdir. Yani günümüz futbolunun temelleri 19. yüzyılda İngiltere'de atılmıştır
14. Futbol, Uluslararası Futbol Birliği Kurulu (kısaca IFAB) tarafından
belirlenen 17 temel kural çerçevesinde oynanmaktadır. Maçlar, küre
biçimindeki spora özgü bir topla oynanır. On birer oyuncudan oluşan
iki rakip takımın amacı, bu topu karşı takımın kalesine (iki yan direk ile
bunları birleştiren üst direkten oluşur) sokarak gol atmaktır. 45'er
dakikalık iki devreden oluşan 90 dakika sonucunda rakibinden daha
fazla gol atan takım, maçtan galip olarak ayrılır. Atılan gol sayılarının
eşit olması durumunda maç berabere sonuçlanmış olur.
Müsabakalarda, kurallara uygun şekilde maçı yöneten bir orta hakem,
iki yardımcı hakem ve bir dördüncü hakem bulunmaktadır. Bazı
turnuvalarda ise iki ek yardımcı hakem bulunabilir.
Oyunun temel kuralına göre oyuncular, topa el veya kolla
müdahale etmemelidir. Takımının kalesini korumakla görevli kaleciler
ise, yalnızca belirlenen alan (ceza alanı) dahilinde topa el veya kolla
müdahale edebilir. İstisnai olarak, oyunun taç atışıyla yeniden
başlaması durumunda oyuncular topu elle oyuna sokarlar.
15. Bir futbol maçında gol atma fırsatı yakalamak için oyuncuların top sürmesi, takım
arkadaşına pas atması, kaleye şut çekmesi gibi çeşitli yöntemler vardır. Karşı takım
oyuncuları da topu kapmak için çeşitli müdahalelerde bulunabilir. Bu müdahalelerin
kurallara dahil olmaması durumunda hakemler devreye girer ve orta hakem oyunu
durdurur. Yapılan faullü hareket sonrasında karşı takım, faulün yapıldığı yerden
kullanılmak üzere bir serbest vuruş kazanır. Rakip takım oyuncularının belli bir
mesafeye çekilmesinin ardından, serbest vuruşu kullanacak oyuncunun topa sadece
bir kez dokunması kaydıyla vuruş, istenilen bir biçimde kullanılır. Faullü hareketin
sertliğine göre hakemin sarı veya kırmızı kart gösterme yetkisi vardır. Gösterilen sarı
kart uyarı niteliği taşırken, kırmızı kart ise oyuncunun oyundan ihraç edildiği ve
takımının bundan sonraki süreyi bir kişi eksik sürdüreceği anlamını taşır. Aynı maç
içerisinde ikinci defa sarı kart gören oyuncu, kırmızı kartla cezalandırılır.
Günümüzde takımlar; bir kalecinin dışında, defans, orta saha ve forvet olmak
üzere üç ana pozisyonda oynayan oyunculardan oluşur. Defans, karşı takımın yaptığı
hücumları en geride karşılayan grup; forvet, ana amacı gol atmak olan ve rakip
kaleye en yakın oyuncuların oluşturduğu grup; orta saha ise defans ve forvet
arasında kalan, hem defansif ve ofansif görevler üstlenen oyuncuların oluşturduğu
gruptur. Bu üç ana pozisyondaki oyuncular da kendi içerinde, oynadıkları bölgeye
göre ayrılmaktadırlar. Öte yandan herhangi bir pozisyonda oynayan oyuncunun,
diğer pozisyonlardaki oyuncuların görevleri yerine getirememesi gibi bir kısıtlama
yoktur. Kurallarda ise kaleciler dışındaki oyuncuların pozisyonları hakkında bir
kısıtlama yer almamaktadır. Her takım, maç başlamadan önce kale ve top seçimi ile
seri penaltı atışları için yapılan para atışında temsil eden bir kaptana sahiptir.
Hangi oyuncunun hangi pozisyonda oynayacağı, her takımın başında bulunan
teknik direktör tarafından belirlenir. Sahadaki on bir oyuncu dışında, her takımın
yedek oyuncuları vardır. Maçın gidişatı ve organizasyonun oyuncu değiştirme
kurallarına göre herhangi bir oyuncu, teknik direktörün takdirince yedeklerde
bulunan başka bir oyuncuyla değiştirilebilir.