Genel gidişat iyiye doğru gitmektedir. Yaşam kalitesi genel itibariyle gelişmektedir. Ancak eşit oranlarda dağılmamaktadır. Bilim ve teknoloji daha önce görülmediği hızda gelişmektedir. Ancak gezegenin büyük sorunları vardır ve yeterli hassasiyet henüz oluşmamıştır.
Tabiat, iklim, doğal kaynaklar, enerji, siyaset ve ekonomi, insan ve toplum dengelerini tutturmamız şarttır. Teknolojik devrimleri bu dengeyi tutturmak için seferber etmeliyiz. ‘Ben’ odaklı düşünceden ‘Biz’ odaklı düşünce yapısına geçmek zorundayız. Bunları başarırsak, 21. yüzyıl ve sonrası çok güzel olacak.
3. Halil Aksu
Baş Futurist
GelecekHane A.Ş.
Düşünce Kuruluşu
Genel gidişat iyiye doğru gitmektedir. Yaşam kalitesi genel itibariyle gelişmektedir.
Ancak eşit oranlarda dağılmamaktadır. Bilim ve teknoloji daha önce görülmediği
hızda gelişmektedir. Ancak gezegenin büyük sorunları vardır ve yeterli hassasiyet
henüz oluşmamıştır.
Orta vadede toplumsal duyarlılık artacaktır. Ekonomiye ve çevreye olumlu yansımaları
olacaktır. Çevre ile uyumlu, iklim ve enerji dengesi daha sağlıklı bir insanlık tablosu
oluşacaktır.
Teknolojik devrimler ile insanın ömrü uzayacak, sağlığı gelişecektir. Diğer canlı türlerin verimi
ve kalitesi artacaktır. Yeni malzemeler ve yeni üretim şekilleri ile hayal edilen her şey
üretilebilir hale gelecektir. Canlı olmayan tüm eşyalar internet üzerinden birbirleriyle ve
bizimle ilişkilendirilecektir. Yapay zeka insan aklını geçecektir.
21. yüzyılın ikinci yarısında dünya nüfusunun artışı duracak, yavaşça azalmaya başlayacaktır.
İnsanlar orta sınıfa yükselmeye devam edecektir.Üst gelir gruplarındaki insanlar yeni
yetkinlikler ve yeni meslekler edinecektir.
Majör doğal felaketler veya insanlığı tehdit edecek savaşlar yaşanmazsa,
toplumsal ayrışmanın önüne geçilirse, insanlık bu yüzyılda daha önce hayal dahi edilemeyen
yeni bir medeniyet tesis edecektir. Bilim ve teknoloji pek çok sorunun çözümü için
kullanılacaktır. İnsan daha önemli ve yararlı konularla meşgul olacaktır.
Tabiat, iklim, doğal kaynaklar, enerji, siyaset ve ekonomi, insan ve toplum dengelerini
tutturmamız şarttır. Teknolojik devrimleri bu dengeyi tutturmak için seferber etmeliyiz.
‘Ben’ odaklı düşünceden ‘Biz’ odaklı düşünce yapısına geçmek zorundayız. Bunları
başarırsak, 21. yüzyıl ve sonrası çok güzel olacak.
2
BAŞLARKEN...
4. RAPORUN AMACI
3
Geçmiş geride kalmıştır. Gelecek bizim elimizdedir!
Bundan dolayı herkes gelecek ile ilgilenmeli, geleceğe
bilinçli şekil vermeli ve faydalı katkıda bulunmalıdır. Daha
önceki nesillerin yaptığı gibi, sonraki nesillere yaşanası bir
dünya bırakmalıyız.
Bu rapor 21. yüzyıla etki edecek trendleri göstermektedir,
onları kısaca açıklamaktadır. Gelecek senaryoları hazırlan-
mıştır, onlar paylaşılmıştır. Bu içerik gelecek ile ilgilenen
herkese rehber olması içindir.
Eğitim sektöründe çalışan herkes bu trendleri incelemeli,
gelecek hakkında bilgi sahibi olmalı, gençlere bu bilgileri
aktarmalı, meslek seçimlerine, kariyer planlarına ve uğraş
alanlarını buna göre şekil vermelidir.
Kamu çalışan ve yöneticileri gelecek hakkında bilgi sahibi
olmalı, faaliyetlerinde daha bilinçli olmalı, uzun vadeli
düşünmeli, kanun, politika ve yönetmelikleri buna göre
düşünmeli, hazırlamalı ve icra etmelilerdir.
Özellikle özel sektör çok bilinçli olmak zorundadır, zira
dünyaya en çok etkisi olanlardır. Kullandığımız pek çok
eşyayı üreten, her gün kullandığımız pek çok hizmeti
mümkün kılanlar onlardır. Aynı zamanda çevreye en çok
etkisi olan, en çok kaynak ve enerji tüketen de onlardır.
Gelecek bizim elimizde. Ellerimize yön veren aklımız
olmalı, kalbimiz olmalıdır. Güzel yarınlar için, çok daha
bilinçli, çok daha sağduyulu, çok daha uzun vadeli düşün-
mek, karar vermek, aksiyon almak ve yaşamak zorundayız.
Bu raporu herkes okumalı, içselleştirmelidir.
5. GelecekHane Gelecek Modeli
Kişisel Tıp
Sentetik
Biyoloji
Yaşam Bilimleri
Devrimi
Genetik
Su & Gıda
Tabi
Kaynaklar
Biyo
Çeşitlilik
Tabiat &
Kaynaklar
Robotlar
Akıllı
Eşyalar
İnsansız
Araçlar
Akıllı
Cihazlar
Devrimi
Güç Kayması
Şeffaflık
Post- Kapitalizm
Politika &
Ekonomi
Beyin
Bilimi
Yapay
Zeka
Sonsuz
Bilişim
Yapay
Zeka
Devrimi
Uzun Yaşam
Şehirleşme
Bireyselleşme
İnsan &
Toplum
Yeni
Malzemeler Yeni
Üretim
Modelleri
Miniyatür-
leştirme
Malzeme
Bilimleri
Devrimiİklim
Değişimi
Enerji
Kaynakları
Enerji
Verimliliği
Enerji &
İklim
4
İnsan
maddeye
hükmedecek
İnsanlığın
gelişimini
sağlamak
Akıl
sonsuz güce
erişecek
Gelir
eşitsizliğini
azaltmak
İnsan
evrime
hükmedecek
Sürdürülebilirliği
sağlamak
Her şey
internete
bağlı olacak
Gezegeni
korumak
GelecekHane Gelecek Modeli
7. Senaryolar
nasıl
kullanılmalı?
Geliştirdiğimiz bu üç senaryo, olası üç farklı istikameti
betimlemek içindir. Bu senaryoların her biri olasıdır.
İster özel bir şirket, ister aile ortamı, isterse bir
toplum veya devlet, alacağı kararlar, geleceğe vere-
ceği şekil, bu yönlerden birine doğru yönelecektir.
Bundan dolayı karar merciinde olan kişiler, verdikleri
kararların farkında olmalılar, oluşacak sonuçların
farkında olmalılar. Zira bir karar ile o yöne girilmemiş
gibi görünse de, o istikametin iklimi oluşmaya başlar. Belli
bir süre sonra, o iklim hakim olur. O yönü değiştirmek
giderek güçleşir.
Güzel bir gelecek tasarlamak ve hayata geçirmek için, arzu
ettiğimiz yarınlarda yaşayabilmek için, neler arzu ettiğimizi
ifade etmek lazım. Vereceğimiz kararların, alacağımız aksiy-
onların nelere mal olacağını iyi kurgulamak lazım. Bu sena-
ryolar, vereceğimiz kararların bizi nereye doğru götüreceğini
gözler önüne seren bir modeldir, bu amaçla kullanılmalıdır.
6
Her toplum, her organizasyon, her kurum, her aile, her
birey, geleceği ile ilgilenmeli, onu tarif etmelidir. Oraya
nasıl ulaşacağını düşünmeli, ona uygun kararlar
almalıdır. Genel iklimi ve genel gidişatı gözden geçirmeli
ve bu veya buna benzer bir senaryo kurgusu ile kontrol
etmelidir.
8. 7
İnsanlık temel değerler bakımından
mutabakata varmıştır. Bilimsel ve
teknolojik gelişim her türlü güç
arayışının önüne geçmiştir. Paylaşım
ekonomisi, şeffaf siyaset, eşitlik odaklı
toplum düzeni benimsenmiştir. Merkezi
yapılar yerine yerel ve dağıtık modeller
ön plana çıkmıştır. Yeni zenginlik insani
ve ekolojik değerler üzerinden
tanımlanmıştır.
Yorum:
Caz senaryosunun gerçekleşme olasılığı
en düşük olanıdır. İnsanın tabiatında olan
hayatta kalma ve çoğalma iç
güdüsü var olduğu sürece,
güç ve iktidar ön plana
çıkacaktır. Eğitim ve
medeniyet gelişir,
yaygınlaşırsa, belki eski
ve yeni değerlerin
kıymeti daha iyi anlaşılır,
ve yeni medeniyete doğru
yelken açarız.
Caz Senaryosu
Genel olarak kurulu bir düzen
vardır ve muhafaza
edilmektedir. Temel
değerler üzerinden genel
bir güven vardır. Toplum,
ekonomi ve siyaset uyum
içindedir. Merkezi yapılar
vardır, ancak katılımcı ve
şeffaf bir üslup benimsenmiştir.
Kişilerin, toplumların, kurumların ve
devletlerin davranışları büyük oranda
öngörülebilir seyretmektedir.
Yorum:
Bu senaryo gerçekleşme ihtimali en
yüksek olandır. Toplumsal gelişmelere
şeffaflık ile cevap verilmektedir.
Teknolojik devrimler liberal bir şekilde
işletilmektedir. Güç odakları büyük
oranda dengede tutulmaktadır.
Senfoni Senaryosu
Devletler katılaşır. Menfaat ön plana
çıkar, güven azalır. Merkezi yapılar
güçlenir. Toplum baskı altında
tutulur. Teknolojik gelişmeler
kontrollü ve disiplinli bir şekilde
insanlığın kullanımına sunulur.
Alternatifler azaltılır. Pek
çok karar kanunla
belirlenir.
Yorum:
Mevcut güç odakların
tercih ettiği senaryodur.
Ancak toplumsal gelişmelere
bakılırsa, bu senaryonun devam
etme ihtimali düşüktür. Siber ataklar
ve biyolojik terörün artması, küresel
şirketlerin ulusal kimlikleri ağır
basması, toplumları ve devletleri zor
durumda bırakabilir. Toplumlar ve
devletler refleks olarak savunmaya
geçebilir, kendi kabuklarına
çekilebilir. Bu durumda bu senaryo
daha ön planda olacaktır.
Marş Senaryosu
10. İnsanlık sürekli bir devinim içindedir. Yeni
icatlar, yeni liderler, yeni felsefeler, yeni
modalar. Sürekli yenilikler. 20. yüzyılda medy-
anın ve sonrasında iletişim imkanlarının yay-
gınlaşması ile pek çok gelişme çok hızlı yaygın-
laştı, duyuldu, öğrenildi. Dünya şeffaflaştı.
21. yüzyılda şeffaflaşma devam edecek. Daha
çok icat, daha çok moda, daha çok yeniliklerle
karşılaşacağız. Anında bunları duyacağız,
anında bunlara uyacağız, anında bunları tüke-
teceğiz. Anında bunların yerine, yenisini koya-
cağız. Gündem çok hızlı değişecek. Bu hız belli
bir şekilde artmaya devam edecek.
Politika ve ekonomi alanında yeni bir düzene
geçilecektir. 20. yüzyıla kapitalizm damgasını
vurdu. 21. yüzyılda kapitalizm sonrası bir
düzene geçilecektir. Dünya savaşları, ABD’nin
global liderliği ve soğuk savaş yaşandı, geçti.
Güç dengeleri bakımından yeni bir düzen
oluşacaktır.
Toplumsal gelişmeleri kestirmek çok zor. Ancak
ömürler uzayacak, bireyselleşme artacak,
şehirlerimiz kalabalıklaşacak. Bu dinamikler
yeni bir toplumsal düzen, yeni yaşam şekilleri
ve yeni aile düzenleri getirecektir.
En büyük sorunlarımızdan birisi yer kürenin
durumudur. İklim değişimini kontrol altına
almak zorundayız. Enerji verimliliğimizi, enerji
kaynaklarının çeşitliliğini yönetmek zorundayız.
Yoksa bu son yüzyılımız olabilir.
Artan nüfusun artan gereksinimleri olacak.
Beslenme, barınma, tüketim ve benzeri.
Beslenme zincirinin herkese ulaşması, herkese
adil barınma imkanı sağlanması, gezegenin
kaynaklarını zorlayacaktır. Geri dönüşüm ve
sürdürülebilirlik gözetilirse, pek çok sorun
fırsata dönüşecektir.
Her zorlukla birlikte bir kolaylık vardır. Her
tehditle birlikte bir fırsat vardır. Değişim illa ki
olacaktır. Önemli olan insanlığa hizmet edecek
şekilde ilerlemesidir. Bu gelişmeleri iyiye
çevirmek, bizim elimizdedir. Akıllı tasarımlar,
insanlığı geleceğe taşıyacaktır. Bu konuda
hepimiz sorumluyuz.
9
ANA TRENDLER
11. Yeni bir binyıla girilmiştir. 3. milenyumda bulunmaktayız.
Şüphesiz ki daha önceki yüzyıllardan ve binyıllardan
çok farklı bir aşamaya gelindi. Büyük savaşlar yaşandı.
Ama büyük dersler alındı. Son 60 yıldır daha önceki
dönemlere göre daha barışçıl bir dünya gözlemliyoruz.
Soğuk savaş yaşandı ve bitti.
Bugünlerde Doğu’da büyüyen
ve gelişen yeni devler var.
Soğuk savaş dönemi gibi
olmasa da, yine bir ceph-
eleşme yaşanmaktadır. Askeri
ittifaklar ve ticaret yollarını
kontrol etme eksenli yeni bir
dünya düzenine doğru
gidilmektedir.
Küresel kapitalist düzen, devleşen uluslararası
şirketler, merkezileşen sermaye kesimleri, bu yapıları
koruyan devlet yapıları giderek katılaşmaktadır. Aynı
zamanda bu yapıların yönetimi giderek zorlaşmakta
ve yozlaşmaya yüz tutmaktadır. Bu alanda, yani
devlet, toplum ve sermaye yönetiminde, yenilikler
görülecektir.
POLİTİKA & EKONOMİ : Gelir eşitsizliğini azaltmak
Dünya sürekli bir hareket içindedir. Toplumlar ve bireyler
gözünü açtı. Haksızlık artık çok daha zor. Zulüm yapmak
artık daha zor. Zira insanlar bunu kabul etmiyor.
Toplumlar iktidarda olanları, ister sivil, ister piyasada,
ister kamuda daha şeffaf davranmalarını zorlayacaktır.
Teknolojinin gelişmesi ve
verilerin bilinçli bir şekilde veya
istenmeyen şekilde açığa çıkması
sayesinde, yapılan her şey
görünür hale gelmektedir.
Bu şeffaflaşma artarak devam
edecektir, etmelidir.
21. Yüzyılda
yeni bir düzen
kurulacaktır!
Şu an insanlığın en önemli sorunlarından biri gelir
eşitsizliğidir. Doğru ve insan odaklı tercihlerde bulun-
mazsak, bu eşitsizlik artacaktır ve çok vahim sonuçlar
doğuracaktır. Bundan dolayı bu konuda herkes
bilinçlenmelidir, bilinçli davranmalıdır.
50
2010
2030
100
200
150
250
300
SENARYO 1
SENARYO 2
SENARYO 3
DÜNYA EKONOMİSİ*
*Kaynakça: DB, IMF, BM, OECD
GDP – Trilyon USD
2050
10
12. İnsanoğlu var oluşundan beri sürekli gelişmiştir.
İlla ki gelişmeye devam edecektir. Varoluşunu
güvence altına almak zorunda hissettiği için, buna
mecburdur. Bilim ve teknoloji de bu şekilde gelişmektedir.
20. yüzyılda başlayan bir ‘ben’ olgusu bulunmaktadır.
Birey ön plana çıkmıştır. Bunun yaş sınırı giderek
düşmüştür. Bu akımın uğramadığı yer kalmamıştır.
Bireyselleşme 21. yüzyıl boyunca toplumsal düzeni-
mizi ve bireyin yaşam şekillerine etki edecek en
önemli trenddir.
Dünya nüfusu bugünlerde 7,3 milyar kadardır. Her
gün artmaya devam etmektedir. Hatırlanmalı ki,
1950 yılında 2,5 milyar insan yer yüzünde yaşıyordu.
Ancak bu hızda artmayacağı öngörülmektedir. 2050
– 2060 yılları arasında 9,5 – 10 milyar civarında zirve
yapması beklenmektedir.
Bireyselleşme, yeni
yaşam şekilleri ve artan
refah seviyesi nedeniyle
nüfus artışı yavaşlayacak,
2060 sonrası düşecektir.
Bugünlerde dünyaya gelen yeni bireyler, yeni nesil,
İNSAN & TOPLUM : İnsanlığın kolektif gelişimini sağlamak
farklı emellerin peşinde olacaklar, farklı öncelikleri ve
farklı yaşam şekilleri benimseyeceklerdir. Maslow piramidi
yeniden şekillenmesi gerekecek ve üstüne bir kaç
katman daha çıkılacaktır. Özellikle bilimsel ve teknolojik
vasıfları artırılmış insan ötesi bireyler için, çok farklı
heyecanlar, zevkler, emeller ortaya çıkacaktır.
Sanayi devrimiyle birlikte şehirler
büyümeye başlamıştır. İstihdam
imkanları, kültürel ve sanatsal
faaliyetler, ekonomik fırsatlar,
insanları şehirlere taşınmaya
teşvik etmiştir. Şu an itibariyle, insanlığın yaklaşık yarısı
şehirlerde yaşamaktadır. Bu oran bu yüzyıl boyunca
hızlıca artmaya devam edecektir. Mega kentlerin sayısı
dünyanın her bölgesinde artmaya devam edecektir.
Teknolojinin ve özellikle yaşam bilimlerinin gelişmesiyle,
bu yüzyılda tıpta daha önce görülmemiş gelişmeler ve
yenilikler görülecektir. Tıbbın gelişimi, insanlığın
yaşlanmasından daha hızlı gelişecektir. Bu sayede, bu
yüzyılın sonunda ortalama ömürler 100 yılı aşacaktır.
Emeklilik sistemleri, meslek dalları, kariyer yolları ve daha
pek çok unsur yeniden düşünülmesi ve tasarlanması
gerekecektir.
Bir yandan çok zengin ve çok güzel şehir merkezleri
oluşacaktır. Diğer yandan içinde kanun olmayan varoş
mahalleler oluşacaktır. Eğitim, sağlık ve istihdam
konusunda fırsat eşitliği önemsenmezse, toplum ikiye
bölünecek ve cepheleşecektir. Bu cephelerin barış ve
uyum içinde yaşamaları imkansızdır.
11
Yeni bir medeniyet
tesis etme şansımız vardır.
Bunu kullanmalıyız!
*
Kaynakça: BM, CIA, Gap Minder
2030
DÜNYA NUFÜSU*
2
4
6
8
10
12
Nüfus – Milyar
1950
2030
2100
SEN
ARYO
3
SEN
ARYO
2
SEN
ARYO
1
13. Gezegenin vücut ısısı artmıştır, artmaya devam
etmektedir. Enerji sarfiyatımız durmaksızın
çoğalmaktadır. Normal koşullarda da artmaya
devam edecek gibi görünmektedir. Fosil tabanlı
yakıtlar ile enerji üretmeye ve atıkları düşünmeksizin
havaya vermeye devam edersek, gezegenimizi
yaşanamaz hale getirebiliriz. Bu insanlığın sonu
anlamına gelecektir. Başka bir gezegene yerleşme
hayalleri bunun alternatifi değildir.
İklim değişimi konusunda en genç yaştan başlamak
üzere farkındalık artmak zorundadır. İklim değişimi
konusunda toplumsal farkındalık, siyasi liderlik ve
ekonomik modeller kurgulanmak durumundadır.
ENERJİ & İKLİM : Gezegeni korumak
Yoksa felaket kaçınılmazdır. Bununla ilgili çevreci, yeşil
ve sürdürülebilirlik eksenli ipuçları oluşmaya başlamıştır.
Hızlıca çoğaltılmak ve yaygınlaştırılmak zorundadır.
Yeni ve özellikle yenilenebilir enerji kaynakları en önemli
kurtarıcıdır. 21. yüzyılda enerji teknolojilerinde, yoğun
inovasyon ve kalkınma yaşanacaktır. Doğru kurgularla
bunlar fosil tabanlı eski alışkanlıkların yerine geçecek ve
böylelikle karbondioksit salınımların azalmasını sağlayacaktır.
Ayrıca enerji verimliliği akıllı teknolojiler ve akıllı
davranışlar ile sağlanacaktır. Şehirlerde, fabrikalarda,
binalarda, evlerde, okullarda, kısaca her yerde, enerji
sarfiyatı daha detaylı ölçümlenecektir, akıllı sistemler
ile yönetilecektir ve çok daha hassas bir şekilde enerji
tüketimi sağlanacaktır. Sadece bu şekilde dahi karbon-
dioksit salınımında ciddi tasarruflar sağlanacaktır.
Enerji ve iklim dengesi hayati bir meseledir. Gezegenin
bize sağladığı yaşam koşullarını bozarsak, geri çevrilmesi
imkansız bir yola girilebiliriz ve bu da insan türünün sonu
anlamına gelebilir. Evrenin tarihinde insanın bulunduğu
kozmik zaman aralığı çok kısa bir süredir. En hızlı
gelişmiş, en hızlı yok olmuş tür olarak anılmak istemeyiz,
istememeliyiz.
Bu konuda herkes sorumludur. Araç kullanırken, ışık
yakarken, üretim yaparken, seyahat ederken,
yaptığımız tüm aktivitelerin gerekliliği sorgulanmalıdır
veya verimliliğinden emin olunmalıdır. Bugün için bu
konfor kaybı gibi algılanabilir. Ancak yarının yeni
konfor ve moda davranışları bunlar olabilir. Bu tür
akımların gençlerin arasında yaygınlaşması çok daha
olasıdır. Zira onların geleceği risk altındadır.
12
Gezegen ateşlenmiştir.
Dikkat etmezsek,
kendi yuvamızı yıkabiliriz.
*
Kaynakça: IEA, DB, BM
DÜNYA’DA
TÜKETİLEN ENERJİ*
0
2012
2047
Mtoe
2017
2027
2032
2042
2000
4000
6000
8000
10000
12000
14000
20000
16000
18000
SENARYO 1
SENARYO 2
SENARYO 3
14. Gezegenimiz genel itibariyle kapalı bir sistemdir.
Yoktan var olmaz, vardan yok olmaz. Bu anlamda
gördüğümüz canlı ve cansız her şey maddeden
ibarettir. Bugünkü bildiğimiz çerçevede periyodik
cetveldeki elementler bulunmaktadır. Bunlar hal veya
şekil değiştirerek ve kimyasal tepkimelere girerek yeni
bağlar ve yeni formlar oluşturmaktadırlar. Bu esnada
enerji kullanılmakta veya açığa çıkmaktadır.
İnsanın yaşaması için su ve temel besinler elzemdir.
Bunlar yeryüzünde bulunmaktadır. Bilinçli tüketim,
bilinçli üretim ve döngüsel bir düzen ile bu kaynaklar
tüm insanlığa yetecek cömertliktedir. Hoyrat
kullanımda ise hızlıca tükenebilir.
TABİAT & KAYNAKLAR : Sürdürülebilirliği sağlamak
İklimin ısınması ile su kaynakları tehdit altındadır. Gıda
üretimi giderek zorlaşacaktır. Ancak gelişmiş teknolojiler
ile her türlü su arıtılabilir ve her ortamda gerekli gıda
yetiştirilebilir. Çok zor koşullarda dahi su ve gıda temin
edilebilir. Ancak bu teknolojilerin yaygınlaşması zaman
alacaktır. Ayrıca bilinçli tüketim ve tabiatın dengesinin
korunması ile çok daha kolay çözümler sağlanabilir.
Aynı şekilde üretilen her şey tabiatın sağladığı ham
maddeler ile gerçekleşmektedir. Bu ham maddeler şekil
değiştirerek ve üretim süreçleri ile birleştirilerek, ürünler
haline gelmektedir. Ürünün kullanım süresi dolunca
çöpe dönüşmektedir. Bugünlerde çöp atılmakta ve yerin
altına gömülmektedir.
Ancak bu ham maddelerde darboğaz yaşanmaya
başlandığında çöpün geri dönüşümü çok daha büyük bir
önem kazanacaktır. Hatta yerin altına gömülmüş eski
çöpler ortaya çıkarılmak zorunda kalınabilir. Alternatif
yine bilimsel ve teknolojik gelişmelerden gelecektir. Yeni
üretim modelleri, yeni malzemeler ve yeni ekonomik
modeller ile tabiatın ve üretimin ve böylece insanlığın
sürdürülebilirliği sağlanacaktır.
Evren 4,5 milyar yaşındadır. İlk
canlı 3,8 milyar yıl önce
oluşmuştur. 3,8 milyar yıl içinde
evrim sayesinde yer yüzündeki tüm canlılar ortaya
çıkmıştır. İnsan milyonlarca türden yalnızca bir tanesidir.
Bir türün gezegenden yok olması çoğu zaman küçüm-
senmektedir. Ancak
o türün tabiattaki
görevi net olarak
bilinmediği için, belki
çok büyük öneme
sahip olabilir.
Bundan dolayı
gezegenin biyo-
çeşitliliği mutlaka güvence altına alınmalı, serbestçe
çoğalması ve evrimleşmesi
sağlanmalıdır.
13
Bu gezegen kapalı bir sistemdir.
Yoktan var olmaz, vardan yok olmaz.
15. 20. yüzyılda bilim ve teknoloji daha önce hiç
görülmeyenv hızlı gelişti. Bugünlerde yaşadığımız
yaşam kalitesi bu gelişmelerin sayesindedir. Bu
buluşlar ve özellikle bilişim ve iletişim teknolojileri
alanındaki kapasite, 21. yüzyılda çok daha fazla bilimsel
gelişmelerin olacağını haber vermektedir.
Eğer bu gelişmeleri mantıklı bir şekilde kullanırsak,
insanlık hayallerinin ötesinde bir medeniyete doğru
yükselecektir. Eğer nefsi ihtiraslar mantığı köreltirse,
bu bilimsel ve teknolojik gelişmeler insanlığın yok
olmasına neden olacaktır.
Daha önceki zamanlarda bir veya iki alanda çok hızlı
bilimsel gelişmeler yaşanırken, bugünlerde çok farklı
alanlarda çok daha fazla inovasyon görülmektedir.
Bunlar yaşam bilimleri alanındaki gelişmeler,
TEKNOLOJİK DEVRİMLER
malzeme bilimleri alanındaki gelişmeler, akıllı cihazlar
devrimi ve yapay zeka devrimidir.
Bunların dördü aynı anda son sürat gelişmeye devam
etmektedir. Her birinin diğerleriyle kesişmeleri vardır.
Hepsinin aynı anda cereyan etmesi, baş döndürücü bir
değişim ve gelişim sürati beraberinde getirecektir.
Akıllı canlılar, zeki cihazlar, insana benzer robotlar,
moleküler seviyede tasarlanmış fabrikalar ve özellikle
de yetkinlikleri artırılmış insanlar.
Bugünden hayal edilmesi güç olan gelişmeleri hep
birlikte izleyeceğiz. Pandoranın kutusu açılmıştır. Hiç
bir teknolojiyi geri koymadık, geri koymayacağız.
Hepsini mantıklı bir şekilde kullanmayı öğreneceğiz,
öğreteceğiz. Temel insani değerleri muhafaza
ettiğimiz sürece, bilim ve teknoloji insanlığa hizmet
edecektir. Amaç bu olmalıdır.
14
Teknoloji yalnızca bir araçtır,
insanlığın gelişimine hizmet
etmelidir.
16. 2003 yılında insanın gen şifresi çözüldü. 21. yüzyılın
lider teknolojisi genetik tabanlı inovasyonlar olacaktır.
Sadece insanın geninin çözülmüş olması değil, tüm
canlıların geni okunmaktadır. Bu şekilde hayvanların
ve bitkilerin de geni okunabilmektedir, anlaşılmaktadır.
Böylece hastalıkların tespiti ve tedavisi, verimliliği
ve ömrü artırıcı müdahaleler, hatta yeni türlerin icat
edilmesi mümkün olacaktır. Gen dizileme teknolojilerinin
ucuzlaması, yaygınlaşması, kalitesinin ve süratinin
artması, bu alanın çok hızlı gelişmesini sağlamaktadır.
Biyoloji bilimi büyük oranda bilişim tabanlı bir bilgi
analizi bilimine dönüştü. Bilgisayar başında
hastalıklar anlaşılmakta, türler tespit edilmekte,
yeni diziler icat edilmekte, ve daha nice deneyler
yapılmaktadır. Son on yıllardaki gelişmelere bakılırsa,
önümüzdeki on yıllarda bunların alası yaşanacaktır.
Genetik biliminin ilerlemesi, tıbbı baştan aşağı
değiştirebilir. Genele hitap eden tıp dönemi tarih
olabilir. Kişisel tıp dönemi başlamaktadır. Kişiye özel
YAŞAM BİLİMLERİ DEVRİMİ : İnsan evrime hükmederse
teşhisler, kişiye özel tedaviler, kişiye özel ilaçlar normal
olacaktır. Bu durum tedavi ve özellikle ilaç geliştirme ve
yaygınlaştırma sürelerini azami düzeyde kısaltacaktır.
Yaşam bilimlerinin önemli başka bir alanı ise sentetik
biyolojidir. Canlıların moleküler
yapısı kimyasal olarak bilinmektedir.
Artık canlıların moleküler biyolojik
yapıları da çözümlenmiştir.
Kimyasallardan ve genetik şifrenin insan tarafından
tasarlanması ile mevcut canlılara müdahale edilebilmektedir.
Aynı zamanda yeni canlılar, tümüyle insan tarafından
tasarlanan yeni türler icat edilebilmektedir.
Genetik ve tüm ilgili bilim dalları, biyoteknoloji denilen
uygulama alanları, sentetik biyoloji ve kişisel tıp alanındaki
gelişmeler ile insan evrime hükmedecektir. Bu yetkinlik
gıda üretiminde (bitkiler ve hayvanlar bakımından) devrim
olacaktır. Aynı zamanda insan sağlığı bakımından da daha
önce görülmemiş gelişmeler getirecektir. Eğer dikkatli
olunmaz ise, bu teknolojiler insanlığın sonunu getirebilecek
kadar tehlikeli birer silaha dönüşebilir. Ancak aklıselim
kazandığı sürece, bu bilim ve teknolojiler bizi üst
medeniyetlere taşıyacaktır.
15
İnsan evrimi ele geçirmiştir.
Artık yaşam bizim kontrolümüzdedir.
*
Kaynakça NIH (Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü)
Genome Dizileme
Maliyeti / M
0
$1
$10
$100
$1.000
$10.000
$100.000
$1.000.000
$10.000.000
$100.000.000
2001
2004
2007
2010
2013
DİZİLEME MALİYETİ
DÜŞÜŞÜ*
17. Geçtiğimiz yüzyıl içinde bilimsel temelleri atılan nanoteknoloji,
bu yüzyılda çok önemli bir rol oynayacaktır, çok hızlı bir
şekilde gelişecektir. Nanometre 10-9 metredir. Yani
milimetrenin milyonda biri kadardır. Bir karbon atomu
0,2 nm büyüklüğündedir, bir hidrojen atomu 0,1 nm
büyüklüğündedir. Bu atomların büyüklüğünü
bilebildiğimiz gibi, atom seviyesinde tasarım yapabilmekteyiz.
Bir atomu bir tuğla ile karşılaştırırsak, metreler ölçeğinde
bir fabrikayı, nanometreler ölçeğinde tasarlayabilir, hayata
geçirebiliriz. Bu fabrika şu aşamada basit nano
ölçeğinde eşyalar üretebilir. Teknoloji geliştikçe daha
sofistike tasarımlar ve üretimler gerçekleşecektir. Hayal
edebildiğimiz her şeyi minyatürleştirebiliriz, atomik
seviyede hayata geçirebiliriz.
Bunun çeşitli uygulama alanları olacaktır. İnsan vücudu
içinde – mesela damarları içinde veya bağırsakları içinde
– hareket edebilen cihazlar, teşhis veya tedavi amaçlı.
Farklı ekipmanların eklemlerinde, yüzeylerinde veya
MALZEME BİLİMLERİ DEVRİMİ: İnsan maddeye hükmederse
daha farklı alanlarda, çok hassas detaylar gerektiğinde, nano
teknolojileri devreye girecek.
Bu seviyedeki bilimsel olgunluk ile yeni malzemeler icat
edilmektedir. Grafen tek karbon atomu kalınlığında
dünyanın ilk iki boyutlu malzemesidir, yani 0,2 nm kalınlığında
ince karbon levhalardır. Çelikten sağlam, alüminyumdan
hafif, 21. yüzyıla yarısına damgasını vuracak bir malzemedir.
Uygulama alanları inşaattan havacılığa, uzaydan haberleşmeye
kadar pek çok alanı kapsamaktadır.
Üretim alanında bu malzemelerin devreye girmesi ve her
şeyin minyatürleşmesi ile birlikte, aynı zamanda yeni
üretim teknikleri yaygınlaşacaktır. 3 boyutlu baskı sistemleri
(3d printer) patentleri halka mal olmuştur. Bu sayede bu
sistemler çok hızlı gelişmiş, yaygınlaşmış ve ucuzlamıştır.
Daha da ucuzlayıp, yaygınlaşacaktır.
3 boyutlu yazıcılarla birlikte 3 boyutlu tasarım yazılımları,
3 boyutlu tarayıcılar ve bu teknolojilerin kullanımının
kolaylaşması, hatta çocukların oynayabileceği seviyeye
dönüşmesi sayesinde, önümüzdeki yıllarda bu alanda çok
ciddi bir hareketlilik bekliyoruz. Bu üretim teknikleri ile
daha önce mümkün olmayan tasarımlar, artık mümkün
hale gelmektedir. Ki bu daha başlangıç.
Böylece kalıptan çıkan değil, kişiye özel, duruma özel,
mekana özel tasarımlar yapılacak, anında ve yerinde
üretilecek, tedarik zinciri kısalacak, yan sanayi denklem-
leri değişecek ve dünya çok daha kişiselleştirilmiş, çok
daha renkli bir ortama dönüşecektir. Zira bir adet ile bin
adet üretmek arasında bir fark kalmayacak.
16
Bu yüzyılda insan maddeye
tümüyle hükmeder hale gelecektir!
0
5.000
10.000
15.000
20.000
25.000
30.000
35.000
40.000
ÇİN
ABD
HİNDİSTAN
GÜNEY KORE
ALMANYA
JAPONYA
İRAN
FRANSA
İNGİLTERE
İSPANYA
NANO MAKALE SAYISI*
*
Kaynakça: statnano.com, Ocak 2015
18. Büyük ölçekli bilgisayarlardan sonra, kişisel bilgisayarlar
hızlıca her eve ve her ofise girdiler. Cep telefonu ve
tablet bilgisayar ise çok daha hızlı yaygınlaştı.
Bugünlerde konuşulan akıllı nesneler ise hayatın her
alanındadır. Yaygınlaşmaları eksponansiyel şekilde
cereyan edecektir.
Gözetleme kameraları, bina giriş turnikeleri, klima
cihazları, kombi cihazları, evlerimizdeki beyaz
eşyalar, akıllı ev otomasyonu, bina otomasyonu,
fabrika otomasyonu, araç takip sistemleri, akıllı
otomobiller, akıllı oyuncaklar ve daha niceleri internete
doğrudan ve otonom bir şekilde bağlı olacaklar.
Kendi aralarında ağlar oluşturacaklar, üzerlerindeki
sensörler ve kameralar ile sürekli veri üretecekler,
uzaktan erişilebilir olacaklar, her daim göreve hazır
AKILLI CİHAZLAR DEVRİMİ : Her şey internete bağlanırsa
bulunacaklar ve hayatımızı kolaylaştıracak senaryoların
içinde yer alacaklar. Elbette bunun için programlanmaları
gerekmektedir.
Bu cihazlardan halihazırda 7 – 8 milyar kadar bulunduğu
düşünülmektedir. Yani yeryüzündeki insan sayısı kadar
akıllı nesne vardır. 2020 yılına kadar bu sayı 3 – 4 katına
çıkması düşünülmektedir. Zira henüz akıllı olmayan ve
internete bağlı olmayan araçlar, beyaz eşyalar, ev, bina
ve fabrika otomasyon sistemleri ve daha pek çok diğer
potansiyel cihazla internete bağlanabilir hale gelecektir.
Diğer yandan robotlar hayatımıza girmeye ve bizlere
yardımcı olmaya devam edecektir. Servis robotları, oyun
robotları, ev arkadaşı robotları, endüstriyel robotlar ve
henüz düşünemediğimiz pek çok robot çok kısa zamanda
ucuzlayacak ve günlük yaşantımızın ayrılmaz parçaları
haline gelecektir. Bazı öngörülere göre 2050 yılında
gerçek insan ile robot ayırt edilemeyecek kadar birbirine
benzeyecek, hareket edebilecek ve davranabilecektir.
İlginç bir vizyon.
Akıllı cihazların arasında ayrı bir kategori daha
bulunmaktadır. İnsansız araçlar. Havada hareket eden
drone’lar, yerde hareket eden sürücüsüz araçlar (yolda
veya rayda) ve suda giden otonom su üstü,
su altı deniz araçları. Motor teknolojileri, kameralar,
sensörler ve bunların entegre bir şekilde yönetilmesi
sayesinde bu hayaller gerçek oldu ve hızlıca yaygınlaşacaktır.
Bugün itibariyle bazı
gelişmeler oyun, gereksiz,
lüks veya faydasız gibi
görünse de, bunlar temel
teknolojilerdir. İnovasyon
bu teknolojilerin doğru ve
yararlı uygulama alanlarını bulacaktır. İnsanlığa hizmet
eden, ister eğlence için, ister öğrenme için, ister verimlilik
için, hızlıca kullanıma girecektir. Böylece bu teknolojiler
yaygınlaşacak ve hayatlarımızın vazgeçilmezleri haline
gelecektir.
17
Canlı ve cansız her şey
internete bağlanacaktır!
AKILLI CİHAZ SAYISI *
10
50
100
250
500
1000
Milyar adet
2015
2025
2035
2045
*
Kaynakça: muhtelif araştırmalar,
bizim tahminler
19. Bilişim kapasitesi her gün artmaktadır. Moore yasasına
göre iki yılda bir bilişim kapasitesi ikiye katlanmaktadır.
Bu yirmi yılda 1000 kat demektir. Son 40 yıldır bu
hızdan daha hızlı gelişmiştir. Önümüzdeki yıllarda
artarak gelişmeye devam edecektir.
Bilişim kapasitesinin bu şekilde sonsuza doğru
artması, veri miktarının, hesaplama kapasitesinin ve
araştırma kapasitelerinin de eksponansiyel bir şekilde
artmasını beraberinde getirmektedir. Yaşam
bilimlerinde ve malzeme bilimlerindeki gelişmeler
tümüyle bilişim gücüne dayanmaktadır.
Her şeyin kaydının tutulması, bu kayıtların analiz
edilebilir hale gelmesi yepyeni ufuklar açacaktır. Son
günlerde büyük veri olarak adlandırılan kavram,
aslında yalnızca bilginin miktarının artışını değil,
YAPAY ZEKA DEVRİMİ : Yapay zeka insan zekasını geçerse...
süratini, işlenebilirliğini ve buradan yeni ip uçları ve yeni iş
modelleri türetme imkanlarının tümünü kapsamaktadır.
İçinde bulunduğumuz günler çoğu zaman ‘bilgi çağı’ ve
biz de ‘bilgi toplumu’ olarak isimlendirilmektedir. Tarım
toplumu sonrası sanayi toplumu ve şimdi de bilgi toplumu.
Dünyanın en zengin kişileri ve kurumları arasında petrol
veya sanayi devleri değil, teknolojik cihazlar üreten veya
internet üzerinde vakit geçirdiğimiz sitelerin sahipleri
bulunmaktadır. Bu önemli bir göstergedir. Bilişim ve iletişim
teknolojileri hayatımızın vazgeçilmezleri haline gelmiştir.
Pek çok sektör tümüyle dijitalleşmiştir. Diğer sektörler
de peyderpey tümüyle veya kısmen dijitalleşecektir.
Beyin bilimi, insan beyninin hastalıkları ve çalışma
prensiplerini araştırmaktadır. Görüntüleme teknolojileri
ve yüksek kapasiteli bilişim kapasitesi sayesinde son
yıllarda beyin bilimi çok hızlı bir şekilde gelişmiştir.
Önümüzdeki bir kaç on yıl içinde insan beyninin sırrı
tümüyle çözülmüş olacak.
Bu sayede beyinle ilgili hastalıkların tedavisi konusunda
büyük gelişmeler görülecek. Aynı zamanda öğrenme,
eğlence, hafıza, duygular ve zeka konusunda çığır açacak
gelişmeler yaşanacaktır. Ayrıca beyin ile dijital dünya
arasında köprü kurulmuştur. Bu köprünün kapasitesi ve
özelliklerinin gelişimine göre, hayallerin ötesinde uygulama
alanları karşımıza çıkacaktır.
Yapay zeka ise dijital ortamda temel yapı taşları insan
tarafından geliştirilen yazılım programlarıdır. Ancak bu
programlar öğrenen mekanizmaları vardır, kendi
içlerinde akıl üretirler ve otonom çalışabilirler. Yapay
zeka önümüzdeki on yıllarda insan zekasını geçmesi ve
yüzyılın yarısına doğru tüm insanlığın zekasını geçmesi
beklenmektedir.
Bu zeka insanlık için kullanılırsa, açlık, sefalet, su
dağıtımı, enerji verimliliği, gıda güvencesi gibi konuları
çözüme kavuşturabilir. Ancak bu zeka kötü emelli
güçlerin eline geçerse, insanlığın sonu anlamına gelebil-
ir. Ölümcül tehditlere karşın alınan tedbir, teknolojiyi
yasaklamak olmamıştır. Kötüye kullanıma karşın önleyici
tedbirlerin alınması düşünülecektir.
18
Sayısal akıl sonsuz güce erişecek.
21. Dünya ve insanlık büyük bir değişim içindedir.
İçinde bulunduğumuz yüzyılda bilim ve teknoloji
öyle bir hal almıştır ki, insan dünyanın pek çok
dengesine hükmeder hale gelmiştir. Bu hem
iyi hem tehlikelidir. Eğer dikkatli ve akıllıca
davranmazsak, 21. yüzyıl insanlığın son yüzyılı
olabilir. Eğer aklıselim galip gelir ve bu bilimsel
ve teknolojik seviyeyi insanlığın hizmeti için
kullanırsak, bu yüzyılda çok yüce bir medeniyetin
temelleri atılabilir.
Politika ve ekonomi, insan ve toplum, enerji ve
iklim, tabiat ve kaynaklar konusundaki trendler
son derece belirgindir. Ancak bunların
önümüzdeki yıllarda ne denli etkili olacağı çok
net değildir. Zaman gösterecektir.
Zira toplumların başındaki liderler, doğal
felaketler, beklenmedik toplumsal direnişler,
öngörülemeyen ekonomik çalkantılar, sıra dışı
bilimsel gelişmeler, sürpriz medyatik hadiseler
ve benzerleri, dünyanın ve insanlığın gelişimini
öngörülmesi ve kurgulanması son derece zor bir
hale sokmaktadır.
Bilim ve teknoloji tam olarak böyle değil.
Rasyonalite ön planda olduğu için, 21. yüzyıla
damgasını vuracak olan teknolojik devrimler
oldukça belirgin ve öngörülebilir. Yaşam bilimleri
devrimi ile insan evrime hükmedecek. Malzeme
bilimleri devrimi ile insan maddeye hükmedecek.
Akıllı cihazlar devrimi ile canlı ve cansız her şey
internete bağlanacak. Yapay zeka devrimi ile
bilişim aklı, insanlığın aklını geçecek.
Elbette tam süreleri bilemeyiz, arada sürpriz
mucitler çıkacaktır, rekabetin zorlaması ile
umulmadık inovasyonlarla karşılaşacağız, bilim
adamları bilmedikleri bir yenilik bulacaklar ve
bu dünyaya etki edecek ve daha nice
öngörülemeyecek hadise cereyan edecektir.
Ancak teknolojik devrimlerin ana kurgusu ve
genel gidişatı son derece belirgindir. 2020 yılına
geldiğimizde, gen dizileme normalleşmiş ve
yaygınlaşmış olacak. Nano ölçeğinde tasarım ve
bunların Grafen ile üretimi mümkün hale gelmeye
başlayacak. Akıllı cihaz sayısı onlarca milyarı
bulacak ve hepsi internete bağlanmış olacak.
Yapay zeka kapasitesi insan beynine adım adım
yakınlaşmaya devam edecek.
2030 yılına yaklaşırken kişisel tıp yaygınlaşmış
olacak. Nanoteknoloji bazlı kişisel ürünler
sıradanlaşacak. Herkes, her ev ve her araç
internete standart olarak bağlı olacak. Yapay
zeka indirilebilir bir uygulama olarak insana
yardımcı olacak. Yapay zeka kapasitesi insan
aklını geçmiş olacak.
SONUÇLAR
20
22. Elimizdeki bu güçler ile neler yapmalıyız? İnsanlığın
büyük sorunları vardır. Açlık, sefalet, hastalıklar,
çocuk ölümleri, erkek – kadın eşitsizliği, gelir
adaletsizliği, eğitim ve benzeri temel haklarda fırsat
eşitliğinin olmaması, iklim dengesi, enerji verimliliği,
gıda ve tabi kaynakların sürdürülebilirliği. Eğer
çocuklarımıza ve gençlerimize bunları iyi anlatırsak,
bilim ve teknoloji alanındaki gelişmeleri bu doğrultuda
kullanmalarını ikna veya teşvik edebilirsek, bu
yüzyılın ikinci yarısı çok daha güzel olacak.
Bilgi uzmanı, gen dizileme analisti, nano tasarımcı,
3 boyutlu kişisel üretici, robot programlayıcı, drone
pilotu, trafik koordinatörü, enerji şebekesi analisti,
iklim uzmanı, çevre bilim insanı, gelir dağılımı
gözeticisi, sağlık danışmanı ve daha onlarca yeni
meslek karşımıza çıkacak.
Atık dönüştürme tesisi, bilgi sağlama platformu,
drone limanı, insansız trafik sistem entegratörü,
akıllı şehir kurucu, yapay zeka santrali, iklim
sertifika düzenleyicisi, Grafen fabrikası, genetik
aktariye, sentetik çiftlik ve benzeri yeni iş alan-
ları veya sektörler türeyecek.
Teknolojik devrimleri insan üzerinde uygulayacağız.
Yaşam bilimleri öngördüğümüz şekilde gelişirse,
insan kolay kolay hasta olmayacak, ömrü 100
yılın ötesine uzayacak, çok sağlıklı ve sürekli
genç olacak. Malzeme bilimlerinin gelişimi ile,
insana nano ölçekte yardımcı olacak ilaveler
entegre edeceğiz. İnsana muhtelif amaçlı giyilebilir
cihazlar vereceğiz ve hatta çipler gömeceğiz.
Bunlar insanın pek çok özelliğini artıracak. Eğer
yapay zeka hayal edildiği gibi gelişirse, insan
beyni ile internet arasında yüksek bant genişliği
bağlantısı kurulursa, normal beyin kapasitemizin
çok ötesine geçeceğiz.
İşte böyle bir insana artık insan denilemez. Bu
insan ötesi, insan üstü bir varlık olur. Dünya
literatüründe Transhuman veya popüler tabiriyle
İnsan 2.0 denilecektir. Gel gör ki bu teknolojiler önce
güçlü, zengin ve güzeller arasında yaygınlaşacaktır.
Üretim, dağıtım ve servis işlerinde çalışan mavi
yakalılar ise giderek fakirleşme riskiyle karşı
karşıya kalacaklardır. Onlara da insan
denilemeyecek. Ama onlar insan 2.0 değil, ancak
insan 0.5 kıvamına dönüşebilir. Bu mutlaka
önlenmelidir.
İnsan 2.0 başarılı olursa, toplum 2.0 tesis
edilecektir. Medeniyet 2.0’a şekil verilecektir.
Eğitimin çok daha gelişmiş olduğu, sağlık sisteminin
kişiye özel olduğu, gelir dağılımındaki eşitsizliklerin
azaldığı, iklim dengesinin sağlandığı, siyasi
ihtirazların azaldığı, henüz hayallerini dahi
kuramadığımız kültür ve sanat ile uğraşılan bir
toplumsal yapıya geçebiliriz. İşte bu heyecan verici
olacaktır.
Evrim 3,8 milyar yıldır belli bir tempoda, doğal
seleksiyon, mutasyon ve deneme yanılma
prensipleri ile ilerlemiştir. Her şeyin olgunlaşması
ve mükemmelleşmesi için zaman gereklidir. Eğer
acele edersek, beklenmedik sonuçlar doğurabiliriz.
Eğer akıllıca davranırsak, evrime katkıda
bulunabilir, yaratılışı zenginleştirebilir,
yeryüzünü ve insanlığı güzelleştirebiliriz.
Amacımız bu olmalıdır.
SONUÇLAR
21
23. Herkesin gelecek hakkında bilimsel, tutarlı, bütünleşik
ve uzun vadeli bilgi edinmesi son derece önemlidir.
Ebeveyn olanlar, ailelerine ve çocuklarına katkıda
bulunmak için, doğru eğitim ve gelecek seçimleri için
bu çok gereklidir. Özel, sivil veya kamu kurumlarında
çalışan ve yöneticiler daha güzel yarınlara şekil vermek
için, gelecek hakkında bilgi sahibi olmaları kesinlikle
gereklidir.
ÖNERİLER
22
Bilinçlenme
Gelecek ve onun nasıl olması gerektiği bir kişiye veya
az sayıda güçlü kişiye, yöneticilere bırakılamaz. Herkesin
fikri olmalıdır, herkes geleceğin şekillendirilmesine dahil
olmalıdır. Her görüşün değeri vardır. Bundan dolayı
bu rapor ve bu düşünce kuruluşu açık toplantılar
düzenlemektedir. Herkes görüşlerini paylaşmakta
özgürdür, herkesin görüşü dikkate alınmalıdır.
Dahiliyet
Düşünmek önemlidir, ama yeterli değildir. Tartışmak,
konuşmak, anlaşmak çok faydalıdır, ama yeterli değildir.
Yarınların güzel olması için harekete geçmek lazım.
Düşünülenleri, konuşulanları, tasarlananları ve anlaşılanları
hayata geçirmek zorundayız. Değişim ve gelişim ancak bu
şekilde mümkün olacaktır. Bu alanda herkes sorumludur,
herkesin üzerine düşen görevleri vardır. İster ev hanımı,
ister ebeveyn, ister kamu çalışanı, ister holding yöneticisi,
ister öğrenci, ister engelli, ister futbolcu olsun, atacağı her
adım, yapacağı her aksiyon, söyleyeceği her söz, vereceği
her karar geleceğe şekil vermektedir. Herkes sorumludur,
herkes yarının bir parçasıdır.
Aksiyon