2. ''SOSYAL MEDYADAYIM, ÖYLEYSE VARIM''
Sosyal Medya'yı kullanma çabasının altında
yatan temel güdü, çoğunluğun ne yaptığını
görmek ve anlamak istemesi yani
'Merak'tır.
Bu nedenle geleneksel medya mecraları
da web ile paralel içerik üretir hale
gelmeli.Çünkü günümüzde insanların
geleneksel medya mecralarını bırakıp
sosyal medyaya koştuğunu bariz bir şekilde
görüyoruz.
3. ÖZGEÇMİŞ
Bir başka değişimi ise 'özgeçmişlerde'
görüyoruz.Bundan 4-5 yıl öncesinde
geleneksel medyada olduğu şekilde tek taraflı
olarak 2 sayfada kendinizi süsleye püsleye
anlatmaya çalışırdınız.
Ancak günümüzde sosyal medyada bir hesap
açtığınız andan itibaren ipliğinizi pazara
çıkartmış ve hayatınızda hazırlayabileceğiniz
en şeffaf özgeçmişiniz için temel atmış
oluyorsunuz.
4. ÖZGEÇMİŞ
Pdf ve word dosyası klasik
özgeçmişlerin, kurumların insan
kaynakları bölümlerinde arşivlenmesi
gereken eski belgeler olmaktan başka bir
şansları yok.Çünkü artık gerçek renginiz
sosyal medyada.
Sizin özgeçmişiniz artık en son Twitter
mesajınız, Facebook'taki yorumunuz,
blogunuzda yayınladığınız yazı,
paylaştığınız müzik, İnstagram'a
koyduğunuz fotoğraf..
5. SOSYAL MEDYADA AĞZI OLAN KONUŞUYOR
Pazarlamacıların bayıldığı bir kelime vardır:
WOMM (Word of Mouth Marketing) yani
'Ağızdan Ağıza Pazarlama'
Biraz açacak olursak, eşimizin dostumuzun
kullandığı ve onların bize tavsiye ettiği
ürünler her zaman satın alma
davranışlarımıza daha fazla etki eder.
6. SOSYAL MEDYADA AĞZI OLAN KONUŞUYOR
Şimdiyse Sosyal medya, bu en etkili pazarlama
şekli olan ağızdan ağıza pazarlama yöntemini global
olarak gerçekleştirebilmemize olanak tanıyor.
Örneğin: Sosyal medyada bir arkadaşımızın
paylaştığı yemek tarifi, yeni aldığı bir ayakkabı,
yemek yediği restoran vs. ilgimizi çekebilir ve
günlük hayatta işimize yarayabilir.
7. ARAYANA BAHANE ÇOK
Yapılan araştırmalara göre insanların hala sosyal medyadan
çekinmelerinin ardında yatan bir sürü bahane var.
1.'Sosyal medyadaki ölçümlemelere güvenilmez.'
Yetmiş milyon nüfuslu Türkiye'de kırk milyon televizyon
olduğunu düşünelim.Bunların içinde toplam 5 bin küsür
haneye rating ölçümleme aleti takılarak tüm Türkiye hakkında
bir genelleme yapmak kimseye güvenilir gelmez.
Benzer şekilde reklamınıza bakıp bakmadıklarından emin
olmadığınız, 100 bin tirajı olan bir dergiye tek sayfa başına
5000-20.000TL arasında reklam vermek de ölçümlenebilir
değil.
8. ARAYANA BAHANE ÇOK
2.'Yatırımın geri dönüşü nasıl olacak belli değil.'
Pazarlamacıların çok iyi bildiği bir gerçek var;
topluluk neredeyse para oradadır.Şu anda insanlar
haldır haldır sosyal medyadalar.Birbirleriyle
konuşuyor, beğenilerini paylaşıyor, yaptıklarını
anlatıyorlar.
Sosyal medya insanlara, ailelerinin ve arkadaşlarının
marka tercihlerini ve marka ile olan etkileşimlerini
görme olanağı sağlıyor.Böylece satın alma kararlarına
yol açabilecek kişisel çağrışımları oluşturmak adına
daha fazla olanak sağlıyor.
9. ARAYANA BAHANE ÇOK
3.'Hakkınızda konuşulanları kontrol altında tutmamız
lazım.'
Pek çok şirket hala Facebook sayfası açmaya, blog
yazmaya, Twitter hesabı açmaya, kısacası sosyal
medyada olmaya direniyor.Bunun yegane sebebi elbette
öfkeli bir müşterinin olumsuz yorumlar göndermesi ya
da rakiplerinin kendi sayfalarını kötü yorumlarla sabote
etmesidir.
Oysa ki sosyal medyayı avantaj olarak
kullanabilirsiniz.Mutsuz müşterilerinizin şikayetlerini
bilmek size o müşterinin mutsuzluğunu giderebilmek
için bir fırsat sağlar.
10. ARAYANA BAHANE ÇOK
4.'Takip edecek zamanım ya da bu konuyla ilgili
başkasına ödeyecek kadar param yok.'
Sosyal medya takip etmesi zor olan bir
mecradır.Çünkü dakikalar hatta saniyeler içinde
yeni yorumlar yapılabilir.Bu nedenle şirketlerin
çoğunda Müşteri Hizmetleri departmanı altında
'Sosyal Medya' bölümleri açılmıştır.
11. ARAYANA BAHANE ÇOK
5.'Biz onsuz daha iyiyiz; ayrıca denedik işe
yaramıyor.'
Şu bir gerçek ki, sosyal medya süreçleri
kesinlikle yüz metre koşusu değildir.Bilakis
maratondur.Uzun vadelidir.Bunu anlayanlar ve
sosyal medyayı uzun vadeli olarak kullananlar
olumlu geri dönüşler alacaklardır. Tabi ki
sabretmeyi de bilmek gerekiyor.
12. ARAYANA BAHANE ÇOK
6.'Rakiplerimin beni daha rahat taciz edebilmesi
için bir platformdan başka bir şey değil.'
Evet, rakipleriniz de sizin Facebook sayfanıza girip
kötü yorum yazabilirler.Ancak emin olun, sizin
orada takipçi kitleniz müspet anlamda çoğalırken,
sizinle uğraşmaktan çok bir an evvel kendi
çöplüklerini toplamanın menfaatleri için daha iyi
olacağını en kısa sürede idrak edeceklerdir.
13. BİLGİ NASIL YAYILIYOR
'Bir haber nasıl yayılıyor?' Gazetelerin ve
magazinlerin her geçen yıl kan kaybettiğinin
farkındayız.Akıllı gazeteciler kendilerini
sosyal medyada konumlandırmaya
başladılar.Mesela Twitter'da.
Örnek: Mavi Marmara olayından sonra
Türkiye'nin İsrail'le ilgili yaptırımlarını
Dışişleri Bakanı açıklar açıklamaz sosyal
medyanın iddialı habercilik portalı DipNot,
haberi sitesine giriyor ve linkini sosyal
medya ağlarında duyuruyor.
Ardından ben bir arkadaşımın ilgili DipNot
Tweet'ini 300 arkadaşına Retweet yaptığını
görüyorum.
14. BİLGİ NASIL YAYILIYOR
1 dakika sonra Radikal gazetesi yazarı Eylül Başaran'ın
bütün süreci özetleyen Tweet'ini görüyorum ve ben
de onun Tweet'ini beni takip eden 550 arkadaşıma
Retweet'liyorum...
Sonraki günün gazetesinin konuyla ilgili haberi
yazacak gazetecisi, bilgi almak için sosyal medyada
daha önce yazılanlara bakıyor.Facebook, Twitter,
Bloglar, haber siteleri vs.
Özetlersek; geleneksel gazeteler ve dergiler artık
bilmelidir ki insanlar, haberlerin kendilerine
arkadaşları yada üye oldukları siteler tarafından
ulaştırılmasını bekliyor.
15. ARAMA MOTORLARI VE SOSYAL MEDYA
İnternetin en büyük gücü olan hızlı ve ucuz bilgi
paylaşımı, aynı zamanda büyük zaafıdır.Arama motorları
günümüzde ve gelecekte trilyonlarca byte arasından
insanların ihtiyaclarınaen uygun olanı bulmaya devam
edecekler.
Buradaki en büyük engel insanların hala tam anlamıyla
ne aradıklarını doğru bir şekilde tanımlayamamalarıdır.
Aramalarınızın daha faydalı sonuçlarla karşınıza çıkmasını
istiyorsanız aramanızı daha spesifik olarak
gerçekleştirmek buna yardımcı olabilir.