2. Özetle Barok Sanat…
Disiplin ve dengeyle beraber Rönesans’ta
yakalanan tutumun ardından 16. Yüzyıl
sonlarına doğru İtalya'da ortaya çıkmaya
başlayan Barok Sanat, Rönesans’taki dengeli
yaklaşım yerine abartılı şaşalı ve detayları ile
ön plana çıkan bir sanat akımı olarak
tanımlanmaktadır. Barok terimi köken
bakımından Portekizcedeki ‘barocco’ dan
gelmekte ve düzensiz biçimdeki taş veyahut
inci anlamında kullanılmaktadır.
Self-Portrait with Two Circles, Rembrandt
(1665-1669)
3. Özetle Barok Sanat…
Heykelden mimariye hatta müziğe dek
sanatın her dalında etkisi görülen bu
akım, önce İtalya'yı ardından da tüm
Avrupa'yı etkisi altına almıştır. Protestan
bölgeleri haricinde barok eserlerin halen
daha dini öğe ve öğretiler üzerinden
yapıldığı görülse de son dönemlerine
doğru oldukça farklı temalarda eserler
verildiği de bilinmektedir.
Madonna with the Serpent, Caravaggio
(1606)
4. Özetle Barok Sanat…
Katolik Kilisesi’nin duvarlarda işlenen İncil
hikayeleri ya da alegorik temalar
vasıtasıyla geniş kitleleri etkilediği
bilinmektedir. Barok sanatla beraber
kiliselerin, kutsal mekanların her karışına
birçok detay sıkıştırılması bu akımın en
önemli belirtilerindendir. Kuzeyli
sanatçılar ise Barok Sanatın detaycılığını
Protestanlık nedeniyle dini temalar yerine
daha seküler bir şekilde ve günlük
hayattan temalarla işlemişlerdir.
The Laughing Cavalier, Frans Hals (1624)
5. Özetle Barok Sanat…
Rönesans’taki dengeyi kırarak ihtişam
yaratmak için sanatçıların genellikle
spirallere ya da dönen çapraz çizgilerle
hareket hissiyatının verildiği
gözlemlenirken mimaride ise Rönesans’taki
düz ve çizgisel hatlar daha yumuşak
eğrilerle kavisli bir hale gelemeye
başlamıştır. Kubbelerin avluların ve de
salonların olabildiğince genişletildiği
Barok Mimaride ziyaretçiler üzerinde bir
hakimiyet ve de ihtişam etkisi bırakılması
amaçlanmıştır.
Spiral Merdiven, Melk Manastırı
6. Özetle Barok Sanat…
Her ne kadar Barok Sanatını ortak
özelliklerle bu şekilde tanımlayabilsek de
Avrupa genelinde neredeyse her sanat
okuluna ait bir ekol bulunmaktaydı. Ancak
bunlar haricinde Barok Sanat tarzını üç
ana başlık altında genel olarak toplamak
mümkündür.
Narteks, Cordoba Katedrali
7. Religious Grandeur (Dini İhtişam)
Daha önce de bahsettiğimiz gibi dini
öğelerin ve teatral sahnelerin
canlandırılması için dini yapıların
duvarlarını süsleyen her eserde Barok
Sanat tarzını ve ona ait aşırı ayrıntıyla
harmanlanmış detaycılığı görmek
kaçınılmazdır. Bu şekilde inananlar
üzerinde bir hakimiyet kurmak istenmiştir.
Slovenya’daki Aziz Nikolas Katedrali tavan
resimleri (sağda) buna örnek olarak
gösterilebilir.
8. Greater Realism (Daha Fazla Realizm)
Realizm ve natüralizmin harmanlanarak
olabildiğince gerçekçi detaylarla beraber
eserlerin ortaya konmasıyla beraber 'Daha
Fazla Realizm' ortaya çıkmıştır.
Caravaggio ile başlayan resimde realizm
ve natüralizm tutumu Velazquez ve
Francisco Ribalta gibi önemli sanatçılar
tarafından da devam ettirilmiştir.
Bufón don Sebastián de Morra, Velazquez
(1644)
9. Easel Art (Şövale Sanatı)
Katolik Dünyasında dini amaçlara hizmet eden
Barok Sanatı kuzeye ve Protestanlığın yaygın
olduğu alanlara geldikçe din ekseninden dışarı
kaymaya başlamıştır. Özellikle Hollandalı
sanatçıların Barok Sanata yaklaşımları oldukça
ön planda görülür. Natürmort tablolardan diğer
resim türüne dek birçok din tandanslı olamayan
temayla ele alınmış eser, ülkede yer alan sanat
okullarında da farklı Barok yaklaşım ekolleri
doğmasına neden olmuştur.
Otoportre, Annibale Carracci (1605)
11. Flaman Barok Sanatı
Günümüzde Belçika-Hollanda
sınırlarında yer alan Flaman bölgesinden
çıkmış olan Flaman tutumu Antwerp
merkezli olarak gelişmiştir. 15. Yüzyılda
İtalyanları yağlı boyayla tanıştıran Flaman
tüccar ve sanatçılar, bunun karşılığında
da İtalyanların yağlı boyayla
gerçekleştirdikleri ustaca eserlerden
örneklerle beraber Barok Sanatını kendi
içlerinde geliştirmeye başlamışlardır.
The Descent from the Cross, Peter Paul
Rubens (1612-1614)
12. Flaman Barok Sanatı
Peter Paul Rubens Flaman Barok Sanatının
öncülerinden kabul edilirken, Barok
Hristiyan sanatı için de oldukça değerli
eserler, sunak işlemeleri ve resimleri
ortaya koymuştur. Çıplak beden ve
hayvan çizimlerinde akışa ve dinamizme
yönelik çizimleriyle Barok Sanatın adeta
öncüsü haline gelen Rubens, genellikle
Reform karşıtı tutumu nedeniyle dini
temalı eserler yaratmıştır.
Old woman and boy with candles, Peter
Paul Rubens (1616-17)
13. Flaman Barok Sanatı
Rubens haricinde Flaman Barok Sanatının
bir diğer önemli ismi ise hiç kuşkusuz
Anthony Van Dyck’tır. Bizzat Rubens'in
öğrencisi olan Dyck, öğretmeninden
öğrendiği teknikleri daha da geliştirerek
adeta bir ikon haline gelmiştir. Kısa
sürede adı birçok aristokrat tarafından
duyulan ve kendilerini çizmesi için
randevu talep edilen Dyck, İngiltere
Kraliyet Ailesi ressamlığı dahi yapmıştır.
Charles I at the Hunt, Anthony
Van Dyck (1635)
14. Flaman Barok Sanatı
Barok tutumda olmazsa olmaz olan
detaylar için Flaman titizliğiyle çalışan
Dyck, kendine gelen Aristokratların
mücevherlerinden eteklerinin ucunda yer
alan fırfırlı dantellere dek her detayı
resimlerine aktarmakta ustaydı. Bu
nedenle döneminde meşhur olmuş ve
Aristokratlar arasında onun tarafından
resimlerinin çizilmesi bir moda haline
gelmiştir.
Lord John Stuart ve Lord Bernard Stuart, A.
Van Dyck (1638)
16. Hollanda Barok Sanatı
Bulundukları konum nedeniyle uzunca
bir süre savaşlar ve işgallerle yaşamak
zorunda kalan Hollanda Halkı
bağımsızlıklarını kazandıktan sonra adeta
burjuva hayatı yaşamaya başlamıştı.
Protestan halk sanatla oldukça içli
dışlıydı. Resimle uğraşmayanlar bile
Hollanda resmiyle övünüyorlardı.
Aziz Nicholas Yortusu, Jan
Steen (1665-68)
17. Hollanda Barok Sanatı
Bu dönemde ilk örneklerini görmeye
başladığımız Barok sanat eserleri,
diğerlerinden farklı olarak burjuvazi için
yapılmış natürmort tablolar, günlük hayattan
kareler ve şahsiyetlerin portreleri olarak
karşımıza çıkmaktadır. Hollanda'nın sanatta
altın çağını yaşadığı 17. yüzyılda 4
milyondan fazla resim yapıldığı
bilinmektedir. Soylular ve aristokratlar için
çalışan dönem ressamları portrelerinde her
detayı özenle işlemişlerdir.
The Bull, Paulus Potter (1647)
18. Hollanda Barok Sanatı
Barok sanatın tipik örneği olan bu detaycı
yaklaşım, resimleri çizilen soyluları da
oldukça memnun etmiştir. Soylular
arasında oldukça popüler olan
sanatçılardan Frans Hals, portreleriyle
ünlüydü. İtalyan portrelerinden farklı
olarak oldukça iyi bir poz
yakalamışçasına titizlikle çalıştığı eserleri
kendine has bir üsluba sahipti. Dış
görünüşte neredeyse fotoğraf kalitesinde
eserler yaratan Hals'tan sonra revaçta olan
bir diğer isim ise Rembrandt idi.
Willem van Heythuysen’ın Portresi, Frans
Hals (1635)
19. Hollanda Barok Sanatı
Barok Portreciliği dendiğinde akla ilk gelen
isimlerden olan Rembrandt, Hals'ın aksine
biraz daha içe dönük ve çizdiği kişilerin
duygu ve iç dünyasına yönelik çalışmalar
yapmaktaydı. Caravaggio misali karanlık
veyahut koyu tonlardaki çalışmaları aslında
bir kasvet yaratmak için değil kendine has bir
tekniği olduğu için Rembrandt tarafından
sıklıkla tercih edilmiştir. Özellikle tek
portrelerinde kullanmış olduğu karanlık
üslupta çizilen kişiye bir yandan vuran ışık
ve ışığın aydınlattığı kısım detaylarının son
derece titiz bir şekilde çalışıldığı
görülebilmektedir.
The Girl in a Picture Frame, Rembrandt
(1641)
20. Hollanda Barok Sanatı
Tenebrizm de denen bu üslupta geri kalan
kısımlarda gölge dense de karanlık bir hava
hâkim olurdu. Bazen simgesel olarak bazı ek
öğeleri de portreye ekleyerek onu da aynı
biçimde kısmen çizer ardını gölgeye ve
karanlığa bırakırdı. Dönem ressamlarından
olan Johannes Vermeer ise eserlerinde
genellikle günlük hayattan karelerde daha
sakin ve stabil sahneler çalışmaktaydı. Işık
gölge ve oranların neredeyse mükemmel
olduğu bu eserler Barok dönem tür resmi için
önemli çalışmalardır.
The evangelist Matthew and the angel,
Rembrandt (1661)
21. Hollanda Barok Sanatı
Hollanda Barok Sanatı ressamlarından en
ünlüleri ise Frans Hals, Hendrik Terbrugghen,
Gerrit van Honthorst, Jan Vermeer ve Rembrandt
van Rijn olarak sıralanabilir.
De Soldaat en het Lachende Meisje, Jan
Vermeer (1657)
Adoration of
the
Shepherds
Gerard van
Honthorst
(1622)
23. İspanya Barok Sanatı
Hollanda'da olduğu gibi burada da
İspanyolların Barok Dönemle beraber
eserlerinde altın çağı yaşadığı
görülebilmektedir. Doğalcı ve gerçekçi
tutumun öne çıktığı İspanyol Barok
Sanatında Hollanda'dan farklı olarak oldukça
tutucu olan Hapsburg İmparatorluğu için
dini temalı eserlerle beraber farklı alanlar
için de çalışmalar yapılmıştır. İspanya'da yer
alan birçok farklı sanat okulunda Barok
Sanatın farklı ekolleri görülse de özünde
hepsi değişmez ortak noktalara sahiptir.
Las Meninas, Diego
Velázquez (1656)
24. İspanya Barok Sanatı
Hollanda'da görmüş olduğumuz
tenebrizma tutumunun görüldüğü
kraliyet ailesi portrelerinde oldukça fazla
olan detaylar Barok Sanat için önemli
örneklerden sayılmaktadır. Dönemin
yetiştirdiği önemli sanatçılardan olan
Jusepe de Ribera, resimlerinde gerçekliğe
oldukça yakınlaşarak gerçek et tonlarında
renklerle eserlerini gerçekleştirmiştir.
The Bearded Lady, Jusepe de
Ribera (1631)
25. İspanya Barok Sanatı
Genellikle dini temalarda çizen Ribera ışıkla
da oynamayı iyi bilen bir sanatçıydı.
Ardından gelen bir diğer ünlü isim Diego
Velazquez ise Caravaggio'nun tenebrist
yaklaşımını sadece bir çıkış noktası olarak
kullanmıştır. Kendi üslubuyla eserlerini
gerçekçi detaylarla donatarak izlenimlerin de
esere katıldığı yeni bir sentez ortaya
koymuştur. ‘Ne’ çizdiğinden çok ‘nasıl’
çizdiğine bakılan Velazquez'in eserlerinde
oldukça farklı temalara rastlamak da
mümkündür.
Asunción de la Magdalena, Jose de
Ribera, (1636)
27. Barok Heykel Sanatı
Diğer sanat dallarında olduğu gibi Barok
Heykelciliğinin gelişiminde de Hristiyan
Sanatı oldukça etkili olmuştur. Geleneksel
ve mimari heykelcilik olarak ikiye ayrılan
Barok dönem heykelciliği, ayrıntılarla
bezeli teatral sahnelerden meydana
gelmekteydi. Rönesans’taki daha idealist
ve daha sabit heykeller yerini daha
dinamik ve realistik çalışmalara
bırakmıştır.
Apollo and Daphne, Bernini
(1622-25)
28. Barok Heykel Sanatı
Rönesans’taki heykeller ifade taşısa da
güzellik bakımında kusursuz ve tanrısal
olduğu için barok dönemdeki eserlerde bu
tutum değişerek gündelik hayatta
rastlanabilecek suratları eserlere taşıyarak
ifadeler ve dinamizmle bezemişlerdir.
Rönesans heykellerindeki idealistik yapısında
üzerine düşen ışıkla beraber gölge yaratarak
heykelde derinlik yaratma güdüsü
bulunmazken Barok heykelciliğinde eserin
üzerine düşen ışığın açısıyla beraber oldukça
farklı gölgeler meydana gelmekte ve bu da
heykelin dinamizmine katkı sağlamaktaydı.
Saint Francis Borgia, Juan Martínez
Montañés (1624)
29. Barok Mimari Heykelciliği
Barok yapılarında heykeller ya tamamlayıcı
öğe ya da son dokunuş olarak kullanılmıştır.
Üç kullanım alanına ayrılan Barok Mimari
Heykelciliğinden ilki yapıların çatı
kısımlarında tamamlayıcı olarak grup ya da
tekil heykeller olarak yapılmaktaydı. İkinci
olarak Yunan orjinli olan kolonların kadın
veyahut erkek heykel olarak yapılması
geleneğiydi. Telamon ve Karyatid denen bu
yapı unsurları kolonlara detaylı bir estetik
kazandırmaktaydı. Üçüncü ve son kullanım
alanı olarak ise yapıların üstünde bulunan ve
bazı hikayelerle teatral olayların
canlandırıldığı friz alanlarıydı.
Atlantes, Schleissheim Sarayı
30. Geleneksel Barok Heykelciliği
Barok öncesi sunak alanları, mezarlar ve
kutsal yapılar ve önemli şahsiyetler adına
yapılan heykeller bu dönemde de aynı
temada devam etse de işçilikte fark ortaya
çıkmaktaydı. Teknik olarak neredeyse
kusursuz hale gelen Barok Dönem
heykelleri, heykeli yapılan kişinin
yaşlılığını, ten dokusunu, ifadesini hatta
giymiş olduğu kıyafetin dokusuna dek
birçok detay realistik bir şekilde en ufak
hattına dek işlenmişti.
Azize Teresa'nın Vecdi, Azize, Bernini,
(1647-52)
32. Geleneksel Barok Heykelciliği
Üzerinde zırhları bulunan şövalye heykellerinde
zırhın sertliğini hissetmek mümkünken yaşlı bir
bireyin ele alındığı eserlerde neredeyse tendeki
çatlaklara dek birçok detay mermere işlenmiştir.
Bu detaycılık haricinde bir diğer önemli fark ise
Yunan heykelciliğinde de gördüğümüz hareket
esnasında tasvir edilmiş heykellerdir. Bir
hareketin en zor ve final noktasını ele alarak
yapılan heykellerde dinamik bir hava hakimdir.
Adeta birden hareket etmeye başlayacak gibi
yapılmış heykellerin bir diğer göze çarpan
özelliği ise yılan gibi sarmal planlı olarak
işlenmişlerin de bu dönemde daha çok
görülmesidir.
Damned Soul, Bernini (1619)
33. Davud (solda), detayları (üstte), Bernini (1623-24)
*Tipik Barok Heykelciliği örneği, hareketin finali işlenmiş
34. Rönesans
heykelciliğinin
önemli eserlerinden
Michelangelo’nun
n Davud’u daha
tanrısal daha oranlı
daha stabil ve
kusursuz tasvir
edilmiştir. Bir diğer
Rönesans
heykelciliği örneği
olarak dini
öğelerden
uzaklaşma
sebebiyle tamamen
çıplak haldedir.
Barok
Heykelciliği’ni
temsil eden
Bernini’nin
Davud’unda ise
daha gerçekçi,
kusurlu, duygu
barındıran normal
bir surat ve
dinamik-hareket
içeren bir beden
tasviri yapılmıştır.
Barok’un Katolik
Kilisesi güdümünde
olması nedeniyle
çıplaklık yoktur.
35. Geleneksel Barok Heykelciliği
Sarmal hareketle en uçtaki hareketi sağlayan
kıvrak bedenlerin çalışıldığı eserler, Barok
Dönem heykelciliğinin önde gelen eserlerini
oluşturmaktadır. Barok Dönem heykeltıraşları
detaylara o kadar inmişlerdi ki suratlardaki
ifadelerle verilen izlenim bazen kompozisyonun
tamamından daha fazla öne çıkarak karakteristik
bir hale gelmiştir. Barok Dönem
heykeltıraşlarından önde gelenleri ise Francesco
Mochi, Francois, Alessandro Algardi, Stefano
Maderno Giambologna ve Bernini olarak
sıralanabilir.
Abduction of a Sabine Woman,
Giambologna (1581-83)
37. Barok Dönem Mimarisi
Barok dönem mimari eserleri
bulundukları ülkelere göre değişiklik
göstermesine karşın ortak noktası diğer
sanat dallarında da olduğu gibi ihtişam ve
abartılı detaylardı. Saraylar ve dini yapılar
olarak iki dala ayırabileceğimiz Barok
Mimari eserleri, kiliselerde tanrının
kudretini yansıtmak için detay ve altın
varaklarla bezenirken saraylarda da
kralın veya liderin gücünü göstermek
maksadıyla donatılmaktaydı.
Admont Manastırı, Avusturya
38. Barok Dönem Mimarisi
Rönesans yapılarından farklı olarak Barok
Mimaride yapılar yapı olarak değil daha
büyük heykeller olarak görülerek inşa
edilmekteydi. Yapı planları da Yunan ve
Rönesans yapılarından farklı olarak daha
fazla eğri içeren eliptik ya da oval
şekilliydi. Hatta bazı bu dönem
mimarlarının her kat için ayrı şekillerde
planlar yaparak soyluları memnun etmeye
çalıştığı da bilinmektedir.
Smolniy Katedrali, St.
Petersburg Rusya
39. Barok Dönem Mimarisi
Mimari yapıların büyük heykeller olarak
görüldüğü bu dönem eserlerinde ışık
gölgeden yapıların içinde ve dışında
oldukça faydalanıldığı da görülmüştür.
Farklı açılarla konumlandırılan
kemerlerden tonozlara, bazı sahte
duvarlardan kolonlara ve farklı
malzemelerden imal edilmiş ya da
kaplanmış diğer yapı elemanlarına dek
birçok farklı değişkenle beraber inşa
edilen yapılara dinamik bir etki
kazandırılmaya çalışılmıştır.
Sant'Ignazio Sunağı, Roma, İtalya
40. Barok Dönem Mimarisi
Dinamik eğrilerin oda
duvarlarında da devam ettiği
görülen Barok Dönem Yapılarında
klasik kolon işlemeleri biraz daha
abartılı olarak yapılarda
kullanılmıştır. Bu abartı zaman
zaman işlemelerde
gözlemlenirken çıkarken bazen de
tek parça halinde iki veya üç katı
birden kaplayan devasa büyüklük
ve yükseklikteki kolonlarla
karşımıza çıkmaktadır.
Luxembourg Sarayı, Fransa
41. Barok Dönem Mimarisi
Barok Mimari için önde
gelen sanatçılar ise
Giacomo Barozzi da
Vignola, Bernini,
Francois Mansart, Louis
Le Vau, Johann
Bernhard Fischer von
Erlach, Andreas
Schluter, Alonso Cano
ve Pedro de Ribera
şeklinde sıralanabilir.
Aziz Petrus Meydanı, Vatikan (Bernini tarafından
düzenlenmiştir)
42. Ülkelere göre Barok Mimari anlayışı
Her ne kadar Barok Mimari'nin merkezi
İtalya olarak bilinse de oldukça popüler
eserler Avrupa genelinde
görülebilmektedir. İtalyan tutumu Barok
Mimariyi neredeyse aynı biçimde
ülkelerine taşıyan Fransızlar kendi yapı
geleneklerini de bu tutumun içine katarak
kendi mimari sentezlerini elde etmişlerdi.
Saint Etienne du Mont, Fransa
44. Ülkelere göre Barok Mimari anlayışı
İtalya'nın kuzeyinde ise durum biraz daha
farklıydı. Almanlar için Barok mimari bir iç
çekişme unsuru olarak kullanılmıştı. Güney
Almanya ve Avusturya sınırları içerisinde
yaşayan Katolikler Kuzeydeki Protestanlara
kendi mezheplerini üstün göstermek için
oldukça eşsiz Barok yapılar inşa etmişlerdir.
Mimari tutum olarak kendi geleneksel yapı
motifleriyle beraber barok mimariyi
harmanlayan Almanlar, ışık gölge ve pencere
planlarıyla beraber yapıları adeta bir illüzyon
mekanına çevirmekteydiler.
Zwinger Sarayı, Dresden Almanya
46. Ülkelere göre Barok Mimari anlayışı
Aydınlatmada kullandıkları
hilelerle ihtişamlı Barok yapıları
neredeyse sonsuz büyüklük ve
genişlikte gösterebildikleri bazı
kaynaklarda kaydedilmiş
bilgiler olarak karşımıza
çıkmaktadır. Bu alanda ilerleyen
Alman Barok Mimari tutumu
Polonya'ya hatta Rusya'ya dek
ilerlemiştir.
Asamkirche (Asam Kilisesi) Münih,
Almanya
48. Ülkelere göre Barok Mimari anlayışı
Fransa'nın güneyinde, İber
Yarımadasında ise Barok Mimari
diğer ülkelere göre biraz daha
şahsına münhasır ilerlemekteydi.
Binaların dış yapılarındansa
içlerinde yer alan işleme ve
detayların oldukça önem
kazandığı İspanyol Barok
Mimarisinde iç mekân dekoratif
öğeleri için oldukça önemli eserler
meydana getirmişlerdir.
Catedral de Santiago de Compostela,
İspanya
50. Kaynakça
Kaynaklar ve diğer detaylara erişmek için tıklayınız.
Sunuda kullanılan bütün görsellerin alındığı kaynak,
görsele link olarak eklenmiştir.
Tunga Kaan Kocabaş – 19950193
Sanat Tarihi II