SlideShare a Scribd company logo
1 of 82
PANEL
DOĞU AKDENİZ HİDROKARBONLARI VE JEOPOLİTİKA
Zoom uygulaması üzerinden çevrimiçi (online)
Meeting ID: 810 0113 1536 Passcode: 73TJK
26 Mayıs 2021 Çarşamba Saat 20:00
Moderatör: Prof. Dr. Osman Parlak
DOĞU AKDENİZ DOĞAL GAZI: ARAMA, ÜRETİM, TAŞIMA, PAZARLAMA ve JEOPOLİTİKA
Özer BALKAŞ; Jeoloji Yüksek Mühendisi, İşletme Yönetimi (EMBA)
DOĞU AKDENİZ: DENİZ YETKİ ALANLARI SORUNLARI
Prof. Dr. Sertaç Hami BAŞEREN, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi
DOĞU AKDENİZ’DE JEOPOLİTİK DURUM: ÇATIŞMA ve ÇÖZÜMLER
Dr. Deniz KUTLUK, Emekli Tümamiral
DOĞU AKDENİZ DOĞAL GAZI
Arama, Üretim, Taşıma, Pazarlama ve Jeopolitika
Özer BALKAŞ
(Çevrimiçi Panel Sunumu)
26 Mayıs 2021 Çarşamba Saat 20:00
Özer BALKAŞ
Özer BALKAŞ
Field Geology
Formation Evaluation
and Well Log Correlation
Özer BALKAŞ
■ Hubbert‘in ‘Peak Oil’ Teorisi:
• Hubert zirve teorisi, petrol gibi fosil yakıtların
üretim oranının zil şeklinde bir eğriyi (Hubbert
Curve) takip ettiklerini ifade eder (M.King
Hubbert, A report for the American Petroleum
Institute in 1956). Üretim değerleri; zaman
içinde; önce hızlı şekilde artar, sonra zirveye
(peak oil) ulaşmak zorundadır. Daha sonra da
düşüş sunar.
• İspatlanmış petrol rezervlerinin %90’ından büyük bir bölümü Hubbert eğrisi zirvesine ulaşmış durumdadır.
Global petrol talebinin yılda ortalama %2 oranında arttığı dikkate alındığında 2030 yılında günlük petrol
tüketimi 105 milyon varil seviyelerine ulaşacaktır.
• Enerji tüketim yoğunlukları en yüksek olan ABD, AB ülkeleri, Çin ve Hindistan dünyadaki en büyük enerji
pazarlarını oluşturmaktadır. Söz konusu ülkeler olası fiyat–arz şoklarından korunmak ya da enerji arz
güvenliklerini sağlamak için enerji tedarik bölgeleri ve kaynaklarını çeşitlendirmenin çabası içindedirler.
• Petrol rezervlerinin tepe noktasına ulaşmasıyla bu dört ülke/bölge’nin enerji güvenliği alanında alacakları
önlemler ve izleyecekleri politikalar global arenada yeni mücadeleleri başlatacak, enerji politikalarını
şekillendirecek ve geleceğe yön verecektir.
Peak Oil Prediction Scenarios (World Production), Wikipedia
Özer BALKAŞ
■ Enerji arz güvenliği: “Ekonominin ihtiyacı olan yeterli miktarda
kaliteli ve temiz enerjinin; tüketicilerce, uygun fiyatlarla ve
kesintisiz olarak temin edilmesi”
• Yeterli • Maliyeti karşılanabilir • Güvenli • Zamanında
• Temiz • Kesintisiz
Özer BALKAŞ
PETROLEUM RESOURCES MANAGEMENT SYSTEM (2007) - SPE, WPC, AAPG, and SPEE
Özer BALKAŞ
KÜRESEL
PETROL
TİCARETİ
DÜNYA PETROL TRANSİT GEÇİTLERİ
Özer BALKAŞ
Özer BALKAŞ
Büyük petrol şirketleri grubunun ‘‘Big Oil’’ adı verilen ispatlanmış petrol
ve gaz rezervleri; üretimle eksilen miktarların yeni keşiflerle
tamamlanmaması nedeniyle, endişe verici boyutta azalıyor. Rystad
Energy’nin analizleri; Big Oil’in, geçen seneye ait stok seviyelerinden %15
kayba uğradığını gösteriyor. Geriye kalan rezervler, grubun kısa sürede
ticari keşifler yapmaması durumunda 15 seneden kısa bir sürede bitecek.
Rystad Energy, 5 Mayıs 2021.
Özer BALKAŞ
(UNCLOS)
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (BM) DENİZ HUKUKU KONVANSİYONU
● 1973 ve 1982 yılları arasında yapılan BM görüşmeleri ile sonuçlandırılan Deniz Hukuku
Konvansiyonu; ülkelerin, deniz ve okyanusları kullanmalarına ilişkin hakları ve
yükümlülüklerini belirler. İş yaşamı, çevre ve denizlerdeki doğal kaynakların yönetimi için
ana esasları tesis eder.
● 10 Aralık 1982'de imzaya açılan Konvansiyon, 60ıncı onay belgesinin verilmesi sonrası
(Guyana'nın imzalayan 60ıncı ülke olmasından bir yıl sonra) 16 Kasım 1994'te yürürlüğe
girmiştir.
● Karasuları, kıyıdan 12 deniz mili (22 km) genişliğinde bir alanı kaplar. Kıyısı olan ülkeler,
karasularında; yasalar koyma, kullanımı düzenleme ve herhangi bir kaynağı kullanmada
özgürdür. Karasuları sınırı ötesinde ve diğer bir 12 deniz mili (22 km) genişliğinde uzanan
Bitişik zonda, ülkeler; dört özel alanda yasalarını uygulamayı sürdürebilir: gümrük,
vergilendirme, göçmenlik ve kirlenme. Kara ya da karasularında başlayan ihlaller bu zonu
sıcak takip alanı yapar. Kıta şelfi, hangisi daha büyükse; kara parçasının kıta kenarının dış
sınırına kadar olan doğal uzantısı, ya da ülkenin kıyısında esas alınan hattından 200 deniz
mili (370 km) uzaklığa genişleyen kesim olarak belirlenmiştir. Bir ülkenin kıta şelfi; doğal
uzantının sonuçlandığı sınıra kadar, 200 deniz milini (370 km) geçebilir. Fakat, kıyıdaki
sınırdan 350 deniz mili (650 km) uzaklığa ya da 2500 m su derinliği sınırının ötesine 100
deniz mili (190 km) uzaklığı asla aşamaz. Kıyısı olan ülkeler; canlı varlıkları hariç tutarak,
kıta şelfinin deniz tabanı ve yeraltındaki cansız ve hareketsiz kaynakları kullanma
haklarına sahiptir. Bununla birlikte, MEB‘nin ötesindeki su kolonundakiler dışında kalmak
üzere, kıta şelfine ilişkin yaşayan kaynaklar üzerinde münhasıran kontrol uygular.
● Münhasır Ekonomik Bölge (MEB); iç deniz ya da karasularının kıyısındaki referans
hattan 200 deniz mili (370 km) uzaklığa genişleyen bir alanı kaplar. Kıyısı olan bir ülke;
kendi MEB alanı içinde, canlı ya da cansız tüm doğal kaynaklar üzerinde yegane işletme
hakkına sahiptir. Bir ülke, okyanusun içinde küçük bir kayalık sahibi ise; bu kayalığın
işletilebilir yüzeyi, karada 0'dan 430 000 km² offshore’a artmaktadır. Eğer MEB'ler
üzerlenirse, gerçek deniz sınırlarının belirlenmesi kapsanan ülkelerin insiyatifindedir. BM,
Konvansiyonun uygulanmasında hakemlik ya da direkt operasyonel bir role sahip değildir.
● Konvansiyon 168 taraf parti tarafından yürürlüğe konmuş bulunmaktadır: 167 devlet
(164 BM üyesi ülke, BM gözlemci ülke statüsündeki Filistin, Cook Adaları ve Niue) ile
Avrupa Birliği (AB). Aralarında AB ile Rusya, Ukrayna, Bulgaristan, Mısır, Irak, Lübnan,
Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin de olduğu ülkeler hem imzalamış hem de
yürürlüğe koymuştur. İran, Libya ve ABD'nin yer aldığı 14 BM üyesi ülke imzalamış, fakat
yürürlüğe koymamıştır. Azerbaycan, Suriye, İsrail ve Türkiye'nin dahil olduğu 16 BM üyesi
ülke ise ne imzalamış ne de yürürlüğe koymuştur. Özer BALKAŞ
Özer BALKAŞ
Özer BALKAŞ
Özer BALKAŞ
BLACK SEA
CASPIAN SEA
ARCTIC
CIRCLE
SOUTH
CHINA
SEA
EASTMED
MÜNHASIR EKONOMİK BÖLGELER, DEVLETLERİN
‘‘TAM EGEMENLİK’’ ALANLARI DEĞİLDİR!
■ Münhasır Ekonomik Bölgeler (MEB); devletlerin tam egemenlik alanları
olmayıp, işletme hakkı kazandığı bölgelerdir. Üçüncü ülkelerin bu alanlarda
kimi hakları devam eder ve vatan kavramı içine alınmaları doğru değildir.
■ Mavi Vatan’ı, MEB’leri dahil ederek 462 bin km² alana çıkarmak; ne
gerçekçi, ne hukuki, ne de uygulanabilir değildir. Bu nedenle Mavi Vatan’ı
karasularımızın oluşturduğu alanların toplamı olarak vatan gibi, MEB’leri
ise işletme hakkımız olan bölgeler gibi savunmalıyız.
■ MEB’leri iyi savunabilmenin yolu ise; ülkeye dahil edilemeyen o bölgeyi
vatana dahil etmek değil, münhasır ekonomik bölge anlaşması yapabilecek
müttefikler bulabilmektir. Özer BALKAŞ
Özer BALKAŞ
KARADENİZ’DE KIYISI OLAN ÜLKELERİN
DENİZ YETKİ ALANI SINIRLARI
TÜRKİYE’NİN KARADENİZ’DE KIYISI OLAN
ÜLKELERLE DENİZ YETKİ ALANLARININ
SINIRLANDIRILMASI
■ TÜRKİYE’DE YASAL DÜZENLEMELER;
• Türkiye Cumhuriyeti Karasuları (iç deniz) hakkında
20 Mayıs 1982 tarih ve 2674 No.lu kanun
• Bakanlar Kurulu’nun 17 Kasım 1986 tarih ve 86/1126
No.lu KHK ile Türkiye’nin 200 deniz mili MEB ilanı
• SOVYETLER BİRLİĞİ (SSCB) ile;
• 17 Nisan 1973’de, SSCB ve Türkiye arasında Karadeniz’de Sovyet ve Türk karasuları arasında Deniz Sınırının Tesisi’ne
ilişkin protokol (Yürürlüğe giriş: 27 Mart 1975, Kayıt tarihi: 23 Aralık 1975).
• 23 Haziran 1978’de, Türkiye ve SSCB arasında Karadeniz’de iki devlet arasında Kıta Şelfinin Sınırlandırılmasına ilişkin
anlaşma (Yürürlüğe giriş: 15 Mayıs 1981, Kayıt tarihi: 11 Ağustos 1981).
• 23 Aralık 1986 ve 6 Şubat 1987’de, SSCB ve Türkiye arasında Karadeniz’de Ekonomik Bölge Sınırlandırılması
anlaşmasını tesis eden teati belgeleri (Yürürlüğe giriş: 6 Şubat 1987, Kayıt tarihi: 23 Nisan 1987).
■ BULGARİSTAN ile;
• 4 Aralık 1997’de, Türkiye ve Bulgaristan arasında Mutludere / Rezovska nehri ağzındaki sınırın
belirlenmesi ve iki devlet arasında Karadeniz’de Deniz Alanlarının Sınırlandırılması anlaşması
(Yürürlüğe giriş: 4 Kasım 1998, Kayıt tarihi: 1 Kasım 1999).
■ GÜRCİSTAN ile;
• 14 Temmuz 1997’de, Türkiye ve Gürcistan arasında, Karadeniz’de iki devlet arasında
Deniz Sınırlarının Onaylanması protokolü.
■ RUSYA FEDERASYONU ile;
• Rusya Federasyonu; 30 Mayıs 1992’de Türkiye’ye verdiği bir belge ile, 1978 Kıta Şelfi Anlaşması ile tesis edilen kıta şelfi
sınırlarını onayladığını bildirdi.
■ UKRAYNA ile;
• Ukrayna, 30 Mayıs 1994 tarihinde Türkiye’ye sunduğu belge ile 1978 Kıta Şelfi Anlaşmasını onayladığını bildirdi.
Fishing Zone / EEZ
The Commission on the Protection of the
Black Sea Against Pollution – Black Sea
State of Enviroment Report 2009 – 2014/5
Özer BALKAŞ
BERN BİLDİRİSİ (SÖZLEŞMESİ)
■ Ocak 1974 → Ege kıta sahanlığı uyuşmazlığı sürecinde; Türkiye,TPAO’ya Ege Denizinde petrol arama yetkisi verdi.
■ Mayıs 1974 → Türk araştırma gemisi Çandarlı Ege’ye çıkarıldı.
■ Temmuz-Eylül 1976 → İkili görüşmeler devam ederken, bir başka Türk araştırma gemisi Sismik-1 (eski Hora) denize açıldı.
■ Ağustos-Eylül 1976 → Yunanistan, BM Güvenlik Konseyi ve Uluslararası Adalet Divanı'na başvurdu. Güvenlik Konseyi; 25
Ağustos 1976 tarihinde çıkan 395 sayılı kararıyla, tarafların Divan'a başvurma olasılığını hatırlatıp görüşmelere tekrar
başlamaları önerisinde bulundu. Divan, Yunanistan'ın koruma önlemi alınması (ihtiyati tedbir) istemini 11 Eylül 1976'da
reddetti.
■ 20 Kasım 1976 → Bern'de başlayan ikili görüşmeler, kıta sahanlığı konusunda tarafların tutumlarını belirli kurallara
bağlayan bir bildiriyle sonuçlandı. Ankara ve Atina'da açıklanan BERN BİLDİRİSİ'ne göre iki ülke; görüşmelere zarar
verebilecek herhangi bir davranıştan kaçınılması ve aralarında kıta sahanlığının sınırlandırılması için yararlı olabilecek bazı
ilke ve pratik ölçütlerin saptanması amacıyla devlet uygulamalarının ve uluslararası kuralların incelenmesini karar altına aldı.
■ 1978 → Montreaux'de Yunanistan başbakanı Konstantin Karamanlis ile Türkiye başbakanı Bülent Ecevit arasındaki doruk
toplantısından sonra ikili görüşmeler sürdürüldü.
■ 1981 → Yunanistan'da Panhelenik Sosyalist Hareket'in (PASOK) seçimleri kazanması ile başbakan olan Andreas
Papandreu'nun yönetimi görüşmelere son verdi. İkinci kez 1985'te seçim kazanan Papandreu, kendi iktidarlarından önce
yapılmış anlaşmaları tanımayacakları yolunda demeçler verdi.
■ Mart 1987 → Yunanistan'ın karasuları dışında petrol arama etkinliğini yeniden başlatması üzerine Türkiye, Bern Bildirisi'ne
uyulmasını istedi. Bildirinin ikili görüşmeler süresince geçerli olduğu ve görüşmeler kesildiği için 1976'daki anlaşmanın artık
geçerli olmadığını öne süren Yunan yanıtı üzerine Türkiye, Yunan adalarının çevresinde petrol arayacağını ilan etti. Tırmanan
gerginlik, 28 Mart'ta her iki tarafın da şimdilik kendi karasuları dışına çıkmayacağını açıklaması ile sona erdi. Özer BALKAŞ
6 nm (11 km) - Current territorial
waters. White . High Seas
10 nm (19 km) - National
airspace currently claimed by
Greece and rejected by Turkey
12 nm (22 km) - Possible future
extension under the international law
TÜRKİYE - YUNANİSTAN EGE İHTİLAFI
Ege Denizi alanında, 1970'lerden günümüze, egemenlik ve ilişkin haklar üzerinde karşılıklı uyuşmazlığa neden olan bir dizi ihtilaf; 1987 sonrasında 1995 yılında
da, az daha silahlı çatışmaların başlamasına yol açacak aşamaya geldi. ''Türkiye - Yunanistan Ege İhtilafı'' aşağıdaki başlıklar altında özetlenebilir:
● Karasularının sınırlandırılması,
● Ulusal hava sahasının sınırlandırılması,
● Münhasır Ekonomik Zonlar / Bölgelerin (EEZs - Exclusive Economic Zones*) sınırlandırılması ve Kıta Şelfinin kullanımı,
● Uçuş Bilgi Bölgelerinin (FIR - Flight Information Regions) ve askeri uçuş etkinliğinin kontrolü için bunların ağırlığının sınırlandırılması,
● Bölgedeki Yunan adalarından bazıları için belirlenen askerden arındırılma konumu hususu,
● Türkiye'nin; egemenliği belirlenmemiş bir takım küçük adacık, özellikle de Kardak (Imia) kayalıkları üzerinde ''gri zon'' talebi.
* Karasuları, kıyısı olan devletlere; üzerindeki hava sahasındaki seyrüseferin tümü ile, hem sivil hem de askeri gemiler için kısmen kontrolü insiyatifini veriyor.
Karasularının standart genişliği; 20. yüzyılın başında 3 deniz mili (5.6 km) iken, 6 deniz miline (11 km) ve BM Deniz Hukuku Konvansiyonu (the United Nations
Convention on the Law of the Sea - UNCLOS, 1982) ile de 12 deniz miline (22 km) çıktı. Türkiye; anlaşmanın sadece imzalayan ülkeler için bağlayıcı olduğunu
(res inter alios acta), Ege Denizinin coğrafik özellikleri nedeniyle 12 mil uygulamasının Yunanistan kontrolündeki sahada orantısız bir artış sağlayacağı ve eşitlik
ilkesine aykırı olduğunu açıklayıp Konvansiyona taraf olmayı red etti. Fakat Ege dışındaki kıyılarında 12 mil sınırını yürürlüğe koydu. Yunanistan ise, Ege'de 12
mil uygulaması hakkını gelecekte kullanmak üzere saklı tutacağını belirtti, fakat henüz bir girişimde bulunmadı. Türkiye parlamentosu, 9 Haziran 1995 tarihinde
resmi olarak; Yunanistan tarafından yapılacak tek yanlı uygulamanın savaş nedeni (casus belli) sayılacağını açıkladı. Bu deklarasyon, ülkesel bütünlüğü ve siyasi
bağımsızlığını tehdit ettiği ve BM sözleşmesini ihlal ettiği gerekçesi ile Yunanistan tarafından kınandı. Özer BALKAŞ
Özer BALKAŞ
Nikolaos Panagiotopoulos
YUNAN SAVUNMA BAKANI, ‘‘TEHDİT
ALTINDAKİ YUNAN ADALARI
ASKERDEN ARINDIRILAMAZ’’ DEDİ!
İktidardaki Yeni Demokrasi Partisi’nin
Kyriakos Mitsotakis kabinesinde Milli
Savunma Bakanı olan Nikolaos
Panagiotopoulos; Türk mevkidaşı Hulusi
Akar’ın ‘‘16 Yunan adasının
silahsızlandırılması’’ için yaptığı çağrıya
cevap olarak, ‘‘Tehdit altındaki birşey
askerden arındırılıp silahsızlandırılamaz’’
dedi.
Yunan Milli Savunma Bakanlığı kaynakları;
Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin 51.
maddesine göre, ‘‘Bir ülkenin kıta ya da
adasına ait herhangi bir kesimine yönelmiş
olan tehdit halinde, yasal savunma
hakkının olduğu’’na işaret ediyor. Aynı
kaynaklar, bu hükmün; Yunanistan’ın,
Ege’deki Yunan adalarını korumak için
gerekli olan tüm savunma tedbirlerini
almasını zorunlu kılıp meşrulaştırdığını
iddia etmektedir (Athens 98.4 FM radio
station, 23 Ocak 2020). Özer BALKAŞ
Türkiye, Ege konusunu, kesinlikle Türk – Yunan
uzlaşmazlığı sınırlarında tutmalıdır. Ege’deki ihtilafı
da, Kıbrıs sorunu gibi yanlış çizgi izleyerek bir Türkiye
– AB sorunu haline getirmek telafisi zor bir hata olur.
EASTERN
MEDITERRANEAN
Özer BALKAŞ
U.S Geological Survey (USGS); Dünya Petrol
Kaynakları Projesi kapsamında, Nil Deltası ve
Levant Basenleri için 2010 yılında
tamamladığı toplam keşfedilmemiş rezervler
çalışmasında;
■ Nil Delta Baseni’nde; 1.8 milyar varil
kurtarılabilir petrol, 6.3 milyar m³ (223 Tcf)
kurtarılabilir doğal gaz ve 6 milyar varil doğal
gaz sıvıları (NGL),
■ Levant Baseni’nde; 1.7 milyar varil
kurtarılabilir petrol, 3.45 milyar m³ (122 Tcf)
kurtarılabilir doğal gaz ve 3 milyar varil doğal
gaz sıvıları (NGL) varlığını değerlendirmiştir.
Bu verilerle, Doğu Akdeniz’de keşfedilmeyi
bekleyen çok daha fazla petrol ve doğal gaz
varlığından söz edebiliriz.
Özer BALKAŞ
Özer BALKAŞ
Summary map of plate-tectonic
movements north of the Eastern
Mediterranean Basin at ca. 90 Ma, before
the closure of the Neo-Tethyan seaways
within the Anatolian domain
(modified after Garfunkel, 2004)
Steven A. Bowman, GeoArabia, 2011
Kıbrıs Baseni
Lazkiye Baseni
İskenderun
Baseni
Adana
Baseni
Kilikya Baseni
Levanten Baseni
Nil Deltası Konisi
Eratostenes
Deniz tepesi
Heredot
Baseni
Antalya
Baseni
Florence
yükseltisi
Güney Kıbrıs Çukuru
AVRASYA PLAKASI
ARAP
PLAKASI
AFRİKA PLAKASI
Lazkiye Sırtı
Larnaka Sırtı
Özer Balkaş – Ekim 2016
Özer BALKAŞ
Özer BALKAŞ
GSI, Jerusalem,
Nov 2010
GeoExPro,
Vol. 15, No. 3
2018
DOĞU AKDENİZ’DE HİDROKARBON REZERVUARLARI
■ Doğu Akdeniz’de önemli iki rezervuar kaya var: (1) Levant kumtaşları ve (2) Herodot kireçtaşları.
* Levant Kumtaşları (Tamar formasyonu): Tersiyer’e ait Levant Baseni’ndeki yüksek başarı oranının
arkasında, Direkt Hidrokarbon İndikatörleri (DHIs) ve petrol sistemlerinin düşük riskli
elemanlarının varlığı belirlenmiştir. Basenin hızlı Üst Kretase derinleşmesi nedeniyle, karbonat
hakimiyetindeki çökelmenin yerini derin deniz klastikleri almıştır. Söz konusu klastikler, Nil nehri
deltasından kuzeydoğuya yönelmiş kumca zengin türbidit rezervuarları içeriyor. Türbidit kumlarla
birlikte bulunan şeyller; biojenik gaz türümü yapmış olup, örtü kaya temin ederler. Yer yer süreklilik
gösteren türbidit yelpazeleri, 5 km derinlikte bile yüzde 25’e kadar çıkan poroziteye sahip yüksek
kalitedeki Alt Miosen rezervuarları oluşturuyor. Kuyu başına yüksek akış oranları, bu derinliklerde
bile gazın ticari hüviyet kazanmasının önemli bir nedenidir. Kapanlar yapısal olup; genellikle büyük,
faylı ve 3 yönünden eğim kapanımlıdır. Kayaçların fiziksel özellikleri, sismik kesitte gaz – su
dokanağının saptanmasına yardımcı olur.
* Heredot kireçtaşları: Sığ su karbonat gelişmeleri olup, basenin derinleşmesine ayak uydurarak
uzun bir dönemde konumunu muhafaza eden Eratostenes yükseliminin çevresinde çıkıntılar
şeklinde büyümelerle temsil ediliyorlar. Biojenik kaynak kayalar bu büyümelerin üzerinde
ilerlediğinden, daha yaşlı ve aynı yaştaki rezervuarlarla doğrudan karşı karşıya konumdadır. Yaşları
Kretase’den Miosen’e kadar çıkan kalın rezervuar seviyeleri (Mısır’ın süper dev Zohr doğal gaz
sahasında 430 m bağlantılı net pay) içeren Heredot kireçtaşları; resifaldan lagüne ve gelgit düzüne
uzanan ortamlarda, bu mükemmel rezervuarları oluşturan yüksek enerji fasiyesleri ile temsil
ediliyor. Heredot kireçtaşlarının gelişimi, Mesiniyen tuz krizi tarafından öldürülüp sonlandırılmıştır.
Kapanlar, karbonat gelişmelerinin morfolojisi tarafından denetlenmektedir. Özer BALKAŞ
AKDENİZ’DE MESSINIAN EVAPORİTLERİ
(Rouchy ve Caruso)
6 milyon yıl önce tüm Akdeniz’i etkileyen ve Messinian krizi olarak da bilinen, deniz seviyesinin
1500 m civarında düşmesi ve Cebeli Tarık boğazının kapanması nedeniyle Akdenizin kuruması
sonucu buharlaşmayla oluşan evaporitler.
* Alt Evaporitler, * Kaya Tuzu (Hareketli birim), * Üst Evaporitler (Ryan 1976, Maillard v.d. 2006)
6 milyon yıl önce tüm Akdeniz’i etkileyen ve Messinian krizi olarak da bilinen, deniz seviyesinin
1500 m civarında düşmesi ve Cebeli Tarık boğazının kapanması nedeniyle Akdenizin kuruması
sonucu buharlaşmayla oluşan evaporitler. (Ryan 1976, Maillard v.d. 2006)
Özer BALKAŞ
Özer BALKAŞ
Özer BALKAŞ
DOĞU AKDENİZ’İN SEÇİLİ ENERJİ ALT YAPISI
MICHAEL WILNER, MCCLATCHY WASHINGTON BUREAU APP, 5 HAZİRAN 2019
Özer BALKAŞ
■ Doğu Akdeniz’in derin sularında son on
yılda keşfedilen 10’un üzerinde doğal gaz
sahası için hesaplanan nihai kurtarılabilir
rezerv miktarı 2.24 trilyon m³ e (Tcm) ulaşmış
durumda. Özellikle İsrail’in dev Leviathan
sahası (623 milyar m³ rezerv) ve Mısır’ın
süperdev Zohr sahası (850 milyar m³ rezerv)
gündemin ön sıralarında yer alıyor.
■ Teknik başarı oranları yüzde 60’ları
aşarken, öngörülen ticari iç karlılık miktarları
yüzde 50’lere ulaşmış durumda. Üretim
safhalarına girilmişken, gaz pazarları güven
altına alınmaya çalışılıyor. Zohr sahası gazı,
keşiften sadece ikibuçuk yıl sonra karaya
ulaştırıldı. İsrail’in Tamar ve Leviathan
sahalarından doğal gaz üretimi, boru hattı ile
kıyı yakınındaki tesislere taşınmaya devam
ediyor. Yunan Energean’ın, İsrail’de Karish ve
Tanin doğal gaz sahalarındaki geliştirme
çalışmaları tamamlanma aşamasında.
■ Kıbrıs güneyinde keşfedilen Afrodit sahası
doğal gazı Mısır’a yönlendirilmiş görünüyor.
Filistin’in deniz alanında 2000 yılında
keşfedilen Gaza Marine doğal gaz sahası
(28.3 milyar m³ rezerv) ise, Shell’in bağlı
kuruluşu BG Great Britain Ltd. tarafından
Filistin Yatırım Fonu’na devredilmesi
sonucunda atıl durumda bekliyor. Özer BALKAŞ
Özer BALKAŞ
YUNANİSTAN’DA HİDROKARBON ARAMA VE ÜRETİMİ
* Batı Yunanistan’da, kamuya ait Public Petroleum Corp. tarafından 1981’de keşfedilen Katakolon petrol ve gaz sahası, Batı Pelopones
açıklarında ve Katakolon yarımadasının güneybatısında yer alır. Su derinliği 200-300 m olup, Eosen- Kretase karbonatlarından ve 2300-
2600 m derinlikte üretim olanağı sunmaktadır. Netherland Sewell Associates Inc. (NSAI), 10.5 milyon varil petrol eşdeğeri (mmboe)
kurtarılabilir rezerv (2P) olduğunu açıklamıştır. Energean Oil & Gas, HHRM’den; 50 milyon $’lık Nihai Geliştirme Planı (FDP) için
onay almıştır. 545 km² lik ruhsatın 60 km² si kara alanıdır. Energean Oil & Gas proğramına göre; karada yapılan 1200 m sondaj
sonrası kuyu saptırılacak ve 3500 m yatay sondaj ile uzayan bir uygulama yapılacaktır. FDP; yollar, depolama tesisleri, duba ve
şamandıralar ile karada su arıtma yatırımlarını kapsamaktadır.
* Epanomi gaz sahası, 1988’de Hellenic Petroleum tarafından keşfedildi. Yapı; Tersiyer kırıntılıları altında, Mezozik metamorfize
kireçtaşlarının erozyonel yüzeyinde gelişmiştir. Kurtarılabilir rezerv 0.5 milyar m³ dür.
* Energean Oil & Gas; 2007 yılında eline geçirdiği Prinos ve Kuzey Prinos petrol sahaları ile Güney Kavala doğal gaz sahasından üretim
yapmaktadır. 2019’un ilk yarısında günde 3920 varil petrol üretimi yapılmıştır. Şirket; 38 milyon varil petrol ve 5.2 bcf (0.1473 bcm) gaz
2P rezervler yanında 32 milyon varil petrol ve 8.3 bcf (0.235 bcm) 2C kaynaklara sahip konumdadır. Ayrıca, 2015’de yapılan yeni 3D
sismik operasyon verisi yorumu ile yeni prospektler belirlenmiş, mevcut prospektlerin imajında iyileşme sağlanmıştır. Prinos
baseninden üretimin önemli ölçüde artırılması için yapılan 350 milyon $’lık geliştirme proğramında, 24 adet yeni kuyu ve Prinos’a
bitişik olan Epsilon sahasının geliştirilmesi için bir insansız platform inşaatı yer almaktadır.
* Prinos-Kavala basenindeki başlıca yapı olan Prinos petrol sahası; Taşoz adasının 8 km kuzeybatısında ve Kuzey Yunanistan
anakarasının 18 km güneyinde yer alır, 6 km² lik bir alanı kapsar. Su derinliği ise 31 m’dir. 1973 sonunda keşfedilen saha 1974-1980
sürecinde geliştirildi. 50’ye yakın kuyu kazılmış durumdadır. Saha, 1981’de üretime alındı ve günümüze kadar 110 000 milyon varilin
üzerinde üretim yapıldı. Sahadan; 2490-2770 m’lerde Miosen yaşlı rezervuarlardan, 27 ve 30 API derecelerde, doymamış kükürtlü ham
petrol üretilmektedir. Prinos’un içerdiği yüzde 60 kadar hidrojen sülfür gazı, karadaki Sigma tesisinde kükürte dönüştürülür ve yerel
gübre tesislerine satılır. Prinos’un olgun safhada bir saha olmasına karşın kurtarımın artırılması olanakları değerlendirilmektedir.
Özer BALKAŞ
YUNANİSTAN’DA HİDROKARBON ARAMA VE ÜRETİMİ
■ Petroleum Geo-Services (PGS), Yunanistan Çevre, Enerji ve İklim
Değişimi Bakanlığı’nın katkılarıyla ve 2014 arama ruhsatları ihale
raunduna hazırlık kapsamında; 2012 sonu ve 2013 başlarında İyonya
Denizi, Batı Pelepones ve Girit güneyinde 225 000 km² lik toplam
alanda 12 500 km 2D deniz sismik veri eldesini (2D MultiClient
GeoStreamer GS™) gerçekleştirdi. Deniz alanları dört ayrı bölge
ayrımında değerlendirilmektedir: (1) Kuzey İyonya, (2) Merkezi İyonya,
(3) Güney İyonya, (4) Girit Güneyi.
■ 2014 → Enerji güvenliğini iyileştirmek ve ekonomik büyümeye
destek olmak için hidrokarbon aramalarını teşvik eden Yunan
hükümeti; 4001/2011 sayılı yasa ile hukuki çerçeveyi güncelleştirdi,
Çevre ve Enerji Bakanlığı’nca denetlenen ve arama- üretim
faaliyetlerini geliştirecek olan Hellenic Hydrocarbon Resources
Management, S.A. yı (HHRM) oluşturdu. HHRM; ruhsat ihalelerini
organize edip, potansiyel yatırımcılar için sismik veri arşivini tesis
edecek. 2013’de, Batı Yunanistan ve Girit güneyinde büyük ölçekteki
sismik operasyonu gerçekleştiren HHRM, mevcut verilerin yeniden
prosesini de sağlıyor.
■ 2018 → Yunanistan yönetimi, Girit’in batı ve güneybatısındaki arama
ruhsatlarını ExxonMobil – Total – Hellenic Petroleum’un oluşturduğu
konsorsiyuma sözleşme ile verdi. Ortalama su derinliği 3200 m olan
ruhsatlarda çok az sismik veri mevcut.
■ 2019 → Nisan ayında imzalanan arama anlaşması ile, İyonya
denizindeki bir deniz ruhsatı İspanyol enerji şirketi Repsol ve
Yunanistan’da yerleşik Hellenic Petroleum’a verildi. Hellenic
Petroleum (HELPE), aynı zamanda, Pelepones yarımadası’ndaki diğer
bir deniz ruhsatında arama faaliyetlerini sürdürüyor.
■ 2020 → Energean Oil & Gas; Edison’un Mısır’da önemli petrol ve gaz
varlıklarını da (3 üretim ve 6 arama ruhsatı) içeren ve başlangıçta 850
milyon $ istenen enerji portföyünü yüzde 60 kesinti ile 284 milyon $’a
satın aldı. Porftöyün yüzde 24’ünü oluşturan Mısır’dan günde ortalama
48100 varil üretim yapılıyor.
■ 2020 → Energean Oil & Gas; İsrail deniz ruhsatlarında keşfedilen
Karish, Karish North ve Tanin sahalarında Kasım 2020’de revize edilen
miktarlarla toplam 729.4 milyon varil petrol eşdeğeri 2P rezervde
hisselerin tamamına sahip. Özer BALKAŞ
Energean Power (FPSO); İsrail’in deniz gaz sahalarında
üretim, depolama ve boşaltma için kullanılacak.
Karish ve Tanin gaz sahaları geliştirme planı
Yeni Energean Haritası
GÜNCEL KONUM
• Energean plc’nin
Edison E&P’yi satın
alması ve Kerogen’in
Energean Israel’deki
yüzde 30 payını
devralıp hisselerin
tamamına sahip olması
ile; grubun, yüzde 74’ü
gaz olan 2P rezervleri
ve 2C kaynakları 1069
milyon varil petrol
eşdeğerine ulaştı.
• Grubun büyümesi sayesinde; Karish
sahasının devreye alınması sonrası üretimi
günde 200 000 varil petrol eşdeğerine
ulaşabilecek, Londra’daki ‘‘independent E&P’’
listesinde en büyük pozisyona sahip olunacak.
Özer BALKAŞ
Özer BALKAŞ
27 Ağustos 2020 Perşembe
8 Haziran 2020 Pazartesi
■ Muammer Kaddafi'nin iktidardan uzaklaştırılması sonrasında; Libya'da kontrolü ele
geçirmek için rekabet eden iki ayrı hükümet ve iki ayrı parlamento ile, ittifak halinde
oldukları silahlı gruplar varlığını sürdürüyor. Bir tarafta başkenti Trablus olan Ulusal
Mutabakat Hükümeti (GNA / Government of National Accord), diğer tarafta ise
General Halife Hafter öncülüğündeki Libya Ulusal Ordusu (LNA / Libyan National Army).
GNA; BM, bazı AB ülkeleri, Türkiye ve Katar tarafından destekleniyor. Tobruk
merkezli Temsilciler Meclisi ve LNA ise Rusya, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Fransa
tarafından destek görüyor. Ulusal Mutabakat Hükümeti ve Libya Ulusal Ordusu dışında;
Bengazi Savunma Tugayları (El Kaide’ye bağlı), Tabu Milisleri, Tuareg Milisleri ve IŞİD
gibi iktidar boşluğundan yararlanan bazı güçler de varlıklarını sürdürüyor.
■ Ekonomisi ağırlıklı olarak hidrokarbon endüstrisine bağımlı ve OPEC üyesi olan Libya;
Afrika'nın ispatlanmış en büyük petrol rezervlerine sahip (46.4 milyar varil). Doğal gaz
rezervleri ise 55 trilyon feet küp’e (1.56 trilyon m³) yakın. Libya’da bulunan beş adet
domestik rafinerinin kapasitesi ise günde 378 000 varil.
■ Ekim 2004’te devreye alınan ve Eni ile NOC ortaklığında işletilen ‘’Greenstream’’ su
altı doğal gaz boru hattı, 370 mil uzunluğunda olup; Cezayir sınırındaki Wafa ruhsatı ile
Bahr es Salam deniz sahasından gelen doğal gazı, Melitah’ta (Libya) işlem gördükten
sonra Gela’ya (Sicilya) ve daha sonrada kıta İtalya’sına taşımaktadır.
■ Petrol üretimi 2008’de 1.72 milyon v/g’ken, iç savaş nedeniyle; 2011’de 489 000 v/g,
2012’de 1.45 milyon v/g, 2016’da 390 000 v/g, 2018’de 951 000 v/g ve 2019’da 1.09
milyon v/g seviyelerinde iniş çıkışlarla seyretti. Halife Hafter’e bağlı kuvvetlerin kilit
petrol sahaları ile limanları ablukaya alıp bloke etmesi ve ihracatı engellemesi nedeniyle
endüstri felç oldu ve 2020’nin ilk üç çeyreğinde, Libya’nın petrol üretimi sadece 184 000
v/g’dü. Dış güçlerin her iki tarafta artarak devreye girmesi ile LNA daha doğuya doğru
çekildi. BM, GNA ve LNA arasındaki ateşkes anlaşmasına arabuluculuk yaptı. Petrol
üretimi, beklenenden daha hızlı şekilde arttı. OPEC, Libya petrol üretiminin; Ekim
2020’de 454 000 v/g, Kasım 2020’de ise 800 000 v/g’e zıpladığını açıkladı. Libya
National Oil Co. (NOC), Ocak 2021’deki üretimi 1.3 milyon v/g olarak verdi.
■ Resmi istatistikler, Libya’nın petrol ve doğal gaz gelirinin; geçen yıl yüzde 92
azaldığını göstermekte. Libya Merkez Bankası, 2020 yılı gelirini 2.9 milyar Libya dinarı
(652 milyon $) olarak açıkladı. 2019 yılı geliri ise 31.4 milyar Libya dinarı (7 milyar $)
idi. Uluslararası topluluk, Libya’yı ihtiyatla izliyor. Libya üretimi, üretim kesintisine
zorlanan OPEC üyelerince aşırı tedarik sağlanan bir pazara gidiyor. Libya ise, kesinti
anlaşmasında taraf değil ve üretimini hırsla ve kısa sürede artırmak istiyor.
■ Petrol Bakanı Mohamed Oun; Libya’nın 2021 sonundaki petrol üretimi hedefinin,
parlamentonun ulusal bütçeyi süratle onaylamasına bağlı olarak günde 1.5 milyon varil
olduğunu söyledi. Özer BALKAŞ
Özer BALKAŞ
Major tectonic elements of
Libya (Modified after Rusk
2002)
Carbonate build-up near Gavdos Island,
which lies about 30 km south of Crete.
Özer BALKAŞ
TÜRKİYE – LİBYA DENİZ YETKİ ALANLARI ANLAŞMASI
27 Kasım 2019 tarihli anlaşma; 18.6 deniz mili (35 km) uzunluğundaki hatla,
Türkiye ve Libya’nın deniz yetki alanlarını ayıran sınırı oluşturuyor.
Türkiye tarafından iddia edilen
Münhasır Ekonomik Bölge sınırı
Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nce
iddia edilen Münhasır Ekonomik Bölge sınırları
Özer BALKAŞ
Özer BALKAŞ
EGYPT
MISIR
■ Nil Deltası baseninde 70’lerde başlayan doğal gaz üretimi ile Doğu Akdeniz’in zirvedeki ülkesi olan Mısır, Doğu
Akdeniz’in gaz merkezi (hub) olma tutkusuna odaklanmış durumda. Bununla birlikte 2014 itibariyle net bir gaz açığı olan
ülke, 2015’de LNG ithalatına başlamıştı. Akdeniz kıyısındaki iki LNG ihraç terminali olan Idku ve Damietta atıl halde idi.
■ Eni’nin dev Zohr keşfinin mükemmel zamanlaması yanında yine Eni’nin Nooros sahası üretimi Eylül 2015’de hizmete
girdi. BP’nin West Nile Delta (WND) projesinden ilk gaz üretimi Mart 2017’de başladı. Zohr sahası Aralık 2017’de üretime
alındı ve bunu Şubat 2018’de BP’nin Atoll’ü takip etti. Böylece, önemli sahaların hızla geliştirilmeleri ile toplam olarak
1.133 trilyon m³ doğal gaz kaynağı üretime ilave edildi. Aynı zamanda Idku terminalinden çok olmasa da 14.2 milyon m³
LNG ihracatı başladı. 2017’de, gaz dağıtım pazarını liberalleştiren yeni gaz pazarlama yasası çıktı. Delek ve Noble Enerji,
2018’de; Ashkelon’dan El Arish’e uzanan East Mediditerranean Gas Co boru hattı için, Dolphinus Holdings’le Mısır’a
gaz tedariki anlaşması imzaladı. Noble Enerji’nin Kıbrıs ve Mısır arasında önerdiği doğal gaz boru hattı GKRY ve Mısır
tarafından onaylandı. LNG ithalatının Eylül 2018’de sona ermesi ile, doğal gazda kendi kendine yeterli konuma ulaşıldı.
■ Al-Monitor’un Petrol ve Mineral Kaynakları Bakanı Tarek el-Molla’dan yaptığı alıntıya (Eylül 2020) göre; Mısır’ın petrol
üretimi, 1950’lerden sonra ilk kez günde 650 000 varili geçti (yaklaşık 700 000 varil/gün). Petrol üretiminin çoğu Batı
Çölü’nden (%56), daha sonra da Süveyş Körfezi (%23), Doğu Çölü (%12) ve Sina Yarımadası’ndan (%9) geliyor. Özer BALKAŞ
Özer BALKAŞ
EGYPT
MISIR
■ İtalyan enerji şirketi Eni, Ağustos 2015 sonunda yaptığı duyuru
ile; Mısır'ın derin sularında ve Port Said’e 190 km uzaklıktaki
Shorouk ruhsatında kazılan Zohr 1X NFW arama kuyusunun,
Akdeniz'deki en büyük doğal gaz keşfini gerçekleştirdiğini
açıkladı. Süper dev doğal gaz sahası 100 km² lik bir alanı
kaplamaktadır. Kuyuda su derinliği 1450 m, ulaşılan son derinlik 4
131 metredir. Mükemmel rezervuar karakterine sahip Miyosen
yaşlı karbonat istifte yer alan hidrokarbon kolonu 630 metredir.
Biojenik kökenli olan doğal gaz üretimi; genelde Oligo-Miosen
yaşlı kalın bir istif sunan derin deniz türbidit kumlarından, daha
az fakat önemli miktarlarda da Pliosen’e ait türbidit kumlarından
yapılmaktadır. Doğal gaz rezervinin 850 milyar m³ (30 Tcf doğal
gaz ya da 5.5 milyar varil petrol eşdeğeri) olduğu belirtilmektedir.
Eni operatör konumunda olup; ruhsat ve gaz sahasındaki % 10
hissesini BP’ye, % 30 hissesini Rosneft’e, % 10 hissesini de 934
milyon $’a Abu Dhabi kökenli Mubadala Petroleum’a devretmiştir.
■ Petrol ve Mineral Kaynakları Bakanı Tarek El Molla, Zohr
sahasındaki üretim kapasitesinin günde 85 milyon m³ ü geçtiğini
açıkladı. Bu miktar, Mısır’ın toplam doğal gaz üretiminin yüzde
40’ına karşı geliyor. Zohr sahasının güney kesimindeki kuyuların
kazılması ve üretime alınması ile üretim kuyularının sayısı 15
oldu. Petro Shorouk’da Petrobel Başkanı Atef Hassan; Haziran
2020’ye kadar, Zohr geliştirme projesindeki giderin 10.4 milyar $
olduğunu belirtti. Hassan, 2019-20 mali yılında; yeraltı ağının
tamamlanmasına ilave olarak, denizde 30 inç çapında ikinci
üretim hattının da bittiğini ilave etti. Üretimin geliştirilmesi için
Petro Shorouk’un; iki sülfür kurtarım birimi, kıyıdaki işleme
tesisindeki bazı değişiklikler ve kapsamlı tuz arıtma sisteminden
oluşan kıyı işleme birimlerinin tamamlandığı da söylendi. (Egypt
Oil&Gas, 7 Eylül 2020) Özer BALKAŞ
MISIR
■ Leviathan ve Tamar gaz sahaları hisse sahipleri Delek Drilling ve Noble Energy
ile Mısır’lı Dolphinus Holdings; Arish-Ashkelon boru hattının sahibi East
Mediteranean Gas Company’den 518 milyon $ karşılığı %39 hisse satın alan
EMED isimli bir ortak girişim kurdu. EMG Boru Hattı; Mısır’ın Al-Arish boru hattı ile
İsrail’in Ashkelon boru hattını bağlayan, 660 mm çapında ve 90 km uzunluğunda bir
denizaltı boru hattı. Toplam kapasitesi yılda 7 milyar m³ olup, 9 milyar m³ e
yükseltilebilir. 2018’de imzalanan 15 milyar $ lık anlaşma ile İsrail’den Mısır’a, 15
yıl boyunca toplam 85.3 milyar m³ gaz ihracatı yapılacak. Bölgede gaz hub’ı
olmayı hedefleyen ve altyapısı yeterli olan Mısır; İsrail ve Kıbrıs’tan ithal ettiği gazı,
Idku ve Damietta’daki LNG tesisleri vasıtasıyla diğer pazarlara ihraç edecek.
■ Damietta LNG tesisi (7.56 milyar m³/yıl), 9 yıllık suskunluk sonrası Şubat
2021’de devreye alındı. Shell’in işlettiği Idku LNG tesisi (10.1 milyar m³/yıl) ise,
küresel LNG talebi ve spot fiyatların Covid-19’dan etkilendiği zorlu yaz mevsimini
takip eden kış boyunca görev yaptı. Mısır’ın LNG ihracatı, 2020’de yüzde 60
düşme ile 1.8 milyar m³ (1.3 milyon ton) oldu. Rystad danışmanlık; Mısır’ın LNG
ihracatının, bu yıl içinde 4.5-5.5 milyar m³/yıl bandına geri dönüş yapacağı
görüşünde. Mısır, yılda 12.5 milyon ton kapasiteye sahip tesislerini tam kapasite ile
çalıştırmada güçlük yaşayacak.
■ Covid-19’un etkileri Mısır’ın iç piyasasında da hissedildi. Doğal gaz üretimi,
2020’de yüzde 60 düşme ile 7 milyar m³ oldu. Gaz talebi ise, 2015 ve 2019
arasında yıllık ortalama yüzde 4.5 artış göstermesine karşın 2020’de 60.2 milyar m³
de kaldı. Enerji sektöründeki talep; toplamın yüzde 60’ına karşı gelmekte olup,
yüzde 2.2 düşüşle 36.4 milyar m³ oldu.
■ Mısır, yakaladığı avantajlı konumu pekiştirmek ve Libya’ya doğru geliştirmek
istiyor. Kahire’nin, pahalı Doğu Akdeniz Boru Hattı (İsrail-Kıbrıs-Girit-Mora) yerine
Mısır’dan Libya’ya karadan boru hattı, Libya’dan da Girit’e deniz boru hattı projesinin
olduğu; kimi Yunan basınına göre de Atina’nın bu projeye olumlu baktığı duyumlarını
alıyoruz. Türkiye, Trablus’a tam destek verip Tobruk’u düşman ilan etmişken; siyasi
rakipleri akıllı hamlelerle Tobruk’u destekledi, fakat Trablus’u düşman ilan etmedi.
Bunun avantajlarını alan Mısır, şimdi Trablus’ta diplomatik temsilcilik açıyor.
Mısır’ın 2019'daki doğal gaz üretim fazlası 2020'de daraldı
Özer
BALKAŞ
İSRAİL
■ İsrail, 2009 ve 2013 yılları arasında deniz sahalarında yapılan doğal gaz keşiflerinin
üretime alınması faaliyetlerine odaklanmış durumda. 1988 yılında İsrail’e farm out’la
giren Noble Energy (ABD) ve İsrail’li ortakları; Tamar (2009), Dalit (2009), Dolphin
(2011), Noa 2 (2011), Leviathan (2011), Tanin (2012), Pinnacles (2012) ve Karish
(2013) gibi başlıca doğal gaz sahalarının keşfini gerçekleştirdi. İsrail Enerji Bakanlığı;
ispatlanan doğal gaz rezervinin 1 trilyon m³, keşfedilmemiş rezervlerin ise bu miktarın
en az iki katı kadar olduğunu belirtilmektedir.
■ İsrail’in deniz alanlarında keşfedilen doğal gaz sahalarından yapılacak ihracatın
yüzde 40 olarak sınırlanması yönündeki hükümet kararı, İsrail Yüksek Mahkemesi’nce
de onaylanmıştır. Doğal gaz ihracatı anlaşmaları:
* Tamar sahasından; (1) Ürdün’e, yılda 0.1 milyar m³ 2017 yılında başladı. (2) Mısır’a,
2020 itibariyle arada kesintili olarak yılda 3.5 milyar m³.
* Leviathan sahasından; (1) Ürdün’e yılda 3 milyar m³. (2) Mısır’a yılda 3.5 milyar m³.
■ Tamar sahası (283.2 milyar m³ 2P rezerv) 2009’da keşfedildi. Haifa’nın 90 km
batısında yer alıyor. Su derinliği 1700 m, deniz seviyesinden 5000 m derinlikte. Üretim
2013’de başladı. Deniz dibindeki 5 adet üretim kuyusu, 140 km’lik iki boru hattı ile gaz
işleme tesisinin bulunduğu Tamar platformuna bağlanmış durumda. Doğal gaz; daha
sonra, bir boru hattı ile platformdan Ashdod’daki kara terminaline ve INGL ulusal gaz
boru hattı ile pazara naklediliyor. 69.3 milyar m³ den fazla üretim sonrasında Tamar
ruhsatındaki 2P rezervler; yaklaşık 300 milyar m³ doğal gaz ve 14 milyon varil
kondensat olarak belirlendi (NSAI, Ocak 2020).
■ Tamar projesinde hisse sahipleri; Chevron (%25, Operatör), Delek Drilling (%22), Isramco (%28.75), Tamar Petroleum (%16.75),
Dor Gas (%4) ve Everest’tir (%3.5). Delek Drilling, Tamar gaz sahasındaki %22 hissesinin satışı (1.1 milyar $) için Mubadala Petroleum’la
(Abu Dhabi) bir mutabakat zaptı imzaladı (26 Nisan 2021). İsrail hükümeti gaz sistemine göre; Delek Drilling, Tamar’daki tüm varlığını
2021 sonundan önce satmak zorunda. Tamar’ın satışından sonra, Delek Drilling; Leviathan gaz sahasında %45.3, Kıbrıs’ın Aphrodite
sahasında ise %30 hisse sahibi olacak. Dev Leviathan sahasında 2P rezervler, 649 milyar m³ gaz ve 41 milyon varil kondensat. Günde 34
milyon m³ üretim kapasitesi ile onyıllarca yıl sürecek rezerv yaşamına sahip. Aphrodite sahasında ise 2C kaynaklar 99.1 milyar m³.
■ Leviathan sahası, 31 Aralık 2019 Salı günü üretime alındı. Sahanın geliştirilmesi için yaklaşık 3.6 milyar $ yatırım yapıldı. Leviathan’dan
üretilecek gazın 15 yıl içinde 60 milyar m³ e ulaşması bekleniyor. Tamar sahası ise aynı sürede 25.3 milyar m³ gaz ihraç edecek.
İhracatların değerinin 29.5 milyar $ olacağı tahmin ediliyor. Özer BALKAŞ
İSRAİL
■ Delek Drilling, 2020’de; Leviathan sahasının 2019’un son günü üretime başlaması ile
önemli bir kazanç sağladı. Üretimin yarıdan fazlası komşulara ihraç ediliyor. Şirketin net
geliri, önceki yıla göre yüzde 60 artışla 365 milyon $ oldu. 2020’de; Leviathan ve
Delek’ten, birlikte 15.5 milyar m³ gaz ve yaklaşık 944 000 varil kondensat üretimi
yapıldı. Tamar’dan 2019’da yapılan üretim, yaklaşık 10.5 milyar m³ gaz ve 482 000 varil
kondensat idi. Leviathan’ın devreye alınması sonrası, Tamar’ın üretimi bir miktar kısıntı
ile 8.2 milyar m³ e düştü. Delek’in Tamar’dan gaz satışından payı yaklaşık 1.8 milyar m³
oldu. Leviathan’dan üretilen 7.3 milyar m³ den istihkakı ise yaklaşık 3.3 milyar m³.
Leviathan gaz üretiminin 3.5 milyar m³ ü iç piyasada satılırken; 3.8 milyar m³ ü eşit iki
miktara bölünüp, 10 milyar $’lık bir servis kontratı ile Ürdün’ün Ulusal Elektrik şirketine
ve Mısır’ın holding şirketi Dolphinus’la yapılan anlaşmalarla Ocak 2020 itibariyle Mısır
sanayisine ihraç ediliyor.
■ Chevron Corporation; Temmuz 2020’de, hisselerini 5 milyar $’a satın almak için
Noble Energy Inc. ile anlaştı. Bu alışveriş; koronovirüsün tetiklediği çöküş itibariyle
endüstrinin ilk büyük, 2019’da Occidental Petroleum Corporation’un Anadarco Petroleum
Corporation’u ele geçirmesi sonrası ise en büyük işlemi. 2019 sonu raporuna göre,
şirketin ispatlanmış rezervleri %18 arttı. Aynı zamanda, İsrail’in deniz sahalarındaki
varlıkları ile Chevron’un Doğu Akdeniz’deki konumu güçlendi. Alışverişin toplam işletme
değeri 13 milyar $. Yatırımcılar, her Noble hissesi için Chevron hissesinin 0.1191’ini
alacak. Chevron, Noble Energy’yi devir alma ve birleşme sürecini, Noble Energy
hissedarlarının 2 Ekim 2020 tarihli toplantısında verdiği onay ile tamamlamış oldu.
■ San Ramon, California merkezli Chevron Corporation, işlettiği Tamar gaz sahasında
%25 hisse sahibi. Tamar’da 2020 yılında üretilen 8.2 milyar m³ gazın 7.7 milyar m³ ü
İsrail’de tüketildi. 0.3 milyar m³ ü Mısır’a, 0.2 milyar m³ ü ise Ürdün’e ihraç edildi.
Chevron, Leviathan sahasında %39.66 hisse sahibi. Delek verilerine göre Leviathan’dan,
2020 yılında yaklaşık 7.3 milyar m³ üretim yapıldı.
■ Londra kayıtlı Energean Oil & Gas’ın; Kerogen’in yüzde 30 hissesine yaklaşık 400
milyon $ ödeyip tümüne sahip olduğu Karish ve Tanin gaz sahaları geliştirme planı
yürürlükte. Energean, bu alım sonrasında 2P rezerv olarak; 29.5 milyar m³ gaz ve 30
milyon varil sıvı hidrokarbon ile toplam 219 milyon varil petrol eşdeğeri civarında kazanç
sağladı (26 Şubat 2021). İki fazlı yaklaşımın yer aldığı Saha Geliştirme Planı’na
(FDP) göre öncelikle geliştirilen Karish sahasında, Energean; Karish North, Karish
Main-03 ve Karish Main-02 geliştirme kuyularının sondajını 2019’da tamamladı. Şirket,
gelecek yıl, İsrail sularında kazacağı dört kuyu için 170 milyon $ yatırım yapacak.
Önümüzdeki 10-20 yıl boyunca satılacak yaklaşık 110 milyar m³ gaz keşfi potansiyeli
öngörüsü ile, Energean’ın İsrail’de mevcut rezervlerinin ikiye katlanması bekleniyor
(Bloomberg, 11 Şubat 2021). İkinci fazda, sondaj operasyonları ile Tanin sahasının
geliştirilmesi takip edecek. Özer BALKAŞ
Leviathan’dan ihracat 4 milyar m³ e yaklaştı.
Petroleum Economist, 18 Mart 2021
İSRAİL
■ Karish sahası; 40 milyar m³ 2P gaz ve 61 milyon varil 2P sıvı hidrokarbon rezervi ile
toplam 317 milyon varil petrol eşdeğeri 2P rezerve sahiptir (Degolyer ve MacNaughton,
Kasım 2020). Energean, sahayı geliştirmek için nihai yatırım kararını (FID) Mart 2018’de
bildirdi. TechnipFMC ile götürü usülde EPCIC sözleşmesi imzalanmış, sondaj müteahhidi
olarak Stena Drilling görev almıştır. Doğu Akdeniz’de ilk kez olarak, kıyıdan 90 km uzakta
Energean Power FPSO (Yüzen Üretim Depolama Boşaltma) kuruluşu yapılacaktır. FPSO;
yılda 8 milyar m³ gaz işleme kapasitesine sahip olup, 800 000 varil sıvı depolayabilecektir
(Maksimum su derinliği 1750 m). Energean, bu değişken altyapı çözümü ve potansiyeli ile
ilave olacak sahalar için de faaliyet alanı kapsamını genişlettiğine inanmaktadır. İlk gaz akışı,
Covid-19 nedeniyle gecikmeli olarak 2022’nin ilk çeyreğinde başlayabilecektir. 2021’de, çoğu
Karish sahasında olmak üzere 515-590 milyon $ harcama planlanmıştır. 31 Aralık 2020
itibariyle, Karish projesinin yüzde 87’si tamamlanmış bulunmaktadır.
■ Energean Oil & Gas, 15 Nisan 2019 tarihinde keşfini duyurduğu Kuzey Karish doğal gaz
sahası için; 2020 sonu itibariyle, nihai geliştirme kararını (FID) vermiş bulunmaktadır. Kuzey
Karish sahası 2P rezervi 241 milyon varil petrol eşdeğeridir. Projenin baştaki sermaye gideri,
150 milyon $ olarak tahmin edilmektedir.
■ İsrail Enerji Bakanlığı, Temmuz 2019’de; münhasır ekonomik zonu içinde ikinci ruhsat ihale
raundu kapsamında sunulan 19 adet yeni deniz arama ruhsatından 12’sini Birleşik Krallığın
Cairn ve Soco şirketlerine verdi. Her biri 1600 km² ye kadar alana sahip olan beş zonda
gruplandırılan 19 ruhsatın her biri ise 400 km² ye kadar bir boyuta sahip bulunuyor. Ruhsat
süreleri 3 yıl olup, iş proğramındaki performansa bağlı olarak yedi yıla kadar uzatılabilir. İsrail
Petrol Konseyi, aynı zamanda, 4 adet yeni ruhsatı Energean Oil & Gas (%80) ve Israil
Opportunity’ye (%20) tahsis etti. Zone D’de yer alan ve ikinci ruhsat ihale raundunda teklif
edilen 55, 56, 61 ve 62 No.lu deniz ruhsatları, kıyıdan 45 km kadar uzakta yer almaktadır.
■ İsrail, dünyada en hızlı gelişen doğal gaz pazarlarından biri konumunda. Gaz talebi,
2006’dan 2016’ya kadar ortalama %15 artarak 9.7 milyar m³ e ulaştı. Adiri Committee
raporuna göre tüketim; 2017’de 10.3 milyar m³, 2018’de ise 10.9 milyar m³ e artış gösterdi.
Noble Energy’nin İsrail’in deniz ruhsatlarından yaptığı doğal gaz üretimi; 2019’un ilk
çeyreğinde, yükselen iç talep nedeniyle günde 28.32 milyon m³ ü geçti. Tüketimin, 2025’de
14.3 milyar m³ ve 2042’de 25.8 milyar m³ e ulaşması tahmin ediliyor. Özer BALKAŞ
İsrail, Türkiye ile MEB imzalarsa!
Özer BALKAŞ
Filistinli lider Yasser Arafat, İsrail Başbakanı
Yitzhak Rabin ve ABD Başkanı Bill Clinton
Oslo Anlaşması imza töreninde, 13 Eylül 1993.
Mısır ve Filistin; Gazze doğal gaz sahası ortakları Palestine Investment Fund (PIF) ve Consolidated
Contractors Company (CCC) ile Egyptian Natural Gas Holding Company (EGAS) arasında Gaza
sahasını geliştirme ve gerekli altyapı için bir mutabakat zaptı (MoU) imzaladılar (Mısır Petrol ve Mineral
Kaynakları Bakanı Tarek El Molla, Filistin Enerji Otoritesi Bakanı Zafer Melhem ile PIF Yönetim Kurulu
Başkanı ve Filistin Başkanı Ekonomik İşler Baş Danışmanı Mohammad Mustafa, 23 Şubat 2021).
Katar; Gazze ekonomisini felç eden ekonomik krizi sonlandırmaya destek olarak, İsrail’den
Gazze Şeridi’ne uzanan doğal gaz boru hattı yapımı için 60 milyon $ taahhüt etti (26 Şubat 2021).
Özer BALKAŞ
LÜBNAN
■ Lübnan’ın on yılı aşan çabalarına karşın; hidrokarbon faaliyetlerini düzenleyecek bir
yapının benimsenmemesi ve siyasi mutabakatların sağlanamaması nedeniyle, ülkeye
yabancı yatırımın gelişi mümkün olmadı. Lübnan; deniz sahalarındaki hidrokarbon
faaliyetleri için kanun hükmünde kararnameleri onaylayıp, ertelenen Birinci Deniz
Ruhsatları İhale Raundunu üç yıl gecikme ile Ocak 2017’de ve beş ruhsat (1, 4, 8, 9 ve
10) için gerçekleştirdi. Ekim 2017’de başvuruları onaylanan Total (Operatör, %40), Eni
SPA (%40) ve OAO Novatek’in (%20) yer aldığı konsorsiyumla; 4 ve 9 No.lu ruhsatlar
için Şubat 2018’de arama ve üretim anlaşması imzalandı.
■ Fransız Total; Nisan sonunda, ortakları İtalyan Eni ve Rus Novatek’le 4 No.lu ruhsatta
kazdıkları Byblos 16/1’in kuru kuyu olduğunu açıkladı (26 Nisan 2020). Beyrut sahilinden
30 km açıkta ve yaklaşık 1500 m su derinliğinde kazılan kuyuda son derinlik 4076 m.
Oligo-Miosen yaşlı hedef seviyenin (Tamar formasyonu) tamamını kesen kuyuda
herhangi bir rezervuara rastlanmadığı açıklandı (Lebanon's state new agency NNA). Bu
olumsuzluk yanında küresel salgının da etkileri nedeniyle, 9 No.lu ruhsatta planlanan
ikinci kuyunun kısa vadede kazılması için çok az umut var.
■ Önce 31 Ocak 2020 olarak açıklanan, daha sonra 30 Nisan 2020’ye ertelenen Lübnan
İkinci Offshore Arama Ruhsatları İhale Raundu başvurularının son teslim tarihi için süre
küresel koronovirüs salgını nedeniyle 1 Haziran 2020’ye uzatıldı. Daha sonra geçen
sürede de, herhangi bir gelişme kaydedilmedi. İhalede kapsanan 1, 2, 5, 8, ve 10 No.lu
ruhsatlar; üç farklı önemdeki jeolojik bölgede yer almaktadır. 1 No.lu ruhsat kuzeybatıda
Latakia sırtı alanında, 5 ve 8 No.lu ruhsatlar güneybatıda Levant baseninin derin
kesiminde, 2 ve 10 No.lu ruhsatlar ise kuzeydoğu ve güneydoğuda Levant baseni
kenarında olup; farklı yapısal ve sedimantolojik nitelikleri ile farklı arama özellikleri sunar.
İlk raundda olduğu gibi, ortaklarını seçip tekliflerini hazırlayan şirketler son teslim
tarihinden önce başvuracaklardır. Değerlendirme sonrası Bakanlık ve Kabine’ye tavsiye
edilecek tekliflere bağlı kalarak yapılacak müzakereler sonucunda kazanan şirketlere
ruhsat tahsisleri yapılacaktır.
■ Lübnan ve İsrail arasında Ekim 2020’de başlayıp, her iki tarafında birbiri ile çelişen
haritalar sunması ve ısrarı ile duran deniz yetki alanı sınırlaması görüşmeleri; BM’nin
Naqoura’daki (Lübnan) arabuluculuk ofisinde 4 Mayıs 2021’de yeniden başladı. Lübnan
Cumhurbaşkanı Michel Aoun, müzakere ekibine; halen BM’de kayıtlı olan sınırın
Lübnan’ın aleyhinde olduğu ve adaletli bir çözüme ulaşmak için, görüşmelerin hiçbir ön
koşula bağlanmaması ve uluslararası hukuka dayanması için talimat verdiğini açıkladı.
Lübnan Başbakanlığı ve Savunma Bakanlığı’nca hazırlanıp kabul edilen bir KHK
tasarısında, Lübnan MEB alanına ilave edilen 1400 km² lik bir talep yer almaktadır. Özer
BALKAŞ
Five blocks are on
offer in the latest
Lebanon round.
High-quality PGS
datasets help to
facilitate the
evaluation of
potential prospects
in the Levantine
Basin (Jan 2020)
Anatoly Karlin • April 12, 2018
■ Suriye kargaşa içinde. Bugünkü iç savaş, 2011 Arap Baharı
ayaklanmalarının devamı olarak gelişti. Suriye’de barışın tesisi
için, Mart 2017’de Cenevre’de BM’nin ev sahipliğinde olduğu
gibi birçok girişim yapıldı, fakat savaşa devam edildi.
Suriye’nin ham petrol üretimi, 2008’de 377 000 v/g’den
2018’deki 16 000 v/g’e düştü. Suriye; 114 000 v/g petrol
ihracatı yaparken, 2012’de ihracat yok oldu.
■ ABD hükümeti, Suriye’deki sözde İslam Devleti’nin (DAEŞ /
IŞİD) hakkından geleceği taahhütünü tekrarlarken; sadece,
ülkenin petrolünü yanlış ellere geçmesinden koruduğunu
söylüyor. ABD’li petrol şirketi Delta Crescent Energy (DCE),
geçen Ağustos ayında, Kuzey ve Doğu Suriye Otonom
Yönetimi (Rojava bölgesi) ile petrol sahalarının
modernizasyonu ve geliştirilmesi için anlaşma yaptığını
açıkladı.
■ ABD güçleri, DAEŞ’e karşı Suriye Demokratik Güçleri
(Kürt SDF) ile birlikte savaşırken; duruma göre yaklaşık 900
ABD birliğinin bölgede görev aldığı ve Kuzey Suriye’deki kritik
petrol altyapısını, DAEŞ’in kaynaklara ve gelir teminine
ulaşmasına karşı korumayı amaçladığı belirtiliyor.
(Petroleum Economist, 22 Şubat 2021)
Özer BALKAŞ
Özer BALKAŞ
RUS ŞİRKETLERİN İŞBİRLİĞİ, ÖNCELİĞİ VE EGEMENLİĞİ OLACAK !
Suriye, 2019 yılında denizlerde petrol ve doğal gaz aramaya başlayacağını
ilan etti. Arama ruhsatlarının tahsisinde, muhtemelen Rus şirketlerinin önceliği
olacak. Rusya Federasyonu Enerji Bakanı Alexander Novak ve Suriye Petrol ve
Mineral Kaynakları Bakanı Ali Ghanem, Rusya ve Suriye arasındaki yakın ticari ilişkiler
bağlamında bir işbirliği anlaşması imzaladılar. Bu anlaşma, Suriye’nin petrol ve doğal
gaz üretiminin iyileştirilmesi ile enerji alt yapısındaki diğer gelişmeleri kapsıyor. Suriye
çok ciddi bir iç savaş yaşıyor. İlk başlarda protestolar; güneybatı Suriye’de, genelde
muhafazakar ve sünni olan Daraa’da başladı. Daha sonra Daraa’dan; kuzeydoğu’daki
kürt yerleşim alanına, sahilde Lazkiye’ye, Sünnilerin kalesi olan Hama ve Homs’a,
Halep’e ve Şam’ın banliyölerine genişledi. Daha sonraki gelişmeleri de hep birlikte
izlemeye çalıştık. Kriz’in, henüz Esad rejiminin sona ermesini garanti edecek seviyeye
ulaşmadığına inanıyorum. Suriye’deki azınlık Alevi-Baas rejiminin bekasının bana
göre 4 anahtar nedeni var: (1) Güç Esad aşiretinin elinde, (2) Alevi ittifak, (3) Askeri
istihbarat mekanizmalarında Alevi kontrolü, (4) Politik sistemde Baas partisi tekeli.
İKİ BORUHATTI VE
BİR SATRANÇ TAHTASI’NIN ÖYKÜSÜ
Bugünkü kaos ve ihtilafların temelinde, birbiri ile
kıyasıya rekabet eden IKI BORUHATTI PROJESInin
güzergahı var. Iran ve Katar'ın iki ayrı tarafından
sahibi olduğu Güney Pars - Kuzey Domu süper
dev doğal gaz sahasındaki 51 trilyon metre küb
doğal gazın enerjiye aç Avrupa pazarlarına
taşınması hususunda kan gövdeyi götürüyor.
Rusya, Irak ve Suriye üzerinden Akdenize
ulaşacak Iran Boruhattı'nı tercih ediyor. ABD ise;
Suudi Arabistan, Ürdün, Suriye ve Türkiye
üzerinden Avrupa doğal gaz ağına ulaşacak Katar
Boruhattı alternatifinde ısrar ediyor. Özetle
ihtilafın arka planında hükümranlık gerginliği var.
Özer BALKAŞ
GÜNEY KIBRIS RUM YÖNETİMİ (GKRY)
■ GKRY, Hidrokarbonlar Yasası ile 2007 ve 2009 yıllarında hukuki düzenlemeler yaptı. 2007, 2012 ve 2016’da yapılan üç adet hidrokarbon arama
ruhsatları ihalesi sonucunda; 12 (Noble Enerji %70, Delek Drilling %15 ve Avner Oil %15), 2-3-9 (Eni %80 ve KOGAS %20), 8 (Eni %100), 6-11 (Eni
%50 ve Total %50) ve 10 (ExxonMobil %60 ve Qatar Petroleum %40) No.lu ruhsatlar için tahsisler ve arama - üretim paylaşımı anlaşmaları (EPSC)
yapıldı. Noble Enerji; Afrodit sahasınında yer aldığı 12 No.lu arama ruhsatındaki yüzde 35 hisseyi, Shell tarafından 70 milyar $’a satın alınan BG
Group’a 165 milyon $ bedeli ile sattı. Noble Enerji elinde kalan yüzde 35 hisse ile, 12 No.lu ruhsattaki operatörlüğünü sürdürürken; BG Group,
Mısır’da hisse sahibi olduğu ve yılda 3.6 milyon ton LNG ihraç etme hakkı bulunan iki adet LNG sıvılaştırma ve arıtma tesisine (LNG train) doğal
gaz tedarik fırsatını elde etti.
■ GKRY; Mısır Arap Cumhuriyeti (2003 ve 2006), Lübnan (2007) ve İsrail’le (2010) Münhasır Ekonomik Bölge Anlaşmaları imzaladı. Türkiye; bu
anlaşmaları, KKTC’nin hak ve insiyatifleri ihlal edildiği için tanımamaktadır.
■ Bugüne kadar kazılan 8 arama kuyusundan 4’ünde keşif oldu. Noble Energy, 2011 ve 2013’de iki kuyu (Cyprus A-1 ve A-2) kazdı ve Miosen’in
Tamar kumtaşlarında kurtarılabilir rezervi 127.4 milyar m³ olan Afrodit doğal gaz sahası keşfini yaptı. Total ve Eni, 6 No.lu ruhsatta kazdıkları
Calypso 1 NFW kuyusunda (Su D. 2074 m, Son D. 3827 m) 169.9-226.6 milyar m³ rezerve sahip bir doğal gaz sahası keşfettiler (Şubat 2018).
ExxonMobil Expl. and Prod. Cyprus (Offshore) Ltd. ve Qatar Petroleum Int. Upstream O.P.C. ortak girişimi; 10 No.lu ruhsatta, 2018 sonu ve 2019
başında peş peşe Delphyne-1 ve Glaucus-1 arama kuyularını kazdı. ExxonMobil tarafından yapılan açıklamada; ilk kuyu olan Delphyne-1’de ticari
miktarlarda hidrokarbona rastlanmamasına karşın, ikinci kuyu Glaucus-1’de (Su D. 2063 m, Son D. 4200 m) belirlenen gazlı rezervuar kalınlığının
yaklaşık 133 m olduğu belirtildi. Kuyu verilerinden yapılan ön değerlendirmede, 142-227 milyar m³ yerinde doğal gaz varlığı ifade edildi. Eni’nin 9
No.lu ruhsatta benzer hedefleri öngören, 2014 ve 2015’de kazdığı Onasagorus ve Amathousa kuyuları kuru kuyu olarak tamamlandı.
■ 2020 ve sonrası için beklenti, Doğu Akdeniz’deki doğal gaz arama ve geliştirme faaliyetlerinin hızlanıp artmasıydı. Fakat küresel salgının
fiyatlar ve petrol şirketlerinin mali koşulları üzerindeki etkisi nedeniyle böyle olmayacak. GKRY’nin 2020 için umutları altüst oldu. ExxonMobil
10 No.lu ruhsattaki Glaucus keşfi için kazacağı iki tespit kuyusunu gelecek seneye erteledi. Eni ve Total, 6 No.lu ruhsattaki Calypso keşfi de dahil
olmak üzere planladıkları altı sondaj için frene bastı. ABD’li Noble Energy, Shell ve İsrail’li Delek Drilling, 2011’de keşfedilen ve 2025’de Mısır’a
taşınması öngörülen Aphrodite (12 No.lu ruhsat) doğal gazı için belirledikleri planları muhtemelen yeniden yapacaklar. Özer BALKAŞ
■Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı
Demetris Christofias, haber bültenleri
için açıklamalarında;
►Türkiye’nin icraatlarını, AB ve
Yunanistan ile yakın temas halinde
dikkatle izlediklerini,
►TPAO’nun, Doğu Akdeniz’deki 11
adet ruhsatında petrol arama ve
üretimi için potansiyel ortaklarını
davet ettiğini (Şubat 11); fakat bu
ruhsatlardaki bazı alanların, Güney
Kıbrıs MEB’si içinde yer aldığını,
►TPAO tarafından belirlenen Blok
4321’in, Meis adasına yakın ve Baf’ın
50 deniz mili KB’sında yer aldığı;
uluslararası hukuka göre ise kısmen
Güney Kıbrıs MEB’si içinde olduğu, ve
teorik olarak hem Yunanistan hem de
Güney Kıbrıs’ın haklarını ihlal ettiği,
►Ve TPAO duyurusuna karşı, Güney
Kıbrıs Dış İşleri Bakanlığı’nca 4
Nisan’da dağıtılan bir bildiri ile; TPAO
ile çalışmamaları için uluslararası
petrol şirketlerinin ikaz edildiğini
duyurmuştur.
Elias Hazou; April 22, 2011
Özer
BALKAŞ
■ Türkiye’de; Doğu Akdeniz sularında kazılan bir düzinenin üzerinde
kuyuda gözlenen petrol ve gaz emarelerinin aktif bir petrol sistemine işaret etmesine
karşın, başarılı bir performans kaydedildiğini söyleyemeyiz. İskenderun baseninde
kazılan deniz kuyularında tek keşif, 1985-86’da Esso’nun Gülcihan-1 arama
kuyusunda oldu. Son derinliği Mastriştiyen’e ait ofiyolitler içinde 4699 m olan kuyuda;
Orta Miosen yaşlı Horu formasyonu karbonatlarında keşfedilen kurtarılabilir petrol
rezervi 4.2-13.5 milyon varil olarak kayıtlara geçmiş, o günkü düşük petrol fiatları
nedeniyle ekonomik görülmemiş ve terk edilmiştir. Bununla beraber, denizdeki arama
kuyularının İskenderun ve Mersin Körfezlerinin kıyıya yakın kesimlerinde yer alması
nedeniyle geniş bir alan aranmamış konumdadır.
■ Türkiye Petrolleri A. O. (TPAO) ve Shell Upstream Turkey BV, 23 Kasım 2011
tarihinde; Akdeniz Bölgesi Antalya deniz alanlarındaki AR/TPO-XV/4154, AR/TPO-
XVI/4319 ve AR/TPO-XVI/4320 no.lu arama ruhsat alanlarını kapsayan bir Ortak
İşletme Anlaşması imzaladı. Hisse oranları %50 TPAO, %50 Shell şeklindedir.
Minimum iş proğramında masrafları %100 Shell tarafından karşılanmak üzere sismik
çalışma yer almakta olup; ikinci arama dönemine geçildiği takdirde, tüm masrafları
Shell’e ait olacak bir kuyu kazılacaktır.
■ TPAO; Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon aramalarını geliştirmek için, son birkaç yıl
içinde kapsamlı bir sismik veri eldesi proğramını yürürlüğe koydu. TPAO, veri eldesi
yönetimi ve gemi mürettabatı servisleri ile Polarcus’tan satın aldığı ve Barbaros
Hayreddin Paşa adı verilen 8 streamer’lı 3D sismik gemi ile Karadeniz ve Akdeniz’de
yığınlarca veri eldesi gerçekleştirdi.
■ Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), 21 Eylül 2011’de Kıta
Sahanlığının Sınırlandırılması Anlaşması’nı imzaladılar. Türkiye’nin Doğu
Akdeniz’de hak iddia ettiği deniz alanı, GKRY’nin; 1, 4, 5, 6 ve 7 No.lu deniz
ruhsatları ile kısmen üst üste gelmektedir. Türkiye, aynı zamanda, KKTC’nin F ve G
arama ruhsatlarının sınırları bağlamında hak iddia ettiği; GKRY’nin 1, 2, 3, 8, 9 ve 13
No.lu ruhsatları için KKTC’ye destek vermektedir. Türkiye; GKRY’nin Doğu
Akdeniz’de kıyısı olan diğer ülkelerle yaptığı münhasır ekonomik bölge
anlaşmalarını, KKTC’nin hakları ve yetkilerinin ihlal edilmesi nedeniyle
reddetmektedir. Özer BALKAŞ
EXPLORATION PLAYS IN THE MERSIN BASIN, TURKISH MEDITERRANEAN SEA
Songül Yıldız Çiftçi, Pınar Hacıköylü, Yasemin Geze Kalanyuva,
Erhan Kansu, and Arzu Aktepe, TPAO, The Leading Edge, July 2012
Geologic cross section and
maturity levels in Mersin Neogene Basin
Özer BALKAŞ
October 2019
KANUNİ
YAVUZ
FATİH ■ TPAO kendi sondaj gemilerine sahip olmayı tercih etti.
2017’de satın aldığı Deep Sea Metro II’ye Fatih (Finike-1, Magosa-1,
Alanya-1), 2018’de aldığı Deep Sea Metro I’e ise Yavuz (Güzelyurt-1,
Karpaz-1, Lefkoşa-1, Selçuklu-1) olarak yeni isimler verdi. TPAO, geçen yıl
Kanuni adı verilen bir sondaj gemisi daha satın aldı. Bu gemiler, 12200
metre sondaj kabiliyetleri ile ultra derin sularda sondaj yapabilmektedir.
■ Petrol şirketleri, genelde ve günümüz koşullarında yalnız esas faaliyet
alanında ya da diğer bir deyişle arama ve üretim projelerine yatırım
yapıyor. Sismik operasyon ve sondaj gibi servis hizmetlerini dışarıdan
kiralama yolu ile temin ediyorlar. Hatta bu türden donanım ya da
ekipmanlarını, veri eldesi (data acquisition) sektöründe yatırım bütçeleri
ayırmadıkları için tasfiye ettiler. TPAO’nun yakın geçmişte satın aldığı
sismik gemi ve üç sondaj gemisini; karşı karşıya kaldığı yaptırımlar
nedeniyle, kiralama olanağı bulmadığı ıçin satın alma durumunda kaldığı
gibi duyumlar alınmaktadır. Her ne olursa olsun, hızla gelişen ve
güncellenen teknoloji üretimi karşısında, bu gemilerin orta ve uzun
vadedeki kullanımı ve sürdürebilirliği için planlamaya önem verilmeli,
gerekli tedbirler alınmalıdır.
■ Fatih sondaj gemisinin, Haziran 2019’da; Kıbrıs’ın batısında GKRY’nin
hak iddia ettiği sularda Finike-1 arama kuyusu sondajı için hareketi, Avrupa
Komisyonu ve ABD Dış İşleri Bakanlığı tarafından kışkırtıcı bulunarak
kınandı. Yavuz sondaj gemisi; 19 Haziran 2019 tarihinde, Gazimağusa
körfezinde Karpaz-1 arama kuyusu (Proğram Son D. 3300 m) sondajı için
yola çıktı. TPAO’nun ikinci sondaj girişimi sonrası, hukuka aykırı
değerlendirmesi ile yaptırımlar düzenleyen Avrupa Komisyonu; hava
taşıma anlaşması müzakerelerini askıya aldı, Avrupa Yatırım Bankası’nı
borç verme işlemlerini gözden geçirmeye davet etti ve 2020’de
Türkiye’ye mali yardımın kesilmesi teklifini onayladı. Ayrıca, Avrupa’lı
görevlilerden; Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetlerine karşı
öngörülen önlemler için, seçenekler üzerinde çalışmalara devam
etmesini istedi. Özer BALKAŞ
M. KEMAL ATATÜRK,
‘‘ASIL KURTULUŞ
MÜCADELESİ ŞİMDİ
BAŞLAMIŞTIR. KISA
ZAMANDA KENDİ
KENDİMİZE İDARE
EDER HALE
GELMEZSEK, DENİZE
DÖKTÜĞÜMÜZ
DÜŞMANLARI PARASI
İÇİN ÜLKEMİZE
GETİRMEYE
ÇALIŞIRSINIZ.’’
İZMİR İKTİSAT
KONGRESİ 1924
Güntay ŞİMŞEK,
‘‘Denizde askeri gücümüzü
tamamlayacak ciddi bir deniz
enerji gücümüz oluşmuş
durumda. Türkiye, tarihinde
ilk defa millileştirdiği
kendine ait olan sondaj ve
sismik gemilerle ‘‘Mavi
Vatan’’ sularında faaliyet
gösteriyor. Denizdeki yeraltı
kaynaklarını, doğal gaz ve
petrolü uzman bir kadroyla
ve çoğunluğu Türk olan
teknik ekibiyle arıyor.’’
HABERTÜRK, 7 Haziran 2020
Özer BALKAŞ
Emekli Tümamiral, ‘‘Türkiye dünyada en büyük sismik ve delme filosuna sahip ülkeler arasında. Gurur
verici. Ben bir amiral olarak 2000’lerin başında bunu hayal bile edemezdim. Bu başarıyı bu hükümetin
takdir hanesine koymamız lazım. Donanma kadar önemli.’’ 9 Haziran 2020 21:12 • Twitter for Android
MAVİ VATAN;
MİSAK-I MİLLİ’NİN
DENİZDEKİ
KARŞILIĞI,
COĞRAFİ
EGEMENLİĞİMİZİN
DENİZDEKİ
UZANTISIDIR !
MÜNHASIR
EKONOMİK BÖLGE
İSE İŞLETME
HAKKIMIZ OLAN
ALANDIR !
Özer BALKAŞ
■ İzmir’in kurtuluşundan 5 ay sonra ve Lozan Antlaşması’nın imzalanmasından 4 ay önce
toplanan Türkiye İktisat Kongresi, Anadolu kurtuluş hareketinin iktisadi yönünü göstermesi
bakımından, son derecede önemlidir.
■ Mustafa Kemal, yeni Türk Devleti’nin Kurtuluş Savaşı’nda kazandığı askeri zaferler gibi
ekonomik alanda da zaferlere ihtiyacı olduğuna inanmaktaydı ve ‘‘Türk tarihinin
incelenmesi durumunda bütün ilerleme ve gerileme nedenlerinin bir ekonomik sorundan
başka bir şey olmadığını belirtip; muhakkak tam bağımsızlığı sağlayabilmek için yegane
hakiki kuvvet, en kuvvetli temel iktisadiyattır.’’ deyişi ile hedefi açıkladı.
■ Türkiye’nin çiftçi, tüccar, sanayi, ve işçi zümrelerinden seçilen 1135 üyenin katıldığı ve
İktisat Vekili Mahmut Esat Bozkurt’un organize ettiği kongrede, bu grupların hazırladığı
‘‘Misak-ı İktisadî Esasları’’ tartışıldı ve kabul edildi. Alınan kararlar :
* Hammaddesi yurt içinde yetişen veya yetiştirilebilen sanayi dalları kurulması
gerekmektedir.
* El işçiliğinden ve küçük imalattan süratle fabrikaya veya büyük işletmeye geçilmelidir.
* Devlet yavaş yavaş iktisadi görüşleri de olan bir organ haline gelmeli ve özel sektörler
tarafından kurulamayan teşebbüsler devletçe ele alınmalıdır.
* Özel teşebbüslere kredi sağlayacak bir Devlet Bankası kurulmalıdır.
* Dış rekabete dayanabilmek için sanayinin toplu ve bütün olarak kurulması gerekir.
* Yabancıların kurdukları tekellerden kaçınılmalıdır.
* Sanayinin teşviki ve milli bankaların kurulması sağlanmalıdır.
* Demiryolu inşaat proğramına bağlanmalıdır.
* İş erbabına amele değil, işçi denmelidir.
* Sendika hakkı tanınmalıdır.
■ 1924’te Türkiye İş Bankası, bir yıl sonra Sanayi ve Maadin Bankası kuruldu. Dokuma
fabrikalarının genişletilmesi ve yenilerinin kurulması sağlandı. 1927’de Teşvik-i Sanayi
Kanunu çıkarılarak özel girişim desteklenmeye çalışıldı, ancak 1929 yılındaki ekonomik
bunalım nedeniyle devletin ekonomiye müdahelesi gerekli oldu. Özer BALKAŞ
Özer BALKAŞ
DOĞU AKDENİZ DOĞAL GAZININ
TAŞIMA VE PAZARLAMA SENARYOLARI
■ İsrail, GKRY ve Yunanistan’ın; Tamar, Leviathan ve
Afrodit sahalarının keşfi sonrasında, Avrupa limanlarına
doğal gaz ihracatı senaryoları üzerinde Türkiye
seçeneğini dışlayan çalışmaları:
* Kıbrıs’ta sıvılaştırma tesisinin inşasına kadar, doğal
gaz fazlasının ihracatının denizde yüzen üretim – depolama
– boşaltma sistemlerinden doğrudan yükleme ile
Sıkıştırılmış Doğal Gaz (CNG / Compressed Natural Gas)
gemileri ile yapılması (İsrail ve Kıbrıs doğal gazı).
* Sıvılaştırma tesisinin devreye alınması sonrasında,
orta vadede; doğal gaz taşımanın, CNG’nin hacımsal
enerji yoğunluğunun LNG’nin %42’si kadar olduğu
düşünülerek LNG (Sıvılaştırılmış doğal gaz) gemileri ile
daha verimli olarak yapılması (İsrail, Kıbrıs ve Mısır doğal
gazı).
* Bölgede daha fazla keşfin olması sonrası uzun
vadede; Haifa’dan (İsrail) Kıbrıs vasıtası ile Girit’e, daha
sonra da Yunanistan’a ve İtalya’ya uzanan bir ya da
daha fazla boru hattı ile doğal gazın taşınıp Avrupa
Doğal Gaz Ağı’na bağlanması (İsrail, Kıbrıs, Mısır, Lübnan,
Suriye, Libya, Irak, Suudi Arabistan, İran ve Katar doğal
gazı).
■ Avrupa Komisyonu, 2014’de, Avrupa güneyinde bir
Akdeniz gaz hub’ı oluşturmayı planladığını açıkladı. Mayıs
2015’de, Brüksel’de Doğu Akdeniz Boru Hattı (EastMed
Pipeline) olarak anılan bu proje; fizibilite çalışması için
Avrupa Komisyonu’ndan 2 milyon € aldı. Ocak 2018’de,
Avrupa Komisyonu; Doğu Akdeniz Boru Hattı fizibilite
çalışmasının tamamlanması için 34.5 milyon € daha verdi.
Avrupa Komisyonu, Doğu Akdeniz Boru Hattı’nı Ortak
Çıkar Projesi (Project of Common Interest) olarak
tanımlarken; projeyi halen resmi olarak onaylamamış
ve gerçekleşmesi için kaynak yaratıp tahsis etmemiş
durumda. Özer BALKAŞ
GKRY, İtalyan, İsrail ve Yunanistan bakanları
ile AB Enerji ve İklim Aksiyonu Komisyonu
yetkilisi Miguel A. Canete Doğu Akdeniz Boru
Hattı üzerinde iş birliği için mutabakat sağladı.
(4 Nisan 2017)
Benjamin Netanyahu, Kyriakos
Mitsotakis ve Nicos Anastasiades,
2 Ocak 2020, Atina, Yunanistan
DOĞU AKDENİZ DOĞAL GAZININ TAŞIMA VE PAZARLAMA
SENARYOLARI
■ Ocak 2018’de; İsrail, GKRY, Mısır, Ürdün, Filistin Otoritesi, Yunanistan ve İtalya
arasında bölgesel bir gaz pazarı oluşturma mutabakatını ifade eden Doğu
Akdeniz Gaz Forumu (EMGF) tesis edildi. Doğu Akdeniz’deki yeni enerji ortaklığına
resmiyet kazandırmak için oluşturulan Forum, Doğu Akdeniz Boru Hattı’nın
önünde önemli bir engel oluşturan yaklaşık 7 milyar $’lık yüksek proje maliyetini
aşmak için yeterli olmasada; özellikle İsrail ve ABD için jeopolitik önem arz eden,
Avrupa Enerji pazarında Rusya hakimiyetinin azaltılması ile İran’ın Suriye üzerinden
Doğu Akdeniz’e erişimini karşılamada önemli bir itici güç olacaktır.
■ Kasım 2018’de, Doğu Akdeniz Boru Hattı inşaatı için İsrail, GKRY, Yunanistan ve
İtalya arasında imzalanan MoU; Avrupa’nın doğal gaz ithalatındaki çeşitlenme
ve Rusya’ya bağımlılığın azalmasına vurgu yapıyor. MoU’da, transit ülke olarak
çok daha ucuz olan Türkiye seçeneği yerine Yunanistan’ın varlığı ile, Doğu
Akdeniz’de gelişen yeni enerji hub’ında; doğal gaz tüketiminin %99’unu ithal eden
ve bunun %60’ını Rusya’dan tedarik eden, elektrik üretiminin yarısını da doğal gazla
sağlayan Türkiye’yi dışlayan bir ortaklık öngörülüyor. Bilahere Mısır’ın da katılımı
ile söz konusu ülkelerin enerji bakanları ve hükümet başkanlarının düzenlediği
toplantılara, Doğu Akdeniz Boru Hattı’na destek verdiklerini açıklayan AB’nin üst
düzey enerji yetkilileri ve ABD’nin siyasi temsilcileri de katıldı. İsrail, Yunanistan ve
GKRY; 2 Ocak 2020 tarihinde Atina’da, Doğu Akdeniz gazını Avrupa’ya
taşıyacak boruhattı projesini imzaladı. Buna karşın petrol şirketleri ve
yatırımcı çevrelerin ilgisinin olmaması dikkat çekiyor. Ayrıca İspanya (LNG’nin
tekrar gaza dönüştürülmesinde %39 ile Avrupa’da en yüksek kapasiteye sahip) gibi
Akdeniz’de önemli bir enerji oyuncusu rakibin olmasını istemeyen ülkeler, 2015
Paris Anlaşması hedeflerine ulaşmak için AB enerji yatırımlarının münhasıran
yenilenebilir enerjiye yapılmasını isteyen düşünce kuruluşları ve politika
belirleyiciler ile İtalya’da koalisyon hükümeti ortağı olan ‘‘Five Star movement’’
gibi anahtar oyuncular da var. Bu yüzden, politik ilgi ve açıkça verilen desteklere
karşın; Doğu Akdeniz gazını Girit ve Yunanistan üzerinden Avrupa’ya taşıyacak
boru hattının yakın gelecekte hayata geçmesi pek mümkün görünmüyor. Özer BALKAŞ
AVRUPA’NIN ENERJİ PROFİLİ
■ Wood MacKenzie’den Murray Douglas (Research Director, Europe Gas), Eylül
2019’da Houston’da Gastech Conference’da yaptığı açıklamada; Avrupa’nın Rus
gazına bağımlılığının hızla arttığını, dahili üretiminin azalması ile Avrupa’nın gaz
ihtiyacının dirençli bir şekilde devam edeceğini, genişleyen ithalat açığının
Rusya tarafından giderileceğini ve LNG tesislerini geliştirmenin hızla büyüyen
ithalat açığına karşı destek sağlayacağını duyurdu. Wood Mackenzie verilerine
göre; Avrupa gaz talebinin 2020’li yıllarda oldukça kalıcı bir şekilde ortaya
çıkacağı, gaz ithalatındaki açığın önemli ölçüde derinleşeceği ve 2030’larda yılda
400 milyar m³ den fazla gaz ithaline gereksinim duyacağı tahmin ediliyor.
■ AB; konutlarda, ticari amaçlı ve kamu hizmeti için kullanımda 460 milyar m³/yıl ‘ın
üzerinde gaz tüketiyor. Bunun yaklaşık 110 milyar m³ ü yerli üretimden gelirken,
geriye kalanı boruhattı ve LNG vasıtasıyla sağlanıyor. Bununla birlikte yeni ithalat
altyapısına gereksinim duyulmaktadır.
■ Rus Gasprom’un 17 Mayıs tarihli raporuna göre, ABD; 2021’in ilk çeyreğinde, 7.4
milyar m³ lük arz ile Avrupa pazarının en büyük LNG tedarikçisi oldu. Katar’ın
Avrupa’ya LNG arzı ise; Orta Doğu ve Asya ülkelerine olan tedarikdeki artış nedeniyle
3.1 milyar m³ ya da yüzde 39 düşüşle 4.7 milyar m³ oldu.
■ Rusya’nın devlet LNG geliştirme planına göre; ülkenin LNG projeleri, 1 milyon BTU
için 3.7-7 $ la rekabet edebilecek. Plana göre Rusya’nın, 2030’a kadar; hedef pazarı
olan Asya’daki müşterileri için Katar, Avustralya ve ABD ile yarışacağı, üretim
maliyetlerinin ise sırası ile 1 milyon BTU için 2.8-11 $ ve 7-10 $ olacağı görünüyor.
Rusya; geçen yıla ait 31 milyon ton civarındaki LNG üretimini, 2035’de yaklaşık 140
milyon tona çıkarmayı planlıyor. Küresel piyasadaki payı yüzde 20’ye ulaşacak.
■ BP ve ortakları (TPAO, AzSD, SGC Upstream, Petronas, Lukoil ve NICO); Ocak
2021 başından itibaren, Azerbaycan’ın Şah Denizi Faz II geliştirme sahasından
Güneydoğu Avrupa’ya, 3500 km uzunluğundaki Güney Gaz Koridoru boru hattı
sistemi (Güney Kafkas Boru Hattı, TANAP ve TAP) ile yılda 16 milyar m³ ticari gaz
dağıtımına başladı. Şah Denizi Faz I’in 2006 yılında devreye alınması itibariyle Şah
Denizi’nden 130 milyar m³ ün üzerinde gaz ve 31 milyon tonun üzerinde kondensat
üretimi yapıldı. Özer BALKAŞ
The insoluble equation: How to balance Europe’s natural gas supply and demand
A. Blume, Editor, Gas Processing & LNG, Houston, Texas; and M. Harrison, PetroSkills, John M. Campbell, Yateley, Hampshire, UK - July 2019
Avrupa’nın yakıt türüne göre enerji üretimi, 2017 Ülkelerin gaz açıkları
Avrupa’nın Rusya’dan gaz ithalatına bağımlılığı Avrupa gaz arzının 2025’e doğru görünümü
Özer BALKAŞ
AVRUPA’NIN,
RUSYA’YA DOĞAL GAZ
İTHAL BAĞIMLILIĞI
KUZEY AKIMI
(NORTHSTREAM)
BORU HATTI
Özer BALKAŞ
KUZEY AKIMI (NORTH STREAM) BORU HATTI
■ Avrupa’nın Rusya’ya olan doğal gaz ithalatı bağımlılığı, % 38’den (Almanya)
% 100’e (Baltık ülkeleri) değişim göstermekte. Shell, Rusya’nın en azından
2035’e kadar bir numaralı doğal gaz tedarikçisi konumunu koruyacağını
değerlendiriyor.
■ Doğu Akdeniz Boru Hattı, daha ucuz olan Rus Gazı ile rekabet edebilmeli:
*Doğu Akdeniz gazının Avrupa’ya varış yerindeki fiyatının 7US$/MMBTU
olacağı söyleniyor. Gazprom gazının 2016’da Avrupa’daki ortalama fiyatı ise 4.9-
5US$/MMBTU. Arada 2US$/MMBTU gibi bir fark var.
→ BTU ya da Btu (British thermal unit); bir libre (453,6 gr) suyun sıcaklığını
63° F'den (17.2222 °C) 64 °F'ye (17.7778 °C) çıkartmak için gerekli olan enerji
miktarıdır. ←
■ Kuzey Akımının iki yönlü 48’’ boru hattı; Rus gazını Baltık Denizi altından
Almanya ve Avrupa’ya getiriyor. Diğer önemli tedarikçiler ise; Norveç (% 24),
Cezayir (% 11), Nijerya ve Katar.
■ Rus gazının Avrupa’daki rekabet gücü Kuzey Akım 2 Boru Hattı ile daha da
artacak. 9.5 milyar € a (11 milyar $) mal olması öngörülen Kuzey Akım 2;
Gazprom (%50) ve her biri %10 hisse payı olan Uniper, Shell, OMV,
Wintershall ve Engie tarafından geliştiriliyor. Vyborg (Rusya) ve Greifswald
(Almanya) arasında ve Baltık denizi tabanında 1224 km uzunluğundaki boru hattı;
Kuzey Akım 1’e paralel olup, yılda 55 milyar m³ olan doğal gaz sevkiyatını 110
milyar m³ e çıkaracak. Nisan 2018’de inşaatı başlayan 1230 km uzunluğundaki
Kuzey Akım 2 projesi yüzde 95 tamamlanmış durumda.
■ Rusya Federal Gümrük Teşkilatı verilerine göre; Rus boru hattı gazı alımının
geleneksel lideri Almanya, Gazprom’dan Mart 2021’deki gaz tedarikini 4.44 milyar
m³ ile Mart 2020’ye göre yüzde 66.3 artırdı. İtalya; Mart ayındaki 1.28 milyar m³
Rus boru hattı gazı alımı ile, AB’de ikinci sırayı aldı. Üçüncü sırada ise 1.1 milyar
m³ ile Fransa yer aldı.
■ Gazprom; devreye alınışından 19 Nisan 2021 tarihine kadar, Rusya’nın Kuzey
Akımı boru hattından Avrupa Birliği’ne ihraç ettiği toplam doğal gaz miktarının 400
milyar m³ e ulaştığını duyurdu. Gazprom’un Avrupa’ya doğal gaz ihracatı,
2020’de yüzde 12 azalma ile 175 milyar m³ e düşmüştü, fakat Bağımsız Devletler
Topluluğu dışındaki ülkelere olan ihracat bu yıl başı itibariyle yüzde 28.3 artışla
42.9 milyar m³ oldu. Gazprom tedariki; özellikle Türkiye (%80.5), Romanya
(%77.7), Finlandiya (%74.2), Sırbistan (%61.5) ve Bulgaristan’da (%52.1) arttı.
Aynı zamanda, Almanya (%28.7) ve Yunanistan’da da (%24.5) artış kaydedildi.
BORU HATTI NASIL SABOTE EDİLİR?
■ Boru hatları, karşılıklı bağımlılıklar yanında gerginlikleri de yaratıyor.
Hemen hemen tamamlanmakta olan Kuzey Akım 2’nin inşaatı, ABD
yaptırımları ve AB eleştirilerinin yarattığı telaşla Aralık 2019’da durdu. Kuzey
Akım 2, diğer düzinelerce boru hattından farklı değil. Fakat hem AB içinde
anlaşmazlıklara, hem de ABD ve Almanya arasında ikinci dünya savaşı
itibariyle en kötü diplomatik uyuşmazlıklardan birine neden oldu. Alman Dış
İşleri Bakanı Heiko Maas, ‘‘Biz, geçen yıl, ABD’nin Rusya’dan yaptığı petrol
ithalatının iki katını yaptığı gerçeğini eleştirmiyoruz. ABD, bağımsız enerji
politikası gereği hakkını kullanıyor. Biz de aynı şeyi yapıyoruz.’’ diyor. Kuzey
Akım 2’nin geleceği değişimi gösteriyor. Gelişmeleri titizlikle izlemeliyiz.
■ Joe Biden yönetimi, 19 Mayıs günü, ABD Dış İşleri Bakanı Antony Blinken
tarafından duyurulan basın açıklaması ile; Rusya’nın Almanya’ya giden Kuzey
Akım 2 doğal gaz boru hattı inşaatı yükümlüsü Nord Stream 2 AG ve
medyanın Rusya Başkanı Putin’in müttefiki ünvanını verdiği şirket CEO’su
Matthias Warnig üzerindeki yaptırımlardan vazgeçtiğini bildirdi. Heiko Maas;
ABD yönetiminin bu iki kişilik üzerindeki yaptırımları kaldırdığı, fakat Kuzey
Akım 2 inşaatına bağlı Rus varlıkları ve gemilerine yaptırımların dayatıldığının
altını çizdi. ABD kaynakları ise; Joe Biden yönetiminin Rusya’nın jeopolitik
projesi olan Kuzey Akım 2’ye hâlâ karşı olduğu, fakat Donald Trump
döneminde kötü şekilde zarar gören ABD – Almanya ilişkilerinin yeniden
yapılandırılması için stratejik bağlantı sinyali göndermenin öneminin
hissedildiğini, Çin ve Rusya’nın da dahil olduğu daha kapsamlı konularda
köklü iş birliğinin gelişmesine destek sağlayacağını söylüyor.
■ Avrupa’nın Rus gazına bel bağlamasındaki konumu birkaç yıl öncesine
kıyasla oldukça farklı. Bölgesel gaz pazarı, LNG varlığındaki artışla daha
rekabetçi durumda. Gazprom, bazı doğu ve merkezi Avrupa ülkeleri için
geleneksel kilit tedarikçi durumunda olsa da, batı Avrupa; Norveç, Katar ve
Afrika’yı da kapsayan kaynaklardan gaz tedarik edebiliyor. Bu da, ABD ile
Avrupa’lı müttefikleri arasındaki önemli bir uyuşmazlık konusu olan Rus boru
hattına ilişkin ABD yaklaşımını etkilemiş görünüyor. Özer BALKAŞ
SIVILAŞTIRILMIŞ DOĞAL GAZ (LNG / LIQUEFIED NATURAL GAS)
■ AB’de iki düzineden fazla büyük ölçekte LNG ithal vasıtası bulunmaktadır. 2017’ye kadar,
Asya’daki yüksek LNG fiyatları Avrupa’ya ithalatı minimumda tutuyordu. Ondan sonra,
Kuzey Amerika ve Rusya’da yeni kaynakların geliştirilmesi nedeniyle fiyatlar daha rekabet
edebilir hale geldi. Avrupa, 2018’de, tahminen, 49 milyon ton LNG ithal etti. 2019’da ise 70
milyon tonu geçti. Yeni LNG’nin çoğu, esnek pazarlar ve terminal girişlerinin toptan gaz
pazarının gelişmesine olanak verdiği Hollanda, Polonya ve Fransa’ya teslim edildi.
■ Belçika, yılda 6.6 milyon ton kapasiteli Zeebrugge terminalini, Yamal’dan gelecek Rus
LNG’sini almak için yeni depolama olanağı ile genişletiyor. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi
(GKRY); Aphrodite ve Calypso sahalarındaki doğal gaz keşiflerinden gelir elde etmek için
LNG ihraç tesisi yanı sıra, Limasol’da 2.5 milyar m³ lük LNG ithalatı tesisini planlıyor.
Almanya, Hamburg yakınlarında Brunsbuttel’deki 8 milyar m³/yıl kapasiteli tesis dahil olmak
üzere iki LNG ithalat terminali inşa ediyor. Polonya, Rus gazına bağımlılığını azaltma
çabalarıyla; Gazprom’la 2022’de sona erecek 10 milyar m³ lük anlaşması yerine geçmek
üzere ABD’den Venture Global’le yaptığı ve Cheniere Energy ile 2023’den sonra 40 milyar
m³/yıl gaz teslimini öngören uzun süreli anlaşması da dahil, LNG ithalatı için birçok anlaşma
imzaladı.
CEZAYİR
■ Cezayir, 2018’de; Maghreb-Europe (GME), Medgaz and Trans Mediterranean
boruhatları ile Avrupa’ya yaklaşık 33 milyar m³ doğal gaz gönderdi. Devlet petrol ve gaz
şirketi Sonatrach, ilave 600 km hat inşası ve kompresör kapasitesi ile Medgaz ağı
kapasitesini artırmayı planlıyor. Doğal gaz üretiminin 91 milyar m³ seviyesinde
kalmasına karşın, yurt içi talep artmaya devam ediyor. Algerian Electricity and Gas
Regulation Commission; 2020 itibariyle, yurt içi gaz talebinin 50 milyar m³ e ulaştığını
açıkladı. Sonatrach, bu bağlamda ve acilen, hem yeni sahaların keşfi hem de mevcut
sahalarda üretimi artırmak için çaba sarfediyor. Aynı zamanda, Cezayir’in Avrupa’ya
gönderdiği gaz diğer kaynaklarla fiyat rekabeti içine girmiş durumda. Özer BALKAŞ
COVID-19, DOĞU AKDENİZ’DE GAZ
ÜRETİMİNİN KISITLANMASINI 2023’E
KADAR ZORLAYABİLİR
■ 2020 yılında; Doğu Akdeniz’deki gaz talebi Covid-19
nedeniyle baskı altında kalırken, LNG spot fiyatları
felce uğradı. GlobalData’nın Kasım 2020’de
tamamladığı çalışmada, uzun vadedeki olası etkiler
olarak; talepteki görünümün iyice zayıflayacağı ve
doğal gaz üretiminin azalması yönünde 2023’e
kadar baskı oluşacağı açıklanıyor. Ayrıca, Zohr ve
Tamar gibi büyük sahalarda da, azalan iç talep ve
olumsuz LNG pazarı gölgesinde üretimin
kısıtlanacağı belirtiliyor.
■ Düşük talep ve spot fiyatlar, geçen yıl içinde;
Mısır’dan LNG ihracatını frenlerken, İsrail’den gaz
satışı miktarlarındaki öngörülerin aşağı çekilerek
revize edilmesine neden oldu.
■ GlobalData’dan analist Daniel Rogers; 2020’deki
çöküş ve Covid-19’un ekonomik etkileri ile bölgesel
talebin büyüme görünümünün çok zayıfladığını, Zohr
ve Leviathan gibi kapasitelerini artırma potansiyeli
sunan sahalar ile Karish’den gelecek ilave
miktarlarlarla oluşacak üretim fazlasının ihracat
kapasitesini yıllar boyunca aşacağını söyledi. Bu
da, muhtemelen büyük sahalardaki üretimin sürekli
kısıtlamaya uğrayacağı ve Damietta LNG tesisinin
tekrar devreye alınmasında ortaklarının kararını
etkileyeceği anlamını taşıyor.
■ Kısa vadede; BP, Eni, Shell ve Delek gibi kilit
üreticiler düşük LNG spot fiyatları ve gaz üretimi
kısıtlamaları ile karşılaşacaklar. Uzun vadede ise,
aktif LNG ihracat kapasitesindeki eksiklik ve iç
tüketimdeki gerilemenin; Chevron gibi yeni bir oyuncu
ve İsrail odaklı Energean için sorunlar çıkarabileceğini
söyleyebiliriz. (Gas Processing & LNG, 2 Kasım 2020)
Özer BALKAŞ
Özer BALKAŞ
DOĞAL GAZ KEŞİFLERİNİN JEOPOLİTİKA VE ENERJİ GÜVENLİĞİNE YANSIMALARI
■ İsim babası İsveç’li Rudolf Kjellen (1864-1922) olan Jeopolitika kavramı üzerinde uzlaşılmış bir kısa tanım yoktur. Bugünkü halini alması, Alman Friedrich
Ratzel’in onu 1897’de Politische Geographie başlıklı çalışmasında bir yöntem haline getirmesiyle başladı. Jeopolitikayı belirleyen siyasi coğrafyadır ve devletlerin
coğrafik özellikleriyle siyasetleri arasındaki ilişkileri inceleyen bilim dalı olarak tanımlayabiliriz. Buna göre küresel görünüm, dünya hakimiyeti peşinde olan ve buna
karşı savunan güçler arasındaki ilişkilere göre şekillenmiştir. Alman emperyalizminin “yaşam alanı” ve ABD emperyalizminin “tehdidi kaynağında yok etme” diye
sunduğu saldırganlıklar, jeopolitiğin tipik uygulamalarıdır. Jaque Attali’ye göre, XX’nci yüzyılın başında dünyada jeopolitik güç merkezleri İngiltere, Fransa, ABD,
Almanya, ve Rusya idi. Oysa XXI’nci yüzyıl itibariyle, bu güç merkezleri ABD, AB, Çin, Rusya ile petrol ve doğal gaz zengini İslam dünyası olabilecektir.
■ Doğu Akdeniz’i kaynayan bir kazan haline dönüştüren doğal gaz keşifleri, kıyısı olan ülkeler için risklerle birlikte fırsatlar da sunuyor. Doğal gaz rezervlerinin
dünya düzenini değiştirip değiştiremeyeceği ya da ezber bozan (game changer) özellikte olabileceği tartışılabilir, fakat Doğu Akdeniz ülkelerinin enerji görünümleri
ve bölgesel ilişkilerinde değişim oluşturma potansiyeli mutlaka dikkate alınmalıdır.
■ Kompleks jeopolitika, Doğu Akdeniz’deki zorluğa göğüs germeye davet çıkarmaktadır. Örneğin ihtilaflı sularda keşfedilen kaynaklar; daha çok anlaşmazlığa,
hatta daha da kötüsüne neden olma potansiyelini taşımaktadır. Oysa, bölgedeki doğal gaz zenginliklerinden yararlanmadaki ortak arzu daha çok iş birliğini
çağrıştırmaktadır. Yedi ülkenin oluşturduğu Doğu Akdeniz Gaz Forumu’nda Türkiye ve Lübnan’ın eksikliği, ilişkilerde doğacak zorluklara vurgu yapmaktadır.
■ Enerji endüstrisi daima risk ve ödül üzerinde gelişmektedir. Doğu Akdeniz’in derin sularındaki sondaj faaliyetleri, hem yüksek maliyet hem de su derinlikleri
ve yüksek basınçlar gibi zorluklara karşı gereksinen uzmanlıkla gerçekleşmektedir. Buna bağlı olarak, şirketlerin oluşturduğu konsorsiyumların; tüm riskleri
değerlendirip, muhatapları ile başarılı şekilde müzakere etmeleri ve birbiri peşi sıra önemli doğal gaz keşiflerini anons etmeleri çok büyük önem taşımaktadır.
Küresel ve bölgesel pazarlarda, 2014 Eylül ayı itibariyle petrol fiyatlarında izlenen çöküş gibi hızlı değişimler nedeniyle kaybedilecek zaman yok gibidir. Avustralya,
Katar, Malezya ve son olarak da ABD gibi ülkelerden küresel bir hızla akan LNG ihracatı, piyasaları doğal gaza doygun hale getirmiştir. Rusya’ya olan ithalat
bağımlılığı yanında Cezayir’deki terörist saldırılar ve Libya’daki kurumsal yapının parçalanıp dağılması gibi nedenlerden dolayı, Kuzey Afrika’dan Avrupa’ya olan
doğal gaz tedarikinde görülen uzun süreli aksamalar; Avrupa’nın ticari ve politik seviyelerdeki ilgisinin, büyük ölçüde Doğu Akdeniz’e yönelmesine sebep olmuş,
Doğu Akdeniz gazını cazip hale getirmiştir.
■ Çok tartışılan Doğu Akdeniz Boru Hattı’nın (İsrail – GKRY – Yunanistan – İtalya) güncel tasarımı; yılda 10 milyar m³ (353 Bcf) doğal gazı taşıma kapasite ile,
1300 km denizde ve 600 km karadaki uzunluğu öngörmektedir. IGI Poseidon’un (Edison ve DEPA’nın yüzde 50 – 50 ortak girişimi) AB sponsorluğundaki
çalışması, projeyi; teknik olarak yapılabilir, finansal açıdan ise uygulanabilir olarak değerlendirmektedir. Bununla birlikte, Doğu Akdeniz Boru Hattı ile taşınacak
gazın; Rus gazı ve ABD’nin LNG’si gibi diğer kaynaklarla rekabet edip edemiyeceği sorusu akıllara takılmaktadır. Petrol ve doğal gaz fiyatlarındaki istikrarın
sağlanması ise, maliyetlerin belirlenmesinde diğer bir faktör olacaktır.
■ ABD; Doğu Akdeniz çevresinde, bölgesel boyutta entegre bir enerji sistemi tesis etme uğraşı veriyor. Bu çabaların, öncelikle barış ve güvenlik paylaşımı
sağlamaya ilişkin algılanmasına karşın; bölgesel iş birliğindeki artışın, ABD iş çevrelerinin aktörlerine enerji alanı ve diğer tüm sektörlerde daha iyi penetre
edecekleri bir iş ortamı yaratabileceği yönü ile düpedüz ve doğrudan çıkar temin etmeyi hedeflemesi tartışma konusudur.
■ Rus enerji şirketleri; Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğal gaz arama ve geliştirmesinde, büyük bir olasılıkla büyüyen bir rol oynayacak. Halen Suriye ve
Mısır’dalar, İsrail enerji sektörüne girişlerini de test etmiş durumdalar. Bölgede Rus enerji şirketlerinin varlığı; Moskova’ya, Doğu Akdeniz’deki etkinlikleri
açısından ayrıcalıklı bir güç ve avantaj sağlamıştır. Özer BALKAŞ
Özer BALKAŞ
DOĞAL GAZ KEŞİFLERİNİN JEOPOLİTİKA VE ENERJİ GÜVENLİĞİNE YANSIMALARI
■ BÖLGESEL TEHDİT: İHVANCILIK (Müslüman Kardeşler / Muslim Brotherhood / Cem‘iyyetü'l-İhvânü'l-Müslimîn ya da İhvânü'l-Müslimîn) – Kurucu: Hasan el-
Benna 1928, Merkezi: İsmailiye (Mısır), İdeoloji: Pan-Islamizm, Sünni İslamcılık, Sosyal muhafazakarlık, Dini muhafazakarlık, Anti-komünizm, Cihatçılık.
* Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Müslüman Kardeşler'in terör örgütü olmadığını beyan etmiştir. ‘‘ERDOĞAN: İhvan-ı Müslimin’i
terör örgütü olarak görmüyorum; Sputnik, 17 Şubat 2017 - https://tr.sputniknews.com/turkiye/201702171027271874-erdogan-ihvani-muslimin-teror-orgutu-degil/ ‘’
* İhvancı hayal; Ankara’dan Şam’a, oradan Gazze üzerinden Kahire’ye, devamında Trablus ve Tunus’a uzanan İHVANCI REJİMLER ZİNCİRİ oluşturmaktı. Esad
rejimini yıkma çabalarının hedefi de Şam’da İhvancı bir iktidar görmekti, fakat gerçekleşmedi. İhvancılık, Mısır ve Arab Baharı ile görünür hale geldiği çoğu ülkede
kaybetti, Şam’a giremedi, Libya’da ise adım adım kaybediyor. Türkiye’de de; bu Sünni mezhepçi ve dar İhvancı hayalin ömrünü uzatma çabalarını mutlaka etkisiz
hale getirmeliyiz. Ülkemizde ve komşu ülkelerle paylaşacağımız yaşam, İhvancılıktan değil; antiemperyalist, demokratik ve laik bir çizgide halkların iradesine
saygıya dayalı barışçıl politikalardan geçmelidir.
■ Mısır’ın, Mart 2021’de; Türkiye’nin BM’ye bildirdiği deniz yetki alanı sınırlarını dikkate alarak arama ruhsatları ihale duyurusu yapması, Türkiye’ye sanki bir
iyimserlik olarak yansıdı. Dış İşleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal’ın Mısır’lı mevkidaşı Hamdi Sanad Loza ile 5 Mayıs 2021’de Kahire’de yaptığı görüşme sonrası,
Mısır medyasına göre Kahire’nin masaya koyduğu üç dosya var: (1) Türkiye’nin Müslüman Kardeşler (İhvan) dosyasını tamamen kapatması. (2) AKP iktidarının
Mısır ve Arap ülkelerinin içişlerine karışmaması. (3) Türkiye’nin Libya, Suriye ve Irak’taki askerlerini çekmesi. Kahire’yle eşzamanlı olarak Batı’dan da bu konuda
baskı geldiği, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in de Erdoğan’a “Libya’da bulunan yabancı kuvvetlerin ülkeden çekilmesi” çağrısı yaptığı duyumlarını alıyoruz.
Mısır’ın, bu saatten sonra; İsrail, GKRY ve Yunanistan yanında AB ile geliştirdiği ne varsa yok sayıp, Türkiye ile Doğu Akdeniz’deki uyuşmazlıklar üzerinde
uzlaşmasını imkansız olmasa da çok zor olarak değerlendirmek gerekir. Ancak yine de, bölgedeki istikrar ve ortak çıkarlarımız için normalleşmeyi sağlamalıyız.
■ Türkiye, Doğu Akdeniz’deki enerjipolitik mücadeleye hem geç hem de yalnız girdi. AKP iktidarı; GKRY’nin, Şubat 2003’de Mısır’la MEB sınırı anlaşması
imzalamasından 2011 yılı sonunda Afrodit-1 kuyusu kazılmasına kadar geçen sürede kaydettiği gelişmeleri sadece seyretti. Denktaş’ı dışlayarak Annan planını
destekledi ve pratikte Rumlara yol vererek engelleri ortadan kaldırdı. Nisan 2004’te yapılan referandumdan bir hafta sonra da, 1 Mayıs 2004’te, GKRY AB’ye üye
oldu. Oysa AB mevzuatına göre; uluslararası ihtilafa konu olan ülkeler ihtilafı çözmeden birliğe üye olamazlardı. Rumların AB’ye girmesi, Kıbrıs meselesini
Türkiye, Yunanistan ve İngiltere meselesi olmaktan çıkardı, AB-Türkiye meselesi haline getirdi. GKRY, bu tabloyu iyi kullandı. Yanlış tercihli politikalar
nedeniyle önce Suriye, ardından da Mısır kaybedildi. İsrail’le ise, Mavi Marmara krizi nedeniyle siyasi ilişkiler kopmuştu. Sonuçta, Doğu Akdeniz
mücadelesinde yalnız ve müttefiksiz kaldık.
■ Mısır, İsrail, Yunanistan, GKRY, İtalya, Ürdün ve Filistin 16 Ocak 2019’da Kahire’de Doğu Akdeniz Gaz Forumu’nun kurulması için anlaşmıştı. İsrail,
Yunanistan ve GKRY ise 2 Ocak 2020’de 1900 km’lik Doğu Akdeniz Boru Hattı anlaşmasını imzaladılar. Ancak Doğu Akdeniz gazı, Rus gazının AB üzerindeki
egemenliğini hafifletecek aşamada değil. İşte ABD, bu nedenle Körfez gazını İsrail üzerinden Doğu Akdeniz’e taşıma planını devreye aldı. Katar, üç buçuk
yıldır kendisine ambargo uygulayan Suudi Arabistan liderliğindeki Körfez ülkeleri ile anlaşma sağladı. Iran ve Katar'ın iki ayrı taraftan sahibi olduğu Güney Pars -
Kuzey Domu süper dev doğal gaz sahasındaki 51 trilyon m³ doğal gazın Çin yerine enerjiye aç Avrupa pazarlarına taşınması ABD için yaşamsal bir konu. ABD bu
yolla; hem rakibi Çin’i enerjiden mahrum etmeye, hem de diğer rakibi Rusya’nın AB üzerindeki egemen enerji tedarikçisi konumunu zayıflatmayı hedefliyor. Ayrıca,
BAE Veliaht Prensi Bin Zayit ile Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’nin 17 Aralık 2020’de yaptığı görüşmeden sonra, BAE’nin Doğu Akdeniz Gaz Forumu’na gözlemci
olarak katılması kararı alındı. Sonuç olarak, Körfez’deki gerginliklerin Doğu Akdeniz’deki egemenlik ve enerjipolitik mücadeleye entegre olduğunu söyleyebiliriz.
Özer
BALKAŞ
Özer BALKAŞ
Özer BALKAŞ
TÜRKİYE NE YAPMALI ?
■ Kıbrıs'ta gerçekleşen doğal gaz keşiflerinde tabii ki KKTC'nin de hakkı var. KKTC ve Türkiye’nin hak ve insiyatiflerinin göz
ardı edilmesi Türk halkı için kabul edilemez bir durumdur. Buna karşın; İsrail, GKRY, Yunanistan ve Mısır’ın hükümet ve
bakanlık yetkilileri ile AB’nin üst düzey siyaset ve enerji yönetimi temsilcilerinin sık sık toplantılar düzenleyip birlikteliklerini
sergilemeleri ve ikili ya da daha çoklu olarak imzaladıkları çerçeve anlaşmaları, özellikle doğal gaz keşifleri yapan Eni, Total ve
ExxonMobil gibi şirketlerin varlığı ile KKTC ve Türkiye lehinde olmayan ve kaygı yaratan ABD desteği, Türkiye ve KKTC’nin
dışlandığı bölgesel gaz pazarı oluşturulması, Mısır’ın kaptan köşküne geçip enerji merkezi olma yolunda edindiği avantajlar,
İsrail ve Mısır’ı bağlayan EMG Boru Hattı ile Mısır’daki doğal gaz sıvılaştırma tesislerinin devreye alınıp ilave ihracat
kapasitesi sağlanması, üst üste gelen doğal gaz keşiflerinin yarattığı etkileyici atmosfer, Yunanistan ve GKRY arkasındaki AB
rüzgarı ve yeni oyuncularla büyüyen bölgesel ve küresel desteğe karşın Türkiye dışında tanınmayan KKTC’nin statüsündeki
belirsizliğin süregelmesi Türkiye’nin insiyatifleri ve rekabet gücünde önemli kayıplar yaratmıştır. ‘‘KKTC’NİN, DİĞER ÜLKELER
VE ULUSLARARASI PLATFORMLARDA TANINMASI’’ mutlaka gerçekleştirilmelidir.
■ Türkiye, Doğu Akdeniz’in enerji gündemine; yumurta kapıya dayanana ve yönetilmesi zor risklerin tehdit etmeye
başlamasına kadar girmedi. Sular ısındırılıp rekabet kızıştırılırken; hala, ihtilaflı bölgelerde aktif olan uluslararası petrol ve
doğal gaz şirketlerini kara listeye almakla, faaliyetlerini engellemekle tehdit etti. Doğu Akdeniz’de kıyısı olan ülkelerin çoğu
ile askeri ve diplomatik ilişkilerimiz uzun süredir askıda, ekonomik bağlar ise hemen hemen hiç yok. Ankara’nın, bu ülkelerle
ilişkileri düzeltmeden Doğu Akdeniz’de sürdürülebilir etkinlik oluşturması çok zor.
■ Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğal gaz faaliyetlerimizle ilgili teknik ve ekonomik açıklamalar yapılmıyor. Halbuki,
özellikle TPAO yetkililerince yapılmaları gerekir. Herşeyi söylemek zorunda değiller, fakat olması gereken kadar açıklama
yapmaları gerekiyor. Çünkü kullandıkları bütçeler Türk halkına ait ve üzerinde tüyü bitmemiş yetimin hakkı var. Ayrıca,
diyalog ve bilgilendirmelerin; halkın desteğinin sağlanmasındaki en önemli vasıtalar olacağı gözardı edilmemelidir.
■ Hükümet ve Bakanlık yetkilileri, Doğu Akdeniz’deki ihtilafları; soyut siyasi yaklaşımlarla, sadece bir egemenlik sorunu ya da
aşağı mahalle ile yukarı mahallenin kavgası gibi değerlendiriyor. Halbuki bölgesel hidrokarbon varlıklarının paylaşım
mücadelesinin jeopolitik gerginliğini yaşıyoruz. Basınımızın büyük bir kesiminde yer alan kirlilik ile kariyer geçmişinde ne bir
petrol arama ve geliştirme operasyonu ne de bir proje deneyimi olmayan, sorumluluk taşıyıp hesap vermemiş sözde enerji
uzmanı ya da esnaflarının cirit attığı bir ülkede aydınlanmanın sağlanması ise pek mümkün görülmemektedir. Özer BALKAŞ
DOĞU AKDENİZ DOĞAL GAZI; ARAMA, ÜRETİM, TAŞIMA, PAZARLAMA VE JEOPOLİTİKA; Özer BALKAŞ, 26 Mayıs 2021
DOĞU AKDENİZ DOĞAL GAZI; ARAMA, ÜRETİM, TAŞIMA, PAZARLAMA VE JEOPOLİTİKA; Özer BALKAŞ, 26 Mayıs 2021

More Related Content

More from Ozer Balkas

TÜRKİYE’NİN DEPREM KABUSU VE İSTANBUL’UN KAYGILARI
TÜRKİYE’NİN DEPREM KABUSU VE İSTANBUL’UN KAYGILARITÜRKİYE’NİN DEPREM KABUSU VE İSTANBUL’UN KAYGILARI
TÜRKİYE’NİN DEPREM KABUSU VE İSTANBUL’UN KAYGILARIOzer Balkas
 
UKRAYNA KRİZİ – PETROL PENCERESİNDEN GÖRÜNÜMÜ, JEOLOJİK PERSPEKTİF VE JEOPOLİ...
UKRAYNA KRİZİ – PETROL PENCERESİNDEN GÖRÜNÜMÜ, JEOLOJİK PERSPEKTİF VE JEOPOLİ...UKRAYNA KRİZİ – PETROL PENCERESİNDEN GÖRÜNÜMÜ, JEOLOJİK PERSPEKTİF VE JEOPOLİ...
UKRAYNA KRİZİ – PETROL PENCERESİNDEN GÖRÜNÜMÜ, JEOLOJİK PERSPEKTİF VE JEOPOLİ...Ozer Balkas
 
İç Savaş ve IŞİD, Suriye'nin Enerji Sektörünü de Tahrip Etti
İç Savaş ve IŞİD, Suriye'nin Enerji Sektörünü de Tahrip Ettiİç Savaş ve IŞİD, Suriye'nin Enerji Sektörünü de Tahrip Etti
İç Savaş ve IŞİD, Suriye'nin Enerji Sektörünü de Tahrip EttiOzer Balkas
 
M. Ozan Sungurlu; Özer Balkaş, 67. TJK - Ustalara Saygı, 14.4.2014 Ank
M. Ozan Sungurlu; Özer Balkaş, 67. TJK - Ustalara Saygı, 14.4.2014 AnkM. Ozan Sungurlu; Özer Balkaş, 67. TJK - Ustalara Saygı, 14.4.2014 Ank
M. Ozan Sungurlu; Özer Balkaş, 67. TJK - Ustalara Saygı, 14.4.2014 AnkOzer Balkas
 
Bölgemizde Meydana Gelen Ekonomik, Sosyal ve Siyasi Gelişmelerin Doğal Gaz ve...
Bölgemizde Meydana Gelen Ekonomik, Sosyal ve Siyasi Gelişmelerin Doğal Gaz ve...Bölgemizde Meydana Gelen Ekonomik, Sosyal ve Siyasi Gelişmelerin Doğal Gaz ve...
Bölgemizde Meydana Gelen Ekonomik, Sosyal ve Siyasi Gelişmelerin Doğal Gaz ve...Ozer Balkas
 
Hydrocarbon Exploration and Production in Turkey; Ozer Balkas, Sept 26, 1996,...
Hydrocarbon Exploration and Production in Turkey; Ozer Balkas, Sept 26, 1996,...Hydrocarbon Exploration and Production in Turkey; Ozer Balkas, Sept 26, 1996,...
Hydrocarbon Exploration and Production in Turkey; Ozer Balkas, Sept 26, 1996,...Ozer Balkas
 

More from Ozer Balkas (6)

TÜRKİYE’NİN DEPREM KABUSU VE İSTANBUL’UN KAYGILARI
TÜRKİYE’NİN DEPREM KABUSU VE İSTANBUL’UN KAYGILARITÜRKİYE’NİN DEPREM KABUSU VE İSTANBUL’UN KAYGILARI
TÜRKİYE’NİN DEPREM KABUSU VE İSTANBUL’UN KAYGILARI
 
UKRAYNA KRİZİ – PETROL PENCERESİNDEN GÖRÜNÜMÜ, JEOLOJİK PERSPEKTİF VE JEOPOLİ...
UKRAYNA KRİZİ – PETROL PENCERESİNDEN GÖRÜNÜMÜ, JEOLOJİK PERSPEKTİF VE JEOPOLİ...UKRAYNA KRİZİ – PETROL PENCERESİNDEN GÖRÜNÜMÜ, JEOLOJİK PERSPEKTİF VE JEOPOLİ...
UKRAYNA KRİZİ – PETROL PENCERESİNDEN GÖRÜNÜMÜ, JEOLOJİK PERSPEKTİF VE JEOPOLİ...
 
İç Savaş ve IŞİD, Suriye'nin Enerji Sektörünü de Tahrip Etti
İç Savaş ve IŞİD, Suriye'nin Enerji Sektörünü de Tahrip Ettiİç Savaş ve IŞİD, Suriye'nin Enerji Sektörünü de Tahrip Etti
İç Savaş ve IŞİD, Suriye'nin Enerji Sektörünü de Tahrip Etti
 
M. Ozan Sungurlu; Özer Balkaş, 67. TJK - Ustalara Saygı, 14.4.2014 Ank
M. Ozan Sungurlu; Özer Balkaş, 67. TJK - Ustalara Saygı, 14.4.2014 AnkM. Ozan Sungurlu; Özer Balkaş, 67. TJK - Ustalara Saygı, 14.4.2014 Ank
M. Ozan Sungurlu; Özer Balkaş, 67. TJK - Ustalara Saygı, 14.4.2014 Ank
 
Bölgemizde Meydana Gelen Ekonomik, Sosyal ve Siyasi Gelişmelerin Doğal Gaz ve...
Bölgemizde Meydana Gelen Ekonomik, Sosyal ve Siyasi Gelişmelerin Doğal Gaz ve...Bölgemizde Meydana Gelen Ekonomik, Sosyal ve Siyasi Gelişmelerin Doğal Gaz ve...
Bölgemizde Meydana Gelen Ekonomik, Sosyal ve Siyasi Gelişmelerin Doğal Gaz ve...
 
Hydrocarbon Exploration and Production in Turkey; Ozer Balkas, Sept 26, 1996,...
Hydrocarbon Exploration and Production in Turkey; Ozer Balkas, Sept 26, 1996,...Hydrocarbon Exploration and Production in Turkey; Ozer Balkas, Sept 26, 1996,...
Hydrocarbon Exploration and Production in Turkey; Ozer Balkas, Sept 26, 1996,...
 

DOĞU AKDENİZ DOĞAL GAZI; ARAMA, ÜRETİM, TAŞIMA, PAZARLAMA VE JEOPOLİTİKA; Özer BALKAŞ, 26 Mayıs 2021

  • 1. PANEL DOĞU AKDENİZ HİDROKARBONLARI VE JEOPOLİTİKA Zoom uygulaması üzerinden çevrimiçi (online) Meeting ID: 810 0113 1536 Passcode: 73TJK 26 Mayıs 2021 Çarşamba Saat 20:00 Moderatör: Prof. Dr. Osman Parlak DOĞU AKDENİZ DOĞAL GAZI: ARAMA, ÜRETİM, TAŞIMA, PAZARLAMA ve JEOPOLİTİKA Özer BALKAŞ; Jeoloji Yüksek Mühendisi, İşletme Yönetimi (EMBA) DOĞU AKDENİZ: DENİZ YETKİ ALANLARI SORUNLARI Prof. Dr. Sertaç Hami BAŞEREN, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi DOĞU AKDENİZ’DE JEOPOLİTİK DURUM: ÇATIŞMA ve ÇÖZÜMLER Dr. Deniz KUTLUK, Emekli Tümamiral
  • 2. DOĞU AKDENİZ DOĞAL GAZI Arama, Üretim, Taşıma, Pazarlama ve Jeopolitika Özer BALKAŞ (Çevrimiçi Panel Sunumu) 26 Mayıs 2021 Çarşamba Saat 20:00
  • 4. Özer BALKAŞ Field Geology Formation Evaluation and Well Log Correlation
  • 6. ■ Hubbert‘in ‘Peak Oil’ Teorisi: • Hubert zirve teorisi, petrol gibi fosil yakıtların üretim oranının zil şeklinde bir eğriyi (Hubbert Curve) takip ettiklerini ifade eder (M.King Hubbert, A report for the American Petroleum Institute in 1956). Üretim değerleri; zaman içinde; önce hızlı şekilde artar, sonra zirveye (peak oil) ulaşmak zorundadır. Daha sonra da düşüş sunar. • İspatlanmış petrol rezervlerinin %90’ından büyük bir bölümü Hubbert eğrisi zirvesine ulaşmış durumdadır. Global petrol talebinin yılda ortalama %2 oranında arttığı dikkate alındığında 2030 yılında günlük petrol tüketimi 105 milyon varil seviyelerine ulaşacaktır. • Enerji tüketim yoğunlukları en yüksek olan ABD, AB ülkeleri, Çin ve Hindistan dünyadaki en büyük enerji pazarlarını oluşturmaktadır. Söz konusu ülkeler olası fiyat–arz şoklarından korunmak ya da enerji arz güvenliklerini sağlamak için enerji tedarik bölgeleri ve kaynaklarını çeşitlendirmenin çabası içindedirler. • Petrol rezervlerinin tepe noktasına ulaşmasıyla bu dört ülke/bölge’nin enerji güvenliği alanında alacakları önlemler ve izleyecekleri politikalar global arenada yeni mücadeleleri başlatacak, enerji politikalarını şekillendirecek ve geleceğe yön verecektir. Peak Oil Prediction Scenarios (World Production), Wikipedia Özer BALKAŞ
  • 7. ■ Enerji arz güvenliği: “Ekonominin ihtiyacı olan yeterli miktarda kaliteli ve temiz enerjinin; tüketicilerce, uygun fiyatlarla ve kesintisiz olarak temin edilmesi” • Yeterli • Maliyeti karşılanabilir • Güvenli • Zamanında • Temiz • Kesintisiz Özer BALKAŞ
  • 8. PETROLEUM RESOURCES MANAGEMENT SYSTEM (2007) - SPE, WPC, AAPG, and SPEE Özer BALKAŞ
  • 10. Özer BALKAŞ Büyük petrol şirketleri grubunun ‘‘Big Oil’’ adı verilen ispatlanmış petrol ve gaz rezervleri; üretimle eksilen miktarların yeni keşiflerle tamamlanmaması nedeniyle, endişe verici boyutta azalıyor. Rystad Energy’nin analizleri; Big Oil’in, geçen seneye ait stok seviyelerinden %15 kayba uğradığını gösteriyor. Geriye kalan rezervler, grubun kısa sürede ticari keşifler yapmaması durumunda 15 seneden kısa bir sürede bitecek. Rystad Energy, 5 Mayıs 2021.
  • 12. (UNCLOS) BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (BM) DENİZ HUKUKU KONVANSİYONU ● 1973 ve 1982 yılları arasında yapılan BM görüşmeleri ile sonuçlandırılan Deniz Hukuku Konvansiyonu; ülkelerin, deniz ve okyanusları kullanmalarına ilişkin hakları ve yükümlülüklerini belirler. İş yaşamı, çevre ve denizlerdeki doğal kaynakların yönetimi için ana esasları tesis eder. ● 10 Aralık 1982'de imzaya açılan Konvansiyon, 60ıncı onay belgesinin verilmesi sonrası (Guyana'nın imzalayan 60ıncı ülke olmasından bir yıl sonra) 16 Kasım 1994'te yürürlüğe girmiştir. ● Karasuları, kıyıdan 12 deniz mili (22 km) genişliğinde bir alanı kaplar. Kıyısı olan ülkeler, karasularında; yasalar koyma, kullanımı düzenleme ve herhangi bir kaynağı kullanmada özgürdür. Karasuları sınırı ötesinde ve diğer bir 12 deniz mili (22 km) genişliğinde uzanan Bitişik zonda, ülkeler; dört özel alanda yasalarını uygulamayı sürdürebilir: gümrük, vergilendirme, göçmenlik ve kirlenme. Kara ya da karasularında başlayan ihlaller bu zonu sıcak takip alanı yapar. Kıta şelfi, hangisi daha büyükse; kara parçasının kıta kenarının dış sınırına kadar olan doğal uzantısı, ya da ülkenin kıyısında esas alınan hattından 200 deniz mili (370 km) uzaklığa genişleyen kesim olarak belirlenmiştir. Bir ülkenin kıta şelfi; doğal uzantının sonuçlandığı sınıra kadar, 200 deniz milini (370 km) geçebilir. Fakat, kıyıdaki sınırdan 350 deniz mili (650 km) uzaklığa ya da 2500 m su derinliği sınırının ötesine 100 deniz mili (190 km) uzaklığı asla aşamaz. Kıyısı olan ülkeler; canlı varlıkları hariç tutarak, kıta şelfinin deniz tabanı ve yeraltındaki cansız ve hareketsiz kaynakları kullanma haklarına sahiptir. Bununla birlikte, MEB‘nin ötesindeki su kolonundakiler dışında kalmak üzere, kıta şelfine ilişkin yaşayan kaynaklar üzerinde münhasıran kontrol uygular. ● Münhasır Ekonomik Bölge (MEB); iç deniz ya da karasularının kıyısındaki referans hattan 200 deniz mili (370 km) uzaklığa genişleyen bir alanı kaplar. Kıyısı olan bir ülke; kendi MEB alanı içinde, canlı ya da cansız tüm doğal kaynaklar üzerinde yegane işletme hakkına sahiptir. Bir ülke, okyanusun içinde küçük bir kayalık sahibi ise; bu kayalığın işletilebilir yüzeyi, karada 0'dan 430 000 km² offshore’a artmaktadır. Eğer MEB'ler üzerlenirse, gerçek deniz sınırlarının belirlenmesi kapsanan ülkelerin insiyatifindedir. BM, Konvansiyonun uygulanmasında hakemlik ya da direkt operasyonel bir role sahip değildir. ● Konvansiyon 168 taraf parti tarafından yürürlüğe konmuş bulunmaktadır: 167 devlet (164 BM üyesi ülke, BM gözlemci ülke statüsündeki Filistin, Cook Adaları ve Niue) ile Avrupa Birliği (AB). Aralarında AB ile Rusya, Ukrayna, Bulgaristan, Mısır, Irak, Lübnan, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin de olduğu ülkeler hem imzalamış hem de yürürlüğe koymuştur. İran, Libya ve ABD'nin yer aldığı 14 BM üyesi ülke imzalamış, fakat yürürlüğe koymamıştır. Azerbaycan, Suriye, İsrail ve Türkiye'nin dahil olduğu 16 BM üyesi ülke ise ne imzalamış ne de yürürlüğe koymuştur. Özer BALKAŞ
  • 16. BLACK SEA CASPIAN SEA ARCTIC CIRCLE SOUTH CHINA SEA EASTMED MÜNHASIR EKONOMİK BÖLGELER, DEVLETLERİN ‘‘TAM EGEMENLİK’’ ALANLARI DEĞİLDİR! ■ Münhasır Ekonomik Bölgeler (MEB); devletlerin tam egemenlik alanları olmayıp, işletme hakkı kazandığı bölgelerdir. Üçüncü ülkelerin bu alanlarda kimi hakları devam eder ve vatan kavramı içine alınmaları doğru değildir. ■ Mavi Vatan’ı, MEB’leri dahil ederek 462 bin km² alana çıkarmak; ne gerçekçi, ne hukuki, ne de uygulanabilir değildir. Bu nedenle Mavi Vatan’ı karasularımızın oluşturduğu alanların toplamı olarak vatan gibi, MEB’leri ise işletme hakkımız olan bölgeler gibi savunmalıyız. ■ MEB’leri iyi savunabilmenin yolu ise; ülkeye dahil edilemeyen o bölgeyi vatana dahil etmek değil, münhasır ekonomik bölge anlaşması yapabilecek müttefikler bulabilmektir. Özer BALKAŞ
  • 17. Özer BALKAŞ KARADENİZ’DE KIYISI OLAN ÜLKELERİN DENİZ YETKİ ALANI SINIRLARI
  • 18. TÜRKİYE’NİN KARADENİZ’DE KIYISI OLAN ÜLKELERLE DENİZ YETKİ ALANLARININ SINIRLANDIRILMASI ■ TÜRKİYE’DE YASAL DÜZENLEMELER; • Türkiye Cumhuriyeti Karasuları (iç deniz) hakkında 20 Mayıs 1982 tarih ve 2674 No.lu kanun • Bakanlar Kurulu’nun 17 Kasım 1986 tarih ve 86/1126 No.lu KHK ile Türkiye’nin 200 deniz mili MEB ilanı • SOVYETLER BİRLİĞİ (SSCB) ile; • 17 Nisan 1973’de, SSCB ve Türkiye arasında Karadeniz’de Sovyet ve Türk karasuları arasında Deniz Sınırının Tesisi’ne ilişkin protokol (Yürürlüğe giriş: 27 Mart 1975, Kayıt tarihi: 23 Aralık 1975). • 23 Haziran 1978’de, Türkiye ve SSCB arasında Karadeniz’de iki devlet arasında Kıta Şelfinin Sınırlandırılmasına ilişkin anlaşma (Yürürlüğe giriş: 15 Mayıs 1981, Kayıt tarihi: 11 Ağustos 1981). • 23 Aralık 1986 ve 6 Şubat 1987’de, SSCB ve Türkiye arasında Karadeniz’de Ekonomik Bölge Sınırlandırılması anlaşmasını tesis eden teati belgeleri (Yürürlüğe giriş: 6 Şubat 1987, Kayıt tarihi: 23 Nisan 1987). ■ BULGARİSTAN ile; • 4 Aralık 1997’de, Türkiye ve Bulgaristan arasında Mutludere / Rezovska nehri ağzındaki sınırın belirlenmesi ve iki devlet arasında Karadeniz’de Deniz Alanlarının Sınırlandırılması anlaşması (Yürürlüğe giriş: 4 Kasım 1998, Kayıt tarihi: 1 Kasım 1999). ■ GÜRCİSTAN ile; • 14 Temmuz 1997’de, Türkiye ve Gürcistan arasında, Karadeniz’de iki devlet arasında Deniz Sınırlarının Onaylanması protokolü. ■ RUSYA FEDERASYONU ile; • Rusya Federasyonu; 30 Mayıs 1992’de Türkiye’ye verdiği bir belge ile, 1978 Kıta Şelfi Anlaşması ile tesis edilen kıta şelfi sınırlarını onayladığını bildirdi. ■ UKRAYNA ile; • Ukrayna, 30 Mayıs 1994 tarihinde Türkiye’ye sunduğu belge ile 1978 Kıta Şelfi Anlaşmasını onayladığını bildirdi. Fishing Zone / EEZ The Commission on the Protection of the Black Sea Against Pollution – Black Sea State of Enviroment Report 2009 – 2014/5 Özer BALKAŞ
  • 19. BERN BİLDİRİSİ (SÖZLEŞMESİ) ■ Ocak 1974 → Ege kıta sahanlığı uyuşmazlığı sürecinde; Türkiye,TPAO’ya Ege Denizinde petrol arama yetkisi verdi. ■ Mayıs 1974 → Türk araştırma gemisi Çandarlı Ege’ye çıkarıldı. ■ Temmuz-Eylül 1976 → İkili görüşmeler devam ederken, bir başka Türk araştırma gemisi Sismik-1 (eski Hora) denize açıldı. ■ Ağustos-Eylül 1976 → Yunanistan, BM Güvenlik Konseyi ve Uluslararası Adalet Divanı'na başvurdu. Güvenlik Konseyi; 25 Ağustos 1976 tarihinde çıkan 395 sayılı kararıyla, tarafların Divan'a başvurma olasılığını hatırlatıp görüşmelere tekrar başlamaları önerisinde bulundu. Divan, Yunanistan'ın koruma önlemi alınması (ihtiyati tedbir) istemini 11 Eylül 1976'da reddetti. ■ 20 Kasım 1976 → Bern'de başlayan ikili görüşmeler, kıta sahanlığı konusunda tarafların tutumlarını belirli kurallara bağlayan bir bildiriyle sonuçlandı. Ankara ve Atina'da açıklanan BERN BİLDİRİSİ'ne göre iki ülke; görüşmelere zarar verebilecek herhangi bir davranıştan kaçınılması ve aralarında kıta sahanlığının sınırlandırılması için yararlı olabilecek bazı ilke ve pratik ölçütlerin saptanması amacıyla devlet uygulamalarının ve uluslararası kuralların incelenmesini karar altına aldı. ■ 1978 → Montreaux'de Yunanistan başbakanı Konstantin Karamanlis ile Türkiye başbakanı Bülent Ecevit arasındaki doruk toplantısından sonra ikili görüşmeler sürdürüldü. ■ 1981 → Yunanistan'da Panhelenik Sosyalist Hareket'in (PASOK) seçimleri kazanması ile başbakan olan Andreas Papandreu'nun yönetimi görüşmelere son verdi. İkinci kez 1985'te seçim kazanan Papandreu, kendi iktidarlarından önce yapılmış anlaşmaları tanımayacakları yolunda demeçler verdi. ■ Mart 1987 → Yunanistan'ın karasuları dışında petrol arama etkinliğini yeniden başlatması üzerine Türkiye, Bern Bildirisi'ne uyulmasını istedi. Bildirinin ikili görüşmeler süresince geçerli olduğu ve görüşmeler kesildiği için 1976'daki anlaşmanın artık geçerli olmadığını öne süren Yunan yanıtı üzerine Türkiye, Yunan adalarının çevresinde petrol arayacağını ilan etti. Tırmanan gerginlik, 28 Mart'ta her iki tarafın da şimdilik kendi karasuları dışına çıkmayacağını açıklaması ile sona erdi. Özer BALKAŞ
  • 20. 6 nm (11 km) - Current territorial waters. White . High Seas 10 nm (19 km) - National airspace currently claimed by Greece and rejected by Turkey 12 nm (22 km) - Possible future extension under the international law TÜRKİYE - YUNANİSTAN EGE İHTİLAFI Ege Denizi alanında, 1970'lerden günümüze, egemenlik ve ilişkin haklar üzerinde karşılıklı uyuşmazlığa neden olan bir dizi ihtilaf; 1987 sonrasında 1995 yılında da, az daha silahlı çatışmaların başlamasına yol açacak aşamaya geldi. ''Türkiye - Yunanistan Ege İhtilafı'' aşağıdaki başlıklar altında özetlenebilir: ● Karasularının sınırlandırılması, ● Ulusal hava sahasının sınırlandırılması, ● Münhasır Ekonomik Zonlar / Bölgelerin (EEZs - Exclusive Economic Zones*) sınırlandırılması ve Kıta Şelfinin kullanımı, ● Uçuş Bilgi Bölgelerinin (FIR - Flight Information Regions) ve askeri uçuş etkinliğinin kontrolü için bunların ağırlığının sınırlandırılması, ● Bölgedeki Yunan adalarından bazıları için belirlenen askerden arındırılma konumu hususu, ● Türkiye'nin; egemenliği belirlenmemiş bir takım küçük adacık, özellikle de Kardak (Imia) kayalıkları üzerinde ''gri zon'' talebi. * Karasuları, kıyısı olan devletlere; üzerindeki hava sahasındaki seyrüseferin tümü ile, hem sivil hem de askeri gemiler için kısmen kontrolü insiyatifini veriyor. Karasularının standart genişliği; 20. yüzyılın başında 3 deniz mili (5.6 km) iken, 6 deniz miline (11 km) ve BM Deniz Hukuku Konvansiyonu (the United Nations Convention on the Law of the Sea - UNCLOS, 1982) ile de 12 deniz miline (22 km) çıktı. Türkiye; anlaşmanın sadece imzalayan ülkeler için bağlayıcı olduğunu (res inter alios acta), Ege Denizinin coğrafik özellikleri nedeniyle 12 mil uygulamasının Yunanistan kontrolündeki sahada orantısız bir artış sağlayacağı ve eşitlik ilkesine aykırı olduğunu açıklayıp Konvansiyona taraf olmayı red etti. Fakat Ege dışındaki kıyılarında 12 mil sınırını yürürlüğe koydu. Yunanistan ise, Ege'de 12 mil uygulaması hakkını gelecekte kullanmak üzere saklı tutacağını belirtti, fakat henüz bir girişimde bulunmadı. Türkiye parlamentosu, 9 Haziran 1995 tarihinde resmi olarak; Yunanistan tarafından yapılacak tek yanlı uygulamanın savaş nedeni (casus belli) sayılacağını açıkladı. Bu deklarasyon, ülkesel bütünlüğü ve siyasi bağımsızlığını tehdit ettiği ve BM sözleşmesini ihlal ettiği gerekçesi ile Yunanistan tarafından kınandı. Özer BALKAŞ
  • 22. Nikolaos Panagiotopoulos YUNAN SAVUNMA BAKANI, ‘‘TEHDİT ALTINDAKİ YUNAN ADALARI ASKERDEN ARINDIRILAMAZ’’ DEDİ! İktidardaki Yeni Demokrasi Partisi’nin Kyriakos Mitsotakis kabinesinde Milli Savunma Bakanı olan Nikolaos Panagiotopoulos; Türk mevkidaşı Hulusi Akar’ın ‘‘16 Yunan adasının silahsızlandırılması’’ için yaptığı çağrıya cevap olarak, ‘‘Tehdit altındaki birşey askerden arındırılıp silahsızlandırılamaz’’ dedi. Yunan Milli Savunma Bakanlığı kaynakları; Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin 51. maddesine göre, ‘‘Bir ülkenin kıta ya da adasına ait herhangi bir kesimine yönelmiş olan tehdit halinde, yasal savunma hakkının olduğu’’na işaret ediyor. Aynı kaynaklar, bu hükmün; Yunanistan’ın, Ege’deki Yunan adalarını korumak için gerekli olan tüm savunma tedbirlerini almasını zorunlu kılıp meşrulaştırdığını iddia etmektedir (Athens 98.4 FM radio station, 23 Ocak 2020). Özer BALKAŞ Türkiye, Ege konusunu, kesinlikle Türk – Yunan uzlaşmazlığı sınırlarında tutmalıdır. Ege’deki ihtilafı da, Kıbrıs sorunu gibi yanlış çizgi izleyerek bir Türkiye – AB sorunu haline getirmek telafisi zor bir hata olur.
  • 24. U.S Geological Survey (USGS); Dünya Petrol Kaynakları Projesi kapsamında, Nil Deltası ve Levant Basenleri için 2010 yılında tamamladığı toplam keşfedilmemiş rezervler çalışmasında; ■ Nil Delta Baseni’nde; 1.8 milyar varil kurtarılabilir petrol, 6.3 milyar m³ (223 Tcf) kurtarılabilir doğal gaz ve 6 milyar varil doğal gaz sıvıları (NGL), ■ Levant Baseni’nde; 1.7 milyar varil kurtarılabilir petrol, 3.45 milyar m³ (122 Tcf) kurtarılabilir doğal gaz ve 3 milyar varil doğal gaz sıvıları (NGL) varlığını değerlendirmiştir. Bu verilerle, Doğu Akdeniz’de keşfedilmeyi bekleyen çok daha fazla petrol ve doğal gaz varlığından söz edebiliriz. Özer BALKAŞ
  • 26. Summary map of plate-tectonic movements north of the Eastern Mediterranean Basin at ca. 90 Ma, before the closure of the Neo-Tethyan seaways within the Anatolian domain (modified after Garfunkel, 2004) Steven A. Bowman, GeoArabia, 2011
  • 27. Kıbrıs Baseni Lazkiye Baseni İskenderun Baseni Adana Baseni Kilikya Baseni Levanten Baseni Nil Deltası Konisi Eratostenes Deniz tepesi Heredot Baseni Antalya Baseni Florence yükseltisi Güney Kıbrıs Çukuru AVRASYA PLAKASI ARAP PLAKASI AFRİKA PLAKASI Lazkiye Sırtı Larnaka Sırtı Özer Balkaş – Ekim 2016 Özer BALKAŞ
  • 29. GSI, Jerusalem, Nov 2010 GeoExPro, Vol. 15, No. 3 2018 DOĞU AKDENİZ’DE HİDROKARBON REZERVUARLARI ■ Doğu Akdeniz’de önemli iki rezervuar kaya var: (1) Levant kumtaşları ve (2) Herodot kireçtaşları. * Levant Kumtaşları (Tamar formasyonu): Tersiyer’e ait Levant Baseni’ndeki yüksek başarı oranının arkasında, Direkt Hidrokarbon İndikatörleri (DHIs) ve petrol sistemlerinin düşük riskli elemanlarının varlığı belirlenmiştir. Basenin hızlı Üst Kretase derinleşmesi nedeniyle, karbonat hakimiyetindeki çökelmenin yerini derin deniz klastikleri almıştır. Söz konusu klastikler, Nil nehri deltasından kuzeydoğuya yönelmiş kumca zengin türbidit rezervuarları içeriyor. Türbidit kumlarla birlikte bulunan şeyller; biojenik gaz türümü yapmış olup, örtü kaya temin ederler. Yer yer süreklilik gösteren türbidit yelpazeleri, 5 km derinlikte bile yüzde 25’e kadar çıkan poroziteye sahip yüksek kalitedeki Alt Miosen rezervuarları oluşturuyor. Kuyu başına yüksek akış oranları, bu derinliklerde bile gazın ticari hüviyet kazanmasının önemli bir nedenidir. Kapanlar yapısal olup; genellikle büyük, faylı ve 3 yönünden eğim kapanımlıdır. Kayaçların fiziksel özellikleri, sismik kesitte gaz – su dokanağının saptanmasına yardımcı olur. * Heredot kireçtaşları: Sığ su karbonat gelişmeleri olup, basenin derinleşmesine ayak uydurarak uzun bir dönemde konumunu muhafaza eden Eratostenes yükseliminin çevresinde çıkıntılar şeklinde büyümelerle temsil ediliyorlar. Biojenik kaynak kayalar bu büyümelerin üzerinde ilerlediğinden, daha yaşlı ve aynı yaştaki rezervuarlarla doğrudan karşı karşıya konumdadır. Yaşları Kretase’den Miosen’e kadar çıkan kalın rezervuar seviyeleri (Mısır’ın süper dev Zohr doğal gaz sahasında 430 m bağlantılı net pay) içeren Heredot kireçtaşları; resifaldan lagüne ve gelgit düzüne uzanan ortamlarda, bu mükemmel rezervuarları oluşturan yüksek enerji fasiyesleri ile temsil ediliyor. Heredot kireçtaşlarının gelişimi, Mesiniyen tuz krizi tarafından öldürülüp sonlandırılmıştır. Kapanlar, karbonat gelişmelerinin morfolojisi tarafından denetlenmektedir. Özer BALKAŞ
  • 30. AKDENİZ’DE MESSINIAN EVAPORİTLERİ (Rouchy ve Caruso) 6 milyon yıl önce tüm Akdeniz’i etkileyen ve Messinian krizi olarak da bilinen, deniz seviyesinin 1500 m civarında düşmesi ve Cebeli Tarık boğazının kapanması nedeniyle Akdenizin kuruması sonucu buharlaşmayla oluşan evaporitler. * Alt Evaporitler, * Kaya Tuzu (Hareketli birim), * Üst Evaporitler (Ryan 1976, Maillard v.d. 2006) 6 milyon yıl önce tüm Akdeniz’i etkileyen ve Messinian krizi olarak da bilinen, deniz seviyesinin 1500 m civarında düşmesi ve Cebeli Tarık boğazının kapanması nedeniyle Akdenizin kuruması sonucu buharlaşmayla oluşan evaporitler. (Ryan 1976, Maillard v.d. 2006) Özer BALKAŞ
  • 33. DOĞU AKDENİZ’İN SEÇİLİ ENERJİ ALT YAPISI MICHAEL WILNER, MCCLATCHY WASHINGTON BUREAU APP, 5 HAZİRAN 2019 Özer BALKAŞ
  • 34. ■ Doğu Akdeniz’in derin sularında son on yılda keşfedilen 10’un üzerinde doğal gaz sahası için hesaplanan nihai kurtarılabilir rezerv miktarı 2.24 trilyon m³ e (Tcm) ulaşmış durumda. Özellikle İsrail’in dev Leviathan sahası (623 milyar m³ rezerv) ve Mısır’ın süperdev Zohr sahası (850 milyar m³ rezerv) gündemin ön sıralarında yer alıyor. ■ Teknik başarı oranları yüzde 60’ları aşarken, öngörülen ticari iç karlılık miktarları yüzde 50’lere ulaşmış durumda. Üretim safhalarına girilmişken, gaz pazarları güven altına alınmaya çalışılıyor. Zohr sahası gazı, keşiften sadece ikibuçuk yıl sonra karaya ulaştırıldı. İsrail’in Tamar ve Leviathan sahalarından doğal gaz üretimi, boru hattı ile kıyı yakınındaki tesislere taşınmaya devam ediyor. Yunan Energean’ın, İsrail’de Karish ve Tanin doğal gaz sahalarındaki geliştirme çalışmaları tamamlanma aşamasında. ■ Kıbrıs güneyinde keşfedilen Afrodit sahası doğal gazı Mısır’a yönlendirilmiş görünüyor. Filistin’in deniz alanında 2000 yılında keşfedilen Gaza Marine doğal gaz sahası (28.3 milyar m³ rezerv) ise, Shell’in bağlı kuruluşu BG Great Britain Ltd. tarafından Filistin Yatırım Fonu’na devredilmesi sonucunda atıl durumda bekliyor. Özer BALKAŞ
  • 36. YUNANİSTAN’DA HİDROKARBON ARAMA VE ÜRETİMİ * Batı Yunanistan’da, kamuya ait Public Petroleum Corp. tarafından 1981’de keşfedilen Katakolon petrol ve gaz sahası, Batı Pelopones açıklarında ve Katakolon yarımadasının güneybatısında yer alır. Su derinliği 200-300 m olup, Eosen- Kretase karbonatlarından ve 2300- 2600 m derinlikte üretim olanağı sunmaktadır. Netherland Sewell Associates Inc. (NSAI), 10.5 milyon varil petrol eşdeğeri (mmboe) kurtarılabilir rezerv (2P) olduğunu açıklamıştır. Energean Oil & Gas, HHRM’den; 50 milyon $’lık Nihai Geliştirme Planı (FDP) için onay almıştır. 545 km² lik ruhsatın 60 km² si kara alanıdır. Energean Oil & Gas proğramına göre; karada yapılan 1200 m sondaj sonrası kuyu saptırılacak ve 3500 m yatay sondaj ile uzayan bir uygulama yapılacaktır. FDP; yollar, depolama tesisleri, duba ve şamandıralar ile karada su arıtma yatırımlarını kapsamaktadır. * Epanomi gaz sahası, 1988’de Hellenic Petroleum tarafından keşfedildi. Yapı; Tersiyer kırıntılıları altında, Mezozik metamorfize kireçtaşlarının erozyonel yüzeyinde gelişmiştir. Kurtarılabilir rezerv 0.5 milyar m³ dür. * Energean Oil & Gas; 2007 yılında eline geçirdiği Prinos ve Kuzey Prinos petrol sahaları ile Güney Kavala doğal gaz sahasından üretim yapmaktadır. 2019’un ilk yarısında günde 3920 varil petrol üretimi yapılmıştır. Şirket; 38 milyon varil petrol ve 5.2 bcf (0.1473 bcm) gaz 2P rezervler yanında 32 milyon varil petrol ve 8.3 bcf (0.235 bcm) 2C kaynaklara sahip konumdadır. Ayrıca, 2015’de yapılan yeni 3D sismik operasyon verisi yorumu ile yeni prospektler belirlenmiş, mevcut prospektlerin imajında iyileşme sağlanmıştır. Prinos baseninden üretimin önemli ölçüde artırılması için yapılan 350 milyon $’lık geliştirme proğramında, 24 adet yeni kuyu ve Prinos’a bitişik olan Epsilon sahasının geliştirilmesi için bir insansız platform inşaatı yer almaktadır. * Prinos-Kavala basenindeki başlıca yapı olan Prinos petrol sahası; Taşoz adasının 8 km kuzeybatısında ve Kuzey Yunanistan anakarasının 18 km güneyinde yer alır, 6 km² lik bir alanı kapsar. Su derinliği ise 31 m’dir. 1973 sonunda keşfedilen saha 1974-1980 sürecinde geliştirildi. 50’ye yakın kuyu kazılmış durumdadır. Saha, 1981’de üretime alındı ve günümüze kadar 110 000 milyon varilin üzerinde üretim yapıldı. Sahadan; 2490-2770 m’lerde Miosen yaşlı rezervuarlardan, 27 ve 30 API derecelerde, doymamış kükürtlü ham petrol üretilmektedir. Prinos’un içerdiği yüzde 60 kadar hidrojen sülfür gazı, karadaki Sigma tesisinde kükürte dönüştürülür ve yerel gübre tesislerine satılır. Prinos’un olgun safhada bir saha olmasına karşın kurtarımın artırılması olanakları değerlendirilmektedir. Özer BALKAŞ
  • 37. YUNANİSTAN’DA HİDROKARBON ARAMA VE ÜRETİMİ ■ Petroleum Geo-Services (PGS), Yunanistan Çevre, Enerji ve İklim Değişimi Bakanlığı’nın katkılarıyla ve 2014 arama ruhsatları ihale raunduna hazırlık kapsamında; 2012 sonu ve 2013 başlarında İyonya Denizi, Batı Pelepones ve Girit güneyinde 225 000 km² lik toplam alanda 12 500 km 2D deniz sismik veri eldesini (2D MultiClient GeoStreamer GS™) gerçekleştirdi. Deniz alanları dört ayrı bölge ayrımında değerlendirilmektedir: (1) Kuzey İyonya, (2) Merkezi İyonya, (3) Güney İyonya, (4) Girit Güneyi. ■ 2014 → Enerji güvenliğini iyileştirmek ve ekonomik büyümeye destek olmak için hidrokarbon aramalarını teşvik eden Yunan hükümeti; 4001/2011 sayılı yasa ile hukuki çerçeveyi güncelleştirdi, Çevre ve Enerji Bakanlığı’nca denetlenen ve arama- üretim faaliyetlerini geliştirecek olan Hellenic Hydrocarbon Resources Management, S.A. yı (HHRM) oluşturdu. HHRM; ruhsat ihalelerini organize edip, potansiyel yatırımcılar için sismik veri arşivini tesis edecek. 2013’de, Batı Yunanistan ve Girit güneyinde büyük ölçekteki sismik operasyonu gerçekleştiren HHRM, mevcut verilerin yeniden prosesini de sağlıyor. ■ 2018 → Yunanistan yönetimi, Girit’in batı ve güneybatısındaki arama ruhsatlarını ExxonMobil – Total – Hellenic Petroleum’un oluşturduğu konsorsiyuma sözleşme ile verdi. Ortalama su derinliği 3200 m olan ruhsatlarda çok az sismik veri mevcut. ■ 2019 → Nisan ayında imzalanan arama anlaşması ile, İyonya denizindeki bir deniz ruhsatı İspanyol enerji şirketi Repsol ve Yunanistan’da yerleşik Hellenic Petroleum’a verildi. Hellenic Petroleum (HELPE), aynı zamanda, Pelepones yarımadası’ndaki diğer bir deniz ruhsatında arama faaliyetlerini sürdürüyor. ■ 2020 → Energean Oil & Gas; Edison’un Mısır’da önemli petrol ve gaz varlıklarını da (3 üretim ve 6 arama ruhsatı) içeren ve başlangıçta 850 milyon $ istenen enerji portföyünü yüzde 60 kesinti ile 284 milyon $’a satın aldı. Porftöyün yüzde 24’ünü oluşturan Mısır’dan günde ortalama 48100 varil üretim yapılıyor. ■ 2020 → Energean Oil & Gas; İsrail deniz ruhsatlarında keşfedilen Karish, Karish North ve Tanin sahalarında Kasım 2020’de revize edilen miktarlarla toplam 729.4 milyon varil petrol eşdeğeri 2P rezervde hisselerin tamamına sahip. Özer BALKAŞ
  • 38. Energean Power (FPSO); İsrail’in deniz gaz sahalarında üretim, depolama ve boşaltma için kullanılacak. Karish ve Tanin gaz sahaları geliştirme planı Yeni Energean Haritası GÜNCEL KONUM • Energean plc’nin Edison E&P’yi satın alması ve Kerogen’in Energean Israel’deki yüzde 30 payını devralıp hisselerin tamamına sahip olması ile; grubun, yüzde 74’ü gaz olan 2P rezervleri ve 2C kaynakları 1069 milyon varil petrol eşdeğerine ulaştı. • Grubun büyümesi sayesinde; Karish sahasının devreye alınması sonrası üretimi günde 200 000 varil petrol eşdeğerine ulaşabilecek, Londra’daki ‘‘independent E&P’’ listesinde en büyük pozisyona sahip olunacak. Özer BALKAŞ
  • 39. Özer BALKAŞ 27 Ağustos 2020 Perşembe 8 Haziran 2020 Pazartesi
  • 40. ■ Muammer Kaddafi'nin iktidardan uzaklaştırılması sonrasında; Libya'da kontrolü ele geçirmek için rekabet eden iki ayrı hükümet ve iki ayrı parlamento ile, ittifak halinde oldukları silahlı gruplar varlığını sürdürüyor. Bir tarafta başkenti Trablus olan Ulusal Mutabakat Hükümeti (GNA / Government of National Accord), diğer tarafta ise General Halife Hafter öncülüğündeki Libya Ulusal Ordusu (LNA / Libyan National Army). GNA; BM, bazı AB ülkeleri, Türkiye ve Katar tarafından destekleniyor. Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi ve LNA ise Rusya, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Fransa tarafından destek görüyor. Ulusal Mutabakat Hükümeti ve Libya Ulusal Ordusu dışında; Bengazi Savunma Tugayları (El Kaide’ye bağlı), Tabu Milisleri, Tuareg Milisleri ve IŞİD gibi iktidar boşluğundan yararlanan bazı güçler de varlıklarını sürdürüyor. ■ Ekonomisi ağırlıklı olarak hidrokarbon endüstrisine bağımlı ve OPEC üyesi olan Libya; Afrika'nın ispatlanmış en büyük petrol rezervlerine sahip (46.4 milyar varil). Doğal gaz rezervleri ise 55 trilyon feet küp’e (1.56 trilyon m³) yakın. Libya’da bulunan beş adet domestik rafinerinin kapasitesi ise günde 378 000 varil. ■ Ekim 2004’te devreye alınan ve Eni ile NOC ortaklığında işletilen ‘’Greenstream’’ su altı doğal gaz boru hattı, 370 mil uzunluğunda olup; Cezayir sınırındaki Wafa ruhsatı ile Bahr es Salam deniz sahasından gelen doğal gazı, Melitah’ta (Libya) işlem gördükten sonra Gela’ya (Sicilya) ve daha sonrada kıta İtalya’sına taşımaktadır. ■ Petrol üretimi 2008’de 1.72 milyon v/g’ken, iç savaş nedeniyle; 2011’de 489 000 v/g, 2012’de 1.45 milyon v/g, 2016’da 390 000 v/g, 2018’de 951 000 v/g ve 2019’da 1.09 milyon v/g seviyelerinde iniş çıkışlarla seyretti. Halife Hafter’e bağlı kuvvetlerin kilit petrol sahaları ile limanları ablukaya alıp bloke etmesi ve ihracatı engellemesi nedeniyle endüstri felç oldu ve 2020’nin ilk üç çeyreğinde, Libya’nın petrol üretimi sadece 184 000 v/g’dü. Dış güçlerin her iki tarafta artarak devreye girmesi ile LNA daha doğuya doğru çekildi. BM, GNA ve LNA arasındaki ateşkes anlaşmasına arabuluculuk yaptı. Petrol üretimi, beklenenden daha hızlı şekilde arttı. OPEC, Libya petrol üretiminin; Ekim 2020’de 454 000 v/g, Kasım 2020’de ise 800 000 v/g’e zıpladığını açıkladı. Libya National Oil Co. (NOC), Ocak 2021’deki üretimi 1.3 milyon v/g olarak verdi. ■ Resmi istatistikler, Libya’nın petrol ve doğal gaz gelirinin; geçen yıl yüzde 92 azaldığını göstermekte. Libya Merkez Bankası, 2020 yılı gelirini 2.9 milyar Libya dinarı (652 milyon $) olarak açıkladı. 2019 yılı geliri ise 31.4 milyar Libya dinarı (7 milyar $) idi. Uluslararası topluluk, Libya’yı ihtiyatla izliyor. Libya üretimi, üretim kesintisine zorlanan OPEC üyelerince aşırı tedarik sağlanan bir pazara gidiyor. Libya ise, kesinti anlaşmasında taraf değil ve üretimini hırsla ve kısa sürede artırmak istiyor. ■ Petrol Bakanı Mohamed Oun; Libya’nın 2021 sonundaki petrol üretimi hedefinin, parlamentonun ulusal bütçeyi süratle onaylamasına bağlı olarak günde 1.5 milyon varil olduğunu söyledi. Özer BALKAŞ
  • 41. Özer BALKAŞ Major tectonic elements of Libya (Modified after Rusk 2002)
  • 42. Carbonate build-up near Gavdos Island, which lies about 30 km south of Crete. Özer BALKAŞ
  • 43. TÜRKİYE – LİBYA DENİZ YETKİ ALANLARI ANLAŞMASI 27 Kasım 2019 tarihli anlaşma; 18.6 deniz mili (35 km) uzunluğundaki hatla, Türkiye ve Libya’nın deniz yetki alanlarını ayıran sınırı oluşturuyor. Türkiye tarafından iddia edilen Münhasır Ekonomik Bölge sınırı Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nce iddia edilen Münhasır Ekonomik Bölge sınırları Özer BALKAŞ
  • 45. EGYPT MISIR ■ Nil Deltası baseninde 70’lerde başlayan doğal gaz üretimi ile Doğu Akdeniz’in zirvedeki ülkesi olan Mısır, Doğu Akdeniz’in gaz merkezi (hub) olma tutkusuna odaklanmış durumda. Bununla birlikte 2014 itibariyle net bir gaz açığı olan ülke, 2015’de LNG ithalatına başlamıştı. Akdeniz kıyısındaki iki LNG ihraç terminali olan Idku ve Damietta atıl halde idi. ■ Eni’nin dev Zohr keşfinin mükemmel zamanlaması yanında yine Eni’nin Nooros sahası üretimi Eylül 2015’de hizmete girdi. BP’nin West Nile Delta (WND) projesinden ilk gaz üretimi Mart 2017’de başladı. Zohr sahası Aralık 2017’de üretime alındı ve bunu Şubat 2018’de BP’nin Atoll’ü takip etti. Böylece, önemli sahaların hızla geliştirilmeleri ile toplam olarak 1.133 trilyon m³ doğal gaz kaynağı üretime ilave edildi. Aynı zamanda Idku terminalinden çok olmasa da 14.2 milyon m³ LNG ihracatı başladı. 2017’de, gaz dağıtım pazarını liberalleştiren yeni gaz pazarlama yasası çıktı. Delek ve Noble Enerji, 2018’de; Ashkelon’dan El Arish’e uzanan East Mediditerranean Gas Co boru hattı için, Dolphinus Holdings’le Mısır’a gaz tedariki anlaşması imzaladı. Noble Enerji’nin Kıbrıs ve Mısır arasında önerdiği doğal gaz boru hattı GKRY ve Mısır tarafından onaylandı. LNG ithalatının Eylül 2018’de sona ermesi ile, doğal gazda kendi kendine yeterli konuma ulaşıldı. ■ Al-Monitor’un Petrol ve Mineral Kaynakları Bakanı Tarek el-Molla’dan yaptığı alıntıya (Eylül 2020) göre; Mısır’ın petrol üretimi, 1950’lerden sonra ilk kez günde 650 000 varili geçti (yaklaşık 700 000 varil/gün). Petrol üretiminin çoğu Batı Çölü’nden (%56), daha sonra da Süveyş Körfezi (%23), Doğu Çölü (%12) ve Sina Yarımadası’ndan (%9) geliyor. Özer BALKAŞ
  • 47. MISIR ■ İtalyan enerji şirketi Eni, Ağustos 2015 sonunda yaptığı duyuru ile; Mısır'ın derin sularında ve Port Said’e 190 km uzaklıktaki Shorouk ruhsatında kazılan Zohr 1X NFW arama kuyusunun, Akdeniz'deki en büyük doğal gaz keşfini gerçekleştirdiğini açıkladı. Süper dev doğal gaz sahası 100 km² lik bir alanı kaplamaktadır. Kuyuda su derinliği 1450 m, ulaşılan son derinlik 4 131 metredir. Mükemmel rezervuar karakterine sahip Miyosen yaşlı karbonat istifte yer alan hidrokarbon kolonu 630 metredir. Biojenik kökenli olan doğal gaz üretimi; genelde Oligo-Miosen yaşlı kalın bir istif sunan derin deniz türbidit kumlarından, daha az fakat önemli miktarlarda da Pliosen’e ait türbidit kumlarından yapılmaktadır. Doğal gaz rezervinin 850 milyar m³ (30 Tcf doğal gaz ya da 5.5 milyar varil petrol eşdeğeri) olduğu belirtilmektedir. Eni operatör konumunda olup; ruhsat ve gaz sahasındaki % 10 hissesini BP’ye, % 30 hissesini Rosneft’e, % 10 hissesini de 934 milyon $’a Abu Dhabi kökenli Mubadala Petroleum’a devretmiştir. ■ Petrol ve Mineral Kaynakları Bakanı Tarek El Molla, Zohr sahasındaki üretim kapasitesinin günde 85 milyon m³ ü geçtiğini açıkladı. Bu miktar, Mısır’ın toplam doğal gaz üretiminin yüzde 40’ına karşı geliyor. Zohr sahasının güney kesimindeki kuyuların kazılması ve üretime alınması ile üretim kuyularının sayısı 15 oldu. Petro Shorouk’da Petrobel Başkanı Atef Hassan; Haziran 2020’ye kadar, Zohr geliştirme projesindeki giderin 10.4 milyar $ olduğunu belirtti. Hassan, 2019-20 mali yılında; yeraltı ağının tamamlanmasına ilave olarak, denizde 30 inç çapında ikinci üretim hattının da bittiğini ilave etti. Üretimin geliştirilmesi için Petro Shorouk’un; iki sülfür kurtarım birimi, kıyıdaki işleme tesisindeki bazı değişiklikler ve kapsamlı tuz arıtma sisteminden oluşan kıyı işleme birimlerinin tamamlandığı da söylendi. (Egypt Oil&Gas, 7 Eylül 2020) Özer BALKAŞ
  • 48. MISIR ■ Leviathan ve Tamar gaz sahaları hisse sahipleri Delek Drilling ve Noble Energy ile Mısır’lı Dolphinus Holdings; Arish-Ashkelon boru hattının sahibi East Mediteranean Gas Company’den 518 milyon $ karşılığı %39 hisse satın alan EMED isimli bir ortak girişim kurdu. EMG Boru Hattı; Mısır’ın Al-Arish boru hattı ile İsrail’in Ashkelon boru hattını bağlayan, 660 mm çapında ve 90 km uzunluğunda bir denizaltı boru hattı. Toplam kapasitesi yılda 7 milyar m³ olup, 9 milyar m³ e yükseltilebilir. 2018’de imzalanan 15 milyar $ lık anlaşma ile İsrail’den Mısır’a, 15 yıl boyunca toplam 85.3 milyar m³ gaz ihracatı yapılacak. Bölgede gaz hub’ı olmayı hedefleyen ve altyapısı yeterli olan Mısır; İsrail ve Kıbrıs’tan ithal ettiği gazı, Idku ve Damietta’daki LNG tesisleri vasıtasıyla diğer pazarlara ihraç edecek. ■ Damietta LNG tesisi (7.56 milyar m³/yıl), 9 yıllık suskunluk sonrası Şubat 2021’de devreye alındı. Shell’in işlettiği Idku LNG tesisi (10.1 milyar m³/yıl) ise, küresel LNG talebi ve spot fiyatların Covid-19’dan etkilendiği zorlu yaz mevsimini takip eden kış boyunca görev yaptı. Mısır’ın LNG ihracatı, 2020’de yüzde 60 düşme ile 1.8 milyar m³ (1.3 milyon ton) oldu. Rystad danışmanlık; Mısır’ın LNG ihracatının, bu yıl içinde 4.5-5.5 milyar m³/yıl bandına geri dönüş yapacağı görüşünde. Mısır, yılda 12.5 milyon ton kapasiteye sahip tesislerini tam kapasite ile çalıştırmada güçlük yaşayacak. ■ Covid-19’un etkileri Mısır’ın iç piyasasında da hissedildi. Doğal gaz üretimi, 2020’de yüzde 60 düşme ile 7 milyar m³ oldu. Gaz talebi ise, 2015 ve 2019 arasında yıllık ortalama yüzde 4.5 artış göstermesine karşın 2020’de 60.2 milyar m³ de kaldı. Enerji sektöründeki talep; toplamın yüzde 60’ına karşı gelmekte olup, yüzde 2.2 düşüşle 36.4 milyar m³ oldu. ■ Mısır, yakaladığı avantajlı konumu pekiştirmek ve Libya’ya doğru geliştirmek istiyor. Kahire’nin, pahalı Doğu Akdeniz Boru Hattı (İsrail-Kıbrıs-Girit-Mora) yerine Mısır’dan Libya’ya karadan boru hattı, Libya’dan da Girit’e deniz boru hattı projesinin olduğu; kimi Yunan basınına göre de Atina’nın bu projeye olumlu baktığı duyumlarını alıyoruz. Türkiye, Trablus’a tam destek verip Tobruk’u düşman ilan etmişken; siyasi rakipleri akıllı hamlelerle Tobruk’u destekledi, fakat Trablus’u düşman ilan etmedi. Bunun avantajlarını alan Mısır, şimdi Trablus’ta diplomatik temsilcilik açıyor. Mısır’ın 2019'daki doğal gaz üretim fazlası 2020'de daraldı Özer BALKAŞ
  • 49. İSRAİL ■ İsrail, 2009 ve 2013 yılları arasında deniz sahalarında yapılan doğal gaz keşiflerinin üretime alınması faaliyetlerine odaklanmış durumda. 1988 yılında İsrail’e farm out’la giren Noble Energy (ABD) ve İsrail’li ortakları; Tamar (2009), Dalit (2009), Dolphin (2011), Noa 2 (2011), Leviathan (2011), Tanin (2012), Pinnacles (2012) ve Karish (2013) gibi başlıca doğal gaz sahalarının keşfini gerçekleştirdi. İsrail Enerji Bakanlığı; ispatlanan doğal gaz rezervinin 1 trilyon m³, keşfedilmemiş rezervlerin ise bu miktarın en az iki katı kadar olduğunu belirtilmektedir. ■ İsrail’in deniz alanlarında keşfedilen doğal gaz sahalarından yapılacak ihracatın yüzde 40 olarak sınırlanması yönündeki hükümet kararı, İsrail Yüksek Mahkemesi’nce de onaylanmıştır. Doğal gaz ihracatı anlaşmaları: * Tamar sahasından; (1) Ürdün’e, yılda 0.1 milyar m³ 2017 yılında başladı. (2) Mısır’a, 2020 itibariyle arada kesintili olarak yılda 3.5 milyar m³. * Leviathan sahasından; (1) Ürdün’e yılda 3 milyar m³. (2) Mısır’a yılda 3.5 milyar m³. ■ Tamar sahası (283.2 milyar m³ 2P rezerv) 2009’da keşfedildi. Haifa’nın 90 km batısında yer alıyor. Su derinliği 1700 m, deniz seviyesinden 5000 m derinlikte. Üretim 2013’de başladı. Deniz dibindeki 5 adet üretim kuyusu, 140 km’lik iki boru hattı ile gaz işleme tesisinin bulunduğu Tamar platformuna bağlanmış durumda. Doğal gaz; daha sonra, bir boru hattı ile platformdan Ashdod’daki kara terminaline ve INGL ulusal gaz boru hattı ile pazara naklediliyor. 69.3 milyar m³ den fazla üretim sonrasında Tamar ruhsatındaki 2P rezervler; yaklaşık 300 milyar m³ doğal gaz ve 14 milyon varil kondensat olarak belirlendi (NSAI, Ocak 2020). ■ Tamar projesinde hisse sahipleri; Chevron (%25, Operatör), Delek Drilling (%22), Isramco (%28.75), Tamar Petroleum (%16.75), Dor Gas (%4) ve Everest’tir (%3.5). Delek Drilling, Tamar gaz sahasındaki %22 hissesinin satışı (1.1 milyar $) için Mubadala Petroleum’la (Abu Dhabi) bir mutabakat zaptı imzaladı (26 Nisan 2021). İsrail hükümeti gaz sistemine göre; Delek Drilling, Tamar’daki tüm varlığını 2021 sonundan önce satmak zorunda. Tamar’ın satışından sonra, Delek Drilling; Leviathan gaz sahasında %45.3, Kıbrıs’ın Aphrodite sahasında ise %30 hisse sahibi olacak. Dev Leviathan sahasında 2P rezervler, 649 milyar m³ gaz ve 41 milyon varil kondensat. Günde 34 milyon m³ üretim kapasitesi ile onyıllarca yıl sürecek rezerv yaşamına sahip. Aphrodite sahasında ise 2C kaynaklar 99.1 milyar m³. ■ Leviathan sahası, 31 Aralık 2019 Salı günü üretime alındı. Sahanın geliştirilmesi için yaklaşık 3.6 milyar $ yatırım yapıldı. Leviathan’dan üretilecek gazın 15 yıl içinde 60 milyar m³ e ulaşması bekleniyor. Tamar sahası ise aynı sürede 25.3 milyar m³ gaz ihraç edecek. İhracatların değerinin 29.5 milyar $ olacağı tahmin ediliyor. Özer BALKAŞ
  • 50. İSRAİL ■ Delek Drilling, 2020’de; Leviathan sahasının 2019’un son günü üretime başlaması ile önemli bir kazanç sağladı. Üretimin yarıdan fazlası komşulara ihraç ediliyor. Şirketin net geliri, önceki yıla göre yüzde 60 artışla 365 milyon $ oldu. 2020’de; Leviathan ve Delek’ten, birlikte 15.5 milyar m³ gaz ve yaklaşık 944 000 varil kondensat üretimi yapıldı. Tamar’dan 2019’da yapılan üretim, yaklaşık 10.5 milyar m³ gaz ve 482 000 varil kondensat idi. Leviathan’ın devreye alınması sonrası, Tamar’ın üretimi bir miktar kısıntı ile 8.2 milyar m³ e düştü. Delek’in Tamar’dan gaz satışından payı yaklaşık 1.8 milyar m³ oldu. Leviathan’dan üretilen 7.3 milyar m³ den istihkakı ise yaklaşık 3.3 milyar m³. Leviathan gaz üretiminin 3.5 milyar m³ ü iç piyasada satılırken; 3.8 milyar m³ ü eşit iki miktara bölünüp, 10 milyar $’lık bir servis kontratı ile Ürdün’ün Ulusal Elektrik şirketine ve Mısır’ın holding şirketi Dolphinus’la yapılan anlaşmalarla Ocak 2020 itibariyle Mısır sanayisine ihraç ediliyor. ■ Chevron Corporation; Temmuz 2020’de, hisselerini 5 milyar $’a satın almak için Noble Energy Inc. ile anlaştı. Bu alışveriş; koronovirüsün tetiklediği çöküş itibariyle endüstrinin ilk büyük, 2019’da Occidental Petroleum Corporation’un Anadarco Petroleum Corporation’u ele geçirmesi sonrası ise en büyük işlemi. 2019 sonu raporuna göre, şirketin ispatlanmış rezervleri %18 arttı. Aynı zamanda, İsrail’in deniz sahalarındaki varlıkları ile Chevron’un Doğu Akdeniz’deki konumu güçlendi. Alışverişin toplam işletme değeri 13 milyar $. Yatırımcılar, her Noble hissesi için Chevron hissesinin 0.1191’ini alacak. Chevron, Noble Energy’yi devir alma ve birleşme sürecini, Noble Energy hissedarlarının 2 Ekim 2020 tarihli toplantısında verdiği onay ile tamamlamış oldu. ■ San Ramon, California merkezli Chevron Corporation, işlettiği Tamar gaz sahasında %25 hisse sahibi. Tamar’da 2020 yılında üretilen 8.2 milyar m³ gazın 7.7 milyar m³ ü İsrail’de tüketildi. 0.3 milyar m³ ü Mısır’a, 0.2 milyar m³ ü ise Ürdün’e ihraç edildi. Chevron, Leviathan sahasında %39.66 hisse sahibi. Delek verilerine göre Leviathan’dan, 2020 yılında yaklaşık 7.3 milyar m³ üretim yapıldı. ■ Londra kayıtlı Energean Oil & Gas’ın; Kerogen’in yüzde 30 hissesine yaklaşık 400 milyon $ ödeyip tümüne sahip olduğu Karish ve Tanin gaz sahaları geliştirme planı yürürlükte. Energean, bu alım sonrasında 2P rezerv olarak; 29.5 milyar m³ gaz ve 30 milyon varil sıvı hidrokarbon ile toplam 219 milyon varil petrol eşdeğeri civarında kazanç sağladı (26 Şubat 2021). İki fazlı yaklaşımın yer aldığı Saha Geliştirme Planı’na (FDP) göre öncelikle geliştirilen Karish sahasında, Energean; Karish North, Karish Main-03 ve Karish Main-02 geliştirme kuyularının sondajını 2019’da tamamladı. Şirket, gelecek yıl, İsrail sularında kazacağı dört kuyu için 170 milyon $ yatırım yapacak. Önümüzdeki 10-20 yıl boyunca satılacak yaklaşık 110 milyar m³ gaz keşfi potansiyeli öngörüsü ile, Energean’ın İsrail’de mevcut rezervlerinin ikiye katlanması bekleniyor (Bloomberg, 11 Şubat 2021). İkinci fazda, sondaj operasyonları ile Tanin sahasının geliştirilmesi takip edecek. Özer BALKAŞ
  • 51. Leviathan’dan ihracat 4 milyar m³ e yaklaştı. Petroleum Economist, 18 Mart 2021 İSRAİL ■ Karish sahası; 40 milyar m³ 2P gaz ve 61 milyon varil 2P sıvı hidrokarbon rezervi ile toplam 317 milyon varil petrol eşdeğeri 2P rezerve sahiptir (Degolyer ve MacNaughton, Kasım 2020). Energean, sahayı geliştirmek için nihai yatırım kararını (FID) Mart 2018’de bildirdi. TechnipFMC ile götürü usülde EPCIC sözleşmesi imzalanmış, sondaj müteahhidi olarak Stena Drilling görev almıştır. Doğu Akdeniz’de ilk kez olarak, kıyıdan 90 km uzakta Energean Power FPSO (Yüzen Üretim Depolama Boşaltma) kuruluşu yapılacaktır. FPSO; yılda 8 milyar m³ gaz işleme kapasitesine sahip olup, 800 000 varil sıvı depolayabilecektir (Maksimum su derinliği 1750 m). Energean, bu değişken altyapı çözümü ve potansiyeli ile ilave olacak sahalar için de faaliyet alanı kapsamını genişlettiğine inanmaktadır. İlk gaz akışı, Covid-19 nedeniyle gecikmeli olarak 2022’nin ilk çeyreğinde başlayabilecektir. 2021’de, çoğu Karish sahasında olmak üzere 515-590 milyon $ harcama planlanmıştır. 31 Aralık 2020 itibariyle, Karish projesinin yüzde 87’si tamamlanmış bulunmaktadır. ■ Energean Oil & Gas, 15 Nisan 2019 tarihinde keşfini duyurduğu Kuzey Karish doğal gaz sahası için; 2020 sonu itibariyle, nihai geliştirme kararını (FID) vermiş bulunmaktadır. Kuzey Karish sahası 2P rezervi 241 milyon varil petrol eşdeğeridir. Projenin baştaki sermaye gideri, 150 milyon $ olarak tahmin edilmektedir. ■ İsrail Enerji Bakanlığı, Temmuz 2019’de; münhasır ekonomik zonu içinde ikinci ruhsat ihale raundu kapsamında sunulan 19 adet yeni deniz arama ruhsatından 12’sini Birleşik Krallığın Cairn ve Soco şirketlerine verdi. Her biri 1600 km² ye kadar alana sahip olan beş zonda gruplandırılan 19 ruhsatın her biri ise 400 km² ye kadar bir boyuta sahip bulunuyor. Ruhsat süreleri 3 yıl olup, iş proğramındaki performansa bağlı olarak yedi yıla kadar uzatılabilir. İsrail Petrol Konseyi, aynı zamanda, 4 adet yeni ruhsatı Energean Oil & Gas (%80) ve Israil Opportunity’ye (%20) tahsis etti. Zone D’de yer alan ve ikinci ruhsat ihale raundunda teklif edilen 55, 56, 61 ve 62 No.lu deniz ruhsatları, kıyıdan 45 km kadar uzakta yer almaktadır. ■ İsrail, dünyada en hızlı gelişen doğal gaz pazarlarından biri konumunda. Gaz talebi, 2006’dan 2016’ya kadar ortalama %15 artarak 9.7 milyar m³ e ulaştı. Adiri Committee raporuna göre tüketim; 2017’de 10.3 milyar m³, 2018’de ise 10.9 milyar m³ e artış gösterdi. Noble Energy’nin İsrail’in deniz ruhsatlarından yaptığı doğal gaz üretimi; 2019’un ilk çeyreğinde, yükselen iç talep nedeniyle günde 28.32 milyon m³ ü geçti. Tüketimin, 2025’de 14.3 milyar m³ ve 2042’de 25.8 milyar m³ e ulaşması tahmin ediliyor. Özer BALKAŞ
  • 52. İsrail, Türkiye ile MEB imzalarsa! Özer BALKAŞ
  • 53. Filistinli lider Yasser Arafat, İsrail Başbakanı Yitzhak Rabin ve ABD Başkanı Bill Clinton Oslo Anlaşması imza töreninde, 13 Eylül 1993. Mısır ve Filistin; Gazze doğal gaz sahası ortakları Palestine Investment Fund (PIF) ve Consolidated Contractors Company (CCC) ile Egyptian Natural Gas Holding Company (EGAS) arasında Gaza sahasını geliştirme ve gerekli altyapı için bir mutabakat zaptı (MoU) imzaladılar (Mısır Petrol ve Mineral Kaynakları Bakanı Tarek El Molla, Filistin Enerji Otoritesi Bakanı Zafer Melhem ile PIF Yönetim Kurulu Başkanı ve Filistin Başkanı Ekonomik İşler Baş Danışmanı Mohammad Mustafa, 23 Şubat 2021). Katar; Gazze ekonomisini felç eden ekonomik krizi sonlandırmaya destek olarak, İsrail’den Gazze Şeridi’ne uzanan doğal gaz boru hattı yapımı için 60 milyon $ taahhüt etti (26 Şubat 2021). Özer BALKAŞ
  • 54. LÜBNAN ■ Lübnan’ın on yılı aşan çabalarına karşın; hidrokarbon faaliyetlerini düzenleyecek bir yapının benimsenmemesi ve siyasi mutabakatların sağlanamaması nedeniyle, ülkeye yabancı yatırımın gelişi mümkün olmadı. Lübnan; deniz sahalarındaki hidrokarbon faaliyetleri için kanun hükmünde kararnameleri onaylayıp, ertelenen Birinci Deniz Ruhsatları İhale Raundunu üç yıl gecikme ile Ocak 2017’de ve beş ruhsat (1, 4, 8, 9 ve 10) için gerçekleştirdi. Ekim 2017’de başvuruları onaylanan Total (Operatör, %40), Eni SPA (%40) ve OAO Novatek’in (%20) yer aldığı konsorsiyumla; 4 ve 9 No.lu ruhsatlar için Şubat 2018’de arama ve üretim anlaşması imzalandı. ■ Fransız Total; Nisan sonunda, ortakları İtalyan Eni ve Rus Novatek’le 4 No.lu ruhsatta kazdıkları Byblos 16/1’in kuru kuyu olduğunu açıkladı (26 Nisan 2020). Beyrut sahilinden 30 km açıkta ve yaklaşık 1500 m su derinliğinde kazılan kuyuda son derinlik 4076 m. Oligo-Miosen yaşlı hedef seviyenin (Tamar formasyonu) tamamını kesen kuyuda herhangi bir rezervuara rastlanmadığı açıklandı (Lebanon's state new agency NNA). Bu olumsuzluk yanında küresel salgının da etkileri nedeniyle, 9 No.lu ruhsatta planlanan ikinci kuyunun kısa vadede kazılması için çok az umut var. ■ Önce 31 Ocak 2020 olarak açıklanan, daha sonra 30 Nisan 2020’ye ertelenen Lübnan İkinci Offshore Arama Ruhsatları İhale Raundu başvurularının son teslim tarihi için süre küresel koronovirüs salgını nedeniyle 1 Haziran 2020’ye uzatıldı. Daha sonra geçen sürede de, herhangi bir gelişme kaydedilmedi. İhalede kapsanan 1, 2, 5, 8, ve 10 No.lu ruhsatlar; üç farklı önemdeki jeolojik bölgede yer almaktadır. 1 No.lu ruhsat kuzeybatıda Latakia sırtı alanında, 5 ve 8 No.lu ruhsatlar güneybatıda Levant baseninin derin kesiminde, 2 ve 10 No.lu ruhsatlar ise kuzeydoğu ve güneydoğuda Levant baseni kenarında olup; farklı yapısal ve sedimantolojik nitelikleri ile farklı arama özellikleri sunar. İlk raundda olduğu gibi, ortaklarını seçip tekliflerini hazırlayan şirketler son teslim tarihinden önce başvuracaklardır. Değerlendirme sonrası Bakanlık ve Kabine’ye tavsiye edilecek tekliflere bağlı kalarak yapılacak müzakereler sonucunda kazanan şirketlere ruhsat tahsisleri yapılacaktır. ■ Lübnan ve İsrail arasında Ekim 2020’de başlayıp, her iki tarafında birbiri ile çelişen haritalar sunması ve ısrarı ile duran deniz yetki alanı sınırlaması görüşmeleri; BM’nin Naqoura’daki (Lübnan) arabuluculuk ofisinde 4 Mayıs 2021’de yeniden başladı. Lübnan Cumhurbaşkanı Michel Aoun, müzakere ekibine; halen BM’de kayıtlı olan sınırın Lübnan’ın aleyhinde olduğu ve adaletli bir çözüme ulaşmak için, görüşmelerin hiçbir ön koşula bağlanmaması ve uluslararası hukuka dayanması için talimat verdiğini açıkladı. Lübnan Başbakanlığı ve Savunma Bakanlığı’nca hazırlanıp kabul edilen bir KHK tasarısında, Lübnan MEB alanına ilave edilen 1400 km² lik bir talep yer almaktadır. Özer BALKAŞ Five blocks are on offer in the latest Lebanon round. High-quality PGS datasets help to facilitate the evaluation of potential prospects in the Levantine Basin (Jan 2020)
  • 55. Anatoly Karlin • April 12, 2018 ■ Suriye kargaşa içinde. Bugünkü iç savaş, 2011 Arap Baharı ayaklanmalarının devamı olarak gelişti. Suriye’de barışın tesisi için, Mart 2017’de Cenevre’de BM’nin ev sahipliğinde olduğu gibi birçok girişim yapıldı, fakat savaşa devam edildi. Suriye’nin ham petrol üretimi, 2008’de 377 000 v/g’den 2018’deki 16 000 v/g’e düştü. Suriye; 114 000 v/g petrol ihracatı yaparken, 2012’de ihracat yok oldu. ■ ABD hükümeti, Suriye’deki sözde İslam Devleti’nin (DAEŞ / IŞİD) hakkından geleceği taahhütünü tekrarlarken; sadece, ülkenin petrolünü yanlış ellere geçmesinden koruduğunu söylüyor. ABD’li petrol şirketi Delta Crescent Energy (DCE), geçen Ağustos ayında, Kuzey ve Doğu Suriye Otonom Yönetimi (Rojava bölgesi) ile petrol sahalarının modernizasyonu ve geliştirilmesi için anlaşma yaptığını açıkladı. ■ ABD güçleri, DAEŞ’e karşı Suriye Demokratik Güçleri (Kürt SDF) ile birlikte savaşırken; duruma göre yaklaşık 900 ABD birliğinin bölgede görev aldığı ve Kuzey Suriye’deki kritik petrol altyapısını, DAEŞ’in kaynaklara ve gelir teminine ulaşmasına karşı korumayı amaçladığı belirtiliyor. (Petroleum Economist, 22 Şubat 2021) Özer BALKAŞ
  • 57. RUS ŞİRKETLERİN İŞBİRLİĞİ, ÖNCELİĞİ VE EGEMENLİĞİ OLACAK ! Suriye, 2019 yılında denizlerde petrol ve doğal gaz aramaya başlayacağını ilan etti. Arama ruhsatlarının tahsisinde, muhtemelen Rus şirketlerinin önceliği olacak. Rusya Federasyonu Enerji Bakanı Alexander Novak ve Suriye Petrol ve Mineral Kaynakları Bakanı Ali Ghanem, Rusya ve Suriye arasındaki yakın ticari ilişkiler bağlamında bir işbirliği anlaşması imzaladılar. Bu anlaşma, Suriye’nin petrol ve doğal gaz üretiminin iyileştirilmesi ile enerji alt yapısındaki diğer gelişmeleri kapsıyor. Suriye çok ciddi bir iç savaş yaşıyor. İlk başlarda protestolar; güneybatı Suriye’de, genelde muhafazakar ve sünni olan Daraa’da başladı. Daha sonra Daraa’dan; kuzeydoğu’daki kürt yerleşim alanına, sahilde Lazkiye’ye, Sünnilerin kalesi olan Hama ve Homs’a, Halep’e ve Şam’ın banliyölerine genişledi. Daha sonraki gelişmeleri de hep birlikte izlemeye çalıştık. Kriz’in, henüz Esad rejiminin sona ermesini garanti edecek seviyeye ulaşmadığına inanıyorum. Suriye’deki azınlık Alevi-Baas rejiminin bekasının bana göre 4 anahtar nedeni var: (1) Güç Esad aşiretinin elinde, (2) Alevi ittifak, (3) Askeri istihbarat mekanizmalarında Alevi kontrolü, (4) Politik sistemde Baas partisi tekeli. İKİ BORUHATTI VE BİR SATRANÇ TAHTASI’NIN ÖYKÜSÜ Bugünkü kaos ve ihtilafların temelinde, birbiri ile kıyasıya rekabet eden IKI BORUHATTI PROJESInin güzergahı var. Iran ve Katar'ın iki ayrı tarafından sahibi olduğu Güney Pars - Kuzey Domu süper dev doğal gaz sahasındaki 51 trilyon metre küb doğal gazın enerjiye aç Avrupa pazarlarına taşınması hususunda kan gövdeyi götürüyor. Rusya, Irak ve Suriye üzerinden Akdenize ulaşacak Iran Boruhattı'nı tercih ediyor. ABD ise; Suudi Arabistan, Ürdün, Suriye ve Türkiye üzerinden Avrupa doğal gaz ağına ulaşacak Katar Boruhattı alternatifinde ısrar ediyor. Özetle ihtilafın arka planında hükümranlık gerginliği var. Özer BALKAŞ
  • 58. GÜNEY KIBRIS RUM YÖNETİMİ (GKRY) ■ GKRY, Hidrokarbonlar Yasası ile 2007 ve 2009 yıllarında hukuki düzenlemeler yaptı. 2007, 2012 ve 2016’da yapılan üç adet hidrokarbon arama ruhsatları ihalesi sonucunda; 12 (Noble Enerji %70, Delek Drilling %15 ve Avner Oil %15), 2-3-9 (Eni %80 ve KOGAS %20), 8 (Eni %100), 6-11 (Eni %50 ve Total %50) ve 10 (ExxonMobil %60 ve Qatar Petroleum %40) No.lu ruhsatlar için tahsisler ve arama - üretim paylaşımı anlaşmaları (EPSC) yapıldı. Noble Enerji; Afrodit sahasınında yer aldığı 12 No.lu arama ruhsatındaki yüzde 35 hisseyi, Shell tarafından 70 milyar $’a satın alınan BG Group’a 165 milyon $ bedeli ile sattı. Noble Enerji elinde kalan yüzde 35 hisse ile, 12 No.lu ruhsattaki operatörlüğünü sürdürürken; BG Group, Mısır’da hisse sahibi olduğu ve yılda 3.6 milyon ton LNG ihraç etme hakkı bulunan iki adet LNG sıvılaştırma ve arıtma tesisine (LNG train) doğal gaz tedarik fırsatını elde etti. ■ GKRY; Mısır Arap Cumhuriyeti (2003 ve 2006), Lübnan (2007) ve İsrail’le (2010) Münhasır Ekonomik Bölge Anlaşmaları imzaladı. Türkiye; bu anlaşmaları, KKTC’nin hak ve insiyatifleri ihlal edildiği için tanımamaktadır. ■ Bugüne kadar kazılan 8 arama kuyusundan 4’ünde keşif oldu. Noble Energy, 2011 ve 2013’de iki kuyu (Cyprus A-1 ve A-2) kazdı ve Miosen’in Tamar kumtaşlarında kurtarılabilir rezervi 127.4 milyar m³ olan Afrodit doğal gaz sahası keşfini yaptı. Total ve Eni, 6 No.lu ruhsatta kazdıkları Calypso 1 NFW kuyusunda (Su D. 2074 m, Son D. 3827 m) 169.9-226.6 milyar m³ rezerve sahip bir doğal gaz sahası keşfettiler (Şubat 2018). ExxonMobil Expl. and Prod. Cyprus (Offshore) Ltd. ve Qatar Petroleum Int. Upstream O.P.C. ortak girişimi; 10 No.lu ruhsatta, 2018 sonu ve 2019 başında peş peşe Delphyne-1 ve Glaucus-1 arama kuyularını kazdı. ExxonMobil tarafından yapılan açıklamada; ilk kuyu olan Delphyne-1’de ticari miktarlarda hidrokarbona rastlanmamasına karşın, ikinci kuyu Glaucus-1’de (Su D. 2063 m, Son D. 4200 m) belirlenen gazlı rezervuar kalınlığının yaklaşık 133 m olduğu belirtildi. Kuyu verilerinden yapılan ön değerlendirmede, 142-227 milyar m³ yerinde doğal gaz varlığı ifade edildi. Eni’nin 9 No.lu ruhsatta benzer hedefleri öngören, 2014 ve 2015’de kazdığı Onasagorus ve Amathousa kuyuları kuru kuyu olarak tamamlandı. ■ 2020 ve sonrası için beklenti, Doğu Akdeniz’deki doğal gaz arama ve geliştirme faaliyetlerinin hızlanıp artmasıydı. Fakat küresel salgının fiyatlar ve petrol şirketlerinin mali koşulları üzerindeki etkisi nedeniyle böyle olmayacak. GKRY’nin 2020 için umutları altüst oldu. ExxonMobil 10 No.lu ruhsattaki Glaucus keşfi için kazacağı iki tespit kuyusunu gelecek seneye erteledi. Eni ve Total, 6 No.lu ruhsattaki Calypso keşfi de dahil olmak üzere planladıkları altı sondaj için frene bastı. ABD’li Noble Energy, Shell ve İsrail’li Delek Drilling, 2011’de keşfedilen ve 2025’de Mısır’a taşınması öngörülen Aphrodite (12 No.lu ruhsat) doğal gazı için belirledikleri planları muhtemelen yeniden yapacaklar. Özer BALKAŞ
  • 59. ■Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Demetris Christofias, haber bültenleri için açıklamalarında; ►Türkiye’nin icraatlarını, AB ve Yunanistan ile yakın temas halinde dikkatle izlediklerini, ►TPAO’nun, Doğu Akdeniz’deki 11 adet ruhsatında petrol arama ve üretimi için potansiyel ortaklarını davet ettiğini (Şubat 11); fakat bu ruhsatlardaki bazı alanların, Güney Kıbrıs MEB’si içinde yer aldığını, ►TPAO tarafından belirlenen Blok 4321’in, Meis adasına yakın ve Baf’ın 50 deniz mili KB’sında yer aldığı; uluslararası hukuka göre ise kısmen Güney Kıbrıs MEB’si içinde olduğu, ve teorik olarak hem Yunanistan hem de Güney Kıbrıs’ın haklarını ihlal ettiği, ►Ve TPAO duyurusuna karşı, Güney Kıbrıs Dış İşleri Bakanlığı’nca 4 Nisan’da dağıtılan bir bildiri ile; TPAO ile çalışmamaları için uluslararası petrol şirketlerinin ikaz edildiğini duyurmuştur. Elias Hazou; April 22, 2011 Özer BALKAŞ
  • 60. ■ Türkiye’de; Doğu Akdeniz sularında kazılan bir düzinenin üzerinde kuyuda gözlenen petrol ve gaz emarelerinin aktif bir petrol sistemine işaret etmesine karşın, başarılı bir performans kaydedildiğini söyleyemeyiz. İskenderun baseninde kazılan deniz kuyularında tek keşif, 1985-86’da Esso’nun Gülcihan-1 arama kuyusunda oldu. Son derinliği Mastriştiyen’e ait ofiyolitler içinde 4699 m olan kuyuda; Orta Miosen yaşlı Horu formasyonu karbonatlarında keşfedilen kurtarılabilir petrol rezervi 4.2-13.5 milyon varil olarak kayıtlara geçmiş, o günkü düşük petrol fiatları nedeniyle ekonomik görülmemiş ve terk edilmiştir. Bununla beraber, denizdeki arama kuyularının İskenderun ve Mersin Körfezlerinin kıyıya yakın kesimlerinde yer alması nedeniyle geniş bir alan aranmamış konumdadır. ■ Türkiye Petrolleri A. O. (TPAO) ve Shell Upstream Turkey BV, 23 Kasım 2011 tarihinde; Akdeniz Bölgesi Antalya deniz alanlarındaki AR/TPO-XV/4154, AR/TPO- XVI/4319 ve AR/TPO-XVI/4320 no.lu arama ruhsat alanlarını kapsayan bir Ortak İşletme Anlaşması imzaladı. Hisse oranları %50 TPAO, %50 Shell şeklindedir. Minimum iş proğramında masrafları %100 Shell tarafından karşılanmak üzere sismik çalışma yer almakta olup; ikinci arama dönemine geçildiği takdirde, tüm masrafları Shell’e ait olacak bir kuyu kazılacaktır. ■ TPAO; Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon aramalarını geliştirmek için, son birkaç yıl içinde kapsamlı bir sismik veri eldesi proğramını yürürlüğe koydu. TPAO, veri eldesi yönetimi ve gemi mürettabatı servisleri ile Polarcus’tan satın aldığı ve Barbaros Hayreddin Paşa adı verilen 8 streamer’lı 3D sismik gemi ile Karadeniz ve Akdeniz’de yığınlarca veri eldesi gerçekleştirdi. ■ Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), 21 Eylül 2011’de Kıta Sahanlığının Sınırlandırılması Anlaşması’nı imzaladılar. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de hak iddia ettiği deniz alanı, GKRY’nin; 1, 4, 5, 6 ve 7 No.lu deniz ruhsatları ile kısmen üst üste gelmektedir. Türkiye, aynı zamanda, KKTC’nin F ve G arama ruhsatlarının sınırları bağlamında hak iddia ettiği; GKRY’nin 1, 2, 3, 8, 9 ve 13 No.lu ruhsatları için KKTC’ye destek vermektedir. Türkiye; GKRY’nin Doğu Akdeniz’de kıyısı olan diğer ülkelerle yaptığı münhasır ekonomik bölge anlaşmalarını, KKTC’nin hakları ve yetkilerinin ihlal edilmesi nedeniyle reddetmektedir. Özer BALKAŞ
  • 61. EXPLORATION PLAYS IN THE MERSIN BASIN, TURKISH MEDITERRANEAN SEA Songül Yıldız Çiftçi, Pınar Hacıköylü, Yasemin Geze Kalanyuva, Erhan Kansu, and Arzu Aktepe, TPAO, The Leading Edge, July 2012 Geologic cross section and maturity levels in Mersin Neogene Basin Özer BALKAŞ
  • 62. October 2019 KANUNİ YAVUZ FATİH ■ TPAO kendi sondaj gemilerine sahip olmayı tercih etti. 2017’de satın aldığı Deep Sea Metro II’ye Fatih (Finike-1, Magosa-1, Alanya-1), 2018’de aldığı Deep Sea Metro I’e ise Yavuz (Güzelyurt-1, Karpaz-1, Lefkoşa-1, Selçuklu-1) olarak yeni isimler verdi. TPAO, geçen yıl Kanuni adı verilen bir sondaj gemisi daha satın aldı. Bu gemiler, 12200 metre sondaj kabiliyetleri ile ultra derin sularda sondaj yapabilmektedir. ■ Petrol şirketleri, genelde ve günümüz koşullarında yalnız esas faaliyet alanında ya da diğer bir deyişle arama ve üretim projelerine yatırım yapıyor. Sismik operasyon ve sondaj gibi servis hizmetlerini dışarıdan kiralama yolu ile temin ediyorlar. Hatta bu türden donanım ya da ekipmanlarını, veri eldesi (data acquisition) sektöründe yatırım bütçeleri ayırmadıkları için tasfiye ettiler. TPAO’nun yakın geçmişte satın aldığı sismik gemi ve üç sondaj gemisini; karşı karşıya kaldığı yaptırımlar nedeniyle, kiralama olanağı bulmadığı ıçin satın alma durumunda kaldığı gibi duyumlar alınmaktadır. Her ne olursa olsun, hızla gelişen ve güncellenen teknoloji üretimi karşısında, bu gemilerin orta ve uzun vadedeki kullanımı ve sürdürebilirliği için planlamaya önem verilmeli, gerekli tedbirler alınmalıdır. ■ Fatih sondaj gemisinin, Haziran 2019’da; Kıbrıs’ın batısında GKRY’nin hak iddia ettiği sularda Finike-1 arama kuyusu sondajı için hareketi, Avrupa Komisyonu ve ABD Dış İşleri Bakanlığı tarafından kışkırtıcı bulunarak kınandı. Yavuz sondaj gemisi; 19 Haziran 2019 tarihinde, Gazimağusa körfezinde Karpaz-1 arama kuyusu (Proğram Son D. 3300 m) sondajı için yola çıktı. TPAO’nun ikinci sondaj girişimi sonrası, hukuka aykırı değerlendirmesi ile yaptırımlar düzenleyen Avrupa Komisyonu; hava taşıma anlaşması müzakerelerini askıya aldı, Avrupa Yatırım Bankası’nı borç verme işlemlerini gözden geçirmeye davet etti ve 2020’de Türkiye’ye mali yardımın kesilmesi teklifini onayladı. Ayrıca, Avrupa’lı görevlilerden; Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetlerine karşı öngörülen önlemler için, seçenekler üzerinde çalışmalara devam etmesini istedi. Özer BALKAŞ
  • 63. M. KEMAL ATATÜRK, ‘‘ASIL KURTULUŞ MÜCADELESİ ŞİMDİ BAŞLAMIŞTIR. KISA ZAMANDA KENDİ KENDİMİZE İDARE EDER HALE GELMEZSEK, DENİZE DÖKTÜĞÜMÜZ DÜŞMANLARI PARASI İÇİN ÜLKEMİZE GETİRMEYE ÇALIŞIRSINIZ.’’ İZMİR İKTİSAT KONGRESİ 1924 Güntay ŞİMŞEK, ‘‘Denizde askeri gücümüzü tamamlayacak ciddi bir deniz enerji gücümüz oluşmuş durumda. Türkiye, tarihinde ilk defa millileştirdiği kendine ait olan sondaj ve sismik gemilerle ‘‘Mavi Vatan’’ sularında faaliyet gösteriyor. Denizdeki yeraltı kaynaklarını, doğal gaz ve petrolü uzman bir kadroyla ve çoğunluğu Türk olan teknik ekibiyle arıyor.’’ HABERTÜRK, 7 Haziran 2020 Özer BALKAŞ Emekli Tümamiral, ‘‘Türkiye dünyada en büyük sismik ve delme filosuna sahip ülkeler arasında. Gurur verici. Ben bir amiral olarak 2000’lerin başında bunu hayal bile edemezdim. Bu başarıyı bu hükümetin takdir hanesine koymamız lazım. Donanma kadar önemli.’’ 9 Haziran 2020 21:12 • Twitter for Android MAVİ VATAN; MİSAK-I MİLLİ’NİN DENİZDEKİ KARŞILIĞI, COĞRAFİ EGEMENLİĞİMİZİN DENİZDEKİ UZANTISIDIR ! MÜNHASIR EKONOMİK BÖLGE İSE İŞLETME HAKKIMIZ OLAN ALANDIR !
  • 65. ■ İzmir’in kurtuluşundan 5 ay sonra ve Lozan Antlaşması’nın imzalanmasından 4 ay önce toplanan Türkiye İktisat Kongresi, Anadolu kurtuluş hareketinin iktisadi yönünü göstermesi bakımından, son derecede önemlidir. ■ Mustafa Kemal, yeni Türk Devleti’nin Kurtuluş Savaşı’nda kazandığı askeri zaferler gibi ekonomik alanda da zaferlere ihtiyacı olduğuna inanmaktaydı ve ‘‘Türk tarihinin incelenmesi durumunda bütün ilerleme ve gerileme nedenlerinin bir ekonomik sorundan başka bir şey olmadığını belirtip; muhakkak tam bağımsızlığı sağlayabilmek için yegane hakiki kuvvet, en kuvvetli temel iktisadiyattır.’’ deyişi ile hedefi açıkladı. ■ Türkiye’nin çiftçi, tüccar, sanayi, ve işçi zümrelerinden seçilen 1135 üyenin katıldığı ve İktisat Vekili Mahmut Esat Bozkurt’un organize ettiği kongrede, bu grupların hazırladığı ‘‘Misak-ı İktisadî Esasları’’ tartışıldı ve kabul edildi. Alınan kararlar : * Hammaddesi yurt içinde yetişen veya yetiştirilebilen sanayi dalları kurulması gerekmektedir. * El işçiliğinden ve küçük imalattan süratle fabrikaya veya büyük işletmeye geçilmelidir. * Devlet yavaş yavaş iktisadi görüşleri de olan bir organ haline gelmeli ve özel sektörler tarafından kurulamayan teşebbüsler devletçe ele alınmalıdır. * Özel teşebbüslere kredi sağlayacak bir Devlet Bankası kurulmalıdır. * Dış rekabete dayanabilmek için sanayinin toplu ve bütün olarak kurulması gerekir. * Yabancıların kurdukları tekellerden kaçınılmalıdır. * Sanayinin teşviki ve milli bankaların kurulması sağlanmalıdır. * Demiryolu inşaat proğramına bağlanmalıdır. * İş erbabına amele değil, işçi denmelidir. * Sendika hakkı tanınmalıdır. ■ 1924’te Türkiye İş Bankası, bir yıl sonra Sanayi ve Maadin Bankası kuruldu. Dokuma fabrikalarının genişletilmesi ve yenilerinin kurulması sağlandı. 1927’de Teşvik-i Sanayi Kanunu çıkarılarak özel girişim desteklenmeye çalışıldı, ancak 1929 yılındaki ekonomik bunalım nedeniyle devletin ekonomiye müdahelesi gerekli oldu. Özer BALKAŞ
  • 67. DOĞU AKDENİZ DOĞAL GAZININ TAŞIMA VE PAZARLAMA SENARYOLARI ■ İsrail, GKRY ve Yunanistan’ın; Tamar, Leviathan ve Afrodit sahalarının keşfi sonrasında, Avrupa limanlarına doğal gaz ihracatı senaryoları üzerinde Türkiye seçeneğini dışlayan çalışmaları: * Kıbrıs’ta sıvılaştırma tesisinin inşasına kadar, doğal gaz fazlasının ihracatının denizde yüzen üretim – depolama – boşaltma sistemlerinden doğrudan yükleme ile Sıkıştırılmış Doğal Gaz (CNG / Compressed Natural Gas) gemileri ile yapılması (İsrail ve Kıbrıs doğal gazı). * Sıvılaştırma tesisinin devreye alınması sonrasında, orta vadede; doğal gaz taşımanın, CNG’nin hacımsal enerji yoğunluğunun LNG’nin %42’si kadar olduğu düşünülerek LNG (Sıvılaştırılmış doğal gaz) gemileri ile daha verimli olarak yapılması (İsrail, Kıbrıs ve Mısır doğal gazı). * Bölgede daha fazla keşfin olması sonrası uzun vadede; Haifa’dan (İsrail) Kıbrıs vasıtası ile Girit’e, daha sonra da Yunanistan’a ve İtalya’ya uzanan bir ya da daha fazla boru hattı ile doğal gazın taşınıp Avrupa Doğal Gaz Ağı’na bağlanması (İsrail, Kıbrıs, Mısır, Lübnan, Suriye, Libya, Irak, Suudi Arabistan, İran ve Katar doğal gazı). ■ Avrupa Komisyonu, 2014’de, Avrupa güneyinde bir Akdeniz gaz hub’ı oluşturmayı planladığını açıkladı. Mayıs 2015’de, Brüksel’de Doğu Akdeniz Boru Hattı (EastMed Pipeline) olarak anılan bu proje; fizibilite çalışması için Avrupa Komisyonu’ndan 2 milyon € aldı. Ocak 2018’de, Avrupa Komisyonu; Doğu Akdeniz Boru Hattı fizibilite çalışmasının tamamlanması için 34.5 milyon € daha verdi. Avrupa Komisyonu, Doğu Akdeniz Boru Hattı’nı Ortak Çıkar Projesi (Project of Common Interest) olarak tanımlarken; projeyi halen resmi olarak onaylamamış ve gerçekleşmesi için kaynak yaratıp tahsis etmemiş durumda. Özer BALKAŞ
  • 68. GKRY, İtalyan, İsrail ve Yunanistan bakanları ile AB Enerji ve İklim Aksiyonu Komisyonu yetkilisi Miguel A. Canete Doğu Akdeniz Boru Hattı üzerinde iş birliği için mutabakat sağladı. (4 Nisan 2017) Benjamin Netanyahu, Kyriakos Mitsotakis ve Nicos Anastasiades, 2 Ocak 2020, Atina, Yunanistan DOĞU AKDENİZ DOĞAL GAZININ TAŞIMA VE PAZARLAMA SENARYOLARI ■ Ocak 2018’de; İsrail, GKRY, Mısır, Ürdün, Filistin Otoritesi, Yunanistan ve İtalya arasında bölgesel bir gaz pazarı oluşturma mutabakatını ifade eden Doğu Akdeniz Gaz Forumu (EMGF) tesis edildi. Doğu Akdeniz’deki yeni enerji ortaklığına resmiyet kazandırmak için oluşturulan Forum, Doğu Akdeniz Boru Hattı’nın önünde önemli bir engel oluşturan yaklaşık 7 milyar $’lık yüksek proje maliyetini aşmak için yeterli olmasada; özellikle İsrail ve ABD için jeopolitik önem arz eden, Avrupa Enerji pazarında Rusya hakimiyetinin azaltılması ile İran’ın Suriye üzerinden Doğu Akdeniz’e erişimini karşılamada önemli bir itici güç olacaktır. ■ Kasım 2018’de, Doğu Akdeniz Boru Hattı inşaatı için İsrail, GKRY, Yunanistan ve İtalya arasında imzalanan MoU; Avrupa’nın doğal gaz ithalatındaki çeşitlenme ve Rusya’ya bağımlılığın azalmasına vurgu yapıyor. MoU’da, transit ülke olarak çok daha ucuz olan Türkiye seçeneği yerine Yunanistan’ın varlığı ile, Doğu Akdeniz’de gelişen yeni enerji hub’ında; doğal gaz tüketiminin %99’unu ithal eden ve bunun %60’ını Rusya’dan tedarik eden, elektrik üretiminin yarısını da doğal gazla sağlayan Türkiye’yi dışlayan bir ortaklık öngörülüyor. Bilahere Mısır’ın da katılımı ile söz konusu ülkelerin enerji bakanları ve hükümet başkanlarının düzenlediği toplantılara, Doğu Akdeniz Boru Hattı’na destek verdiklerini açıklayan AB’nin üst düzey enerji yetkilileri ve ABD’nin siyasi temsilcileri de katıldı. İsrail, Yunanistan ve GKRY; 2 Ocak 2020 tarihinde Atina’da, Doğu Akdeniz gazını Avrupa’ya taşıyacak boruhattı projesini imzaladı. Buna karşın petrol şirketleri ve yatırımcı çevrelerin ilgisinin olmaması dikkat çekiyor. Ayrıca İspanya (LNG’nin tekrar gaza dönüştürülmesinde %39 ile Avrupa’da en yüksek kapasiteye sahip) gibi Akdeniz’de önemli bir enerji oyuncusu rakibin olmasını istemeyen ülkeler, 2015 Paris Anlaşması hedeflerine ulaşmak için AB enerji yatırımlarının münhasıran yenilenebilir enerjiye yapılmasını isteyen düşünce kuruluşları ve politika belirleyiciler ile İtalya’da koalisyon hükümeti ortağı olan ‘‘Five Star movement’’ gibi anahtar oyuncular da var. Bu yüzden, politik ilgi ve açıkça verilen desteklere karşın; Doğu Akdeniz gazını Girit ve Yunanistan üzerinden Avrupa’ya taşıyacak boru hattının yakın gelecekte hayata geçmesi pek mümkün görünmüyor. Özer BALKAŞ
  • 69. AVRUPA’NIN ENERJİ PROFİLİ ■ Wood MacKenzie’den Murray Douglas (Research Director, Europe Gas), Eylül 2019’da Houston’da Gastech Conference’da yaptığı açıklamada; Avrupa’nın Rus gazına bağımlılığının hızla arttığını, dahili üretiminin azalması ile Avrupa’nın gaz ihtiyacının dirençli bir şekilde devam edeceğini, genişleyen ithalat açığının Rusya tarafından giderileceğini ve LNG tesislerini geliştirmenin hızla büyüyen ithalat açığına karşı destek sağlayacağını duyurdu. Wood Mackenzie verilerine göre; Avrupa gaz talebinin 2020’li yıllarda oldukça kalıcı bir şekilde ortaya çıkacağı, gaz ithalatındaki açığın önemli ölçüde derinleşeceği ve 2030’larda yılda 400 milyar m³ den fazla gaz ithaline gereksinim duyacağı tahmin ediliyor. ■ AB; konutlarda, ticari amaçlı ve kamu hizmeti için kullanımda 460 milyar m³/yıl ‘ın üzerinde gaz tüketiyor. Bunun yaklaşık 110 milyar m³ ü yerli üretimden gelirken, geriye kalanı boruhattı ve LNG vasıtasıyla sağlanıyor. Bununla birlikte yeni ithalat altyapısına gereksinim duyulmaktadır. ■ Rus Gasprom’un 17 Mayıs tarihli raporuna göre, ABD; 2021’in ilk çeyreğinde, 7.4 milyar m³ lük arz ile Avrupa pazarının en büyük LNG tedarikçisi oldu. Katar’ın Avrupa’ya LNG arzı ise; Orta Doğu ve Asya ülkelerine olan tedarikdeki artış nedeniyle 3.1 milyar m³ ya da yüzde 39 düşüşle 4.7 milyar m³ oldu. ■ Rusya’nın devlet LNG geliştirme planına göre; ülkenin LNG projeleri, 1 milyon BTU için 3.7-7 $ la rekabet edebilecek. Plana göre Rusya’nın, 2030’a kadar; hedef pazarı olan Asya’daki müşterileri için Katar, Avustralya ve ABD ile yarışacağı, üretim maliyetlerinin ise sırası ile 1 milyon BTU için 2.8-11 $ ve 7-10 $ olacağı görünüyor. Rusya; geçen yıla ait 31 milyon ton civarındaki LNG üretimini, 2035’de yaklaşık 140 milyon tona çıkarmayı planlıyor. Küresel piyasadaki payı yüzde 20’ye ulaşacak. ■ BP ve ortakları (TPAO, AzSD, SGC Upstream, Petronas, Lukoil ve NICO); Ocak 2021 başından itibaren, Azerbaycan’ın Şah Denizi Faz II geliştirme sahasından Güneydoğu Avrupa’ya, 3500 km uzunluğundaki Güney Gaz Koridoru boru hattı sistemi (Güney Kafkas Boru Hattı, TANAP ve TAP) ile yılda 16 milyar m³ ticari gaz dağıtımına başladı. Şah Denizi Faz I’in 2006 yılında devreye alınması itibariyle Şah Denizi’nden 130 milyar m³ ün üzerinde gaz ve 31 milyon tonun üzerinde kondensat üretimi yapıldı. Özer BALKAŞ
  • 70. The insoluble equation: How to balance Europe’s natural gas supply and demand A. Blume, Editor, Gas Processing & LNG, Houston, Texas; and M. Harrison, PetroSkills, John M. Campbell, Yateley, Hampshire, UK - July 2019 Avrupa’nın yakıt türüne göre enerji üretimi, 2017 Ülkelerin gaz açıkları Avrupa’nın Rusya’dan gaz ithalatına bağımlılığı Avrupa gaz arzının 2025’e doğru görünümü Özer BALKAŞ
  • 71. AVRUPA’NIN, RUSYA’YA DOĞAL GAZ İTHAL BAĞIMLILIĞI KUZEY AKIMI (NORTHSTREAM) BORU HATTI Özer BALKAŞ KUZEY AKIMI (NORTH STREAM) BORU HATTI ■ Avrupa’nın Rusya’ya olan doğal gaz ithalatı bağımlılığı, % 38’den (Almanya) % 100’e (Baltık ülkeleri) değişim göstermekte. Shell, Rusya’nın en azından 2035’e kadar bir numaralı doğal gaz tedarikçisi konumunu koruyacağını değerlendiriyor. ■ Doğu Akdeniz Boru Hattı, daha ucuz olan Rus Gazı ile rekabet edebilmeli: *Doğu Akdeniz gazının Avrupa’ya varış yerindeki fiyatının 7US$/MMBTU olacağı söyleniyor. Gazprom gazının 2016’da Avrupa’daki ortalama fiyatı ise 4.9- 5US$/MMBTU. Arada 2US$/MMBTU gibi bir fark var. → BTU ya da Btu (British thermal unit); bir libre (453,6 gr) suyun sıcaklığını 63° F'den (17.2222 °C) 64 °F'ye (17.7778 °C) çıkartmak için gerekli olan enerji miktarıdır. ← ■ Kuzey Akımının iki yönlü 48’’ boru hattı; Rus gazını Baltık Denizi altından Almanya ve Avrupa’ya getiriyor. Diğer önemli tedarikçiler ise; Norveç (% 24), Cezayir (% 11), Nijerya ve Katar. ■ Rus gazının Avrupa’daki rekabet gücü Kuzey Akım 2 Boru Hattı ile daha da artacak. 9.5 milyar € a (11 milyar $) mal olması öngörülen Kuzey Akım 2; Gazprom (%50) ve her biri %10 hisse payı olan Uniper, Shell, OMV, Wintershall ve Engie tarafından geliştiriliyor. Vyborg (Rusya) ve Greifswald (Almanya) arasında ve Baltık denizi tabanında 1224 km uzunluğundaki boru hattı; Kuzey Akım 1’e paralel olup, yılda 55 milyar m³ olan doğal gaz sevkiyatını 110 milyar m³ e çıkaracak. Nisan 2018’de inşaatı başlayan 1230 km uzunluğundaki Kuzey Akım 2 projesi yüzde 95 tamamlanmış durumda. ■ Rusya Federal Gümrük Teşkilatı verilerine göre; Rus boru hattı gazı alımının geleneksel lideri Almanya, Gazprom’dan Mart 2021’deki gaz tedarikini 4.44 milyar m³ ile Mart 2020’ye göre yüzde 66.3 artırdı. İtalya; Mart ayındaki 1.28 milyar m³ Rus boru hattı gazı alımı ile, AB’de ikinci sırayı aldı. Üçüncü sırada ise 1.1 milyar m³ ile Fransa yer aldı. ■ Gazprom; devreye alınışından 19 Nisan 2021 tarihine kadar, Rusya’nın Kuzey Akımı boru hattından Avrupa Birliği’ne ihraç ettiği toplam doğal gaz miktarının 400 milyar m³ e ulaştığını duyurdu. Gazprom’un Avrupa’ya doğal gaz ihracatı, 2020’de yüzde 12 azalma ile 175 milyar m³ e düşmüştü, fakat Bağımsız Devletler Topluluğu dışındaki ülkelere olan ihracat bu yıl başı itibariyle yüzde 28.3 artışla 42.9 milyar m³ oldu. Gazprom tedariki; özellikle Türkiye (%80.5), Romanya (%77.7), Finlandiya (%74.2), Sırbistan (%61.5) ve Bulgaristan’da (%52.1) arttı. Aynı zamanda, Almanya (%28.7) ve Yunanistan’da da (%24.5) artış kaydedildi.
  • 72. BORU HATTI NASIL SABOTE EDİLİR? ■ Boru hatları, karşılıklı bağımlılıklar yanında gerginlikleri de yaratıyor. Hemen hemen tamamlanmakta olan Kuzey Akım 2’nin inşaatı, ABD yaptırımları ve AB eleştirilerinin yarattığı telaşla Aralık 2019’da durdu. Kuzey Akım 2, diğer düzinelerce boru hattından farklı değil. Fakat hem AB içinde anlaşmazlıklara, hem de ABD ve Almanya arasında ikinci dünya savaşı itibariyle en kötü diplomatik uyuşmazlıklardan birine neden oldu. Alman Dış İşleri Bakanı Heiko Maas, ‘‘Biz, geçen yıl, ABD’nin Rusya’dan yaptığı petrol ithalatının iki katını yaptığı gerçeğini eleştirmiyoruz. ABD, bağımsız enerji politikası gereği hakkını kullanıyor. Biz de aynı şeyi yapıyoruz.’’ diyor. Kuzey Akım 2’nin geleceği değişimi gösteriyor. Gelişmeleri titizlikle izlemeliyiz. ■ Joe Biden yönetimi, 19 Mayıs günü, ABD Dış İşleri Bakanı Antony Blinken tarafından duyurulan basın açıklaması ile; Rusya’nın Almanya’ya giden Kuzey Akım 2 doğal gaz boru hattı inşaatı yükümlüsü Nord Stream 2 AG ve medyanın Rusya Başkanı Putin’in müttefiki ünvanını verdiği şirket CEO’su Matthias Warnig üzerindeki yaptırımlardan vazgeçtiğini bildirdi. Heiko Maas; ABD yönetiminin bu iki kişilik üzerindeki yaptırımları kaldırdığı, fakat Kuzey Akım 2 inşaatına bağlı Rus varlıkları ve gemilerine yaptırımların dayatıldığının altını çizdi. ABD kaynakları ise; Joe Biden yönetiminin Rusya’nın jeopolitik projesi olan Kuzey Akım 2’ye hâlâ karşı olduğu, fakat Donald Trump döneminde kötü şekilde zarar gören ABD – Almanya ilişkilerinin yeniden yapılandırılması için stratejik bağlantı sinyali göndermenin öneminin hissedildiğini, Çin ve Rusya’nın da dahil olduğu daha kapsamlı konularda köklü iş birliğinin gelişmesine destek sağlayacağını söylüyor. ■ Avrupa’nın Rus gazına bel bağlamasındaki konumu birkaç yıl öncesine kıyasla oldukça farklı. Bölgesel gaz pazarı, LNG varlığındaki artışla daha rekabetçi durumda. Gazprom, bazı doğu ve merkezi Avrupa ülkeleri için geleneksel kilit tedarikçi durumunda olsa da, batı Avrupa; Norveç, Katar ve Afrika’yı da kapsayan kaynaklardan gaz tedarik edebiliyor. Bu da, ABD ile Avrupa’lı müttefikleri arasındaki önemli bir uyuşmazlık konusu olan Rus boru hattına ilişkin ABD yaklaşımını etkilemiş görünüyor. Özer BALKAŞ
  • 73. SIVILAŞTIRILMIŞ DOĞAL GAZ (LNG / LIQUEFIED NATURAL GAS) ■ AB’de iki düzineden fazla büyük ölçekte LNG ithal vasıtası bulunmaktadır. 2017’ye kadar, Asya’daki yüksek LNG fiyatları Avrupa’ya ithalatı minimumda tutuyordu. Ondan sonra, Kuzey Amerika ve Rusya’da yeni kaynakların geliştirilmesi nedeniyle fiyatlar daha rekabet edebilir hale geldi. Avrupa, 2018’de, tahminen, 49 milyon ton LNG ithal etti. 2019’da ise 70 milyon tonu geçti. Yeni LNG’nin çoğu, esnek pazarlar ve terminal girişlerinin toptan gaz pazarının gelişmesine olanak verdiği Hollanda, Polonya ve Fransa’ya teslim edildi. ■ Belçika, yılda 6.6 milyon ton kapasiteli Zeebrugge terminalini, Yamal’dan gelecek Rus LNG’sini almak için yeni depolama olanağı ile genişletiyor. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY); Aphrodite ve Calypso sahalarındaki doğal gaz keşiflerinden gelir elde etmek için LNG ihraç tesisi yanı sıra, Limasol’da 2.5 milyar m³ lük LNG ithalatı tesisini planlıyor. Almanya, Hamburg yakınlarında Brunsbuttel’deki 8 milyar m³/yıl kapasiteli tesis dahil olmak üzere iki LNG ithalat terminali inşa ediyor. Polonya, Rus gazına bağımlılığını azaltma çabalarıyla; Gazprom’la 2022’de sona erecek 10 milyar m³ lük anlaşması yerine geçmek üzere ABD’den Venture Global’le yaptığı ve Cheniere Energy ile 2023’den sonra 40 milyar m³/yıl gaz teslimini öngören uzun süreli anlaşması da dahil, LNG ithalatı için birçok anlaşma imzaladı. CEZAYİR ■ Cezayir, 2018’de; Maghreb-Europe (GME), Medgaz and Trans Mediterranean boruhatları ile Avrupa’ya yaklaşık 33 milyar m³ doğal gaz gönderdi. Devlet petrol ve gaz şirketi Sonatrach, ilave 600 km hat inşası ve kompresör kapasitesi ile Medgaz ağı kapasitesini artırmayı planlıyor. Doğal gaz üretiminin 91 milyar m³ seviyesinde kalmasına karşın, yurt içi talep artmaya devam ediyor. Algerian Electricity and Gas Regulation Commission; 2020 itibariyle, yurt içi gaz talebinin 50 milyar m³ e ulaştığını açıkladı. Sonatrach, bu bağlamda ve acilen, hem yeni sahaların keşfi hem de mevcut sahalarda üretimi artırmak için çaba sarfediyor. Aynı zamanda, Cezayir’in Avrupa’ya gönderdiği gaz diğer kaynaklarla fiyat rekabeti içine girmiş durumda. Özer BALKAŞ
  • 74. COVID-19, DOĞU AKDENİZ’DE GAZ ÜRETİMİNİN KISITLANMASINI 2023’E KADAR ZORLAYABİLİR ■ 2020 yılında; Doğu Akdeniz’deki gaz talebi Covid-19 nedeniyle baskı altında kalırken, LNG spot fiyatları felce uğradı. GlobalData’nın Kasım 2020’de tamamladığı çalışmada, uzun vadedeki olası etkiler olarak; talepteki görünümün iyice zayıflayacağı ve doğal gaz üretiminin azalması yönünde 2023’e kadar baskı oluşacağı açıklanıyor. Ayrıca, Zohr ve Tamar gibi büyük sahalarda da, azalan iç talep ve olumsuz LNG pazarı gölgesinde üretimin kısıtlanacağı belirtiliyor. ■ Düşük talep ve spot fiyatlar, geçen yıl içinde; Mısır’dan LNG ihracatını frenlerken, İsrail’den gaz satışı miktarlarındaki öngörülerin aşağı çekilerek revize edilmesine neden oldu. ■ GlobalData’dan analist Daniel Rogers; 2020’deki çöküş ve Covid-19’un ekonomik etkileri ile bölgesel talebin büyüme görünümünün çok zayıfladığını, Zohr ve Leviathan gibi kapasitelerini artırma potansiyeli sunan sahalar ile Karish’den gelecek ilave miktarlarlarla oluşacak üretim fazlasının ihracat kapasitesini yıllar boyunca aşacağını söyledi. Bu da, muhtemelen büyük sahalardaki üretimin sürekli kısıtlamaya uğrayacağı ve Damietta LNG tesisinin tekrar devreye alınmasında ortaklarının kararını etkileyeceği anlamını taşıyor. ■ Kısa vadede; BP, Eni, Shell ve Delek gibi kilit üreticiler düşük LNG spot fiyatları ve gaz üretimi kısıtlamaları ile karşılaşacaklar. Uzun vadede ise, aktif LNG ihracat kapasitesindeki eksiklik ve iç tüketimdeki gerilemenin; Chevron gibi yeni bir oyuncu ve İsrail odaklı Energean için sorunlar çıkarabileceğini söyleyebiliriz. (Gas Processing & LNG, 2 Kasım 2020) Özer BALKAŞ
  • 76. DOĞAL GAZ KEŞİFLERİNİN JEOPOLİTİKA VE ENERJİ GÜVENLİĞİNE YANSIMALARI ■ İsim babası İsveç’li Rudolf Kjellen (1864-1922) olan Jeopolitika kavramı üzerinde uzlaşılmış bir kısa tanım yoktur. Bugünkü halini alması, Alman Friedrich Ratzel’in onu 1897’de Politische Geographie başlıklı çalışmasında bir yöntem haline getirmesiyle başladı. Jeopolitikayı belirleyen siyasi coğrafyadır ve devletlerin coğrafik özellikleriyle siyasetleri arasındaki ilişkileri inceleyen bilim dalı olarak tanımlayabiliriz. Buna göre küresel görünüm, dünya hakimiyeti peşinde olan ve buna karşı savunan güçler arasındaki ilişkilere göre şekillenmiştir. Alman emperyalizminin “yaşam alanı” ve ABD emperyalizminin “tehdidi kaynağında yok etme” diye sunduğu saldırganlıklar, jeopolitiğin tipik uygulamalarıdır. Jaque Attali’ye göre, XX’nci yüzyılın başında dünyada jeopolitik güç merkezleri İngiltere, Fransa, ABD, Almanya, ve Rusya idi. Oysa XXI’nci yüzyıl itibariyle, bu güç merkezleri ABD, AB, Çin, Rusya ile petrol ve doğal gaz zengini İslam dünyası olabilecektir. ■ Doğu Akdeniz’i kaynayan bir kazan haline dönüştüren doğal gaz keşifleri, kıyısı olan ülkeler için risklerle birlikte fırsatlar da sunuyor. Doğal gaz rezervlerinin dünya düzenini değiştirip değiştiremeyeceği ya da ezber bozan (game changer) özellikte olabileceği tartışılabilir, fakat Doğu Akdeniz ülkelerinin enerji görünümleri ve bölgesel ilişkilerinde değişim oluşturma potansiyeli mutlaka dikkate alınmalıdır. ■ Kompleks jeopolitika, Doğu Akdeniz’deki zorluğa göğüs germeye davet çıkarmaktadır. Örneğin ihtilaflı sularda keşfedilen kaynaklar; daha çok anlaşmazlığa, hatta daha da kötüsüne neden olma potansiyelini taşımaktadır. Oysa, bölgedeki doğal gaz zenginliklerinden yararlanmadaki ortak arzu daha çok iş birliğini çağrıştırmaktadır. Yedi ülkenin oluşturduğu Doğu Akdeniz Gaz Forumu’nda Türkiye ve Lübnan’ın eksikliği, ilişkilerde doğacak zorluklara vurgu yapmaktadır. ■ Enerji endüstrisi daima risk ve ödül üzerinde gelişmektedir. Doğu Akdeniz’in derin sularındaki sondaj faaliyetleri, hem yüksek maliyet hem de su derinlikleri ve yüksek basınçlar gibi zorluklara karşı gereksinen uzmanlıkla gerçekleşmektedir. Buna bağlı olarak, şirketlerin oluşturduğu konsorsiyumların; tüm riskleri değerlendirip, muhatapları ile başarılı şekilde müzakere etmeleri ve birbiri peşi sıra önemli doğal gaz keşiflerini anons etmeleri çok büyük önem taşımaktadır. Küresel ve bölgesel pazarlarda, 2014 Eylül ayı itibariyle petrol fiyatlarında izlenen çöküş gibi hızlı değişimler nedeniyle kaybedilecek zaman yok gibidir. Avustralya, Katar, Malezya ve son olarak da ABD gibi ülkelerden küresel bir hızla akan LNG ihracatı, piyasaları doğal gaza doygun hale getirmiştir. Rusya’ya olan ithalat bağımlılığı yanında Cezayir’deki terörist saldırılar ve Libya’daki kurumsal yapının parçalanıp dağılması gibi nedenlerden dolayı, Kuzey Afrika’dan Avrupa’ya olan doğal gaz tedarikinde görülen uzun süreli aksamalar; Avrupa’nın ticari ve politik seviyelerdeki ilgisinin, büyük ölçüde Doğu Akdeniz’e yönelmesine sebep olmuş, Doğu Akdeniz gazını cazip hale getirmiştir. ■ Çok tartışılan Doğu Akdeniz Boru Hattı’nın (İsrail – GKRY – Yunanistan – İtalya) güncel tasarımı; yılda 10 milyar m³ (353 Bcf) doğal gazı taşıma kapasite ile, 1300 km denizde ve 600 km karadaki uzunluğu öngörmektedir. IGI Poseidon’un (Edison ve DEPA’nın yüzde 50 – 50 ortak girişimi) AB sponsorluğundaki çalışması, projeyi; teknik olarak yapılabilir, finansal açıdan ise uygulanabilir olarak değerlendirmektedir. Bununla birlikte, Doğu Akdeniz Boru Hattı ile taşınacak gazın; Rus gazı ve ABD’nin LNG’si gibi diğer kaynaklarla rekabet edip edemiyeceği sorusu akıllara takılmaktadır. Petrol ve doğal gaz fiyatlarındaki istikrarın sağlanması ise, maliyetlerin belirlenmesinde diğer bir faktör olacaktır. ■ ABD; Doğu Akdeniz çevresinde, bölgesel boyutta entegre bir enerji sistemi tesis etme uğraşı veriyor. Bu çabaların, öncelikle barış ve güvenlik paylaşımı sağlamaya ilişkin algılanmasına karşın; bölgesel iş birliğindeki artışın, ABD iş çevrelerinin aktörlerine enerji alanı ve diğer tüm sektörlerde daha iyi penetre edecekleri bir iş ortamı yaratabileceği yönü ile düpedüz ve doğrudan çıkar temin etmeyi hedeflemesi tartışma konusudur. ■ Rus enerji şirketleri; Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğal gaz arama ve geliştirmesinde, büyük bir olasılıkla büyüyen bir rol oynayacak. Halen Suriye ve Mısır’dalar, İsrail enerji sektörüne girişlerini de test etmiş durumdalar. Bölgede Rus enerji şirketlerinin varlığı; Moskova’ya, Doğu Akdeniz’deki etkinlikleri açısından ayrıcalıklı bir güç ve avantaj sağlamıştır. Özer BALKAŞ
  • 78. DOĞAL GAZ KEŞİFLERİNİN JEOPOLİTİKA VE ENERJİ GÜVENLİĞİNE YANSIMALARI ■ BÖLGESEL TEHDİT: İHVANCILIK (Müslüman Kardeşler / Muslim Brotherhood / Cem‘iyyetü'l-İhvânü'l-Müslimîn ya da İhvânü'l-Müslimîn) – Kurucu: Hasan el- Benna 1928, Merkezi: İsmailiye (Mısır), İdeoloji: Pan-Islamizm, Sünni İslamcılık, Sosyal muhafazakarlık, Dini muhafazakarlık, Anti-komünizm, Cihatçılık. * Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Müslüman Kardeşler'in terör örgütü olmadığını beyan etmiştir. ‘‘ERDOĞAN: İhvan-ı Müslimin’i terör örgütü olarak görmüyorum; Sputnik, 17 Şubat 2017 - https://tr.sputniknews.com/turkiye/201702171027271874-erdogan-ihvani-muslimin-teror-orgutu-degil/ ‘’ * İhvancı hayal; Ankara’dan Şam’a, oradan Gazze üzerinden Kahire’ye, devamında Trablus ve Tunus’a uzanan İHVANCI REJİMLER ZİNCİRİ oluşturmaktı. Esad rejimini yıkma çabalarının hedefi de Şam’da İhvancı bir iktidar görmekti, fakat gerçekleşmedi. İhvancılık, Mısır ve Arab Baharı ile görünür hale geldiği çoğu ülkede kaybetti, Şam’a giremedi, Libya’da ise adım adım kaybediyor. Türkiye’de de; bu Sünni mezhepçi ve dar İhvancı hayalin ömrünü uzatma çabalarını mutlaka etkisiz hale getirmeliyiz. Ülkemizde ve komşu ülkelerle paylaşacağımız yaşam, İhvancılıktan değil; antiemperyalist, demokratik ve laik bir çizgide halkların iradesine saygıya dayalı barışçıl politikalardan geçmelidir. ■ Mısır’ın, Mart 2021’de; Türkiye’nin BM’ye bildirdiği deniz yetki alanı sınırlarını dikkate alarak arama ruhsatları ihale duyurusu yapması, Türkiye’ye sanki bir iyimserlik olarak yansıdı. Dış İşleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal’ın Mısır’lı mevkidaşı Hamdi Sanad Loza ile 5 Mayıs 2021’de Kahire’de yaptığı görüşme sonrası, Mısır medyasına göre Kahire’nin masaya koyduğu üç dosya var: (1) Türkiye’nin Müslüman Kardeşler (İhvan) dosyasını tamamen kapatması. (2) AKP iktidarının Mısır ve Arap ülkelerinin içişlerine karışmaması. (3) Türkiye’nin Libya, Suriye ve Irak’taki askerlerini çekmesi. Kahire’yle eşzamanlı olarak Batı’dan da bu konuda baskı geldiği, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in de Erdoğan’a “Libya’da bulunan yabancı kuvvetlerin ülkeden çekilmesi” çağrısı yaptığı duyumlarını alıyoruz. Mısır’ın, bu saatten sonra; İsrail, GKRY ve Yunanistan yanında AB ile geliştirdiği ne varsa yok sayıp, Türkiye ile Doğu Akdeniz’deki uyuşmazlıklar üzerinde uzlaşmasını imkansız olmasa da çok zor olarak değerlendirmek gerekir. Ancak yine de, bölgedeki istikrar ve ortak çıkarlarımız için normalleşmeyi sağlamalıyız. ■ Türkiye, Doğu Akdeniz’deki enerjipolitik mücadeleye hem geç hem de yalnız girdi. AKP iktidarı; GKRY’nin, Şubat 2003’de Mısır’la MEB sınırı anlaşması imzalamasından 2011 yılı sonunda Afrodit-1 kuyusu kazılmasına kadar geçen sürede kaydettiği gelişmeleri sadece seyretti. Denktaş’ı dışlayarak Annan planını destekledi ve pratikte Rumlara yol vererek engelleri ortadan kaldırdı. Nisan 2004’te yapılan referandumdan bir hafta sonra da, 1 Mayıs 2004’te, GKRY AB’ye üye oldu. Oysa AB mevzuatına göre; uluslararası ihtilafa konu olan ülkeler ihtilafı çözmeden birliğe üye olamazlardı. Rumların AB’ye girmesi, Kıbrıs meselesini Türkiye, Yunanistan ve İngiltere meselesi olmaktan çıkardı, AB-Türkiye meselesi haline getirdi. GKRY, bu tabloyu iyi kullandı. Yanlış tercihli politikalar nedeniyle önce Suriye, ardından da Mısır kaybedildi. İsrail’le ise, Mavi Marmara krizi nedeniyle siyasi ilişkiler kopmuştu. Sonuçta, Doğu Akdeniz mücadelesinde yalnız ve müttefiksiz kaldık. ■ Mısır, İsrail, Yunanistan, GKRY, İtalya, Ürdün ve Filistin 16 Ocak 2019’da Kahire’de Doğu Akdeniz Gaz Forumu’nun kurulması için anlaşmıştı. İsrail, Yunanistan ve GKRY ise 2 Ocak 2020’de 1900 km’lik Doğu Akdeniz Boru Hattı anlaşmasını imzaladılar. Ancak Doğu Akdeniz gazı, Rus gazının AB üzerindeki egemenliğini hafifletecek aşamada değil. İşte ABD, bu nedenle Körfez gazını İsrail üzerinden Doğu Akdeniz’e taşıma planını devreye aldı. Katar, üç buçuk yıldır kendisine ambargo uygulayan Suudi Arabistan liderliğindeki Körfez ülkeleri ile anlaşma sağladı. Iran ve Katar'ın iki ayrı taraftan sahibi olduğu Güney Pars - Kuzey Domu süper dev doğal gaz sahasındaki 51 trilyon m³ doğal gazın Çin yerine enerjiye aç Avrupa pazarlarına taşınması ABD için yaşamsal bir konu. ABD bu yolla; hem rakibi Çin’i enerjiden mahrum etmeye, hem de diğer rakibi Rusya’nın AB üzerindeki egemen enerji tedarikçisi konumunu zayıflatmayı hedefliyor. Ayrıca, BAE Veliaht Prensi Bin Zayit ile Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’nin 17 Aralık 2020’de yaptığı görüşmeden sonra, BAE’nin Doğu Akdeniz Gaz Forumu’na gözlemci olarak katılması kararı alındı. Sonuç olarak, Körfez’deki gerginliklerin Doğu Akdeniz’deki egemenlik ve enerjipolitik mücadeleye entegre olduğunu söyleyebiliriz. Özer BALKAŞ
  • 80. Özer BALKAŞ TÜRKİYE NE YAPMALI ? ■ Kıbrıs'ta gerçekleşen doğal gaz keşiflerinde tabii ki KKTC'nin de hakkı var. KKTC ve Türkiye’nin hak ve insiyatiflerinin göz ardı edilmesi Türk halkı için kabul edilemez bir durumdur. Buna karşın; İsrail, GKRY, Yunanistan ve Mısır’ın hükümet ve bakanlık yetkilileri ile AB’nin üst düzey siyaset ve enerji yönetimi temsilcilerinin sık sık toplantılar düzenleyip birlikteliklerini sergilemeleri ve ikili ya da daha çoklu olarak imzaladıkları çerçeve anlaşmaları, özellikle doğal gaz keşifleri yapan Eni, Total ve ExxonMobil gibi şirketlerin varlığı ile KKTC ve Türkiye lehinde olmayan ve kaygı yaratan ABD desteği, Türkiye ve KKTC’nin dışlandığı bölgesel gaz pazarı oluşturulması, Mısır’ın kaptan köşküne geçip enerji merkezi olma yolunda edindiği avantajlar, İsrail ve Mısır’ı bağlayan EMG Boru Hattı ile Mısır’daki doğal gaz sıvılaştırma tesislerinin devreye alınıp ilave ihracat kapasitesi sağlanması, üst üste gelen doğal gaz keşiflerinin yarattığı etkileyici atmosfer, Yunanistan ve GKRY arkasındaki AB rüzgarı ve yeni oyuncularla büyüyen bölgesel ve küresel desteğe karşın Türkiye dışında tanınmayan KKTC’nin statüsündeki belirsizliğin süregelmesi Türkiye’nin insiyatifleri ve rekabet gücünde önemli kayıplar yaratmıştır. ‘‘KKTC’NİN, DİĞER ÜLKELER VE ULUSLARARASI PLATFORMLARDA TANINMASI’’ mutlaka gerçekleştirilmelidir. ■ Türkiye, Doğu Akdeniz’in enerji gündemine; yumurta kapıya dayanana ve yönetilmesi zor risklerin tehdit etmeye başlamasına kadar girmedi. Sular ısındırılıp rekabet kızıştırılırken; hala, ihtilaflı bölgelerde aktif olan uluslararası petrol ve doğal gaz şirketlerini kara listeye almakla, faaliyetlerini engellemekle tehdit etti. Doğu Akdeniz’de kıyısı olan ülkelerin çoğu ile askeri ve diplomatik ilişkilerimiz uzun süredir askıda, ekonomik bağlar ise hemen hemen hiç yok. Ankara’nın, bu ülkelerle ilişkileri düzeltmeden Doğu Akdeniz’de sürdürülebilir etkinlik oluşturması çok zor. ■ Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğal gaz faaliyetlerimizle ilgili teknik ve ekonomik açıklamalar yapılmıyor. Halbuki, özellikle TPAO yetkililerince yapılmaları gerekir. Herşeyi söylemek zorunda değiller, fakat olması gereken kadar açıklama yapmaları gerekiyor. Çünkü kullandıkları bütçeler Türk halkına ait ve üzerinde tüyü bitmemiş yetimin hakkı var. Ayrıca, diyalog ve bilgilendirmelerin; halkın desteğinin sağlanmasındaki en önemli vasıtalar olacağı gözardı edilmemelidir. ■ Hükümet ve Bakanlık yetkilileri, Doğu Akdeniz’deki ihtilafları; soyut siyasi yaklaşımlarla, sadece bir egemenlik sorunu ya da aşağı mahalle ile yukarı mahallenin kavgası gibi değerlendiriyor. Halbuki bölgesel hidrokarbon varlıklarının paylaşım mücadelesinin jeopolitik gerginliğini yaşıyoruz. Basınımızın büyük bir kesiminde yer alan kirlilik ile kariyer geçmişinde ne bir petrol arama ve geliştirme operasyonu ne de bir proje deneyimi olmayan, sorumluluk taşıyıp hesap vermemiş sözde enerji uzmanı ya da esnaflarının cirit attığı bir ülkede aydınlanmanın sağlanması ise pek mümkün görülmemektedir. Özer BALKAŞ