1. ANLATıM BOZUKLUKLARı
ANLAMSAL ANLATıM
BOZUKLUKLARı
•
•
•
•
•
•
Gereksiz sözcük kullanımı
Yanlış anlamda sözcük kullanımı
Yanlış yerde sözcük kullanımı
Anlamca çelişen sözcüklerin bir arada
kullanımı
Sıralama ve mantık yanlışlığı
Anlam belirsizliği
YAPıSAL ANLATıM
BOZUKLUKLARı
•
•
•
•
•
•
•
•
Özne-yüklem uyuşmazlığı
Özne eksikliği
Nesne eksikliği
Tümleç eksikliği
Yüklem, ekeylem, eylemsi eksikliği
Tamlama yanlışlığı
Ek yanlışlığı
Çatı uyuşmazlığı
2. ANLAMSAL ANLATıM BOZUKLUKLARı
• 1. GEREKSIZ SÖZCÜK KULLANıMı:
• Aynı kavramı veya varlığı karşılayan birden fazla sözcüğün, işlevi olmayan bir sözcüğün veya ekin
aynı cümlede kullanılması anlatım bozukluğuna neden olur. Ayrıca bir sözcüğün anlamının aynı
cümlede başka bir sözcük içinde bulunması da anlatım bozukluğuna yol açar. Bu tür anlatım
bozuklukları genellikle, aynı sözcüğün Türkçesinin yabancı dillerden gelen karşılığıyla aynı cümle
içinde kullanılmasıyla oluşur.
Birbirimizin fikir ve görüşlerine saygı duymalıyız.
Ben merhameti de acımayı da dedemden öğrendim.
3. • 2. YANLıŞ ANLAMDA SÖZCÜK KULLANıMı:
• Anlam veya yazım bakımından birbirine yakın olan sözcüklerin, birbirlerinin
yerine kullanılmasından kaynaklanır. Bu tür anlatım bozukluklarını fark
edebilmek için sözcüklerin anlamlarına ve kullanım alanlarına dikkat etmek
gerekir.
Sayın seyirciler, bültenimizi çok üzgün bir haberle noktalıyoruz.
Pazarda bazı sebze ve meyvelerin fiyatları oldukça pahalıydı.
Not: Atasözleri ve deyimler, kalıplaşmış sözler olduğu için, eşanlamlı/arıyla bile olsa bunlardaki
sözcüklerin değiştirilmesi ve atasözleri ile deyimlerin, anlamına uygun olmayan yerlerde kullanılması
anlatım bozukluğuna yol açar.
4. • 3. YANLıŞ YERDE SÖZCÜK KULLANıMı (SÖZDIZIMI YANLıŞLıĞı):
• Cümlede, bir sözcüğün gerektiği yerde kullanamamasından kaynaklanan
anlatım bozukluğudur. Bu anlatım bozukluğu, genellikle, zarf olarak
kullanılması gereken sözcüklerin sıfat olarak; sıfat olarak kullanılması gereken
sözcüklerin zarf olarak kullanılması durumunda ortaya çıkar.
Bugün işe gitmedim, bütün gün bomboş evde oturdum.
Mağazamızdan aldığınız eşyalar, aynı günde ücretsiz adresinize getirilir.
Not: Günlük yaşamda, “İlk” ve “her” sözcüklerinin yanlış yerde kullanımından kaynaklanan birçok
anlatım bozukluğu yapılmaktadır.
5. • 4. ANLAMCA ÇELIŞEN SÖZCÜKLERIN BIR ARADA KULLANıMı:
• Bir cümlede, anlam bakımından birbiriyle ters düşen sözcüklerin veya
sözlerin bir arada kullanılmasından kaynaklanan anlatım bozukluklarıdır.
Genellikle, kesinlik anlamı içeren bir sözcükle olasılık anlamı içeren bir
sözcüğün aynı cümlede kullanılmasıyla ortaya çıkar.
Annemler, son vapuru da kaçırmış, eminim bu akşam buraya gelemezler galiba.
“Hava çok soğuk, mutlaka sizler de üşüyor olmalısınız.”
Not: Bu tür anlatım bozukluğu olan cümleler olasılık ya da kesinlik anlamı yüklenerek iki şekilde
düzeltilebilir.
6. • 5. SıRALAMA VE MANTıK YANLıŞLıĞı:
• Cümlede, dile getirilen durum veya olayların önem sırasına göre
söylenmemesinden ya da mantık bakımından tutarsızlık bulunmasından
kaynaklanan anlatım bozukluklarıdır.
Uçaklar, hareket saati geldiğinde bir saniye şöyle dursun, bir dakika bile beklemez.
İki ay sonra düzenleyeceğimiz etkinlikleri, üyelerimize anımsatmak için dün akşam bir
toplantı yaptık.
7. • 6. ANLAM BELIRSIZLIĞI (KARıŞıKLıĞı):
• Tamlayanı ikinci tekil (senin) veya üçüncü tekil (onun) kişi adılı olan
tamlamalarda tamlayan düştüğünde; tamlananın ikinci tekil kişiye mi, yoksa
üçüncü tekil kişiye mi ait olduğunun anlaşılmamasından ya da bir cümlenin
yapısından dolayı iki anlama gelecek şekilde, oluşturulmasından kaynaklanır.
Okuldan ayrılacağını duyunca hepimiz çok üzüldük.
Buraya geldiğinden beri bütün köylünün keyfi kaçtı.
Not: Anlam belirsizliği ile ilgili sorularda, “anlam belirsizliği” ya da “anlam karışıklığı” ifadesi mutlaka
bulunur.
8. YAPıSAL ANLATıM BOZUKLUKLARı
• Bu tür bozukluklar, cümlelerde, dilbilgisi kurallarına uymamaktan kaynaklanır. Bu
bozukluklar genellikle; cümle öğeleri, cümle çeşitleri, eylem çatısı, tamlamalar ve ekler
konusunu ilgilendirdiğinden, bu soruları çözebilmek için özellikle bu konular çok iyi
bilinmelidir. Şimdi bu bozuklukları maddeler halinde inceleyelim.
• 1. ÖZNE – YÜKLEM UYUŞMAZLıĞı:
Cümlede, özne ve yüklemin çeşitli yönlerden uyum içinde olmaması, özne-yüklem
uyuşmazlığına yol açar. Bunu üç başlıkta inceleyebiliriz:
a. Tekillik – Çoğulluk Bakımından
Bir cümlede; öznenin, tekil veya çoğul olmasına göre, yüklemin de tekil ya da çoğul olması belli kurallara
bağlanmıştır. Bu kurallara uyulmadığında özne-yüklem uyuşmazlığı ortaya çıkar. Bu kuralları şöyle
sıralayabiliriz:
-Öznenin tekil olduğu cümlelerde, yüklem tekil olur.
Güneş, tepelerin ardından yükseldi.
Kedi, sobanın yanında yumakla oynuyor.
9. -Öznenin insandan oluştuğu ve çoğul olduğu cümlelerde, yüklem tekil ya da çoğul olabilir.
Yolcular, durakta otobüs bekliyor. (doğru)
Yolcular, durakta otobüs bekliyorlar. (doğru)
-Öznenin insan dışında bir varlıktan oluştuğu ve çoğul olduğu cümlelerde, yüklem tekil olur.
Yapraklar, birer birer sararıyor. (doğru)
Yapraklar, birer birer sararıyorlar. (yanlış)
Martılar, vapurun etrafında uçuşuyor. (doğru)
Martılar, vapurun etrafında uçuşuyorlar. (yanlış)
-Öznenin çoğul eki almadığı; ama anlamca çoğul olduğu cümlelerde, yüklem tekil olur.
Herkes, salonda seni bekliyor. (doğru)
Herkes, salonda seni bekliyorlar. (yanlış)
Yüzlerce kişi konsere katıldı. (doğru)
Yüzlerce kişi konsere katıldılar. (yanlış)
10. •
b. Kişi Bakımından
•
Bir cümlede; öznenin, farklı kişilerden oluşmasına göre, yüklemin hangi kişi ekini alması gerektiği belli
kurallara bağlanmıştır. Bu kurallara uyulmadığında özne-yüklem uyuşmazlığı ortaya çıkar. Bu kuralları
şöyle sıralayabiliriz:
-Özne grubunda; birinci kişinin (ben-biz) yanında, ikinci (sen-siz) veya üçüncü kişi (o-onlar) varsa
yüklem, “birinci çoğul kişi (biz)” olur.
Burayı sen ve ben, akşama kadar temizleriz. (doğru)
Burayı sen ve ben, akşama kadar temizlerim. (yanlış)
Ben ve annem, teyzeme uğrayacağız. (doğru)
Ben ve annem, teyzeme uğrayacak. (yanlış)
11. -Özne grubunda ikinci kişinin (sen-siz) yanında, üçüncü kişi (o-onlar) varsa yüklem, “ikinci çoğul kişi
(siz)” olur.
Sen ve arkadaşın, hemen yanıma gelin. (doğru)
Sen ve arkadaşın, hemen yanıma gelsin. (yanlış)
Çocuklar ve sen, sinemaya gidersiniz. (doğru)
Çocuklar ve sen, sinemaya gidersin. (yanlış)
-Özne grubunda birden çok üçüncü kişi (o-onlar) varsa yüklem, “üçüncü tekil (o) veya üçüncü
çoğul kişi (onlar)” olur.
Ahmet ve Mehmet, şarkı söylüyor. (doğru)
Ahmet ve Mehmet, şarkı söylüyorlar. (doğru)
Konuşanlar ve o, bir an önce sussun. (doğru)
Konuşanlar ve o. bir an önce sussunlar. (doğru)
12. • c. Olumluluk – Olumsuzluk Bakımından
• Türkçede bazı öznelerin yüklemleri, mutlaka olumsuz olmak durumundadır. Bu özneler;
“hiçbiri, hiç kimse, kimse’ gibi sözcüklerle oluşturulur.
İçeride kimse yoktu.
Sınıfta hiç kimse konuşmuyordu.
Çocukların hiçbiri yemek yememiş.
Bu cümlelerde altı çizili öznelerin yüklemlerinin olumsuz olduğunu görüyoruz. Bu
öznelerin olumlu yüklem alması olanaksızdır. Yani bu özneler “…kimse vardı”, “…hiç
kimse konuşuyordu”, “…hiçbiri yemek yemiş” şeklinde olumlu yüklemler alamaz.
13. • 2. ÖZNE EKSIKLIĞI:
• Sıralı, bağlı ya da bileşik cümlelerde, farklı yüklemlerin aynı özneye
bağlanmasından kaynaklanan anlatım bozukluğudur.
Bu toplantıda, herkesin görüşü alınmalı ve rahatlıkla konuşabilmeli.
Okul inşaatı kısa sürede tamamlandı ve büyük bir törenle hizmete açıldı.
14. • 3. NESNE EKSIKLIĞI:
• Sıralı, bağlı ya da bileşik cümlelerde, nesne alması gereken
yüklemlerin; nesne almamasından kaynaklanan anlatım
bozukluğudur.
Kitaplarına gözü gibi bakar, kimseye vermezdi.
Yapıtlarında yaşama ışık tutan sanatçı, gerçekçi bir yaklaşımla ve
yalın bir dille oluşturuyor.
15. • 4. TÜMLEÇ EKSIKLIĞI:
• Sıralı, bağlı ya da bileşik cümlelerde, tümleç alması gereken
yüklemlerin; tümleç almamasından kaynaklanan anlatım
bozukluğudur.
Çevresindeki insanları çok sever, hep yardımcı olurdu.
Öğrencilerine arkadaşça davranır, çok iyi iletişim kurardı.
16. • 5. YÜKLEM, EKEYLEM VE EYLEMSI EKSIKLIĞI:
• Sıralı, bağlı ve bileşik cümlelerde, farklı yüklemlere bağlanması
gereken öğelerin; aynı yükleme, ekeyleme, eylemsiye
bağlanmasından kaynaklanan anlatım bozukluklarıdır.
İhtiyar adam, paraya ihtiyacı olduğunu, bizden kendisine yardımcı
olmamızı istedi.
Arkadaşlarla önce yemek, ardından çay içtik.
17. • 6. TAMLAMA YANLıŞLıĞı:
• Farklı tamlananlara bağlanması gereken farklı tamlayanların aynı
tamlanana bağlanmasından, bir de tamlayanın ya da tamlananın eksik
olmasından kaynaklanan anlatım bozukluklarıdır.
Toplumu oluşturan bireylerin sanat ve kültürel yönden gelişmesinde sanatçının
yadsınamaz bir yeri vardır.
İnsan, yoksul insanları koruyup gözetmeli ve ihtiyaçlarını karşılamaya
çalışmalıdır.
18. • 7. EK YANLıŞLıĞı:
• Cümlede eklerin yanlış ya da gereksiz kullanılmasından kaynaklanan
anlatım bozukluğudur.
İnsanların, yaşamda karşılaştıkları sıkıntılarla göğüs germeleri, gelecekleri için
önem taşımaktadır.
Bu programla, öğrencilerin sınava daha iyi bir biçimde hazırlanacağını
sağlayacağız.
19. • 8. ÇATı UYUŞMAZLıĞı:
• Bileşik cümlelerde temel cümlenin yükleminin etken olup yan
cümlecikteki eylemsinin etken olmamasından ya da temel cümlenin
yükleminin edilgen olup yan cümlecikteki eylemsinin edilgen
olmamasından kaynaklanan anlatım bozukluğudur.
Öğle yemeği yedikten sonra toplantı için salona geçildi.
etken
edilgen
Derslerinize düzenli bir şekilde çalışılıp istediğiniz üniversiteyi
kazanabilirsiniz.