Good Stuff Happens in 1:1 Meetings: Why you need them and how to do them well
Kız, Edna O’Brien - Türk Edebiyatı Dergisi.pdf
1. Gerçek Bir
Trajedinin Hikâyesi:
Kız, Edna O’Brien
Gülsüm Kuş Aykol
“
B
ir zamanlar bir kız çocu-
ğuydum ama artık deği-
lim.” cümlesi ile başla-
yan roman daha ilk cümlesinde
vurucu bir eser olduğunu haber
veriyor. Kız, Nijerya’daki iç sava-
şın ortasında kadınların yaşadığı
sorunları, işkence ve tecavüzleri
tüm çıplaklığı ile anlatan ve bu
dehşet verici olaylara rağmen
romanın başkarakteri Maryam’in
mücadelesini gözler önüne seren
feminist edebiyatın önemli ürün-
lerinden biri olacak güçte bir ya-
pıt olarak karşımıza çıkıyor.
İrlanda edebiyatının en güçlü
kalemlerinden biri olarak kabul
edilen Edna O’Brien’ın, 2019’da
İngilizce yayınlanan eseri Seda
Çıngay Mellor tarafından Can Ya-
yınları Modern serisinde Türkçe-
ye çevrildi.
O’Brien eserinde Boko Haram
örgütü tarafından 2014 yılında
yatılı okuldan kaçırılan, çeşit-
li işkencelere maruz bırakılan
200’den fazla kız çocuğunun
hikâyesini kurgu bir karakter olan
Maryam’le bizlere aktarıyor.
Maryam; cihatçı militanlarca
okulundan bir gece kaçırılır. Kö-
leliğe zorlanarak, evlendirilir ve
bu evlilikten bir bebeği olur. Bul-
duğu ilk fırsatta kocasının da yar-
dımı sayesinde arkadaşı Buki ile
bulundukları kamptan kaçıp zorlu
bir orman yolculuğu yapar. Yolcu-
luğun sonunda kavuşmak istediği
ailesine, annesine ulaşır. Maryam
yeniden kendi hayatını kurmaya
ve çocuğu ile yaşamaya çabalar.
Maryam’in kaçırıldığı geceyi
anlatması ile başlıyor Kız. Giriş
kısmında iki zaman çizgisinde
ilerliyor O’Brien. Bir yandan Mar-
yam’ın kaçırıldığı gece ve deva-
mında kampta yaşananlar an-
latılıyor diğer yandan ise yalnız
başına ormanda Babby ile özgür-
lük yolculuğunun anlatıldığını
görüyoruz. Kaçırılan kızlar kam-
pa ulaştıktan sonra ise kampta
kurulan düzeni, görev dağılımını
ve Maryam’in etrafındaki birkaç
karakterin hikâyesini dinliyoruz.
Yazarın gerçekçi anlatımıy-
la kaçırılış anlarından itibaren
her an kızların yaşadığı korku
ve gerilimi hissediyor okuyu-
cu. Romanda geriye dönüşlerle
okul döneminden ve ailesinden
bahsettiği bölümler oluyor Mar-
yam’ın. Bu bölümlerde, özellikle
okulda doğa konulu bir kompo-
zisyon yarışmasından aldığı ödül
olan defteri ve renkli süslü bir
kâğıt yer yer okuyucuya hatırla-
tılıyor. Maryam defterini saklıyor
ve onu geçmiş yaşamına bir şa-
hit olarak görüyor. Süslü kâğıda
ulaşmak Maryam için eve, aileye
ulaşmak demek. Geçmişteki gü-
zel günlerine dönmenin işareti
olan bu kâğıt onun için adeta
arzu nesnesi oluyor.
Romandaki yan karakterler
üzerinden de Boko Haram örgü-
tündeki en acımasız addedilecek
insanların bile büyük trajedileri
olduğu görülüyor. Kampta Baş
Emir’in karısıyla tanışıyor Mar-
yam, savaş ganimetlerinin en
güzellerini o alıp seçiyor ve en
iyi ürünler onun oluyor. Bir süre
sonra Baş Emir’in karısının zina
dedikoduları ile taşlandığı görü-
lüyor. Bu olayla örgüt içinde ka-
dının ne kadar yüksek konumda
olursa olsun güvende olmadığı
görülüyor. Mahkeme bile kurul-
madan bir dedikodu üzerine bir
kadının taşlandığı bu düzenin ne
kadar adaletten uzak olduğu göz-
ler önüne seriliyor.
Kadınların birbirlerine bakış-
larının da çok kırılgan ve hassas
olduğunu görüyoruz eserde.
Militanlar, “Mavi Ev”de çatışma
dönüşü kızlara tecavüz ediyor.
Bu olaydan sonra kızların hiçbiri
birbirlerinin yüzüne bakamıyor.
Aralarında adeta sessiz, sözsüz
bir anlaşma ve dayanışma var.
Ancak zaman zaman farklı kamp-
Kitaplık
71
TÜRK EDEBİYATI AYLIK FİKİR VE SANAT DERGİSİ MAYIS 2023 / 595
2. lara gönderilenler veya Araplara
eş olarak satılan kızlar oluyor.
Bu gibi durumlarda kızlar, gi-
den bu arkadaşlarına imreniyor
hatta kıskanıyorlar. Maryam’in
bu duruma bakış açısı ise dikkat
çekici oluyor. Maryam, bir erkeğe
tutsak olmanın belki de burada
yaşadığından da kötü bir durum
olabileceğini düşünüyor. Ancak
Mohammad ile bir gece evlendi-
riliyor ve bunun üzerine okuldan
arkadaşları artık ona soğuk ve
uzak davranıyor. Arkadaşı Buki
yüzüne bile bakmıyor ve sanki
Maryam aralarındaki sözsüz an-
laşmayı bozulmuş gibi dışlanıyor.
Eşi Mohammad, bir Boko Ha-
ram komutanı olarak görev al-
maktadır. Maryam’a hikâyesinden
bahsettiğinde Mohammad için de
üzülürüz. Hasta kardeşini tedavi
ettirecek parayı elde etmek için
girer örgüte ve bir daha ailesini
göremez. Maryam onu sevmez
ama onunla yaşamak Maryam’a
iyi gelmektedir. Evli bir kadın
olduğu için artık hiç tanımadığı
militanların tecavüz ve şiddetine
maruz kalmaz. Bir süre sonra ha-
mile kalır ve Babby dünyaya gelir.
Onun doğum sahnesi de bir tra-
jediyi gözler önüne serer. Bebek
doğduğunda ebeler yere oturup
plasentayı yer ve Maryam bunu
izler. Ebeler, bebek kız olunca dı-
şarıda haber bekleyenlere sessiz
sedasız bilgi verirler. Erkek olsa
büyük eğlenceler düzenlenecek-
ken bebek kız olunca havaya sa-
dece bir iki el ateş açılır.
Maryam kampa düzenlenen
bir hava saldırısında bebeği ve
Buki ile kamptan kaçar. Açlık ve
sefalet dolu bir yolculuğa koyu-
lur. Yolculukta Buki’yi yılan sok-
ması sonucu kaybeder ve bebeği-
ni besleyemez duruma geldiğinde
onu nehre bırakır, kaçar. Bu olaya
şahit olan bir grup kadın bebeği
alır ona teslim eder ve yardım ge-
tireceklerini söyler. Maryam sığın-
dıkları kulübede Babby ile bekler-
ken iki avcı çıkagelir. Maryam ne
istediklerini bilir ve onlara teslim
olur ancak soyunduğunda avcı
onun vücudundaki yaraları görür
ve hastalıklı diye korkup orayı
terk eder. Maryam böylece uğra-
yacağı bu tecavüzden son anda
kurtulur. Kadınlar geri döner ve
onu obalarına götürür. Onların
yardımı ile yeniden hayata tutu-
nur Maryam lakin örgüt peşine
düşünce oradan ayrılmak zorunda
kalır ve hükümetin askerlerine
teslim edilir. Buradan şehre gö-
türülür ve tıbbi yardım, psikolojik
destek aldığı günler gelir. Anne-
sine kavuşur ancak babası onun
üzüntüsünden ölmüş, erkek kar-
deşi ise onu bulmaya çalışırken
öldürülmüştür. Annesi hatırladığı
gibi değildir. Bebeği elinden alı-
nır hatta öldüğüne dair haber
getirilir. Bunlar üzerine neredeyse
aklını kaybeder Maryam. Üstüne
üstlük o artık bir “orman gelini”dir
ve bu yüzden dışlanır. Tüm bun-
lara rağmen bebeğinin. Hayatta
olduğunu öğrenmesi ile yeniden
ayağa kalkar ve onu alıp kendisi
için güvenli bir kiliseye sığınır.
Kız; sarsıcı,yer yer tiksindirici,
yürekleri parçalayan ancak son
derece gerçek bir hikâye. Eser,
yazarın konu üzerine yürüttüğü
üç yıllık çalışmaların sonucunda
ortaya konmuş. O’Brien, araştır-
ma sürecinde Nijerya’da bulunup
Boko Haram örgütünün elinden
kurtulmuş kızlarla röportajlar
yaparak edindiği bilgiler ışığında
eserini oluşturmuş. Eseri okuma-
ya başladığı ilk andan itibaren bir
röportajı izliyor gibi hissediyor
okuyucu. Ancak kahraman anla-
tıcı seçimi ile yazar, okuyucu ve
hikâye arasındaki çizgiyi büyük
ölçüde kaldırıyor. Böylece okur
Maryam ile rahatlıkla empati ku-
ruyor. Güçlü tasvirleri ve sinema-
tografik anlatımı ile yaşanan tüm
felaketleri ve bölgeyi okurun zih-
ninde canlandırıyor. Din uğruna
işlenen insanlık suçlarını, kadın
şiddetini yüzümüze çarpıyor.
Kız, okuyucuyu öyle içine çe-
ken bir yapıt ki dili hikâyenin göl-
gesinde kalıyor.
Edna O’Brien, Kız, Çev: Seda Çıngay Mel-
lor, İstanbul: Can Yayınları, 200 sayfa.
Çağdaş Türk
Tiyatrosunda Empati
Müjde Şamiloğlu
N
urtaç Ergün Atbaşı’nın
Çağdaş Türk Tiyatrosunda
Empati adlı kitabı Mart
2022 tarihinde Nobel Akademik
Yayıncılık tarafından yayımlan-
mıştır. Ön söz, giriş, dört ana bö-
lüm ve kaynakçadan oluşan eser,
modern edebiyat türleri arasında
en çok rağbet gören tiyatroyu em-
pati kavramı ekseninde ele alarak
okuyucuyu bu etkileşimin dikkat
çekici atmosferine davet eder.
Yazar, kitabın giriş bölümünde
empatinin edebî metinlerde okura
sunduğu olanaklardan bahseder.
Empatinin tanımını yaptıktan son-
ra diğer bilimlerle ilişkisi hakkın-
da bilgi verir. Okurun metinlerde
geçen bazı noktaları anlama hu-
susunda en önemli rehberi empa-
tidir. Yazar da empatinin bu işlevi
üzerinde durarak edebi metinlerin
kolay anlaşılıp yorumlanmasına
katkı sağladığını söyler.
“Einfühlung Düşüncesi ve Ku-
ramı” bölümünde yazar, Einfüh-
lung kavramının ortaya çıkaran
ve kurumsallaştıran Theodore
Lipss’e gelene kadar bu kavramın
72 TÜRK EDEBİYATI AYLIK FİKİR VE SANAT DERGİSİ MAYIS 2023 / 595