Kadın hastalıkları ve doğum uygulamasında hukuk olgularının ele alındığı sunum

1. Kadın Hastalıkları ve Doğum
Uygulamasında Hukuk Olguları
Av. Erkin GÖÇMEN
Tıp Doktoru-Hukukçu
www.erkingocmen.av.tr
Bu slayt 15.11.2016 tarihinde Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur
1
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur
15.11.216

2. OLGU 1
• Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı hastayı hamileliğinin dördüncü ayından itibaren
takip etmektedir.
• Doğum sancıları başlayan hasta, saat 06:00’da bir özel hastaneye getirilmiş ve hemen
servise alınmıştır.
• Hastanede çalışan ebenin ilgili kadın hastalıkları ve doğum uzmanını bilgilendirmesi
üzerine doktor tarafından gebenin takibinin yapılması talimatı verilmiştir.
• Ebe, mesaisinin saat 08:00'de sona erdiği gerekçesi ile hastayı tıbbi laborant ve
hemşirelere teslim ederek hastaneden ayrılmıştır.
15.11.2016 2
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

3. OLGU 1
• Doğum başlayınca, gebe, saat 08:15 sularında servisten doğumhaneye
indirilmiştir.
• Doktorunun yolda olması nedeni o sırada hastanede bulunan bir başka kadın
doğum uzmanı doktor saat 08:45 sularında hastaya müdahale etmiştir.
• Makat gelişi olan ve göğüs kısmına kadar çıkmış olan bebeğin başı, hekim
tarafından yapılan doğum manevraları ile çıkarılmıştır.
• Bebek, zor doğuma bağlı kafa ve boyun travması sebebiyle oluşan beyin
kanaması ve medulla spinalis kopması sonucu doğumundan bir gün sonra
hayatını kaybetmiştir.
15.11.2016 3
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

4. OLGU 1
• Yapılan soruşturmada gebeyi takip eden ancak doğumda bulunmayan kadın
doğum uzmanı hakkında takipsizlik kararı verilmiş; ebe, tıbbi loborant ve
hemşireler hakkında taksirle ölüme sebebiyet verme (TCK m.89) suçundan ceza
davası açılmıştır.
• Yargılamada, hastanın müracaat ettiği sırada nöbetçi olan ebe; yeni mezun
olduğunu, hastanede iki aydır çalıştığını, tecrübesiz olması nedeniyle kendisine
doğum yaptırılmadığını, doktorun hastalarının bir başka ebe tarafından takip
edildiğini savunmuştur.
• Yerel Mahkeme bütün sanıklar yönünden beraat kararı vermiştir.
15.11.2016 4
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

5. OLGU 1
Yargıtayın Yaklaşımı
• Ebe, yeni mezun olduğunu, deneyimsizliği sebebiyle kendisine doğum
yaptırılmadığını, zaten hastanede iki aydır çalışmakta olduğunu, gebelerin kendisi
tarafından değil bir başka ebe tarafından takip edildiğini savunmuştur.
• Yerel Mahkeme bütün sanıklar (ebe, hemşireler ve loborant) yönünden beraat
kararı vermiştir.
• Uyuşmazlık Yargıtay 12. Ceza Dairesinin önüne gelmiştir.
15.11.2016 5
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

6. OLGU 1
• Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu raporundaki “24 saat esasına göre hizmet
vermekte olan özel hastanede tecrübeli ebe çalıştırılmaması ve hastaların
kayıtlarının tutulmamasının eksiklik olduğu şeklindeki” belirleme karşısında:
• Hastane organizasyonunda eksiklik olarak değerlendirilebilecek söz konusu
eksiklikleri zamanında gidermeyen ilgililerin tespitinden sonra,
• Bir kez de Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan rapor alınarak sonucuna göre
sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi
gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
15.11.2016 6
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

7. OLGU 2
• S.K.’nın gebelik takipleri ve doğumu aynı özel hastanede yapılmıştır.
• S.K., doğum sonrasında hayatını kaybetmiştir.
• S.K.’nın eşi, çocukları ve annesi özel hastaneye karşı maddi ve manevi tazminat
davası açmışlardır.
• Davacılar, hamilelik sürecinin normal seyrinde devam ettiğini ve doğum için
kendilerine 19/08/2011 tarihine randevu verildiğini,
• Ancak randevu gününün bir gün öncesinin akşamında müteveffanın sancılarının
başladığını,
15.11.2016 7
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

8. OLGU 2
• Müteveffanın 18/08/2011 günü davalı Dr. S. C. tarafından sezaryenle doğum için
ameliyata alındığını,
• Doktorun ameliyatı yapar yapmaz hastaneyi terk ettiğini,
• Ameliyat sonrası müteveffanın kanamasının durmadığını ve doktorun hemen
hastaneden ayrılması sebebiyle müteveffaya bir süre yardımcı sağlık personelinin
müdahale ettiğini,
• Kanama durdurulamayınca hemşireler tarafından doktorun arandığını, ancak bir
süre doktora ulaşılamadığını,bir saat sonra hastaneye gelen doktorun
müteveffayı yeniden ameliyata aldığını,
15.11.2016 8
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

9. OLGU 2
• Doktorun hastanın rahminin alınması gerektiğini bildirilerek hastanın eşinden
muvafakat alarak histerektomi ameliyatı yaptığını,
• Kanamanın durmaması sebebiyle hastanın G… Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne sevk
edildiğini,
• Hastane ve doktorun hatalı tedavisi sonucunda hastalarının hayatını kaybettiğini,
• Davalı hastanenin gerekli tıbbi malzemeleri bulundurmaması, doktorun ise özen
yükümlülüğüne aykırı davranması sebebiyle kusurlu olduğunu iddia ederek
• Tazminat talebinde bulunmuşlardır. Yargılama sırasında Adli Tıp Kurumu’ndan
rapor alınmıştır.
15.11.2016 9
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

10. OLGU 2
Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu'nun Raporunda
• Ölümün uterus atoni kanaması ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana
geldiği,
• Doğumun sezaryenle yapılması endikasyonunun doğru olduğu,
• Kişinin ölümüne neden olan uterus atoni kanamasının öngörülemez ve
önlenemez bir durum olduğu,
• Anne ve bebek ölümlerine neden olabilecek ağır bir tablo olduğunun tıbben
bilindiği belirtilmiş ve doktorun kusurlu olmadığı bildirilmiştir.
15.11.2016 10
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

11. OLGU 2
Yerel Mahkeme Kararı
• Yerel Mahkemece, davalılarının kusurlu olmaması sebebiyle maddi tazminat
talebi reddedilmiş,
• Her ne kadar olayda davalılar kusurlu görülmese de, olayın, ağırlığı ve meydana
geliş şekli itibariyle, davacılar üzerinde bırakmış olduğu etkinin kısmen de olsa
hafifletilmesinin hakkaniyete uygun olacağı düşüncesi ve kanaatiyle,
• Her bir davacı için 5 Bin TL den toplam 20 Bin TL manevi tazminatın ödenmesine
karar verilmiştir.
• Karar temyiz edilmiş ve Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin önüne gelmiştir.
15.11.2016 11
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

12. OLGU 2
Yargıtayı Yaklaşımı
• Adli Tıp Kurumu raporunda uterus atoni kanamasının kısa sürede tanısının
konulduğu, gerekli takip, medikal ve cerrahi tedavisinin yapıldığı ve doktorlara ve
sağlık personeline atfı kabil kusur bulunmadığı bildirilmiştir.
• Yerel Mahkemece de davalıların kusurunun bulunmadığı kabul edilmiş ve
Davacılar kararı bu bakımdan temyiz etmediklerinden karar bu yönüyle
kesinleşmiştir.
• Bu durumda manevi tazminatın şartları oluşmadığından manevi tazminat
talebinin de reddine karar verilmesi gerekmektedir.
15.11.2016 12
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

13. OLGU 3
• Davacılar, annenin hamileliğinin ilk altı ayında davalı A hastanesinde, son üç
ayında ise davalı B hastanesinde düzenli kontrollere tabi tutulduğunu, doktorların
bebeğin sağlıklı olduğu yönünde raporlar verdiklerini, ancak doğan bebekte çeşitli
anomaliler olduğunu iddia ederek tazminat talebinde bulunmaktadır.
Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu'nun Raporunda:
• 1974 doğumlu ....'nın 17.6.2004 tarihinde A Hastanesine gebelik muayenesi için
başvurduğu, ikinci gebeliği olduğu, daha önce bir kez sezaryen ile doğum yaptığı,
• Son adet tarihinin 15.4.2004 olduğu, son adet tarihine göre 9 haftalık, USG
tetkikine göre 7 haftalık gebelik tespit edildiği,
• Gebeye aynı hastanede 21.7.2004 tarihinde kan ve idrar tetkiki yapıldığı,
15.11.2016 13
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

14. OLGU 3
• Kişinin aynı hastanede 21.8.2004 tarihinde yapılan gebelik muayene ve USG
tetkiklerinde 18 haftalık, 25.9.2004 tarihinde 22 haftalık, 2.11.2004 tarihinde 29
haftalık, 21.12.2004 tarihinde 36 haftalık normal gebelik tespit edildiği,
• 17.11.2004 tarihinde radyoloji uzmanı tarafından yapılan gebelik USG tetkikinde
30-31 haftalık, 16.12.2004 tarihinde 35 haftalık ve 5.1.2005 tarihinde 38 haftalık
normal gebelik tespit edildiği,
• Gebenin sezaryen ile doğum yaptığı, doğan bebekte sağ femur hipoplazisi sağ
tibia agenezisi, ayak bileği, tarsal kemik ve falanksların gelişmemiş olduğunun
tespit edildiği,
15.11.2016 14
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

15. OLGU 3
• Genel uygulamalarda gebelik USG tetkiklerinde gebeliğin 17 ila 27 haftaları arasında bu
tür uzuv eksikliğinin tespit edilmesinin beklendiği,
• Olayda kadın doğum uzmanı olarak çalışan hekimin gebeliğin 18, 22, 29 ve 36.
haftalarında gebelik muayenesi yaptığının anlaşıldığı,
• Bebekte görülen bu anomalinin belirtilen gebelik haftalarında kadın doğum uzmanı
olarak çalışan hekim tarafından görülmesi ve aileyi bilgilendirilmesinin gerektiği,
• Gebenin 17.11.2004 tarihinde 30-31 haftalık ve 16.12.2004 tarihinde 35 haftalık,
05.01.2005 tarihinde 38 haftalıkken radyoloji uzmanı tarafından gebelik USG tetkiki
yapıldığı,
15.11.2016 15
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

16. OLGU 3
• Bu haftalardaki gebelik ileri gebelik haftası olduğundan ileri gebelik haftalarında
bu tür anomalinin araştırılmasının ve tespitinin beklenilmediği,
• Doğumu yapan Kadın Doğum Uzmanı ile Radyoloji Uzman ...'ın kusurlu
olmadıkları;
• Bebekte oluşan bu anomalinin hekimin eylemine bağlı olmadığı, anomalinin
tespiti halinde de tedavisinin mümkün olmadığı, hekim tarafından yapılacak tıbbi
bir işlem bulunmadığı,
15.11.2016 16
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

17. OLGU 3
• Anomalinin gebeliğin herhangi bir haftasında tespiti halinde tıbbi tahliye
endikasyonun bulunmadığı,
• Olayda hekimin eylemiyle orta çıkan zararın, sadece tanı eksikliği ve ailenin bu
hususla ilgili bilgilendirilmemesi olduğu belirtilmiştir.
Yerel Mahkeme Kararı
• Mahkeme, anomalinin kadın doğum uzmanı tarafından tespit edilememesiyle
gebeliğin sonlandırılması imkanının ortadan kalktığı belirtilerek, davalı hekim
yönünden davanın kabulüne karar vermiştir.
15.11.2016 17
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

18. OLGU 3
Yargıtayın Yaklaşımı
• Raporda, bebekte görülen anomalinin 17-27 haftalarda kadın doğum uzmanı
olarak çalışan hekim tarafından görülmesi ve aileyi bilgilendirmesi gerektiği
belirtilmesine rağmen, devamında anomalinin gebeliğin herhangi bir haftasında
tespiti halinde tıbbi tahliye endikasyonun bulunmadığı, açıklanmıştır.
• Mahkeme gerekçesinde ise, bu anomalinin tespit edilememesiyle, gebeliğin
sonlandırılması imkanının ortadan kalktığı belirtilerek, davalı hekim yönünden
davanın kabulüne karar verilmiştir.
• Bu durumda, erken tespit halinde tıbbi tahliye endikasyonun bulunup
bulunmadığının mahkemece netleştirilemediği anlaşılmaktadır.
15.11.2016 18
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

19. OLGU 3
• O halde mahkemece, bu konuda rapor düzenlemeye ehil ve donanımlı bir
Üniversiteden, aralarında konularında uzmanların bulunduğu, akademik kariyere
sahip 3 kişilik bilirkişi kurulundan,
• Davaya konu olayda davalılara atfı kabil bir kusur olup olmadığı, erken tespit
halinde tedavinin veya tıbbi tahliye endikasyonun bulunup bulunmadığı
hususunda,
• Nedenlerini açıklayıcı, davalıların kusurlu olup olmadığının belirlenmesi,
sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Eksik incelemeyle hüküm kurulması
sebebiyle karar bozulmuştur.
15.11.2016 19
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

20. OLGU 4
• 1984 doğumlu kadın, 03.06.2008 tarihinde kadın hastalıkları ve doğum
uzmanınca muayene edilmiş,
• Yapılan muayenede gebeliğin 14. Haftasında olduğu belirlenmiştir.
• Yine aynı muayenede ultrasonografide omfalosel tespit edilmiş ve bu durum
gebeye ve eşine bildirilmiştir.
• Hastaya fetal anomalinin riskleri ve yapılması gerekenler “medikal opsiyonu dahil
olmak üzere” anlatılmıştır.
15.11.2016 20
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

21. OLGU 4
• Hasta, ailenin isteğiyle medikal abortus amacıyla 04.06.2008 tarihinde Özel…
Hastanesine yatırılmıştır.
• Gebenin yatışının ikinci günü sonunda revizyon küretaj uygulanmış, ancak
sonrasında gelişen abondan vajinal kanamanın durdurulamaması üzerine hasta
İ… Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğine sevk
edilmiştir.
• Ancak beş gün sonra 11.06.2008 tarihinde hastada kardiak arrest gelişmiş ve
hasta resüsitasyona cevap vermeyerek hayatını kaybetmiştir.
15.11.2016 21
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

22. OLGU 4
• Olayla ilişkili olarak açılan ceza davasında Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu’nun
raporunda şu görüş bildirilmiştir:
• Omfalosel anomalisi bulunan fetusa tahliye kararının alınabileceği ve hastane
şartlarında yapılan tahliye işleminin tıp kurallarına uygun olduğu,
• Müdahale sonrasında gelişen kanama ve sonraki komplikasyonlarına yönelik
müdahalelerin de tıp kurallarına uygun olduğu,
15.11.2016 22
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

23. OLGU 4
• Zamanında otopsi yapılarak iç organ değişimleri araştırılmamış olmakla birlikte
tıbbi belgelerdeki bulgulara göre kişinin ölümünün omfalosel anomalisi bulunan
fetusun tahliyesi sonrasında gelişen kanama ve diğer komplikasyonlar sonucu
meydana gelmiş olduğu ifade edilmiştir.
• Yüksek Sağlık Şurası’ndan alınan raporda, omfalosel tanısının tek başına tahliye
endikasyonu teşkil etmediği,
• Gerekli tetkik ve konsültasyonların (genetik, çocuk cerrahisi, radyoloji vb.)
yapılarak omfalosel tanısına ek başka anomalilerin olup olmadığının tespit
edilmesi gerektiği,
15.11.2016 23
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

24. OLGU 4
• Hasta ve yakınının isteği doğrultusunda 14 haftalık gebeliğin tahliye edilmesinin
doğru bir davranış olmadığı,
• Tıbbi Tahliye Kurulunun onayı ile gebeliğin tahliye edilmesi gerektiği,
• Otopsi yapılmadığı için ek anomalilerin tespit edilemediği, dolayısıyla sanık
(doktorun) kusurlu olduğu belirtilmiştir.
15.11.2016 24
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

25. OLGU 4
• Yerel Mahkeme Yüksek Sağlık Şurası’nın raporunu hükme esas alarak,
• Doktora taksirle ölüme sebebiyet vermekten dolayı 24 ay hapis cezası vermiş ve
verilen cezayı ertelemiştir.
• Karar Yargıtay tarafından doktor lehine bozulmuştur.
• Bunun üzerine dosya bir kez daha yerel mahkemenin önüne gelmiş ve Yerel
mahkeme bu sefer dosyayı Adli Tıp Genel Kurulu’na göndermiştir.
15.11.2016 25
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

26. OLGU 4
• Genel Kurul tarafından düzenlenen raporda aynen 1. İhtisas Kurulunun
raporunda olduğu gibi,
• Omfalosel anomalisi bulunan fetusa tahliye kararının alınabileceği ve hastane
şartlarında yapılan tahliye işleminin tıp kurallarına uygun olduğu,
• Müdahale sonrasında gelişen kanama ve sonraki komplikasyonlara yönelik
müdahalelerin, komplikasyon yönetiminin tıp kurallarına uygun olduğu,
15.11.2016 26
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

27. OLGU 4
• Zamanında otopsi yapılarak iç organ değişimleri araştırılmamış olmakla birlikte
tıbbi belgelerdeki bulgulara göre kişinin ölümünün omfalosel anomalisi bulunan
fetusun tahliyesi sonrasında gelişen kanama ve diğer komplikasyonlar sonucu
meydana geldiğinin kabulü gerektiği bildirilmiştir.
• Genel Kurulca bu yönde bir rapor verilmiş olsa da Yerel Mahkeme bir kez daha
doktor hakkında mahkumiyet hükmü vermiştir.
• Karara itiraz üzerine Yargıtay sanığa kusur izafe edilemeyeceği gözetilip beraatı
yerine mahkumiyetine hükmolunmasını hatalı bulmuş ve dosyayı bir kez daha
bozmuştur.
15.11.2016 27
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

28. OLGU 5
• Davacı hamilelik dönemi boyuncu davalı doktor tarafından takip edildiğini ve
sezaryen doğumda sakınca görülmeyerek evrakları imzaladığını, ancak davalı
doktorun insiyatif kullanarak normal doğum yaptırdığını,
• Bebeğin sağ omuzunda ve sağ kolunda zorlamaya dayalı işlevsizlik meydana
geldiğini,
• Doğumdan kaynaklı sakatlığın devam ettiğini, doktorların ve diğer görevlilerin
ihmal ve kurusu sebebiyle bebeğin sakat doğduğunu ileri sürerek maddi ve
manevi tazminat istemişlerdir.
15.11.2016 28
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

29. OLGU 5
• Yargılama sırasında bilirkişi raporu alınmıştır. Raporda doğumda görev alan
davalı doktor ile hastanenin herhangi bir kusurunun olmadığı belirlenmiştir.
• Davacı tarafça rapora itiraz edilmiş ve yeniden rapor aldırılması talep edilmiştir.
Mahkeme yeni rapor alınmasını talebini ve neticede davayı reddetmiştir.
Yargıtay Yaklaşımı
• Davacının yeni rapor talebi kabul edilmeli ve üniversitelerden seçilecek içinde
kadın doğum uzmanının da bulunduğu bilirkişi heyetinden rapor alınarak sonuca
uygun bir karar verilmesi gerekir. Davanın reddine dair hüküm tesisi usul ve
yasaya aykırıdır.
15.11.2016 29
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

30. OLGU 6
• Kadın doğum uzmanı olan sanığın, olay tarihinden 9 gün önce bulantı, kusma,
halsizlik şikayetiyle gelen ölen hastayı özel muayenehanesinde muayene ederek
evine gönderdiği,
• Olay gecesi ise ölenin ağabeyi olan tanık A sanığı arayarak hastanın durumunun
kötüye gittiğini belirtmesi üzerine,
• Sanığın hastayı hastaneye götürmelerini söylediği, hastanede ebe olan tanık ..'yı
da telefon ile arayarak ... kendi hastası olarak kadın doğum servisine yatırılmasını,
hamileliğe bağlı kusma tanısına göre de serum vermesini istediği,
15.11.2016 30
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

31. OLGU 6
• Hastanın durumunun sabaha karşı ağırlaştığı, ambulansla başka bir hastaneye
sevkinin yapıldığı sırada yolda, mevcut bronkopnömoni sebebiyle öldüğü,
• Dosya kapsamında Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinin raporunda , hastanın
hekim tarafından muayenesi yapılarak tedavisinin düzenlenmesi gerektiği veya
acil ünitesine yönlendirilmesi gerektiği,
• Bunları yapmayan doktorun eyleminin eksik bir eylem olduğu, ayrıca Yüksek
Sağlık Şurası kararında da sanığın kusuru ile olay arasında illiyet bağının
bulunduğunun belirtildiği olayda
• Yerel Mahkemece doktora 24 ay hapis cezası verilmiş, verilen ceza para cezasına
çevrilmiş ve karar Yargıtay tarafından onanmıştır.
15.11.2016 31
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

32. OLGU 7
• Davacılar, davacı E.D.’nin hamileliğini takip eden davalı doktor T.O.'nun bebeğin
kilolu olduğunu belirterek “şimdi almazsak bebek çok kilolu doğar, pazartesi
gelin alalım” dediğini ve
• 08.08.2011'de davacıları A.. Tıp Merkezine çağırdığını, muhtemel doğum
tarihinin 22.08.2011 olmasına ve doğumun başladığına dair hiçbir belirti
olmamasına rağmen suni sancı verildiğini, ancak doğum başlamadığını,
15.11.2016 32
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

33. OLGU 7
• Bu arada davacı annenin rızası dışında epidural anestezi uygulandığını,
• 09.08.2011'de hemşireler tarafından anne karnına bastırılarak doğumun
gerçekleştirildiğini ve bebeğin yapılan muayenesinde sol kolunun gevşek
olduğunun söylendiğini,
• Çeşitli muayeneler sonucunda da bebeğin sol kolunun sakatlandığının
anlaşıldığını ileri sürerek, bebeğin sakatlanmasında gereken özeni göstermeyip,
aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmeyen davalı doktor ile hekimi istihdam
eden diğer davalının kusurundan tazminat ödenmesine karar verilmesini
istemişlerdir.
15.11.2016 33
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

34. OLGU 7
• Davalılar, doğumda bebeğin omuzunun takılmasının önlenemez ve
öngörülemeyen bir komplikasyon olduğunu,
• Bu durumun, doğum anında hekime çok fazla düşünme ve seçenek tanımayan,
en acil müdahale gerektiren durumlardan biri olduğunu,
• Doğum konusunda davacıları hem sözlü hem de yazılı olarak aydınlattıklarını,
• Omuz takılmasıyla epidural anestezi arasında sebep sonuç ilişkisi
bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
15.11.2016 34
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

35. OLGU 7
• Mahkemece, doğum işlemi esnasında davacıların çocuğunun geçirdiği sinir
felcinin oluşmasında davalı doktorun kusurunun bulunmadığı hususunun 3
kişilik kadın hastalıkları ve doğum anabilim dalından seçilen ikisi profesör, biri
doçent bilirkişi heyetince tespit edildiği,
• Sözkonusu durumun gerekli dikkate ve özen gösterilmesine rağmen gelişen bir
komplikasyon olduğunun rapor edildiği, bu raporun dosya kapsamına uygun
düştüğü, meydana gelen durumla ilgili davalı hekimin eylemleriyle sonuç
arasında illiyet bağının da tespit edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar
verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
15.11.2016 35
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

36. OLGU 7
• Dava, vaktinden evvel yapılan normal doğum işlemi sırasında gereken özenin
gösterilmediği ve bu nedenlerle bebeğin sol kolunda sakatlık gerçekleştiği
iddiasına dayalı maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
• Davada, davalı hastanenin doğumun gerçekleştirilmesi amacıyla kendisine
başvuran davacıyı, görevli doktorların aracılığı ile doğumu gerçekleştirmeyi
üstlendiği açıktır.
• Uyuşmazlık doğum sırasında meydana gelen omuz takılması sonucu bebeğin sol
kolunda meydana gelen sakatlıkta davalı doktorun hukuka aykırı bir eyleminin,
kusurunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
15.11.2016 36
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

37. OLGU 7
• Somut olayda, davacılardan E. D. davalı merkeze doğum işlemi için yatırılmış,
davacının hamileliğini takip eden davalı doktor T. O. da bu ameliyata kadın
doğum uzmanı olarak katılmıştır.
• Doğum neticesinde davacıların bebeğinde brakial pleksus zedelenmesi (sinir
felci) ortaya çıkmıştır.
• Mahkemece, H. Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim
Dalı Öğretim Üyelerinden oluşan üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan rapor esas
alınmak suretiyle karar verilmiş ise de;
15.11.2016 37
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

38. OLGU 7
• Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının ikinci gebeliği olduğu ve omuz
takılması için risk faktörü bulunmadığı, daha önce normal bir doğumunun
bulunduğu belirtilmiştir.
• Oysa ki, dosyadaki delillerden davacının ikinci gebeliği olduğu yönünde herhangi
bir delil bulunmadığı anlaşılmaktadır.
• Davacılar bu hususta bilirkişi raporuna itiraz etmişlerse de mahkemece bu
itirazlar üzerinde yeterince durulmamıştır.
15.11.2016 38
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

39. OLGU 7
• Hal böyle olunca mahkemece, davacıların alınan rapora vaki itirazları üzerinde
durularak, savcılık aşamasında alınan Adli Tıp Kurumu raporu da eklenmek
suretiyle, üniversitelerin, kadın doğum hastalıkları uzmanlarından oluşan üç
kişilik bilirkişi heyetinden
• Açıklamalı, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli dosya kapsamı
kanıtlara, olgulara uygun ve hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak nitelikte rapor
alınarak olayda davalı doktor ve hastanenin kusuru olup olmadığı belirlenip,
sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile
hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
15.11.2016 39
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

40. OLGU 8
• Miadında ağrılı gebelik nedeniyle bir kamu hastanesine başvuran gebenin canlı
ve sağlıklı doğumu beklenirken ebeler tarafından dilatasyonun 4 cm, efasmanın
% 60, ÇKS'nin 110 olduğu ve bebeğin sıkıntıya girdiği tespit edilmiş, saat
12:30’da nöbetçi kadın hastalıkları ve doğum uzmanına haber verilmiştir.
• Bunun üzerine nöbetçi kadın hastalıkları ve doğum uzmanı hekim hastaneye
gelmiş, vakayı değerlendirmiş ve 50 mg dolantin (im) uygulanmasını order
ederek hastaneden ayrılmıştır.
15.11.2016 40
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

41. OLGU 8
• Doğumhanede görevli ebeler hekimin hastaneden ayrılmasından dört saat sonra
ÇKS'de derin düşmeler tespit etmiş ve hekimi tekrar haberdar etmişlerdir.
• Hekim tarafından bu sefer telefonla bazı talimatlar verilmiş, yine bu görüşmeden
bir saat sonra saat 18:30'da, fetüsün durumunda değişiklik olmaması ve ÇKS'lerin
düşük olması üzerine çekilen NST'ler doktora gönderilmiş ve telefonla da
hastanın durumu hakkında bilgi verilmiştir.
15.11.2016 41
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

42. OLGU 8
• NST’leri değerlendiren hekim hastanın takibine devam edilmesini söylemiş, ancak
saat 19:00'da hastanın serviksinin ve bebeğin başının ödemli olduğunun ve
ÇKS'lerin düşük olduğunun tespit edilmesi üzerine görevli ebeler doktoru tekrar
doğumhaneye davet etmişler, bunun üzerine hekim hastaya 75 mg dolantin
yapılmasını istemiş ancak hastaneye gelmemiştir.
• Bu süreçte saat 20:10'da hasta ebeler tarafından doğum masasına alınmış,
hastanede o esnada görevli acil servisteki pratisyen hekim ile yoğun bakım
hemşireleri de doğumhaneye davet edilmiş ve kuvöz hazırlatılmıştır.
15.11.2016 42
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

43. OLGU 8
• Yaklaşık iki saat süren eylem sonucunda 3700 gram ağırlığında Apgar Skoru 1
olan bir bebek dünyaya gelmiştir.
• Doğumdan sonra kadın doğum uzmanı hastaneye gelmiş ve bebeğe müdahale
ederek, yoğun bakım ünitesine alınmasını, takip ve tedavisinin bu şekilde
yapılmasını sağlamış ancak bebek asfiktik doğum ve gelişen komplikasyonlar
sonucu ertesi gün hayatını kaybetmiştir.
• Ölümden sonra doktor hakkında soruşturma izni verilmiş ve hakkında görevi
kötüye kullanma suçundan dolayı ceza dava açılmıştır.
15.11.2016 43
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

44. OLGU 8
• Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu raporunda bebeğin sıkıntıda olduğunun ebeler
tarafından bildirilmesi ve NST'lerin bebeğin sıkıntıda olduğunu gösterecek
bulgular tespit edildiği de dikkate alındığında;
• Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı hekimin zamanında gelip gebenin
muayenesini yapmaması sebebiyle kusurlu olduğu,
• ÇKS'nin düşmesi ve NST'de bozukluklar olduğu dönemde erken müdahale
edilmesi durumunda bebeğin kurtulma ihtimalinin bulunduğu ancak bunun
kesin olmadığı mütalaa edilmiştir.
15.11.2016 44
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur

45. OLGU 8
• Adli Tıp Kurumu raporuna istinaden Yerel Mahkeme tarafından doktor hakkında
görevi kötüye kullanma suçundan dolayı mahkumiyet hükmü kurulmuştur.
Dosya Yargıtay 12. Ceza Dairesinde temyiz edilmiştir.
• Yüksek Mahkeme: hekimin görevinin gereklerine uygun ve zamanında
müdahale ettiği takdirde bebeğin ölmeyeceğinin beklenen ve muhtemel sonuç
olduğunun anlaşılmasına göre, ihmali eylemi ile ölüm arasında nedensellik
bağı bulunan hekimin taksirle öldürme suçundan mahkumiyetine karar
verilmesi gerektiğinden bahisle yerel mahkeme kararını bozmuştur.
15.11.2016 45
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
Sunulmuştur