2. ŞÜKÜR
Şükür; nîmetlerin asıl sahibini tanımak ve onları ihsân eden
Rabbine; özü, sözü ve davranışlarıyla itaat hâlinde bir hayat
yaşamaktır. Buna göre, bütün nîmetlerin Hakʼtan olduğunu
bilip dil ile şükretmek gerektiği gibi, o nîmetlerden mahrum
olanlara ikram etmek de, fiilî şükrün en güzel tezâhürlerinden
biridir.
Şükür, nimeti değil, nimeti vereni görmektir. Nimeti vereni
bilip gereğiyle amel etmektir. Bu amel, kalb, dil ve diğer
azâlarla olur. Kalb ile iyiliğe niyet eder. Dil ile hamd eder,
şükrünü açıklar. Uzuvlarla şükür ise, Allahü teâlânın verdiği
nimetleri yerli yerinde kullanmaktır. Mesela gözün şükrü,
müslümanların, arkadaşların kusurunu görmemektir. Kulağın
şükrü, söylenilen ayıpları duymamış olmaktır.
İlgili Ayetler:
“Ey iman edenler size rızık olarak verdiklerimizin temiz
olanlarından yiyin ve yalnızca O’na kulluk ediyorsanız, (yine
yalnızca) Allah’a şükredin.” Bakara Suresi 172
“Öyleyse Allah’ın sizi rızıklandırdığı şeylerden helal (ve) temiz
olanlarını yiyin; eğer O’na kulluk ediyorsanız Allah’ın nimetine
şükredin.” Nahl Suresi 114
İlgili Hadisler:
Ziyad, Mugire’nin (ra) şöyle dediğini işitmiştir:
“Hz. Peygamber (sav) ayaklan (ya da bacakları) şişinceye
kadar (gece) namaz kılardı. Bu durum hakkında ona bir şey
söylendiğinde, ‘Şükreden bir kul olmayayım mı?’ derdi.” (B1
130 Buhari, Teheccüd, 6)
ERDEMLER
EĞİTİMİ
ORTAOKUL 2
3. ŞÜKÜR
Ebu Hüreyre’nin naklettiğine göre, Resulullah (sav) şöyle
buyurmuştur: “İnsanlara teşekkür etmeyen, Allah’a da
şükretmez.” (1 1954 TirmizI, Birr, 35)
Cabir (b. Abdullah) tarafından nakledildiğine göre, Hz.
Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
“Bir kimseye bir nimet verilir de onu (hayırla yad ederek)
dile getirirse, onun şükrünü yerine getirmiş olur. Eğer onu
(kimseye söylemeyerek) gizlerse ona nankörlük etmiş
olur.” (D4814 Ebu Davud, Edeb, ı 1 )
Ebû Hüreyre’den (ra) rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber
şöyle buyurmuştur:
“Zenginlik mal çokluğu değil, göz tokluğudur.” (Buhârî, Rikâk,
15; Müslim, Zekât, 120)
İlgili Çizgi Film
İnsanlara teşekkür etmeyen Allaha şükür etmez(2.37 dk)
https://www.youtube.com/watch?v=rd-tduPTJj8
Sohbet
Mahmud Esad Coşan Hamd ve Şükür Nasıl Olur?
https://www.youtube.com/watch?v=sh9E1bfMuzs
ERDEMLER
EĞİTİMİ
ORTAOKUL 2
4. ŞÜKÜR
Hikaye
Bir varmış bir yokmuş… Ali isminde bir çocuk varmış. Bu Ali
annesinin pişirdiği yemekleri hiç beğenmezmiş, anne ve
babasını sürekli üzermiş ve sürekli televizyonun başında çizgi
film izlermiş. Ali bir gün akşam televizyon seyrederken
haberler dikkatini çekmiş. Haberlerde tenlerinin rengi siyah
olan bir deri bir kemik çocukları görmüş.
Haberler, Afrika’da her gün yüzlerce çocuğun açlıktan
öldüğünü ve binlerce çocuğun da açlıktan ölmek üzere
olduğunu söylemiş. Ayrıca çöpe atılan yemeklerin toplamının
çok azının bile bu insanları açlıktan kurtaracağını
söylüyormuş. Annelerinin kucaklarında küçücük bebeklerin
ne kadar çaresiz olduğunu görmüş. Bu duruma çok üzülmüş
ve üzüldüğü kadar pişmanlık da duymaya başlamış. Sonra
uyumaya yatağına gitmiş. Ama bir türlü uyku tutmuyor
gözünü her kapattığında aç olan çocuklar gözünün önüne
geliyormuş. Sabahı zor etmiş ve kalkar kalmaz da üzüntüsünü
anne ve babasına anlatmış. Yemek seçip yemediği için ne
kadar pişman olduğunu anlatmış. Anne ve babası Ali’nin bu
düşüncesini çok takdir etmişler. Ali hemen kahvaltıya oturup
iştahla ne varsa yemiş.
Anne ve babası ile kahvaltıda Afrikalı çocuklar için şöyle bir
yardım kampanyası düşünmüşler. O da Ali’nin harçlıklarını
biriktirerek Afrikalı çocuklara göndermesiymiş. Ali bundan
sonraki günlerde annesinin yaptığı yemekleri hiç
beğenmemezlik etmemiş ve zaman zaman biriken paralarını
da Afrikalı kardeşlerine göndermiş.
ERDEMLER
EĞİTİMİ
ORTAOKUL 2