This short course introduces you to the basic language skills in the Turkish language and also discusses the fundamental grammar of the Turkish language. If you are completely new to the Turkish language, add some vocabularies to your existing wordlist or you just want to refresh your memory, this is for you.
This short course introduces you to the basic language skills in the Turkish language and also discusses the fundamental grammar of the Turkish language. If you are completely new to the Turkish language, add some vocabularies to your existing wordlist or you just want to refresh your memory, this is for you.
1. Zar f: Eylemleri, eylemsileri, zarfları, kimi zaman
da ekeylemle yargı anlamı kazanmış sözcükleri türlü
yönlerden (durum, zaman, yön…) tamamlayan tek
sözcüklerdir.
Yarın Ankara’ya gidecek. (zaman)
Öğrenciler içeri girdi. (yer-yön)
Bu yıl çok çalıştılar. (ölçü)
Sessizce yürüdüler. (durum)
Niçin dinlemiyorsunuz? (soru)
Çok iyi insan. İyi konuşmanın yararları.
2.
Sıfatlarla zarfların ortak yanı, niteleyici ve
belirtici adlar olmalarıdır.
Ayrılan yanı ise sıfatların adları, adılları;
zarfların ise eylem ve eylem soylu sözcükleri
niteleyip belirtmeleridir.
Bu görevleri kesindir.
Zarflar da sıfatlar gibi çekim almazlar.
3. Nitelik bildiren kelime isimden önce
kullanılırsa sıfat, fiilden önce kullanılırsa zarf
olur.
SIFAT----İSİM
ZARF----FİİL
Güzel günler yakındır. Futbolu güzel oynar.
5. sadece eylemlerin ve eylemsilerin
durumlarını bildiren tek sözcüklerdir.
Eylem veya eylemsiye nasıl sorusunun
sorulmasıyla bulunur.
Mehmet hızlı koşardı. (Nasıl koşardı?)
“Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden”
Eve koşarak gittim.
Derslerine severek çalışıyordu.
6. Durum-hal
zarfı olarak kullanılan bazı kelimeler:
Nasıl, güzel, çabuk, gelişigüzel, doğru, rahat,
çabuk, iyi, neşeli, zor, kola, hüngür hüngür,
çabuk, plansız, baştan savma, koşarak, yalnız,
7. NOT:
Bir eylem ya da eylemsiye yönelmiş ‘nasıl’
sorusuna cevap olan söz öbekleri içinde
durum belirteci bulunmayabilir.
Nasıl ağlıyor? Çocuk gibi ağlıyor.
Bu örnekte çocuk gibi söz öbeği cümlenin
belirteç öbeğidir. Bir niteleme öbeğidir;
ancak içinde belirteç yoktur. Sözcük türleri
konusunda tek kelimeyi dikkate alma
zorunluluğu vardır.
8. NOT:
Ekeylemle
yargı anlamı kazanmış niteleyici
sözcükler, sıfat ya da belirteç değil; ad sayılır.
İnsanın
çalışkanı= Belirtili ad tamlaması
İşi iyiydi.
Konuşması güzeldi.
9. Fiillerin, fiilimsilerin ya da ekeylemle yargı
anlamı kazanmış ad veya ad soylu
sözcüklerin yapılış ya da yapılış zamanını
bildiren çekim eki almamış tek sözcüklerdir.
ne zaman yapıldığını bildiren zarflardır.
Fiile sorulan “ne zaman” sorusuna cevap
verir.
10. Dün, bugün, önce, sonra, yarın, yazın, kışın,
akşam, öğlen, hemen, Pazartesi, Salı…
Örnekler:
Tatilden dün dönmüşler.
Sabah evde miydin?
Akşam maçı izleyeceğim.
Yarın pikniğe gideceğiz.
Kışın Arıt’tayız.
Dün yoktun. Demin buradaydı.
11. NOT:
Fiil, fiilimsi ya da ekeylemle yargı anlamı
kazanmış ad veya ad soylu sözcüklere
yöneltilen ne zaman sorusunun yanıtı olan;
ancak zaman belirteci sayılmayan sözcük
veya sözcük öbekleri de vardır.
Bunlar görev olarak zarf tümleci
görevindedirler.
Akşama doğru geldiler. Yaza gideriz.
Geçen gün görüştük. Pazartesi günü aldım.
İki gün önce geldiler.
12. Fiillerin, fiilimsilerin, zarfların ya da
ekeylemle yargı anlamı kazanmış ad veya
ad soylu sözcüklerin miktarını bildiren tek
sözcüklerdir.
Bu zarflar “ne kadar?” sorusuna cevap verir.
Çok az, biraz, saatlerce, günlerce, yıllarca,
pek çok, fazla, birazcık, en, pek, daha,
13. Örnekler:
Ali bu derse çok çalışmış.
Bugün pek iyi değilim.
Bu çok eski bir evdir.
En güzel o anlattı.
Daha kolay gidersiniz.
Çok konuşmak iyi değil.
Biraz dinlenelim.
Sen de çok güzelsin.
14. NOT:
Fiil, fiilimsi ya da ekeylemle yargı anlamı
kazanmış ad veya ad soylu sözcüklere
yöneltilen ne kadar sorusunun yanıtı olan;
ancak miktar belirteci sayılmayan sözcük
veya sözcük öbekleri de vardır.
Bunlar görev olarak zarf tümleci olurlar.
Kelime türü olarak zarf olmazlar.
Sabaha kadar konuştuk. (ad+ilgeç)
İki gün kaldım.
15. Sadece eylem ve eylemsilerin yönünü
bildiren tek sözcüklerdir.
aşağı, yukarı, ileri, geri, içeri, dışarı, öte,
beri...
Yukarı çıktı. Geri geldi. Aşağı indi. İleri gitti.
Yağmuru gören tavuklar içeri kaçıştılar.
16. NOT:
Yer –yön zarfları çekim eki almaz. Çeki eki
alanlar isimleşir.
Aşağıya indi.
Yukarıda görüştük.
İçeriden sesler geliyor.
Geriye baktı.
İleriye geçti.
Beriye gelin.
17.
NOT:
-e doğru, kuzey, güney, doğu, batı, sağ,
sol… gibi sözcükler, yalın halde bile
kullanılsalar yer adı sayılır. Bunları yer
zarfı saymak yanlıştır.
Kuzeye gitti.
Kuzey, her zaman soğuktur.
Bize doğru bakıyor.
Sağa bak.
18. Fiillere, fiilimsilere, ekeylemle yargı anlamı
kazanmış ad veya ad soylu sözcüklere yöneltilmiş,
cevabı belirteç, belirteç öbeği ya da neden
bildiren ad olan soru sözcükleridir.
Başlıca soru zarfları: ne zaman, niçin, nasıl, ne
kadar, nereye, neden...
Örnek: Bize ne zaman geleceksin?
(Yarın geleceğim.)
Niçin konuştu?
Nasıl geldin?
Ne kadar aldın?
Neden gelmedin?
19.
Anlamları çeşitli yönlerden güçlendirilmiş
zarflara denir.
Elini sımsıkı bağlamışlar.
Çarçabuk hareket ettik.
Binalar dümdüz olmuştu.
20. Durum,
zaman, miktar,yön ve soru zarflarından
başka, sayıca pek fazla olmayan; ancak belirteç
görevi üstlenen kelimeler de vardır.
İşaret, gösterme belirteci:
İşte Ali geliyor.
İşte, bütün çalışmanın sonucu.
21.
Kesinlik belirteci:
Elbet geliriz. Kesin anlatmıştır. Mutlaka
konuşurum. Kuşkusuz anladı. Şüphesiz
kazanacak. Asla beklemezdim. Hiç
görüşmedik. Sadece Ali bilir. Onu yalnız
orada bulursun.
Olasılık belirteci:
Belki görüşürüz.
Sanki seni tanıyorum.