1. Türkiye-Suriye ilişkileri
Türkiye-Suriye ilişkileri Türkiye Cumhuriyeti'nin Suriye'yle süregelen uluslararası politikaları
içerir.
İlişkilerin tarihçesi
Suriye toprakları ilk defa Türklerin 8. yüzyılda Müslümanlığı kabul etmesinden sonra Türklere
evsahipliği yapmıştır. Başkenti Şam'da bulunan Emeviler nüfuzlarını Orta Asya'ya kadar
uzattılar. 712-713 yıllarında Göktürklerle Emeviler arasında yapılan savaşları Emeviler
kazandılar. Bu tarihten sonra Türkler köle olarak Şam'a getirildiler. Savaşma yeteneklerinden
dolayı Arap ordularında önce askerlik sonra da giderek kumandanlık görevlerini üstlendiler.
Abbasiler zamanında Türkler artık bugünkü Irak ve Suriye topraklarına yaygın bir şekilde
yerleşmiş bulunuyorlardı.
Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah 1076 yılında Şam'ı eline geçirdi. Melikşah 1092 yılında ölünce
kardeşi Tutuş Şam'ı kendine başkent yaparak Suriye Selçuklu Devleti'ni kurdu. 1095'te Tutuş
ölünce oğullarından Rıdvan Halep'te, Dukak ise Şam'da hüküm sürmeğe başladılar. Dukak
1104'te ölünce Töktekin adında bir Türk kumandan Şam'ı ele geçirerek Böriler hanedanını
kurdu. Böriler'in Şam'daki egemenliği 1154 yılında gene başka bir Türk hanedanı olan
Zengiler'in hükümdarı olan Nureddin Zengi'nin Şam'ı ele geçirmesiyle son buldu. 1174 yılında
ise Suriye Selahaddin Eyyubi'nin eline geçti. 1260 yılında Moğollar 1400 yılında da Timur
tarafından işgal edilen Suriye sonunda gene bir Türk hanedanı olan Memlüklerin elinde kaldı.
1517 yılında ise Suriye toprakları Osmanlı Devleti'nin eline geçti. Suriye I. Dünya Savaşı'nın
sonuna kadar 400 yıl bir süreyle Osmanlıların egemenliğinde yaşadı. Kısacası Suriye toprakları
20. yüzyıla varıncaya kadar 8 yüzyıldan fazla bir süreyle Türk hanedanlarının egemenliği
altında yaşamış oldu. O yüzden de Türkler Suriye'de kalıcı bir iz bıraktılar.
Hatay Sorunu
I. Dünya Savaşı'ndan sonra Suriye 1946 yılına kadar Fransa'nın elinde kaldı. Bu dönemde
Türkiye'yle Suriye arasındaki en önemli sorun Hatay Sorunu oldu. 20 Ekim 1921'de imzalanan
Ankara Antlaşması (1921) Hatay'ı Suriye sınırları içinde bırakmış ancak Hatay'a özel bir
statü tanımıştı. Suriye'nin 1936 yılında bağımsız olması kararlaştırılan Hatay'ın statüsü
konusunda Türkiye ile Fransa arasında anlaşmazlık çıktı. Hatay önce 2 Eylül 1938'de bağımsız
bir Cumhuriyet oldu. 23 Haziran 1939'da da Türkiye ile Fransa arasında yapılan bir
anlaşmayla Hatay'ın Türkiye'ye katılması kabul edildi. Hatay Cumhuriyeti, Temmuz 1939'da
Türkiye sınırları içine katıldı. Ancak Hatay Sorunu Türkiye'yle Suriye arasında bir sorun
olarak kaldı.
Fırat ve Dicle Sorunu
Fırat ve Dicle nehirleri Türkiye sınırları içinde doğan, Suriye ve Irak topraklarından geçerek
Basra Körfezi'ne dökülen nehirlerdir. Bu nehirler hem Suriye ve Irak, hem de Türkiye'nin
Güneydoğu Anadolu bölgesi için çok önemli su kaynaklarıdır. Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu
Projesi adı altında bölgede başlattığı sulama projesi, bu nehirlerin Suriye'ye akan sularında
azalmaya neden olacağı endişesini uyandırmıştır. Bu nedenle Suriye ile Türkiye arasında zaman
zaman gerilimler yaşanmıştır. Ayrıca Suriye uzun yıllar boyunca Türkiye'ye karşı koz olarak
2. kullanmak için PKK'nın Suriye'de örgütlenmesine izin verdi, bu nedenle de Türkiye'den ters
tepkilerle karşılaştı. 1998 yılında Türkiye'den gördüğü baskıya dayanamayan Suriye PKK lideri
Abdullah Öcalan'ı Suriye'den sınırdışı etti.
Günümüzdeki ilişkiler
PKK'nın Suriye'deki faaliyetlerine son verilmesi, Fırat ve Dicle'nin sularının paylaşılması
konusunda Suriye'yle yaşanan gerilimlerin azalması, Hatay konusunun önemini kaybetmesi
sayesinde Türkiye-Suriye ilişkileri olumlu bir döneme girmiş bulunmaktadır. Şu anda Türkiye-
Suriye ilişkileri geçmişe oranla oldukça iyi bir durumda seyretmektedir.