The intruder, a criminal who had killed a policeman, broke into the cottage of Gerrard in an attempt to impersonate him and escape the police. When confronted by Gerrard, the intruder threatened him with a revolver and said he intended to kill Gerrard and take his identity. However, Gerrard warned the intruder that killing him would result in being hanged for murder. This gave Gerrard an opportunity to trick the intruder into a cupboard, where he pushed him inside, grabbed the revolver, and called the police to arrest the intruder.
Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.Ahmet Türkan
Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz. Hiç ibret alınsa ibretlik olunacak hallere düşülür mü? Ama yine de insan olmanın manasına bakıldığında insan unutkan ve cahildir. Kendi ibretlik hayatından da ibret almaz.
Madem imtihan dünyası olan şu aleme bize ihsan edilen akıl, şuur, idrak, zekâ ve hafıza kuvveleri sayesinde gönderildik. Madem bize bir emanet verildi. O emaneti hafızamızı diri tutarak muhafaza etmenin yollarını da öğrenmeliyiz. Yani aklımız gibi hafızamızı da muhafaza etmeliyiz.
Yaklaşık 50 (670) yılında doğdu.
Berberî asıllı
Nefzâve veya Zenâte kabilesine mensuptur; Mağrib fetihleri sırasında esir alındığı belirtilir.
Hemedan (İran) kökenli olup Kuzey Afrika’ya göç etmiş bir kabileden geldiği veya Arap asıllı olduğuna dair görüşler de vardır.
Leys veya Sadîf kabilesine nisbet edilmesi onun bu kabilelerin Âzatlısı diye kabul edilmesindendir.
The intruder, a criminal who had killed a policeman, broke into the cottage of Gerrard in an attempt to impersonate him and escape the police. When confronted by Gerrard, the intruder threatened him with a revolver and said he intended to kill Gerrard and take his identity. However, Gerrard warned the intruder that killing him would result in being hanged for murder. This gave Gerrard an opportunity to trick the intruder into a cupboard, where he pushed him inside, grabbed the revolver, and called the police to arrest the intruder.
Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.Ahmet Türkan
Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz. Hiç ibret alınsa ibretlik olunacak hallere düşülür mü? Ama yine de insan olmanın manasına bakıldığında insan unutkan ve cahildir. Kendi ibretlik hayatından da ibret almaz.
Madem imtihan dünyası olan şu aleme bize ihsan edilen akıl, şuur, idrak, zekâ ve hafıza kuvveleri sayesinde gönderildik. Madem bize bir emanet verildi. O emaneti hafızamızı diri tutarak muhafaza etmenin yollarını da öğrenmeliyiz. Yani aklımız gibi hafızamızı da muhafaza etmeliyiz.
Yaklaşık 50 (670) yılında doğdu.
Berberî asıllı
Nefzâve veya Zenâte kabilesine mensuptur; Mağrib fetihleri sırasında esir alındığı belirtilir.
Hemedan (İran) kökenli olup Kuzey Afrika’ya göç etmiş bir kabileden geldiği veya Arap asıllı olduğuna dair görüşler de vardır.
Leys veya Sadîf kabilesine nisbet edilmesi onun bu kabilelerin Âzatlısı diye kabul edilmesindendir.
Türk kültüründe ve dünya kültüründe çok uzun yıllar boyunca hikâye anlatımı ve yazımı yaygındır. Bizim köklü edebiyatımızın görklü hikayeleri Dede korkut hikâyeleri ile özdeşleşmiştir. Sadi’nin Bostan ve Gülistan’ı, Mevlana’nın Mesnevisi gibi daha pek çok yazarımızın hikayeleri bu alanda en güzel örneklerdir.
Bazı sözler insana yâredir.
Bazı sözler insana çaredir.
İnsan duyduğundan etkilenir. İnsan kulaktan ya zehirlenir ya da şifa bulur. Şifalı sözlerden derlediğim ilaçları sizlerle paylaşmak istedim değerli kitap dostlarım.
El documento habla sobre la historia de Turquía y la importancia de preservarla. Explica que la historia turca debe ser estudiada y enseñada a las generaciones futuras para mantener la identidad cultural del país. También destaca el papel de la institución Türk Tarih Kurumu en investigar, compilar y publicar documentos históricos sobre Turquía.
Garip bir çağda yaşıyoruz. Çekirdek aile kavramını içi boşaltılmış, çitlenmiş çekirdeğe döndürmüşüz. Anneler babalar huzur evlerinde, evde kedi köpek besler olmuşuz. Kaybedince anlamışız anne ne demek, baba ne demek. Aslında var iken sarılmak lazım değil miydi? Var iken ellerini öpmek, yaralarını sarmak lazım değil miydi?
Asıl varken gölge eksiktir. Hak yolunun yolcuları ise O Nebi’nin varisleridir. Bizlere rehberlik yolunda Allah Resulünün ahlakını aktarırlar, aktarmak isterler. Yani sözleri ile fillerindeki tutarlılık kişiyi ahlak sahibi yapar. Erdemli kılar. İnsanı insan yapan, diğer canlılardan ayıran özelliği öğrenme kabiliyeti, bu değerler ile birleştirip insan onuruna yakışan şekilde hareket etmesidir.
Günümüz dünyasında haramlarla helallerin karıştığı, etik ile ahlakın sınırlarının iç içe olduğu günümüzde iş ahlakının nerede başladığı nerede son bulduğu muammadır. Lakin mensubu olmakla şeref duyduğumuz İslam Dini her konuda olduğu gibi bu konuda da bizlere almamız gereken tavır konusunda son derece tatminkâr cevaplar vermiştir.
İlk yazımdan itibaren tarih sırasına göre sıralanmış olup her 50 yazı ayrı bir ciltte değerlendirilecektir. Böylece geri dönüp bakmak ta kolay olacaktır. Şimdi elinizdeki bu kitap 3. Cilt olarak hazırlanmıştır.
Hayatta çok hikâye okudunuz eminim, çok masal dinlediniz. Amma aldığınız hisselere bir göz gezdirin. Eminim çok ders aldınız.
Akıllı insan her olaydan bir ders alır, akılsız insan her olayı şaka sanır.
Hayat böyledir dostlar. İbretlik hikayeler hayatımıza ışık tutsun. Karanlık yolumuzu aydınlatsın.
İlk yazımdan itibaren tarih sırasına göre sıralanmış olup her 50 yazı ayrı bir ciltte değerlendirilecektir. Böylece geri dönüp bakmak ta kolay olacaktır. Şimdi elinizdeki bu kitap 2. Cilt olarak hazırlanmıştır.
İlk yazımdan itibaren tarih sırasına göre sıralanmış olup her 50 yazı ayrı bir ciltte değerlendirilecektir. Böylece geri dönüp bakmak ta kolay olacaktır. Bu kitap 1. cilt olarak hazırlanmıştır
“Devlete bağlı din” sisteminde, din kendi sahasındaki işlerde bile politikadan direktif alma mecburiyetindedir. Ve devlet adamları din üzerinde en üstün söz ve salâhiyet sahibidir. Lâik devletin yetiştirdiği ilâhiyatçı, din felsefesi, dinler tarihi ve din sosyolojisi öğrenmiş bir mütehassıs veya filozoftur, fakat din adamı değildir. Din adamı ise, her şeyden evvel zühd-ü takvâ sahibi olmuş bir dindardır. Bunlardan biri hakkıyla inanmış, öbürü ise sadece iman üzerinde zekâ oyunu oynamayı öğrenmiştir. Mevcut sistemde itiraf edilmelidir ki yüksek ilahiyat felsefecisi ve sosyoloğu yetişebilir. Fakat din mütehassısı ve alimi asla yetişmez.
Ahmet Türkan, bizleri toplumun manevi dinamikleri olan din ve vicdan özgürlüğünün yanında mensup olduğu dince konulan ibadetleri serbestçe yapabilme ve onun ahlak normlarına uygun olduğuna inanılan biçimde bir yaşam tarzı sürdürebilme; daha sonra da her konuda, inanca uygun sayılan görüşleri ifade edebilme ve yayabilme hakkının olması gerektiğini söylüyor.
DEĞERLİ OKUYUCULARIM KİTABIMIN LİNKİ AŞAĞIDADIR
https://www.kitapyurdu.com/kitap/alaturka-laiklik/603477.html
Alaturka Laiklik
Türk kültüründe ve dünya kültüründe çok uzun yıllar boyunca hikâye anlatımı ve yazımı yaygındır. Bizim köklü edebiyatımızın görklü hikayeleri Dede korkut hikâyeleri ile özdeşleşmiştir. Sadi’nin Bostan ve Gülistan’ı, Mevlana’nın Mesnevisi gibi daha pek çok yazarımızın hikayeleri bu alanda en güzel örneklerdir.
Bazı sözler insana yâredir.
Bazı sözler insana çaredir.
İnsan duyduğundan etkilenir. İnsan kulaktan ya zehirlenir ya da şifa bulur. Şifalı sözlerden derlediğim ilaçları sizlerle paylaşmak istedim değerli kitap dostlarım.
El documento habla sobre la historia de Turquía y la importancia de preservarla. Explica que la historia turca debe ser estudiada y enseñada a las generaciones futuras para mantener la identidad cultural del país. También destaca el papel de la institución Türk Tarih Kurumu en investigar, compilar y publicar documentos históricos sobre Turquía.
Garip bir çağda yaşıyoruz. Çekirdek aile kavramını içi boşaltılmış, çitlenmiş çekirdeğe döndürmüşüz. Anneler babalar huzur evlerinde, evde kedi köpek besler olmuşuz. Kaybedince anlamışız anne ne demek, baba ne demek. Aslında var iken sarılmak lazım değil miydi? Var iken ellerini öpmek, yaralarını sarmak lazım değil miydi?
Asıl varken gölge eksiktir. Hak yolunun yolcuları ise O Nebi’nin varisleridir. Bizlere rehberlik yolunda Allah Resulünün ahlakını aktarırlar, aktarmak isterler. Yani sözleri ile fillerindeki tutarlılık kişiyi ahlak sahibi yapar. Erdemli kılar. İnsanı insan yapan, diğer canlılardan ayıran özelliği öğrenme kabiliyeti, bu değerler ile birleştirip insan onuruna yakışan şekilde hareket etmesidir.
Günümüz dünyasında haramlarla helallerin karıştığı, etik ile ahlakın sınırlarının iç içe olduğu günümüzde iş ahlakının nerede başladığı nerede son bulduğu muammadır. Lakin mensubu olmakla şeref duyduğumuz İslam Dini her konuda olduğu gibi bu konuda da bizlere almamız gereken tavır konusunda son derece tatminkâr cevaplar vermiştir.
İlk yazımdan itibaren tarih sırasına göre sıralanmış olup her 50 yazı ayrı bir ciltte değerlendirilecektir. Böylece geri dönüp bakmak ta kolay olacaktır. Şimdi elinizdeki bu kitap 3. Cilt olarak hazırlanmıştır.
Hayatta çok hikâye okudunuz eminim, çok masal dinlediniz. Amma aldığınız hisselere bir göz gezdirin. Eminim çok ders aldınız.
Akıllı insan her olaydan bir ders alır, akılsız insan her olayı şaka sanır.
Hayat böyledir dostlar. İbretlik hikayeler hayatımıza ışık tutsun. Karanlık yolumuzu aydınlatsın.
İlk yazımdan itibaren tarih sırasına göre sıralanmış olup her 50 yazı ayrı bir ciltte değerlendirilecektir. Böylece geri dönüp bakmak ta kolay olacaktır. Şimdi elinizdeki bu kitap 2. Cilt olarak hazırlanmıştır.
İlk yazımdan itibaren tarih sırasına göre sıralanmış olup her 50 yazı ayrı bir ciltte değerlendirilecektir. Böylece geri dönüp bakmak ta kolay olacaktır. Bu kitap 1. cilt olarak hazırlanmıştır
“Devlete bağlı din” sisteminde, din kendi sahasındaki işlerde bile politikadan direktif alma mecburiyetindedir. Ve devlet adamları din üzerinde en üstün söz ve salâhiyet sahibidir. Lâik devletin yetiştirdiği ilâhiyatçı, din felsefesi, dinler tarihi ve din sosyolojisi öğrenmiş bir mütehassıs veya filozoftur, fakat din adamı değildir. Din adamı ise, her şeyden evvel zühd-ü takvâ sahibi olmuş bir dindardır. Bunlardan biri hakkıyla inanmış, öbürü ise sadece iman üzerinde zekâ oyunu oynamayı öğrenmiştir. Mevcut sistemde itiraf edilmelidir ki yüksek ilahiyat felsefecisi ve sosyoloğu yetişebilir. Fakat din mütehassısı ve alimi asla yetişmez.
Ahmet Türkan, bizleri toplumun manevi dinamikleri olan din ve vicdan özgürlüğünün yanında mensup olduğu dince konulan ibadetleri serbestçe yapabilme ve onun ahlak normlarına uygun olduğuna inanılan biçimde bir yaşam tarzı sürdürebilme; daha sonra da her konuda, inanca uygun sayılan görüşleri ifade edebilme ve yayabilme hakkının olması gerektiğini söylüyor.
DEĞERLİ OKUYUCULARIM KİTABIMIN LİNKİ AŞAĞIDADIR
https://www.kitapyurdu.com/kitap/alaturka-laiklik/603477.html
Alaturka Laiklik
5. Genç kadın, ilk kurabiyesini aldı. Adam da bir tane aldı. Bayan çok rahatsız hissetti kendisini ve: “ Sinir bir şey! Havamda olsaydım, bu cüretinden dolayı onu yumruklardım!” diye düşündü.
6. Bayan bir kurabiye alıyor, Adam da bir tane alıyordu. Çıldıracak gibiydi bayan. Ama olay çıkarmak istemiyordu.
7. Nihayet son kurabiye kalınca kadın: “ Bu küstah adam şimdi ne yapacak?” diye düşündü. Adam son kurabiyeyi aldı; onu ikiye böldü ve bir parçayı kadına verdi
8. Aaaa! Bu kadarı da fazla! Çok öfkelenmişti şimdi! Kadın sinir içinde kitabını ve diğer şeylerini alıp bir fırtına gibi giriş salonuna, oradan da uçağın içine yöneldi.
9. Uçaktaki koltuğuna oturdu. Gözlüğünü almak için çantasını açtı. Ne görsün? Kurabiye paketi açılmamış, orada duruyordu.
10. Çok utandı. Çok büyük bir yanlış yaptığını anladı. Kurabiyelerinin paketini hiç açmadan çantasına koyduğunu unutmuştu.
11. Oysaki adam, kendi kurabiyelerini hiç sinirlenmeden ve yüksünmeden kadınla paylaşmıştı
12. Kadın ise kurabiyelerinin paylaşıldığını düşünerek çok sinirlenmişti. Ve şimdi, bu durumu telafi şansı yoktu. Özür dileme olanağı da kalmamıştı.