Mahmut Kahya Su Değirmeni ve Sürdürülebilirlik. Su ve su değirmenleri sürdürülebilir bir ekoloji, sosyal yapı ve ekonomi için yeniden değerlendirilmelidir.
2. 1- Kurucusu Hakkında
Anadolu’da su değirmenleri genellikle değirmencinin adı ile anılır.
Nüfus bilgilerine göre, değirmenin kurucusu ve değirmencisi Sinop / Bektaşağa
(Jajiyhable) Köyünde “Kahya” olarak anılan Mahmut Özdemir, 1871 Çerkeztan
doğumlu. Dedesinin adı Hacımaf, babasının adı Eztemur’dur.
Dedesi Kafkasya’dan Türkiye’ye sürgün edilen Adige Ailelerden (Abzeh/Şınaho).
Araştırmalara göre, İnebolu’dan giriş yapan aile, ilk olarak
Kastamonu/Devrekhani/Belovacık’ta iskan edilir. Buradaki anlaşmazlıklar (!)
nedeni ile Bektaşağa’daki akrabalarının yanına babası Eztemur, annesi Mecabis
Hanım ile gelip yerleşirler.
Anlatılanlara göre, Mahmut Kahya, yoksulluk içinde hayata tutunmaya çalışan
çalışkan, zeki, cesur ve becerikli bir adamdır. Bektaşağa Köyünde Apiş Zekeriya’nın
kızı Fatmet (Atabek) ile evlenir, dokuz çocukları olur. 1944 yılında vefat eder, kabri
aile mezarlığındadır.
Değirmenin yapım tarihi, (Bektaşağa – Arapköy arasındaki taş köprünün üzerindeki
1888 tarihten yola çıkılarak) bu yıla yakın yıllar olduğu tahmin edilmektedir.
3. Mahmut Kahya Su Değirmeni
şahsa ait tescilsiz yapılarımızdan
bir “aile” değirmenidir.
Değirmen;
Mahmut Kahya (1871-1944),
Mahmut oğlu Şahin (1899-1977),
Şahin oğlu İsmet (1930-2009),
İsmet oğulları Mahmut (1957-2013) ve
Ümit (1958-2021) tarafından günümüze kadar
işletilmiştir.
Ümit Özdemir’in 2021 Eylül ayında vefatı ile
kapanma durumu yaşayan değirmen -bugün
aileden olmayan- Erkan Öztaban işletilmektedir.
4. Mahmut Kahya Su Değirmeni,
Tahminen 1885-86 yıllarında yapıldığı düşünülen, tapusu Mahmut Özdemir üzerine kayıtlı
Karasu Çayı kenarında Sinop / Uzungürgen Köyü, Yukarıova Mahallesi 101 Ada , 8 parsel içinde 8.600m2
alanda kurulmuştur.
Sinop Erfelek Yolu, Adalı Şerafettin Çiftliği Yolu / Sinop-Türkiye adresindedir.
Sinop’a 20km, Erfelek’e 12km uzaklıkta olup, bağlantı yolu stabilize ve yaklaşık 1km dir.
5. 2- Değirmenin Fiziki Özellikleri, Değişiklikler Ve Bugünü
Mahmut Kahya Su Değirmeni
Karadeniz Bölgesinde çalışan nadir üç taşlı su değirmenlerinden biridir.
6. 2.1- Temeli yığma taş duvar olan bina tek katlı, yan duvarları meşe-gürgen tahtaları ile çevrili iken
geçirdiği yangınlar ve sellerden sonra briket ile değiştirilmiştir.
İki taşlı olarak yapılmıştır.
1975’te üçüncü taş eklenmiştir.
Değirmen binası orijinal boyutları, 5x12.5x3.60metredir.
Değirmene giriş kapısı doğu yönündedir.
Binaya ek, güney tarafında 5x4x3.60metre ahır olarak kullanılan bölüme, sonraki yıllarda kapalı
kümes olarak kullanılan 5x3.5x3.60metre ek yapılmıştır.
Toplam alanı 5x20x3.60metre olmuştur.
Tamamı kiremit olan beşik çatısı, yangılardan sonra çinko oluklu levha olarak değiştirilmiştir.
Gün ışığını küçük pencerelerden ziyade çatıya konan pvc oluklu şeffaf çatı kaplama levhasından
almaktadır.
Kıyafet değiştirilen değirmenci odası, odanın içinde bir ocak ve yatak mevcuttur.
Binaya sonraki yıllarda şehir elektrik hattı çekilmiştir.
7. 2.2- Değirmenlerin kalbi vardır.
Tık tıkı …tık tıkı… tık tıkı …tık tıkı… Dönen taşa seke seke vuran
ağaç ayağın sesi yaşamın ta kendisidir. Biraz daha dikkatle
dinlediğinizde, dönen çarka vuran suyun derinden gelen
uğultulu sesini duyarsınız. Yaklaştıkça, bu doğal yaşamın kalp
atışlarını görme merakınız artar.
Değirmeninden içeriye girdiğinizde; burnunuza mis gibi kokan
un kokusu, sabit bir hızla dönen taşa aynı ritimde vuran
ağaç ayağı, un zerreciklerinin bulut gibi yapışıp kaldığı tavandaki
bembeyaz örümcek ağları hemen dikkatinizi çeker.
Sağda, koca bir kütüğün yandığı ocak. Ocağın üzerindeki
üç ayakta kaynayan dışı simsiyah olmuş bir çaydanlık.
Omuz hizasında bir raf, rafın üzerinde bir kandil. Oturma yerinde
ve duvarda tüyleri yıpranmış koyun postları.
Solda, gözlere ayrılmış değirmen hakkının konduğu küçük bir
tahta ambar. Ambarın üzerinde boş tenekeler, şapşaklar,
çekiçler, keser, testere, yan keski..
8. 2.2- Sinop ilinde yazılı ve sözlü kaynaklara
göre 100-150 civarında su değirmeninin
varlığından söz edilmektedir.
Günümüzde bu su değirmenlerden 25-30
kadarının temel yapıları itibari ile
ayakta olduğunu bunların da yaklaşık
7 (yedi) tanesinin halen çalışmakta olduğu
söylenmektedir.
Kynk:
https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/sinop/kulturatlasi/d
egrmenclk-ve-degrmen-kulturu
9. 3- Değirmenin Suyu
Küre Dağlarından doğup
Karadeniz’e dökülen, geçtiği
80 km.lik geniş tabanlı vadinin
iki yakasına hayat veren
Karasu Çayı üzerinde su
değirmeni için kurulan bentten
gelmektedir. Değirmene
yaklaşık 500metre uzaklıkta
kurulan bu bentin önünde
biriken su, 0.50m çapındaki
plastik boru ile 100metre ve
kot farkı düzeltildikten
sonrasındaki etabında
1.5x0.30m açık kanal ile
değirmene taşınmaktadır.
Değirmenden çıkan su, tekrar
Karasu Çayı ile birleşmektedir.
10. 4- Değirmenin Çalışma Sistemi
Dışarıdan basit bir yapı gibi
görünen değirmenlerin işleyişi için
oldukça fazla teknik bilgi
gerektiren araç-gereç ve bölüme
ihtiyaç vardır.
Çalışmada tespit edilen Mahmut
Kahya Su Değirmeni Karadeniz
Bölgesindeki benzeri gibi tahıl
öğütmek amacıyla, düşey milli
yatay çarklı (türbin tipi) sistemde
kurulmuştur.
11. 4.1- Bu sistemle üretim yapan değirmenler; üretim işleminin gerçekleştirildiği üst bölüm ve
değirmen taşlarını harekete geçiren yatay su çarkının bulunduğu alt bölüm olarak iki ana
bölümden oluşmaktadır.
Üretim işleminin gerçekleştirildiği üst bölümde; ahşap malzemeden imal edilmiş tahıl teknesi ve
mekanizmaları (1), alt (sabit) ve üst (hareketli) değirmen taşları (2), su çarkı bölümü ile bağlantıyı
sağlayan ayar kolu (3) ve un haznesi (4) bulunmaktadır.
Zemin kotunun altında kalan ve bazı yörelerde “domuzluk” olarak anılan su çarkı bölümü; suyun
değirmen binasına girdiği, enerjisini çarka vererek sistemi çalıştırdığı ve suyun dışarı atıldığı
bölümdür. Burada su haznesi veya su oluğu girişi (5), değirmen taşları ile düşey bir mil aracılığı ile
bağlantılı olan yatay su çarkı (6), üretim bölümü ile bağlantılı olan ve çarkın su oluğu ile ilişkisini
düzenleyen ayar tahtası veya ayar çatalı (7) ve bu sistemin oturması için zemine boydan boya
yerleştirilmiş olan taban tahtası (8) bulunmaktadır.
Yatay su çarkından elde edilen güç, düşey bir mil aracılığı ile hareketli üst değirmen taşına
iletilerek üst taşın dönmesini sağlamaktadır. Tahıl tanecikleri üst değirmen taşının ortasındaki
boşluğa dökülmekte ve taşlar arasında öğütme işlemi gerçekleşmektedir.
Öğütülen tahıl, un haline gelerek un haznesinde toplanmaktadır (Şekil 2)
Kynk. https://jag.journalagent.com/megaron/pdfs/MEGARON-49389-ARTICLE_(THESIS)-ORS_CORAPCIOGLU.pdf
12. 4.2- Olukta biriken suyun
çarka vuran en uç
kısmındaki ‘poyra’ların
çapı 0.10m dir.
Poyradan çıkıp kanatçıklara
vurarak çarkı ve yukarıdaki
taşı döndüren sistem,
taşı dakikada 13 kez
döndürme hızındadır.
13. 4.3- Tahılın türüne, tahılın yaş/kuru olmasına, çarkı döndüren suyun debisine ve taşın dişlerine
göre süre -çok az değişmekle birlikte- bir taş, bir saatte yaklaşık bir teneke (16 kilogram)
tahıl öğütebilmektedir. Yaklaşık 10-12 saat süreli aralıklarla çalışabilmektedir.
Su değirmenleri ile ilgili yayımlanan kaynaklarda pek geçmeyen basit bir “fren sistemi” Mahmut
Kahya Su Değirmeninde kurulmuştur.
Bu sistem şöyle çalışmaktadır; Ölçekli, tahıl konan teknede tahılın bitmesi durumunda iki taş
arasına tahıl girmediğinden taşlar birbirine sürterek dişleri yiyecektir. Fren sisteminde, teknenin
en altına denk gelen ölçüde hazırlanan aparata bağlı ip, diğer ucu çarkı kaldırıp indiren çelik tele
bağlıdır. Teknede tahıl bitince aparatın üzerindeki tahılın baskısı da kalkmakta çarkı aşağıya
düşürmekte, poyradan çıkan su çark kanatçıklarına vurmamakta, taş kendiliğinden durmaktadır.
Yörede işleyen diğer değirmenler gibi yılın 9-10 ayı çalışmaktadır. Temmuz- Ağustos aylarında -
suyun az olduğu zamanlarda veya ürün gelmediği dönemlerde- değirmenin genel bakımları
yapılmaktadır. Değirmenlerde öğütülen ürünler mısır, buğday ve karmadır.
14. 5- Değirmenin Olukları
Arktan üçe ayrılan su taksim kanalları, birinci taşın oluğuna uzunluğu 6metre, eni 0.65m, derinliği 0.20m dir.
İkinci taşın oluğuna uzunluğu 2.70m, eni 0.45m, derinliği 0.20m ve üçüncü taşın oluğuna uzunluğu 6.50m,
eni 0.70m, derinliği 0.20m olan “ seğirdim olukları” ile taşınmaktadır. Gelen suyun fazlasını boşa akıtan
“Savacak” uzunluğu 0.60m, eni 0.60m ve derinliği 0.20mdir.Seğirdim olukları ile gelen su, çapı 1.5m,
poyraya doğru daralan derinliği 4m oluğu, yaklaşık bir saatte doldurmaktadır. Birinci ve üçüncü oluklar
yığma taş, 1975 yılında yapılan oluk ise beton duvar ile yapılmıştır.
15. 6- Taşı Döndüren Çarkın Boyutları Ve
Özellikleri
Çarklar, 1.10m çapındadır.
Taşları döndüren her üç çark da demir
çember içine ahşap kanatlardan
yapılmıştır.
Her bir tekerlekte kanatçık sayısı
28 adettir.
Çark, yatay döşenmiştir.
16. 7- Taşın Özellikleri Ve Boyutları
Taşlar, doğal taş (granit) olup Kastamonulu ustalar tarafından imal edilmiştir. Herbiri yaklaşık 500kg’dır.
Birinci taş; 0.80m çapında olup, kalınlığı 0.13mdir.
Öğütülen unun döküldüğü “ unluk” 0.50x0.90x0.60mdir.
İkinci taş; 0.90m çapında, 0.15m kalınlığında olup; unluk 0.45x1.00x0.60mdir.
Üçüncü taş; 0.86m çapında, 0.17m kalınlığında olup; unluk 0.45x1.00x0.60mdir.
Unluklar, ağaçtan imal edilmiştir. Her unlukta bir el süpürgesi ve el küreği vardır.
17. 8- Su Değirmeni Ununun Özelliği
Değirmen denince akla ilk gelenlerden biri hiç şüphesiz
buğdaydır. Buğday deyince de ekmek. Buğdayın ekmeğe
yolculuğu yaklaşık 20 işlemden geçiyor.
Ekmek, dünyanın her yerinde üretimi yapılan, en çok
tüketilen, erişimi kolay bir gıda ve enerji kaynağıdır.
Bir gelenek ve uygarlık simgesi buğday aynı zamanda
kültürel değer olma özelliği taşır. Türkiye’de başka hiç bir
besin, ekmek kadar günlük hayatımıza girmemiştir.
Dünyada gelişen 94 ülkede 4,5 milyar insanın protein ihtiyacının
yüzde 20’si buğday ürünleri tarafından karşılanıyor. Buğday sapları
da hayvanlar için besin kaynağıdır. Buğday, 10 bin yıl önce sadece
Bereketli Hilal coğrafyasına sıkışmış yabani bir ot iken, birkaç bin yıl
içinde tüm dünyada yetişmeye başlamıştır.
“Tahıl ambarı” olarak bilinen Anadolu toprakları bugün
23 yabani buğday türüne ve 400’den fazla kültüre alınmış buğday
çeşidine ev sahipliği yapmaktadır.
2015 itibarıyla, Türkiye’de tescilli ekmeklik buğday çeşidi 205,
makarnalık çeşidi 67’tir.
18. 8.1- İnsan, yaşadığı her yerde ekosistemler üzerinde çok kısa bir süre içinde çok büyük tahribat
yaptı.
Küresel iklim değişikliği, buğday üretim sistemimizde bazı değişiklikler yapılmasını gerektiriyor.
Kynk. http://awsassets.wwftr.panda.org/downloads/turkiye_nin_buday_atlas_web.pdf
“Cumhuriyet Dönemi Hububat Politikaları 1923-1950” doktora tezinde Bedrettin Kolaç,
Ahmet Hamdi Başar’ın 1930’lu yıllarda buğdayın Türk sosyal, siyasi ve iktisadi hayatındaki
önemini anlatmıştır. Başar’a göre; “Hiçbir mesele Türkiye’de buğday organizasyonu kadar
esaslı, seri ve derin bir dönüşüme müsait değildir ve memleketimizin hiçbir meselesi bu
organizasyonun faydalarından ayrı tutulamaz. Türkiye’de hiçbir madde buğday kadar çok nakil
hareketine, değirmenler dolasıyla sanayi hareketine sahip değildir. Buğday, Türkiye piyasasının
temel taşıdır. Türkiye’de “Buğday Üreticileri Birliği”” ve “Değirmenciler Birliği” kurulması
gerekmektedir.”
Kynk. http://nek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/33081.pdf
19. 8.2- Öğütmenin temel prensibi, binlerce yıldır değişmedi: Tahıl taneleri, hâlâ iki sert yüzey arasında
ezilerek una dönüştürülüyor. Elektrik veya mazotla çalışan modern değirmenlerde işleyişin daha kolay
olmasına rağmen, su değirmenlerinin tercih edilmesinde geleneksel beslenme kültürümüzde önemli bir
yer tutan lezzet olgusunun rolü vardır.
Değirmenlerde öğütülen unun lezzetinin nereden geldiği sorusu değirmen taşının dönme hızı ve alttaki
suyun serinliği ile ilgili olarak cevaplandırılabilir. Ayrıca, unun kepeğinden tam olarak ayrılmaması
sebebiyle bu undan yapılan yiyeceklerin hazmı daha kolay olmaktadır.
Değirmencilikte akla ilk gelen tahılın buğday olmasına rağmen, mısırın da en az buğday kadar önemi
vardır. Beslenme ve hayvan yemi başta olmak üzere birçok alanda kullanılan mısır, stratejik bir tahıldır.
Mısır yıkanmadan değirmene götürülür. Yörede, fırınlanmış mısırdan elde edilen una “kavruk un”,
tarladan gelip işlenen una “yaş un” denir.
20. 8.3- Değirmenden çıkan un, Sinop ve havalisinde ekmeklik un olarak ev, fırın ve pastanelerde
değerlendirilmektedir.
Yapılan gözlemlere göre, Mahmut Kahya Su Değirmenine Sinop’un (şehir merkezi dahil) tüm ilçe
ve köylerinden küçük ölçekte ( 10 -50 - 100 kg) , fırın, pastane gibi işletmelerin ihtiyacını karşılayan
taşeron firmalar tarafından ise 1.000 – 10.000 kg tahıl karayolu ile gelmektedir.
Buğday, gerek ülkemizin gerekse tüm Dünya ülkeleri için temel besin kaynağı olan stratejik
ürünlerden biridir.
29 Mayıs 1934 tarih ve 2466 sayılı Buğdayı Koruma Karşılığı Kanunu gerek ülke içinde yapılan
gerekse ithal edilen un ve undan yapılmış maddelerden buğdayı koruma vergisi alınacağını
hükme bağlamıştır. Sadece köy değirmenlerinde köylülerin kendi ihtiyacı için öğütülen unlar ve
dışarıya ihraç edilen unlar bu vergiden muaftır.
Kynk. Tarımda Kamu Politikalarının Başlangıcı: "Buğday Meselesi", 1932-1945 Dr. Hülya Kendir Özdinç
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/154638
21. 9- Değirmencilik
Birçok alanda ustalık gerektiren bir meslektir. Değirmenci, sadece taşın dilinden anlamaz;
marangozdur, duvarcıdır, veterinerdir, iklim-su bilimcidir, tamircidir, çiftçidir.
Bu nedenlerle “Değirmen taşının dilinden anlayan değirmencinin müşterisi çok olur” derler.
Değirmenci experdir; öğütülen unu baş, işaret ve orta parmakları arasında ezerek, müşterinin
tercih ettiği unu kontrol eder.
22. 9.1-Yüz, hatta iki yüz sene önce en uzun
yollarımızdan biri su değirmenlerine uzanan yollardı.
Devir değiştikçe yollar kısaldı, insani mesafeler uzadı.
Bir zamanlar öküz arabalarımız kırık, hayvanlarımız
hasta, yollarımız bozuk, değirmenlerimiz arızalıydı
ama adımlarımız ve değirmencilerimiz sağlamdı.
Karınlar aç olsa da helal kazancın bereketiyle
gönüller doyardı. Herkes birbirinin derdine ilaçtı.
Değirmenci, müşterilerinin sır ve dert küpüydü.
Değirmenler; sevginin, dostluğun, yol arkadaşlığının
en içten yaşandığı yerlerdi.
Değirmencilik; mütevaziliğin ve
sadeliğin yön değiştirdiği günümüzde
kalpten kadim “helalleşme”,
“merhamet” ve «adalet» duygusu ile
yapılır. FOTO: Hasan Ege
23. 9.2- Gıda üretimi yapılan değirmenlerde
azami ölçüde temizliğe dikkat edilir.
Unluk kapalı tutulur. Elde olmayan sebepler
ile ortaya çıkan bir kusur, değirmenci
tarafından mutlaka giderilir.
Mahmut Kahya Su Değirmeninde kediler
özellikle beslenmiştir. Tahılın olduğu her
yerde fare ve serçeler vardır. Değirmen
kedisi doğal ortamda kendini beslemek
zorunda kaldığı için bir sokak kedisinden
daha fazlasıyla uyanık, çevik, gözü kara,
sabırlı, cesur ve sessizdir.
Bir değirmende karşılaşılabilecek en büyük
iş kazası, kayma, düşme gibi
yaralanmalardır. Diğer bir risk, nemli
ortamda çalışmanın getirdi romatizmal
hastalıklardır. Değirmeni ikinci kuşak işleten
Şahin Özdemir bu hastalık dolaysıyla uzun
yıllar sağlıksız yaşamıştır.
24. 10- Değirmenin Aylık/Yıllık Geliri
Anadolu için buğdayın önemi ne ise,
değirmen ve değirmencilik de Anadolu insanı için
bir o kadar önemlidir.
Bu önemin göstergesi olarak
“değirmenci hakkı” denilen kavram oluşmuştur.
Gelen tahılın % 5-10’u değirmenci hakkı olarak alınır.
“Hakla/ şapşak” denilen ve yaklaşık 1.6kg gelen ölçek
ile alınan hak değirmenciye aittir.
Bu hakkın lafı bile yapılmadan, değirmenci kendi payını
ayırır, geri kalan ise sahibine verilir. Bazen parası
olmayanlar değirmenciye değirmenci hakkı olarak
yumurta, tavuk, kaz yada ördek verilir.
2021 fiyatları ile bir kilogram buğday ve mısır
1.50 - 3.00 TL aralığında hesaplandığında;
günlük 100kg tahıl öğüten bir değirmen;
(%5 değirmenci hakkı üzerinden),
5x1.6x1.5 =12.00TL/gün,
30x12.00 = 360.00TL/ay ve
10x360.00= 3.600.00TL/yıl minimum,
7.200.00 TL maksimum geliri
sadece değirmencilikten elde edebilmektedir.
25. 10.1- Değirmenci, en büyük doğa dostu ve çevrecidir.
Hem ailesine gelir, hem de uğraşı olarak suyun bereketinden yararlanır.
Tavuk, kaz, ördek, köpek, kedi, hindi besler, yetiştirir.
Meyve, sebze ve tahıl tarımı yapabilir.
‘Süzek’ adı verilen basit düzenek ile balık avlar.
Bu imkanlar değirmen etrafında vardır, halen kullanılmaktadır.
26. 10.2- Köy halkının değirmencinin adı ile methettiği su değirmenleri zaman içinde değirmenciler
arasında tatlı bir rekabet oluşturmuştur. Kimin değirmen taşı, un tavı daha iyi ise onun değirmeni
daha kalabalık olmuştur.
Bu anlamda, Mahmut Kahya Su Değirmeni’nin reklam –pazarlama alanlarında özel bir çalışması
günümüze kadar olmamıştır. Sinop civarında halen çalışan su değirmenleri arasındaki rekabet,
kalite, hijyen ve güvene yansımıştır.
Mahmut Kahya Su değirmeni 136 yıldır dönmektedir, bu anlamda müşteri memnuniyetini
yakalamıştır. Değirmenin reklamı müşterileri tarafından yapılmaktadır. Sinop’ta halka açık
Pazar Yerinde satılan ekmeklik buğday ve mısır unun %80’ni bu değirmende öğütülmektedir.
27. 10.3- Yeniden bir su değirmeni kurmak; taşından çarkına, arkından çakıldağına yapmak
günümüz teknolojisi ile elbette mümkündür. Ancak, uzun vadede gelir getirici bir yatırım
olmadığından yeni su değirmenleri yapılmamaktadır.
Yeni bir değirmenin yapım maliyeti yaklaşık 100milyon TL. olarak hesaplanmaktadır. (2021)
Un Değirmenlerine, Gayri Sıhhi Müesseler Yönetmeliği (26 Eylül 1995 Sayı:22416),
C) Üçüncü Sınıf Gayrı Sıhhi Müesseseler başlığı altında yer verilmiştir.
Kynk. https://www.tarimorman.gov.tr › TADB › Belgeler
28. 11- Su Değirmeninin Sosyal-Kültürel Hayata Kattıkları
Su değirmenlerinde tahıl, tane tane öğütülmektedir dolaysıyla gün uzundur. Değirmenci ile tahıl sahibi veya
birkaç tahıl sahibi arasında uzun sohbetler yapılır. Değirmen taşına vuran çakıldağın tek düze sesi,
değirmenin altından gelen serinlik ve su uğultusu, uzaklardan gelen köpek havlama sesleri, ağaç
yapraklarının hışırtısı insanları değirmenin kalp atışları içine sokar. Laf lafı açar. Herkes kendi köyünden,
ailesinden, komşularından bahseder. Siyaset, spor, evlilik, tarım ve hayvancılık temalı sohbetler yapılır.
Hikayeler anlatılır. Ancak, değirmende herkes, sözünün ağırlığını ve ayarını bilir. Mahmut Kahya Su
Değirmeni geleneksel olarak senede bir gün, bir taşını biber öğütmek için ayırır.
O gün, civar köylerdeki cami hopörlerinden halka duyurulur.
29. 12- Geçmiş Ve Günümüz Değirmenciliği Arasındaki Farklar
Genelde su değirmenleri, çok kompleks ve pahalı sistemler olmadıkları için ilk yatırım bedelleri
düşüktür. İleri teknoloji kullanılmasına çok ihtiyaç duymadıkları için kurulumları hem kolay
hem ucuz, hem de ithal malzeme-araç-gereci gerektirmemektedir.
30. 12.1- Aileden gelen son değirmen işletmecisi
Ümit Özdemir ile geçmiş ve günümüz değirmenciliği
karşılaştırılmıştır. Değirmende şehir elektrik mevcut
olmakla birlikte gece vardiyasına uzun süreler
kalınmamaktadır. Dolaysıyla enerji tüketimi cüzi
miktardadır.
Başlıca gider kalemini, bakım ( bent yıkılması, kanal
patlaması, çark bakımı vb.) oluşturmaktadır.
Elektriksiz yıllarda, aşınan taşlar demir çekiç ile
dişlenirken günümüzde elektrikli spiral makina ile
dişlenmektedir. Diğer çalışan değirmen elemanları
zamanla aşınmakta olduğundan sıklıkla gözden
geçirilmektedir. Emek yoğundur, teknelerin
doldurulup, unun tekrar çuvallanması, iç temizlik gibi
fiziki kuvvet gerektiren işler sürekli yapılmak zorunda
olunan günlük işlerden bazılarıdır.
Ümit Özdemir’e yapılan değirmen etrafında piknik
tesisi kurma teklifleri doğal yaşama saygıdan
reddedilmiştir.
31. 12.2- Değirmenin işletmecilik açısından geçmiş ve
günümüz değirmenciliği arasında sosyal, kültürel,
ekonomik ve çevresel fark yoktur. Mahmut Özdemir’e
göre; değirmeni kuran büyük dedesi ile aynı disiplin ve
müşteri memnuniyeti anlayışı ile Sinop ve çevresine
hizmet etmiştir.
Su değirmenlerinde uyması gereken en önemli kural,
öğütme sırası’dır. Tahılın değirmen geliş sırası ve saatine
göre öğütülme sırası verilir. Herkes bu kaideye uyar.
Sadece, yalnız yaşayan dul kadınlara öncelik verilir.
Ulaşımın bugünkü gibi olmadığı yıllardan kalan ve
değirmene tahıl getiren müşterilerin yemek ihtiyaçları;
un, tuz ve su yoğrularak elde edilen ve
20cm çapında, 2cm kalınlığında saç üzerinde pişirilen
“değirmenci çöreğinden” ile giderilirdi.
Bu kadim gelenek halen devam etmektedir.
32. 12.3- Değirmen çevresinde değişen
iklim şartları içinde, geçmiş yıllara
göre tahıl üretimi (mısır-buğday-
arpa) ve buna bağlı olarak gelişen
hayvan besiciliğinde bir artış
gözlenmemiştir.
Geçmiş ile günümüz arasındaki
tek fark, değirmene
civar köylerden ve ailelerden
tahıl gelirken,
günümüzde piyasanın un ihtiyacı,
taşeron firmalara doğru
yoğunlaşmaktadır.
Değirmencilik anılarını anlatan Ümit Özdemir babası İsmet’in sıklıkla anlattığı bir anıyı paylaştı; “
«Bir kış günü bir çift öküz ile tahıl getirmişler. Öküzlerden birinin boynundaki şişlik babamın dikkatini çekmiş,
sormuş, adam ne olduğunu bilememiş. Babam şiş yeri yoklamış, iltihap olmuş bu demiş.
Adam, çaresi var mı? Var demiş babam. Öküzün ayaklarını, gözlerini bağlamışlar yatırmışlar yere.
Her zaman yanında taşıdığı bıçağı ile öküzün boynunu yarmış, sıkmışlar. Yarığa buğday doldurup sıkmışlar.
İyice iltihapı boşalttıktan sonra çuval iğnesi ve iplik ile öküzün boynun dikmişler.”
33. 13- Su Değirmenleri ve Sürdürülebilirlik
Un değirmenciliği, buğday tanesinin öğütülerek, una indirgendiği sanayi dalını ifade eder. Önemi, elde
edildiği buğdayın yeryüzünde yaygın dağılışı, geniş coğrafya ve ekolojilerde yetişebilmesi, tarımı,
muhafazası ve işlenmesinin kolaylığı, beslenme açısından ucuz, kolay erişilebilir ve nötr aromatik profile
sahip besin kaynağı olmasından kaynaklanır.
Kynk. https://www.milleral.com/tr/basin-bulteni/degirmen-teknolojilerinin-tarihsel-gelisimi-ve-gunumuz-teknolojileri/8
34. 13.1- Su kaynağından daha fazla yararlanabilmek için değirmenlerin ardışık olarak inşa edildiği tespit
edilmiştir. Membada kalan değirmenin kuyruk suyu seviyesinden hemen sonra, mümkün olan en kısa
mesafede bir diğer değirmenin inşa edildiği saptanmıştır. Günümüz su gücü sistemlerinde
havza planlamasının ilk örneği olarak görülebilecek bu davranış, modern mühendislik yaklaşımı ile büyük bir
uyumluk göstermektedir.
Kynk. “Zonguldak Bölgesi Su Değirmenleri Ve Teknik Özellikleri” Onur DÜNDAR , Mine POLAT , İsmail Hakkı ÖZÖLÇER, Mustafa TANIŞ, Reşide Adal
DÜNDAR, Fatih SEKMEN https://www.imo.org.tr/resimler/ekutuphane/pdf/17929_00_40.pdf
35. 13.2- Geçmişte ve günümüzde su değirmenlerinin
doğal yaşam üzerinde hiçbir olumsuz etkisine
rastlanmamıştır.
Su gelir, taşı döndürür; çıkar gider.
Su değirmenlerinin çalışma prensibi, potansiyel enerjinin
önce kinetik sonra mekanik enerjiye dönüştürülerek
hidrolik bir güç elde edilmesine dayanır.
Motor ve elektrik gücüyle çalışan değirmenlerin ortaya
çıkmasıyla birlikte su değirmenleri özelliğini kaybetmiş
görmektedir.
Bu yüzden Türkiye’nin birçok yöresinde 100-200 senedir
çalışmakta olan su değirmenlerinin çoğu ya yıkılmış ya da
fiziksel olarak büyük hasarlar görmüş,
değirmencilik mesleği de unutulmaya yüz tutmuştur.
36. 13.3- Geleneksel su değirmenlerinin korunması konusunda görülen temel sorunların başında
bu kültür varlıklarının ülkemiz yasal koruma ölçütleri içinde dikkate alınmayarak yasal koruma
kapsamı dışında ve tescilsiz durumda bulunmaları gelmektedir.
Bunun dışında, sosyal ve ekonomik nedenlerle geleneksel değirmen ve değirmencilik kültürünün
unutulması işlevsel sürdürülebilirliklerini etkilerken, kırsal mimari mirasın korunması konusundaki
ekonomik ve kültürel yetersizlikler de yapısal sürdürülebilirliklerini tehdit etmektedir.
Karadeniz bölgesindeki küçük ölçekli tahıl değirmenlerinin yöre halkı tarafından
günlük yaşamın bir parçası olarak kullanılabilirliği işlevsel sürdürülebilirlik sorununu ortadan
kaldırmış olsa da, değirmenlerin özgün yapısal sürdürülebilirliklerinin tehdit altında olduğu
görülmektedir.
KYNK. MEGARON-49389-ARTICLE_(THESIS)-ORS_CORAPCIOGLU.pdf
37. 13.4- Dünyadaki hızlı nüfus artışına ve küresel iklim değişimine bağlı olarak dünya su kaynakları
gittikçe ihtiyacı karşılamayacak hale gelmektedir. Birçok ülkenin su kıtlığını yaşadığını,
bir kısmının ise yakın gelecekte yaşaması beklendiğinden söz etmektedirler.
Bu nedenle her ülke; kullanılabilecek en küçük su kaynağından teknik ve ekonomik açıdan
sonuna kadar yararlanmaya çalışmaktadır. Günümüzde küresel iklim değişikliğinin söz konusu
olmasından dolayı Türkiye için yenilenebilir enerji kaynakları içindeki en önemli olanıdır.
Türkiye’nin teorik hidroelektrik potansiyeli, Dünya hidroelektrik potansiyelinin
yaklaşık %1’ini oluşturmaktadır.
Kynk. “Su Değirmenlerinin Hidrolik Enerji Potansiyelinin Araştırılması- Diyarbakır Örneği” Zeynep AYKAÇ, Derya KARAKAYA, Z. Fuat TOPRAK - 2017
38. 13.5- Hidroelektrik enerjisinin Türkiye’nin en önemli enerji kaynağı olarak görülmesinin
sebepleri arasında; yenilenebilir, yerli, çevre ile barışık, uzun işletim süresine ve
düşük işletim - bakım onarım giderine sahip olması sayılabilir.
Su ve enerji ihtiyacının çeşitlenerek artması nedeni ile ülkemiz, en küçüğünden en büyüğüne
kadar tüm su kaynaklarını gerçekçi bir şekilde belirlemek ve doğaya zarar vermeden etkili bir
şekilde kullanmak zorundadır. Ülkemizdeki enerji ve yenilenebilir enerji hakkındaki mevzuatın
AB müktesebatına bağlı olarak değişmesi çok küçük su kaynaklarının da değerlendirilmesine
fırsat tanımaktadır. (Zeynep AYKAÇ ve ark,.2017)
39. 13.6- Literatür çalışması sırasında su değirmenlerinin
mini HES olarak revize edilmesine yönelik pratik bir
uygulamaya rastlanmamıştır.
Su değirmenlerinin hidrolik enerji üretiminde kullanılması,
enterkonnekte şebeke bağımlılığından kurtararak,
iletim tesisleri masrafları ile hatlardaki enerji kayıplarının
önlenmesinde büyük katkısı olacaktır.
40. 13.7- Öte yandan aynı kaynakta istihdam açısından Hindistan örneği verilmiş: “Hindistan'da su
değirmenlerinin hizmet ettiği yaklaşık 50.000 yerin var olduğu ve bunların çoğuna uygun teknoloji
uygulayarak, 15.000 KW'lık bir enerji eşdeğeri ve tahminen yüzlerce kişi için istihdam olanağını
sağladığından söz edilmektedir.“
Alanında yapılan ilk çalışmalardan biri olarak kabul edilebilecek bu çalışmanın
Sonuçlar ve Tartışma bölümünde, sonuçlar şöyle sıralanmıştır;
- Son yıllarda gelişmekte olan ülkelerde mikro su kuvvetinin uzak kırsal alanların,
özellikle de dağlık alanların, enerji ihtiyaçlarının giderilmesinde ve ekonomik kalkınmasında
önemli rol oynadığı fark edilmiştir.
Mini HES’ler, evsel, ticari ve sanayi enerjisi ihtiyacını karşılamada gittikçe önemli bir yer
tutmaktadır.
Eski su değirmenlerinin de böyle bir amaçla kullanılabileceği düşünülmektedir.
Su değirmenlerinin hidrolik enerji üretiminde kullanılması, enterkonnekte şebeke
bağımlılığından kurtararak, iletim tesisleri masrafları ile hatlardaki enerji kayıplarının
önlenmesinde büyük katkısı olacaktır.
* Zeynep AYKAÇ ve ark,.2017
41. 13.8- Literatür çalışması sırasında gerek ulusal, gerek uluslar arası düzeyde « Diyarbakır
Örneğinde» olduğu gibi Sinop ve havalisinde de her hangi bir çalışmaya veya su değirmenlerinin
mini HES olarak revize edilmesine yönelik pratik bir uygulamaya rastlanmamıştır.
Bu çalışma bu alandaki ilk çalışmalardan biri olarak kabul edilebilir. Bu yönde çalışmaların
yapılmasında yarar görülmektedir.
Kynk. “Su Değirmenlerinin Hidrolik Enerji Potansiyelinin Araştırılması- Diyarbakır Örneği” Zeynep AYKAÇ,
Derya KARAKAYA, Z. Fuat TOPRAK
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/453685
42. 13.9- Öte yandan, günümüzde doğal ürünlere olan ilginin artması, çevresel bakış açılarının
değişmesi, sürdürülebilir su kullanımı, küresel iklim olaylarında yaşananlar nedeniyle
su değirmenlerinin ununa talep artmaktadır.
Sinop havalisindeki su değirmenlerinin sayısı ve ekonomiye katkıları ile ilgili bir veriye
ulaşılamamıştır.
Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu Başkanı Eren Günhan Ulusoy’un açıklamalarına göre,
“Türkiye'nin 68 ilinde faaliyet gösteren 535 aktif un sanayicisinin, 25 milyar liralık gayrisafi hasıla
ürettiğini, sektörün aktif büyüklüğünün 25 milyar liradır.”
Aynı haber kaynağında, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi
Faik Yavuz, “ Tarım sektöründe çalışanların katma değerinin Türkiye'de bin 800 dolar düzeyinde
kalırken, bu rakamın Danimarka'da 52 bin 800 dolar, Japonya'da 30 bin 620 dolar, Macaristan'da da
4 bin 860 dolar düzeyindedir.” bilgisini vermiştir.
https://www.trthaber.com/haber/ekonomi/un-sektorunun-buyuklugu-25-milyar-liraya-ulasti-413234.html
43. 13.10- Günümüzde değirmencilik endüstrisindeki tüm alanlarda kalifiye iş gücüne ihtiyaç vardır.
Hammaddeyi tanıyan, maliyetten anlayan, değirmeni idare edebilecek, makine ayarı yapabilecek,
ürünü kontrol edebilecek, makine bakımını bilen, elektrik/otomasyon bilgisi olan ara eleman
arayışı her geçen gün dikkate değer şekilde artmaktadır.
Bu amaçla Türkiye’de de özel sektöre ait un fabrikalarında istihdam edilmek üzere, 2015 yılında
Necmettin Erbakan Üniversitesi’nde, un ve unlu mamuller fabrikalarının, üretim, dağıtım, satış,
pazarlama, satın alma ve kalite kontrol departmanlarında; Un ve Unlu Mamuller (Değirmencilik)
Teknolojisi Programı açılmıştır.
44. Hedef 1- Yoksulluğa Son
1.1- Günde 1,25 dolardan daha az bir parayla geçinen insanların
sayısı şeklinde ölçülerek tanımlanan aşırı yoksulluğun 2030’a
kadar herkes için, her yerde ortadan kaldırılması.
Yapılan litaratür çalışmasında, Türkiye’de ne kadar su
değirmeni faal durumdadır? cevabına rastlanmamıştır.
Ancak, suyun olduğu ve tahıl tarımının yapıldığı tüm ülke
coğrafyasındaki suyun gücünden yararlanma pratiğinin
sürdürüldüğü düşünüldüğünde su değirmenleri halen
yaşamaktadır.
Araştırılan, Mahmut Kahya Su Değirmeninin minimum/
maksimum geliri incelendiğinde yoksulluk sınırının üzerinde
bir gelir elde ettiği görülmüştür.
14- Mahmut Kahya Su Değirmeninin
2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Uyumu
45. Hedef 6- Temiz Su Ve Sanitasyon
6.4.1- Zaman içinde su kullanım verimliliğindeki
değişim ve
6.6.1- Suyla ilişkili ekosistemlerin kapsamının zaman
içindeki değişim.
Araştırılan; Mahmut Kahya Su Değirmeni doğal
su kaynağını verimli kullanılarak ekonomiye katma
değer olarak dönüştürmekte ve su ile ilişkili
fauna –florasına değirmen çevresinde olumlu katkı
verdiği görülmüştür.
46. Hedef 7- Erişilebilir Ve Temiz Enerji
7.1- 2030’a kadar uygun fiyatlı, güvenilir ve modern enerji hizmetlerine
evrensel erişimin sağlanması,
7.2- 2030’a kadar yenilenebilir enerjinin küresel enerji kaynakları
içindeki payının önemli ölçüde artırılması,
7.3- 2030’a kadar küresel enerji verimliliği ilerleme oranının iki katına
çıkarılması,
7.A- 2030’a kadar yenilenebilir enerjiyi, enerji verimliliğini ve gelişmiş
ve daha temiz fosil yakıt teknolojisini kapsayan temiz enerji
araştırmaları ve teknolojilerine erişimi kolaylaştırmak için uluslararası
işbirliğinin geliştirilmesi ve enerji altyapısı ve temiz enerji teknolojisi
alanlarına yatırımın teşvik edilmesi.
Araştırılan, Mahmut Kahya Su Değirmeninde enerji
üretimine yönelik çalışma yapılmamıştır. Ancak, coğrafyanın
mevsimsel yağışları dikkate alındığında mini HES enerji
üretim potansiyeli vardır (!)
47. Hedef 7.1- Literatür araştırmasında; “Türkiye’nin
ilk defa 1902 yılında Tarsus, Berdan Nehri üzerinde
bir su değirmeninden yararlanılarak üretilmiş olan
hidroelektrik enerji sayesinde elektrik enerjisiyle
tanıştığından”, “2 kW kurulu güç ile günümüzde
mikro santral boyutunda olan bu proje,
o günün Türkiye’sinde hidroelektriğin gelişimi için
oldukça önemli bir başlangıç sayılabilir.”
denilmektedir.
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/227508
48. Hedef 7.2- Su değirmenlerinin mini HES olarak revize edilmesine yönelik pratik bir uygulamaya
rastlanmamıştır. Su değirmenlerinin hidrolik enerji üretiminde kullanılması, enterkonnekte
şebeke bağımlılığından kurtararak, iletim tesisleri masrafları ile hatlardaki enerji kayıplarının
önlenmesinde büyük katkısı olacaktır.
Yeni ve Yenilenebilir Enerji Başkanlığı (MNRE), 2010’un Hidroelektrik santraller için yapmış
olduğu sınıflandırmaya göre; «Toplam kurulu gücü 10 MW’tan küçük santrallere küçük
hidroelektrik santraller» denilmektedir.
Mini ve mikro su kuvveti tesislerinin genel anlamda olumlu yanları; büyük yatırımlara gerek
duyulmaması, artan nüfus ve enerji istemi nedeniyle hidroelektrik potansiyelin neredeyse
tamamından yaralanmayı sağlamaları, yerel olanaklar (malzeme, işgücü, finansal kaynak) ile
işletmeye alınabilmeleri ve temiz-yeşil yenilenebilir enerji kavramının gerektirdiği ölçütleri
sağlamaları olarak sayılabilir. Bütün bu olumlu yanları ile mini ve mikro hidroelektrik enerjinin
kullanım alanları genişlemekte ve bu da ekonomik kalkınmaya önemli etkisi olduğunu
göstermektedir. (Zeynep AYKAÇ ve ark,.2017)
49. Hedef 7.3- Yapılan bir başka araştırmada, Girişimci Lauren Dickerson su değirmenleri için “21.
yüzyıla taşınabilecek yenilenebilir eski enerji biçimidir.” diyor.
Dickerson ve ortakları yavaş hareket eden sudan elektrik üretmek için kurdukları sistem,
diğer teknolojilerin uygun olmadığı nehirlerden ve akarsulardan enerji elde etme girişimi.
İki metre genişliğinde ve bir metre derinliğinde bir derenin olduğu zemin örneğini kullanarak
tasarlanan tribün modeli ile 4-5 evin enerji tüketimini karşılamaya yöneliktir.
Kynk. https://www.theguardian.com/business/2016/jan/24/the-innovators-water-mills-a-boon-for-green-households
Su gücünden üretilen elektrik karbondioksit nötrdür.
Üretilen her kWh elektrik karbondioksit, emisyonunu 1 kg azaltır.
Kynk. http://www.aktracon.com/enerji/hidrodinamikburgu/
Araştırılan, Mahmut Kahya Su Değirmeninde enerji üretimine yönelik çalışma yapılmamıştır.
Ancak, coğrafyanın mevsimsel yağışları dikkate alındığında mini HES üretim potansiyeli vardır (!)
50. Hedef 8- İnsana Yakışır İş Ve Ekonomik Büyüme
8.3- Üretim faaliyetlerinin, insana yakışır istihdam
yaratmanın, girişimciliğin, yaratıcılık ve yenilikçiliğin
desteklendiği kalkınma odaklı politikaların desteklenmesi ve
finansal hizmetlere erişim yoluyla mikro, küçük ve orta
büyüklükteki işletmelerin resmiyet kazanmalarının ve
büyümelerinin teşvik edilmesi.
Araştırılan, Mahmut Kahya Su Değirmeni yarattığı
istihdam ve gelir ile Özdemir Aileden dört kişinin geçim
kaynağı olmuştur.
51. Hedef 9- Sanayi, Yenilikcilik Ve Alt Yapı
9.4- 2030’a kadar her ülkenin kendi kapasitesine uygun olarak
harekete geçmesiyle, kaynakların daha verimli kullanımının
artırılması ve temiz ve çevresel açıdan daha sağlam teknolojiler ve
sanayi süreçlerinin daha çok benimsenmesi yoluyla altyapının ve
güçlendirme sanayilerinin sürdürülebilir hale gelecek biçimde
geliştirilmesi.
Yapılan litaratür araştırmasında, 2004 yılında Himayalar’daki
500binden fazla geleneksel su değirmeninde “kapasite yükseltme”
çalışması yapılmıştır. Bu amaçla, ahşap çarklar daha hızlı dönebilen
dökme çelik çarklar ile değiştirilmiş, taşların dönüş hızına uyumlu
olarak taş bileme sistemleri de değiştirilmiştir. Sonuçta, günlük un
üretiminin altı kat arttığı görülmüştür. Bir kapasite yükseltmenin
maliyeti 200 dolar hesaplanmış, bir yıllık üretim ile bu yatırımın
geri döneceği hesaplanmıştır.
Kynk. https://ashden.org/winners/itpi/
Araştırılan, Mahmut Kahya Su Değirmeni benzer bir kapasite
yükselme yatırımı için uygundur.
52. Hedef 12- Sorumlu Üretim Ve Tüketim
12.2- 2030’a kadar doğal kaynakların sürdürülebilir yönetiminin ve etkin
kullanımının sağlanması, 12.2.1. Madde ayak izi, kişi başına düşen madde
ayak izi ve GSYH başına madde ayak izi,
12.5- 2030’a kadar önleme, azaltma, geri dönüşüm ve tekrar kullanma
yoluyla katı atık üretiminin önemli ölçüde azaltılması,
12.8- 2030’a kadar her yerde herkesin sürdürülebilir kalkınmayla ilgili bilgi
ve farkındalık edinmesinin ve doğayla uyum içinde bir yaşam sürmesinin
güvence altına alınması,
12.B- İstihdam yaratan ve yerel kültür ve ürünlerini teşvik eden
sürdürülebilir bir turizm için sürdürülebilir kalkınma etkilerini
denetlemeye olanak sağlayan araçlar geliştirilmesi ve uygulanması,
12.C.1- Toplam ulusal fosil yakıt harcamalarına ve GSYH'ye (üretim ve
tüketim) oranı olarak, fosil yakıtlara verilen sübvansiyon miktarı.
Araştırılan, Mahmut Kahya Su Değirmeni, doğal bir su kaynağını
kullandığından “sıfır karbon”, “ sıfır atık” ve “ sıfır fosil yakıt”
hedeflerine uyumludur. İşlevsel değerini Dünya’da ve Türkiye’de zaman
içerisinde yitiren ve bu nedenle sayısı gittikçe azalan otantik mimari
yapısı ve kurulduğu alan ile önümüzdeki yıllarda toplum hayatında bir
kahvehane, bir lokanta, piknik alanı vb mekânı olarak önümüzdeki
yıllarda yaşamaya devam edeceği düşünülmektedir.
53. Hedef 13- İklim Eylemi
13.3- İklim değişikliği azaltım, iklim değişikliğine uyum, etkinin azaltılması ve erken
uyarı konularında eğitimin, farkındalık yaratmanın ve insani ve kurumsal kapasitenin
geliştirilmesi.
Yapılan litaratür araştırmasında, 2020 yılında Batı Almanya'nın Paderborn
kentindeki 200 yıllık bir su değirmeni, modern yenilenebilir enerji sistemleriyle
birlikte ısı ve güç sağlamak için yeniden etkinleştirildi. Tamamlanan proje,
EnergyAgency tarafından "İklim Koruma İnovasyon Projesi" ödülüne layık görüldü.
Kynk. https://www.german-energy-solutions.de/GES/Redaktion/EN/News/2020/20200915-heritage-water-mill.html
Litaratür araştırmalarında sıklıkla, “Küresel iklim değişimine bağlı olarak dünya su
kaynakları gittikçe ihtiyacı karşılamayacak hale gelmektedir. Bu nedenle her ülke;
kullanılabilecek en küçük su kaynağından teknik ve ekonomik açıdan sonuna kadar
yararlanmaya çalışmaktadır. Bu arayışın özellikle; yenilenebilir, temiz (eko sisteme
zarar vermeyecek) ve ucuz kaynakların bulunması yönünde olduğunu “
belirtmektedir.
Araştırılan, Mahmut Kahya Su Değirmeni, suyun verimli ve sürdürülebilir
kullananımı ile yerel ekonomiye ve doğal hayata katkıda bulunduğu gözlenmiştir.
54. Hedef 14- Sudaki Yaşam
14.1- 2025’e kadar özellikle karasal kökenli faaliyetlerden
kaynaklanan, deniz çöpü ve gıda atıklarının
dökülmesinden kaynaklanan su kirliliği de dâhil deniz
kirliliğinin tüm biçimlerinin önlenmesi ve önemli ölçüde
azaltılması.
Araştırılan, Mahmut Kahya Su Değirmenin sudaki
doğal yaşama, çöp ve atık kirliliğine yönelik olumsuz
etkisine rastlanmamıştır.
55. 15- Değerlendirme
Su değirmenleri hakkında bilimsel, tarihsel, kültürel, ekonomik, sosyal,
siyasal, ekolojik ve sürdürülebilirlik başlıkları altında çok şey söylenebilir.
Su ve su değirmenleri sürdürülebilir bir ekoloji, sosyal yapı ve
ekonomi için yeniden değerlendirilmelidir.
56. 15.1- Tarım, birçok ekonomide kullanılan suyun üçte ikisinden fazlasına hükmediyor.
2012de yapılan bir çalışmada dünyanın sulu arazilerinin yüzde75ine denk gelen 405 nehir
havzasında su kıtlığı analiz edilmiştir.
Çalışma, bu havzaların 201 tanesinde yılda en az bir ay ciddi su sıkıntısı olduğunu belgelemiştir.
Toplu olarak 483 milyon insanın yaşadığı 35 nehir havzasında, yılın en az yarısı ciddi bir su sıkıntısı
yaşamaktadır. Bu arada, küresel tarım alanlarının yüzde38’ine su sağlayan aküferlere de
aşırı yüklenilmiştir.
Ekonomiler genelinde, mümkün su miktarı, kişi başına yenilenebilir su kaynakları cinsinden
hesaplanır.
Dünya Bankası’nın, Su Temininde Zorluklara Maruz Kalan Ülkeler Ve Nüfuslar 1962-2011
Kıyaslaması Raporuna bakıldığında; 500milyon insanın en zor kıtlık koşullarında (mutlak kıtlık),
2 milyardan fazla insanın –küresel nüfusun yaklaşık üçtebirinden azı- belli seviyelerde su tedariği
için mücadele verilen ülkelerde yaşadığını göstermektedir.
57. 15.2- Ulusal düzeyde su kıtlığının ithal gıdaya bağımlılıkla ilişkili olması şaşırtıcı değildir.
Su kıtlığı yayıldıkça, gıda için dünya gıda piyasalarına başvuran ülkelerin sayısı da giderek
artmaktadır. Bu ülkeler, “su yönetimi stratejisi” olarak gıda ithalatını seçiyor, böylece su yükü
ihracatcı ülkelere kaydırılmış oluyor.
“Sanal su” denen kavram ile küresel dolaşımdaki sanal suyun yüzde88’i, tahıllarda yüzde76 ve
hayvancılık ürünlerinde yüzde12 gerçekleşmektedir.
Tahılının dörtte birinden fazlasını ithal eden ülkelerde yaşayan insanların sayısı, muhtemelen
önümüzdeki yıllarda1 milyarı aşacaktır. Beslenme için gıda ticareti kaçınılmaz olacaktır.
Bu nedenle, gıda ticareti herhangi bir mal alışverişi gibi düşünülemez ve gıda herhangi bir ticari
meta gibi ele alınamaz.
Anadolu’da ayakta kalan su değirmenlerinin envanteri çıkarılmalıdır.
İncelenen, Mahmut Kahya Su Değirmeni gibi değirmenlerimizden “her su damlası başına” daha
fazla ürün ve verim almak için kapasiteleri yükseltilmeli ve mini HES olarak revize edilmelidir.
58. 16- SONUÇ
Dünyanın ilk endüstriyel kompleksi olan ve
MS 2yy’dan kalan Barbegal Su Değirmenleri
örneğinden çıkarılacak derslerle;
su değirmenleri, şu anda çoğunlukla
kullanılmayan düşük kafalı hidroelektrikten
yararlanmak için çevre dostu,
uygun maliyetli ve yüksek verimli enerji
dönüştürücülerdir.
Yüzde85'e varan verimlilik ile modern
su değirmenleri fosil yakıtlardan
yenilenebilir enerjiye geçişe önemli ölçüde
katkıda bulunabilir ve gelişmekte olan
dünyada büyük bir potansiyele sahip uzak
yerlerde merkezi olmayan güç ve elektrik
sağlamaya yardımcı olabilir.
Antik çağda geliştirilen ve keşfedilmeyi bekleyen karmaşık
teknik problemlere basit, zarif çözümlerin, sürdürülebilirlik
için modern ve geleceğin su sistemlerine uygulanabileceği
düşünülebilir.
Kynk. https://www.nature.com/articles/s41598-020-74900-5
59. 16.1- Mülakat tekniği ile elde edilen
bulguların teorik bilgilerle
birleştirilmesine dayanan
yorumlamalardan oluşmaktadır.
Ayrıca, litaratür taraması yapılarak
bu çalışmanın bilimsel bir tabana
oturtulmasına çalışılmış,
bu anlamda Sinop havalisinde
ayakta kalan su değirmenlerinden
biri olan
Mahmut Kahya Su Değirmeni
sürdürülebilirlik hedefleri yönünden
de incelenmeye çalışılmıştır.
60. Su değirmenleri,
21. yüzyıla taşınabilecek
eski bir yenilenebilir enerji biçimidir.
*Lauren Dickerson
Öyle ya;
başka hangi sürdürülebilir teknoloji
insanlık ve gezegen için
21. yüzyıla kadar gelebilmiştir?
Derleyen : Engin ÖZDEMİR
Alanya,Antalya,Türkiye
1. Düzenleme: 19.11.2021
2. Düzenleme: 18.03.2022
3. Düzenleme : 08.03.2023